Başak Şahin |
Yargıtayın emsal kararında şöyle bir ifade kullanılmıştır:
"5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ve 101/1.maddeleriyle 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/1.maddesi uyarınca kural; lehe yasanın belirlenmesi ve uyarlanmasına ilişkin kararların dosya üzerinden verilebilmesidir.
Ancak;
(a)Önceki yasaya göre sonraki yasa, suçun öğelerinde değişiklik yapmışsa,
(b)Önceki yasanın, türü veya süresi bakımından erteleme dışında bıraktığı ceza, yeni yasa tarafından erteleme kapsamına alınmışsa,
(c)Önceki yasaya göre temel ceza alt sınırdan belirlenmişken, yeni yasa uyarlanırken alt sınırın üzerinde ceza saptanması konusunda veya alt ve üst sınırlar konulmuş artırıcı ya da eksiltici bir hükmün uygulanmasında bir oranın belirlenmesi için mahkemece takdir hakkının kullanılması, böylece bireyselleştirme yapılması zorunluysa,
Duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekir."
Eğer söz konusu suç ile ilgili suç unsurları eski ve yeni kanunda değişikse,yani verilecek cezayı önemli ölçüde etkileyebilecek hatta cezayı kaldıracak durumlar olabilir,bu durumda duruşmalı yargılama yapılacaktır.Yargıtay kararındaki a şıkkının anlamı budur.b ve c şıkları zaten açık...
Yani,yeni karar duruşma yapılarak mı verilecek duruşmasız,evrak üzerinden mi bu somut olaya göre değişecektir.Hatta kanunda belitilen,evrak üzerinden karar verme kuraldır;Yargıtaya göre yukarıdaki 3 durumdan biri söz konusuysa,duruşma yapılmalıdır.
|