mevsimsiz |
Günlerdir bekliyordum bu telefonu ama gelmek bilmiyordu. Elimi yıkamaya lavaboya gidip geldiğimde çekmecemi açtım ve gözümün ucuyla baktım, gelmeyecek, gelmeyecek işte boşa bekliyorum bu telefonu dediğim an sanki bir mucize gerçekleşti ve telefonum çalıyordu. Aman Allah#8217;ım hemde o beklediğim numaraydı.[:ap] Ellerim titreyerek hemen telefonun tuşuna bastım, artık günlerdir beklediğim kişi o güzel haberi verebilecek mi heyecanı basmıştı. Evet çok geçmeden yanılmadığımı anladım, telefondaki müjdeyi veren ses İrfan Amcamdan başkası değildi, çalıştığım kurumda en üst düzeydeki başkana durumumu izah etmiş ve gidip görüşmemi istiyordu. Hiç gidilmez olurmuydu? Biraz heyecanlı ama daha çok mutlu bir edayla, akşamın dar vakti olmasına rağmen görüşmeye gittim. Keşke o akşam üzeri hissettiğim mutluluğu size çizebilseydim. İçim içime sığmıyordu.
Sanki ışınlanmışım gibi bir anda kendimi başkanın kapısında bulmuştum. Emin adımlarla yukarı çıktım, sekreter arkadaşa Başkanla görüşmek istediğimi söyledim. Biraz beklemem söylendi, oturdum oraya yalnızdım odada. Ama kafamdaki mutlu sesler yalnızlığımı bozuyordu, sanki cıvıldaşan çocuklar gibiydi. Buraya gelirken anneme de mutlu haberi versemiydimki diye düşünürken, içimden bir başka ses, hayır hayır eve gittiğimde vermeliyim bu haberi. Yüzlerindeki ifadeyi görüp yıllardır beklediğim o mutlu anı görmeliyim diyordu. Hatta çakk falan diyerek ellerimizide çaklamalıyız. Bu, mutlu olmaya kutlanılmaya değer bir gün olmalı. [:p]
Yıllardır asgari ücretle çalışıyordum ve artık bu 380 YTL#8217;ye son verip daha yüksek maaşa kavuşup, çalışmamın karşılığını alabilecektim. Tabiri caiz ise, dayısı olanların 380 YTL den sözleşmeye geçtikleri kervana bende katılacaktım. Düşünüyordum artık maddi bir imkansızlık yaşamayacaktım, artık kabuslu günler bitiyordu. Önümde hiç bir engel kalmamıştı, İrfan Amcam en üst düzeyle görüşmesini yapmış ve benim uzun zamandır beklediğim bu sonu bana hazırlamıştı. Ona minnattar olmalıyım diye iç geçirdim birden. Bir an düşündüm ve ürktüm, ya burada kalp krizi falan geçiririmde bu sonucu alamadan ölürsem gözlerim açık gider, peki ya bu haberi aldığımda eve giderken anneme bu mutlu haberi veremeden yolda araba çarparsa [?] diye abuk sabuk şeyler düşünürken, birden sekreter hanımın buyurun lütfen çok az vaktiniz var sözleriyle kendime geldim...
İçeri girdim çok gizemli bir oda gibi geldi bana çünkü hayatım boyunca giremeyeceğim bir oda idi bu. Kabanımın düğmelerini kapatmaya çalışırken saygıdan ve birazda yılların verdiği eziklikten kaynaklanan bir edayla ayakta hazır ol vaziyetinde beklemekteydim. Kafasını kaldırdı ve bana baktı ne istiyorsun der gibi bir hali vardı. Elimi uzatmaya hazırlanıyordum ki tokalaşmak için, otur dediğini duyar gibi oldum. Oturmamla birlikte bana söyle ne istiyorsun dedi. Kendimi tanıttım ve yıllardır asgari ücretle çalıştığımı ve ev geçindirmek zorunda olduğumu bir çırpıda ifade ettim. Bana alaycı bir tavırla baktı ve ilerde duran resimliği gösterdi. Yaşı itibariyle babası mı acaba diyordum ki , babam gelse yapılacak bir şey yok anlıyormusun beni dedi.[:0] Oysa yapılacak o kadar çok şey vardı ki... Bunu odama yeni gelmiş olan ve konu ile hiçbir alakası olmayan oda arkadaşımdan çok iyi biliyordum. Ocak ayından beri arkasında birileri olan herkez sözleşmeye geçmişti. Ya ben Ben üst makamlardan kimseyi tanımıyordumki .Ama artık film kopmuştu sanki ve yaşamın tüm espirisi bitmişti benim için. [:(]
Belki dünyanın sonu değildi ama benim için yıkım idi o gün. Omuzlarım düştü, beni anlıyormusun diye beni onaylattıktan sonra kapıyı gösterdi. Odadan, hatta binadan nasıl çıktığımı hatırlamıyorum sadece tek bildiğin şey hayatta yaşamamın çok da gerekli bir şey olmadığı idi. Yolda yürürken ah birde şu sözümü geçiremediğim göz yaşlarıma engel olabilseydim. Sanırım umudun bittiği yer burası olsa gerek...[:(] |