avukathuseyin |
III. Hak düşürücü süreler
Madde 303.- Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer.
Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.
Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.
Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.
IV. Ananın mali hakları
Madde 304.- Ana, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından aşağıdaki giderlerin karşılanmasını isteyebilir:
1. Doğum giderleri,
2. Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri,
3. Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler.
Çocuk ölü doğmuş olsa bile hakim, bu giderlerin karşılanmasına karar verebilir.
Üçüncü kişiler veya sosyal güvenlik kuruluşlarınca anaya yapılan ödemeler, hakkaniyet ölçüsünde tazminattan indirilir.
YARGITAY KARARI Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık dava açma süresi, atamanın kayyıma tebliği tarihinde başlar.(4721 S.TMK. md.303/2) Küçük Figensu'ya kayım 5.9.2002 tarihinde atanmış, temyize konu babalık davası yasal bir yıllık hak düşürücü süresi içinde 4.4.2003 tarihinde kayyım tarafından açılmıştır. Daha önce çocuğun annesi tarafından açılıp süre yönünden reddedilen dava, bu dava için kesin hüküm oluşturmaz. Davanın esasının incelenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.12.
2005/6300
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ :Akhisar 2.A.H.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı 10.6.2003 tarihli dilekçesinde; babasının Mehmet olmayıp, İbrahim olduğunu ileri sürerek yanlış kaydın düzeltilmesini istemiştir. Dava, soybağının reddi; babalık ve yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır.
743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinde çocuğa soybağının reddi imkanı verilmemiş, bu hak 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 286. maddesi ile getirilmiştir. Davacı dilekçesinde; babasının İbrahim olduğunu annesi Hanife'nin söylemesi üzerine yeni öğrendiğini ileri sürmüştür. Soybağının reddi davasındaki hak düşürücü süreler ise Türk Medeni Kanununun 289. maddesine hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan babalık davasında, hak düşürücü süre; çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. (TMK.m.303/3)
Bu nedenlerle önce soybağının reddi daha sonra babalık davası yönünden talebin incelenmesi gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.04.2005 (Pzt.)
|