Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
kararın tam metni
chn77 T.C. Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ SAYI: ESAS KARAR 2000/12847 2000/13179 Y A R G I T A Y İ L A M I ÖZET: Velayet kendisine verilmeyen ana yada baba ile velayet hakkı sahibi şahsi ilişkiyi engellerse bu velayetin değiştirilmesi sebebidir. T.C. Y A R G I T A Y Hukuk Genel Kurulu Esas Karar 2000/2-927 2000/974 Y A R G I T A Y K A R A R I ÖZET: Velayet kendisine bırakılan davalının, davacıya göstermemesi velayetin değiştirilmesi sebebidir. T.C. Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ ESAS KARAR 2004/14530 2005/69 Y A R G I T A Y İ L A M I Özet: Velayet hakkı mahkemece kendisine verilen davalının kişisel ilişkiyi zedelediği anlaşılmıştır. Davacının davasının kabulü gerekir. kararların tam metnini bana gönderebilirmisiniz?
avukathuseyin merhaba Kararların tam metnini Yargitay.gov.tr den edinebilirsiniz. Emsal arama secenegi var. İyi günler
Av.Esin Kılıç Erdoğan E. 2004/14530 K. 2005/69 T. 10.1.2005 4721/m.324 ÖZET : Velayet hakkı mahkemece kendisine verilen davalının kişisel ilişkiyi zedelediği anlaşılmıştır. Davacının davasının kabulü gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Türk Medeni Kanununun 324. maddesi; "Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür" hükmünü içermektedir. Velayet hakkı mahkemece kendisine verilen davalının kişisel ilişkiyi zedelediği, İzmir 5. İcra Müdürlüğü ve Soma İcra Müdürlüğünce tutulan tutanaklar ve toplanan delillerden anlaşılmıştır. Davacının davasının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2000/2-927 K. 2000/974 T. 7.6.2000 743/m.149 ÖZET : Velayetin değiştirilmesi davasında: Davacı ananın boşanma davasında bulunduğu hal ve şartlar karşısında çocuğun velayetini istememesi bilahare değişen şartlarda istemesine engel değildir. Davalının yeniden evlendiği, çocuğu görmeye gelen davacıya çocuğu göstermediği, davacı eve çocuğu görmeye gitmeye çekinip muhtarı gönderdiğinde de çocuğu vermediği gelenleri tehdit edip kovduğu anlaşılmıştır. Davacının ilamı icraya koyarak icra kanalı ile infaz ettirmesi mümkün ise de, bu hakkını kullanmamış olması aleyhine yorumlanamaz. Küçük yaşı itibariyle ana şefkatine muhtaçtır. Bu durumda, velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddi isabetsizdir. DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Vize Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.3.1999 gün ve 1998/319 - 1999/49 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 25.6.1999 gün ve 6953-7420 sayılı ilamı: ( ... Dava dilekçesinde, tarafların müşterek evliliklerinden olma 25.7.1996 doğumlu çocukları Gamze'nin velayetinin boşanma sırasında davalı babaya verildiği, davalının yeniden evlendiği, yeni evlendiği eşinin çocuğu istemediği ve davalı babanın çocuğu davacı anneye göstermediği belirtilerek velayetin nez'i ile çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesi talep edilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde velayetin nez'i denilmiş ise de dilekçedeki izahattan davacının isteğinin Medeni Kanunun 149. maddesi gereğince velayetin değiştirilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Velayet görevi ve hakkı, analık ve babalık haklarının kullanılmasında odak nokta, çocuğun fikren ve bedenen sağlıklı gelişmesidir. Velayetin düzenlenmesinde veya değiştirilmesinde asıl olan küçüğün yararlarını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Bunun yanında analık ve babalık duygularının geliştirilmesine de özen gösterilmesi zorunludur. İncelenen boşanma dosyasında 19.3.1998 tarihinde kesinleşen kararla 25.7.1996 doğumlu çocuğun velayeti davalı babaya verilmiştir. Bu dava ise 10.11.1998 tarihinde açılmıştır. Davacı ananın boşanma davasında, bulunduğu hal ve şartlar karşısında çocuğun velayetini istememesi, bilahare değişen şartlarda istemesine engel değildir. Toplanan delillerden, davalının yeniden evlendiği, çocuğu görmeye gelen davacıya çocuğu göstermediği, eve çocuğu görmeye gitmeye çekinen davacının muhtar ve azaları göndermesi üzerine de çocuğu vermediği, gelenleri kovup tehdit ettiği, hatta yumrukladığı anlaşılmaktadır. Bu olayların en az üç defa olduğu tanık beyanları ile sabittir. Davacının ilamı icraya koyarak icra kanalı ile infaz ettirmesi mümkün ise de, bu hakkını kullanmamış olması aleyhine yorumlanamaz. Kaldı ki davalı, davacının mahkemece tayin edilen görüşme günleri haricinde çocukla görüşmek istediğini de ispat etmiş değildir. Toplanan delillere göre davalının kastının çocuğu davacıya hiç göstermemek olduğu anlaşılmaktadır. Küçük yaşı itibariyle ana bakım ve şefkatine muhtaçtır. Bu itibarla açılan davanın kabulü gerekirken reddi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI: Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 25.6.1999 gün ve 6953-7420 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle davalının; davacının çocukla mahkeme ilamında gösterilen günler dışında görüşmek istediğini, bu nedenle görüştürmediğini savunmamış olmasına göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi. ayrıca benzer karar olarak şunu ekleyebilirim: T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2002/3930 K. 2002/4731 T. 4.4.2002 743/m.149 4721/m.183 ÖZET : Davalının çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği, çocuğun aile bağlarını özellikle fikri gelişmesini kötü etkileyecek bir davranış içerisine girdiği anlaşıldığından, velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1- Karar başlığında davacının soyadının Efesoy ve Atasoy yazılması doğru görülmemiştir. 2- Davalının celp edilen icra dosyasında kişisel ilişki günlerinde çocuğu bulundurmadığı, değişen adresini dosyaya bildirmediği ve müteaadit araştırmalara rağmen de adresinin bulunamadığı böylece çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği anlaşılmıştır. Davalı, çocuğun aile bağlarını özellikle fikri gelişmesini kötü etkileyecek bir davranış içerisine girmiştir. Bu durumda velayetin değiştirilmesine ( 743 SK. 149, 4721 SK. 183 ) karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 4.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 06:31:02