mba |
Değerli forum üyeleri,
Yaklaşık 2 sene önce ailemize ait bir apartman dairesine 2,5 aylık tadilatın ardından taşındık. İlk bir sene herşey normaldi. Ancak bir süre sonra üst katımızdaki 3 kişilik ailenin evli çocukları ve torunlaroı haftanın 5 günü ziyarete gelir oldular. Gece saatlerine kadar süren gürültü, çocuk koşması ve topuklu terlik sesleri bir süre sonra bizi çileden çıkarmaya başladı. Eve gelen misafirlerimiz dahi gürültüden şikayet eder hale gelmişti. Çoğunlukla işimizi eve de taşımak zorunda kaldığımızdan özellikle sessizliğe ihtiyaç duyduğumuz akşam saatlerinde (ki sessizlikten kastımız sadece takır tukur tadilat sesi gibi sürekli kafamıza basan topukları duymamaktan başka bişi değil. Yani aradığımız bir dağ evi sessizliği de değil) topuk sesi dinler olmuştuk. Sabah 8 buçukta başlanan temizlikler, gece yarısı aniden evde kalan torunların koşmaya başlaması, cabası. Üst katın tamamen parke kaplı olması ve sert tabanlı terlik tercih etmeleri bizi mağdur eder hale gelmişti. Birkaç kez kapılarına çıkıp işimizi ve kendimizi anlatmaya çalıştık. Neden sessizliğe ihtiyaç duyduğumuzu ve mümkünse ortak bir noktada buluşmak için en azından sünger tabanlı terlik giyip giyemeyeceklerini sorduk. Ancak 4 kez nazikçe ziyaret ettiğimiz komşularımız bizi her seferinde "apartmanda böyle yaşanır. Beğenmiyorsan git müstakil evde otur. Biz de üst kattan şikatetçiyiz ama kapılarına gidip söylemiyoruz" gibi saçmasapan sözlerle geri çevirdiler. Geçen yıl sabah 3'te işe gitmek zorunda olduğumuzdan hiç uyuyamamaya başladık. Çünkü gece bizim yattığımız saatlerde (23 civarı) yukarıda hala hiç durmayan bir faaliyet oluyordu. Bu yüzden aylarca arkadaşlarımızın evinde kaldık, evimize giremez olduk. Ancak böyle devam edemeyeceği için vbirkaç ay önce yine evimize döndük. Döndüğümüzden beri durum daha da kötü. Gecenin beşinde birden yukarıda ayak sesleri başlıyor. Aynı odanın içinde topuklu terliklerle bir o yana bir bu yana yürüyorlar. Ne uyku düzenimiz ne de yaşama sevincimiz kaldı. Bazı sebeplerden ötürü ev değiştiremiyoruz. Son olarak yöneticimizden bizim adımıza uyarıda bulunmasını istedik. O da kapılarına gittiğinde "biz çocuğu tutamayız. İstediği zaman koşar. Ayrıca biz terlik giymiyoruz" gibi yine kafalarına göre yanıtlar vermişler. Medeni kanunda "komşuluk hakkı" ile ilgili hükümlerin bize yardımcı olabileceğini düşündük ama açıkçası ne yapmamız gerektiğini, nasıl adım atmamız gerektiğini bilemiyoruz. Kanun bizi herhangi bir şekilde koruyor mu? Ya da belediye veya zabıta bu konularda birşey yapabilir mi? Kişisel mağduriyetimizi ve bu olayın yarattığı maddi manevi zararı nasıl anlatabiliriz[?][?][?] Yardım edebilecek ve yol gösterebilecek olanlara şimdiden teşekkürler.
Hasan |