Printable View
Merhabalar,
Araştırdığım kadarıyla İ.İ.K 'nun 82. maddesine göre 'borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya' haczedilemez mallar kapsamına girmekte. Durum böyleyken bir sürücü kursunun eğitimde kullandığı otomobil, otobüs v.b araçları haczedilebilir mi ?
Burada "Eşya" terimi içerisine motorlu araçların girip girmeyeceği durumu var. Fakat şahsi fikrim eşyadan kasıt; bilgisayar, yazıcı, fax, telefon ve diğer büro malzemelerinin kapsam içinde olması. Sonuçta amme borcundan dolayı şirketin mal varlığına haciz konulması yönünde kanun maddeleri var, burada eğer araçlar şirket üzerineyse ve genel olarak çoğu şirkette işlerin halledilebilmesi için firma araçları mevcut ise ben bunlara da haciz konulabileceğini düşünüyorum. Tabi avukat arkadaşlar daha iyi bilir.
Sürücü kursundaki otomobil ile kasabın bıçağı ya da tamircinin tornavidası aynı statüte olmalı mantıken. Tabii hukuk ve düz mantık her zaman uyuşmayabiliyor :)
Bu birazda haczi yapan memurun onu ne olarak değerlendirdiğine bağlı,onun takdirindedir.
tamam ama sürücü kursu fax, bilgisayar v.b büro eşyaları olmadan ticari hayatını bir yere kadar sürdürebilir ama eğitim araçları olmadan var olabilmesi maalesef mümkün değil.Alıntı:
cagjackal rumuzlu üyeden alıntı
- - - Updated - - -
tam olarak tarif etmişsinizAlıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
- - - Updated - - -
yani haciz memuru bu sürücü kursu arabası olmadan işini yapabilir diye takdir edebiliyorsa herhalde bize de işini yaparken kullandığı bu takdirinden dolayı onu tebrik etmek düşerAlıntı:
nalbantoglu rumuzlu üyeden alıntı
size aynen katılıyorum fakat ben kanunun ve bunu yürütecek mercinin bu şekilde düşünmeyebileceğini belirttim.sizin kime olan borcunuza yönelik bu haczin konulup konulmayacağını sorduğunuzu bilmiyorum fakat örneğin kamuya ait ssk veya vergi borcu sebebiyle bir haciz söz konusu olacaksa, bu kurumların kalkıp da "ooo arabaların var senin ama bunlar olmadan işletmeyi çalıştıramazsın ben bunları almam senden" diyebilecek "nezaketi" gösterebileceklerini düşünmüyorum. bu arada ilk iletimde söylemeyi unuttum, yakın bir akrabamızın da sürücü kursu var ve devlete olan vergi borcu sebebiyle sürücü kursuna bağlı arabalar hacizli durumda.Alıntı:
dnz78 rumuzlu üyeden alıntı
ilginize teşekkür ederim. bizdeki durum da kamu borcu ancak ben yukarıda da bahsettiğim İ.İ.K 'nun 82. maddesi gereğince bunun usule uygun olup olmadığını eğer değilse ne yapılabileceğini öğrenmeye çalışıyorum ve maalesef bu konuda hiçbir merciiden tatmin edici bir yanıt alamıyorum. akrabanızın veya bizim araçlarımız çekildiği anda devlet elbetteki borcunun tamamını yahut bir kısmını veya fazlasını tahsil edecektir miktar çok önemli değil ama bir firma kapanacak buradan ekmek yiyen insanlarda dahil olmak üzere birçok kişi zor durumda kalacaktır. tabii ki devletten veya herhangi bir alacaklı konumdaki şahıstan nezaket beklemiyorum. sonuçta hak sahipleri. sadece konunun yasal karşılığını öğrenmeye çalışıyorum.Alıntı:
cagjackal rumuzlu üyeden alıntı
Aşağıda yer alan kararda borçlunun bir teşebbüs (şirket) olması sebebiyle sermaye ağırlıklı mal sahibi olduğu düşüncesiyle bu malların haczedilebileceği üzerinde durulmuş.
Ayrıca sizin durumunuzla aynı şekilde http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=45540 incelemenizi tavsiye ederim. Orada da iki ayrı görüş olduğunu görebilirsiniz.
Umarım yardımcı olabilmişimdir.
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2008/7004 E.
2008/9612 K.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 82 maddesinin 2 bendi borçlunun zatı ve mesleği için lüzumlu elbise ve eşyalarının haczedilemeyeceğini öngörmüştür. Bu meslek için gerekli olan eşyalar daha ziyade el becerisine dayalı aletlerle ilgili olup sermaye değeri yüksek olan alet ve edavatı kapsamamaktadır.
İİK. nun 82/4. maddesi gereğince ise borçlunun (sanat ve mesleği için lüzumlu olan alet, edevat ve kitapları) haczedilemez.
Ancak, bunun için borçlunun haciz sırasında bir meslek veya sanatla uğraşıyor olması ve kendisi ile ailesinin geçimini anılan meslek ve sanatla sağlaması gerekir.
Yukarıda yer verilen madde gereğince haczedilemeyecek malların kapsamını tayin edebilmek için sanat sözcüğü ile eş anlamda kullanılmış olan meslek kavramını teşebbüsten ayıracak kıstasların açıklanması gerekir. Çünkü, borçlu bir meslek sahibi sayıldığı takdirde, bu mesleği ile ilgili alet, edevat ve kitapları haczedilemeyecek, aksine bir teşebbüs sahibi sayıldığı zaman, bu teşebbüsün malları sermaye ağırlıklı olup haczedilebilecektir. Şikayet konusu incelenirken borçlunun yaptığı işte sermaye ile emeğin karşılıklı oranları tespite çalışılır ve emeğin değerinin, sermayenin değerinden daha fazla olduğu görülürse "bir mesleğin" varlığına, aksi takdirde "bir teşebbüsün söz konusu olduğuna" hükmedilir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 02.12.1972 tarih 1972/572-974 sayılı kararı). Uygulamada, bu şekilde incelemeye ekonomik kıstasın üstün tutulması adı verilmektedir. Somut olayda borçlunun pazarcılık işi ile uğraştığı ve borçluya ait 17.000.00 YTL değerindeki ... plakalı panelvan tipi aracın haczedildiği anlaşılmaktadır. Öncelikle pazarcılık işinde sermayenin değeri emeğin değerinden fazla olmakla meslek değil, teşebbüs olarak kabulü gerekir. Teşebbüsün malları da haczedilebilir.
Bu durumda borçlunun yaptığı pazarcılık işinin meslek olmayıp teşebbüs olması karşısında İİK. nun 82. maddesinin 2. ve 4. fıkralarının olayda uygulama yeri yoktur. O halde Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; pazarcılık işi bir meslek olarak kabul edilse bile, borçlunun pazarcılık yapması için mutlak suretle 17.000.00 YTL değerindeki ... plakalı panelvan tipi aracın maliki olması zorunlu değildir. Bir başka anlatımla pazarcılık yapılabilmesi için bu nitelikteki mahcuzun (sermaye ağırlıklı olduğu nazara alınarak) borçluya aidiyeti zorunlu olmayıp borçlu bu araca sahip olmaksızın da, pazarcılık yapabileceğinden Mahkemece sanat ve mesleği için lüzümlu olan alet ve edavat niteliği bulunmayan sermaye ağırlığı üstün olan araca yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Bir malın haczedilip edilemeyeceğine karar verme yetkisi,haczi yapan müdüre aittir.İcra müdürü,borçlunun haczedilemeyeceğini iddia ettiği bir malını haczederse borçlu,icra müdürünün haciz kararına karşı şikayet yoluna başvurabilir.
Zorunlu ev eşyalarının haczedilemeyeceği kuralı insan hakları nedeniyle konulmuştur. Bu kural şirketler (tüzel kişiler) için geçerli değildir. Tüzel kişiliğin her türlü malvarlığı haczedilebilir.
- - - Updated - - -
verdiğiniz linki inceledim dediğiniz gibi iki ayrı görüş var. zaten bu noktada tıkanıyorum. ilginize teşekkürler.Alıntı:
cagjackal rumuzlu üyeden alıntı
- - - Updated - - -
İ.İ.K nun 82. maddesi sadece zorunlu ev eşyalarının haczedilememesinden bahsetmiyor, çiftçinin tarlasından, gelecek mahsül için lazım olan tohumluğuna, hayvancının süt veren mandası veya ineğine, keçisine, koyununa hatta bunların yemlerine kadar haczedilemeyecek malların tamamını kapsıyor ve bunların arasında 'borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya' ibaresi de var. burada 'cagjackal' arkadaşın verdiği linkte de görüldüğü üzere iki ayrı yaklaşım ve görüş var. hangisi doğru hangisi yanlış bunu anlamaya yahut verilmiş emsal teşkil edecek net bir karar var mıdır onu öğrenmeye çalışıyorum.Alıntı:
litigation rumuzlu üyeden alıntı
bu arada sürücü kursumuz tüzel kişi değil şahıs firmasıdır. çok önemli değil sanırım ama bunu da ayrıca belirtmek istedim başta yazmayı unutmuşum.
- - - Updated - - -
bir önceki mesajınızda haciz memurunun takdiri bu mesajda da müdürün yetkisi demişsiniz. öncelikle hangisi ?? ikincisi bu haciz memuru yahut müdür neye göre bu haczedilebilir, bu haczedilemez diye ayrımda bulunuyor ?? tabi ki kanunlara göre. kanunda da 'borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya' haczedilemez diyor. burada diyorsunuz ki 'şikayet et'. şikayetin temeli olması lazım diye düşünüyorum. sonuç alınamayacak bir konuda şikayette bulunup mahkemeleri de boşuna meşgul etmemek gerektiğini düşünüyorum. yoksa her 'bu böyle olmaz, bu uygulama yanlıştır' diyen mahkemeye koşup sonucu beklesin. doğru mu sizce ?? bu forumun bir yararlı tarafı da insanların bu tür sorunlarında yol gösterici paylaşımlarda bulunmak değil midir sizce ?? eğer öyle değilse her mesajın, her sorunun altına 'şikayet yoluna başvurabilirsiniz' deyip konuyu kapatırsınız olur biter .Alıntı:
nalbantoglu rumuzlu üyeden alıntı
Sayın dnz78, şüphesiz ki bizler de her hukuki konunun tereyağından kıl çeker gibi çözülmesini ve bununda en az zarar ve zamanla hallolmasını dileriz ama ne yazık ki hukuki konjonktür bu şekilde işliyor, icra daireleri dosya dolu süreç ağır işliyor, yani bir şekilde herkes haklı veya haksız hak arama yoluna gidiyor. Bu durumda arkadaşların şikayet yoluna başvurmanız konusunda söyledikleri haksız değil diye düşünüyorum, çünkü her ne kadar kanun bir şeyleri emretse de maalesef uygulamada kişilerin insafına kalabiliyorsunuz, bu uygulamalara da ancak şikayet yoluyla itirazda bulunup adalet arıyorsunuz.
Size göndermiş olduğum linktede gördüğünüz gibi haciz memuru sürücü kursunun araçlarına haciz koymuş. Eğer kanuna uygun olmadığı düşünülüyosa bunun yolu İİK nın ilgili maddeleri gerekçe gösterilerek icra mahkemesine itiraz etmektir. Eğer mahkeme bunu kanuna aykırı bulursa zaten işlemin iptali ve haczin fekki kararını verecektir. Maalesef haciz memurları ben işimi yapıyorum diyerek bazen kendi kafasındaki kanuna göre ya da kanunu yanlış yorumlayarak işlem tesis etmektedir. Bunun itiraz yolu da mahkemedir. Eğer bu şekilde bir haciz işlemi uygulanmışsa araçlarınıza sizde pekala hakkınız olan kanun yollarını deneyerek bu işleme itiraz edin derim, karar menfi ya da müspet ona mahkeme karar verir, muhakkak da bir gerekçeli kararı olur.
Madde tam olarak şöyle;
"Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya"
İki ayrı yeri siyah kelimelerle yazdım..
Bence maddeyi hiç zorlamaya gerek yok.. arabalar haczedilir.
eğer yorumu genişletirsek hiçbirşeyin haczedilememesi sonucu doğar.
Sayın cagjackal, öncelikle şunu belirtmek isterim; konunun okunması, üstüne sizlerin cevap yazma emeğini sarfetmeniz benim için son derece takdir edilesi bir durum. okuyan ve yanıtlayan herkese tek tek teşekkür ederim. yani yanlış anlaşılmasın; ben buraya bir yazı yazdım ve benim sorunum hallolacak beklentisinde değilim. sadece fikir almak, emsal veya benzeri bir dava varmıdır öğrenmek ve buna göre hareket etmek istedim. çünkü sizin verdiğiniz linkte de görüldüğü gibi konu çelişkili bir durum. bakınız sayın meraklıüye' nin mesajında da maddenin tam metni yazılarak arabalar haczedilir denilmiş. burada şunu sormak lazım: hayvancılık ile geçinen ve 2 ineği olan A kişisinin yaptığı iş sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayalı bir meslek olarak tasvir edilmekte. iki ineğin toplam sermayesi yaklaşık 14-15 bin lira, burada harcanan emek hayvanın bakımı besisi. sürücü kurslarında kullanılan ortalama bir araç yaklaşık 14-15 bin lira, harcanan emek direksiyon eğitimi. yani önceki mesajlarda sayın senoleker' in de dediği gibi kasabın bıçağı, tamircinin tornavidası, hayvancının ineği, çiftçinin tarlası, traktörü,-forumda benzer bir soru görmüştüm- muhasebecinin bilgisayarı neyse sürücü kursları içinde eğitim aracı odur. ayrıca sürücü kursları sahip oldukları sermaye üzerinden para kazanmamakta o sermaye üzerinde emek harcayarak para kazanmakta. örneklemek gerekirse sermaye yatırıp araç alıp onu kiraya vererek, veyahut satarak değil üzerinde çalışarak para kazanmakta. sakın yanlış anlaşılmasın rent a car veya galeriler emek harcamıyor demeye getirmeye çalışmıyorum sadece eğitim araçlarının sürücü kurslarında sermaye değil adı üstünde ''araç'' olarak kullanıldığını, ekonomik faaliyeti sermayenin değil bedeni çalışmanın sürdürdüğünü anlatmaya çalışıyorum.
Her ticari işletmenin tüzel kişiliği yoktur.Alıntı:
litigation rumuzlu üyeden alıntı
MOTORLU TAŞIT SÜRÜCÜLERİ KURSU YÖNETMELİĞİ
Madde 7-Motorlu taşıt sürücüsü yetiştirmek, yetişmiş olanlara sınav neticesi sertifika vermek, trafikle ilgili eğitim ve öğretim yaptırmak üzere, kurs açmak için Bakanlığa yazılı olarak müracaat eden kamu kurum ve kuruluşları ile Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişilere bu yönetmelikteki şartları taşımaları halinde kurs açma izni verilir.(87/19361)
- - - Updated - - -
Hakimlerde kanunlara göre karar veriyor ancak her hakimin kararı dogru mu sizce?O zaman temyiz denen bir kanunyolu da olmaması gerekir.Böyle bir durumdada temyiz edin derim ve konu kapanır biter.Forumun amacının sorunlara yol göstermek oldugunu bıldıgım ıcın cevap yazdım anlaşılan hata etmişim....Alıntı:
dnz78 rumuzlu üyeden alıntı
82. maddeyi tam olarak okursak çiftçilik yapana özel durum var ama buna rağmen çiftçinin ineklerine ve diğer meslek sahiplerinin mallarına da haciz konabilir..
bunlarda açıklanmış.
aslında size hukuki bir cevap için borç miktarı ,araba sayısı ve değerleri gibi bilgilere ihtiyaç var...
takdir yetkiside var..bütün bunlardan bir sonuç çıkabilir.
devlet alacaklarında ve özel alacaklarda takdir nasıl çalışıyor onu bilmiyorum...
- - - Updated - - -
ilginize teşekkür ederimAlıntı:
meraklıüye rumuzlu üyeden alıntı
- - - Updated - - -
sayın nalbantoglu, bir önceki mesajıma da bakarsanız konuyu okuyan ve cevaplayan herkese müteşekkir olduğumu belirttim. ancak siz yazdığınız iletilere eleştirel bir cevap yazılmasına tahammül edemiyorsanız kişisel tercihinizdir...Alıntı:
nalbantoglu rumuzlu üyeden alıntı
O halde bu mesleğin bedene mi sermayeye mi dayandığı önemli oluyor.Alıntı:
meraklıüye rumuzlu üyeden alıntı
"Ehliyet kursu" benim kanaatimce sermayeye değil, emeğe dayanan bir faaliyet. Bir eğitim faaliyeti bu sonuçta.
Araba da kursun tahtaları, sıraları gibi bir şey.
Eğer yorumu sizin dediğiniz gibi daraltırsak bu sefer de berberin tarağını makasını koltuğunu da haczedebilmek gerekir.
Yüksek yargı kararlarında bazı üyelerin şerh koymalarının sebebini anlayacağım galiba :)
Tamamı değil belki ama haczedilir tabii.. yasa izin vermiş.Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Eleştrilere her zaman açığımdır eleştri niteliğinde oldukça...Ben burda herhangi bir şey yazmak zorunda da değildim sırf yardımcı olmak amacıyla cevap yazdım ancak siz aksini ima ediyorsunuz kafa karıştırmaya çalışıyormuşum gibi gösteriyorsunuz.Çalıştığım büroya gelseydiniz size aynı şeyi söylerlerdi ve üzerine 400TL +KDV yi verip mutlu mesut oradan ayrılırdınız heralde.İİK 16-18-22 maddelerine bakarsanız o maddelerin ne için düzenlendiğini anlarsınız...Alıntı:
dnz78 rumuzlu üyeden alıntı
sayın nalbantoglu,
''Eleştrilere her zaman açığımdır eleştri niteliğinde oldukça...''
demişsiniz; çok belli ediyorsunuz.
''Ben burda herhangi bir şey yazmak zorunda da değildim sırf yardımcı olmak amacıyla cevap yazdım''
demişsiniz; cevap yazan herkese teşekkür ettiğimi kaç kez daha yazmam gerekiyor okuyabilmeniz için bilemiyorum... tabi ki cevap yazmak zorunda değildiniz. umarım mesajı yazarken de kimse sizi zorlamamıştır...
''Çalıştığım büroya gelseydiniz size aynı şeyi söylerlerdi ve üzerine 400TL +KDV yi verip mutlu mesut oradan ayrılırdınız heralde''
demişsiniz; bir kurum adına bu mesajları yazdığımı ve kurumumuzun çalıştığı -sizlerden değerli olmasın- bir avukatımızın olduğunu tahmin edebileceğinizi umuyorum. avukatımıza danıştık o da çelişkide kaldı ve konuyu araştıracağını söyledi. takdir edersiniz ki çalıştığımız avukat arkadaş da bir insan kendisinden herşeyi anında bilmesini ve bizim her sorumuza şüphesiz yanıt verebilmesini bekleyemeyiz. ben de bu arada kendim de bir araştırma yapmak istedim ve konuyu buraya açtım. ama size de 400 TL + KDV değerindeki nevi şahsınıza münazır bu bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için ayrıca teşekkür ederim.
''İİK 16-18-22 maddelerine bakarsanız o maddelerin ne için düzenlendiğini anlarsınız...''
demişsiniz; tekrar teşekkür etmek isterim. sayenizde icra dairelerinin verdiği kararın usulsüz olduğunu düşündüğümüzde icra mahkemelerine başvurabileceğimizi, icra işlemlerini mahkemenin durdurabileceğini de öğrenmiş oldum... iyi akşamlar dilerim...
Benim kanaatime göre sürücü kursu yetkilisi birden fazla aracı varsa ve haczedilmişse bir tanesi için haczin kaldırılması için haczedilmezlik itirazında bulunması yerinde olur ya da diğer bir deyişle mahkeme birden fazla hacizli sürücü kursuna ait araçlardan sadece biri üzerindeki haczi kaldırmalıdır.
Bu konuda oluşmuş ictihadlardan habersiz kanaatimi aktarıyorum: Esnaf, zanaatkar ile esnaf işletmesi boyutunu aşan ticari işletmeler aynı kefeye konulmamalıdır ki Ticaret Kanunu'nu da bu yönde bir ayrımı öngörmüştür.
teşekkür ederim avukat bey.Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
- - - Updated - - -
teşekkür ederim sayın ismail arslan.Alıntı:
İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı
peki bu konuyla benzer bir sorum daha olacak: sürücü kursu araçlarının muayene ve sigortaları M.E.B denetimi altındadır yani muayenesi geçmiş bir araç eğitim aracı olarak kullanılamaz. yakalama kararı olmayan ancak sorgulatıldığında üzerinde haciz kararı olan ( dolayısıyla vergi dairesinden borcu yoktur yazısı alınamayan ) herhangi bir araç muayeneye sokulamamaktadır. aracın satılmaması veya borcun ödemelerinin düzenli yapılmasının sağlanması için haciz tedbirinin konulmasını anlıyorum ancak m.t.v veya trafik cezası gibi aracı bağlayan faktörler olmaksızın yani aracın muayene açısından herhangi bir sorunu olmamasına rağmen o araç üzerinden mesleğini sürdüren sürücü kursunun aracını muayeneye sokamaması, haliyle de o araç üzerinden gelir sağlayamaması, başka bir deyişle aracı ne satabilmesi ne kullanabilmesi hakkının verilmemesi sizce mantıksız değilmidir yahut konuyla ilgili başka bir uygulama var mıdır ?
değerli yorumlarınızı bekliyorum...