Evi terk ve terk eden eşin ailesi tarafından tehdit

Merhaba, evli olduğum hanımefendi 5 gün önce yklaşık 2 saat mesafede olan il merkezinde iş bulduğunu söyledi. Ben günlük 4 saatin yolda geçeceğini ve evlilik birliğinin bozulacağını söylediğimde ısrar ile başlamak istediğini söyledi. Bugün iş görüşmesine gideceğini söylediğimde illaki gideceğini babasının da çalışmasını istediğini belirtti. BEn birdaha çalışmasını istemediğimi sebepleri ile belirttiğimde ise kendisinin karar vereceğini belirtip evi terketti. Özellikle belirtiyorum ki yüksek eğitimli ve mantıklı birisiyim. Olay sırasında bırakın şideti dokunma bile olmamıştır. Evden çıkıp gittikten sonra babasını arayarak evli olduğum hanım efendiyi mantıklı davranıp evine dönmesi için konuştum. Kendisi iş görüşmesine gittikten sonra eve döneceğini belirtmesine rağmen şu saate kadar eve dönmediği gibi kendi babasına şiddet uyguladığımı ve hakaret ettiğimi söylemiş. Tabiki böyle bir eylem olmadığı için darp raporunun da olmadığını biliyorum. Kendi ailem hanımefendinin ailesi ile arabulucuk yapmak için babasıyla konuştuğunda ise "kendisinin beni öldüreceğini, mahvedeceğini" söylemiş. İşin aslı ise bunu yapabilecek karakterde birisi olması.

Özetlemek gerekirse
1) idealindeki iş için evi terk eden kadın.
2) asılsız ithamlar.
3) Kadının ailesi tarafından aslı olacak nitelikte ölümle tehdit.

Siz dostlardan yardım bekliyorum. Ben ne yapmalıyım?

İspat edilebilir bir şekilde eve dön çağrısı yapmanız gerek zannedersem ilk aşamada.
Ama bunun şekil şartları hakkında en ufak bir fikrim yok. Forumda / internette bu konuyla ilgili bir şeyler bulabilirsiniz.
Zira burada bu geri dön çağrısını yapmadığı için hak kaybına uğrandığını okudum birkaç sefer.

Noterden İhtar Çek, Sonrada Boşanma Davasi Açarsın

Merhabalar arkadaşlar dön çağrısını önermişler doğrudur noterden yapacağınız ihtar işinize yarar ancak dön çağrısı sonrası tüm yaşanmış olayları affediyorum demiş de oluyorsunuz, tarafınıza atılan iftiralarda yapılan sözlü saldırı da buna dahil olabilir bu şekilde bir hareketle ilerde kullana bileceğiniz argumanları ortadan kaldırmış olabilirsiniz.Bundan sonrası için yaşacaklarınızı iyice düşünüp bir karar almanız gerekmekte ve buna göre adımlar atmanızı öneririm yuvanızı kurtarmak adına atacağınız her türlü iyi niyet adımını size karşı kullanmalarına izin vermeyin.Sözlerim kesinlikle yanlış anlaşılmasın asla bir yuvanın yıkılmasını hele de böylesi basit bir konu yüzünden kimse istemez, ancak kanunların kendilerine tanıdığı hakları çevresindekilerinde etkisiyle kötüye kullanan kadın sayısı giderek artmakta.Tavsiyem kayınpederinizin tehdidi hakkında savcılığa başvurun elinizde bulunsun sonuç çıkması çok önemli değil karşı tarafa mesaj vermiş olursunuz, uzlaşma isteğinizi ve diğer her türlü görüşmelerinizi bu saatten sonra tek başınıza asla yapmayın yanınızda mutlaka şahit olabilecek birileri bulunsun ki daha başka iftiralara kurban gitmeyin.Umarım iş tatlıya bağlanır ve eşiniz evinize geri döner ancak bu gerçekleşmez ise hak kaybına uğramamanız için bir avukatla görüşüp ona göre adım atmanızda fayda var zira karşı tarafın böylesi bir tehdidinin arkasından açılacak bir boşanma davası hayatınızın seyrini hiç düşünemiyeceğiniz kadar değiştirir, her ne kadar kanunlar karşısında kadın-erkek eşittir densede ben ve benim gibi binlerce erkek mağdur bu eşitliği henüz göremedi.Malesef haklı yada haksız kadına karşı pozitif ayrımcılık hat safhada , kadın gerçekten mağdur oldu ise pozitif ayrımcılığı ve daha fazlasını sonuna kadar destekliyorum ama sadece kadın olduğu için haketmediği halde diğer bir çok konuda kendilerine hak tanınması velayet, nafaka ve diğer bir çok hususda onların mağdur olduğunu düşünüp onlar lehine kararlar verilmesi gibi nedenlerden dolayı işin adli boyutu sizi şimdikinden daha çok üzüp yıpratacak.Kısaca mağdur olmamak adına sizi iyice dinleyecek ve davanıza inanan bir avukat bulup süreci böyle yürütün.Umarım her şey gönlünüzce olur.

Saygılarımla.

Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Evlenecek ya da boşanma ile ilgili işlem başlatacak arkadaşlara ders olması için buradan başımdan geçenleri yazacağım. LÜTFEN SONUNA KADAR SABIRLA OKUYUN. O melekler evlenince ne hale geliyor görün.

Öncelikle evlendiğim insan gazeteci hemde zamanında adliye muhabirliği yapmış. Hani yeni duymaya başladığım "erkekler 3-0 başlar" cümlesi gerçekten doğruymuş. Sabah saat 10:00 gibi bir avukata danıştım. Yukarıda yazdıklarımı anlattım. Özetlemek gerekirse; evi iş için terkettiğini kanıtlamam gerektiğini, babasının ailem aracılığı ile beni tehdit etmesinin aslı astarının olmadığını ve içimi rahat tutmam gerektiğini, sabırla kendisinin mahkeme açmasını beklememi belirtti.


Her ne kadar acı olsa da ben çok severek evlendim. Ailemi bir kenara itip tek başıma düğün masrafları da dahil olmak üzere ödedim. Kendisi kendi giyecekleri(daha önce kulandığı), babasının evinin birinci katında barındırdığı 2. el haraplaşmaya yaklaşmış koltukları, bir adet elektrikli mini fırın, bir adet mutfak robotu, çalışmayan 17 ekran televiyon ve nihayetinde bardak tabak çatal kaşık getirmiştir. Bunun dışında bu yazıyı yazdığım bilgisayardan, halı kilim'e kadar benim evlilik öncesinden edindiğim mallardır. Aklınızdan "Nasıl yani çeyizi yokmuydu?" dediğinizi duyar gibiyim. Evet benimde aklıma geldi ve kendisinin daha önce evlenip evlenmediğini sorduğumda "Benim ne evlilik ne de cinsel hayatımda kimse olmadı, bu nasıl sorudur" cevabını aldım.

Nispeten canınız sıkılmaya ve monotonlaşmaya başladığını düşünüyorsanız asıl bombalar şimdi başlıyor. Eşim ile ilk tanıştığım zamanlar da kendisinin "ebedi aşkı aradığını", "benden önce hiç uzun süreli ilişkisinin olmadığını, yani kendisini ebedi aşkına sakladığını", "Ailesinin tutucu olduğunu, yani boşanmanın gerçekleşmiyeceğini" hatta babasının ağzından "bak kızımı veriyorum ama bizde boşanma yoktur, bu evden çıktı mı ancak cenazesi gelir" dediğini duydum. Ne hoş sözler değil mi? Kendinizi erkekliğin engin gururunda hissediyorsunuz. BEnde böyle bir kızın herşeye layık olduğunu düşünerek tanıştığımızın 1. ayında nişanlandım. İzmir'in bir ilçesindeki kurulu düzenimi bozup, kuşadasında bir iş buldum. Evlilik hazırlıklarına başladım. Tam evlilik için kan verdiğimiz günün sonrasında iş yerinin batak bir iş yeri olduğunu ve çalışanlarına ne sigorta yaptığını ne de maaş verdiğini öğrendim. Hatta piyasayı dolandırdığını öğrendim. Hayliyle hemen başka bir iş aramaya koyuldum. Ve buldum da . Fakat Maliye master eğitim düzeyinde bir elemanı şarap şişesi taşıtacak bir iş yeri olduğunu, aylık 750 TL maaş ile 370 TL kira veremeyeceğimi gördükten ve eşimin iş bulamadığını gördükten sonra utana sıkıla ailemi arayıp Bizimö İzmir'in bir ilçesinde olan evlerinde ikamet etmek zorunda olduğumuzu kira ya yetişemeyeceğimi söyledim. Onlarda evlerinde kalmamı kabul ettiler. Bende bir işyeri ile konuştum ve görüşmeye çağırıldım. Bu arda sıfırladığım kredi kartı borcu tavan yaptı. Ödeyemediğim telefon faturası icra işlemi başlatıldı. Ailemi arayıp yetişemediğimi söyledim. Özellikle belirteyim görüşmeye çağırıldığım işyeri taşındığımız ilçede. Fakat işe alacak yetkili patron ile görüşünce olumsuz karar verdiler. 3 hafta kadar işsiz dolaştım. Ama evime hep ekmek getirdim, giyecek de dahil olmak üzere tüm masraflarını eksiksiz karşıladım. 3. hafta sonunda işyerinden yeniden arandım. Saha şefi ve denetmen olarak başladığım sırada kendisine "hayatım, ailemden gelirimiz var. benim maaşım da var. senin İzmir içinde iş aramana gerek yok. Git gel gününün en az 3 saati yolda geçecek. Gel bu ilçede düzgün bir iş çıkıncaya kadar evde kal. Hem kafanı dinler hemde beraber daha fazla zaman geçirmiş oluruz " dedim. Kendisi kabul etti. Fakat işe başladığımın 2. haftasında İzmir'de Skytürk adlı kanal için çıkan bir ilana başvurduğunu ve hemen görüşmeye çağırıldığını öğrendim. Saat 06:40 tan önce evden çıkacak ve saat 20:00 ile 21:00 sıralarında evde olacaktı. Yorgun olacaktı ve evliliğimi sarsılmaya başlayacaktı. Byu işi istemediğimi ama görüşmetye çağırılmanın bir söz vermek olduğunu, kabul etmeyecek olması şartı ile iş görüşmesine benim götüreceğimi söyledim. Görüşmeye gideceği günden önceki güne kadar herhangi bir sorun yoktu. Hatta o gece birbirimize sarılarak aşk sözcükleri sarfedip film izlemiştik. Sabahleyin kayınvalidemin telefonu ile uyandım. Eşim telefonu açıp tamam anladım sopnra konuşuruz diye geçiştirdiğini anladım. Hemde yakalanma korkusu ile eli ayağının dolaştıüğını da farketmiştim. Annnesinin neden aradığını sorduğumda bana "kötü rüya görmüş ondan aradığını" söyledi. 10-15 dakika sonra "iş için aradı değilmi?" diye sordum. Evet dedi. Benim işi istemediğimi bilip bilmediklerini sorduğumda ise "bilmiyorlar" cevabını aldım. "Arayıp söyleyeyim mi?" dediğinde ise "söyle" dedim. BAbasıyla konuştu ve babası beni telefona istedi. Sebeplerini anlatırken yani daha konuşuyorken "Ben çalışmaya karar vereceğim" diyerek evden çıkıp gitti. Babasını yeniden aradım. Kızının evi terkettiğini ve kızının evine dönmesi gerektiğini yanlış yaptığını söyledim. Bana iş "görüşmesine gitsin evine dönecek" dedi.


Akşam saat 20:00 da kimse eve dönmeyince ailesinin evini aradım. Ailesinin evine dönmüştü. Bu arada düşünmekten delirmek üzereyken ailecek görüştüğümüz çocukluk arkadaşıma telefon açıp konuşalım kötüyüm dedim. Onun da eşini arayıp onu 3 gün önce gırtlağını sıktığımı ama iş için evi terkettiğini söylemiş. Ailem aradığında da aynı şeyi söylemiş. Duyduğumda kulaklarıma inanamadım. GÖzümden bile sakındığım uğruna sıkıntıdan sıkıntıya girdiğim eşim benim sırtıma bıçak üstüne bıçak saplamaya başlamıştı. Evet yalan üzerine yalan söylüyordu ve Anneme ve arkadaşımın eşine söylediği yalanlar birbiri ile örtüşmüyordu. Düşünmekten başım hiç hissetmediğim kadar dehşet ağrıyor ve kusmaya başlamıştım. Bu arada babası beni ölümle tehdit etmişti. Sen benim oğlumsun senden tek kızıma iyi bak diyen adam etrafa tehditler savuruyordu. Hatta Arkadaşımın eşine, benim eşim babamı tutmasaydı oraya gelecek onu öldürecek diyordu. Arkadaşlarım evime geldiler ve teskin etmeye çalıştılar. Özür dilememi istiyorlardı ama özür dileyecek hata bulamıyordum. evden çekip giderkenki bakışları gözümün önüne geldiğinde ise herşey şekillenmeye başlamıştı.

Çeyizi yoktu.
Benden önce bir ilişkisi olmuştu.
Ebedi aşığım olacak insan daha iyi imkana kavuşacağı anda beni terk etmiş, boşanmak istiyordu.

Özellikle belirtmeliyim, daha önce ilişkisinin olup olmaması benim için önemli değildi. Benimde başımdan birçok ilişki geçti. Ben bağlılık ve sadakat istiyordum. Bağlılık ve sadakati de bulmuştum. Hemde en alasını. Ailemin istemem sebebi ise benden 4 yaş büyük olması ve doğulu olmasıydı. Ben sevdiğimi ve beni çok sevdiklerini defalarca belirtmeme rağmen ailem ikna olmadı. Annem "Seni öldürürler", "O kız dehşet dik başlı ve herşeyi yapabilecek karakterde. Mahvolacaksın" diyordu. Şimdi düşündüğümde haklılarmış. Bu olan olaylarda hiçbir suçum olmamasına rağmen en azından bir topuğumun parçalacağını ya da öleceğimi biliyorum. Bu kadar olan olaydan sonra gayet olağan geliyor. Yaparlar diyorum.

EVukatımla görüştüm ve ben istemedikçe eşyasını alamayacağını, ancak mahkemece mal bölüşümü keşfi verildiğinde eşyalarını alabileceğini onu da bu benim değil dersem olabileceğini söyledi. Eve çağırmaya gerek yokmuş. Zaten 4 ay sonra 2 aylık zaman süresince çağırabiliyormuşum. Onuda da 2 gün evde kalıp gitse yine 4 ay beklenilecek ve yine aynısı olacak. Yanlız kendi kazdığı kuyuya düşmüştü. Etrafı alevlendirmek için yaptığı yaygarada evi iş için terkettiğini söylemesi, 3 gün önce darp ettiğimi söylemesi herşeyi ortaya çıkardı. Bir gazetecei o radded şiddet görecek ve evde duracaktı. Evin anahtarı kendisinde 3 gün içinde pazar alışverişi yapmış ve eve gelmişti. Özellikle de belirteyim boynunda hiçbir iz yok. Birbirlerine deli gibi aşık iki sevgiliyiz diyordu, evlendik ama karı koca değiliz.

Neyse dostlar şu an şoktayım ve anılar ve hayal kırılıkları dikkatimi toplamama engel oluyor. Şuan bir avukatım var başta da belirttiğim gibi İhtiyacı olabilecek arkadaşlara yardımcı olması için ben gelişmeleri buıradan yazacağım. Başınızı ağrıttığım için özür dilerim.

kardeş geçmiş olsun bizim hanımefendini aileside bizi darp etip evi terketti bana bir sürü tehtitler savurdular bende gittim savcılıga sikayette oldum.bikere avlayan iısırmaz .aslında hıç ugraşmıyacaksın.bekle o zaten sana boşanma davası açmıştır.birsürü yalanlarla bu tip insanlar hırsız insanlar.adalet bu tip insanlara göz yumuyor 6 -7 ay evli kalıp boşanıyorlar.sonra senin kanını emiyorlar.nafakaymış tazminatmıs bu tip insanların allah bildigi gibi yapsın.beklemeni tavsiye ederim.

Yanlış hatuna toslamışsın sayın arkadaşım.. Kaç aylık evli olduğunu merak ettim şimdi. Senin için en güzel ve en hayırlı yol bu evliliği bitirmek olacaktır.. Yediğin kazıklarda sana eşinden hatıra kalır artık..
İllaki evlenmek istiyorsan, bırak ailen sana bayan bulsun.. Severek evlendiğin insanın ağırlığı ailenin bulduğundan katbe kat ağır olur taşıyamazsın.. Evlilikteki bazı eşitliği savunanlar, eşinin istediği gibi at koşturmasına, çalışmanı istemiyorum kelimesinin yüzüne tokat olmasına, ailenin direğinin odun haline dönüşmesine hiçbir şekilde engel olamazlar malesefki..

Alıntı:

---

izmirdenesinti rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba, evli olduğum hanımefendi 5 gün önce yklaşık 2 saat mesafede olan il merkezinde iş bulduğunu söyledi. Ben günlük 4 saatin yolda geçeceğini ve evlilik birliğinin bozulacağını söylediğimde ısrar ile başlamak istediğini söyledi. Bugün iş görüşmesine gideceğini söylediğimde illaki gideceğini babasının da çalışmasını istediğini belirtti. BEn birdaha çalışmasını istemediğimi sebepleri ile belirttiğimde ise kendisinin karar vereceğini belirtip evi terketti. Özellikle belirtiyorum ki yüksek eğitimli ve mantıklı birisiyim. Olay sırasında bırakın şideti dokunma bile olmamıştır. Evden çıkıp gittikten sonra babasını arayarak evli olduğum hanım efendiyi mantıklı davranıp evine dönmesi için konuştum. Kendisi iş görüşmesine gittikten sonra eve döneceğini belirtmesine rağmen şu saate kadar eve dönmediği gibi kendi babasına şiddet uyguladığımı ve hakaret ettiğimi söylemiş. Tabiki böyle bir eylem olmadığı için darp raporunun da olmadığını biliyorum. Kendi ailem hanımefendinin ailesi ile arabulucuk yapmak için babasıyla konuştuğunda ise "kendisinin beni öldüreceğini, mahvedeceğini" söylemiş. İşin aslı ise bunu yapabilecek karakterde birisi olması.

Özetlemek gerekirse
1) idealindeki iş için evi terk eden kadın.
2) asılsız ithamlar.
3) Kadının ailesi tarafından aslı olacak nitelikte ölümle tehdit.

Siz dostlardan yardım bekliyorum. Ben ne yapmalıyım?

---

Arkadaşım çalışmak eşler arasında problem açmaz, sen işde iken eşin evde olunca sana ne faydası varki zaten, bırak oda çalışşsın sende çalışıyorsun zaten, ayrıca eşin çalışmak istemesi ve sizinde izin vermemenizden bir bayan eşinden ayrılmaz, ailesinede şiddet hakaret vs demez, demekki bu işin altında başka şeylerde var, sen dökül bakalım bu bir tek iş görüşmesi ile sınırlı depil :) kadın hislerim beni yanıltmaz ;)

Sayın "sevcanakay" benzer yaklaşımları başka arkadaşlardan da sitede daha öncede görmüştüm affınıza sığınarak sormak istiyorum, dünyada kaç çeşit insan vardır, yada kıstası daraltalım kaç çeşit bayan vardır , kadınların hepsi bir kalıptan mı çıkıyor da herkes sizin bildiğiniz yada düşündüğünüz yapıda olsun.Evliliklerin yıkılmasında neden erkeklerin daha kusurlu olduğu düşünülür.Herkes hayatında pek çok kez kadının şeytanınıda meleğinide görmüştür diye tahmin ediyorum.Neden anlatılanların altında başka gerekçeler aranır.Yalan söyleyen yada olayları farklı anlatan sadece kendini kandırır.Daha önceki konularda da derdini anlatmaya çalışan pek çok arkadaşın hikayelerine bu yaklaşımda bulunuldu.Yeterince mağdur olan derdine çare arayan insanlara bu şekilde yaklaşım ne bize nede onlara fayda sağlamıyor.Açıkcası sinir bozucu bir durum bu nedenle bir iki satır yazmak istedim amacım kimseyi üzmek yada tenkit etmek değil sadece empati yaparak olaya yaklaşıyorum.Kimsenin avukatlığına da soyunmadım ,sizinde gayet iyi niyetle bu ifadeleri kullandığınızı düşünüyorum ama yine de sarf edilen kelimeler sanki biraz yaralayıcı.

Saygılarımla.

Ben bu insanları anlamıyorum.Biriyle tanışmanın 1. ayında nişanlanmak demek, rus ruleti oynamaktan farksız.Bir ayda ne ailesini ne kendini tanıyabilirsin.Sadece sana gösterilen filmi izlersin.Bahtına ne çıkarsa.Tüm erkek arkadaşlara sesleniyorum sevgi, saygı, bağlılık, güven gibi duyguları tam olarak oturtmadan, birbirini gerçekten iyi günde kötü günde tanımadan evlenme konusunda acele etmeyin.Bedeli tahmininizden çok daha ağır olur.İyi forumlar.

Alıntı:

---

izmirdenesinti rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba, evli olduğum hanımefendi 5 gün önce yklaşık 2 saat mesafede olan il merkezinde iş bulduğunu söyledi. Ben günlük 4 saatin yolda geçeceğini ve evlilik birliğinin bozulacağını söylediğimde ısrar ile başlamak istediğini söyledi. Bugün iş görüşmesine gideceğini söylediğimde illaki gideceğini babasının da çalışmasını istediğini belirtti. BEn birdaha çalışmasını istemediğimi sebepleri ile belirttiğimde ise kendisinin karar vereceğini belirtip evi terketti. Özellikle belirtiyorum ki yüksek eğitimli ve mantıklı birisiyim. Olay sırasında bırakın şideti dokunma bile olmamıştır. Evden çıkıp gittikten sonra babasını arayarak evli olduğum hanım efendiyi mantıklı davranıp evine dönmesi için konuştum. Kendisi iş görüşmesine gittikten sonra eve döneceğini belirtmesine rağmen şu saate kadar eve dönmediği gibi kendi babasına şiddet uyguladığımı ve hakaret ettiğimi söylemiş. Tabiki böyle bir eylem olmadığı için darp raporunun da olmadığını biliyorum. Kendi ailem hanımefendinin ailesi ile arabulucuk yapmak için babasıyla konuştuğunda ise "kendisinin beni öldüreceğini, mahvedeceğini" söylemiş. İşin aslı ise bunu yapabilecek karakterde birisi olması.

Özetlemek gerekirse
1) idealindeki iş için evi terk eden kadın.
2) asılsız ithamlar.
3) Kadının ailesi tarafından aslı olacak nitelikte ölümle tehdit.

Siz dostlardan yardım bekliyorum. Ben ne yapmalıyım?

---

Bildiğiniz gibi artık aile reisi diye bir şey yok gidin aile hakimine bu sorunu çözmesini isteyin artık kim haklı çıkar bilinmez sonucada razı olun koruma tedbiride istemek fena olmaz :) belkide nafaka :utangac

arkadaşım ben bir bayan dan ziyade tamamen tecrübelerime ve gözlemlerine dayanarak , ve yaşayan biri olarak söylüyorum, ve arkadaşın anlatışına göre sadece hanımın çalışmak istemesi ve karşı çıkılması evliliği bitirmez mutlaka başka nedenler vardır, ama şu bir gerçek artık kabul edin, erkeklerin geninde var, şiddet, küfür, kabalık vs vs, ben herşeyin üstüne yemin ederimki hiçbir kadın mutlu kocasından memnun kadın eşini asla ama asla bırakmaz, erkek aldatsa bile bayan yinede bırakmıyor eşini çogu bayan, ama ben hiç duymadım kadın kocasını aldatmış kocasıda sineye çekip tamam karıcım demiş hiç duymadım siz duydunuz :) yani erkek kadın arasında o kadar çok farklılık varki, neden hep boşanma davalarında kadınlar korunuyor çünkü erkeklerin savunacağı ellerinde kocaman bir hiç den başka bişiyleri olmadıgı için kadınları devletimiz koruyor haklı buluyor vs vs. ayy sıkıldım daha fazla yazamıcam :)

Alıntı:

---

sevcanakay rumuzlu üyeden alıntı

arkadaşım ben bir bayan dan ziyade tamamen tecrübelerime ve gözlemlerine dayanarak , ve yaşayan biri olarak söylüyorum, ve arkadaşın anlatışına göre sadece hanımın çalışmak istemesi ve karşı çıkılması evliliği bitirmez mutlaka başka nedenler vardır, ama şu bir gerçek artık kabul edin, erkeklerin geninde var, şiddet, küfür, kabalık vs vs, ben herşeyin üstüne yemin ederimki hiçbir kadın mutlu kocasından memnun kadın eşini asla ama asla bırakmaz, erkek aldatsa bile bayan yinede bırakmıyor eşini çogu bayan, ama ben hiç duymadım kadın kocasını aldatmış kocasıda sineye çekip tamam karıcım demiş hiç duymadım siz duydunuz :) yani erkek kadın arasında o kadar çok farklılık varki, neden hep boşanma davalarında kadınlar korunuyor çünkü erkeklerin savunacağı ellerinde kocaman bir hiç den başka bişiyleri olmadıgı için kadınları devletimiz koruyor haklı buluyor vs vs. ayy sıkıldım daha fazla yazamıcam :)

---

Bir kadın beyni günde yaklaşık erkek beyninin 4 katı kelime üretir nasıl sıkıldınız ki :)
Ve ülkemizde kadınlar sosyal ortamlarda çalışmayıp haneye emekleri doğrultusunda katkıda bulunduklarından akşama kadar ürettikleri
bilimsel olarak bir erkek beyninin ürettiği kelimelerin %50 sini işyerinde %50 eşi ile harcar yani erkek eve geldiğinde her kelimesine karşılık 8 kelime işitir bu durumda evlilikleri bitirir.

Alıntı:

---

ismail32 rumuzlu üyeden alıntı

Bir kadın beyni günde yaklaşık erkek beyninin 4 katı kelime üretir nasıl sıkıldınız ki :)
Ve ülkemizde kadınlar sosyal ortamlarda çalışmayıp haneye emekleri doğrultusunda katkıda bulunduklarından akşama kadar ürettikleri
bilimsel olarak bir erkek beyninin ürettiği kelimelerin %50 sini işyerinde %50 eşi ile harcar yani erkek eve geldiğinde her kelimesine karşılık 8 kelime işitir bu durumda evlilikleri bitirir.

---

:):DD Gülmemin sakıncası yoktur inşallah.

(Bende benzer bir durumda olduğum için) yazınızı üzüntüyle okudum. İnş. en az zararla kurtulursunuz. Bence temkinli olun, hırsla hareket etmeyin, sistematik hareket edin (en azından ben kendi durumumda böyle olmaya çalışıyorum). Maalesef sonradan yapılan basit bir hata ile bile hukuken insan haksız çıkabiliyor.

Öte yandan, anlamadığım bir durum var ki, erkeği her durumda suçlu olarak gösteren, ne niçin nasıl oldu diye sormadan tümüyle erkekse suçludur diyerek ön yargı ile yaklaşan, kadın haklarını koruma bahanesi ile (kadın veya erkek fark etmez) insan haklarından bihaber olan feminist tavrı şiddetle kınıyorum. Sonuçta erkek veya kadın olsun, dünyanın geri kalanı kişinin boşandığı eşi gibi (şiddet hastası, yalancı, alçak vb sıfatları hak edecek biri) olamaz. Bu ruh hali, bence sağlıklı değil.

Hanım efendi. 2. gönderimde ince ince açıkladım ama tam ayrıntısı ile açıklamam tam 1 saat sürüyor. Şu an itibari ile hayatı gerçekten düşünerek yaşamış ve hayat deneyimi yüksek 50-60 yaşındaki abilerime evlilik anlamımda akıl danıştığımda dolandırılmışssın diyorlar. Madem ki inanmıyorsunuz size bir iki maddede kendimi özetleyeyim.

1) Yüksek eğitimliyim (Yüksek lisans)
2) Fotomodellik yaptım fiziki görünüşüm tam.
3) Kadına fiili ya da sözlü şiddet uygulamanın acizliğine inanıyorum ÇÜNKÜ! Bahsi geçen bayan ne benim kadar fiili güce sahip ne de benim kadar düşünsel yetenekli (Düşünseydi sonsuza kadar mutlu ve mesut yaşardık)
4) Cinsel olarak partnerimi her anlamda tatmin etme amacını güderim ve abartısız yüksek derecede iltifat almışımdır hep.
5) Toplumda saygın bir yere sahibim. Öğrencilerim bana hocam dan daha çok abi yada baba sıfatını uygun görüyorlar. Bir süre mesleğime ara versem de bana HOCA sıfatını layık görüyorlar. Girdiğim her ortamda güleryüz ile karşılaşırım.

Bu maddeler bir eviliğin temelleridir diye düşünüyorum. Yani olmaz ise olmaz. Şimdi size soruyorum. Bir bayan bu nitelikteki bir erkeği neden bırakır? Öyle derin düşündüm ki bazen aklımın limitlerine dayandım. Şu an ise sadece dolandırıldım diyorum. Evet beni eşim dolandırdı. Siz dolandırmadınız. Üstünüze alınmayın. Yaşanmışlar yaşayan insanların sorumluluğundadır.

Bakın ben tüm sıfatkarımdan ayrılarak deneyimli ve bilgili insanlardan bilgi almak amacındayım. Ne yaşadığınızı bilemem. Amaki şunu tüm yüreğimle ve açık sözlülüğümle ifade ediyorum. Onurlu, şerefli ve gururlu bir erkeğe bu şekilde davranan her kadın müsfettedir. Ötesi olamaz zaten.

Eğerki boşanmam gerçekleşirse ve eğer ben bir kadını yeniden bu değerlere layık görürsem HİÇ UTANMADAN VE SIKILMADAN AYAĞINI ÖPEBİLMEK İÇİN BİR NEDEN OLACAKTIR. ÇÜNKÜ HER KADIN ANNE OLAMAZ. ZORLA FİZİKSEL EBEBEYN OLSA DA BİR TÜRK ANNESİ OLAMAZ!!!!!!!!!!!!!

Fikri olarak destek veren her dostuma binlerce teşekkür ederim. Son olarak ise şunu söylemek istiyorum. KAdın erkek eşitliği diye bahsedilen toplumumuzda 100 gramlık bir organın bizi buı durumlara düşürmesini insanlık suçu olarak nitelendiriyorum. Ben karşımdaki her insana insan olduğu için insani değer verdim. Dini dili ırkı ve cinsiyeti benim için hiç önemli değil. Anlamanız için biraz argo ama %100 doğru bir cümle söyleyeceğim.

Her insan bir delikten doğar, hacetini bir foseptik deliğine giderir, ve en son deliği ise bir mezardır. Bizi büyük hacetimizden farklı kılacak şey ise taşıdığınız değerdir. Zira sizde bir kokuya, sosyal ortamlarda etkileşime (buna bulaşma diyebiliriz) ve en son olarak da berbat bir koku ve hastalık yaymamanız için bir deliğe gömülürsünüz. Ben bir büyük hacetten farklı olabilmek için herşeyi yaptığıma inanıyorum. Yoksa İnsanlar ...tur kokar diyip beni aşşağılayacaklardır.


Sevcanakay bir kısım dişi gibi sıkılmanız gayet doğal. Ciddi ve düşünsel yetenek gerektiren konulara uzaksınız. Söylemeniz gereken şeyleri söyler çekilirsiniz. Amacınız, fikir alışverişi ya da yardım olamaz hiçbir şekilde. Aldatılan bir insanın sineye çekmesi kendisinin de ahlak ve namus kavramından yoksun olduğunu gösterir. Umarım anlatabildim!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Bu arada şu ayyy sıkıldım kelimeleri size ne kadar uymuş............................

Alıntı:

---

ismail32 rumuzlu üyeden alıntı

Bir kadın beyni günde yaklaşık erkek beyninin 4 katı kelime üretir nasıl sıkıldınız ki :)
Ve ülkemizde kadınlar sosyal ortamlarda çalışmayıp haneye emekleri doğrultusunda katkıda bulunduklarından akşama kadar ürettikleri
bilimsel olarak bir erkek beyninin ürettiği kelimelerin %50 sini işyerinde %50 eşi ile harcar yani erkek eve geldiğinde her kelimesine karşılık 8 kelime işitir bu durumda evlilikleri bitirir.

---

emin misin...ben bayanım eşim o kdr çok konuşurduki heleki tartışmalarda makinalı tüfek gibi benim ona yetişmem
imkansız olduğu gibi onun görebileceği şekilde ve yeter artık dememe rağmen susmadığından dolayı 2 kulağımıda
serçe parmağımla kapatıyordum....ve hala konuşmaya devam ediyordu....
erkeklerin hormonları değişmişşşşşşşşş.....hep kadınlara yüklenmeyelim ltf...

Alıntı:

---

izmirdenesinti rumuzlu üyeden alıntı

Hanım efendi. 2. gönderimde ince ince açıkladım ama tam ayrıntısı ile açıklamam tam 1 saat sürüyor. Şu an itibari ile hayatı gerçekten düşünerek yaşamış ve hayat deneyimi yüksek 50-60 yaşındaki abilerime evlilik anlamımda akıl danıştığımda dolandırılmışssın diyorlar. Madem ki inanmıyorsunuz size bir iki maddede kendimi özetleyeyim.

1) Yüksek eğitimliyim (Yüksek lisans)
2) Fotomodellik yaptım fiziki görünüşüm tam.
3) Kadına fiili ya da sözlü şiddet uygulamanın acizliğine inanıyorum ÇÜNKÜ! Bahsi geçen bayan ne benim kadar fiili güce sahip ne de benim kadar düşünsel yetenekli (Düşünseydi sonsuza kadar mutlu ve mesut yaşardık)
4) Cinsel olarak partnerimi her anlamda tatmin etme amacını güderim ve abartısız yüksek derecede iltifat almışımdır hep.
5) Toplumda saygın bir yere sahibim. Öğrencilerim bana hocam dan daha çok abi yada baba sıfatını uygun görüyorlar. Bir süre mesleğime ara versem de bana HOCA sıfatını layık görüyorlar. Girdiğim her ortamda güleryüz ile karşılaşırım.

Bu maddeler bir eviliğin temelleridir diye düşünüyorum. Yani olmaz ise olmaz. Şimdi size soruyorum. Bir bayan bu nitelikteki bir erkeği neden bırakır? Öyle derin düşündüm ki bazen aklımın limitlerine dayandım. Şu an ise sadece dolandırıldım diyorum. Evet beni eşim dolandırdı. Siz dolandırmadınız. Üstünüze alınmayın. Yaşanmışlar yaşayan insanların sorumluluğundadır.

Bakın ben tüm sıfatkarımdan ayrılarak deneyimli ve bilgili insanlardan bilgi almak amacındayım. Ne yaşadığınızı bilemem. Amaki şunu tüm yüreğimle ve açık sözlülüğümle ifade ediyorum. Onurlu, şerefli ve gururlu bir erkeğe bu şekilde davranan her kadın müsfettedir. Ötesi olamaz zaten.

Eğerki boşanmam gerçekleşirse ve eğer ben bir kadını yeniden bu değerlere layık görürsem HİÇ UTANMADAN VE SIKILMADAN AYAĞINI ÖPEBİLMEK İÇİN BİR NEDEN OLACAKTIR. ÇÜNKÜ HER KADIN ANNE OLAMAZ. ZORLA FİZİKSEL EBEBEYN OLSA DA BİR TÜRK ANNESİ OLAMAZ!!!!!!!!!!!!!

---

senin yapmış olduğun hatayı bende yaptım tam tanımadığım insana eğitim ve kültür seviyemiz farklı olmasına rağmen
evet demiş oldum...ve kısa sürede evlendim....yaşadıklarımın tarifi yok....hala hatırladıkça ağlıyorum ben bunları
haketmedim neden böyle birine evt dedim ki veya neden bunları yaşadım ki...sorular uzayıp gidiyor...
yaşadıkların kolay geçmeyecek, eşin ise ne yazıkki egoist bencil biriymiş....her türlü iftiraya hazırlıklı ol,
yeterki sen savunmanı düzgün ve yalansız yap....benimde boşanma davam sürüyor, türk adaletine güveniyorum....

Alıntı:

---

duygular50 rumuzlu üyeden alıntı

senin yapmış olduğun hatayı bende yaptım tam tanımadığım insana eğitim ve kültür seviyemiz farklı olmasına rağmen
evet demiş oldum...ve kısa sürede evlendim....yaşadıklarımın tarifi yok....hala hatırladıkça ağlıyorum ben bunları
haketmedim neden böyle birine evt dedim ki veya neden bunları yaşadım ki...sorular uzayıp gidiyor...
yaşadıkların kolay geçmeyecek, eşin ise ne yazıkki egoist bencil biriymiş....her türlü iftiraya hazırlıklı ol,
yeterki sen savunmanı düzgün ve yalansız yap....benimde boşanma davam sürüyor, türk adaletine güveniyorum....

---

İnanın sizi çok ama çok iyi anlıyorum. %100 aynı şeyleri yaşıyoruz. Biliyorum ben mükemmel değilim, olamamda zaten. Şartların, imkanların ve birçokşeyin değiştiği dünyada an olarak doğru şeyi yapmış olsanız da zamanla o en büyük yanlış olabiliyor. Fakat eş kelimesi bir eşiniz yani sizden bir parça olduğunu ifade etmiyor mu? Kabul edelim düştük. HEmde fena düştük. Çok aşırı şey kaybettim. Çok aşırı yaralandım. İnanın kendi hatalarıma bakarak evliliğimi kurtarmak için bir ışık bir imkan aradım hala da arıyorum. Ama olmuyor. BEn derine indikçe birçok şey ortaya çıkıyor. Anladım ki benim hatalarım onun hatalarının yanında devede kulak bile değil. BEnim bilgisayar başında çalışırken kültablasının etrafına saçılan külllerimden şikayet eden insan kendi takı kutusunu içine sigara küllerini koymuş ve sigara söndürmüş. Bu en hafifi.

Şu an gerçeklere bakmak gerekli. Evlenildiği andan itivaren iki kişi kaybediyor. Mutlaka ve en azından birisi acı çekiyor. Boşanmış kelimesi aslında onlar boşanmışları ifade ediyor. Tek kişi ile olmaz. Eğer ki bir umut ışığı varsa kullanılmalı. Eğerki her iki taraf ta hatalarını kabul ediyorsa düzelmek için bir umut vardır elbet. KAnser olduk diye illaki ölecek değiliz ya elbet bir çaresi vardır %10 desek te 10 gene var. Dünyanın her yerinde insanlar tartışir ve hata yapar. Neticesinde insandırlar. İnsan olduğu için severler. Ben de eşimi sevdim itiraf etmek gerekirse hala da seviyorum. Şununda farkında olmak ta lazım, sevdiğimiz eşimiz mi yoksa bir imaj mı? dumanı, bir sisi mı sevdik? rüzgar çıkınca, hava ısınınca kayıp mı oldu? Kısacası gerçek miydi? GErçekse hani nerede?

Aşkı cinsiyeti olmaz, aşksız fedakarlık ta olmaz. Önce sevmeli ve sevilmeli. Yoksa acı çekmek kaçınılmaz oluyor.

BEn elimden gelenin fazlasını yaptığıma inanıyorum. Sevildiğimi anladığım andan itibaren beni kimse durduramaz. Eğer kullanılmaya devam edilmeye çalışılırsam da kimse beni yol almaktan ayıramaz. Bana ne yapacakları ya da ne diyecekleri hiç umrumda değil. BEn zaten her an ölüyorum. Yalan aciz işidir. Elbet bir ışık yalanı eritir bitirir. Hak bildiğim yolda doğru gideceğim.

bu yaşadıklarımı hazmetmem kolay olmadı kendime gelmem elbetteki zaman alacak fakat sevgi kelimesi herşeye yetmiyor...
evliliği kurtaran şey bence saygıdır, evt seviyordum ama yaptıklarıyla kendisinden nefret ettirmeyi başardı....
Senin adına da üzüldüm erkek olarak bunları yaşamakta zor, emek veriyorsun ve sonuç çok basit bir şeyden bitebiliyor...
İçin açığı eşin seni sevmemiş veya bitmesi için bahane aramış ve sonunda bulmuş...insanları anlayamıyorum yapamıyorsan
otur konuş, konuşabilmek önemli, ben eşimle konuşmayı defalarca denedim...

defalarca özürler dilendi....ama yine aynı şeyleri yaptı...bana ailemize çevreme en önemlisi kendisine saygısı yoktu..
kendimede saygımı kaybetmeye başladığımı anda bitti...Ama onun yaptıklarıyla bitti....Onu hala sevemiyorum...seviyordum ama
artık sevemiyorum...Zamanla seninde sevgin biter merak etme..Önünü görebilmek önemli artık...

Kaybetmedik, tecrübelendik:)

Alıntı:

---

duygular50 rumuzlu üyeden alıntı

bu yaşadıklarımı hazmetmem kolay olmadı kendime gelmem elbetteki zaman alacak fakat sevgi kelimesi herşeye yetmiyor...
evliliği kurtaran şey bence saygıdır, evt seviyordum ama yaptıklarıyla kendisinden nefret ettirmeyi başardı....
Senin adına da üzüldüm erkek olarak bunları yaşamakta zor, emek veriyorsun ve sonuç çok basit bir şeyden bitebiliyor...
İçin açığı eşin seni sevmemiş veya bitmesi için bahane aramış ve sonunda bulmuş...insanları anlayamıyorum yapamıyorsan
otur konuş, konuşabilmek önemli, ben eşimle konuşmayı defalarca denedim...

defalarca özürler dilendi....ama yine aynı şeyleri yaptı...bana ailemize çevreme en önemlisi kendisine saygısı yoktu..
kendimede saygımı kaybetmeye başladığımı anda bitti...Ama onun yaptıklarıyla bitti....Onu hala sevemiyorum...seviyordum ama
artık sevemiyorum...Zamanla seninde sevgin biter merak etme..Önünü görebilmek önemli artık...

Kaybetmedik, tecrübelendik:)

---

Evet sizi yine %100 anlıyorum. DEneyim elbette anlamak için büyük bir faktördür. Ama eğitim inanın deneyimleri bir bütün olarak özümsemenize aracı oluyor. Kendi gözümde orta dereceli eğitimliyim. Akademik çalışmamın birisinde insanların düşüncelerini etkileyen faktörler ile bu faktörlerin geleceğini nasıl etkilediğini incelemiştim. Tabiki bir bütün olarak değil vergiye olan bakış açılarını. Uzatmadan şunu açıkça belirtebilirim. İnsanlar bahanelere başvurdukça çıkmaza girip dünyanın bütün kurallarının dayandığı özden uzaklaşıyorlar. Bu öz ise olgudur. Olgular herşeyin özüdür. Olaylar sadece sonuçtur. Birşeyin sonucunu tamir etmeye çalışmak özün aynı kalmasına hataların devamına sebeb oluyor.

İnanın siz benden çok daha şanslıymışssınız. Konuşabilmişssiniz. Ben konuşamıyorum. SAdece konuşmak için bile beni muhattab almıyor ya da kaçıyor.

Çok basit birşeyden bitti diyemem. İçimdeki olgu, onu her türlü acıdan ve üzüntüden korumak. Evliliğimizin zarar görmesine engel olmak ve daha iyi bir yaşantı sunabilmekti. Bunun için asıl işime dönmeli, onunla daha fazla zaman geçirebilmek için evimize yakın bir yerden iş bulmasını sağlamalı, konuşarak ta ufak ta olsa hatalarımızı karşılıklı düzeltmek. Asıl işime dönünceye kadar onun fiziksel, sosyal ve düşünsel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yardım almaktı. İnanın hayatımda bu kadar emek, sabır ve özveride hiç bulunmadım. Ve bunun onda biri emek verdiğim şeylerden büyük başarılar kazandım. Bride benim gözümden neler olduğunu maddeler halinde açıklayayım.

1) Hayatım neden somurtuyorsun. Bizim birbirimizden başka kimimiz var. Gülmek bile olsa senin desteğine ihtiyacım var. Benim tek varlığım sensin.

Cevap: İnsan her an gülemez ya, Benim annem ve babam da somurtuyor. Birçok eş somurtur. Her zaman gülemem.

2) Bebek, Bak bu ilçeden iş bulalım. Evliliğimiz zarar görmesin. Brbirimize zaman ayırabiliriz. Hem sen çok daha az yorulursun. Sabah karanlıkta gideceksin gece karanlıkta döneceksin. Hem madden sarsılacağız. Muhasebesini yaparsan mantıksız.

Cevap: BEn işimi yapacağım. Mesleğimi seviyorum. GErekirse babamın evinde kalırım. Hatta babamla konuştum. Bana maddi destek verecek.

3) Hayatım sana istediğim imkanları sunamıyorum. BEni affet. Ama zamanla durumumuz çok daha iyi olacak. Sadece bana destek ve moral ver.

Cevap: Elbette yanında olacağım.

4) Anne ve babamı kafana takma. Biz bir bir aileyiz. Bizi bizden başka kimse ilgilendirmez. Seni seviyorum. BEnim herşeyimsin.

Cevap:............................................ ..

5) Bebek niye ailelelerimize atramızdakileri anlatıyorsun. Anlasalar bile yanlış anlarlar. Onlar bizim şartlarımızda yaşamıyorlar. Biz bile tam olgun değiliz. Zamanla bu evlilik olgunlaştıkça bunları anlayacağız. İyi olanları aksettir amöa sorunları aksettirme. Biz affetsek bile onlar affetmez.

Benim Annem ile konuşma: Anne iyiki aradın, Bana ailemle konuşma izni vermiyor. Senle derdleşmem lazım.

6) Eşim tarafından evliliğimiz yürüyorken elektronik mesaj: "Sen A'yı B2yi C'yi de sevmişssin benim farkım ne? zamanı geldiğinde bana da mı düşman olacaksın? Bu evlilik te bitecek.

Benim cevabım: Ben senle evlendim. Eşim sensin. Kimseyle kendini ölçüştürme zira kendine hakaret etmiş olursun. Seni seviyorum. Lütfen düşün bana hak vereceksin. Ben mutluluğun için didinirken kendini mutsuz etme lütfen.


Sevemiyorum demişssiniz. İnanın kendi yüreğimin içinde şu uyandı "Seviyorum ama o sevgiyi ona konduramıyorum" diyorsunuz. Ben önümü görebliyorum. Hakkettiğim saygın yere ulaşmak için çabalıyorum. Emin olun şu zamanlardan itibaren sadece hakkeden ve saygın insanlar çevremde olacak.

evt tam da bu " o sevgiyi ona konduramamak"...sevgiyi de bir insan haketmeli değil mi....işin kötüsü ne biliyor musun,
bir veya 2 hafta öncesine kdr seni çok seviyorum diyen adam bir anda canavarlaşıp mahkeme sürecinde garip ve tanınmaz
korkunç birine dönüşebiliyor....hani sevgi vardı....hadi benim sevgimi yok ettin de, düne kdr seni seviyorum diyen diller ertesi
gün nasıl birden hakaret küfürlere dönüşebiliyor....

eşlerin tek sorunu maddi çıkar mı.....bence evt....benim evliliğimde de görünmeyen ama çok ciddi etkileyen bir unsurdu...
ne hayallerle evleniosun sora kabus başlıyor, hayalimde mutlu bir evlilik, eş kavramı varken özellikle anne olmak isterken
bir anda herşeyi kaybediosun, bebeğimi aldırmak zorunda kaldım vs vs....

herşey en başında belliydi aslında ama ben farkedemedim , farkettiğim noktalarda acabalar ve sevgi etkiledi...
bence sizinde sorunlar en başında vardı, taviz taviz taviz......benim, senin ve buna benzer onca arkdaşımız var burda......
"scorpion" arkadaşımız kaybetmek bazen kazanmaktır demişti, bu cümleyi duyduğum günden beri hergün tekrarlıyorum...
inan bana pozitif güç verio:) ...Dahası eşinle konuşmak için vs ısrarcı olma bence....ne kdr süre evli kaldın bilmiyorum ama
inan bana arkası geliyor ve deneyince düzelmiyor......hatta beteri oluyor:( tecrübeyle sabit....

Şuan internetteyiz,benim şahsi fikrim eğer boşanma bahsettiğiniz sebeplerden kaynaklanıyorsa bunu çevrenize eş dostunuza çok fazla işin içine sokmadan yani karım şöyleydi,kocam şöyleydi deyip kötüleme yapılırsa insan kendini küçük düşürür.Boşanmalar belki 3-5 ayda belki 20-30 sene sonra son bula biliyor.Aynı yastığa baş koyup ta insanın bir birinden canavar diye bahsetmesi yakışmaz.Burada yaza bilirsiniz şahsen anlayış ile karşılarım.İnsanlar evli kaldığı güzel günlerin hatırına ortalığı toz duman etmemeli.Çevremizden duyuyoruz konuşmalar hiç bitmiyor,kafamız uyuşmadı yada anlaşamadık deyip çevre veya akrabaları dizginlemek boşanacakların elinde.Genelleme yaparak yorum yapıyorum.Bir istatistik okumuştum yanılmıyorsam boşanmalar 6 yıldan sonra daha çok artıyor.6,5 yıl oldu iyi gidiyor çok şükür.


Burada sizler ve diğer yorum yapanların sıkıntılarını okuduğum zaman üzülüyor,zor durumdakilere dua edip halime şükrediyorum. Hayırlı eş,hayırlı iş,hayırlı evlat herkese duam bu.Sıkıntılarınızı inşallah kendinizi çok yıpratmadan atlatmanız dileği ile hayırlı geceler.Son olarak sıkıntılarınızı çok kafanıza dert etmemenizi,insanı hasta eden en büyük etken sıkıntı,derttir.Zaman her şeyin ilacıdır.

Alıntı:

---

duygular50 rumuzlu üyeden alıntı

evt tam da bu " o sevgiyi ona konduramamak"...sevgiyi de bir insan haketmeli değil mi....işin kötüsü ne biliyor musun,
bir veya 2 hafta öncesine kdr seni çok seviyorum diyen adam bir anda canavarlaşıp mahkeme sürecinde garip ve tanınmaz
korkunç birine dönüşebiliyor....hani sevgi vardı....hadi benim sevgimi yok ettin de, düne kdr seni seviyorum diyen diller ertesi
gün nasıl birden hakaret küfürlere dönüşebiliyor....

eşlerin tek sorunu maddi çıkar mı.....bence evt....benim evliliğimde de görünmeyen ama çok ciddi etkileyen bir unsurdu...
ne hayallerle evleniosun sora kabus başlıyor, hayalimde mutlu bir evlilik, eş kavramı varken özellikle anne olmak isterken
bir anda herşeyi kaybediosun, bebeğimi aldırmak zorunda kaldım vs vs....

herşey en başında belliydi aslında ama ben farkedemedim , farkettiğim noktalarda acabalar ve sevgi etkiledi...
bence sizinde sorunlar en başında vardı, taviz taviz taviz......benim, senin ve buna benzer onca arkdaşımız var burda......
"scorpion" arkadaşımız kaybetmek bazen kazanmaktır demişti, bu cümleyi duyduğum günden beri hergün tekrarlıyorum...
inan bana pozitif güç verio:) ...Dahası eşinle konuşmak için vs ısrarcı olma bence....ne kdr süre evli kaldın bilmiyorum ama
inan bana arkası geliyor ve deneyince düzelmiyor......hatta beteri oluyor:( tecrübeyle sabit....

---

Sizi gerçekten anlayabildiğim için sevindim. HErşey bir yana bir evladı yitirmek ile ilgili anıları size yaşattığım için özür dilerim. Kendini bilen bir erkek olarak eğer eşim çocuk aldırmak zorundayım deseydi canımı ortaya koyar, bir anneyi hakkettiği yere yerleştirirdim. Çünkü bir anne için evlat çok ayrıdır, tarifsizdir. Bu konuda sizi yaralamamak adına değinmeyeceğim. BEnim yaralarım sizinkinin yanında çocuk oyuncağı. Affınızı diliyorum.

Alıntı:

---

carsambalıfaruk rumuzlu üyeden alıntı

Şuan internetteyiz,benim şahsi fikrim eğer boşanma bahsettiğiniz sebeplerden kaynaklanıyorsa bunu çevrenize eş dostunuza çok fazla işin içine sokmadan yani karım şöyleydi,kocam şöyleydi deyip kötüleme yapılırsa insan kendini küçük düşürür.Boşanmalar belki 3-5 ayda belki 20-30 sene sonra son bula biliyor.Aynı yastığa baş koyup ta insanın bir birinden canavar diye bahsetmesi yakışmaz.Burada yaza bilirsiniz şahsen anlayış ile karşılarım.İnsanlar evli kaldığı güzel günlerin hatırına ortalığı toz duman etmemeli.Çevremizden duyuyoruz konuşmalar hiç bitmiyor,kafamız uyuşmadı yada anlaşamadık deyip çevre veya akrabaları dizginlemek boşanacakların elinde.Genelleme yaparak yorum yapıyorum.Bir istatistik okumuştum yanılmıyorsam boşanmalar 6 yıldan sonra daha çok artıyor.6,5 yıl oldu iyi gidiyor çok şükür.


Burada sizler ve diğer yorum yapanların sıkıntılarını okuduğum zaman üzülüyor,zor durumdakilere dua edip halime şükrediyorum. Hayırlı eş,hayırlı iş,hayırlı evlat herkese duam bu.Sıkıntılarınızı inşallah kendinizi çok yıpratmadan atlatmanız dileği ile hayırlı geceler.Son olarak sıkıntılarınızı çok kafanıza dert etmemenizi,insanı hasta eden en büyük etken sıkıntı,derttir.Zaman her şeyin ilacıdır.

---

Faruk Bey, Öncelikle iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Şahsımca insan bazı sıfatları üzülerek yazıyor ama bazen konuşmak ya da yazmak insanın içini ısıtıyor, daha az kanıyorsunuz. Hele birde benzer hatıraları olan insanlar olduğunda destek oluveriyor. O güzel günler olmasa biz belki bu kadar acı saçıyor olmazdık. Asıl inanılmaz olan şeyde bu ya. BElki ağır olacak ama bedenen deil tüm varlığınız ile birleştiğiniz insan size kılıç çekiyor. Ama eş işte, yarası ağır acır. BEn "evliliklerin ilk 4 yıl sallantıda olur" diye birçok kez duydum. Bir ömür boyu mutluluklar dilerim. Keşke uyuşamadık diyebilsem, keşke farklı insanlardık diyebilsem. Benim eşim son ana kadar benim ruh eşim olarak bilindi. Ben gibi sevinir, ben gibi üzülür, ben gibi kızardı. Seveceği birşeyi yapmak için düşünmezdim çünkü ona yaptığım herşeyi çok severdi. Buna anlam veremiyorum ya. Bir insan böyle rol oynayabilir mi? Hayatı oyuncak mı? hayatım oyuncak mı? hayatımız oyuncak mı? Bu kadar ucuz muyuz? Benim evliliğimde geçim vardı. Şu an onca geçen zamana içinde sadece ben onun için bazı şeylerden daha değersizmişim diyorum.

Faruk bey, akraballarımın gözünde zaten küçük düştüm. Yaygara yapıp kendimi küçük düşürmem ama paylaşmaktan da utanmıyorum. Fiziksel birçok acı çektim. El kemiklerim bile kırıldı. Ama inan bu çekilen acı ölüm acısı. Küçük düşmek ne kelime.

Alıntı:

---

duygular50 rumuzlu üyeden alıntı

evt tam da bu " o sevgiyi ona konduramamak"...sevgiyi de bir insan haketmeli değil mi....işin kötüsü ne biliyor musun,
bir veya 2 hafta öncesine kdr seni çok seviyorum diyen adam bir anda canavarlaşıp mahkeme sürecinde garip ve tanınmaz
korkunç birine dönüşebiliyor....hani sevgi vardı....hadi benim sevgimi yok ettin de, düne kdr seni seviyorum diyen diller ertesi
gün nasıl birden hakaret küfürlere dönüşebiliyor....

eşlerin tek sorunu maddi çıkar mı.....bence evt....benim evliliğimde de görünmeyen ama çok ciddi etkileyen bir unsurdu...
ne hayallerle evleniosun sora kabus başlıyor, hayalimde mutlu bir evlilik, eş kavramı varken özellikle anne olmak isterken
bir anda herşeyi kaybediosun, bebeğimi aldırmak zorunda kaldım vs vs....

herşey en başında belliydi aslında ama ben farkedemedim , farkettiğim noktalarda acabalar ve sevgi etkiledi...
bence sizinde sorunlar en başında vardı, taviz taviz taviz......benim, senin ve buna benzer onca arkdaşımız var burda......
"scorpion" arkadaşımız kaybetmek bazen kazanmaktır demişti, bu cümleyi duyduğum günden beri hergün tekrarlıyorum...
inan bana pozitif güç verio:) ...Dahası eşinle konuşmak için vs ısrarcı olma bence....ne kdr süre evli kaldın bilmiyorum ama
inan bana arkası geliyor ve deneyince düzelmiyor......hatta beteri oluyor:( tecrübeyle sabit....

---

Sizi gerçekten anlayabildiğim için sevindim. HErşey bir yana bir evladı yitirmek ile ilgili anıları size yaşattığım için özür dilerim. Kendini bilen bir erkek olarak eğer eşim çocuk aldırmak zorundayım deseydi canımı ortaya koyar, bir anneyi hakkettiği yere yerleştirirdim. Çünkü bir anne için evlat çok ayrıdır, tarifsizdir. Bu konuda sizi yaralamamak adına değinmeyeceğim. BEnim yaralarım sizinkinin yanında çocuk oyuncağı. Affınızı diliyorum.

Alıntı:

---

carsambalıfaruk rumuzlu üyeden alıntı

Şuan internetteyiz,benim şahsi fikrim eğer boşanma bahsettiğiniz sebeplerden kaynaklanıyorsa bunu çevrenize eş dostunuza çok fazla işin içine sokmadan yani karım şöyleydi,kocam şöyleydi deyip kötüleme yapılırsa insan kendini küçük düşürür.Boşanmalar belki 3-5 ayda belki 20-30 sene sonra son bula biliyor.Aynı yastığa baş koyup ta insanın bir birinden canavar diye bahsetmesi yakışmaz.Burada yaza bilirsiniz şahsen anlayış ile karşılarım.İnsanlar evli kaldığı güzel günlerin hatırına ortalığı toz duman etmemeli.Çevremizden duyuyoruz konuşmalar hiç bitmiyor,kafamız uyuşmadı yada anlaşamadık deyip çevre veya akrabaları dizginlemek boşanacakların elinde.Genelleme yaparak yorum yapıyorum.Bir istatistik okumuştum yanılmıyorsam boşanmalar 6 yıldan sonra daha çok artıyor.6,5 yıl oldu iyi gidiyor çok şükür.


Burada sizler ve diğer yorum yapanların sıkıntılarını okuduğum zaman üzülüyor,zor durumdakilere dua edip halime şükrediyorum. Hayırlı eş,hayırlı iş,hayırlı evlat herkese duam bu.Sıkıntılarınızı inşallah kendinizi çok yıpratmadan atlatmanız dileği ile hayırlı geceler.Son olarak sıkıntılarınızı çok kafanıza dert etmemenizi,insanı hasta eden en büyük etken sıkıntı,derttir.Zaman her şeyin ilacıdır.

---

Faruk Bey, Öncelikle iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Şahsımca insan bazı sıfatları üzülerek yazıyor ama bazen konuşmak ya da yazmak insanın içini ısıtıyor, daha az kanıyorsunuz. Hele birde benzer hatıraları olan insanlar olduğunda destek oluveriyor. O güzel günler olmasa biz belki bu kadar acı saçıyor olmazdık. Asıl inanılmaz olan şeyde bu ya. BElki ağır olacak ama bedenen deil tüm varlığınız ile birleştiğiniz insan size kılıç çekiyor. Ama eş işte, yarası ağır acır. BEn "evliliklerin ilk 4 yıl sallantıda olur" diye birçok kez duydum. Bir ömür boyu mutluluklar dilerim. Keşke uyuşamadık diyebilsem, keşke farklı insanlardık diyebilsem. Benim eşim son ana kadar benim ruh eşim olarak bilindi. Ben gibi sevinir, ben gibi üzülür, ben gibi kızardı. Seveceği birşeyi yapmak için düşünmezdim çünkü ona yaptığım herşeyi çok severdi. Buna anlam veremiyorum ya. Bir insan böyle rol oynayabilir mi? Hayatı oyuncak mı? hayatım oyuncak mı? hayatımız oyuncak mı? Bu kadar ucuz muyuz? Benim evliliğimde geçim vardı. Şu an onca geçen zamana içinde sadece ben onun için bazı şeylerden daha değersizmişim diyorum.

Faruk bey, akraballarımın gözünde zaten küçük düştüm. Yaygara yapıp kendimi küçük düşürmem ama paylaşmaktan da utanmıyorum. Fiziksel birçok acı çektim. El kemiklerim bile kırıldı. Ama inan bu çekilen acı ölüm acısı. Küçük düşmek ne kelime.

Alıntı:

---

carsambalıfaruk rumuzlu üyeden alıntı

Şuan internetteyiz,benim şahsi fikrim eğer boşanma bahsettiğiniz sebeplerden kaynaklanıyorsa bunu çevrenize eş dostunuza çok fazla işin içine sokmadan yani karım şöyleydi,kocam şöyleydi deyip kötüleme yapılırsa insan kendini küçük düşürür.Boşanmalar belki 3-5 ayda belki 20-30 sene sonra son bula biliyor.Aynı yastığa baş koyup ta insanın bir birinden canavar diye bahsetmesi yakışmaz.Burada yaza bilirsiniz şahsen anlayış ile karşılarım.İnsanlar evli kaldığı güzel günlerin hatırına ortalığı toz duman etmemeli.Çevremizden duyuyoruz konuşmalar hiç bitmiyor,kafamız uyuşmadı yada anlaşamadık deyip çevre veya akrabaları dizginlemek boşanacakların elinde.Genelleme yaparak yorum yapıyorum.Bir istatistik okumuştum yanılmıyorsam boşanmalar 6 yıldan sonra daha çok artıyor.6,5 yıl oldu iyi gidiyor çok şükür.


Burada sizler ve diğer yorum yapanların sıkıntılarını okuduğum zaman üzülüyor,zor durumdakilere dua edip halime şükrediyorum. Hayırlı eş,hayırlı iş,hayırlı evlat herkese duam bu.Sıkıntılarınızı inşallah kendinizi çok yıpratmadan atlatmanız dileği ile hayırlı geceler.Son olarak sıkıntılarınızı çok kafanıza dert etmemenizi,insanı hasta eden en büyük etken sıkıntı,derttir.Zaman her şeyin ilacıdır.

---

Ben bu yaşadıklarımı ailem ve çok samimi birkaç akrabam dışında çevrem ve akrabalarım dahil olmak üzere konuyu tam olarak bilmiyorlar ve sizinde ifade ettiğiniz üzere fikir uyuşmazlığı nedeniyle anlaşamadığımız için boşanıyorum cümlesini duydular...Yaygara yapıp ortalığa dedikodu malzemesi vermek hiç huyum değildir...Burda arkadaşımızın da belirtttiği gibi ortak yaşanan bazı problemler nedeniyle yapılan bir paylaşımın içindeyiz...

Bazen burası çevreden biriyle konuşmaktan veya bazen anne babayla konuşup onları üzmekten daha iyi geliyor....Ltf.yanlış anlaşılmasın cümlelerimiz veya ifadelerimiz..."Canavar" kelimesi bence tam da eşime yakışan kelime pardon ex eşim demek istiyorum...Niye bu kdr kötü
düşündüğüme gelince açmış olduğum konuya bakarsanız yaşadıklarımdan anlarsınız....

[QUOTE=izmirdenesinti;445972]Sizi gerçekten anlayabildiğim için sevindim. HErşey bir yana bir evladı yitirmek ile ilgili anıları size yaşattığım için özür dilerim. Kendini bilen bir erkek olarak eğer eşim çocuk aldırmak zorundayım deseydi canımı ortaya koyar, bir anneyi hakkettiği yere yerleştirirdim. Çünkü bir anne için evlat çok ayrıdır, tarifsizdir. Bu konuda sizi yaralamamak adına değinmeyeceğim. BEnim yaralarım sizinkinin yanında çocuk oyuncağı. Affınızı diliyorum.


Ben çok kısa süre evli kaldım 60 gün gibi diyeyim , çok kısa gelebilir ama yaşadıklarımı konu açıp yazmış ve avukat arkdaşlarımızdan
yardım istemiştim saolsunlar cevap vermişlerdi....O 60 gün benim 10 yıllık ömrüme bedel oldu....Bebeği ben mecburen aldırmak zorunda kaldım
çünkü öğrendiğimde boşanma kararı almıştım çoktan...

( şiddet uygulayan hakaret , küfürlü ve eğitimi seviyesi düşük bir insan bir bebeğe ne kdr babalık yapabilir onu hayata nasıl hazırlayabilir , nasıl eğitim verebilir hepsi soru işaretiydi zaten...Kimseye bu konuda beni yargılama hakkı vermiyorum...)

O yüzden bebek konusu beni çok yaralamıyor sanmayın ki vicdansızım hayır, vicdanım çok rahat çünkü doğursaydım yine boşanmış olacaktım
ve seviyesiz insanla bebekten dolayı hep muhatap olmak zorunda kalacaktım dahası bu dünya zaten yeterince sorunlu insanla dolu , anne baba ayrı
bir bebek hiç bir zaman mutlu büyümez eğitimi ne kdr iyi olursa olsun...Ne kdr iyi annelik yaparsan yap veya babalık bir çocuğun hayatında anne babası mutlaka olmak zorunda... Bebeği aldırmaya gelince; aldırmak istiyorum dediğimde zaten itiraz etmedi, boşanacaksak bebeğe ne gerek var gibi
bir ifade kullandı, hamileyim dediğimde bile adam da hiç sevinme ifadesi bile yoktu....

Bir evladı bile yani anne veya baba sıfatını bile bir insan haketmeli diye düşünüyorum....Allah bundan sonra hayırlı insanlar karşımıza çıkarsın inş..

Yaşanılanlar karşısında insanlar çok daha ağır ithamlarda buluna bilirler.Burada yorum zaten yapılıyor.Sitede küfür edilmedikten sonra sıkıntı olmaz herhalde. Bu sitede bildiğim,bilmediğim çok konuyu okur bilgim olanlara cevap vermeye çalışırım.Sitede üyeler konu açtığı zaman konular mesela maddi kaynaklı bunlara hukuksal cevaplar verilir.Konu boşanma olunca maddi boyut olsa da insanı manen yıpratma süreci olduğunu her ne kadar boşanma süreci yaşamamış olsam da insanların sıkıntısını anlamaya çalışıp bazen manevi destek olarak yorumlar yazıyorum.Bu konuya da sadece destek amaçlı yorum yaptım.

Boşanma süreci sıkıntılı süreç olacaktır muhakkak.Bildiğim kadarı ile çocuk yok.Bu sizler için çok iyi olmalı.Tabi yorumları okuduğum kadarı ile. Almanyadan sayın mutsuz rumuzlu üyenin ( Karım beni aldatıyor delillerim yeterlimi) konusu vardı.İnsanı üzen,etkileyen bu kadar olur ancak,sabır her türlü insan üstü bir olay gibi yaşanılmış,en fazla okunan konulardan bir tanesi anmadan geçmeyeyim dedim.

Haddim olmayarak artık tavsiyemi denir bilmiyorum ama sayın mutsuzun konusunu okumak benim fikrime göre sizin kafanızı rahatlatabilir.Belki daha önce okumuşsunuzdur.Bir deneyin isterseniz.Bu arada inşallah sayın mutsuz istediğiniz gibi netice alırsınız,2 senedir savaş verdiğiniz bütün davalarda.

Alıntı:

---

carsambalıfaruk rumuzlu üyeden alıntı

Yaşanılanlar karşısında insanlar çok daha ağır ithamlarda buluna bilirler.Burada yorum zaten yapılıyor.Sitede küfür edilmedikten sonra sıkıntı olmaz herhalde. Bu sitede bildiğim,bilmediğim çok konuyu okur bilgim olanlara cevap vermeye çalışırım.Sitede üyeler konu açtığı zaman konular mesela maddi kaynaklı bunlara hukuksal cevaplar verilir.Konu boşanma olunca maddi boyut olsa da insanı manen yıpratma süreci olduğunu her ne kadar boşanma süreci yaşamamış olsam da insanların sıkıntısını anlamaya çalışıp bazen manevi destek olarak yorumlar yazıyorum.Bu konuya da sadece destek amaçlı yorum yaptım.

Boşanma süreci sıkıntılı süreç olacaktır muhakkak.Bildiğim kadarı ile çocuk yok.Bu sizler için çok iyi olmalı.Tabi yorumları okuduğum kadarı ile. Almanyadan sayın mutsuz rumuzlu üyenin ( Karım beni aldatıyor delillerim yeterlimi) konusu vardı.İnsanı üzen,etkileyen bu kadar olur ancak,sabır her türlü insan üstü bir olay gibi yaşanılmış,en fazla okunan konulardan bir tanesi anmadan geçmeyeyim dedim.

Haddim olmayarak artık tavsiyemi denir bilmiyorum ama sayın mutsuzun konusunu okumak benim fikrime göre sizin kafanızı rahatlatabilir.Belki daha önce okumuşsunuzdur.Bir deneyin isterseniz.Bu arada inşallah sayın mutsuz istediğiniz gibi netice alırsınız,2 senedir savaş verdiğiniz bütün davalarda.

---

Desteğiniz için tşk.ler. Sabır konusunda haklısınız....Ben hep beterin beteride var diye düşünüp teselli edyorum kendimi..

Allah kimsenin yuvasını bozmasın, cidden zor bi durum ama olmayınca da olmuyor....Kaderrrr:(

Bu siteyi bu yüzden takip ediyorum , hukuki destek tamam ama, birbirlerini hiç tanımayan insanların buradan hayat hikayelerini paylaşmaları birbirlerine verdikleri destek bana göre hukuki destekten daha değerli ve eşsiz bir terapi, yaşadıklarını yaşayan kendisi gibi hisseden bir çok insanla paylaşımda olmak insanı ciddi derecede rahatlatıyor.

Saygılarımla.

Alıntı:

---

carsambalıfaruk rumuzlu üyeden alıntı

Yaşanılanlar karşısında insanlar çok daha ağır ithamlarda buluna bilirler.Burada yorum zaten yapılıyor.Sitede küfür edilmedikten sonra sıkıntı olmaz herhalde. Bu sitede bildiğim,bilmediğim çok konuyu okur bilgim olanlara cevap vermeye çalışırım.Sitede üyeler konu açtığı zaman konular mesela maddi kaynaklı bunlara hukuksal cevaplar verilir.Konu boşanma olunca maddi boyut olsa da insanı manen yıpratma süreci olduğunu her ne kadar boşanma süreci yaşamamış olsam da insanların sıkıntısını anlamaya çalışıp bazen manevi destek olarak yorumlar yazıyorum.Bu konuya da sadece destek amaçlı yorum yaptım.

Boşanma süreci sıkıntılı süreç olacaktır muhakkak.Bildiğim kadarı ile çocuk yok.Bu sizler için çok iyi olmalı.Tabi yorumları okuduğum kadarı ile. Almanyadan sayın mutsuz rumuzlu üyenin ( Karım beni aldatıyor delillerim yeterlimi) konusu vardı.İnsanı üzen,etkileyen bu kadar olur ancak,sabır her türlü insan üstü bir olay gibi yaşanılmış,en fazla okunan konulardan bir tanesi anmadan geçmeyeyim dedim.

Haddim olmayarak artık tavsiyemi denir bilmiyorum ama sayın mutsuzun konusunu okumak benim fikrime göre sizin kafanızı rahatlatabilir.Belki daha önce okumuşsunuzdur.Bir deneyin isterseniz.Bu arada inşallah sayın mutsuz istediğiniz gibi netice alırsınız,2 senedir savaş verdiğiniz bütün davalarda.

---

Iyi dilekleriniz icin cok tesekkür ederim Faruk Bey, 6 hafta sonra 2 sene dolmus olacak, mayistaki dava sonuclandigi zamanda yine temyize gönderecekler sanirim dosyanin gelmesi 1 seneyi bulursa yani toplamda 3 sene mücaadele vermis olacagim..maksat güya beni süründürmek, istedigi 50 bin euroyu vermedim ya, Altinlarinida yaninda götürdün daha ne istiyorsun dedim ya..ona karsi acmis oldugum 5 bin TL tazminattan vazgecmistim sadece dava uzamasin diye, ondada sözünde durmadilar..sadece yeniden evlenemeyeyim diye bunu yapiyorlar..zaten kendisi benden ayrildiktan sonra buraya geri gelince hemen 1 ay gecmeden yeni bir sevgili bulmustu 21 aydir onunla beraberler, yani yaptigi rezillik yetmemis gibi, hem benimle bosanmiyor hemde soyadimi tasirken baskasiyla beraber oluyor..

Evet haklisiniz cocuk oldugu zaman cok daha zor oluyor bu konular..Annesi denilen sahisin cocukla münasebetine bakacak olursak yaz tatillerinde 3 hafta ve 4.ayda 10. ayda ve 12. ayda okullar kapaninca 1er hafta cocugu görme hakki var ama gecen yaz 4 gün aldi sadece, 10. aydaki tatilde hic almadi. 12 aydaki tatilde götürdü ama 3. gün cocuk tel. acti ben seni özledim diye geri geldi..simdiki tatilde götürüyor bakalim kacinci gün geri gelecek, 1 hafta basedemez sanirim, yaz tatilinde hic almayacak..bu arada her ikinci hafta sonu kizimizi görme hakki oldugu halde ortalama 8 haftada bir aliyor, vede 8 haftada bir tel. aciyor cocukla konusmak icin...yani demek istedigim Anne var birde öyle Anneler var...

bu arada benim konum en fazla okunan konu durumunda.....50 bini gecmis okunma sayisi :)

İnanın, keske yeni bir gönderi olsun da bende paylaşayım diye sayfayı yeniliyorum. Sanki sülalecek oturmuşuz. Abi, abla, kardeş sohbet ediyoruz. Çünkü aynı dili konuşuyoruz. Acı kelimesinin anlamını tarif etmemize gerek yok mesela.

Benim eşim 38 yaşında ben ise 33. Çocuk değiliz anlayacağınız. Hele benim 2. evliliğim. 1. evliliğimde çok hata yaptım. 2 sene sürdü. Bu hataları yapmamak için didindim durdum. Herkez fazla özveride bulundun diyor. son zamanlada şunu çok iyi anladım. Evliyken gidip geldiğiniz insanlara çok dikkat edin. 20 senelik dostum dediğim adam ve eşi eski evliliğimde olanları abarta abarta anlatmışlar. Çok üzüldüm. "Sende Allah korkusu yok mu?" diye mesaj çektim. Cevabını görmeniz lazım. koca 20 sene...................

Eğer yuvanızı kurtarmanız için en ufak bir umut ışığı varsa kullanın. Ben boşanmanın üzüntüsünü çok iyi bilirim. Eşime boşanmayacağız dimdik duracağız diye ayrı bir seviyordum. Şimdi bakıyorumda, ne eş ardımdaymış, ne ana baba ardımdaymış, ne kayınpeder kayın valide ardımdaymış nede arkadaşlarım. Tipide tekbaşına yürüyormuşum. Üzülmüyorum diye yalan söylemiyeceğim. Dün rüyamda ilk gecemizde otel odasına ilk girerkenki mutluluğum aklıma geldi. Uyandım. Sabahladım. Üzülmez mi insan.......... ama tek başına olmuyor. Kendimi bile zor avuurken desteksiz olmuyor. Yoruldum artık. Zamanın rüzgarı nereye sürüklerse oraya gideceğim.

Ama bu kdr çok duygusala bağlarsan bunu atlatman cidden zor olablir.
Neden geçmişi çok fazla hatırlamaya çalışarak kendine çin işkencesi ediyorsun ki...
Sen değersiz biri misin, sana değer vermeyenleri neden bu kdr gözünde yüceltiyorsun???
Kendine haksızlık etmeyi bırak, nasıl derler, silkelen ve kendine gel:)

Eşim dün bana karşı dava açmış, bi sürü iftira...Moralim evt bozuk ama kendimi yiyp bitirecek kdr değil..
Adalate güven....Bazı insanlar 5 veya 7.evliliklerinde mutlu oluyorlar...Umarım 3.de çok mutlu olursun:)

Alıntı:

---

mutsuz03 rumuzlu üyeden alıntı

Iyi dilekleriniz icin cok tesekkür ederim Faruk Bey, 6 hafta sonra 2 sene dolmus olacak, mayistaki dava sonuclandigi zamanda yine temyize gönderecekler sanirim dosyanin gelmesi 1 seneyi bulursa yani toplamda 3 sene mücaadele vermis olacagim..maksat güya beni süründürmek, istedigi 50 bin euroyu vermedim ya, Altinlarinida yaninda götürdün daha ne istiyorsun dedim ya..ona karsi acmis oldugum 5 bin TL tazminattan vazgecmistim sadece dava uzamasin diye, ondada sözünde durmadilar..sadece yeniden evlenemeyeyim diye bunu yapiyorlar..zaten kendisi benden ayrildiktan sonra buraya geri gelince hemen 1 ay gecmeden yeni bir sevgili bulmustu 21 aydir onunla beraberler, yani yaptigi rezillik yetmemis gibi, hem benimle bosanmiyor hemde soyadimi tasirken baskasiyla beraber oluyor..

Evet haklisiniz cocuk oldugu zaman cok daha zor oluyor bu konular..Annesi denilen sahisin cocukla münasebetine bakacak olursak yaz tatillerinde 3 hafta ve 4.ayda 10. ayda ve 12. ayda okullar kapaninca 1er hafta cocugu görme hakki var ama gecen yaz 4 gün aldi sadece, 10. aydaki tatilde hic almadi. 12 aydaki tatilde götürdü ama 3. gün cocuk tel. acti ben seni özledim diye geri geldi..simdiki tatilde götürüyor bakalim kacinci gün geri gelecek, 1 hafta basedemez sanirim, yaz tatilinde hic almayacak..bu arada her ikinci hafta sonu kizimizi görme hakki oldugu halde ortalama 8 haftada bir aliyor, vede 8 haftada bir tel. aciyor cocukla konusmak icin...yani demek istedigim Anne var birde öyle Anneler var...

bu arada benim konum en fazla okunan konu durumunda.....50 bini gecmis okunma sayisi :)

---

mutsuz03 bey, sizin yaşadıklarınızda kolay değil, sizinki de kadersizlik, çok üzüldüm hele çocuğunuzun annesi
tarafından aranmaması ve annenin sevgili sevdasına düşmesi kabul edilir birşey değil...Umarım bundan sonra
çocuğunuz ile çok mutlu olursunuz...

Boşanma süreci ayrı yıpratıyor birde temyiz yemeğin sosu gibi oluyor galiba...İnş. temyiz sıkıntısı başıma gelmez
hoş hayatım boyunca korktuğum hep başıma gelmiştir:( Hayırlısı bakalım...

Alıntı:

---

duygular50 rumuzlu üyeden alıntı

mutsuz03 bey, sizin yaşadıklarınızda kolay değil, sizinki de kadersizlik, çok üzüldüm hele çocuğunuzun annesi
tarafından aranmaması ve annenin sevgili sevdasına düşmesi kabul edilir birşey değil...Umarım bundan sonra
çocuğunuz ile çok mutlu olursunuz...

Boşanma süreci ayrı yıpratıyor birde temyiz yemeğin sosu gibi oluyor galiba...İnş. temyiz sıkıntısı başıma gelmez
hoş hayatım boyunca korktuğum hep başıma gelmiştir:( Hayırlısı bakalım...

---

Yukarıdaki ne ki,esas konuyu kaçırmayın derim.Belki daha kötüsünü yaşayanlar vardır.Tanıdığım bir bayan çok ağır süreçler yaşadı ama boşanma yok,hep sabır.Sayın Mutsuzun yaşadıkları eğer misafir üyeler yorum yapabilseydi birkaç bin sayfalık eser olurdu.Açtığı konuyu bazen tekrar okurum.Her boşanma sürecine giren üyelerin okumasını tavsiye ederim.


Bu sitede 100 konu varsa 99 tanesi haklı bence.Yazdıklarını yürekten yazıyor.Arada nasıl kurtarırım cevabı arayanları kırmadan kurnazlık yok cevabı veriliyor:).


Sayın İzmirdenesinti ne kadar kafaya takarsan zararı yine kendine olur.Çabuk yaşlanır ve yıpranırsın.Bu sürece girdiğin kişi şuan ne durumda yada senin kadar üzgünmüdür.?Sağsın yaşın yolun yarısında değil,kendini en az hasarla kurtardıktan sonra birincide kendi hatalarını kabul etmiş,ikincide verdiğin değer hak edilmemiş yeni başlayacağın süreçte başına ne geleceğini bilmeden yoluna devam edeceksin.İnşallah hak eden birini bulup ta iyi ki o zaman öyle olmuş diyeceğin bir kader seni bekliyordur.


Sayın duygular50 sizde eşinizin dava açtığını yazmışsınız. Sakıncası yok ise bir espiri yapayım.Eğer davanızdan tazminat ve iyi nafaka çıkarsa,bunlar eski eşinizi rakamlar sıkıntıya sokarsa bir yol Hukuk-i net sitesi var oraya üye ol teselliyi Hukuk-i nette arar olmuşsun deyip takıla bilirsin.Malum bir sürü nafaka zede var.

Alıntı:

---

carsambalıfaruk rumuzlu üyeden alıntı

Sayın duygular50 sizde eşinizin dava açtığını yazmışsınız. Sakıncası yok ise bir espiri yapayım.Eğer davanızdan tazminat ve iyi nafaka çıkarsa,bunlar eski eşinizi rakamlar sıkıntıya sokarsa bir yol Hukuk-i net sitesi var oraya üye ol teselliyi Hukuk-i nette arar olmuşsun deyip takıla bilirsin.Malum bir sürü nafaka zede var.

---

Belki şimdi bile takip ediyordur veya burda bazı sorunları anlattığım için " bak bak hakim bey , eşim bir hukuk sitesine üye olmuş,
ordan bazı yorumlar yardımlar almış" gibi sunumlarda bulunabilir, aptalca gibi gelebilir ama bunu cidden beklerim kendisinden...
Olaki nafaka ve tazminat konusunda benim istediğim gibi oldu diyelim, onun karşısına geçipte sen bunu haketmştin, oh ohh iyi oldu
demem asla....Keşke bu süreci hiç başlatmamış olsaydı....Keşke hiiç hayatıma girmemiş olsaydı....Keşke onunla evlenmemiş olsaydım...

DOstlar çok sağolun. Başta fikir sormak için başlayan bu konu, şimdi okuyanların evlilik nedir, kötü giderse ne olur ve bu süreçte neler hissederiz gibi temaları işler hale döndü. Bence bu çok daha iyi çünkü olduktan sonra çaresi tam çare olmuyor.

Duygular hanım, cevabınızı çok önce okudum ama tokat gibi geldi. Yazacak cevap bulamadım. Haklısınız.

Faruk bey, şu anki durumunu bilemiyorum. Sonu ayrılık bile olacak olsa zor durumdaki bir insana yardım etmek isterim. Heleki yaşanmış iyi şeylerin hatrına. Şu an mutlu bile olsa zaman içinde büyük bir pişanlığın beklediğine inanıyorum. Böyle bir sevgi bulunamaz. Geçen gün aile ikametimize gittim. Yatak odamıza girdiğimde kokusu burnuma ilişi verdi. KAzağını elime aldım yere diz çöktüm. Kazağını koklamaya başladım. Bİr anda şunu düşündüm. O nerede ve ben neden kazağını kokluyorum. 1. soruya sayısız cevap bulurken ikincisine tek bir cevap vardı.
Gitmişti.
Ayağa kalktım. Evi süpürüp tozunu aldım. Yemek hazırladım. Kısacası devam ettim. Yanlız devam etmek de zorundaydım. Eğer bu şeylerin azıcığını bile özümsemiş olsaydı olmazdım diye de içimden hep geçirdim.

Ben olanları mantığıma uydurup anlıyorum. Şimdiye kadar anlıyamadınız mı diyorsanız, ah şu yürek yok mu. Anlamamanız için elinden geleni yapıyor. Ben haklı olamam. Haklı olanlar ahh ben sana demiştim bu iş yürümez diyenlerdir. Boşanmada kazanan taraf olmuyor. Emin olun olmuyor.

Herşeyin ilacı zaman derler :) bu arada boşanma davası açtınız mı ?

Haıyr açmadım. Sizce açmalımıyım?