Merhaba
Şuan da çalıştığım iş yerine 10.12.2010 tarihinde başlamıştım. 30.11.2011 tarihinde kendi isteğimle ayrılacağım. İki haftalık yıllık izin tazminatına hak kazanabilir miyim?
Yardımcı olabileceklere şimdiden teşekkür ederim.
Printable View
Merhaba
Şuan da çalıştığım iş yerine 10.12.2010 tarihinde başlamıştım. 30.11.2011 tarihinde kendi isteğimle ayrılacağım. İki haftalık yıllık izin tazminatına hak kazanabilir miyim?
Yardımcı olabileceklere şimdiden teşekkür ederim.
10.12.2011 den önce ayrılmanız durumunda izne hak kazanamazsınız.
Erdoğan bey merhabalar,
Hemen hemen aynı durum söz konusu fakat daha farklı birşey sormak istiyorum; şu an çalışmakta olduğum firmaya 20.12.2010 tarihinde ssk'lı olarak başladım ve yıllık izne hak sahibi olabilmek için de sanırım 20.12.2012 tarhine kadar çalışıyor olmak gerek. Peki bu durumda 15gün öncesinden yani 5.12.2012 tarihinde istifa dilekçemi versem (20.12.2012 tarihinde ayrılacağımı belirterek) izin hakkına sahip olabilirmiyim ya da ücretini alabilirmiyim. Teşekkür ederim.
05.12.2011 tarihinde; ihbar süreniz sonunda ayrılacağınızı işverene yazılı olarak bildirip, 4 hafta olan ihbar sürenizi çalıştığınızda, 1yılı aşan çalışmanız olacağı için ücretli izne hak kazanmış ama kullanmamış olacaksınız.
Ayrılma tarihinizde kullanmadığınız izin ücretinizin ödenmesi gerek.
- ihbar süresi standart 2 hafta değildir, işyerinde çalışma sürenize göre değişir, 6 ayı aşan 1,5 yıldan az olan çalışma süreniz için uymanız gereken ihbar süreniz 4 haftadır, 2 hafta değil
- İhbar süresi bir bütündür, 4 hafta ise, 4 hafta önceden haber vermeniz ve o 4 haftayı çalışarak tamamlamanız gerekir.
- İhbar süresinde alacağınız raporlar, ihbar süresini beklemeye alır
- Uymadığınız ihbar süresi için işverenin ihbar tazminatı talep hakkı doğar, bu hakkını dava yoluyla alabilir.
20.12.2012 tarihine kadar çalışacağınızı belirtmiş olmanız asıl amacın yıllık izne hak kazanmak olduğunu açıkça gösterir. Bence, İşveren bunun farkında olacak ve 20.12.2012 tarihine kadar çalışmanıza müsaade etmeyerek istifa dilekçeniz doğrultusunda aynı gün işinize son verecektir.
Bence işveren böyle yapmamalı. Zira ihbar tazminatı ödemesi gerekir bu durumda. Bu ise yıllık izin süresinden daha fazla.
Ayrıca 11,5 ay çalışmış olan adamın 0,5 ay daha çalışıp izne hak kazanmak istemesi son derece adil değil mi? 11,5 aylık çalışmayı mı feda etmeli?
Sn. senoleker;
İhbar tazminatı ödenmesi için iş akdini geçerli bir nedenle işverenin feshetmesi gerekir. Bu olayda iş akdini istifa etmek suretiyle işçi feshediyor. Bu nedenle, işverenin dilediği takdirde ihbar öneli süresince işçisini çalıştırma zorunluluğu olmayacaktır. Dolayısıyla herhangi bir tazminatta ödemeyecektir. (Bence)
Eğer işçi feshediyorsa, zaten ihbar süresi kadar çalışacak, bunun sonunda da 1 yıl dolduğundan izine hak kazanacak.
Ama işçi istifasını verdiği anda; yani işçinin talep ettiği tarihten önce işveren işten çıkarırsa, bu çıkarmaya "işçinin isteği ile" demek mümkün değil.
İşçi "ben ayın 10'unda ayrılacağım" dediğinde, ayın 10'unda ayrılırsa işçi işten çıkmış olur.
Ama işveren "yok ben seni hemen çıkartıyorum" derse, işveren çıkartmış olur.
Birimiz yanlış düşünüyoruz ama hangimiz :)
Bir bilen son noktayı koyarsa öğreniriz.
İhbar süresince iş akdi aynen devam eder.
İhbar süresi içinde işveren , gerekli şartlar oluşursa elbette bildirimsiz fesihte yapabilir, ancak bu durumda fesih artık çalışanın feshi değil, işveren feshi olur.
yanıtlarınız için çok teşekkür ederim. sanırım çok ince bir konu. umarım diğer arkadaşlara da yardımcı olur.
İşçinin istifası etmesi durumunda; ihbar süresince iş akdinin devam etmesi işvereni koruma amaçlı olduğundan işçi buna uymak zorunda. Ancak, işveren için işçi vazgeçilmez değildir. Bu nedenle, işveren yasanın kendisine tanıdığı ihbar süresince korunma hakkını kullanmak istemiyor ve isçisinin istifasını aynı gün kabul ederek derhal çıkmasını istiyor. Fakat işçiyi ihbar öneli süresince çalıştırmak zorunda kalıyorsa, işveren istifa eden işçiye karşı yasanın kendisine tanıdığı korunma hakkını aslında işçisi için kullanmak zorunda kalıyor gibi...!
Benim düşüncem bu yönde idi. Ama yanılmışım.
Olayı bir de böyle düşünelim.
İşçi ihbar öneline uymak kaydı ile 10.12.2011 tarihinde iş akdini fesih edeceğini işverene beyan etti. İşveren de izin ücreti ödememek için ertesi gün işçinin ihbar tazminatını ödeyerek işçinin iş akdini fesih etti. Dolayısıyla işçi izin parasından mahrum kaldı ama, karşılığında ihbar tazminatı aldı. Şimdi;
1. İşçi, fesih iradesini daha önce beyan ettiği için işverenin fesihi geçerlimidir?
2. İşveren, izin ücreti ödememek için işçinin iş akdini fesih ettiğinden dolayı kötü niyetli olarak düşünülebilir mi?
3. Olası bir davada, işverenin davranışı iyi niyetten uzak değerlendirildiğinde, işçi ayrıca iizin ücretine hak kazanabilir mi?
2- Evet.
3- Evet.
Olası bir davada işverenin asıl amacı "Dürüstlük ilkesi" açısından irdelenerek sonuca varılır diye düşünüyorum. Aynı şey işçi içinde geçerlidir. Dikkat ederseniz ilk iletimden itibaren savunduğum konuda zaten buydu. Siz bunun tespitini işveren açısından da değerlendirerek benim düşüncem ile aynı sonuca varmış oldunuz. Benzer şekilde, tamamen haklı olduğu halde iş akdi feshedilen işçinin işe iade davası açarak davayı kazanması sonucu asıl niyetinin işe başlamak olmadığı, aksine tazminatlardan yararlanmak olduğu ortaya çıktığında verilen kararların ne yönde olduğunu biliyor olmalısınız.
Yanıtlarınız için teşekkür ederim. Bir sorum daha olacak. ihbar süresi olan 4 hafta öncesinden istifa dilekçesini (4hafta sonra ayrılacağımızı belirterek) veridiğimiz durumda günlük 2 saat iş arama hakkımız olur mu? Eğer olursa günlük 2 saat olan bu hakkı toplu olarak kullanabilir miyiz? (Mesela haftada 1 tam gün)
Saygılarımla
İş arama izni, günde 2 saatten az olamaz. İşveren, iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İşçi isterse iş arama saatlerini birleştirerek toplu olarak kullanabilir. Ancak bu süreyi toplu olarak kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.
Ayrıca işveren, bu izni kullandırmazsa veya eksik kullandırısa, o süreye ait ücreti işçiye vermek zorundadır.
Teşekkür ederim Veysel bey. Son soruma forumda yanıt da buldum aslında. Başka bir sorum daha olacak; 30.kasım.2011 de istifa dilekçesini verip 31.aralık.2011 de işten ayrılacağımı belirteceğim. Fakat dilekçeyi elden verdiğimde hemen imzalanması gereklimidir? Yani 31.aralık.2011 günü geldiğinde işveren imzalı dilekçeyi yırtıp attığını düşünürsek ve dilekçe de diyelim ki 10.aralıkta imzalanmış işe 10.ocak.2011 e kadar çalışmam gerekecek midir. ya da noter kanalıyla nasıl yapabilirim?
Saygılar...
Merhabalar;
Yeni bir konu açmak istemedim konuya benzer bir sorum mevcut;
20.12.2006 yılında çalışmaya başladığım iş yerimden askerlik nedeniyle sanırım 10.12.2011 tarihinde ayrılacağım. 5. yıl kıdemi kazanmama 10 gün kala askerlik nedeniyle işten ayrılmam gerekiyor. Henüz kullanmadığım 16 günlük senelik iznim mevcut. Ben işten ayrılırken 16 günlük senelik iznimi kullanarak 5. yılın kıdemine hak kazanmak istiyorum. Askerlik gibi mecburi bir görev ve 10 gün yüzünden kıdem hakkımı kaybet istemiyorum.
Bu konuda neler yapılabilir?
Değerli paylaşımlarınız için teşekkürler.