-
Eşim çocuğumu getirmedi
Boşanma davamız süren eşim, her hafta pazar aldığı kızımı bugün aldı ve henüz getirmedi. Ailesinin evine gittim, ancak orada yoklar, komşuları, toplu olarak kızımı da yanlarına alarak yola çıktıklarını söyledi.
Avukatım şehir dışında; ulaşamıyorum. Karakola başvurdum, orada herhangi bir işlem yapmadılar. Sabaha kadar bekleyin, getirmezse iş yerine gideriz, işlem yaparız dediler; ancak sabaha kadar kızımı yurt dışına da çıkartabilir.
Muhtelemen; kızımı yakın bir akrabasının olduğu bir kente götürdü. Ankara ya da İzmir olabilir. Ne yapmam gerekiyor? Acilen pratik bir çözüm önerebilen var mı?
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi.
Yazdıklarınızı takip ediyorum sayın akcurali.
geçmiş olsun mu diyeyim, allah sabırlar mı versin diyeyim bilemiyorum. Yerinizde olmayı kimse istemez sanırım. Şu saat itibari ile üye avukatlar olmayacaklardır. Yarın mesai var biliyorsunuz. Ama yarın kesin okuyup cevaplanacaktır sanırım.
Çocuğunuz kaç yaşında?
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi.
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Yazdıklarınızı takip ediyorum sayın akcurali.
geçmiş olsun mu diyeyim, allah sabırlar mı versin diyeyim bilemiyorum. Yerinizde olmayı kimse istemez sanırım. Şu saat itibari ile üye avukatlar olmayacaklardır. Yarın mesai var biliyorsunuz. Ama yarın kesin okuyup cevaplanacaktır sanırım.
Çocuğunuz kaç yaşında?
Kızım 26 aylık. İnsanın eli kolu bağlanıyor. Kendisiyle konuştuğumda yarın getiririm diyor. Ancak ben güvenmiyorum. Daha önce de bu tarz hareketleri olmuştu.
İşin kötüsü karakoldan bu konuda net bir yardım alamamak.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi.
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Kızım 26 aylık. İnsanın eli kolu bağlanıyor. Kendisiyle konuştuğumda yarın getiririm diyor. Ancak ben güvenmiyorum. Daha önce de bu tarz hareketleri olmuştu.
İşin kötüsü karakoldan bu konuda net bir yardım alamamak.
Yarın getircekse madem, komşular niye yola çıktı diyorlar. Hakketen tuhaf.
Siz avukatınıza ulaşmaya çalışın.
Polislere de gidin, eşinizin iş yerine polislerle gidin eğer gitme imkanınız varsa.
Polislerin tuttuğu tutanağın aslını ya da fotokopisini muhakkak alın. Avukatınıza verirsiniz.
Hakkaten hoş bir davranış değil.
Çocuk annesinde kaldığı gibi babada da kalmalı ama anneyi merakta bırakacak sorumsuzlukları da yapmamalı.
Yine de içiniz rahat olsun, çocuğunuz emin ellerde. Eşinizin yanında olduğunu biliyorsunuz sonuçta.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi.
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Yarın getircekse madem, komşular niye yola çıktı diyorlar. Hakketen tuhaf.
Siz avukatınıza ulaşmaya çalışın.
Polislere de gidin, eşinizin iş yerine polislerle gidin eğer gitme imkanınız varsa.
Polislerin tuttuğu tutanağın aslını ya da fotokopisini muhakkak alın. Avukatınıza verirsiniz.
Hakkaten hoş bir davranış değil.
Çocuk annesinde kaldığı gibi babada da kalmalı ama anneyi merakta bırakacak sorumsuzlukları da yapmamalı.
Yine de içiniz rahat olsun, çocuğunuz emin ellerde. Eşinizin yanında olduğunu biliyorsunuz sonuçta.
Açıkçası ben öyle düşünemiyorum. Eşim neredeyse her akşam çokça alkol alan, alkolizm sınırında bir kişi. Ehliyeti içkili olduğu gerekçesiyle iki kere alındı. Ayrıca son üç sefer getirdiğinde hep hasta oluyor. Bakmıyor,ilgilenmiyorlar demiyorum; ama yeterince özen göstermiyorlar.
Kendisiyle konuşmak da mümkün değil. Anlatılmıyor, anlamıyor. Bu hareketinin kızımı alıp ailemin yanına temelli taşınacağımın haberini almasıyla ilgili olduğunu düşündüğüm için endişeleniyorum.
Açıkçası buradaki yazanlara bakınca dehşete kapılıyorum. Hani bakınca; çoğu şey; kadının lehine, babanın, erkeğin aleyhine gözükse de pratikte pek de öyle olmuyor. Çünkü kadın eğer çalışmıyorsa ki ben üniversite mezunu, doğumdan sonra performans düşüklüğü yüzünden çıkartıldım, eşinden aldığı nafakayla yaşaması da çok zor.
Çalışmak zorunda doğal olarak; o zaman da çocuğa kimin bakacağı, kreşe verilip verilemeyeceği söz konusu ediliyor. Bu da mahkemede kullanılıyor karşı taraftan.
Kızımın babasıyla ilişkisi iyi olsun, yakın olsunlar diye daha evliyken bile onların yalnız zaman geçirmelerini sağlamaya çalışıyordum. Ancak ben bunları yaparken kızımın babası; beni zorla çalıştırmaya; kızıma annesinin bakmasına uğraştı.
Onu bile ayarlamış, çünkü üçüncü aydan, on birinci aya kadar, kızıma babaannesi baktı ve ben onu sabah uyurken kayınvalidemin evine bıraktım, akşam sekize doğru uyurken kayınvalidemin evinden aldım. Uzun süre kızım babaannesine anne dedi; bana zorla yaptırılan bu olay, çekişmeli boşanma davasına dönüştüğünde; kızına bakmadı, ilgilenmedi, süt bile vermedi, zaten çocuk babannesine anne diyor şeklinde anlatıldı.
Şu anda kızım nerede bilemiyorum, bunun bile bir anneye neler hissettirdiğini bilemezsiniz.
Ben bir iki saatlik bir iş görüşmesine gittiğimde bile; kızım annemle beraberken dahi; endişeleniyorum, birşey olmuş mudur, iyi midir, keyfi yerinde midir, beni özlemiş midir diye..
Ama "baba" alıp çocuğu her türlü düzenini bozarak alıp götürüyor, anneye nerede olduğunu söylemiyor. Sonra biz çocuklardan uzak kalıyoruz, özlüyoruz, bizim de bir hakkımız yok mu deniyor..
İnsanın bir şeyi tam olarak anlaması için yaşaması gerekiyor. Ancak çocuğun doğal düzeninin bile genelde babalar tarafından bozulması çok enteresan.
İlginize teşekkür ederim.
Avukatıma hala ulaşamıyorum, yarım saat önce aramayı bıraktım.
Çarşamba günü en erken dönebilecekmiş.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Ayrıntıları bilemediğim için baba konusuna öyle yazdım kusura bakmayın lütfen.
Peki eşiniz hakkında savcılık tarafından alkol alması sebebi ile 4320 sayılı aileyi koruma yasasını kullanmadınız mı? Bilmediğim için soruyorum kusura bakmayın.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Henüz boşanma davanız devam ettiğinden tedbiren çocuk size verilse bile velayet ortak. HUMK a göre aileye karşı işlenen suçlar karar kesinleşmedikçe cezaya tabi değildir. Anlayacağınız esiniz şu anda suç işlemiyor. Sadece ara karara uymama suçuna giriyor. Madde 113/a ya göre. Ondan da pek sonuç çıkacağını sanmıyorum. Çocuk tesliminde eğer kendisi getirmiyorsa polislerle gidip almanızı önermem. Sizin polisle gidip aldığınızı icra memuru ve pedagog bulundurmadığınızı belirtir ve siz suçlu duruma düşersiniz. Ama yarın getireceğim demis. Getirirse herkes için daha iyi olur. Getirmezse sakın olun anlaşmaya çalışın. Yoksa her seferinde bu stres sürtüşme devam eder ve olan çocuğa olur. Şu anda baba çocuğu babaannesinin yanınamı götürmüş?
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
solosko rumuzlu üyeden alıntı
Henüz boşanma davanız devam ettiğinden tedbiren çocuk size verilse bile velayet ortak. HUMK a göre aileye karşı işlenen suçlar karar kesinleşmedikçe cezaya tabi değildir. Anlayacağınız esiniz şu anda suç işlemiyor. Sadece ara karara uymama suçuna giriyor. Madde 113/a ya göre. Ondan da pek sonuç çıkacağını sanmıyorum. Çocuk tesliminde eğer kendisi getirmiyorsa polislerle gidip almanızı önermem. Sizin polisle gidip aldığınızı icra memuru ve pedagog bulundurmadığınızı belirtir ve siz suçlu duruma düşersiniz. Ama yarın getireceğim demis. Getirirse herkes için daha iyi olur. Getirmezse sakın olun anlaşmaya çalışın. Yoksa her seferinde bu stres sürtüşme devam eder ve olan çocuğa olur. Şu anda baba çocuğu babaannesinin yanınamı götürmüş?
Beyefendi; ben sizin algılamanızı anlayabiliyorum ama çok çok yanlış bir yerden bakıyorsunuz. Şöyle ki; çocuğum benden her an kaçırılabilir. Televizyonda,gazetede, onlarca haber var, babanın çocuğu kaçırmasıyla ilgili. Anne çocuğu göstermiyor gibi bir haber de elbette bulabilirsiniz,birden çok da. Ama genelde babalar burada annenin yerini biliyor, anne çocukla babanın kişisel ilişkisini kesmeye çalışıyordur, göstermiyordur, hatta babasını kötüleyerek, babasından uzaklaşmasını sağlamaya çalışıyordur. Ama genelde babalar (genelde diyorum bakın, her zaman değil) çocuğu kaçırıyor.
Kızım hala benim yanımda değil; nerede olduğuna dair en ufak bir fikrim yok. Bu bile benim kişisel haklarıma saldırı, kızımın fiziksel-psikolojik sağlığına saldırı. Şu anda kızım ortada yok, babası da ortada yok. Eski eşim zaten anne babasıyla bizim bir üst caddemizde oturuyor. Orada yoklar, komşuları, arabayla yola çıktıklarını söylediler. Eşim devlet memuru bir hekim. İş yerine gittim; orada da yok. Kimse lütfen bana bunun normal olduğunu söylemesin.
Avukatıma bu sabah ulaştım, şehir dışında.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Ayrıntıları bilemediğim için baba konusuna öyle yazdım kusura bakmayın lütfen.
Peki eşiniz hakkında savcılık tarafından alkol alması sebebi ile 4320 sayılı aileyi koruma yasasını kullanmadınız mı? Bilmediğim için soruyorum kusura bakmayın.
Mahkemeye; eşimin arada sırada da olsa uyuşturucu kullandığını ve düzenli olarak içki kullandığını, kızımı alkollü bir şekilde arabasına bindirdiğini, ehliyetinin alındığını, içki içtiğinde kendini kaybedip saldırganlaştığını dilekçeyle bildirdik.
Ama herhangi bir gelişme olmadı. Avukatım o zaman bir sonraki celsede bunun dile getirilebileceğini söylemişti.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Mahkemeye; eşimin arada sırada da olsa uyuşturucu kullandığını ve düzenli olarak içki kullandığını, kızımı alkollü bir şekilde arabasına bindirdiğini, ehliyetinin alındığını, içki içtiğinde kendini kaybedip saldırganlaştığını dilekçeyle bildirdik.
Ama herhangi bir gelişme olmadı. Avukatım o zaman bir sonraki celsede bunun dile getirilebileceğini söylemişti.
Madem ki hem uyuşturucu hemde alkol kullanma konusu var eşinizde, hiç diğer celseyi beklemeyin. 4320 sayılı Aileyi koruma yasasını hemen devreye sokabilirsiniz. Avukatınızdan hem kendiniz hemde çocuğunuz için bu tedbiri talep edin. Eşinizin uyuşturucu ve alkol kullanması sebebi ile çocuğunuzun pedagog gözetiminde görüştürülmesini talep edin. Bunu çocuğunuzun menfaati için talep edin.
AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 5636 Kabul Tarihi : 26/4/2007
MADDE 1 – 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun
1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 1 – Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir:
Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin
birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,
c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,
ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,
d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.
Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.
Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı için yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir."
MADDE 2 – 4320 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 2 – Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi olunur. Cumhuriyet Başsavcılığı kararın uygulanmasını genel kolluk kuvvetleri marifeti ile izler.
Koruma kararına uyulmaması halinde genel kolluk kuvvetleri, mağdurların şikâyet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re'sen soruşturma yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirir.
Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açar.
Fiili başka bir suç oluştursa bile, koruma kararına aykırı davranan eş veya diğer aile bireyleri hakkında ayrıca üç aydan altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 3 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Madem ki hem uyuşturucu hemde alkol kullanma konusu var eşinizde, hiç diğer celseyi beklemeyin. 4320 sayılı Aileyi koruma yasasını hemen devreye sokabilirsiniz. Avukatınızdan hem kendiniz hemde çocuğunuz için bu tedbiri talep edin. Eşinizin uyuşturucu ve alkol kullanması sebebi ile çocuğunuzun pedagog gözetiminde görüştürülmesini talep edin. Bunu çocuğunuzun menfaati için talep edin.
AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 5636 Kabul Tarihi : 26/4/2007
MADDE 1 – 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun
1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 1 – Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir:
Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin
birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,
c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,
ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,
d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.
Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.
Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı için yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir."
MADDE 2 – 4320 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 2 – Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi olunur. Cumhuriyet Başsavcılığı kararın uygulanmasını genel kolluk kuvvetleri marifeti ile izler.
Koruma kararına uyulmaması halinde genel kolluk kuvvetleri, mağdurların şikâyet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re'sen soruşturma yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirir.
Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açar.
Fiili başka bir suç oluştursa bile, koruma kararına aykırı davranan eş veya diğer aile bireyleri hakkında ayrıca üç aydan altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 3 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Teşekkür ederim, kızımın babasına akşam yedide ulaştım, ancak kızımı getirmeyeceğini söyledi. Daha doğrusu sonra getireceğini söyledi. Yarın sabaha kadar getirmezse; bugün danıştığım bir baro avukatı aracılığı ile savcılığa çocuk kaçırma suçuyla dilekçe vereceğiz.
Yapabileceğim herhangi birşey kalmadı.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Teşekkür ederim, kızımın babasına akşam yedide ulaştım, ancak kızımı getirmeyeceğini söyledi. Daha doğrusu sonra getireceğini söyledi. Yarın sabaha kadar getirmezse; bugün danıştığım bir baro avukatı aracılığı ile savcılığa çocuk kaçırma suçuyla dilekçe vereceğiz.
Yapabileceğim herhangi birşey kalmadı.
Gerekeni yapın tabi. Ailenizi de bilgilendirin bu konuda. Nerede oldukları belli değil çünkü. Eşinizin arabası filan varsa plakasını filan verin. Hakikaten zor bir durum.
Dün ailesinin evine gittiğinizi söylemiştiniz. Yanınıza birilerini(kadın-erkek evli arkabanız ya da yakınarkadaşlarınız olabilir) alıp oraya gidin isterseniz şimdi. Komşulara sorun hiç gelen oldu mu diye. komşuların hepsine çocuğu geri getirmediklerini, nerede olduklarını bilmediğinizi, yarın savcılığa gideceğinizi söyleyin. Komşularda onların nasıl insanlar olduklarını görmüş olsunlar. Yanınızdaki kişi de komşuların söylediklerini duymuş ve çocuğunuzun size zamanında verilmediğine şahit olmuş olur. Mahkemeye şahit olarak çıkartırsınız gerekirse.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Gerekeni yapın tabi. Ailenizi de bilgilendirin bu konuda. Nerede oldukları belli değil çünkü. Eşinizin arabası filan varsa plakasını filan verin. Hakikaten zor bir durum.
Dün ailesinin evine gittiğinizi söylemiştiniz. Yanınıza birilerini(kadın-erkek evli arkabanız ya da yakınarkadaşlarınız olabilir) alıp oraya gidin isterseniz şimdi. Komşulara sorun hiç gelen oldu mu diye. komşuların hepsine çocuğu geri getirmediklerini, nerede olduklarını bilmediğinizi, yarın savcılığa gideceğinizi söyleyin. Komşularda onların nasıl insanlar olduklarını görmüş olsunlar. Yanınızdaki kişi de komşuların söylediklerini duymuş ve çocuğunuzun size zamanında verilmediğine şahit olmuş olur. Mahkemeye şahit olarak çıkartırsınız gerekirse.
Evlerine tekrar gittim, evlerinde yoklar, eşimin ehliyeti şu anda yok, babasının ve annesinin araba plakalarını bildireceğim. İzmir'de aile dostları var sürekli görüştükleri; oraya gitmiş olabilirler, Ankara'da dayısı, teyzesi var oraya da gitmiş olabilirler. Hiç bilemiyorum. Annem benimle yaşıyor,onun haberi var, ancak babama ve abime haber veremiyoruz, olay çıkabilir diye.
Ancak barodan danıştığım avukat; eşimin çalıştığı hastahaneye de yazı yazmamız gerektiğini söyledi. Onu bugün yaptım.
İlginiz için çok teşekkür ederim.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Sanırım bu yazıları, çok erkek üyelerimiz okuyordur.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı
Sanırım bu yazıları, çok erkek üyelerimiz okuyordur.
Ragıp Bey,
Ne demek istediğinizi anlayamadım. Biraz açarmısınız?
Sn. Akurcalı,
Hukuki girişimleriniz dışındaki bütün gelişmeleri burada açıkça yazmayın bence. Eşiniz yada davanızı bilen başka biri buradan izleyebilir.
Çocuğunuza en kısa zamanda kavuşmanız dileğiyle.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı
Sanırım bu yazıları, çok erkek üyelerimiz okuyordur.
Bilemiyorum; ama şunu çok açıkça gördüm; hani anlatılır ya dayak yiyen kadın karakola gider, polis memuru kocandır döver de sever de diyip eve gönderir.
Onu bugün açıkça yaşadım. Ben şimdi elimden geleni yapacağım, gereken tedbirleri aldıracağım, sonra da kızımın babası, kızımı bana göstermiyor, çocuğu kullanıyor diye konuşacak; buradaki bazı üyelerimiz gibi..
Bilemiyorum. İşin maddi-manevi kayıplar meselesi zaten karışık ama halledilebilir. Ama ufacık çocuğun durumu?
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
swan rumuzlu üyeden alıntı
Ragıp Bey,
Ne demek istediğinizi anlayamadım. Biraz açarmısınız?
Sn. Akurcalı,
Hukuki girişimleriniz dışındaki bütün gelişmeleri burada açıkça yazmayın bence. Eşiniz yada davanızı bilen başka biri buradan izleyebilir.
Çocuğunuza en kısa zamanda kavuşmanız dileğiyle.
İlginiz ve temenniniz için teşekkür ederim; avukatıma daha önceden buraya yazdığımı söylemiş,sormuştum. Zaten eski eşim; konuyla o kadar ilgisiz ki buraya bakmaz.Baksa baksa annesi bakar.
Teşekkür ederim.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
A. Genel olarak
I. Koşullar
Madde 335.- Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.
Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.
II. Ana ve baba evli ise
Madde 336.- Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.
Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir.
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
Bilindiği kadarı ile taraflar evlidir. Boşanma davaları devam etmektedir. Boşanma davası devam ediyor olsa dahi evli oldukları aşikar. Medeni kanunun yukarıda yazılı maddesi yani madde 336 velayetin ana ve baba nın birlikte kullanacağını belirtmektedir.
Hal böyle olunca baba suç işlemiş sayılamaz kanaatındayım.
Sayın üye her ne kadar konu başlığında bile çocuğu kendi tekelinde imiş gibi bir ibare ile yazmışsada (eşim çocuğumu getirmedi) çocuk her iki ebeveynin velayetinde görünmektedir.
babanın suç işlediği kanaatına varılamaz.
Yinede değerli hukukçu arkadaşların bilgisi ve tecrübesi konuya ışık tutacaktır düşüncesindeyim...
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
A. Genel olarak
I. Koşullar
Madde 335.- Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.
Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.
II. Ana ve baba evli ise
Madde 336.- Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.
Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir.
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
Bilindiği kadarı ile taraflar evlidir. Boşanma davaları devam etmektedir. Boşanma davası devam ediyor olsa dahi evli oldukları aşikar. Medeni kanunun yukarıda yazılı maddesi yani madde 336 velayetin ana ve baba nın birlikte kullanacağını belirtmektedir.
Hal böyle olunca baba suç işlemiş sayılamaz kanaatındayım.
Sayın üye her ne kadar konu başlığında bile çocuğu kendi tekelinde imiş gibi bir ibare ile yazmışsada (eşim çocuğumu getirmedi) çocuk her iki ebeveynin velayetinde görünmektedir.
babanın suç işlediği kanaatına varılamaz.
Yinede değerli hukukçu arkadaşların bilgisi ve tecrübesi konuya ışık tutacaktır düşüncesindeyim...
Beyefendi; geçici velayetin bana verilmesi kanunen bir durumu tanımlıyor. Bu durumun şartları mahkemece belirleniyor. Buna uyulmaması mahkemenin bir kararına karşı gelinmesi demek ve bu da suç. Ben bunu bugün; danıştığım bir görevli baro avukatından öğrendim. Çocuğum şu anda geçici olarak benim velayetimde görünüyor. Baba çocuğumu (evet benim çocuğumu) annesinden kaçırmıştır. Böyle bir hakkı yoktur. Çocuğum benim tekelimde değil, ama benimle birlikte yaşayan bir düzeni olan ve kişiliği olan bir varlık. Futbol topu değil bu; benim sıram ben alıyorum oyunu bozuyorum diye karşı taraftan kaçıracağınız. Lütfen biraz dikkat edin.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Beyefendi; geçici velayetin bana verilmesi kanunen bir durumu tanımlıyor. Bu durumun şartları mahkemece belirleniyor. Buna uyulmaması mahkemenin bir kararına karşı gelinmesi demek ve bu da suç. Ben bunu bugün; danıştığım bir görevli baro avukatından öğrendim. Çocuğum şu anda geçici olarak benim velayetimde görünüyor. Baba çocuğumu (evet benim çocuğumu) annesinden kaçırmıştır. Böyle bir hakkı yoktur. Çocuğum benim tekelimde değil, ama benimle birlikte yaşayan bir düzeni olan ve kişiliği olan bir varlık. Futbol topu değil bu; benim sıram ben alıyorum oyunu bozuyorum diye karşı taraftan kaçıracağınız. Lütfen biraz dikkat edin.
Sayın üye iletim sizin haksız, eşinizin haklı yada tam tersi bir ifade içermiyor dikkat ederseniz. Yasanın bir maddesinden alarak olaya atıfta bulundum. Hala baba çocuğumu benden kaçırmıştır diye diretiyorsunuz. Hala çocuğum diyerek çocuğunuzun sizin tekelinizdeymiş gibi anlatıyorsunuz olayı. O sadece sizin değil babasınında çocuğu değilmidir. Çocuğumuz demeyi içinizemi sindiremiyorsunuz. Şahsınızıa alınmayın ancak boşanma aşamasında her nedense anneler çocuklarınıa sahiplenirken sadece kendilerine ait varlıklar gibi görüyorlar. Bu tutum babaları rahatsız ediyor. Ne yazıkki bu kez babalar böyle yasa dışı işlemler / eylemler de bulunuyorlar. Oysa izin versenizde diledikleri gibi görüşüp koklaşıp birlikte olabilseler belki bunlara gerek kalmayacak.
Sizin durumunuza gelince eşinizin durumunu bilmemekle birlikte yaptığının suç olduğunun muhtemelen farkında değil. Belkide size mesaj gönderiyordur. Çocuğumla daha fazla beraber olmak istiyorum mesajı olamazmı? Geçmiş olsun. Ama sanırım evlat hasreti çekmeyi onun için endişelenmenin ne demek olduğunu sizde anlamışsınızdır. Umarım bundan sonra babası ile çocuğunuz arasındaki ilişkinin daha sağlıklı ve daha az özlem daha fazla kalite olması konusunda karşılıklı özveri ve çaba içerisinde olursunuz.. Saygılar
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Bilemiyorum; ama şunu çok açıkça gördüm; hani anlatılır ya dayak yiyen kadın karakola gider, polis memuru kocandır döver de sever de diyip eve gönderir.
Onu bugün açıkça yaşadım. Ben şimdi elimden geleni yapacağım, gereken tedbirleri aldıracağım, sonra da kızımın babası, kızımı bana göstermiyor, çocuğu kullanıyor diye konuşacak; buradaki bazı üyelerimiz gibi..
Bilemiyorum. İşin maddi-manevi kayıplar meselesi zaten karışık ama halledilebilir. Ama ufacık çocuğun durumu?
Bu yazınızla devam etmek istiyorum. Daha boşanma aşamasında bu sorunlarla karşılaştığınıza göre devamı geleçek gibi. İlk söyleyeceğim Polise boşuna gitmişsiniz. Polisin devreye girmesi için İcra memurunun talebi gerekli. Belki size yardım etmek istemişler ama böyle bir sorumlulukları yok. Biraz açayım baba çocuğu getirmediğinde müracaat yeriniz icra müdürlüğü buradan alınan memurun talebi olursa polis gelir. Şayet 4320 sayılı kanuna göre uzaklaştırma kararı aldırırsanız ve karşı taraf bu karara uymazsa hemen polise gidebilirsiniz. İkinci olarak bildiğim kadarı ile çocuğunuzun pasaportu yok babası kendi pasaportuna kaydedebilmesi için sizin onayınız lazım. Üçüncüsü ise tavsiye unutmayın arada olan çocuklara oluyor. Dördüncü olarak 14 yaşında bir çocuk ile yaptığım konuşma İcra memurlarını sevmemesinin nedeni olarak kendisini alıp zorla babasına vermeleri olarak belirtti. Ama çocukcağız asıl suçluları görmüyor. Son olarak karşılıklı kin, sinir, nefret, intikam duygularını tatmin etmek için çocukları kullanmayın. (Bu lafım size değil genel olarak söylemek istedim)
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Merhaba;
Şu anda çok mutluyum. Sabah görüştüğüm Baro avukatı; benim avukatımla görüşmüş, avukatımın ortağı olan; benim de vekalatime sahip olan diğer avukat bey; eşim (!) hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Kızımı kaçırdığı,alıkoyduğu,mahkeme kararına karşı geldiği,bu yolla boşanmakta olduğu eşe psikolojik şiddet ve baskı uyguladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş.
Savcılık boşanmakta olan eşimin yurt dışına kaçma şüphesi bulunduğundan yakalama kararı çıkartmış. Polisler ailenin evine gitmişler, oradan cevap alınmayınca, benim verdiğim telefonlardan birinden eşimin babasına ulaşmışlar. O da çocuk bizimle geziyorduk, getirecektik falan demiş. Kızımı saat 22,45 sularında İstanbul'a getirmişler, evimizin yakınındaki karakola gitmişler. Eşimin ifadesi alınması için nöbetçi savcılığa sevk edilmiş,orada ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış. Ancak kendisine dava açılacak.
Saat 00.20 de polisler bir sosyal görevli nezaretinde kızımı bana evimize getirdiler. Tutanağı imzaladım, şikayetimin devam ettiğini bildirdim.
Biraz önce de kendi avukatımla görüştüm, o da bir sonraki celsede uzaklaştırma kararı çıkartacağını söyledi. Şu son yirmidört saatte yaşadığımı hiç kimsenin yaşamasını istemem, buradan destek olan, yardımcı olan tüm arkadaşlara teşekkür ederim.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Sizin adınıza inanın çok mutlu oldum.
Demek ki avukatlar bu konuda suç duyurusunda bulunup gerekeni savcılık yapabiliyormuş.
Sakın şikayetçi olmaktan vazgeçmeyin.
ayrıca şunu sormak istiyorum sayın akcurali, oturduğunuz ev müşterek eviniz miydi?
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Sayın üye iletim sizin haksız, eşinizin haklı yada tam tersi bir ifade içermiyor dikkat ederseniz. Yasanın bir maddesinden alarak olaya atıfta bulundum. Hala baba çocuğumu benden kaçırmıştır diye diretiyorsunuz. Hala çocuğum diyerek çocuğunuzun sizin tekelinizdeymiş gibi anlatıyorsunuz olayı. O sadece sizin değil babasınında çocuğu değilmidir. Çocuğumuz demeyi içinizemi sindiremiyorsunuz. Şahsınızıa alınmayın ancak boşanma aşamasında her nedense anneler çocuklarınıa sahiplenirken sadece kendilerine ait varlıklar gibi görüyorlar. Bu tutum babaları rahatsız ediyor. Ne yazıkki bu kez babalar böyle yasa dışı işlemler / eylemler de bulunuyorlar. Oysa izin versenizde diledikleri gibi görüşüp koklaşıp birlikte olabilseler belki bunlara gerek kalmayacak.
Sizin durumunuza gelince eşinizin durumunu bilmemekle birlikte yaptığının suç olduğunun muhtemelen farkında değil. Belkide size mesaj gönderiyordur. Çocuğumla daha fazla beraber olmak istiyorum mesajı olamazmı? Geçmiş olsun. Ama sanırım evlat hasreti çekmeyi onun için endişelenmenin ne demek olduğunu sizde anlamışsınızdır. Umarım bundan sonra babası ile çocuğunuz arasındaki ilişkinin daha sağlıklı ve daha az özlem daha fazla kalite olması konusunda karşılıklı özveri ve çaba içerisinde olursunuz.. Saygılar
Öncelikle bakış açınızı anlayamıyorum. Daha doğrusu algılıyorum ama nasıl çocuk faktörü bu kadar göz ardı edilebiliyor onu anlayamıyorum. Sizin söylediğinizin aksine velayeti geçici de olsa bende olan
“ortak” çocuğumuzu mahkemenin belirlediği saatler dışında izinsiz gören,alıkoyan baba suçlu duruma düşüyor. Bu noktada; eğer mahkemenin kesin sonuçlanmaması bir engel olsaydı; tedbir nafakasının da ödenmediği durumda işlem yapılmaz, geçici denirdi. Ancak bu iki geçici karar da bağlayıcı özellikle.
Ben çocuğumu o saatlerde göstermezsem; eski eşim beni şikayet edebilir,ceza davası açabilir. Tersini de ben yapabiliyorum bu durumda. Bunda bir sorun yok an itibari ile.
Ancak hala sizin anlamadığınız nokta; çocukla kişisel ilişkinin temini ile ilgili olarak; çocuk faktörünü göz ardı etmeniz. Bu konuda herhangi bir pedagogla konuştunuz mu mesela? Pedagogların ne önerdiğini biliyor musunuz?
Eski eşimin yaptığının suç olduğunu bilmemesine imkan yok, gayet bilerek yapıyor. Bunu Baro aracılığı ile görüştüğüm avukat açıkça niteledi: “Genelde babalar (genelde diyorum, herkes demedi) anneleri dava hakkında bezdirmek, güçsüzleştirmek,psikolojik şiddet uygulamak için çocuğu aldıklarında geri vermiyor, bu yolla her seferinde annenin makamlara başvurup, uğraşmasını,en sonunda maddi olarak da olanakları çok geniş değilse, anne üstünde yaptırım uygulamaya çalışıyorlar. Yani anne işin en sonunda ne de olsa babası,ben her seferinde böyle icra ile mi uğraşacağım, her seferinde adliyeye mi gideceğim diyerek çocuğun bir gün iki gün, hatta baba ne zaman getirirse o zaman getirmesine zorla razı olacak; iş mahkemeye gelince de ; zaten çocuk haftanın iki üç günü bizde, bizde kalmaktan daha mutlu, anne çocuğu bize bırakıyor diyecek,bunu kullanacak”
Evlat hasreti çekmenin ne olduğunu anlamışsınızdır ne demek, nasıl bir söz? Hiç korkmadan mı söylüyorsunuz bu sözü,karşıdaki üzülmez, üzülse de bana ne mi diyorsunuz?
Kızımı babasından ayıran ben miyim yoksa babasının işine geldiğinde hatırladığı babalığı evde yapmak istememesi mi? Ya da farklı bir örnek için; eşine şiddet uygulayan bir baba mı?
Keşke biraz daha işin gerçek tarafına bakabilseniz; keşke gerçekten tarafsız olabilseniz, keşke gerçekten, bana şu yazdıklarınızı çocuğun iyiliği açısından değerlendirebilseniz.
Benimle ilgili yaptığınız yoğun eleştiri ve iğneleme içeren yorumunuz ve önerinizde lütfen dikkat edin. Neyin ne olduğundan zerre kadar haberiniz,muhtelemen bilginiz yok.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Sizin adınıza inanın çok mutlu oldum.
Demek ki avukatlar bu konuda suç duyurusunda bulunup gerekeni savcılık yapabiliyormuş.
Sakın şikayetçi olmaktan vazgeçmeyin.
ayrıca şunu sormak istiyorum sayın akcurali, oturduğunuz ev müşterek eviniz miydi?
Çok teşekkür ederim; desteğiniz ve ilginiz için. Kızım şu anda odasında, kendi yatağında uyuyor. Sabah doktora gideceğiz önce çocuk doktoruna sonra pedogoga, çünkü bütün gün yemek yememiş, halsiz düşmüş, azıcık da ateşi var. Ben de sadece meyva yedirebildim azıcık, zaten çok halsizdi uyudu hemen. Ateş önemli değil, herhangi bir zamanda olabilir,geçer, ancak diğer meseleler için endişeliyim.
Bu arada avukatım İstanbul'dan ayrılıp, ailemin yanına gitmemi öne çekmemi önerdi. Onu ayarlamaya çalışacağım. Avukatımın ortağı olan avukat beye teşekkür mesajı çektiğimde beni aradı, genelde avukatların bu konuda verdikleri dilekçede eksik bilgi nedeniyle hemen işlem başlatılmadığını, ancak geçici velayetin olduğu tarafın izni olmadan şehir dışına çıkarılan; nerede olduklarını söylemeyen, ne zaman getireceklerini bildirmeden habersizce şehir dışına çıkartılan vb. durumlarda çocuğa ve velayet sahibine psikolojik şiddet uygulandığı,baskı yapıldığı gerekçesiyle dava açılabiliyormuş.
Şu anda kızımla oturduğum ev; evlendiğimizde taşındığımız kiralık ev, evet. Ancak ben yakın zamanda ailemin yanına gideceğim.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle bakış açınızı anlayamıyorum. Daha doğrusu algılıyorum ama nasıl çocuk faktörü bu kadar göz ardı edilebiliyor onu anlayamıyorum. Sizin söylediğinizin aksine velayeti geçici de olsa bende olan
“ortak” çocuğumuzu mahkemenin belirlediği saatler dışında izinsiz gören,alıkoyan baba suçlu duruma düşüyor. Bu noktada; eğer mahkemenin kesin sonuçlanmaması bir engel olsaydı; tedbir nafakasının da ödenmediği durumda işlem yapılmaz, geçici denirdi. Ancak bu iki geçici karar da bağlayıcı özellikle.
Ben çocuğumu o saatlerde göstermezsem; eski eşim beni şikayet edebilir,ceza davası açabilir. Tersini de ben yapabiliyorum bu durumda. Bunda bir sorun yok an itibari ile.
Ancak hala sizin anlamadığınız nokta; çocukla kişisel ilişkinin temini ile ilgili olarak; çocuk faktörünü göz ardı etmeniz. Bu konuda herhangi bir pedagogla konuştunuz mu mesela? Pedagogların ne önerdiğini biliyor musunuz?
Eski eşimin yaptığının suç olduğunu bilmemesine imkan yok, gayet bilerek yapıyor. Bunu Baro aracılığı ile görüştüğüm avukat açıkça niteledi: “Genelde babalar (genelde diyorum, herkes demedi) anneleri dava hakkında bezdirmek, güçsüzleştirmek,psikolojik şiddet uygulamak için çocuğu aldıklarında geri vermiyor, bu yolla her seferinde annenin makamlara başvurup, uğraşmasını,en sonunda maddi olarak da olanakları çok geniş değilse, anne üstünde yaptırım uygulamaya çalışıyorlar. Yani anne işin en sonunda ne de olsa babası,ben her seferinde böyle icra ile mi uğraşacağım, her seferinde adliyeye mi gideceğim diyerek çocuğun bir gün iki gün, hatta baba ne zaman getirirse o zaman getirmesine zorla razı olacak; iş mahkemeye gelince de ; zaten çocuk haftanın iki üç günü bizde, bizde kalmaktan daha mutlu, anne çocuğu bize bırakıyor diyecek,bunu kullanacak”
Evlat hasreti çekmenin ne olduğunu anlamışsınızdır ne demek, nasıl bir söz? Hiç korkmadan mı söylüyorsunuz bu sözü,karşıdaki üzülmez, üzülse de bana ne mi diyorsunuz?
Kızımı babasından ayıran ben miyim yoksa babasının işine geldiğinde hatırladığı babalığı evde yapmak istememesi mi? Ya da farklı bir örnek için; eşine şiddet uygulayan bir baba mı?
Keşke biraz daha işin gerçek tarafına bakabilseniz; keşke gerçekten tarafsız olabilseniz, keşke gerçekten, bana şu yazdıklarınızı çocuğun iyiliği açısından değerlendirebilseniz.
Benimle ilgili yaptığınız yoğun eleştiri ve iğneleme içeren yorumunuz ve önerinizde lütfen dikkat edin. Neyin ne olduğundan zerre kadar haberiniz,muhtelemen bilginiz yok.
Sayın akcurali, sayın dardayım'a karşı haksız ithamda bulunuyorsunuz. evlat hasretini en acı tecrübeleri ile yaşamış bir üyedir. 20 ay boyunca çocuklarını alamamış bir babadır. Ve hiçbir zaman icra marifeti kullanmamış. Sırf çocuklarının psikolojileri bozulmasın diye. Büyük kızı annesi tarafından doldurulmuş ve annesinin babasını aldatmasını normal olarak görmüş kızı. Ve babasına asla görmeye gitmemiş. Hep uzak olmuş.
Yani 20 ay boyunca evladına sarılamayan, sadece okuluna gidip uzaktan bakmakla yetinmek zorunda kalmış bir baba kendisi.
sizin eşinizle herkesi bir kabul etmek tabiki mümkün değil. Sayın dardayım'ın demek istediği şu: Siz nasıl bir anne iken çocuğunuzu bir an göremeyince endişeleniyorsanız, babalarda endişelenir demek istiyor. Eşiniz tamam alkol kullanıyor, uyuşturucu kullanıyor. ama onun baba olduğunu değiştirmiyor. O da bir baba olarak çocuğuna özlem duyuyordur demek istiyor.
Şahsınıza alınmayın diye de yazısında özellikle yazmıştır kendisi. Kendisi çocuk konusunda çok hassas bir babadır. Çocuğuna olan özlemi yaşamış olan bir babadır. O sebeple kendisini haksız suçlamayın derim.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Çok teşekkür ederim; desteğiniz ve ilginiz için. Kızım şu anda odasında, kendi yatağında uyuyor. Sabah doktora gideceğiz önce çocuk doktoruna sonra pedogoga, çünkü bütün gün yemek yememiş, halsiz düşmüş, azıcık da ateşi var. Ateş önemli değil, herhangi bir zamanda olabilir,geçer, ancak diğer meseleler için endişeliyim.
Bu arada avukatım İstanbul'dan ayrılıp, ailemin yanına gitmemi öne çekmemi önerdi. Onu ayarlamaya çalışacağım. Avukatımın ortağı olan avukat beye teşekkür mesajı çektiğimde beni aradı, genelde avukatların bu konuda verdikleri dilekçede eksik bilgi nedeniyle hemen işlem başlatılmadığını, ancak geçici velayetin olduğu tarafın izni olmadan şehir dışına çıkarılan; nerede olduklarını söylemeyen, ne zaman getireceklerini bildirmeden habersizce şehir dışına çıkartılan vb. durumlarda çocuğa ve velayet sahibine psikolojik şiddet uygulandığı,baskı yapıldığı gerekçesiyle dava açılabiliyormuş.
Şu anda kızımla oturduğum ev; evlendiğimizde taşındığımız kiralık ev, evet. Ancak ben yakın zamanda ailemin yanına gideceğim.
Şu an oturduğunuz ev eşinizle oturduğunuz müşterek evinizse kanunen o evin kirasını isteme ve alma hakkınız var.
Daha evvel bu konuda bir üyemize kanuni bilgiyi vermiştim.
Yakın arkadaşımın eşi de evin kirasını mahkemeden talep etmişti. Ve hakim de ilk celsede hem evin kirasını,hem kadına nafakayı hemde çocuklara nafakayı bağladı. Kadının da karşı boşanma davası da varken hemde. Bunlar tedbir talepleri olduğu için alabilirsiniz.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Sayın akcurali, sayın dardayım'a karşı haksız ithamda bulunuyorsunuz. evlat hasretini en acı tecrübeleri ile yaşamış bir üyedir. 20 ay boyunca çocuklarını alamamış bir babadır. Ve hiçbir zaman icra marifeti kullanmamış. Sırf çocuklarının psikolojileri bozulmasın diye. Büyük kızı annesi tarafından doldurulmuş ve annesinin babasını aldatmasını normal olarak görmüş kızı. Ve babasına asla görmeye gitmemiş. Hep uzak olmuş.
Yani 20 ay boyunca evladına sarılamayan, sadece okuluna gidip uzaktan bakmakla yetinmek zorunda kalmış bir baba kendisi.
sizin eşinizle herkesi bir kabul etmek tabiki mümkün değil. Sayın dardayım'ın demek istediği şu: Siz nasıl bir anne iken çocuğunuzu bir an göremeyince endişeleniyorsanız, babalarda endişelenir demek istiyor. Eşiniz tamam alkol kullanıyor, uyuşturucu kullanıyor. ama onun baba olduğunu değiştirmiyor. O da bir baba olarak çocuğuna özlem duyuyordur demek istiyor.
Şahsınıza alınmayın diye de yazısında özellikle yazmıştır kendisi. Kendisi çocuk konusunda çok hassas bir babadır. Çocuğuna olan özlemi yaşamış olan bir babadır. O sebeple kendisini haksız suçlamayın derim.
Kendisi ve çocukları adına üzgünüm, ama bu bana yaptığı eleştirinin münasebetsiz olduğu gerçeğini ne yazık ki değiştirmiyor. Lütfen bana yazdığı yazıdaki son paragrafı yeniden okuyun. Oradaki üst metin ve alt metin arasındaki mesaj çok açık. Bunu bana kimsenin söylemesine izin vermem,veremem.
Ben bir anneyim ve evet olması gerektiği gibi kızımı bulamayınca endişeleniyorum. Ama bu endişe yersiz ya da paranoya değil. Hani yazmışsınız ya haklı olarak; uyuşturucu da kullansa baba babadır,özlüyordur diye. İşte o noktada öyle bir şey söz konusu değil. Eğer ben kızım benim elimde bir kere sigara görürse bile etkilenir; bilinçaltına yerleşir; yarın öbür gün sigara kullanma ihtimali artar diye doğduğu günden beri,hamilelikte bıraktığım sigarayı içmediysem (ki benim için çok zordu ilk zamanlar) , nasıl bir kızı 25 yaşında kanser olmuş,bir kızı boşanmakta olan,MS hastası annemin kızımın yanında ağlamasına,sızlanmasına izin vermiyor,kızımı her türlü olumsuzluktan uzak tutmak için zaman zaman annemi kırma pahasına anneme çıkışıyor,doğru davranmaya yöneltiyorsam gerçekten baba olan bir erkeğin de kızının olduğu ortamda içki-sigara kullanmaması, hatta kızıyla daha uzun yıllar geçirebilme, daha iyi bir baba olma uğruna, uyuşturucuyu tamamen bırakması ,kendine ve hayatına dikkat etmesi gerekir. Biyolojik olarak baba olmak demek farklı, gerçekten bir çocuğu yetiştirebilecek düzeyde olmak, baba olmak farklı.
Kaldı ki ben iş anlaşmalı boşanma noktasındayken; eşimle kızım arasındaki bağ güçlü olsun, kızım eğlensin, babasıyla arası benim babamla olduğundan iyi olsun, babanın eksikliğini hissetmesin diye; haftada üç-dört gün görüşmelerine, haftasonu bir gece onda kalmasına izin veriyordum, daha önce yazdığım gibi aynı evde yaşıyor,ayrılmamışken de ; kızımla yalnız vakit geçirmeleri, baba-kız bağını kurmaları için onları beraber gezmeye gönderiyor,ya da evde yalnız bırakıyordum.
Kaldı ki daha önce yazdığım gibi, eşim içkili bir şekilde araba kullanırken kızım onun yanındaysa ben nasıl babasıdır diyebilirim? Lütfen biraz o yönden bakın, bir tarafta kızının yanında,oturduğu evde uygunsuz davranışlar sergileyen, boşanma noktasında da kızımı göstermiyorlar diye tutturan ( ki öyle birşey yok) bir babanın sıkıntısı mı yoksa daha ufacık bir kızın hayatı mı söz konusu?
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Şu an oturduğunuz ev eşinizle oturduğunuz müşterek evinizse kanunen o evin kirasını isteme ve alma hakkınız var.
Daha evvel bu konuda bir üyemize kanuni bilgiyi vermiştim.
Yakın arkadaşımın eşi de evin kirasını mahkemeden talep etmişti. Ve hakim de ilk celsede hem evin kirasını,hem kadına nafakayı hemde çocuklara nafakayı bağladı. Kadının da karşı boşanma davası da varken hemde. Bunlar tedbir talepleri olduğu için alabilirsiniz.
Bilgi için teşekkür ederim. Biz de süren davada; benim eşim evden ayrıldıktan sonra benim ödediğim kiraları istedik. Benim aklıma bile gelmemişti,kontrat eşimin adına olduğu halde,İstanbul'da kalıp çalışmak istediğim, bir de kızımın düzeni bozulmasın diye aynı evde kalmaya devam ediyordum(pedogogun önerisi ile)
Avukatım eşime ve ailesine geçen hafta bir dava daha açtı. Ben kararsızdım ancak avukatım gerekli olduğunu söyledi. Ben zaten ailemin yanına döndükten sonra orada iş aramaya başlayacağım,iş bulana kadar da kira ödemeden geçinebilirim şimdilik. Sadece kızıma ayda 650tl tedbir nafakası ödüyor babası. Bana bu kadar celse geçmesine rağmen karşı tarafın ayak oyunları nedeniyle nafaka bağlanmadı. Martın ilk haftasında davamız var, onun şahitlerinin dinlenmesine devam edilecek. Zaten orada da bağlanmazsa, bir sonraki celseye kadar; herhalde bir işe girmiş olurum.
İlginize teşekkür ediyorum.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Bilgi için teşekkür ederim. Biz de süren davada; benim eşim evden ayrıldıktan sonra benim ödediğim kiraları istedik. Benim aklıma bile gelmemişti,kontrat eşimin adına olduğu halde,İstanbul'da kalıp çalışmak istediğim, bir de kızımın düzeni bozulmasın diye aynı evde kalmaya devam ediyordum(pedogogun önerisi ile)
Avukatım eşime ve ailesine geçen hafta bir dava daha açtı. Ben kararsızdım ancak avukatım gerekli olduğunu söyledi. Ben zaten ailemin yanına döndükten sonra orada iş aramaya başlayacağım,iş bulana kadar da kira ödemeden geçinebilirim şimdilik. Sadece kızıma ayda 650tl tedbir nafakası ödüyor babası. Bana bu kadar celse geçmesine rağmen karşı tarafın ayak oyunları nedeniyle nafaka bağlanmadı. Martın ilk haftasında davamız var, onun şahitlerinin dinlenmesine devam edilecek. Zaten orada da bağlanmazsa, bir sonraki celseye kadar; herhalde bir işe girmiş olurum.
İlginize teşekkür ediyorum.
rica ederim, neyse çok vaktinizi almayayım sizde güzelce uyuyun bu gece. Yarın kızınızın yoğun bir doktor muayeneleri var.
Kanunen erkek karısı ile evliyken ki yaşam düzeyinde tutmak zorunda. Siz bu gece uyuyun, size kirayı ödeme konusunda daha evvel kanuni tedbir talebi konusundaki bilgiyi araştırıp buraya yazıcam, iyi geceler.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Çok çabuk buldum o bilgiyi. Linki de aşağıda, tıklayıp bakabilirsiniz. Bu konu daha evvel geçmişti çünkü. Bu yazılanın daha kapsamlısını arkadaşımın eşi talep etmişti, bu yazılanlarla. Hakim kirayı kocanın kadına ödemesine karar verdi. Yani kira-kadına nafaka-çocuklara nafaka, hepsini hakim kararını verdi. Avukatınıza bu yazıyı gösterin.
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=64896
----------------------------------------------------------------------
TEDBİR TALEPLERİ:
TMK. 197/2. maddesi;" Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya,konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemler alır." şeklindeki ifadesiyle aşağıda belirtmiş olduğunuz tedbir taleplerini isteyebileceğimizi açıklamıştır. Aşağıda görüleceği üzere yerleşik yargıtay kararları da bu yöndedir.
Eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir ( HD. 03 E:2006/1709 K:2006/2112 Tarih: 13.03.2006 )
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katlıya,konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemler alır.Eşlerden biri haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. ( HD 03 E:2005/223 K: 2005/818 Tarih:07.02.2005 )
BU NEDENLE AŞAĞIDAKİ TEDBİR TALEPLERİMİZ MEVCUTTUR.
TMK 197/2 ve 4787 sayılı(Aile Mahkemelerinin kuruluş ve yargılama usullerine dair) yasanın 6. maddesi gereğince;
1-) Müvekkilemin oturduğu konut ve ev eşyasından yararlanabilmesi için ayrılıktan önce son oturulan konutun aylık .... TL olan kira parasının tedbiren davacı koca tarafından ödenilmesi(kira sözleşmesi ve dilekçemiz etkedir) ev içerisindeki eşyaların müvekkilemin kullanımına bırakılmasına,
2-) Tedbiren müvekkilm için aylık .... TL nafakaya
Kira sözleşmesini mahkemeye dilekçe ile beraber sunmalısınız.
-------------------------------------------------------------------------
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Sayın üye iletim sizin haksız, eşinizin haklı yada tam tersi bir ifade içermiyor dikkat ederseniz. Yasanın bir maddesinden alarak olaya atıfta bulundum. Hala baba çocuğumu benden kaçırmıştır diye diretiyorsunuz. Hala çocuğum diyerek çocuğunuzun sizin tekelinizdeymiş gibi anlatıyorsunuz olayı. O sadece sizin değil babasınında çocuğu değilmidir. Çocuğumuz demeyi içinizemi sindiremiyorsunuz. Şahsınızıa alınmayın ancak boşanma aşamasında her nedense anneler çocuklarınıa sahiplenirken sadece kendilerine ait varlıklar gibi görüyorlar. Bu tutum babaları rahatsız ediyor. Ne yazıkki bu kez babalar böyle yasa dışı işlemler / eylemler de bulunuyorlar. Oysa izin versenizde diledikleri gibi görüşüp koklaşıp birlikte olabilseler belki bunlara gerek kalmayacak.
Sizin durumunuza gelince eşinizin durumunu bilmemekle birlikte yaptığının suç olduğunun muhtemelen farkında değil. Belkide size mesaj gönderiyordur. Çocuğumla daha fazla beraber olmak istiyorum mesajı olamazmı? Geçmiş olsun. Ama sanırım evlat hasreti çekmeyi onun için endişelenmenin ne demek olduğunu sizde anlamışsınızdır. Umarım bundan sonra babası ile çocuğunuz arasındaki ilişkinin daha sağlıklı ve daha az özlem daha fazla kalite olması konusunda karşılıklı özveri ve çaba içerisinde olursunuz.. Saygılar
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
.... ama bu bana yaptığı eleştirinin münasebetsiz olduğu gerçeğini ne yazık ki değiştirmiyor. Lütfen bana yazdığı yazıdaki son paragrafı yeniden okuyun. Oradaki üst metin ve alt metin arasındaki mesaj çok açık. Bunu bana kimsenin söylemesine izin vermem,veremem.....
...
Sayın üye.. hala ısrar ediyorsunuz. İşte benim size yazdığım metin. İşte sizin bana yazdığınız..
Ben sizi tenzi ederek özellikle vurgulayarak dedim şahsınıza alınmayın diye. Ama hala siz anlamak istediğiniz gibi yorumladınız.
İşin münasebet ve münasebetsizlikle ilgili kısmına gelince... 1273 adet iletim var bu forumda.. Her bir ileti özenle seçilmiş kelimelerin oluşturduğu cümlelerle yazılmıştır. Münasebetsizliğimi (!) ölçecek bilgi ve deneyime sahip olduğunuzu sanmıyorum. Lütfen söylemlerinize dikkat ediniz..
Benim forum içerisinde ve dışarısındaki eleştirilerim mantık yasa ve etik kurallar dahilindedir. Eleştiri yapmak için ileti sahibinden izin almam. Yine de yazılanları çocuğunu görememenin heyezanı ve endişesini taşıyan bir annenin kurduğu bir cümle olarak varsayıp sizinle bir polemik içerisine girmek istemiyorum.
Çocuğun(uz)a kavuşmuş olmanıza sevindim. Geçmiş olsun..
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Çok çabuk buldum o bilgiyi. Linki de aşağıda, tıklayıp bakabilirsiniz. Bu konu daha evvel geçmişti çünkü. Bu yazılanın daha kapsamlısını arkadaşımın eşi talep etmişti, bu yazılanlarla. Hakim kirayı kocanın kadına ödemesine karar verdi. Yani kira-kadına nafaka-çocuklara nafaka, hepsini hakim kararını verdi. Avukatınıza bu yazıyı gösterin.
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=64896
----------------------------------------------------------------------
TEDBİR TALEPLERİ:
TMK. 197/2. maddesi;" Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya,konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemler alır." şeklindeki ifadesiyle aşağıda belirtmiş olduğunuz tedbir taleplerini isteyebileceğimizi açıklamıştır. Aşağıda görüleceği üzere yerleşik yargıtay kararları da bu yöndedir.
Eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir ( HD. 03 E:2006/1709 K:2006/2112 Tarih: 13.03.2006 )
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katlıya,konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemler alır.Eşlerden biri haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. ( HD 03 E:2005/223 K: 2005/818 Tarih:07.02.2005 )
BU NEDENLE AŞAĞIDAKİ TEDBİR TALEPLERİMİZ MEVCUTTUR.
TMK 197/2 ve 4787 sayılı(Aile Mahkemelerinin kuruluş ve yargılama usullerine dair) yasanın 6. maddesi gereğince;
1-) Müvekkilemin oturduğu konut ve ev eşyasından yararlanabilmesi için ayrılıktan önce son oturulan konutun aylık .... TL olan kira parasının tedbiren davacı koca tarafından ödenilmesi(kira sözleşmesi ve dilekçemiz etkedir) ev içerisindeki eşyaların müvekkilemin kullanımına bırakılmasına,
2-) Tedbiren müvekkilm için aylık .... TL nafakaya
Kira sözleşmesini mahkemeye dilekçe ile beraber sunmalısınız.
-------------------------------------------------------------------------
Çok teşekkür ederim, keşke bir beş ay önce bunu düşünseydim, öğrenseydim, avukatım da hiç uyarmadı açıkçası. Ama eşyalarımızı topladık sayılır, en azından bir süreliğine İstanbul'u terk edeceğim. Hem kızımın güvenliği açısından da savcı da sosyal hizmetler uzmanı da böyle önerdi. Zaten artık yapacak birşey de kalmadı.
Çok teşekkür ediyorum, gene de çıktısını aldım bu metnin.
Peki birşey sormak istiyorum; eşim üstündeki herşeyi,kliniği,arabayı vs. başkalarına devretti,sattı; Başka yerde çalıştığı halde sadece hekim maaşı olarak devlet memuru olarak (ifade edemedim bir türlü) maaşı iki bin liranın altında.
Ev kirası ve çocuk için verilen; iştirak nafakası ikisi birden maaşın çoğunu oluşturursa da mı verirler?
Çok ilginçmiş bu.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Sayın üye.. hala ısrar ediyorsunuz. İşte benim size yazdığım metin. İşte sizin bana yazdığınız..
Ben sizi tenzi ederek özellikle vurgulayarak dedim şahsınıza alınmayın diye. Ama hala siz anlamak istediğiniz gibi yorumladınız.
İşin münasebet ve münasebetsizlikle ilgili kısmına gelince... 1273 adet iletim var bu forumda.. Her bir ileti özenle seçilmiş kelimelerin oluşturduğu cümlelerle yazılmıştır. Münasebetsizliğimi (!) ölçecek bilgi ve deneyime sahip olduğunuzu sanmıyorum. Lütfen söylemlerinize dikkat ediniz..
Benim forum içerisinde ve dışarısındaki eleştirilerim mantık yasa ve etik kurallar dahilindedir. Eleştiri yapmak için ileti sahibinden izin almam. Yine de yazılanları çocuğunu görememenin heyezanı ve endişesini taşıyan bir annenin kurduğu bir cümle olarak varsayıp sizinle bir polemik içerisine girmek istemiyorum.
Çocuğun(uz)a kavuşmuş olmanıza sevindim. Geçmiş olsun..
Siz haksız olduğunuzu kabul edemezsiniz değil mi? Çünkü her zaman boşanmak isteyen kadın suçlu, çocuğu düşünen anne suçlu. Ve en önemlisi tüm anneler egoist
Çünkü boşandıktan sonra erkeklerin istediklerini yapmıyorlar, daha esnek davranmıyorlar.
Demişsiniz ki; Şahsınızıa alınmayın ancak boşanma aşamasında her nedense anneler çocuklarınıa sahiplenirken sadece kendilerine ait varlıklar gibi görüyorlar.
Burada siz öyle bir genelleme yapmışsız ki evlere şenlik. En yüzeysel biçimde;
Şahsınıza alınmayın ama diyerek; annelerin çocukları üzerindeki algılamalarını
Değerlendirmişsiniz. Ancak ben de bir kadın ve anne olarak ve bir de boşanma aşamasında olduğuma göre bunu bana ve tüm aynı durumdaki anneler için yazıyorsunuz ki; öncesinde şahsınıza alınmayın demek; sadece anlatım bozukluğu oluşturuyor. Bir de böyle bir genelleme üzerine ( bir noktada bana suçlama şu aşamada) böyle yapan kadınların da ellerinden çocuklarının kaçırılması, babaların hukuka karşı gelmesi, çocuğun her türlü dengesini bozmasını haklı,normal daha doğrusu olağan olarak gördüğünüzü yazıyorsunuz.
Çocuğu “kaçırılan” –hukuk bu durumu böyle tanımlıyormuş- bir anneye ise artık anlamışsınızdır çocuğunuzun yanınızda olmamasının nasıl olduğunu gibi bir söz söylemek en kibar ifadeyle münasebetsizliktir ve bahsettiğiniz etiğe kesinlikle uymamaktadır. Cümlelerinizi daha sakince okursanız daha iyi anlayacağınıza eminim.
Not: Bir insan çocuğundan bahsederken; oğlumuz demez genelde eğer eşiyle birlikte aynı ortamda konuşmuyorsa; oğlum der kızım der, Oğlum lise ikiye gidiyor,kızım dershanede gibi. Durduk yerde kızımız dershanede denmez, oğlumuz lise ikiye gidiyor denmez.(genelde)
Not2: Safyamda bir hata var bazı imla işaretleri ve harfler yazdığım gibi çıkmıyor, dil seçeneklerini de düzelttim ama umarım anlaşılır olmuştur
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Siz haksız olduğunuzu kabul edemezsiniz değil mi? Çünkü her zaman boşanmak isteyen kadın suçlu, çocuğu düşünen anne suçlu. Ve en önemlisi tüm anneler egoist
Çünkü boşandıktan sonra erkeklerin istediklerini yapmıyorlar, daha esnek davranmıyorlar.
Demişsiniz ki; Şahsınızıa alınmayın ancak boşanma aşamasında her nedense anneler çocuklarınıa sahiplenirken sadece kendilerine ait varlıklar gibi görüyorlar.
Burada siz öyle bir genelleme yapmışsız ki evlere şenlik. En yüzeysel biçimde;
Şahsınıza alınmayın ama diyerek; annelerin çocukları üzerindeki algılamalarını
Değerlendirmişsiniz. Ancak ben de bir kadın ve anne olarak ve bir de boşanma aşamasında olduğuma göre bunu bana ve tüm aynı durumdaki anneler için yazıyorsunuz ki; öncesinde şahsınıza alınmayın demek; sadece anlatım bozukluğu oluşturuyor. Bir de böyle bir genelleme üzerine ( bir noktada bana suçlama şu aşamada) böyle yapan kadınların da ellerinden çocuklarının kaçırılması, babaların hukuka karşı gelmesi, çocuğun her türlü dengesini bozmasını haklı,normal daha doğrusu olağan olarak gördüğünüzü yazıyorsunuz.
Çocuğu “kaçırılan” –hukuk bu durumu böyle tanımlıyormuş- bir anneye ise artık anlamışsınızdır çocuğunuzun yanınızda olmamasının nasıl olduğunu gibi bir söz söylemek en kibar ifadeyle münasebetsizliktir ve bahsettiğiniz etiğe kesinlikle uymamaktadır. Cümlelerinizi daha sakince okursanız daha iyi anlayacağınıza eminim.
Not: Bir insan çocuğundan bahsederken; oğlumuz demez genelde eğer eşiyle birlikte aynı ortamda konuşmuyorsa; oğlum der kızım der, Oğlum lise ikiye gidiyor,kızım dershanede gibi. Durduk yerde kızımız dershanede denmez, oğlumuz lise ikiye gidiyor denmez.(genelde)
Not2: Safyamda bir hata var bazı imla işaretleri ve harfler yazdığım gibi çıkmıyor, dil seçeneklerini de düzelttim ama umarım anlaşılır olmuştur
Hanfendi sakin olurmusunuz? Belliki söylediğiniz kadın programlarından fazlaca etkilenmişsiniz.
1- Çocuğum 26 aylık diyorsunuz. Maasalah hep online görünüyorsunuz. Bu nasıl bakım anlamadım.
2- Dardayım gibi efendi birine bile durduk yere münasebetsiz dediniz.
3- Hakikaten başlıktanda anlaşıldığı gibi çocuğu kendi basınıza yaptığınızı zannettiniz.
4- Önce uyuşturucu bağımlısı alkolik dediğiniz esiniz için hekimlik yapıyor diyerek sosyal ve ekonomik statüsü açısından inandırıcı gelmeyen yaftalamalarda bulundunuz.
5- Çocuğum kaçırıldı diye 2 gündür koparmadığınız yaygara kalmadı. Altı üstü babasıyla birgün geçirmis. Adam getireceğim demesine rağmen gidip şikayet ettiniz sonunda çocuğu aldınız.
6- Şimdi de adamı cezalandıracağım çığlıklarıyla çocuğun babasına kan kuşuyorsunuz. Şimdi buraya yazıyorum. Açın bakın:
HUMK 433: Kişiler ve aile hukukuna, taşınmaz mala ve bununla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.
Kısacası kocanıza ceza falan aldıramazsınız. Çocuğu da kaçırmış sayılmaz.
7- Burdan görünen bu gidişle o adam sizden çocuğu alır. Demedi demeyin.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
solosko rumuzlu üyeden alıntı
Hanfendi sakin olurmusunuz? Belliki söylediğiniz kadın programlarından fazlaca etkilenmişsiniz.
1- Çocuğum 26 aylık diyorsunuz. Maasalah hep online görünüyorsunuz. Bu nasıl bakım anlamadım.
2- Dardayım gibi efendi birine bile durduk yere münasebetsiz dediniz.
3- Hakikaten başlıktanda anlaşıldığı gibi çocuğu kendi basınıza yaptığınızı zannettiniz.
4- Önce uyuşturucu bağımlısı alkolik dediğiniz esiniz için hekimlik yapıyor diyerek sosyal ve ekonomik statüsü açısından inandırıcı gelmeyen yaftalamalarda bulundunuz.
5- Çocuğum kaçırıldı diye 2 gündür koparmadığınız yaygara kalmadı. Altı üstü babasıyla birgün geçirmis. Adam getireceğim demesine rağmen gidip şikayet ettiniz sonunda çocuğu aldınız.
6- Şimdi de adamı cezalandıracağım çığlıklarıyla çocuğun babasına kan kuşuyorsunuz. Şimdi buraya yazıyorum. Açın bakın:
HUMK 433: Kişiler ve aile hukukuna, taşınmaz mala ve bununla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.
Kısacası kocanıza ceza falan aldıramazsınız. Çocuğu da kaçırmış sayılmaz.
7- Burdan görünen bu gidişle o adam sizden çocuğu alır. Demedi demeyin.
Beyefendi sizi de eleştirinizde dikkat etmenizi öneriyorum, haksızlık yapmanın ve insanları itham etmenin size herhangi bir faydası olmaz, ancak güvenilirliğinizi zedeler. Bir de insanı ve aynı durumda olan insanları kırdığınızla kalırsınız.
Madde madde yazmışsınız ya; ben de madde madde cevap vereyim.
1- Çocuğum 26 aylık evet ve evde annem var, annemle yaşıyorum bir süredir, bilgisayarım sürekli açık, çünkü kendi geçimimi sağlamak için düzenli bir iş bulamadım aramalarıma rağmen; o yüzden Fransızca çeviri yaparak geçimimi sağlamak zorundayım. Bunu da size açıklamak zorunda olmadığımı belirteyim. İnsanı uzaktan yargılamak kolay, ama genelde yanlış sonuçlara varırsınız, dikkat edin
2- Dardayım gibi efendi biri; benim samimi yazdığım, sıkıntılı bir durumumla ilgili bana haksız ithamda bulunmuş ve çoğu kadının alınacağı (haklı olarak) şekilde suçlamada bulunmuştur. Kendi tespiti, hayatından örneklemeyle haklı olabilir, ancak çocuğu yanında olmayan bir anneye söylenmeyecek bir sözdür, söylenmez. Bunun da adı münasebetsizliktir.
3- Annelerin hepsi evli de olsa boşanmış da olsa çocuğu sahiplenir, babayı yok görmek değildir, bunun üzerine gitmeyin, daha önceki mesajımda yazmıştım, biraz önyargısız bakın,belki bir nebze olsun anlarsınız.
4- Olayı bilmeden böyle konuşmanız ve buna inandırıcı değil demeniz bile ön yargılı olduğunuzun kanıtı. Bir doktorun uyuşturucu bağımlısı, özellikle alkol bağımlısı olmasıyla ilgili oranlarla ilgili bir bilginiz var mı? Muhtelemen yok; bir araştırabilirseniz bir araştırın; sonra yazarsanız belki hataya düşmez, kaba davranmamış olursunuz. Herhangi bir şekilde sizi inandırmak zorunda değilim; ancak eşimden alınacak olan saç örneğinden (10gr) sonuç çıktığında kararı sizin gibi konuyla ilgili olmayan kişiler değil, davaya bakan hakim kararı verecek.
5- Yaygara kopardığımı yazmışınız bu bile sizin uslubunuzu gösterir, çocuğu yanında olmayan bir anneye söylenecek sözdür,haklısınız böyle yapmaya devam edin, belki bundan sonraki hayatınızda her şey daha iyi olur, çok doğru yoldasınız.
6- Adam getireceğim dediği halde.. demişsiniz; eski eşime güvenmek için tek bir nedenim bile yok, ki daha önce bu başlığa yazdım; eşim yurtdışına çıkartabilir kızımı; ülke içinde de saklayabilir, bunu yapmakla zaten tehdit ediliyorum, siz kime ne anlatıyorsunuz?
7- Adamı cezalandıracağım diye çığlık atmıyorum bunu yapmamı avukatım istedi; savcı da destekledi; çocuğumu düşünerek, onun için olabilecek en iyisini yapmak zorundayım.
Dava sürerken çocuğu velayet sahibinden alıp izinsiz şehir dışına çıkaran, mahkeme kararına uymayan taraf tedbir kararı sonrasında karara uymazsa; ceza alıyor. Bunu da herhalde sizden daha iyi görüştüğüm savcılık makamı bilir.
Usluba biraz dikkat, hiçbirimiz gerçek hayatta yaşadığımız sıkıntıları burada başkalarına yansıtarak; tanımadığımız insanları; bilmediğimiz durumları “yaftalamak” zorunda değiliz, bu bizi sadece hataya düşürür
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Dava sürerken çocuğu velayet sahibinden alıp izinsiz şehir dışına çıkaran ceza alıyor.
Bunun hiçbir kanuni dayanağı yok. Savcılık istese bile çocuğun babası ceza almaz. Şahsi münasebet süresince istediği yere gider.
Bana ve size yardımcı olmaya çalışan başkalarına verdiğiniz tavsiyelere kendinizin uymasını dileyerek polemiğe girmemek adına meseleyi kendi adıma kapatıyorum.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
solosko rumuzlu üyeden alıntı
Bunun hiçbir kanuni dayanağı yok. Savcılık istese bile çocuğun babası ceza almaz. Şahsi münasebet süresince istediği yere gider.
Bana ve size yardımcı olmaya çalışan başkalarına verdiğiniz tavsiyelere kendinizin uymasını dileyerek polemiğe girmemek adına meseleyi kendi adıma kapatıyorum.
Hayır yanılıyorsunuz, bir önceki celsede; eşimin benim imzamı taklit ettiğini ispatlayarak, kızıma pasaport çıkartabileceğinden endişelendiğimizi,telefonda beni ve annemi kızımı alıp göstermemekle,kaçırmakla tehdit ettiklerini söylemiş,bu yönde işlem yapılmasını istemiştik.
Bunun üzerine şikayet ettik, başka bir savcılık eşimin telefondaki hakaret ve tehditleriyle ilgili ifadesini aldı, takipsizlik kararı çıkardı, çünkü arayan numaralar ankesörlüydü ve çevrede kamera kaydı bulunamadı o tarihte.
Hakim hanım; karar kesinleşene (velayet için) kadar eşimin benim iznim olmadan şehir dışına çıkarmaması yolunda karar çıkarttı. Çünkü eşim mahkemede de eğer ailemin yanına dönüp yerleşirsem, kızını almaya geldiğinde günü birlik uçakla istanbul'a geleceklerini ve aynı gün içinde teslim edemeyeceğini ifade etti.
Hakim hanım da bunun üzerine çocuğu annesine teslim etmeme ihtimali üzerinden benim yaşadığım şehir dışına çıkarmasını engelleyen bir karar çıkarttı. Elimde ve dosyamda var, zaten savcılık da arama kararını bu ilk karara dayanarak aldı.
Polemiğe girmemek gerekiyor evet, ben de sadece size; bilmediğiniz meselelerle ilgili ağzımıza geleni yazmanın matah birşey olmadığını hatırlatmak isterim,önceki yazılarınızla ilgili olarak.
Teşekkürler.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Adminler bunu yapmak zorundayım(Nette Büyük harf bağırmak demektir ya) kusura bakmayın. MANTIKLI DÜŞÜNÜN MANTIKLI DAVRANIN KARŞILIKLI KONUŞUN MEDENİ İNSANLAR GİBİ BOŞANIN. YAZIK DEĞİLMİ ÇOCUĞA ANLATTIKLARINIZA GÖRE SİZİN BU DAVALAR ÇOOOK SÜRER ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİNİ BOZMAYIN. Üzerinize de alınmayın çoğul kelimeler kullandım.
-
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
ahmet25 rumuzlu üyeden alıntı
Adminler bunu yapmak zorundayım(Nette Büyük harf bağırmak demektir ya) kusura bakmayın. MANTIKLI DÜŞÜNÜN MANTIKLI DAVRANIN KARŞILIKLI KONUŞUN MEDENİ İNSANLAR GİBİ BOŞANIN. YAZIK DEĞİLMİ ÇOCUĞA ANLATTIKLARINIZA GÖRE SİZİN BU DAVALAR ÇOOOK SÜRER ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİNİ BOZMAYIN. Üzerinize de alınmayın çoğul kelimeler kullandım.
Forum kurallarına göre davransaydınız;böyle bir; -karşılıksız size yardım eden çok değerli hukukçuların hukuki bilgisinden mahrum kalmayacaktınız!