-
Boşanma davasında sahtecilik
Arkadaşlar eşim bana açtığı boşanma davasında ailesiyle işbirliği yaparak sahte deliller, yalancı şahitler, yalan yere suç duyurusu gibi kanunsuz işler yaptı. Esasında aramızda hiçbir kavga dövüş olmamasına rağmen dava açtığı zaman reddedilmesini bekliyordum. Fakat davaya bakan hakimler eşimin avukatıyla danışıklı dövüş yaptılar ve boşanmaya karar verildi. Şu an dava temyizde. Acaba hakimler açıkça taraf tutar ve davayı haksız olan tarafa kazandırmaya çalışırlarsa ne yapmak gerekir? Çünkü çok net bir şekilde kusursuzum ve aleyhime hiçbirşey yok.. Saygılarımla
-
Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan1973 rumuzlu üyeden alıntı
Arkadaşlar eşim bana açtığı boşanma davasında ailesiyle işbirliği yaparak sahte deliller, yalancı şahitler, yalan yere suç duyurusu gibi kanunsuz işler yaptı. Esasında aramızda hiçbir kavga dövüş olmamasına rağmen dava açtığı zaman reddedilmesini bekliyordum. Fakat davaya bakan hakimler eşimin avukatıyla danışıklı dövüş yaptılar ve boşanmaya karar verildi. Şu an dava temyizde. Acaba hakimler açıkça taraf tutar ve davayı haksız olan tarafa kazandırmaya çalışırlarsa ne yapmak gerekir? Çünkü çok net bir şekilde kusursuzum ve aleyhime hiçbirşey yok.. Saygılarımla
"Hakimler eşinizin avukatı ile danışıklı döğüş yaptılar, açıkça taraf tuttular, eşime davayı kazandırmaya çalıştılar" sözlerinizin dayanağı nedir? Mesela ne yaptılar hakimler?
-
Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan1973 rumuzlu üyeden alıntı
Arkadaşlar eşim bana açtığı boşanma davasında ailesiyle işbirliği yaparak sahte deliller, yalancı şahitler, yalan yere suç duyurusu gibi kanunsuz işler yaptı. Esasında aramızda hiçbir kavga dövüş olmamasına rağmen dava açtığı zaman reddedilmesini bekliyordum. Fakat davaya bakan hakimler eşimin avukatıyla danışıklı dövüş yaptılar ve boşanmaya karar verildi. Şu an dava temyizde. Acaba hakimler açıkça taraf tutar ve davayı haksız olan tarafa kazandırmaya çalışırlarsa ne yapmak gerekir? Çünkü çok net bir şekilde kusursuzum ve aleyhime hiçbirşey yok.. Saygılarımla
Çok ağır bir suçlamada bulunuyorsunuz. Eşiniz yalancı şahit sahte delil yalan suç duyurusu yaptı ise bunların araştırılmasını ve olmadığını ispat yükümlülüğünüz var demektir. Bu ceza davası değil ki Savcılığın ispat yükümlülüğü olsun.
Hakim dinlediğine göre karar verme durumundadır. Hakimin Karşıtaraf avukatı ile ''rüşvet'' ilişkisine girmekle suçlamak çok ağır ve ispat edilememesi durumunda ciddi cezayı gerektiren bir suçlamadır.
Eğer çok eminseniz ispat edebilecekseniz. Sitede ''hakim ve savcıları şikayet'' etme usulleri ile ilgili forumu okuyunuz. Avukat hakkında da ilgili baro ve savcılığa başvuracaksınız. Ama sanıyorum hatayı yanlış yerde arıyorsunuz.
-
Re: boşanma davasında sahtecilik
Tangör Bey Merhaba, eşimin avukatının mahkemeye verdiği hastane raporu basit bir poliklinik muayenesiydi, üstelik raporda sağlam olduğu ve normal olduğu da yazıyordu. Şahitler İstanbulda oturuyor, bizim evimiz de Ankara'daydı. Hatta şahitlerden birisi açıkça ben ortak hayatlarını bilmem diye ifade de verdi. Başka birşey de yoktu zaten. Bunlar ilginç değil mi sizce de?
-
Re: boşanma davasında sahtecilik
Bir kadının sürekli darp edilmesinin tek delili doktor raporu değildir. Örneğin komşuların evde sürekli kavga duydukları, tokat sesleri duymaları da delildir.
Konuları sadece kendi açınızdan görmek yerine bir de karşı tarafa geçmelisiniz.
Ve hepsinden önemlisi, bu site avukatlara, hakimlere, savcılara ... kısaca hukuka emek veren hiç kimseye bu şekilde ağır ithamlarda bulunmanıza izin vermez...
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Sayın yönetici, bu sitede hukukçularımızın büyük çoğunluğu konulara önyargı ile yaklaşmaktadır. Eğer önyargı yeterli ise mahkemelerde yargılamaya veya delil sunmaya ne gerek var? Örneğin bir kadın, kocasından boşanmak için mahkemeye, kocasından sürekli dayak yediğini iddia ederek başvuruyor. Bu durumda burdaki bütün hukukçular "mutlaka dayak yemiştir, yoksa niye mahkemeye başvursun" diye yaklaşıyorlar. Bir kadının mahkemeye "dayak yedim" demesi onun dayak yediği anlamına gelmez. Bunun ispatını yapabilecek bir sürü yol vardır. Adli tıp raporu, hastane raporu, bilirkişi raporu vs gibi deliller yoksa hakim nereden bilecek kadının dayak yiyip yemediğini. Ayrıca şahit ifadedeleri de bir muammadır. Bir insan her türlü menfaat karşılığı yalancı şahitlik yapabilir. Türk insanının kanında var böyle bir şey. Ben bizzat başbakan ve yakınlarının açık açık delilleriyle ispat edilmiş yalanlarını gördüm. Ergenekon davasında PKK'lı teröristlere yalancı şahitlik yaptırıp AKP yandaşı savcı ve hakimlerin Türk ulusunun gözünün içine baka baka binlerce sayfa yalan dolan tezgahı hazırladıklarını gördüm. Bence hukukta deliller de yetrsizdir. Bir iddianın delillerinin de gerçek ve hilesiz olması gerekir. Ben hukukçularımızın bu denli sığ hareket edip işin kolayına kaçmasına, yalap şalap kararlar veren hakimlere ve savcılara artık zerre kadar güvenmediğimi belirtmek istiyorum. Bundan sonra insanlar kendi adaletini kendileri sağlamalı o zaman. Gücü yeten kazansın. Saygılarımla
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
...hukukçularımızın büyük çoğunluğu konulara önyargı ile yaklaşmaktadır. Eğer önyargı yeterli ise mahkemelerde yargılamaya veya delil sunmaya ne gerek var? Örneğin bir kadın, kocasından boşanmak için mahkemeye, kocasından sürekli dayak yediğini iddia ederek başvuruyor. Bu durumda burdaki bütün hukukçular "mutlaka dayak yemiştir, yoksa niye mahkemeye başvursun" diye yaklaşıyorlar.
erhan1973 bu cümlede bayağı doğru.
Bir tartışma esnasında eşim sinirli şekilde üzerime yürürken parmaklarım yanağına hafifçe geldi, adı tokat oldu. Eşim tokadı ailesine anlatınca tokat, "dövdü" oldu. Mahkemeye "bu adam kadını dövüyor" şeklinde iddia ile gidilecek. 4 parmağım yanağına dokunduktan sonra dayakçı adam olarak iddia edildim. Böyle iddialara teşebbüs edebilecek insanların olması Türkiye'deki HUKUK olayında birşeylerin eksik olduğunu hatırlattı bana.
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Sayın İnkaya insan iyice gemiyi azıya aldılar. Mahkemede açık açık yalancı şahitlik yapılıyor, hakimler bunu hiç utanmadan doğruymuş gibi kabul ediyor, nasıl olsa yalancı şahitlikten kimse ceza almamış diyerek mahkemeleri oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar. Mesele bir kadının boşanmak isteyip istememesi değil mahkemelerde çok güvendiğimiz hakimlerin açıkça görevlerini kötüye kullanmalarıdır. Olay sistemden değil kişilerin ahlaksızlığından kaynaklanmaktadır. Bunları bu sitede herhangi bir hukukçunun kabul etmesi mümkünmüdür? Adalet mülkün temelidir deniyor, her türlü üçkağıtçılıkla, mahkemedeki hakimin şerefi haysiyeti, meslek onurunu ayaklar altına aldırıp hukuk dışı kararlar aldırılabiliyorsa bu ülkede artık insanlar mahkemeye gitmesinler kendi sorunlarını kendileri çözsünler bence. Gücü yeten assın kessin ben yaptım oldu bitti desin.
-
Cevap: Boşanma davasında sahtecilik
Hakimleri ve hukukçuları böyle suçlamanız doğru değil, tamam belki istisnalar vardır ama genelleme yapmamanız gerekir. Elinizde kesin kanıt yoksa onları suçlamanız sizi suçlu konumuna getirir. Bunları foruma yazmakla elinize bir şey geçmeyecek, kanıtınız varsa durmayın suç duyurusunda bulunun ama eğer kanıt yoksa lütfen bir muamma ile bu denli yüce meslek sahiplerini suçlayıp onlara hakaret etmeyin.
-
Cevap: Boşanma davasında sahtecilik
Sayın Beatris, bir hakimin suç işlediğini söylemek ona hakaret etmek demek değildir. Benim demek istediğim, bu suçu işleyen hakimleri kimse yargılayamıyor. Adamlar keyiflerine göre mahkeme kararı veriyorlar, insanları bilerek mağdur ediyorlar. Ben böyle takdir ettim demek nedir arkadaşlar. Sen kimsin ki insanların hayatını karartma hakkını kendinde görüyorsun. Ha insanlara yanlış iğne yaparak ölümüne sebep olan doktor, ha bile bile yanlış karar vererek yuva yıkan hakim. Aynı şeydir ikisi de. Bu forumlarda hukuku dolandıran, adaleti yanıltan hakimler tabi ki eleştirilecektir. Eğer hakimler görevlerini tam olarak yapsaydı ne mafya olurdu ne de çeteciler ne akp gibi bir bela.
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın İnkaya insan iyice gemiyi azıya aldılar. Mahkemede açık açık yalancı şahitlik yapılıyor, hakimler bunu hiç utanmadan doğruymuş gibi kabul ediyor, nasıl olsa yalancı şahitlikten kimse ceza almamış diyerek mahkemeleri oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar. Mesele bir kadının boşanmak isteyip istememesi değil mahkemelerde çok güvendiğimiz hakimlerin açıkça görevlerini kötüye kullanmalarıdır. Olay sistemden değil kişilerin ahlaksızlığından kaynaklanmaktadır. Bunları bu sitede herhangi bir hukukçunun kabul etmesi mümkünmüdür? Adalet mülkün temelidir deniyor, her türlü üçkağıtçılıkla, mahkemedeki hakimin şerefi haysiyeti, meslek onurunu ayaklar altına aldırıp hukuk dışı kararlar aldırılabiliyorsa bu ülkede artık insanlar mahkemeye gitmesinler kendi sorunlarını kendileri çözsünler bence. Gücü yeten assın kessin ben yaptım oldu bitti desin.
Sizin öncelikle hukuka saygınız yok..Hukuk gibi kutsal bir mesleği seçip adaletin tecelli etmesi yolunda canı pahasına hukuk savaşımı veren hukukçular hakkında kullandığınız kelimeler kabul edilebilir gibi değil.Özel durumları genelleştirip hukuk yolunda mücadele veren insanların tümünü karalamanız hiç hoş değil..
Önce bilgi sahibi olun sonra fikir sahibi olun..
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Sayın Future, özür dileyerek bir soru sorabilir miyim? Mahkemede davalı taraf, hakime "gerçeğe aykırı beyanlarla kesilmiş bir fatura" gösteriyorsa ve bunu da açıkça hakime sonradan kestirdiklerini söyleyebiliyorsa, hakim de "iyi yapmışsınız, ben de tavzih kararı almıştım zaten diye YALAN söyleyip davalı tarafa evimdeki bütün eşyalarımı kaldırmasına izin veriyorsa siz bu hakim hakkında ne düşünürsünüz? Aynı hakim ilk kararında evimdeki tüm eşyalarımı bana yediemin olarak teslim etti, sonra eşimin avukatını tanıyınca jet hızıyla kararını değiştirdi. Hem de "gerçeğe aykırı olarak kesilmiş fatura" ile. Ne diyeceksiniz çok merak ediyorum.
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Future, özür dileyerek bir soru sorabilir miyim? Mahkemede davalı taraf, hakime "gerçeğe aykırı beyanlarla kesilmiş bir fatura" gösteriyorsa ve bunu da açıkça hakime sonradan kestirdiklerini söyleyebiliyorsa, hakim de "iyi yapmışsınız, ben de tavzih kararı almıştım zaten diye YALAN söyleyip davalı tarafa evimdeki bütün eşyalarımı kaldırmasına izin veriyorsa siz bu hakim hakkında ne düşünürsünüz? Aynı hakim ilk kararında evimdeki tüm eşyalarımı bana yediemin olarak teslim etti, sonra eşimin avukatını tanıyınca jet hızıyla kararını değiştirdi. Hem de "gerçeğe aykırı olarak kesilmiş fatura" ile. Ne diyeceksiniz çok merak ediyorum.
Öncelikle, özürü benden değil; yargısız infaz yaptığınız hukukçulardan dilemelisiniz..
Ayrıca ne dediğinizi anlamak mümkün değil..Hakimin sizin evinizdeki eşyaların haczedilmesine izin vermesi, haciz sonrası eşyalarınızı size yediemin olarak teslim etmesi mümkün değil..Siz mahkeme süreci ile icra sürecini birbirine karıştırıyorsunuz..
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Yanlış anlaşıldım sayın future. Özetle şöyle oldu. Eşim benden habersiz evimizdeki tüm eşyaları annesinin evine götürdü. Aynı gün tanıdıkları bir mağazadan evimizdeki eşyaları için sanki kayınpederimin evine sevkedilmiş gibi bir irsaliye ve fatura kestirmişler. Biz haziran 2007'de evlenmiştik, mağazadan eylül 2007 tarihinde alınmış gibi fatura düzenletmişler. Ben eşya alacak davası açtım, hakim aynı gün eşyalarımızı tespit yaptırıp bana yediemin olarak teslim edilmesi için karar verdi. Ben de icra yoluyla eşyalarımızı alıp ortak konutumuza geri götürdüm. Eşimin avukatı devreye girip karara itiraz edince hakimin davranışları değişti. Hakim mahkemede resmen YALAN söyledi, benim avukatım olmadığı için orada katakulli yaptılar ve alelacele yediemin olarak eşimi tayin edip kesin karar verdiler. Faturaya yaptığım itirazda hakim neden ileri tarihte fatura kestirdiklerini sorunca, eşimin avukatı " eşyaları taksitle aldığımız için faturayı sonradan kestirdik" diye itirafta dahi bulundu. Yani usulsüz, sahte beyanlarla kesilmiş bir faturayı devletin hakimi mahkemede bile bile kabul etti. Söylediğim ve danıştığım bütün hukukçular buna inanamadılar. Ama mahkeme kesin karar verdiği için yargıtaya da itiraz edemedik. Ne diyeceksiniz bu olaya?
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Yanlış anlaşıldım sayın future. Özetle şöyle oldu. Eşim benden habersiz evimizdeki tüm eşyaları annesinin evine götürdü. Aynı gün tanıdıkları bir mağazadan evimizdeki eşyaları için sanki kayınpederimin evine sevkedilmiş gibi bir irsaliye ve fatura kestirmişler. Biz haziran 2007'de evlenmiştik, mağazadan eylül 2007 tarihinde alınmış gibi fatura düzenletmişler. Ben eşya alacak davası açtım, hakim aynı gün eşyalarımızı tespit yaptırıp bana yediemin olarak teslim edilmesi için karar verdi. Ben de icra yoluyla eşyalarımızı alıp ortak konutumuza geri götürdüm. Eşimin avukatı devreye girip karara itiraz edince hakimin davranışları değişti. Hakim mahkemede resmen YALAN söyledi, benim avukatım olmadığı için orada katakulli yaptılar ve alelacele yediemin olarak eşimi tayin edip kesin karar verdiler. Faturaya yaptığım itirazda hakim neden ileri tarihte fatura kestirdiklerini sorunca, eşimin avukatı " eşyaları taksitle aldığımız için faturayı sonradan kestirdik" diye itirafta dahi bulundu. Yani usulsüz, sahte beyanlarla kesilmiş bir faturayı devletin hakimi mahkemede bile bile kabul etti. Söylediğim ve danıştığım bütün hukukçular buna inanamadılar. Ama mahkeme kesin karar verdiği için yargıtaya da itiraz edemedik. Ne diyeceksiniz bu olaya?
Eşya alacak davası açıyorsunuz ve aynı gün hakim karar veriyor..Bir de sizin deyiminizle tespit; hukuki deyimiyle keşif yaptırıyor..İnanamıyorum..:) ) Ülkemizde artık bir günde dava sonuçlanıyor dava sonuçlandıktan sonra keşif yaptırılıyor..Farkında mısınız bilmem ama hukuksal süreç ve işleyişleri çorba'ya çevirdiniz! Siz en iyisi bir avukattan yardım alınız ama hakim meselesinde olduğu gibi avukatınızdan da şüphelenmeyiniz!!
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Sayın Future ben size olan biteni yazıyorum, siz inanmak istemiyorsunuz galiba. Ben eşya alacak davası açtım. Ertesi gün hakim kararında "ev eşyalarımın tespit yapılarak yediemin olarak bana teslim edilmesine karar verdi" ben de icra dairesiyle beraber gidip tespit yaptırdım ve eşyalarımı geri alıp ortak ikametgahımıza götürdüm. Fakat eşimin avukatının itirazında " gerçeğe aykırı beyanlarla düzenlenmiş irsaliye ve faturayı" kullanarak eşyaları tekrar eşimin ailesine götürülmesini sağladılar.Dosya şu an yargıtayda, boşanma davasıyla birlikte celp edildi. İsterseniz size dosyanın numarasını ve içeriğini gönderebilirim. Bu yapılan hukuksuzluğu nasıl düzeltebilirim ve bu hakimlere nasıl ceza aldırırım diye araştırıyorum. Konuştuğum hiçbir hukukçu bu konuda bilgi sahibi değil ne yazık kı. Herkes "hakimler öyle şey yapmaz dosyayı görmem lazım "gibi yuvarlak laflar konuşuyor. Bilmem anlatabildim mi durumu.
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
admin rumuzlu üyeden alıntı
Bir kadının sürekli darp edilmesinin tek delili doktor raporu değildir. Örneğin komşuların evde sürekli kavga duydukları, tokat sesleri duymaları da delildir.
Konuları sadece kendi açınızdan görmek yerine bir de karşı tarafa geçmelisiniz.
Ve hepsinden önemlisi, bu site avukatlara, hakimlere, savcılara ... kısaca hukuka emek veren hiç kimseye bu şekilde ağır ithamlarda bulunmanıza izin vermez...
Peki şahit şerefi ve namusu üzerine yemin edip 1. ifadesinde ben bişey görmedim duymadım deyip 2. ifadesinde yalan ifadelerle yine şerefi ve namusu üzerine yemin edip her türlü iftitarıyı atarsa ve hakim de 2. ifadeyi baz almaya kalkışırsa bu nasıl mantıktır ?bu nasıl bir hukuktur ?bu nasıl bir adalettir ?söylermisiniz ?
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
kibfeyzo rumuzlu üyeden alıntı
Peki şahit şerefi ve namusu üzerine yemin edip 1. ifadesinde ben bişey görmedim duymadım deyip 2. ifadesinde yalan ifadelerle yine şerefi ve namusu üzerine yemin edip her türlü iftitarıyı atarsa ve hakim de 2. ifadeyi baz almaya kalkışırsa bu nasıl mantıktır ?bu nasıl bir hukuktur ?bu nasıl bir adalettir ?söylermisiniz ?
Sayın Admin bir hakim görevini bilerek ihmal ederse ve bunu burda dile getirirsek o hakime veya diğer hakimlere hakaret etmiş olmuyoruz. Ben sadece olan biteni olduğu gibi anlatıyorum. Dosyada herşey yazıyor. Şahitler hakimin karşısında diyorki "ben davalıyı eşini döverken görmedim, kadın 1 ay sonra eve geldiğinde eşinden gördüğü şiddet sonucunda dişinin kırıldığını gördüm" dedi. Ortada kırık bir diş yok, rapor yok, şahit denen kişi zaten görmediğini söylüyor ama yalandan dişinin kırılmasıyla ilgili bir hikaye uyduruyor.Hakim de bu ifadelere İNANIYORMUŞ GİBİ YAPIYOR. Bu insanlar bu cesareti mahkemede hakimin karşısında nasıl gösteriyor anlayamadım. Diğer üyelerin de dediği gibi şimdiye kadar yalancı şahitlikten dolayı kimsenin ceza almaması insanları YALANCI ŞAHİTLİk yapmaya cesaretlendiriyor. Ben tabi ki bu kişiler hakkında suç duyurusu yaptım, takipsizlik verilirse itiraz edeceğim, itirazım reddedilirse takipsizliğe itirazın reddini temyiz edeceğim. Ne yapıp edip bu yalancı şahitlik yapanları TCK 'ya göre yargılatacağım. Sonra da bu hukuka aykırı kararları alan hakimleri meslekten attırmak için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim. Saygılarımla
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Yanlış anlaşıldım sayın future. Özetle şöyle oldu. Eşim benden habersiz evimizdeki tüm eşyaları annesinin evine götürdü. Aynı gün tanıdıkları bir mağazadan evimizdeki eşyaları için sanki kayınpederimin evine sevkedilmiş gibi bir irsaliye ve fatura kestirmişler. Biz haziran 2007'de evlenmiştik, mağazadan eylül 2007 tarihinde alınmış gibi fatura düzenletmişler. Ben eşya alacak davası açtım, hakim aynı gün eşyalarımızı tespit yaptırıp bana yediemin olarak teslim edilmesi için karar verdi. Ben de icra yoluyla eşyalarımızı alıp ortak konutumuza geri götürdüm. Eşimin avukatı devreye girip karara itiraz edince hakimin davranışları değişti. Hakim mahkemede resmen YALAN söyledi, benim avukatım olmadığı için orada katakulli yaptılar ve alelacele yediemin olarak eşimi tayin edip kesin karar verdiler. Faturaya yaptığım itirazda hakim neden ileri tarihte fatura kestirdiklerini sorunca, eşimin avukatı " eşyaları taksitle aldığımız için faturayı sonradan kestirdik" diye itirafta dahi bulundu. Yani usulsüz, sahte beyanlarla kesilmiş bir faturayı devletin hakimi mahkemede bile bile kabul etti. Söylediğim ve danıştığım bütün hukukçular buna inanamadılar. Ama mahkeme kesin karar verdiği için yargıtaya da itiraz edemedik. Ne diyeceksiniz bu olaya?
sende itiraz et bir mal sevk edildiği zaman ya fatura yada irsaliye kesilir eğer fatura yada irsaliye yoksa eşya sen ispatlarsın eğer irsaliye varsa şayet irsaliyenin seri no sunu ve tarihini takip et çünkü genelde irsaliyelar seri noludur
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Sayın usta, sorun da burada zaten. Malın gerçek alındığı tarihte kesilen irsaliye ve faturalar ortada yok.Belli ki firma bunları başkalarına kesmiş. Biz de bu eşyaları aldıktan hemen sonra yetkili servisi çağırıp çalıştırdık. Ben bu yetkili servis formunu mahkemeye sundum. Malın irsaliye ve fatura tarihi servis formunun tarihinden 3,5 ay sonraya ait, ayrıca bizimle hiç ilgisi olmayan bir yere sevkedilmiş gibi gösteriliyor. Hakim de bunları açıkça gördü, dosyada herşey mevcut. Hakim sırf eşyalar kaldırılsın diye evimdeki eşyalarımı kayınvalidemin evinde yediemin olarak eşime verdi. Sizce burada bir dolap dönmüyor mu? Hakimin yaptığı hukuka uygun mu? Eğer hukuka uygun diyorsanız her türlü sahtecilik ve dolandırıcılık mahkemelerde serbest demektir. Saygılarımla
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Admin bir hakim görevini bilerek ihmal ederse ve bunu burda dile getirirsek o hakime veya diğer hakimlere hakaret etmiş olmuyoruz. Ben sadece olan biteni olduğu gibi anlatıyorum. Dosyada herşey yazıyor. Şahitler hakimin karşısında diyorki "ben davalıyı eşini döverken görmedim, kadın 1 ay sonra eve geldiğinde eşinden gördüğü şiddet sonucunda dişinin kırıldığını gördüm" dedi. Ortada kırık bir diş yok, rapor yok, şahit denen kişi zaten görmediğini söylüyor ama yalandan dişinin kırılmasıyla ilgili bir hikaye uyduruyor.Hakim de bu ifadelere İNANIYORMUŞ GİBİ YAPIYOR. Bu insanlar bu cesareti mahkemede hakimin karşısında nasıl gösteriyor anlayamadım. Diğer üyelerin de dediği gibi şimdiye kadar yalancı şahitlikten dolayı kimsenin ceza almaması insanları YALANCI ŞAHİTLİk yapmaya cesaretlendiriyor. Ben tabi ki bu kişiler hakkında suç duyurusu yaptım, takipsizlik verilirse itiraz edeceğim, itirazım reddedilirse takipsizliğe itirazın reddini temyiz edeceğim. Ne yapıp edip bu yalancı şahitlik yapanları TCK 'ya göre yargılatacağım. Sonra da bu hukuka aykırı kararları alan hakimleri meslekten attırmak için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim. Saygılarımla
Sn. erhan-1973,
Savcılığa yaptığınız suç duyurusu için takipsizlik yani "Kovuşturmaya Yer Yoktur" cevabı gelirse 15 gün içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edebilirsiniz. Ancak oradan gelen karar "kesin" oluyor. Açılan bir dava ve yargılama olmadığı için de Temyizi diye bir şey de yok sanırım.
Bilginize.
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
swan rumuzlu üyeden alıntı
Sn. erhan-1973,
Savcılığa yaptığınız suç duyurusu için takipsizlik yani "Kovuşturmaya Yer Yoktur" cevabı gelirse 15 gün içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edebilirsiniz. Ancak oradan gelen karar "kesin" oluyor. Açılan bir dava ve yargılama olmadığı için de Temyizi diye bir şey de yok sanırım.
Bilginize.
Sayın Swan, her mahkemenin temyiz yolunun açık alması gerekir diye düşünüyorum. Buradaki diğer hukukçular da bazen forumlarda dile getiriyorlar. Yoksa açık ve net şekilde delilleri olan bir duruma mahkemenin yanlış karar vermesi veya atlaması mümkündür. Herşey olabilir yerel mahkemelerde. Yüksek yargıya güvenmek lazım.
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Swan, her mahkemenin temyiz yolunun açık alması gerekir diye düşünüyorum. Buradaki diğer hukukçular da bazen forumlarda dile getiriyorlar. Yoksa açık ve net şekilde delilleri olan bir duruma mahkemenin yanlış karar vermesi veya atlaması mümkündür. Herşey olabilir yerel mahkemelerde. Yüksek yargıya güvenmek lazım.
Sn. erhan-1973,
Daha önceki cevabımı iyi okuyun lutfen.
Yalan tanıklık için savcıya yaptığınız suç duyurusuna karşılık savcı bir dava açmaz ise sizde buna itiraz eder iseniz olacak olanları söylüyorum. Savcının açmadığı davanın temyizi nasıl olabilir? En fazla savcının takipsizllik kararı için üst mahkemeye itiraz edersiniz, oradanda aynı cevap kesin olarak gelirse bunun temyizi yoktur diye biliyorum ben. Siz önce savcının dava açması için çabalayın.
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Herşey olabilir yerel mahkemelerde. Yüksek yargıya güvenmek lazım.
Kanımca Yargıtay da dosyanızı onayınca buraya; Yüksek Yargıya da güven yok diye yazacaksınız.
Size son kez rica ediyorum; Lütfen hukuki müesseseler ve hukukçular hakkındaki yazılarınızı tekrar edip durmayın. Bu hususta size yeterince hukuki yanıt verilmiş durumda. Bu aşamadan sonra Yargıtay'ı ve Savcılık soruşturmasını beklemek durumundasınız.
-
Cevap: Re: boşanma davasında sahtecilik
Alıntı:
FUTURE rumuzlu üyeden alıntı
Sizin öncelikle hukuka saygınız yok..Hukuk gibi kutsal bir mesleği seçip adaletin tecelli etmesi yolunda canı pahasına hukuk savaşımı veren hukukçular hakkında kullandığınız kelimeler kabul edilebilir gibi değil.Özel durumları genelleştirip hukuk yolunda mücadele veren insanların tümünü karalamanız hiç hoş değil..
Önce bilgi sahibi olun sonra fikir sahibi olun..
Hukukta ki bu genelleştirmeden dolayı insanlar saldım çayıra mevlam kayıra mantığıyla zarar görüyuorsa ve istisnalar kaideyi bozmaz mantığıyla düşünülmeye kalkışılıyorsa adaletin tam dağıtılmadığının resmidir .herkes hakkını almalı herkes hukuğa güvenmeli
varmısınız bir oylama yapalım türk vatandaşları mahkemelerin adalet dağıttığına ne kadar güveniyor ?
adam türk askerine kurşun sıkıyor geliyor teslim oluyor .bir hakim bir savcı 24 saatte dışarı çıkartıyor .aynı şeyi sokakta gezen bir türk vatandaşı yapsa acaba kaç yıl yerdi ?
hakimlere laf söylenemez diye bir kuralmı vardır ?acaba kaç hakim bir kararı verirken elini vicdanına koyuyor ?boşanırken kadın tarafına 20000 tl 30000 tl gibi astronomik rakamlarla boşuyor bu neyin hakkıdır kimin hakkıdır neye göre veriyor bu karaı halen anlamış
değilim .
kusur oranı deniyor kusur dediğin şey zaten erkek tarafı dedimmi bitiyor . çünkü erkek çünkü eşek nasıl olsa öder diyemi düşünülüyor acaba .göreceli bir kavram bu açık bi kavram zaten amaçları da bu açık yaratıp dalavere dubarayla kazdan tüy yolar gibi erkeği yolacaklar .BEN ŞAHSIM ADINA KONUŞUYORUM BENİM ADALET SİSTEMİNE GÜVENİM KALMADI .
1980 lerden kalma bazı mantıklarla hukuk kuralını işletemezsin kardeşim işletirsende birileri mağdur olur ve gazetelerin ikinci sayfalarındaki cinnet haberlerini devamlı okursunuz .demekki bu kurallar birilerinin işine geliyor ve değiştirilmiyor .
avrupada kadın tarafı nafaka istediğinde 'sen bi dur bakalım elin tutuyormu tutuyor ayağın tutuyormu tutuyor sakatlığın varmı yok ozaman sen bize işgücünde lazımsın deniyor .'nafaka verileceksede oranları belli bizde hakimin o anki ruhsal durumuna bırakılmış bu kabul edilemez bi şeydir .insan haklarına aykırıdır .madem hukuktur herşey belli olmalıdır .
mademki avrupa birliği ülkesi olmak için gayret sarfediyoruz neden bu medeni denen ama sadece ismi medeni olan bu kanunun mantıksız bölümlerini değiştirmiyoruz ?
değişltirmiyoruz çünkü bu kanun 2001 yılındaki son değişimlerle kadına öyle büyük haklar verdiki birisi çıkıp değiştirmeye kalkışsa binlerce oy kaybedilecek .
Bende boşandım ama beni ençok etkileyen konuların birisini anlatayım :mahkeme safhasına girmeden önce çocuğum bana 5 ay gösterilmedi ne zamanki 5 ay sonra karar çıktı hacizle görebildim oğlumu .mahkeme bana ayda 4 gün çocuk görme hakkı tanıdı .ben çocuğumla daha fazla vakit geçirmek istedikçe çocuğumu onlardan dilenmdikçe sırf öc almak için görme günüm neyse onu uyguladılar .
şimdi soruyorum bu çocuk benim çocuğumsa ve çocuğun nafakası söke söke alınıyorsa benden neden 15 bende 15 gün karşı tarafta kalmıyorda sadece 4 gün veriliyor? adalet bunun neresindedir sayın hukukçular ? mantık nerdedir ?evladınızdan 5 gün ayrı kalın bakalım nasıl bir acıdır onu tadan bilir .
velayet hakkı derken babası olarak görmüyor hukuk ozaman sadece haciz koydurabilen hak sahibi nafaka kesilen para makinesi öldüğünde bu çocuğa miras bırakılacak kişi olarak görüyor . babalar insan değilmidirki evlatlarını sadece ayda 4 gün görebiliyorlar .bu nasıl bir mantıktır ?size sorarımm sayın hukukçular .medeni kanunu yazan ların evladı yokmudurki bu derece ağır bu derece acı veren bir cezayı babaya reva görmüşler .
hiç bi şey yapmayın amerikada yapılan bir araştırmaya bi bakın derim . babası olmayan çocukların suç işleme oranlarına bakın .mahkemeler çocuğa resmen babanı görmeyeceksin cezası kesiyor bu kadar acı bu kadar mantıksız bişey olamaz olmamalı .15 gün babada 15 gün annede kalmalı çocuk .baba lık bu kadar ayaklar altına alınmamalı .ama dediğim gibi ben bu acıları yaşadıktan sonra hukuk bana evladımı veremiş ne yazar vermemiş ne yazar .neyse herkese saygılarımla ....