Alıntı:
Devlet gücünün ve siyasal iktidarın sınırlandırılmasının en etkili aracı olan hukuk devletinin amacı; keyfi gücün yaratacağı tehlikeleri asgariye indirmeyi, yönetilenlerin, devlet gücünü kullananlara güvenle bakmaları demek olan hukuki güvenliği ve yine bireylerin yasaların kendilerini nasıl etkileyeceğini önceden bilmeleri ile meşru beklentilerinin korunması anlamına gelen hukuki öngörülebilirliği sağlayan düzen demektir.
Hukuk devletinde hiç kimse ayrıcalıklı olmamakla, suç işleyen herkese dokunulur. Ne var ki, bu dokunmanın biçimi devlet gücü kullananlarca değil, yürürlükteki yasalar tarafından belirlenir. Aksine uygulama o devleti hukuk devleti olmaktan çıkarır ve totaliter yapıda bir kanun devleti/polis devleti olmaya dönüştürür.
Bu çerçevede ifade etmek gerekir ki, haklarında terör örgütü mensubu olduklarına ilişkin ciddi kanıtlar ortaya konulmamış, ne ile suçlandıkları belirtilmemiş, suçüstü hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşullar oluşmamış olmasına rağmen, başta Türk yargısına uzun yıllar onurla ve özveriyle hizmet etmiş olan, her zaman ve her koşulda hukuku, hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü savunan Sabih Kanadoğlu’nun evinin aranmış olması olmak üzere, kendi yetki ve görev alanlarında ülkemize ve halkımıza hizmet etmiş bulunan askerlerin, bilim adamlarının usulüne uygun biçimde ifade vermeye davet edilmeksizin ve davete uymadıkları takdirde zorla getirilecekleri bildirilmeksizin günün erken saatlerinde gözaltına alınmış olmaları, yasaya ve mevcut hukuk düzenine açıkça aykırı olduğu gibi, günümüz iktidarına muhalif olanların susturulmalarını amaçlayan totaliter bir gidişin ciddi ve somut işaretleridir.
Başladığı günden bugüne kadar olan süreç içinde hukukun öngördüğü kurallara bağlı olarak yürütülen bir ceza soruşturması olmaktan daha çok, siyasi hesaplara ve hesaplaşmalara dayalı bir polis soruşturması niteliği görünümü veren, özellikle emekli asker, emekli yargıç, emekli öğretim üyesi gibi kişiler hakkında yürütülmekle fiilen görev yapmakta olanlara da tehdit niteliği taşıyan bütün bu gelişmelerden dolayı Ankara Barosu olarak endişe içersinde olduğumuzu belirtir, herkesi hukuka uygun davranmaya, hukukun çizdiği sınırlar içersinde kalmaya davet ederiz.
Saygılarımızla.
Ankara Barosu Yönetim Kurulu