AIHM - Öcalan ve Türkiye Davası Mahkeme kararı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ 'nin Öcalan - Türkiye davası hakkındaki 12.3.2005 tarihli karar metnine ulaşmak için buraya tıklayınız.

Konu hakkındaki hukuki görüş ve eleştirilerinizi aşağıya yazmanızı rica ederiz.

kürt sorunun çözümüne katkı sunması ve iç barışın sağlanmasına vesile olmasını canı gönülden ister ve buna katkı sunacak hükümet veya askerler her kim barışı sağlayacak olursa türkiye halkı minnetar olacaktır bizler türkiyede barışın hakim olmasını diliyoruz iyi insanları severiz kötüyü lanetleriz her şey barış kardeşlik için olsun

İç hukuka açıkça müdahale mi denir, yoksa dış devletlerin bilgisayar oyunu mu denir? Öcalan'ın yakalanması ve getirilmesi hususunda da göze çarpanlar, yargılanma süreciyle aynı noktalarda toplanıyor.

Vicdan ve hukuk arasında olan bağlantı neticesinde konuyu AİHM'ye gitmeden önce halledilmesi taraftarıydım. Türkiye'nin imzaladığı 6. protokol, insan hakları açısından büyük önem taşır fakat henüz imzalamadığımız 13. protokol dolayısıyla, henüz yapılan yenilikleri tanımış durumda değiliz.

AİHM'nin kararı ne şekilde olursa olsun, Türk milletinin çektiği acıları çok küçük de olsa dindirmemiz gerekir diye düşünüyorum.

barisa nasil katki yapacagini merak etmekteyim.
bir yanlis varsa düzeltilmeli ancak savas mi varki baris olsun. birilerine göre öyle olabilir. bu hain yakalanmayacakti da ne yapilacakti kanarya adalarina tatile yaninda on bayanla mi gönderilecekti harem kursun diye.
vicdani konuda tartisma olmadi olmayacakta ancak hukuk konusunu ebediyen tartisabileceğimizi düsünüyorum.

Arkadaşlar ben mi anlamıyorumi yoksa konu ile ilgili ama etrafından dolanan, öze değinmeyen yazılar yazmak mı adet olmuş. Konu AİHM'in öcalanla ilgili kararı.bu site hukuk sitesi.siyasi görüşleri tartışma yeri değil diye düşünüyorum.onun yeri başka.biz sanki bu kararın hukuki boyutlarını ele alıp tartışsak daha doğru olacak gibi geliyor.Bana göre AİHM'in aldığı karar _tartışılır ama biz sonuca bakalım- bize apoyu tekrar yargılayın demiyor.3 konuda ihlal var, ancak bu ihlaller sonucu değiştiririrmiydi onu araştırmak ve bunun üzerinde yoğunlaşmak gerekiyor.Avtrupa Bakanlar Konseyi'ne top atıldığına göre şimdi çaba orası nezdinde olmalıdır.Bir kere yargımızın bağımsızlığı konusunda ödün verilmemeli.olayın özü değil şekli hatalar öne çıkarıldı.Yoksa aponun teröristbaşılığı tartışılmıyor.Bence bu konular tartışılmalı.Katılmak ya da katyılmamak sizin elinizde.Ben düşüncemi dile getirdim.saygıyla...

evet galiba siz anlamiyorsunuz. hukukla siyaset birbirinden ne zaman ayrildi acaba? bakanlar komitesi tamamen hukuki bir karar mi alacak sizce?

daha önceki AİHM yapılan başvurularda 'adil olmayan yargılama' hakkındaki iddialar Devlet Güvenlik Makhemesinin 3 üyesinden birinin asker olmasına dayanıyordu.Abdullah Öcalaın'ın dvasından önce ise askeri üye zaten :Anayasa değişikliği ile yerini sizvil yargıca bırakmıştı.
bu değişiklikten sonra verilen karaların birinde Sayın Admin'in eklediğin raporda da belirtildiği gibi
'Anayasa değişikliğinin ardından askeri yargıcın yerine sivil bir yargıcın atandığı Benzer bir davada (İmrek v. Türkiye (kar.), no. 57175/00, 28 ocak 2003) AİHM’nin İkinci Dairesi Devlet Güvenlik Mahkemesinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile ilgili şikayeti kabul edilemez '
kararı çıkmıştır. AİHM'nin aynı nitelikteki bu davada farklı bir karar vermesi birbiriyle birbiriyle çelişki varmış izlenimini uyandıryor kaldı ki Abdullah Öcalan mahekemenin yargılaması konusunda hiçbir eleştiride de bulunmamıştır.
yeniden yargılanması konusuna gelince soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Sayın Talat Şalk yeni TCK. gereği Abdullah Öcalan'nın tekrar yargılanamayacağını söyledi.konseyden yeniden yargılama kararı çıkınca iç hukukn AİHM ÇATIŞACAĞI KESİN.ama enazından yine alehimize çıkmış olan karara karşı tazminat ödemeyeceğiz.

Sevgili Benna, belki söylediğin gibi ben anlayamamış olabilirim ama,benim vurgulamak istediğim; AİHM kararının teknik düzeyde eleştirilmesinin gerektiğidir.Yoksa kararlardaki hukuksal/siyasal olma ayırdına varabilecek yaştayım.Yani bu kararla "toplumsal barışa yapılacak katkı!" nın burada tartışılmasından çok, nil!ce nin sözünü ettiği eksikliklerin tartışılmasının gerektiğini vurgulamak istedim.Zaten Konsey nezdinde çalışılması gerektiğini belirtirken konunun SİYASİ olarak ele alınması gerektiği açıkça ortaya çıkmaktadır.Bakanlar konseyi nezdinde hukuksal çalışamayacagımız açıktır.Çünkü yeri değildir.Neyse, nil'ce nin değindiği konulara katılıyorum.Yanlız DGM'deki asker üye yargılama sırasında Anayasa değişikliği ile ayrıldı.Yani yargılamanın başlangıcında heyette idi.Zaten AİHM yargıçları da başlangıçta da olsa bir askeri yargıcın bulunması adil yargılanma mhakkını zedeledi diyorlar.Sonuçta AİHM Apo kararını esastan değil usul yönünden eleştirmiştir.Bu usul hataları yeniden yargılamayı gerertirecek boyuttamıdır'ı, yani esası etkileyecek boyuttamıdır'ı tartışmalıyız.Yine söylüyorum; bunlar benim düşüncelerim, katılmak katılmamak sizin iradeniz içinde.Saygılar...

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne ancak bu hakkı vermektedir. Mahkeme den şöyle bir karar bekleyenimiz mi vardi acaba? 'hayır öcalan in adam öldürme, dağda eşkiya yetiştirme hakkı ihlal edilmiştir ya da terör hakkı elinden alınmıştır' diye esasa girileceğini düşünen mi vardı acaba aramızda. sözleşme bu konularda açık usülde hata görüldü bence de haklı olunan konular var mesela avukatlar için örgüte bilgi sızdırıyorlar o nedenle görüs kısıtlandı denilmis ancak mahkeme bu konuda hangi avukat hakkında islem yapıldı diye soruyor buna benzer sorunlar var kendi hatalarımızı kendimiz gidermek zorundayız

arkadaşlar ben türkiyeli bir kürt vatandaş olarak öcalanın yargılaması sırasındaki açıklamalarını bekliyorum ve bu yanan ateşin söndürülmesi için şans verilmesini istiyorum ölen iki tarafta bizim köylü fakir emekçi insanlarımız iki taraftan ölen insanlar gördüğünüz gibi türkiyede toprağa veriliyor bu insanlar başka ülkelerden degil kendi vatandaşlarımız bir şekilde bir şeylerden rahatsız olunmuş ve bu çatışma ortamı olmuştur önemli olan insanların ölmemesi anaların acı çekmemesi evet son olarak çatışmalı ortamdan medet umanlar kan üstüne politika yapanlar kürt olsun türk olsun esefle kınıyorum en kötü barış en iyi savaştan iyidir yaşasın türk ve kürtlerin kardeşliği

bana kalırsa AİHM'in verdiği karar biraz hukuki olmaktan çıkmakta. Ana hatlarıyla belirtilen eksiklerden bir tanesi de teröristin savunmasının İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olacak derecede kısıtlandırıldığından bahsediliyor.Ama o duruşmayı izleyenler bilecektir ki terörist bir saatten fazla bir süre ile savunmasını yapmıştır.
AİHM'in verdiği kararın siyasi nitelikte olduğunu anlamak için sadece bu karara bakmak yersiz olur.Geçmişine bakıldığında Avrupa devletlerinin teröristlerine ve mafya babalarına verdiği idam ve müebbet hapis cezalarının AİHM tarafından kanuna uygun göründüğünü belirtmek gerekir.
Bu durumun Türkiye açısından neen böyle olduğunu,neden Avrupa'nın her ortamında çifte standarta maruz kaldığımızı daha iyi anlayabilme ve anlatabilmek için biraz tarih dersi vermek gerekir.Yıl 1900ler'in başları.Osmanlı Devleti Batının baskısıyla bir çok kanununu değiştirmek zorunda kalmıştır.Hatta bu zorla değiştirilen kanunlar zamanın örfi ve şeri hukukuna tamamen ters değişimler olmuştur.Bu baskılar altında Osmanlı Hükümetleri İslam'la bağdaşmayacak kararlar çıkarmak zorunda kaldıklarından halk arasında isyanlar artmıştır.19.yy.da Avusturya-Macaristan İmp. başbakanının giriimleriyle bir avrupa devletleri toplantısı yapıldı.Bu toplantının asıl amacı artan milliyetçilik hareketlerine karşı gelmek ve büyük ve çok uluslu devletlerin devamını sağlamak için yardımlaşmalarını kolaylaştırmaktı.Bu toplantıya Osmanlı Dev. de çağırılmaış fakat padişahın Ruslar tarafından doldurulması sonucu katılmamaıştır.Bu toplantı sonucu alınan karar ile Avrupa Birliği'nin temelleri atılmış ve Osmanlı Dev. de yıkılışına kadar bu topluluğa girmek için atmadığı takla kalmamış ancak her seferinde yeni isteklerle karşılaşmıştır.Osmanı dev.i birliğe 20.yy.ın hemen başında alınmış ama istekler bitmemiş aksine daha da artmıştır.Bu istekler yakalanan teröristlerin yargılanmadan serbest bırakılması,padişaha girişilen suikastlerin görmezden gelinmesi,gayri-müslimlere geniş haklar verilmesi...gibi.Yaklaşok 15 yıl bu duruma dayanabilen Osmanlı kendi kendine yıkılmıştır.
Topraklarımızda yaşananlar böyleydi....Tandık geliyor öyle değilmi?
Bu topraklarda zaten barış vardır.Şu ana kadar ne bir çerkes ne bir kürt ne bir gürcü ne bir azeri tepki görmüş aşşağılanmıştır.Çünkü bu ulusların hepsi TÜRK'tür.Türkiye Türk'lğü budur.Türkiye'de saf orta asyadan kopup gelmiş Türk yoktur.Bunu beğenmeyen varsa lütfen kendisini başka ülkeye alalım.Dış politikadaki bölücü eğilimlere alet olmak Atatürk'e ve şehitlerimize yapılmış en büyük hakarettir.
AİHM kararının arkası gelecek ve terörist başı tekrar yargılanacaktır.Bunun aksi olursa utancımdan bu ülkeyi terk ederim.
Sevgiler,Saygılar,
Arda AŞIK

arkadaşlar bir önceki yazımı tekrar okuduğumda son cümlede bir anlatım bozukluğunun yol açtığı bir ifade yanlışlığı fark ettim.Terörist başının yargılanmasından yana değilim.Ancak idamından da yana değilim eğer o adam ölürse hapiste bir kahraman yaratılmış olur.Bunu önüne geçilmesi gerek.