-
Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Selamlar değerli meslektaşlarım,
Tartışılması gereken bir madde olan Tck 301'in eski hali ile yeni hali arasındaki farklılıkları ve bu farklılıkların pratikte neden olabileceği sorunları tartışmaya açmakta ve paylaşıma sunmaktayım.
MEVCUT HALİ
''(1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede, bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.''
TEKLİFTE YER ALAN HALİ
Teklife göre, 301. maddenin başlığı, ''Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama'' olarak değişiyor.
Önerge ile değiştirilerek kabul edilen teklifte yer alan 301. madde şöyle:
''(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini veya Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, 1. fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması Adalet Bakanının iznine bağlıdır.''
Yeni düzenlemenin getirdiği başlıca değişiklikler şunlardır;
1- ''Türklük'', ''Türk milleti'' olarak değiştirilmiş.
Yorum: Buradaki değişiklikle madde anayasanın 6'ıncı maddesine uygun hale getirilmişsede ''Türk milleti'' ifadesi tıpkı ''Türklük'' gibi soyut bir kavram olduğundan bu kavramın ayrıca somutlaştırılması, tanımlanması gerekirdi.
2- ''Cumhuriyeti'', ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'' olarak değiştirilmiş.
Yorum: Bu değişiklikle anayasanın 2'inci maddesindeki ''Cumhuriyetin temel nitelikleri'' kapsam dışı bırakılmış ikamesi olarakta ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'' kapsam içine alınmıştır. ( Ne alakası varsa )
3- Yabancı bir ülkede yapılan aşşağılama maddeden tamamen kaldırılmış, bunu ikame edebilecek bir cümle maddeye eklenmemiştir.
Yorum: Bu değişiklik her ne kadar devletin egemenlik yetkisinde bir değişikliğe neden olmamışsada ( egemenlik yetkisi ülkeseldir ), beklenildiği gibi bu değişiklikle Türkiyenin uluslararası prestiji artmamış aksine azaltılmıştır çünki artık yurt dışında ''Türk milletini'' aşşağılama suç değişdir.
Bu aksaklıklar şu şekilde düzeltilebilir:
1- ''Türklüğü'' ifadesi ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını'' olarak değiştirilebilirdi çünkü ''Türklük'' yerine getirilen Türk milleti ifadesini analiz ettiğimizde; milletin kelime manası bize çok çarpıcı örnekler sunmaktadır.Şöyleki; millet demek; ülke, din, dil, kültür birliği gibi etmenlerin hepsinin veya bir kısmının etkisi altında kendilerinden ayrı ve farklı bir toplum oluşturduklarına inanan insanlardan kurulu toplum; devletin unsurlarından biri manasına gelmektedir ( bkz. hukuk sözlüğü, Prof. Dr. Ejder YILMAZ ). Bu ifadenin başına ''Türk'' kelimesi eklendiği zaman milletin manası şu şekilde değişmektedir : Ülke, din, dil, vatandaşlık ( ''Türklük'' bir ırk değil vatandaşlık bağıdır, Tayyip ERDOĞAN 'ın bizzat kendisinden alıntıdır ), kültür birliği gibi etmenlerin hepsinin veya bir kısmının etkisi altında manası anlaşılmaktadır.Dolayısıyla burada maddeyi yeni haliyle düzenleyenler Türklüğü ırksallık olarak algılamış ve ''Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı'' yerine ''Türk Milleti'' ifadesiylede ''Türk milletini'' şu şekilde tanımlamış olmaktadırlar.''Türk milleti'' demek bu kelimeyi tanımlarken kullandığımız bağlardan her hangi birisiyle birbirine bağlanmış olan kendilerinden ayrı ve farklı bir toplum oluşturduklarına inanan insanlardan oluşan bir bütündür.Görüldüğü üzere bu yeni düzenlemeyle insanları farklılaştırıp birbirlerinden ayrıştırarak Lozan Barış Antlaşması 39'uncu maddesine aykırı bir düzenleme getirilmiştirki buda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin üniter yapısını zedelemeye elverişli bir ortam hazırlayacağından anayasanın 1,2,3,4 ve 5'inci maddelerine aykırıdır.
2- ''Cumhuriyeti'' yerine ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'' ifadesi getirilmiştir.Dolayısıyla ''Cumhuriyetin temel nitelikleri'' aşşağılamaya elverişli bir hale getirilmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti ifadesi kaldırılsın demiyoruz ancak Cumhuriyetin temel nitelikleri bir ara cümleyle madde metninde mutlaka yer almalıydı.
3- Yabancı bir ülkede yapılan aşşağılamanın madde metninden çıkarılmasının ikamesini Türklük yerine alternatif olarak önerdiğimiz ifadede yer almaktadır.
Saygılar
Kaynak: http://www.adaletinsesi.com/forum/index.php?topic=620
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
1. ''Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı'' yerine ''Türk Milleti'' ifadesiylede ''Türk milletini'' şu şekilde tanımlamış olmaktadırlar.''Türk milleti'' demek bu kelimeyi tanımlarken kullandığımız bağlardan her hangi birisiyle birbirine bağlanmış olan kendilerinden ayrı ve farklı bir toplum oluşturduklarına inanan insanlardan oluşan bir bütündür.Görüldüğü üzere bu yeni düzenlemeyle insanları farklılaştırıp birbirlerinden ayrıştırarak Lozan Barış Antlaşması 39'uncu maddesine aykırı bir düzenleme getirilmiştirki buda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin üniter yapısını zedelemeye elverişli bir ortam hazırlayacağından anayasanın 1,2,3,4 ve 5'inci maddelerine aykırıdır.
2- ''Cumhuriyeti'' yerine ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'' ifadesi getirilmiştir.Dolayısıyla ''Cumhuriyetin temel nitelikleri'' aşşağılamaya elverişli bir hale getirilmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti ifadesi kaldırılsın demiyoruz ancak Cumhuriyetin temel nitelikleri bir ara cümleyle madde metninde mutlaka yer almalıydı.
3- Yabancı bir ülkede yapılan aşşağılamanın madde metninden çıkarılmasının ikamesini Türklük yerine alternatif olarak önerdiğimiz ifadede yer almaktadır.
Bozuk imla ve düşük cümleler nedeniyle ne söylemek istediğiniz anlaşılamasa da,
1. Eskiden "Türklük" deniyordu, şimdi "Türk milleti" deniyor.
"Türk milleti" ifadesinin "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamı"nı kapsamadığını iddia ediyorsunuz. Buna katılmak mümkün değil ama diyelim ki bu iki ifade farklı şeyleri nitelesin.
Eskiden var olan "Türklük" ifadesiyle "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları"nı mı kastetmiş oluyorduk? Yani bu ifadede bir problem varsa eskiden daha çok vardı.
2. Bu da bir başka zorlama çıkarsama.
3. Bu ise tamamıyla bir saptırma. Yabancı ülkede aşağılama metinden çıkarılmış değil. Sadece dışarıda yapılmış bir aşağılamaya daha fazla ceza verilmiyor.
Aşağılamak her yerde aynıdır. Nasıl ki, evde, sokakta, okulda, iş yerinde, orada, burada aşağılama aynıysa, Türkiye'nin içinde ve dışında aşağılamanın cezası aynı.
Mesela bir kişi Türkiye sınırları içinde yabancı bir gazeteciye mülakat verse o yurtdışındaki bir gazetede yayınlansa, yurt içinde mi yurt dışında mı aşağılamış olacak?
Veya dışarıda host edilen bir server üzerinden hizmet veren ama Türk'ün sahip olduğu bir sitede yapılan yayın hakkında hüküm ne olacak?
Yurtiçi yurtdışı ayrımı saçma bir ayrımdı, küreselleşmeyle birlikte anlamsız kaldı.
Eskiden yurtdışına gidip şikayet etti, itibarımızı azalttı denilebilirdi, dar bir bakış açısıyla.
Şimdi internet var, teknoloji ilerledi, dünyanın herhangi bir yerinde söylenen, yapılan dünyanın öbür ucundan anında duyuluyor.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bozuk imla ve düşük cümleler nedeniyle ne söylemek istediğiniz anlaşılamasa da,
1. Eskiden "Türklük" deniyordu, şimdi "Türk milleti" deniyor.
"Türk milleti" ifadesinin "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamı"nı kapsamadığını iddia ediyorsunuz. Buna katılmak mümkün değil ama diyelim ki bu iki ifade farklı şeyleri nitelesin.
Aslında bence sorun eski 301' in gerekçesinden kaynaklanıyordu. Zira 301' in gerekçesi Mustafa Kemal' in tanımladığı Türk'lüğe değil, Türk ırkına atıfta bulunuyordu.
Gerekçenin değiştirilmesi bile sorunu çözecekken "Türk Milleti" ifadesini yanlı bulmak biraz fazla "naif"(!) davranmak gibi geldi bana.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bozuk imla ve düşük cümleler nedeniyle ne söylemek istediğiniz anlaşılamasa da,
2. Bu da bir başka zorlama çıkarsama.
Değerli arkadaşım anlamadığın konulara neden balıklama atlarsın hiç anlamam ama yinede söylemlerinizi değerlendirmek gerekirse bir kere ''Cumhuriyet'' lafziyle ''Türkiye Cumhuriyeti Devletinin'' aynı şeyler olmadığını söylemenin her ne demekse ''zorlama çıkarsama'' olduğunu ( olumsuz bir cümle olarak algılıyorum ) iddia eden bir kişiye karşı yorum yapmak, diyaloğa girmeye çalışmak boşa kürek çekmedende öte fırtınaya karşı işemekten farksız bir durum olacağından ilk yazdığım yazıyı önyargısız olarak bir kere daha tekrarlamanızı, ikinci bir kez daha anlayamamanız halinde anlayan birisinden görüş almanızı öneririm.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
Değerli arkadaşım anlamadığın konulara neden balıklama atlarsın hiç anlamam ama yinede söylemlerinizi değerlendirmek gerekirse bir kere ''Cumhuriyet'' lafziyle ''Türkiye Cumhuriyeti Devletinin'' aynı şeyler olmadığını söylemenin her ne demekse ''zorlama çıkarsama'' olduğunu ( olumsuz bir cümle olarak algılıyorum ) iddia eden bir kişiye karşı yorum yapmak, diyaloğa girmeye çalışmak boşa kürek çekmedende öte fırtınaya karşı işemekten farksız bir durum olacağından ilk yazdığım yazıyı önyargısız olarak bir kere daha tekrarlamanızı, ikinci bir kez daha anlayamamanız halinde anlayan birisinden görüş almanızı öneririm.
Sayın padelt,
Profilinizden henüz öğrenci olduğunuz anlaşılıyor. Eğer bir konuyu tartışmaya açıyorsanız verilen cevapları da olgunlukla karşılayıp anti-tezinizi savunabilirsiniz ancak cevaplarınızda "anlamadığın konulara neden balıklama atlarsın hiç anlamam " veya "iddia eden bir kişiye karşı yorum yapmak, diyaloğa girmeye çalışmak boşa kürek çekmedende öte fırtınaya karşı işemekten farksız bir durum" gibi ifadeler meslektaşım/arkadaşım diyerek hitap ettiğiniz kişilere karşı saygısızlıktır. Henüz hukukun abc'sindesiniz ve hukukçuluk salt doktrin bilgisi demek değildir. Hukukçu her hali ve tavrıyla örnek insandır. Düşünce açıklamalarınızda ve hitaplarınızda daha ölçülü ve toleranslı olmanızı tavsiye ederim.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı
Sayın padelt,
Profilinizden henüz öğrenci olduğunuz anlaşılıyor. Eğer bir konuyu tartışmaya açıyorsanız verilen cevapları da olgunlukla karşılayıp anti-tezinizi savunabilirsiniz ancak cevaplarınızda "anlamadığın konulara neden balıklama atlarsın hiç anlamam " veya "iddia eden bir kişiye karşı yorum yapmak, diyaloğa girmeye çalışmak boşa kürek çekmedende öte fırtınaya karşı işemekten farksız bir durum" gibi ifadeler meslektaşım/arkadaşım diyerek hitap ettiğiniz kişilere karşı saygısızlıktır. Henüz hukukun abc'sindesiniz ve hukukçuluk salt doktrin bilgisi demek değildir. Hukukçu her hali ve tavrıyla örnek insandır. Düşünce açıklamalarınızda ve hitaplarınızda daha ölçülü ve toleranslı olmanızı tavsiye ederim.
Evet haklısınız üstad,
Soğuk kanlı olmalı ve daha güzel bir ifade ile arkadaşımıza cevap vermeliydim ancak ne varki verdiğim alternatiflere bu arkadaşımızın verdiği cevaplar belgesiz, gerekçesiz bir şekilde verilmiş benim kızdığım nokta bu, bir hukukçu bir şeye karşı çıkıyorsa gerekçesinide belirtmelidir.Gerekçesiz cevaplar açıkcası bu konuya önyargılı ve siyasi bir yaklaşımla yaklaşıldığını göstermektedir.Ama tabi bu durum sizinde ifade ettiğiniz gibi benim uslubuma yansıtmamam gereken bir durumdu, uyardığınız için teşekkürler.
Saygılarımla
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Anladığım kadarıyla söylediklerime itirazınız iki noktada olmuş.
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bozuk imla ve düşük cümleler nedeniyle ne söylemek istediğiniz anlaşılamasa da,
Eğer imlanızın düzgün olduğunu ve cümlelerinizin düşük olmadığını iddia ediyorsanız bir Türkçe öğretmenine yazdıklarınızı okutun.
İkinci itirazınız ise
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bu da bir başka zorlama çıkarsama.
ifademe olmuş.
Fazla uzatmamak için yazmamıştım. Aşağıda uzun uzun yazayım. Demişsiniz ki:
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
2- ''Cumhuriyeti'', ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'' olarak değiştirilmiş.
Yorum: Bu değişiklikle anayasanın 2'inci maddesindeki ''Cumhuriyetin temel nitelikleri'' kapsam dışı bırakılmış ikamesi olarakta ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'' kapsam içine alınmıştır. ( Ne alakası varsa )
...
2- ''Cumhuriyeti'' yerine ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'' ifadesi getirilmiştir.Dolayısıyla ''Cumhuriyetin temel nitelikleri'' aşşağılamaya elverişli bir hale getirilmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti ifadesi kaldırılsın demiyoruz ancak Cumhuriyetin temel nitelikleri bir ara cümleyle madde metninde mutlaka yer almalıydı.
Önceki yasada "Cumhuriyeti aşağılamak" suçtu, şimdi "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"ni aşağılamak suç.
Birincisi anayasada yazılı Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini kapsıyor mu?
Bunu ancak gerekçeden görebiliriz.
Ancak birincisi daha geniş kapsamlı bir ifade. Yani cumhuriyet var, cumhuriyet var. Her birinin nitelikleri farklı. Anayasanın ikinci maddesindeki nitelikler cumhuriyetin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleridir.
Mesela bir Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin (Eski Doğu Almanya), İran İslam Cumhuriyeti'nin veya başka bir adı cumhuriyet olan rejimin niteliği değildir.
Eski halinde anayasanın 2. maddesi kapsam içine alınıyorsa, (ki dediğim gibi İran İslam Cumhuriyeti aleyhine konuştuğum zaman Cumhuriyeti aşağılamış mı olurum?) yeni halinde de kapsam içine alınıyordur. Merak etmeyin.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
bu arkadaşımızın verdiği cevaplar belgesiz, gerekçesiz bir şekilde verilmiş benim kızdığım nokta bu
1 ve 3 konusunda söylediklerim görmezden gelinmiş anlaşılan.
2. madde için de benzer düşüncelerim var. Gerekçeleriyle açıkladım.
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
3- Yabancı bir ülkede yapılan aşşağılama maddeden tamamen kaldırılmış, bunu ikame edebilecek bir cümle maddeye eklenmemiştir.
Bir hukukçu adayı olarak, kanun maddesi açıkken, nasıl "Yurtdışında aşağılamak suç olmaktan çıkarıldı." diyebiliyorsunuz açıklarsanız sevinirim.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
1 ve 3 konusunda söylediklerim görmezden gelinmiş anlaşılan.
2. madde için de benzer düşüncelerim var. Gerekçeleriyle açıkladım.
Bir hukukçu adayı olarak, kanun maddesi açıkken, nasıl "Yurtdışında aşağılamak suç olmaktan çıkarıldı." diyebiliyorsunuz açıklarsanız sevinirim.
Bir hukukçu adayı olarak siz nası oluyorda Yurt dışında aşağılamayı aşağılamamak olarak algılıyorsunuz, ben bunu merak ediyorum.O cümleden ne kastedildiğini anlayamadıysanız bir kez daha üzerine basa basa anlatayım, TÜRK MİLLETİNİ YURT DIŞINDA AŞAĞILAMAK 301'E GÖRE CEZALANDIRILAMAZ.Çünki madde metninde böyle bir düzenleme varmı bakıyoruz ve göremiyoruz.Demekki madde metninde olmayınca bunu biz Türk milletini aşşağılayanlara karşı uygulayamıyoruz.
Gel gelelim ikinci maddeye Cumhuriyetle kastedilen elbetteki Türkiye Cumhuriyeti peki Türkiye cumhuriyeti devletiyyle kast edilen ne?TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ ile TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin başlıca farklarını uzun uzadıya araştırın gerekirse kütüphanelerden bilgi sahibi olun gelin ondan sonra konuşalım.Böyle mesnetsiz tartışmalar asabımı bozuyor.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
Bir hukukçu adayı olarak siz nası oluyorda Yurt dışında aşağılamayı aşağılamamak olarak algılıyorsunuz, ben bunu merak ediyorum.
O cümleden ne kastedildiğini anlayamadıysanız bir kez daha üzerine basa basa anlatayım, TÜRK MİLLETİNİ YURT DIŞINDA AŞAĞILAMAK 301'E GÖRE CEZALANDIRILAMAZ.Çünki madde metninde böyle bir düzenleme varmı bakıyoruz ve göremiyoruz.Demekki madde metninde olmayınca bunu biz Türk milletini aşşağılayanlara karşı uygulayamıyoruz.
Sayın padelt. Hem kanun maddesini hem de benim yazdıklarımı okurken anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Ben "Yurtdışında aşağılamak suç olmasın, değildir." demedim ki.
Yasanın eski hali ne diyor? Aşağılamak suçtur, cezası 6 ay ila 3 yıldır.
Bu iş yurtdışında Türk vatandaşınca yapılırsa cezası 1/3 oranında artar yani 8 ay ila 4 yıl olur.
Eski yasanın 3. fıkrası yürürlükten kaldırılsa ne olacaktı? Yurtdışında Türk vatandaşınca yapılan aşağılamanın cezası 1/3 oranında artmayacak yani 6 ay ila 3 yıl olacaktı.
Şimdiki yasa ne diyor?
Aşağılamak suçtur, cezası nerede yapıldığına bakılmadan 6 ay ila 2 yıldır.
Yurtta, yurtdışında, uzayda, evrenin herhangi bir yerinde aşağılarsan alacağın ceza budur.
Maddeleri bir daha dikkatle okuyun.
Bir hukukçu olabilmek için öncelikle okuduğunuzu doğru anlayabilmeniz şart.
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
Eski hali:
(1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(...)
(3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede, bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Yeni hali:
(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini veya Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
sdt23, yoldaş, sen öyle diyorsan öyledir diyecem ama şimdi sana ayıp etmiş olacam, Cezalarda kanunilik ilkesi geçerlidir Türk ceza kanununda açıkca suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez, yani düzenlemede olmayan bir düzenlemeden dolayı nası oluyorda ceza veriyorsunuz ve bununla kalmıyor ceza oranını artırıyorsunuz?Anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu.Ama yok illa sen öyle diyorsan öyledir tabi.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
sdt23, yoldaş, sen öyle diyorsan öyledir diyecem ama şimdi sana ayıp etmiş olacam, Cezalarda kanunilik ilkesi geçerlidir Türk ceza kanununda açıkca suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez, yani düzenlemede olmayan bir düzenlemeden dolayı nası oluyorda ceza veriyorsunuz ve bununla kalmıyor ceza oranını artırıyorsunuz?Anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu.Ama yok illa sen öyle diyorsan öyledir tabi.
Güzel kardeşim,
Yasanın herhangi bir yerinde "yurt içinde, yurtdışında, şurada, burada" diyor mu? Denmediği sürece "her yer" kastedilir. Zaten önceki yasada ne diyordu, "cezası budur ama yurtdışında Türk vatandaşınca yapılırsa 1/3 oranında arttırılır." Şimdiki halinde ne diyor? "(Her yerde) Cezası budur."
Veya bir örnek olarak TCK 125. i ele alalım. "Basın yayın yoluyla yapılırsa ceza şu kadar arttırılır" diyor. Eğer bu fıkra kaldırılırsa "basın yayın yoluyla hakaret" suç olmaktan çıkacak mı? Hayır. Hakaretin suçu belli zaten, sadece basın yayın yoluyla işlendiği için ceza arttırımı uygulanmayacak.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Güzel kardeşim,
Yasanın herhangi bir yerinde "yurt içinde, yurtdışında, şurada, burada" diyor mu? Denmediği sürece "her yer" kastedilir. Zaten önceki yasada ne diyordu, "cezası budur ama yurtdışında Türk vatandaşınca yapılırsa 1/3 oranında arttırılır." Şimdiki halinde ne diyor? "(Her yerde) Cezası budur."
Veya bir örnek olarak TCK 125. i ele alalım. "Basın yayın yoluyla yapılırsa ceza şu kadar arttırılır" diyor. Eğer bu fıkra kaldırılırsa "basın yayın yoluyla hakaret" suç olmaktan çıkacak mı? Hayır. Hakaretin suçu belli zaten, sadece basın yayın yoluyla işlendiği için ceza arttırımı uygulanmayacak.
Bu ağızlar bana biraz iktidarı savunuyormuşuz hissi verdi ancak ne varki kanunların ülkeselliği prensibine göre ne bizim ülkemizde nede dünyanın hiçbir ülkesinde ve hiçbir hukuk sisteminde başka bir ülkede yapılan aşşağılamadan dolayı cezalandırmaya ilişkin böyle bir düzenleme yoktur.Aksi halde iddia ediyorum dünyanın yarısından fazlası tck'ya takılırdı ve suçlu durumuna düşerlerdi.De bakiyim askerlerimizin başına çuval geçirdiler ( ki bence bu aşşağılamadan öte hakarettir ) biz acaba o şereften yoksun insanları yargılama gücüne sahipmisin?Eğer varsa böyle bir yeteneğin hazır elin değmişken şu ermenileri, rumları, almanları, ispanyolları, fransızları kısaca tüm dünyayı yargıla o zaman?Hükümeti korumak adına bence daha fazla komik duruma düşmemek lazım.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Siyasi ve ideolojik açıdan bakıyorsunuz. Savunacak bir fikriniz olmadığı için kafanızda beni bir şekilde fişlediniz, başka şekilde saldırmaya başladınız.
Benim hükümeti savunmak gibi bir gayretim yok, yeri gelir eleştiririm de.
Sadece sizin iddialarınızı değerlendirmiş ve sizin endişelerinizin yersiz olduğunu söylemek istemiştim. Ama kasıtlı olarak çarpıtmalara devam edeceksiniz anlaşılan.
301. maddenin yeni hali eleştirilebilir ama sizin yaptığınız gibi değil, çünkü siz ve akıl hocalarınız kafanızdan anlamlar veriyorsunuz.
1. "Türk milleti" ifadesi "Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan Türk vatandaşlarını kapsamaz." dediniz, "Türklük" ifadesi kapsıyor muydu? dedim.
2. "Cumhuriyeti" ifadesi kaldırılınca cumhuriyetin temel nitelikleri de çıkarılmış oldu dediniz. Ben de dedim ki, kanunun gerekçesine bakmak lazım. İran İslam Cumhuriyeti aleyhinde konuşunca bu maddeye göre suç mu işleyeceğim? "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" denince neyin hedeflendiği daha iyi ortaya kondu. Zaten "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin nitelikleri bellidir.
3. Hala yurtdışında aşağılamak artık suç olarak tanımlanmıyor iddiasındasınız,
ben de diyorum ki "her yerde aşağılamak suç, ama eskiden olduğu gibi yurtdışında yapılmasının cezası daha fazla değil." Özellikle bunu güvendiğiniz hocalarınızdan birine sorun. Tabii siz bunu anlamamakta ısrar ederseniz hocanız sizi hukuk fakültesinden mezun etmeyebilir.
Siz fikir tartışması yapmıyorsunuz, hukuk tartışması yapmıyorsunuz, hatta tartışma yapmasını bile bilmiyorsunuz.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bozuk imla ve düşük cümleler nedeniyle ne söylemek istediğiniz anlaşılamasa da,
1. Eskiden "Türklük" deniyordu, şimdi "Türk milleti" deniyor.
"Türk milleti" ifadesinin "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamı"nı kapsamadığını iddia ediyorsunuz. Buna katılmak mümkün değil ama diyelim ki bu iki ifade farklı şeyleri nitelesin.
Eskiden var olan "Türklük" ifadesiyle "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları"nı mı kastetmiş oluyorduk? Yani bu ifadede bir problem varsa eskiden daha çok vardı.
2. Bu da bir başka zorlama çıkarsama.3. Bu ise tamamıyla bir saptırma. Yabancı ülkede aşağılama metinden çıkarılmış değil. Sadece dışarıda yapılmış bir aşağılamaya daha fazla ceza verilmiyor.
Aşağılamak her yerde aynıdır. Nasıl ki, evde, sokakta, okulda, iş yerinde, orada, burada aşağılama aynıysa, Türkiye'nin içinde ve dışında aşağılamanın cezası aynı.
Mesela bir kişi Türkiye sınırları içinde yabancı bir gazeteciye mülakat verse o yurtdışındaki bir gazetede yayınlansa, yurt içinde mi yurt dışında mı aşağılamış olacak?
Veya dışarıda host edilen bir server üzerinden hizmet veren ama Türk'ün sahip olduğu bir sitede yapılan yayın hakkında hüküm ne olacak?
Yurtiçi yurtdışı ayrımı saçma bir ayrımdı, küreselleşmeyle birlikte anlamsız kaldı.
Eskiden yurtdışına gidip şikayet etti, itibarımızı azalttı denilebilirdi, dar bir bakış açısıyla.
Şimdi internet var, teknoloji ilerledi, dünyanın herhangi bir yerinde söylenen, yapılan dünyanın öbür ucundan anında duyuluyor.
Çıkarsamalar zorlamaysa neden bu kadar zorladılar kelimeleri değiştirmek için?
İki üç kelimenin değiştirilmesi çok şeyi değiştirmiyordu da neden değiştirdiler?
Siz kimi kandırıyorsunuz?
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Güzel kardeşim,
Yasanın herhangi bir yerinde "yurt içinde, yurtdışında, şurada, burada" diyor mu? Denmediği sürece "her yer" kastedilir. Zaten önceki yasada ne diyordu, "cezası budur ama yurtdışında Türk vatandaşınca yapılırsa 1/3 oranında arttırılır." Şimdiki halinde ne diyor? "(Her yerde) Cezası budur."
Veya bir örnek olarak TCK 125. i ele alalım. "Basın yayın yoluyla yapılırsa ceza şu kadar arttırılır" diyor. Eğer bu fıkra kaldırılırsa "basın yayın yoluyla hakaret" suç olmaktan çıkacak mı? Hayır. Hakaretin suçu belli zaten, sadece basın yayın yoluyla işlendiği için ceza arttırımı uygulanmayacak.
Basına dava açmaya çok meraklı olan yasayı geçirten AKp'nin başkanı rte değil mi?
Basın yasası da değiştirildi yanlış bilmiyorsam!!!
Tesadüflere bakın:D
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı
Sayın padelt,
Profilinizden henüz öğrenci olduğunuz anlaşılıyor. Eğer bir konuyu tartışmaya açıyorsanız verilen cevapları da olgunlukla karşılayıp anti-tezinizi savunabilirsiniz ancak cevaplarınızda "anlamadığın konulara neden balıklama atlarsın hiç anlamam " veya "iddia eden bir kişiye karşı yorum yapmak, diyaloğa girmeye çalışmak boşa kürek çekmedende öte fırtınaya karşı işemekten farksız bir durum" gibi ifadeler meslektaşım/arkadaşım diyerek hitap ettiğiniz kişilere karşı saygısızlıktır. Henüz hukukun abc'sindesiniz ve hukukçuluk salt doktrin bilgisi demek değildir. Hukukçu her hali ve tavrıyla örnek insandır. Düşünce açıklamalarınızda ve hitaplarınızda daha ölçülü ve toleranslı olmanızı tavsiye ederim.
Konuyu hukukçulara kapatmadığınız sürece, bir hukukçu öğrenciye bu şekilde online ders vermeye çalışırken, hukukçu olmayan üyeleri göz ardı etmeniz de sizin zorlama çıkarsamanız olmalı!!!
Hakimlerin sanıklara ilişkin porno görüntülerini izleyerek yorum yapması bu sitede tartışılmıştı. Bizim bildiğimiz ne adamlar var, ağızlarından Allah'ın kelamı düşmezken küfrün en alasını milletin, ümmetin değerlerine fiilleriyle ederler de ceplerini doldururlar. İmla düzeltmekle ülke düzelse, en başından sayın boşbakan değiştirecek üslubunu:D Sorun çözümlerini üslupta arayan bir Türk Milleti değiliz. Öyle olsa başbakanı mazur görmezdik. Hukukçu olarak eleştirmek yerine yardımcı olmaz mıydınız? Ücretsiz tabii pardon!!!
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
opheria rumuzlu üyeden alıntı
Aslında bence sorun eski 301' in gerekçesinden kaynaklanıyordu. Zira 301' in gerekçesi Mustafa Kemal' in tanımladığı Türk'lüğe değil, Türk ırkına atıfta bulunuyordu.
Gerekçenin değiştirilmesi bile sorunu çözecekken "Türk Milleti" ifadesini yanlı bulmak biraz fazla "naif"(!) davranmak gibi geldi bana.
Siz bu ülkede soyu sopu Türk olan, hatta T.C vatandaşı bir kocadan doğma iki çocuğa sahip olan kimliksiz kadınlar olduğundan haberdar mısınız?
Anne babası da Türk diyelim bizim Türkle evli gelinin ve gelemiyor Türkiye'ye, umurunuzda değilse erkeklerinizden doğanların anaları ve umurunuzda değilse kadınlarınızın ataları, siz neyi savunuyorsunuz?
Türkiye'de ilkokullarda Türk And'ını okumaması gerektiğini çocuklarına öğütleyen veliler olduğu gibi, T.C vatandaşı olmadığı halde milleti için çalışanlar Türkler de vardır değil mi?
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Anladığım kadarıyla söylediklerime itirazınız iki noktada olmuş.
Eğer imlanızın düzgün olduğunu ve cümlelerinizin düşük olmadığını iddia ediyorsanız bir Türkçe öğretmenine yazdıklarınızı okutun.
İkinci itirazınız ise
ifademe olmuş.
Fazla uzatmamak için yazmamıştım. Aşağıda uzun uzun yazayım. Demişsiniz ki:
Önceki yasada "Cumhuriyeti aşağılamak" suçtu, şimdi "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"ni aşağılamak suç.
Birincisi anayasada yazılı Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini kapsıyor mu?
Bunu ancak gerekçeden görebiliriz.
Ancak birincisi daha geniş kapsamlı bir ifade. Yani cumhuriyet var, cumhuriyet var. Her birinin nitelikleri farklı. Anayasanın ikinci maddesindeki nitelikler cumhuriyetin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleridir.
Mesela bir Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin (Eski Doğu Almanya), İran İslam Cumhuriyeti'nin veya başka bir adı cumhuriyet olan rejimin niteliği değildir.
Eski halinde anayasanın 2. maddesi kapsam içine alınıyorsa, (ki dediğim gibi İran İslam Cumhuriyeti aleyhine konuştuğum zaman Cumhuriyeti aşağılamış mı olurum?) yeni halinde de kapsam içine alınıyordur. Merak etmeyin.
Siz kesin Anayasa'nın eski halini açıklamışlardan daha iyi biliyorsunuzdur ki ben Anayasa değişikliğini oylayan meclis üyelerinin de bildiğini varsayıyorum. Değiştirildiğine göre var bir hikmet ama nerede?
Ne önemsiz şeyler değiştirilmiş sizin söylemlerinize bakarsak... Madem bu kadar gereksiz ayrıntılardı neden değiştirildi güzel kardeşim. Neden Tayyip ağzıyla konuşuyorsun? ,
Tabii ki cumhuriyeti aşağılamak artık iran islam cumhuriyetini aşağılamaktan farklı olamaz. İranlıların hakları var, ABD'nin hakları var, AB'nin hakları var, türban hakları var... Allahaşkına Türk'ün Hak'kının lafı mı olur?
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Siz de yazılan üzerinden değil kafanızdaki hayali düşmana karşı yazıyorsunuz sayın serrapd,
Aşağıdaki sözlerimi de anlayamamışsınız.
TCK 125 değiştirilmedi. Bazı suçların belli hallerde işlenmesi halinde ceza arttırılır, başka belli haller ise hafifletici sebep olarak görülür.
Buna TCK 125'te yer alan ağırlaştırıcı hükmü örnek vermiştim. Bu ağırlaştırıcı hüküm kaldırılırsa, basın yayın yoluyla işlenen suç için ağırlaştırılmış ceza uygulanmaz ama genel ceza uygulanır. Demek istediğim buydu. Ama siz sadece altını çizdiğiniz son cümleyi aklınızda tutmuş, bunu bir de Başbakan ile medya arasındaki savaşı ve Başbakanın belli medya kurumları üzerinde hakimiyet kurma çabasını ekleyince benim örneğimden bambaşka yerlere gitmişsiniz.
Benim aşağıda verdiğim örnek farazi bir örnekti. TCK 125'te hakaretin basın yoluyla işlenmesi halinde cezanın arttırılacağı hükmü duruyor. Hatta bu hükmün durması başbakanın, hükümetin işine gelir. Çünkü bu sayede onlara yapılan eleştirilerin hakaret olarak nitelenmesi, bu yolla basın üzerinde baskı kurulması mümkün.
"Veya bir örnek olarak TCK 125. i ele alalım. "Basın yayın yoluyla yapılırsa ceza şu kadar arttırılır" diyor. Eğer bu fıkra kaldırılırsa "basın yayın yoluyla hakaret" suç olmaktan çıkacak mı? Hayır. Hakaretin suçu belli zaten, sadece basın yayın yoluyla işlendiği için ceza arttırımı uygulanmayacak."
Alıntı:
serrapd rumuzlu üyeden alıntı
Basına dava açmaya çok meraklı olan yasayı geçirten AKp'nin başkanı rte değil mi?
Basın yasası da değiştirildi yanlış bilmiyorsam!!!
Tesadüflere bakın:D
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
serrapd rumuzlu üyeden alıntı
Neden Tayyip ağzıyla konuşuyorsun? ,
Tabii ki cumhuriyeti aşağılamak artık iran islam cumhuriyetini aşağılamaktan farklı olamaz. İranlıların hakları var, ABD'nin hakları var, AB'nin hakları var, türban hakları var... Allahaşkına Türk'ün Hak'kının lafı mı olur?
Mantıklı bir muhatap olmadığı için bu konuda görüş bildirmem gereksiz olur diye düşünüyorum. Söylediklerimi sakince ve yavaş yavaş okumaya davet ediyorum.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Mantıklı bir muhatap olmadığı için bu konuda görüş bildirmem gereksiz olur diye düşünüyorum. Söylediklerimi sakince ve yavaş yavaş okumaya davet ediyorum.
Adam gayet mantıklı sorular sormuş. Ben de bazı sorular sordum size. Yayınlacak mı bilinmez ama, mantıklı cevaplar beklemek hak değil mi bu ülkede. Yazılanları okudum.
Bu arada soruyu soran kişi mantıklı mı bilemeyiz ama sorulan soruların mantıklı olması dışında ne ölçüt arıyor avukat arkadaşlar aydınlatırsanız sevineceğiz.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
serrapd rumuzlu üyeden alıntı
Adam gayet mantıklı sorular sormuş. Ben de bazı sorular sordum size. Yayınlacak mı bilinmez ama, mantıklı cevaplar beklemek hak değil mi bu ülkede. Yazılanları okudum.
Bu arada soruyu soran kişi mantıklı mı bilemeyiz ama sorulan soruların mantıklı olması dışında ne ölçüt arıyor avukat arkadaşlar aydınlatırsanız sevineceğiz.
Vatanın her paresi karış karış işgal edilmiş, cumhuriyetin her metre karesi tehdit altındayken ve yavaş yavaş bu siteninde kadrolaşmaya mesken tutulduğunu düşünmeye başlamışken bu kardeşimizin beni desteklemesi tam içime su serpti diyecekken bu kardeşimizin üyeliğinin askıya alınmış olması bu düşüncelerimin tersine dönmesine neden oldu.Umarım bu kardeşimizin üyeliği bu son yazdıklarından dolayı askıya alınmamıştır, eğer böyle bir durum mevcutsa sanalda olsa düşünce özgürlüğünün ve demokrasinin beşiği olması gereken bir hukuk platformuna yakışmayan bir durumun mevcudiyeti yadsınamaz bir gerçek olur.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
Bir hukukçu adayı olarak siz nası oluyorda Yurt dışında aşağılamayı aşağılamamak olarak algılıyorsunuz, ben bunu merak ediyorum.O cümleden ne kastedildiğini anlayamadıysanız bir kez daha üzerine basa basa anlatayım, TÜRK MİLLETİNİ YURT DIŞINDA AŞAĞILAMAK 301'E GÖRE CEZALANDIRILAMAZ.Çünki madde metninde böyle bir düzenleme varmı bakıyoruz ve göremiyoruz.Demekki madde metninde olmayınca bunu biz Türk milletini aşşağılayanlara karşı uygulayamıyoruz.
Gel gelelim ikinci maddeye Cumhuriyetle kastedilen elbetteki Türkiye Cumhuriyeti peki Türkiye cumhuriyeti devletiyyle kast edilen ne?TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ ile TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin başlıca farklarını uzun uzadıya araştırın gerekirse kütüphanelerden bilgi sahibi olun gelin ondan sonra konuşalım.Böyle mesnetsiz tartışmalar asabımı bozuyor.
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
sdt23, yoldaş, sen öyle diyorsan öyledir diyecem ama şimdi sana ayıp etmiş olacam, Cezalarda kanunilik ilkesi geçerlidir Türk ceza kanununda açıkca suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez, yani düzenlemede olmayan bir düzenlemeden dolayı nası oluyorda ceza veriyorsunuz ve bununla kalmıyor ceza oranını artırıyorsunuz?Anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu.Ama yok illa sen öyle diyorsan öyledir tabi.
Mesnetsiz tartışmalar asabınızı bozmasın, çünkü sizin tabiriniz ile mesnetsiz görüşün sahibi sizsiniz.
Hemen gerekçeleri söyleyim de gerekçesiz mütalaa olmaz sözü ile karşılaşmayım.
1- Maddenin ilk halinde belirtilen fiilin yurtdışında bir Türk tarafından işlenmesi halinde cezanın arttırılacağı hükme bağlanmakta. Burada özellikle fiilin ağırlaştırılmış hali düzenlenmekte. Bunu nereden anlıyoruz? fıkranın sonundaki arttırılır kelimesinden anlıyoruz. Bu kelime ile doktirinde adına ne denirse densin, uygulamada suçun ağırlaştırılmış hali denir. Hal böyle olunca, söz konusu fiilin yurtdışında bir Türk tarafından işlenmesi hali arttırım sebebi olarak görülmüyor şeklinde anlamak gerekirken, fiilin yurtdışında bir Türk tarafından işlemesi suç olmaktan çıkartılmış anlamı çıkartmak ve bunun üzerinde ısrar etmek biraz Ceza Hukuku mantığından bi haber olmayı beraberinde getirir.
2-Cumhuriyeti kelimesi, ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti kelimeleri arasındaki farka gelirsek.
Cumhuriyeti kelimesi daha geniş kapsamlıdır. Felsefi tartışmaları da içerecek bir kavramdır yani düşünce suçu olarak bilinen eyleme geçmeyen salt düşünce açıklamaya yönelik hareketleri de suç sayabilecek bir düzenlemedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise daha dar kapsamlıdır ve tamamen uygulamalara yöneliktir. Zaten maddenin devamını incelediğinizde uygulama makamlarının aşağılanmasının düzenlendiğini anlayacaksınız.
Anayasanın dibace bölümü gibi, kanun koyucunun gerekçesi eğer kanun metninden sayıldığı haller müstesna, uygulamacıları pek de fazla ilgilendirmez. Hele kanunilik ilkesi olan hususlarda ise kanun metninde yer almayan hususlara itibar edilmez. Bu sözümün gerekçesi için bkz Yargıtay Kararları Külliyatı.
Derslerde çok fazla duyduğunuz subjektif teoriler, objektif teoriler, karma teoriler, sayın hocalarımızın şahsi görüşleri ile Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay gibi yüksek yargı organlarının bu teoriler ile örtüşmeyen binlerce görüşü size teori ile pratiğin birbirinden farkını iyi anlatması gerekirdi.
3- Hukukta yorum olarak, yüksek mahkemelerin yerleşmiş içtihatları esastır. İlmi ve kazai içtihatlar tali kaynaklardır. İçtihatta bulunabilmek içinde yasa metnini iyi okumak ve yasanın tabi olduğu alanında (Medeni Hukuk - Ceza Hukuku - Usul Hukukları v.s.), hakim olduğu ilkeleri iyi bilmek gerekir.
4- Hukuk hiç bir zaman; bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmayı kaldırmadığı gibi heyecan ile biraz sert, biraz alaycı tavırları ise hiç kaldırmaz.
Saygılarımla
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
Vatanın her paresi karış karış işgal edilmiş, cumhuriyetin her metre karesi tehdit altındayken ve yavaş yavaş bu siteninde kadrolaşmaya mesken tutulduğunu düşünmeye başlamışken bu kardeşimizin beni desteklemesi tam içime su serpti diyecekken bu kardeşimizin üyeliğinin askıya alınmış olması bu düşüncelerimin tersine dönmesine neden oldu.Umarım bu kardeşimizin üyeliği bu son yazdıklarından dolayı askıya alınmamıştır, eğer böyle bir durum mevcutsa sanalda olsa düşünce özgürlüğünün ve demokrasinin beşiği olması gereken bir hukuk platformuna yakışmayan bir durumun mevcudiyeti yadsınamaz bir gerçek olur.
Bu görüşünüz hukuki bir görüş olmadığı için hukuki bir cevabın içinde cevaplamayı uygun görmedim.
Bu sitede kadrolaşmaya mesken tutulduğunu düşünmeye sevk eden açıklamlarınızı netleştirmeden önce Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma başlığı aldındaki yazışmaları okumanızı önemle rica ediyorum. Eğer bir kadrolaşma hareketi olması mümkün değil inanın burada olsa olsa tek kişilik kadrolar (!) olurdu. O kadar çetin, sert ama edepli tartışmaların yaşandığı bir site bu ithamı hak etmiyor sanıyorum. Hatta kişilerin edep dairesinde, acımasız eleştirilerin olduğu bir sitenin yerilmesini hoş karşılamadığımı belirtmek isterim. Şahsınızın biraz gençliğin ataklığı ve heyecanı etkisi altında olduğunuzun, mesleki olgunluğa erişmiş ve erişmekte olan kişilerce bilinmesi, biraz daha sakin cevaplarla karşılaşmanıza neden olduğunu düşünüyorum.
Size destek sağladığını söylediğiniz kişinin, diğer mesajlarınıda okursanız üyeliğinin askıya alınmasının, GEREKÇESİ'ni bulursunuz sanırım.
Biraz daha sakin tavırlar lütfen.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı
Sayın padelt lütfen sınırlarımızı zorlamayınız.
Bizim konuşmamız yasak Sayın Av.Bingöl Zekeriya Bengier,
İnşallah başka birgün başka bir yerde.
Saygılarımla
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Alıntı:
padelt rumuzlu üyeden alıntı
Bizim konuşmamız yasak Sayın Av.Bingöl Zekeriya Bengier,
İnşallah başka birgün başka bir yerde.
Saygılarımla
Sizi bayağı alıngan gördüm. Kimse size konuşmayın demedi ama kısaca biraz mesleğin vakarına yakışır nezaket ile yazın dediler.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası
Sayın padelt,
Üslubunuzu bir yana bırakırsak söyledikleriniz içerik olarak da sıkıntılı.
Mesela diyebilirdiniz ki:
Eskiden 301 için ceza sınırı 3 yıldı, şimdi 2 yıla indirildi; kötü oldu.
Devleti, milleti vs. aşağılamak büyük bir suçtur, cezası ağır olmalı.
Bu saygı duyulacak bir fikirdir.
Veya diyebilirdiniz ki:
Eskiden bu suç yurtdışında Türk vatandaşı tarafından işlendiğinde ceza 1/3 oranında ağırlaştırılıyordu.
Artık ağırlaştırılmıyor. Ancak yurtdışında Türk vatandaşı tarafından bu suçun işlenmesi halinde cezası daha da ağır olmalı.
Bu fikriniz de kabul edilebilirdi.
Fakat argümanlarınızı yanlış bir bilgi üzerine kuruyorsunuz. Ve bu yanlış üzerinde ısrar ediyorsunuz.
Diyorsunuz ki, bundan sonra yurtdışında bu suçun işlenmesi halinde cezası yok. Bu kesinlikle doğru değil.
Bu durumda 3 ihtimal var:
1. Bu konuda bilginiz yok.
2. Hukuki bir metni okuyup, anlayabilme, yorumlama kapasiteniz yok.
3. Kasıtlı olarak yanlış bilgi veriyorsunuz.
Üçü ihtimal de birbirinden vahim.
-
Re: Yeni 301'inci maddenin Anayasaya ve Lozan barış antlaşmasına aykırılık iddası