Ayıplı sıfır otoda zamanaşımı endişesi

Merhaba,

6.08.2007 'de aldığım aracımda, aldığım andan itibaren bir boya sorunu vardı. Alırken bunu görmeme rağmen,aracı satanların sorunun çözülebileceğini söylemeleri üzerine sorunu büyütmedim. İlk 1 ay içinde servise gidip gelip,aracı bölge müdürüne gösterip durdum.Sonuçta sorunun çözülemeyeceği, bana çeşitli hediyeler (bakım,aksesuar v.s) verilebileceği söylendi. Ancak ben bu süre için yazılı olarak hiçbir şikayette bulunmadım ve elimde hiçbir belge yok.

Aracımdaki boya sorunu şöyle: Tırnak büyüklüğünde bir yerde toplu iğne başı büyüklüğünde toz parçaları boya altında kalmış. Bu aracı ayıplı mal yapar mı?

1 ay içinde yazılı olarak şikayette bulunmadığım için haklarımı kullanamaz mıyım?

Yardımınız için teşekkürler

Alıntı:

---

serhatyal rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba,

6.08.2007 'de aldığım aracımda, aldığım andan itibaren bir boya sorunu vardı. Alırken bunu görmeme rağmen,aracı satanların sorunun çözülebileceğini söylemeleri üzerine sorunu büyütmedim. İlk 1 ay içinde servise gidip gelip,aracı bölge müdürüne gösterip durdum.Sonuçta sorunun çözülemeyeceği, bana çeşitli hediyeler (bakım,aksesuar v.s) verilebileceği söylendi. Ancak ben bu süre için yazılı olarak hiçbir şikayette bulunmadım ve elimde hiçbir belge yok.

Aracımdaki boya sorunu şöyle: Tırnak büyüklüğünde bir yerde toplu iğne başı büyüklüğünde toz parçaları boya altında kalmış. Bu aracı ayıplı mal yapar mı?

1 ay içinde yazılı olarak şikayette bulunmadığım için haklarımı kullanamaz mıyım?

Yardımınız için teşekkürler

---

Merhaba serhatyal;
Satın alınan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde;tüketici,malı teslim aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde bu malları satıcı firmaya geri vererek değiştirilmesini veya ödediği bedelin iadesini veya ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirimini ya da ücretsiz olarak tamirini talep edebilir.
Ancak sizin olayınızda satıcının veya servisin hile ile aslında zamanı kullanmaya çalışması söz konusu sanırım. Bu durumda ise Satılan malın ayıbı gizli nitelikte ise veya ayıp tüketiciden hile ile gizlenmişse,satıcı 15 gün içerisinde kendisine başvurulmadığını ileri sürerek sorumluluktan kurtulamaz. Yani süre açısından olayınızda bir sorun görünmemektedir. Yani ihbar süresi olan 15 gün henüz sona ermemiştir.
Bir de Satıcı daha uzun bir süre için garanti vermemiş ise,ayıplı maldan ve ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı açılacak davalar,ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak satıcı,satılan malın ayıbını tüketiciden hile ile gizlemiş ise,2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz. Yani dava açma hakkınız da devam ediyor.
Bence öncelikle tüketici hakem heyetine başvurun. Bilirkişinin ve Hakem heyetinin vereceği karar doğrultusunda hareket edin. Dava açmak yerine daha hızlı şekilde sonuca ulaşabilirsiniz.İYİ GÜNLER.

Alıntı:

---

Av_Aydogan rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba serhatyal;
Satın alınan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde;tüketici,malı teslim aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde bu malları satıcı firmaya geri vererek değiştirilmesini veya ödediği bedelin iadesini veya ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirimini ya da ücretsiz olarak tamirini talep edebilir.
Ancak sizin olayınızda satıcının veya servisin hile ile aslında zamanı kullanmaya çalışması söz konusu sanırım. Bu durumda ise Satılan malın ayıbı gizli nitelikte ise veya ayıp tüketiciden hile ile gizlenmişse,satıcı 15 gün içerisinde kendisine başvurulmadığını ileri sürerek sorumluluktan kurtulamaz. Yani süre açısından olayınızda bir sorun görünmemektedir. Yani ihbar süresi olan 15 gün henüz sona ermemiştir.
Bir de Satıcı daha uzun bir süre için garanti vermemiş ise,ayıplı maldan ve ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı açılacak davalar,ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak satıcı,satılan malın ayıbını tüketiciden hile ile gizlemiş ise,2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz. Yani dava açma hakkınız da devam ediyor.
Bence öncelikle tüketici hakem heyetine başvurun. Bilirkişinin ve Hakem heyetinin vereceği karar doğrultusunda hareket edin. Dava açmak yerine daha hızlı şekilde sonuca ulaşabilirsiniz.İYİ GÜNLER.

---

Merhaba,Öncelikle verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi bugun içinde tüketici hakem heyetine başvuracağım. Ancak başvuru için öncelikle noterden ihtarname çekmem gerekiyor mu ?

Cvbınız için teşekkür ederim

Merhaba tüketici hakem heyetine başvurunun yeterli olacağı kanaatindeyim.Çünkü hakem heyeti sizin şikayetinizi değerlendirip şirkete savunma hazırlaması için makul bir süre verecektir(ihbar edecektir olayı). Ancak sizi tatmin etmiyorsa ihtarname de çekebilirsiniz.Bundan sonrada inceleme değerlendirilip karar verilecektir. Verilen karar delil niteliğinde olacaktır. Lehinize karar çıkarsa tüketici mahkemesinde dava açabilirsiniz. Ayrıca şirket aleyhine çıkmış olan bu karar için tüketici hakem heyeti kararının iptalini tüketici mahkemesinden isteme olasılığı da vardır.Tüketici hakem heyeti aleyhinize karar verirse yine de dava açabilirsiniz ama bu halde makul bir sonuç alabileceğinizi sanmıyorum.

Tüketici hakem heyeti ile görüştüğümde, bana aracın iadesi veya değişimi için uğraşmamamı, olumlu karar çıkmayacağını söylediler.

Araç bedeli üzeirnden indirim talep edin dediler. %10 gibi de bir rakamı ortaya attılar.

Aracın ayıplı olduğu ortaya çıktıktan sonra aracın iadesi ile bedel indirimi arasında kararın alınması açısından bir zorluk farkı olur mu?

Ben daha sonradan, dava süresince talebimi değiştirebilir miyim?

Alıntı:

---

serhatyal rumuzlu üyeden alıntı

Tüketici hakem heyeti ile görüştüğümde, bana aracın iadesi veya değişimi için uğraşmamamı, olumlu karar çıkmayacağını söylediler.

Araç bedeli üzeirnden indirim talep edin dediler. %10 gibi de bir rakamı ortaya attılar.

Aracın ayıplı olduğu ortaya çıktıktan sonra aracın iadesi ile bedel indirimi arasında kararın alınması açısından bir zorluk farkı olur mu?

Ben daha sonradan, dava süresince talebimi değiştirebilir miyim?

---

Merhaba serhatyal;
Öncelikle kolay gelsin :)

Satın alınan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde;tüketici,malı teslim aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde bu malları satıcı firmaya geri vererek değiştirilmesini veya ödediği bedelin iadesini veya ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirimini ya da ücretsiz olarak tamirini talep edebilir.
Bunlar sizin seçimlik haklarınızdır bu haklardan dilediğinizi seçip kullanabilirsiniz. Ben yerinizde olsam aracın araç için ödediğim bedelin iadesini talep ederdim. Tüketicinin ayıplı mal nedeniyle sahip olduğu seçimlik hakların yenilik doğuran haklardan olduğu ve bir kez seçim hakkı kullanılmakla artık geri dönülemez. Ancak şu nokta çok önemlidir.Seçimlik hakkınızı tüketici hakem heyetinde belirtip kullanmanıza gerek yoktur çünkü;Yargıtay bir kararında, Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurmayı ihbar şartının yerine getirilmesi olarak nitelendirmiştir. İhbar ile, malda varlığı anlaşılan ayıpların açık ve somut bir şekilde tanımlanması ve belirtilmesi gerekir. İhbarda maldaki ayıplar nedeniyle, tüketicinin malı bu haliyle kabul etmek istemediği iradesi anlaşılmalıdır. Bununla beraber, tüketicinin seçimlik haklarından hangisini kullandığının burada belirtilmiş olması gerekmez. Çünkü zaten seçimlik hakların kullanılması için 2 yıllık zamanaşımı süresi mevcuttur.
Hakem Heyetinin böyle bir görüş beyan etmesi sizin için bağlayıcı değildir. Hakem Heyetinden olumsuz bir karar çıktığında bu karara tüketici mahkemesinde itiraz hakkınız olduğunu unutmayın. Bu konuda tez yazdığım için kafanıza takılan soruları burdan yanıtlamaya hazırım. Otomotiv sektöründeki ayıplı mallara ilişkin uyuşmazlıklar her geçen gün artmaktadır. Eğer hakem heyetinde lehinize bir karar çıkarsa tüketici mahkemesinde davanızı açarsınız ve tüketici hakem heyetinin kararı da delil niteliğinde olacaktır. Ayrıca dava süresince talebinizi ıslah yolu ile değiştirmeniz mümkündür.

Umarım hata yapmazsınız.
İyi günler.

Sayın Aydogan,
Yukarıda vermiş olduğunuz bilgileri aynen okudum.Benzer bir konu benimde başımda ve bende ne yapacağıma karar veremedim.Bana yardımcı olursanız sevinirim.
Bende forumda "gizli ayıplı 0 km araç" diye bir başlık açmıştım.
Ben olayı iligili satıcıya ilettim.İlgili satıcı bayinin fabrikasından bir yetkili geldi ve aracımı inceledi.Sonuç olarak arabanın boya değerlerinin normal olduğunu ileri sürüp sadece bir kapının biraz degerinin yüksek oldugunu ileri sürdü.Kısacası hatalarını kabul etseler dahi benim buradan bir sonuç alamayacağım ortaya çıkmış durumda.
Ben önceleri avukat vekil aracılığı ile dava açmayı düşündüm.Ama davayı kazanacağımın garantisi olmadığı için ve bir de durup dururken avukatlık ve mahkeme masrafları için harcama yapmaktan çekindiğim için karar veremedim.
Benim anlayabildiğim kadarı ile(yukarıdaki yazmış olduklarınızdan) hakem heyetlerine başvuru yapıp heyetin vereceği karar doğrultusunda mahkemeye gitme imkanımız var.
Kısacası sözü edilen malın maddi değerinin 790-2000 ytl (yaklaşık olarak) arasında olmaması tüketici hakem heyetine başvuru yapmamı engellemiyor değil mi?
Sizce ben en kısa yoldan ve en az masraf olacak şekilde aracın durumunu nasıl netleştirebilirim?
Teşekkürler...

Alıntı:

---

gvural rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Aydogan,
Yukarıda vermiş olduğunuz bilgileri aynen okudum.Benzer bir konu benimde başımda ve bende ne yapacağıma karar veremedim.Bana yardımcı olursanız sevinirim.
Bende forumda "gizli ayıplı 0 km araç" diye bir başlık açmıştım.
Ben olayı iligili satıcıya ilettim.İlgili satıcı bayinin fabrikasından bir yetkili geldi ve aracımı inceledi.Sonuç olarak arabanın boya değerlerinin normal olduğunu ileri sürüp sadece bir kapının biraz degerinin yüksek oldugunu ileri sürdü.Kısacası hatalarını kabul etseler dahi benim buradan bir sonuç alamayacağım ortaya çıkmış durumda.
Ben önceleri avukat vekil aracılığı ile dava açmayı düşündüm.Ama davayı kazanacağımın garantisi olmadığı için ve bir de durup dururken avukatlık ve mahkeme masrafları için harcama yapmaktan çekindiğim için karar veremedim.
Benim anlayabildiğim kadarı ile(yukarıdaki yazmış olduklarınızdan) hakem heyetlerine başvuru yapıp heyetin vereceği karar doğrultusunda mahkemeye gitme imkanımız var.
Kısacası sözü edilen malın maddi değerinin 790-2000 ytl (yaklaşık olarak) arasında olmaması tüketici hakem heyetine başvuru yapmamı engellemiyor değil mi?
Sizce ben en kısa yoldan ve en az masraf olacak şekilde aracın durumunu nasıl netleştirebilirim?
Teşekkürler...

---

Merhaba;
konu geniş.detayları için yazdığım bir makaleyi size bir mail olarak gönderebilirim mail adresinizi verirseniz.unutmayınız ki tüketici davaları harçtan muaftır rahat olun.

Unutmayınız ki hatalarını kabul ediyorlar. Bunun üzerine aracın ayıplı olduğu tespit edilebilir ve dava kazanılabilir. Hukuk haklıyı korur.

Alıntı:

---

Av_Aydogan rumuzlu üyeden alıntı

Unutmayınız ki hatalarını kabul ediyorlar. Bunun üzerine aracın ayıplı olduğu tespit edilebilir ve dava kazanılabilir. Hukuk haklıyı korur.

---

omergok20@hotmail.com

Alıntı:

---

Av_Aydogan rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba;
konu geniş.detayları için yazdığım bir makaleyi size bir mail olarak gönderebilirim mail adresinizi verirseniz.unutmayınız ki tüketici davaları harçtan muaftır rahat olun.

---

Sevgili meslektaşım tezinizi sitemizde yayınlamak isterseniz
www.hukuki.net/hukuk sitesini incelemenizi öneririm

Alıntı:

---

Av.Tayfun Eyilik rumuzlu üyeden alıntı

Sevgili meslektaşım tezinizi sitemizde yayınlamak isterseniz
www.hukuki.net/hukuk sitesini incelemenizi öneririm

---

Merhaba Av. Tayfun Eyilik;
Değerli Meslektaşım tezimi kitap olarak yayınlamayı düşünüyorum. Daha sonrasında tabiki öncelikle hukuki.nette yayınlayacağım. Ancak bunun dışında bir sürü makalem var onları seve seve yayınlamaya başlıyacağım. Bilgi paylaşıldıkça artar. İyi günler.

Merhaba;
Otomotiv sektöründe ayıplı mallar oldukça yaygındır. Özellik taşıyan araçlardan beklenen verimin alınamaması bile günümüzde ayıp olarak nitelendirilmektedir. Mesela yeni alınan bir otomobilin tavanının su geçirmesi, benzinli aracın motorundan dizel araç gibi ses çıkması, otomobilin elektrik aksamının sürekli arıza yapması, otomobilde sürekli olarak uyarı ışıklarının yanması, otomobilin kaportasındaki renklerde farklılıklar olması, otomobilin alarm sisteminin sürekli arıza çıkarması, otomobilin sürekli yağ eksiltmesi ve buna çare bulunamaması, az yakıt tükettiği söylenen bir otomobilin fazla yakıt tüketmesi, yeni alınan otomobilin hava yastıklarının bulunmadığının anlaşılması, yeni alınan otomobilin kaportasının paslanması, otomobilin klimasının soğutma işlevini yerine getirememesi, otomobilin kaportasındaki boyada kabarıklıklar oluşması, yeni alınan bir otomobilin motorunun kullanılmış olduğunun anlaşılması gibi örnekler otomobilin ayıplı olduğunu göstermektedir. Bunlar benim tespit ettiğim ayıplar.

3.2. Fabrikasyon Ayıpları

Tüketicilerin ihtiyaçları, düşünsel bir çözüm konseptinin sunumuyla çoğu zaman karşılanmış olmaz. Dolayısıyla, üretim süreci, sadece bir tasarım aşamasından ibaret değildir. Üretici, tasarımını tüketiciler için hayata geçirmek, diğer bir deyişle düşünsel düzlemden gerçekliğe dönüştürmek durumundadır. Bu gerçekleştirme, cisimlendirme süreci mallar söz konusu ise fabrikasyon ayıbı olarak tanımlanması mümkündür. Fabrikasyon ayıpları genellikle üretimin fabrikasyon aşamasının veya hizmetin görülmesi aşamasının bilim ve tekniğin son durumuna göre organize edilmemesi nedeniyle ortaya çıkar. Bir ilacın etkin maddesini oluşturan kısmının eklenmeden üretilmesi bu tür ayıplara örnek olarak verilebilir . Fabrikasyon ayıpları, üretim ve kontrol aşamalarının ayıplı organize edilmesi veya ayıplı malzemenin kullanılmış olmasından doğabileceği gibi, sorunsuz işleyen bir üretim sürecinde oluşan bir sapma ya da bu süreçte yer alan bir işçinin kusuru gibi sebeplerle de ortaya çıkabilir. İşletmenin iyi bir şekilde organize edilmesine ve seri üretim sürecinde tüm serinin ayıpsız olmasına rağmen, seri içindeki bir ya da birkaç malın ayıplı üretimi halinde ortaya çıkan ayıplı mallara “üretim kaçağı” denilmektedir . Mesela, yüzlerce otomobilden oluşan seri içinde sadece tek bir otomobilin fren sisteminin bozuk olması halinde bu türde bir ayıp vardır.
3.1. Tasarım Ayıpları

Mallar bakımından tasarım ayıpları, malların üretimi sırasında ortaya çıkan, bir malın planında, dizaynında ya da bileşiminde bulunan bir eksikliğin tüm üretimi ya da üretim serisini etkilediği hallerde söz konusu olmaktadır. Malların tasarımındaki düşünsel eksikliklere bağlı olarak ortaya çıkan üretim ayıpları, yapım aşamasının özellikle bilim ve tekniğin ulaştığı düzey dikkate almadan hazırlanması sonucunda gündeme gelir . Bu halde, üretilen mal olağan bir kullanımda bir üçüncü kişinin hukukça korunan hakları bakımından tehlike yaratır. Üreticinin, ürettiği malı somut ihtiyaç durumları için mümkün olan en az tehlikelilik ve en yüksek güvenliği içerecek şekilde tasarlamak için gerekli ve makul olarak talep edilebilir tüm önlemleri almaması halinde “tasarım ayıbı” ortaya çıkmaktadır. Mesela çizimdeki bir yanlışlık nedeniyle belli bir otomobil modelinin fren sistemindeki bozukluğun frenin gereği gibi kullanılmasını engellemesi, yine bagaj kapısındaki bir tasarım ayıbının uçağın düşmesine neden olması gibi hallerde malın üretim yönünden ayıplı olduğu kabul edilir .

Malların tasarımındaki düşünsel eksikliklere bağlı olarak ortaya çıkan üretim ayıpları, hizmetler bakımından da söz konusu olabilir. Hizmet veren bu aşamada, hizmet alıcısının somut ihtiyacını karşılamak amacıyla, üçüncü kişilerin mal ve kişi varlığını korumak için mümkün olan en az tehlikelilik ve en yüksek güvenliği sağlayacak şekilde tasarım yapmakla yükümlüdür.

3.3. Talimat Ayıpları

Malda üretim ve fabrikasyon ayıbı bulunmaması, malın üçüncü kişiler için bir tehlike oluşturmayacağı anlamına gelmez. Genellikle bu aşamalarda tehlike arz etmeyen mal, tüketicinin malı nasıl kullanacağını bilmemesi sebebiyle bir tehlike yaratır. Bunun nedeni, tüketicinin karmaşık olan üretim mekanizmasını yeterince bilmemesi ve malın kullanımında ortaya çıkabilecek tehlikeleri önleyici bilgilerden yoksun olmasıdır. Bu sebeple üreticinin, malın kullanım şekli ve olağan kullanım şekline aykırı davranıldığında doğabilecek tehlikeli sonuçlar hakkında gerekli uyarılarda bulunması gerekir. Aksi takdirde, gereken özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen üretici sorumlu tutulur. İlke olarak bir mal ve ona ilişkin kullanım talimatnamesi piyasaya sürüm zamanında bilim ve tekniğin son durumuna ve de kullanıcıların haklı güvenlik beklentilerine karşılık gelmelidir. Üretici söz konusu olan mal üretimi alanında gerekli ve kendisinden makul olarak beklenebilecek özeni göstermiş olmalıdır. Dolayısıyla, üreticinin talimat ayıplarından doğan sorumluluğu, onun gereken aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmemesine dayanır. Üreticinin, malların kullanım şekli ve olağan kullanım şekline aykırı davranıldığında doğabilecek tehlikeli sonuçlar hakkında gerekli uyarılarda bulunmaması halinde ortaya çıkan talimat ayıpları, özellikle doğrudan mal ilgisi olan hizmetlerde gündeme gelebilecek ayıp türlerindendir.

3.4. Gelişim Ayıpları

Bir malın piyasaya sürüldüğü anda kimse tarafından bilinmeyen bazı tehlikeli ve zararlı sonuçlarının, sonradan bilim ve tekniğin gösterdiği gelişim sonucunda ortaya çıkması durumunda gelişim ayıplarından söz edilir. Bu halde, yani bir malın piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın ortaya çıkması halinde de, üreticinin gereken tedbirleri alma yükümlülüğü vardır. Üreticinin, özen yükümlülükleri, malın piyasaya sürümüyle sona ermez. Üretici, hem o zamana kadar bilinmeyen ancak bilim ve tekniğin ilerlemesi ile ortaya çıkan malın zararlı nitelikleri hakkında gözlemde bulunmalı hem de malın tüketici tarafından değişen kullanım şeklini gözetim altında tutarak, gerekirse üretimi durdurmalı, tehlike konusunda tüketicileri uyarmalı, kullanım konusunda eğitmeli veya malı piyasadan geri çekmelidir. Gerekli tedbirleri almayan üretici, özen yükümlülüğünü ihlal etmiş sayılır.

Ürün sorumluluğu Direktifi’nin 7. maddesinin ( e ) bendinde de, bir mal piyasaya sürüldüğünde mevcut bulunan bilimsel ve teknolojik bilgilerin ayıbın varlığının bilinmesine imkan vermemesi halinde, üreticinin malın ayıbından sorumlu tutulamayacağı hükme bağlanmıştır. Benzer bir hükme, hukukumuzda da Ayıplı Mal Yönetmeliği kapsamında yer verilmiştir( m. 7. e).

Satıcının teslim ettiği malın ayıplı olması halinde, tüketiciye bazı haklar tanınmış bulunmaktadır. TKHK’nin 4. maddesinin 2. fıkrasına göre: “ Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir”. Bu hakların kullanılabilmesi için mal veya hizmetin ayıplı olması gerekir. Maldaki ayıpların ne zaman malda bulunması gerektiğinin tespiti önemli bir sorundur. BK ayıbın önemli olmasını şart koştuğu halde, TKHK ayıbın önemli olmasını aramamıştır.