-
Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Arkadaşlar,
Atatürkçü Düşünce Derneği'nin meydanlarda attığı "Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye" sloganından ne anlıyorsunuz?
Ben bu slogana uyan bir parti göremiyorum.
İnsanları meydanlarda topladıktan sonra, kendilerini CHP'den aday adayı olarak gösteren bazı dernek başkan ve yardımcılarını anlamış değilim.
Baykal gayet net bir şekilde "piyasa ekonomisi devam edecek, her şey aynı kalacak" dedi ve ekledi, "meydandaki insanlar, yürütülen dış politikadan memnun olmadıkları için böyle sloganlar atıyorlardı" dedi !!!
Sizce de öyle mi ?
Anlaşılan döviz-faiz-borsa üçgeni ile ülkenin kaymağını yiyenler (yedirenler), yemeye (yedirilmeye) devam edecekler.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Sloganlar, düşünen insanların değil, kitleleri harekete geçirmek isteyenlerin kullandıkları yüzeysel laflardır. Dünya gerçeklerini izah etmede hiç bir zaman yeterli olmazlar. Fazla düşünme ihityacı duymayanlara sunulan basit reçetelerdir. Düşünsel derinlikten yoksundurlar. Kesin ifade içerdiklerinden sosyal olayları matematik gibi kesin çözümlü zannedenlerin üretimleridir. Oysa sosyal olayların tek nedeni olmadığı gibi tek çözümlü değildirler. Genellikle radikal ve dışlayıcıdırlar. Çözümü "tek yol devrim" sloganında gören devrimci ile "tek yol islam" sloganında gören islamcının dünyada "tek yol"dan başka yolların da olduğundan haberi yoktur. Aklın yol birdir diyenler yanılıyor. Aklın yolu binbeşyüzdür. Önemli olan benim gibi düşünmeyenlere saygılı ve tahammüllü olmaktır. Ben başkalarının tek yolundan gitmek zorunda olmadığım gibi başkaları da benim yolumdan gelmek zorunda değildir.
İşte bu bağlamda "ne ABD, ne AB, tam bağımsız Türkiye" sloganı da kulağa hoş gelen ama dünya gerçeklerini izah etmek babında yeterli olmayan bir laf salatasından ibarettir. Dış politika karmaşık bir sistemdir. Hassas dengeler üzerine kuruludur. İlişkiler genellikle menfaatlerle ilgildir. Menfaat gerektiryorsa ABD'ye de AB'ye de yakın olunabilir. Nitekim AB'den uzak kalmak Türkiye'yi ABD'ye doğru itebilir. AB'ye giren ve girmek için can atan ülkeler bağımsızlıklarını kaybetmiş durumda mıdır ki bunların karşısında "tam bağımsızlık" lafı ediliyor?
Tam bağımsızlık ekonomik güçle yakın ilgilidir. Siz zayıf bir ekonomiye sahipseniz istediğiniz kadar tam bağımsızlık diye bağırın, birilerine bağımlı kalmaya mahkumsunuz. Tam bağımsızlık diye bağıranların ne tuhaftır ki ciddi bir ekonomik proejelerini duymadık. Lafla tam bağımsızlık olmaz.
Selamlar.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
O zaman boş verelim, sömürsünler...
Bir Yunan emeklilik fonu 2003 Mart başında dolar bozdurarak Türkiye'den 100 milyon dolarlık Hazine bonosu almış. 2007 Mart başında Hazine bonolarını satmış ve dolara dönerek Türkiye'yi terk etmiş. Giderken toplam varlığı 225 milyon dolar. 48 aylık net kârı 125 milyon dolar.
Yesinler, helal olsun...
Biz meydanlarda bayrak sallıyarak, yunanlı emekliler için çalışan bu durumdan rahatsız olmayan Türkleriz...
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
...."ne ABD, ne AB, tam bağımsız Türkiye" sloganı da kulağa hoş gelen ama dünya gerçeklerini izah etmek babında yeterli olmayan bir laf salatasından ibarettir.
Bu durum önlenemez bir gerçek mi?:
Bir Yunan emeklilik fonu 2003 Mart başında dolar bozdurarak Türkiye'den 100 milyon dolarlık Hazine bonosu almış. 2007 Mart başında Hazine bonolarını satmış ve dolara dönerek Türkiye'yi terk etmiş. Giderken toplam varlığı 225 milyon dolar. 48 aylık net kârı 125 milyon dolar.
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Siz zayıf bir ekonomiye sahipseniz istediğiniz kadar tam bağımsızlık diye bağırın, birilerine bağımlı kalmaya mahkumsunuz.
Haklısınız, artık meydanlarada çıkmaya gerek yok.
Türkiye'yi nasıl olsa teslim ettik.
Yunanlıların emekliliklerini bile biz ödüyoruz.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Alıntı:
...."ne ABD, ne AB, tam bağımsız Türkiye" sloganı da kulağa hoş gelen ama dünya gerçeklerini izah etmek babında yeterli olmayan bir laf salatasından ibarettir.
alıntı :
Siz zayıf bir ekonomiye sahipseniz istediğiniz kadar tam bağımsızlık diye bağırın, birilerine bağımlı kalmaya mahkumsunuz.
Değerli arkadaşlar, dünya gerçekleri değişti, nedeni ise, bütün kaynaklarını yemiş bitirmiş, sonuna yaklaşmış bu ülkeler o nedenle bakir kalmış ülkenize saldırıp, küreselleşme/globalizm diye kaynaklarınızı ele geçiriyorlar, yok olan onlar da, basiretsiz, beceriksiz iktidarlarımız bu konularda sonsuz yanlışlar yapıp, topla tüfekle yapamadıklarını, ülkemizde imzayla yaptırıdılar/yaptılar.
ABD ekonomisi sizinkinden farklı bir tablo mu sergiliyor, AB, Türkiye'nin tavizleri olmasa, işgücü olmasa ne yapardı, % 65 i yaşlı nüfusuyla hiç düşündünüz mü?
Gözlerinizi kapayın düşünün, siz başbakan oldunuz, ve hayır dediniz resti
çektiniz. Herşey sil baştan.Kim kazançlı, kim zararlı olur du?
Gelecekte kim muhtaç, kim değil? şayet istikrarlı, ülkesever bir iktidar olursa!
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
İşte bu bağlamda "ne ABD, ne AB, tam bağımsız Türkiye" sloganı da kulağa hoş gelen ama dünya gerçeklerini izah etmek babında yeterli olmayan bir laf salatasından ibarettir.
Çok doğru, gerçeklere geri dönelim:
Bankacılıkta yabancı payı yüzde 38.8'e çıktı. (Milliyet 02.06.2007)
- Karlı sektör, Türkiye onlara çalışıyor...
Geçen yıl bankacılık sektörünün net kârı yıllık yüzde 94 oranında artarak 10.6 milyar YTL olarak gerçekleşti.(Milliyet 02.06.2007)
- Enflasyon ne kadar ?
Dolar 15 ayın en düşük değerine indi.(Milliyet 02.06.2007)
- Yükselirse para kazanamazlar ki...
Koç Holding, 2007 ilk çeyreğinde net dönem kârını 14 kat artırarak 259.5 milyon YTL'ye yükseltti. Koç Holding CEO'su Bulgurlu, kârlılıktaki artışın yükselerek devam ettiğini söyledi (Milliyet 02.06.2007)
- İşveren asgari maaşın çok yüksek olduğunu söylemekte çok haklı...
Merkez Bankası'nın 2001'de yüzde 70'lerde olan enflasyonu 2005 sonunda yüzde 7.7 indirme başarısını gösterdiğini ifade eden Yılmaz, enflasyon hedefine yakınsamada kısa vadeli faizlerin yanı sıra iletişim becerilerinin de kritik önemi olduğunu kaydetti.
- Sizin enflasyon oranınız bizi ilgilendirmez, biz 1.55'ten dolar bozar %20 faize yatırır, çıkarken 1.30'dan dolar alır çıkarız... (Amerikalı George)
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Lafla tam bağımsızlık olmaz.
Çok doğru...Sayın Ünlüer'e kulak verelim:
'Emekli ineklerle ucuz et yiyemeyiz'(Milliyet 02.06.2007)
Selamlar.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
1968'de Tam bağımsız Türkiye sloganı ile Conileri Dolmabahçeden denize dökenlere ilk müdahale yine bizim milliyetçi!!! hoca takımından gelmişti.
Bugüne gelindi değişen birşey olmamış!!!
Ya kurbanlık koyun olun başınıza gelene ses çıkartmayın, ya da biraz haysiyetli olun Hasan Tahsin'in, Sütçü İmam'ın kemiklerini sızlatmayın.
Ne ABD ne AB doğru bir slogandır. Bu demek değildir ki tüm ilişkileri keselim. Biz kapılarında kulluk edeceğimize , ihtiyaçları varsa onlar gelsin , biz sağlam duralım. Bunca yıl çalışmadan, üretmeden hep cepten yedik. Bunun bir bedeli var, şimdi tam bağımsızlık istiyorsanız acı ve sıkıntı çekmeye razı olacaksınız.
AB hayranları okuyun da görün , nasıl yerlerde süründüğümüzü!!!
http://www.haberturk.com/haber.asp?i...&dt=2007/06/01
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Genelde herkes aynı şeyi demiş ama söyleniş tarzları farklı olduğundan yanlış anlaşılmalar var gibi gözüküyor.
Ne ABD Ne AB Tam bağımsız TÜRKİYE
demek asla ve kata başımızı kuma sokalım dünya ile ilişkimizi keselim kendi sınırlarımız içerisinde biz bize kavgamızla düğünümüzle yaşayıp gidelim demek değildir.
Öncelikle liderim diye geçinenlerin DOSTUMUZ diye bazı ülkeleri adlandırmaktan vaz geçmesi gerekmektedir. Burada ülkenin adı önemli değil Ha İRAN ha ABD ülkeler arası dostluk olmaz çıkar ilişkileri olur. Her ülke kendi çıkarını en iyi şekilde korumak ve kollamakla sorumludur. Devletlerin kırmızı çizgileri bunlardır.
Ülkeler ve tabiiki bizim ülkemiz Türkiyede bu temel koşula uymak zorundadır. İşte Türkiye nin sorunu buradan başlamaktadır. Ülkeler arası ilişkilerde onurlu dik bir duruş kararlı ve ne istediğini bilen bir tavır sergilenmelidir. Bizim sorunumuz buradadır.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Bu yazı Atatürkçü Düşünce Derneği sitesinin "Kuruluş Nedeni" sayfasından alınmıştır.
( http://www.add.org.tr/index.php?opti...d=52&Itemid=74 )
Atatürk;
Sadece "bağımsızlığı tümüyle tehlikeye düşmüş Türk Ulusunu ve yurdunu emperyalist güçlerin işgalinden kurtaran bir büyük asker "değildir.
O, bunun çok daha ötesinde, örneğin siyasal, kültürel ve ekonomik alanlar başta olmak üzere, her alanda bağımsızlığımızı yok edici ya da kısıtlayıcı olumsuz bağları koparan; ....
Bu durumda soruyorum:
"Sayın Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Ali Ercan, neden parti içi demokrasisi olmayan, sosyal demokratlıktan uzak, birçok konuda herhangi bir değişiklik yapmayacağını açıklayan, bir hizipler koalisyonu olan CHP'den aday adayı oldunuz ?"
Aynı soruyu, derneklerini (ÇYDD) kullanarak milleti meydanlara toplayan ve daha sonra CHP'den aday adayı olan diğer başkan ve yardımcılarına da soruyorum. Bunların hepsi bir tezgahmıydı?
Türkiyenin en büyük eksiği demokrasi.
Gerçekleri konuşup tartışmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar. Çıkardıkları her yeni kanun bir öncesini aratır durumda.
Ellerinden gelse tüm iletişimimizi önleyecekler. Basın zaten onların elinde. Bizlerin haberleşebileceği sadece internet var, buda sıkı denetim altında. Buna bu forumda dahil.
İnsanları paranoyak yaptılar.
Nerde özgürlük ve bağımsızlık.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Eleştirdiğiniz partinin bu konulara olan bakışını sitesinde yer alan parti politikaları ve programından görebilir ve ADD ile karşılaştırma yapabilirsiniz. Amacımın bir partinin reklamını yapmak olmadığını peşinen belirteyim. Her iki programı okuyunca ADD yöneticilerinin tercihlerinin çok da yanlış olmadığını , mevcut icraatleri nedeniyle en azından AKP'den aday olurlarsa bunun büyük bir garabet olacağını düşünüyorum.
Cumhuriyet değerlerini savunan hangi partili olursanız olun, çok partili demokratik sistemde, Atatürk ilkelerine kalben bağlı her vatandaş gibi siz de göğsünü gere gere "Ne mutlu Türküm diyene" diyebilirsiniz.
Selamlar,
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Bu forumda genel olarak sloganlarla ve özel olarak da "Ne AB, ne ABD, tam bağımsız Türkiye" sloganı ile ilgili görüşlerimi açıklamıştım.
Sloganlarla ilgili genel analizlerim ve gözlemlerimde iddialıyım. Sloganlar yüzeysel reçetelerdir. Dar düşünce kalıplarıdır. Kitlelere hitap etmeleri nedeniyle de düşünsel olmaktan çok duygulara hitap ederler. Düşünen ve okuyan insanın sloganlarla fazla işi ve ilgisi olmaz. Daha çok siyasi partilerin ve gençlik örgütlerinin kullandığı argümandır. Kesinlikle küçümsemiyorum, ama temkinli yaklaşılması gerektiğini vurguluyorum.
Gelelim "Ne AB, ne ABD, tam bağımsız Türkiye" sloganına.. Sayın turkuaz1923, bu sloganı doğru bulduğunu ifade ederken, kimi kast ettiği belli olmayacak şekilde "milliyetçi hoca takımı" diye bir ifade kullanmış. Bu sloganı eleştirmek AB veya ABD hayranı olmak anlamına gelmez. Zaten bizdeki önemli düşünsel hastalıklardan biri de en küçük eleştiri karşısında eleştiri yapanı "düşman safında" görme hastalığıdır. Oysa eleştiri, düşüncenin temelini oluşturur. Eleştirinin olmadığı yerde düşünce özgürlüğü de olmaz, düşünce tarihindeki ilerleme de olmaz. Selamlar.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Sayın Abbas Bey üstadım,
Cumhuriyete, gerçek demokrasiye, Atatürk ilkelerine kastedenler dışında hiçbir kimseyi düşman olarak görmem, aslında onları da düşman olarak görmeyip sadece "enayi demokrat" olarak nitelendiriyorum. Diğer forumda yanlış anlamanız karşısında size duyduğum saygıyı ve bu nitelemenin tamamen dışında olduğunuzu açıkça yazmıştım. Kalben arzu ederdim ki böyle bir yanlış anlama vuku bulmasın ve saygı duyduğum birileri beni uyarmasın!!!
Mesajımda milliyetçi!!! hoca takımı dediklerimin öyküsünü biraz açarsam bunu ortaya karışık ızgara olarak değil, yaşanmış gerçeklere uygun olarak yazdığımı anlayacaksınız.
Yaşınız elverdiğinden hatırlayacağınızı umuyorum. 1960'ların sonlarına doğru aynen bugün gibi "Bugün" isimli bir gazete yayınlanırdı. 1968'lerde "tam bağımsız Türkiye" sloganı ile Dolmabahçeden 6. Filo askerlerini denize atanlara dönemin AP'li İçişleri Bakanı Faruk Sükan'ın direktifiyle saldıranlara , Vedat Demircioğlu'nu İTÜ Yurdu'nun penceresinden aşağıya atanlara, Komünizmle (ömrüm boyunca komünist olmadım, olamam) Mücadele Derneği diye ABD destekli paravan örgütler kuranlara, Bugün adlı gazeteyi çıkaran Mehmet Şevket Eygi'ye göre (aynı zamanda türbanı da bu milletin başına bela eden zattır, bugün Milli Gazete ve Milli Görüş'ün adamıdır.) ABD’ye karşı çıkmak komünistliktir. Komünistlik ise dinsizliktir ,vatan hainliğinin daniskasıdır. O yüzden din ve vatan için, ABD’ye saldıranlara saldırmak “cihad” sayılır. Bugün Gazetesi’nin antikomünizmden gerçekte anladığı ise : Atatürk devrimlerine, ulusal kurtuluşçuluğa, her türden ilericiliğe ve laikliğe düşmanlıktır.
Bir dönem geldi geçti, sağdan ve soldan pırıl pırıl bir gençliği de ezdi geçti. İdamlara karşıyım canlı birine gelebilecek bir zarar derin üzüntü bırakır yüreğimde. 27 Mayıs öncesinde yapılan onca haksızlık ve hukuksuzluğa rağmen 3 insanın asılmasını nasıl derin bir üzüntü ile karşılıyorsam, kimseyi öldürmemiş diğer 3 gencin ve 12 Eylül döneminde kaybedilen gençlerin de acısını yüreğimde taşıyorum. Ancak askere laf ederken (sülalemde bir tane asker yoktur) biraz daha objektif olunması gerektiğini düşünüyor ve sapla samanın karıştırılıyor olmasına da benzer üzüntüleri taşıyorum.
Sadece o acı günleri hatırlatmak istedim, varın düşüncelerimin doğruluğuna veya yanlışlığına siz karar verin!!!
Saygılarımla,
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Fazla söze ne hacet var yüregine sağlık sayın Turkuaz 1923 tarih anlayana herseyin aynasıdır.esen kalın.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Seçimlerden sonra ortaya çıkacak sonuç önemli değildir. Çünkü partilerin birbirinden farkı yok. Partilerin hiçbirinin "özgün" programı yok. Partilerin hiçbiri ekonomik ve sosyal politikalar oluşturacak kadro peşinde değil... Vitrine "göstermelik adam dizerek" Ankara'da güç paylaşımında öne çıkma arayışında.
Son gün bir partiden öbürüne koşan "vitrinlik" isimlerden ne beklenebilir? Kendilerini partiye lütfen kabul eden, vitrine dizen liderlerine "yağcılık etmekten başka" ne yapabilirler? Nasıl olur da namustan, ahlaktan, doğruluktan, bağlılıktan, saygınlıktan söz edebilirler?
Görünen o ki seçim sonuçları ne olursa olsun, oluşacak hükümet, IMF destekli bugünkü programı sürdürmekten başka bir şey yapamayacak. Hiçbir parti bu programa alternatif program çıkaramayacak.
Yüksek faiz, ucuz döviz politikası gidebildiği yere kadar gidecek.
Baksanıza Mobius ne diyor? "Türkiye'nin yabancılar için cazibesi devam edecek!" Türkiye'nin "yabancılar için cazibesi devam edecek" demek, saf ve bakir Türk halkının yabancıların yatırımlarına en yüksek getiriyi ödemeyi sürdürmesi demektir.
05.06.2007 Güngör Uras
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Bu foruma bir ileti yazıp, izlemeye çekildim. Şöyle bakıyorum da yazılanlara elde var koca bir 0...
Sn. sagopa kejmer, hep ağlamakla olmaz, gayet güzel yazmışsınız da çözüme bakalım, elde var gene 0...
Ne yapalım? "Nasılsa değişecek birşey yok" aragazı ile mevcut iktidara mı oy verelim? Ben size açıkça söyleyeyim HAYIR...
Değişen hiçbirşey olmayacağı önermesi yanlış olduğu gibi, bu gazı alanların böyle çözümsüz forumlar açması da o kadar yanlıştır.
Hukuki Görüş ve Yorum forumuna bir başlık açtım "Siyasi Partiler Kanunu...." haydaaa baktık ki herkes ağlayıp çözüm üretmiyor konuyu gırgıra aldık artık. Somut önerileriniz varsa yazın da bilelim. Yoksa öneriniz en azından mevcut iktidar dışında herhangi bir partiye oy verin de memlekete faydanız dokunsun...
Selamlar,
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Sn. sagopa kejmer, hep ağlamakla olmaz
Ordan öyle mi görünüyor !
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Ne yapalım? "Nasılsa değişecek birşey yok" aragazı ile mevcut iktidara mı oy verelim? Ben size açıkça söyleyeyim HAYIR...
İktidara oy versekte vermesekte, birinci parti olacağı kesin.
Bu hükümet çok iş yaptı. Burada sorgulamanız gereken sizin için ne yaptığı.
AKP'ye oy verip vermemeniz menfaatlerinize bağlı. Yukarıda da yazdığı gibi, Koç Holding kârını 14 kat, bankacılık sektörü kârını %94 arttırmış.
Bu tip şirketlerde çalışıyor ve bu durumdan sizde yararlanıyorsanız, AKP'ye oy vermeniz çok doğal.
Pastadan hiçbir şey alamıyorsanız veya verdiğiniz dolaylı veya direk vergilerin size geri dönmediğini düşünüyorsanız, oy vermemeniz çok doğal.
Bu hükümet özel okullara gidenlere, her yıl yeniden belirlemek üzere 1000 YTL katkı yaptı. Millet vekillerinin, görsel ve yazılı basın yazarlarının,
oğulları, torunları özel okula gittikleri için, hiç kimseden ses çıkmadı, hiç kimse bu olayı protesto etmedi! "Kimin parasını kime veriyorsun ?" demedi.
Bunun gibi yüzlerce örnek saymak mümkün. Siz kendi durumunuza göre karar vereceksiniz.
Yoksa, "Rejim elden gidiyor", "laiklik elden gidiyor" masallarına inanmak mümkün değil. Bazıları, demokratikleşme sürecinde, çok sevdikleri koltukları elden gidiyor diye bu hikayeleri uyduruyor ve uydurmaya devam edecekler, enerjinizi başka yerlere yönlendireceklerdir.
Türkiyede münferit olaylar yaşanmaktadır, bu doğrudur.
Bu tip olaylara, "bir yerde suç işlenmiş, savcılık gereğini yapacaktır" diye yaklaşmamız gerekirken, basın da bizi gaza getiriyor ve hepimiz ayaklanıyoruz.
Dolayısıyla, uçlar uç doğuruyor ve Türkiye kutuplaşıyor. Bu durumdan en çok yararlanlar da dış güçlerdir.
Filimlerden bilirsiniz, büyük soygunlar, şehirde büyük bir aktivitenin olduğu, insanların başka şeylerle uğraştığı günlerde yapılır.
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Değişen hiçbirşey olmayacağı önermesi yanlış olduğu gibi,...
Sizce ne değişecek ?
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
... çözümsüz forumlar ....
Çözümü belli olan forumun açılması ne derece doğru ?
Saygılar,
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Alıntı:
AKP'ye oy verip vermemeniz menfaatlerinize bağlı.
Siyasette sadece kişisel çıkarlarınızı ön plana alarak değerlendirmeler içerisinde olur ve karar verirseniz, kısa vadeli bazı kazanımlar elde etmiş görünmekle birlikte gerçekte kaybedersiniz. Zaten bizim halkımızın ve siyasetimizin genel hastalığı da budur. Bu hastalığın da ilacı başta siyaseti belirleyen Kanun ve kuralları işler ve demokratik hale getirmektir. Diğer forumda açtığım "Siyasi Partiler Kanunu...." başlığı ile buna dikkat çekmeye çalıştım.
Ön seçim ile aday belirlenmesi ne kadar demokratik bir davranış ne kadar kulağa hoş gelen bir uygulama değil mi? Nedir o kontenjan adayları öyle? Lider sultasına son diye haykırıyorsunuz değil mi? O zaman bir bakın, bu delege yapısıyla , bu iç seçim sistemiyle gelenlere... Lider bir de bakıyor ki ilgili seçim çevresinde ne kadar mafyatik, uyuşturucu kaçakçısı, hırsız, hışım var ise ön seçim ile seçilmiş ve önüne gelmiş. Hadi gel de şimdi bunlarla temiz siyaset yap. Bunları kim seçmiş? Bu adamların satın aldığı , seçilmesi halinde bir şekilde diyet borcunu tahsil edecek olan delege/halk/siz/ben... Halk hem yolsuzlukla mücadele konusunda siyasilerden keskin tavırlar bekler, en çok bu konudan şikayetlenir, dürüst davranışlar ister, ama bakarsınız ki siyasetçiyi Meclis'e gönderirken kısa vadeli çıkar hesapları yapar, seçilene kardeşini , eşini , çocuğunu bir yere yerleştirsin diye baskı ve talepte bulunur, kamu ihalesinde ihale kendinde kalsın diye vekilin devreye girmesini, ricacı olmasını ister, vesaire vesaire ... Açın TRT 2'yi bir izleyin kimler orada...
Siz sol gösterip ak vursanız da ben tekrarlayayım. Bugün mevcut iktidarı kimlerin desteklediğine tekrar bakın, tersini söyleyerek bahsettiğiniz bu dış güçler ve içerideki destekçilerini göreceksiniz.
Ülkenin kaynaklarını bu güçler yerine ulusumuza harcamak,
Ulusal sınırlarımızı korumak,
Toplum mühendisliği ve mevcut iktidarın bu yönde söylem ve eylemleri ile bozulan moral ve motivasyonumuzu, birlik ve beraberliği yeniden sağlamak,
Ülkemizin dış itibarını tesis etmek için birşeyler yapmak istiyorsanız, 22 Temmuz'da ÇARESİZ ve çözümsüz değilsiniz. ÇARE SİZSİNİZ, ÇÖZÜM SİZSİNİZ...
Selamlar,
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Sayın sagopa_kajmer
Profilinizde ev hanımı olduğunuzu belirtmişsiniz, memnun oldum. Ben de İngiltere Kralıyım.
Nedense periyodik olarak bu siteye iktidar savunucuları gelip gidiyor ve üslupları da sanki, birkaç ufak değişiklikle aynı.
CHP yi beğenmeyebilirsiniz. Ben de birçok konuda kızıyor ve eleştiriyorum. Ama, yiğidir öldür hakkını yeme diye bir atasözü vardır. Adamlar 3.5 kişiyle sizin küstah iktidarınızı defalarca kündeye getirdi.
Altyapıları olmadığından, küstah Arınçları da dahil morarıp morarıp oturdular.
Şimdi analarını da, Arınçlarını da alıp gitsinler.
GİDECEKLER DE ZATEN......
Selamlar
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Sayın Sagopa Kajmer,
Neden CHP sorusunu düşündüm, seçim yasasını düşündüm, insanları paronaya yaptılar, özgürlük ifadenizi okudum,
ve düşünen beyinlerde ki çaresizliği hissettim.
Şimdi ben size soruyorum, Bu seçim yasasıyla düşüncelerinizin parlamenter sistemde yer alması için siyasi parti olarak mecliste yer almak için ne önerirsiniz?
Siz, sağ, sol,liberal,muhafazakar, milliyetçi vb. tanımlanan ideolojileri, 50 den fazla tüzel kişilik kazanmış siyasi partiyle, toplumun önünde ideolojik bakış sergileyen bir ülkede, vatandaşlık görevini yapmak için başka bir yol buldunuz mu?
Siz bizim ülkemizden başka bu kadar siyasi partiya sahip demokratik bir ülke duydunuz mu? Demokrasi amcanın oğluna kız başka bir siyasi parti kur, anlayışı mıdır?
Sağın en tutucu ismini solda, solun en katı ideolojiden adını AKP de gördüğünüz bir ülkede, size ideoljik ayırım olarak sunulan siyasi partilerin hangisinde yer alırdınız?
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Siyasette sadece kişisel çıkarlarınızı ön plana alarak değerlendirmeler içerisinde olur ve karar verirseniz, kısa vadeli bazı kazanımlar elde etmiş görünmekle birlikte gerçekte kaybedersiniz.
Kesinlikle yanılıyorsunuz. Kısa vadeli edindiğim kazançlar o kadar büyük olur ki. Çıkardığım kanunlarla bunu daimi kazanca dönüştürebilirim. :)
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Bu hastalığın da ilacı başta siyaseti belirleyen Kanun ve kuralları işler ve demokratik hale getirmektir.
İşte budur... Demokrasi, demokrasi, demokrasi...Tek ihtiyacımız olan bu. Ama bize demokrasiyi sorgulayacak demokrasiyi vermiyorlar ki! Aksine sorgularsanız kanunun bize verdiği yetki ile, "coplarız" kanunları çıkarıyorlar...
Trkiyedeki bazı kurumlarla halk arasında astlık, üstlük vardır. Sana hizmet etmeleri için maaşını verdiğin insanların önünde elpençe durmak zorunda kalırsın.
Oysa devlet biziz, hepimiziz... Ama halkımız bunun bilincinde değil.
Biraz daha derinlere inersek "halkı bilinçlendirdiğimiz :)" gerekçesi ile bu siteyi de kapatıcaklar... Haklılar, saltanatlarına el uzatıyoruz :)
Gerçek vatanseverlerin, Kemalistlerin elleri hep kırılmıştır, hatta asılmışlardır.
Sanıyorum ekim ayından sonra web siteleri konusunda tam bir sıkı yönetim başlayacak.
Düşünce özgürlüğü olmayan bir ülkede, daha fazla düşünerek suç işlemiyelim :)
Selamlar,
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Alıntı:
benkurt rumuzlu üyeden alıntı
Ben de İngiltere Kralıyım.
Sizi buralarda bulmam iyi oldu sayın Kralım.
Tony Blair nasıl ? Ben onun partisine oy vermeyi düşünüyorum ne dersiniz ?
Selamlar
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Sayın sagopa_kajmer,
" Keşke bende "Ne Mutlu Türküm Diyene" diyebilseydim. " demişsiniz imzanızda.
Bence böyle düşünüyorsanız diyemezsiniz, demeyin de zaten.
Dikkat ettim üslubunuz bana eski arkadaşları hatırlattı.
Bir zamanlar yumşak yumşak, demokrasi adına ahkam kesen ama alttan alttan, şehitlerimize kelle muamelesi yapan, iktidar adına yazan vezzy37, Erkan PDR, sicil_2004 vs. gibi kardeşlerimiz vardı.
Tanışıyormusunuz bilmem ama bu vesile ile kendilerinin de gözlerinden öperim.
Saygılar
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Sayın Sagopa Kajmer,
Kullanmakta olduğunuz nick bir sanatçının ismidir. Eğer siz sözkonusu sanatçının kendisi değilseniz, onun adını kullanmanız uygun değildir.
Lütfen gereğini yapınız.
Esenlikler,
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Karanlık savaşın ekonomi manipülatörü kim?
Gözden kaçırılan bir önemli yazıyı hemen dikkatinize arz etmek istiyorum ey kayda geçen okur, pazar günkü AKŞAM’dan, değerli meslektaşım Serdar Akinan’ın yazısından bir bölümü aktarıyorum;
‘...Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, silahlı kuvvetler açısından mevcut tehdidi bakın nasıl tanımladı: “Tehdit tek boyutlu, devletten devlete olma klasik konumundan çıkarak asimetrik ve çok boyutlu bir konuma ulaşmıştır. Yaşar Paşa bu tehdide ‘Karanlık savaş’ dedi ve açık tarifini yaptı: ‘Karanlık savaş olarak isimlendirilebilecek bu dönemde ekonomik manipülasyonlar, mikro etnik kışkırtmalar, ülkelerin rejimlerini ve düzenlerini yeniden tanımlamalar, ülkelere aşılanan renkli başkaldırılar (Soros destekli turuncu devrimler gibi...G.K’nin ara notu) ve ülke isimlerinin önüne eklenmeye çalışılan akıl dışı sıfatlar gibi yeni yaklaşımlar olur.’ Bu ülkenin güvenliğinden sorumlu en yetkili ağzın konuşmasının meali nedir? Son günlerdeki gelişmeler ışığında bu yaklaşımı nasıl okumak gerekir?
Sayın Serdar Akinan devam ediyor; “Genelkurmay’a son derece yakın bir kaynağa sordum. Bakın nasıl yorumluyor... ‘Londra borsasında bir manipülasyon yapılıyor ve bir günde Türkiye’den 10 milyar dolar çıkıyorsa (Washington’un önemli analistlerinden Zeyno Baran’ın yaklaşık 3 ay önceki ‘Türkiye’de darbe olabilir’ başlıklı analizinin yayınlanmasının hemen ardından birileri sıcak para operasyonu yaparak- kriz yaratma tehdidi gönderip, Türkiye Cumhuriyeti DEVLETİ’NE gözdağı mı vermek istedi acaba? G.Kömürcü’nün ara notu) ve bu (sıcak para) operasyonunun ardında TC kimliği de taşıyan biri varsa... Bu isim yakında bu ülkenin yönetim kadrolarından birine adaysa... (acaba Türkiye’den bir günde 10 milyar dolar paranın çekilmesini sağlayan, T.C vatandaşı olmakla birlikte ABD’nin etkin isimleriyle çalışan ve çok yakında ülkemizin yönetim kadrolarından birine getirilmesi planlanan bu kişi KİM? G.K) ... Ülkenin en etkili isimlerinden birini gelişmelerden haberdar edip ona pozisyon aldıran ekip de TC kimliği taşıyorsa... Ve tüm bu TC kimliği taşıyanlar aynı etnik kökene sahip ve bir kollektif içinde hareket ediyorsa..... O kollektif, karanlık savaşta taraftır...’
Evet, Akinan’ın yazısındaki bu bölüm, vatanımızın bekası, ulusal güvenliğimiz adına son derece önemli değil mi efendim? Şimdi sorunun cevabını araştırmacı ruhunuza emanet edip, yazımın bu ilk bölümünden tamameeeen alakasız, bambaşka bir konuya geçmek istiyorum.
Partilerin vekil adayları açıklandı. Bu isimlerden AKP’nin önümüzdeki dönem Türkiye ekonomisini emanet etmeyi planladığı, A takımı içindeki parlak isimlerden Mehmet Şimşek’e zoom yapalım. AKP’nin geçen yıl Merkez Bankası Başkanlığı için adını Çankaya’ya gönderdiği (Sezer derhal veto etti ve Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’na getirilemedi) küresel sermayenin önemli kalesi Merrill Lynch’in Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Bölüm Başkanı olan Mehmet Şimşek, AKP’den siyasete girdi. Son günlerde Şimşek hakkında medyada çıkan haberlerden kısa alıntılar yapalım;
‘ AKP lehine raporlar açıklayan Merrill Lynch’in uzmanı Şimşek, AKP’den milletvekili aday adayı oldu. Ali Babacan’ın yakın arkadaşı (Londra’da yaşayan) Mehmet Şimşek, AKP’den aday olunca, Merrill Lynch borsada 256 milyon YTL’lik hisse satışı yaptı...Yatırımcıların kafası karıştı! ‘Yoksa yine önceden bir bilgi mi sızdırıldı?’ diye endişe ediliyor...
Alıntılara devam; ‘Eşi Amerikan vatandaşı olan Şimşek, 5 yıl boyunca Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği’nde Türkiye ekonomisi üzerine analizler yapan bir bölümde kadrolu olarak çalıştı. Şimşek, Türkiye’de 1995’te yaşanan devalüasyon sırasında Amerikan
Büyükelçiliği’nde görevliydi. Ardından Amerika’dan oturma izni aldı, UBS Bank’a (bu bankayı google’da araştırın) gitti. 2000’den bu yana Merrill Lynch adlı yatırım bankasında çalışıyor. Mehmet Şimşek’in AKP’den milletvekili seçilmesi durumunda ‘2’nci Kemal Derviş’ olacağı konuşuluyor. ‘.
Bu kadar yeter... Okur-yazarlık yaptım sadece, çizerliği de sizin yüksek algınıza bıraktım ey anlayışlı okur.
Güler Kömürcü - Akşam
Çizerlik yapalım bir de, yazıda bahsedilen UBS Bank ABD'de Salt Lake City - Utah merkezli!!!
Haydi ABD ve AB'ciler devam edin siz, yutmuyor gargara yapıyoruz biz!!!
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Alıntı:
Kemal Asım Mansuroğlu rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Sagopa Kajmer,
Kullanmakta olduğunuz nick bir sanatçının ismidir.
"ismidir" konusunda şüphelerim olmakla birlikte...
Nick değiştirilmesi konusunda kontrol panelinde "üyeliğimin iptali" veya "nick değişikliği" konusunda herhangi bir menü bulamadım...
Sayın Admin'in gereğini yapmasını rica edeceğim...
Saygılarımla,
NOT: Beni AKP'li zanneden tüm arkadaşların yazdığım mesajları tekrar okumalarını tavsiye ediyorum.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür;okumak,anlamak,görebilmek,görebildiğinde n anlam çıkarmak,ders almak,düşünmek,anlama yeteneğini eğitmektir."
M.K.Atatürk
Sayın benkurt, okuma yazma bilen ev kadınları da olabilir !
Bu küçük forma verilen tepkilerden, demokrasi de nerde olduğumuzu daha iyi anladım. Vardığım sonuç şu: "benim gibi düşünmeyen, benim düşmanımdır." anlayışı hakim.
-
Re: Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye !
Asıl adı Yunus Özyavuz olan Sagopa Kajmer, müzik yaşantısına kişisel meraklarının ardından Samsunda yerel bir radyoda djlik yaparak başladı. Öğrenim hayatında 1997'de İatanbul ÜniversitesiFars Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazanması dolayısıyla İstanbula geldi. İstanbul'a gelişinden bir yıl sonra 1998'de yeraltı rap dünyasında halen varlığını sürdüren bir oluşum olan Kuvvetmira'yıkurdu.1999'da "Silahsız Kuvvet" mahlasıyla Yeraltı Operasyonuisimli toplama (compilation) albümünde yer aldı. 2001ve 2002'de "Silahsız Kuvvet" mahlasıyla peşpeşe "Sözlerim Silahım" ve "İhtiyar Heyeti" isimli 2 albüm çıkardı.
Demekki neymiş 1978 değumlu genç bir sanatçıymış. Nick belirsiz neyi düzenleyeceğiz. Nick seçiniz