Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Neden kayıtsız kalıyoruz arkadaşlar burda hukukçular ve hukuku sevenler yokmu??
Farkındamısınız biliyomusunuz bilmiyorum ama hakimler savcılar yuksek kurulu adalet bakanlığı musteşerının katılmaması yuzunden kaç aydır boş olan yargıtay ve danıştay koltuklarını dolduramıyor???
Sizce neden?
Nedeni ne fark eder sizce hukuk siyasetin ne kadar elinde???
Hükümetin ne yapmaya çalıştığının farkında değilmisiniz??
Burda neci olursanız olun sağcı solcu akpci chpci mesele o değil arkadaşlar mesele hukuk mesele hukukun bağımsızlığı yargının bağımsızlığı
Lütfen Kayıtsız Kalmayalım Duygusal Davranmadan Herkes Bişeyler Soylemeli Yapmalı
Yoksa Bir GÜn Mahkemeler Siyasi Partilerin meclis gurubu olacak
Hukuka Sahip Çıkalım
Lütfen!!!
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
hükümet bir de yargı bağımsız diye ahkam kesiyor. yeni cumburbaşkanı bu makamlara seçim yapsın diye oynadıkları oyunlara bak. demokrasiyi hukuku sadece araç gördükleri ortada.
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Bugüne kadar ben başka bir şey mi dedim ? Sahip çıkmak lazım Cumhuriyete diye bas bas bağırmadım mı ?
Bakın Cumhurbaşkanı olmak isteyen şahıs ne diyor kendisinin terörist başına 'sayın' dediğinin anımsatılması üzerine...
Muhalefetin, kendisinin terör örgütü Abdullah Öcalan için "Sayın Öcalan" diye hitap ettiğini belirttiğini anımsatan Erdoğan, Baykal'ın zihin bulandırdığını söyledi. Erdoğan, "Cemaziyelevvelini karıştırmaya kalkarsak kimin kime yakın olduğu çok daha iyi ortaya çıkar. 19'uncu dönemde Meclis çatısında terör örgütü yöneticileriyle birlikte değil miydiniz? Sayın Baykal vatanseverlik konusunda bizimle aşık atamazsınız" dedi.
Başbakan Erdoğan, medyada, oğlunun gemi alması üzerine çıkan haberleri eleştitirken, "Benim oğlumun iki ortaklı bir şirketi var. Aldıkları gemi 16 yıllı ufak bir koster, 2.5 milyon dolar. 500 bin dolar peşinat ve banka kredisiyle alındı. Gemi kazancıyla kendi taksitini ödeyecek" dedi. Erdoğan, "Bu medyanın sancısını biliyoruz, sancılarının ne olduğu belli. Neyin ne olduğunu Maliye zaten takip ediyor. böyle belden aşağıya vurarak bir şey bulamazsınız" diye konuştu.
Okuduğumuzu anlıyorsak açık ve net iki şey diyor... DEDİM ( DEMEDİM İ YOK ) Amma siz de eskiden onun destekçisi partiyi meclise aldınız karıştırmayın haaaa
BASIN ÇOK OLUYOR MALİYE TAKİP EDİYOR. ( maliye benim elimde zaten yakında benim hazinem olacak abi sağ olsun şimdi de öyle yapıyor ben ve sülalem zengin olacağız.. )
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Alıntı:
taylan_666 rumuzlu üyeden alıntı
hükümet bir de yargı bağımsız diye ahkam kesiyor. yeni cumburbaşkanı bu makamlara seçim yapsın diye oynadıkları oyunlara bak. demokrasiyi hukuku sadece araç gördükleri ortada.
sevgili Taylan niyetimiz siyaset yapmak değil biliyosun
Hukukun bağımsızlığını engelleyen herşeye karşıyız
Dediklerin çok doğru cumhurbaşkanlığı seçiminin sonrasına bırakılıyor yargıçların seçimi bu nasıl adalet bu nasıl yargı bağımsızlığı
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Ben farkındayım, ama bir şey yapamıyorum ki, elimden ne gelir ? Lafla peynir gemisi yürümüyor işte. :(
Aklıma takılan bir nokta var, bu sinsice planları yapanlar, "o günü" bekleyenler, "Adalet, mülkün temelidir" sözünü kavrayamamış, adaletin, hukukun önemini anlayamamış ve kendi emellerine yargıyı bile alet etmeyi düşünen,pozitif hukuku sağlama misyonunu kazanamamış kişiler... Demek ki bunların bir bildiği var,o koltuklara kimleri oturtacaklarını da planlamış olmalılar, demek ki kendi yandaş hukukçuları (!) var, onları anlayamıyorum işte, 4 yıl boyunca Hukuk Fakültesi çatısı altında öğrenim görüp, senelerce mesleklerini icra eden, adaleti sağlayan,tarafsız olan kişilerin nasıl bir tarafın tarafı olabileceklerini anlayamıyorum, konduramıyorum. İşte bu yüzden, ben yine de biliyorum ki, o koltuklara kimler oturursa otursun, adalet yerini bulacak, mülkün temeli bağımsız olacak, hiçbir şahsi emele alet olmayacak.
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Sevgili Başak ;
Elden ne gelir sözü çaresizlik sözüdür teslimiyet sözüdür Sana hiç yakışmıyor... Elden ne gelir merak ediyorsan sana tavsiyem derhal yaptığın işi bırak ve on kere gençliğe hitabeyi oku al sana bir iyilik burayada alayım arama .....
GENÇLİĞE HİTABE
Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927
Bak ''Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.'''' Şimdide günümüze bak ... Ondan sonra ''İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! '' bu kısmı bir daha oku...
Sen çok zeki ve akıllı bir bıcırıksın sakın bir dahada böyle bir söz etme... Durduk yere sabah sabah zıplatma beni yerimden Ankara da çok uzak değil... Hayır bir şey değil senin için oraya gelitrim gelmişken meclisede uğrarsak anlat anlat anlamayacak bir sürü büyükbaş var orada oraya yerleşmek gerekecek ...
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Oktay EKŞİ
oeksi@hurriyet.com.tr
Bunun örneği olmadı
BİR ilkeyi savunmak için bin defa yazsanız yeridir. Ama bir kişiyi veya bir konuyu ikide bir gündeme getirmek, bizim sevdiğimiz bir gazetecilik uygulaması değildir.
O nedenle, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) sonuçta "yargı bağımsızlığı" adına başlattığı mücadeleyi bugün de ele almamıza bakıp, "Galiba bu arkadaş Adalet Bakanlığı’na taktı" demeyin.
Derseniz haksızlık etmiş olursunuz. Çünkü "yargı bağımsızlığı" anayasal sistemin kendisi kadar önemlidir. Hukukun üstünlüğünün ve hukuk devleti olmanın temel koşulu da "bağımsız yargı"dır.
Konunun özüne girmeden belirtelim:
HYSK’nın, Yargıtay’da boşalmış 23, Danıştay’da boş olan 9 üyeyi seçmedikçe gündemine başka bir konu almamaya karar vermesi, yargı tarafından, yürekli ve onurlu bir "bağımsızlık" mücadelesi başlatıldığının ilanıdır.
En önemlisi de, yargı tarihimizde, bizzat yargı tarafından başlatılmış böyle bir mücadele örneği, -bildiğimiz yanlış değilse- yoktur.
Doğrusunu söylemek gerekirse "yargı" hep kendi mensuplarının -hadi ihanetine demeyelim- azizliğine uğramıştır. Çünkü onu temsil edecek noktaya gelenlerin pek çoğu (birkaç istisnayı saygıyla anıyoruz) yargıyı iktidara satmıştır. Bugün yaşanan kriz de 1981 tarihinde Adalet Bakanı olan eski Yargıtay Birinci Başkanı Cevdet Menteş’in, "yargı bağımsızlığını, 12 Eylül yönetiminin isteğine feda etmesi"nin sonucudur.
Nitekim Adalet Bakanı’nın, HSYK Başkanı sıfatını da taşıması o tarihte çıkan yasanın emridir. Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nı söz konusu kurulun üyesi yapan o yasadır.
Adalet Bakanı’nın "Kurulu temsil ve Kurul adına beyanda bulunma yetkisi" ile donatıldığını bildiren o yasanın 9’uncu maddesidir.
"Kurul Adalet Bakanlığı’nda toplanır. Kurulun işleri Adalet Bakanlığı’nca yürütülür" diyerek HSYK’yı Adalet Bakanlığı’nın şemsiyesi ve etki alanı içine sokan aynı yasadır.
"Kurulun işlerini Adalet Bakanlığı’nın yürüteceğini" söyleyen hüküm, o kurula hizmet sunmak için değil, HSYK’yı Bakanlığın etkisi ve baskısı altına almaktan başka bir amaç gütmemektedir.
Esasen, "Kurul (...) üye tamsayısı ile toplanır" diyen hüküm, "Müsteşar istemedikçe Kurul hiçbir iş yapmasın" anlamına gelmektedir. Bunun da "yargı bağımsızlığı" ile bağdaştığını söylemek mümkün değildir.
HSYK’nın önceki günkü toplantısına katılmayan Sayın Müsteşarın, Yargıtay ve Danıştay üyeleri seçimini engellemesi o yüzden yargıya yapılmış çok ağır bir müdahaledir.
Keza Sayın Müsteşarın o gün bakanlıkta bulunmasına rağmen toplantıya katılmaması, üstelik Müsteşar Yardımcılarından birini kendi yerine görevlendirmemesi, bu eylemin hesaplı kitaplı bir yaklaşım ürünü olduğunu ortaya koymaktadır. O nedenle Sayın Müsteşar hakkında Avukat Sedat Vural’ın "suç duyurusu" yaptığı bilinmekte, HSYK’nın da aynı yola başvuracağı bildirilmektedir.
Yeri gelmişken belirtelim ki sahnede Müsteşar görünse bile tüm bunların birinci derecedeki sorumlusu Adalet Bakanı Cemil Çiçek’tir. Tabii o da Başbakan Tayyip Erdoğan’dan aldığı talimatı yerine getirmektedir.
Bizim meselemiz ise "yargı bağımsızlığı"nın bu kavgadan başarıyla çıkıp çıkmayacağıdır.
Bakın Cemil Çiçek ne diyor
bugün de toplantıya katılmayan musteşar hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve Cemil Çiçek Almanya'dan diyorki durumun adalet bakanlığıyla alakası yok diyor...
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Eğer gelirse, HSYK bugün seçim yapacak
22 Mart 2007Yergıtay ve Danıştay'daki boş üyeliklere seçim krizi sürüyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e rağmen üye seçimini toplantının ilk gündem maddesine alan; ancak Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga'nın boykotu nedeniyle seçimi yapamayan HSYK, seçim amaçlı bugün bir kez daha toplanacak.
Geçen salı günü yapılan toplantıya katılmayan ve hakkında tutanak tutulan Müsteşar Kasırga, bugünkü HSYK toplantısına da katılmazsa, Yargıtay ve Danıştay'a üye seçimi yeterli çoğunluk sağlanamadığı için yine yapılamayacak. Müsteşar Kasırga hakkındaki tutanağı henüz soruşturma makamı olan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na göndermeyen HSYK, Kasırga'nın bugünkü toplantıya da katılmaması halinde ikinci kez tutanak tutacak. Kurul, bu kez Müsteşar Kasırga hakkında "Görevi ihmalden" suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
Bakan Çiçek, Danıştay'daki 9 boş üyelik için seçim yapılması konusunu, önümüzdeki salı günü yapılacak HSYK toplantısının gündemine aldı. Ancak, Yargıtay'daki 23 boş üyeliğe seçimi gündeme almadı. Çiçek, HSYK'ye gönderdiği yazıda, Yargıtay Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısını anımsatarak, Yargıtay seçimlerinin tasarı yasalaşana kadar ertelenmesini istedi.
KRİZ BİTMİYOR
Yargıtay ve Danıştay üyeliklerinin ardından Sayıştay Genel Kurulu'nda boşalan yedi üyelik için 14 aydır seçim yapılmaması da kriz yarattı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, seçimin bir an önce yapılması için komisyon başkanlığına başvurdu.
Hürriyet
****************
Konu yeteri kadar düşündürücü,hükümetin ne yapmak istediği ortada,hukuksuzluk,ben yaptım oldu luk,beğenmedim yapmıyorum luk,hukuku dolanmak her konuda had safhada.Aziz Nesin'in dediği gibi du bakali nolcek?
Yukarıdaki haberi okuyunca -algıda seçicilik olsa gerek hergün boykot ile,eylemle yatıp kalkınca- müsteşarın boykotuna takıldı gözüm.
Avukatlar kendilerine yapılan haksızlığı engellemek için eylem kararı alıp uygulamaya geçince herkes seferber oldu, görevi ihmalden bazı meslektaşlarımız hakkında soruşturmalar açıldı, yargıyı kilitlediniz, yaptığınız eylem hukuka aykırı denildi ve belki de bu meslektaşlarımız haklarını savundular diye ceza alarak mesleklerinden olacaklar. Üstelik kıyak emeklilik gibi bir şansları da olmayacak...
Şimdi merakla bekliyorum, yargıyı katleden müsteşara da aynı hassasiyet gösterilecek mi?
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Eğer gelirse, HSYK bugün seçim yapacak
22 Mart 2007Yergıtay ve Danıştay'daki boş üyeliklere seçim krizi sürüyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e rağmen üye seçimini toplantının ilk gündem maddesine alan; ancak Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga'nın boykotu nedeniyle seçimi yapamayan HSYK, seçim amaçlı bugün bir kez daha toplanacak.
Geçen salı günü yapılan toplantıya katılmayan ve hakkında tutanak tutulan Müsteşar Kasırga, bugünkü HSYK toplantısına da katılmazsa, Yargıtay ve Danıştay'a üye seçimi yeterli çoğunluk sağlanamadığı için yine yapılamayacak. Müsteşar Kasırga hakkındaki tutanağı henüz soruşturma makamı olan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na göndermeyen HSYK, Kasırga'nın bugünkü toplantıya da katılmaması halinde ikinci kez tutanak tutacak. Kurul, bu kez Müsteşar Kasırga hakkında "Görevi ihmalden" suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
Bakan Çiçek, Danıştay'daki 9 boş üyelik için seçim yapılması konusunu, önümüzdeki salı günü yapılacak HSYK toplantısının gündemine aldı. Ancak, Yargıtay'daki 23 boş üyeliğe seçimi gündeme almadı. Çiçek, HSYK'ye gönderdiği yazıda, Yargıtay Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısını anımsatarak, Yargıtay seçimlerinin tasarı yasalaşana kadar ertelenmesini istedi.
KRİZ BİTMİYOR
Yargıtay ve Danıştay üyeliklerinin ardından Sayıştay Genel Kurulu'nda boşalan yedi üyelik için 14 aydır seçim yapılmaması da kriz yarattı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, seçimin bir an önce yapılması için komisyon başkanlığına başvurdu.
Hürriyet
****************
Konu yeteri kadar düşündürücü,hükümetin ne yapmak istediği ortada,hukuksuzluk,ben yaptım oldu luk,beğenmedim yapmıyorum luk,hukuku dolanmak her konuda had safhada.Aziz Nesin'in dediği gibi du bakali nolcek?
Yukarıdaki haberi okuyunca -algıda seçicilik olsa gerek hergün boykot ile,eylemle yatıp kalkınca- müsteşarın boykotuna takıldı gözüm.
Avukatlar kendilerine yapılan haksızlığı engellemek için eylem kararı alıp uygulamaya geçince herkes seferber oldu, görevi ihmalden bazı meslektaşlarımız hakkında soruşturmalar açıldı, yargıyı kilitlediniz, yaptığınız eylem hukuka aykırı denildi ve belki de bu meslektaşlarımız haklarını savundular diye ceza alarak mesleklerinden olacaklar. Üstelik kıyak emeklilik gibi bir şansları da olmayacak...
Şimdi merakla bekliyorum, yargıyı katleden müsteşara da aynı hassasiyet gösterilecek mi?
merakınızı gidereyim
HAYIR
:)
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
23 Mart 2007 http://www.hurriyet.com.tr/images/siyah_ok.jpg Oktay EKŞİ
oeksi@hurriyet.com.tr
http://www.hurriyet.com.tr/_yazarlar/images/1b.jpg Bunlar da hukukçularımız
HÁKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu, (HSYK) dünkü toplantıya da katılmayan -böylece kurulun toplanmasını engelleyen- Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga hakkında Yargıtay Birinci Başkanlığı’na "suç duyurusu" yapmaya karar vermiş ve bu amaçla bir de tutanak düzenlemiş.
Anlaşılan HSYK üyeleri, müsteşarın, "Anayasal bir organın görev yapmasını engelleyerek suç işlediğini" ileri sürecekler.
Bugünkü iktidar sayesinde "müsteşar" tipi hayli değişti. Örnekleri bilirsiniz:
Başbakanlıkta bu devletin temel ilkelerine karşı olduğunu ilan eden bir müsteşar var.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki müsteşarın yasalara aykırı işlemleri nedeniyle "hapis cezası" alması, artık haber değeri taşımayan olağan bir olay haline geldi.
Gümrüklere bakan Devlet Bakanlığı’ndaki müsteşar vekili suçlamalar nedeniyle görevden ayrıldı.
Sağlık Bakanlığı’nda benzeri bir durum var.
Şimdi bir de Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nıyargı huzuruna çıkmış, "Suçum yok hákim bey!" derken görürsek anlaşılan şaşmayacağız.
Neyse o konunun bir başka tarafı. Bizi ilgilendiren -birkaç gündür ısrarla yazdığımız için konuyu tekrar özetleyecek değiliz- "HSYK’nın adalet tarihimizde -yanılmıyorsak- ilk defa gördüğümüz, verdiği yargı bağımsızlığı mücadelesine kimlerin ne kadar destekte bulunduğu?" sorusu.
Biliyorsunuz bizim avukatlar, haktan hukuktan söz açılınca ilamaşallah mangalda kül bırakmazlar.
Lakin bireysel ortamda "hak", "hukuk" ve "adalet" savaşçısı olan avukatlarımız nedense "yargının bağımsızlığı" konusunda başlayan bu onurlu kavgaya hiç ilgi göstermiyorlar. O nedenle ne seslerini duyuyoruz, ne de tepkilerini...
Haklı olarak "Adaletin bir unsuru yargıç, ötekisi savcı, üçüncüsü de avukattır" diyenler neredeler?
Yargıcın baskı altına alınabildiği bir sistem içinde yapılan avukatlığa avukatlık denebilir mi? O olsa olsa bir tür hokkabazlıktır yahut da en iyimser tanımlamayla "dosya takipçiliği"dir.
Onca yıl hukuk okuyan, hukuk yiyip hukuk içen ve sayıları yanılmıyorsak 80 binden fazla olan avukatlar da bu kavgaya sahip çıkmazsa kim çıkacak?
Barolar nerede? Barolar birliği nerede?
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) adıyla kurulan ve tüzüğüne göre "yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını ve yargıç güvencesini" amaç edinen derneğin bu konudaki barutu bir atımlık mıydı?
Hadi onlar seslerini çıkarmadılar diyelim, peki ama bunca üniversitenin hukuk fakültelerinde öğrencilerine, "yargı bağımsızlığı, hukuk devletinin temelidir" diyen Anayasa hocaları neredeler?
Bağımsız yargıya sahip çıkmak bu kadar zor veya riskli bir şey mi?
Geri kalmışlığı yoksul bir köyden geçerken, kirli bir bakkal dükkánından bir şey alırken, dört yerine iki ayaklıların trafikte cirit attığı bir ülkede araba kullanırken hissetmek insana normal geliyor da... Hukuk öğrenimi görmüş aydınlar da hukuka sahip çıkmazsa ona ne diyeceğini bilemiyor.
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
Sayın Oktay Ekşi'ye bu yazısına istinaden aşağıdaki cevabı mail olarak gönderdim. Okur mu okumaz mı, ilgilenir mi ilgilenmez mi bilemem ama ben üzerime düşeni yaptığım için mutluyum.
**************
Sayın Ekşi, yazınızdaki çoğu noktaya katılıyorum. Avukatlarla, bizlerle ilgili eleştirilerinize ise kısmen hak veriyorum, kısmen acımasız bir eleştiri olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki;
Haktan,hukuktan söz açılınca mangalda kül bırakmayan, bununla kalmayıp mücedale eden avukatlar inanın hala var. Ancak bilirmisiniz ki bu avukatlar 1 yıldır kendi sorunlarıyla uğraşmaktalar. Şimdi diyeceksiniz ki; "Bu bencillik değil midir? Avukatlar sadece kendi sorunlarıyla mı, para meselesiyle mi ilgileniyorlar?"
Sayın Ekşi, maalesef mücadelemizin sebebi "para" olarak lanse edildi kamu oyuna. Oysa bizim meselemiz "para" değil, CMK ücretlerinin verilse dahi alınmayacağını bilmiyorsunuz değil mi? Tek derdimiz para olsaydı, alırdık paramızı çekilirdik kabuklarımıza. Bizim meselemiz, dile getirdiğiniz üzere adaletin olmazsa olmaz üç unsurundan biri olduğumuzun unutulması, unutturulmaya çalışılmasıdır. Bizim derdimiz, taslak halindeki yönetmeliğe ilişkin olarak tek tek tüm baroların ve TBB'nin görüşleri alındığı ve görüşlerde taslağın kesinlikle o haliyle çıkarılmaması gerektiği belirtildiği halde, "Siz de kimsiniz ki, sizin görüşlerinizin hiçbir önemi yok." dercesine, yönetmeliğin aynen çıkarılarak, avukatlık mesleğinin bağımsız niteliğine darbe indirilmesidir. Bizim derdimiz, adalette hiçbir fonksiyonumuzun kalmaması için uğraşılması, bilerek veya bilmeyerek pasifleştirilmeye çalışılmamızdır. Bizim derdimiz itibarımızı sarsanlara karşı dimdik durmaya çalışırken, haklarımıza sahip çıkarken maruz kaldığımız haksızlıklardır. Takdir edersiniz ki bu da yargıya vurulan darbelerden biridrir ve bu konu üzerinde de ehemmiyetle durulması gerekmektedir. Sayın Ekşi, bizim bu çığlıklarımıza neden olan yasal düzenlemelere tepki gösteren, ses çıkaran da olmadı ama biz "Nerde hukukçular, nerde hakimler,savcılar, nerde gazeteciler, nerde medya" diye feveran etmedik. Bizler hak, hukuk mücadelemize tek başımıza devam etmekteyiz, hem de dimdik, eğilip bükülmeden, hukukçu gibi...
Bununla birlikte eleştirilerinize konu olaya sessiz de kalmadık,çoğu meslektaşım bireysel olarak tepkisini dile getirdi, bazı barolar açıklama yaptı ama birileri avukatların sesini duymamakta kararlı iken, kulaklarını avukatlara tıkarken, TBB başkanına aylarca randevu vermemek için çeşitli bahaneler üretirken, avukatların eylemlerine, tepkilerine ilişkin haberler öylesine geçiştirilirken avukatlar ne yapsın? Avukatların yargıya ilişkin görüşlerinin değeri yokken, avukatların tüm feryadı kuru gürültü addedilirken avukatlar ne yapsın?
Kaldı ki, avukatların bu konuda sessiz kalması, inanın yargı erkimiz için daha iyi olacaktır. Birilerinin avukatlara alerjisi olsa gerek ki, avukatların ak dediğine kara, kara dediğine ak demekte ısrarlılar. Bu konuda ne yapsak, ne desek eminim ki, daha aleyhe işleyecektir süreç. Avukatlar yargının üvey çocuğudur çünkü, ne sözüne itibar edilir, ne de sorunu çözülür, bilakis ellerinden tüm hakları alınır, üç kuruş parasına göz dikilir. Değil 1 yıl, 1 gün dahi ücretsiz çalışmayacak olan insanlar avukatların paragöz olduğundan, para için her şeyi yapabileceklerinden dem vurur... Birileri tüm hakim ve C.Savcılarına, eyleme katılan avukatlar hakkında cezai anlamda uygulayabilecekleri tavsiyeler ve buna dayanak Yargıtay Kararı gönderir. Hiç kimse de (Buna siz basın mensupları da dahilsiniz.) çıkıp demez ki, "Yahu kendimizi avukatların yerine koyalım da bir kez düşünelim. Bu insanlar feryatlarında haklı mı, haklılarsa nasıl çözülür, biz neler yapabiliriz?" Bu zor olandır çünkü, kolay olanı seçmek kolaydır, dalga geçmek, göz dağı vermek, kulak tıkamak, banane demek, paracı damgası vurmak varken kim oturup da çözüm üretsin ki? Hem avukat dediğin kim ki, olsa da olur olmasa da; olmasa daha iyi olur aslında!...
Demem odur ki; tüm bunlar yaşanırken ve yaşanmakta iken, ülkemin hukukçuları neredeydilerse yine ordalar Sayın Ekşi. "Haktan hukuktan söz açılınca ilamaşallah mangalda kül bırakmayan biz(im) avukatlar" ise yine hak hukuk için, hukukçu gibi mücadele etmekteyiz ama kime ne?!...
Konunun öneminin, yargı sistemimizin nereye götürülmek istendiğinin farkındayım Sayın Ekşi, bu sebepledir ki yazınızın geneline içten katılıyor ve destek veriyorum. Yalnız, lütfen aynı duyarlılığı, aynı hassasiyeti yargının üçüncü sac ayağı, biz avukatlar için de gösterin.
Saygılarımla.
Avukat Dilek Kuzulu Yüksel
Salihli/Manisa
Re: Arkadaşlar Lütfen Hukuka Sahip Çıkalım
adalet bakanı ve müsteşar toplantıya bu sefer katılmış ve 15 nisan için seçimi gündeme almışlar. sanırım ne olacağı şimdiden belli 15 nisandaki toplantıya katılmayacaklar ve bu zamana kadar kamuoyu tepkisinin oluşmaması için de böyle bir oyalama taktiğine başvuruyorlar.