muverrih35 rumuzlu üyeden alýntý
Merhaba Yusuf Bey
Valla fazla anlatım kafa karıştırmış mıdır bilemiyorum. Ama avukatımız zaten davaya girdi ve konunun özünü anlatmış. Pandemi dolayısıyla ben davacı olmadığımdan mahkemeye katılamadım. Eşim de yeni doğum yapmıştı. O yüzden katılamadı. Hakimin gerekçeli kararı biz aldığımızda sözleşme yenilenmiş sayılıyormuş ve geçmişe dönük bir hakkımız olamazmış. Yani sözleşme bitiminden sonraki 1 ay içinde dava açamazmışız. En erken 6 ay sonra dava açılabilirmiş. Gerekçeli kararda kişisel veri gibi olan kısımları çıkararak aşağıda bilginize sunarım. Bu durum sonunda ne yapmamızı tavsiye edesiniz? İtiraz mı yoksa yeni bir dava mı (6 ay sonuna göre) 11 Aralık sonrası açılacak bir dava.
İlginiz için tekrar teşekkür ederim.
13. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DAVA : Kiralananın Tahliyesi (Borçlar Yasasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Kiralananın Tahliyesi (Borçlar Yasasından Kaynaklanan)
davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının kiralanını 11.06.2021 tarihinde satın aldığını,
davalının 01.06.2017 tarihinden itibaren kiracı olduğunu, eski malik tarafından İzmir 20. Noterliğinin 28.04.2021 tarihli ihtarnamesi ile 01.06.2021 tarihinde başlayacak yeni kira döneminde kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin bildirilerek tahliyenin talep edildiğini, kira sözleşmesinin 01.06.2021 tarihinde sona erdiğini, davacının 2. çocuğuna hamile olması sebebiyle daha büyük, çocuğuna bakacak kişinin yakın bir yerde oturması, sosyal imkanları ve güvenlikli olması nedeniyle kiralanana ihtiyacı olduğunu belirterek kiralananın yeni malikin ihtiyaç sebebiyle kiralananın tahliyesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalının davaya cevap vermemiştir.
Davalı 27.10.2021 tarihli duruşmada; yeni ev arayışında ise de bulamadığını beyan ederek,
buluncaya kadar davacıdan süre talep etmiştir.
DELİLLER:
Kira sözleşmesi, İzmir 20. Noterliği'nin 28.04.2021 tarih ve ****** yevmiye numaralı
ihtarnamesi, TAKBİS malvarlığı sorgulama raporları ve diğer tüm deliller incelenmiş ve
deÄŸerlendirilmiÅŸtir.
DELİLLERİN AÇILIMI VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından sunulan 01.06.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi incelendiğinde;
"******** Buca/İzmir" adresindeki konut nitelikli taşınmazın dava dışı eski malik **** tarafından davalı *********'na aylık ********TL kira bedeliyle iki yıl süreyle kiralandığı, kira sözleşmesinin bugüne kadar yenilenerek devam ettiği anlaşılmaktadır.
UYAP sistemi üzerinden yapılan TAKBİS sorgulaması neticesinde; davacı **********'nın dava
konusu kiralananı 11.06.2021 tarihinde satın aldığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan İzmir 20. Noterliği'nin 28.04.2021 tarih ve ***** yevmiye
numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; ********** tarafından davalı kiracı ******'na
kiracısı olduğu "**** Buca/İzmir" adresindeki konutun kira sözleşmesinin 3. maddesi uyarınca yenilenmeyeceği ve tahliye etmesinin ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından sunulan İzmir 1. Noterliği'nin 14.06.2021 tarih ve ****** yevmiye
numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; *******ı tarafından davalı kiracı *******'na kiracısı
olduğu konutun 11.06.2021 tarihinde satın alındığı, tadilat sonrası taşınmayı planladıkları, eski malikle yapılan sözleşmenin 01.06.2021 tarihiyle sona erdiği, bir ay içinde boşaltılarak teslim edilmesi, aksi takdirde dava açılacağının ihtar edildiği anlaşılmaktadır.
Dava yeni malikin gereksinimi nedeniyle kira akdinin feshi ve tahliye davasıdır.
Türk Borçlar Kanunu'nun "Yeni malikin gereksinimi" başlıklı 351. maddesi "Kiralananı
sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.
Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir." şeklindedir.
Yeni malik olan davacı ****** kiralananı 11.06.2021 tarihinde satın aldıktan sonra Türk
Borçlar Kanunu'nun 351. maddesinde öngörülen edinme tarihinden itibaren 1 aylık yasal süre içerisinde, yani 14.06.2021 tarihinde İzmir 1. Noterliği'nin **** yevmiye numaralı ihtarnamesiyle kendisinin konut ihtiyacı sebebiyle kullanma zorunluluğu olduğunu davalı *****'na yazılı olarak bildirmiş, buna ilişkin ihtarname yine edinme tarihinden itibaren 1 aylık yasal süre içerisinde, yani 29.06.2021 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir.
Dava tarihi 29.06.2021 tarihi olup, Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesinde öngörüldüğü üzere dava 6 ay sonra açılmamıştır.
Yukarıdaki bilgilerin ışığında tüm dosya kapsamında ki delillerden; taraflar arasında imzası inkar edilmeyen kira sözleşmesinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, kiralayan eski malik ****** tarafından davalı kiracı ***********na İzmir 20. Noterliği'nin 28.04.2021 tarih ve **** yevmiye numaralı ihtarnamesiyle kira sözleşmesinin yenilenmeyeceği bildirilerek tahliye talep edilmiş ise de, Türk Borçlar Kanunu'nun 347/1. maddesi uyarınca konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılacağından, davalı tarafından bu yönde bir bildirilim yapılmadığından 01.06.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin davacı vekilinin iddia ettiğinin aksine sona ermeyip 01.06.2021 tarihinde yenilendiği, davacı *********'nın kiralananı 11.06.2021 tarihinde satın aldıktan sonra Türk Borçlar Kanunu'nun 310. maddesi uyarınca kira sözleşmesinin tarafı haline geldiği, Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesinde yeni malike ihtiyaç nedeniyle tahliye talep etme
konusunda kanun koyucunun iki seçimlik süre verdiği, davacı yeni malik tarafından Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesinin birinci fıkrasında öngörüldüğü üzere bir ay içinde kiralananın satın alındığı ve kiralanana ihtiyaç olduğu bildirilmiş olmakla birlikte, davacı vekili tarafından açıkça müvekkili tarafından keşide edilen 14.06.2021 tarihli ihtarnameye dayanmadıklarının, Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesinin ikinci fıkrasının kira sözleşmesinin bitiminden bir ay içinde dava açılabileceği hükmüne dayanarak bu davanın açıldığının bildirildiği, halbuki 01.06.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi
01.06.2021 tarihinde davacı kiralananı 11.06.2021 tarihinde satın almadan önce yenilendiğinden davacının Türk Borçlar Kanunu'nun 351/2. maddesi uyarınca işbu davayı 01.06.2022 tarihinden itibaren bir ay içinde açabileceği, oysa işbu davanın işbu davanın 29.06.2021 tarihinde açıldığı, ikinci fıkranın " Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir." şeklindeki
hükmünün yeni malike kiralananı satın almasından önce sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren geçmişe dönük hak vermeyeceği, kanun koyucunun kiracıyı koruduğu, her halükarda açılan davanın öngörülen yasal sürelerde açılmadığı, bu suretle Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesinde düzenlenen yeni malikin konut ihtiyacı sebebiyle tahliye koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davacının yasal sürelerinde açılmayan davasının reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere; 1-Türk Borçlar Kanunu’nun 351. maddesinde öngörülen yasal şartlar oluşmadığından davacının davasının reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin
olarak alınan 434,46 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 375,16 TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının HMK'nun 333.maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde, talep yoksa kendiliğinden Mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden
itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine
gönderilmek üzere mahkememize taraf sayısından bir suret fazla verilecek dilekçe ile istiaf kanun yolu açık olarak, hazır olan davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/10/2021
Katip ***
(e-imzalıdır)
Hakim ***
(e-imzalıdır)
5070 sayılı yasa gereği E-İMZA ile imzalanmıştır.__
Gerekçeli kara