Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Koşan kadınlar var bir de koşulan kadınlar var.
Koşan kadınları sayın commodore1tr izah etmiş ben de koşulan kadınları anlatmaya çalışayım.
Koşulan kadınlar da kendi aralarında ikiye ayrılırlar;
1. Peşinden koşulan kadınlar : Bu tip kadınlar kendine güvenen, güzel, bakımlı, alımlı, genelde çalışan ve işlerinde başarılı , eğitim ve kazanç durumları da standardın üzerinde olan kadınlardır. Koşan kadınlar da kanımca bu gruptandır, yani koşan kadınlar peşinden koşulan kadınlardır. Bu guruptan kimileri eğitimsiz ya da eğitilmiş ama yontulmamış olabilmekle birlikte istisnalar kaideyi bozmamaktadır, zengin ve güzel ya da dayı sahibi veyahut sosyetik gen sahabi olmaları zaten bu kusurlarını örtmektedir, keza çirkinliklerini de...(Kastettiğim iç çirkinliğidir, zira fiziksel anlamda çirkin kadın yoktur ;)) Yani her halukarda bu kadınların peşinden koşulmaktadır. Canım o kadar kusur kadı kızında da olur zaten, takmayın bu kadar, siz peşinde koşmaya devam edin...
2. İşe koşulan, dayağa şiddete, kuluçkaya koşulan kadınlar : Bu tip kadınlar ise doğdukları andan itibaren ezilmeye mahkumdurlar. Çocukluklarını yaşayamadan evde abiye ya da babaya hizmet ederler, 15 bilemedin en geç 18 inde kocaya köle olmaya başlarlar. Bu gruptakiler her türlü işe koşulurlar, istemediğin kadar çocuk doğururlar, temizlikçilik, çiftçilik gibi bilumum yorucu işleri yaparlar gene de ses çıkarmazlar, çıkaramazlar. Eğitim mi, çoğu çok istemiş olmalarına rağmen okuyamamışlardır. Bu nedenle de haklarını bilmezler hoş zaten haklarını aramalarına izin verilmemekte, kendilerini ilgilendiren kararlar hep başkaları tarafından verilmektedir. Genelde evde işsiz ve çok afedersiniz öküz bir kocaları vardır, eve para götürmezlerse dayağa, şiddete koşulur kadınlar. Koca, stresini koşulan kadının sırtına, karnına vücudunun her hangi bir yerine rast gele savurduğu tekme ve tokatlarla atar, koşulan kadın gene gık diyemez. İki arada bi derede kalır koşulan kadın, boşansa boşanamaz, baba kabul etmez (Bir boğaz eksildi diye sevinen adam kucak açmaz çünkü yavrusuna) , ekonomik durumu el vermez... Koşulan kadın devam eder hayata böyle, anasından emdiği süt burnundan gelir ama elinden hiçbir şey gelmez...
Koşan kadınlara ne mutlu, herbirini başarısından dolayı tebrik ederim, desteklerim...
Ama diyorum ki, koşan kadınlar, dolayısıyla peşinden koşulan kadınlar; erkeklerden üstün olduklarını kanıtlama, iktidara geçme çabası yerine (ki kanımca kimse kimseden üstün değildir, fiziksel bir eşitsizlik inkar edilemese de insanlar eşittir, eşit olmalıdır, iktidara geçme ya da başarı cinsiyet kriteri yerine daha objektif kriterlerle değerlendirilmelidir. ) dayağa, kuluçkaya, işe, koşulan kadınlar için birşeyler yapsalar...
(Bireysel ya da örgütsel anlamda mücadele veren, peşinden koşulan koşan kadınlarımızı tenzih ederim.)