İdari Soruşturmada Zaman Aşımı

Merhabalar hukuk sever arkadaşlar, bir konuda bilginize ihtiyacım oldu yardımlarınızı beklemekteyim......

Ben devlet memuru olarak bir kamu kurumunda görev yapmaktayım, geçen sene (27.11.2012) tarafıma yapılan bir şikayet sonucu polisler işyerindeki bilgisayarımın harddiskine el koydular, kurum müdürlüğü ve valilik makamıda konudan aynı tarihte haberdar edildi. Ancak konuyla ilgili olarak hakkımda 11 ay sonra disiplin soruşturması açıldı, hakkımda açılan bu disiplin soruşturması zaman aşımına girmezmi dolayısıyla usule uygunmudur. Teşekkürler

657 sayılı Kanun

Madde 127 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/33 md.)
Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin
öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,

Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği
takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Kanundan 125'e bakın... Ayrıca soruşturma başladı ise iki yıl kaydını da görmüş oldunuz.

http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.657.pdf

Sayın Arslan öncelikle konuya ilgi gösterdiğiniz için ayrıca teşekkür ederim, ben yukarıda bahsetmiş olduğunuz mevzuatı biliyorum ve o yüzden burada bu konuyu sordum yani bu mevzuata göre hakkımda açılan soruşturma zaman aşımına uğraşım oluyor dimi ben bunu teyit etmek için bu konuyu sordum, cevaplarsanız sevinirim tekrar teşekkürler.

Alıntı:

---

nightlife36 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Arslan öncelikle konuya ilgi gösterdiğiniz için ayrıca teşekkür ederim, ben yukarıda bahsetmiş olduğunuz mevzuatı biliyorum ve o yüzden burada bu konuyu sordum yani bu mevzuata göre hakkımda açılan soruşturma zaman aşımına uğraşım oluyor dimi ben bunu teyit etmek için bu konuyu sordum, cevaplarsanız sevinirim tekrar teşekkürler.

---

öncelikle geçmiş olsun. Açılan soruşturmanın adli bir suç ile ilgili olduğu açık. Polislerin gelip hard diske el koymasının disiplin soruşturması ile alakası olmadığını bildiğinizi tahmin ediyorum. Açılan idari soruşturmanın tarihini ve kurumun bu durumdan ne zaman haberdar olduğunu bir dilekçe ile isteyebilirsiniz. Adli suç ile ilgili olarak ise, suçun görev suçu olması halinde gerekli izinin alınıp alınmadığını yine bir dilekçe ile sorabilirsiniz. Zamanaşımı konusuna gelince, o konuda rahat olun eğer zamanaşımı olduğuna idari mahkeme kanaat getirirse başvuru yaparsanız kesinlikle kabul edecektir.

Sayın Lemur sizede çok teşekkür ederim bilgilendirdiğiniz için, evet suç görevim ile ilgili değil adli bir suç iddiasıdır, konu ile ilgili olarak hakkımda bir dava açılması söz konusu bu işin adli boyutu benim derdim adli boyutla ilgili değil, polisler mahkeme kararı ile kurumdaki harddiske el koyuyor ve mahkeme kararını kurum müdürlüğüne aynı gün gösterip fotokopisini veriyor, yani kurumum olayı anında öğrenmesine rağmen hakkımda 11 ay sonra disiplin soruşturması açılıyo ve beni açığa alıyorlar, 6 ay içinde soruşturma başlatılmadığı için zaman aşımına girmektedir diye düşünüyorum herhalde bu konuda idare mahkemesi hakkımda görevime iade kararı verecektir ümidindeyim yanılmıyorum değilmi ?

Sorunuzun cevabı somut bazı bilgilere sahip olmayı gerektiriyor.

Soruşturmalar hakkında zamanaşımı ile ilgili tarihler Kanun maddesinde ayrıntılı ifade edilmiş ve her bir disiplin cezası için ayrı bir zamanaşımı Kanunun ilgili fıkraları ile ilişiklendirilmiş.

Görünen o ki iddia ettiğiniz şekli ile her durumda hakkınızda disiplin soruşturması açılması mümkün değil.

Fakat bu sizin iddianıza göre...

İdare, fiil veya hali öğrendiğini hangi tarihe dayandırıyor sorusunun cevaplanması lazım.

Bu soruya verilecek net cevap sizin de aradığınız cevaptır.

Alıntı:

---

nightlife36 rumuzlu üyeden alıntı

Merhabalar hukuk sever arkadaşlar, bir konuda bilginize ihtiyacım oldu yardımlarınızı beklemekteyim......

Ben devlet memuru olarak bir kamu kurumunda görev yapmaktayım, geçen sene (27.11.2012) tarafıma yapılan bir şikayet sonucu polisler işyerindeki bilgisayarımın harddiskine el koydular, kurum müdürlüğü ve valilik makamıda konudan aynı tarihte haberdar edildi. Ancak konuyla ilgili olarak hakkımda 11 ay sonra disiplin soruşturması açıldı, hakkımda açılan bu disiplin soruşturması zaman aşımına girmezmi dolayısıyla usule uygunmudur. Teşekkürler

---

1- İdare üzerinize atılı suçu 11 ay önceden öğrenmesi rağmen adli yönden yapılan tahkikatın sonucunu beklemiş olabilir. Bu durmda, 30 günlük zaman aşımını süresi kesilmiştir. Adli yönden suçunuzun sabit görüldüğünü idarenin öğrenmesiyle idare açısından 30 günlük zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlamıştır.

Evet İsmail Bey, aynen size katılıyorum idare hangi tarihi öğrenme tarihi baz aldığıdır, aslında iş bu yönüyle biraz karışık, idare fiilin oluştuğu tarihi polislerin kuruma gelip kuruma ait bilgisayarın hard diskine el koymasıyla o an öğreniyor ancak soruşturmayı ise aynı konudan bimere yapılan şikayet ile açıyor yani olayın ilk oluştuğu tarihi bilmesine rağmen bimer üzerinden yapılan şikayet ile soruşturma açılıyo yani burda idare bimere yapılan şikayetin tarihini esas almaktadır, aynı konudan yapılan 2 şikayetten soruışturma açılması için 1. şikayetin tarihi esas alınması gerekmezmi?

- - - Updated - - -

Alıntı:

---

tolg rumuzlu üyeden alıntı

1- İdare üzerinize atılı suçu 11 ay önceden öğrenmesi rağmen adli yönden yapılan tahkikatın sonucunu beklemiş olabilir. Bu durmda, 30 günlük zaman aşımını süresi kesilmiştir. Adli yönden suçunuzun sabit görüldüğünü idarenin öğrenmesiyle idare açısından 30 günlük zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlamıştır.

---

Sayın tolg, idare bu yönüyle beklerken belli bir işlem yapması gerekmiyormu ön araştırma falan vs, ayrıca disiplin soruşturmaları bağımsız değilmidir adli soruçlarıda beklemesi için yasal işlem başlatıp konunun adli makamlardan gelecek bilgi ve belgelerden sonra soruşturmanın açılıp açılmayacağının karar verilmesi yönünde bir karar alınması gerekmezmi?

Alıntı:

---

nightlife36 rumuzlu üyeden alıntı

ayrıca disiplin soruşturmaları bağımsız değilmidir adli soruçlarıda beklemesi için yasal işlem başlatıp konunun adli makamlardan gelecek bilgi ve belgelerden sonra soruşturmanın açılıp açılmayacağının karar verilmesi yönünde bir karar alınması gerekmezmi?

---

Dediğiniz gibi idari soruşturma adli soruşturmadan bağımsızdır. Bu nedenle, idare teknik bir araştırma gerektiren bir konuda hiç bir işlem yapmadan adli yönden suçun sabit olup/olmadığını bekleyebilir. Sonuca göre de işlem tesis edebilir diye düşünüyorum.

Danıştay 8. Dairesi
Esas No :1998/6475
Karar No:1999/222

ÖZET: Emniyeti suistimal suçunun işlendiği adli yargı kararı ile saptanmış ise ve disiplin cezası yargı kararından sonra otuz gün içinde verilmiş ise zamanaşımından söz edilemeyeceği.

İstemin Özeti: Davacının memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle 657sayılı Yasanın 125/E-g maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davacının ... Vergi Dairesinde icra memuru olarak görev yapmakta iken,kendisine zimmetle verilen ve vergi dairesine ibraz etmediği makbuzlarla mükelleften üç defada tahsil ettiği toplam 26.814.000 lirayı zimmetine geçirmesi nedeniyle dava konusu cezanın verildiği, aynı suçtan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı, ancak suçun niteliğinin dolandırıcılık olduğunun tespit edilerek TCK.nın 503/1. maddesi uyarınca 7.948.433 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın ertelenmesine 22.12.1995 günve 95/273 sayılı Kararla karar verildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar davacı işlemiş olduğu suçun vasfının değiştiği ve ertelendiğinden bahisle işlemini ptalini istemekte ise de; 657 sayılı Yasanın 48/A-5. maddesi hükmü karşısındabu iddiasının yasal dayanaktan yoksun bulunduğu, öte yandan ilgiliye isna tedilen suçun vasfı değişse bile isnat edilen ve sübuta bu eren suç da yüzkızartıcı bir suçu olduğundan sonucun değişmeyeceği gerekçesiyle davayı reddeden Ankara 3. İdare Mahkemesinin 15.11.1996 gün ve 1310 sayılı Kararını, davacının aynı eylemi nedeniyle devam eden ceza yargılaması sonucu Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.3.1998 gün ve 96 sayılı Kararı ile eyleminin Türk Ceza Yasasının 508. maddesinde yazılı şikayete tabi güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış bir şikayet de bulunmadığından, davacı hakkındaki davanın düşürülmesine karar verildiği anlaşıldığından, davacıya disiplin cezası verilirken ceza yargılaması sonucu verilen karar da dikkate alınarak oluşan bu yeni hukuki duruma göre bir ceza verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle bozan dairemizin 24.6.1998 gün ve 2373 sayılı Kararının, soruşturma sırasında davacının üzerine atılı bulunan fiili işlediğini kabul ettiği, ceza yargılaması sonucunda verilen kararın disiplin cezasına etki etmeyeceği, davacıya verilecek yeni cezanın da zamanaşımına uğrayacağı öne sürülerek 2577sayılı Yasanın 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.

Savunmanın Özeti: Yanıt verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi A.K.'nin Düşüncesi: İstemin reddi gerektiğidüşünülmektedir.

Danıştay Savcısı C.E.'nin Düşüncesi: Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. Maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Bakılan davada, davalı idare tarafından 657 sayılı Yasanın 127.maddesinde disiplin cezalarında ceza verme zamanaşımının düzenlendiği, dairemizin bozma kararı üzerine davacıya fiiline uygun başka bir ceza verilebileceği sonucu ortaya çıksa da, anılan madde hükmü uyarınca bunun mümkün olmayacağı ve davacı eyleminin cezasız kalacağı öne sürülerek dairemiz kararının düzeltmesi istenilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının Kararların Sonuçları başlığını taşıyan 28. maddesinde, idarelerin Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde işlem tesisetmeye veya eylemde bulunmaya mecbur oldukları hükme bağlandığından, idare mahkemesince bozmaya uyularak bu yönde bir karar verilmesi durumunda, güveni kötüye kullanma suçunu işlediği adli yargı kararı ile tesbit edilen davacıya,eyleminin karşılığı olan disiplin cezasının idarece otuz günlük süre için deverilmesi halinde, yargısal aşamalardan geçtikten sonra yine yargı kararıgereği olarak tesis olunan bu yeni işlemin, 657 sayılı Yasanın 127. Maddesi hükmü uyarınca zamanaşımına uğrayacağından söz edilemeyecektir.

Öte yandan, Danıştay Dava Daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 54.maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri ise sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından, yasal dayanağı olmayan düzeltme isteminin REDDİNE,3.02.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Evet burdan anlaşılıyorki adli süreç sonuçlandıktan sonra idare ceza veriyo, o zaman şu halde benimde mahkemece suçlu bulunup suçumun danıştay yada yargıtayca onaylanması durumunda idare ceza verme yetkisine sahip oluyor ve şuanda henüz mahkemeye bile çıkmadım yani mahkemenin sonuçlanması gerek diye düşünüyorum.....

Alıntı:

---

nightlife36 rumuzlu üyeden alıntı

Evet burdan anlaşılıyorki adli süreç sonuçlandıktan sonra idare ceza veriyo, o zaman şu halde benimde mahkemece suçlu bulunup suçumun danıştay yada yargıtayca onaylanması durumunda idare ceza verme yetkisine sahip oluyor ve şuanda henüz mahkemeye bile çıkmadım yani mahkemenin sonuçlanması gerek diye düşünüyorum.....

---

Sayın nightlife,

Yanlış hatırlamıyor isem, açığa alındığınızı ifade etmiştiniz. Sizin bir an önce İdari dava açma sürelerini kaçırmadan İdare Mahkemesine "Yürütmeyi Durdurma İstemli" bir dava açmanızı önereceğim.

Bu konuda idare hukukunda uzman bir avukattan profesyonel destek almanız isabetli olur.

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

Sizin bir an önce İdari dava açma sürelerini kaçırmadan İdare Mahkemesine "Yürütmeyi Durdurma İstemli" bir dava açmanızı önereceğim.

---

Öncesinde 30 gün, 6 ay ve 2 yıllık zaman aşımı sürelerini irdelediğinize göre; iletimin önemine değinmeksizin bu sonuca nasıl ulaştınız, merak ettim?

İsmail bey idare mahkemesine idari soruşturmanın zaman aşımına uğraması nedeniyle dava açıcam inşşallah kabul olur, bu arada konuyu biraz daha açayım isterseniz, 28.11.2012 tarihinde savcılığa yapılan bir şikayet sonucu kurumda çalışmış olduğum bilgisayarın harddiskine aynı tarihte yani 28.11.2012 günü el konuluyor ve durumdan kurum müdürlüğünün haberi var, ve bu konunun soruşturması 04.11.2013 tarihinde yapılıyor yani 11 ay sonra idari soruşturma başlatılıyor, idare mahkemeside bu süreyi zaman aşımı olarak görürse görevime geri dönmede tedbir kararı verebilir diye düşünüyorum.

Alıntı:

---

tolg rumuzlu üyeden alıntı

Öncesinde 30 gün, 6 ay ve 2 yıllık zaman aşımı sürelerini irdelediğinize göre; iletimin önemine değinmeksizin bu sonuca nasıl ulaştınız, merak ettim?

---

657'de şöyle bir madde var:

Madde 131 – Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez.
Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.

Dolayısıyla somut olay anlatımı da dikkate alındığında idare, ceza muhakemesi ile bağlı değil ve kendi soruşturmasını açmalıydı.

Bu durumda nightlife kulanıcı isimli üyeye önerim, idarenin öğrenme tarihini ispat cihetine gitmesi gerektiği ve öğrenme tarihi itibarıyla hakkında tesis edilen idari işlemin hukuka uyar olmadığı ve idari işlemin telafisi mümkün olmayan kayıplara neden olacağı tezi ile iptal edilmesi için "yürütmeyi durdurma istemli" iptal davası açması olacaktır.

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

ceza muhakemesi ile bağlı değil ve kendi soruşturmasını açmalıydı.

---

Uzamış (Ceza) aşımı hükümleri...

"Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz."

Buradan çıkardığım bir sonuçtur.

Esenlik dilerim.

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

"Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz."

Buradan çıkardığım bir sonuçtur.

Esenlik dilerim.

---

Bu sonuç da yanlış. Zira, tek istisna vardır. Bu istisna ise, adli makamlarca yapılan tahkikat sonucu suçun sabit olmayışıdır...Size de esenlikler...

Adli makamların tahkikatını bir tarafa bırakın, muhakame neticesi mahkumiyet söz konusu olmasa bile disiplin cezasının uygulanabileceği Kanunda açıkça hüküm altına alınmış.

Görüşümde ısrar edeceğim.

Sayın nightlife36,

size demiş miydim?

Forum ortamlarında belki sadece bir fikir edinebilirsiniz; fakat size lazım olan dosyanızı, güven ile sonuna kadar açacağınız bir profesyonel hukuksal destek...

Çok yol ve yöntem var.

Talep edin.

Tekraren esenlik...

Sayın İsmail Arslan, bilgilerinizle yardımcı olduğunuz ve beni aydınlattığınız için çok teşekkür ederim, tarafıma yönelik önerilerinizde "idarenin fiilin oluştuğu tarihi öğrenme cihetine" gitmemi istemişsiniz, benim elimde şöyle bir belge var bu belge idarenin fiili öğrenme tarihi olarak kabul edilirmi ? Polis Ekipleri 28.11.2012 tarihinde mahkeme kararı ile kurumdaki harddiski tutanak düzenleyerek teslim alıyor ve bu tutanağı kurumda görevli 2 personel (1 personel idari nöbetçidir) imzalıyor. Bu tutanak hem emniyet birimlerinde hem savcılıkta hemde bende mevcut, teşekkür ederim.

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

Adli makamların tahkikatını bir tarafa bırakın, muhakame neticesi mahkumiyet söz konusu olmasa bile disiplin cezasının uygulanabileceği Kanunda açıkça hüküm altına alınmış.

Görüşümde ısrar edeceğim.

---

Memur hakkında görevinden dolayı işlendiği iddia edilen bir fiilden dolayı adli yargıda mahkumiyet kararı verilmemiş olması idari yönden de memurun cezalandırılamayacağı anlamına gelmez. Burada sorun yok.

Ancak, Sn. nightlife36 nın kendisinin ifade ettiği şekliyle olayın MEMURUN GÖREVİNDEN DOLAYI OLMADIĞINI dikkate almadığınızı düşünüyorum. Ayrıca, aşağıdaki Karar özetine de bakınız...

Özeti : 1- "Hırsızlık" suçu, Türk Ceza Kanununda tanımlanmış bir suç olduğundan, bir fiilin hırsızlık olup olmadığının, ancak ceza mahkemesince verilecek karar ile belirlenebileceği,
2- Bu bağlamda, hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8. maddesinin 6.fıkrası gereğince meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılan davacı hakkında anılan suçu işlediğine dair adli yargıda kesinleşmiş bir kararın bulunmadığı, bunun dışında dolandırıcılık suçu nedeni ile yapılan soruşturmanın da takipsizlik kararı ile sonuçlandığı anlaşıldığından davacı hakkında verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. (İDDK. 2011 tarihli karar)


Sn. nightlife36 sizin olayınıza gelince;

Olayınızda üzerinize atılı suçun niteliği önem arz etmektedir. İşlendiği iddia edilen fiilin ne olduğunu bilmeksizin yorum yapmak imkansıdır. Ancak, Polis tarafından işyerindeki bilgisayarın harddiskine el konulduğu göz önüne alındığında Türk Ceza Kanunu'nda tanımlanmış bir suçtan dolayı hakkınızda işlem yapıldığı anlaşılıyor. Kaldı ki; siz de iletinizde görevinizden dolayı değil de adli bir olaydan dolayı açığa alndığınızı belirtmişsiniz.

Bu durumda, üzerinize atılı fiilden dolayı adli yargıda kesinleşmiş bir karar bulunmadığı sürece idari yönden disiplin cezasının verilemeyeceği yukarıdaki karar özetinden anlaşılacaktır... Ancak, en başta dediğim gibi idare adli makamların kesinleşen (Ceza) kararından sonra 30 gün içerisinde işlem tesis ederek fiilin karşılığı olan cezayı tekrardan uygulamaya koyabilir. Bu şekildeki bir öğrenme sonrası 30 günlük süreye idarece uyulmaz ise zaman aşımı iddiasında bulunabilirsiniz.

Bu açıklamadan sonra konuya başka bir yorumum olmayacaktır. Size kolay gelsin.

Hak kaybı iddianızı hukuka taşıyın.

Yukarıda sayın tolg'un aktardığı İDDK kararını dikkatlice okuyunuz. Size disiplin cezası -en azından şu aşamada- verilmemeli.

Esenlikler...