-
İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Boşanma sürecinde olan bir babayım. Eşim tüm ikna çabalarıma karşın anasının aklına uyup çekişmeli boşanma davası açtı. Benim de ortak meskene dönmemi engelliyor. Ayrıldığımızda 4 aylık olan şimdi 11. ayında bir oğlumuz var ve ben süt çağında olduğu için annesinde kalmasına şimdiye kadar direnmedim. Zaten kaynanam da çocuğu koz olarak elinde tutmak istediğinden tüm akrabalarını toplayıp çocuğu almama engel oldu. Neyse... Daha devam ediyor ama velayete ilişkin bir karar alındığını sanmıyorum. Zaten ben de bu süre içinde yurtdışında olduğumdan dava dilekçesi ve gelir durumu hakkında bana tebligat yapılmadı. hakimin dava dilekçesini bana tebliğ etmeden çocugun velayetine ilişkin bir karar aldığını sanmıyorum. Şimdi eşim ve kaynanam bana oğlumu göstermiyorlar. Bu durumlarda İ.İ.K. 25. madde işletiliyor. Yani icra tetkik hakimliğine müracaat edilerek çocukla şahsi münasebet kurulmasının sağlanması... Ancak bu durumda çocuğu haciz tutanağına yazmak gerekiyor. Eminim ki ilerde bu durumu kaynanam ve karım çocuğu bana karşı doldurmak amacıyla kullanacak ve çocuğuma "baban kapımıza polisle icra memuru ile geldi" diyeceklerdir. Bunun yaşanmaması için bu yolla görüşme hakkım olmasına rağmen şimdiye kadar kullanmadım.
Çocuğumun hacizli mal muamelesi yapılmaya çalışılması ve avukatların "dediğiniz yolla görürsünüz başka türlü yapacak birşey yok" demesi beni bu maddenin iptali için hukuk yolunu kullanmayı düşündürdü. Basiretsiz kanun koyucunun 1932 yılından bu yana düzenleme iradesini gösteremediği İİK aradan geçen bu kadar zamana rağmen aynı kaldığına göre uzun zaman daha bu sorunun çözülmeyeceği açık seçik görülüyor.
Anladığım kadarı ile bu durumdan sadece ben de muzdarip değilim. Epeyce muzdarip olan baba var. Niyetim İ.İ.K 25. Maddesinin anayasada belirtilen eşitlik kuralına aykırılığını öne sürerek dava açmak... Ancak bu konuda nasıl bir yol belirlememiz daha doğru olur ? Anayasa Mahkemesi' nde doğrudan dava açabilir miyim ? Dava için ne kadar harç ve masraf yapmam gerekir ? Doğrudan dava açamıyor isem nereye müracaat etmeli ve içrahat oluşturulmasını sağlamalıyım ?
Hukuku üyelerimizin bu konuda yardımlarını esirgemeyeceğini ümit ediyor, saygılar sunuyorum.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Anayasa mahkemesine gitmek bana pek mantıklı gelmedi anlatımınız da öyle, iyiki icraya gitmemişsiniz yoksa eşiniz'' beni arayıp sormadı anlarımda bebeğini bile merak etmedi şimdi sırf beni üzmek için çocuğu istiyor ayırmayın beni evladımdan'' deme şansını bulamazdı. Mahkemede gözü yaşlı anneyi oynayamazdı, siz eşitlik konusunda daha çok dava açmayı düşüneceksiniz acele etmeyin daha yolun başındasınız.
- - - Updated - - -
ANA yasa mahkemesine bir anayı şikayet etmek hemde devlet anayı ve çocuğu korur diyen bir yasaya
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
ismail32 rumuzlu üyeden alıntı
Anayasa mahkemesine gitmek bana pek mantıklı gelmedi anlatımınız da öyle, iyiki icraya gitmemişsiniz yoksa eşiniz'' beni arayıp sormadı anlarımda bebeğini bile merak etmedi şimdi sırf beni üzmek için çocuğu istiyor ayırmayın beni evladımdan'' deme şansını bulamazdı. Mahkemede gözü yaşlı anneyi oynayamazdı, siz eşitlik konusunda daha çok dava açmayı düşüneceksiniz acele etmeyin daha yolun başındasınız.
- - - Updated - - -
ANA yasa mahkemesine bir anayı şikayet etmek hemde devlet anayı ve çocuğu korur diyen bir yasaya
Değerli dostum
Sanırım ilk mesajınızı editlerken bazı hatalar yapmıssınız. Ne demek istediğinizi kelime düşüklükleri nedeni ile anlayamadım. Açıklarsanız memnun olurum.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Daha açık nasıl anlatabilirimki bebeğin velayetini istiyorsunuz ama görmek dahi istemiyorsunuz belki siz tam tersini söyleyebilirsiniz nasıl ispatlayacaksınız usulden iki tanık alıp oraya gideceksiniz o da iki yalancı tanık bulacak iddianız havada kalacak normal şartlarda velayeti almanız zor ama bebeği icra yolu ile görürseniz karşı tarafın kötü niyetini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlarsınız zanlımca siz kadınsınız ve işinize gelmediği için erkeklerin lehine olan bu maddeyi de kaldırmaya çalışıyorsunuz ben bu zihniyete başka türlü anlam veremiyorum.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
ismail32 rumuzlu üyeden alıntı
Daha açık nasıl anlatabilirimki bebeğin velayetini istiyorsunuz ama görmek dahi istemiyorsunuz belki siz tam tersini söyleyebilirsiniz nasıl ispatlayacaksınız usulden iki tanık alıp oraya gideceksiniz o da iki yalancı tanık bulacak iddianız havada kalacak normal şartlarda velayeti almanız zor ama bebeği icra yolu ile görürseniz karşı tarafın kötü niyetini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlarsınız zanlımca siz kadınsınız ve işinize gelmediği için erkeklerin lehine olan bu maddeyi de kaldırmaya çalışıyorsunuz ben bu zihniyete başka türlü anlam veremiyorum.
Özellikle çocuğu görmeye bu zamana kadar gitmedim. İlk nedeni bu kanun düzenlemesine karşıyım. Çocukla şahsi münasebet için İİK nun işletilmesi saçma geliyor. Diğer taraftan ben görüşmeye gidersem olaylar çıkacağını biliyorum. Olay çıkarsa ben çok öfke kontrolü olan biri olmadığımdan orada bulunanları öldürmekten çekinmeyecek kadar kendi adaletine güvenen biriyim.
Yukarıda ilk mesajımda aslında karım ve kaynanam derken üstü kapalı olarak benim erkek olduğumu beyan ettim. Sırf çocuğumun yada karımın zarar görmemesi, ilerde olacak uzlaşı kapısını da kapamamak adına bu zamana kadar olaylara taraf olmadım. olacakları bildiğimden çocuğumu görme girişiminde bulunmadım. Davaya taraf olarak katılmadım. Dayanamaz gider görürüm. Birilerinin kanını dökerim diye bu kadar zaman yurt dışında kaldım. Ancak bu saatten sonra ne olacaksa olsun diyorum. İşe öncelikle bu saçma kanun düzenlemesinin hukuka uyarsız olmasından başlamaya karar aldım. Çocuk anasına muhtaç oluyor da babasına gerek yok mu ? Buzdolabı , çamaşır makinası gibi hayati ihtiyaç maddelerinin bile haczedilemez olduğu bir hukukta nefes alan bir varlık nasıl olur da haciz tutanağına yazılarak görülebilir ?
yani aziz dostum senin anlayacağın madem bu olaya müdahil oluyorum. ilk iş bataklığı kurutmaktan başlamak niyetindeyim. Sivri sineklerle mücadele edeceksem bataklık sorununu görmezden gelemem. İçrahat mı oluşturacağım ? yoksa kanun daki bu çarpıklık ve çelişkiyi yok mu saydıracağım onu bilmem lazım
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Anayasa herkes kanun önünde eşittir der, bu kural gereği çocuk siz de olsa bu defa eşiniz "siz zorluk çıkardığınız takdirde" icra yolu ile almak zorunda kalır. Yasanın eşitlik prensibine aykırı bir yönü olduğunu düşünmüyorum. Direkt müracaat hakkınız yok ancak süren davanızda mahkemenize dilekçe ile mahkemenin isteminiz doğrultusunda AYM'ye müraacat etmesini talep edebilirsiniz ki mahkemenin bu talebi komik ve gereksiz bulacağından eminim daha kolay yolu CHP'den rica etmek nasılsa her düzenleme için gidiyorsunuz benimkini de götürün elinize yapışmaz demektir.
Diyelim ki hasbel kader bu madde iptal edildi sonra ne olacak? Çocuğunu rıza ile göremeyenlerin elinden sizi kim kurtaracak?
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Katılıyorum, o yolla en azından gorus ımkanı saglabılıyorken, o da kaldırılırtsa,
Gorus nasıl saglanabılecek??
Cocugu gostermek ıstemeyen karsı tarafa nasıl bır yaptırım olacak? Bu konuda da bır fıkrınız var mı?
Batakıgı kurutma dusuncesı, sıneklerı arttıracak sankı bu konuda...
Kaldı kı, henuz 11 aylık bır bebegın velayetının anneye degıl de babaya verılmesı de , cok ozel durumlar dısında pek mumkun degıl zaten.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Anayasa herkes kanun önünde eşittir der, bu kural gereği çocuk siz de olsa bu defa eşiniz "siz zorluk çıkardığınız takdirde" icra yolu ile almak zorunda kalır. Yasanın eşitlik prensibine aykırı bir yönü olduğunu düşünmüyorum. Direkt müracaat hakkınız yok ancak süren davanızda mahkemenize dilekçe ile mahkemenin isteminiz doğrultusunda AYM'ye müraacat etmesini talep edebilirsiniz ki mahkemenin bu talebi komik ve gereksiz bulacağından eminim daha kolay yolu CHP'den rica etmek nasılsa her düzenleme için gidiyorsunuz benimkini de götürün elinize yapışmaz demektir.
Diyelim ki hasbel kader bu madde iptal edildi sonra ne olacak? Çocuğunu rıza ile göremeyenlerin elinden sizi kim kurtaracak?
Kanun koyucu bu güne kadar bu konuda yaşanan sıkıntılara bir çözüm getirmemiş. Bu konudaki yasal uyumsuzluklar eşler tarafından suistimal konusu edildiğinden hep bir taraf mağdur edilmiş. Bu konunun çarpıklığını dile getirerek aslında amacım yasa koyucu mekanizmayı çalışır kılmak... Çocuğun velayetini almak ister miyim ? Evet, isterim. Ancak süt çağında olması nedeni ile bunu yapabilsem bile vicdanım bana bunu yapmamam gerektiğini söylüyor. Bu nedenle amacım velayeti almak değil. babaların (bazende annelerin) mağdur olduğu bu konuda aile hukuku yerine 1932 senesinden kalma bir İİK maddesinin kullanılmasının önüne geçmek niyetindeyim. Velayet sahibi dahi olmayan eşimin çocuğumuzu tek başına temsil etme hakkını kullanması beni bu kanun maddesinin yok hükmünde olduğunu gösteren bir yüksek yargı kararı almaya zorluyor.
Amacım kimseyi mağdur etmek değil. mağduriyetlere neden olan bir yaraya neşter vurmak. kanun koyucu beni on paraya almaz. Ama başarabilir ve yüksek yargı kararı alabilirsem mahkeme kararını kaale alıp bu konuda akla yatan bir düzenleme yapabilir.
Bu kararı doğrudan mı aldırmalıyım ? Yoksa Aile Mahkemesi yargıcına müracaat ederek mahkeme tarafından kanuna aykırılık iddiasıyla mı AYM de süreç başlatmalıyım ? Bilmediğim konu bu
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Yeni düzenleme ile AYM'ye bireysel başvuru imkanı da getirilmiş atlamışım. Yüksek mahkemenin anayasa.gov.tr adresinden başvuru yapılabiliyor.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Yeni düzenleme ile AYM'ye bireysel başvuru imkanı da getirilmiş atlamışım. Yüksek mahkemenin anayasa.gov.tr adresinden başvuru yapılabiliyor.
AYM'ye bireysel başvuru,yargıtay süreci sonlanınca başlıyor diye biliyorum.Bilginiz varmı ?
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
feyyar rumuzlu üyeden alıntı
AYM'ye bireysel başvuru,yargıtay süreci sonlanınca başlıyor diye biliyorum.Bilginiz varmı ?
Bu olayda boşanma davası değil, çocukla kişisel ilişkinin tesisinden doğan çarpık bir hukuk düzenlemesi var. Dolayıdı ile çocuğumu göremediğim için yargıtaya başvuracak değilsem doğrudan AYM de dava açma hakkım var sanırım. Hukukçu üyelerimiz bu değerlendirme hakkında ne düşünüyorlar bilemiyorum ama ben aile hukukuna konu edilen bir icra iflas maddesini yargıtay taşımayacağım heralde
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Erkek olduğunuzu ima etmeseniz de anladım o denli sazan değilim ben bu düşünceyi ve sonuçlarını kavrayamadığınızı düşündüm sadece
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
m.isik rumuzlu üyeden alıntı
Bu olayda boşanma davası değil, çocukla kişisel ilişkinin tesisinden doğan çarpık bir hukuk düzenlemesi var. Dolayıdı ile çocuğumu göremediğim için yargıtaya başvuracak değilsem doğrudan AYM de dava açma hakkım var sanırım. Hukukçu üyelerimiz bu değerlendirme hakkında ne düşünüyorlar bilemiyorum ama ben aile hukukuna konu edilen bir icra iflas maddesini yargıtay taşımayacağım heralde
Ama cocuğunuzu görebilmeniz için hukuksal bir yol var.Diğer iletilerinizde belirtmiş olduğunuz gibi.Böyle olmamalı mı? Nasıl olmalı.Ne yönde örnek bir karar çıkmasını bekliyorsunuz başvurunuzdan.Afedersiniz pek birşey anlayamadım.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
m.isik rumuzlu üyeden alıntı
Bu olayda boşanma davası değil, çocukla kişisel ilişkinin tesisinden doğan çarpık bir hukuk düzenlemesi var. Dolayıdı ile çocuğumu göremediğim için yargıtaya başvuracak değilsem doğrudan AYM de dava açma hakkım var sanırım. Hukukçu üyelerimiz bu değerlendirme hakkında ne düşünüyorlar bilemiyorum ama ben aile hukukuna konu edilen bir icra iflas maddesini yargıtay taşımayacağım heralde
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı tüm hukuk yollarının tüketilmesi ile mümkün hale gelen bir değişiklik. Yani yerel mahkeme süreci üzerine yargıtay süreci ile kararın kesinleşmesi sonucunda anayasa mahkemesine bireysel başvuru yapılabilir, yani direk anayasa mahkemesine başvuramazsınız şahsi olarak. Kanunun iptali için anayasa mahkemesine ana muhalefet partisi başvurabilir.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Hala merak ettıgım, anlayamadıgım, sanırım konuya dahıl olan herkesın de merak ettıgı bır nokta var:
Hadı hersey yolunda gıttı, o duzenleme ıptal edıldı, artık ıcra yoluyla da cocugu gormeye ımkan kalmadı, basardınız ve amacınıza ulastınız dıyelım. Sonra ne omasını beklıyorsunuz? Isteyerek, koşa koşa cocukları gostermeye mı gelecekler gostermeyen ebeveynler?
Iptalın sonucunda ne kazanmayı beklıyorsunuz???
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Arkadaşlar
Ayrı ayrı cevap vermek yerine genel bir cevap yazmanın doğru olacağını düşündüm.
Ben çocuğumu hiç bir zaman haciz tutanağına yazdırmayacağım. Bunu saçma ve aptalca buluyorum. Ayrıca haysiyet kırıcı bir uygulama olduğu düşüncesindeyim. Kanun koyucu bu sorunu bilmesine karşın sorunu şu ana kadar düzeltme girişiminde de bulunmamış. Bulunacağını da sanmıyorum. Konu değişik platformlarda değişik ifade şekilleri ile defalarca dile getirildi. Netice alamadık. Bende bu saçmalığı bitirerek doğru düzgün bir yasal düzenleme yapılması için konuyu yüksek yargıya taşıyacağım.
Konuyu yüksek yargıya taşıyıp İKK 25 maddesinin iptali talebimiz için avukatlarımla şu an çalışma yapıyoruz. Bu işin çözümü için bir hukuk bürosuyla anlaştım. 3 avukat bu konu üzerinde çalışmalarını yapıyorlar.Bunun bazı yönlerden zararımıza olduğunun bilincindeyim. Ancak bu bedeli ödemeye de hazırım. Kanun yapıcı mekanizmayı mahkeme iradesi ile düzenlemeye zorlamaktan başka çözüm yolu kalmadı. AYM ye doğrudan taşıyamıyorsak farklı senaryoları değerlendireceğiz. Bunlardan birisi de Bakırkör 3. Aile Mahkemesi tarafından önümüzdeki günlerde alınacak velayet ve kişisel ilişkilerin tesisi hakkındaki ara kararının yürütmesinin durdurulması istemiyle üst mahkemeye istemlerimizle sunulması olayı...
Bana benzer sorunu yaşayanlar ve bazı avukatlar çeşitli çıkar çatışmaları nedeni ile karşı çıkıyor olabilirler. Saygı duyarım. Avukat arkadaşlar bu olayı mesleki gelirleri, ebeveynler var olan tek hukuksal kapıyı da kapatma girişimimden dolayı çıkarlarına aykırı bulabilirler. Ancak ben burada mağduriyet değil; insan onurunu zedeleyen, çocuğu bir eşya gibi gören, ayrı yaşayan veya boşanan eşler arasında bazen şiddete varan vakalara neden olan bir kangreni tedavi etmek amacıyla hareket ediyorum. Bu davranışım nedeni ile amacım hiç kimseyi incitmek değil... Kadın faktörünün pozitif ayrımcılığını farklı yorumlayan hukuk ve devlet mekanizmasını doğru karar alamaya zorlamak... Aksi takdirde ben silahlı çözüm yollarını düşünmeye ve kanun dışı şekilde çözümler bulmaya mecbur bırakılacağım.
Biliyorum ki bunun çok ağır eleştirileri de olacak. Ancak elimde başka seçenek kalmadı... Kanun önünde eşit olmamıza rağmen hakim karşısında değilsek elimden başka bir şey gelmiyor
Sabırla okuduğunuz için teşekkürlerimi sunarım. Görüşlerinize ve eleştirilerinize açığım. Ancak eleştirilerinizi yapmadan önce empati yaparak benim yerime kendinizi koymanızı istirham ederim. Ben eşimin evinden eşya kaldırmayacak, alacak tahsilatı yapmayacağım. Ben bir baba olarak 8 aydır yüzünü görmediğim çocuğumu görmenin insancıl bir yönünü bulma arayışındayım.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Üç kez size yanıt yazıp eklemeden sildim şu an gözlerimden yaş dökülüyor ekranı görmekte zorlanıyorum içimdeki duyguların tarifi imkansız.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Şimdi arkadaşlar durum hakkında az bilgi vermeyi süreci takip edenler için doğru buldum.
Hukuken değerlendirmelerimiz neticesinde olanları sıralıyorum.
2709 sayılı kanunla 18.10.1982 tarihinde kabul edilen anayasamızın 3. bölümünü oluşturan SOSYAL HAKLAR ve ÖDEVLER başlığında Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları açıklanmış.
Burada Madde 41 e 07.05.2010 tarih ve 5982 sayılı kanunla yapılan eklemede
"Her çocuk korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına aykırı olmadıkça ana ve babasıyla kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir"
deniliyor. Yani çocuğun hakları açısından burada velayet engellemesi muğlak kalıyor. Ülkemizinde altında imzası olan Uluslar arası insan hakları ve Çocuk hakları sözleşmesine göre de birey olarak kabul edilen çocuğun en temel hakları arasında ebeveyleriyle ilişki kurması güvence altına alınmış. Burada sanırım bir ihtilafımız yok. Sorun bu kanunlarda birey olarak kabul edilen çocuğun iş velayete sahip eş tarafından diğer eşe gösterilmemesi halinde ne yapacağının yanlış şekillendirilmesinde yaşanıyor. Anayasa ve uluslar arası sözleşmelerde kürtaj yasağının başladığı andan itibaren birey kabul edilen çocuğun görülmesiyle ilgili sorun oluşunca medeni kanuunda muğlak bırakılan bu durumu sırf ticari yada ekonomik anlaşmazlıklarda kullanılmak için getirilmiş olan İcra iflaf hukuku devralmış. Görüş yapamayan eşin kanun zorunu kullanmasında adres haciz tutanağına eşya gibi çocuğu yazdırmakla çözülmüş.
Diğer taraftan 279 sayılı kanunla kabul edilen anayasamızın 17. maddesinde de " Kimseye işkence yapılamaz; kimse insan haysiyeti ile bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz" denilmektedir. Burada çocuğun görüşü esnasında çocuğun ve görüş isteyen ebeveninin uğradığı muameleler haysiyet kırıcı ve küçük düşürücüdür.
Konumuz gereği yaptığım araştırmalardan ve hukuk danışmanlarımın ifadelerinden bu sorunu çözmek için 3 seçenek çıktı önümüze... Sizlerle de paylaşmak isterim.
1. YOL
Aile mahkemesi hakiminin çocuğun velayeti hakkında ara karar alması ve görüş günü tayini sonrasında bu uygulamanın anayasa ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerle çeliştiği iddiası aile mahkemesine bildirilir. Uygulamanın sonlandırılması ve İKK 25. maddenin iptali için AYM de resen dava açılması istenir. Bu istek reddedilirse durum tutanağa geçirtilip yargıtay safasına başlanır.
2. YOL
6216 sayılı kanunun 40. maddesinde AYM de dava açma hakkı olan siyasi erkler devreye sokulur. Ana muhalefet partisinin veya 110 milletvekilinin başvurusu sağlanır (pek mümkün görünmeyen bir seçenek)
3. YOL
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki kanunun 45/2. maddesindeki iç hukuk yollarının tüketilmesi şartı (burası mühim. Canı isteyen AYM de dava açamıyor. Tüm idari ve hukuki kanalların tükenmesi lazım) sağlanınca AYM de vava açılabiliyor.
Yanlış anlamaların önüne geçmek için AYM sürecinin başlamasını sağlayan bu maddeyi aynen paylaşıyorum.
6216 dayılı kanun
Madde 42/2
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir"
Bu durumda ilk seçeneği kullanmak daha yakın gibi geliyor. Diğer taraftan AİHM de dava açma için bir şart olmamasına rağmen bu seçeneği kullanmamız halinde iç hukuk yolları içinde AYM de dava açma süreci de olması nedeni ile İKK 25. maddenin iptali reddedilecek gibi
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Bakış açısı kişinin hak ve alacağının icraya konmasıdır. Değişen yasanın yerine ne koyacaksınız.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
AIHM bazen süren davalarıda kabul ediyor. Özellikle adil yargılamayla ilgili konularda. Yani siz yargılamanın kendisinin bir insan hakkı ihlali olduğuna inanıyorsanız hakimin karar verip vermemesinin ne önemi var.
Gerçi sizin durum biraz farklı. Siz direk kanunun anayasaya aykırı olduğunu iddia ediyorsunuz.
Bizim anayasa mahkemesi bu tip konuların altından kalkamaz. Mesela yetim maaşı alamayan bir erkek anayasa mahkemesine gitse mahkeme mevcut uygulamanın anayasaya uygun olduğunu (cinsiyet ayrımcılığı) nasıl açıklayacak. Ayda 18 bin TL kiralama ücreti bulunan makam arabasına binen başkan buyurun açıklayın. Ali muhakeme yeteneğiniz ve hukuk teorisine hakimiyetinizi hep beraber görelim.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
ismail32 rumuzlu üyeden alıntı
Bakış açısı kişinin hak ve alacağının icraya konmasıdır. Değişen yasanın yerine ne koyacaksınız.
Daha önce de açıkladığım gibi amacım yerine yeni bir şey koymak değil. Konulmasını sağlamak... Çocuk görüşü sorunu yeni bir sorun değil. Bundan 30 sene önce annem beni göremezd. Babam velayete sahipti ve göstermemek için direnirdi. O zaman da İKK - 25. Madde ile görüş yapılması söylenirdi. Babam ne zaman icra memuru kapıya dayanacak olsa ya kapıyı açmaya direnir, yada bizi o gün geldiğinde bir akrabamızın evine saklardı. Bu işlemden dolayı devletin ciddi bir kazancı var. Sorun için bulunan çözüm sekonder kazanç kapısına dönüşmüş. Bu nedenle 1934 yılından bu yana değiştirilmesi düşünülmemiş yada teklif edilmemiş. Sizinde söylediğiniz nedenden kimse bunu yargıya taşıyamamış. "Ya bu hakkımızdan da olursak" korkusu ile konu kangren haline geldi toplumda... Amacım siyasi otoritenin yürütme erkini kullanarak çözmeye yanaşmadığı bir konuda yargı erkini devreye sokmak.
Eğer ortada uygulanabilir bir kanun maddesi kalmaz yürütme erki mecburen bu konu hakkında bir karar alma sürecine girecektir. Süreci bu esnada sivil inisiyatif kullanarak yönetmek ve yönlendirmek niyetindeyiz. Tamam... Kadın için pozitif ayrımcılık yapılsın. Ama bunun da cılkı çıkartılmasın. Baba sadece para yatıran bir varlık olarak görülmesin. Boşanma davasında eşim 3-0 önde başlıyorsa bunun adına adalet diyemeyiz. Hakimin aldığı her karara saygı duymak zorunda değilim. Sonuçta hakimde olsa bir insan ve sadece celseden celseye gelen 2 tarafın gerçek yaşamda ne yaptıklarını yada ne yaşadıklarını bilemez. İnsan olan her varlık hata yapabildiğine göre hakimlerinde kararları tartışmaya açıktır. Şahsen ben şimdiye kadar hiç bir hakimin tarafsız olduğuna şahit olmadım. Hakim tarafsız olamaz. Olabiliyorsa insan olamaz.
benim durumumda da hakim tek yanlı karar alacak ve daha önceki kararlara atıf yaparak çocuğu annesine verecek (bu konuya itiraz edecek değilim. Süt çağında olan oğlum için böylesi daha iyi olur) Ancak iş çocuğumu görme meselesine gelince durum farklı olacak. ben anadoluda yada yurtdışında, oğlum istanbul'da... Eşimin ailesi şimdiden beni tehdit ediyor. Çocuğu bana karşı koz gibi görüyorlar. Şimdi göstermiyorlar ki (mesela bugün 218 gün olmuş oğlumu görmeyeli) hakim karar alınca göstersinler. Sonuçta bu çocuk... haliyle icra memuruyla da gittiğimde kapıyı açmaz sa açmazlar. Ortada kaldırılacak bir mal yok diyecekler. Kapıyı mı kıralım meselesi olacak. kaldı ki ben çocuğumu haciz tutanağı ile almaya karşıyım. Bu işin daha insancıl bir yolunun bulunması lazım. Ben istesem çocuğu kaçırabilirim de... Ellerinde bir velayet yok. Bir halt iddia edemezler. Ancak bu da bir çözüm değil. Alsam kaçırsam iyi mi olacak ? Olmayacak.... ben süt çağındaki bir çocuğa nasıl bakarım. Emziremem ki... Dahası anasıyla alıp veremediğim bişi yok. Çocuğu kaçırmam anasına ceza vermek gibi olacak. Kahrolur... İlerde olacak iyi şeyleri de olmaz ederim bu davranışımla... haliyle onu yapsam olmuyor bunu etsem uymuyor derken ben 218 gündür çocuğuma hasretim.
Düşündüm taşındım. Her halükarda bu çocuğu göremeyeceğime göre ilerde olacak olan icra yoluyla görüşü dava edeyim dedim. Öyle ya... madem göremiyorum. Bu soruna neden olan kanunu dava ederim.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Çanakkale/Kumkale cinayeti aynı nedenden adam savcılığa dahi gidiyor sonuç yok hem kendini kadını vs.
Adamda öldüğü için sayın Bakanımız savcı hakkında suç duyurusu gereği duymuyor herhalde.
Sonuçta ortada koca cinayeti var( HSK MADDE 4!!!!!!!! var)
Şahsi kanaatim sonuç almanız % 1 İhtimal %99 davanız red olur
kendi adaletinizi kendiniz yaratmanıza gelince mücadeleden vazgeçmeyiniz ben vazgeçmiyorum kazanacak olan biziz vazgeçmediğimiz sürece zira haklı olan biziz
Bana göre kazanması çok basit bir dava ama gittiğiniz yoldan değil.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Yeni düzenleme ile AYM'ye bireysel başvuru imkanı da getirilmiş atlamışım. Yüksek mahkemenin anayasa.gov.tr adresinden başvuru yapılabiliyor.
Yeni düzenlemeden yararlanmak için iç hukuk yollarının tamamen tükenmesi gerekiyor. Yani
Aile Mahkemesi > Yargıtay Hukuk Dairesi > Yargıtay karar düzeltme aşaması > AYM
sıralaması var. Bu konu 6216 sayılı kanunun 45. maddesi 2. fıkrasında belirtilmiş.
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Siz olayı çözmüşsünüz bundan sonra benim benim yapabileceğim bir yorum bırakmadınız (kendim söyleyip kendim dinleyecek olduktan sonra) sonucu buradan bizimle paylaşırsınız
kazanmanızı temenni ederim ancak kazanamayacağınızı düşünüyorum
sonra adalet yok diye sızlanmayınız siz kendi kafanızda bir adalet sistemi kurmuşsunuz kaybetmenizin temelinde bu zihniyet olacaktır eğer ben haklı çıkarsam yazdıklarımı tekrardan bir okuyup değerlendiriniz
Hayırlısı olsun
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Alıntı:
ismail32 rumuzlu üyeden alıntı
Çanakkale/Kumkale cinayeti aynı nedenden adam savcılığa dahi gidiyor sonuç yok hem kendini kadını vs.
Adamda öldüğü için sayın Bakanımız savcı hakkında suç duyurusu gereği duymuyor herhalde.
Sonuçta ortada koca cinayeti var( HSK MADDE 4!!!!!!!! var)
Şahsi kanaatim sonuç almanız % 1 İhtimal %99 davanız red olur
kendi adaletinizi kendiniz yaratmanıza gelince mücadeleden vazgeçmeyiniz ben vazgeçmiyorum kazanacak olan biziz vazgeçmediğimiz sürece zira haklı olan biziz
Bana göre kazanması çok basit bir dava ama gittiğiniz yoldan değil.
HSK Madde 4 - Hakimler mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev yaparlar. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.
Sana soru... Hakim hiç karşısına getirilmemiş, ifadesini bile talimatla almış olduğu bir adamı sırf burnu kanadı diye açılan (kırıldı demedim kanadı dedim dikkat edersen) basit yaralama davasında yargılayıp nasıl vicdani kanaat sahibi olarak mahkum edebilir? Dava için bakınız Adalar Sulh ceza mahkemesi (2012/66 karar)
-
Cevap: İİK - 25. Maddenin anayasaya aykırılığı ciheti ile dava açılabilir mi ?
Ben ne diyorum siz ne diyorsunuz (Sorunuzun cevabıdır)