-
İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Ben bi gsm firmasının çağrı merkezinde müşteri temsilcisi olarak 3 yıl görev aldım ve bana gönderilen şu an avukatımın elinde olan iş haddi fesh mektubunda işverenenin güvenini kötüye kullanmak maddesi gereğince işten çıkartıldım. Baro araclığıyla bi avukat tahsis edildi bana ancak avukatım davayı açtıktan sonra şirketim kurumsal ve türkiye de lider çağrı merkezlerinden biri olduğu için büyük bi avukatlık firmasıyla çalıştığını ve çok ciddi deliller sunduğunu belirtti ve kazanma ihtimalimiz çok düşük dedi davayı geri çekelim kaybedebiliriz dedi.Şirketimin beni işten çıkarma nedeni arkadaşlarımın ve bazı kişilerin numaralarını search lemem yani hat kullanıcısı müşteri hizmetlerini aramadan numarasının bilgilerine bakmak gibi sisteme girdiğimiz her numara için şirket içi olan user ve tarih saat bilgisi gibi bilgilerde şirketin benim aleyhime sunduğu deliller arasında.Bu yapmış olduğum durum 300 kişilik bi lokasyanda 300 kişininde hatta takım liderlerinin yaptığındanda eminim.Bu tabiki başkalarının yapmış olması benim suçsuz olduğum anlamına gelmez ama ortada. Searchlediğim numaralarla ilgili ne şirkete maddi manevi nede hat kullanıcılarına verdiğim bi zarar yok herhangi bi kişinin bu durumla ilgili şikayetide yok. Askere gidip tazminat alma fikrimin şirkette duyulmasından dolayı haksız yere işten çıkartıldığımı düşünüyorum ve zaten çıkartılmadan önce baskıyla istifaya zorlandım.Dava süreciyle ilgili olarak lehime çevirmem adına sizden bilgi rica ediyorum tşk
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Sözleşmeniz incelenmeden, fesih (Bu arada siz fesh demişsiniz ama bunun doğrusu fesih'dir) bildiriminiz incelenmeden, işyeri kurallarınızı bilmeden, gerçekleşen olaylara, tespit edilen hususlara hakim olamadan bir şey söylemek pek doğru olmaz. Kaldı ki avukatınızda varmış, kanımca sizi doğru da yönlendirmiş ne güzel. Bence de avukatınız haklı gibi...
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı
Madde 25 - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I- Sağlık sebepleri:
a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda. (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.
II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.
III- Zorlayıcı sebepler:
İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.
IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.
İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 21.05.2007 tarihli 2007/6452 E. 2007/15623 K. sayılı kararı işçinin hangi hal ve şartlarda güveni kötüye kullandığını ve işveren açısından haklı sebeple fesih oluşturma şartlarını gösteren bir karar olup,bu çalışmamızın da konusunu oluşturmaktadır.
Karara konu dava feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmesi istemine ilişkindir. İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren vekili, Kasiyer olarak görev yapan davacının iş sözleşmesinin "Kasanın Teknik Servis tarafından açılmasını talep ettiği, kasanın alt tarafında bulunan 470 YTL tutarındaki miktarı ilgili bölüm sorumlularına bildirmeden bölüşerek aldığı ve savunmasında kabul ettiği gerekçesi ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesi uyarınca" haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, parasal konularda sorumluluk verilen davacının kasada meydana gelen tüm olumsuzlukları işverene bildirmesi gerekirken, kasa açıklarını kapaması ve kasa altında çıkarılan parayı diğer sorumlularla paylaşarak işverenin güvenini kötüye kullandığı, talimatlara aykırı davrandığı, feshin haklı ve geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilerek dosya Yüksek Mahkeme’nin önüne gelmiştir.
Yüksek Mahkeme öncelikle dosya içeriğine göre, kasiyer olarak görev yapan davacı ile birlikte çalışan diğer işçilerin sorumlu olduklara kasada sürekli açık çıktığı, davacı ve diğer işçilerin bu açığı kendi ceplerinden ödemek sureti ile kapattıkları, ancak sürekli açık vermeleri nedeni ile kasanın kontrolü için teknik servise haber verdikleri, teknik servisin kontrolü sırasında kasa altında 470 YTL miktarında para çıktığı ve davacı ile diğer sorumluların bu parayı daha önce açığı kendileri ödemesi nedeni ile paylaştıkları anlaşıldığını vurgulamıştır. Maddi olayın bu gelişimine göre, uyuşmazlıkta işverenin herhangi bir zararının olmadığı görülmektedir. Davacı daha önce ödediği açık nedeni ile kendi zararını telafi etmek için hareket etmiştir. Ayrıca kasada sürekli açık çıkması nedeni ile teknik servise haber vermesi de işverenin güvenini kötüye kullanmadığını göstermektedir. Davacının bu davranışı işyerinde olumsuzluklara da yol açmamıştır. Davacının iş sözleşmesinin feshi haklı ve geçerli nedene dayanmamaktadır. Yüksek Mahkeme kararın bozularak ortadan kaldırılmasına, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar vermiştir.
Sonuç olarak güveni kötüye kullanma sebebiyle iş akdinin feshinde işverenin zarara uğramış olmasının altı önemle çizilmekte olduğundan, bu karar,bu nedenle iş akdi fesihleri için fesih yapmadan önce bir kez daha işvereni düşünmeye yöneltmektedir.
alıntıdır
- - - Updated - - -
Aslında basit bir yazılım ile halledilebilecek bir güvenlik açığı olduğu kanaatindeyim. Bu açığın bilerek ve isteyerek korunması işvereni sıkıntıya sokabilir. İfade etmek istediğim, arayan kişinin müşteri bilgilerine ulaşım harici her türlü ulaşım engellenebilir. Bu açığın işten uzaklaştırmak için kullanılması üzerine kurgulanacak bir savunma, emsal uygulamalar ile de zenginleştirilirse lehe bir sonuç alınabilir.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Muhtemelen sizinle aynı kurumun çağrı merkezinde çalışan bi akrabam var. İşe yeni başladı ve hem sözleşme maddeleri içerisinde hem de eğitimlerde sözlü olarak; gelen destek talep telefonları haricinde başkalarının numarasını sorgulamak, numaraların kimlere ait olduğunu öğrenmek ve kişisel bilgilerine erişmenin sözleşme fesih sebebi sayılacağı söylenmiş.
Bu zaten aynen Microsoftun ISA Server işletim sisteminde olduğu gibi gsm şirketinin kolay bir şekilde kimlerin neleri sorguladığını anlık bir şekilde izleyebileceği bir program kullanılmıştır ve kayıtları günbegün tutuluyordur. Zaten sizin sözleşmenizde de bu veya bu gibi maddeler varsa pek şansınız olduğunu zannetmiyorum ki zaten yetkiniz olmadan başkalarının bilgilerini sorgulayarak bunlara erişim sağlamak bir suçtur.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Hiç bir kişi veya kurum zarar gormemiş olsa da, siz veya bir başkasının FAYDA sagladıgı ortada bu yetkiniz dışındaki arama işlemi neticesinde.
Şu andaki durum: birllerinin ozel bilgileri şirket kayıtlarından bulunup, kendilerinin bilgisi olmaksızın 3. Kişilerin (siz) eline geçmiş durumda ve bu da firma için çok ciddi sıkıntı yaratabilecek vehamettedir.
Düşüncem; işvereninizln feshi haklıdır bence de, avukatınızı dinleyin derim.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
rgorkem rumuzlu üyeden alıntı
Searchlediğim numaralarla ilgili ne şirkete maddi manevi nede hat kullanıcılarına verdiğim bi zarar yok herhangi bi kişinin bu durumla ilgili şikayetide yok. Askere gidip tazminat alma fikrimin şirkette duyulmasından dolayı haksız yere işten çıkartıldığımı düşünüyorum ve zaten çıkartılmadan önce baskıyla istifaya zorlandım.
"Haklı fesih koşullarının oluşmadığı" iddiasında bulunun derim. Fesih haklı değil, ancak geçerli nedene dayanıyor şeklinde çıkabilecek muhtemel bir karar, tazminatlar yönünden durumu lehize çevirebilir.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı
Aslında basit bir yazılım ile halledilebilecek bir güvenlik açığı olduğu kanaatindeyim.
Arayan müşteri, başka bir numaradan aramış olabilir. Örneğin cep telefonunu kaybetmiş olabilir.
Bu yüzden istediği müşterinin bilgisine erişebilme hakkı verilmek zorunda sanırım.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Arayan müşteri, başka bir numaradan aramış olabilir. Örneğin cep telefonunu kaybetmiş olabilir.
Bu yüzden istediği müşterinin bilgisine erişebilme hakkı verilmek zorunda sanırım.
Evet, müşterinin istemi üzerine işlem yapabilmeli. Bir telefon görüşmesi yapmaz iken istediği bir bilgiye ulaşamamalı. Kademeli bir güvenlik mekanizması olmalı. Müşteri gizliliği haiz bilgiyi verdikçe program ilerleme olanağı tanımalı.
Bendeniz şöyle düşünüyorum:
Bir cezanın adalete uygun olması için, suça giden yolların yetkililerce engellenmiş olması gerekir. Yani, suçlu, tüm engellere rağmen suçu özgün iradesi ile tercih etmiş olmalı.
İnsanların en büyük zaafı, gizli ve yasak olana meyilleri. Adem evlatlarıyız ya, bu böyledir o zamanlardan bu yana...
Bu durum biline biline, böylesi bir olanağı çalışanlarının önüne sereserpe sunan bir yapılanmanın dürüst ve haklı olduğunu düşünmem açıkçası çok zor. Konu sahibinin dediği gibi, kimi personelini bu tarz mekanizmaları işleterek işten çıkarıyorsa bu oldukça abes bir tavır olabilir.
Yasaklamadan önce tedbirlerini almaya zorlanmalı.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Hiç bir çağrı aktif değilken sorgulama imkanı veren bir sisteme ihtiyaç duyulacak bir senaryo üretemiyorum.
Eğer böyle bir imkan varsa, haklısınız.
Ancak hukuki açıdan da bunu söyleyen bir "şey" olmalı.
Bildiğim kadarı ile hırsızlıkta bile, çalınan malın ne kadar "saklanmış" olduğu önemli oluyor. Tamam açıkta, kapalı yerde, kilitli yerde, kasada... Ne kadar zor erişilebilir durumda ise o kadar ağır cezası oluyor diye biliyorum. (doğru mudur emin değilim)
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
O bilgiler orada duruyor. Güvende mi?
Ben o bilgilere ulaşabiliyormuyum? - Hayır.
Herhangi biri o bilgilere ulaşabiliyor mu? - Hayır.
O şirkette çalışan HERKES o bilgilere ulaşabiliyor mu? - Hayır.
Bilgilere ulaşılması Yetkili personel haricinde engellenmiş mi? Evet.
O bilgilere ulaşma-sorgulama yetkisinin sınırları belirlenmiş mi? Kuvvetle muhtemel EVET, hangi şartlarda ne gibi durumlarda o sorgulamaların yapılabileceği , aktif çağrı olmaksızın yapılacak sorgulamaların ne sonuçlar getireceği firma içi yönetmelik,ihbar, duyurularla çalışanlara bildirilmişmidir?
Hayır bildirilmemiştir diyebilecek kaç kişi çıkar? Bence SIFIR.
Yapılan nedir o zaman?
- İŞVERENİN GÜVENİNİ KÖTÜYE KULLANMAK!
Sn. rgorkem;
sözleşmenizde veya eki olan herhangi bir belgede , bu tür sorgulamaların yasak olduğuna dair herhangi bir bilgilendirme var mı?
- - - Updated - - -
2 yıl kadar önce, yonca logolu bankamda ilgisiz bir şubeye girip müşteri temsilcisi ile hesabımdan bir havale yapmak istemiştim.
Adımı aldıktan sonra müşteri temsilcisi bayan 1dakika sonra doğrulamak için ana adımı doğum tarihimi telefonumu sorup baktığı ekrandaki bilgilerle kıyaslayarak o hesabın bana ait olduğunu DOĞRULAMIŞTI.
Sonrasında evet, işlemi yapmak için kimliğimi istemişti ama, benim hesap bilgilerimin tamamına çok rahatça ulaşmıştı. Bu kadar kolay olmamalı bu iş demiştim o zaman da, ama kolaydı-hala da kolay. Zorlaştıran tek etken ise, sistemin çalışanlarına koyduğu bir takım kısıtlamalar yasaklar. Başka bir şey yok. Niyeti bozulmuş bir müşteri temsilcisi, hesap sahibi olmadan da , hesap bilgilerine ulaşıp işlem yapabilir mi? Yasal olarak hayır elbette ama pratikte yapabilir.
Kusurlu kim? sistem mi, personel mi?
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Geçenlerde Turkcell İletişim Merkezine gittim işlem yaptırmak için..Müşteri temsilcisi kimliğimi istedi bilgilere erişti en sonunda talebimi ilettim ve bu talebimin işleme konması yani onaylanması için cep telefonuma gelecek olan şifreyi kendisine söylememi istedi, söyledim ve bu şekilde işlem uygulamaya alındı. Yani demek istediğim, en sağlam yol cep telefonu vasıtasıyla alınan onay. Bankalar da aslında bu uygulamaya geçse en azından temsilcinin kendi başına iş yapma ya da birilerinin başkası adına işlem yapma riskini ortadan kaldırabilir.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Aynı şekilde hakim olan bi akrabamada durumu özetle anlattığımda oda bu durumla ilgili haksızsın gibi gözüküyo dedi.Fakat sözleşmemi ve bu durumla ilgili numaralarını search ettiğim kişilerle ilgili nede şirket adına bi mağdudiyet söz konusu. ve sözleşmemde davamla ilgili geçen maddeyi sizlere açıklıyorum.
Çalışanlarımızın kendisine çizilen sınırlar çerçevesinde çalışmaktadır.Görevini ve konumunu herhangi şahsi veya 3. şahısların menfaati kullanması yasaktır.Kuruma ve müşterilerine ait bilgiler gizlilik esasına haiz olur (mali bilgiler kurumsal müşteri bilgileri, müşteriye ait her türlü bilgi telefon numarası şirket hedefleri finansal bilgiler, müşteri özlük bilgileri üçüncü şahıslara aktarılması, kasten kötü niyet ile bu bilgilerin kullanılması kesinlikle kabul edilemez Personelin sadakat ilkelerine ,sır saklama ilkelerine rekabet yasağı ilkelerine aykırı davranması kabul edilemez.Personelin .... çalıştığı süre boyunca kurum veya müşteriye ait edinmiş olduğu her türlü bilginin işten ayrulması durumunda herhangi bir şekilde 3. şahıslara paylaşılmasına izin verilemez.
Bu taahhhütnamede yer alan gizli bilgiler teriminin ... ile ilgili tüm teknik finansal veya ticari mahiyette olan bilgileri (bilgilerin temin edildiği yöntem veya şekle bağlı olmaksızın kapsadığını kabul ve beyan ederim)
Bu durumda evet ben bilgilere eriştim şirketim bana bu bilgilere erişebilmem adına kullandığımız programda bi acount ve şifre sağladı fakat 3. şahıslara art niyetli ve kendi menfaatlerimi yada bi başkasının zararına uğrayan ve herhangi bi şikayet durumu olduğuna dair bi bulgu ve delil yok. Ayrıca bi kaç geçen daha madde;
Gizli bilgileri ifşa etmeyi ve kullanmamayı kabul etmekle beraber bu bilgilerle ilgili hiçbir hususu üçüncü kişilerle görüşmemeyi ve sır olarak saklamayı gizli bilgilerin kopya ve suretlerini çıkartmayı ve 3. kişilerle bunlarla ilgili hiç bir bilgi vermemeyi de peşinen kabul ve taahhüt ederim.
Çalışanlarımızın verilen şifreler ile sınırlandırılan yetki ve haklarının üzerine çıkacak çalışmalarda bulunamazlar.Bu tür yetki aşım deneme ve ihlalleri ... proje sahibi olan ilgili firmalar tarafından gözlemlenmekte ve suç olarak değerlendirilmekte.
Son maddeye istinadende ben yetkilerim dahilinde bu bilgileri kontrol ettim.Hatla ilgili herhangi bi işlem yada kendi menfaatlerime bi işlem adına kullanmadım.Sözleşmeyi incelediğimde bilgilere erişmek yasak gibisinden bi madde yer almıyo bilgileri kötü kullanmak doğrultusunda maddeler yer almakta
- - - Updated - - -
Edoğan bey sorduğunuz sorulara cevap verim.
Ben o bilgilere bana verilen kullanıcı adım ve şifrem yetkisi dahilinde ulaşabiliyorum( hat sahibi m hizmetlerini aramış olsada olmasada)
Herhangi bi kişi tabiki bu bilgilere sahip olamaz çünkü şirket iş hususları dahilinde iş akışı bilgisi sahibi olmadığından ötürü ve acout u olmadığından ötürü
Şirkette çalışan herker o bilgilere evet ulaşabiliyo
Yani kullandığımız bu programın aktif bi çağrı yok iken sisteme numara girmemizi engelleyen bi güvenlik unsuru bulunmuyo. Nitekim iş akışlarımızdan size buna yakın bir örnek verim. Görüşme kayıtlarımız hizmet kalitesi takibi amacıyla kayıt altına alınıyo Örnek veriyorum ben size hatalı bi bilgi verdim ve sizin mağduriyetine yol açtım siz tekrar aradığınızda bu durumla görkem bey bana hatalı bilgi aktardı şikayetçiyim şeklinde bi durum belirtmediğiniz taktirde tutanak yada ikaz alma gibi bi durum olmuyo.Yani demek istediğim, numaralarını search ettiğim kişilerin zaten bi mağduriyetine yol açmadım ve herhangi bi şikayet yok ortada.Tabiki bu bilgilere bakmanın ne denle zararlar doğurabiliceğinin farkındayım ancak 300 kişilik bi lokasyon içersinde bunu herkesin yapıpta ben kıdemli bir çalışan olarak ve ağır baskılar ve suçlamalarla itham edilip( istifanı ver yoksa bidaha iş bulamazsın, seni savcılığa teslim edicez pkk ile yada herhangi bi terör örgütüylemi çalışıyosun. müşterilerin bilgilerine bakıp hesap bilgilerinemi ulaştın gibi hırsızlık gibi ithamlarla karşılaştım ve istifaya zorlandım ve bende yüz kızartıcı bi suç işlemediğimi sizin gerekeni yapmanızı belirttim
- - - Updated - - -
Aynı şekilde hakim olan bi akrabamada durumu özetle anlattığımda oda bu durumla ilgili haksızsın gibi gözüküyo dedi.Fakat sözleşmemi ve bu durumla ilgili numaralarını search ettiğim kişilerle ilgili nede şirket adına bi mağdudiyet söz konusu. ve sözleşmemde davamla ilgili geçen maddeyi sizlere açıklıyorum.
Çalışanlarımızın kendisine çizilen sınırlar çerçevesinde çalışmaktadır.Görevini ve konumunu herhangi şahsi veya 3. şahısların menfaati kullanması yasaktır.Kuruma ve müşterilerine ait bilgiler gizlilik esasına haiz olur (mali bilgiler kurumsal müşteri bilgileri, müşteriye ait her türlü bilgi telefon numarası şirket hedefleri finansal bilgiler, müşteri özlük bilgileri üçüncü şahıslara aktarılması, kasten kötü niyet ile bu bilgilerin kullanılması kesinlikle kabul edilemez Personelin sadakat ilkelerine ,sır saklama ilkelerine rekabet yasağı ilkelerine aykırı davranması kabul edilemez.Personelin .... çalıştığı süre boyunca kurum veya müşteriye ait edinmiş olduğu her türlü bilginin işten ayrulması durumunda herhangi bir şekilde 3. şahıslara paylaşılmasına izin verilemez.
Bu taahhhütnamede yer alan gizli bilgiler teriminin ... ile ilgili tüm teknik finansal veya ticari mahiyette olan bilgileri (bilgilerin temin edildiği yöntem veya şekle bağlı olmaksızın kapsadığını kabul ve beyan ederim)
Bu durumda evet ben bilgilere eriştim şirketim bana bu bilgilere erişebilmem adına kullandığımız programda bi acount ve şifre sağladı fakat 3. şahıslara art niyetli ve kendi menfaatlerimi yada bi başkasının zararına uğrayan ve herhangi bi şikayet durumu olduğuna dair bi bulgu ve delil yok. Ayrıca bi kaç geçen daha madde;
Gizli bilgileri ifşa etmeyi ve kullanmamayı kabul etmekle beraber bu bilgilerle ilgili hiçbir hususu üçüncü kişilerle görüşmemeyi ve sır olarak saklamayı gizli bilgilerin kopya ve suretlerini çıkartmayı ve 3. kişilerle bunlarla ilgili hiç bir bilgi vermemeyi de peşinen kabul ve taahhüt ederim.
Çalışanlarımızın verilen şifreler ile sınırlandırılan yetki ve haklarının üzerine çıkacak çalışmalarda bulunamazlar.Bu tür yetki aşım deneme ve ihlalleri ... proje sahibi olan ilgili firmalar tarafından gözlemlenmekte ve suç olarak değerlendirilmekte.
Son maddeye istinadende ben yetkilerim dahilinde bu bilgileri kontrol ettim.Hatla ilgili herhangi bi işlem yada kendi menfaatlerime bi işlem adına kullanmadım.Sözleşmeyi incelediğimde bilgilere erişmek yasak gibisinden bi madde yer almıyo bilgileri kötü kullanmak doğrultusunda maddeler yer almakta
- - - Updated - - -
Ayrıca iş hakdi fesih nedenlerine istinaden hatırladığım kadarıyla uyarı verilmeksizin derhal işten çıkartılma politikasına gidilmiş yani sizce bi uyarı seviyesinde kalması gerekmezmiydi?Ben bu bilgileri art niyetli kullanmam durumunda bir işlem, veya bilgi sızdırma gibi durumda derhal fesihe gidilebiliceğinin farkındayım
Ben o bilgilere bana verilen kullanıcı adım ve şifrem yetkisi dahilinde ulaşabiliyorum( hat sahibi m hizmetlerini aramış olsada olmasada)
Herhangi bi kişi tabiki bu bilgilere sahip olamaz çünkü şirket iş hususları dahilinde iş akışı bilgisi sahibi olmadığından ötürü ve acout u olmadığından ötürü
Şirkette çalışan herker o bilgilere evet ulaşabiliyo
Yani kullandığımız bu programın aktif bi çağrı yok iken sisteme numara girmemizi engelleyen bi güvenlik unsuru bulunmuyo. Nitekim iş akışlarımızdan size buna yakın bir örnek verim. Görüşme kayıtlarımız hizmet kalitesi takibi amacıyla kayıt altına alınıyo Örnek veriyorum ben size hatalı bi bilgi verdim ve sizin mağduriyetine yol açtım siz tekrar aradığınızda bu durumla görkem bey bana hatalı bilgi aktardı şikayetçiyim şeklinde bi durum belirtmediğiniz taktirde tutanak yada ikaz alma gibi bi durum olmuyo.Yani demek istediğim, numaralarını search ettiğim kişilerin zaten bi mağduriyetine yol açmadım ve herhangi bi şikayet yok ortada.Tabiki bu bilgilere bakmanın ne denle zararlar doğurabiliceğinin farkındayım ancak 300 kişilik bi lokasyon içersinde bunu herkesin yapıpta ben kıdemli bir çalışan olarak ve ağır baskılar ve suçlamalarla itham edilip( istifanı ver yoksa bidaha iş bulamazsın, seni savcılığa teslim edicez pkk ile yada herhangi bi terör örgütüylemi çalışıyosun. müşterilerin bilgilerine bakıp hesap bilgilerinemi ulaştın gibi hırsızlık gibi ithamlarla karşılaştım ve istifaya zorlandım ve bende yüz kızartıcı bi suç işlemediğimi sizin gerekeni yapmanızı belirttim
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Arayan müşteri, başka bir numaradan aramış olabilir. Örneğin cep telefonunu kaybetmiş olabilir.
Bu yüzden istediği müşterinin bilgisine erişebilme hakkı verilmek zorunda sanırım.
Benim yapmis oldugum ortada aktif bi cagri yok iken tarattigim bi durum.su sekilde engellenebilir; herhangi bi cagri yok iken numara searchlenmesi kisitlanabilir
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Rgorkem; bence siz tüm belgelerinizide alıp yüzyüze profesyonel bir destek alın konu hakkında :)
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Konunun başında zaten avukatım aracılığıyla dava açtığımı ve avukatımın bu davaylla ilgili başarısız olabiliceğini düşünerek yada dava sürecinin akıbeti hakkında fazla emsal teşkil etmeyen bi dava türü olduğundan ötürü burda yazılı olarak bilgi almak istediğimi ifade ettiğimi düşünüyorum asi konunun başına bakarak cevap yazarsan sevinirim.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
rgorkem rumuzlu üyeden alıntı
Konunun başında zaten avukatım aracılığıyla dava açtığımı ve avukatımın bu davaylla ilgili başarısız olabiliceğini düşünerek yada dava sürecinin akıbeti hakkında fazla emsal teşkil etmeyen bi dava türü olduğundan ötürü burda yazılı olarak bilgi almak istediğimi ifade ettiğimi düşünüyorum asi konunun başına bakarak cevap yazarsan sevinirim.
Konunun başına zaten 3-4 gün önce bakmıştım bakmasına da, asıl sorun şuan sözün bittiği yerde olmamız :ok
Ondan dolayı artık yüzyüze kısmına geçmeni tavsiye etmiştim sana...
Hee, birde avukatını da değiştirebilirsin, biliyorsun...
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
'Çalışanlarımızın kendisine çizilen sınırlar çerçevesinde çalışmaktadır.Görevini ve konumunu herhangi şahsi veya 3. şahısların menfaati kullanması yasaktır.'
Bu cümle muhtevasında iş aktinizin feshi söz konusu olmuş görünüyor. Ancak yukarıda kabaca aktardığım bir tezim var.
Madem işyerinizde 300 kadar çalışanın sizin yaptığınız gibi yaptığını ve her yasak girişin sistem tarafından tespit edilmesine rağmen sizin gibi kıdem yapanları tazminatsız işten çıkarmak için bu yöntemin kullanıldığını iddia ediyorsunuz; o halde durumu dava konusu ederek, istihdam edilen pozisyonunuzdaki personelin bilgisayarlarının kontrol edilmesini, durumun tespitini ve fesih nedeni itibarıyla işverenin hukuku hukuksuzluğa alet ettiğini iddia ile işe iadenizi veya yasal haklarınızı talep ediniz.
İddianız gerçeğe dayanıyorsa sonuç alabileceğinizi düşünüyorum.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Bunu farklı bi avukatla görüştüğümde bu senin davan başkalarının bunu yapmış olması seni haklı çıkarmaz dedi ve bana abes gelmedi.Sizin bahsettiğiniz şekilde yapmam durumunda hakimin böyle teferruatlarla uğraşıcağını zannetmiyorum bilirkişi raporunda zaten sadece benim özlük dosyamla ilgili deliller sunulmuşincelediğim kadarıyla bu dediğim durumu dava esnasında sunmamın bi faydası olurmu sizce
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
rgorkem rumuzlu üyeden alıntı
Bunu farklı bi avukatla görüştüğümde bu senin davan başkalarının bunu yapmış olması seni haklı çıkarmaz dedi ve bana abes gelmedi
Bu kanaate katılmıyorum. Sorumluluk ve yaptırımı aynı tip düzenlenmiş sözleşmelere imza atanların, sözleşme şartlarını ihlal etmeleri durumunda farklı farklı uygulamalara konu olmaları, hukuka aykırıdır. Eşit konum ve sorumluluk sahipleri sözleşme ile öngörülen ne ise hep birlikte onunla sorumludur. Bir kısım sözleşme tarafının sözleşme ihlalleri görmezden geliniyor ve bir kısım benzer ihlaller işleme konuyorsa bu durum dava konusu olma vasfını haizdir.
Somut olayda iddianız benzer biçimde sözleşme ihlali yapanların görmezden gelindiği ve kıdem tazminatı vermemek için aynı sözleşmeye tabi olan bir kısım kıdemli personele sözleşme maddesi uygulanarak iş aktinin feshinin öngörüldüğü değil midir?
Kanaatimce tespit halinde işvereni haksız duruma düşürecek bir sonuç çıkarsa bazı kazanımlarınız olacaktır.
Esenlik dilerim.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Sayın rgorkem,
Sizinle çalışmak istemeyen bir şirkete zorla geri dönmeye mi çalışıyorsunuz yoksa şirketden başka talepleriniz mi var? Dava ne üzerine açılacak tam anlayamadım.
selamlar
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
rgorkem rumuzlu üyeden alıntı
Çalışanlarımızın kendisine çizilen sınırlar çerçevesinde çalışmaktadır.Görevini ve konumunu herhangi şahsi veya 3. şahısların menfaati kullanması yasaktır.Kuruma ve müşterilerine ait bilgiler gizlilik esasına haiz olur (mali bilgiler kurumsal müşteri bilgileri, müşteriye ait her türlü bilgi telefon numarası şirket hedefleri finansal bilgiler, müşteri özlük bilgileri üçüncü şahıslara aktarılması, kasten kötü niyet ile bu bilgilerin kullanılması kesinlikle kabul edilemez Personelin sadakat ilkelerine ,sır saklama ilkelerine rekabet yasağı ilkelerine aykırı davranması kabul edilemez.Personelin .... çalıştığı süre boyunca kurum veya müşteriye ait edinmiş olduğu her türlü bilginin işten ayrulması durumunda herhangi bir şekilde 3. şahıslara paylaşılmasına izin verilemez.
Bence burada işveren gerekli açıklamayı yapmış. Buradaki ifadelere göre işveren, yetkiniz olmadan arattığınız kişilerin bilgilerini üçüncü kişilerle (arkadaşlarınızla vs.) paylaşıp paylaşmadığınızı bilemez, yani siz "evet baktım ama başka kimseye söylemedim" diyerek bir hak iddia edeceğinizi zannetmiyorum. İşveren için önemli olan şahsi bilgilere ulaşılması için çaba sarfedilmemesi gerektiği, siz bu çabayı sarfettikten sonra işveren için bunu başkasıyla paylaşıp paylaşmadığınız ya da şirketi zarara uğratıp uğratmadığınız önemli olmaz kanımca. "Belki bu bilgilere ulaşıp o günün akşamında üçüncü kişilere bilgi transferi yapıyorsunuz" diye düşünecektir firma.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı
Bu kanaate katılmıyorum. Sorumluluk ve yaptırımı aynı tip düzenlenmiş sözleşmelere imza atanların, sözleşme şartlarını ihlal etmeleri durumunda farklı farklı uygulamalara konu olmaları, hukuka aykırıdır. Eşit konum ve sorumluluk sahipleri sözleşme ile öngörülen ne ise hep birlikte onunla sorumludur. Bir kısım sözleşme tarafının sözleşme ihlalleri görmezden geliniyor ve bir kısım benzer ihlaller işleme konuyorsa bu durum dava konusu olma vasfını haizdir.
Somut olayda iddianız benzer biçimde sözleşme ihlali yapanların görmezden gelindiği ve kıdem tazminatı vermemek için aynı sözleşmeye tabi olan bir kısım kıdemli personele sözleşme maddesi uygulanarak iş aktinin feshinin öngörüldüğü değil midir?
Kanaatimce tespit halinde işvereni haksız duruma düşürecek bir sonuç çıkarsa bazı kazanımlarınız olacaktır.
Esenlik dilerim.
Sn.Arslan ın dikkat çektiği noktayı atlamamak gerek elbette. Sonuçta sadece kıdem tazminatı ödemek zorunda kalacakları personele bu şekilde bir davranış sergileniyorsa, fesih için haklı değil ama geçerli sebep olarak değerlendirildiğinde kıdem-ihbar tazminatı kazanımı olabilir ( şahsi düşüncem; ihtimal %1 bile olsa 2 sonuç var ya kazanır ya kaybedersiniz=%50 :) )
Konu ile ilgili burada anlattıklarınızdan daha fazla detaya sahip avukatınızın düşüncesi bile çekilelim olunca, bile bile lades demenin de fazla bir anlamı yok bence.
Avukat ne için gerekir? Açılan davayı kazanmak ! için mi? Yaşanan bu tür sorunlarda varsa bir haksızlık -hukuksuzluk onun çözümü için gereken desteği almak için mi?
Ben olsaydım bu duruma düşen, avukatımın uyarılarına-önerilerine uyardım. Elbette tercih sizin.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
cemil1 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın rgorkem,
Sizinle çalışmak istemeyen bir şirkete zorla geri dönmeye mi çalışıyorsunuz yoksa şirketden başka talepleriniz mi var? Dava ne üzerine açılacak tam anlayamadım.
selamlar
Tazminatımı vermediklerinden dolayı ve işyerinde uygulanan mobbing uygulandığından dolayı tazminat davası olarak açtım.Zaten bildiğim kadarıyla ikiside aynı kapıya çıkıyo gibi avukatla görüştüğümde işe geri alım davası açarsan işyerin büyük ihtimalle kabul etmicek ve tazminatını öder dedi üzerinden uzun zaman geçtiği için zaten bildiğim kadarıyla böyle bi dava açma hakkımda şu an yok
- - - Updated - - -
Bu arada avukatımı maddi nedenlerden ötürü baro aracılığıyla edindim.Burda anlatmadığım bi çok detay var.Avukatım bana davadan geri çekilelim dediğinde endişelendim ve dava arşivinden bazı belgeleri inceledim bana dediği senin adına müşteri şikayetleri var vs. fakat bu işe ilk başladığım dönemlerde günlük 200 çağrı adeti dolaylarında bi iş tempomuz olup hata payımızın olmasına istinaden numara search le meyle bi bağlantısı olmayan şikayetler.Avukatımda bana müşteri şikayetleri var şeklinde belirtti bende buna istinaden davayı kaybediceğimizi düşündüğünü ve benden bi kazancı olmadığı için (duruşma tarihine 1 hafta kalmış bana şimdiye kadar ne bir telefonla nede görüşmemizde bi sual, belge ,delil talep etmedi) Ayrıca işten çıkartılmadan önce yöneticilerimin bana;Sen nasıl böyle bişey yaparsın müşteri bilgilerini alıp terör örgütünle bi bağlantın mı var müşteri bilgilerine ulaşıp hesap bilgilerine ulaştın istifanı vermezsen seni yakapaça savcılığa sevk etmek zorundayız gibi tehditvari sözlerde bulunuldu.Ben ise istifamı verirsem hiç bir hak talep edemiceğimi bildiğim için gereken neyse siz yapın şeklinde belirttim.Yardımınızı bekliyorum.Çünkü avukatım çok ilgisiz ve şirketimin ona davayı geri çekmemiz adına maddi anlamda destekte bulunduğunu düşünüyorum...
- - - Updated - - -
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
tolg rumuzlu üyeden alıntı
"Haklı fesih koşullarının oluşmadığı" iddiasında bulunun derim. Fesih haklı değil, ancak geçerli nedene dayanıyor şeklinde çıkabilecek muhtemel bir karar, tazminatlar yönünden durumu lehize çevirebilir.
Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Sn.Arslan ın dikkat çektiği noktayı atlamamak gerek elbette. Sonuçta sadece kıdem tazminatı ödemek zorunda kalacakları personele bu şekilde bir davranış sergileniyorsa, fesih için haklı değil ama geçerli sebep olarak değerlendirildiğinde kıdem-ihbar tazminatı kazanımı olabilir
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3427
Karar No: 2011/6514
Mahkemece bayram günü kimlerin çalışacağına dair bir listenin önceden hazırlanmadığı, olayın olduğu kurban bayramında çalışmanın olduğunun sözlü olarak bildirildiği, aynı durumda olan 40 kişiden sadece davacı dahil üç kişinin işten çıkarılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
....
....
Her ne kadar mahkemece davacı tanık beyanına dayanarak işverenin eşit davranmadığı gerekçesi ile sonuca gidilmiş ise de, davalı tanıklarının bayanlarına ve dosya kapsamına göre diğer işçilerin üç gün üst üste devamsızlık yapmadıkları, bir veya iki gün devamsızlık yapanların sözleşmelerinin feshedilmediği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı ile diğer işçilerin durumu aynı olmadığından fesihte eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiği kabul edilemez."
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
rgorkem rumuzlu üyeden alıntı
dava arşivinden bazı belgeleri inceledim bana dediği senin adına müşteri şikayetleri var vs.
Daha önce şikayet olmadığını söylemiştiniz. Bu durum davayı kaybetmenize neden olabilir.
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Alıntı:
rgorkem rumuzlu üyeden alıntı
...
Yardımınızı bekliyorum.Çünkü avukatım çok ilgisiz ve şirketimin ona davayı geri çekmemiz adına maddi anlamda destekte bulunduğunu düşünüyorum...
- - - Updated - - -
Sn.rgorkem;
görmek istemediğiniz bir durum var ortada, ucunu nereye bağlayacağınızı artık şaşırdığınız.
Yapmamanız gereken, yapılmaması gerektiği size yazılı olarak ta bildirilmiş olan bir olayı yapmışsınız,
sonucunda da işvereniniz haklı veya kendi açısından en kötü haliyle geçerli sebeple sözleşmenizi feshetme hakkını kullanabilecek duruma gelmiş bu hatalı davranışınız sonucunda. Çalışmanızın bu kadar hızlı son bulması, o güne kadar kazanmış olduğunuz haklarınızı da kaybedecek sebeple sözleşmenizin feshedilmiş olması elbette hiç kimse için hoş bir durum değil, kabullenilmesi de zordur. Bu nedenle en azından t6azminatlarımı nasıl alırım sorusunu ben dahil herkes sorar ve çaba harcar elbette bu konuda.
Ama şu yukarıda alıntıladığım cümleniz;
BİR DURUN , durun da ne dediğinize tekrar bakın lütfen.
Avukatınız, sizin eski işvereninizden neden para alsın?
Alıntı:
rgorkem rumuzlu üyeden alıntı
Ben bi gsm firmasının çağrı merkezinde müşteri temsilcisi olarak 3 yıl görev aldım ...
3 yıllık kıdem tazminatınız, yıllık tazminat tutarınız 3.000TL olsa eder 9.000 TL.
İşvereninizin avukatınıza bu işi kendi lehine kapatması için verecek olduğu miktar , size ödemesi gerekecek olan miktardan daha düşük bir miktar olmalı ki, bu eylem eski işvereniniz için ekonomik kazanım sağlayabilsin. Ne olabilir bu kazanım? 1kuruş diyelim.
Düşündüğünüz gibi 8.999TL ve 99 kuruşu avukatınıza ödenmiş olsa.....
Avukatınız o mesleği hayatının tamamında gerçekleştirmek için seçmiş bir allahın kulu !
Bir ömür o mesleği yapamamasına sebep olabilecek böyle bir işe kalkışır mı 8.999TL 99 kuruş için? ?????
Alıntı:
rgorkem rumuzlu üyeden alıntı
Aynı şekilde hakim olan bi akrabamada durumu özetle anlattığımda oda bu durumla ilgili haksızsın gibi gözüküyo dedi.....
E bu durumda ,eski işvereninizin , hakim olan o akrabanıza da maddi yardımda bulunduğunu mu düşünüyorsunuz ??
Yakında mahallenizde dolaşan kedileri de suçlayacaksınız sanırım benzer ithamlarla !! Bu nedenle bir durun harbiden !
Kendi adıma,
size sorununuzla ilgili verecek bir cevabım olmayacaktır bu noktadan sonra.,
-
Cevap: İşverenin güvenini kötüye kullanmak
Bahsettiğim şikayetler numara search leme olayından çok çok önce ve rutin olarak kurumsal iş ortağımızın müşteri şikayetlerine (verilen hatalı yanlış bilgiler vs gibi çağrıları) dinlemesi sonucu oluşan şikayet tutanakları.Yani numara searchleme durumulyla bi alakası yok bununda avukatımın gözünü korkuttuğunu düşünüyorum.
- - - Updated - - -
Erdoğan bey öküz altında buzağı aramak gibi bi niyetim yok fakat ben ya kendimi ifade edemedim yada siz yanlış anladınız... Konuyu açarken detaylardan fazla bahsedemediğimi belirttim 1 senelik bi süre zarfında ben avukatıma mahkeme harcı ve bilirkişi ücretini vermiş olmama rağmen ben rutin olarak sürekli arayıp dava ile ilgili sunmamız gereken bi delil benden istediğiniz bi evrak talep varmı şeklinde sormama rağmen ilgisiz olmasına istinaden yazıyorum.Sizce bu süreçte hiç alakadar olunmayıp ve duruşma tarihinde 1 hafta önce aradığımda davaya çıkmayalım nasıl olsa kaybederiz gibi bşy sunması avukatının gözünün korktuğu anlamına gelmez mi?
Ayrıca şirketimin yöneticileri kaybedebiliceğim bi dava olmuş olsa bana istifamı vermem konusunda işten yıldırma politikalarına gitsin?Yukarda da belirtilen bu durumu çalışanların tamamının yapmış olması ve benim elenmiş olmamla ilgili mevzuu hakim e örneklemem ve kanıtlayabilici delillerimin olması gerekirmi?Çünkü farklı kişilerin yapmış olduğunu benim yetkilerim dahilinde ve raporlama yetkimizin olmadığından dolayı kanıtlamam zor görünüyo ama eminim bilirkişin yapıcağı incelemede yapılcak araştırmada herhangi bi çalışanın detaylarının incelenmesinde bu durum kanıtlanıcaktır.