Boşanma sürecinde olanlar çocuğunuzun EYS Sendromuna dikkat ediniz!!!

EYS Nedir?

"EYS” Ebeveyne Yabancılaştırma Sendromu , genellikle çocuğun velayeti ile ilgili anlaşmazlıklarda ortaya çıkan bir bozukluk-hastalık-rahatsızlıktır. En temel göstergesi, çocuğun diğer ebeveyne karşı haksız bir iftira ve karalama kampanyası içinde olmasıdır. Programlayan (beyin yıkayan) ebeveynin aşıladıkları ile çocuğun kendi katkılarının karışımı sonucu, hedeflenen ebeveyni kötüleme şeklinde ortaya çıkar."

Temelde bunun anlamı, dile getirilen veya getirilmeyen düşünceler, hareketler, tavırlar ve davranışlar ile bir çocuğun duygusal tacize-saldırıya maruz bırakılmasıdır. Çocuğun beyni yıkanarak diğer ebeveyninin düşman olduğunu zannetmesi sağlanır. Bu, çocuğun önünde diğer ebeveyne kötü sözler sarfetmekten, diğer ebeveyn ile görüşmesinin engellenmesine, bunun için önceden başka faaliyetler hazırlanmasına kadar uzanır.

Ebeveyne Yabancılaştırma Sendromunun başlıca belirtileri

EYS’nun bir çok belirtileri var. Bunları mutlaka tanımamız gerekiyor.

1. Evlilik sorunlarından ve boşanma nedenlerinden (tabi kendi bakış açısıyla) çocuğa bahsetmek EYS’dir. Diğer ebeveyni çocuğuna ‘parasal sorunlara neden olmak’, ‘yuvayı yıkmak’, hayat tarzının değişmesine neden olmak’, ‘başka biriyle ilişki kurmak’ gibi konularda suçlar. Çocuk, “Bir de diğer tarafı dinleyeyim” diyecek yaşta değildir. Dinlese de sürekli olarak Yabancılaştırıcının kontrol, etki ve telkinleri altında olduğundan ister istemez Yabancılaştırıcının söylediklerini olduğu gibi alıp onun gibi düşünmeye şartlanır. Yabancılaştırıcı ise, genellikle “sadece çocuğa dürüst olmak istediği” tezini ileri sürer. Bu davranış aslında çocuk için yıkıcı ve acı vericidir. Yabancılaştırıcı ebeveynlerin en çok kullandıkları ve en garantili yabancılaştırma yollarından biri budur.

2. Mahkeme kararına rağmen çocuğa diğer ebeveynle görüşüp görüşmemekte serbest olduğunu söylemek. Böylece hem çocuk “kendisine seçenek tanımayan taraf” olarak sunulan diğer ebeveyni suçlayacak, hem de çocuğunu özleyen diğer ebeveyn bir yandan olayın kurbanı olurken, çocuğunu görmeyi başarsa bile kızgın bir çocukla karşılaşacaktır. Bu yöntem de en çok kullanılanlar arasındadır.

3. Çocuğun şahsi eşyalarını diğer ebeveynin bulunduğu eve götürmesini engellemek

4. Diğer ebeveynin çocuğun okuluna veya sosyal / sportif faaliyetlerine ulaşmasını engellemeye kalkışmak.

5. Çocuğun ihtiyaçlarını düşünmeden diğer ebeveyn ile görüşme günleri konusunda esnek davranmamak. Diğer ebeveynin görüşme günlerine denk gelecek şekilde çocuğu için başka programlar organize etmek. Elbette, hedeflenen ebeveyn buna itiraz edince onu “düşüncesiz” ve “bencil” diye nitelemek.

6. Ebeveynlerinin birinden birini seçmesini istemek. (Bu davranış, çocukta çaresizlik hissi ve çok büyük ıstırap yaratır.)

7. Bir ebeveyn çocuğuna “hayır” dediğinde, disiplin kurmaya çalıştığında, çocuğun önce kızgınlık duyması normaldir. Ancak çocuktaki bu kızgınlık bir türlü geçmiyorsa EYS’den şüphelenebilirsiniz. Çocuklar fırsat verildiğinde affederler ve affedilmek isterler.

8. Eğer çocuğunuz sizinle mutlu zamanlarını hatırlamadığını söylüyor veya sizinle ilgili hoşlandığı hiçbir şeyden söz etmiyorsa şüphelenmeye başlayınız.

9. Çocuğunuz kızgınlığının nedenlerini açıklamakta zorlanıyorsa şüphelenmeye başlayınız.

10. Bir ebeveynin (diğer ebeveyne karşı) çocuğu ile arasında sırlar, özel işaretler, özel anlamlar yüklenmiş sözcükler vs kullanması çok yıkıcıdır ve EYS’nu körükler.

11. Çocuğa diğer ebeveyn hakkında bilgi edinmek için casusluk yaptıran Yabancılaştırıcı ebeveyn, o bilgiyi de diğer ebeveyni çocuğun karşısında küçük düşürücü şekilde kullanır.

12. Diğer ebeveyn ile iyi vakit geçirmesine reaksiyon gösteren, üzüldüğünü belli eden ebeveyn, bu davranışıyla çocuğun suçluluk hissetmesine neden olur. Diğer ebeveyn ile de iyi vakit geçirmesinde hiçbir mahsur olmadığı halde çocuk sonuçta kendini diğer ebeveynden geri çekmeye başlar.

13. Çocuğu diğer ebeveyn ile ilgili imiş gibi gösterilen “hayali” bir tehlikeden kurtarıyormuş gibi yapmak. Bu davranış, çocuğun beyninde bir “tehdit” veya “tehlike” yanılsaması yaratır. Bu da yabancılaştırmayı körükler.

14. Diğer ebeveynden mahkeme kararlarına aykırı isteklerde bulunmak

15. Çocuğun diğer ebeveynle yaptığı telefon konuşmalarını dinlemek

16. Babalara not: Eğer çocuğunuza verdiğiniz sözleri tutmazsanız bu kez siz onun size yabancılaşmasına neden olursunuz

http://www.bosanmisbabalar.com/ sitesinden alınmıştır.

evli iken başka biriyle sahte düğün yapmanın bir cezası varmı?

boşanmadan nayrı yaşayan çiftler den baba görmek için aldığı çocuğunu anneden kacırmış bu halde ne olması gerekir

Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu (EYS) maalesef toplumumuzda çok bilinmiyor ve Türkçe kaynakta o derece az. Boşanmış Babalar platformu başkanı Necil Bey tarafından büyük gayretlerle tanıtılmaya çalışılıyor. Geniş bilgi almak isteyenler için web sayfası www.bosanmisbabalar.com

Alıntı:

---

muratbaşkan rumuzlu üyeden alıntı

boşanmadan nayrı yaşayan çiftler den baba görmek için aldığı çocuğunu anneden kacırmış bu halde ne olması gerekir

---

Alıntı:

---

minaelif rumuzlu üyeden alıntı

evli iken başka biriyle sahte düğün yapmanın bir cezası varmı?

---

Boylesine degerli bir yazinin icerigini anlayip buradan bir ders cikarmak yerine sanki bu bir tartisma basligiymis gibi soru soran siz sayin uyeleri kiniyorum. Lutfen iyi okuyun ve sizin sorunlarinizla alakali bir baslik midir, degilmidir inceleyip sonra sorunlariniz buraya tasiyin.

Diger taraftan: Duygu Hanim, elinize saglik. Parcalanmis ailelerde cok ama cok onemli olan 'PEKI COCUGUMUZ ICIN EN DOGRU OLANI NASIL BULURUZ?' sorusunun pek cok yanitini ortaya koyar yaziniz oldukca aydinlatici. Ben de bosanmis bir ebeveynim ve bosanma surecinde cocuk pskiyatristlerinden yardim alabilecek maddi ve kulturey duzeye sahibim. Soylediklerinizden cocugumu uzak tutmak icin elimden geleni yaptim umarim basarili olmusumdur. Yaziniza birazda ben cok ama cok buyuk bir elestriyle katkida bulunmaya calisayim:

BU FORUMLARDA NEDEN HIC COCUK PAYLASIMINDA IZLENEN HUKUKI SURECIN COCUKLAR UZERINDEKI YIKICI ETKILERI VE BUNLARDAN KACINMANIN YOLLARI ARASTIRILMAZ? Neden insalar sadece, cocugumu aldim/alamadim, nafaka, tazminat vs. konulari tartisirlar. Hic kimse neden 'bu, bu ve bu nedenlerle cocugumuz icin en dogru gelecegin felan sekilde kurulmasina karar verilmesinin dogru olacagi inancindayim ancak mahkeme su ve bu gerekcelere dayanarak soyle bir duzenleme yapti, bunun yanlis oalcagini ve cocuga verebilecegi zararlari sayin hakime hangi yollarla anlatabilirim ve hukuki olarak hangi maddelere dayanarak hakimi kararindan dondurebilirim' seklinde sadece cocugunun gelecegi adina meraklar iceren sorular yazmaz. Bosanirken birinci sorumlugununuzun cocugunuzu almak yada almamak degil onun bu sureci en az travmayla atlatip en uygun yasam ortaminda huzur icerisinde 2 ebeveyninin de sorumlulugunda yasamasini surdurmesini saglamak oldugunu neden unutursunuz? Senin benim, sen aldin ben aldim degildir esas olan. COCUGUMUZ ICIN BU KOSULLARDA EN IDEAL NE YAPILABILIR. Iste sorun budur. Cocugunuzun ne guzel bir ailesi vardi, onu yikmaya karar verdiniz. Buna saygi duyulabilir ama bunu yaparken cocuklarin guzel dunyasini ve o saf yureciklerini paramparca etmek niye? Lutfen yukardaki yer alan Duygu Hanim'in bu cok degerli yazisini okuyun ve icinize sindirin. 'DOGRU'dan kimseye zarar gelmez egolarinizin degil cocugunuzun geleceginin onemli oldugunu unutmayin.

Boşanmanın çocuk üzerindeki etkileri

Bir çocuk, doğup da bir aileye dahil olduğu andan itibaren, sevildiği, bulunduğu ortamda güvende olduğu, ihtiyaçlarının karşılanacağı ve korunacağı türünden temel mesajlar alır. Boşanmak, bir çocuk için de bu saydığımız güvencelerin köklü bir değişiklik içerisine gireceği anlamına gelir. Değişiklikler, özellikle boşanmanın ilk evrelelerinde çocuklar için en büyük tehdittir. Şimdi bana kim bakacak, nerede yaşayacağım, okulumu değiştirmek ve arkadaşlarımdan uzaklaşmak zorunda mı kalacağım gibi sorular, endişe, güvensizlik ve korku gibi hislerle birlikte çocuğun iç dünyasını ele geçirir.

Boşanma krizi yaşayan ebeveynlerin çoğunlukla kendi duygusal ihtiyaçlarıyla o kadar gözleri kararır ki anne baba olduklarını unutabilirler. Ancak yetişkinler boşanmalarının çocukları için de bir değişiklik olduğunu akıllarında tuttukları sürece herhangi bir değişikliğe bağlı bütün zorlukları aza indirgemek mümkün. Herşeyi bir adım daha kolaylaştırmanın da uzmanlara göre 10 temel yolu var:

1- Çocuğunuzu, ona olan sevginiz konusunda temin edin. Daima onun anne babası olmaya devam edeceğinize ve onun için her şeyin en iyisini yapacağınıza inanmasını sağlayın. Ancak sonra onu bu konuda hayal kırıklığına uğratmayın. Çocuğun ebeveyn sevgisi konusunda hayal kırıklığına uğraması, ileride sevgiye bağlı ilişkilerinde olumsuz etkilere neden olabilir.

2- Boşanmak, yetişkinlere ait bir olgudur. Asla çocuğunuza evliliğinizi sona erdiren nedenlerden biri olduğu imasında bulunmayın, böyle bir sorumluluk üstlenmesine izin vermeyin.

3- Çocuğunuza artık iki evi olduğunu söyleyin. Hem annesiyle hem de babasıyla yaşayabileceğini bilsin. Asla “ziyaret etmek” ifadesini kullanmayın.

4- Yaşadığınız değişikliğin duygusal olduğunu çocuğunuza açıklayın. Değişikliklerin her zaman kolay olamayacağını ancak her şeyin iyi sonuçlanacağını anlatın.

5- Çocuğunuza karşı dürüst olun. Ona basit, yaşına uygun ve somut bilgiler verin. Güçlü bir olasılık söz konusu olmadıkça yeniden barışmaktan ya da uzlaşmaktan söz etmeyin.

6- Çocuğunuzu asla terketmekle tehdit etmeyin. Çocuklar durum ne olursa olsun anne ve babalarının ilgilerinin azalmasına dayanamazlar. Bu yüzden cezalandırmak için onu terketmekle tehdit etmeyin.

7- Sırtınızı çocuğunuzun desteğine yaslamaya çalışmayın. Çocukların, sizi ayakta tutacak kadar duygusal gücü olmaz. Kimin kime destek olması gerektiğini unutmayın.

8- Sevginizi dokunuşlarla da gösterin. Onu bol bol öpün, kucağınıza oturtun, beklenmedik anlarda sarılın. Sevginizi göstermek ya da ifade etmek için özel anlar yakalamaya çalışmayın.

9- Birlikte hoşça ve bolca zaman geçirin. Gülerek geçirilen zamanlar en iyi ilaçtır. Ona özellikle zaman ayırın. Birlikte yaptığınız özel şeyler onun kendini özel hissetmesini sağlayacaktır.

10- Kendinize ve içgüdülerinize güvenin. Çocuğunuza güvenin, onun değişme ve öğrenme kabiliyetlerine inanın. Kendiniz ve çocuğunuz için “en iyi”nin ne olduğuna karar verecek tek kişi o ve sizsiniz.

http://www.cicibebe.net/anasayfa/bosanma.htm linkinden alinmistir

http://www.mcaturk.com/makul_007_bosanma.htm
http://www.gata.edu.tr/dahilibilimle...uh/bosanma.htm bunlari da okumanizi oneririm

Sayın Yetkili Av.Duygu Tekay

Duygu hanım, tercümesini yaptığım ve Haziran 2006'dan bu yana gazetelerde, TV programlarında ve dergilerde haber, röportaj veren ve program konuğu olarak duyurmaya çalıştığım sendrom ile ilgili bilgileri bu sitede yayınladığınızı görünce çok sevindim. Ancak alıntı yaptığınız kaynağı gördüğümde anladım ki sayfalarımızdan birindeki metnin bir kısmını birileri web sitemizden copy-paste yapıp kendi sitelerine noktası virgülüne kadar aynen koymuşlar. Kaynak gösterme nezaketi olmayan bu kimselerin sitesinden de siz alıntı yapmışsınız. "Parental Alienation Syndrome" ile ilgili tüm çalışmalarım ve ötesi, kurduğum Boşanmış Babalar Platformu'na ait www.bosanmisbabalar.com web sitesinde yer almaktadır. Kaynak gösterme ahlakına sahip bir kişi olduğunuzu hissettiğim için yazınızın GERÇEK KAYNAĞINI belirteceğinizi ve gerekli düzeltmeyi yapacağınıza güveniyorum.

Teşekkür ve Saygılarımla,
Necil Beykont
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...asp?yazarid=12
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=47048,10,142 http://turkuaz.zaman.com.tr/?bl=1&hn=5242
http://www.gazetevatan.com/root.vata...at=1&hid=10380)
http://arsiv.sabah.com.tr/2006/09/26...60923-101.html
TV Programlarının videolarını da sitemizden link ile veya www.YouTube.com 'a direkt girerek ismim ile arama yaparak izleyebilirsiniz.

Sayın Beykont;
Nazik uyarınız için teşekkür ederim,
Ayşe Arman'la yapmış olduğunuz röportajı anımsadım. Anılan yazıyı eklediğimde de ilk aklıma gelen öncülüğünü yaptığınız boşanmış babaların durumlarına ilişkin tespitlerinizdi.

Uyarınız gibi değişiklik ilk iletide tarafımdan yapılmış ve siteniz kaynak olarak gösterilmiştir.
Konuya ilişkin makale ve çalışmalarınızı sitemizde görmeyi, sizinle ve ekibinizi bilgi alışverişi yapmayı ve son olarak yasaların kadınlar açısından pozitif ayırımcılık yaptığını düşünen değerli üyelerimizi aydınlatmanızı şahsım ve Hukuki.Net Ekibi adına bekliyorum.

Saygılarımla

Sayın Duygu Tekay,
Mesajımın üzerinden 12 saat geçmeden yaptığınız düzeltme ve nazik cevabınız için çok teşekkür ediyorum. Ayşe Arman röportajını aslında platformumuzun geniş kitlelere duyurulduğu ilk gün olarak kabul ediyoruz. Evet "boşanmış babaların durumları" diye yola çıkıldı ama artık biz asıl olarak boşanmış babaların değil, ellerinden zorla babaları alınan ve babasızlığa mahkum edilmeye çalışılan ÇOCUKLARIN haklarını savunmak için çalışıyoruz.
"EYS" ile sağlanan işte bu işkence.
"EYS"ye "taciz" dememizin, "saldırı" dememizin nedeni bu.
Biz, "BANA ANNEM KADAR BABAM DA LAZIM" diyemeyen çocukların sesi olmaya çalışıyoruz. "Ben çocuğumu özlüyorum" diyen babaların sorunu ikinci planda kalıyor bizim için.
Pozitif ayırımcılık dediniz. Evet, kırsal kesimde kadını ezen bir erkek çoğunluğu var. Bunu hepimiz biliyor, üzülüyor ve kabul ediyoruz. Kanunlarımız, Aile Hukuku sistemimiz bu gerçeğe göre şekillenmiş ve yargıçlarımız da maalesef her davada bu genel gerçeğe göre kesin tavır alıyor. Yani "madem kırsal kesimde cahil ve zalim erkekler var, öyleyse ülkedeki tüm babalar potansiyel zalimlerdir" genellemesi ile veriliyor kararlar. Yani "acaba şu anne çocuğuna babasızlık işkencesi çektirmek için mahkemelerimizi alet edebilir mi?" diye bakılmıyor maalesef. "Erkekse, babaysa tamam. Biz biliyoruz genelde bizim erkeklerin potansiyel zalim olduklarını. Oyleyse bu davadaki erkek de zalim, kadın ise mazlumdur" düz mantığı ile veriliyor kararlar.
Sonuçta;

• Sevinenler : Babanın önemini kavramaktan aciz anneler,
• Üzülenler : Bilinçli babalar,
• En çok zarar görenler ise babasızlığa mahkum edilmiş çocuklar oluyor.

Saygılarımla,
Necil Beykont

MERHABA benim sorunum şu çocuğunu babadan kaçırmak yerine tam tersi bir durum ben babayı arayıp kızın seni görmek istiyor deyip onun gelmesine gerek duymadan kızını getiriyorum yanlız şöyle birşey yapıyorum görüşmeleri esnasında bende yanlarında oluyorum bunun için özel sebebler var baba psikolojik tedavi gören biri evli olduğu bayanda aynı şekilde kızımın kafasına yalan yanlış bilgilerle doldurmalarını istemiyorum acaba bu davranışım daha damı hatalı oluyor diye düşünüyorum

Çocuğunuzu babayla yalnız görüştürmemek genel şartlarda oldukça büyük bir hatadır ve yasal değildir.
Bir pedagogdan yardım almalısınız.

EYS sendromu hakkında verdiğiniz bilgiler için tşk ederim yeni boşanmış bir anne olrak bu konuyu dikkate alacağım .

merhabalar,
ben boşanalı 2 sene oluyor ve geçtiğimiz günlerde www.bosanmışbabalar.com sitesini buldum,
zaten oğlumla görüşmelerim büyük ızdıraplarla geçiyordu.
eski eşim ne kandillerde ne doğumgünlerinde nede diğer önemli günlerde beni görüştürmüyor oğluma beni arattırmıyor idi.en son olarakta benden habersi sünnet ettirmiş.
Haaa bu arada evlerimizde 100 metre mesafeli
ben bu olayı yakın bir arkadaşımın telefonuyla öğrendim hastaneye gittim ve hastane personeli müdürü ve doktoru dahil dar getirdim zabıt tutturdum.
tespit yaptırdım. ve mahkemeye verdim düşünün hastane muvaffakat belgesi imzalatacak doktora babası yok demiş.
sünnet davetiyesi bastırmış, annesi-anneannesi ve dedesi var BABASI yok.
dava açtım zaten nafaka düşültme davası açacaktım üstüne tuzu biberi oldu.
genelde anneler nedense çocuklarımız olduğunu bize nafaka günü hatırlatıyorlar. ben 350 ytl nafaka veriyorum ve oğlumun üstü dökülüyor ayakkabılar çin malı hanfendi vakkodan giyiniyor
bosanmısbabalar.com'un avukatlarından figen samuray hnm ile irtibat kurdum, kendisine davamı almasını teklif edecem bana ilk etapta bir bilgi verdi, bende onu ilk mahkemede hakime söyledim hakim koptu, bana dediki "İYİ BİR EŞ OLMAYABİLİRSİNİZ, BU SİZİN İYİ BİR BABA OLMAYACAĞINIZ ANLAMINA GELMEZ" bir an önce ortak velayet yasasının çıkamsını istiyorum, açacağım davada çocuğun özel durumları için ortak karar alma yetksi isteyeceğim. hani sanki şirketler gibi çift imza olmadan hiç bir iş yapılmayacak.
ALLAH BOŞANMIŞ BABALARA YARDIM ETSİN.
Haaaa bu arada şu an temmuz ayındayız binlerce baba gibi yaz babası modundayım 1 ay boyunca oğlumla beraberim ve hayatından çok memnun geçtiğimiz kandil günüde annesini arattırdım annesi şunu demiş "beni gizli gizli sen mi aradın baban mı arattırdı" beni kendisi gibi zannediyor. çocukta hayır anne babam yanımda babam aradı ve verdi bana dedi.
Valla anneler istedikleri kadar yırtsınlar bir taraflarını çocuklar herzaman büyüdüklerinde babalarını bulurlarsa balarına giderler. etrafımda bunun bir sürü örneği var, önemli olan babanın çocuğa olan ilgisi bitmesin ve oğlunu kabul etsin. Nihayetinde annelerde şunu bilmeli bu çocuğu yapan 2 kişi , galiba leylekler getirdi masalına kendileride inanıyor.

en güzel günler sizin olsun

selmalar,


boşanmış bir baba (yakında evlenecek)

benim 17 yaşındaki oglumda aynı sorunları yaşadık ilk davaların oldugu dönemde 2aylık ışın tedvisi alırken telefonda çoçugumun kullandıgı sözler..dönüşümde evde istemiyorum demesi..2 ay yoklugumu fırsat bilen baba dolduruşu ile çoçugum pedegogla yaptıgı görüşmede eve gelmesini istemiyorum demiş..fakat halinin perişan oldugunu dile getirdi pedogog hanım..bu çoçugumunkendi düşünceleri degildi bunun bilincinde olan biriyim..peki nasıl bu..eys sendromunun önüne geçe bilirim.baba sürekli yazılan tarzda .maddi sıkıntısı oldugundan bahsediyor konuşmalarına devam etmekte bana yardımcı olun sonuç belli evden ayrıldıgım takdirde evladımı göremeyecegim..bizler yetişkin olarak yıpranıyoruz çoçuklarımızın yıpranmaması için bu bilgilendirici yazınızdan ötürü teşekkür ederim sizlere..pskolojik tedavi aldı baba destekleyici tedavi dedi.annesinde şizofren var bunun içten içe yaşamasından evladımın ruh saglıgının bozulmasından korkuyorum..aile mahkemesince yollanıldıgım pskoloklara bunu dile getirdim her insanda çıkmaz yanıtını aldım bunu yazılama dökmemişlerdi...ben ney yapmalıyım sizlerden evladımın gelecekte saglıklı bir birey olması adına yardım talep ediyorum.saygılarımla

EYS

syn.TEKAY sizin değindiğiniz bu EYS sendromunu birebir yasıyorum vede;eşimede üvey ailesi tarafından 21 sene yasatıldı.öz annesinin söylemi ile.benim merak ettiğim bu EYS sendromunun mahkemede kullanıp kullanılamayacağı?velayet için hakimlerin bu konuyu ne kadar dikkate aldığı?

Merhaba ben boşanmış bir ailenin çocuğuyum.Bunun bedelini annemi hiç görmeyerek ödedim. Babam öldükten sonra görüşemedik. Ne zaman ben çalışmaya başladım,bir meslek sahibi oldum işte o zaman bana nafaka davası açmak için çıktı ortaya. Sizce burada en çok zarar gören kim?Annem mi? Babam mı? Ben mi? Hayat o kadar garip, bir o kadar da süprizlerle dolu. Güzellikleri içinde barındıran süprizlerle karşılaşmanız dileğiyle......

Selam
Tamda bahsettiğiniz durumu yaşıyorum.İki oğlum babalarıyla birlikte ve çok kısa sürede beni sevmediklerini ,onları bıraktığımı,kötü kadın olduğumu,birlikte geçirdiğimiz hiçbir mutlu günün olmadığını söylüyorlar.Telefon ettiğimde hoparlör açılıyor ve müdahale edilip daha ağır hakaretler için cesaretlendiriliyorlar.Sorum şu bununla başedecek çözüm ne .Aramamı istemiyorlar deyip aramıyorum ama hem onlar haklı çıkar diye hemde çok özlediğim için arıyorum ama hiçbir ilerleme olmadığı için daha da yıkılıyorum.Büyük oğlum 11 yaşında küçüğümde 6.Batıda modern insanlar olarak yetiştiler.Yani namus töre gibi kavramları ancak dizilerde gördüler.İnsanları yargılamanın doğru olmadığını başkalarının değil bizim ne düşündüğümüzün önemli olduğunu vurguladım ve asla anneci çocuklar olmalarını istemedim.Şimdi bunun bedelini ödüyorum galiba.İkinci sorum da eğer velayeti bir şekilde alırsam bana karşı tavırları değişir mi ne dersiniz?Çok teşekkür ederim.

Velayet sonrası yaşanabilecek ruhsal konular pedagogların ve okullarındaki rehber oğretmenlerin yardım edeceği bir konu. Bizler sadece hukuki anlamda yardım edebiliriz.

Ama aydınlık bir anne olduğunzu belli. Velayet davanız sonuçlanana kadar sabırlı olmalı ve görüşme konusunda ısrarcı olmamanınızı tavsiye ederim.
Çocuklarınızı unutmadığınızı her fırsatta anımsatın. Görüşmeler hediyelerle.

Şu an yaşları küçük sizin mücadelenizi anlamayabilirler.

Sayın feride1971 yaşadığınız durum gerek çocuklarınız , gerek sizin açınızdan çok zor bir durum. Hem bu durumu yaşayan biri olarak, hemde bir eğtimci olarak size önerim; Bulabildiğiniz her fırsatda çocuklarınızı arayın. En önemlisi çocuklarınızın zor zamanlarında da yanlarında bulunun. O zaman emin olun yaş ilerledikçe çocuklarınız haklı ve haksızı ayırt edeceklerdir. Hatta boşanma nedeninizi çocuklarınızla paylaşırken suçlu aramak yerine , her iki taraftada hata olduğunu ve anlaşamadığınızı söyleyin. Bunu belrtmemin nedeni anne , babalar genelde hep boşanmaların da birbirlerini kırıcı sözleri çocuklarıyla paylaşabiliyor.Buda malesef çocuklarda psikolojik rahatsızlıklara neden oluyor. Bu psikolojik rahatsızlıklar özellikle ergenlik çağında kendisini gösteriyor.Eğer topluma sağlıklı ve faydalı bireyler yetiştirmek istiyorsanız , mutlaka çocuklarınızla vakit geçirin.Umarım herşey yoluna girer.Hayatta hiçbir zaman umudunuzu yitirmeyin.Hayata yeni umutlarla çocuklarınızla birlikte başlamanız dileğiyle......

Merhaba
Cevaplarınız beni nasıl mutlu etti anlatamam.Özellikle Sayın Meryem T bir önceki yazınızda boşanan ailelere özellikle de annelere hoşgörüsüz olabileceğiniz düşüncesine kapılmıştım.Gerçi genel olarak bir suçluluk duygusu hakim bende.Çocuklarımın hayatını mahvettim düşüncesi hiç aklımdan çıkmıyor.Ne olursa olsun çocuklar sözkonusu olduğunda anne babaların kendilerini düşünme lükslerinin olmadığını düşündüm hep.Ama hayat insana en olmadık oyunları oynuyor.Çocuklarım daha doğmadan çocuk yetiştirmeyle ilgili nerdeyse tüm kitapları okudum.Sürekli doğru yapıyormuyum sorusu sordum kendime.Kontrollü oldum hep ,hiç içimden geldiği gibi davranmadım.Ama şimdi kontrol benden çıktı.
Sadece çok özlüyorum,içim,yanıyor,dayanamıyorum.Tekrar teşekkür ederim.

Gerçekten önemli ve hassas konuları tek bir bölümde toplamış sıralamışsınız...Teşekkürler....

Teşekkürler ilginize

Evet ilgiliyim ve şu ara gerçekten çok hassas bir dönem geçiriyorum.Bu dönemimizden çocukların şu an zerre kadar haberi yok.Ben de babaları da çabalıyoruz...Onların zarar görmemesi için ne gerekirse yaparım...Aslında Duygu Hn. içimi boşalttığım şu linke bakarsanız sanırım anlayacaksınızdır.Cidden yardıma , yol gösterilmesine çok ihtiyacım var...Bu konularda cidden çok ama çok bilgisizim...Doğru olan ne onu bile bilemiyorum şu ara...

YÖNETİM:Mevzuat bölümüne açmış olduğunuz konu ilgili bölüme taşınmıştır.
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=34614

https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=35590
YÖNETİMİN NOTU : Sorunuz verilen linktedir.Bu linkten devam ediniz.

Necil Bey Çok teşekür ederim düşüncelerınızve mucadelenız cok hoş 2 cocuğum var İlk eşimden oğlum ikinci eşim den kızım Oğlumun velayetı bende olduğu halde annesi yada kendısı isdediği zaman görüştüler. Oysa ikinci eşimlede ayrılıyoruz.Anlamadım kızım bende kalmak ıstıyor.Annesınınde gelmesını ıstıyor annesının telefonlarına cıkmak ıstemıyor ama onuda kırmadan konuşuyor .Mahkemede boşanmak ıstemedımı söyledım Hakıme İddanamelerının ispatını istedim Hergoruşmemızdede gelmesını ıstedım ama anlamsız acıklamalarla reddedıyor. Size sormak ısdediğim Kızımın ileride bozuk bır kişiliğe sahıp olmasını ıstemıyorum. Hakımden Aile terapıstı ne gıtmemızı isteye bılırmıyım.Kızımın isteklerını Hakım dıkkate alırmı.
Kızım bana gelınce evden dışarı çıkmak istemiyor evın hertarafını sankı tanımaya calışıyormuş gibi kullanıyor.4yaşında Annesının yerıne kendını koyarak bana yemek yapıp evı duzenlıyor annemde boyle yapıyordu,burda yemek yıyorduk neden ayrılıyorsunuz.....!!
Hertanıdına annemle babam ayrılıyor bılıyormusunuz dıyor neden böyle yaptını sordumda Baba bılsınlerde annemle konuşsunlar dıyor.Sizce ne yapmam lazım.
Değerlendırmenızı kısada olsa sizden beklerim teşekurler.

Boşanmış Babalar Platformu kurucusu Sayın Necil Beykont'a bu forumlardan ulaşamazsınız.
İlk iletide verilen linkten ulaşınız..

Yasal olan sorularınız cevaplandırılacaktır. Ancak velayet ile ilgili forumları kullanınız.

olan cocuklara oluyo onların hiç suçlu olmadığı bir konu onların hayatını çokolumsuz etkileyebiliyo biz büyüklerin sayesinde

Evet haklısınız

Bence onları başbaşa bırakmalısınız

Çocuklar inanılmaz bir savaşın içinde kalıyorlar. Ve kadın yada erkek bu çirkin savaşa girişebiliyor. Sanırım oyunu bozmak en iyi yol.
Boşanma arifesindeki kadınlara (hayatını eski eşten bağımsız sürdürmek isteyen, çocuklarının böyle bir savaşın kurbanı olmasını istemeyen) şunu öneriyorum. Çocuğun velayetini alın ama aynı evde yaşaması koşuluyla babaya gönderebileceğinizi belirtin. Birkaç yıl içerisinde çocuğun velayetini de vereceğinizi söyleyin. Sonra tıpkı onun yaptığı gibi çocuğu hafta sonu birkaç saatliğine alıp şımarta bildiğiniz kadar şımartın. Buna iki hafta dayanın hem iştirak nafakası sorunun hem de diğerlerinin inanılmaz bir hızla çözüldüğünü göreceksiniz.

İkinci önerim de şu çocuğunuzu babasına kendiniz değil bir aile yakını arkadaş vb aracılığıyla teslim edin ve alın. Yüzyüze veya telefon yerine yazılı iletişime geçin.

yazınızı okudum, durumunuza gerçekten üzüldüm. çünkü aynı durum benim başımda. ben aile koçluğundan faydalanıyorum tavsiye ederim. çok önemli değişimler kaydettim. ege eğitim diye bir aile koçluğu veren bir ciddi müeseseden çok memnunum. saadet şen adındaki danışmanımız ile görüşmenizi öneririm. telefonu 0532 766 7003
allah yardımcınız olsun.

Siteye yeni üye oldum boşanma dilekçesi örneğini nasıl bulabilirim
tşk.

merhaba hukuk sevenler ve hukuk magdurları.benim bu girisime belki kizacak siniz ama ben sonuna kadar hukuka inanan bir insanim.artik hukuka olan inancim zayiflamaya basladi bunu hisediyorum.ben yasadiklarimi ve yargi sürecini kisaca anlatacagim.vereceginiz cevaplarin beni psikolojik olarak raharlatacagini düsünüyorum.çünkü sonuç alacagimi sanmiyorum.ben 2006 yılında bosanma davasi açtım.esimin ahlak disi,hukuk disi,edep dışı yasadigini (beni aldattigini)çocuklarimin tanikligi,telefon kayitlari v.s.belgelerle mahkeme esimi agir kusurlu bularak boşanmamiza karar verdi.daha sonra temyiz süreci başladı ve halen temyizde.ve henüz sonuç alamadim.buarada mahkeme bitmeden esim evlendi(gayri resmi)kararda bulunmamasina ragmen 4 sonra icra marifetiyle tedbir nafakasi adi altinda nafaka kesmeye basladi ve hiç haberim olmadan icra marifetiyle.
Şimdi sayin hukukçular beni bagişlayin amacim sizleri incitmek,kirmak asla degil.türkiyede namus ve töre cinayetlerini önleme konusunda yapilan çalişmalari eniyi hukukçular bilir.benim durumum saniyorum bukonuda iyi bir örnek.ben yukarida yazmiştim esimin edepdisi yasadigini.çocuklarim defalarca buna tanik olmuslar.çocuk dediysem biri 24 digeri 23 yasinda.düsünün kizim annesinin edep disi yasamasina defalarca tanik oldugunu hakim huzurunda ve benim bulunmadigim durusmada anlatmistir.bunlari mahkeme ispatladigi halde ben 3 yılı askin süredir yargidan adalet bekliyorum.kaçyıl daha bekliyecem bilmiyorum?yargitayin ve mahkemelerin,yargiçlarin iş yükünü inanin tahmin ediyorum. ama hiç olmassa bu tür davalar(zina v.s.)hizlandirilamazmi? elbette yasal süreç diyeceksiniz.doğrudur ancak bunları yasayan insanlarin psikolojik durumunu ve toplumun bakış açısını yine eniyi hukukçular bilir.kendimi kültürlü saymiyorum ama cahilde degilim. ben beki bin kere acaba busorunu başka türlümü çözseydim diye düşünüyorum.kadin yada erkek her türlü herzeyi yiyecek ve yargi mükafatlandiracak.biz türkiyede daha çok namus töre cinayeti okur ve seyrediz.kendim bu davayi açtiğima pişman oldum.acaba kendi adaletimi kendim salasaydim.toplumun hakimdaki deger yargisi ne olurdu.bizler çocukluktan beri duydugumuz <<gecikmiş adalet adalet degildir>> sözüne inanmiş bir kuşagiz.şimdi neye inanacagimi şaşirdim.ben canim acidiği için belki size mantikli gelmeyecek şeyler yazdiysam bağişlayin.hepinize saygilar sevgiler hoşça kalin dostça kalin.

sayın vahap44;
bu yazdığınızın EYS ile ilgisini mevcut anlama ve zeka düzeyime rağmen anlayamadım.

Eşinizin aldığı nafaka yada kararınızın hala temyiz incelemsinin devam edıyor olması neenıyle çocugunuz EBEVEYNE YABANCILAŞTIRMA SENDROMUMU yaşıyor.

Sayın ; Av Duygu Hanım ,

Eşimle ben boşanma üzereyiz 2 tane kızım var biri 8 digeri 3 yaşlarında eşim geçici velayetlerini aldı kızlarımın fakat davada sürekli velayeti bende istiyorum eşimde çocuklarımı bana 3 ay boyunca göstermediler. Hiç seslerini duyamadım
son 10 gündür tel ve msn yolu ile görüşüyorum.

Büyük kızım bana baba beni Annemden ayırma ve beni kaçırma diyerek telefonda aglıyor ne yapacagımı bilemiyorum kafam çok karışık kızım beni özlemiyormusun diye sordugumda hiç birsey söylemiyor. Çocugun kafasını karıstırıyorlar sanırım çok zor durumda ve bu beni dahada deli ediyor lütfen bana ne yapmam konusunda yardım ederseniz sevinirim çok teşekkürler


ZİGANA

Alıntı:

---

Av.Duygu Tekay rumuzlu üyeden alıntı

sayın vahap44;
bu yazdığınızın EYS ile ilgisini mevcut anlama ve zeksa düzeyime rağmen anlayamadım.

Eşinizin aldığı nafaka yada kararınızın hala temyiz incelemsinin devam edıyor olması neenıyle çocugunuz EBEVEYNE YABANCILAŞTIRMA SENDROMUMU yaşıyor.

---

duygu hanim sitenizi tamolarak tanimadigimdan dolayi yaziyi hatali yere yazdim.özür dilerim.ayrica çocuklarimla beraber kaliyorum.herhangi bir sorun yok ayricada ben hiç yasak komadim hocam.yanlislik için tekrar özür dilerim.

İE verilerine göre; ülkemizde hanelerin kabaca dörtte biri veya beşte birinde hane reisliği görevini anneler yapıyorlar. Annelerin hane reisi görevi almalarının veya babaların yokluğunun en önemli nedenleri boşanmalar ve baba ölümleri. Boşanmalar dışında, hastalıklar, savaşlar, göçler vs de haneleri ve çocukları baba figüründen yoksun bırakmaktadır. Baba figürünün yoksunluğu kavramından söz ediyoruz,

çünkü çocuk gelişiminde önemli bir eksikliktir babanın yokluğu.

Babanın yokluğunun çocuğu nasıl ve ne yoğunlukta etkileyeceği çeşitli etkenlere bağlıdır:

- En başta yaşanan olayın ne olduğu ve nasıl yaşandığı önemlidir. Ailede babanın (hangi nedenle olursa olsun) ölümü, her aile için bir yas demektir. Yasın da ailedeki her bireye farklı etkileri olur.Anne aynı yastığa baş koyduğu eşini kaybetmiştir, annenin kendi sevgi nesnesi yok olmuştur. Eğer eşiyle daha önce çatışmalı bir evliliği varsa kayıp duygusu suçluluk uyandırır, iyi bir evliliği varsa kayıp duygusunun yarattığı travma daha ağır olur. Çocuk da desteğini hissettiği erkek figüründen yoksun kalmıştır. Kişi yasını sağlıklı olarak çözemezse klinikte 'patolojik yas' dediğimiz durum ortaya çıkar. Patolojik yas yaşayan bireyin ruhsal durumu ve hatta kişilik yapısı da değişebileceğinden, klinik koşullarda psikiyatr yardımı gerektiren bir durum haline gelebilir. Boşanma durumunda baba hala sağdır, ailenin tam içinde değildir ama gerektiğinde ulaşılabilecek bir noktadadır. Bu durumda patolojik bir yas yaşanması pek beklenmez, boşanma sonrasında çocuk için en büyük tehlike baba ile çocuk arasındaki ilişkinin tutarsız ve
yetersiz olması, ayrıca anne baba arasındaki gerginliğin sürmesidir.

- Çocuğun babasından kaç yaşında yoksun kaldığı da önemlidir. Çocuk, kendi gelişim düzeyine bağlı olarak her yaşta tepki verebilir. Olayın yaşandığı andaki tepkileri çocuğun gelişim düzeyine göre değişebilir. Bebeklik çağında ve henüz anne bağımlısı olan bir çocuk için babanın aniden yok olmasını tolere etmek ilk anda daha kolay olabilir, bu durumda çocuk doğrudan etkilenmeyebilir ama annenin ve ailenin genel huzursuzluğu, dolaylı olarak çocuğun bakımını aksatabilecektir. Çocuk ortalama 8 yaşında kadar soyut kavramları düşünmekte zorlanır. Ölüm,boşanma gibi soyut kavramların tam karşılığını bilemez. Okul çağından ergenliğe dek geçen yaşlarda babanın aniden ortadan kaybolması "tam bir yoksunluk"olarak yaşanır. Üstelik, babanın yokluğunu çocuğaa nlatma ve kabullendirme konusunda annenin en çok zorlandığı dönemler de bu yaşlardır. Bu yaşlarda babanın yokluğunu anlamaları daha kolaydır ama bu, kolay kabullenecekleri anlamına gelmez. Çocuğun ilk andaki tepkisi ne olursa olsun, ilerleyen yaşlarda her çocuk mutlaka etkilenir bu yoksunluktan. Çünkü kişilik gelişiminde annenin de babanın da (her iki cinsiyetteki çocuk için de) apayrı yerleri vardır. Kız çocuğun karşı cinsten ilişkiye girdiği ilk birey kendi babasıdır ve bu da yaşam boyu bütün erkek figürlerle gireceği ilişki tarzı için ilk modeldir. Erkek çocuk ise babayla kurduğu özdeşim yoluyla kendi maskülen (erkeksi) kimliğini pekiştirir.

- Baba olmadığı zaman, geride kalan kişilerin varlığı ve çocuğu hangi noktada destekledikleri de önemlidir. Annenin de sağ olmaması veya sağlıksız olması çocukları önemli bir destekten yoksun bırakır ancak annenin sağ ve sağlıklı olması çocuklar için güvencedir. Annenin sağ ve sağlıklı olması yanında çocukları ile kurduğu ilişki tarzı da dikkate alınmalıdır. Anne kendi acısını atamamış ise, çocukları ile ilgilenmesini güçleştirecek sıkıntılar yaşıyor ise çocuklar ihmal edilebilirler ve çocuğun yaşadığı ihmal duygusu onu da depresyona sokabilir. Aile bireyleri, daha önce babalara karşı yaşadıkları çeşitli duyguları birbirlerine yansıtabilirler. Babanın yokluğu nedeni ile anneler çocukları tarafından suçlanabilirler. Bazen de babanın varlığı nedeniyle önceden baskılanan olumsuz (veya olumlu)
duygular daha kolay ortaya çıkabilir. Çocuğun bakımında artık anne daha ağırlıklıdır; hem babanın yokluğunu aratmamaya çalışacak hem de çocukları tek başına büyütmeye, disipline sokmaya çabalayacaktır.

- Baba ile sağken veya beraberken kurulan ilişkinin düzeyi ve yoğunluğu, daha sonra babanın yokluğunu kolay kabullenebilmenin en önemli göstergesidir. Baba ile duygusal bağı, sevgisi güçlü olan bir çocuk için bu kayıp daha acı olacaktır, babası ile çatışmalı bir ilişkisi olan çocuk da bazen önceden yaşadıkları nedeniyle aşırı suçluluk duyabilecektir.

- Baba olmadığı zaman ailede yaşanan ekonomik, sosyal değişimler ve ailenin destek sistemleri ailenin uyumunu kolaylaştıran en önemli etkendir, yani babanın olmamasının nasıl telafi edildiği de çok değerlidir. Kesin olan bir şey var ki, babanın olmaması bütün aileyi etkileyecektir. Bütün aileyi ekonomik birdeğişim bekleyebilir. Aile ekonomik güçlüğe düşebilir,anne ve diğer aile bireylerinin çalışmaları gerekebilir. Ailenin sosyal konumunda farklılıklar ortaya çıkabilir, alenin evi, çocukların okulu vs, dolayısı ile gündelik rutin ilişkiler değişebilir. Bu da yeni ortamlara uyum çabasını getirir. Değişimlere ailenin ve çocukların uyum sağlamalarını kolaylaştıracak en önemli etken, çocuklara ve aileye dışardan gelen destek sistemleridir.

- Babanın olmaması tüm aile ve çocuk için ciddi bir kayıptır ama unutulmaması gereken bir şey var ki, babanın ailedeki varlığının çocuk için örseleyici olduğu durumlar da vardır. Örn; karı koca tartışmalarının yoğun olduğu evlilikler, çocuğun baba tarafından şiddete maruz kalabildiği durumlar vs. Çocuğun zarar görebildiği böylesi durumlarda babanın yokluğu, kısa vadede ve geçici olarak tüm aile için olumlu değişimleri de getirebilir.

Çocuğun babanın ölüm veya boşanma nedeniile kaybedildiği durumlarda, babanın yokluğunu dahakolay anlamasını kolaylaştırmak için bazı önlemler alınabilir.

- Öncelikle, yaşananlar konusunda çocuklar bilgisiz bırakılmamalı ve asla yalan söylenmemelidir. Her çocuğun olan bitenler konusunda bilgi alma hakkı vardır ve yaşına uygun olarak bu yaşananlar anlatılabilir.

- Babanın ölümünü çocuğa anlatmak zordur ama annenin ve çocuğun güvenebileceği bir yakının (ya da bir uzmanın) desteği ile uygun zamanda konuşulmalıdır. Boşanma konusunda çocukla anne baba beraber konuşmalı, boşanmanın anne babalığı bitirmediği, sadece artıkkarı koca olarak aynı hane altında bulunmayacakları ancak bu durumun çocuğun gündelik yaşamını asla değiştirmeyeceği özellikle anlatılmalıdır.

- Çocuk, babanın yoksunluğu nedeniyle geçici bir süre yas, kayıp duygusu yaşayacaktır, anlayışla karşılanmalıdır.

- Boşanma sonrasında anne ve baba birlikte, babanın ölümü sonrasında ise anne ve varsa yakın çevresindekiler; çocuğun bakımının aksamaması içingerekli önlemleri almalı ve bu desteği de çocuğa hissettirmelidirler.

- Bazen ölümler veya boşanmalar sonrasında annelerin ve babaların çocuklarına karşı tutumları değişebilmektedir. Çocuğun aşırı şımartıldığı, anne babanın kendi gerginliklerini çocuğa yaşattıkları, annenin baba olmaması nedeniyle çocuğa abartılı (ve hatta boğucu) bir ilgi gösterebildiği, bazen çocuğu kendi acısına sırdaş yaptığı durumlar klinik pratiğimizde oldukça sıktır. Çocuğa karşı tutumların,ona zarar verici yönde değişmesi, yeni problemler yaratmaktan başka işe yaramaz.

- Ailenin sosyal destek sistemlerinin zayıf kaldığı, babanın yoksunluğunun daha büyük sıkıntılara neden olduğu durumlarda psikiyatrik yardım almaktan kaçınılmamalıdır. Çünkü erken müdahale ile daha kolay çözülebilecek sorunların giderek büyüyüp birer klinik olgu haline gelişi kliniklerde çok sık görülen bir durumdur.

Uzm.Dr. Ahmet ÇEVİKASLAN
Çocuk Psikiyatrisi

Maalesef, erkeklerin çoğu sadece eşlerinden değil, çocuklarından da boşanıyor. Yetişkinler kendi yaptıkları hataların bedelini çocuklara ödetmemeli. Boşanma sürecinde bir pedagogdan yardım almak yararlı olabilir.

Duygu Hanım merhaba,boşanma aşamasında olan bir anne olarak size sorum olucak;2 yaşında bir oğlumuz var ilk dava ekimde ve babasına evden uzaklaştırma (6 aylık verildi).bu sürede yasal olarak babasıyla ne zamanlar ve nasıl görüşür?kim almaya gelir?Kim bırakır saatler ve günleri neler dir?Ben görüşmelerini istiyorum ama koz olarak kullanmak istiyorlar,maddi yardımı çocuğa dahi yok.eğer böyle bir hakkı varsa bana bir belge gelir mi yada avukatıma?Avukatım görüşme kararı olmadığı için çocuğu göremez dedi.birde evdeki kıyafetlerini nasıl alabilir eve yaklaşamadığı için.Ne olursa olsun Boşansamda çocuğumuzun babasıyla kaliteli zaman geçirmesini onun daha az yıpranmasını istiyorum.Bu hukuk savaşından onun etkilenmemesi için.Bu arada herşeyin yasal olmasını...Çocuk kaçıran anne olmak istemiyorum.Teşekkürler.