joar rumuzlu üyeden alıntı
Kanun koyucu, müteselsil suçlarda, her ihlâlin bağımsız suç olması kuralına bir istisna koymuştur. Yani müteselsil ihlâllerin tümü tek suç olarak kabul edilmiştir. Kanunumuzun bu hükmü gereğince, çalıştığı mağazanın kasasındaki paranın tamamını almayı düşünen ve eylemini bir defada icra etmeyip haftalara bölen müstahdemin, kendi motorlu aracına ihtiyacı oldukça benzin dolduran benzin istasyonu işçisinin, bir yıl süre ile patronunun purolarından her gün birer tane alan uşağın bu eylemleri buna göre tek suç sayılmıştır.Ceza kanunumuzun “Muhtelif zamanlarda vaki olsa bile bir suç sayılır” lafzından da anlaşılacağa üzere birden çok suçun işlenmesi farklı zamanlarda olsa dahi müteselsil suçun oluşmasına engel olmaz demektedir.Ayrıca burada işlediğim söylenen suçta Müteselsil suçun unsurlarından olan fiillerden her birinin kanunun aynı hükmünü ihlal etmesi de burada açıkça mevcuttur (5326 sayılı Kanunun 34 . maddesi ) ve aynı suç işleme kararının olması da burada görülmektedir. Yani burada kredi kartıyla paranın bir defada yatırılması mümkünken bu fiil günlere, haftalara bölünerek müteselsil olarak yatırılmış ancak aynı yere yapılan para yatırması aynı kabahat fiilinin işlenmesi ile ihlallerin tek suç olarak kabul edilmesi gerekirken bu durum kabul edilmeyerek gözartı edilmiştir. Bir defada 200 YTL yatıran ve bununla 2 ay oynayan ile 2 ayda bu 200 YTL parayı 15 ‘e bölüp yatıran aynı cezayı alması gerekirken küçük küçük yatırana 15 kat ceza verilmesi de kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır.
2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 8. maddesinin A bendinde Kumar oynanan, umumi ve umuma açık yerler terimi ile Yasa koyucu; ancak "umuma mahsus" veya "umuma açık" yerlerde oynanan kumarın, kamu düzenini bozduğunu düşünerek suç sayılmasını yani bu durumlarda polisin ceza yetkisi olduğunu kabul etmiştir. Özel hayatın ve konutun korunması çağdaş, demokratik yönetimlerde başlıca temel hak ve özgürlüklerden sayılmaktadır. Memleketimizde de özel hayatın korunması ve konut dokunulmazlığı Anayasaca güvence altına alınmıştır.
Kumar ve Bahis oynamak SANAL ORTAMDA OYNATILAN TALİH OYUNLARI HAKKINDA YÖNETMELİK’in 5. maddesinde yazılı olan ;"Sanal ortamda talih oyunları işletmeleri kurulamaz, araç ve gereçleri ile benzeri aletler çalıştırılamaz. Her ne ad altında olursa olsun talih oyunları oynanmasına yönelik sanal ortam oluşturulamaz ve bu ortamda talih oyunları düzenlenemez ve oynatılamaz." demekle kanun koyucu "Internet üzerinden kumar oynama" fiilini kısıtlamaya çalışmıştır yani bu yönetmelik ile sanal ortamda kumar oynatılmasına bir nevi yasak konmuştur.Ancak bu yasak tarihi yani Yönetmeliğin Resmi Gazete İlan Tarihi : 14/03/2006 günüdür ve Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer hükmüne amirdir. Buna göre 14/03/2006 tarihinden önce sanal ortamda oynanan kumar için yasa koyucunun hiçbir yaptırımı olmadığı hatta internette kumar sitesi kurup para kazananlara dahi dokunulunamazken yani suç işleyenlere karşı bu tarihten önce ceza işlemi olmazken suç tasvirinden çıkan ve kabahat olan bir konuda ceza verilmesi hiçde doğru değildir.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. Maddesi – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez hükmünce yine Anayasanın 12 Maddesinde yazılı olan "Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayırımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir.Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz" ilkesine de aykırılık teşkil eden ceaların iptali gerekir nereyi anlamıyorsun arkadaşımmmm...