Re: Türkiye'de solcu olmak
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Vehbi'nin kerrakesi anlaşıldı...:o
Meclis Başkanı Nurettin Ok, Bakan Faruk Sükan’a söz verir. Sözlerine, “Bu yıl, bir tek parti hariç, diğer partiler sanıyorum ki, İçişleri Bakanlığı’nın geçen yılki çalışmalarını yeterli ve ümitli bulmuşlardır,” diye başlayan Sükan, Türkiye İşçi Partisi’nin “komünist” olduğunu iddiasını tekrarlar. 1910’lardan başlayarak Türkiye’de komünist hareketin kendince tarihini anlatan Sükan, TİP’in katıldığı uluslararası toplantılardan, komünist partilerle ilişkilerinden söz eder. Konuşmasının sonunda daha doğrusu çıkan olay nedeniyle yarım kalan konuşmasının sonunda Sükan’ın sözleri, Adalet Partililerin ne denli demokrat olduklarının bir kanıtı olarak Meclis zabıtlarına geçer. Turhan Salman’ın TÜSTAV Yayınları tarafından yayınlanan ‘TİP Parlamentoda’ kitabından birlikte okuyalım:
“Türkiye’de ne kadar bozguncu hareketler varsa içinde, sokak hareketlerin içinde TİP elemanları ve militanları vardır. ‘NATO’ya hayır, işçiler, köylüler bağımsızlıktan yana olanlar’ Köylere 500 bin tane, milyon tane bu bildiriler gider. Çünkü NATO’dan Nisan’da ayrılma, NATO’yu çözme olasılığı vardır ve o olanak hazırlanmadır. Acaba Türkiye nasıl böyle kuvvetlerden, meşru kuvvetlerden, kolektif savunma kuvvetlerinden yoksun kalır ve belirli yöne gidebilir? Bunun bütün yolları her şekli aranır. Bu emir de Moskova emridir, siz bunu reddedersiniz ama bu gerçektir. Bütün söylediklerinizle, hareketlerinizle bu böyledir.”
Çetin Altan dayanamaz ve oturduğu yerden bağırır: “Böyle konuşamazsın!” Daha önceden TİP’li milletvekillerine saldırmak için sözleşmiş bulunan AP’li milletvekilleri bağırmaya başlarlar. Sükan, Çetin Altan’a sorar: “Siz, Türk mahkemeleri’nin mahkûm ettiği Nâzım Hikmet’i, milli şair, vatan şairi olarak göstermediniz mi” Çetin Altan duraksamadan yanıt verir: “En büyük şair idi Nâzım Hikmet…”
Çetin Altan’ın bu sözleri üzerine sayıları yüz elliyi bulan AP’li milletvekilleri 8 TİP’li milletvekillerinin üstüne yürürler. Meclis tarihine kara bir leke olarak geçecek olan linç olayıdır bu...
Komünizmle Mücadele Derneklerini de o sol kurmuştur Sn. ercum98...
Hadi size hayırlı sollar...
Sn. Gur,
Kavram kargasasi demistim ya, iste boyle birsey. :o Ya da yaziniz herhalde degisik bir sarkazm olsa gerek. Sol cok kisa bir sure haric hic muhalefet olmadi demistim ya iste demek istedigim o kisa sure TIP'in 60'li yillardaki muhalefetiydi. Ancak benim bildigim kadariyla TIP, Komunistlerle Mucadele Derneklerini kurmamisti. Aksine onlardan cekmisti.
Herneyse, solun da zaten degisik fraksiyonlari oldugunu herhalde biliyorsunuz. Anarsistler de komunistler de literature gore soldadir. Ancak, fasist Franco'yla isbirligi yapan Stalin'in, anarsistleri nasil yok etmeye calistigini da Ispanya ic savasi tarihcesinden cok iyi biliyoruz. Kucuk bir not. :o
Saygilarimla.
Re: Türkiye'de solcu olmak
Alıntı:
Ancak benim bildigim kadariyla TIP, Komunistlerle Mucadele Derneklerini kurmamisti......Herneyse, solun da zaten degisik fraksiyonlari oldugunu herhalde biliyorsunuz.
Yok bilmiyorum... O nedenle aşağıdaki alıntıyı bir başka foruma yazmıştım...
Alıntı:
"Kavramsal düzeyde "sol"u belirli bazı ideolojiler olarak algılamak pek sağlıklı bir tutum olmaz. Komünizm, sosyalizm, anarşizm , sosyal demokrasi vb. ideolojilerin her biri sol olarak tanımlansa da, sol kavramı aslında bir ortak paydayı simgeler. Daha genel ve kapsayıcı bir duruşu, dünya görüşünü ifade eder."
Solu bilirim, anlatmak istediğimi bilirim, ısrarla anlamazlığa geleni de bilirim. Ancak sarkazm'ı bilmem, mecaz kullanmayı sevmem, direkt söylerim...
"Hadi oradan..."
Re: Türkiye'de solcu olmak
"Türkiye'de gönülden dürüst olmak" desem konu dışına mı çıkmış olurum?
Ne sağ, ne sol, ne de başka bir şey.... İnsanları belli bir kalıba sıkıştırmanın ne gereği var!
Yok sağ-sol, yok o parti bu parti derken insanlar birbirini yesin, bazıları da kırmızı koltuklara oturmaya, parmak kaldırmaya üşensin!
Re: Türkiye'de solcu olmak
Türkiye'de solcu olmak gerçekten zor olmalı. Fakat aynı evde solun farklı tanımları konusunda uyuşamayan eşler olmak ve derin fikir ayrılıklarını saatlerce oturup tartıştıktan sonra karşısındakine "sen solcu falan değilsin" "solu bilmiyorsun" " ben senden daha demokratım" diye biten tartışmalarla günü bitirmek galiba en zor olanı.
İlk kez gülümsemeden yazıyorum. Akademisyen olan eşimle solun tanımları ya da içeriği konusunda bir türlü orta noktayı bulamadık. Ciddi söylüyorum. Solun içindeki eşitlik kavramı her şeyi silip süpürüyor ve anadilde eğitime hayır dediğim için solcu falan değilsin sen şeklindeki etiketlenme ile sona eriyor tartışma. Üniversitede türbanı onaylamadığım için de ne solcu ne de demokrat oluyorum. Üstüne üstlük kadının eşitliğini ve bunun pozitif ayrımcılıkla sağlanabileceğini, aksi takdirde bloklar arasındaki eşitsizliğin devam edeceğini savunduğumda bunun tam bir eşitlik olmadığı, kadın ve erkeklere aynı fırsatların tanınmasının yeterli olduğunu dile getiriyor ve orda derin bir eşitlik tartışması başlıyor.
Sol denilince emperyalizme karşı olmanın firma adı vermeden söylemek gerekirse bir hamburgeciyi boykot etmekten daha fazla şeyler gerektirdiğini söylediğimde bunun bir sembol olduğu söyleniyor. Askere karşı olmak solculuk zannediliyor. Hatta üniter devleti savunmanız solcu olamayacağınızı direkt teşhis ettiren kesin bir delil olarak algılanıyor. Ülkenin bir gün parçalanacağı kehaneti ise bardağı taşıran son damla olunca artık bunu ifade edenin milli değerlerinden şüphe edildiği söylenerek tartışma sona eriyor!
Herkes kendini daha demokrat ve daha bir solcu görüyor sanırım. Karşısındaki de solcu değil düpedüz faşist o zaman. Öyle mi? Yok canım daha neler? Ülkemi sevdiğim, Türkçeden başka dili eğitim dili olarak kabul etmediğim, ırkçı (etnik) bir bakışla bakmadığım halde Atatürk milliyetçiliğini savunduğum için ve de askere bayrağa vatana ülkeye laf ettirmediğim için düpedüz ben solcu falan değil faşist olmalıyım! Ayrıca fakir halk için sosyal politikalar üretilmesi gereğini söylerken gecekonduların ve yasal olmayan tüm yapıların (şu gece kondu villalar dahil) mutlaka yıkılması gerektiğini zira bunların hazine arazisi yani milletin arazisine tecavüz olarak algılanması gerektiğini, buralara devletin bir de hizmet götürmesinin bile yanlışlığı, insanlara bunun yerine çamurun böyle derme çatma evlerin içinde yaşamak yerine daha iyi yaşam olanaklarını sağlayacak önlemler alınması gerektiğini söylediğimde de "sen gecekonduları yıktıracak kadar acımasız ve katısın dolayısıyla sen solcu falan değilsin" deniliyor karşıdan..
Allahım yaw.. solculuk sağcılık fikir uyuşmazlığı yüzünden evliliğim çatırdıyor. Galiba Türkiyede solculuğun tam bir tanımının yapılamayışı ya da insanların bunu istedikleri gibi algılamaları yüzünden ilk bu nedenle ayrılacak çift biz olabiliriz. En son cümlem şuydu: Sen bana nasıl faşist dersin? Küstüm konuşmuyorum şimdi. Sözünü geri almadığı sürece de konuşmayacağım işte:kızgın:
Re: Türkiye'de solcu olmak
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
"Kavramsal düzeyde "sol"u belirli bazı ideolojiler olarak algılamak pek sağlıklı bir tutum olmaz. Komünizm, sosyalizm, anarşizm , sosyal demokrasi vb. ideolojilerin her biri sol olarak tanımlansa da, sol kavramı aslında bir ortak paydayı simgeler. Daha genel ve kapsayıcı bir duruşu, dünya görüşünü ifade eder."
Iste solun o ortak paydasi birkac gun once alinti yaptiginiz makalenin yazarinin bilmedigi yatay eksendeki 'esitlik' ilkesidir. Komunizm, sosyalizm, anarsizm, sosyal demokrasi vb ideolojilerin ortak paydasi esitlik olmasina ragmen, aralarindaki farkliliklari ise daha once belirttigim dikey eksendeki 'ozgurluk' derecesi belirler. Stalinin uyguladigi komunizmde esit olursunuz ama ozgur olmazsiniz. Bookchin'in savundugu sosyalizmde ise hem esitlik hem de ozgurluk vardir.
Belki biliyorsunuzdur. :rolleyes: Bookchin libertaryan sosyalist oldugu gibi sosyal ekoloji hareketinin de onculerindendir. Ekolojide gericevrim (ya da Ingilizce'deki adiyla 'recycling') onemli ve faydali bir davranistir. O yuzden eski yazilarinizi bana aciklama yaparken gericevrim yapmaniza sevindim. :o
Saygilarimla efendim. :)
Re: Türkiye'de solcu olmak
Tam sol aleyhiine yazıyordum ve kaydediyorum kii tüm yazılarım uçtu gitti!:o
Kör olası çöpçüler yazılarımı süpürdüler.......:)
Re: Türkiye'de solcu olmak
Solcu olmak; bir yaşam görüşü ve biçimini gerektirir.Solcu olmak sıradan bir kavram değil...Solcu olmak asker,millet devlet kavramlarına karşı çıkmayı gerektirmiyor.Kişisel olarak tam tersinii düşünüyorum.Sayın Akademik,söylemleriniz çok hoş.Ama bunun için eşinize kızmayın.Aynı düşünmek zorunda değiliz,bunu bir eğitmci olarak benden daha iyi biliyorsunuz....Ben bu ülkede yaşayan gerek sağ gerek sol görüşlülere özelllke 80 kuşağına aynı gözle bakıyorum: çünkü iki kesim de bu işlere ülkelerini sevdikleri için girdiler..Bilmiyorum siz ne düşünüyor sunuz?
Re: Türkiye'de solcu olmak
Alıntı:
FUTURE rumuzlu üyeden alıntı
Solcu olmak asker, millet devlet kavramlarına karşı çıkmayı gerektirmiyor.
Yaniliyorsunuz Sn future. Hem esitlik hem de ozgurluk arayisinda olan anarsist solcular anti-militaristtirler. Militarizm ile esitligi yok eden kolonilicilik arasinda iliski oldugunu dusunurler. Millet kavramina da karsidirlar, cunku onlar enternasyonalistlerdir. Devlete de karsidirlar, ozgurlukleri kisitlama egilimi oldugu icin. Yuzyili askin suredir tum dunyada bilinen bir gercek bu. Osmanlinin son yillariyla Cumhuriyetin ilk yillari arasinda gecen surede dunya aydinlari bunlari tartisiyordu ama sanirim 'esitlikcilik' ve 'ozgurlukculuk' ilkeleri yerine 'devletcilik' ve 'milliyetcilik' ilkelerini resmi ideolojiye sokanlar, ne Bakunin, ne Kropotkin, ne Proudhon, ne de Jean Grave gibi zamanin aydinlarini okuma firsati bulmuslardi.
Sonucu hep birlikte goruyoruz: 85 yildir vatandasina esitlik ve ozgurlugu tattiramamis yerinde sayan curuk bir resmi ideoloji ve hala ic ve dis dusmanlarla mucadele eden ama ne esitlikten ne de ozgurlukten anlayan anti-emperyalist solcular!
Re: Türkiye'de solcu olmak
Alıntı:
ercum98 rumuzlu üyeden alıntı
Yaniliyorsunuz Sn future. Hem esitlik hem de ozgurluk arayisinda olan anarsist solcular anti-militaristtirler. Militarizm ile esitligi yok eden kolonilicilik arasinda iliski oldugunu dusunurler. Millet kavramina da karsidirlar, cunku onlar enternasyonalistlerdir. Devlete de karsidirlar, ozgurlukleri kisitlama egilimi oldugu icin. Yuzyili askin suredir tum dunyada bilinen bir gercek bu. Osmanlinin son yillariyla Cumhuriyetin ilk yillari arasinda gecen surede dunya aydinlari bunlari tartisiyordu ama sanirim 'esitlikcilik' ve 'ozgurlukculuk' ilkeleri yerine 'devletcilik' ve 'milliyetcilik' ilkelerini resmi ideolojiye sokanlar, ne Bakunin, ne Kropotkin, ne Proudhon, ne de Jean Grave gibi zamanin aydinlarini okuma firsati bulmuslardi.
Sonucu hep birlikte goruyoruz: 85 yildir vatandasina esitlik ve ozgurlugu tattiramamis yerinde sayan curuk bir resmi ideoloji ve hala ic ve dis dusmanlarla mucadele eden ama ne esitlikten ne de ozgurlukten anlayan anti-emperyalist solcular!
Acaba?
Hem anti emperyalist solcular diyorsunuz hem de kendi fikirlerinizle tezat'a düşüyorsunuz....Emperyalizm'i savunuyorsunuz bu yazdıklarınızla.
Evet solcular eşitliği savunurlar ama ülkenin çıkarlarını o kadar önemserler...gerekirse canlarını verirler..
Hem esitlik hem de ozgurluk arayisinda olan anarsist solcular anti-militaristtirler. Militarizm ile esitligi yok eden kolonilicilik arasinda iliski oldugunu dusunurler.diyorsunuz.Hiç bir şey anlamış değilim.Tabi ki solcular anti militaristterler..Nacizane bazı kavramlar hakkında biraz daha araştırma yapmanızı öneririm..
Re: Türkiye'de solcu olmak