Cevap: Re: Boşanma Kararı
Alıntı:
asosx rumuzlu üyeden alıntı
Teşekkür ederim Sn. Fahri Sürücü, Dilerim yargıtayda aynı çerçevede değerlendirir. Birçok hukuk yayınında sizinde belirttiğiniz gibi davayı takip etmeyen davalının alınınan kararlar itirazının olamıyacağı ve davayı kaybedebilceği belirtilirken, Dvacının takip etmediği durumlarda da davanın düşebilceği açıklanmaktadır. Bu örnekte davalının takipsizliğinin göz önünde bulundurulması dileirm faydalı olur. Bu tip olaylar sanırım kanunla birlikte yargılama usullerine tabii oluyor sanırım.
Tekrardan ilgi ve yardımlarınız için teşekkürler,
Saygılar
Tekrardan selamlar;
Dosyamın bütün içeriğini sitede bu konu altında tanık beyanlarıyla daha önceden paylaşmıştım son noktada davalı davaya gelmeyip hakim duruşmayı sonuca bağlamış ve boşanmaya karar vermişti. Bugün itibariyle karşı tarafın temyiz dilekçesi tarafıma ulaştı. Temyiz dilekçesininde içeriğini sizxlerle paylaşıp son durum hakkında ve iddalara karşı yazılabilecekler hakkında fikirlerinizi almak isterim. Şimdiden vakit ayırdığınız için teşekkürler,
Yargıtay hukuk dairesi başkanlığına
Temyiz eden ( davalı) : xx xx
Karşı taraf Davacı : yy yy
Vekili: tt tt
T. Konusu: xx Aile Mahkemesinin 0000/1111 Esas, xx.tt.2009 tarihli kararının BOZULMASI dileğiyle TEMYİZ edildiğinin ve temyiz itirazlarımın sunulmasıdır.
TEBLİG TARİHİ: 06.09.2009
TEMYİZ NEDENLERİ :
Mahalli mahkemenin yukarıda taraflarını ve dosya no'sunu belirttiğim kararını usul ve yasalara aykırı bulduğumdan süresi içerisinde temyiz ediyorum. Sayın heyetinizce de bulunacak bozma nedenleri dışında bende kendi nedenlerimi heyetinize sunuyorum;
1 - Mahalli Mahkemece 2 nci duruşmada boşanmamıza karar verilmiştir. Davacının gösteridği üç tanığın beyanlarına göre beni ağır kusurlu telekki etmiş ve boşanma hükmüne karar vermiştir. Oysa dinlenen tanıklardan xx xx davacının kuzeni olup öğretilenleri söylemiştir. Beyanları gerçek değildir ve yeminsiz dinlenmiştir. 2 nci tanık tt tt kişinin arkadaşı olduğunu söylemektedir. ama yine öğretilenleri söylemiştir. 3 ncü tanık ise kişinin babasıdır ve ayrılma hususunda kendi oğlunun tarafını tutmaktadır ve bu şekilde ifade vermiştir. Kararda gıyabımda bu tanık ifadelerine göre verilmiştir.
2 - Hükmün gerekçesi olarak gösterilen ve benim 3 bavul ile evi terk ettiğim deki gerekçe tanık anlatımlarına dayandırılmıştır. Davacı tanıklarından kuzeni sadece benim 3 bavul eşya ile gittimi belirmiştir.Bu beyanı tekrarlayan başka tanık yoktur. Buna rağmen benim ağır kusurlu olduğuma ve evi 3 bavul eşya ile terk ettiğime diğer tanıklar ki biri davacının babası katılmamışlardır. Bu durumu bilemeyecek bir şahsın beyanı ile verilecek olan karar usullere aykırıdır.
3 - Benim verdiğim cevap dilekçem ve tanık dinletme hakkıma gereği gibi riayet edilmemiştir. Kesin mehil olmadan benim delil sunma hakkım yok sayılmış ve gıyabımda karar verilmiştir.
4 - Dava açıldıktan sonra davacı müşterek konuttan ayrılarak xx iline yerleşmiştir. Dolayısıyla bu gelişmelerden haberi yoktur.
5 - Davacı ve ben dilekçemde belirttiğim gibi eskiden tanışırız ve hakretler olduğunu kabul etmemekteyim.
6 - Yanlış değerlendirme ile ağır kusurlu kabul edilmem ile hem boşanmamıza hemde maddi manevi yoksulluk nafakası taleplerimin geri çevrilmesi konusunda adil olunmamıştır.
Sonuç:
Yukarıda belirtmeye çalıştığım hususlardan dolayı heyetinizcede tespit edilecek diğer bozma nedenleride nazara alınarak usul ve yasalara aykırı mahalli mahkeme kararının bozularak davanın reddine karar verilmesini talep etmekteyim.
evet arkadaşlar karşı tarafın yazmış olduğu Temyiz dilekçesi yukarıdaki şekildedir. Sanıyorum Bu dilekçeye cevaben bir dilekçede biz yazacağız bunu yazarken hakimin usullerer uygun kararlar verdiği kanaatindeyim. Burada karşı tarafın gelmemesi ve maruz kalınan olaylar ile ilgili yazabilceğim ve önem arz edecek bazı usullerden bahsedebilirseniz minnetar olurum.
Görüşmek dileğiyle,
Saygılarımla