Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
'' NOT: Sayın site yöneticisi, bu konuya neden farklı bir ileti aralara serpiştirilmiştir.????? '''
Ne demek bu ?
:) Hayır arkadaşlar; bu konuyu ben açmıştım. Ama konuyu ekleyene baktığınızda, ekleyen ttttttttt, gibi görünüyor. Eğer 1. sayfayı tekrar incelerseniz, konunun başına bu konuyla ilgili olmayan, bir konunun eklediğini görebilirsiniz. Bu php hazır kodlu bir forum yazılımı olmalıdır, yetkili olan birileri başka bi konu ile benzerlik gösterdiği içn birleştirmiş olabilir. ben bundan bahsetmiştim.
BU arada insanın başına gelenlerden sonra paronoyak olmaması elde değil...:)
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
veezy37 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın lagos,umma derecesindeki şüpheyi örneklemek suretiyle yeterince açıklamıştım.Ayrıca diğer arkadaşlarımızda konuyu mevzuatta yer aldığı şekilde bilgilendirme yaptılar.Master yapan biri olarak hala neden anlamak istemiyorsun bir anlam veremiyorum.Ayrıca konuyu başka mecralara çekmeye çalışıyorsun,sanırım zamana ihtiyacın var bazı konularda en iyi ilaç olayı zamana bırakmaktır.Ayrıca not şeklinde yazmış olduğun cümleye bende anlam veremedim.
Sayın vezzy37
Hayır ben "umma derecesindeki şüpheyi" gayet iyi anladım. Bence siz hala hukukçu biri tarafından detaylı bir şekilde yazılmış olmasına rağmen anlamamışsınız. Ben ona istinaden yazmıştım.
Ayrıca konuyu başka mecralara saptırmıyorum. Şikayetçi olduğum bir olayın savcılığa bildirilmemesinden bahsediyorum. Neyseki ben okuma yazma biliyorum. Kendim yazar veririm.
"Zamana bırakmak konusuna gelince, insanı uyutan bir durumdur. Hayat akıp geçer, araya başka olaylar girer. Güzel şeyler, çirkin şeyler yaşanır. Hayatın anlamını bulmaya çalışırsınız. Şu koca evrende kendinizin ne hükmü olacağını düşünür, zaten ölüp gideceğinizi, günü en iyi şekilde değerlendirmeniz gerektiğini düşünürsünüz. Deniz kenarında dolaşmak yerine, mahkeme salonlarında, bir hırs uğruna neden vakit harcayacağınızı düşünürsünüz. Zaten olan olmuştur, haklı çıksanız ne olacak ki diye düşünürsünüz. Herşeyden vazgeçersiniz, kendinizden bile."
Üzgünüm hiçbirşeyi zamana bırakmaya niyetim yok. Sonuna kadar peşindeyim, çünkü hergün bu olayla kalkıyorum, bu olayla yatıyorum.
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
konular birleştirilmiştir
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Görülüyor ki ,, bazı arkadaşların Polislerle ilgili bayağı sorunları var. Ya polisten dayak yemişler yada ceza.
Polis ne için vardır? Kötüler ve suçlular olmasa olmasa, Hırsızlar arsızlar kaçkınlar olmasa polise ne gerek vardı.
Yaklaşık 200 bin personeli olan Emniyet Teşkilatında çürük, görevini kötüye kullanan, yanlış yapan polisler var diye at gözlüğü takıp gereksiz yere karşı olmak niye?
Gerçekten de çok ön yargılıyız. Bunu da şu örnek çok iyi açıklıyor.
çok samimi olduğum bir polis arkadaşım anlattı: Polis okulundayken üniversitede ile ortak ders yapmak amacıyla Polis okulu öğrencileriyle üniversite öğrencileri biraraya geldiği, ders sırasında polislere söylemedik laflar, yapmadık hakaretler bırakmayan bir şahsın ders sonunda arkadaşımın yanına gelip, kendisinin Polis okulu sınavlarına girdiğini ancak kazanamdığını, tekrar sınava girerek üniversiteye girdiği ve 1.sınıfta olduğunu söyleğini anlattı.
Bunun yorumunu size bırakıyorum.
Bu arada yorumum biraz ağır olmuş olabilir, kusura bakmayı, kimseyi kırmak istemem.
Saygılar.
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Konu basligi itibari ile su haberi de eklemek uygun duser sanirim :rolleyes:
Adam öldürme suçuyla yargılanan polise yakalama emri
Fatih'te, ''dur'' ihtarına uymadığı gerekçesiyle bir gencin öldürülmesi olayına ilişkin yargılanan polis memuru hakkında, duruşmaya getirilmesi amacıyla yakalama emri çıkarıldı.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan polis memuru Bayram Engin gelmedi. Duruşmada, ölen Aytekin Arnavutoğlu'nun annesi Şükriye Özen ile babası Mustafa Arnavutoğlu hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Aykut Oktaylar, olay gecesi arkadaşları Aytekin Arnavutoğlu ve Serkan Sönmez ile Sönmez adına kayıtlı otomobille Taksim'e gezmeye gittiklerini anlattı.
Taksim'den ayrıldıktan sonra Arnavutoğlu'nun kullandığı otomobille gece saatlerinde Fındıkzade yönüne gittiklerini belirten Oktaylar, Ahmet Vefik Paşa Caddesinde yanlarından geçen arabanın manevra yaparak önlerinde durduğunu ve arabadan inen sivil giyimli şahsın ''dur'' ihtarında bulunmadan ateş açtığını öne sürdü.
Arkadaşının olay yerinde öldüğünü ifade eden Oktaylar, ''dur'' ihtarını duymadığını ve ateş eden kişinin Bayram Engin olduğunu söyledi.
Soruşturma aşamasında verdiği ifadede, içinde bulundukları otomobilin geri manevra yaparak birkaç arabaya çarptığını anlattığı hatırlatılan Oktaylar, önlerinde duran arabadan inen kişinin elinde silahı görünce Arnavutoğlu'nun geri geri gittiğini savundu.
Oktaylar, arabadan inen kişinin polis olduğunu bilmediklerini de ileri sürdü.
Sanık polis memuru Bayram Engin'in avukatı Şevki Lülecioğlu, tanığın beyanını kabul etmediklerini belirterek, Arnavutoğlu'nun bulunduğu aracın kapısının çarpması sonucu Engin'in elindeki silahın ateş aldığını öne sürdü.
Avukat Lülecioğlu, Oktaylar ile diğer tanık Serkan Sönmez'in olay sırasında kaçtıklarını ve evde gözaltına alındıklarını da söyledi.
Mahkeme heyeti, sorgusu için müzekkere yazılan ve duruşmaya gelmeyen sanık Bayram Engin'in duruşmaya getirilmesi amacıyla hakkında yakalama emri çıkarılmasını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.
-İSTENEN CEZA- Fatih Cumhuriyet Savcısının fezlekesi üzerine hazırlanan iddianamede Bayram Engin'in, ''ceza sorumluluğunu aşarak adam öldürmek'' suçundan 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Olaya ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Fatih'te 10 ay önce, Aytekin Arnavutoğlu'nun trafikte tehlike yaratacak şekilde araç kullandığı, Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Bayram Engin ile görevli arkadaşı tarafından takibe alındığı ve kendisine ''dur'' ihtarında bulunulduğu belirtilmişti.
Açıklamada, bıçakla gasp olayının faili olduğu öne sürülen Arnavutoğlu'nun kaçmak amacıyla kapıyı hızla açtığı sırada polis memuru Engin'in elindeki silahın ateş aldığı ve Arnavutoğlu'nun vurularak öldüğü kaydedilmişti.
Milliyet
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
lagos rumuzlu üyeden alıntı
"Güzide bir kurum...." ?????????????????????????:)
Haklısınız nezaketten kırılacaklar neredeyse!
' Polis;kadife eldiven giymiş, çelik bir eldir' yani polise ne kadar sert şekilde mukavemet gösterirseniz, aynı derecede sertlikle,( ne fazla,ne eksik),ne kadarda sakin ve yumuşak davranış sergilerseniz, o kadar şevkatli ve nazik davranışlarla ,( ne fazla, ne eksik), muamele görürsünüz.
Sizin nezaketiniz yansımıştır.
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Elvançetinkaya demişki;Bence o hayalperest dediğin insanlar her biri toplumun bir bireyi olmakla beraber işte o vatandaşların dişinden tırnağından kesilen vergilerle o üniversite mezunu dediğiniz, arkadaşın muhattap olduğu polis memurlarının maaşları ödenmektedir.Senin deyiminle polis bana hiçbir zaman lazım olmadı olamazda![/QUOTE]
Kendinize bu kadar haksızlık etmeyiniz lütfen.Her masum vatandaşa mutlaka bir gün polis lazım olur, sadece siz çok şanslı bir vatandaşsınız, hiç mağdur hale düşmemişsiniz, Allah da düşürmesin.Suçlulara lazım olmaz polis, onun için kaçarlar zaten.Siz öyle değilsinizki.
Polisin verdiği vergilerinde katkılarıyla yapılan T.B.M.M.de çıkarılan kanunları korumak, polisin en doğal hakkı haline geliverir sizin cümlenizin tercümesi. Bence herkes ürettiği mal ve hizmetin karşılığında ücret alır.
Ocümleyi, sürü sahibi bile kuramaz ,tuttuğu çobana karşı. Çünkü çoban emeğinin karşılığını almaktadır,
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
bence böyle polisler varmı demektense gelin polislerinde haklarını savunup yardımcı olsanız nasıl olur,
neticede onlarda bu toplumdan çıkıyor değilmi? toplumun %10'u üçkağıtçı ise %20 si rantçı ise vs.... polis te bir insan ve algıları ile yetiştiği ortam onu hayata hazırlıyor değilmi?
Nedemek istediğimi anlayın, polis dolandırılmıyor mu? polis vurulmuyor mu?toplumda kim hangi haksızlığa uğruyorsa bilin ki polis de bunlara maruz kalıyor ki konumu nedeniyle polis hakkını bile arıyamıyor, ararsa ne olur diye soranlar 1934 yılında çıkan dikkatli okuyun 1934 yılında çıkan memuru korumaktan öte tamamen cezalandırmaya yönelik disiplin mevzuatları var ona baksınlar derim.
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Merhaba Arkadaşlar,
Bu forum başlığıyla ilgili olguğu için sorumu buraya yazıyorum, cevap verenlere şimdiden teşekkürler.
Dün gece 22.00 civarında aracımla bir sokağa girdiğimde arkamdan başka bir aracın da girdiğini gördüm. Rastgele bir iki sokağa döndüm ve araç ta benimle beraber döndü ve aracın beni takip ettiğinden şüphelendim. Bir sonraki sokakta arkadan sellektör yapmaya başladı. Sivil bir araç arkadan sellektör yapıyor, ben de geçmek için yol istediğini düşündüm. Sokak dar bir sokak ve yolun sol tarafına araçlar parketmiş olduğundan, diğer araca yol vermek için hızlandım, sola yanaştım, durdum ve aracın geçmesini bekledim. Diğer araç yanıma geldi ve yolun ortasında durdu. İçinde yine sivil iki kişi var, aracı durdurup araçtan inerlerken, gasp veya darp ederler şüphesiyle ben tekrar hareket ettim. Araçtan inen iki kişi tekrar araca binip takibe başladılar. Bunun üzerine yakınlarda olan emniyet müdürlüğü'ne doğru gitmeye başladım. Emniyet müdürlüğü'ne 100-200 mt. kala arkadaki araçtan siren sesi gelmeye başladı. Emniyet müdürlüğü önünde aracı sağa çektim diğer araç ta yanımda durdu. sivil polis olduklarını söylediler ve bir tanesi kimliğini gösterdi. Araçtan inmemi istediler, kimlik sordular kimliğimi çıkardım ve verdim. Bu arada neden kaçtığımı sordular, ben de sivil bir aracın ara sokakta beni durduramayacağını, emniyetimden şüphe duyduğum için emniyet müdürlüğü önüne geldiğimi söyledim. Söylediğim şey makul gelmemiş olacak ki hakaret derecesine varan sözlere maruz kaldım ve tartıştık. Bu arada aracımı da aradılar ve telsizle haber verdikleri trafik ekibi olay yerine geldi. Trafik ekibinin amiri son derece kibar bir şekilde evraklarımı sordu, ne iş yaptığımı sordu ve olayı sordu. Yaptığım şeyin makul olduğunu söyledi ve olay yerinden ayrılabileceğimi söyledi. Olayı bu şekilde uzun uzun anlatmamın sebebi kafanızda oluşabilecek sorulara şimdiden cevap vermek.
Sorum ise kanuni olarak içerisinde sivil polisler bulunan sivil bir polis aracının hareket halindeki başka bir aracı durdurma yetkisi var mı? Özellikle gece vakti bana sellektör yapan bir sivil araç için durmamam makul olmayan bir davranış mı? Eğer sivil polisin böyle bir yetkisi varsa, ben diğer aracın polis aracı olduğunu ve içindeki kişilerin polis olduğunu nasıl anlayabilirim? Böyle bir yetkileri yoksa bu konudaki şikayetimi nereye yapabilirim?
Teşekkürler.
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Öncelikle geçmiş olsun ....
Özellikle Türkiye de olduğumuz ve bu aralar asayiş çok sorunlu olduğu için iki tarafında haklı olduğu bir durum yaşamışsınız...
Polis 'umma derecesinde şüphe' veya 'şüphe' üzerine kontrol yapabilir. Resmi dahi olsa kimliğini göstermek zorundadır. Sizin cadde arasında dolaşmanız onları şüphelendirmiş olabilir. Bunun nedenide maalesef son zamanda artan aşırı asayiş zaafıdır. Sizde doğal olarak aynı gerekçe ile ürkmüş can ve mal güvenliğinizden endişe ederek gitmişsiniz. Gittiğiniz yerde en doğru yer...
Normalde polis sizi durdurduktan sonra yanınıza gelip kimliğini gösterip size soru soracaktı... Sizde gidince ciddi şüphelenmiş... Aslında şüphelendiğinde bir gelenek olarak resmi araçta çağırması gerekliydi.
Ancak bu demek değildir ki Karakolun önünde size ters davranmaları haklıdır kesinlikle değildir. Ama gördüğünüz gibi Trafik ekibinin amiri ise son derece kibar davranmış... Benim şahsi kanaatim olayda karşılıklı art niyet olmadığından büyütülmemesi gerektiğidir. Bir de şöyle düşünün araçta siz değilde bir evi soyup içindekileri öldürmüş kaçan birisi olsaydı.... ???