Halime özel odama, yatak odasına girilir mi?

Dolandırıcı, ahlaksız yalancı borçlu ile mağdur borçluyu aynı kefeye koymamalıyız. Bir grup borçlu kesinlikle ağzı ile konuşmaz Salı günü paran hazır der ararsın cebi kapalıdır ya da açmaz. Hacize gidersin beş kuruşluk malı yoktur yüzü de köseleden kaplı olduğundan ne aile efradından ne komşularından utanır. Ya da çek kesmek onlar için pırasa kesmek kadar kolaydır nasılsa ödemese canını alacak değiliz ya. Kesinleşmiş cezaya yakalamaya rağmen ortalıkta gezer ticarete devam eder ararsan cebi de açıktır rahat da konuşur ödeyecektir durumu düzeltecektir felan filan işte. Bu gurup benim gözümde aşşağılık pisliklerdir.
Diğer grup işte böyle kardeşin kardeşe faydası olmadığı bir dünyada pusuya yatmış kurtlara yakasını kaptıranlardır. Bu kurtlar banka olabilir, finans kurumları olabilir faizle iştiğal eden tefeciler veya tefeciden bozma dostlar olabilir. Bu grup mağdur borçlulardır. Akşam evinden aramanı bile istemezler utanırlar eşinden, çocuğundan ana babasından. Evet basiret yoksunluğu olabilir, kişisel veya sosyal zaafiyet göstermiş olabilirler ama utanırlar. Vicdan azabı duyarlar evren tüm genişliğiyle bile onlara dar gelir. Ararsan ulaşırsın ödeyebilecekleri durumu yalansız söylerler hukuk da icra da bir tek bunlara işler bir tek bunların hakkından gelir. Değil cezaevinde yatmak nezarette bir gece kalmak kabirde yatmaktan farksızdır onlar için. Hacize geldiğinde eşi açar kapıyı ve mahçuptur çocuk vardır evde ve size pırıl pırıl gözlerle bakar. Komşular duymasın diye çırpınır.Alçaklıkta kıdem basan gruptakilerle denk tutulmaz.

Alıntı:

---

litigation rumuzlu üyeden alıntı

İsterseniz tüm forumları birleştirin. Buraya yazdıklarınızı tesadüfen buldum. Nerede ne yazdıysam cevap vereceğinize yetmeyip alakasız yerlere de yazıyorsunuz. Bu sitedekiler sizi takip etmek zorunda mı?

Ben sizlere sürekli Borçlu mağdur, sanık mağdur edebiyatının zararlarından bahsediyorum. Ama nedense sizler herhalde borçlusunuz ki o psikoloji ile yanıt veriyorsunuz. Özetle; "bugün alacağını tahsil edemeyen bir kişi eninde sonunda başkasına borçlu hale gelir, kaos olur" daha nasıl anlatsam sizlere...

---

Tesadüfen bulduğunuzu sanmıyorum bu bir.İletilerinizin bulunduğu konuyu kontrol panelinden baktığınıza eminim.Evet borçluyuz o pisokolojiyle yanıt veriyoruz nolacak ne var bunda.Borçluyuz kredi kartı borçlusu,hemde bir bankaya değil birkaç bankaya.Size buradan iyi niyetli borçlu olduğumu veya ne şartlarda borçlandığımızı anlatmamıza gerek yok.Çünkü bundan sizene.Size bir sözüm var sadece.Kardeş tebrik ederim işinizi bilen bir insan olabilirsiniz,işleriniz maddi olarak yolunda gitmiş olabilir.Sizi tebrik ederim.Yalnız unutmayın,hayat bu ne getireceği ne götüreceği belli olmaz.Allah düşürmesin istemem,ancak diyeceğim o ki,bir gün sizinde borç batağına saplanmayacağınızın garantisi yok bu ülkede.Siz işinizi bilirsiniz de birden mazallah bir sağlık sorununuz çıkar,veya hesapta olmayan işler felan.Bir bakarsınız icralık olmuşsunuz.Avukat olmanız başınıza bunların gelmesine engel olmaz.Sizdende isterler plazmanızı,leptopunuzu felan.Hırsız muamelesi görürsünüz,bu siteden biri yazar,yok öyle yağma alın alın ödemeyin,vereceksin evindeki o plazmayı kardeş o zaman.Allah düşürmesin.Unutma bir borçlu kontrol panelini kullandığını ve buraya tesadüf yazmadığını,bilir ve yutmaz.Cevap verme hakkını da almaz.Adam gibi öğüt verenede saygı duyar.Ve kimsedende korkmaz papuç bırakmaz.Saygı duyarım okumuş avukat olmuşsunuz,bellibir maddi durumunuz vardır işallah.Bizde napalım işte liseyi bitirip askerden gelip asgari ücretin biraz üzerinde ücretle fabrikada çalışıyoruz.Şükürler olsun haram yemedik,hırsızlık yapmadık,kimseye yalan söylemedik,kimsenin hakkını gasp etmedik.Yetmediği yerde kredi kartımızı kullandık ve borcumuzunda arkasındayız.Varsın borçlu desinler.Yalancı,düzenbaz,hırsız demesinlerde.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Dolandırıcı, ahlaksız yalancı borçlu ile mağdur borçluyu aynı kefeye koymamalıyız. Bir grup borçlu kesinlikle ağzı ile konuşmaz Salı günü paran hazır der ararsın cebi kapalıdır ya da açmaz. Hacize gidersin beş kuruşluk malı yoktur yüzü de köseleden kaplı olduğundan ne aile efradından ne komşularından utanır. Ya da çek kesmek onlar için pırasa kesmek kadar kolaydır nasılsa ödemese canını alacak değiliz ya. Kesinleşmiş cezaya yakalamaya rağmen ortalıkta gezer ticarete devam eder ararsan cebi de açıktır rahat da konuşur ödeyecektir durumu düzeltecektir felan filan işte. Bu gurup benim gözümde aşşağılık pisliklerdir.
Diğer grup işte böyle kardeşin kardeşe faydası olmadığı bir dünyada pusuya yatmış kurtlara yakasını kaptıranlardır. Bu kurtlar banka olabilir, finans kurumları olabilir faizle iştiğal eden tefeciler veya tefeciden bozma dostlar olabilir. Bu grup mağdur borçlulardır. Akşam evinden aramanı bile istemezler utanırlar eşinden, çocuğundan ana babasından. Evet basiret yoksunluğu olabilir, kişisel veya sosyal zaafiyet göstermiş olabilirler ama utanırlar. Vicdan azabı duyarlar evren tüm genişliğiyle bile onlara dar gelir. Ararsan ulaşırsın ödeyebilecekleri durumu yalansız söylerler hukuk da icra da bir tek bunlara işler bir tek bunların hakkından gelir. Değil cezaevinde yatmak nezarette bir gece kalmak kabirde yatmaktan farksızdır onlar için. Hacize geldiğinde eşi açar kapıyı ve mahçuptur çocuk vardır evde ve size pırıl pırıl gözlerle bakar. Komşular duymasın diye çırpınır.Alçaklıkta kıdem basan gruptakilerle denk tutulmaz.

---

Yaklaşık 1 sene önce başıma geldi.1/4 Kesintim var 3 veya 4 ay kaldı bitmesine,birtanede sırada bekleyen var.İyi hatırlıyorum,4-12 vardiyasındayım.Sabah kalktım kahvaltı yaptık,haya birgün önce yağmur yağmış,o gün güneşli.Kızı oyalıyorum evin içinde,yumurcak tv de cailoyu seyrediyor.Sarı piyasa taksisi evin önünde durdu.Ben durumu anladım,eşimde anladı halince.Çocukta dururmu o da koştu kapıya.Gençten bir bayan avukat,birde sanırım icra memuru.Kapıyı açıp buyur ettik,hiç unutmam bayan avukat heralde tedarikli gelmiş.Kızım atladı hemen 3.5 yaşında,baba bunlar kim? Neden geldiler.İnanırmısınız bayan avukat biz babanın iş arkadaşlarıyız,birşey konuşmaya geldik deyi verdi.Ve al sanada şekerle sakız getirdik sen bunları al çizgi filmini seyret hadi bakalım deyi verdi.Çok ferahladım,bu duruma gelmese tabiki iyi ama inanın gelincede Engin bey yapacak birşey kalmıyor.Bir miktar muaffakat imzalayarak o borcunda ödeme şeklini belirlemiş olduk.Tabiki eşya felan yazmadılar maaş kesintisi yönünde anlaştık.Kimse istemez bu durumu ama olduktan sonrada inanın fazla kendilerini harap etmesinler.Hayatta insanın başına herşey gelir,ders almak ve aynı hataya birdaha düşmemek önemlidir."Bir çocuk vardır evde ve size pırıl pırıl gözlerle bakar" demişsiniz ya Engin bey,bunlar aklıma geldi.Gerçektende öyle pırıl pırıl bakıyorlar.Kızımdan biliyorum baktıklarını.Birde o bayan avukata daha sonra bulunduğu davranıştan dolayı çok teşekkürlerimi sunmayı ihmal etmedim.İşte eğitim bu olsa gerek.

Bir insanın pek kullanmadığı kontrol panelini ziyaret edesi gelir de orada yazıları görürse ve umursarsa buna tesadüf denir. Bir insan hakkında açığını yakaladım uyanıklığı ile yazı yazılırsa buna ne denir bilemem.
Konuya gelirsek, ben kimseye hain borçlu, pis borçlu vs demiyorum ki. Herkes borçlu olabilir. Buna ben de dahilim. Dediğiniz gibi şimdi değilim ama yarın olmayacağım garanti değil. Benim bu tartışmalar çerçevesinde cevaplarım çok açık. O pek sevgili kontrol panelinizi kullanırsanız diğer forumlarda yazdıklarımı okur ne demek istediğimi anlarsınız. Sizler iyiniyetli ama borcunu ödeyemenler olarak mağduruz derken, piyasada milleti kasti şekilde dolandıran ve sonra da tabiri caizse mağdur ayağına yatarak onca dul, yetim ve çocuğun hakkına tecavüz eden borçlulara ne dersiniz. Mesela vergi sülüğü dedikleri zavallı mağdur borçlu olup da evlerindeki eşyalar haczedilsin mi edilmesin mi? Mesela fakir fukarayı tek göz odalık ev satacağım diye dolandırarak parasını alan bir müteahhite yapılan icra takibinde evindeki yatak odası takımını haczedeyim mi etmeyeyim mi? Haydi bakalım tanışın gerçeklerle. Siz kendinizi biz hukukçular ise herkesi görüyoruz.

Sayın litigation bir nebze haklısınız ama eksik kalan şeyler var.
Sormuşsunuzya vergi sülüğünün evindeki eşya haczedilsin mi ? haczedilmesin mi ? diye
Benim nacizane cevabım haczedilmesin... Neden mi?
O vergi sülüğü dediğiniz adam yüzsüz bir haramzade olabilir.hatta dahada ileri gidersem aşağılık biridir doğrudur.
Ama ya o sülüğün küçücük çocuğunun suçu nedir... Günümüzde çocuklar sokağa çıkıp vakit geçiremiyor. Tek eğlenceleri tv de çizgi film izlemek.olan çpcuğun suçu ne.
Çamaşır makinasını haczederek çamaşırları elinde yıkamak zorunda kalan kadının suçu ne.
Sizin tabirinizle sülüğün çokmu umrunda tv çam mak. haczedilmesi. Gider kahvede maçı izler. öyle veya böyle çamaşırı yıkanıyor. Dediya Avukat Engin bey suratı kösele. Eşinden çocuğundan utanmıyor. Hatta birde sinirleri bozulursa eşinide döver stres atar...

Bir müvekkil ofisinize gelse ve anlatsa derdini size...
Bir müteahhitten 1 odalı ev aldım bütün birikimimle ama müteahhit beni dolandırdı dese
Sizde bu garibana çok üzüldünüz ve dedinizki ben senin paranı alırım bu adamdan. Hatta senden vekalet ücretinide şimdi istemiyorum paranı müteahhitten alınca bişeyler yaparız dediniz gayet iyiniyetinizle. Ancak mahkeme ve haciz masrafları var onları karşılaması gerektiğini söylediniz.
Gariban ne kadar mutlu olur derki sağda solda öyle bi avukata denk geldimki Allah razı olsun ondan benim paramı kurtaracak müteahhitten diye son bi gayret borç harç istediğiniz masrafları bulup buluşturup size getirir teslim eder minimum 1000 tl...
Siz takibi başlattınız ancak müteahhidin malı yok.
Evine gittiniz sıradan eşyalar var. Dediğiniz gibi yatak odasını haczettiniz yeddiemine götürüp muhafazaya aldınız
daha sonra satış istediniz.
Ama zaten piyasada paket haline çok uygun ödeme koşulları ile satılan yatak odasını ihaleden alan çıkmadı.
Hala yeddiemin deposuna kira işliyor.
Adam yanınıza geldi ne oldu avukat bey dedi. Sizde bir satış daha isteyelim dediniz ama satış harcı için masraf var para lazım adam son bi gayret veriyor size istediğiniz parayı satış günü alınıor.
Muhtemelen yine satılmayacak ama tesadüfen satılır. Elinize geçen para ile tahsil harcıydı biriken depo kirasıydı derken garibanın eline para geçmez. Hem evin parası gitmiş olur hemde parayı kurtaracam diye yaptığı masraflar boşa gitti.
Yani yüzsüz birine yapılan haciz alacaklıya ceza oldu.
Sadece depo sahibi nakliyeci ve hammallar kazandı.

Her zaman söylediğim gibi ev eşyası haczi alacağı tahsil için değil. Borçluyu ve ailesine baskı sindirme ve korkutma amaçlı yapılıyor.
Olan borçlunun çocuğuna eşine oluyor.

Müteahhit ten örnek verince. Aklıma gelen şu 2 olayıda yazmak istedim.
Hepinizinde bildiği gibi Ülkemizde 17 Ağustos 1999 da büyük bir felaket yaşandı.
Bu Depremden önce aynı bugünlerde olduğu gibi gazetelerde tam sayfa
GÖÇER inşaat reklamları. TV lerde yine bu Veli GÖÇER inşaatı reklamları dönüyordu.
Ve yaptıkları evleri ballandıra ballandıra anlatıyordu.

Ve o kara gün geldi. Bacizane o tarihte benimde sağlık sorunum yoktu ve işler fena değildi
Deprem bölgesine kendi kamyonetimle 2 arkadaş yardım malzemesi götürdük. Ve gözlerimle gördüm o felaketi. Bu göçer inşaatın evleri un ufaktı yanındaki bazı binalar ufak tefek çatlaklarla ayakta idi ama bu binaların altında yüzlerce binlerce can kaldı...

Neyse felaketin yaralarını sarmaya başlandı ve bu göçer inşaatın binalarında
Deniz kumu kullanıldığını eksik malzeme kullanıldığını tv lerden öğrendik.
Peki daha sonra ne oldu ?
Bu Veli GÖÇER denen adam yargılandı
tam süresini bilmiyorum ama kısa bir süre ceza evinde yattı
Ancak o inşaattan ev alan kimse parasını alamadı tazminatları ödenmedi
ve bu adamın evine icra gelmedi. Belkide hala şimdi bir yerlerde ticari faaliyetine devam ediyordur..

2. Olay jet-pa inşaat yaptı tıpkı sayın litigationun dediği gibi garibanın tüm birikimini ev satıyorum diye topladı. Sonuçta inşaatlar yarım kaldı kimsenin evi teslim edilmedi ve paralar iade edilmedi
hala bu inşaatlar yarım şekilde köpek yuvası olarak duruyor. Onca kişinin parası kaldı bu jet-pa da
ama hiç bir şekilde garibanın parası geri alınamadı. Mahkemeyede veren oldu ama boşa çıktı
Hukuktaki icra mekanizması her ne hikmetse çalıimadı... Hala arada sırada bir görünüyor bu adam
keyfince yaşıyor. Evindeki eşyalara dokunulmuyor...

Herkes biliyorki bu icra mekanizması sadece ödemek isteyen ama ödeyemeyen borçlunun
tepesine biniyor. Onlara hayatı zehir ediyor. Güçlüye dokunulmuyor...

E ama onun evine haciz yapma, bunun malını alma, ceza yok... Alacaklılar ne yapacak? Bu durumda avukata da gitmeye gerek olmadığından nereye gideceklerini tahmin edeyim mi? Mafya... Ne oldu hukuk devletine? Göçtü gitti, işin de malın da ticaretin de kapanın elinde kaldığı, güçlünün güçsüzü asıl ezdiği o kaos ortamı işte o zaman sözkonusu olacak. Param var, mafya tuttum tahsil ettim paramı, olsun paramın yarısını kurtardım ya ona da şükür VEYA kafasına dayadım mı makineyi bak nasıl ödeyecek laflarını şimdiden duyar gibiyim. İnsanların sığındığı bir hukuk (son hükümet heryeriyle oynayıp yargı kaosu yaratsa da) vardı, o da gitti mi diyeceğiz. Alacaklının hakkını nasıl teslim edeceğinizi bulursanız ben de size katılacağım.

Sayın litigation size laf yetiştirmek amacı ile yazmıyorum tartışma portalında bir fikri tartışıyoruz
daha sonra bana ne ukalasın her şeye bir cevabın var demeyin çünkü sizin agresif yapınız ve bana karşı olan negatif tutumunuz beni fazlası ile üzüypr...

Sorunuza gelince müsadenizle bende size bir soru ile başlamak istiyorum..
Ev eşyası haczederek kaç tane müvekkilinizin alacağını tahsil ettiniz?
Ama eşyayı haczetme korkusuyla tahsil etmiş olabilirsiniz fakat eşyayı haczedip ihalede sattırarak
masrafları ödeyip içinden sizde vekalet ücretini alıp kaç dosya kapattınız?

Gelelim sizin sorunuza
Evet alacaklı kişiyi borçlandırırken risk alırken bilecekki eşya haczi yok ona göre kendine güvence arayacak kefildir kredi kartıdır satışlarını öyle yapacak. Sitemize yeni üye olan hukukhayranı adlı üyemiz nasıl emekli kişiye daha mal satmadan önce ödenmemesi ihtimaline karşı buradan bir soru sormuşsa daha malı teslim etmeden icraya verilmesini düşünüyorsa bu alacaklının körü körüne hareket etmediğini gösterir..
Ayrıca tam bir bilgim yok ama eminimki şu anda icra dairelerinde açılan dosyaların çok az bir
kısmı böyle bir mal alığ ödeyemeyen ticari takiplerdir..
Çok büyük kısmı ise belki %80 %90 ı Bankalar
görüşme süresini aştın diyen GSM şirketleri
kotayı aştın taahhüdü ihlal ettin diyen ADSL hizmeti veren şirketlerdir.
Bu hizmetleri sizde kullanıyorsunuzdur sizede arada bu saydığım kurumlar eminim arada sizede yok hizmet bedeli yok sınır aşım ücreti falan filan extra bir ödeme çıkartıyordur.
İşte vatandaşı sıkıntıya düşüren bu kurumlardır. Sanırım bu tesbitime hak verirsiniz.

Yoksa benim hukukhayranına borcum olsa gider bir şekilde anlaşırım işi hallederim öderim
Ama bankalar bu anlaşmaya yanaşmıyor. Hukukhayranıda böyle durumlarla sıkca karşılaşır
müşterisinin bir sıkıntısı sorunu oluşursa önce biraz idare eder esnek davranır önceki taksitleri düşürür daha sonra müşterinin durumu düzelince kalan borcu süratle öder. Tüm buna rağmen icralık olursada maaşından kefilinden sorun çözülür...
Ayrıca ben eşya haczi tamamen yasaklansın demiyorum
sadece günümüzde zaruri ihtiyac buzdolabı tv çam. mak. hatta p.c bunlar haczedilemez olsun diyorum ama tabiki plazma tv bilmem kaç binlik soğuk pınarlı buzdolabı haczedilecek.
Benim kastım mütevazi eşyalar. Bizzat başıma gelen olay şu oldu buzdolabım haczedildi gitti
ben piyasanın en ucuz markasını yeniden aldım ama tutulan rağbet gören bir marka değil hatta ne milletin kaçtığı bir marka.
Ben 700 tl ye aldım küçük bişey heralde bunuda haczetmezler dedim
6 ay geçti bir haciz benim 700 e aldığım dolaba 800 tl yazdı aldı götürdü
ya dedim ben bunu 700 e aldım olsun dediler ve o dolap satılmadı senesi geldi gidip yeddiemin deposundan almadım bide ona kira ödeyecem nakliye tutacam eve getirecem zaten rezil olduk herkes biliyor. İşte bu garip hacizler kalksın diyorum.
Sizde gayet iyi biliyorsunuz zaten kötüniyetliler bu eşya haczi sorununu çözüyorlar bir sürü imkanı var. Hatta rezidance otelde yaşayarak hayatına tüm borçları ile devam eden insanların var olduğunu biliyorum.

Mafya konusuna gelince size tüm sanimiyetimle söylüyorum
yeminde ederimki keşke benim alacaklarımı avukat değilde mafya isteseydi
önce güzel bir döverdi dövsün para yok ödeyemiyorum
sonra çeker vururdu inanın razıyım...
Banka avukatları beni yaşarken öldürdü
ya artık sokağa çıkamıyorum utabcımdan
nasıl hesaplıyor anlamıyorum öyle ummadık zamanda haciz geliyorki o an ölümden beter.
Çocuğunuz varmı bilmiyorum varsa ALLAH bağışlasın
Benim lise sona giden bir kızım var okul arkadaşlarını ders çalışmaya eve çağıramıyorum diyor utanıyor çocuk eşya yok. Bu söz bana kurşundan ağır geliyor
ve 14 yaşında biraz hırçın bir oğlum var oda
18 yaşıma gelince kendi evimi kiralıycam bütün elektronik eşyaları alacam evde herşey olacak diyor
çocukların yaşadığı ortamı düşünebiliyormusunuz?

Yoksa ben canımdan geçmişim dünya umrumda değil eşya neymış. Size böbreğimi satmaya razıyım diyalize girmeye razıyım yeterki dursun bitsin bu haciz diye artık çocuklar eşim ağlamasın diye bu çırpınışlarım. Mafyaymış öldürürmüş ölüm neki benim kurtuluşum
ben kendimi öldürmeyi çok düşündüm ama inancım bunu engelliyor.
Bu dünya mahvoldu bari ahiret hayatımı mahvetmeyim diye çekiyorum...

Size yemin ederim keşke bir banka avukatı çeksede vursa borcu ödemedin diye yemin ederim aileme vasiyet ederim davacı dahi olmazlar.
Sayın litigation benim yaşadığım bu stres kelimelerle anlatılmaz buraya sayfalarca yazsam anlatamam.
Ama yinede boş vermedim borç benim borcum diyorum 570 tl emekli aylığım var
ayda 75 lira bankanın birine ödüyorum. Nasıl olsa haciz geliyor ben perişan yaşıyorum ha bir eksik ha bir fazla olsun demiyorum tek tek kapatmaya uğraşıyorum.
7 bankadan 1 tanesi ödedim kapandı
1 tanesini protokolle ödüyorum
kalan 5 dosya hacze devam...
Şimdi size bir soru daha
ben tamamen haksızmıyım?
eşya haczi gereklimi? şartmı zengin godamanlara borcum var diye benim ve çocuklarımın hayatı perişan etmeleri
SAYGILAR

umarım başlangıçta ve bitişdeki 2 soruma cevap yazarsınız

Şahsen yukarıdaki iletime değerli avukat üyelerden özellikle litigationdan bir cevap bekliyordum
ama herhangi bir cevap gelmedi. Ben bunu bir atasözü ile.
SÜKÜT İKRARDAN GELİR diye kabul ediyorum.
Aslında yazdığım herşeyin son derece doğru olduğunun farkındasınız.
Ancak kendinizle çelişmemek için ve borçluya baskı yapmanın başka bir yolu kalmayacağı için
bu uygulamanın yanlış olduğunu bile bile savunuyorsunuz. Ama unutmayın siz hukukcusunuz işiniz adalet sadece alacaklının hukukunu savunursanız borçlunun hukukunu tanımazsanız vicdanlarınızdaki adalet terazisi bozulabilir.

Asıl konu ise şudur...
Herkes gibi bende dün akşam haber bültenlerini dinliyorum.
Başbakanımızun ELAZIĞ da yaptığı konuşmayı gösteriyor...
Konu şu.. Elazığda depremde evleri yıkılan vatandaşlara TOKİ tarafından yapılan evlerin anahtar teslimi var Başbakan diyorki. 7 ayda evler tamamlanıp teslim edildi ve ihtiyaç sahiplerine BUZDOLABI ÇAMAŞIR MAKİNASI ve FIRIN 3 lü paket olarak verilecek diyor...
Yaklaşan seçim sürecinde bunun ihtiyaç sahipleri ile sınırlı kalmayacağına gerek parti il teşkilatı vasıtası ile el altından gerek valilik kanalı ile alenen bu dağıtımlar genele yayılacak...
Bende kendi kendime düşünüyorum.
Acaba bu depremde evi yıkılanın işi bozulduda bankaya borcu varsa ve icralık olduysa
evine haciz gelipde bu başbakanlığın dağıttığı beyaz eşyayı muhafaza ederlerse ne olur.?
bu çelişkiye bir anlam veremedim. Bune perhiz bune lahana turşusu oldu...

Bir tarafta siz avukatlarında ödediği vergilerle ihtiyaç sahipleri yoksullara eşya dağıtılıyor ve sosyal devlet elbette dağıtılacak zaruri ihtiyaç deniyor
diğer taraftanda yokluğa düşmüş bankanın pençesinden kurtulamayan adamın evindeki eşyalarsa siz avukatlar marifeti ile borcunu ödeseydin sen borçlusun bunları kullanmaya hakkın yok dercesine elimizden alıp bize felaketi yaşatıyorsunuz.
DEPREM DOĞAL AFETTİR
HACİZ SOSYAL FELEKAT
arkadaşlar gelin seçimden önce birleşelim mail ve telefon yağmuruna tutalım yetkilileri
korkmayın çekinmeyin bu işi seçim yasaklarının başlayacağı mart ayına kadar çözdük çözdük aksi takdirde bu felaket daha uzun süre devam eder...

[QUOTE=litigation;390406]Bir insanın pek kullanmadığı kontrol panelini ziyaret edesi gelir de orada yazıları görürse ve umursarsa buna tesadüf denir. Bir insan hakkında açığını yakaladım uyanıklığı ile yazı yazılırsa buna ne denir bilemem.
Konuya gelirsek, ben kimseye hain borçlu, pis borçlu vs demiyorum ki. Herkes borçlu olabilir. Buna ben de dahilim. Dediğiniz gibi şimdi değilim ama yarın olmayacağım garanti değil. Benim bu tartışmalar çerçevesinde cevaplarım çok açık. O pek sevgili kontrol panelinizi kullanırsanız diğer forumlarda yazdıklarımı okur ne demek istediğimi anlarsınız. Sizler iyiniyetli ama borcunu ödeyemenler olarak mağduruz derken, piyasada milleti kasti şekilde dolandıran ve sonra da tabiri caizse mağdur ayağına yatarak onca dul, yetim ve çocuğun hakkına tecavüz eden borçlulara ne dersiniz. Mesela vergi sülüğü dedikleri zavallı mağdur borçlu olup da evlerindeki eşyalar haczedilsin mi edilmesin mi? Mesela fakir fukarayı tek göz odalık ev satacağım diye dolandırarak parasını alan bir müteahhite yapılan icra takibinde evindeki yatak odası takımını haczedeyim mi etmeyeyim mi? Haydi bakalım tanışın gerçeklerle. Siz kendinizi biz hukukçular ise herkesi görüyoruz.[/QUOTE

Not-Bu alıntının altına abartılı ve amacını aşan ileti yazmıştım.Sözlerim bu sitede kimseye değildir.Tüm üyelerden ve okuyuculardan özür dilerim.