3. nokta ile ilgili taraflar tercümeleri kendi ülkelerinde yaptırmak durumundadırlar bu bir ulusal yasadır yani erkegin belgelerini kadın kendi yaşadıgı ülkede kadınınkinide erkek kendi yaşadıgı ülkede çevri yapmak durumundadadır
Printable View
3. nokta ile ilgili taraflar tercümeleri kendi ülkelerinde yaptırmak durumundadırlar bu bir ulusal yasadır yani erkegin belgelerini kadın kendi yaşadıgı ülkede kadınınkinide erkek kendi yaşadıgı ülkede çevri yapmak durumundadadır
6 eylül 2008 tarihli Oktay Eksi'nin yazisi...
------------------ O ---------------------
İşte marifetimiz
OKUYUNCA neye isyan edeceğine karar veremiyorsunuz... İhtimal Avrupa Birliği’nin (AB) Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn’in, yıllardır vatandaşlarımızın AB ülkelerinin konsolosluk kapılarında sürünmesine bizim sebep olduğumuzu ortaya koyan sözlerini, dünkü gazetelerde okumuşsunuzdur.
Olli Rehn, vatandaşlarımızın bizim yüzümüzden eziyet çektiğini söylemiş.
Olayın özeti şu... AB Parlamentosu Üyesi Vural Öger, henüz AB üyesi olmadıkları bir yana, "tam üyeliğe aday"lığa bile sayılmayan Sırbistan, Makedonya, Karadağ, Bosna Hersek ve Arnavutluk gibi ülkelerle "vizelerin kolaylaştırılması" anlaşması yapan AB’nin, "Neden Türkiye ile de benzer anlaşmalar yapmadığını" sormuş.
Rehn de, "Türkiye ile uzun zamandan beri Vize Kolaylığı Anlaşması yapmak için çaba sarfettiklerini, ancak karşılık alamadıklarını" söylemiş.
Keşke sözü orada bitseydi. Meğer daha da varmış. "Böyle bir anlaşmanın Türkiye’deki geniş kesimlere vize muafiyeti getireceğini" söyledikten sonra:
"Vize Kolaylığı Anlaşması için defalarca girişim yapılmasına ve Ankara’yı cesaretlendirmemize karşın, Türk hükümeti bu yönde müzakerelerin başlatılmasının istendiğine yönelik herhangi bir niyet belirtmemiştir" demiş.
Bu dedikleri doğruysa, vatandaşlarımızı bunca yıldır Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa gibi ülkelerin konsoloslukları kapısında sürünmeye mahkûm edenlerin konsolosluklardaki görevliler olmadığı, kendi insanımıza bu insanlık dışı muameleyi bizim Ankara’daki yetkililerimizin reva gördüğü ortaya çıkar.
Hoş, bu meselenin geçmişine bakınca hayret edecek bir şey olmadığı hemen görülüyor. Nitekim Türk vatandaşlarının vize alması koşulunu 1980 yılında ilk olarak Almanya koyduğu zaman da hükümetimiz sesini çıkarmamıştı.
O yüzden başkasından önce kendi insanımızdan çektiğimizi bilmekte yarar var.
Aslında bu son meselenin de yeni olmadığını çoğumuz biliyoruz. Nitekim yaklaşık 10 yıldır bu konunun mücadelesini veren -o tarihlerde Hamburg’da idi- Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Harun Gümrükçü sesini duyurmak için çok uğraştı. Gümrükçü özetle, "AB hukukuna göre vatandaşlarımız hem bu eziyetlere katlanmaya mecbur değil, hem de Birlik ülkelerinde iş yeri kurma, oy kullanma gibi haklara sahip" diye çırpındı durdu.
Gümrükçü’nün tezinin hukuki dayanağı sağlamdı. İddiasına göre, AB Adalet Divanı, Eren Atabay isimli bir TIR şoförü ile Nadi Şahin isimli bir iş adamının AB aleyhine açtığı davada onları haklı bulmuş ve hem "iş yeri" açabileceklerine karar vermiş, hem de -sonuç olarak vizeler dahil- bir çok konuda insanlarımızın önünü açmıştı.
İngiltere’de de Veli Tüm ile Mehmet Darı isimli iki Türk, aynı şekilde yargıdan karar almışlardı. Ayrıca Türkiye Genç İşadamları Derneği bir süredir "haklarımızı koparın" diye Dışişleri Bakanlığı dahil sayısız kapı çalmış yardım istemişti.
Tüm mesele, hükümetin AB ile yapılmış anlaşmalara ve bu kararlara dayanarak vatandaşımızın hakkını aramasıydı.
Ama kös dinleyen kulaklara hiç kimse sesini duyuramamıştı.
Dileriz artık utanırlar da görevlerini yaparlar.
-------------------------------------------
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...id=61&sz=22317
Sn Fischer,
Bundan tam 3 gün öncesinin akşamında Euro D televizyon kanalında "yarın Hürriyet'in başlıkları ne olacak" şeklinde bir bilgilendirmede duydum bu haberi. Akabinde web sitesine girerek bu haberi buldum ve bu konuyu bu şekilde düşünen tek insan olmadığımı gördüm.
Türkiye Cumhuriyeti'nin AB ile, o zamanki ismiyle "Avrupa Ekonomik Topluluğu" ile imzaladığı katma protokolle de kazandığı bir çok hak vardır ve maalesef çok saygıdeğer hükümetlerimiz bunu önemsememişlerdir bile. Farklı ortamlarda da bunun sorumlusunun ülkemiz yöneticileri olduğunu defaten vurgulamışımdır. Zira aklın yolunun bir olduğunu da gördüm, en azından kafayı yemediğimi anladığım için sevimçliyim. Zira kimse bu şekilde düşünmüyordu.
Ülke gündemlerimizi takip edenler bilirler. İktidarı ve muhalefetiyle yapılan çalışmaların hiç biri yurttaş odaklı değildir. En büyük hizmetimiz Ramazan'da kurulan iftar çadırlarıdır. Dolayısıyla her anlamda vatandaş açısından iyileşme beklemek hayal olur, bu yönde beklenti içinde olanlar da en kısa zamanda sükutu hayale uğrar zaten.
Kendi ülkesini AB'ye şikayet etmekten çekinmeyen bir dışişleri bakanımız olduğu sürece zaten bu konularda beklenti içinde olmak da abesle iştigaldir.
İnsanımız hakkını aramadıkça, kaderci oldukça, baskı kurmadıkça karşılaşacağı manzara da budur. Hiçbir konuda olmadığı gibi bu konuda da kimsenin yüzü kızarmayacaktır. Çileyi çeken vatandaş olarak kalacaktır...
Çikolatanın öyküsünü okumuştum.Aztek ve Mayalara dayanıyormuş geçmişi.Şu an bol bol yediğinizi söylemişsiniz fakat Avrupa ülkelerinde yaygınlaşması çok geç olmuş çünkü oldukça pahalı ve ancak belirli bir gelir düzeyine sahip kesimlerce satın alınabiliyormuş.Benim için değeri tartışılmaz fakat böyle değerli de bir tarihi var.:)
Afiyet olsun..
Bir şey sık tekrarlanırsa gerçekleşeceği söylenir.
Teyzem ve eşi bir tıp kongresi için Japonya'dalardı.Dün akşam döndüler ve döndüklerinde bir sürprizle karşılaştım.
Bir paket JAPON ÇİKOLATASI :)
Bu konuşmaları anımsayıp gülümsedim :)
Sayin Selin,
Size bir degil on paket Alman cikolatasi getirecegime hukuki.net sahitliginde söz veriyorum:) Eger sözümü yerine getirmezsem bana 100.000 YTL lik manevi tazminat davasi acin lütfen:)
#Yakinda burada bayram ve festivaller basliyor; marketlerde, sokaklarda kurulan panayir cadirlarinda, her yerde her rafin o meshur cikolatalarla dolu olacagini söyledi esim. Ilk firsatta resmini cekip size gönderecegim.
Saygilar, selamlar...
Likörlüleri çok güzel :)
Selin Hanim, dün esimle dolasirken bir cikolata magazasi gördük(dükkan demek haksizlik olur) Bir metrelik bir selale düsünün, ne aktigini da siz tahmin edin. Üstelik kiralanabiliyormus, öyle yaziyordu üstünde:) Yakinda yeni bir baslikta fotograflarini yayinlamaya baslayacagim.
Bugün vize görüşmemi gerçekleştirdim, oldukça güzel geçtiğini düşünüyorum. Memurun söylediğine göre işlemler 1 ay kadar sürede sonuçlanabilirmiş. Daha uzun sürme ihtimalinin de dönemin yoğun olmasından ötürü olabileceğini söyledi.
Umarım o yoğunluk beni bulmaz ve bir an önce eşimin yanına gidebilirim... :)
Degerli forum üyeleri,
Sanirim artik son konuyu yazip yaziyi noktalama zamani geldi. Bundan sonra sorular olursa elbette ben ya da Sn Sekonder elimizden geldigince cevaplamaya calisiriz.
Yazinin basindan beri Almanya'nin taleplerini göz önünde bulundurarak, isleri siraya koyup sistemli bir sekilde hareket ederek vizeyi kolayca alinabildigini sanirim anlamis bulunduk. Sirasiyla;
Evlenmeden önce belgeleri derleyip toparladik.
Resmi nikah yaptik
A1 sinavini gectik.
Vize icin basvurduk ve istenen belgeleri tekrar kontrol edip eksiklerimizi tamamladik.
Vize basvurusunda bulunduk.
Vizemizi aldik.
Bundan sonra geriye oturum müsadesini almak kaliyordu.
Almanya'ya ayak basar basmaz buradaki saglik sigortasina, vergi dairesine ve belediyeye kaydimizi yaptik. (Bunlar oturum izni almanin ön sartlari) Yabancilar dairesine gittigimizde zaten bize hemen bir termin veriyorlar. Bizim gidisimizde 3 hafta sonrasina vermislerdi. Bu arada basimizdan gecen bir olayi sizlere aciklayayim.
Vizemin bitis suresinden 2 hafta önce Almanya'ya gelmistim. Yabancilar dairesinin verdigi termin ise vizemin bitisinden 10 gün sonrayaydi. Hemen bir kagit hazirlayarak vizemi 10 gun daha uzattilar. Bu belge pasaporta yapistirilmiyor, evrak olarak veriyorlar. Herhangi bir sorun teskil etmiyor. Yani vizenin bittigi son günlerde bile gelseniz sorun degil.
Buradaki resmi kurumlara kaydimizi yaptiktan hemen sonra bütün sosyal hizmetlerden faydalanma hakkini elde etmis oluyoruz. Örnegin saglik sigortasini yaptirir yaptirmaz 1 hafta icinde kartimiz geliyor. Bununla birlikte bu 1 haftalik süre zarfinda hasta olma ihtimalimize karsilik posta ile bir form geliyor ve bu formu doldurarak da doktora gidebiliyoruz.
Kaydini yaptirdigimiz her kurumdan bizlere kayit belgesi veriyorlar. Bunlari derleyip yabancilar dairesine giderek oturum izni alacagiz. Bana ilk etapta 3 senelik oturum verdiler, mevcut calisma iznimi de yenilediler. Zaten 3 sene sonra sinirsiz oturum müsadesi verilecek. Ilk etapta 3 sene oturum verilmesi forumlardan takip ettigim kadariyla pek ender. Bunun nedeni olarak da yazilarin en basinda belirttigim meslek sahibi olmak yatiyor diye düsünüyorum. Evraklar derli toplu ise, sizin de bir vasfiniz-mesleginiz varsa kapilar sonuna kadar aciliyor. Burada meslek olarak bahsettigim sey mimar-doktor-hemsire ya da avukat olmak degil, herhangi bir mesleginizin olmasi. Duvarci da olsaniz isci de olsaniz cok önemli degil. A1 sinavini kazanmak, nikah islemleri, vizeyi almak ve benzeri tum islemler cok zaman aliyor. Bu arada isimizi belgeleyen bir diplomamiz ya da ustalik-kalfalik belgemiz yoksa en kisa sürede bu belgeyi edinmek cok faydali olur. Cok iyi bir elektrikci olabilirsiniz ancak burada kimse size al tornavidayi göster marifetini demeyecek, belgesiz bir ustabasi olmaktansa ciraklik diplomasina sahip olmak kanaatimce cok daha büyük bir avantaj.
Türkiyede pasaport ücretlerinin yüksek olmasindan dolayi tahmin ediyorum cogu kimse bir ya da iki senelik pasaport aliyor. Ancak buraya geldigimizde konsolosluktan hemen yenilemenin faydasi olabilir. Ornegin 1 senelik oturum verdiler ancak sizin pasaportunuzun süresi 7 ay sonra bitiyor. Bu durumda size 7 aylik oturum vereceklerdir. Ancak yine de 1 senelik hakkiniz devam eder, pasaportunuzu uzattiginiz zaman kalan 5 aylik oturumunuzu da alabilirsiniz.
Böylece oturumu da almis olduk. Gorevli memur bizi hemen bir baska büroya sevk ediyor. Burada ise dil kursuyla ilgili bilgi aliyoruz. B1 seviyesine kadar dil ogrenmek icin devletin destegi var. Bize gidebilecegimiz dil kurslarinin bir listesini veriyorlar. Saatleri, programlari degisik olan pek cok dil kursu. Hangisini secmek isterseniz oraya yazilabiliyorsunuz. Saatlik ucret standart olarak 1 €. Kalan ucreti ise devlet ödüyor. B1 sinavi ile ilgili olarak gorevli memur bize sunlari soyledi:
Bu B1 sinavini istediginiz kuruma giderek verebilirsiniz. Kursun programi 6 ay da olabilir 3 ayda. Dil ogrenmek kisiden kisiye degisiyor, kendinizi ne zaman hazir hissederseniz sinava girebilirsiniz. 3 yil icerisinde dilediginiz zaman sinava girebilirsiniz, girme hakki diye bir sey yok, ister 1 ister 100 kere girin.
Sinavi vermezsek 3 yil sonunda oturum almada sikinti olabilecegini soyledi.. Riske atmaya deger mi bilemiyorum:) 3 senede bir kur verilir sanirim!!:)
Son olarak da kimlikle ilgili bilgi vereyim. Burada malum Türk kimligi gecmiyor, polis kontrolu gibi durumlarda yanimizda ne yazik ki pasaportu bulundurmamiz gerekiyormus. Onayli fotokopisi olur mu diye sordum, polisin insiyatifine kalmis dedi bayan... Ama en azindan yaninizda fotokopisi dahi olsa bulundurmanizda fayda oldugunu söyledi.
Son olarak; tüm dolastigim bu resmi dairelerde irkci bir yaklasim, hor görür bakislar gördünüz mü diye soracak olursaniz, cevabim hayir. Olmasi gerektigi gibi, yani adamina göre muamele ediyorlar. Düzgün bir adamsaniz, yesil isik nedir, yola tükürmek neden kötüdür, izmarit nicin yere atilmaz gibi sorulari kendi kendinize yanitlayabiliyorsaniz kimse de sizi kara kaslisiniz kara gözlüsünüz diye ayirmiyor. Ondan fazla resmi kuruma girdim, yuz dükkana girdim hicbir olumsuzluk gormedim, umarim boyle devam eder.
Herkese tekrar basarilar ve mutluluklar diliyorum. Bundan sonra soru cevaplarla ya da cikolata sohbetiyle devam edebiliriz (forum icin sorun yoksa)
Almanya'dan selamlar, saygilar:)
Çok teşekkür ederim Sn Fischer. Umarım valizim elimde kalakalmam. :)
Sn salpyilmaz olarak Türkiye'den sevgiler :)
merhaba
benim sorum size su olacak
ben su anda almanyadayim ve bir alman kiz arkadasim var.evlenmeye karar verdik ve avukata gittik.
kizlan evlenmemde hic bir problem yok.ama avukat dediki: evlensen bile,türkiyeye gidip orda aile birlesiminden vize alip gelmen lazim.ama ben tr ye gidersem,bi daha gelemem.askerligim var felan filan
yani baya uzun sürcek bi sürec bu.
almanca biliyorum.yeteri kadar ögrendim kiz ve yegenlerim sayesinde.ve su anda hamburg u iyi taniyorum.
yazilarinizdan okudugum kadariylanda ölme essem ölme :d
sorcagim soru su olucakki: türkiyeye gitmeden ben burda oturum alamazmiyim?
illaki tr ye gitmemmi lazim?
saolsun
iyi günler
Almanya'da evlenmenin ve aile birleşimiyle oturum almanın yöntemini ben de bahsettiğiniz avukat arkadaşların söylediği şekilde biliyorum. Yurtdışında ikamet ettiğinizi Türkiye'ye bildirmediniz mi? Yurtdışında ikamet edildiği sürece askerlik 38 yaşına kadar tecil edilebiliyor ve kaçak konumunda olmanız dolayısıyla çıkış yasağı uygulnamıyor.
"Falan filan" şeklinde geçiştirdiğiniz detayları vermeniz lazım tam yanıt alabilmeniz için...
Ölme essem ölme felan falan... Beni asar bu konular ama hamburgu tanidiginizi ozellikle belirtin, fahrkarte arbeitlos felan falan. kiz dediginiz de müstakbel esiniz oluyor sanirim...
Neyse, size basarilar.
Fischer ve salpyilmaz abilerim
size çok teşekkür ederim
yaşınızı bilmiyorum ama ben saygımdan dolayı abi diyorum. çok değerlisi bilgiler veriyorsunuz.
eşim alman vatandaşı ve almanyada öğrenci hemşire şuan
ben söylemiş olduğunuz
1- dil sınavını askerde, kursa gitmeden çalışarak aldım..
2- bilgisayar teknikeriyim (Teknik lise mezunuyum)
3- bu gün izmir alman konsolosluğuna randevu almak için aradım ve randevumu aldımm
istenilen butun belgeleri hazır ettim sanırım ama takıldığım bir kaç şey var onları size sormak istedim cevaplarsanız çok sevinirim
* öncelikle bu uluslar arası evlilik kayıt örneği bu nedir nereden alınır ?
* aldığım nufus kayıt örneğini tercüme ettirmem gereklimi bu şartmı ?
cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
uzun zamandır pek yazmıyorsunuz ama inşallah benim bu yazdıklarımı görürü ve cevap veririsiniz saygılar..
Merhaba,
Estagfurullah, saygi bizden. Bildiklerimizi paylastik, hepsi bu...
Dil sinavina ne zaman girdiniz bilemiyorum ancak 6 ay gecerliligi vardir bu belgenin. Uluslarasi evlenme belgesini nufus mudurlugunden alabilirsiniz. Tercumesi gerekmiyor cunku zaten adi ustunde uluslarasi bir belge.
Yanlis hatirlamiyorsam yeminli tercumandan cevirtilecek tek belge size ait vukuatli nufus kayit ornegi. Yalniz bu belgeyi alirken konsolosluga vereceginizi mutlaka bildirin. Ailenizin "detayli"bilgileri bu belgede yer almali, yani sadece ana-baba adi degil, ailenizin nereye bagli olduklarini, kütüklerini bildiren vukuatli nufus kayit ornegi olmali.
Aslinda buraya gerekli belgeleri yazmistik, oradan da kontrol edebilirsiniz. Bu belgeler 2 nüsha olacak.
Esinizin maasi umarim bir aksilik cikarmaz size.
Selamlar.
Dil sinavina ne zaman girdiniz bilemiyorum ancak 6 ay gecerliligi vardir bu belgenin. Uluslarasi evlenme belgesini nufus mudurlugunden alabilirsiniz. Tercumesi gerekmiyor cunku zaten adi ustunde uluslarasi bir belge.
Yanlis hatirlamiyorsam yeminli tercumandan cevirtilecek tek belge size ait vukuatli nufus kayit ornegi.
Esinizin maasi umarim bir aksilik cikarmaz size.
mrb
cevabınızı bu kadar çabuk görmek çok güzel teşekkür ederimm
1- dil sınavı belgesi ömür boyu geçerli bunu kesin biliyorumm bunu özellikle sordum çünkü ben halen askerim ve son 40 günüm kaldı (eylül ayında aldım ben belgeyi)
2- istenilen belgeler arasında almancaya tercüme edilecek diye hiç ibare yoktur bu kendilerimi istiyor sonradan .
3-evet eşimin maaşı sorun olucaktı ama kayın babam kefil kağıdı varmış sanırım onu imzaladı o zaman sorun ortadan kalktı.
4- bilde benim eşim alman vatandaşı vize ücreti veriliyormu yinede..
verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler allah razı olsun.
selamlar..
Ben bir Alman la evlensem ama Almanya da değilde 5-6 yıl Türkiye de yaşasam sonra Almanya ya gitsem aynı sınav ve prosedürler mi uygulanacak?
Evet......
Merhaba Sn Adems,
1- Konsolosluktaki görüşmede sizinle Almanca konuşmak isteyebilirler ve yetersiz görürlerse yeniden sınava girip belge almanızı isteme hakları saklıdır. Bilgilerinizi güncel tutmanızı öneririm.
2- Telefonla başvuru yaptığınızda açıkça söyleniyor. Ayrıca "İkamet müsaadesi için dilekçe" de Almanca olarak doldurulacak. Bu da e-posta ile gelen "gerekli belgeler" listesinde yazılmamasına rağmen telefonda açıkça söyleniyor. Vukuatlı nüfus kayıt örneğinizi de bu anlamda Almanca'ya yeminli tercümanca çevirtmeniz icap ediyor. Ben noterden de onaylatmıştım.
3- Bir başka forumda bir kişi, Alman Yabancılar Dairesi'nin (Ausländerbehörde) öğrenci olan eşine kefil olacak babasının kefaletini, kişi 18 yaşından büyük, yani reşit olduğundan reddettiğini yazmıştı. Yani çalışarak maaşını artırması istenebilir, hazırlıklı olun derim.
4- Alman Vatandaşı olan eşlerden aile birleşimi için ücret alınmıyor. Alman Vatandaşı olmayanlardan 30 € ücret alınıyor...
:)
Sn YSNRC,
Bir Almanla evlenip 5-6 sene Alman eşiniz Türkiye'de sizin yanınızda olmadan Türkiye'de yaşasanız, ben de yabancılar dairesinde çalışan bir memur olsam evliliğinizin anlaşmalı olduğunu düşünürüm.
Ayrıca, değil 5-6 sene 56 sene de yaşasanız prosedürlere tabisiniz...
mrb.
verdiğiniz bilgiler için teşekkürler
yanlız ben dün aldım randevuyu ama halen bana mail gelmedi randevuda bir sorun olmaz umarım..
o zaman benim bu nüfus kayıt örneğini tercüme etirmem gerek sanırım.. :(
yapacak bişi yok ama inşallah başka sorun çıkmaz..
herşey için teşekkürler yeni sorularım olursa tekrar yazarım yardımlarınız için çok teşekkürler..
Sayin Adems, ben Izmir'de herhangi birsey yaptim demedim. A1 belgesinin 6 ay gecerliligi vardir diyorum siz hala eminim ömür boyu diyorsunuz, siz bilirsiniz gidip yasayarak ögrenin madem gercegi.
tamam tama kızmayın hemen :)
ben belgeyi alalı 4 hafta oldu daha
o yüzden şuan için geçerli ben tam anlatamadım üzgünüm.
şimdi bir tercüme şirketide buldum onu hemen almancaya çevirttiricemm
13 ekim pazartesi günüde eksiksiz konsoloslukta olucam bana
öneriniz varmı önemli olarak teşekkürler.. bu kadar ilgilenmeniz büyük incelik selamlar.
https://secure.iks.com/public/cis/in...rol.iks?lng=tr
Bu adresten mail gelmese bile kontrolünü yapabilirsiniz...
Önerinizi sonuna kadar desteklerken şu düzeltmeyi affınıza sığınarak yapmak istiyorum.
Bir mekanda yahut platformda uyulması gereken bir şeyi anlattığımızda, o yeri belirtmek için kullanacağımız "de" bağlaç olmaz ve ünsüz sertleşmesine de uğrar. Dolayısıyla doğrusu "Hukuki.net de" değil "Hukuki.net'te" dir.
:)
En sonunda vizem bugün elime geçti ve yarın eşimin yanına uçuyorum. :) Başvurudan itibaren tam 28. günde aldım vizeyi.
Detaylarından bahsetmek gerekirse, Schengen vizesinden farklı olarak bu vizeyle sadece Almanya'ya gidilebiliyor ve sadece 1 defa giriş yapılabiliyor. Schengen vizesinde ise serbest dolaşıma dahil ülkelerin tümüne erişim mevcut. Ayrıca bu vize 90 günlük. Yani 90 gün içinde herhangi bir zaman Almanya'ya giriş yapılabilmesine imkan veriyor.
AB içinde serbest dolaşım hakkı ise yabancılar dairesinden alınacak oturum izninden sonra elde edilecek. Fischer'in verdiği bilgiye göre zannediyorum bu da 15 gün içinde gerçekleşecek.
Elveda Türkiye. Her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan... :P
Sn Sekonder, hayirli olsun.. Bundan sonraki yeni yasamanizda size ve esinize mutluluklar, mesleki yasaminizda basarilar dilerim. Burasi benim beklentilerimi fazlasiyla karsiladi, umarim sizin icin de aynisi olur...
Ben de aynı ümidi besliyorum. Göreceğiz neler olacak... :)
merabalar benim bi sorum olacaktı. aslında belki de sormama gerek yok çünkü cevabı verilmiştir bu konuda ama 5 sayfaya baktım bulamadım konu da 12 sayfa olunca en hızlı cevap almak sormaktır diye yazdım :)
neyse soruma geçeyim :)
bugün bi arkadaştan almanyaya gitmek için dil sınavını geçici bi süre kaldırıldığını öğrendim. acaba doğruluk payı var mı? nette araştırdım fakat eski haberler çıkıyo dil zorunluluğunun uygulamaya başlandığı haberler yani..
Yanlış duymuşsunuz.
Almanya işsizlik ödeneği almakta olan yabancılara dil kursunu zorunlu koşmaya başlayacak yakında.
Dogrudur, bu uygulama baslatildi. Isin tuhaf yani, kursa giden Türklerin cok büyük cogunlugu 5-6 ve daha uzun süredir Almanyada yasayan gelin ve damatlar. Üstelik alinmasi istenen dil yeterlilik belgesi de B1, yani sadece "orta seviye Almanca.". Türkiyeyi ne kadar güzel temsil ediyoruz, degil mi?