Bu konuda sayın Tangör Evren'e katılıyorum. İddet süresi soybağının kurulması, varsa olası bir hamilelik durumunda gerek yeni evlenilecek eşi gerekse kadını ve keza eski eşi bağlamaktadır. Gerek soybağı, gerek miras gerekse etik anlamda iddet süresi erkekler içinde geçerli olmalı.
Boşanma gerçekleştikten sonra taraflar evlenmek istediğinde ya iddet süresini beklemeli yada hamile olunmadığına dair Dr. raporu alınmalı.
Tabii uygulamada çok fazla sıkıntı çekileceği malum. Bu anlamda bir mekanizma geliştirilebilirmi ona bakmak lazım.
Örneğin
taraflar mahkeme keleminden iddet süresinin dolduğuna dair belge almalı.
Kadın iddet süresini kullanmak istemez ve hamile olmadığına dair Dr. raporu isteyecek olursa bu rapor Aile Mahkemesinde ilgili dava dosyasına da gönderilmeli, eski eş (erkek) gidip bu belgeden suret alabilmeli kullanabilmeli..
tarafların ayrıldıktan sonra genelde birbirlerinin yüzünü bile görmek istenmedikleri boşanma davaları sonunda birde iddet süresi, Dr. Raporu gibi konularla bir araya gelmek istemeyecekleri aşikar. Saydığım alternatif davranış biçimleri sadece örnek. Daha mantıklı ve hızlı yöntemler de geliştirilebilir..
Birçok erkek üye bu durumun gereksizliğini savunabilir.. Ancak Sayın Tangör Evren'in ve benim yazdığım gerekçeler bu durumu olası kılıyor.
Mutlu günler...