Ergenekon sanığından ilginç dilekçe
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11759340.asp?gid=233
http://www.ntvmsnbc.com/id/24971364/
Printable View
Ergenekon sanığından ilginç dilekçe
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11759340.asp?gid=233
http://www.ntvmsnbc.com/id/24971364/
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında İstanbul Üniversitesi eski Rektörü sanık Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı savunmasıyla başladı.
Susurluk davasına bakan mahkemeye de başkanlık yapan avukat Çetinbaş, eski bir ceza hakimi olduğunun altını çizerek ileride davaya bakan bazı savcı ve hakimlerin tutuklanacağını iddia etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 95. duruşmada Avukat Metin Çetinbaş önceki oturumda yarım kalan savunmasına devam etti.
Çetinbaş, savunmasına duruşmaların cezaevinde yapılmasını eleştirerek başladı. Serbest bir sanığın düzenli olarak duruşmalara gelmesi halinde aylık harcamasının 5 bin TL'yi bulacağını öne süren Çetinbaş, "Bir hakimin ayda 5 bin lira kazandığını biliyoruz. Tüm kazancınızı sadece davaya katılmak için harcadığınızı düşünün. Askeri ücretin 500 lira olduğu bir ülkede yaşıyoruz. İnsanlar buraya gelmenin maddi yükünü karşılayamıyorlar." dedi.
Çetinbaş, kayıtlara geçmesi adına söylediğini baştan belirterek, "Sayın heyet, siz pek fark etmiyor olabilirsiniz. Ancak cezaevinde duruşmaya girmek çok zor. Salona girmek için iki kapıdan tüm metalleri bırakarak ve soyunarak geçiyoruz. Burada erkekler tuvaleti dahi dışarıda. İhtiyaç gidermek için dışarı çıktığımızda yine aynı şartlar uygulanarak içeri giriyoruz." şeklinde eleştiride bulundu. Duruşma kayıtlarının kendilerine verilmediğine de değinen Çetinbaş çözümlerin de hatalı yapıldığını iddia etti.
Kendisinin de eski bir ağır ceza hakimi olduğunun altını çizen Çetinbaş, soruşturmanın hukuka aykırı yapıldığını öne sürdü. "İddianame metninin bir nezaketi vardır. Bu iddianameyi yazan savcıları kınıyorum. Sanılmasın ki makamlar kalıcıdır. Eski bir hukukçu olarak bu dava nedeniyle bazı savcı ve hakimler tutuklanacak." iddiasında bulundu.
Avukat Çetinbaş, AK Parti ve hükümet aleyhine olan konuların yeni yeni Ergenekon operasyonlarıyla gündemden düşürüldüğünü ileri sürdü. Çetinbaş, AK Parti ve hükümete karşı demokratik tepkilerden sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan kapatma davasının da yeni bir Ergenekon operasyonuyla gündemden düşürüldüğünü ileri sürdü.
Eski yargıç, şimdi avukat olan Sayın Çetinbaş diyor ki
Acaba şimdi hukukçu değil mi?Alıntı:
Eski bir hukukçu olarak....
Yoksa avukatları hukukçudan saymıyor mu?
Sürçü lisan eylemiş sayın Av. Abbas Bilgili , :) ya da eskiden o gözle bakmış olabilir.
Çatlı ve Öcalan aynı karede
MİT'in Ergenekon mahkemesine gönderdiği belgeler arasında, Abdullah Çatlı ile Abdullah Öcalan'ın PKK kamplarında çekilmiş fotoğrafı yer alıyor. Sanık avukutlarına göre, fotoğraflar tamamen fotomontaj.
Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/id/24973701/
Veli Küçük'ten 'Zirve katliamı' ifadesi
Ergenekon örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün, Malatya Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin olarak "sanık" sıfatıyla alınan ifadesi, dosyaya girdi.
Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/id/24972845/
YARBAY DÖNMEZ ASKERİ MAHKEMEDE YARGILANACAK
Ergenekon Soruşturmasında gözaltına alınmak isterken kaçan ve daha sonra teslim olarak tutuklanan Yarbay Mustafa Dönmez askeri mahkemede yargılanacak.
Devamı: http://www.haberturk.com/haber.asp?i...&dt=2009/06/10
3. iddianame 20 Temmuz'dan önce bitiyor
http://www.ntvmsnbc.com/id/24980923/
Halk Ergenekon'a inanıyor mu?
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=198561
http://www.milliyet.com.tr/Guncel/Ha...isi%20azaliyor
Benim aklımın ermediği birtakım Hukuki bilgiler medyada yazılıyor en ufak Devlet memurunun bile amirlerinden izin alınmadan soruşturma yapılamıyorsa AKP'nin yeni çıkardığı (yarasa) yasada Genel kurmay başkanın bile yargılana bilecek olması manidar deyilmidir?
--------------------------------
13 bebeğin ölümündeki ihmal soruşturulamadı
Geçtiğimiz yıl İzmir’de 23 saat içinde 13 bebeğin hastanede peş peşe ölmesi büyük yankı uyandırdı
Olayın ardından Sağlık Bakanlığı müfettişleri rapor yazdı. Rapor doğrultusunda Konak Kaymakamı doktor, hemşire dahil toplam 39 sağlık personeli için istenen soruşturma iznini vermedi. Bebeklerini kaybeden aileler AİHM’e gitmeye hazırlanıyor
HABERİN TAMAMI:
http://haber.gazetevatan.com/13_bebe...urulamadi/2474
ERGENEKON SAVCILARI SUÇ MU İŞLEDİ?
Okurumuz şöyle yazmış:
“İsmi belirlenmeyen kişi tarafından yapılan ihbar mektubuna göre savcı soruşturma yapmış. Yani muhbir kim bilinmiyor. Oysa 4483 sayılı yasanın 4.maddesi imzasız ihbar mektubunu savcı soruşturamaz diyor.”
4483 sayılı yasa “memurların yargılanmasına” ilişkin yasa oluyor.
Yasanın “Olayın yetkili mercie iletilmesi, işleme konulmayacak ihbar ve şikayetler” başlıklı 4’üncü maddesi de aynen okurumuzun yazdığı gibi düzenlenmiş:
“ Madde 4 – Cumhuriyet başsavcıları, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu Kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayarak ve hakkında ihbar veya şikayette bulunulan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesine başvurmaksızın evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni isterler. Diğer makam ve memurlarla kamu görevlileri de, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini ihbar, şikayet, bilgi, belge veya bulgulara dayanarak öğrendiklerinde durumu izin vermeye yetkili mercie iletirler. “
Albay Çiçek 30 Haziran’da sorgulandı.
“İmzasız” ihbar mektubunun ise 29 Haziran’da e – posta yoluyla saat 19.17’de polise ulaştırıldığı bilgisi var.
Sorguya “esas oluşturan” ihbar mektubunun polislerin eline ulaşmasıyla Albay Çiçek’in sorgulandığı saat arasında bir tam gün bile yok.
Varın yasa maddesinin uygulanıp uygulanamadığına siz karar verin.
Nobody rumuzlu okurumuz şöyle devam ediyor:
“(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2004-5232/2 md.) Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur. (Değişik dördüncü fıkra: 17/7/2004-5232/2 md.) Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır.”
HABERİN TAMAMI:http://www.odatv.com/Siyaset/ergenekon_savcilari_suc_mu_isledi-16800.html