-
Re: Ergenekon Notları
Sayın phantom of law;
Benim "emekli eğitimci" ile ilgili eleştirim, 27 Mayıs'ı görmezden gelmesi ile ilgildir. Bunu da açıkça belirttim, ama galiba siz malum Ergenekon'la ilgili zannıyla bana yüklenmişsiniz.
Emekli eğitimci arkadaş "emekli" olduğuna göre, 27 Mayıs'ı büyük ihtimalle anımsıyordur. Ama bu darbenin 12 Mart'ın ve 12 Eylül'ün öncülü olduğundan haberi yok.
Ben gerektiğinde Adnan Menderes'i bu sitede çok ağır şekilde eleştirdim. Ama 27 Mayıs büyük bir hukuk cinayetidir. O zamanki basını merak edip araştırırsanız, darbeciler ve taraftarlarının 27 Mayıs öncesinde DP hükümetinin gençleri kıyma makinalarında kıydığı şeklinde palavra haberlerle aldattığını görürsünüz. Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor diyen yargıç bozuntuları görürsünüz. Geriye yürüyen (geçmişe etkili) kanun çıkartıldığını ve buna fetva veren hukuk profösörlerini görürsünüz. Bu darbenin 12 Martçılara ve 12 Eylülcülere cesaret verdiğini bilmem hatırlatmaya gerek var mı? Ama "emekli eğitimci" arkadaş, 27 Mayıs'a değinmeden geçmeyi tercih ettiğinie göre bütün bu yazdıklarım onun için önem arzetmiyor demektir. O zaman da bu arkadaşın darbe karşıtlığında çifte standartçı olduğu anlaşılmıoyr mu?
Ergenekon'la ilgili bir kaç defa yazdım, tekrar yazıyorum; ben "Ergenekon herşeydir" diyenlere katılmadığım gibi, "Ergenekon hiç bir şeydır" diyenlere de katılmıyorum. Özellikle usul kuralları açısından büyük yanlışlıklar yapıldığını daha önce de yazdım. Hiç kimöseyi peşinen suçlu ilan etmedim. Ama kuvvetli şüphenin varlığı nedeniyle eleştiri hakkımı kullandım. O kadar...
-
Re: Ergenekon Notları
Sayın Abbas Bey
Ben 1959 doğumluyum. Siz de büyük ihtimalle üç aşağı beş yukarı bu civarda olmalısınız. (Baro sicil ve resim) 1960 yılı benim için sadece okundu ve araştırıldı. Ama diğerleri yaşandı. Hatta 12 eylülde 15 gün sorgusuz ve suçsuz gözaltım var. Nezarethaneleri meslekten önce ilk o yaşta tanıdım. Birini yaşadım biliyorum. Bu nedenle bana darbe derseniz ben size önce yaşadığımı anlatırım. BU diğer darbeleri görmezden geldiğim anlamına gelmez. 27 mayısı yaşanlar kadar benim anlamam mümkün değildir. Ben sadece anlatılanları yazılanları bilebilirim. O hücrelerde yaşananları ve duyguları, izlerini en iyi yaşayanlar bilir. Emekli olan eğitimci arkadaşım içinde durum bence budur. Ben Manisa Öğretmen okulu mezunuyum. Arkadaşlarımın hemen hepsi aynı eğitime devam ederek eğitimci oldu. Hemen hepsi de şu an emekli.
Ben arkadaşımızın satırlarında 12 eylül ü kınayıp diğerlerini hoş gören bir ima görmedim.
Bir başka bakış açısı ile 12 Eylül sonrası Evren %90 ı aşan oy ile Cumhurbaşkanı seçildi. Bu onu yada darbeyi meşru kılar mı?
Yine sadece bir örnek Hitler ve Mussolini de seçilerek geldiler hemde büyük bir oy ile. Sonuç ne oldu???
Kimseyi peşinen suçlu ilan etmedim diyorsunuz ama yargılananları Darbeci ilan ettiniz bile.
Bir kimseyi hüküm giymeden Katil ilan etmek ile hüküm giymeden hatta iddianame bile olmadan (Bazıları için)darbeci ilan etmek arasında hukuken ne fark var?
Geçen yıl sizi bir Tv sabah magazin programında tesadüfen izledim. Peşinen suçlanan müvekkilleriniz için benzer savunmayı yapıyordunuz. Arada ne fark var?
-
Re: Ergenekon Notları
Özden Örnek'in yazmadığı iddia edilen günlüklerdeki olayların benzerlerinin cezaevinde düşerek hafızasını kaybeden ve Bağdat Caddesi'nde gezerek hafızasını tazeleyen Şener Eruygur'un ve uzun süre Rusya'da kaçak yaşayıp yakalandıktan sonra binbir türlü hastalıkla boğuşan Levent Ersöz'ün evlerinden elde edilen dokümanlarda da yer aldığını Haberturk gazetesi hem haber olarak yazdı, hem de Fatih Altaylı köşesinde bundan bahsediyor.
http://www.haberturk.com/yazioku.asp?id=10390
En enteresan kısmı ise şurası:
CUMHURİYETÇİ Çalışma Grubu adına Levent Ersöz’ün darbe toplantısında yaptığı sunum: Sunumda kamuoyu oluşturmak amacıyla basın mensuplarının
kullanılması gerektiği, seminer, konser vs. gibi organizasyonların yapıldığı, afiş çalışmaları, SMS ve mail gönderimi gibi faaliyetlerin yanı sıra doğrudan siyasi ortamı şekillendirme amaçlı taktik ve tavsiyeler de yer alıyor. AKP’nin zayıflatılması maksadıyla merkez sağda alternatif bir partinin desteklenmesi, AKP ve DEHAP’a karşı seçim ittifakı yapılması, suni gerilim oluşturularak
AKP’nin parçalanması gibi öneriler sunumda açıkça beyan ediliyor. Vakit Gazetesi’ne karşı yapılacaklar bölümü de hayli ilginç:
LEGAL FAALİYETLER
Her gün Adli Müşavirlikçe gazete taranarak suç unsuru tespit edilen haber ve yorumların İst. Ynt. Şb. Md.lüğüne bildirilmesi,
Tespit edilen suç unsurları doğrultusunda ilgili kişi, kurum ve STK’ların uyarılması ve dava açmalarına öncülük edilmesi, gazetenin çalışamaz hale getirilmesi,
Gazetenin MİT ve İngiliz istihbaratı tarafından kullanıldığı yönünde teyide muhtaç bilgiler alınmış olup, gazete yönetiminin ve yazarlarının arkasında kimlerin olduğunun tespit edilmesi,
Bunların özel yaşamlarının ve ilişkilerinin teknik takibe alınması,
Kamu yöneticileri ve siyasetçilerle ilişkilerinin tespit edilerek deşifre edilmesi,
Vergi, mali durum, ahlaki durum ve diğer ticari faaliyet ve ilişkileri takibe alınarak, elde edilen bilgilerin kamuoyuna sızdırılması,
İLLEGAL FAALİYETLER:
Gazete dağıtım sistemi ve şirketi takibe alınarak, dağıtım araçlarına yönelik eylem yapılması,
Gazetenin baskıya girdiği saatlerde, binanın elektrik, gaz, yangın güvenliği gibi alanlarına yönelik saldırı ve sabotajlarda bulunulması,
Adam kaçırma, tehdit, darp gibi yollara başvurulması uygulanabilir...
“SUNİ GERİLİMLE AKP PARÇALANMALI”
Seçim öncesi TBMM’nin şekillendirilmesi başlıklı bölümde AKP’nin kopmalarla parçalanmasının gereğinin altı çizilen raporda, bazı milletvekillerinin kriz durumunda partiden kopabileceği ve bu maksada
yönelik krizin, suni bir gerilimle kontrollü biçimde tırmandırılabileceği yazıyor.
Suni kriz için kullanılacak temalar şu şekilde belirlenmiş:
Bartholomeos, Ruhban Okulu, Fon’un Hüseyin Çelik tarafından kullanılması. AKP’nin gayri İslami ve gayri milli uygulamaları var!
Bld. projelerinin sahibi 6 kişilik komite
R.T’nin Aldros görüşmesi
Zaman ve Radikal gazetelerinin arkasındaki Ermeni desteği
Gürtuna, Gökçek ve Altınok’un AKP’den koparılması
Uzan Grubu operasyonu, BDDK Başkanı’nın istifası
Gerilimin TSK öncülüğünde, AKP’nin tabanını da rahatsız eden uygulamalarından istifade edilerek yaratılabileceği. Gerilimin konusu olarak
laiklik ve dinsel temelli argümanlar yerine; kamu yönetimi yasa tasarısı, Irak,
Kıbrıs, Yunanistan ve Ermenistan politikalarındaki gayri milli yaklaşımlar ve Uzan Grubu- ’na yönelik tutumdaki sapmaların kullanılmasının daha maksada
matuf olacağı değerlendirilmektedir.
-
Re: Ergenekon Notları
Fatih Altaylı genel medyanın aksine Ergenekon iddianamesinin eklerini inceledikten sonra Şener Eruygur ve Levent Ersöz'den desteğini çekmişe benziyor. Sunulan delillere göre şu kanaate varmış:
İddianamede Şener Eruygur'da, Levent Ersöz'de ele geçirilen belgeler, tek ama yeterli kanıtlar. Özden Örnek'in günlükleri de bunlarla beraber ele alındığında, tamamlayıcı bir unsur olarak görünüyor. Gerisi boş.
Acaba birileri daha ileriye gidilmesin diye Eruygur ve Ersöz'ü kurban edilecek iki "er" olarak mı seçti?
Bir gün önceki yazısında ise şu yorumu yapıyor veErgenekon Soruşturması bu belgeden yola çıkarak şekillendirilmiş, olası ilişkiler ağı bu belgeye göre oluşturulmuş, soruşturmanın olgusal kurgusu bu belge dayanak alınarak yapılmış. Bir dönem hepimizin tüylerini ürperten cinayet ve suikastların Ergenekon’la bağlantılı
olduğu tezi ilk olarak bu belge ile ortaya atılmış. Sivil toplum örgütlerine yönelik operasyonlar ve gözaltına almalar, akademisyenlere, gazetecilere yönelik suçlamalar bu belgede yazılanların kanıtlanabilmesi ve olası bağlantıların
doğrulanabilmesi amacı ile yapılmış. Bu açık. Tüm bunları şimdi, bu belgeyi gördükten sonra anlıyoruz.
eklerden önemli bir mektubu yayınlıyor:
Sayın.....
Size, 2003 yılında hazırlanan, ancak açığa çıkınca uygulamaya konulamayan bir darbe planı hakkında bilgi arz etmek istiyorum. Bunu; güzel ülkemizdeki herşeyi
altüst etmeye çalıştıkları halde ortada vatansever ve demokrat gibi dolaşan
simaları daha yakından tanımanız için gönderiyorum. Plan; J.Gn.K.lığı bünyesinde,
ancak diğer kuvvet komutanlıkları ile koordineli olarak hazırlanmış.. Planlamada baş aktör o dönemdeki J.Gn.K. Org. Şener Eruygur. 2003 yılında hazırlanmış olan
planın 2004 haziran-temmuz aylarında uygulanması düşünülmüş.. Hazırlıklar bütün ayrıntılarıylayapılmasına rağmen, TSK’da güçlü bir istihbarata sahip olan dönemin
Gnkur. Bşk. Org. Hilmi Özkök tarafından tespit edilerek akamete uğratılmış ve uygulamaya konulmasına fırsat verilmemiştir. Plan özetle; Gnkur. Bşk. Org.
Hilmi Özkök’ün zorla istifa ettirilmesini, AKP’nin parçalanmasını ve baskı ile hükümetin devrilmesini, daha sonra da hem TSK içerisinde, hem de Anayasa’dan başlamak üzere sivil idarede yeniden düzenleme yapılmasını kapsamaktadır.
İKİ AŞAMALI PLAN
Plan 2 aşamalı bir uygulamayı içermektedir. Ayışığı olarak adlandırılmış olan birinci aşamada, Gnkur. Bşk. Özkök’ün baskıyla istifa ettirilmesi, AKP’den azami sayıda milletvekilinin istifa ettirilerek ayrı grup kurmalarının sağlanması ve
Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer’in görevinde kalmaya devam etmesi planlanmış.
Yakamoz olarak kodlanan ikinci aşamada ise; kontrol ele alındıktan sonra, TSK’nın, Anayasa dahil olmak üzere sivil idarenin ve Türkiye’nin dış dünyayla olan ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi planlanmıştır... İki husus dikkat çekmektedir.
Birincisi, bu sadece askerlerin planladığı bir girişim değil, sivillerle ortaklaşa yürütülen bir girişimdir. İkincisi ve çok daha önemlisi darbeci ekip dağıtılsa bile hareketi sürdürecek idharın (yığınağın, kadrolaşmanın) yapılmasının planlanmış olmasıdır.
VEKİLLERE TEKNİK TAKİP
Yansı-3’te azami sayıda AKP’li milletvekilinin Başbakan Erdoğan’dan ayrılmasının
sağlanmasıyla ilgili olarak;
Milletvekillerinin analiz edilerek gruplandırılması, gruplarla temas kurularak organize edilmesi, liderlerin belirlenmesi,
Milletvekillerinin basın açıklamalarında kullanacakları tema ve argümanların belirlenmesi, ayrılan milletvekillerinin dağılmadan yeni bir grup kurmalarının sağlanması gibi faaliyetlerin yapılması planlanmış;
Yapılacak bu faaliyetlere karşı; Başbakan Erdoğan’ın milletvekillerine yönelik tehdit, şantaj ve çıkar sağlama gibi yöntemlerle baskı uygulaması, milletvekillerinin açıklamalarının basite indirgenmesi ve spekülatif hale getirilmesi, ayrılan milletvekillerine bireysel karalama kampanyaları yöneltilmesi, harekete
katılan bütün milletvekillerinin teknik takip (telekulak-dinleme) altında tutulması...
İSTİFA ETTİRME YÖNTEMLERİ
Yansı-13’te icranın kısaca nasıl olacağı ifade edilmiştir. Buna göre; Özkök’ün istifa ettirilmesi için :
Doğrudan Girişim: 3 Kuvvet K. ve J.Gn.K.nın ziyaret ederek doğrudan istifaya zorlamaları
Dolaylı Girişim: Org. seviyesindeki gen. ve amirallerin topluca imzalı açık mektuplarının Gnkur. Bşk.na verilmesi
Gri Girişim: TSK mensuplarının yazılı ve imzalı açık mektuplarının Kuvvet K.ları tarafından Gnkur. Bşk.na verilmesi
Siyah Girişim: TSK mensupları ve sivillerin dışarıdan çekil baskısı yapmaları.
Başbakan Erdoğan ile ilgili olarak; milletvekillerinin dağıtılması, Kuvvet K.larının uyarı yapması, dışarıdan aydın, YÖK ve üniversiteler ile sendika merkezli kamuoyu baskısı yapılması planlanmıştır.
ZEYBEK - ALP - ÖZDAĞ
-Yansı-15’te görüldüğü gibi, Aydın Doğan’ın çizgisini değiştirmesi için baskı yapılması, aksi halde “işlem” yapılması planlanmıştır. Doğan Medya’nın başlangıçta hükümet destekçisi olmasına rağmen sonradan tamamen hükümet
karşıtı bir çizgi benimsemesi bu planlama açısından bakıldığında oldukça anlamlı görülmektedir. Ayrıca kurulacak alternatif partinin başına N.Kemal Zeybek, A.Vefik Alp veya uygun bir kişinin (ek 9 numaralı yansıda Ümit Özdağ) hazırlanması
planlanmıştır. Şimdiye kadar milliyetçi ve demokrat geçinen bu şahısların darbeciler ile işbirliği içinde oldukları açıkça görülmektedir...
DARBECİ KADRO NE YAPIYOR?
Yukarda da belirtildiği gibi; girişim açığa çıktığı takdirde hareketin devam ettirilebilmesi için gerekli idharın (kadrolaşmanın) yapılması öngörülmüştür. Bu kadrolaşma bugün ne durumdadır? Ne yapmaktadır? Bunun dikkatle takibi gerekmektedir.
Bugüne kadar yaşanan; Trabzon’daki rahip cinayeti, Şemdinli olayları, Trabzon, Mersin ve Bilecik’te ulusalcı çizgide yaşanan olaylar, Danıştay saldırısı, Özel Kuvvetler bünyesinden çıkan çeteler, Hrant Dink cinayeti, suikast planları vb.
diğer olaylar, faillerinin yakalanması nedeniyle sansasyona neden olmadan
ve büyümeden önlenmiştir. Dolayısıyla gerilim tırmandırılamadığından darbe
girişimine bahane oluşturamamıştır. Bu olaylar da göstermektedir ki; adı ne olursa olsun darbe veya 28 Şubat benzeri postmodern darbe girişimi riski bugün de devam etmektedir. Ayrıca bunun ilk emareleri, 2006 ağustos ayında komutanların görev değişimleri esnasında yaptıkları konuşmalarda da açık bir şekilde verilmiştir.
Darbeci kadro şu anda ne yapıyor?
Darbecilerin Doğan Grubu ile temaslarına Mustafa Özkan’ın aracı olduğu da Özden Örnek’in günlüklerinde şöyle geçiyordu: “Önce basını ele geçirmeye çalışacaktık.
Bu nedenle ben MÖ’ı davet edecektim... “
18 Aralık 2003
“Akşam yemeğe Mustafa Özkan ve eşiyle Kara Kuvvetleri Komutanı ve Hv.KK.
geldiler.M.Ö bize gelmeden önce Süleyman Demirel’e uğramış ve bize ondan
bazı mesajlar getirmişti. M.Ö ile konuştuğumuz konuların özeti şöyleydi. Basın ile
aramızı nasıl düzeltebiliriz, diye konuştuk. Kendisi bu işin zor olduğunu hepsinin kendi ticari ilişkileri nedeniyle hükümete göbekten bağlı olduklarını ve kolay kolay hükümet aleyhine bir yazı yazmayacaklarını hepsinin devlete borcunun bulunduğunuanlattı. Bilhassa Aydın Doğan üzerinde durarak en büyük medya patronu olması nedeniyle aramızı nasıl düzeltebileceğimiz konusunu araştırdık.
Kolay olmayacaktı ama M.Ö bizi medya patronlarına işin kötüye gittiğini ve tedbir alınmasa çok geç olacağı konusunu anlatarak onları iknaya çalışacağını söyledi.”
Yaşar Büyükanıt’a dikkat
Org. Büyükanıt’ın 2004’teki darbe girişimine karşı çıkması son derece doğaldır. Eğer ‘evet’ demiş olsa ve darbe gerçekleşmiş olsa idi, kısa bir süre sonra emekli olacak, ipler Org. Eruygur’un eline geçmiş olacak ve kendisi de Gnkur. Bşk. olamayacak idi. Bu nedenle bugün böyle bir faaliyetin içerisinde olmayacağı Org. Özkök gibi tavırlarına yansımadığı sürece, hareketin bir parçası olması riski her zaman mevcuttur. O zaman karşı olması bugün için de bir garanti anlamına
gelmemektedir.
Doğan Medya Grubu tekrar sağduyulu bir çizgiye çekilmeye ikna edilmeli ve maceraya girmesi önlenmelidir.
Türkiye’yi geriye götürecek ve 28 Şubat’tan daha vahim sonuçlar doğuracak bu tür
girişimlerle, her ne pahasına olursa olsun acımasızca mücadele edilmelidir. Şurası unutulmamalıdır ki, darbe girişimini yapmaya yeltenecekler hem TSK içerisinde hem de siviller arasındaki azınlıkta olan bir grubu temsil etmektedir. Gerek askeri gerekse sivil kesimde zihinlerde büyük değişim meydana gelmiş ve süreç devam etmektedir. Cesaretle tavır konduğu takdirde başarılı olmaları mümkün değildir. Millet artık gerçekleri görmektedir. Maskeler düşmüştür.
-
Re: Ergenekon Notları
"Ergenekon" davasında, tutuksuz sanıklardan "Drej Ali" lakaplı Ali Yasak'a, Susurluk'taki trafik kazası ile bu kazada adları geçen kişilerle ilişkileri konusunda sorular yöneltildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın 85. duruşmasında savunma yapan Yasak, emniyet ve savcılık ifadelerinin tümünü kabul ettiğini belirterek, bunların dışında mahkeme heyetinin sorularına cevap verebileceğini söyledi.
http://www.guncelhaber.com/haber-286299.htm
http://www.ntvmsnbc.com/id/24965634/
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=191723
Muzaffer Tekin bu kez hakim ve savcıları suçladı
http://www.internethaber.com/interst...nner_page_id=2
-
Re: Ergenekon Notları
‘Bilgisayarı çatıya mı çıkardın’ derler
İP’nin mahkemeye sunduğu CD çözümüne göre, polisler arasındaki konuşmaların bir bölümü şöyle:
(...)
- İki tarafında halat taşıma yeri bulunan ahşap kapaklı sandık
- Genelkurmay var bunun altında
- O... çocuğu
- Genelkurmay Başkanı gerçekten toplumu kutuplara ayırdı
- Allahtan hâkimler çok iyi
- Profesyonel olun
(...)
- Olay tutanağı, olay yerinde tutulur
- Olay tutanağı bilgisayarda yazılır mı?
- Birşey olmaz
- Olur mu?
- Filmlerde yapıyorduk ya
(...)
- Adam diyecek ki çatıya bilgisayar mı çıkardın
- Elle yazalım o zaman
- Çatının üzerinde elle yazalım
- Mahkemede deyin, olay yerinde tutulan tutanak
- Ama şöyle de düşünülür, orda not şeklinde almış, burada yazmış olabilir
- Yani, olay yerinde aldığı notlardan sonra büroda, büroda tutanak tutulmuş olabilir
- Olur biter yani
(...)
- Soruşturma nasıl...
- Soruşturma Ergenekon olduğu zaman s... hâkimi savcıyı (gülüyor)
-
Re: Ergenekon Notları
Ergenekon savcısı içini döktü
'Cumhuriyet savcılarının avukatlar gibi seçme hakkı yoktur', 'Hiçbir sanığa karşı kin gütmüyoruz', 'İftira ve hakaretlerle ilgili kanuni işlem yapılacaktır', 'Özdeşleştirmemek için 'sözde TSK' kelimesini kullanıyoruz', 'Osman Yıldırım'ın CD'sinde Eregenekon kelimesini biz duyamadık'...
Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/id/24968955/
-
Re: Ergenekon Notları
Şaka suikast planı
Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Coşkun Çalık, iddianamede yer alan yazar Orhan Pamuk, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yönelik suikast planlarına ilişkin yaptığı telefon görüşmelerinin şaka olduğunu söyledi.
Devamı: http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=193568
-
Re: Ergenekon Notları
Sayın sdt23 sizin yazdıklarınız tamamen iftiradır bence. Henüz yargıdan kesinleşmemiş her türlü iddia sadece soyut iddia olarak kalır diye düşünüyorum. Yargıdaki bir dava hakkında yorum yapmak da iftira niteliğindedir bence. Sanırım hukukun mantığı da bu olmalı. Saygılarımla
-
Re: Ergenekon Notları
Bence Ergenekon diye bir terör örgütü yok. Hepsi birer hayal ürünü. Ortada böyle bir örgütün varlığına ve terör eylemine ilşkin inandırıcı veya gerçek hiçbir delil yok. Bu olaylar sadece görevi kötüye kullanan bir grup yargı mensubunun ve çeteleşmiş bir siyasi partinin işbirliği ile yapmasıdır. Söylediklerim kelimesi kelimesine doğru çıkacaktır.