Tedaş' ın hepimizden aldığı para

Merhaba,

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı benim şikayetimi yerinde bularak, kayıp kaçak bedeli adıyla kesilen tutarın bana iadesine karar vermiş, Akdeniz Edaş ise bu kararın iptali için Tüketici Mahkemesinde benim aleyhime dava açmıştı. Detayları daha önce sizlerle paylaşmıştım.

Bu davada karar verildi: Tüketici Mahkemesi davayı kabul etti, Hakem Heyeti kararını iptal etti. Günlük dilde ifade edersek, Tedaş kazandı, biz kaybettik!

Bu davaların temyiz yoluyla Yargıtay huzuruna götürülmesi olanaklı değilse de, Kanun Yararına Bozma talebiyle Yargıtay denetimine sunulması olanaklı.

Yani bir bozma söz konusu olursa, kişisel olarak benim davamı etkilemeyecek ama verilen kararda hukuka aykırı bir yön varsa bu husus vurgulanmış olacak. Amaç da zaten bu!

Bu başvurumda; bireysel, bölgesel, siyasal saiklerle kaçak elektrik kullananların yarattığı büyük zararı ülke çapındaki dürüst insanlara ödetmeye imkan veren hukuku, vicdanı, bu tür düzenlemeler yapan yönetim anlayışını anlamaya/anlatmaya/sorgulamaya çalışacağım.

Hedefinde adalet olmayan, yüksek hukuk ilkeleri bulunmayan kanunlarla, tüzüklerle, yönetmeliklerle hukuk devleti olunmaz! Kanun devleti, tüzük devleti veya yönetmelik devleti olunur. Bunlar hukukun bir parçasıdır ama hukukun gayesi olan adalet düşüncesinin yerine geçemezler.

Konuyu takip edenlere sevgi ve saygılarımı sunarım.

Merhaba Erduğrul Bey,
Bende Antalya Barosu'na bağlı bir avukatım. AKEDAŞ'ın Tüketici Hakem Heyeti kararına karşı Tüketici Mahkemesi'nde tarafımıza açmış olduğu dava ile ilgili cevap dilekçesi hazırlayacaktım. Buna ilişkin araştırma yaparken hukuki.net te sizin paylaşımlarınıza rastladım. Karar olumsuz çıkmış maalesef.. Halbuki başka şehirlerde alınmış lehe kararları gördüğümde umudum artmışken Antalya'dan verilmiş aleyhe karar olduğunu öğrendiğimde üzüldüm. Ön inceleme yapılarak dosya üzerinden mi karar verildi yoksa celse açıldı mı? Bir de karşı vekalet ücreti ile yargılama giderleri var tabi?

Merhaba,

Karar dosya üzerinden verildi. Bana yargılama gideri ve vekalet ücreti yüklenmedi. Şimdi Kanun Yararına Bozma başvurusu hazırlığı içindeyim. Gerekçeli kararda bu işlemin haksız olduğu açıkça vurgulanıyor. Bazı teknik sebeplerle davanın kabulüne gidilmiş. Baro levhasındaki mail adresime yazarsanız paylaşımda bulunabiliriz. Saygılarımla,

Alıntı:

---

Av.Erduğrul Özbay rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba,

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı benim şikayetimi yerinde bularak, kayıp kaçak bedeli adıyla kesilen tutarın bana iadesine karar vermiş, Akdeniz Edaş ise bu kararın iptali için Tüketici Mahkemesinde benim aleyhime dava açmıştı. Detayları daha önce sizlerle paylaşmıştım.

Bu davada karar verildi: Tüketici Mahkemesi davayı kabul etti, Hakem Heyeti kararını iptal etti. Günlük dilde ifade edersek, Tedaş kazandı, biz kaybettik!

Bu davaların temyiz yoluyla Yargıtay huzuruna götürülmesi olanaklı değilse de, Kanun Yararına Bozma talebiyle Yargıtay denetimine sunulması olanaklı.

Yani bir bozma söz konusu olursa, kişisel olarak benim davamı etkilemeyecek ama verilen kararda hukuka aykırı bir yön varsa bu husus vurgulanmış olacak. Amaç da zaten bu!

Bu başvurumda; bireysel, bölgesel, siyasal saiklerle kaçak elektrik kullananların yarattığı büyük zararı ülke çapındaki dürüst insanlara ödetmeye imkan veren hukuku, vicdanı, bu tür düzenlemeler yapan yönetim anlayışını anlamaya/anlatmaya/sorgulamaya çalışacağım.

Hedefinde adalet olmayan, yüksek hukuk ilkeleri bulunmayan kanunlarla, tüzüklerle, yönetmeliklerle hukuk devleti olunmaz! Kanun devleti, tüzük devleti veya yönetmelik devleti olunur. Bunlar hukukun bir parçasıdır ama hukukun gayesi olan adalet düşüncesinin yerine geçemezler.

Konuyu takip edenlere sevgi ve saygılarımı sunarım.

---

Sayın Av.Erduğrul Özbay ,

Davayı "şimdilik" kaybettiğinize üzüldüm bende THH şikayet ettim ve beni haklı buldular. Ardından Ayedaş'ın Tüketici Mahkemesindeki dava süreci başladı.. Nasıl bir savunma yazayım diye internette araştırma yaparken siteyi ve sizin dilekçe örneğinizi gördüm ... Benim için çok faydalı oldu ve alıntılar yaptım.. Paylaşımınız için çok teşekkür ederim..

Benim hakkımda sehven 2 dava açmışlar :( .. İstanbul'da benim semtimde 200 dava var bizim süreç devam etmekte .. 2. davayada savunma yazıp teslim edeceğim 2 davayıda birleştiriler. Umarım davayı kazanırız kaybedersek fena zaten emekliyiz birde üstüne dava+av. masrafı derken 60 tl kar edeceğiz diye 500 tl zarar edersek gerçekten üzülürüm..


Saygılarımla

Merhaba,
Hakkınızda açılan iki davadan daha eski tarihli olana esas savunmanızı yapıp, sonradan açılana " aynı konuda daha önce açılmış ve halen derdest olan dava vardır. Dosya numarası ....'dır. bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddini dilerim" demeniz daha uygun olur.

Saygılarımla,

Alıntı:

---

Av.Erduğrul Özbay rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba,
Hakkınızda açılan iki davadan daha eski tarihli olana esas savunmanızı yapıp, sonradan açılana " aynı konuda daha önce açılmış ve halen derdest olan dava vardır. Dosya numarası ....'dır. bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddini dilerim" demeniz daha uygun olur.

Saygılarımla,

---

Merhaba ilginize teşekkür ederim.. Önce açılan davaya savunma dilekçemi 6 nisanda vermiştim. Bugün yeniden başka bir mahkemeden gelince tam dumur oldum..
Ayedaş'ın avukatını aradım karışıklığı anlatınca mükerrer dava açıldığını anladı.. Hem THH kararı ayedaş'a iletmiş hemde ben Ayedaş'ın Halka ilişkilere karar kopyasını verince birazda dikkatten kaçınca piyango bana vurdu .. Ayedaş'ın avukatı bana hangi dosya THH geldiye davayı onun üzerinden yürütürüz diğerini ise geri çekeriz dedi.
Ben hangisinin THH davası olduğunu anlayamadığım için 2.Mahkemeye de hem savunmamı hemde sizin yukarıda yazdığınız paragrafı hazırlayıp götüreceğim..Bu arada dün gelen yazının zarfında duruşma 25.09 yazıyor. 1.Mahkemeden daha ses seda çıkmadı.. Bir gelişme olursa burada paylaşırım...

Tekrar teşekkür ederim hakkınızı helal edin ..

İyi geceler ve saygılar..

Merhaba,

Kanun yararına temyiz başvuru dilekçemin bir bölümü aşağıdadır. Saygılarımla,


YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
sunulmak üzere
ANTALYA TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE




Kanun Yararına Bozma İsteyen
Davalı : Erduğrul Özbay () (adres dosyadadır)
Davacı : A Elektrik Dağıtım A.Ş. (adres dosyadadır)
Vekili : Av. (adres dosyayadır)
Kararın Tefhim/Tebliğ Tarihi : 11.05.2012
Konu : Kanun yararına temyiz talebidir.

I-SAFAHAT / KARARIN ÖZETİ
Tarafımdan yapılan şikâyette elektrik faturalarında yer alan ve gerçek kullanımını %10 mertebesine ulaşan kayıp/kaçak kullanım bedelinin hukuka uygun olmadığı, benim kaçak elektrik kullanımımın söz konusu olmadığı, başkalarının kaçak kullanım bedellerinden doğan zararın da bana yansıtılmasının mümkün olamayacağı hususlarına yer verilmiş olup, Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı 14.11.2011 tarih ve 2011/1241 sayılı kararıyla şikâyetimi haklı bularak, talebim olan tutarın iadesine karar vermiştir.
A elektrik Dağıtım A.Ş. Antalya Tüketici Mahkemesi nezdinde açtığı ve tarafıma husumet yönelttiği dava ile anılan Hakem Heyeti Başkanlığı kararının iptalini dava etmiştir.
Mahkeme 2011/1104 esas sayılı dava kapsamında dava dilekçesini tarafıma tevdi tebliğ ettirmiş ve davaya cevap dilekçem dosyaya girmiştir. Mahkemenin 24.04.2012 tarih ve 2012/347 sayılı kararı ile dava kabul edilerek, Hakem Heyeti Başkanlığı kararı iptal edilmiştir.
Hükümde, “4077 sayılı yasanın 1.maddesinde; "bu kanunun amacı kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici , zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politakaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektedir." şeklinde yasanın amacı açıklanmış, 4/A maddesinde de tüketicilerin ekonomik çıkarlarını korumak amacıyla tüketicinin sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında veya standardında , teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan yada yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran, maddi hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetlerin ayıplı hizmet olduğu belirtilmiştir. Buna göre tüketicinin ekonomik çıkarlarını korumak amacıyla tüketicinin ondan beklenen faydaları azaltan veya kaldıran işlemler ayıp olarak nitelendirelerek ayıplı mal ve hizmet satışından dolayı tüketicilere seçimlik haklar tanınarak zararlarının tazmini hüküm altına alınmıştır.
03.03.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4628 sayılı elektrik piyasası kanunun 4.maddesi gereğince kamu tüzel kişiliğine haiz idari ve mali özerkliğe sahip ve bu kanun ile kendisine verilen görevli yerine getirmek üzere enerji piyasası düzenleme kurumu kurulmuş, ve 4.maddenin 2.fıkrası ile kuruma pisaya ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etme ve bu fiyatlarda enflasyon sebebiyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formulleri uygulama, denetleme ve elektrik piyasası kanununa uygun şekilde davranılmasını sağlama, enerji piyasası ile ilgili yönetmelik çıkarma ve düzenleme yetkisi verilmiştir. Yasanın 5.maddesinin 6.fıkrasının C bendinde de " tüketicilere güvenilir kaliteli , kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmetini verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak görevi verilmiştir. “
“Toplanan delillerden tüm dosya kapsamından; kayıp-kaçak bedelinin, elektrik abonesi olarak sözleşme ve yasa kapsamında hizmetten yararlanıp, faturalarını ödeyen tüm tüketicilere yansıtılmasının 4077 sayılı yasaya aykırı olduğu, ancak elektrik piyasası kanuna göre kurulan EPDK'nın, kanunun kendisine verdiği yetkiye istinaden aldığı ve onayladığı kararlar uyarınca tüketicilerin faturalarına yansıtılıp tahsil edildiği, elektrik piyasası kanunun dava hakkı başlıklı 12.maddesinde" idari para cezaları dahil kurul tarafından alınan bütün kararlara karşı açılan iptal davaları ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülür. Danıştay, kurul kararlarına karşı yapılan başvuruları acele işlerden sayar. " hükmü yer almakta olup, buna göre kayıp kaça bedelinin iadesi işleminden önce EPDK kararlarının ve elektrik piyasası tarifeler yönetmeliğinin iptali için Danıştay'da dava açılması gerektiği, Danıştay tarafından henüz EPDK kararlarının iptalinin veya yürütmesinin durdurulması yönünde karar verilmediği anlaşılmakla söz konusu kararlar iptal edilmeden yasal olarak EPDK kararlarına göre fatura tahakkuk ve tahsil etmekle yükümlü olan davacı kuruma karşı kayıp kaçak bedelinin iadesi talebinin yerinde olmadığı, davacı kurumun hakem heyeti kararının iptalini talep etmekte haklı olduğu sonucuna varıldığından davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiş, davalı tüketici tarafından yapılan müracaat üzerine hakem heyetince usul ve yasaya aykırı karar verilmesinden dolayı mahkememizde kararın iptali yönünde dava açıldığından davanın mahiyeti gereği davacı kuruma yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilerek …” ifadeleri yer almaktadır.

II-AÇIKLAMALAR

A- TEKNİK HUKUK YÖNÜNDEN

Gerekçeli kararda,
• Hakem Heyeti Başkanlığı kararının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında Kanuna uygun olduğu, kayıp kaçak bedellerinin tüketicilere yansıtılması uygulamasının bu Kanuna aykırı olduğu,
• 4628 sayılı Kanun ile ( m. 5/6-c) EPDK " tüketicilere güvenilir kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmetini verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak görevi “verildiği,
hususları tespit edilmektedir. Bunlar davanın reddini gerektiren sebeplerdir. Şöyle ki;

a) Tarafımdan verilen şikâyet dilekçesi ve cevap dilekçesinde ayrıntısıyla belirtildiği üzere, ben bir tüketiciyim, davacı kurum ile aramızdaki ilişki 4077 sayılı Kanun ile düzenlenmiş olan abonelik ilişkisidir.

b) Mahiyeti itibariyle kamu tarafından sunulan veya sunumu kamu otoritelerinin denetimine tabi olan mal ve hizmetler hakkında tüketicinin haklarının korunması zımnında bir tartışma yapıldığı vakit, talepte bulunan tüketici ise tek dikkate alınacak husus 4077 sayılı Kanun hükümleridir. Tüketicinin taraf olduğu cepheden bakılması zorunludur. Tüketici hizmet sağlayıcının başka kurum veya otoritelerle olan ilişkisinden etkilenecek konumda değildir.
Tersinden ifade edecek olursak, satıcı/sağlayıcı kim olursa olsun, 4077 sayılı Kanun ile korunan ve tüketici haklarına tecavüz niteliğindeki tüm fiillerin yargılamasının yapılacağı yer Tüketici Mahkemesidir. Tüketicinin faturasına hukuka aykırı bir biçimde ekleme yapıldığının Sayın Mahkemece tespit edilmesinden sonra, EPDK’na verilen görevin tam tersine sonuçlar yaratan ve hukuken 4077 ve 4628 sayılı kanunların önüne geçmesi mümkün bulunmayan bir idari işlemin, bir tarifenin hukuka aykırı bir işlemin Tüketici Mahkemesinde görülmesine, hüküm verilmesine ve hükmün infazına engel oluşturması mümkün değildir.

c) 4628 sayılı Kanunun EPDK’na verdiği yetkiye dayalı olarak tarifelerin düzenlendiği, bu tarifelere uymanın dağıtıcı şirketler yönünden zorunlu olduğu, EPDK kararlarına karşı idari yargı yoluna gidilmesinin zorunlu olduğu, bu kararlar iptal edilmeden kayıp kaçak bedellerinin iadesine karar verilemeyeceği hususları tüketici Mahkemesinin davayı kabul gerekçesini oluşturmaktadır. Bu gerekçe kamu tarafından tüketicilere sunulan hizmetlerle ilgili olarak 4077 sayılı Kanunun geçerli olmayacağının kabulü demektir. Bu durumda tüketicinin ferdi olarak hak aramasının yolu kapatılmış olmaktadır.

d) 4628 sayılı Kanun EPDK’na " tüketicilere güvenilir kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmetini verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak görevi” vermiştir. EPDK ise tam tersini yapmış; önce kayıp kaçak miktarlarının ulusal ölçekte bir havuza alınmasını, ardından da bu havuzdaki kaçağın yine ulusal ölçekte paylaştırılmasını sağlamıştır. Böylelikle öncelikle kaçak kullanım oranı yüksek bölgelerin dağıtıcıları kollanmış, ardından tüm dağıtıcılara verilen imtiyaz “çöpsüz üzüm” haline getirilmiş ve bu büyük fatura tüm elektrik abonelerinin sırtına yıkılmıştır. EPDK kanunla kendisine verilen görevi yapmamış, tam tersi bir uygulama gerçekleştirmiştir.

e) EPDK’nun kayıp kaçak bedelini ulusal ölçekli bir havuzda toplayarak tüm tüketicilere yansıtılmasına imkân veren bir biçimde tarife hazırlamasının hukuken nitelendirilmesi gerekir.
• Bu tarife hukuken YOKTUR. Temel insan haklarına, Anayasaya, Kanuna taban tabana zıt / aykırı içerik taşıyan düzenlemeler varlık kazanamazlar. Uygulanmaları suçtur. Sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunulması gerekir.
• EPDK kanunla verilmiş göreve ve yetki çerçevesine aykırı şekilde, hatta Anayasaya aykırı şekilde bir tarife yapmıştır. Tüketici Mahkemesinin bu noktadan hareketle ve davayı kabul etmeden önce, Anayasaya ve yetki veren kanuna aykırı düzenlemenin iptali için kendisine tanınan müracaat haklarını kullanması gerekirdi.
B- ADALET DÜŞÜNCESİ YÖNÜNDEN
İtirazımı huzuruna götürdüğüm idari ve adli makamların bizden ziyade malumları olduğu üzere,
• kaçak elektrik kullanmayan bir kişiye başkasının kullandığı kaçak elektrik bedelini ödetmek bir vergi ise, vergi böyle salınmaz; o durumda bile eşitlik ilkesine itibar edilmelidir;
• bu bir ceza ise, suçta ve cezada şahsilik ilkesi yok sayılmaktadır;
• idari takdir ise, kimse kaynağını kanunlardan almayan bir yetkiyi kullanamaz;
• siyasi tercih ise, bu tercihe hem hukuken hem de diğer meşru mücadele yollarıyla karşı durmak ve bu hatalı tercihin değiştirilmesini sağlamak hepimizin ödevidir;
• konu tüm bunların ötesinde bir nitelikte ise, yani hırsızlara fiili ve hukuki himaye başlamış ve onların hesabı diğer yurttaşlara bölüştürülmeye başlanmışsa, “ÖRT Kİ ÖLEM!”

demek durumundayız. Teknik kayıpla kaçak kullanımı ayrı ayrı takip etmemek, dağıtım bölgelerinin kayıp/kaçak kullanımlarını bazı bölgelerdeki kaçak kullanım miktarını gölgelemek için ulusal çapta bir havuzda toplamak, sonra bunu faturalarını ödeyen, ödeyemeyince icra takibine uğrayan abonelere yüklemek şeklinde ifade edebileceğimiz EPDK uygulaması SUÇTUR, HEM DE ANAYASAL BİR SUÇTUR.
Bu konu 1 yıldır kamuoyunun gündemindedir. Binlerce yurttaş şikâyet/dava yollarıyla hak arama, dert anlatma çabası içindedir. Bu konunun yetkili ve sorumluları halkın karşısına çıkıp icraatlarını savunmadığı gibi, hatadan da dönmemiştir. Demek ki, zaman içinde unutulması ve sineye çekilmesi beklenmektedir.

III-SONUÇ VE TALEP

Davalısı bulunduğum dosyada yapılan yargılama sonucunda;
• Haklarıma tecavüz edildiği, bunun hukuka aykırı olduğu hususları açıkça tespit edilmiş olup,

• BİR UCUNDA TÜKETİCİNİN OLDUĞU VE KONUSU İTİBARİYLE 4077 SAYILI KANUN KAPSAMINDA OLAN İŞLERDE, tüketiciye dönük hak ihlallerinde satıcı/sağlayıcı kim olursa olsun, başka yönlerden kamu hukukuna tabi bir sıfatının olup olmadığına bakılmaksızın, HÂKİMİN ÖNÜNE GELEN UYUŞMAZLIĞIN TÜKETİCİ HUKUKU ÇERÇEVESİ İÇİNDE ÇÖZÜLMESİ GEREKTİĞİ, konunun başka bir yargı yolunda (Anayasa Mahkemesi, Danıştay gibi) halli gereken bir meseleye bağlı olarak sonuçlandırılmasının gerekli olduğunun düşünülmesi halinde ise bunun bekletici mesele yapılması gerekeceği, TÜKETİCİ HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNİN VE BUNUN HUKUKA UYGUN OLMADIĞININ tespitinden sonra teknik bir gerekçeyle tüketici aleyhine karar verilemeyeceği,
hususları gözetilmeden aleyhte karar verilmiştir. Verilen karar hukuka uygun olmayıp, temyizi de kabil değildir. Bu nedenle Sayın Makamınıza kanun yararına temyiz başvurusu yapılması talebiyle müracaat etme gereği hâsıl olmuştur.
Saygılarımla,

Davalı Erduğrul Özbay

Merhaba,

Tatil dönüşü postacı yeni mahkeme tebliğini muhtara bırakmış. Neyse bugün mahkememiz vardı yine Çağlayan Adliyesinin yolunu tuttuk. Bütün davalar listeden gördüğüm kadarıyla hep elektrik davalarıydı. Elektrik şirketinin hakkımızda açmış olduğu davaya hakim ret kararı verdi. Dolayısıyla davayı kazanmış olduk..(Şimdilik ) Bundan sonraki sürecte mahkemenin gerekçeli karar yazısının tebliğ edilmesini bekleyeceğiz. O yazıyı aldıktan sonra yapacaklarım hakkında bir fikrim yok . Ayedaş temyize gidermi veya olayı başka yerlere taşırmı yoksa paramı öder eski tas eski hamam devam mı ederiz. Yaşayarak görüp öğreneceğiz. Gelişmeleri yazarım..

Hakkımızda hayırlısı olsun diyelim .. Selamlar

Merhabalar,
bu konuyla ilgili umarim hayirli bir sonuc cikar. Sabirsizlikla Karari beklemekten baska care yok. Kolay gelsin ve Hayirlisi.
Esenlikler dilerim.

Alıntı:

---

meraklıüye rumuzlu üyeden alıntı

Vatandaş olarak pek birşey yapamayız.
Diyelim ki tepkiler oldu ve vazgeçtiler, hemen bu rakamı elektrik fiyatının içine alırlar veya başka bir ad uydururlar
alternatifler çok..
eskiden su fiyatında uzaklaştırma bedeli vardı ,su tarifesinin aynı olan..
sonra bunu kaldırdılar ama su birim fiyatı ikiye katlandı...

---

Temmuz 2011'de yazmış arkadaş, ve aynen dediği gibi de oldu :)

Özür dilerim, elektrik sağlayıcıları haksız olmalarına rağmen bir de karşı dava mı açıyorlar utanmadan böyle?

O zaman bir de benim hikayemi dinleyin ve lütfen bana bir yol gösterin.

10 Nisan 2012 tarihinde, Tüketici Hakları'na;
"BEDAŞ'ın; Kayıp/Kaçak Elektrik Bedeli ve başka isimler adı altında faturalara yansıttığı haksız ve yasal olmayan kazanç ve para kesintilerinin tarafımıza iadesi" konulu bir dilekçe verdim. (Dilekçeyi istemeyerek aldılar çünkü heyetin genelde RED verdiğini söylediler!)
Fakat aylar geçmesine rağmen bir cevap alamadığımdan Ağustos ayında Tüketici Hakları'na giderek sonucu sormak istedim.
Memur bana "Nisan ayı şikayetlerinin yoğunluktan dolayı daha işlenmediğini" söyledi. Ne zaman işleneceğini sordum? "Yakında" dedi.
Yaklaşık 1 buçuk ay sonra hala cevap çıkmaması üzerine; Yazı İşleri Müdürünü aradım ve vaziyeti ayrıntılı olarak kendisine anlattım.
“Aradan 6 ay geçmesine rağmen dilekçeme bir cevap alamadığımı” söyledim. Kendisi telefon numaramı aldı ve beni bilgilendireceğini söyledi.

27 Eylül 2012 tarihinde; saat 14:08'de, beni Yazı İşleri Müdürü'nün sekreteri aradı. Tekrar dilekçe numarası, dilekçe tarihi gibi sorular sordu ve telefonu kapattı. Bunun üzerine de hala ses çıkmayınca; 1 Ekim 2012 tarihinde Kaymakamlık binasında bulunan Yazı İşleri Müdürünün yanına gittim.
Vaziyeti hatırlattım. Kendisi Tüketici Hakları'na dilekçenin bulunması için tekrar talimat verdi. Fakat Tüketici Hakları'ndaki memurlar dilekçeyi bulamadı ve bana tekrar dilekçe yazmamı, tekrar dilekçe yazarsam onu hemen işleme sokacaklarını söylediler.
Bunu kabul etmedim, zira yeterince zaman kaybına yol açmışlardı.

Bunun üzerine tekrar Yazı İşleri Müdürü'nün yanına gittim, dilekçenin kayıp olduğunu söyledim.
Yazı İşleri Müdürü, Tüketici Hakları'ndaki memuru odasına çağırdı.
"Vatandaşın dilekçesi nerede?" diye sordu.
Memur; "Arıyoruz" dedi.
Yazı İşleri Müdürü; "Bir haftadır bulamadınız mı?" diye sordu.
Memur;"Yoğunluk vardı" dedi.
Yazı İşleri Müdürü; "Ne yoğunluğu bu?" diye sordu.
Memur sustu.

Yazı İşleri Müdürü, son defa Memura, en geç yarın (2 Ekim 2012) saat 11:00'e kadar dilekçenin bulunmasını ve vatandaşın en geç saat 11:00’de telefon ile bilgilendirilmesi talimatı verdi.

2 Ekim 2012 tarihi olduğunda; saat 13:16’da, Tüketici Hakları’ndaki Memur beni aradı. Dilekçeyi bulamadıklarını söyledi ve benden tekrar yeni bir dilekçe yazmamı istedi.
Kendisine; zaten 6 ay önce bir dilekçe yazdığımı, kanunlara göre dilekçenin 3 ay içerisinde cevaba bağlanması gerekmesine rağmen, aradan 6 ay geçtiğini ve daha dilekçeyi bile bulamadıklarını hatırlattım. Bunun üzerine bana; NİYE İNAT ETTİĞİMİ sorma cüretinde bulundu.
Kendisine; Nisan ayında verilmiş bir dilekçeyi unutup, aradan geçen zaman kaybını da görmezden gelip, sanki tüm bunlar hiç yaşanmamış gibi yeni bir dilekçe yazmayacağımı ve hareket etmeyeceğimi söyledim.
Fakat bu sefer de bana; eğer yeni bir dilekçe yazarsam, o dilekçeye yine aynı dilekçe numarasını verebileceklerini hatta aynı şikayet tarihini atabileceklerini teklif etti.
Ona bu sahtekarlığı kabul etmeyeceğimi söyledim ve telefonu kapatıp tekrar Yazı İşleri Müdürünü aradım ve dilekçenin hala kayıp olduğunu, hakkımı yasal yollardan ararken, kurumunuz yüzünden daha başında engele takıldığımı ve bir de bunun için yasal yollara başvuracağımı söyledim.
Kendisi bana hak vermek durumunda kaldı ve telefonu kapattık.

Vaziyet budur. Katil olmamak elde değil.
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ve saygılarımı sunarım.

Dilekçe "kayıp" ise, örneğin kazara çöpe atılmış ise, ne yapılabilir?
Evet, olmamalıydı. Büyük bir hata. Ancak sonuç: Dilekçe yok.
Şimdi siz amacınızı belirlemelisiniz:
Eğer amacınız dilekçenizin işleme konması ise, -sizde kopyası zaten vardır- ilk verdiğiniz tarihle dilekçeyi yeniden verin. Bu neden sahtekarlık olsun ki? Sadece kayıp bir evrağı ihya etmiş olacaksınız.
Amacınız dilekçenizin işleme konması değil de memurun ceza alması ise, bu durumda memuru şikayet etmelisiniz ancak bunun nasıl yapılacağını ben bilmiyorum. Emin değilim ama, zannedersem durumu anlatan bir dilekçe işe kaymakamlığa başvurmak gerekiyor.

Sayın senoleker (VIP Üye);

Siz pek konuya vakıf değilmişsiniz gibi geldi, yine de teşekkürler.

Yok yok Sn.Şenoleker forumda emeği geçen bilgili üstatlardandır, hukukçu değil ama iyi bir hukuk severdir. Hakkını yemeyelim. Kaldı ki görüşler görecelidir...

Konuya dönecek olursak, TSHH Başkanlığı bünyesinde bir görevi ihmal olduğu gayet açık ve net. Sonsuz haklısınız... Ama inanın görevleir çok aşırı yogun olabiliyor, istemeden dikkatsizlikte devreye girdiğinde unutulan şeyler olabiliyor. Bizzat tanık oluyorum bazen başlarını kaşıyacak, su içecek vakitleri olmayabiliyor. Sadece Kredi kartı, Hes.İşl.Üc. değil, ayıplı mallar, garanti süreleri, değişim, Kayıp kaçak bedelleri vb. yükleri gerçekten ağır. Birde burada görevli personelin hepsi ikiz görevli olarak, asaleten görevli bulundukları vazifeye ilave olarak görevlendiriliyorlar bu hakem heyetlerinde.

Nacizhane tavsiyem, zaten kurum yetkilisi statüsündeki bir kiş hatayı kabul etmiş, size de hak vermiş. Bu konuda da alttan almış. Dilekçenizin güncel tarihli olanını tanzim edip yeni bir başvuru yapın gitsin. Mağdur olduğunuzu ama hukuki süreç başlatmayada gerek duymadığınızı bizzat sizinle ilgilenen Yazı İşl. Md.'ne iletin. Akabinde konuyu da takip edin. İnanın ki takdir toplayacaksınız... Yoksa git suç duyurusunda bulun, şikayet et savcılığa, delil sun, kovuşturma başlasın vs. vs. çok uzun iş gerçekten. Değermi değmezmi tartışılır...

Davanızda başarılar dilerim bu arada...

Sayın desende_asi, alakanız için teşekkürler.
Görüşler muhakkak ki görecelidir, fakat yasaların işleyişi asla göreceli olamaz.
Kanunlar neyse, onu gerektirmeli. Eğer gerektirmiyorsa kimse hiçbir konuda hak talep etmemeli, adalet beklememeli ve herkes koltuğundan kalkıp, ayaklarına sandaletlerini geçirip, koşmalı, kırlara, dağlara, tabiata koşmalı...

İşlerine gelmediğinde vatandaşı başlarından savmasını bilen memurlar, tutuştuklarında nedense yavru ceylanlar kadar masum oluyorlar, bakışlarına bir ahenk, bir ambiyans geliyor.

Şüphesiz insan hata yapar ama hatayı bilinçsizce, aniden yapar.
Potansiyel hatanın gelip onu bulmasını beklemez.

Dikkatinizi çekerim, bir Yazı İşleri Müdürü, memuruna; altını çizerek, vatandaşı en geç saat 11:00'de arayıp bilgilendirmesi talimatını veriyorsa, ve memur vatandaşı saat 13:16'da arıyorsa, o memur söz konusu kayıp dilekçeyi israfil'in sur'a üfleyeceği zamana dek aramak ile yükümlü olmayı hak ediyordur.

Yeryüzündeki hiçbir kanun, kimseye başkalarının zamanını çalma serbestliği tanıyamaz.

Bir kez daha teşekkürler.

Sadece kayıp kaçak değil.
Dağıtım bedeli, İletim sistemi kullanım bedeli, Kayıp kaçak bedeli, Perakende satış hizmeti bedeli ve sayaç okuma bedeli.
Tam 5 kalem.
Bunları son 5 yıl için toplamış ve THH den sonra dava da açmış, kazanmış:
http://www.bizimkocaeli.com/guncel/6...e-getirdi.html

Alıntı:

---

baykil rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba,

Tatil dönüşü postacı yeni mahkeme tebliğini muhtara bırakmış. Neyse bugün mahkememiz vardı yine Çağlayan Adliyesinin yolunu tuttuk. Bütün davalar listeden gördüğüm kadarıyla hep elektrik davalarıydı. Elektrik şirketinin hakkımızda açmış olduğu davaya hakim ret kararı verdi. Dolayısıyla davayı kazanmış olduk..(Şimdilik ) Bundan sonraki sürecte mahkemenin gerekçeli karar yazısının tebliğ edilmesini bekleyeceğiz. O yazıyı aldıktan sonra yapacaklarım hakkında bir fikrim yok . Ayedaş temyize gidermi veya olayı başka yerlere taşırmı yoksa paramı öder eski tas eski hamam devam mı ederiz. Yaşayarak görüp öğreneceğiz. Gelişmeleri yazarım..

Hakkımızda hayırlısı olsun diyelim .. Selamlar

---

Tekrar merhaba, Tüketici Mahkemesinin gerekçeli kararı elime ulaştı kararla birlikte ayedaşa müracat ettim ve paramı tahsil ettim. Hiç mahkemelerde işi olmayan benim için ilginç bir tecrübeydi.. Sitenizde bilgilerini paylaşan herkese çok teşekkür ederim. Şimdilik hoşçakalınız...

Alıntı:

---

soul man rumuzlu üyeden alıntı

Sayın senoleker (VIP Üye);

Siz pek konuya vakıf değilmişsiniz gibi geldi, yine de teşekkürler.

---

Bu bilginin kime ne gibi bir fayda sağlayacağını çözemedim :)

Merhaba Ertuğrul bey, bende aynı şekilde hakeme heyetine başvuruda bulundum. hakem heyeti 5 kalemden ikisini kabul eti diğerlerini red etti. bunun üzerine Çedaş kararın iptali için dava açmış. burad abir kısmını yayınladığınız itarazın içinde yer alan ekler ile birlikte göndere bilirmisiniz 15 günlük sürede yanıt vermek istiyorum.

Alıntı:

---

senoleker rumuzlu üyeden alıntı

Bu bilginin kime ne gibi bir fayda sağlayacağını çözemedim :)

---

Benim gibi net cevap arayan insanlara faydadan çok bir fikir sağlayabilir.
Mesela çözüm arayıp zamanının boşa harcanmasından hoşnut olmayan insanlara ;)

Merhabalar,

Daha önce buradan da paylaşımda bulunduğum kayıp kaçak bedeli itirazım sonuçlanmış bulunmakta. Ancak tüketici hakem heyeti fazlasıyla aceleye getirmiş olacak ki taleplerimin bazılarıyla ilgili karar bile yok, üstelik kendilerine gönderdiğim hesaplama tablosuna da itiraz ederek, talep ettiğim 300 küsür TL'nin (KDV'siyle beraber) iadesi istemimi red etmiş, ancak itirazımı haklı bularak 44 TL'nin iadesi yönünde bir karar vermiş ancak kararda hiç bir şey belirtilmediği için bu 44 TL neyin bedelidir, hiç bir fikrim yok, itiraz ettiğim 5 kalemi kısmen mi kabul ettiler, yoksa yanlış hesaplama mı yaptılar ne olduğu belli değil. Sonuç olarak 15 gün de geçmiş bulunmakta, karşı olarak açılmış bir dava yok ama ortada herhangi bir geri ödeme de yok ya da gelen yeni faturalarda itiraz ettiğim ücretlerin artık alınmaması da söz konusu değil. Şimdi ben dava açmak niyetindeyim zira hakem heyetinin yüzeysel ve tatmin etmeyici kararı tam anlamıyla beni korumamakta ve bir yaptırımı da olmamış gözüküyor. Ancak 15 günlük sürenin aşmış olması da benim dava açmama engel teşkil eder mi bilemiyorum zira benim itirazımla ilgili alınmamış hiç bahsi geçmeyen maddeler de vardı. Gelişmeleri paylaşacağım, herkese iyi günler dilerim.

Merhaba,

Aşağıdaki Yargıtay kararı en yenisi ve maalesef kötü haber. Saygılarımla,


T.C
YARGITAY
3.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2013/9458
KARAR NO:2013/12489
KARAR TARİHİ:11.09.2013

ELEKTİRİK KAYIP KAÇAK BEDELİ


Buna göre; davacı tarafından 4628 sayılı kanun hükümlerine dayanılarak davalı tüketicinin elektrik tüketim bedeli faturalarına yansıltılan dava konusu bedellerin, mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir yönü bulunmamaktadır. 4628 sayılı kanunun 6352 sayılı yasanın 64.m. ile değiştirilen 12.maddesinde kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır.Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmanın her zaman mümkün olduğu, ancak tarifeye ilişkin kurul kararının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu bedeli ödememize sebep olan elektrik hırsızlığı yapanların borçları da silindi diye bir haber geldi kulağıma. Aslı var mıdır?

http://www.bitlisnews.com/bitlis/ele...yor-h6776.html

Alıntı:

---

Av.Erduğrul Özbay rumuzlu üyeden alıntı

Merhaba,

Aşağıdaki Yargıtay kararı en yenisi ve maalesef kötü haber. Saygılarımla,


T.C
YARGITAY
3.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2013/9458
KARAR NO:2013/12489
KARAR TARİHİ:11.09.2013

ELEKTİRİK KAYIP KAÇAK BEDELİ


Buna göre; davacı tarafından 4628 sayılı kanun hükümlerine dayanılarak davalı tüketicinin elektrik tüketim bedeli faturalarına yansıltılan dava konusu bedellerin, mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir yönü bulunmamaktadır. 4628 sayılı kanunun 6352 sayılı yasanın 64.m. ile değiştirilen 12.maddesinde kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır.Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmanın her zaman mümkün olduğu, ancak tarifeye ilişkin kurul kararının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

---

Kötü haber gerçekten, tüketiciyi ezen, uğradığı haksızlığı tescileyerek zulme dönüştüren bir durum.

Daha önce de belirttiğim gibi bu konudaki itirazımda hakem heyeti beni haklı bulmuştu. Başkent elektrik dava açmış, ortada tebligat diye bir şey yok, ilk celse yapılmış bile, mahkeme 2015 şubata ertelenmiş bir de yazı gelmiş katılmazsanız itiraz hakkını kaybedeceksiniz diye, süreç başlamış durumda. Bu durumda da bize sonuna kadar gitmek düşer, hayırılısı bakalım...

Sayın Erduğrul Bey,
Bu sabah okuduğum bir haberde de tam tersi yargıtayın bu konuda tüketiciyi haklı bulduğu söyleniyor, ilgili haberin linki şu şekilde: http://www.milliyet.com.tr/faturanin...92/default.htm

Ne dersiniz benim davam açısından umut teşkil eder mi:) Şimdi daha da bir aşka geldim bu hak kaybı mücadelesinde ne yalan söyleyeyim, zaten mahkemeye de az kaldı, hayırlısı bakalım...

bu konuda hep mağdur edildik

- - - Updated - - -

ve maalesef buna firmalar kulp bulabilir