İhbar süresince iş akdi aynen devam eder.
İhbar süresi içinde işveren , gerekli şartlar oluşursa elbette bildirimsiz fesihte yapabilir, ancak bu durumda fesih artık çalışanın feshi değil, işveren feshi olur.
Printable View
İhbar süresince iş akdi aynen devam eder.
İhbar süresi içinde işveren , gerekli şartlar oluşursa elbette bildirimsiz fesihte yapabilir, ancak bu durumda fesih artık çalışanın feshi değil, işveren feshi olur.
yanıtlarınız için çok teşekkür ederim. sanırım çok ince bir konu. umarım diğer arkadaşlara da yardımcı olur.
İşçinin istifası etmesi durumunda; ihbar süresince iş akdinin devam etmesi işvereni koruma amaçlı olduğundan işçi buna uymak zorunda. Ancak, işveren için işçi vazgeçilmez değildir. Bu nedenle, işveren yasanın kendisine tanıdığı ihbar süresince korunma hakkını kullanmak istemiyor ve isçisinin istifasını aynı gün kabul ederek derhal çıkmasını istiyor. Fakat işçiyi ihbar öneli süresince çalıştırmak zorunda kalıyorsa, işveren istifa eden işçiye karşı yasanın kendisine tanıdığı korunma hakkını aslında işçisi için kullanmak zorunda kalıyor gibi...!
Benim düşüncem bu yönde idi. Ama yanılmışım.
Olayı bir de böyle düşünelim.
İşçi ihbar öneline uymak kaydı ile 10.12.2011 tarihinde iş akdini fesih edeceğini işverene beyan etti. İşveren de izin ücreti ödememek için ertesi gün işçinin ihbar tazminatını ödeyerek işçinin iş akdini fesih etti. Dolayısıyla işçi izin parasından mahrum kaldı ama, karşılığında ihbar tazminatı aldı. Şimdi;
1. İşçi, fesih iradesini daha önce beyan ettiği için işverenin fesihi geçerlimidir?
2. İşveren, izin ücreti ödememek için işçinin iş akdini fesih ettiğinden dolayı kötü niyetli olarak düşünülebilir mi?
3. Olası bir davada, işverenin davranışı iyi niyetten uzak değerlendirildiğinde, işçi ayrıca iizin ücretine hak kazanabilir mi?
2- Evet.
3- Evet.
Olası bir davada işverenin asıl amacı "Dürüstlük ilkesi" açısından irdelenerek sonuca varılır diye düşünüyorum. Aynı şey işçi içinde geçerlidir. Dikkat ederseniz ilk iletimden itibaren savunduğum konuda zaten buydu. Siz bunun tespitini işveren açısından da değerlendirerek benim düşüncem ile aynı sonuca varmış oldunuz. Benzer şekilde, tamamen haklı olduğu halde iş akdi feshedilen işçinin işe iade davası açarak davayı kazanması sonucu asıl niyetinin işe başlamak olmadığı, aksine tazminatlardan yararlanmak olduğu ortaya çıktığında verilen kararların ne yönde olduğunu biliyor olmalısınız.
Yanıtlarınız için teşekkür ederim. Bir sorum daha olacak. ihbar süresi olan 4 hafta öncesinden istifa dilekçesini (4hafta sonra ayrılacağımızı belirterek) veridiğimiz durumda günlük 2 saat iş arama hakkımız olur mu? Eğer olursa günlük 2 saat olan bu hakkı toplu olarak kullanabilir miyiz? (Mesela haftada 1 tam gün)
Saygılarımla
İş arama izni, günde 2 saatten az olamaz. İşveren, iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İşçi isterse iş arama saatlerini birleştirerek toplu olarak kullanabilir. Ancak bu süreyi toplu olarak kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.
Ayrıca işveren, bu izni kullandırmazsa veya eksik kullandırısa, o süreye ait ücreti işçiye vermek zorundadır.
Teşekkür ederim Veysel bey. Son soruma forumda yanıt da buldum aslında. Başka bir sorum daha olacak; 30.kasım.2011 de istifa dilekçesini verip 31.aralık.2011 de işten ayrılacağımı belirteceğim. Fakat dilekçeyi elden verdiğimde hemen imzalanması gereklimidir? Yani 31.aralık.2011 günü geldiğinde işveren imzalı dilekçeyi yırtıp attığını düşünürsek ve dilekçe de diyelim ki 10.aralıkta imzalanmış işe 10.ocak.2011 e kadar çalışmam gerekecek midir. ya da noter kanalıyla nasıl yapabilirim?
Saygılar...