Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
Geçmiş Zaman Olur ki ,
Hayali Cihan Değer !!!
Anadolu 500 yıl öncesine kadar bir orman deniziydi... Evliya Çelebi de Karadeniz’den ağaca çıkan bir sincabın daldan dala Akdeniz’e kadar hiç yere inmeden gittiğini yazar... O günlerden bu zamana, resmi kayıtlara göre ülkemizde sadece % 25 ormanlık alan mevcut...
Gene Evliya çelebi seyahatnamesinde,Timur' un fil ordusunu sakladığı ve kendisinin , bir seyahatte güneşe çıkmadan yol aldığı,Ankara ve Konya ormanlarından bahsetmektedir...
Yavuz Sultan Selim 'in "Baltacılar Birliği"
Anadolu ormanlarının zenginliğini anlatan rivayetlerden biri de Sultan Selim' in Mısır seferine ilişkindir;
Yavuz Sultan Selim, Mısır seferine giderken ormanların yoğunluğundan dolayı Anadolu’da çok yavaşlıyor. Olabilecek en makul çözümü buluyor ve orduya yol açılmasını sağlamak üzere ‘Baltacılar Birliği’ni kuruyor. Anadolu’da “Baltacılar Birliği” çok kolay olmasa da ordunun daha hızlı ilerlemesini sağlıyor...
Tabi Yavuz Sultan Selim'in bir başka amacının da doğudaki bütün İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmek olduğu söyleniyor. 1517'de ,Kahire 'yi alınıyor ve Mısır Memlükleri'ne bağlı Abbasi halifeliğine son veriyor.
Ve böylelikle meşruluğu bazı kesimlerce tartışmalı dahi olsa Hilafet Abbasi soyundan Osmanlı Soyuna geçiyor ve 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kaldırılıyor.
Geçmiş zaman olurki ,hayali cihan değer.Şu küçük hikayeden bile, kimbilir,cihan değer ne hayaller çıkar.?
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı mı
çevrecilik diyerek ülkenin hiç bir taşına toprağına dokunmamak, taaa dedemden kalan bayır ve çayırlarla muassır medeniyet seviyesine ulaşmak...bunlar imkansız şeyler...oraya dokunma çevreciler, bunu yapma şuçular....avrupa ülkelerini gezerken gökdelenler harika yollar, bunlar yapılırken anıtlar kurulu veya formalite çevreci gruplar yoktur sanırım......bu işin siyaseti olmaz, başka ülklelerde 50 sene önce uygulanan teknoloji ve gelişimler henüz yeni başlarken bile bu engel koymalar niye.....siyaset dışı bir iş olmalı bu...
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
Alıntı:
Av.Ragıp Atay rumuzlu üyeden alıntı
Anadoluda, başörtüsüne bazı yerlerde yazma derler, bazı yerlerde çevre derler.
Erdoğan gerçekten çevrecinin daniskasıdır.
Tam olarak "cuk" diye oturmus bu benzetme, cook güldüm.. Tesekkürler Ragip Bey:)
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
Ragıp Üstad;
Türbanla ilgili tartışmalarda ben genellikle "başötüsü" kavramını kullandığımda, türbana karşı olan bir çok arkadaş; türban ile geleneksel başörütüsünün, yazmanın, çevrenin vs.nin farklı şeyler olduğunu ve kendilerinin karşı olduğu şeyin "türban" olduğunu, anadoludaki geleneksel başörtülerine (yazmaya, çevreye) karşı olmadıklarını söylüyorlar ve arkasından da benim anneannem de, falanca yakınım da başörtülü ama sıkma başlı (türbanlı) değil diye de örenk veriyorlar.
Ama sizin "çevre" kavramı üzerinden yaptığınız kelime oyunundan aslında geleneksel başörtüsü olan "çevre"ye de karşı olduğunuz gibi bir izlenim edindim. Yanlış anladıysam özür dilerim, izah ederseniz sevinirim.
Selamlar, saygılar.
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
MAVİDEN YEŞİLE DOĞRU TURKUAZ?
Konu çevre ve yeşilken bugün okuduğum M.Ali Birand köşe yazısından esinlenerek, yeşil zaten gitti, maviye de el attılar demek istiyorum.
Birand yazısında Ege'nin mavi koylarındaki BALIK ÇİFTLİKLERİNE değinmiş.
Bilinçsizce ve para kazanma hırsı ile açılan Ege KIYILARINDAKİ balık çiftlikleri, çevreyi, doğayı ve orada yaşayan diğer canlıları tam anlamıyla katlediyor.
Yabancı ülkelerde de balık çiftlikleri varmış. Ancak modern ülkeler bu çiftliklerin KIYI'da kurulmasına izin vermezmiş. Bu ülkelerde balık üretme çiftliklerine açık denizde izin verilirmiş.
Peki bizde neden kıyıda yapılırmış? Yemlemesi, kontrolü ve taşıması daha kolay olduğu ve dolayısıyla maliyeti düşük olduğu için...
Şimdi o güzelim Ege koylarını en iyi sektörümüz olan turizme kazandırmak yerine, villa mı kondursak yoksa balık çiftlikleri kurup, o güzelim maviyi YEŞİL dolarlara mı çevirsek?
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Ragıp Üstad;
Türbanla ilgili tartışmalarda ben genellikle "başötüsü" kavramını kullandığımda, türbana karşı olan bir çok arkadaş; türban ile geleneksel başörütüsünün, yazmanın, çevrenin vs.nin farklı şeyler olduğunu ve kendilerinin karşı olduğu şeyin "türban" olduğunu, anadoludaki geleneksel başörtülerine (yazmaya, çevreye) karşı olmadıklarını söylüyorlar ve arkasından da benim anneannem de, falanca yakınım da başörtülü ama sıkma başlı (türbanlı) değil diye de örenk veriyorlar.
Ama sizin "çevre" kavramı üzerinden yaptığınız kelime oyunundan aslında geleneksel başörtüsü olan "çevre"ye de karşı olduğunuz gibi bir izlenim edindim. Yanlış anladıysam özür dilerim, izah ederseniz sevinirim.
Selamlar, saygılar.
Sn Bilgili,
Ragip Bey'in cevre benzetmesinden ben türbani anladim, sanirim herkes de boyle anlamistir. Sanmiyorum ki bu forumda bir kisi dahi cikip Anadolu'daki basortusunu reddetsin, istemesin.
Ama tesbihte hata olmamali derseniz o konuda yorum yapamam.
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
Konuyla alakalı olmayabilir, fakat üstteki çevre, türban, örtü üçlemesini okuyunca aklıma Nef'i'nin bir şiiri geldi,
Tahir Efendi isiminde bir kadı, üstat Nef'i'ye kelp (köpek) demiş, bunu Nef’i duyunca aşağıdaki hicvi yazmış.
Tahir efendi bana kelp demiş
İltifatı bu sözde zahirdir
Malikî benim mezhebim zira
İtikadımca kelp tahirdir.
:)
Tahir: Temiz
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
"Anadolu'daki başörtü" üniversiteye, devlet kuruluşlarına, "kamusal alan"a girebilir mi?
Mesela üniversiteli kızlar, üniforma mecburiyeti olmayan bölümlerde folklor kıyafetleriyle okula devam edebilir mi?
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
"Anadolu'daki başörtü" üniversiteye, devlet kuruluşlarına, "kamusal alan"a girebilir mi?
Mesela üniversiteli kızlar, üniforma mecburiyeti olmayan bölümlerde folklor kıyafetleriyle okula devam edebilir mi?
Bence girmeliler ne var yani bunda? Folklor kıyafeti de ilginç olurdu, düşünsenize müsteşar Artvin kıyafetinde, yardımcısı Kırklareli, Erzurum ve Kafkas kıyafeti biraz tehlikeli çünkü bışak,kama, kılıç gibi kesici delici aletler var onlarda, Silifke ise kulak ütüler kaşık sesinden ama hoş olurdu yani. Rengarenk bir devlet dairesi.Folklor kıyafetlerinde kızların başında da mutlaka yöreye özgü bir örtü olur. Böylece türban tarışması da kökünden çözümlenmiş olur. Siz SAĞ biz selamet.:o:o:o
Re: Çevrecinin Daniskası 60. Hükümetin Başı
Farklı üniversitelerin farklı etkinliklerinde bulundum. Türban yasağını savunan, öğrenci dışındaki ziyeretçilerinde uymasını takip eden üniversiteler de dahil olmak üzere hiçbirinde folklor kıyafeti giymiş öğrencilerin kıyafetine müdahale görmedim. Hatta etkinlik sonrası kıyafetleriyle kantinlerde oturduklarına da tanık oldum. İyi fikir. Madem herkes geleneksel örtünün sakıncası olmadığında aynı düşüncede foklor kıyafeti giyilsin. MHP'nin çenealtı formülünü, babaanne işi diye beğenmeyen türbanlı kızlarımız köylü işi diye giyerler mi bilmem.
Bu arada şunu da hatırlatmak lazım. Bilmem fark ettiniz mi ama halk oyunları kadın kostümlerinde çoğu yörede örtünün altından saç görünür. Gösterilerde kızlarımızın saçları genelde kısa olduğu için takma saç örgüleri ile bu eksiklik tamamlanır. Bazı yörelerde bu saçlar (belikler) gelenekseldir. Yani özünde de takma saç gerçek saçla birlikte kullanılır. Ailenin kadınları nesiller boyu bu saçları biriktirmiştir.
Acaba uzun ve gür saçları olduğu hissi vermek için türbanın altına acayip araçlar koyan kızlarımız, foklor kıyafeti giyerlerse, sırtlarına örtünün altından, bu örgüleri de salarlar mı?