Re: YARGININ SİYASALLAŞMASI VE YARGI BAĞIMSIZLIĞI
Kesinlikle yargı siyasallaştırılıyor.Çünkü adelet mekanizması bakanlık elinde Ağalar ne isterse o olur.koltuk sevdası olanlarda o emirlere uyar.
Re: Yargının Siyasallaşması ve Yargı Bağımsızlığı
Demoktatik parlamenter sisteme olan inancımı bir kenara koyarak, her zaman savunduğum ve olmasını arzuladığım bir şey vardır. Bir ülkenin devlet düzeninin iyi işlemesi,geleceği ve bireyin devletine güveni için Milli Eğitim, Adalet ve İçişleri Bakanlığının partiler üstü olması gerekir. Bakanından , müsteşarından, genel müdüründen, daire başkanından, şube müdürüne kadar herkezin, kendi içinde temayüz etmiş, o makam için yeterli bilgi ve birikime , belli kriterlere sahip kişiler arasından atanmalıdır diye düşünüyorum. Bu bakanlıklara siyasi irade hiç bir şekilde müdahale etmemelidir. Bakanlıklar kendi içinde ve bakanlığın özelliğine göre yapılanmalı, tayin-terfi ve görevde yükselmenin belli kriterleri olmalı, uygulamalarını, hedeflerini milli bir politika ve strateji etrafında geliştirmelidirler. Belki o zaman devletin hakimini, savcısını, öğretmenini, polisini siyasetin dışında tutabiliriz.
Saygılarımla.
Re: Yargının Siyasallaşması ve Yargı Bağımsızlığı
Türkiye'de yargı siyasallaşmıştır,yargı bağımsızlığı kalkmıştır. Hukuk devleti normlarından uzaklaşılmıştır. Yasaların hükmettiği söylenen toplumda, sosyal-ekonomik-insan hak ve özgürlükleri yine yasalarla elinden alınarak,insanlar çaresiz bırakılmakta, bir kılıf uydurulup "yasaldır, ben yaptım oldu "ya getirilmektedir.
80 000 hukuk eğitimi görmüş bireyin yaşadığı toplumda Anayasa Mahkemesi Başkanlığına özel yöntemler, kararlarla seçilmiş, adım adım yaklaştırılmış, hukuk eğitimi bile almamış kişi getirilmekte, barodan tık yok.insaf.
Yargıtay Cumhuriyet eski başsavcısı Sabih Kanadoğlu açtığı davaları tarihleriyle sıralıyor, yanıt yok, sümen altı. Vatandaş ne yapabilir, vatandaşa ne yapılıyor, tabloya baksanıza.
Sonra da başbakan, Uğur Dündar programına katılıp,vatandaşa, "yargının içine ......mışlar" diyebilmektedir.
Bunu yapan ben,biz, bu foruma katılanlar mı dersiniz?
Toplumu ümmete, vatandaşı dilenci ve köleliğe başka nasıl getirebilirsiniz ki?
Tarikatların iktidar, egemen olduğu toplumda başka ne görebilir ne bekleyebilirsiniz ki?
Nasıl hukuk devletinden sözedebilirsiniz ki, yargıyı tartışalım?
Re: Yargının Siyasallaşması ve Yargı Bağımsızlığı
Muhalefetin itirazlarına rağmen hakim ve savcıların mulakatla işe alınmasını
öngören yasa TBMM' de kabul edildi.
5 yıllık deneyime sahip 35 yaşını doldurmamış avukatlar da hakim ve savcı adylığına başvurabilecek.
Yargının zaptı yakın...Oktay Ekşi 2/12/2007
Hedefe bir adım daha mı?
Ne demişti Fethullah Hoca? “Adliye’de, Mülkiye’de mevcut olanlar mevcudiyetlerini korumazlarsa, arkadan gelenlerin mevcudiyetini koruyamayız. Bir taraftan o kanun ve kuralları, diğer taraftan da kanun ve kural adamı olma imajını kullanmalıyız. Yani sizi gören, ‘Bunlar kurallara harfiyen riayet ediyorlar’ demeli. Taa ilerilere gitmeli, can damarları içinde dolaşmalıyız. Cepheleri öğrenmeleri lazım arkadaşlarımızın. Hukuk sistemini didik didik etmeliler. Sistemin püf noktalarını bilmeleri lazım. Biz de çalışıp onları istifade edecekleri mevkilere getirmeliyiz.
Dikkatli olmalıyız. Erken harekete geçersek, tepemize binerler. Zamanı gelince, uygun boşluk bulunca maratona geçeriz.”
***
Ayda en az bir kez okuduğum bu sözleri, Adalet Bakanlığı’na “mülakatla hakim ve savcı alabilme” yetkisi veren yasanın Meclis’te kabul edildiğini duyunca dün bir kez daha okudum!
Şimdi 4 bin yeni hakim ve savcı alınacak; bunları da Adalet Bakanlığı bürokratları seçecek!
Fethullah Hoca’nın sözünü ettiği “zaman” geliyor mu ne?
2/12/2007 Mustafa Mutlu. Vatan
Re: Yargının Siyasallaşması ve Yargı Bağımsızlığı
Mülakatla hakim savcı almanın kötüye kullanmaya müsait olduğu kesin olmakla birlikte, bu uygulamanın 1930'lu yıllardan bu yana yapıldığını unutmayalım.
Bu uygulama kötü bir uygulama ise, bunu yıllardır yapanları eleştirmeyenlerin şimdi eleştirmesi biraz iki yüzlülük olmuyor mu?
Üstelik eski yıllarda yazılı sınavı da Adalet Bakanlığı yapıyordu. Şimdiki yazılı sınav ÖSYM tarafından yapılıyor.
Biz bu memlekette “Hükümetten 5 bin kişilik kadro çıkardım. Bu kadroları örgütüme vermeyip de MHP'ye mi verseydim, Refah'a mı verseydim?” diyen Adalet Bakanları gördük. Hafızam beni yanıltmıyorsa 50. Hükümetin CHP'li Adalet Bakanı Mehmet Moğoltay'dı bunu söyleyen. Bu sözler kadrolaşmanın ta kendisiydi.. Bunu yapan parti şimdi AKP'yi eleştiriyor. Senin eleştirmeye hakkın yok ki.. Önce kendine bak, ondan sonra konuş. İnandırıcı olmuyor...