Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı
Genelde Bankalar bu tür durumlarda kendi iç denetleme soruşturma mekanizmalarını çalıştırıyorlar ancak müşteriye bilgi vermiyorlar. Kaldı ki mağduru tatmin etmeyen ceza ceza değildir.
İş akdi fesh olsa dahi banka çalıştırdığı personelinin hatasından müteselsilen sorumludur. Ayrıca kişiye her zaman dava açma hakkınız var.
Yaşanan olay kamu davası açılmasına neden olacak niteliktedir. Dolayısı ile siz sadece savcılığa suç duyurusunda bulunacaksınız, savcı kamu adına şikayetinizi inceleyip gerek görürse kamu davası açacaktır. Siz de bu davada müşteki olacaksınız.
İlgili personel / banka bu davada ceza alacak olursa (hükmün açıklanmasının geriye bırakılması önem arz etmez) bu kez siz hem kişiye hem de bankaya tazminat davası açabileceksiniz.
İşte benim davamın numarası
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2013/434E, 2013/587K
Karşı taraf Temyize bile gitmedi.
ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
DAVACI :Abdullah YAMAN
VEKİLİ :
DAVALI :
D. KONUSU : Maddi ve manevi tazminat talebidir.
AÇIKLAMALAR :
1-) Davacı müvekkil, olay tarihinde, davalı .................. Bankası A.Ş Ankara ....................Şubesi Müdürü olan ...............ın, davacıya ait müşteri sırrı niteliğindeki hesap bilgilerini başkaları ile paylaşması nedeni ile 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu ve ilgili Türk Ceza Kanunu maddeleri uyarınca cezalandırılması için 2013/xxxxxxx Soruşturma numaralı dosyası ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur.
2-) Savcılıkça yapılan soruşturma ve yapılan ceza yargılamasında davalı .......... bankası çalışanı .................. tarafından belgenin gönderildiği ikrar edilmiştir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kabul edilmiş; davalı aleyhine yapılan yargılamada, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/434E, 2013/587k K sayılı ilamı ile davalının müşteri sırrının açıklama suçunu işlediğinden bahisle, davalı hakkında eylemine uyan 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 159/1 maddesi uyarınca takdiri indirim nedenleri de göz önünde tutularak, 10 ay hapis ve 16.660-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş; verilen hüküm Türk Ceza Kanunu 235. Maddesi uyarınca geri bırakılmıştır. Verilen karar 06.12.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
3-) Verilen ve kesinleşen iş bu karar ile davalının müşteri sırrı niteliğindeki kişisel bilgileri başkaları ile paylaştığı ve davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki iş bu eylemi yaptığı hukuken de sübut bulmuştur.
4-) Davalı ........................ bankası 6098 sayılı BK. 66 ncı maddesinde de belirtilen (Özen Sorumluluğu); yükümlü olduğu objektif özeni (dikkat ve itinayı) göstermemiş bulunması nedeni ile davacı müvekkilin uğradığı zarardan sorumludur.
5-) 6098 sayılı BK. 66 ncı maddesinde; bahse konu özen Sorumluluğu “ Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.
Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.
Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür.
Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.” denilerek belirtilmiştir.
6-) Keza Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14.1.2010 tarih, 2008/3438 Esas, 2010/317 sayılı emsal kararında
“….davacı Banka Müdürünün şahsında bankaya güvenmiştir……. Bankalar, mudileri ile çalışanları arasındaki ilişkilerde BK`nun 100. maddesi kapsamında sorumludurlar…. Davalı bankanın çalıştırdığı kişilerin seçiminde gerekli özeni göstermesi, şube içi denetim yolları ile personelini ve işlemlerini denetlemesi pek çok müşteri ile ilgili usulsüzlüklere sessiz kalmaması, …… hesap hareketlerini takip etmesi, banka içinde bir banka gibi nitelendirilebilecek bu tür bir oluşumun önüne geçilmesinde aktif davranması gerekir. Sonuçta bankaya güvenen davacı ile çalışan arasındaki ilişkiyi, salt vekalet kapsamında gören bankanın denetim görevini gündeme getirmeyen bir yaklaşımla, usulsüzlüğün sonuçlarına davacının katlanması gerektiğinin kabulü doğru görülemez. Bankaların mudi ile olan sözleşme ilişkilerini çalıştırdığı kişiler aracılığı ile yapması, diğer anlatımla mudi ile çalışanı arasında ….haksız eylem ilişkisi bulunmaması nedeniyle bankalar, …sorumlu olup, …..” denilerek de Bankayı sorumlu tutmuştur.
Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.06.1994 tarih, 1994/1-178 Esas, 1994/398 karar sayılı emsal kararında da “Davalı banka, adam çalıştıran sıfatı ile de sorumludur. Adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğudur. Burada yasa; adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklemiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır.
Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Adam çalıştıran görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür.” Denilerek bankayı sorumlu tutmuştur.
7-) Emsal Yargıtay kararlarının ve Borçlar Kanunun ilgili maddeleri ışığında Davalı ..............Bankası A.Ş nin 6098 sayılı BK. 66 ncı maddesinde belirtilen (Özen Sorumluluğu); yükümlü olduğu objektif özeni (dikkat ve itinayı) göstermemiş bulunması nedeni sorumlu olup, dava açma hakkı doğmuştur
YASAL DAYANAK : HUMK, BK, Bankacılık Kanunu ve diğer bütün yasal düzenlemeler.
KANITLAR : 1-) Tarafların sosyo-ekonomik durumları
2-) Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/ 434E sayılı dosyası
3-) Bilirkişi incelemesi
4-) Yemin ve diğer bütün kanıtlar.
SONUÇ VE İSTEK : Arz edilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere: xxxxxxTL manevi, 1 TL maddi tazminat ki toplam xxxxxxxTL nın davalıdan ....... tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.