Printable View
Tayfun'cum haklısın..
Devletin "çok gizli" diye nitelediği ve sadece üst düzey bir kaç kişide bulunması gereken bu belgenin "gazeteci" diye bilinen birisine verilmesi normal bir şey olmalı.
O'nu veren paşa bunun kendisine görevi gereği emanet verildiğini belki bilmiyordur.
Ama biz bu paşalara vatanı da emanet etmiştik.
Emaneti nasıl koruduğu anlaşılıyor.
Nedense "emanet" sözlerini dilinden düşürmeyenler,
Bazı Paşaların
NATO ile olan ilişkilerinde
ülkenin geleceği ve bağımsızlığı yönünde
bir "emanet" kaygısını dile getirmezler...
...
Bazı paşalar
Kıbrıs'ta direnirken
"emanet"i peşkeş çekenleri ve siyasetçileri demokrattan sayarlar...
...
Bazı paşaların
Gürcistan politikası nedeniyle binlerce insan can pazarına düşerken ve ulusal onurumuzun "emanet"i başka iradelerde ifade edilirken çıt çıkmaz...
...
Paşalarımızdan
12 Eylül 1980 sonrası "our boys" olanlarına emanet yakışırken
01 Mart 2003 tezkeresine muhalif köpeklerine bile küfredilen (... ..ck their dogs) olanlarınına emaneti yakıştırmazlar...
...
Emaneti yakıştırdıkları paşaların gereğini yapmamasına hukuk gözü ile bir çift sözleri olmaz da
onlardan hala ifade almayan savcıya bir çift sözü olmaz da
...
Standardların bol olduğu ülkede dert ettiğin şeye bak be HORASAN...
:)
Yani:Alıntı:
Av.Tayfun Eyilik rumuzlu üyeden alıntı
"Devletin gizli belgelerine sahip olmak için gazeteci olmak gerekir."
Sadece gazeteci değil, "Cumhuriyet gazetecisi" olmak gerekir.
Bir yere not etmeli... :p
Merak ettiğim için soruyorum; gizli soruşturma dosyasına, sunulmamış iddianameye sahip olmak ne tür bir gazeteci olmak gerekir.? Öğrendiğimde bende bir yere not edeceğim.Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
"Gizli soruşturma dosyası" mı daha gizlidir, "ülkenin milli güvenliğini ilgilendiren gizli belgeler" mi?
İddianame açıklanmıyor, tutuklananlara neden tutuklandığı söylenmiyor diye bir yandan kıyameti koparanlar var. Aynı kişiler, suçlananlar hakkındaki iddialar açıklanınca da "soruşturmanın gizliliği"nden dem vuruyorlar.
Tutuklananlara ve yasal vekillerine ne ile suçlandıkları söyleniyor. Ardından bu kanaldan bazı bilgiler doğru/yanlış yayılıyor. Bu noktadan sonra da soruşturmanın gizliliği kalmıyor.
Nasıl yani?!!!Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bir kişinin sabahın 5'inde, 6'sında evinden alınması ancak hakkında iddianamenin (suçlamanın ne olduğunun) 1 yıldan daha uzun bir süre açıklanmamış, yazılmamış olması normal midir?
Bu süre içerisinde tutuklanmış ve hakkındaki suçlamaları bilmeyen sanığın veya yasal vekilinin, henüz iddianame ortada yokken (suçlama belli değilken) suçlamaları bir kısım yayın organlarında yalan/yanlış görmeleri normal midir?
Gizlilik kararı alınmış bir ceza davasında iddianamenin geciktirilmesi nedeniyle sanıkken neredeyse hükümlü gibi özgürlüğü aylarca kısıtlanmış, ortada olmayan iddianameye bağlı olarak bir nevi cezası infaz edilmiş durumda olanların haklı serzenişleri karşısında, gizlilik kararı alınmış bir davada yaptıkları en mahrem telefon konuşmalarının bile bir kısım yayın organında detayları ile yayınlanması soruşturmanın gizliliği açısından normal midir?
Sizin "tutuklananlar ve yasal vekilleri" olarak tanımladığınız insanların haklarındaki yalan yanlış iddiaları yaydıkları iddianız, aklı başında insanlar için normal midir?
İnsanın taraf olma arzusu ile gözünün dönmesi, en nesnel gerçekleri bile göz göre göre çarpıtmaya kalkması karşısında, o insanın ruhi durumu normal midir?
NORMAL DEĞİLDİR...
Bu davayı başından beri önemsiyorum. TSK'ya verilmiş koruma kollama görevini emekliliği sonrasına sarkıtanlar varsa, bunlar mafya ile bağlantılı bir oluşum içerisindeyse, görev yaptıkları dönem içerisinde yetki aşımı içerisinde bulunmuşlar ve en temel insan haklarını bile çiğnemişler ise elbette gereken cezaları almalıdırlar. Ancak görüyorum ki iddia edildiği üzere bunlar ne kadar kirliyse bu soruşturmanın yürütülüş tarzı da, sağından solundan yargı sürecine bulaşanlar da yargılananların bir kısmından hiç de temiz sayılmazlar.
Şu son iletiniz ile siz de benim gözümde temiz sayılmazlar kategorisinde yer almaya namzetsiniz.
Siz neyi tartışıyorsunuz arkadaşlar?
Siz şu koskoca dünyada halkından gizlenen "MİLLİ GÜVENLİK KONSEPTİ" duydunuz mu?
Siz hiç ülkesinin MİLLİ GÜVENLİK KONSEPTİnin ne olduğunu bilmeyen veya tahmin edemeyen bir halk gördünüz mü?
Neden bunu tartışmıyoruz bizler?
Şöööle bir halkın arasına girip sorup soruşturuyoruz
neredeyse %90'a yakın ABD'den gayri güven duyulmayan emperyalist (kimine göre deccal, şeytan) bir ülke yok...
Ama gelin görün ki
anlaşıldığı kadarıyla
GÜVENLİK KONSEPTİmizde bu duygu ve düşüncelerimizi yansıtan hiç bir ifade yok...
Öyle ise bunun neresi MİLLİ?
...
Kısaca bir ülkenin,
bir halkın GÜVENLİK KONSEPTİ "gizli" ise
bilin ki o KONSEPT
o ülke veya halkın değil
BAŞKALARInın GÜVENLİK KONSEPTİdir...
Bunu tartışmadan
hiç bir vatandaşımın yargılı yargısız infaz edilmesine
bir birey olarak karşı çıkmam
ŞANLI TARİHİMİN BANA YÜKLEDİĞİ AĞIR FAKAT ONURLU BİR GÖREVİDİR...
VESSELAM!
Herşeyi anlamaya çabalıyorum. Ancak insan yanım, hukuk yanım, vicdan yanım artık dayanmakta çok zorlanıyor.
Bugün Uğur Dündar ın iddianame isyanına diyecek tek söz bulamıyorum.
Bu konuda yorum bile yazamıyorum.
Sadece utanıyorum.......
Aynı haber bültenine konuk olan Sayın Necmettin ERBAKAN'ın
okumuş olduğu ABD Büyükelçiliğine ait belge
sitemin isyan noktasında olmaması gerektiğinin
kanıtı olsa gerek...
Diyarbakır'da kazılar yeniden başladı
PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan'ın 1990'lı yıllarda 2 kişinin öldürülüp merkez Karaçalı Köyü yolu üzerine gömüldüğü iddiaları üzerine dün başlatılan kazı çalışmalarında bugün Deveboylu Mevkii'nde çok sayıda kemik parçası bulundu. Diyarbakır'daki kazılarda toplam 461 kemik ve 1 gömlek parçası bulundu. Kemiklerin büyük bir kısmının hayvanlara ait olduğu belirtiliyor.
Devamı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11354751.asp?gid=229