İsmail Ufuk rumuzlu üyeden alıntı
Bu çizdiğiniz çerçevede şunları gözden kaçırmamakta gerekir.
Ülkemizde dini reform olmaması: (Laiklik ilkesinin getirilmesi küçük bir reform olsa bile)
Her ne kadar katolik kilisesi siyasal gücün tadı ile kendi dininin emrettiği sınırların dışına çıkmışsada, islam dini doğrudan hayata, siyasete hakim olmaya yönelik bir dindir. Hz. İsa'nın getirmiş olduğu din öteki taraftaki krallığa yönelik iken, Hz. Muhammed'in getirmiş olduğu din her iki dünya yaşamına da hükmetmeyi esas kılar. Dolayısı ile hristiyanlık dinine mensup insanların çoğunlukta yaşadığı ülkelerde dini reform yapmak, islam dinine mensup insanların yaşadığı ülkelerde dini reform yapmaktan çok daha kolaydır. Çünkü bizzat dinin kendisi, dünyanın maddi ve siyasi konuları ile ilgili değildir.
Katolik kilisesinin maddi dünya gücü hevesi ve haçlı seferleri buna pratikte aksi bir ispat gibi görünsede, sonuç olarak işin temelini oluşturan dinlerin arasında böyle kalın bir çizgi ile fark bulunmaktadır.
Feodal sistemin yıkılmamış olması (Feodal sistemin aslında hiç bir yerde yıkılmamış sadece isim değiştirmiş olmasına rağmen)
Feodalite ile ilgili ise, şu tespitimide paylaşmak istiyorum, günümüz kapitalist sisteminde de gizli feodal sistem aynen yürürlüktedir. Feodal beylerin yerlerini holding patronları ve büyük şirket yönetim kurulu başkanları ve kobi patronları (dükler, baronlar, kontlar, lordlar hiyerarşisi),vezir veya kral danışmanlarının yerini ticaret odası başkanları müsteşarlar, kralın yerini de maliye bakanı (teşbihte hata olmaz) almıştır diye hayal etsek çokta realiteden kopuk bir hayal olmaz.
Serfler ise malum, çalışanlar oluyorlar.
Esasen dünyada feodal sistemin asla yok olmayacağından yana bir kişisel tezimde var. 5 parmağın 5'inin bir olmayacağı yönündeki atasözümüzü de düşünürsek bu gün klasik aile yapısının içinde dahi feodal sistem var iken, ne doğudaki tarım ekonomisinin yapısındaki feodalizm, ne kent yaşamındaki ticari-sanayi yaşamın içindeki feodalizm'in sonu gelmeyecek gibi görünüyor.
Kısacası hiyerarşinin olduğu yerde feodalizmde olur. Bunun tersine inanmak için illede kale surları içinde yaşayıp ve etrafta at sırtında koşan şövalyeleri görmemiz gerekmez diye düşünüyorum.