-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Sayın erdem 53 ;
Akli sağlığınızla ruh sağlığınız yerinde değil mi?
Neden? Şalgam suyunuza mı engel oldum?
Yoksa seviyesiz bir iletiyi ciddiye alıp cevap verdiğim için mi?
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı
Sen daha hayra yor gördüğün düşü,
Artık merdivenin bitti çıkışı.
Dizin dayanırsa in bakalım in.
İşte gülen selvi, susan minare
Nufüs tezkerende kayıt; Çağdışı...
Sunmuş olduğum Aparatif hoşunuza gitmedi galiba!?
işinize gelen konulara ileti yazıyorsunuz da Vatanını savunmak için 20 yaşındaki delikanlılar Şehit düşüp ölürken yazaçak birşey bulamıyormusunuz sadece merak ettim bana ne sizin sevginizden
"Bir soğan soyulurken yaşarırda bazı gözler! Şehitler kaldırılıken aldırmıyor Ö.....
Bakınız mehmet emin sezen;
hala anlamamakta ısrar etmektesiniz. Kimseye birşey ıspatlamak zorunda değilim. Şehitlere kimin ağlayıp kimin ağlamadığı sizin ölçütlerinizle belli olamaz. Yok foruma yazı yazmadın, yok ağlamadın.... siz gerçek amacınızı yazınız. Aynı konuda daha önce neden yazmadığımı bu forumda yazmıştım. Köpeklere lanet yazmaktan fazla şeyler yapmak gerek. Siz o itlerin isimlerini yazıp lanatleyiniz. Ben onların leş sürülerinin ismini zikredince onların mutlu olduğunu düşünüyorum.
Avatarınızda ve imzanızda bayraklara sarılarak insanlara saygısızlık etmeniz doğru bir davranış değil. Yanlış yoldasınız, kendinizi düzeltiniz. TÜRK insanı asildir, onurludur. Tekrar ediyorum, bu tür seviyesiz yazılarla; şehitlerimizin kanlarıyla dalgalanmakta olan TÜRK BAYRAĞINI kirletmektesiniz.
Büyük laflar ettiğinizi zannediyorsunuz ama ne dediğinizin bile farkında değilsiniz. Sizin için dünya sadece bu siteden ibaret mi? İnsanları sadece bu sitede yazdıklarıyla mı değerlendiriyorsunuz? Eğer dikkat ederseniz genelde yazılanlara karşı yazmaktayım.Eğer birisi o itleri savunacak olursa onlara karşı da yazacağımdan emin olabilirsinz. Bu yazdıklarınız bir TÜRK'e yakışmıyor. Eğer öyleyseniz tabii.
Şiirinize bir şiir de ben yazayım. Ancak; son cümlenizdeki hakaret imanıza şimdilik yanıt yazmayacağım. Yönetimin bu hakaretinizi düzelteceği kanaatindeyim. Yoksa aynı üslüpla bir üstünüzden başlayarak size yanıt yazabilirdim...
'' İhtiyar amcanı dinlermisin, oğlum, Nevruz?
Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.
Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme;
Sözü sağlam, özü sağlam adam ol, ırkına çek.''
Mehmet Akif Ersoy.
Safahat 7. kitap (15 Kasım 1932)
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Sayın erdem53 ;
Kendi seviyesizliğinizi akıl yoksunluğunuzu bilgi fakirliğinizi gittiğiniz her foruma bulaştırıyorsunuz . Yeter artık. Kabak tadı verdiniz. Saçma sapan akıl fikir yoksunu iletileriniz zaman zaman gülümsetsede artık bu düzeyide aşarak saçmalamanın doruklarına çıktınız.
Akıl ve ruh sağlığınız yerinde mi derken akıl sağlığınızın olmadığını biliyordumda ruhsal olarakta bu boyutlarda hacir altına alınacak duruma geldiğinizi tahmin etmemiştim. Allah size akıl fikir versin demekten başka yapacak herhangi bir şey maalesef elimizden gelmiyor. Ama var dediğiniz çocuğunuza ciddi üzülüyorum. Babaya bakınca çocuğun geleceğinden endişe duymamak elde değil...
Sapla samanı elmayı armudu her şeyi birbirine karıştırıp bir de hiç birini bilmemeniz çok ilginç çok...
O yarım yamalak alıntı yaptığınız iletinin bu forum ile ilgisi nedir ? Koca bir sıfır aynı sizin olduğunuz gibi.. Allah için ya bir kere akıllı bir laf edin yada gidin artık, birinci şık olamayacağına göre... En azından benim forumlarıma yazmayın.. Açın bir forum anlatın Rize'yi, yeşilliklerini, yayallarını. Pisliğinizi ve kesif kötü kokunuzu benim forumlarıma bulaştırmayın.
Ben size bir laf etmedim. Çünkü gerçeği ve vereceğiniz yanıtı tahmin ediyorum. O yüzden ciddiye bile almadım .Amma Emin bey sormuş. Varsa düzgün yanıtınız verirsiniz. Yoksa susarsınız. Ama siz ikisinide yapamayacak kadar akli acz içerisindesiniz. Diğer forumlardan okuduğum için yazılarınızı biliyorum ben sizi ...
Hadi size güle güle ....
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
konuyla alakasız bir yerde neden bu yazıyı yazıyorsunuz? 13-10-2008,07:52:56 Erdem53
https://www.hukuki.net/forum/images/icons/icon1.gif Re: Vatan Sağolsun
Günlük 15000 ziyaretçi, ortalama 300 ileti!!!!!!
Hani nerdesiniz?Eşiyle sorunlarınız,Kredi kartı borçlarınız, kiracının kirayı ödeyememsi vs vs ulusun birliğinden, gencecik bedenlerin toprağa düşmesinden daha mı önemliydi?
Sorusuna 1 saat yanıt alamayınca ortalığı ayağa kaldıranlar?
Zamanınız bu kadar mı değerliydi?
stt23 Tüm iletilerini bulda 20 sayfa
erdem53 Tüm iletilerini bulda 5 sayfa
humbele Tüm iletilerni bulda 2 sayfa
sadivarol Tüm iletileri bulda 2sayfa
afyon03 Tüm iletileri bulda 2 sayfa
vecz37
ademce
birdahadüşün
https://www.hukuki.net/forum/images/icons/icon1.gif Re: Onlar evlat, baba, kardeş, eş, sevgili...
Farkında mısınız, artık şehit haberlerine de alıştı(rıldı)k... Çok acı, çok yazık.
--------------
Bu yazı sizi neden bukadar bayagılaştırdı .sezen
erdem53 den alıntı.
Siz vatanın sağ olmasını Bilecik'te askerlik yapıp TÜRK BAYRAĞI'nı rakı reklamıyla kirletmek mi zannettiniz?
Evet TÜRK BAYRAĞINI KİRLETİYORSUNUZ. En kısa sürede imzanızı ve avatarınız değişmenizi veyahutta TÜRK BAYRAĞI'na yakışır içerikte yazı yazmanızı, ayrıca tanımadığınız kişilerin vatan sevgilerini sorgulamamanızı tavsiye ederim.
Avatarınızda ve imzanızda bayraklara sarılarak insanlara saygısızlık etmeniz doğru bir davranış değil. Yanlış yoldasınız, kendinizi düzeltiniz. TÜRK insanı asildir, onurludur. Tekrar ediyorum, bu tür seviyesiz yazılarla; şehitlerimizin kanlarıyla dalgalanmakta olan TÜRK BAYRAĞINI kirletmektesiniz
(Sizin bukadar ağır hakaretinize karşılık tek bir şey soracağım yukarıdaki yazınıza karşılık belgeniz olarak 2005 yılından bu güne kadar bir yazınızı gösterin
onurluysanız. sezen.)
Sizinle sizin seviyenize inerek seviyesiz sözlernizle yarışaçak deyilim,
öyle kişileri azarlıyarak susturamazsınız.
Bilgili insan gerekli sözleri söyler, bilgisiz ne söylerse düşünmeden söyler,
Ağzından çıkan laf için kalıbına bakaçakşın haddini bileçeksin.
Hukuki net'e saygımdan burada kesiyorum ve size son iletimdir.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
erdem53 rumuzlu üyeden alıntı
Neden? Şalgam suyunuza mı engel oldum?
Yoksa seviyesiz bir iletiyi ciddiye alıp cevap verdiğim için mi?
Sayın Erdem53;
Yazılarınızı takip edip onay vermekten vede hatalarınızın parçası olmaktan bıktım. Bu yazdığınız iletinin bu forumla hiçbir ilgisi yok. Karşıt görüşe olan saygımdan dolayı size tahammül ediyorum ama bu karşıt değil ''İFTİRA'' görüş.
Bir önemli nokta da ikide bir ''sizin düzeyinize inersem, yönetim atar beni . İstediğiniz bu'' söylemi... Her iletiyi ciddi okurum. Bu forumlarda hakaret olmazsa kişi atma yetkisini sadece ben kullanırım. Bundan dolayı iki kere okurum. Size son uyarım sayın Commodore1tr başta olmak üzere diğer üyelerle yazışmanızda ''EN AZ '' onların düzeyine çıkmanızdır.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı
21-10-2007, 22:19:49
Av.Ragıp Atay http://images.hukuki.net/images/stat...er_offline.gif
Yönetici
.
İ
https://www.hukuki.net/forum/images/icons/icon1.gif Re: Vatan Sağolsun
Günlük 15000 ziyaretçi, ortalama 300 ileti!!!!!!
Hani nerdesiniz?Eşiyle sorunlarınız,Kredi kartı borçlarınız, kiracının kirayı ödeyememsi vs vs ulusun birliğinden, gencecik bedenlerin toprağa düşmesinden daha mı önemliydi?
Sorusuna 1 saat yanıt alamayınca ortalığı ayağa kaldıranlar?
Zamanınız bu kadar mı değerliydi?
stt23 Tüm iletilerini bulda 20 sayfa
erdem53 Tüm iletilerini bulda 5 sayfa
humbele Tüm iletilerni bulda 2 sayfa
sadivarol Tüm iletileri bulda 2sayfa
afyon03 Tüm iletileri bulda 2 sayfa
vecz37
ademce
birdahadüşün
https://www.hukuki.net/forum/images/icons/icon1.gif Re: Onlar evlat, baba, kardeş, eş, sevgili...
Farkında mısınız, artık şehit haberlerine de alıştı(rıldı)k... Çok acı, çok yazık.
Alıntı Dilek Kuzulu Yüksel
Sayın mehmet emin sezen,
Sizden ricamız bunu bir daha tekrarlamamanız; üyelik ismi zikredilen üyelerimizin de söz hakkı doğmuş oluyor, dolayısıyla konunun yön değiştirmesine neden olabiliyor.
Anlayışınız için şimdiden teşekkürler...
Saygılarımla,
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
erdem53 rumuzlu üyeden alıntı
Neden? Şalgam suyunuza mı engel oldum?
Yoksa seviyesiz bir iletiyi ciddiye alıp cevap verdiğim için mi?
Sayın erdem53,
Lütfen konuyu kişiselleştirmeyiniz...
Değerli Yöneticimiz Sayın Tangör Evren'i dikkate almanızı rica ediyor, bir daha onay veremeyeceğimiz iletiler eklemeyiniz lütfen. Bu nedenle kişiselleşmeye müsait son iki iletinize onay vermediğim gibi , benzer iletilere de onay veremeyeceğimizi bilmenizi isteriz.
Anlayışınız için şimdiden teşekkürler...
Saygılarımla,
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
15-10-2008-22:03:34
Tarihli iletimde farkına varmıştım ve belirtmiştim.
Hukuki net'e saygımdan burada kesiyorum ve size son iletimdir.
Sayın Mehtap Deniz: Uyarınız için teşekkür ederim. saygılarımı sunarım.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Kendi konumuza dönelim biz. Dinimizde yer olmamasınarağmen dincilerin kadına uyguladığı amansız baskıyı kadını bir cinsel meta gibi görüp kapatmaya çalışmaları yok saymaları küçümsemeleri ve bunuda yobazlıkla din adına yaptıklarıydı konunun özü. Tarihe not düşmek için iki güncel habere bakalım kaldığımız yeri bulabilirsek devam edelim.
Birinci haber Suudi Arabistandan...
''Aşırı muhafazakâr Suudiler arasında büyük saygınlığı olan Şeyh Muhammed el Habadan’a geçen hafta katıldığı bir televizyon programında “Müslüman kadınların yüzlerinin hangi bölümlerini örtmeleri gerektiği” sorusu yöneltildi. Kadınların sadece saçlarını kapatan örtüler takmasının yanlış olduğunu savunan Habadan şöyle konuştu: “Kadınların yalnız gözlerini açıkta bırakması da sakıncalı. İki gözün açıkta kalması, kadınları makyaj yaparak baştan çıkarıcı bir hale gelmeye özendiriyor. Kadınlar ya yüzlerini tamamen kapatmalı ya da tek gözü açıkta bırakan çarşaflar giymeli.”
Görüldüğü gibi hem malumun ilanını yapacak hemde din adamı kisvesinde olduğundan sanki ''din emrediyor'' havası verilecek iki yüzlülük sahtekarlık... Kadın neden kapanmalıymış ? kadınları makyaj yaparak baştan çıkarıcı bir hale gelmeye özendiriyor. Bundan dolayı... Yani, din emretmiyor. Erkekler kıldan tüyden gözden tahrik olup baştan çıkabilir diye bir önlem... Yani erkeklerin gözüne MİL çekilse tüm kadınlar anadan üryan dolaşabilir sakınca yok... Demekki dinle ilgisi yok...
İkinci haber AKP nin zihniyetini açık ortaya koyan bir haber
''Adalet Bakanlığı’nda 9-10 Ekim’de yapılan toplantılara katılan Ankara Barosu temsilcisi Türkay Asma, değişiklik önerilerine karşı çıkarken, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman da değişikliklere direneceklerini söyledi.
Toplantıda, Arıtman’ın bebeklere tecavüz edenlere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngören teklifinin görüşülmesi beklenirken ilginç teklifler geldi. Adalet Bakanlığı Kanunlar Kararlar Dairesi temsilcisi, Yargıtay 5. Ceza Dairesi temsilcileri, Ankara Çocuk Savcılığı ve Asma’nın bulunduğu toplantıda önce “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçunu düzenleyen TCK’nın 104. maddesi görüşüldü.
Kim şikâyet edecek?
Yargıtay hâkimleri, “Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmünü içeren bu maddenin uygulamasında, bazı mahkemelerin çocuğun, bazılarının da ailenin şikâyetini kabul ettiğini, bu nedenle karışıklıklar yaşandığını söyledi.
Hâkimler, maddenin cinsel ilişki yaşının düşmesine de neden olduğunu belirterek, çocukların doğru seçimler yapamayacağı dikkate alınarak, şikâyet hakkının anne babaya verilmesini istedi. Asma bu öneriye karşı çıktı.
Gerekçe: Toplumun gerçeği
Daha sonra toplantıda Yargıtay hâkimlerinden, “Medeni Kanun ve TCK’daki evlenme yaşının 14’e indirilmesi, tecavüzcünün tecavüz ettiği kişiyle evlenmesi durumunda cezadan kurtulması hükmünün yeniden getirilmesi, TCK’nın 104. maddesindeki “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçunda şikâyet koşulunun 15 yaşından 14 yaşına çekilmesi ve eşin tecavüzünde 7 yıla kadar olan cezanın 1 yıla kadar şeklinde değiştirilmesi” önerileri geldi.
Asma, tecavüzcüyle ona yardım ve yataklık yapan ailenin değil, çocuğun haklarının korunması gerektiğini, bu değişikliklerin de “çocuk ve kadın haklarından geri adım” anlamına geldiğini belirtti.
Feministler bastığı için...
Hâkimlerse, mahkemelerde hâkimlerin karşısına 14 yaşında kucağında çocuklu kadınlar çıktığını, ailelerin perişan olduğunu, toplumun gerçekleri gerektirdiği için eski düzenlemelere dönülmesini şart olduğunu anlattı. Ayrıca hâkimler, AKP’lilerin “feministler Adalet Komisyonu’nu bastığı için maddeleri değiştirmek zorunda kaldıkları” yönündeki sözlerini de toplantıda aktardı.
Asma, mevcut düzenlemede 16 yaş altındaki çocuklar için evlenme yasağı olduğunu, 15 yaşın altındaki çocukla cinsel ilişkinin şikâyete bağlı olmaksızın suç sayıldığını, baro olarak bunlardan geri adım atılmasına karşı çıkacaklarını bildirdi.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
Mehtap Deniz rumuzlu üyeden alıntı
Sayın erdem53,
Lütfen konuyu kişiselleştirmeyiniz...
Değerli Yöneticimiz Sayın Tangör Evren'i dikkate almanızı rica ediyor, bir daha onay veremeyeceğimiz iletiler eklemeyiniz lütfen. Bu nedenle kişiselleşmeye müsait son iki iletinize onay vermediğim gibi , benzer iletilere de onay veremeyeceğimizi bilmenizi isteriz.
Anlayışınız için şimdiden teşekkürler...
Saygılarımla,
Sayın Mehtap Deniz;
öncelikle teşekkür ederim.Kişiselleştirme gibi bir niyetim yoktur. Sadece bilmenizi istediğim ve anlayamadığım bir husus var.Müsade ederseniz belirtmek istiyorum.
Beni rahatsız eden husus şahsıma yazılmasından ziyade, kişiselleştirmeye sebebiyet vereceği düşüncesiyle yayınlamadığınız ikinci iletimde de farketmiş olacağınız üzere; şahsıma hakaret edilmesine müsade edilmesidir.Mehmet emin sezen 2 iletisinde de imalı yazılarla şahsıma hakaret etmektedir.Benzer üslüpla cevap yazdığımda ise uyarılan ben oluyorum malesef...
Ben bu sitenin insanların fikirlerini karşıt da olsa yazabileceği( tabii ki belli sınırları aşmadan), tartışabileceği ve hukuki olduğu kadar da üyeleri arasında adaletli davranan bir site olduğu düşüncesini taşıdığımdan, rahatsızlık hissettim.
Hassasiyetinize saygı duyduğumu da belirterek, saygılar sunarım.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Son haberde gördüğümüz anladığımız daha doğrusu akıllı olanların anladığı AKP nin kadını yok saydığının ilanı ve bu güne kadar bu yüzden canı yanan başta ağır abilerini kurtarma planı olarak görülmektedir. Buna azıcık toplumsal zorunluluk ( her neyse o?) Bol miktarda da dini karıştırıp dinimize uygun demek olduğu açıkça görülmektedir. Zaten son çıkardıkları dandik SGK dada kadınlara direk mesaj var: Evlenin ve doğurun... En az üç çocuk doğurun diyor RTE nerede bakıp okutup besleyecekse... Hepsi onun çocukları gibi bursçuk kazanacak gemicik alacak askerlikten yırtacak değildir. Elbet namuslularda çıkacaktır.
Üç çocuk kesmez aslında bu başbakanı teki dağa çıkacak teki askere gidecek teki tinerci olacak taki gaspçı olacak teki trafik terörüne kurban gidecek... Kaç etti.. demekki üç yetmez... Kadınlar zaten okumayacak... Çok çocuk köle ve biat demek ohhhh...
Ey kadınlar uyanın uyanın üstünüzden siyaset yapılır ve din diye aldatılırken siz geleceğinizve özgürlüğünüz gidiyor. Aynı zamanda ATATÜRK CUMHURİYETİ temellerinden sarsılıyor. Özgürlük adına özgürlüğünüz kısıtlanıyor... izin vermeyiniz....
AKP denilen şer yuvasının bu son hazırladığı taslakta normalde ''ÇOCUK'' kabul edilecek bir insanın sırf dişi diye mal olmasını öngörüyor. Buna normal diyen varsa gerizekalı bir budaladır.
Tecavüzcüsü ile evlenen kıza sanki bahşedilen bir mantık çağdışı hayvanlıkla eş değerdir. Sanki kıza lütfedilmiş namusu kurtulmuş gibi sürülen aslında bir hayvanın dıışarıya salınmasıdır. Pardon hayvan yazdım hayvana hakaret ettim... Tecavüz ortaya çıktıktansonra aile dahi şikayetten vaz geçse bile en az 20 sene hapis almıyorsa o devlet uygar yada hukuk devleti değildir.
Hepsini toparlamak üzere nokta koyup konumuza devam edelim..
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
DEVLETİN VAZİFELERİ
Milletin kurduğu devletin ve hükümet teşkilâtının, vatandaşlara karşı, mükellef olduğu vazifeleri ve salâhiyetleri, vardır. Bu vazifelerin mahiyetleri tetkik olunursa, şöyle bir sıra yapılabilir :
a) Memleket içinde, asayişi ve adaleti tesis ve idame ederek, vatandaşların, her nevi hürriyetini, mâsun bulundurmak
b) Haricî siyaset ve diğer milletlerle münasebetleri idare ederek ve dahilde her nevi müdafaa kuvvetlerini, daima hazır bulundurarak, milletin istiklâlini emin ve mahfuz bulundurmak.
c) Bu iki nevi vazife, devletin, en esaslı vazifelerindendir. Denilebilir ki, devlet teşkilinden maksat, bu iki vazifenin ifâsını temin etmektir. Çünkü bu vazifeler, vatandaşların fert olarak, yapmağa muktedir olamayacakları işlerdir. Hattâ, vatandaşların, bu vazifeleri, kısmen dahi, yapmağa kalkışmaları caiz değildir; zira, o zaman, anarşi olur; devlet kalmaz. Meselâ; bir vatandaş kendi kendine bir ecnebi devletle, siyasî bir temas ve münasebette bulunamaz.
d) Bir vatandaş, memleket müdafaasında, başına toplayabileceği, bir takım, kimselerle başlı başına harekete mezun değildir.
e) Bir vatandaş, kendi hürriyet ve hakkını, kendi maddî kuvvetine dayanarak temine kalkışamaz.
f) Bu hususlar, fertlerin kuvvet ve teşebbüsleri ile değil, milletin iradesini haiz olan devletin kudret ve nüfuzuyla temin olunabilir.
“31.1.1930, Cuma günü
Hürriyetin Muhtelif Şekilleri:
Bir milletin harsı yükseldikçe, ferdi hürriyetin tatbikat sahaları genişler ve çoğalır. Muhtelif şekilde birbirinden ayrı ve müstakil ferdi hürriyetler meydana çıkar.
Bu hürriyetler, mahiyet ve tabiatlarına göre iki gruba ayrılırlar:
Birinci grup içinde sayabileceğimiz hürriyetler başlıca, ferdin maddi menfaatlerine tekabül eder, ki şunlardır:
Kelimenin dar manasıyla, şahsi hürriyettir. Yani, serbestçe gitmek, gelmek, milli topraklarda kalmak, yahut oradan çıkmak hakkına malik olmaktır. (Seyahat ve ikamet hak ve hürriyeti) Bununla beraber, keyfi tevkiflerden, hapisten ve cezadan masun olmak emniyetidir.
Hususi meskenin masuniyetidir. Bu hak, şahsi emniyetin mabadi ve temadisidir. İnsan evinin sahibidir ve oraya ancak istediğini sokar. Bir insanın evine, hükümetin müdahalesi, yalnız kanunun tayin ettiği hallerde ve surette olabilir.
Ferdi mülkiyettir. Bir insanın emeği mahsulü olan her şeye sahip olması, devletin müdahale edemeyeceği, ferdin yüksek haklarındandır. İnsan, namuskârane, sahip olduğu mal ve mülküne istediği gibi tasarruf eder; satabilir, satmayabilir, istediğine verebilir, onları mahvedebilir, yıkabilir. Eski zamanlarda böyle değildi, aksi idi, insanları muvafakatları olmadığı halde, aileleriyle, oturdukları yerle beraber satabilirlerdi.
Ferdi mülkiyet hakkını yegane tahdit eden, umumi menfaatler için istimlâktir. Bununla beraber hükümetin, belediyelerin, mahalli idarelerin, ne gibi lüzum ve mecburiyetlerle ve ne gibi usul ve şekilde istimlak edebilecekleri, istimlak kanunlarıyla tayin edilmiştir. Fikir ve kalem mahsulü olan her eser dahi, sahibinin hakkıdır. Bu hak, “Hakkı Telif Kanunu” ile müeyyettir.
Ticaret, say ve zanaat hürriyetidir. İnsan hayatını kazanmak için, istediği işte, meslekte ve zanaatta çalışabilir, bu hususta serbesttir. Ancak bu hürriyet, umumun iyiliği için makul olarak bir takım kanuni kayıtlar ve şartlara bağlıdır.”
İkinci gruba dahil olan hürriyetler, daha çok, doğrudan doğruya ferdin fikri hayatındaki hürriyet haklarıdır. Bunlardan birincisi vicdan hürriyetidir. Her fert, istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, intihap ettiği bir dinin icabatını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. Vicdan hürriyeti, mutlak ve taarruz edilmez ferdin tabii haklarının en mühimlerinden tanınmalıdır.
Medeniyetin geri olduğu cehalet devirlerinde, fikir ve vicdan hürriyeti, tahakküm ve tazyik altında idi. İnsanlık bundan çok zarar görmüştür. Bilhassa, din muhafızlığı kisvesine bürünenlerin, hakikati düşünebilenler, söyleyebilenler hakkında reva gördükleri zulüm ve işkenceler, insanlık tarihinde daima kirli facialar olarak kalacaktır.
Türkiye Cumhuriyetinde, her reşit, dinini intihapta hür olduğu gibi, muayyen bir dinin merasimi de serbesttir; yani âyin hürriyeti masundur. Tabiatiyle, ayinler asayiş ve umumî adaba mugayir olamaz, siyasî nümayiş şeklinde de yapılamaz. Mazide çok görülmüş olan bu gibi hallere, artık, Türkiye Cumhuriyeti asla tahammül edemez.
Bir de, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde bilûmum tekkeler ve zaviyeler ve türbeler kanunla kapatılmışlardır. Tarikatlar lâğvolunmuştur. Şeyhlik, dervişlik, çelebilik, halifelik, falcılık, büyücülük, türbedarlık vs. memnudur. Çünkü bunlar irtica membaları ve cehalet damgalarıdır. Türk milleti böyle müesseselere ve onların mensuplarına tahammül edemezdi ve etmedi.
Lâiklik - Türkiye Cumhuriyetinin resmi dini yoktur. Devlet idaresinde bütün kanunlar, nizamlar ilmin muasır medeniyete temin ettiği esas ve şekillere, dünya ihtiyaçlarına göre yapılır ve tatbik edilir. Din telâkkisi vicdanî olduğundan, Cumhuriyet, din fikirlerini devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı tutmayı milletimizin muasır terakkisinde başlıca muvaffakiyet âmili görür.
( Prof. Dr. A. Afetinan, M. Kemal Atatürk’ten Yazdıklarım, Ankara, 1969, Atatürk’ün el yazıları kısmı, s. 21; Prof. Dr. A. Afetinan, Medeni Bilgiler, Ankara 1988, s. 55 ve el yazısı ile s. 466 vd.)
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Sn sdt23; Can Dündar'ın web sitesinde 'sahte yazılar' adı altında bir bölüm var. Can Dündar bu bölüme aynen şöyle diyor;
"Bu bölüm; yıllardır internette benim adım altında dolaşan, fakat aslında bana ait olmayan yazılardan oluşuyor.
Bunları, gerçek yazılarımdan ayırabilmek için burada topladık.
Lütfen çoğaltıp dağıtmayınız...!
Dağıtanları uyarınız...!"
Kıssadan hisse; internette google'ye yazıp aldığınız sonuçlar size reel bilgiyi vermez,,, internette üç beş paylaşım sitesinde 'penis diktatorya'sı adlı yazının altına Yalçın Küçük diye yazıyor diye şimdi bu yazı Yalçın Küçük'ün mü oldu?? Lütfen biraz emeğe saygı!!!
Sonra ha Yalçın Küçük, ha Ali, ha Veli???
Ne farkeder? farkedecek? anlamak mümkün değil...
Nietzsche;
Benim insan sevgim; baskasının duygusunu paylaşmakta degil, paylaştığım duyguya katlanabilmektedir...
Yazınları; öncelik kimliklerini/kimliklerinin biyografilerini araştırdıktan sonra okumak, anlamak bir özerklik olmayıp, bilakis öznel fikir yoksunlugundan doğan ürkekliktir....
Kıymet Nadir Bindebir adlı bir yazar vardır, 'penis diktatoryası'nın yazarıdır ve kolayca ulaşılacak diğer yazıları...
http://odaksevgi.biz
http://www.gazeteport.com.tr/
Ve bir röportajından; Sütten Çıkma Ak Kaşık Partisi’nin (SÇAK) çok takdir ettiğim bir icraatı oldu elbet. 2006 yılında 5490 sayılı Yasayı çıkarıp nüfus cüzdanlarından din hanesini boşalttırmayı sağladılar. Bayıldım bu icraata. Yasa Resmi Gazetede yayınlandığı gün nüfusa müracaat ettim. Cüzdanı değiştirdim, din hanesine çizik çekilmiş bir tane aldım. Yüzde 99’dan eksildiğim için pek mutlu oldum. Taa ki geçen sene bir resmi işlem için Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği almam gerekene kadar. Tahmin edin Dini hanesinde ne yazıyordu; İslam. Bu Yasanın uygulamasını da bazı organlarının keyfine göre yaptıklarını, çıkartılan Yasa’nın bir tür ‘fişleme’ amaçlı olduğunu anladım.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
akp li dostlara açık mektup..........
sevgili dostlar siz renkkörlerini
bilrmisiniz?
Hepsi yeşili kırmızı kırmızıyı yeşil görürler…
Üstelik inanmazlarda yeşili kırmızı gördüklerine;
Tıpkı onlar gibi inatçısınız okadar şartlanmışsınız ki söyleyecek artık söz bulamıyorum…
Babam Allah rahmet eylesin sık sık ;
-Oğlum dost kazan dost; düşmanı ananda doğurur.. derdi!....
bu devirde dost yada arkadaş kazanabilmek o kadar kolay değil….
Herkes birbirine kuşkuyla bakıyor. Bakmakla kalsa iyi kafasına uymayan her şeye itiraz ediyor.
Hep mağdur olduğunu ve hep kendinin haksızlığa uğradığını düşünüyor.
.
Biz empati denilen uzlaşma formülünü uygulayacak olgunluğa ulaşamamışız daha. Herkesin bir bahanesi var ağlamak için….. sövmek için……
Hatta dövmek için………
Şimdi sev gili kardeşlerim
Bu memlekette bugün bir şeyler oluyor.
Kandavası gibi………….
Kime? kendi insanına;
Neden?
Efendim:
Bir günde atılmış bütün değerler. Bu bir travma yaratmış.
Öylemi?
Kılık kıyafetler bir günde değişmiş……….
Hadi canım sende…
Kılık kıyafet değişmeyecek olsaydı;
Hala ademle havvanın kıyafetleri olurdu üzerimizde.
Beynamaz özrü bu!
Ama faize gelince akp li dostlar için bişey ifade etmiyor olacak !
İslami değerlere önem verdiği söylenilen bu hükümet dünyanın en yüksek faizini vererek sistemini sürdürmesine rağmen kimseden çıt yok.
Hatta tefecilik boyutuna varan soygun düzenine içerden dışardan övgüler gırla
Tv kanallarında her gün bu soygunun bilimsel analizleri gavurca kelimelerle yapılıp
Çok mühim şeyler anlatılıyor..
Grafiklerle zenginleşmemizin(!)…….. matamatiği çıkarılıyor.
Öyle mühimki herkes anlamadığı birçok şeyi dikkatlice dinliyor.
Hmmmmmmm!…
kulakları çınlasın Osman hocamın dediği gibi Üç kahıt ekonomisi ( dolar borsa tahvil)
bir yığın zırva üretmeden zengin olmanın Frenkçesi……totodan loto dan daha ahlaksızca
Kim bunlar………
Zıkkımlanan sadece içimizdeki günahkarlar olsa iyi..
Alıpta gaçanmı….diye soramadığımız……..küresel sivrisinekler..
Bugün Bu devasa ekonomi çarkı bu küresel sivrisinekler sayesinde dönüyor.
Bu gerçeği görebiliyormusunuz acaba? Merek ediyorum.
Havuza dışardan bu sivriler su taşımasa billahi millet sürünecek..ama henüz akp li dostlar dahil bunu gören yok görmeye niyetleride yok..
Havuzda su azaldıkça ne kadar milli değer varsa birer birer bu çarkın dönmesi için eritilip suya dönüştürülüyor. Bu sivrilerin iğneleriyle de başka memleketlere taşıtılıyor.
Görünmesin diye de türbanla üzeri örtülüyor….
Önce ptt nin te leri gitti
sonra
1999 tezgahında hazırlanmış bilimum önce devletleştirilip sonra yabancılaştırılan bankalar.
Yollar.. köprüler arsalar yetmedi tarım alanları fabrikalar …dev tesisler…
Kanunları sözde çaktırmadan birer birer gece yarıları çıkıyor.
Ve her şeyimiz babalar gibi sulandırılıp havuza katılıyor.
yanlışmı düşünüyorum?
şimdilik küçük bir kısmı ekmek maaş iş olarak geri dönüyor.
Bu kadarı bile bizi memnun ediyor ki!
Kimseden tıs yok
Herkes hayatından memnun
Yola devam!
İşsizlik açlık sefalet onlar palavra
Akşama kadar bilgisayarın başına yanlayıp yüksek islami bilgilerinizi o siteden bu siteye taşımakla insan acıkmaz… bu durumda para ne dirki?elinin kiri olur insanın
Nasılsa 2 metrelik beze sarılıp ölecez …( mesaj alındı)
Çalışmaya ne gerek..
Üretip paylaşmak ne demek…….
Benim adım akp soyadım denizfeneri…….!
Özelleştirme adı altında binlerce sendikalı işci işten çıkartılıp yerine daha ucuz latılmış sendikasız işçiler alındı.
Operasyon tamam
Virüsler çıkartıldı…
İşçiler içi boşaltılmış aşı virüsüne döndürüldü……
Artık kimseye zarar veremezler.
Alın tepe tepe kullanın günde 12 saat izin yok hafta tatili yok. Gece gündüz farkı yok…
Abee iyi de kaç para verecen?
Kira artı bi baş soğan.. bide bayramlarda alışveriş kuponu..
İyde disk misk türkiş hak iş ayaklanmasınlar…
Yok cannnımm onlar soroz & bunun çocuklarına emanet merak etme yin…
Siz önünüze bakın
Herkes hayatından memnun
Yola devam!..................
liberal solcu dostlar 1920 lerden daha yenice yola çıkmışlar 2008 lere daha çook var.
Geleceklerde göreceklerde duyacaklarda
Sonra itiraz edecek ler.......
mümkünmü.?
Mümkündür efendim!..
Eeeee! ne zaman
benim İranlı elektrik mühendisi arkadaşın anlattığı hikayede olduğu gibi
(doksana yakın sol fraksiyon İslam devrimine yardım etti .----Hepside devrim sonunda kullanma tarihi geçtiği gerekçesiyle imha edildi)
Ne demek bu..?……….( cevapsız arama…
?aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor lütfen.bi müddet sonra tekrar deneyin!.......................................... ....)
kendini Dindar sanan vatandaşlarım henüz oralara bakmıyor fırsatı yok garibimin…
türbana bak türbana bak…
türban orda türbana bak türban burada türbana bak
milli hassasiyeti olanlar da şehitler ölmez vatan bölünmez demekten fırsat bulup
göremiyor.. görenlerse sanırım bodrumda(!) tatildeler………………
Bugün iktidarda olanların hepsi özgürlük demokrasi sözlerini tekrarlayıp dururlar.
Ama bu tekrarlar ülkeyi daha demokrat daha mürffeh daha özgür falanmı yapıyor.
Yooooooooooo
Boş laf ………..
zira demokrasi kitabı yeniden yazılmış haberimiz yok…….!
Bu ülkede özelleştirme adı altında binlerce insan işten atılıyor…siz nerdesiniz?
Bu ülke göz göre soyuluyor ….. gölgesinde yanladığınız ağaçların yaprakları dahi kıpırdamıyor
Nerdesiniz?
Uzaktan davulun sesi pek hoş tur…. Bi de çalana sor……….
Hadi gelin bi beyin jimnastiği yapıp iranda abd nin desteklediği bir oluşum düşünelim.
bizim dediğimiz gibisinden acıcık içinde demokrasiye benzer bişey olsun .......
iran ne yapar?.
Ne yapmayacağını söyleyin yeter. Gerisini herkes anlar.
Haaaaa!.......... siz aslında demokrasi falan istemiyorsunuzda
bu demokrasi treniyle başka bir yere gitmek istiyorsunuz....
olur beyim; emriniz olur!.
O zaman içimizde ki mezhepleri yada farklılaşmış yığınları fırınlarda yakmayımı düşünüyorsunuz?.
anlamadım?
Eeeeeeeeeeee!
düşünmüyorsanız:
O zaman amarika yı ikna etmeden nasıl ikdidarda kalacaksınız. Müsaade edermi?
Tabii eder! ama on yıl
Sonra gelir işgal eder… ondan sonra
Ondan sonrası mı?
tufan!.......
artık saymaya başlayabilirsiniz.
Onbir- oniki- onüç- hatta on dört …
Şimdi uyanabilirsiniz?
Şimdi dostlarım size bi ödev: düşündüklerinizle yapılanları bi yere yazınız..
sonra yazdıklarınızı okuyunuz aradaki fark içinize sindiyse diyecek tek bi sözüm kalmadı. yola devam
sinmediyse sizde demokratik tepkinizi koyup o parti bu parti demeden
%47+akp+ (abd +pkk+ab+dtp)= bop:tr ....... bu denklemi çözünüz............
demokrasi içinde sizin bu şartlanmışlığınız sürdüğü sürece bu denklemi bizim çözmemiz mümkün değil!
biz sizin insafa gelip demokratik yoldan çözemenizi bekleyeceğiz. kimbilir belki çözersiniz.
Ve bir gün pırıl pırıl bir türkiyeye birlikte uyanırız.
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın cognis,
Yazılarınızın çoğunda çok seviyeli bir üslupla eleştirilerde bulunuyorsunuz.
Üslubunuzdaki güzellik de okutturuyor.
Bu üslubunuzdakiyle tezat oluşturacak bir yazıyı alıntılamışsınız. Bunu sizin adınıza büyük bir talihsizlik olarak görüyorum. Bu yazıyı kimin yazdığının da önemi yok.
Bu yazıyla söylemek istediklerinizi siz seviyeli bir üslupla dile getirebilirdiniz ve beğenerek okurduk. Ancak bu seviyesiz ve hakaretlerle dolu yazıyı ancak öfkeyle okumak mümkün.
Önemli olan fikirdir. Ama bu yazıda geçen ifadeler hakaretlerden ibaret.
Fikir özgürlüğünü serbestçe hakaret etme hakkı olarak anlamamalıyız.
Nasıl ki romantik yazılar Can Dündar'a, Özdemir Asaf'a, komik yazılar Cem Yılmaz'a mal ediliyorsa bu yazı da çok yerde Yalçın Küçük'e mal edilmiş.
Bazı forumlarda da Emin Çölaşan imzasıyla yer almış:
http://www.erkeklerkulubu.net/showthread.php?t=92
Demek ki, Yalçın Küçük, Emin Çölaşan gibi kişilere yakıştırılıyor.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Ahlâksız teklif!Biz bu filmi görmüştük... Çok değil, birkaç yıl önce iki kanun yapıcı profesör (biri Adalet Bakanlığı Hukuk Müşaviri ve halen ‘hocalık’ yapıyor) “çekilin kızların önünden, tecavüzcüleriyle evlensinler” diyerek tecavüz durumunda suçlu eğer mağdurla evlenmeyi kabul ederse “cezadan kurtulmasını” istemişlerdi.
İşi o kadar ileri götürmüşlerdi ki toplu tecavüzlerde, yani benzerini maalesef cinayetten farksız “devletin çocuk yurtlarındaki kimsesiz çocuklara toplu tecavüz” haberleriyle duyduğumuz vahşet olaylarında “suçlulardan biri evlenmeyi kabul ederse hepsi kurtulsun”a varmıştı olay...
Çocuk tecavüzlerinde “çocuğun rızası var mı, yok mu o da sorulsun” bile diyorlardı. Dayanamayarak ‘Bunu ancak ruh hastaları söyleyebilir’ diye yazdığım için toplam 150 milyar TL’lik dizi davalar açtılar bana...
Ama bu “zeytinyağı gibi üste çıkma” operasyonu ne beni, ne bu davayı gönüllü olarak üstlenen “Türkiye’nin tarihe geçecek cesaret ve kararlılıktaki kadın hukukçularını” ve örgütlerini, ne de destek vermek için her davada Adliye koridorlarını dolduran kadın-erkek yüzlerce sağduyulu vatandaşımızı geriletmeyi başarabildi.
Yıllarca o koridorlara taşındık ve işin içinde ‘Adalet Bakanlığı Müşaviri’ ve bir Ordinaryus Prof. olmasına rağmen o davaların büyük çoğunluğu kazanıldı. Sonuçta kanunlara bu çağdışı anlayışı yerleştiremediler. Türk Ceza Kanunu çağdaş bir düzeye zorla da olsa çıkarıldı ve tecavüze uğrayan çocuk ve kadınların hayat boyu kaybolmayacak mağduriyetleri yanında bir de “rızasının sorulması, tecavüzcüyle evlenmesi” gibi insan vicdanına, mantığına sığmayacak, onları bir kez daha mağdur edecek maddelerin TCK’ya girmesi önlendi.
PEDOFİLLERİ KURTARMA OPERASYONU
Şimdi, bu çağdaş adımı bir yenilgi olarak kabul edenlerin aynı anlayışı yıllar sonra hortlattığını görüyoruz.
17 Ekim Cuma günü Milliyet gazetesinde de çıkan haberde: Adalet Bakanlığı’nda yapılan ve Yargıtay hakimlerinin de katıldığı bir toplantıda “Medeni Kanun ve TCK’daki evlenme yaşının 14’e indirilmesi, ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçunda şikayet koşulunun 15 yaştan 14’e çekilmesi, tecavüzcünün tecavüz ettiği kişiyle evlenmesi durumunda cezadan kurtulması hükmünün YENİDEN getirilmesi (çağdışına dönmekte, geri adım atmakta çok kararlılar görüyorsunuz)”nin önerildiği bildiriliyordu.
Eşin tecavüzünde 7 yıla kadar olan cezanın 1 yıl indirilme önerisini saymıyorum bile...
Bu dehşet verici, nereden baksanız ‘ahlâksız teklif’ denecek teklifler yanında onu ‘öncelikli olarak’ sayamıyorum bile, yoksa çok önemli!
Yıllar önce de bahane olarak “toplumun gerçeği” demişlerdi, şimdi de aynı bahaneyi
öne sürüyorlar.
Oysa ne gerçeği, ahlâksızlığın adı ne zamandan beri “gerçek” oldu? Mor Çatı Kadın Sığınağı’nın deneyimli avukatı Canan Arın’ın “Pedofoliye, Türkçe adıyla sübyancılığa ortam yaratma çabası” dediği utanmazlık daha hangi yüzyıla kadar “Türkiye gerçeği” olarak yutturulacak?
HAYDİ AB’YE SORUN!
Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde “reşit olma yaşı 18”dir, 15 yaşında çocuklara tecavüze veya evlenmeye kalkanlara “AB’ye girmeye talip bir ülke” mazeret mi üretecek yani? Buna mı susulacak?
Köylerdeki veya çağın çok gerisinde kalmış aile yapılarındaki bir büyük yanlışa, 80’lik dedelerin (veya erişkin yaştaki erkeklerin o da fark etmez) 15 yaşındaki çaresiz çocuklara saldırmasına arka mı çıkılacak?
Bu değişikliğin, 15 yaşında bir kız çocuğa tecavüz ettiği için tutuklanan 80 yaşındaki Hüseyin Üzmez’i kurtarmak için yapılmaya çalışıldığı söyleniyor.
Olamaz... Asla izin verilemez, ona da diğer çocuk tecavüzcülerine de kurtarma operasyonu yapılamaz. Türkiye’ye 1500 yıl öncesinin Arap kabileleri usulleri yamanamaz.
Dünyayı ayağa kaldırma pahasına buna susulmayacak, şimdiden söyleyeyim. Bakanlığı da, partileri de, Yargıtay’ı da ona göre konuşsun!
*****
Onu da AHY yapın bari!
Türk Hava Yolları uçaklarında bir ara VATAN’ı vermediler, defalarca yazdık, birkaç tane bulundurur oldu THY... Dün Reha Muhtar bu kez Başbakan’ın “Bu gazeteleri almayın” diye (demokratik hiçbir ülkede bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş) kampanya başlattığı “Hürriyet, Milliyet, Vatan, Cumhuriyet, Posta, Radikal” gibi gazetelerin tamamının bulunmadığını yazmıştı.
Demek ki Türkiye’nin ulusal havayolları, kamuya ait THY de Başbakan Erdoğan’ın medya ayırımcılığına, anti demokratik kampanyasına katılmış.
Elbette THY’nin iktidar gücünden bağımsız ve saygın hizmet kalitesini tekrar kazanmasını, şu andaki ciddi hatasına rağmen yine de gönülden diliyorum. Devlet eliyle yapılan siyasi baskılar “karşı konulamaz güçte” olmalı ki böyle bir ezikliğe, yanlışa izin veriliyor.
Ama o güne kadar bari THY’nin adını da İHY (İktidar Hava Yolları), AHY (AKP Hava Yolları) ya da BHY (Başbakan Hava Yolları) olarak değiştirsinler.
Daha çok yakışacak!
*****
Hata...
Sevgili okurlarım, dün Her Açıdan’la ilgili açıklama yaptığım yazıda bugünkü programımın konuğu olan Emekli Tümgeneral Osman Özbek’le ilgili “Jandarma Genel Komutanlığı eski Harekat Dairesi Başkanı” tanıtımında ‘Harekat’ olarak yazdığım kelime sanıyorum bir sayfa editörü hatası sonucu ‘Hareket’ olarak değiştirilmiş. Özürlerimle düzeltiyorum.
19 Ekim 2008 Ruhat Mengi Vatan
Sezen: Ölüsü olan bir gün, delisi olan her gün ağlar:
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
İNTİZARIM VAR !....
al bayrağım, nerenize battı da;
milli takımı turukuaza boyadınız?…
yahu siz ne şımarık insanlarsınız arkadaş!..
.din adınamı bu bütün yaptıklarınız?...
görmemişin bir ikdidarı olmuş..
tutmuş, anayasasını koparmış..
ikdidar dediğin nedirki? gelip geçici ;
yoksa sizin istediğiniz gelipte gitmemekmi?
inanılır gibi değil!..
şehitlere kelle deyip aşağılıyorsunuz;.
sonra katillerine övgüler yağdırıyorsunuz;
işçisini dövdürdüp çiftçisini azarlıyorsunuz;
genede ‘’millet vaz geçmem asla’’ diyor.. diye övünüyorsunuz…
ne mazoşistmişiz biz...
aşağılanmak ne çok hoşumuza gidermiş..
hey! Millet biz gerçekten öylemiyiz ?
yoksa siz gene mi ilizyon peşindesiniz?
önce dediniz dokunulmayanlara dokunacağız;
sonra türban diyerek oyları kaptınız;
o hızla Çankaya ya bile çıktınız;
ama siz gerçekten iktidardamısınız?
bize kuranı yaşayacağız dediniz.
ama çatır. çatır da faiz yediniz..
hop! bilader ne oluyor bakalım diyenlere?
işgaldeyiz arkadaş! yemessen günah dediniz..
herkese din üzerinden uygarlık dersi verdiniz;
bağıra çağıra ab ye gireceğiz dediniz;
ama kızları azarlayıp ‘’örtün başınızı’’ derken..
nerdeyse erkeklere de; ''alın bunlardan dörder tane'' diyeceksiniz.
Sizin uygarlık dediğiniz buysa vay! Halimize;
Kılda keramet ararken geldik taa! Nerlere..
Kafanızdaki kadın imajini herkes bir bilse;
Anlayacak nedir ne değildir A.K.P……………….
biz vatan millet dedikçe.
siz inadına ‘’amarika amarika’’ dediniz.
ab nin dümen suyunda, veled-i gemilerinizle;
bizi taa! irana kadar getirdiniz..
b.o.p un eş başkanlığına atanmakla sevindiniz;
ama amarikanın bir milyon ıraklıyı kestiğini görmediniz;
dönüp: ‘’Türkiye otuz iki parçadır’’ demeyi bir görev bildiniz…
başınız kumda; kıçınız dışarda sözde gizlendiniz....
’’anayasada neymiş yüzde kırk yedimiz var’’ dediniz..
mahkemeleri gözden çıkarıp; hakimleri fişlediniz;
onun bunun odasını utanmadan dinlettiniz.
sonra çıkıp; ahlak tan, demokrasiden, faziletten bahsettiniz..
kanla, canla alınmış bu memleket; bizim……..
ama babalar gibi satıp, onuda bitirdiniz……
seksen yılda yapılmıştı her şeymiz;
sekiz yılda hepsini birer, birer tükettiniz..
borç yiğidin kamçısıdır, hiç korkmayın dediniz.
kaç nesil torunların geleceğini yediniz.
buna karşı durup; itiraz edenleri;
utanmadan, efendinize şikayet ettiniz..
yobazlığı, irticayı; demokrasiye gizlediniz…
laikliği yargılayıp; idama mahkum ettiniz………
’’bu kadarı da olmaz!’’ ‘’pes! Doğrusu’’ diyenleri;
’’seni gidi ergonokoncu; hadi gir içeri’’ dediniz..
bu topraklar, bin yıldır böyle zulüm görmedi;
islamiyet bu adamların elinde; nasılda zalimleşti.
irticayı ne güzelde boyadınız, süslediniz;
adınada; ılımlı islam deyiverdiniz..
dinci olmak; kolay; çok kolaydır...
dinci; ulemanın söylediğini, düşünmeden yapandır ..
aslında zor olan; düşünebilen müslümandır..
çünkü; Müslüman, vijdanla cüzdanı ayırandır.
dinci; şeytanın ayarttığı gafildir;
o da insanları allahla aldatır..
bakın; hepsi, güya yüce allahı sahiplenir……….
ama yedikleri naneleri, uyduruk hadislere gizletir....
nereniz? Doğruki! siz Müslümansınız;
çalışmaz, paylaşmaz; niyet edip uğraşmazsınız;
siz neden? tembel ,miskin ama bu kadar fedakarsınız?
cennete gerçekten böylemi girileceğini sanırsınız;..
üretmek deyince; fabrika neresi, yatak odasımıdır?
üçer, beşer doğurmak dinin icabımıdır?
bu doğurduğumuz çocuklara ne yapmayı düşünüyorsunuz?
bu kafayla siz; allahaşkına! nereye gidiyorsunuz?.
öğrenim hakkına türbanı soktunuz; eyvallah!......
kadınları; üçer, beşer doğurttunuz; allah!.. allah!..
kadın; doğursunmu, okusunmu ? vah vah!....
siz şaşırmışsınız arkadaş! hem vallah! hem billah!.
bu böyle gitmez arkadaş! Gidemez!...
kimse vatanını peynir ekmekle yemez!...
yaptıklarınız can sıktı artık durmazsanız;
bir gün cehhenemin dibinde ''biz niye burdayız'' derken;
o gün torunlarınızın intizarını mutlaka duyacaksınız
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
krizmi kerizmi?
krizdeymişiz?
hemde....... krizin en küreseliini yaşıyormuşuz!
ekonomistlerin hararetle söylediği bu!
ne kadar doğru
ne nekadar doğru?
döviz büfelerine baksana kardeşim dolar nereye çıkmış?
eeee tamam dünya krizde
krize giren ülkenin parası tepeteklak olması gerekmiyor mu?
kriz abd de başlamadı mı?
eeeeeeeeeee!
o zaman neden gene gariban tl'em dayak yiyor anlamıyorum?........
türkiye krize girer
dayağı tl yer!
abd krize girer;
dayağı tl yer!
ab krize girer;
dayağı gene tl yer!
ah tl' em ah!
sen ''eşşek olduktan sonra
semer vuran çok olur''............!
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Bugün çok tuhaf bir olay yaşadım paylaşmak istiyorum.Hem insani hem hukuki açıdan yorumlayalım.
Dersanemden çıktım eve dönmek üzere minibüse bindim.En arka koltukta üç bay oturuyor.Öündeki koltukta da bir bayan.Bayanın yanına geçtim.Peşimden genç türbanlı bir bayan bindi ve yanıma gelip ablacım sen arkaya geçsen ben otursam buraya diye sordu bana.Şaşkınım öfkeliyim ama sakin verdim cevabımı.Kucağında bebeği vardı normalde sınıflandırmam insanları türbanlı anne laik anne diye.Kucakta bebek varsa yer veririm oturacak başka yer yoksa.Ona şu cevabı verdim:Eğer oturacak başka yer olmasaydı size seve seve yerimi verirdim ama oturabileceğiniz bir yer var kusura bakmayın kalkamam.Haksız olmasına rağmen bana bir gün senin de başına gelirse şaşırma dedi ve peşinden de arkadaki baylardan birine abi az şöyle kay da oturayım dedi.Adamcağız kendini cama yapıştırdı hanımefendi rahatsız olmasın diye kendi iki büklüm gitti.Şimdi ben başımda türban yok diye erkeklerin yanına oturayım;o türbanlı ya oturamaz kadınların yanına oturacak.Toplu taşıma araçlarında yer beğenmemek olur mu,hadi oldu beğenmedin oturma tamam ama başkasına kalk demek hem de böyle bir nedenle ne kadar doğru ve etik?Arkadaki erkekleri de zan altında bıraktı,onlar bir şey demedi o ayrı, onların saygısı.Ama kadının yaptığı müthiş bir terbiyesizlik.Ona göre ben türbansızım ya erkeklerle oturayım bir şey olmaz.Nasıl bir düşünce tarzıdır bu?Hangi cürretle,hangi hakkına güvenerek bana bu soruyu sorabiliyor?Bu hakkı ona ne din verir ne de hukuk.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Olayınızı okuyunca gerçekten üzüldüm. Yüz yıllar önce kadını örtmenin gerekçesi (hür kadınlar tanınsın ve cariyelerden ayrılsın ki incitilmesin) bu gün yoksa da gerekçesi düşünülmeden kabul edilmiş sonuç halen ortada.
O kadının düşüncesi başınız açık olduğu için incitilmeyi de göze almış olmalısınız türünde bir düşünce olsa gerek. O ise özgür bir kadın ve incitilmesi yasaklanmış. Bu yasağın uygulanabilir hale gelmesi için sizin kendinizi feda etmeniz gerekiyor herhalde.
Zihniyet masum bir zihniyet değil. Başı örtülü diye ahlakı kendi tekelinde zannetmek başı açık olanların ise her türlü ahlaksızlığı göze aldığını, birşey başa gelecekse onların başına gelmesi gerektiğini düşünmek gerçekten tehlikeli bir zihniyet.
Geçmiş olsun diyorum. Umuyorum ki bu tür zihniyetler toplumun diğer fertlerine daha fazla sirayet etmeden ahlakın ve dini emirlerin gerçekte ne olup ne olmadığını herkes düşünüp sorgulayabilir.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
Olayınızı okuyunca gerçekten üzüldüm. Yüz yıllar önce kadını örtmenin gerekçesi (hür kadınlar tanınsın ve cariyelerden ayrılsın ki incitilmesin) bu gün yoksa da gerekçesi düşünülmeden kabul edilmiş sonuç halen ortada.
O kadının düşüncesi başınız açık olduğu için incitilmeyi de göze almış olmalısınız türünde bir düşünce olsa gerek. O ise özgür bir kadın ve incitilmesi yasaklanmış. Bu yasağın uygulanabilir hale gelmesi için sizin kendinizi feda etmeniz gerekiyor herhalde.
Zihniyet masum bir zihniyet değil. Başı örtülü diye ahlakı kendi tekelinde zannetmek başı açık olanların ise her türlü ahlaksızlığı göze aldığını, birşey başa gelecekse onların başına gelmesi gerektiğini düşünmek gerçekten tehlikeli bir zihniyet.
Geçmiş olsun diyorum. Umuyorum ki bu tür zihniyetler toplumun diğer fertlerine daha fazla sirayet etmeden ahlakın ve dini emirlerin gerçekte ne olup ne olmadığını herkes düşünüp sorgulayabilir.
Umarım bu yanlış sürüp gitmez başkalarını da üzmez... Ama en azından ben üzerime düşeni layıkıyla yaptım. Düzgün bir ifadeyle ona doğruyu gösterdim.O an minibüste olan diğer yolcuların da içlerinden beni taktir ettiğini hissettim.Sözlere gerek yok ki anlayabiliyorum gözlerinden bakışlarından..O an Ata'm benimle gurur duydu mu? Duydu. Bana yakışanı yaptım mı? Yaptım. İnsanlara doğruyu gösterdim mi? Gösterdim. Öyle gururluyum ki. Cumhuriyetin doğum gününe 1 gün kala böyle anlamlı bir şey yaşadım... Kötüydü evet ama vazifemi yaptım...
Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun bu arada.İlgilenip cevap yazmanıza sevindim teşekkür ederim. Yalnız olmadığımı bilmek güç veriyor. Saygılarımla...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Bu gün 10 Kasım ;
Atatürk'ümüzün fani vücudunun aramızdan ayrılışının yıl dönümü. Ama emanetleri ve kurduğu Cumhuriyet , fikirleri yol göstericiliği hep bize rehber. Nur içinde yatsın rahat uyusun...
Bu kadınları anlattığımız forumda hele hele Türk kadını denince Atatürk ü anmadan geçmek olmaz... Çok ayıp olur. Bir süre ara verdiğim forumda ( Ama bu arada ne malzemeler çıktı farkındamısınız Türkiye'de kadınlara yönelik iddet tecavüz ve ensest te patlama oldu hatta küçücük çocuklara... ) Atatürk ile ilgili bir anı yazmak lazım... Bir çok yazılır ama daha önce değindiğim ama konu KADIN diye çok hızlı geçtiğim bir olay ....
Öncelikle o yazıyı azıcık anımsayalım...
Alıntı:
1902 yılında İstanbul Kadıköy'de Dr. Sait Paşa'nın bir torunu olur. Çok sevinirler ailecek. Bu sevinçleri ufak kızın Tiyatroya olan tutkusuyla gitgide yok olur sorunlar başlar. Ama kız tiyatro aşkıyla yanıp tutuşmaktadır. İstanbul Kız Sanayi Mektebi'nde okuyordu, ama onun aklı tiyatrodaydı. O yıllar Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu yıllardı. Bu yasağa rağmen 1918'de,10 Kasım 1918 de Darülbedayi'ye resmen başvurdu adını sordular
'' Jale''' dedi önüne baktı bir daha fısıldadı ''Jale''
Bir de Türk kızı vardır o da Refika dır. 18 Aralık 1918 de , Refika tiyatronun süflör, Jale de "mülazım artistlik" (stajyer oyuncu) kadrolarına alınmışlardır. Jale bir yılı aşkın bir süre boyunca bütün provalara katılır, kendini sahneye hazırlar ama bir türlü sahneye çıkamaz . Öte yandan Refika, sahne gerisinde görev alan ilk müslüman Türk kadını olarak tarihe geçer.... Ama bizim öykümüz Jale dir ...
1920 yılında Darülbedayi'de, Hüseyin Suat'ın "Yamalar" adlı oyununu, Kadıköy'deki Apollon Tiyatrosu'nda (şimdiki Reks Sineması) sahneye koymaya hazırlanıyordu. Bu oyunda Emel adlı kızı oynayan Eliza Benemenciyan topluluktan ayrılıp Paris'e gidince , bu rolü yüklenecek bir kadın sanatçıya ihtiyaç duyuldu ve bizim Jale'ye gün doğdu, bu rol için seçildi. Tiyatro sorumlusu Kınar Hanım bir terslik olduğunu oyundan önce anlamıştı. Jale hiç Ermeniye benzemiyordu. Çekti oyundan önce sıkıştırdı. Jale gözleri biraz yaşlı fısıldadı adını benim adım
'' Afife ben Afife Jaleyim....''
Kınar Hanım bir şey demedi ve İlk kez Emel rolüyle sahneye çıktı. Böylece ilk Türk Müslüman kadın Tiyatroda oynamış oldu...
Ne hikmetse o gün Zaptiyeler tiyatroyu bastı. Yöneticilere bir uyarıda bulundularsa da, genç sanatçı bir hafta sonra da "Tatlı Sır" oyununda yeniden sahneye çıktı. Sanatçı polis tarafından tutuklanmak istenince, Kınar Hanım tarafından arka bahçeye kaçırılarak polislerin elinden zor kurtuldu. Peki uslandı mı? Hayır Üçüncü piyesi olan Odalık'ta oynarken, polis yine tiyatroyu bastı. Afife bu kez de makine dairesinden kaçırıldı . Bu zaptiye baskınında, Afife arkadaşlarınca kaçırılmışsa da, daha sonra sokakta polisce yakalanarak karakola götürüldü . "Dinini, milliyetini unutan sen misin?" diye hırpalandı. Aile içinde, Babası Hidayet bey de, onun tiyatrocu olmasına karşıydı. kızını bu sevdadan vazgeçirmek için çok uğraştı. Başaramayınca sertleşti. Ona "Fahişe" dediği bir gün, "Benim Afife diye bir kızım yok" diye gürledi. Zaten Afife artık sahnede, "Jale" adını kullanıyordu. Sanatı için baba evini terk etti. 1921'de dahiliye nezaretinin bir buyruğu ile belediye, 27 Şubat günü 204 sayılı bildiriyi Darülbedayi Yönetim Kurulu'na gönderdi. Bildiride, Müslüman kadınların kesinlikle sahneye çıkamayacakları yazıyordu. Bu bildiri üzerine Afife'nin, Darülbedayi'deki ücretli görevine de son verildi.. Artık hayat onun için çok zorlaşmıştı. Güvencesiz ve parasızdı ama tiyatro onun için bir tutkuydu ve gözü başka bir şey görmüyordu.
Bitti mi? Hayır. Önüne gecilmeyen şiddetli başağrıları başlamıştı Tiyatrosuz kalması Afife'nin zaten zayıf olan sinirlerini alt üst etmiş, kaçışı haplarda ve uyuşturucularda bulmaya başlamıştı. Sonradan aşık olduğu Suriye'li bir eczacının , yaptığı iğneler de onda bir alışkanlık başlatmıştı. Eczacı morfinle tedavi yoluna giderek büyük bir yanlışlık yapar. Bunun sonucu Afife artık bir morfinmandır. Ortalık biraz durulunca, birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu'da turneye çıkmış, yeni tiyatro topluluğu ile Kadıköy'de oynamış, daha sonra da Fikret Şadi'nin Milli Sahne'siyle çeşitli kentlerde temsiller vermişti. Ama hayat çok zordu... inanılmaz zor.
Bu Afife Jale'nin öyküsü ilgili yerinde yaşadığı büyük aşkla birlikte duruyor merak eden oradan okur ...
Afife Jale istanbul'da hem morfine alışmıştır .Hem çok sevdiği sahnelerden uzaktır. Tiyatro ya çıkamaz yasaktır maaşı yoktur yıl 1922 nin sonlarıdır....
İzmir düşman işgalinden kurtulmuş, düşman denize dökülmüş vatanın her yerinde bayram havası esmekteydi. Cumhuriyet daha ilan edilmemiş sadece bir kişinin kafasında oluşumu neredeyse tamamlanmıştı..
Gazi Mustafa Kemal İzmir’de Uşakizadeler’in köşkünde kalıyor, o sakin ve huzurlu ortamda yanındakilerle Ülkenin geleceğini kararlaştırıyordu.
Tiyatro oyuncusu Muvahhit Rafet Darülbedayi’den (o dönemdeki Şehir Tiyatrosu) ayrılmış, kurduğu trupla İzmir’e turneye gelmişti. Muvahhit, Bedia Hanım’la evliydi. Trupta dönemin çok ünlü tiyatrocuları Behzat Butak, Mahmut Moralı, Raşit Rıza ve Şadi vardı. Muvahhit ve arkadaşları Gazi Mustafa Kemal' den randevu rica ederler ve anında kabul görülünc e de ziyarete gittiler ve ertesi gün Kordon Palas’ta yapılacak galayı onurlandırmasını rica ettiler.
Mustafa Kemal Derin Mavi gözleriyle başta Muvahhit Bey olmak üzere hepsini süzer ve soruyu sorar..
'' Trubunuzda kimler var?"
Muvahhit Bey İsimleri sayar. Kadın oyuncu olarak Şehper ve Anahit adları söylendi. İkisi de Hıristiyandı.
Mustafa kemal'in o gülen mavi gözleri donuklaşır yüzü asılır . Biraz sert biraz sitemkar sorar
"Niçin Türk hanımlara rol vermiyorsunuz?"
Herkes susar, önüne bakar. Cesaretini toplayan birisi
'' Şehir Tiyatroları genelgesiyle yasaklandı Türk kadınının sahneye çıkması...''
diyebilir . Fısıltı ile ancak duyulabilecek bir sesle...
Mustafa Kemal sadece kafasına sallar. Sohbet devam eder. Mustafa kemal sohbet sırasında Bedia Hanım’ın da turpla gelmiş olduğunu öğrendikten sonra Muvahhit Bey’e dönerek aniden sorar...
''Niçin karınızı sahneye çıkarmıyorsunuz? Ben onu Ateşten Gömlek filminde izledim, çok başarılıydı" ve kimsenin yanıt dahi vermesini beklemeden ekledi..
'' "Baş rolü O oynarsa memnuniyetle galaya gelirim"
Bu aslında bir emirdi ve ziyaretin sonunun işaretiydi. Hemen otele dönüldü,büyük bir telaş ve gayret içerisinde hiç tiyatro deneyimi olmayan Bedia Hanım sabaha kadar başrole hazırlandı. Sonradan Bedia Muvahhit olarak ünlenecek olan Bedia Hanım çıktı oynadı ve büyük bir başarı kazandı.
Atatürk te en önde Galayı izledi Alkışlamaktan elleri şişmişti. Bedia hanıma bakarken yüzünde ki gurur çok açık okunuyordu. ATATÜRK TÜRK KADININ DAN GURUR DUYUYORDU. TÜRK KADINININ DA EN AZ YABANCI KADINLAR KADAR YETENEKLİ VE BİLGİLİ OLDUĞUNA İNANIYOR VE ONUN TESTİNİN OLUMLU YANITIYLA GÖZLERİ PARLIYORDU.....
O GECE TÜRK KADININA TİYATRO YASAĞI RESMEN TARİHİN UTANÇ SAYFALARINA GÖMÜLÜYORDU...
Şehir tiyatroları iki ay kadar değişiklik yapmadı. Mustafa kemal 'in bir sorusu üzerine
'' ogün kalktı efendim. Genelge unutulmuş'' dediler... ve aynı gün genelgede çıktı....
Ve yıl 1923 ken Afife Jale çok sevdiği tiyatrosuna kavuluyordu.....
EY TÜRK KADINI ;
ATATÜRK'ÜN SİZLERE DUYDUĞU GÜVENİ VE SİZLERLE GURURLANMASINI BOŞA ÇIKARMAYIN. SÖZDE UYGAR ÜLKELERİN BİLE KAVGALARLA ŞEHİTLERLE VERDİKLERİ HAKLARA GÖZÜ KAPALI SİZLERE VERİLDİĞİNİ EŞİTLİĞİNİZİ SAĞLADIĞINI UNUTMAYIN. ATATÜRK KIZI OLUN KENDİNİZİ BİLE BİLE ESARETE ERKEK EGEMENLİĞİNE VERMEYİN...
EY CANIM CANIMDAN DEĞERLİ ATATÜRK'ÜM
HUZUR İÇİNDE YAT
RUHUN ŞAD OLSUN
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
hukuk sever güzel yazmissin ama bunlarin hepisi ayni B....k, Akp,chp,shp,anap,mhp,ve digerleri .Türkiyeyi kurtaracak bir parti göremiyorum siz bilrsiniz bu sarkiyi anasida yesin,babasida yesin, yesin yavrum yesin ,aynen böyle birader. dogru is yapanada yaptirmazlar kurtlar sofrasinda ,simdi din e gelince bu herkesin kendi bilecegi sey dogru yapana helal olsun imana gelince herkesin icinde olan birsey bunu yüce allahtan baska kimse bilemez türbana gelince ben kapanana kattiyen karsi degilim herkes dinini özgürlükle yasamali Türkiyede cünkü biz sonucta müslüman olan bir ülkeyiz Türkiye Cumhuriyetinde herkesin hür yasamasi lazim.
birde sunu söyleyeyim biz avupa ugruna kendi dinimizden vaz gecemeyiz ve avrupanin ve dünyanin sömürgesinede girmemeliyiz cünkü bizim memleketimiz bir Cennet unutmadan sunuda hatirlatayim eger kpnu dinse avrupada bu kiliseleri ip...e papalarin gelecegi dinlerinin gelecegi icin burda her calisan kilise vergisi veriyor onuda biliyormusunuz? herseye ragmen gözümüz önüne bakmamiz lazim bunlari okuyanin kulagina bir küpe olmasini rica ve temenni ederim.
saygilarimla
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
güzgülleri rumuzlu üyeden alıntı
hukuk sever güzel yazmissin ama bunlarin hepisi ayni B....k, Akp,chp,shp,anap,mhp,ve digerleri .Türkiyeyi kurtaracak bir parti göremiyorum siz bilrsiniz bu sarkiyi anasida yesin,babasida yesin, yesin yavrum yesin ,aynen böyle birader. dogru is yapanada yaptirmazlar kurtlar sofrasinda ,simdi din e gelince bu herkesin kendi bilecegi sey dogru yapana helal olsun imana gelince herkesin icinde olan birsey bunu yüce allahtan baska kimse bilemez türbana gelince ben kapanana kattiyen karsi degilim herkes dinini özgürlükle yasamali Türkiyede cünkü biz sonucta müslüman olan bir ülkeyiz Türkiye Cumhuriyetinde herkesin hür yasamasi lazim.
birde sunu söyleyeyim biz avupa ugruna kendi dinimizden vaz gecemeyiz ve avrupanin ve dünyanin sömürgesinede girmemeliyiz cünkü bizim memleketimiz bir Cennet unutmadan sunuda hatirlatayim eger kpnu dinse avrupada bu kiliseleri ip...e papalarin gelecegi dinlerinin gelecegi icin burda her calisan kilise vergisi veriyor onuda biliyormusunuz? herseye ragmen gözümüz önüne bakmamiz lazim bunlari okuyanin kulagina bir küpe olmasini rica ve temenni ederim.
saygilarimla
Düşünceler, kamuya açık alanda açıklanıyorsa, küfür olmadan da yapılabilir.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Akp de heyelan……….
Tabandan yer yer kaymalar başladı durun daha mini minnacık bir hareket bu…..
Ama şimdiden herkesi bir telaş almış durumda…..
İçerden dışarıdan atış serbest……
Belki çok lokal ………belki bir seçim yatırımı.
Ama çığlıklara bakın bütün ülkede herkes bir rozet takma töre,nini kafasına takmış durumda……
yaa!Noluyor
‘’çarşaflılar chp ye katılıyor.’’
Hadi beh!
Aman yarabbim ne kadar şaşılacak bişeymiş meğer……..
Nnnnolmaz efendim………..nnolamaz!
Ya olursa!
İşte o zaman al gözüm seyreyle cümbüşü……..
Koca kafalı bir yığın çok bilmişin tezlerinden ne komik hikayeler çıkar…şimdi….…
Ne çarpık bir durum bu……ne kadar banelllll.
(-Tez ve anti tezler ne olacak artık…
Bunca yıl boşunamı çürüttük bu dirsekleri.?)
O çürüttüğünüz dirseklerin masalarında ki duvar yazılarını ciddiye alsaydınız……..
İçinde insan olan her şeyin mutad kalamayacağınıda biliyor olurdunuz……...
Bütün çuvallama
Son on yıldır Örtünmeyi bir doktirin haline getiren kocakafalılardan kaynaklanmıştır.
Oysa chp ye oy veren kitlelerin zaten yarısına yakını başları örtülüdür…….
Örtülü olupta chp ye oy vermek enayilikmidir.. islama ihanetmidir yoksa laikliği içselleştirmekmidir?.
Bunun kararını veren dominant erkeklerin iş yerlerinde namaz kıldırmayan işverenine karşı tavırlarını kadınlarımız keşke bilseler….
Chp; akp nin çekim alanının zayıfladığını gördü ve ordan dağılan insanları kendi çatısında
Topluyor. Bir kitle partisi için bundan doğal ne olabilir…..
Nasılki akp ye oy veren bütün kadınlar kapalı değilse
Chp ye oy verenlerinde hepsinin açık başlı olması gerekmiyor…….
Bunu yapmakla bence en doğruyu yapıyor demekki chp öyle iftira atıldığı gibi din düşmanı
Falan olmadığı ortaya çıkıyor.
Bu memleketin sorunu baş örtüsü olmadığını isbatlıyor.
Doğrusu bencede öyle idi bravo chp ye…..
Bu memleketin gerçek sorunu bütün dokunulmazlıklar.....
Chp nin tavrı belli
Ne diyor Baykal
Haydi beyler önce adalete gidelim aklanalım sonra gelip siyaset yapalım.
Sinir bozucu bir istek
Bunu duyan samimi insanlar yol ayrımına geldiler.
Artık samimi insanları türban şerbeti kesmiyor olacakki suyun kaynağına doğru yola çıktılar…….
Haydi hayırlısı!
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye siyaseti gerçek bir bakışla anlatılıyor!!!!!!!!!!
Acele Edin ve Defolup Gidin...
...'Oturumunuzu sonlandırmaya geldim,
Meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim,
Siz ki fitneci, fesatçı, meclis üyeleri, siz ki iyi bir hükümet olmak dışındaki her şey!!
Kiralık sefil yaratıklar, zavallılar,ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar,
birkaç kuruş için Tanrı'ya ihanet edenler, içinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı?
Bir parça vicdan da mı yok?
Atım kadar bile dindar değilsiniz!
Altın sizin yeni Tanrınız olmuş!
Satılığa çıkarmadığınız bir değer de kalmadı..
Ulusunuz adına iyi bir şey düşünemez misiniz?
Sizi çıkarcı sürüsü, bulunduğunuz bu kutsal meclisi, o varlığınızla kirletiyorsunuz!
Tanrının kutsadığı bu meclisi, ahlak yoksunu davranışlarınızla hırsızların ini haline çevirdiniz!
Halkın size verdiği yetkiyi kötüye kullandınız.
Siz ki, halkın umutsuz dertlerine çare olmalıydınız. Kendiniz halka en büyük dert kaynağı oldunuz!
Ama ülkeniz beni asırlardan beri temizlenmemiş bu ahırı temizlemeye çağırdı!
Ve bu gücü de bana Tanrı verdi.
Bu şeytan ocağını yönetmeye geldim.
Vay halinize!
Şimdi derhal defolun!!!
Acele edin rüşvetin köleleri!
Acele edin, gidin!
Süslü saltanat eşyalarınızı alın ve defolup gidin!..
* * * * * * * *
Yukarıdaki söylevin sözleri, tarihte demokrasinin beşiği diye bilinen İngiltere'de geçmiştir..
Yukardaki sözleri sarf eden kişi, 1653 senesinin 20 Nisan günü, meclis çatısı altında kükreyerek nutuk atan General Oliver CROMWELL isimli, sadece ülkesinin çıkarlarını kollayan yurtsever bir generaldi..
...Ve bu nutuk tarihi şekillendiren 50 söylevden biri sayılıyor.
Pardon,
siz ne sanmıştınız?...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
hukuk ve adalet rumuzlu üyeden alıntı
Yukarıdaki söylevin sözleri, tarihte demokrasinin beşiği diye bilinen İngiltere'de geçmiştir..
Yukardaki sözleri sarf eden kişi, 1653 senesinin 20 Nisan günü, meclis çatısı altında kükreyerek nutuk atan General Oliver CROMWELL isimli, sadece ülkesinin çıkarlarını kollayan yurtsever bir generaldi..
...Ve bu nutuk tarihi şekillendiren 50 söylevden biri sayılıyor.
Bu general hakkında bir kaç bilgi daha:
parlamento içinden çıkarak diktatörlük kuran ve bu özelliğiyle ironinin kralına imza atan, imza attığı kralı da idam ettirip cumhuriyet kuran ingiliz general. krala karşı disiplinli bir halk ordusuyla ayaklanmış, kralı idam ettikten sonra cumhuriyet kurarak tarihe geçmiş kişidir. ardından hollanda'yı deniz savaşlarında yenerek ingiltere'nin denizlerde etkili bir güç olmasının temelini atmıştır. ölümünden sonra monarşi ülkeye yeniden dönmüş, cumhuriyet 9 yıl ayakta kalmıştır.
kendisi dönemin karışıklıklarından bıkan ve kralın halkın üzerindeki baskısının azaltmasını isteyen kitleleri disiplinli bir orduya döndürmüş, ardından devrim yapmış ve tarihte ilk kez bu sayede bir halk kralı yargılayarak idam etmiştir. devrimin kendi çocuklarını yemesi misali bu ordu da yola çıkış amacından sapmış, karşı olmadığı kralı öldürmüştür. devrim yapan tüm liderler gibi aşırıdır, ve bu aşırılıkları kendi sonunu da hazırlamış, ölmesinin ardından biraz da kendisinin sevilmemesinden dolayı ingiltere eski sisteme geri dönmüştür, yani monarşiye. Ekşi Sözlük
köprüyü geçene kadar özgürlükçü olanlardan bir başkası. daha sonra yükselen burjuvazinin, aristokrasiye karşı, alt sınıflardan güç alarak yaptığı devrim, cromwell'in ölümüyle kesintiye uğramasına uğrar. ama aslında bu kesintinin (levellers gibi liberterlerin de ürkütmesiyle) burjuvazi'nin silahının kendine çevrilmesinden korkarak proleter özgürlükçü söylemleri frenlemesiyle olduğu da bir gerçek. restorasyon'da çıkarılan yasalarla mutlak iktidarın kendilerine verildiği burjuvazi yerini sağlamlaştırır, 2. charles ya da bir başkasının kral olması, iktidarın artık burjuvazinin elinde olduğu gerçeğini değiştirmez. cromwell öyle otoriterdir ki cromwell döneminde birlikte hareket de edilen bazı kesimlerden kurtulmak için "ateist, tanrıya söven* ve melun fikirler"e karşı yasalar çıkartılarak kamu önünde idamla cezalandırmaktan dahi geri durulmamıştır. Yine Ekşiden...
İngiltere'nin yönetim biçimini krallıktan Cumhuriyet'e çevirmesi ile tanınan İngiliz asker ve siyaset adamıdır. Siyaset yaşamı bir çok çelişki ile doludur. Kurmuş olduğu parlamentoyu askerlere verdiği emirle dağıttırmış, dinde inanç özgürlüğünü savunurken, dine hakaret edenlere işkence uygulanmasına izin vermiştir. Wikipedi
Yani pek de örnek alınacak bir şahsiyet değilmiş. :o
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Sayın Sdt23,
Yıl; 1653 de tarihi şekillendiren 50 söylevden birini aktardım size. İnkar mı ediyorsunuz. Bu benim yorumum değildi.
Ancak bundan sonra görev alacak hükümet, gelecekte demokratik hukuk devleti adına onun yaptıklarına benzer eylemler yapmak zorunda kalabilir.
Bu söylem var mıdır, yok mudur?
Ülkemizde mevcut durumda hergün çıkan yolsuzluk kanıtlarında bu söylem hakkında ne düşünüyorsunuz onu iletin de objektif görüşe sahip olup olmadığınız anlaşılsın.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
hukuk ve adalet rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Sdt23,
Yıl; 1653 de tarihi şekillendiren 50 söylevden birini aktardım size. İnkar mı ediyorsunuz. Bu benim yorumum değildi.
Ancak bundan sonra görev alacak hükümet, gelecekte demokratik hukuk devleti adına onun yaptıklarına benzer eylemler yapmak zorunda kalabilir.
Bu söylem var mıdır, yok mudur?
Ülkemizde mevcut durumda hergün çıkan yolsuzluk kanıtlarında bu söylem hakkında ne düşünüyorsunuz onu iletin de objektif görüşe sahip olup olmadığınız anlaşılsın.
Bu nutuk gibi sizin söylemlerinizi de hamaset dolu buluyorum.
Ayrıca General Cromwell'in iki yüzlü bir kişi olduğunu, baskı rejimi kurduğunu düşünüyorum. Yani yağmurdan kaçarken doluya tutulma misali. Bu yüzden de iktidarı uzun olmadı.
Meşru olmayan yolların hiçbirini gerekçesi ne olursa olsun tasvip etmiyorum.
Hitler de tarihi değiştiren insanların başında gelir. Japonya'ya atom bombası atılması da tarihi değiştirmiştir. Ama bunları tasvip etmek mümkün mü?
"Ancak bundan sonra görev alacak hükümet, gelecekte demokratik hukuk devleti adına onun yaptıklarına benzer eylemler yapmak zorunda kalabilir." ifadesini çok talihsiz buluyorum.
Demokrasiyi sağlamak adına demokrasi dışı yöntemlere başvurulması kadar tehlikeli bir şey olamaz. Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük tehlike Baas rejimi özlemini duyan kişiler ve taraftarlarıdır.
Yolsuzluklar her iktidar döneminde şöyle veya böyle olmuştur. Ana-Sol-Me hükümeti sırasında kaç bankanın hortumlandığını unutmuşa benziyorsunuz. Bu yüzden pek çok bankanın yönetimi yabancılara geçti. Yolsuzluk yapanlar da cezasını bulacaktır.
Bir yolsuzluk varsa yargı organları şikayet üzerine gereğini yapacaktır. En başta Aydın Doğan'ın büyük yolsuzluklarına karşı hükümetin ve yargının bir şey yapamamasını her ortamda eleştiriyorum.
Yolsuzluklarla elbette ki mücadele edilmelidir. Mücadele etmeyen yolsuzluklara ortak olur.
Ama General Cromwell veya Cemal Madanoğlu cuntasına, Doğan Avcıoğlu ve ekibine özenenlerle de mücadele etmek herkesin görevi olmalıdır.
Meclise güvenmiyorsanız, yargı organlarına da mı güvenmiyorsunuz?
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Meclise güvenmiyorsanız, yargı organlarına da mı güvenmiyorsunuz?
Bu soruya 'her ikisine de güveniyorum' cevabını verecek kaç kişi çıkar????
Meslis'e güvenin ikamesi yargıya güven midir???
Meclis olmadı.., pekala 'yargı'dan almaz mıydınız mı? bunun doğru mantığı??
Biri olmaz ise diğeri HİÇ OLMAZ!! benim bildiğim.
Misal; ben şahsen meclise güvenmiyorum,,, en çok da bundan sebep yargıya hiiiç güvenmiyorum.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
Bu soruya 'her ikisine de güveniyorum' cevabını verecek kaç kişi çıkar????
Meslis'e güvenin ikamesi yargıya güven midir???
Meclis olmadı.., pekala 'yargı'dan almaz mıydınız mı? bunun doğru mantığı??
Biri olmaz ise diğeri HİÇ OLMAZ!! benim bildiğim.
Misal; ben şahsen meclise güvenmiyorum,,, en çok da bundan sebep yargıya hiiiç güvenmiyorum.
Peki bu durumda yapmanız gereken nedir?
Sokaklara dökülmek mi?
Topla tüfekle yasama ve yargı organlarına saldırmak mı?
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Sdt23 rumuzlu üyemiz,
Sayın Cognis'ten vereceğim yanıtın bir bölümünü almışsınız. Hukuk devletini ortadan kaldırdığınızda demokrasi ve laiklikten söz edilemiyeceğini pek ala biliyorsunuz.Takiyye ile kurumları zaafa uğratan özellikle son zamanlarda yargı ve TSK ni hedef alan bu anlayışın islami rejime çanak tutan icraatlarına karşı hiç tasvip etmediğim ama yine takiyye ile bunu silah gösterip, istenmeyen cunta rejimi deyip şimdi olanları onaylamamız gerektiğini mi söylüyorsunuz. Ben de yok öyle şey bu konuda takiyye yaptırmazlar demek istiyorum.
Sanal demokrasi avanelerinin, demokrasiyi ve hukuk devletini istemediklerini kanıtlayan onlarca söylemleri var.Hiç rastlamadınız mı? Atatürk'e küfür var diye kapattırdıkları youtube da çoğu var.
Demokrasinin bütün nimetlerini kullanıp aykırı davranış rejiminin size göre adı ne?Bunlar neyin cuntası ya da suntası ?
Kötüden örnek vererek aklamak ise hiç olmaz. Fikrimi sorarsanız onlar kaşıkla bunlar kepçeyle, pardon topyekün hamuduyla ülkeyi götürdü.Ama bunların yaptıkları usulsüzlük oldu.Yargı işlemiyor.
Bugün biriş için bir notere gittim.O da, buda bir sürü belge istedi. Ben bile, bana gelince bunlar, noterler birliği başkanınız Almanyada hapisteki adama belge düzenliyor, bu nasıl iş dedim. İşte vatandaş bunu söylediğinde herşey bitmiş demektir.Devlet yönetmek vatandaşına bunları söyletemeyecek güveni sağlamaktır.Kurumlar bu şekilde, somut Anayasa Mahkemesinde kullanılan oylar dahil kamuoyunun bilgisindedir.Ve belleğe yerleşmiştir.Bunu kazıyamazsınız.
Bu ülkede Adnan Menderes, Deniz Gezmişler asıldı. Abdullah Öcalan'a verilen tavizler başta ülkede şimdi olanları izledikçe vicdanen rahat mısınız?
Neyi savunuyorsunuz, neden savunuyorsunuz, bu görsel kaygı duyulacak ortamda rahat nefes almanızı sağlayan ne?
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Peki bu durumda yapmanız gereken nedir?
Sokaklara dökülmek mi?
Topla tüfekle yasama ve yargı organlarına saldırmak mı?
Anayasada 'cumhuriyet'in temel organları sayılan yapılanmalarda dejenerasyon çıplak gözle görülecek kadar alenileşti ise,,, üstelik bir de vatandaşlarda bunun doğal devlet idari biçimi olduğu gibi bir anlayış hakim ise; bu saatten sonra top tüfenk? yargı organlarına? saldırı, sokağa dökülmek?? lâf-ü güzaf...
Üstelik kendimi bildim bileli Türkiye gerçeği içinde bunlar hep vardı. Trajik olan; tüm bunları destekleyen, tüm bunları ilke edinen, edindiğini dikte eden bir siyasi oluşumu %47 lik bir kesim desteklemiştir. Tüm bunlar; iktidar siyasi görüşün çemberine dahil olanların istifade ettiği öncelik/ayrıcalık,,,, % 47 bunu istedi, istiyor.
Çözüm?? kısa vadede illa olmayacak. Sanırım nesillerin ahlak anlayışı, insani ve toplumsal değer bilinci zamanla tabiri caiz ise evrimleşecek. İlahiyat ve din temelli anlayışın devlet yapısında ve toplumlarda böylesi hızlı dejenerasyona yataklık etmesi ise ironi... Ama ne yazık ki tarih de bunu yazıyor,,, bugün kendi ılımlı!!! deneyimimizde gözümüze gözümüze ayna çatıyor.
Sn sdt23;
I. Dünya Savaşı sırasında Rahip Pastör Nie Moeller ne demiş???
"Önce Yahudiler için geldiler,
Sesimi çıkarmadım, çünkü ben Yahudi değildim
Sonra komünistler için geldiler
Sesimi çıkarmadım çünkü komünist değildim
Sonra sendikacılar için geldiler, sendikacı olmadığım için yine sesimi çıkarmadım
Sonra benim için geldiler
Ses çıkaracak kimse kalmamıştı…" demiş...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Biz yeniyiz ya bunları bilmiyorduk okuyunca da şaşkınlığımızı gizleyemiyoruz doğrusu, Neden tarihler böyle karışık de düşünüyordum oysa benim gibi 2–3–4 sene önceki konulara cevap verenler olduğu içindir ihtimalle. Açıkça ben tanıma konusunda şüphesi olan yurttaşlara bir hatırlatma olarak; Diyorumki acaba Türkiye’de 5 yıl okul okuyup da çürük vapurdan Akdeniz’deki cesetlere kadar bilmeyen var mı gel ki ben Akdeniz’e çok girdim çok aradım hiç kemik bulamadım bulan varsa söylesin. Ama kemikler çürük vapur gibi çürümüştür. Hiç Mehmet Akif Ersoy'u da tanımayan olur mu bu ülkede iki harf öğrenip de, nerede öldüğünü mezarı nerede olduğunu bu millet bilmez mi nekadar iyi bir insan olsa da doğduğu dönemlerde binlerce hatırlanacak vatan evladı vardı tabiî ki saymakla bitmez Akif beye ALLAH gani gani rahmet eylesin. Amin hele yazdığı bir kitap yüzünden idam edilen Atıf hocayı ve zamanının alimlerini, tarihiyle ilişkisi kesilen halklar unutulur mu sizce o yüzden bunlar tartışılır konuşulur ama. Adam Allah’ın ismini bilmiyor tanrı diyor hâlbuki hiç bir tanrı yoktur yalnız bir olan ALLAH vardır. ve 99 ismi celilesi dışında onun isimleri konusunda yanlışa düşenler uyariliyor. Allah’ın peygamberi konusunda da yanlışa düşmeyelim. Bense hiç bir erkeğin hakkına saygısızlığı kabul etmediğim gibi. Kadın'larında başörtüsü hakkına saldırıları da çok kınıyorum kabul edilebilir gibi değil. Başlığı ise Kadın haklarına saldırı olarak görüyorum “HER İNSAN DİNİNİN GEREKLERİNİ YAPMAKTA ÖNCELİKLE HAK SAHIBIDIR” ilkesi unutulmamalıdır. Zaten hukuk insanların hakları için değil midir?
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Bay abdülmecid,
Son günlerde magazin basınının sıkça tanıtımlarına mazhar şu bizim şaklaban komedyenlerin halları dahil olmak üzere hiç bu kadar gülmemiştim doğrusu...
Kadınlar ve "abdülmecid"
:) :) :)
Tanrı, pardon Allah sizden ve sizi bize gönderen Şeyhlerinden razı olsun...
Aminnn...:)
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
14 Aralık 2008 http://www.hurriyet.com.tr/images/siyah_ok.jpg Ahmet HAKAN ahmethakan@hurriyet.com.tr
http://www.hurriyet.com.tr/_yazarlar/images/131b.jpg
Hacı Yaşar olayı
YENİ yetmelik günlerimde...
Bir türlü dinginliğe erişmeyen bedenim, "o dini cemaat senin / bu dini cemaat benim" dolaşıp dururken...
Bazen dünyevi heveslere kapılıp, "başka sokaklarda neler oluyor acep" diye arayışa çıkardı...
Ama benim "cemaat baskısı"yla ıssızlaşmış ruhumu, başka sokaklarda olup bitenler de teskin etmezdi...
Ölümüne bezgin, ölümüne çaresizdim o zamanlar...
* * *
Ne zaman Yaşar Alptekin dense...
İşte o buhranlı günlerimi anımsarım...
Renkli bez ayakkabılar, Engin Koç, lambada, Beyaz Bisiklet adlı film, Derya Arbaş, beyaz ketenden şalvar pantolon, Yusuf Azuz'un at yelesi gibi saçları, Banu Alkan'ın sırf sayfaya biraz şeker katsın diye gazetelerde yayınlanan fotoğrafları falan...
Ve Yaşar Alptekin...
Manken, artist, dansçı...
Küstah bir sırıtışla ortaya çıkan kocaman beyaz dişler...
Ve her daim bronz bir ten...
Zamanın diskolarının taçsız kralı...
Sefahate tavan yaptırmış bir adam...
Fakat...
Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi:
"Bir değirmendir bu dünya". Öğütür her şeyi.
Öğüttü de nitekim:
Beyaz şalvar demode oldu... Yusuf Azuz çok yaşlandı... Engin Koç sıfırı tüketti... Derya Arbaş zamansız öldü... Banu Alkan kocaman bir şakaya dönüştü...
* * *
Ama Yaşar Alptekin, zamanın ruhuna uygun bir manevrayla...
Kafayı çıkarmasını bildi...
İşte bakın:
Hidayete ermiş... Beş vakit namazını kılmaya başlamış... Tövbe etmiş... Eski sefahat günlerini terk etmiş... Sakal bırakmış... Hacca gitmiş... Şeytan taşlamış...
Fotoğraflarını gördüm:
Beyaz entarisi, boynuna astığı 99'luk tespihi, yüzüne yerleştirdiği "huşu" ifadesiyle...
Hac sonrası Eyüp Sultan'ı ziyaret etmiş... 5 kamera, 8 fotoğraf makinesi eşliğinde akşam namazını eda etmiş...
Türbanlı kadınların, sakallı hacı amcaların arasında mutlu mesut pozlar vermiş...
"Nefsimi yendim" diyor, başka da bir şey demiyormuş...
* * *
Ne diyelim...
"Allah hidayetini daim etsin Yaşar Kardeş" mi diyelim?
Yoksa...
"Hadi yine iyisin Yaşar Kardeş... 2008'in son demlerinde bile gündemi belirledin" mi diyelim?
Öyle de desek, böyle de desek...
Sonunda hepsi "Hacı Yaşar"ın stratejisine hizmet edecektir...
O zaman biz de sözümüzü Yaşar Alptekin'in kolunu öpüp başına götüren tesettürlü dini bütün hanıma söyleyelim...
Daha doğrusu "hidayete erenler" karşısında kendilerini tutamayıp, aşağılık komplekslerini ortaya koyan din kardeşlerimize küçük bir "pazar vaazı" verelim:
* * *
Muhterem cemaat!
Lütfen hidayete eren eski mankenlere "somuncu baba" muamelesi çekmekten vazgeçin... Lütfen hidayete eren eski artistlere "fıkıh alimi" muamelesi çekmekten vazgeçin...
Unutmayın: Ömür boyu hidayete nail olmuş olanlar ile sonradan hidayete erenler arasında bir fark yoktur...
Bastırın şu meşhur aşağılık kompleksinizi...
Yoksa...
Bu "Hacı Yaşar", bir cemaat kurar, bir salma sarar... Paraya para demez...
Adamın hidayetiyle oynamayın... Adamın nefsini azdırmayın...
Akıllı olun... Soğukkanlı olun...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Ben bu forumu unutmuştum: işin komiği dibine de düğüm atmamışım. Her zaman yaptığımı yapıp getirip getirip bir yerde bırakmışım. Bu ağlamda Abdülmecid efendiye teşekkürlerimi bir borç bilirim. Unuttuğum bir forumu anımsattığı için bari ha gayret diyip düğümünü atma gayretine gireyim.
Hanginizse hemen çıksın ortaya Allah'ın adını bilmeyipte Tanrı diyen. Bir saat tek ayak üstünde dursun sonra durdum desin. Bre nabekarlar bilmezmisiniz ki '' Memalik i Osmani sınırları içerisinde hiç bir tanrı yoktur yalnız bir olan ALLAH vardır. ve 99 ismi celilesi dışında onun isimleri konusunda yanlışa düşenler uyariliyor. '' Ha her ne kadar Osmanlı budist dahil hristiyan musevi ateist gibi tüm dinleri içerse de önemli değil. Zaten fazlada takılmayın cümlede bozuk idare edin. EEE beyenmedinizse ananızıda alıp gidin... Kızdırmayın Zat- ı Şahanelerini... ''.'' işaretinden sonra ki harf her ne kadar büyük harf olması ve çok özel bir dikkat cümlesi değilse asla ''ve'' bağlacı ile bağlanmaması gerekirsede boş verin... Allah ve 99 ismi dışında ki kullanımlar konusunda uyarıldığınızı da unutmayın.. Gerçi ne ALLAH ne de 99 ismi Kur'an dilinde yazmaz amma o kadar hata kadı kızında bile olur...
Ha şimdi bazı aklı evveller diyebilir ki...
İngilizce GOD veya King of kings, name for God; the Supreme, the Eternal; the godhead, Allah, the Lord, the Almighty, the Creator, Father, the Infinite, the Providence
Fransızca Dieu veya Le Créateur
Almanca Gott ,Herrgott ,Herr
İspanyolca Dios
italyanca Dio
Portekizce deus
Rusça bokh
yunanca Theos
Yüzlerce diğer dillerdeki bu sözcükler neyin nesi ??? Karıştırma kardeşim... Arapların Çoğu bile ilah derken ne alaka ..boşver...
E kardeşim peki Tüm islam aleminde onunan ezan da açık ve net
La ilahe illallah deniyor ve bu Allahtan başka ilah yoktur demektir. Bu da tek İlah Allah demekse. Ezan bu Abdülmecid efendiye ters düşmüyor mu ? Kurcalama... Ey başını hiç bir şey olmamış gibi davran bozuntuya verme....
İnanç dünyasında ki söylemin diline bu kadar karışan kişilere müslüman denmesi aslında mümkün değil gibi gelse de biz TANRININ TAKTİRİNE KARIŞMAYALIM ONLAR GİBİ...
Zaten şu cümledeki ulvilik her türlü taktirin üstündedir. Asalete bakın cümlede ki
Alıntı:
Bense hiç bir erkeğin hakkına saygısızlığı kabul etmediğim gibi. Kadın'larında başörtüsü hakkına saldırıları da çok kınıyorum
Ya ya Kadınların başörtüsü hakkına saldırıları kınıyor... 12 yaşında evlendirilen satılan tecavüz edilen mal gibi verilenler ise ön bölüme giriyor '' Hiç bir erkeğin hakkına saygısızlık'' bölümüne... Yani kadınların başörtüsü hakkı erkeklerin tecavüz kaldırma satma evlendirme zart zurt hakkı... Zaten konunun başlığına da o kadar laf edip gelip Türbanı zort diye baş örtüsü yapan mantık bu kadardır... Kız çocuklarının okuma hakkı desen bakar boş boş Çalışma hakkı güvenlik hakkı seçme seçilme hakkı eşitlik hakkı Onlar ne babooo saçmalama Türban hakkı var ya... Bakın bu süratle gidelim yakında kadınların evli erkekle evlenme hahı olduğu iddia edilecektir. Kadınların dörder dörder evlenme hakkı vardır... Bu aslında ekonomik krizde kampanya gibidir üç alana dördüncüsü bedava... Kadınların türban hakkı ve Kuma olma hakkı ee dayak yeme hakkınıda unutmayalım... Hehehehe atasözü bile var... Kadının karnından sıpa yı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin... Eşek yavrusuna sıpa dendiğine göre bu sözü eden atayı siz düşünün ... Hem RTE ye de destek olur bir celse de dört çocuk üçü geçiyor... İkiz filan olursa da tam ideal...
Forumun başlığınıda beğenmeyip saldırı olarak görüyormuş. Demekki tam doğru başlığı atmışım... Kadın haklarını en savunan başlık... Okuyup anlamasını bilenlere...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
FORMU Ben en başından sonuna kadar tamamını sakin kafayla okuyunca hidayete erdim erenlerin de bir bildiği vardır her halde başlığa bakıp ben de birşeyler döktürü vereyim derse! OKU OKU OKU
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Kapalı Kadın - Açık Kadın / Yonca TOKBAŞ
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...rid=232&gid=61
Bana göre güzel bir yazı , okumak isteyen tıklasın.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
EEE beyenmedinizse ananızıda alıp gidin...
E kardeşim peki Tüm islam aleminde onunan ezan da açık ve net
İmla kurallarına takıldın peki bana söyle "beyenmedinizse" ne demek ??Beğenmediyseniz diyecektin heralde."Tüm islam alemi" derken "t" harfini neden büyük yazdın ve birçok yerde de aynı hatalar var.Bir de "onunan" ne demek?? Okunan yazacaktın galibaa :) :)
Madem Türk'sün ki ne olduğun belli değil 'commodore1tr' ne demek?? God hristiyanların inanışına göre onların taptıklarıdır. God un Allah'ın ismi olduğunu söylüyosun peki senin isminin ingilizcesi ne ?? commodore mi yoksa?? Kahkaha atılacak durumun varken bana gülüyosun. Tecavüzcüler bellidir dürüst temiz insanlarda bellidir. 9 kız çocuğuna tecavüz eden baterist mason sizin kankilerindendir.Senin gibi bozuk isimlilerin iletilerini okumamakla birlikte seni terbiyeye davet ediyorum site yönetiminide göreve..