Maverick35 rumuzlu üyeden alıntı
Saca,
Eğer, asayiş, karakol yada çevik kuvvet vb. polisi isen; sen bu işleri tam olarak bilmiyorsun ve bu konuya dahil olduğun zaman, geçmiş 8 sayfayı okumamışsın.Özellikle Phantom Of Law adlı hukukçu üyenin yazdıklarını tekrar okumanı naçizane tavsiye ederim.
Eğer, Sen, trafik polisi isen; vay başımıza gelenler ve gelecek olanlar, off..
Diyorsunki:-"Alkol sonucuna itiraz hakkın var, ama, üflemeden önce"
Yanlış biliyorsun.
yanlış bildiğini sana ispatlayabilirim:
Av.Cem NEMUTLU, alkol muayenesine takılır, üfler ve 0.80 civarı (yanlış hatırlamıyorsam böyle idi, 1,0 Pm nin altında idi) alkollü çıkar, itiraz eder, görevli polisler Cem NEMUTLU'yu hastaneye götürmezler.Cem Bey de ceza tutanağına imza atmaz, ehliyetine el konur, polislerle hiç takışmaz, dalaşmaz, paşa paşa evine gider.Ve, ilk iş günü davasını açar mahkemeye :-"Polisin elindeki cihaza güvenmiyorum, hastaneye gitmeyi talep ettim, beni hastaneye götürmediler, Ben de tutanağa imza atmadım" der.
Mahkeme, Cem Bey'i haklı bulur ve ehliyetinin iade edilmesine karar verir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi de, bu kararı ONAR ve Cem Bey ehliyetini teslim alır...
Ben, Çankaya'ya, Cem Bey'in bürosuna dahi gittim, bana anlattıkları bunlar.
Bu işleri, insan başına gelince öğreniyor, öyle polis olmakla, mühendis yada doktor olmakla bu işler öğrenilmiyor.
Cem NEMUTLU'nun bana anlattıkları:
1-Yakalanınca, üflemeden direkt olarak itiraz edilebiliyor, polise deniyor ki -"Mevcut Karayolları Trafik Kanunu'nun 49. Maddesi, C Bendi, 4. Fıkrasına istinaden cihaza üflemeyi reddediyorum, beni hastaneye götürmenizi talep ederim"
Polis sizi götürecek, hıı.. ama başka ekip gelir ama görev yerini bırakır gider orası Emniyet Teşkilatı'nın takdiri:)
Hıı.. Polis bunu yapmadı, ceza makbuzunu imzalamıyorsunuz, yada itiraz bölümüne "Hastaneye gitmeyi talep ettim, bu sonucu kabul etmiyorum" yazıyorsunuz.
Zaten, aklı başında, kanunu-kuralı bilen bir polis, böyle bir durumda "Ya...Bu adam işi biliyor" der ve hastaneye götürür,
Götürmezse ne olur?
Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin kapı gibi kararı uygulanır.:)
2-Cihaza üflüyorsunuz 1-2 Pm alkol çıkıyor, buna itiraz edilecek bir durum yok, "İnsaf yani" derler adama, ama, üflediniz sonuç 0.60-0.80 Pm gibi, yani, 1 Pm nin altında...
Polise itiraz edip, aynı lafı söylüyorsunuz "Mevcur Karayoları Trafik Kanunu'nun..." diye başlayan.
Polis derse "itiraz hakkınız yok, arabayı bağlayacağız" hiç dalaşmadan, kibarca :-"Tamam, Memur Bey, buyrun anahtarı, araba sizin" diyorsunuz ve üflemiyorsunuz.
sonuç ne olur?
ya polis hastane talebini kabul eder, yada cezai işlem yapar siz de mahkeme açıp Yargıtay 8.Ceza Dairesinin kararının uygulanmasını talep edersiniz.
3-Polise, hiç hastane lafını karıştırmadan, üfledikten sonra itiraz edersiniz, polis kendi bildiğince gerekeni yapar, ama hastaneye götürür, ama -:"İmza atmayın yada şerh koyun, yarın da mahkemeye gidin" der, polisin bileceği iş.
Av.Cem NEMUTLU'nun bana söyledikleri bunlar...
4. bir yol var, o da araç kullanırken alkol almamak, ben, içkiyi kökten bıraktım, Temmuz ayından bu tarafa hiç alkol almadım, bugün itibariylede 11 ay sonra ehliyetimi alacağım.
Gelelim Ahmet25 rumuzlu üyeye;
"ben nasıl kızmam Polis veya Askerin insiyatif kullanarak Alkollü bir şahsa cezai bir işlem uygulamamasına. Düşünsenize O Alkollü şahıs aracını sürerken benim veya sizlerin çocuğuna çarpma ihtimali yokmu?" demişsin...
Değerli Arkadaşım;
Klavyeye sarılıp, bu yazıyı yazmadan önce, geçmiş 8-9 sayfayı okuma zahmetine katlansaydın, sorduğun bu konuyu da tartıştığımızı görürdün, özellikle 6. ve7. sayfaları okuyun.
Sana kısaca anlatayım;
1-Bir kanun var, ama uygulayanlar bunu tam olarak bilmiyorlar, A şehrindeki bir vatandaşa yapılan uygulama ile B şehrindeki bir vatandaşa yapılan uygulama farklı olabiliyor.
Bunu nedeni kim, ne?
Polis değil, çünkü, polis -Türkiye'de- sadece kendisine denileni yapar, olayın sonucuna bakar, oluş şekline bakmaz.
O'na kural öğretilir, denir ki :"Yazdığın-tuttuğun tutanak a)Ne, b)Nerede, c)ne zaman, d)Neden sorularına cevap verecek, NASIL diye sormayacaksın"
Bunun sonucu, seni 0,50 nin üzerinde alkolle yakalayan polis, isterse seni hastaneye götürür, isterse de seni tehdit ederek (Arabanı bağlamakla, kolluk kuvvetine mukavemetten mahkemeye vermekle) ceza tutanağını imzalatır.
Kanunları biliyorsan itiraz edersin, Cem NEMUTLU gibi kazanırsın, bilmiyorsan da, bizim gibi oturur, gün sayarsın.
2-Kanun "0,50 nin üzerinde alkol alıp, güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş" diyor.
Adamın bünyesi sağlamdır, Saca'nın dediği gibi çok miktarda alkol alır ama sarhoş olmaz, başka bir vatandaşsa alkole alışkın değildir, 100 ml. birayla
sarhoş olup, güvenli sürüş yeteneğini kaybeder.
Bu 0,50 neye göre, kime göre belirleniyor?
3-Ahmet25'cim,
Gazetelerde okursun,
a)Bir adam diğerini bacağından bıçaklar veya ayağından vurur, mahkeme bunu hemen bırakır, tutuksuz yargılanır, az bir para cezası ile kurtulur (Saca iyi bilir, çünkü polisler bu konudan çok şikayetçi), başka bir adam ise hasmını karnından-kalbine yakın bir noktadan vurur ya da bıçaklar, bu adam içeride çok yatar, çünkü, öldürmeye teşebbüs kabul edilir.
b)Belki başına gelmiştir, radara yakalanmışsındır, hız limitini %50'yekadar aşarsan farklı, %100'e kadar aşarsan farklı ve %100 den daha fazla aşarsan çok çok daha farklı, gayet yüklü bir ceza yersin.
E...Şimdi, güzel kardeşim, neden bu tip bir skala alkol konusunda uygulanmaz?
Neden 0,52 Pm alkolle yakalnananla 2-3 Pm alkolle yakalanan aynı kefeye konur?
İşte biz burada bunları tartışıyoruz, dikkat edersen, Sayın Erdoğan KIRCALI, ki, site editörüdür, kendisiyle burada çok seviyeli bir şekilde tartıştık, Phantom Of Law'ın yazdıklarından sonra buraya bizi eleştiren bir yazı yazmadı.
Hıı...Alkol alıp araç kullanan başkalrının hayatını tehlikeye atıyor mu?
Evet, atıyor.Ama, güvenli sürüş ve muhakeme yeteneğini kaybetmişse.
Bunu, kanun söylüyor, oku, bak aynen şöyle yazar "0,50 Pm alkolün üzerinde alkol alıp, ya da keyif verici uyuşturucu bir madde alıp, güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş bir şekilde araç kullananlara..."