Printable View
Merhabalar!
Benim merak ettiğim konu şu;Bir avukat hem borçluyu hemde alacaklıyı temsil edebilirmi? Daha da açık anlatmak gerekirse bir ltd. şirketinin hissedarlarından birinin avukatı olup, aynı şirketin çekten dolayı doğan borcundan şirkete icra işlemleri yapabilirmi?Eğer yapamazsa yaptığı icra işlemlerinin geçerliliği nedir? Konuya etik değerlerden baktığınızda yapmaması gerektiğini düşünüyorum ama şunuda iyi biliyorum; kanun ayrı birşey adalet ayrı!
şimdiden ilginize çok teşekkür ederim!
Düşününki bir şirketin büyük hissedarısınız.Küçük hissedarın avukatı şirketin tasfiyesi için dava açıyor.(aynı avukat geçmişte şirketinde avukatıydı) ama bu esnada uzerinde benim yazım olmayan imzasıda tartışılacak bir çekle şirketin tum mal varlığına haciz koyduruyor.haciz miktarıda borç miktarını aşıyor.Ben bile anlatırken karıştırmaya başladım..ama işin kısa özeti bu
İmzanın tartışılmaya ihtiyacı varsa, imza sahteyse ödeme emrini aldığınız zaman borca itiraz edebilirdiniz. Bu şekilde imza kriminal laborotuvarlarda incelenir, bir sonuç elde edilirdi.
Benim düşüncem, eğer kanunda yasaklayıcı bir hüküm söz konusu değilse, bir avukat hem alacaklının hem de borçlunun avukatı olabilir. Avukatın görevi müvekkilinin hakkını gözetip, korumak, hakkını elde etmesi için üzerine düşen neyse, kanunun verdiği yetki ile yerine getirmektir. Zaten aksi bir durumda, taraflardan birinin zararına işlem yaparsa, görevini ihmal ederse müvekkilin şikayeti söz konusu olabilir.
Bir avukat aynı anda hem alacaklının hem borçlunun vekili olamaz. Ancak birinin muvafakati ile ve karşı tarafı temsil etmemek kaydı ile vekillik görevini ifa edebilir. Bu durumda da dikkat edilmesi gereken karşı taraf ile ilgili işlem yaparken vekillik göreviniz nedeniyle öğrendiğiniz bilgileri aleyhe kullanılmamasıdır.
Sahte imza gibi bir durum var ise ve sizinde iradeniz o işlemi yapma yönünde değilse sorun yoktur. Takibin iptali gündeme gelebilir.
Neticede eğer sizin imzanız taklit edilerek bir işlem yapıldıysa size tavsiyem hemen sizin savcılığa suç duyurusunda bulunmanızdır.
İlginize çok teşekkür ederim
Öncelikle icra ya itiraz ettik.Bırakın imzayı çekin üzerindeki yazı dahi bana ait değil.İcra dosyası o kadar kalabalıkki ocak ayında icraya geliniyor tutanak tutuluyor bu şirket burada yoktur taşınmıştır diye.daha sonra üst üste 2 defa icraya geldiler ve tüm varlığını aldılar.Halada tebligatı çıkarmadılar ama biz dosyayı bulduk zaten.
Biliyorum her meslekte iyilerde olduğu gibi kötülerde mevcut.Benim mesleğimde olduğu gibi.Ama şöyle düşünüyorum her ne meslekte olursa olsun bu tip insanları temizlemek gerekiyor.Kendi avukatım ve çevremde olan bir çok avukat arkadaşımla bu konuyu tartışıyoruz.Kimisi hiçbir sonuç çıkmaz diyor(avukatın yaptığı işlem için) kimisi de icra işlemi bile geçersiz barodan da çok büyük ceza alır diyor.
Aslında dışarıdan bakıldığında yaptığınız iş kolay gibi gözüksede içine girince bu sistemde gerçekten çok büyük zorluklarla savaştığınız görebiliyorum.Herhalde bu işlerin düzelmesi için kanun ayrı birşey adalet ayrı birşey düşüncesinin bir an önce değişmesi gerekiyor.Ama nasıl olur bilmiyorum anayasa nın bile ne olduğu belli olmayan onlarca kişinin yorumlandığı bir yerde!!
tekrar teşekkürler
Bu arada Başak Hanım
Hemen hemen 4 günden beri bu konuyu araştırıyorum.Ne kadar araştırırsam araştırayım bir hukuçu olarak olaya bakmamın mumkun olmadığınıda biliyorum.
Fakat sizin belirtmiş olduğunuz gibi konunun''bir avukat hem borçluyu hemde alacaklıyı temsil edebilir'' şeklinde basit olmadığını gördüm.
Benim asıl sorunum böyle bir avukat hakkında neler yapılabileceği olduğu aynı zamanda!
Şunuda biliyorum belki böyle bir platformda bir meslektaşınız hakkında yorum yapmak istemiyebilirsiniz.Belki benim bu konuyuda burada dile getirmem yannlış olabilir.Ama her ne meslek grubunda olursa olsun kötülerin ayıklanması demek iyilerin yolunun açılması demek olduğunu düşünüyorum!
Bir avukat hem davacıyı (veya alacaklıyı) hem de davalıyı (veya borçluyu) temsil edemez.
Sizin sorduğunuz soruda, avukatın Şirket Ortaklarından birinin avukatı olduğu yazılı. Biliyorsunuz şirketler tüzel kişiler olup, gerçek kişilerin oluşturduğu ortaklıklar olsa da kendini oluşturan gerçek kişilerden bağımsızdır.
Bu durumda bahsettiğiniz meslektaşımız şirketin yetkili organlarınca vekil tayin edilmediyse, kısacası şirketin avukatı değilse pekala şirket aleyhine işlem yapabilir. Şirketin ortağının avukatı olması şirket aleyhine dava veya icra takiplerine bakamayacağı anlamına gelmez.
Yanılgınız hukuktaki gerçek kişi, tüzel kişi farkından kaynaklanmaktadır.