Yeni Hukuki Kaynak: "Boşanma davası - Nafaka ve tazminat istemi - Az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilmesi gereği "

Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz :


İlgili veri linki : Boşanma davası - Nafaka ve tazminat istemi - Az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilmesi gereği

yazık valla yine olan erkeklere olmuş konuyla ilgili.genelde erkekler suclu oldugu için.:))

Alıntı:

---

toprakk_62 rumuzlu üyeden alıntı

yazık valla yine olan erkeklere olmuş konuyla ilgili.genelde erkekler suclu oldugu için.:))

---

Bu nasıl kadın erkek eşitliği anlamıyorum kadın eften püften sebepler yüzünden ayrılmayı istiyor mahkemede madem sen bu kutsal varlıkla evlendin o zaman ömür boyu onun geçimine katkıda bulun ve ona bak diyor.Birde küçük çocuğunuz varsa hem onu göremiyor sarılamıyor buna rağmen hemde eşinize bakmak zorunda kalıyorsunuz
Şimdi bazıları tutup nafakayı kusurlu taraf ödeyecektir diyecek mahkemede her kusuru ispatlayamıyorsunuz bu konuda toplum şahitlik yapmaktanda imtina ediyor hadi ispatladınız kadın kusurlu olsa napacaksınız kadınların %80 çalışmıyorki neyini alacaksınız inanın bu alanda da kadın ve erkek eşit denilerek yoksulluk nafakası kalksa ve ortak velayet gelse boşanmalar yine %80 azalacak ve hukuk rahatlayacak kutsal olan kadın değil aile müessesi olacak GERÇEKTEN OLAN ERKEKLERE OLUYOR

Türk Medeni Kanunu, özellikle boşanmayla ilgili hususlar tam bir medeniyetsizlik kanıtı.

-Boşanmayla ilgili kanunlar kutsal bir sınıf yaratıyor. Evlenen bir kadın bu kutsal sınıfın bir üyesi olarak kabul görüyor kanun nezninde (cemiyet hayatında da öyle zaten)
-Bazı kültürlerde ineklerin, maymunların vs kutsal kabul edildiğini biliyoruz biz de ise boşanma söz konusu olduğunda kadın tarafı kutsal, yüce; hayatı kanunlarla ölünceye kadar garanti altına alınması gereken neredeyse nesli tükenmekte olan nadide, biricik bir canlı.
- Medeni Kanunumuz dini referanslara dayanıyor.
"Cennet Kadınların ayakları altındadır" ifadesi boşanma söz konusu olduğunda
"erkek, kadınların ayaklarının altındadır"a dönüşüyor.

-Nafaka hakkı kazanan bir kadın tekrar evlenmediği(artı bir kaç şey) takdirde ömür boyu nafaka alacaklısı oluyor. Bu demek ki erkek ölünceye kadar nafaka borçlusu'dur.
Bu nasıl bir adalettir ? Erkeği ölünceye kadar borçlu yaşamaya mahkum eden bir hukuk düzeni nasıl adalet dağıttığını iddia edebilir ?
-Bu arada nafaka takdir edilirken erkeğin işsiz olması, sakat, hasta, fakir olması hiç dikkate alınmıyor, sadece erkek olduğu için nafaka ödemek zorunda kalıyor. Ancak ölü erkek nafaka'dan muaftır.
-Nafaka gerekliliği varsa bu, belirli süreli olmalı, ömür boyu borçlu/alacaklı ilişkisi yaratmamalı.

Alıntı:

---

toprakk_62 rumuzlu üyeden alıntı

yazık valla yine olan erkeklere olmuş konuyla ilgili.genelde erkekler suclu oldugu için.:))

---

Sn mrtecetin
sozleriniz kesinlikle doğru. Ama şurası eksik yada yanlış medeni kanunumuz dini referanslara dayalı diyorsunuz ama değil çunkü diyanet işlerinin ilgili eserlerinde de görüleceği üzere kadına en fazla 3 ay yoksulluk nafakası verilir ondan sonrasının alınması helal değildir.Gönüllü verilmiş o başka tabi. işin en acı tarafı ise konu yoksulluk nafakası olunca yine islami konularda kimseyi beğenmeyen kendisini en dindar müslüman gören kadınlar bile dinlerini imanlarını unutup helali haramı birbirine karıştırıyorlar. ve ömür boyu yoksulluk nafakasını alıyorlar heralde onun için paranın dini imanı olmaz diyorlar
saygılarımla

Şeriat gelse fena olmayacak galiba :) (şaka şaka)

Burada hukukçu üyelerimizin görüşünü almak isterim.

Medeni Kanuna göre nafakanın ortadan kalkması için;
Madde.176:alacaklının yeniden evlenmesi, evliymiş gibi başkasıyla yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması,haysiyetsiz bir hayat sürmesi gerekiyor (ve tabi taraflardan birinin ölmesi).

Madde.175:...süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Madde 175 ve 176 'nın insan haklarına ve hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum.

Çünkü boşanan ve nafaka alacaklısı olan kadın; tekrar evlenmek zorunda değil, evliymiş gibi yaşamak zorunda değil, yoksulluğunu(!!!) gidermek/hafifletmek için çalışmak zorunda değil, haysiyetsiz bir hayat yaşamak zorunda değil.
Yani pratikte söz konusu kadın ölünceye kadar nafaka alma imkanına sahiptir.

Dolayısıyla süresiz olarak nafaka hükmü vermek, erkeği süresiz olarak maddi-manevi cezalandırmak anlamına geliyor. Bunun insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum.
Mahkemeler sadece sınırlı süreli nafakaya hükmedebilir bunun sınırını hakim, tarafların ekonomik, sosyal durumlarına göre kısa veya daha uzun tutabilir görüşündeyim.
Nafakanın sınırsız süreli olmasını sağlayan kanun maddesi hukuken iptal ettirilebilir mi?
Hukuki görüş lütfen.

bende aynı sorunları yasıyorum hemde 14 yıldır ama daha bır sonuca ulasamadım umarım buradan aldıgım yardımlarla sonlandırabılrım

söyle bir dikkat ettimde beyler baya bencil düşünüyorsunuz.ne kadar güzel işte sen suçluysan sen ödeyeceksin karşı taraf suçluysa o ki genelde şiddet,aldatma,sorumsuzluk örneklerini en iyi erkeklerimiz vermiyor mu?ayrıca size bir çocuk verdiyse gerçeekten o kadın dünyanın en değerli varlığı taşıdığı sıfat çok önemli unutmayalım sizlerin anneside bir bayan onun yerine kendinizi koyarak yorum yapalım.sonuna kadar destekliyorum hem tazminatı hemde nafakayı

Nafaka ve tazminat hiç olmasın diyen yok zaten.
Hakim gerekli gördüğünde elbette tazminata da nafakaya da hüküm verebilir.
Tazminat ödenir ve biter. Oysa nafaka öyle değil. Medeni Kanuna göre taraflardan birisi ölünceye kadar borçlu/alacaklı ilişkisi yaratıyor.
Bu doğru değil, adil değil.

Boşanan nafaka alacaklısı ; tekrar evlenmek zorunda değil, evliymiş gibi yaşamak zorunda değil, yoksulluğunu(!!!) gidermek/hafifletmek için çalışmak zorunda değil, haysiyetsiz bir hayat yaşamak zorunda değil.
Yani pratikte söz konusu kadın ölünceye kadar nafaka alma imkanına sahiptir, çocuğu olsun veya olmasın fark etmiyor.

Madde.175:..süresiz olarak nafaka isteyebilir.Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Pratikte; 1 gün bile süren bir evlilik, çocuk bulunmayan bir evlilik ve boşanan kadına süresiz (ölünceye kadar) nafaka sunuluyor (nafaka yükümlüsü erkeğin kusuru bulunmasa bile).

Boşanmada öncelikli düşünülmesi gereken (eğer varsa)çocuğa BİLE sınırlı süreli (reşit oluncaya kadar) iştirak nafakası bağlanırken yoksulluk nafakasının kanunen süresiz ve pratikte ölünceye kadar olması doğru olmasa gerek.

Bu yazı hukuki görüş almak için yazılmıştır. Kadın-erkek itişmesiyle ilgili değildir.

Madde.175 ve 176'nın iptal edilebilirliği konusunda web sitemizdeki hukukçuların görüşünü almak dileğiyle.
Saygılarımla.

İser kadın isterse erkek olsun mukaddes aile yuvasını kim dağıtıyorsa yani kim hatalıysa o nafaka ödemelidir.Özellikle de zina durumumda diye düşünüyorum.