Zamanında Yapılmayan Toplantı - Salgın, YK Üyelerinin Yetki Aşımları vb. Hakkında

Merhaba,

Yönetim Planına göre Ocak ayında yapılması gereken genel kurul toplantısı YK üyeleri tarafından yapılmadı. "Kendilerine defaatle hatırlatılmasına rağmen"

Bu süreç de;

1 - Bir kat malikinden bir kaç yılı kapsayan peşin aidat alımı yaptılar.
"Peşin ödeme alındığı için Aidat indirimi yaparak ve gelecek yıllardaki hiçbir zamdan etkilenmeyecek şekilde!" Diğer herkesin aidatları artacak.

2 - Şubat ayında "YK Başkanı olduğunu düşünen" YK üyesi tarafından Personellere zam yapıldı.
"Savunması; Asgari Ücret zammından kaynaklı zam yapılması gerekliliği."
"Daha önceki uygulamalar her yıl başında Asgari Ücret altında kalan personelin maaşları Mali Müşavir tarafından yukarı çekilir. Genel Kurul toplantısı sonrası zam oranları belirlendi ise, geriye dönük Ocak ayını da kapsayacak şekilde ödenirdi."
"YK üyelerine Kat Malikleri Genel Kurulunda, Kat Maliklerince personel zam oranları ve aidat bütçesi onaylanmadan maaş zammı yapma yetkileri olmadığı defalarca hatırlatıldı. Ne yazık ki kapı duvar oldular. Ve şuan Salgından ötürü Genel Kurul toplantısı da yapılmadığı için site maaşları dahi gecikmeli öder pozisyonda. Hizmet alınan firmalara ödeme dahi yapılamıyor."
Aidat zammı yapılmadığı için, her geçen ay site eksi bakiyeye düşmektedir.

3 - YK üyelerinden birinin aile bireylerinden biri Personel olarak işe alındı.
Daha önce aynı pozisyonda çalışan personelin maaşından oldukça yüksek bir maaş belirlendi.
Aile bireyi işe alınan YK üyesi, topu her defasında "YK Başkanı olduğunu düşünen" YK üyesine atmaktadır. Maaşı o belirledi vb. gibi.
Aile bireyi işe alınan YK üyesi, daha önce ilgili pozisyonun maaşını çok bulmakta ve burada ne iş yapılıyor ki diye söylemler de bulunmakta idi.

4 - YK Başkanı olduğunu düşünen YK üyesi istediği bakım onarımı yapabileceğini, istediği şekilde personel maaş zammı verebileceğini, ilgili bir pozisyonun ismini değiştirerek yüksek maaş belirleyebileceğini vb. düşüncelere sahiptir.

"Kendilerine, Kat Malikleri Genel Kurulunda Kat Maliklerince alınan kararlar dışında hiçbir yetkileri olmadığı hatırlatıldı. Tek bir çivi dahi çakma yetkileri olmadığı bildirildi. Lakin hukuki doğrular ile değil, kendi doğru bildiklerinden ilerlemektedirler."

Aklıma gelen yetki aşımları olursa ekleyeceğim.

Nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda değerli görüşlerinizi rica ediyorum. Her geçen gün daha da kötüye gidiyor her şey.

Avukat olan bir tanıdığımıza olan biteni anlattığımız da, bu kadar usulsüzlüğe Kat Malikleri nasıl izin verebiliyor, nasıl ses çıkarmıyorlar dedi. Ve ekledi; ben avukat olarak vekilime karşı 1 sorumlu isem, YK üyeleri Kat Maliklerine karşı 3 sorumlular. Cumhuriyet Savcılığına gitmenizi salık veririm dedi.

Sulh hukuk mahkemesinde hakimin müdahalesi davası açarak tüm bu usülsüz işlemleri iptal ettirmeniz gerekecek. Eğer zimmete para geçirme veya yönetimi zarara sokma fiillerinden eminseniz savcılığa da şikayet edebilirsiniz.

Peki sayı durumunuz nedir? Denetçi kimdir? Kısacası olağanüstü toplantıya götürmeniz mümkün değil mi? Denetçi bile katmaliklerini olağanüstü toplantıya davet edebilir.

Sayın Basri bey, kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim.

Sulh hukuk mahkemesinde açılacak bir davanın uzun süreli bir zaman dilimini kapsayacağını düşünüyorum.

Zimmete para geçirme durumu söz konusu değil. Lakin siteyi bilinçsizce zarara uğratma durumu mevcuttur.

- Bir site sakininden indirim ile bir kaç yıllık peşin aidat tahsilatı yapılıyor.

"Kat malikleri genel kurulunda dahi böyle bir indirim kararı alınamayacağını biliyorum. Lakin yukarıda bahsettiğim YK başkanı olduğunu düşünen, YK üyesi bunu kendi başına yapıyor. 2018 yılında yine yapmış."

- Yaptırdığı bakım onarım işleri vasatın altında olmasına rağmen oldukça maliyetli işler.

- Yetkisi olmadığı halde maaş zamları yapması ise ayrı bir konu.

Bu durumları hep YK başkanı olduğunu düşünen, YK üyesi yapmaktadır. Diğer YK üyeleri ise, topu onun üstüne atmaktadırlar. Kendisine ulaşamıyoruz. Haber vermiyor vb. gibi.

200 kat malikinin olduğu sitede 13-15, bilemediniz 20 kişi ile toplantı yapılıyor.
Denetçi 20 sayfa rapor yayınladı. Yetmedi herkesin e-mailine tüm olan biteni anlatan bir bilgilendirme maili attı. 1 kişi dönüş sağladı.
Denetçi raporlama görevini yerine getirmektedir. Kendisi adeta çırpınmaktadır ama kat maliklerinin duyarsızlığı karşısında artık o da bezmiş durumda.
Kime anlatıyorsa savcılığa gidin, ne duruyorsunuz diye akıl veriyorlar denetçiye. Fakat sonrasında denetçi arkasına dönüp baktığında herkesin, amiyane tabir ile çil yavrusu gibi dağıldığını görüyor. Usulsüzlüğü öğrenenler arasında, bir araya gelip yahut kendi başına yönetimi arayıp ne yapıyorsunuz siz diyen olmadı.
Bu durum karşısında denetçi kimin için, kiminle düşman olup kendimi hedef yapacağım diyor..
Ben raporumu, olan biteni yazarım. Denetim raporunu üzerinden savcılığa gidilmesi aklını veren kat malikleri için buyurun siz gidin diyor. Sizce haksız mı?

Alıntı:

---

balabanraca rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Basri bey, kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim.

Sulh hukuk mahkemesinde açılacak bir davanın uzun süreli bir zaman dilimini kapsayacağını düşünüyorum.

Zimmete para geçirme durumu söz konusu değil. Lakin siteyi bilinçsizce zarara uğratma durumu mevcuttur.

- Bir site sakininden indirim ile bir kaç yıllık peşin aidat tahsilatı yapılıyor.

"Kat malikleri genel kurulunda dahi böyle bir indirim kararı alınamayacağını biliyorum. Lakin yukarıda bahsettiğim YK başkanı olduğunu düşünen, YK üyesi bunu kendi başına yapıyor. 2018 yılında yine yapmış."

- Yaptırdığı bakım onarım işleri vasatın altında olmasına rağmen oldukça maliyetli işler.

- Yetkisi olmadığı halde maaş zamları yapması ise ayrı bir konu.

Bu durumları hep YK başkanı olduğunu düşünen, YK üyesi yapmaktadır. Diğer YK üyeleri ise, topu onun üstüne atmaktadırlar. Kendisine ulaşamıyoruz. Haber vermiyor vb. gibi.

200 kat malikinin olduğu sitede 13-15, bilemediniz 20 kişi ile toplantı yapılıyor.
Denetçi 20 sayfa rapor yayınladı. Yetmedi herkesin e-mailine tüm olan biteni anlatan bir bilgilendirme maili attı. 1 kişi dönüş sağladı.
Denetçi raporlama görevini yerine getirmektedir. Kendisi adeta çırpınmaktadır ama kat maliklerinin duyarsızlığı karşısında artık o da bezmiş durumda.
Kime anlatıyorsa savcılığa gidin, ne duruyorsunuz diye akıl veriyorlar denetçiye. Fakat sonrasında denetçi arkasına dönüp baktığında herkesin, amiyane tabir ile çil yavrusu gibi dağıldığını görüyor. Usulsüzlüğü öğrenenler arasında, bir araya gelip yahut kendi başına yönetimi arayıp ne yapıyorsunuz siz diyen olmadı.
Bu durum karşısında denetçi kimin için, kiminle düşman olup kendimi hedef yapacağım diyor..
Ben raporumu, olan biteni yazarım. Denetim raporunu üzerinden savcılığa gidilmesi aklını veren kat malikleri için buyurun siz gidin diyor. Sizce haksız mı?

---

Bir elin parmakları kadar yıl önce ( 2016 ) açtığınız konuda bahsettiğiniz yönetim kurulu başkanı hala aynı kişi mi?
https://www.hukuki.net/showthread.ph...204#post567204
O tarihte yönetici seçimi ile ilgili önerilen sulh hukuk mahkemesinde dava açarak hakimin mudahalesi ve yonetici atanmasını talep ettiniz mi ?

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Bir elin parmakları kadar yıl önce ( 2016 ) açtığınız konuda bahsettiğiniz yönetim kurulu başkanı hala aynı kişi mi?
https://www.hukuki.net/showthread.ph...204#post567204
O tarihte yönetici seçimi ile ilgili önerilen sulh hukuk mahkemesinde dava açarak hakimin mudahalesi ve yonetici atanmasını talep ettiniz mi ?

---

merhaba, hayır aynı yönetim kurulu üyesi veya üyeleri değiller.
bu süreç de farklı yk üyeleri oldu.
bu konuda bahsettiğim yk üyesi son 2 yıldır yönetime talip çıkmadığı için seçilen bir kişi.

"yönetime talip çıkmadı derken; bir şeyleri düzeltmeye talip olanlar vardı. lakin bazı sebeplerden, rahatsız edici bazı kişilerden vb. kaynaklı, bizim bir ailemiz var burada bu insanlarla uğraşamayız. kat malikleri de olası bir durumda kapılarını örterek seyirci oluyorlar diye geri plana çektiler kendilerini. örneğin; yk üyeleri rahatsız edildiklerinde bir kat maliki (kimse kimsenin velisi değil, karakolun yolunu bilmiyor musunuz?) demişti. yani yol göstermeyi çok iyi biliyorlar. dönüp baktığınızda herkes evinde huzurlu. rahatsız edilen yk üyeleri tedirgin. en basiti aidat borcu yüzünden icraya verilen bir kişi rahatsız etti diyelim. bunun yerine bir aksilikte, rahatsız edildiğiniz de yanınızdayız. sizleri rahatsız eden bizi karşısında bulur diyen olmadı. olmuyor.

2018 yılında sulh hukuk mahkemesinde yönetim planına ve kat mülkiyeti kanununa uyulması adına bir dava açıldı.
3-4 aylık bir süre geçtikten sonra siteye kayyum atanacak olması durumu ve kayyuma ödenebilecek maaş yüzünden diğer kat maliklerinin hışmına uğramamak adına anlık bir tedirginlik ile ilgili kişilerce dava geri çekildi.

sanırım toplu yapı statüsündeki 100 den fazla kat maliki olan yapılardan ev almamak gerekiyor. bunu yaşayarak öğreniyoruz.

siz 2018 de gerekeni yapmış ama vazgeçmişsiniz, sulh hukuk mahkemesinden hakimin müdahalesi ile yönetici tayini isteyeceksiniz, sanırım mahkeme sizi de atayabilir, hakimin atayacağı yönetici (yönetici) seçimli toplantı yapacaktır

apartman işi artık devrini tamamladı...zaten depreme karşı oluşturduğu büyük riski bir yana, apartmanda yaşayabilmek için ya sinirleriniz çok sağlam olacak ya da ne dedilerse toplantılara dahi gitmeden ödeyeceksiniz...durum bu, bu anlamda anadolunun her yerinde bir de yüksek katlı binalar yapmak moda oldu, talibi de maalesef var, mantar gibi apartman site yapılıyor, 2.000 nüffuslu bir ilçede bile...ve adam 5 dönüm bahçeli köydeki evini bırakıyor şehirden daire alıyor, tabii ki bunu teşvik eden her yere doğalgaz gelmesi oldu, keza insanlar köydeki husumetlisinden, ailesinden hatta anne babasından da uzaklaşmak istiyor, hülasa her nereye gitseniz huzur yok...huzur kafada...

denetçinin dediği gibi mahkemeden en az 2 sene sonra bir netice çıkıyor ama kat malikleri ile düşmanlık yarattığı için, düşmanınız olan bir binaya girmek çıkmak orada yaşamak kalp sağlığını fevkalade bozuyor...yani apartmanda oturmak akıllı bir iş değil, çare yok değil var, işsizliğe rağmen göç ermek ve robinson gibi yaşamayı göze almak şart...zaten dairede oturmak demek ölmeyi beklemek demek...çünkü ister eski, ister yeni hiç fark etmez binaların % 90 ı depreme karşı katiyyetle güvensiz, zira hala daha 25x100 yahut 40x30 ebadlarında kolonlarla bina yapılıyor hem de 10 katlı...ve toplumun yapanı dahil, okumuşu yazmışı dahil konudan tamamen habersiz...o sadece daire alıyor kolon ne kiriş ne ömründe görmemiş, proje çizenlerin tasdik edenlerin de yine & 90 ı ömründe kendi parası ile yani risk alarak hiçbir bina yapmamış...