BANKACILIK
KANUNU
Kanun No. 5387 |
|
Kabul Tarihi :
2.7.2005
|
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, finansal piyasalarda güven
ve istikrarın sağlanmasına, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına,
tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasına ilişkin usûl ve esasları
düzenlemektir.
MADDE 2.- Türkiye'de kurulu mevduat bankaları, katılım
bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki
kuruluşların Türkiye'deki şubeleri, finansal holding şirketleri, Türkiye
Bankalar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve bunların faaliyetleri bu
Kanun hükümlerine tâbidir.
Özel kanunlarla kurulmuş olan bankalar
hakkında da kanunlarında yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun
hükümleri uygulanır.
Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel
hükümler tatbik olunur.
Tanımlar ve
kısaltmalar
MADDE 3.- Bu Kanunun
uygulanmasında;
İlişkili Bakan: Başbakan veya görevlendireceği
Devlet Bakanını,
Kurul: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulunu,
Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumunu,
Başkan: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu Başkanını,
Merkez Bankası: Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası Anonim Şirketini,
Fon: Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonunu,
Fon Kurulu: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
Kurulunu,
Fon Başkanı: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
Kurulu Başkanını,
Kredi kuruluşu: Mevduat bankalarını ve katılım
bankalarını,
Kuruluş birlikleri: Türkiye Bankalar Birliği
ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğini,
Banka: Mevduat bankaları ve katılım bankaları
ile kalkınma ve yatırım bankalarını,
Mevduat bankası: Bu Kanuna göre kendi nam ve
hesabına mevduat kabul etmek ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet
gösteren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların
Türkiye'deki şubelerini,
Katılım bankası: Bu Kanuna göre özel cari ve
katılma hesapları yoluyla fon toplamak ve kredi kullandırmak esas olmak üzere
faaliyet gösteren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların
Türkiye'deki şubelerini,
Kalkınma ve yatırım bankası: Bu Kanuna göre
mevduat veya katılım fonu kabul etme dışında; kredi kullandırmak esas olmak
üzere faaliyet gösteren ve/veya özel kanunlarla kendilerine verilen görevleri
yerine getiren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların
Türkiye'deki şubelerini,
Finansal holding şirketi: İçlerinden en az bir
tanesi bir kredi kuruluşu olmak şartıyla bağlı ortaklıklarının tümü veya
çoğunluğu kredi kuruluşu veya finansal kuruluş olan
şirketi,
Şube: Elektronik işlem cihazlarından ibaret
birimler hariç olmak üzere, bankaların bağımlı bir parçasını oluşturan ve bu
kuruluşların faaliyetlerinin tamamını veya bir kısmını kendi başına yapan, sabit
ya da seyyar bürolar gibi her türlü işyerini,
Merkez şube: Yurt dışında kurulu bir bankanın
Türkiye'de açtığı şubeyi, birden fazla şubenin olması hâlinde ise Kuruma
bildirilecek ve Kurulca onaylanacak şubeyi,
Fon bankası: Mülga 3182 sayılı Bankalar
Kanunu, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunu ve bu
Kanun uyarınca temettü hariç ortaklık hakları ile yönetimi ve denetimi Fona
intikal eden bankalar ile Fonun çoğunluk hissesine sahip olduğu
bankaları,
Finansal kuruluş: Kredi kuruluşları dışında
kalan ve sigortacılık, bireysel emeklilik veya sermaye piyasası faaliyetlerinde
bulunmak veya bu Kanunda yer alan faaliyet konularından en az birini yürütmek
üzere kurulan kuruluşlar ile kalkınma ve yatırım bankaları ve finansal holding
şirketlerini,
Kontrol: Bir tüzel kişinin; sermayesinin,
asgarî yüzde ellibirine sahip olma şartı aranmaksızın, çoğunluğuna doğrudan veya
dolaylı olarak sahip olunması veya bu çoğunluğa sahip olunmamakla birlikte
imtiyazlı hisselerin elde bulundurulması veya diğer hissedarlarla yapılan
anlaşmalara istinaden oy hakkının çoğunluğu üzerinde tasarrufta bulunulması
suretiyle veya herhangi bir suretle yönetim kurulu üyelerinin karara esas
çoğunluğunu atayabilme ya da görevden alma gücünün elde
bulundurulmasını,
Ana ortaklık: Kontrolündeki ortaklıklar ile
Kurul tarafından belirlenen usûl ve esaslarla tanımlanan ortaklıkların finansal
tablolarını kendi nezdinde konsolide eden banka veya finansal holding
şirketini,
Bağlı ortaklık: Ana ortaklığın kontrolü
altında faaliyet gösteren ortaklıkları,
Nitelikli pay: Bir ortaklığın sermayesinin
veya oy haklarının doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on veya daha fazlasını
teşkil eden paylar ile bu oranın altında olsa dahi yönetim kurullarına üye
belirleme imtiyazı veren payları,
Hâkim ortak: Bir ortaklığı doğrudan ya da
dolaylı olarak, tek başına veya birlikte kontrol eden gerçek veya tüzel
kişiyi,
Yöneticiler: Bankanın yönetim kurulu, denetim
komitesi ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile genel müdür, genel müdür
yardımcıları ve imza yetkisine sahip mensuplarından; bölge müdürleri, şube
müdürleri ve genel müdürlük merkez teşkilatında yer alan bölüm, kısım, grup ve
bunlara eşdeğer isimler altında faaliyet gösteren birimlerin
yöneticilerini,
Mevduat: Yazılı ya da sözlü olarak veya
herhangi bir şekilde halka duyurulmak suretiyle ivazsız veya bir ivaz
karşılığında, istendiğinde ya da belli bir vadede geri ödenmek üzere kabul
edilen parayı,
Tasarruf mevduatı: Mevduat bankaları nezdinde
açtırılan, gerçek kişilere ait ve münhasıran çek keşide edilmesi dışında ticari
işlemlere konu olmayan mevduat hesaplarını,
Özel cari hesap: Katılım bankalarında
açılabilen ve istenildiğinde kısmen veya tamamen her an geri çekilebilme
özelliği taşıyan ve karşılığında hesap sahibine herhangi bir getiri ödenmeyen
fonların oluşturduğu hesapları,
Katılma hesabı: Katılım bankalarına yatırılan
fonların bu kurumlarca kullandırılmasından doğacak kâr veya zarara katılma
sonucunu veren, karşılığında hesap sahibine önceden belirlenmiş herhangi bir
getiri ödenmeyen ve anaparanın aynen geri ödenmesi garanti edilmeyen fonların
oluşturduğu hesapları,
Katılım fonu: Katılım bankaları nezdinde
açtırılan gerçek ve tüzel kişilere ait özel cari hesap ve katılma hesaplarında
yer alan parayı,
Destek hizmeti kuruluşu: Kurulca belirlenecek
esaslar çerçevesinde Merkez Bankası tarafından kurulmuş ya da Merkez Bankası
bünyesinde faaliyet gösterenler ile Sermaye Piyasası Kurulunun denetiminde
bulunan takas, saklama ve merkezi kayıt hizmeti kuruluşları hariç, bu Kanun
kapsamındaki kuruluşlara ana hizmetlerinin uzantısı veya tamamlayıcısı
niteliğinde hizmet veren kuruluşları,
Kıyı bankacılığı: Bankacılık faaliyetleri,
kurulu bulunulan ülke harici ile sınırlı tutulan veya ülke genelinde uygulanan
ekonomik ve malî mevzuata tâbi olmayan ya da kurulu bulunulan ülkede yerleşik
olanlardan mevduat ve fon kabulünün yasaklandığı
bankacılığı,
İfade eder.
Faaliyet konuları
MADDE 4.- Bankalar, diğer kanunlarda öngörülen hükümler
saklı kalmak kaydıyla aşağıda belirtilen faaliyetleri gerçekleştirebilirler:
a) Mevduat kabulü.
b) Katılım fonu kabulü.
c) Nakdî, gayrinakdî her cins ve surette kredi
verme işlemleri.
d) Nakdî ve kaydî ödeme ve fon transferi
işlemleri, muhabir bankacılık veya çek hesaplarının kullanılması dahil her türlü
ödeme ve tahsilat işlemleri.
e) Çek ve diğer kambiyo senetlerinin iştirası
işlemleri.
f) Saklama hizmetleri.
g) Kredi kartları, banka kartları ve seyahat
çekleri gibi ödeme vasıtalarının ihracı ve bunlarla ilgili faaliyetlerin
yürütülmesi işlemleri.
h) Efektif dahil kambiyo işlemleri; para piyasası araçlarının
alım ve satımı; kıymetli maden ve taşların alımı, satımı veya bunların emanete
alınması işlemleri.
i) Ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye
piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı; vadeli işlem
sözleşmelerinin, opsiyon sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit
veya karmaşık yapıdaki finansal araçların alımı, satımı ve aracılık
işlemleri.
j) Sermaye piyasası araçlarının alım ve satımı
ile geri alım veya tekrar satım taahhüdü işlemleri.
k) Sermaye piyasası araçlarının ihraç veya
halka arz yoluyla satışına aracılık işlemleri.
l) Daha önce ihraç edilmiş olan sermaye
piyasası araçlarının aracılık maksadıyla alım satımının yürütülmesi
işlemleri.
m) Başkaları lehine teminat, garanti ve sair
yükümlülüklerin üstlenilmesi işlemleri gibi garanti
işleri.
n) Yatırım danışmanlığı
işlemleri.
o) Portföy işletmeciliği ve
yönetimi.
p) Hazine Müsteşarlığı ve/veya Merkez Bankası
ve kuruluş birlikleri nezdinde oluşturulan bir sözleşme kapsamında üstlenilen
yükümlülükler çerçevesinde alım satım işlemlerine ilişkin piyasa
yapıcılığı.
r) Faktöring ve forfaiting
işlemleri.
s) Bankalararası piyasada para alım satımı
işlemlerine aracılık.
t) Finansal kiralama
işlemleri.
u) Sigorta acenteliği ve bireysel emeklilik
aracılık hizmetleri.
v) Kurulca belirlenecek diğer
faaliyetler.
Mevduat bankaları birinci fıkranın (b) ve (t),
katılım bankaları (a), kalkınma ve yatırım bankaları (a) ve (b) bentlerinde
belirtilen faaliyetleri gerçekleştiremezler.
Dolaylı pay sahipliği
MADDE 5.- Bu Kanunun uygulanmasında, gerçek kişilere
ait dolaylı pay sahipliğinin belirlenmesinde, bir gerçek kişi ile eş ve
çocuklarına ve bunların sınırsız sorumlulukla katıldıkları ortaklıklara veya bu
kişi veya ortaklıkların ayrı ayrı veya birlikte kontrol ettikleri ortaklıklara
ait paylar birlikte dikkate alınır. Tüzel kişilere ait dolaylı pay sahipliğinin
belirlenmesinde, bunlara ait paylar ile bunların kontrol ettikleri ortaklıklara
ait paylar birlikte hesaplanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurul tarafından belirlenir.
İKİNCİ KISIM
İzne Tâbi İşlemler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Kuruluş ve Faaliyet
İzinleri
Kuruluş veya Türkiye'de şube ve temsilcilik
açma izni
MADDE 6.- Türkiye'de bir bankanın kurulmasına veya yurt
dışında kurulmuş bir bankanın Türkiye'deki ilk şubesinin açılmasına, bu Kanunda
öngörülen şartların yerine getirilmesi kaydıyla Kurulun en az beş üyesinin aynı
yöndeki oyuyla alınacak kararla izin verilir.
İzin için yapılacak başvurulara ve iznin
verilmesine ilişkin usûl ve esaslar Kurulca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
İzne ilişkin karar, başvurunun yapıldığı ya da başvuruda eksiklik bulunması
hâlinde, istenilen bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihten itibaren üç ay
içinde ilgiliye bildirilir. Eksikliklerin altı ay içinde giderilmemesi hâlinde
başvuru geçersiz hale gelir.
Türkiye'de münhasıran kıyı bankacılığı
faaliyetinde bulunmak üzere banka kurulması veya yurt dışında kurulu bankalarca
bu amaçla şube açılması, bunların faaliyet alanları ile finansal raporlama ve
denetim usûlleri ve faaliyetlerinin geçici veya sürekli olarak durdurulması
hususları Kurul kararıyla belirlenir.
Yurt dışında kurulu bankalar, mevduat veya
katılım fonu kabul etmemek ve Kurulca belirlenecek esaslara göre faaliyet
göstermek kaydıyla, Kurulun izni ile Türkiye'de temsilcilik açabilirler.
Kuruluş şartları
MADDE 7.- Türkiye'de kurulacak bir bankanın;
a) Anonim şirket şeklinde
kurulması,
b) Hisse senetlerinin nakit karşılığı
çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması,
c) Kurucularının bu Kanunda belirtilen
şartları haiz olması,
d) Yönetim kurulu üyelerinin bu Kanunun
kurumsal yönetim hükümlerinde belirtilen nitelikleri ve plânlanan faaliyetleri
gerçekleştirebilecek meslekî tecrübeyi haiz olması,
e) Öngörülen faaliyet konularının plânlanan
malî, yönetim ve organizasyon yapısı ile uyumlu olması,
f) Nakden ve her türlü muvazaadan âri olarak
ödenmiş sermayesinin en az otuzmilyon Yeni Türk Lirası
olması,
g) Ana sözleşmesinin bu Kanun hükümlerine
uygun olması,
h) Kurumun etkin denetimini engellemeyecek
şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip
olması,
i) Konsolide denetimini engelleyici nitelikte
herhangi bir hususun bulunmaması,
j) Öngörülen faaliyet konularına ait iş
plânlarını, kuruluşun malî yapısı ile ilgili projeksiyonlarını sermaye
yeterliliğini de içerecek şekilde, ilk üç yıl için bütçe plânını ve yapısal
örgütlenmesini gösteren bir faaliyet programını iç kontrol, risk yönetimi ve iç
denetim sistemi de dahil olmak üzere ibraz etmesi,
Şarttır.
Kalkınma ve yatırım bankaları için ödenmiş
sermaye, birinci fıkranın (f) bendinde belirtilen tutarın üçte ikisinden az
olamaz.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurulca belirlenir.
Kurucularda aranan
şartlar
MADDE 8.- Bankaların kurucu
ortaklarının;
a) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
hükümlerine göre müflis olmaması,
konkordato ilân etmiş olmaması, uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma
başvurusunun tasdik edilmiş olmaması ya da hakkında iflasın ertelenmesi kararı
verilmiş olmaması,
b) Bu Kanunun 71 inci maddesi uygulanan
bankalarda veya bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Fona devredilmiş olan
bankalarda nitelikli paya sahip olmaması veya kontrolü elinde
bulundurmaması,
c) Tasfiyeye tâbi tutulan bankerler ile iradî
tasfiye haricinde tasfiyeye tâbi tutulan finansal kuruluşlarda, faaliyet izni
kaldırılan kalkınma ve yatırım bankalarında, ortaklarının temettü hariç ortaklık
hakları ile yönetim ve denetimi Fona intikal eden veya bankacılık yapma ve
mevduat ve katılım fonu kabul etme izin ve yetkileri kaldırılan kredi
kuruluşlarında, Fona intikalinden veya bankacılık yapma ve mevduat ve katılım
fonu kabul etme izin ve yetkileri kaldırılmadan önce nitelikli paya sahip
olmaması veya kontrolü elinde bulundurmaması,
d) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa
uğramış olsalar bile mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlar
uyarınca ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve
diğer kanunlar uyarınca üç yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olması veya mülga 3182 sayılı Bankalar
Kanununun, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun, bu
Kanunun ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun ve ödünç para verme işleri
hakkında mevzuatın hapis cezası
gerektiren hükümlerine muhalefet yahut mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu veya diğer
kanunlar uyarınca basit veya nitelikli zimmet, zimmet, irtikâp, rüşvet,
hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı
iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile
istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve
alım satımlara fesat karıştırma, karapara aklama veya Devletin şahsiyetine karşı
işlenen suçlar ile Devlet sırlarını açığa vurma, Devletin egemenlik alametlerine
ve organlarının saygınlığına karşı suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar,
Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı
suçlar, Devlet sırlarına karşı
suçlar ve casusluk, yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlar, vergi
kaçakçılığı suçlarından veya bu suçlara iştirakten hükümlü bulunmaması,
e) Gerekli malî güç ve itibara sahip
bulunması,
f) İşin gerektirdiği dürüstlük ve yeterliliğe
sahip olması,
g) Tüzel kişi olması hâlinde, risk grubu ile
birlikte ortaklık yapısının şeffaf ve açık olması,
Şarttır.
Bankaların tüzel kişi kurucu ortaklarının doğrudan veya dolaylı olarak nitelikli paya sahip gerçek kişi ortaklarının bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde yer alan şartları taşıması gerekir.
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
anlaşmalarla kurulmuş çok taraflı kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar
hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri
uygulanmaz.
Merkezi yurt dışında bulunan bankaların
Türkiye'de şube açma şartları
MADDE 9.- Kurulca belirlenen usûl ve esaslar
çerçevesinde gerekli izni alarak Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyet
gösterecek yurt dışında kurulu bir bankanın;
a) Merkezinin bulunduğu ülkede esas
faaliyetlerinde yasaklamanın bulunmamış olması,
b) Merkezinin bulunduğu ülkenin yetkili
denetim merciinin Türkiye'de faaliyet göstermesine ilişkin olumsuz görüşünün
bulunmaması,
c) Ödenmiş sermayesinin Türkiye'ye tahsis
edilen kısmının 7 nci maddede belirtilen miktardan az olmaması,
d) Müdürler kurulu üyelerinin, kurumsal
yönetim hükümlerinde belirtilen şartları ve plânlanan faaliyetleri
gerçekleştirebilecek meslekî tecrübeyi haiz olmaları,
e) İzin kapsamındaki faaliyet konularına ait
iş plânlarını, ilk üç yıl için bütçe plânını ve yapısal örgütlenmesini gösteren
bir faaliyet programını ibraz etmesi,
f) Dahil olduğu grubun ortaklık yapısının
şeffaf ve açık olması,
Şarttır.
Merkezinin bulunduğu ülkedeki yerel
düzenlemelere aykırılıkları nedeniyle faaliyeti yasaklanan konularda faaliyet
izni verilmez.
MADDE 10.- Bu Kanunun 6 ncı maddesi çerçevesinde kuruluş
veya Türkiye'de şube açma izni alan bankaların, Kuruldan ayrıca faaliyet izni
alması şarttır. Bir beyanname ile yapılacak başvuru üzerine verilecek izin,
Kurul tarafından aksi kararlaştırılmış olmadıkça, 4 üncü maddede belirtilen
bütün faaliyetleri aynı maddenin son fıkrasındaki sınırlamalar çerçevesinde
kapsar. Verilen faaliyet izinleri Resmî Gazetede yayımlanır. Kararın, ilk izin
başvurusunun yapıldığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde verilmesi gerekir.
Kurum, bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak
yapılan düzenlemelerdeki şartları taşımayanlara gerekli düzeltmeleri yapmaları
ve eksiklikleri tamamlamaları için altı ayı geçmemek üzere süre verir. Bu süre içinde yeniden
başvuranlar hakkında yapılan inceleme sonucunda durumları uygun bulunmayanlara
verilmiş olan kuruluş izni geçersiz olur ve sonuç yazılı olarak bildirilir.
Kuruluş izni almış olan bankaların faaliyete geçebilmesi için;
a) Sermayesinin nakit olarak ödenmiş ve
plânlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek düzeyde
olması,
b) Kurucuları tarafından 7 nci maddede
belirtilen asgarî sermayenin yüzde onu tutarındaki sisteme giriş payının en az
dörtte birinin Fon hesabına yatırıldığına dair belgenin ibraz edilmesi,
c) Faaliyetlerinin kurumsal yönetim
hükümlerine uygunluğunu sağlaması ve yeterli personel ve teknik donanıma sahip
olması,
d) Yöneticilerinin, kurumsal yönetim
hükümlerinde belirtilen nitelikleri haiz olması,
e) Kurulca faaliyet konularını yürütebilecek
yeterliliğe sahip olunduğu kanaatine varılması,
Gerekir.
Sisteme giriş payının ödenmeyen kısmının,
faaliyete geçiş tarihinden itibaren Kurulca belirlenecek ödeme plânı
çerçevesinde Fon hesabına yatırılacağına ilişkin taahhütnamenin Kuruma ibrazı
zorunludur. Sisteme giriş payı bir defaya mahsus olmak üzere alınır. Banka
hissedarları sisteme giriş payının ödenmesinden müteselsilen
sorumludurlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esasları belirlemeye Kurul yetkilidir.
Kuruluş izninin iptali
MADDE 11.- Bir bankanın kuruluş
izni;
a) İznin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış
olması,
b) Kuruluş izninin verildiği tarihten itibaren
dokuz ay içerisinde faaliyet izni için başvurulmaması,
c) Kuruluş izninden vazgeçildiğinin beyan
edilmesi,
d) İznin verilmesinde aranan şartların,
faaliyete geçilinceye kadar kaybedilmesi,
e) Faaliyet izni alınamamış
olması,
f) İradi olarak bu Kanunun 4 üncü maddesinde
belirtilen faaliyetlerin tümünden vazgeçilmesi ve iradi tasfiyenin
tamamlanması,
g) Devrolunan bankanın birleşme veya bölünme
işlemlerinin tamamlanması,
h) Bu Kanunun 106 ncı maddesi kapsamında
tasfiye veya iflas takibatının tamamlanması,
Hâllerinden herhangi birinin gerçekleşmesi
durumunda, Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla iptal
edilir.
Faaliyet izninin iptali veya
sınırlandırılması
MADDE 12.- Bir bankanın, faaliyet izninin gerçeğe aykırı
beyanlarla alınmış olması veya faaliyet izninin alınmasından itibaren altı ay
içinde faaliyete geçilmemesi ya da bir yıl içinde kesintisiz altı ay süre ile
faaliyette bulunulmamış olması hâlinde faaliyet izni iptal edilir. Faaliyet
izninin alındığı tarihten itibaren bir ay içerisinde ilgili kuruluş birliğine
üye olunmaması veya sisteme giriş payının kalan taksitlerinin Fon hesabına
yatırılmamış olması ve bu yükümlülüklerin Kurum tarafından yapılan uyarıya
rağmen yerine getirilmemesi durumunda, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri dışında kalan faaliyet konuları Kurulca tek tek
sınırlanabilir.
Bu kararlar ilgililere yazılı olarak bildirilir ve
Resmî Gazetede yayımlanır.
Türkiye'de şubesi bulunan yurt dışında kurulu
bankaların, kurulu bulundukları ülkede herhangi bir nedenle faaliyet izninin
kaldırılması, faaliyetlerinin durdurulması, iflas veya tasfiyelerine karar
verilmesi veya konkordato ilân etmeleri hâlinde, bunların Türkiye'deki
şubelerinin faaliyet izinleri Kurul tarafından kaldırılır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) veya (b) bentleri kapsamında bir kredi kuruluşuna verilen
yetkinin Kurul tarafından kaldırılması, faaliyet izninin kaldırılması
hükmündedir.
Yurt içinde şube
açma
MADDE 13.- Kurulca belirlenecek esaslara ve bu Kanunda
yer alan kurumsal yönetim hükümleri ile koruyucu hükümlere uyulmuş olması ve
Kuruma bildirilmesi şartıyla bankalarca yurt içinde şube açılması serbesttir.
Sınır ötesi
faaliyetler
MADDE 14.- Türkiye'de kurulan bankaların, kıyı
bankacılığı bölgeleri de dahil olmak üzere yurt dışında şube veya temsilcilik
açmaları, ortaklık kurmaları veya kurulmuş ortaklıklara katılmaları, bu Kanunda
yer alan kurumsal yönetim hükümleri ile koruyucu hükümlere ve Kurulca
belirlenecek esaslara uyulması kaydıyla Kurulun iznine tâbidir.
Bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti kuruluşlarının yetkilendirme izni
MADDE 15.- Bankaların bağımsız denetim, değerleme,
derecelendirme ve destek hizmeti faaliyetlerini gerçekleştirecek olan
kuruluşların yetkilendirilmesine, yetkilerinin geçici veya sürekli olarak
kaldırılmasına Kurulca karar verilir. Buna ilişkin usûl ve esaslar ilgili meslek
birliklerinin görüşü alınarak Kurulca belirlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ana Sözleşmeye İlişkin
Hükümler
Ana
sözleşme değişiklikleri
MADDE 16.- Bankaların ana sözleşme değişikliklerinde
Kurumun uygun görüşü aranır. Kurumca uygun görülmeyen değişiklikler genel
kurulda karara bağlanamaz. Kurumun uygun görüşü alınmaksızın yapılan ana
sözleşme değişiklikleri Ticaret Siciline tescil edilemez. Ana sözleşme
değişikliği için bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen izin, onay veya
olumlu görüş başvuruları, yetkili mercilerce onbeş iş günü içinde
cevaplandırılır.
Bankalar ana sözleşmelerini güncel olarak
internet sayfalarında yayınlar. Ana sözleşmelerin güncelleştirilmesi,
değişikliklerin gerçekleştiği tarihten itibaren on iş günü içerisinde yapılmak
zorundadır.
Sermaye artırımları
MADDE 17.- Sermaye artırımlarının, her türlü muvazaadan
âri olarak, ilgili mevzuatla ilâve edilmesine izin verilen kaynaklar hariç, iç
kaynaklara başvurulmadan nakden ödenmesi şarttır. Sermaye artırımının Ticaret
Siciline tescil edilmesinde Kurumun uygun görüşü aranır.
Sermayenin mevzuata aykırı olarak artırıldığı tespit edilen kısmı, özkaynak hesabında dikkate alınmaz.
Bu madde kapsamında sermaye artırımına ilişkin
usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Pay
edinim ve devirleri
MADDE 18.- Bir kişinin, bir bankada doğrudan veya
dolaylı pay sahipliği yoluyla sermayenin yüzde onunu ve daha fazlasını temsil
eden payları edinmesi veya bir ortağa ait doğrudan veya dolaylı payların
sermayenin yüzde on, yüzde yirmi, yüzde otuzüç veya yüzde ellisini aşması
sonucunu veren pay edinimleri ile bir ortağa ait payların, bu oranların altına
düşmesi sonucunu veren pay devirleri Kurulun iznine tâbidir.
Yönetim kuruluna veya denetim komitesine üye
belirleme imtiyazı veren payların tesisi, devri veya yeni imtiyazlı pay ihracı
yukarıdaki oransal sınırlara bakılmaksızın Kurulun iznine tâbidir.
Bu izinlerin verilmesinde, bankanın devralınan
hisselerinin nominal değerinin yüzde biri oranında devir payının devralan
tarafından Fona yatırılması zorunludur.
Ortak sayısının beşten aşağı düşmesine yol
açan işlemler ile izin alınmadan yapılan pay devirleri pay defterine
kaydolunmaz. Bu hükme aykırı olarak pay defterine yapılan kayıtlar hükümsüzdür.
Oy hakkı edinilmesi ve hisseler üzerinde intifa hakkı tesisinde de bu hüküm
uygulanır.
Nitelikli paya sahip olan ortakların
kurucularda aranan nitelikleri taşıması şarttır. Kurucularda aranan nitelikleri
kaybeden nitelikli paya sahip ortaklar temettü dışındaki ortaklık haklarından
yararlanamaz. Bu halde, diğer ortaklık hakları Kurumun bildirimi üzerine Fon
tarafından kullanılır. Bu ortaklar sermayedeki doğrudan ve dolaylı payları yüzde
onun altına düşene kadar rüçhan haklarını kullanamazlar.
Bir bankanın sermayesinin yüzde on veya daha
fazlasına sahip olan tüzel kişilerin paylarının doğrudan veya dolaylı olarak
birinci fıkrada belirtilen oranlar veya esaslar dahilinde el değiştirmesi,
devralacak ortağın kurucularda aranan nitelikleri taşıması şartıyla Kurulun
iznine tâbidir.
Kurulun izni olmadan payların devredilmesi
hâlinde, bu paylara ait temettü hariç
ortaklık hakları Fon tarafından kullanılır.
Hisseleri borsada işlem gören bankaların
hisselerinin borsadan alınması ve bir bankanın hisselerinin 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanunu hükümlerine göre icra dairesinden satın alınması durumunda
gerçekleştirilecek işlemlere ve bu maddenin uygulanmasına dair usûl ve esaslar
Kurulca belirlenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Birleşme, Bölünme, Hisse
Değişimi ve İradi Tasfiye
Birleşme, bölünme ve hisse değişimi
MADDE 19.-
Türkiye'de faaliyette bulunan bankalardan birinin; diğer bir veya birkaç
banka veya finansal kuruluş ile birleşmesi veya bütün aktif ve pasifi ile diğer
hak ve yükümlülüklerini Türkiye'de faaliyette bulunan diğer bir bankaya
devretmesi, bütün aktif ve pasifleri ile diğer hak ve yükümlülüklerini devir
alması veya bölünmesi ya da hisse değişimi Kurulun iznine bağlıdır. İzin tarihinden itibaren üç ay içinde
ilgili bankaların yetkili organlarınca karar alınarak gerekli işlemlere
geçilmediği takdirde, verilen izin geçersiz olur. Bankaların bu Kanun
hükümlerine göre birleşme, bölünme ve devirlerinde 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu ile devir veya birleşmeye konu bankaların toplam aktiflerinin sektör
içindeki paylarının yüzde yirmiyi geçmemesi kaydıyla 4054 sayılı Rekabetin
Korunması Hakkında Kanunun 7, 10 ve 11 inci maddeleri hükümleri uygulanmaz.
Birleşme veya devir işleminin kesinleşmesini müteakip, devredilen kuruluşun
bütün aktif ve pasifleri ile diğer hak ve yükümlülükleri devralan bankaya geçer
ve devredilen kuruluşun tüzel kişiliği sona ererek kaydı Ticaret Sicilinden
silinir.
Bu madde hükmünün uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.
İradi tasfiye
MADDE 20.- Bankaların faaliyetlerine son vermeleri ve
tasfiyeleri Kurulun iznine ve Kurumun denetimine tâbidir.
Türkiye'de faaliyette bulunan bankalar
faaliyetlerine son vermek ve bunları tasfiye etmek istedikleri takdirde, durumu
Türkiye çapında basımı ve dağıtımı yapılan en az iki gazete ile ilân ve mevduat
sahipleri veya katılım fonu sahipleri ile alacaklılarına veya bu durumda
sayılabilecek kişi ve kurumlara tebliğ ederek ellerinde bulunan aynî ve nakdî
her türlü mevduat veya katılım fonu ile emanet ve cari hesap bakiyelerini ve
sair borçlarını, vadeli olsalar bile vadelerini beklemeksizin iki ay içinde
iadeye ve bu süre içerisinde sahibi başvurmayan aynî ve nakdî her türlü mevduat,
katılım fonu, emanet ve alacakları Kuruma tevdi etmeye mecburdurlar. Kurum, bu
suretle verilen değerleri, takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süre
ile her yıl başında usûlüne göre ilan etmek suretiyle saklar. Son ilân
tarihinden itibaren altı ay içinde aranmayan bu değerler Fona gelir
kaydolunur.
Bu madde hükmünün uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelik ile
belirlenir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
İzin Başvurularının
Reddi
MADDE 21.- Bu Kanun hükümleri uyarınca Kuruma yapılan
izin başvuruları; denetimin etkin bir şekilde ifa edilmesine engel olabilecek
nitelikte doğrudan veya dolaylı herhangi bir ilişkinin varlığı veya izne tâbi
işlem için öngörülen koşulların, niteliklerin, yeterliliklerin izin başvurusu
esnasında ya da değerlendirme sürecinde sağlanamaması veya kaybedilmesi hâlinde
Kurulca reddedilir. Ret kararları ilgililere gerekçeli olarak bildirilir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Kurumsal Yönetim
BİRİNCİ
BÖLÜM
Yönetim
Kurumsal yönetim
ilkeleri
MADDE 22.- Kurumsal yönetime ilişkin yapı ve süreçler ve
bunlara ilişkin ilkeler Sermaye Piyasası Kurulu ile kuruluş birliklerinin de
görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir.
Yönetim kurulu
MADDE 23.- Bankaların yönetim kurulları genel müdür
dahil beş kişiden az olamaz. Genel müdür, bulunmadığı hallerde vekili, yönetim
kurulunun doğal üyesidir. Bu Kanunda genel müdür için öngörülen şartlar, yönetim
kurulu üyelerinin yarıdan bir fazlası için de aranır. Murahhas üyelerin genel
müdürde aranan şartları taşımaları zorunludur. Yönetim kurulu üyeliğine
seçilenler ve herhangi bir nedenle boşalma hâlinde görevlendirilenler, bu
maddede aranan şartları taşıdıklarını gösteren belgelerle birlikte yedi iş günü
içerisinde Kuruma bildirilir. Genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlığı
görevleri aynı kişi tarafından icra edilemez. Yönetim kurulu üyelerinin bu
Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde
belirtilen şartları taşıması gerekir.
Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyette
bulunan yurt dışında kurulu bankaların Türkiye'deki yönetim merkezlerinde,
yönetim kurulu yetki ve sorumluluklarını taşıyan, merkez şube müdürünün de dahil
olduğu en az üç kişilik bir müdürler kurulu oluşturmaları zorunludur. Bu Kanunun
uygulanmasında müdürler kurulu yönetim kurulu hükmünde olup, birinci fıkrada
belirtilen şartlar müdürler kurulu üyeleri için de aranır.
İç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim
sistemlerinin ilgili mevzuata uygun olarak tesis edilmesi, işlerliğinin,
uygunluğunun ve yeterliliğinin sağlanması, finansal raporlama sistemlerinin
güvence altına alınması, banka içindeki yetki ve sorumlulukların belirlenmesi
yönetim kurulunun sorumluluğundadır.
MADDE 24.- Bankaların, yönetim kurullarınca yönetim
kurulunun denetim ve gözetim faaliyetlerinin yerine getirilmesine yardımcı olmak
üzere denetim komitesi oluşturulur. Denetim komitesi en az iki üyeden oluşur.
Denetim komitesi üyeleri icraî görevi bulunmayan yönetim kurulu üyeleri
arasından seçilir. Türkiye'de şube olarak faaliyet gösteren bankalarda ise
kendisine bağlı icraî mahiyette faaliyet gösteren bir birim bulunmayan müdürler
kurulu üyelerinden biri görevlendirilir.
Denetim komitesi üyelerinin, Kurulca
belirlenen niteliklere sahip olmaları şarttır. Buna ilişkin bilgi ve belgeler
atamanın yapılmasını müteakiben en geç yedi iş günü içinde Kuruma
bildirilir.
Denetim komitesi, yönetim kurulu adına
bankanın iç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemlerinin etkinliğini ve
yeterliliğini, bu sistemler ile muhasebe ve raporlama sistemlerinin bu Kanun ve
ilgili düzenlemeler çerçevesinde işleyişini ve üretilen bilgilerin bütünlüğünü
gözetmek, bağımsız denetim kuruluşlarının yönetim kurulu tarafından seçilmesinde
gerekli ön değerlendirmeleri yapmak, yönetim kurulu tarafından seçilen bağımsız
denetim kuruluşlarının faaliyetlerini düzenli olarak izlemek, bu Kanun
kapsamında ana ortaklık niteliğindeki kuruluşlarda, konsolide denetime tâbi
kuruluşların iç denetim işlevlerinin konsolide olarak sürdürülmesini ve
eşgüdümünü sağlamakla görevli ve sorumludur.
Denetim komitesi, iç kontrol, iç denetim ve
risk yönetimi sistemleri kapsamında oluşturulan birimlerden ve bağımsız denetim
kuruluşlarından; görevlerinin ifasıyla ilgili olarak düzenli raporlar almak ve
bankanın faaliyetlerinin sürekliliği ve güven içinde yürütülmesini olumsuz
etkileyebilecek hususlar veya mevzuata ve iç düzenlemelere aykırılıklar
bulunması hâlinde bu hususları yönetim kuruluna bildirmekle yükümlüdür.
Denetim komitesi, altı aylık dönemleri aşmamak
kaydıyla icra ettiği faaliyetlerin sonuçları ile bankada alınması gereken
önlemlere, yapılmasına ihtiyaç duyulan uygulamalara ve bankanın faaliyetlerinin
güven içinde sürdürülmesi bakımından önemli gördüğü diğer hususlara ilişkin
görüşlerini yönetim kuruluna bildirmekle yükümlüdür.
Denetim komitesi, bankanın tüm birimlerinden,
anlaşmalı destek hizmeti kuruluşları ve bağımsız denetim kuruluşlarından bilgi
ve belge almaya, bedeli banka tarafından karşılanmak suretiyle konularında
ihtisas sahibi kişilerden yönetim kurulunun onayına bağlı olarak danışmanlık
hizmeti sağlamaya yetkilidir. Denetim komitesinin görev, yetki ve sorumlulukları
ile çalışma usûl ve esasları yönetim kurulu tarafından
düzenlenir.
Genel müdür ve yardımcıları
MADDE 25.- Banka genel müdürlerinin hukuk, iktisat,
maliye, bankacılık, işletme, kamu yönetimi ve dengi dallarda en az lisans düzeyinde, mühendislik alanında lisans
düzeyinde öğrenim görmüş olanların ise belirtilen alanlarda lisansüstü öğrenim
görmüş olmaları ve bankacılık veya işletmecilik alanında en az on yıllık meslekî
deneyime sahip olmaları şarttır.
Genel müdür yardımcılarının en az yedi yıllık
meslekî deneyime sahip ve asgarî üçte ikisinin birinci fıkrada belirtilen
alanlarda en az lisans düzeyinde öğrenim görmüş olması şarttır. Başka unvanlarla
istihdam edilseler dahi, yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına
denk veya daha üst konumlarda icraî nitelikte görev yapan diğer yöneticiler de
bu Kanunun genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlerine tâbidir.
Genel müdürlüğe ve yardımcılıklarına
atanacakların, bu maddede aranan şartları taşıdıklarını gösteren belgelerle
birlikte Kuruma bildirilmesi şarttır. Bildirimden itibaren yedi iş günü içinde
Kurumca olumsuz görüş bildirilmemesi durumunda ilgili kişilerin atamaları
yapılabilir.
Herhangi bir nedenle görevden ayrılan genel
müdür ve yardımcılarının görevden ayrılma nedenleri, ilgili banka ve görevden
ayrılan tarafından yedi iş günü içinde Kuruma bildirilir.
Bu madde uygulamasında, genel müdürün sahip olması gereken nitelikler ve
atanmalarına veya görevden ayrılmalarına ilişkin yükümlülükler bakımından, yurt
dışında kurulu bankaların Türkiye'deki merkez şubesi müdürü, genel müdür gibi
değerlendirilir.
Genel müdür ve genel müdür yardımcıları,
konsolide denetime tâbi ortaklıklar hariç başka bir ticari kuruluşta tam veya yarı
zamanlı olarak görev alamaz.
Çalışma ve imza yetkisi yasağı
MADDE 26.-
Bu Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen şartları
taşımayan kişiler, bankalarda genel müdür, genel müdür yardımcısı veya imza
yetkisini haiz görevli olarak çalıştırılamazlar. Bankalar, bu kimselerin imza
yetkilerini derhal kaldırmak zorundadırlar.
Kurum denetimleri sonucunda, bu Kanun veya ilgili diğer mevzuat hükümlerini ihlâl ettikleri ve bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürdükleri tespit edilen ve haklarında kanunî kovuşturma talep edilen banka mensuplarının, imza yetkileri Kurul kararı ile geçici olarak kaldırılır. Bu kimseler, Kurulun izni olmadıkça imza yetkisini haiz personel olarak hiçbir bankada çalıştırılamazlar.
Yemin ve mal beyanı
MADDE 27.- Bankaların yönetim kurulu üyeleri ile
müdürler kurulu başkan ve üyeleri, seçilmeleri veya atanmalarından sonra yerel
ticaret mahkemesi huzurunda yemin etmedikçe göreve başlayamazlar. Bu kişiler ile
genel müdür ve yardımcıları ve imza yetkisine sahip mensuplarından bölge
müdürleri, şube müdürleri ve genel müdürlük merkez teşkilatında yer alan bölüm,
kısım, grup ve bunlara eşdeğer isimler altında faaliyet gösteren birimlerin
yöneticileri 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla
Mücadele Kanunu hükümlerine tâbidirler.
Yemin ve mal beyanına ilişkin usûl ve esaslar
Kurulca belirlenir.
Karar defteri
MADDE 28.- Yönetim kurulu, denetim komitesi ve kredi
komitesi ile müdürler kurulu kararları, aralarında açıklık bırakılmamak ve satır
aralarında çıkıntı olmamak şartıyla tarih ve numara sırasıyla 6762 sayılı Türk
Ticaret Kanununun defterlerle ilgili hükümleri gereğince onaylanmış müteselsil
sayfa numaralı ayrı birer deftere metnin doğruluğundan hiçbir şekilde şüpheyi
davet etmeyecek şekilde günü gününe kaydedilir ve her kararın altı, üyeler
tarafından karar tarihinden itibaren en geç bir ay içinde imza olunur. Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar
çerçevesinde, yıl sonlarında ciltlettirilmeleri kaydıyla karar defterleri yerine
yaprakları noterce tasdikli ve müteselsil sıra numaralı ayrı kalamoza
kullanılabilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
İç
Sistemler
İç
sistemlere ilişkin yükümlülükler
MADDE 29.- Bankalar, maruz kaldıkları risklerin
izlenmesi, kontrolünün sağlanması, faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla uyumlu
ve değişen koşullara uygun, tüm şube ve konsolidasyona tâbi ortaklıklarını
kapsayan yeterli ve etkin bir iç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemi
kurmak ve işletmekle yükümlüdürler.
İç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim
sistemlerinin kuruluşuna, işleyişine, yeterliliğine, oluşturulacak birimlere,
icra edilecek faaliyetlere, üst yönetimin görev ve sorumlulukları ile Kuruma
yapılacak raporlamalara ilişkin usûl ve esaslar Kurulca
belirlenir.
İç
kontrol sistemi
MADDE 30.- Bankalar, iç kontrol sistemi kapsamında,
faaliyetlerinin mevzuata, iç düzenlemelerine ve bankacılık teamüllerine uygun
olarak yürütülmesini, muhasebe ve raporlama sisteminin bütünlüğünü,
güvenilirliğini ve bilgilerin zamanında elde edilebilirliğini her seviyedeki
personeli tarafından uyulacak ve uygulanacak sürekli kontrol faaliyetleri
ile sağlamak, görevlerin
fonksiyonel ayrımlarını, yetki ve sorumlulukların paylaşımını, fon ödemelerini,
banka işlemlerinin mutabakatını, varlıkların korunmasını ve yükümlülüklerin
kontrol altında tutulmasını temin etmek, maruz kalınan her türlü riskin
tanınması, değerlendirilmesi ve yönetimi için gerekli alt yapıyı hazırlamak ve
yeterli iletişim ağını oluşturmak zorundadır. İç kontrol faaliyetleri yönetim
kuruluna bağlı olarak çalışacak iç kontrol birimi ve personeli tarafından
yürütülür.
Risk yönetimi
sistemi
MADDE 31.- Bankalar risk yönetimi sistemi kapsamında,
risk politikalarını Kurulca belirlenen esaslar çerçevesinde oluşturmak,
uygulamak ve raporlamak zorundadır. Risk yönetimi faaliyetleri yönetim kuruluna
bağlı olarak çalışacak risk yönetimi birimi ve personeli tarafından
yürütülür.
İç
denetim sistemi
MADDE 32.- Bankalar bütün birim, şube ve konsolidasyona
tâbi ortaklıklarını kapsayan bir iç denetim sistemi kurmak zorundadır. Bu
çerçevede, faaliyetlerin mevzuata, ana sözleşmeye, iç düzenlemelere ve
bankacılık ilkelerine uygunluğu, banka müfettişleri tarafından denetlenir.
İç denetim faaliyetleri, tarafsız ve bağımsız
bir şekilde, gerekli meslekî özen gösterilerek, yeterli sayıda müfettiş
tarafından yerine getirilir. Ana ortaklık niteliğindeki bankanın iç denetiminde
görev alanlar konsolidasyona tâbi ortaklıklarda iç denetim görevini ifa
edebilir. İç denetimle görevli birimce veya yetkili müfettişlerce bu Kanunun 29
uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında düzenlenecek iç denetim raporunun, en
az üçer aylık dönemler itibarıyla ve denetim komitesi aracılığıyla yönetim
kuruluna tevdii zorunludur.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Yetkili
Kuruluşlar
Bağımsız denetim
kuruluşları
MADDE 33.- Bu Kanunun 15 inci maddesine göre
yetkilendirilecek bağımsız denetim kuruluşlarının çalışmalarına ilişkin esaslar Türkiye Serbest
Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliği,Türkiye
Muhasebe Standartları Kurulu, Merkez Bankası ve kuruluş birliklerinin görüşü
alınarak Kurulca düzenlenir. Bağımsız denetim kuruluşları, bu Kanun uyarınca
yaptıkları faaliyetler dolayısıyla üçüncü kişilere verdikleri zararlardan
sorumludurlar.
Bağımsız denetim kuruluşları denetim
esnasında, bankanın varlığını tehlikeye sokabilecek veya yöneticilerin Kanun
veya esas sözleşmeyi ihlâl etmiş olduklarını gösteren hususları tespit ederse,
durumu derhal Kuruma bildirir. Bu bildirim, meslekî gizlilik prensiplerinin ve
anlaşmalarının veya bankacılık sırlarına ilişkin yükümlülüklerin ihlâl edildiği
anlamına gelmez.
Değerleme ve derecelendirme
kuruluşları
MADDE 34.- Bu Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkarılan
düzenlemelerde öngörülen değerlemeler ve derecelendirmeler, Kurulca belirlenecek
usûl ve esaslar çerçevesinde, değerleme
ve derecelendirme kuruluşlarına yaptırılır.
Destek hizmeti
kuruluşları
MADDE 35.- Bankalar, destek hizmetinden doğabilecek
riskler ile bunların yönetilmesine, beklenen fayda ve maliyetin
değerlendirilmesine ilişkin hazırlayacakları programı Kuruma ibraz etmek
zorundadır. Destek hizmeti, bankaların yasal yükümlülüklerini yerine
getirmelerini, ilgili düzenlemelere uymalarını ve etkin biçimde denetlenmelerini
engelleyici nitelikte olamaz.
Destek hizmeti kuruluşlarına ve hizmet alınabilecek konulara ilişkin
usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Sorumluluk sigortası
MADDE 36.- Bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme
ve destek hizmeti kuruluşları, verdikleri hizmetlerden doğabilecek zararları
karşılamak amacıyla sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar Kurulca belirlenir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Finansal
Raporlama
Muhasebe ve raporlama sistemi
MADDE 37.- Bankalar, kuruluş birliklerinin ve Türkiye
Muhasebe Standartları Kurulunun görüşü alınmak suretiyle Kurul tarafından
uluslararası standartlar esas alınarak belirlenecek usûl ve esaslara uygun
olarak muhasebe sistemlerinde tekdüzeni uygulamak; tüm işlemlerini gerçek
mahiyetlerine uygun surette muhasebeleştirmek; finansal raporlarını bilgi edinme
ihtiyacını karşılayabilecek biçim ve içerikte, anlaşılır, güvenilir ve
karşılaştırılabilir, denetime, analize ve yorumlamaya elverişli, zamanında ve
doğru şekilde düzenlemek
zorundadır.
Bankalar, kanunî ve yardımcı defter ve
kayıtlarını, şubeleri, yurt içi ve yurt dışındaki muhabirleri ile hesap
mutabakatı sağlamadan bilançolarını kapatamazlar.
Yayımlanan finansal tabloların gerçeğe aykırı
olduğunun tespiti hâlinde Kurul gerekli tedbirleri almaya yetkilidir.
Konsolide finansal
raporlar
MADDE 38.- Ana ortaklık, finansal durum ve faaliyet
sonuçları hakkında bir bütün olarak bilgi vermek amacıyla 37 nci maddeye
istinaden Kurulca düzenlenen usûl ve esaslar çerçevesinde konsolide finansal
raporlar düzenlemek zorundadır.
Konsolide finansal rapor kapsamında bulunan kuruluşlar, kendilerinden konsolide
finansal raporların düzenlenmesine
ilişkin olarak istenecek her türlü bilgi ve belgeyi ilgili ana
ortaklığa vermekle yükümlüdür.
Finansal raporların imzalanması, sunulması,
ilânı ve denetimi
MADDE 39.- Bankalar tarafından hazırlanan finansal
raporlardan Kurulca belirlenecek olanların, yönetim kurulu başkanı, denetim
komitesi üyeleri, genel müdür ile finansal raporlamadan sorumlu genel müdür
yardımcısı ve ilgili birim müdürü veya bu unvanlara eşdeğer kişiler tarafından
ad, soyad ve unvan belirtilmek suretiyle finansal raporlamaya ilişkin
düzenlemelere ve muhasebe kayıtlarına uygun olduğu belirtilerek imzalanması
zorunludur. İmza yükümlülüğü, Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyette bulunan
bankalarda müdürler kurulu üyelerince yerine getirilir.
Bankaların genel kurullarına sunacağı yıllık
finansal raporların bağımsız denetim kuruluşlarınca onaylanması
şarttır.
Bankalar, düzenleyecekleri finansal
raporlarını, Kurulun belirleyeceği usûl ve esaslar çerçevesinde ilgili mercilere
sunmak ve ilân etmek zorundadırlar.
Yıllık faaliyet
raporu
MADDE 40.- Bankalar, statülerine, yönetim ve
organizasyon yapılarına, insan kaynaklarına, faaliyetlerine, finansal
durumlarına, yönetimin değerlendirmeleri ve geleceğe yönelik beklentilerine
ilişkin bilgileri, finansal tablolarını, özet yönetim kurulu raporunu ve
bağımsız denetim raporunu da içeren yıllık faaliyet raporu hazırlamak
zorundadırlar. Faaliyet raporunun hazırlanmasına, ilgili mercilere
bildirilmesine ve kamuya açıklanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca
belirlenir.
Sorumluluk
MADDE 41.- Yönetim kurulu, bu Kanunun 37 nci maddesi
uyarınca faaliyetlerin muhasebeleştirilmesi, finansal tabloların hazırlanması,
onaylanması, denetlenmesi, yetkili mercilere sunulması ve yayımlanması dâhil
finansal raporlama sistemini, görev, yetki ve sorumlulukları belirlemek, bilgi
sistemlerini yeterli hale getirmek ve uygulamayı gözetmekle
yükümlüdür.
Belgelerin
saklanması
MADDE 42.- Alınan yazılar ve faaliyetler ile ilgili
belgelerin asılları veya bunun mümkün olmadığı hâllerde sıhhatlerinden şüpheye
mahal vermeyecek kopyaları ve yazılan yazıların makine ile alınmış, tarih ve
numara sırası verilerek düzenlenecek suretleri, usûlleri çerçevesinde ilgili
banka nezdinde on yıl süreyle saklanır. Bu belgelerin mikrofilm, mikrofiş
şeklinde veya elektronik, manyetik veya benzeri ortamlarda saklanmaları
mümkündür. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Koruyucu Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Özkaynaklar ve Standart
Oranlar
Koruyucu
düzenlemeler
MADDE 43.- Kurul; bankaların varlıkları, alacakları,
özkaynakları, borç, yükümlülük ve taahhütleri, gelir ve giderleri arasındaki
ilgi ve dengelerin ve malî bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların ve maruz
kalınan risklerin tespiti, tahlili, izlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi
amacıyla sınırlamalar ve standart oranlar da belirlemek suretiyle gerekli
düzenlemeleri yapmaya ve bunlar hakkında her türlü tedbiri almaya yetkilidir. Bu
hüküm, 38 inci madde gereğince konsolide malî tablo hazırlama yükümlülüğü
bulunan ana ortaklık için Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde
konsolide ve konsolide olmayan bazda uygulanır. Bankalar, yapılan düzenlemelere
uymak, belirlenen sınırlamaları ve standart oranları konsolide baz da dahil
olmak üzere hesaplamak, tutturmak ve idame ettirmek ve bunlara ilişkin olarak
Kurum tarafından istenen tedbirleri belirlenen süreler içinde almak ve
uygulamakla yükümlüdür.
Kurul, kurumsal yönetim hükümleri ile koruyucu
hükümlerin uygulanmasını da dikkate alarak, her bir banka ya da banka grubu için
belirlenen asgarî veya azamî standart oranlar ve sınırlardan farklı daha
ihtiyatlı bir oran veya sınır tesis etmeye veya hesaplama ve bildirim
dönemlerini farklılaştırmaya veya genel olarak belirlenmemiş oran ve sınırlar
tespit etmeye yetkilidir.
Bu Kanun kapsamında öngörülen sınırlamalara ve
standart oranlara ilişkin eşiklere erişilmesi veya aşımların oluşması hâlinde,
ilgili banka durumu derhal Kuruma bildirmek zorundadır.
Ödenmiş sermaye, yedek akçeler ve özkaynak
MADDE 44.- Ödenmiş sermaye, bankaların fiilen ve her
türlü muvazaadan arî olarak ödenmiş veya Türkiye'ye ayrılmış ve ödenmiş
sermayelerinden, bilançoda görülen zararın yedek akçelerle karşılanamayan kısmı
düşüldükten sonra kalan tutardır.
Yedek akçeler, bankaların 6762 sayılı Türk
Ticaret Kanunu ve ilgili kanunlar ile ana sözleşmelerine göre ayırdıkları yedek
akçelerinden varsa bilanço zararının düşülmesinden sonra elde edilen
tutardır.
Özkaynak, ana sermaye ve katkı sermaye toplamı
ile bu toplamdan sermayeden indirilecek değerlerin düşülmesi sonucu bulunacak
tutarı ifade eder.
Konsolide özkaynak, konsolide esasa göre
uygulanacak kredi sınırları ile standart oranların hesaplanmasında bu maddenin
üçüncü fıkrası hükmüne göre hesaplanarak dikkate alınır.
Bu maddeye ilişkin usûl ve esaslar Kurulca
belirlenir.
Sermaye yeterliliği
MADDE 45.- Bu Kanunun uygulanmasında maruz kalınan
riskler nedeniyle oluşabilecek zararlara karşı yeterli özkaynak bulundurulması
sermaye yeterliliğini ifade eder. Bankalar, Kurum tarafından düzenlenecek
yönetmelikte öngörülen usûl ve esaslara göre yüzde sekiz oranından az olmamak
üzere belirlenecek sermaye yeterliliği oranını hesaplamak, tutturmak, idame
ettirmek ve raporlamak zorundadır.
Bankaların iç sistemleri, aktif ve malî
yapıları dikkate alınarak asgarî sermaye yeterliliği oranını artırmaya, bankalar
bazında farklılaştırmaya, kaynağı katılma hesabı olan aktiflerin risk
ağırlıklarının belirlenmesinde bu hesapların özelliklerini dikkate almak
suretiyle düzenleme yapmaya Kurul yetkilidir.
Likidite yeterliliği
MADDE 46.- Bankalar, Merkez Bankasının uygun görüşü
alınmak suretiyle Kurulca belirlenecek usûl ve esaslara göre asgarî likidite
düzeyini hesaplamak, tutturmak, idame ettirmek ve raporlamak zorundadır.
Aşımların
giderilmesi
MADDE 47.- Bu Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkarılan
düzenlemelerde yer alan sınırlama ve oranlara ilişkin aşımların Kurulca
belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde giderilmesi
zorunludur.
Özkaynaklarda meydana gelebilecek düşüşler
nedeniyle özkaynağın belirli bir oranı ile ilişkilendirilen sınırlama ve
oranlarda aşımların oluşması ve şartların gerektirmesi hâlinde, bu aşımlar
Kurumca belirlenecek bir süre içinde giderilir. Aşımların giderilmesi için
belirlenen süre içinde bu Kanunun idarî para cezalarına ilişkin hükümleri
uygulanmaz.
İKİNCİ
BÖLÜM
Krediler ve Risk
Grubu
Krediler
MADDE 48.- Bankalarca verilen nakdî krediler ile teminat
mektupları, kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayrinakdî
krediler ve bu niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye
piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve
surette verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi
geçmiş nakdî krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler,
gayrinakdî kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden
alacaklar, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler
nedeniyle üstlenilen riskler, ortaklık payları ve Kurulca kredi olarak kabul
edilen işlemler izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun uygulamasında kredi
sayılır.
Birinci fıkrada belirtilenlere ilâve olarak,
kalkınma ve yatırım bankalarının finansal kiralama yöntemiyle sağladığı
finansmanlar ile katılım bankalarının taşınır ve taşınmaz mal ve hizmet
bedellerinin ödenmesi suretiyle veya kâr ve zarar ortaklığı yatırımları,
taşınmaz, ekipman veya emtia temini veya finansal kiralama, mal karşılığı
vesaikin finansmanı, ortak yatırımlar veya benzer yöntemlerle sağladıkları
finansmanlar da bu Kanun uygulamasında kredi sayılır.
MADDE 49.- Bir gerçek kişi ile eşi ve çocukları,
bunların yönetim kurulu üyesi veya genel müdürü oldukları veya bunların ya da
bir tüzel kişinin birlikte veya tek başlarına, doğrudan ya da dolaylı olarak
kontrol ettikleri ya da sınırsız
sorumlulukla katıldıkları
ortaklıklar bir risk grubunu oluşturur.
Bir banka ile bu bankanın nitelikli pay
sahipleri, yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürü, bunların birlikte veya tek
başına, doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettikleri ya da bunların sınırsız
sorumlulukla katıldıkları veya yönetim kurulu üyesi ya da genel müdürü oldukları ortaklıklar
bankanın dahil olduğu risk grubunu oluşturur.
Yukarıda belirtilen risk gruplarının
belirlenmesinde birlikte kontrol edilen ortaklıklar, bu ortaklıkların kontrolünü
birlikte sağlayan her bir hissedarın risk grubuna dahil
edilir.
Bu maddenin uygulanmasında aralarında birinin
ödeme güçlüğüne düşmesinin diğer
bir veya birkaçının ödeme
güçlüğüne düşmesi sonucunu doğuracak boyutta kefalet, garanti veya benzeri
ilişkiler bulunan gerçek ve tüzel
kişiler ilgili risk gruplarına dahil edilir.
Sermayesinin çoğunluğu ayrı ayrı veya birlikte
Hazineye, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına, genel veya katma bütçeli dairelere
ait bankalar; doğrudan veya dolaylı
olarak kontrol ettikleri ortaklıklar ile birlikte bir risk grubu
oluşturur.
Bankalar dışındaki kamu iktisadi
teşebbüslerinin veya hisselerinin çoğunluğu Özelleştirme İdaresi Başkanlığının
elinde bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşları, sermaye, yönetim ve
denetimlerine hâkim oldukları bağlı ortaklık, iştirak ve müesseseler ile
birlikte bir risk grubu oluşturur.
Bu maddenin uygulanmasına, banka ve ortaklıklarda yönetim kurulu üyesi ve
genel müdür olarak görev yapanlar ve velâyet altında olmayan çocuklar bakımından
aynı risk grubuna dahil edilecek gerçek ve tüzel kişilerin tespitine ilişkin
usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
Dâhil olunan risk grubu ve mensuplara kredi
kullandırma koşulları
MADDE 50.- Bankalar;
a) Yönetim kurulu üyelerine, genel müdüre,
genel müdür yardımcılarına ve kredi açmaya yetkili mensuplarına; bunların eş ve
velâyet altındaki çocuklarına; tek başlarına ya da birlikte sermayesinin yüzde
yirmibeş veya fazlasına sahip oldukları ortaklıklara,
b) (a) bendinde sayılanlar dışında kalan
mensupları ile bunların eş ve velâyeti altındaki çocuklarına,
c) Mensuplarının kurduğu veya bunlar için
kurulan sandık, dernek, sendika veya vakıflara,
Her ne şekil ve surette olursa olsun nakdî ve
gayrinakdî kredi veremez, tahvil ya da benzeri menkul kıymetlerini satın
alamazlar.
Birinci fıkra hükümleri, yönetim kurulu
üyeliklerinde aslen bulunan veya temsilci bulunduran ve banka sermayesinde
doğrudan veya dolaylı olarak nitelikli paya sahip olan gerçek kişi ortaklar ile
tüzel kişi ortaklar hakkında uygulanmaz.
Bir bankanın ortaklıklarının yönetim ve
denetim kurullarında bulunan kimselerin aynı zamanda ilgili bankanın mensubu
olması, bu ortaklıkların ilgili banka ile işlem yapmasına engel değildir.
Bankanın dâhil olduğu risk grubunda bulunan
gerçek ve tüzel kişilere kredi kullandırılması hâlinde, gerekli kararların
yönetim kurulunun üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile alınması ve bunlara
sağlanan kredi koşullarının kredi kullananın lehine diğer kişi ve gruplara
kullandırılanlardan ve piyasa koşullarından farklılık arz etmemesi şarttır.
Bir bankanın yönetim kurulu üyelerine,
mensupları ile bunların eşlerine ve velâyet altındaki çocuklarına, aylık net
ücretleri toplamının beş katını aşmamak üzere verilecek krediler, üç katını
aşmamak üzere çek karnesi veya kredi kartı verilmesi suretiyle kullandırılacak
krediler ile bu Kanunun 55 inci maddesinin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen
menkul kıymetler karşılığı kullandırılan krediler birinci ve dördüncü fıkra
hükümlerine tâbi değildir.
Banka, bankanın risk grubunda yer alan
kişilere açtığı kredileri Kuruma düzenli olarak raporlar.
Sonradan bu madde hükümlerine aykırı hale
gelen kredilerin en geç altı ay içinde tasfiye edilmesi zorunludur.
Kredi açma
MADDE 51.- Kredi açma yetkisi yönetim kuruluna aittir.
Yönetim kurulu; kredi açma, onay verme ve diğer idarî esaslara ilişkin politikaları oluşturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini
sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
Yönetim kurulu kredi açma yetkisini Kurulca
belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe
devredebilir. Genel müdürlük kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer
birimleri, bölge müdürlükleri veya şubeleri aracılığıyla da kullanabilir. Kredi
komitesinin oluşumu ile çalışma ve karar alma esasları Kurulca belirlenir. Bu
Kanunun kredi sınırlarına ilişkin hükümlerine tâbi olmayan krediler için kredi
açma yetkisi yönetim kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde
devredilebilir.
Kredi açma yetkisini haiz olanlar, kendileri
ile eş ve velâyeti altındaki çocuklarının veya bunlarla risk grubu oluşturan
diğer gerçek ve tüzel kişilerin taraf olduğu kredi işlemlerine ilişkin
değerlendirme ve karar verme aşamalarında yer alamaz ve bu hususu yazılı olarak
yetkililere bildirir.
Kurul, bu madde ve 50 nci madde hükümlerine
aykırı olarak kullandırıldığı tespit edilen kredilerin, ilgili bankanın özkaynak
hesabında indirim kalemi olarak dikkate alınmasına karar vermeye veya bu
krediler tutarında ilave özkaynak temin edilmesini zorunlu tutmaya
yetkilidir.
Kredilerin izlenmesi
MADDE 52.- Bankalar, kredileri nedeniyle maruz kalınacak
riskleri ölçmek, karşı tarafın malî gücünü düzenli olarak analiz etmek ve
izlemek, gerekli bilgi ve belgeleri temin etmek ve bunlara ilişkin esasları
belirlemek zorundadır. Kredi müşterileri bu çerçevede konsolide ve konsolide
olmayan bazda istenilen bilgi ve belgeleri bankalara vermekle yükümlüdür.
Sermayesinin yarısından fazlasına genel ve
katma bütçeli dairelerin, kamu iktisadi teşebbüslerinin, 28.5.1986 tarihli ve
3291 sayılı Kanun kapsamına alınan kuruluşların sahip olduğu kurum ve
ortaklıklara ve bankalar dışında kalan müşterilere açılacak kredi ve verilecek
kefalet ya da teminatların Kurumca belirlenecek tutarı geçmesi hâlinde alınacak
hesap durumu belgesi ile eki bilanço ve kâr ve zarar cetvellerinin genel kabul
görmüş muhasebe ilkelerine
uygunluğunun Kurumca belirlenecek esaslar dahilinde 1.6.1989 tarihli ve
3568 sayılı Kanuna göre ruhsat
almış, denetim yetkisine sahip meslek mensupları tarafından onaylanması şarttır.
Bu maddenin uygulanmasıyla ilgili usûl ve esaslar
Kurulca belirlenir.
Karşılıklar ve
teminatlar
MADDE 53.- Bankalar, krediler ve diğer alacaklarla
ilgili olarak, doğmuş veya doğması muhtemel zararların karşılanması ve bunlar
dışında kalan varlıkların değer azalışları için yeterli düzeyde karşılık
ayrılmasına, aktiflerin kalitesine ve sınıflandırılmasına, garantilerin ve
teminatların alınmasına, bunların değerinin ve güvenilirliğinin ölçülmesine,
takibe alınan kredilerin izlenmesine ve vadesi dolmuş kredilerin geri ödenmesine
ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak, bunları düzenli olarak gözden
geçirmek, tüm bu hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve
işletmek zorundadır. Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Kurulca belirlenir.
Bu madde uyarınca krediler ve diğer
alacaklarla ilgili olarak ayrılan özel karşılıkların tamamı, ayrıldıkları yılda
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul
edilir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Sınırlamalar
Kredi sınırları
MADDE 54.- Bankalarca bir gerçek ya da tüzel kişiye veya
bir risk grubuna kullandırılabilecek kredilerin toplamı özkaynakların yüzde
yirmibeşini aşamaz. Bu oran, 49 uncu maddenin ikinci fıkrasında tanımlanan risk grubu bakımından yüzde yirmi olarak
uygulanır. Kurul, bu oranı yüzde yirmibeşe kadar yükseltmeye veya kanunî haddine
kadar indirmeye yetkilidir. Bir adi ortaklığa verilen krediler, sorumlulukları
oranında ortaklara kullandırılmış sayılır.
Bankalarca hâkim ortak veya nitelikli pay
sahibi olup olmadıklarına bakılmaksızın bankaların sermayesinin yüzde bir ve
daha fazla payına sahip olup pay defterine kayıtlı olan tüm ortaklarına ve
bunlarla risk grubu oluşturan kişilere kullandırılacak kredilerin toplamı
özkaynaklarının yüzde ellisini aşamaz.
Birlikte kontrol edilen ortaklıklara
kullandırılan krediler, bu ortaklıkları birlikte kontrol eden hissedarların her
birinin ortaklık sermayesinde sahip olduğu payların, birlikte kontrol ettikleri
toplam paya oranı ölçüsünde ortaklığı birlikte kontrol eden her bir hissedarın
dâhil olduğu risk grubuna kullandırılmış sayılır.
Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk
grubuna özkaynakların yüzde onu veya daha fazlası oranında kullandırılan
krediler büyük kredi sayılır ve bunların toplamı özkaynakların sekiz katını
aşamaz.
Bir risk grubuna kullandırılan kredilerin
teminatını oluşturmak üzere aynı risk grubuna dâhil gerçek veya tüzel kişilerden
kabul edilen aval, garanti ve kefaletler risk grubuna ait kredi sınırlarının
hesabında dikkate alınmaz.
Gayrinakdî krediler, vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler, kabul edilen aval, garanti ve
kefaletler, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlarla gerçekleştirilen
işlemler, Kurulca kabul edilecek ülkelerin merkezî yönetimleri, merkez bankaları
ve bankaları ile yapılan işlemler veya bunlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti
edilen bono, tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, verilen diğer
garantiler karşılığı yapılan işlemler kredi sınırlarının hesabında Kurulca
belirlenen esaslar ve oranlar dâhilinde dikkate alınır.
Bu madde hükümleri, ana ortaklık bakımından
konsolide esasa göre uygulanır.
Kredi sınırlamalarına tâbi olmayan
işlemler
MADDE 55.- Aşağıdaki kredi işlemleri 54 üncü maddedeki
sınırlamalara tâbi değildir:
a) Karşılığı nakit, nakit benzeri kıymet ve
hesaplar ile kıymetli maden olan işlemler.
b) Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığıyla yapılan
işlemler ile bu kurumlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono, tahvil
ve benzeri menkul kıymetler karşılığı yapılan işlemler.
c) Merkez Bankası nezdindeki piyasalarda veya
kanunla teşkilatlanmış diğer para piyasalarında yapılan
işlemler.
d) Aynı kişiye ya da aynı risk grubuna yeni
kredi tahsisi hâlinde daha önce yabancı para cinsinden veya yabancı para ölçüsü
ile verilen kredilerin, müteakiben tahsis edilen kredinin kullandırılmaya
başlandığı tarihteki cari kurdan dikkate alınması kaydıyla çek ve kredi kartı
kullandırımları hariç, kredilerde kur değişikliklerinin doğurduğu artışlar ile
vadesi geçmiş kredilere tahakkuk ettirilen faiz, kâr payı ve diğer
unsurlar.
e) Her türlü sermaye artırımları dolayısıyla
bedelsiz edinilen ortaklık payları ile ortaklık paylarının herhangi bir fon
çıkışı gerektirmeyen değer artışları.
f) Kurulca belirlenecek esaslar dâhilinde
bankaların kendi aralarındaki işlemler.
g) Kurulca belirlenecek esas ve süreler çerçevesinde elden çıkarılması kaydıyla halka arza aracılık yüklenimleri kapsamında edinilen ortaklık payları.
h) Özkaynak hesabında indirilecek değer olarak
dikkate alınan işlemler.
i) Kurulca belirlenecek diğer
işlemler.
Ortaklık paylarına ilişkin
sınırlamalar
MADDE 56.- Bankaların; kredi kuruluşları ve finansal
kuruluşlar dışındaki bir ortaklıktaki payı kendi özkaynaklarının yüzde onbeşini,
bu ortaklıklardaki paylarının
toplam tutarı ise kendi özkaynaklarının yüzde altmışını aşamaz.
Bu Kanunun 55 inci maddesinin (e) bendinde
belirtilen işlemler, birinci fıkrada belirtilen sınırların hesabında dikkate
alınmaz.
Birinci fıkrada zikredilen sınırların aşılması
hâlinde, aşım tutarı özkaynak hesaplamasında ana sermayeden indirim kalemi
olarak dikkate alınır.
Bankalar, kendilerinde doğrudan veya dolaylı
olarak pay sahibi olan ortaklık ve kuruluşlarda doğrudan veya dolaylı olarak pay
sahibi olamazlar, bunların hisse senetlerini rehin olarak kabul edemezler ve
karşılığında avans veremezler.
Gayrimenkul ve emtia üzerine
işlemler
MADDE 57.- Bankaların gayrimenkullerinin net defter
değerleri toplamı özkaynaklarının yüzde ellisini aşamaz. Bu hesaplamada,
değerleme veya enflasyon düzeltmesine bağlı olarak oluşan ve gayrimenkul
hesabına eklenen değer artışları yüzde elli oranında dikkate
alınır.
Bankalar, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
kapsamında gayrimenkul ve emtiayı esas alan sözleşmeler ile Kurulca uygun
görülecek kıymetli madenlerin alım ve satımı hariç olmak üzere ticaret amacıyla
gayrimenkul ve emtianın alım ve satımı ile uğraşamaz, ipotekli konut finansmanı
kuruluşu ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları hariç olmak üzere ana faaliyet
konusu gayrimenkul ticareti olan ortaklıklara
katılamazlar.
Katılım bankaları tarafından gayrimenkul,
ekipman veya emtia temini veya finansal kiralama, kâr ve zarar ortaklığı, ortak
yatırımlar yoluyla finansman sağlanması ve benzer faaliyetler nedeniyle
üstlenilen yükümlülüklerden dolayı gayrimenkul ve emtia üzerine yapılan
işlemler, bu madde ile yasaklanan ve sınırlanan faaliyetler kapsamında
değerlendirilmez.
Alacaklardan dolayı edinilmek zorunda kalınan
emtia ve gayrimenkullerin elden çıkarılmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurul
tarafından belirlenir.
Sandık ve vakıflara ilişkin
işlemler
MADDE 58.- Bankalarca münhasıran çalışanlarına ait olmak
üzere sağlık ve sosyal yardım, emeklilik, ihtiyat ve tasarruf sağlama
amaçlarıyla kurulan sandık ve vakıflara açıklarının kapatılması için kaynak
aktarılamaz.
Bağış sınırları
MADDE 59.- Bankalar ve konsolide denetime tâbi
kuruluşlarca bir malî yılda yapılabilecek bağış miktarı, banka özkaynaklarının
binde dördünü aşamaz. Ancak, yapılan bağış ve yardımların en az yarısının,
kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya indirim olarak dikkate
alınabilecek bağış ve yardımlardan oluşması zorunludur. Bu hükmün uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurulca belirlenir.
BEŞİNCİ KISIM
Mevduata ve Katılım Fonu Toplamaya İlişkin
Hükümler
Mevduat ve katılım fonu kabulü
MADDE 60.- Kredi kuruluşları ile özel kanunlarına göre
yetkili olanlar dışında hiçbir gerçek veya tüzel kişi, aslen veya fer'an meslek
edinerek mevduat veya katılım fonu kabul edemez, ticaret unvanları ve kamuya
yapacakları açıklamalar ile ilân ve reklamlarında bu izlenimi yaratacak ifade ve
deyimleri kullanamaz.
Karşılığında hesap cüzdanı yerine makbuz,
katılma belgesi, senet ve benzeri belgelerin verilmesi, alınan paraların mevduat
veya katılım fonu kabulü sayılmasına engel değildir.
Resmî ve özel kuruluşlar ile ortaklıklarda,
yalnız çalışanlarına ait olmak üzere sağlık ve sosyal yardım, emeklilik, ihtiyat
ve tasarruf sağlama amaçlarıyla kurulan sandık ve vakıfların münhasıran kendi
üyelerinden bu amaçlar için topladıkları paralar ile sigorta şirketlerinin
işlemleri bu Kanun uygulamasında mevduat ve katılım fonu kabulü sayılmaz.
Kalkınma ve yatırım bankalarının kendi
müstakrizlerinden, ortak ve ortaklıklarından genel esaslar dâhilinde
sağladıkları fonlar ile bankalardan, para piyasaları, sermaye piyasaları ve
organize piyasalardan sağlayacakları fonlar bu Kanun uygulamasında mevduat sayılmaz.
Türkiye'de kurulan kredi kuruluşlarının yurt
dışındaki şubeleri ve ortaklıkları, mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin
evrakın düzenlenmesi işlemlerini faaliyette bulundukları ülkede yapmak
zorundadır. Bu şube veya ortaklıklar adına hiçbir şekil ve surette yurt içinde
mevduat cüzdanı ve fon toplamaya ilişkin evrak düzenlenemez veya
verilemez.
Türkiye'de kurulu kredi kuruluşları, yurt
dışında kurulu ortaklıkları veya başka banka veya finansal kuruluşlar adına yurt
içinde yerleşik kişilerden mevduat veya katılım fonu kabul etmek amacıyla; evrak
ya da cüzdan bulundurmaları, personel istihdam etmeleri, bu ortaklıklar veya
başka kredi kuruluşu veya finansal kuruluşlar adına toplanacak mevduat ve
katılım fonu üzerinden personele ücret, komisyon, prim ve benzeri adlar altında
para ödemek veya personele bu kuruluşların reklamını yaptırmak suretiyle
müşterilerini anılan kuruluşlara yönlendirmeleri, bu ve benzeri yöntemler
kullanarak yurt dışında kurulu kuruluşlar adına mevduat ve katılım fonu kabul
etmeleri, bu madde kapsamında izinsiz mevduat ve katılım fonu kabulü sayılır.
Kredi kuruluşları, mevduat hesapları ile
katılım fonu hesaplarını Kurulun görüşü alınmak suretiyle Merkez Bankasınca
tespit edilecek vade ve türlerine göre tasnif etmek, tasarruf mevduatı ve gerçek
kişilere ait katılım fonunu diğer hesaplardan ayırmak zorundadırlar.
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
hükümlerine göre ihraç edilen sermaye piyasası araçları hakkında bu madde
hükümleri uygulanmaz.
Mevduatın ve katılım fonunun
çekilmesi
MADDE 61.- 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun rehinlere
ve hapis hakkına, 818 sayılı Borçlar Kanununun alacağın devir ve temlikine,
takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu
yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi
gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamaz. Mevduat
veya katılma hesabı sahipleri ile kredi kuruluşları arasında vade ve ihbar
süresi hakkında kararlaştırılan şartlar saklıdır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurulca belirlenir.
Zamanaşımı
MADDE 62.- Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu,
emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı
talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tâbidir.
Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat,
katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması
hâlinde, yapılacak ilânı müteakiben Fona gelir kaydedilir.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve
esaslar Kurulca belirlenir.
Mevduatın ve katılım fonunun
sigortalanması
MADDE 63.- Kredi kuruluşları nezdlerindeki tasarruf
mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım fonları, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
tarafından sigorta edilir.
Kredi kuruluşları, nezdlerindeki tasarruf
mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım fonlarını, sigortaya tâbi kısım
üzerinden sigorta ettirmek ve bunun üzerinden prim ödemek zorundadır.
Sigortaya tâbi olacak tasarruf mevduatı ve
gerçek kişilere ait katılım fonlarının kapsamı ve tutarı, Merkez Bankası, Kurul
ve Hazine Müsteşarlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle Fon Kurulu tarafından
belirlenir. Risk esaslı sigorta priminin oranı, yıllık bazda sigortaya tâbi
tasarruf mevduat ve katılım fonunun binde yirmisini aşamaz. Risk esaslı sigorta
priminin tarifesi, tahsil zamanı, şekli ve diğer hususlar Kurulun görüşü alınmak
suretiyle Fon Kurulu tarafından belirlenir.
Kredi kuruluşlarının iflası hâlinde mevduat ve
katılım fonu sahipleri, Fonun imtiyazlı alacaklarından ve Devlet ile sosyal
güvenlik kuruluşlarının 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra
gelmek üzere sigortaya tâbi olmayan kısım için 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 206 ncı maddesindeki üçüncü sıra anlamında imtiyazlı alacaklıdırlar.
Kredi kuruluşlarınca Fona ödenen sigorta
primleri kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilir.
Faaliyet izni kaldırılan kredi kuruluşları
nezdinde bulunan ve doğruluğu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanan
mevduat ve katılım fonunun sigorta kapsamındaki kısmı, Fon kaynaklarından
ödenir.
Sigorta kapsamı dışında kalan mevduat ve
katılım fonu
MADDE 64.- Aşağıda sayılan tasarruf mevduatı ve katılım
fonu hesapları sigortaya tâbi değildir:
a) İlgili kredi kuruluşunun hâkim ortakları
ile bunların ana, baba, eş ve velâyet altındaki çocuklarına ait mevduat ve
katılım fonu ile diğer hesaplar.
b) İlgili kredi kuruluşunun yönetim veya
müdürler kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür ve yardımcıları ile bunların ana,
baba, eş ve velâyet altındaki çocuklarına ait mevduat ve katılım fonu ile diğer
hesaplar.
c) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 282 nci maddesindeki suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri kapsamına giren mevduat ve katılım fonu
ile diğer hesaplar.
d) Kurul tarafından belirlenen diğer mevduat,
katılım fonu ve hesaplar.
ALTINCI KISIM
Denetim ve Alınacak
Önlemler
Denetim
MADDE 65.- Bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar ve bunların
faaliyetleri, Kurumun denetim ve gözetimine tâbidir.
Kurum, bankaların genel kurul toplantılarına
gözlemci sıfatıyla temsilci gönderebilir.
Konsolide denetim
MADDE 66.- Bu Kanunun 43 üncü maddesinin birinci fıkrası
hükmü gereğince, konsolide bazda sınırlama ve oranlara tâbi olan ana ortaklık
bankalar ve bunların yurt içi ve yurt dışı bağlı ortaklıkları, birlikte kontrol
edilen ortaklıkları, şube ve temsilcilikleri konsolide denetime tâbidir.
Birinci fıkrada belirtilen kuruluşlar,
öncelikle iç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemleri, muhasebe ve
finansal raporlama birimi, finansal tablolar ve raporları ile risk grubuna
kullandırılan kredilere ilişkin bilgi ve belgeler olmak üzere her türlü kayıt,
bilgi, belge, yapı ve sistemlerini konsolide denetime uygun ve hazır hale
getirmek zorundadırlar.
Bağlı ortaklık ve birlikte kontrol edilen
ortaklıkların bu Kanun uyarınca yapılacak konsolide denetimi, gerek duyulması
hâlinde, Kurum ve konsolide denetime tâbi kuruluşların denetimi ve gözetimi ile
yetkili mercilerle birlikte gerçekleştirilir. Denetim sonuçları ile denetime
esas bilgi ve belgeler anılan yetkili mercilerin görüşü alınarak Kurulca
belirlenecek usûl ve esaslara göre paylaşılır ve kullanılır.
Önlem alınmasını gerektiren
hâller
MADDE 67.- Konsolide veya konsolide olmayan bazda
yapılan denetimler sonucunda bir bankanın;
a) Aktiflerinin vade itibarıyla
yükümlülüklerini karşılayamama tehlikesiyle karşı karşıya gelmesi ya da
likiditeye ilişkin düzenlemelere uymaması,
b) Gelir ve giderleri arasındaki ilgi ve
dengelerin bozulması nedeniyle kârlılığın faaliyetleri emin bir şekilde
yürütecek yeterlilikte olmaması,
c) Özkaynaklarının sermaye yeterliliğine
ilişkin düzenlemelere göre yetersiz olması veya bu durumun gerçekleşmek üzere
bulunması,
d) Aktif kalitesinin malî bünyeyi
zayıflatabilecek şekilde bozulması,
e) Bu Kanuna ve ilgili düzenlemelere veya
Kurulca alınan kararlara aykırı nitelikte karar, işlem ve uygulamalarının
bulunması,
f) İç denetim, iç kontrol ve risk yönetim
sistemlerini kurmaması veya bu sistemleri etkin ve yeterli bir şekilde
işletmemesi veya denetimi engelleyici herhangi bir hususun bulunması,
g) Yönetiminin basiretsizliği nedeniyle bu
Kanun ve ilgili mevzuat ile tanımlanmış risklerin önemli ölçüde artması veya
malî bünyeyi zayıflatabilecek şekilde yoğunlaşması,
Hâllerinden herhangi birinin tespit edilmesi
durumunda, bu Kanunun 68 inci, 69
uncu ve 70 inci maddelerinde öngörülen tedbirler derhal alınır.
Düzeltici önlemler
MADDE 68.- Kurum, 67 nci maddede düzenlenen;
a) (a), (b), (c) ve (d) bentlerindeki
hâllerden birinin veya birkaçının tespiti hâlinde, bankanın özkaynağının
artırılması veya kâr dağıtımının geçici bir süreyle durdurularak ihtiyatlara
aktarılması veya ayrılan karşılıkların artırılması, hissedarlara kredi
verilmesinin durdurulması veya aktiflerin elden çıkarılması suretiyle likidite
temin edilmesi veya yeni yatırımların sınırlandırılması veya durdurulması, ücret
ve diğer ödemelerin sınırlandırılması, uzun vadeli yatırımların durdurulması,
b) (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerden
birinin veya birkaçının varlığı hâlinde bu aykırılıkların giderilmesi, kredi
politikasının gözden geçirilerek riskli işlemlerin durdurulması, maruz kalınan
vade, kur veya faiz riskinin
azaltılması için gerekli önlemlerin alınması,
Tedbirlerinden bir veya birkaçının ya da tamamının ve Kurumca uygun görülecek
diğer tedbirlerin, Kurumun uygun göreceği bir süre ve onaylayacağı bir plân dahilinde
alınmasını ve uygulanmasını bankanın yönetim kurulundan
ister.
İyileştirici
önlemler
MADDE 69.- Banka tarafından 68 inci maddede yer alan
önlemlerin alınmaması veya alınan önlemlere rağmen sorunların giderilememesi ya
da bu tedbirlerin alınması durumunda dahi sonuç alınamayacağının Kurumca
belirlenmesi hâlinde Kurul;
a) 67 nci maddenin (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde sayılan hallerden herhangi
birinin veya birkaçının gerçekleşmesi durumunda, malî bünyenin düzeltilmesi,
sermaye yeterliliği veya likidite düzeylerinden birinin ya da her ikisinin
yükseltilmesi, uygun bir süre vererek uzun vadeli veya duran varlıkların elden
çıkarılması, işletme ve yönetim giderlerinde kısıntıya gidilmesini veya
mensuplarına her ne ad altında olursa olsun düzenli olarak ödenenler dışındaki
ödemelerin durdurulması, belirli kişi, kurum, risk grubu veya sektörlere nakdî
ve gayrinakdî kredi kullandırımının sınırlandırılması veya
yasaklanması,
b) 67 nci maddenin (e), (f) ve (g) bentleri
ile ilgili olarak aykırılıkların giderilmesi, karar, işlem ve uygulamalarda
yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu bulunması hâlinde genel kurulun en kısa
sürede olağanüstü toplantıya çağrılarak yönetim kurulu üyelerinden bir veya
birkaçının veya tamamının
değiştirilmesi veya üye sayısını artırarak üye atanması veya karar ve işlemlerde
sorumluluğu bulunan mensuplarının görevden alınması, (g) bendi ile ilgili olarak maruz kalınan
risklerin azaltılması için kısa, orta ve uzun vadeli olmak üzere Kurulca uygun
görülecek bir plân oluşturulması ve yönetim kurulu üyeleri ile nitelikli paya sahip ortaklarından, bu plânın
yazılı olarak taahhüt edilmesi ve belirlediği dönemler itibarıyla uygulama
sonuçlarının gönderilmesi,
De dâhil olmak üzere, uygun göreceği her türlü
tedbirin alınmasını ve ivedilikle uygulanmasını banka yönetim kurulundan
ister.
Kısıtlayıcı önlemler
MADDE 70.- Banka tarafından 68 inci ve/veya 69 uncu
maddelerde yer alan önlemlerin alınmaması veya alınan önlemlere rağmen
sorunların giderilememesi ya da bu tedbirlerin alınması durumunda dahi sonuç
alınamayacağının belirlenmesi hâlinde Kurul bankadan;
a) Faaliyetlerini, faaliyet türleri itibarıyla
tüm teşkilatını veya gerekli görülecek yurt içi veya yurt dışı şubelerini veya
muhabirlerle ilişkilerini kapsayacak şekilde kısıtlaması veya geçici olarak
durdurulması,
b) Kaynakların toplanması ve kullandırılmasına
ilişkin olarak faiz oranı ve vade kısıtlamaları da dâhil olmak üzere, her türlü
sınırlama ve kısıtlama getirmesi,
c) Yönetim kurulu da dâhil olmak üzere genel
müdür, genel müdür yardımcıları, ilgili birim ve şube yöneticilerinin bir
kısmını veya tamamını görevden alması, görevden alınan kişilerin yerine atanacak
veya seçilecek kişiler için Kurumdan onay alınması,
d) Sigortaya tâbi mevduat veya katılım fonu
tutarını aşmamak ve yeterli teminatı hâkim ortakların hisse senetlerinden veya
diğer malvarlıklarından karşılanmak üzere uzun vadeli kredi
sağlaması,
e) Zarar doğurduğu tespit edilen
faaliyetlerinin sınırlandırılması veya durdurulması, verimi düşük veya verimsiz
varlıklarının elden çıkarılması,
f) İstekli olan bir veya birkaç banka ile
birleşmesi,
g) Özkaynakların artırılmasını sağlamak
amacıyla uygun görülecek yeni hissedarlar bulunması,
h) Doğan zararın özkaynaktan indirilmesi,
Tedbirlerinden bir ya da birkaçının veya uygun
göreceği diğer tedbirlerin alınmasını ve uygulanmasını ister.
Faaliyet izninin kaldırılması veya Fona devir
MADDE 71.- Denetlemeler sonucunda bir bankayla ilgili
olarak;
a) Bu Kanunun 70 inci maddesi kapsamında
alınması istenen tedbirlerin Kurul tarafından verilen süre içerisinde ya da her
halükârda en geç oniki ay içinde kısmen ya da tamamen alınmaması ya da bu
tedbirleri kısmen veya tamamen almış olmasına rağmen, malî bünyesinin
güçlendirilmesine imkân bulunmadığı
veya bu tedbirler alınmış olsa dahi malî bünyesinin
güçlendirilemeyeceğinin tespit edilmesi,
b) Faaliyetine devamının mevduat ve katılım
fonu sahiplerinin hakları ve malî sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike
arz ettiğinin ortaya çıkması,
c) Yükümlülüklerini vadesinde yerine
getiremediğinin tespit edilmesi,
d) Yükümlülüklerinin toplam değerinin
varlıklarının toplam değerini aşması,
e) Hâkim ortaklarının veya yöneticilerinin,
banka kaynaklarını, bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek
biçimde doğrudan veya dolaylı veya dolanlı olarak kendi lehlerine kullanması
veya dolanlı olarak kaynak kullandırması ve bankayı bu suretle zarara
uğratması,
Hâllerinden bir veya birkaçının varlığı
durumunda Kurul, en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla bankanın
faaliyet iznini kaldırmaya ya da kredi kuruluşunun temettü hariç ortaklık
hakları ile yönetim ve denetimini, zararın mevcut ortakların sermayesinden
indirilmesi kaydıyla kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi
amacıyla Fona devretmeye yetkilidir.
Faaliyet izni kaldırılan kredi kuruluşları bu
Kanunda yer alan hükümlere göre, kalkınma ve yatırım bankaları ise genel
hükümlere göre tasfiye edilir.
Bu madde kapsamında alınan Kurul kararları
Resmî Gazetede yayımlanır. Yayım tarihi ilgililer bakımından tebliğ tarihi
olarak kabul edilir.
Sistemik riske karşı alınacak önlemler
MADDE 72.- Finansal sistemin bütününe sirayet edebilecek
ölçüde olumsuz bir gelişmenin ortaya çıkması ve bu durumun Kurumun
koordinasyonunda, Fon, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankasınca müştereken
tespiti hâlinde, alınacak olağanüstü tedbirleri belirlemeye Bakanlar Kurulu
yetkili olup, ilgili bütün kurum ve kuruluşlar belirlenen bu olağanüstü
tedbirleri derhal uygulamakla yetkili ve sorumludur.
YEDİNCİ KISIM
Kanunî Yükümlülükler
Sırların saklanması
MADDE 73.- Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli,
Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri
bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen
ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre
yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının
yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve
kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden
ayrıldıktan sonra da devam eder.
Bu Kanun hükümleri uyarınca Kurumun, yurt
dışındaki muadili denetim mercileri ile düzenleyeceği mutabakat zabıtları
çerçevesinde vereceği bilgi ve belgeler birinci fıkradaki sır kapsamında
değildir. Kurul düzenleyeceği mutabakat zabıtları veya zabıtlar dışında elde
edeceği sırların korunmasını sağlamakla görevlidir. Kurumun elde edeceği sır
niteliğindeki bilgi ve belgeler, kuruluş ve faaliyet izni verilmesinde,
faaliyetlerin denetiminde, düzenlemelere uyulup uyulmadığının izlenmesinde ve
Kurul kararlarına karşı açılacak idarî davaların görülmesinde kullanılabilir.
Kurumun bu fıkra kapsamında elde edeceği sır niteliğindeki bilgi ve belgeler
hiçbir kişi, kurum ve kuruluşa verilemez. Mahkeme kararına bağlanmış sır
kapsamına giren bilgilerin verilmesinden Kurum sorumlu tutulamaz.
Bankaların ortakları, yönetim kurulu üyeleri,
mensupları, bunlar adına hareket eden kişiler ile görevlileri, sıfat ve
görevleri dolayısıyla öğrendikleri bankalara veya müşterilerine ait sırları, bu
konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamazlar.
Bankaların destek hizmeti aldığı kuruluş ve çalışanları hakkında da bu hüküm
uygulanır. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam
eder.
Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların
destek hizmeti kuruluşları ile aralarında akdedecekleri yazılı sözleşmeler
çerçevesinde bu kuruluşların müşterilerinin risk durumlarının izlenmesi,
değerlendirilmesi, kontrolü ve müşteri hizmetlerinin yerine getirilmesi
nedeniyle yapılacak bilgi ve belge alışverişi ile hizmet temini ve ayrıca kredi
kuruluşları ve finansal kuruluşların kendi aralarında doğrudan doğruya veya en
az beş banka tarafından kurulacak şirketler vasıtasıyla yapacakları her türlü
bilgi ve belge alışverişi bu hükmün dışındadır.
İtibarın korunması
MADDE 74.- 5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen
araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya
elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri
vasıtasıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine
zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber
yayılamaz.
Etik ilkeler
MADDE 75.- Bankalar ile bunların mensupları; bu Kanuna,
ilgili düzenlemelere, kuruluş amaç ve politikalarına uygun olarak faaliyetlerin
icra edilmesini temin etmeye ve yönetimde adalet, doğruluk, dürüstlük ve sosyal
sorumluluğu esas almaya yönelik etik ilkelere uymakla yükümlüdürler.
Etik ilkeler, kuruluş birlikleri tarafından
Kurulun uygun görüşü alınmak suretiyle belirlenir.
Müşteri hakları
MADDE 76.- Bankalar, müşterilerinin, verilen
hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla
ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar,
kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır.
Talepleri hâlinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin
bir örneği de müşterilere verilir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet
konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında
akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar
ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak
kuruluş birlikleri tarafından belirlenir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.
Bankaların, kimliklerini ve vergi numaralarını
belgelemeyen müşterileri adına mevduat, katılım fonu, kredi ve her ne ad altında
olursa olsun hesap açmaları, sözleşme düzenlemeleri, havale ve kambiyo
hizmetleri ile diğer bankacılık ve malî hizmetleri vermeleri yasaktır. Bu
fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun görüşü alınarak Malîye
Bakanlığınca düzenlenir. Bu fıkra hükmüne ve Malîye Bakanlığınca yapılan
düzenlemelere uymayanlar hakkında 2.4.1998 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun 5 inci
maddesi hükmünün uygulanması bu Kanunun kovuşturma usûlü hükümlerine tâbi
değildir.
SEKİZİNCİ KISIM
Kalkınma ve Yatırım Bankaları ve Finansal
Holding Şirketi
Kalkınma ve yatırım bankalarına ilişkin
hükümler
MADDE 77.- Kalkınma ve yatırım bankaları, bu
Kanunun 54, 55, 56, 57, 61, 63, 64,
106 ilâ 129 uncu maddeleri, 130
uncu maddesinin (a) bendi, 131 ilâ 142 nci maddeleri hariç olmak üzere diğer hükümlerine
tâbidir.
Finansal holding
şirketi
MADDE 78.- Kurul, finansal holding şirketlerinin
kapsamını belirlemeye ve kurulmasını zorunlu tutmaya; sermaye yeterliliği, iç
sistemler, konsolide denetim ve denetimin koordinasyonuna ilişkin usûl ve
esasları belirlemeye yetkilidir. Kurulca belirlenen kapsama girmekle birlikte
finansal holding şirketi kurması zorunlu tutulmayan bir grubun tâbi olacağı
hükümleri tespite Kurul yetkilidir.
Finansal holding şirketleri hakkında, Kurulca
belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde bu Kanunun 14, 15, 16, 18, 22, 23, 24,
25, 26, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44,
47, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72,
73, 78, 93, 95 ve 96 ncı madde hükümleri ve bu
maddelere ilişkin ceza hükümleri uygulanır.
Finansal holding şirketleri bakımından
belirlenecek standart oranlar ve
sınırlamalar ile yapılacak hesaplamalar yalnızca konsolide bazda dikkate
alınır.
DOKUZUNCU KISIM
Kuruluş Birlikleri
Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım
Bankaları Birliği
MADDE 79.- Mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım
bankaları, tüzel kişiliği haiz ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan
Türkiye Bankalar Birliğine; katılım bankaları ise aynı nitelikteki Türkiye
Katılım Bankaları Birliğine, faaliyet izni aldıkları tarihten itibaren bir ay
içinde üye olmak zorundadır.
Birliklerin görev ve yetkileri
MADDE 80.- Kuruluş birlikleri;
a) Mesleğin gelişmesini temin
etmek,
b) Meslek ilkelerini belirlemek suretiyle
üyelerin birlik ve mesleğin gerektirdiği vakar ve disiplin içinde ekonominin
ihtiyaçlarına uygun olarak çalışmalarını sağlamak,
c) Üye banka mensuplarının uyacakları meslek
ilkeleri ve standartlarını Kurumun uygun görüşünü alarak belirlemek,
d) İlgili mevzuat uyarınca alınan kararlar ile
Kurumca alınması istenilen tedbirlerin uygulanmasını takip
etmek,
e) Üyeleri arasında haksız rekabeti önlemek
amacıyla gerekli her türlü tedbiri almak ve uygulamak,
f) Üyelerin ilân ve reklamlarında uyacakları
esas ve şartları tür, şekil, nitelik ve miktarları itibarıyla Kurumun uygun
görüşünü alarak tespit etmek,
g) Kurum ile işbirliği yapmak suretiyle
bankalar arasında ortak projelere ilişkin işbirliğini temin
etmek,
h) Üyelerinin ortak menfaatlerini ilgilendiren
konularda yönetim kurulu kararına istinaden dava açmak,
i) Müşteri haklarına dair hükümlerde öngörülen
sözleşmelerin şekil ve içeriklerine ilişkin usûl ve esasları belirlemek,
j) 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun hükümleri ve diğer kanunlarla
tanınmış müracaat hakları saklı kalmak kaydıyla üyeler ve bireysel müşterileri
arasındaki ihtilafların değerlendirilmesi ve çözüme kavuşturulmasını temin etmek
üzere hazırlayacakları ve Kurulca onaylanan usûl ve esaslar dâhilinde hakem
heyeti oluşturmak,
İle görevli ve yetkilidir.
Organlar ve statü
MADDE 81.- Kuruluş birliklerinin organ seçimleri bu
Kanunda öngörülen esaslar çerçevesinde gizli oyla ve yargı gözetimi altında
gerçekleştirilir. Seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az onbeş gün
önce seçimlere katılacak üye bankaları ve temsilcilerini belirleyen liste,
toplantının gündemini, yerini, gününü, saatini ve çoğunluk olmadığı takdirde
yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç
nüsha olarak Yüksek Seçim Kurulunca belirlenecek seçim kurulu başkanı hâkime
tevdi edilir. Hâkim gerekli incelemeyi yaparak listeyi ve diğer hususları
onaylar; bir sandık kurulu başkanı ve iki sandık kurulu üyesi ile bunlar için
birer yedek üye atar. Oy verme işlemi gizli oy, açık sayım ilkelerine göre
yapılır. Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim
sandık kurulu başkanı ve üyeleri tarafından imzalanır. Tutanağın
düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçimlere yapılacak her türlü itiraz
hâkim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.
Kuruluş birliklerinin organları, çalışma
esasları ve faaliyetlerinin kapsamı, birliklerin görüşünü alarak Kurumun
yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak
statülerinde gösterilir. Üyeler, birliklerin statüsüne ve birlikler tarafından
alınacak karar ve tedbirlere uymak zorundadır. Kuruluş birliklerinin giderleri,
statüleri gereğince tespit olunan oy sayısına göre üyelere dağıtılır. Üyeler,
kendilerine düşen masraf paylarını statülerde belirtilen süre içinde yatırmak
zorundadır. Masraf iştirak payları belirlenen süre içinde ödenmediği takdirde
birlikler tarafından icra yoluyla tahsil olunur. Masraf iştirak paylarının
ödenmesine dair kararlar 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinde
yazılı resmî belge niteliğindedir.
Kuruluş birliklerinin aldığı genel ya da özel
nitelikteki karar ve tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan üyeler hakkında
birliklerin yönetim kurulunca ikibin Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk
Lirasına kadar idarî para cezasına karar verilir.
ONUNCU KISIM
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna
İlişkin Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu
Kuruluş ve
bağımsızlık
MADDE 82.- Kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî
özerkliğe sahip Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kurulmuştur. Kurumun
merkezi Ankara'dadır. Kurum, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ile
Başkanlıktan oluşur.
Kurum, bu Kanunla ve mevzuatla kendisine
verilen düzenleme ve denetlemeyle ilgili görev ve yetkileri kendi sorumluluğu
altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır. Kurumun kararları yerindelik
denetimine tâbi tutulamaz. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi Kurumun
kararlarını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremez.
Kurum, bu Kanunda ve 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununda belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde kendisine
tahsis edilen malî kaynaklarını görev ve yetkilerinin gerektirdiği ölçüde, kendi
bütçesinde belirlenen usûl ve esaslar dahilinde serbestçe
kullanır.
Kurum, görev ve yetkilerini etkin şekilde
yerine getirmek amacıyla yeterli sayı ve nitelikte personeli istihdam
eder.
Kurumun malları Devlet malı hükmündedir,
haczedilemez ve rehnedilemez.
İKİNCİ
BÖLÜM
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu
MADDE 83.- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu,
Kurumun karar organıdır. Kurul; biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere yedi
üyeden oluşur. Kurul Başkanı Kurumun da başkanıdır.
Başkanın izin, hastalık, yurt içi ve yurt dışı
görevlendirme ve görevde bulunmadığı diğer hâller ile görevden alınması
durumunda ikinci başkan, onun da bulunmadığı hâllerde Kurul tarafından
belirlenecek bir üye Başkana vekâlet eder.
Üyelerin atanması
MADDE 84.- Kurul üyelerinin aşağıda belirtilen şartları
taşımaları zorunludur:
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48
inci maddesinin (A) fıkrasının (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı bentlerinde
belirtilen şartları taşımak.
b) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a),
(b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen şartları taşımak.
c) 26 ncı maddede yer alan çalışması
yasaklananlardan olmamak.
d) Hukuk, iktisat, malîye, bankacılık,
işletme, kamu yönetimi ve dengi dallarda en az lisans düzeyinde; mühendislik
alanında lisans düzeyinde öğrenim görmüş olanlar için belirtilen alanlarda
lisansüstü öğrenim görmüş olmak.
Üyeler, yüksek öğrenim sonrası en az on yıl
deneyim sahibi veya yukarıda sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim
üyeliği yapan kişiler arasından Bakanlar Kurulunca atanır. Üyelerden en az
birinin hukuk fakültesi mezunu, birinin ise Kurumda başkan yardımcısı, anahizmet
birimi yöneticisi veya meslek personeli olarak çalışmış olması şarttır. Bakanlar
Kurulu, üyelerden birini başkan birini de ikinci başkan olarak görevlendirir.
Bakanlar Kurulunun atama kararı Resmî Gazetede yayımlanır.
Kurul Başkan ve üyeleri, görevlerinin devamı
süresince görevlerini tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlık ile
yürüteceklerine, kanun hükümlerine aykırı hareket etmeyeceklerine ve
ettirmeyeceklerine dair Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu huzurunda yemin
ederler. Yemin için yapılan başvuru Yargıtay tarafından acele işlerden sayılır.
Kurul üyeleri, yemin etmedikçe göreve başlayamazlar.
Başkan ve üyelerin görev süreleri
MADDE 85.- Kurul Başkan ve üyelerinin görev süresi altı
yıldır. Süreleri biten başkan ve üyeler yeniden atanamazlar. Başkanlığın ve
üyeliğin herhangi bir sebeple boşalması hâlinde, boşalan yere 84 üncü maddede
belirtilen esaslar dahilinde bir ay içinde atama yapılır. Bu şekilde
atananlar, bir defalığına tekrar
atanabilir.
Kurul Başkan ve üyelerinin görev süreleri
dolmadan herhangi bir nedenle görevlerine son verilemez. Ancak, ağır hastalık
veya sakatlık nedeniyle iş göremeyecekleri, atanmaları için gerekli şartları
kaybettikleri veya durumlarının 86 ncı maddeye aykırı düştüğü tespit edilen veya görevleri ile ilgili olarak
işledikleri suçlardan dolayı haklarında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşen
Kurul Başkan ve üyeleri süreleri dolmadan Başbakanın onayı ile görevden
alınırlar. Bunların yerlerine en geç bir ay içinde atama yapılır. Ayrıca geçici
iş göremezlik halinin üç aydan fazla sürmesi hâlinde, bu durumda olan üyelerin
üyelikleri düşer ve bunların yerlerine bir ay içinde atama yapılır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci
maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde öngörülen suçlarla ilgili olarak
haklarında ceza davası açılan Kurul Başkan ve üyelerinden görevi başında kalması
sakıncalı görülenler, Bakanlar Kurulu tarafından tedbiren görevden
uzaklaştırılabilir. Görevden uzaklaştırılan Kurul Başkan ve üyeleri hakkında
Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Bu şekilde geçici olarak
boşalan üyeliklere, 84 üncü maddedeki şartları taşıyanlar arasından, tedbiren
görevden uzaklaştırılan üye göreve dönünceye ve her halükârda söz konusu üyenin
üyelik süresini geçmemek üzere Bakanlar Kurulunca atama yapılabilir.
Yasaklar
MADDE 86.- Kurul Başkan ve üyeleri, asli görevlerini
aksatmayan bilimsel amaçlı yayın, ders ve konferans ile telif hakları hariç
Kurumdaki resmî görevlerinin yürütülmesi dışında kalan resmî veya özel hiçbir
görev alamaz, dernek, vakıf, kooperatif ve benzeri yerlerde yöneticilik yapamaz,
ticaretle uğraşamaz, serbest meslek faaliyetinde bulunamaz, Kurumun düzenlemek
ve denetlemekle yetkili olduğu sektör veya alanla ilgili ortaklıklarda pay
sahibi olamaz, hakemlik ve bilirkişilik yapamazlar.
Kurul Başkan ve üyeleri göreve başlamadan önce
kendilerinin veya eş ve velâyeti altındaki çocuklarının sahibi bulunduğu menkul
kıymetlerden Hazine tarafından çıkarılan borçlanmaya ilişkin olanlar hariç
Kurumun düzenlemek ve denetlemekle sorumlu olduğu kuruluşların her türlü sermaye
piyasası araçlarını eş, evlatlık, üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye
kadar kayın hısımları dışındakilere otuz gün içinde satmak suretiyle elden
çıkarmak zorundadır. Kurul üyeliklerine atanmalarından itibaren otuz gün içinde
bu fıkraya uygun hareket etmeyen üyeler, üyelikten çekilmiş sayılır. Bu durum,
Kurul kararı ile tespit edilir ve ilişkili Bakana
bildirilir.
Kurul Başkan ve üyeleri, görevlerinden
ayrılmalarını izleyen iki yıl içinde Kurumun denetlemekle ve düzenlemekle
görevli olduğu sektör ve alandaki özel kuruluşlarda görev alamazlar. Bu fıkra
hükmüne uymayanlara 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları
İşler Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen cezalar
verilir.
Kurul Başkan ve üyeleri ve diğer personel,
Kurumla ilgili gizlilik taşıyan bilgileri ve ticari sırları, görevlerinden
ayrılmış olsalar bile kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına
açıklayamazlar, kendilerinin veya başkalarının menfaatine
kullanamazlar.
Kurul Başkan ve üyeleri 3628 sayılı Mal
Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununa
tâbidir.
Kurulun çalışma
esasları
MADDE 87.- Kurul en az haftada bir defa olmak üzere,
gerekli hallerde toplanır. Toplantıyı Kurul Başkanı, yokluğunda ikinci başkan
yönetir. Toplantının gündemi Başkan, yokluğunda ikinci başkan tarafından
hazırlanarak toplantıdan en az bir gün önce Kurul üyelerine bildirilir. Gündem
maddelerine geçmeden önce Başkan tarafından Kurumun faaliyetleri hakkında Kurula
bilgi verilir. Gündeme yeni madde eklenebilmesi için toplantı başlamadan önce
bir üyenin öneride bulunması ve önerilen maddenin gündeme eklenmesinin Kurulca
kabul edilmesi gerekir.
Geçerli mazereti olmaksızın bir takvim yılında
toplam üç toplantıya katılmayan veya bir toplantıya katıldığı halde Kurul
kararlarını süresi içinde imzalamayan veya karşı oy gerekçesini süresi içinde
yazılı olarak bildirmeyen Kurul üyeleri üyelikten çekilmiş sayılır. Bu durum,
Kurul kararı ile tespit edilir ve ilişkili Bakana
bildirilir.
Kurul en az beş üyenin hazır bulunması ile
toplanır ve bu Kanunda belirtilen özel nisap gerektiren haller dışında en az
dört üyenin aynı yöndeki oyuyla karar alır. Üyeler çekimser oy kullanamaz.
Toplantıda karar yeter sayısı sağlanamadığı durumlarda, izleyen toplantılarda
oylarda eşitlik olması hâlinde Başkanın bulunduğu tarafın oyu üstün sayılarak
karar alınır. Kurul kararı tutanakla tespit edilir ve karar tutanağı toplantı
esnasında veya en geç toplantıyı izleyen işgünü, toplantıya katılan tüm üyeler
tarafından imzalanır.
Herhangi bir nedenle üye sayısının Kurulun
karar almasını imkânsız kılacak bir sayıya düşmesi hâlinde, toplantı nisabı
sağlanacak şekilde bir ayı geçmemek üzere, kıdem sırasına göre, Kurum başkan
yardımcıları vekâlet eder. Bu madde hükmüne istinaden Kurul üyeliği görevini
yürüten Kurum başkan yardımcılarının malî ve özlük haklarında bir değişiklik
olmaz.
Bu Kanunda belirtilen süreler saklı kalmak
üzere, Kurul kararı, alındığı toplantı tarihinden itibaren en geç onbeş gün
içinde gerekçeleri, varsa karşı oy gerekçeleri ve imzaları ile birlikte tekemmül
ettirilir.
Kurul Başkan ve üyeleri kendisi, eşi,
evlatlıkları ve üçüncü derece dahil kan ve ikinci derece dahil kayın
hısımlarıyla ilgili konularda müzakere ve oylamaya katılamazlar. Bu durum karar
metninde ayrıca belirtilir.
Kurul toplantıları gizlidir. İhtiyaç duyulması
hâlinde görüşlerinden yararlanmak üzere uzman kişiler Kurul toplantısına davet
edilebilir. Ancak Kurul kararları toplantıya dışardan katılanların yanında
alınamaz.
Kurulun düzenleyici kararları tekemmül
etmesinden itibaren en geç yedi işgünü içinde ilişkili Bakanlığa ve yayımlanmak
üzere Başbakanlığa gönderilir. Bu kararlar gönderildiği tarihten itibaren en geç
yedi gün içinde Resmî Gazetede yayımlanır. Bu Kanunda öngörülen hükümler saklı
kalmak üzere, denetleyici nitelikteki kararlar internet ortamı başta olmak üzere uygun vasıtalarla
kamuoyuna duyurulur. Kurul, yayımlanması ülke ekonomisi ve kamu düzeni açısından
sakıncalı olan denetleyici nitelikteki kararların yayımlanmamasına karar
verebilir.
Kurul üyeleri ile Kurum personelinin
uyacakları meslekî ve etik ilkeler ile Kurulun çalışma usûl ve esaslarına
ilişkin diğer hususlar Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Kurulun görev ve yetkileri
MADDE 88.- Kurul bu Kanun ve diğer mevzuatta belirtilen
görevler yanında aşağıdaki görevleri yapar ve yetkileri kullanır:
a) Düzenlemek ve denetlemekle görevli olduğu
sektör veya alanla ilgili
uluslararası ilke ve standartlarla uyumlu ikincil düzenlemeleri yapmak ve
kararlar almak.
b) Kurumun stratejik plânını, performans
ölçütlerini, amaç ve hedeflerini, hizmet kalite standartlarını belirlemek, insan
kaynakları ve çalışma politikalarını oluşturmak, Kurumun hizmet birimleri ve
bunların görevleri hakkında öneride bulunmak.
c) Kurumun stratejik plânı ile amaç ve
hedeflerine uygun olarak hazırlanan bütçe teklifini görüşmek ve karara
bağlamak.
d) Kurumun performansını ve malî durumunu
gösteren raporları onaylamak.
e) Başkanın önerisi üzerine, başkan
yardımcıları ve daire başkanlarını atamak.
f) Taşınmaz alımı, satımı, kiralanması konularındaki
önerileri görüşüp karara bağlamak.
g) Kanunlarla verilen diğer görevleri
yapmak.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Başkanlık Teşkilatı
Başkan
MADDE 89.- Kurumun en üst yöneticisi olan Başkan,
Kurumun genel yönetim ve temsilinden sorumludur.
Başkanın görev ve yetkileri
şunlardır:
a) Kurul toplantılarının gündemini, gün ve
saatini belirlemek, toplantıları idare etmek, gündeme alınmayan başvurular
hakkında gerekli işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin olarak Kurula bilgi
vermek.
b) Kurul kararlarının yayımlanmasını veya
tebliğini sağlamak, bu kararların gereğinin yerine getirilmesini temin etmek ve
uygulanmasını izlemek.
c) Hizmet birimlerinden gelen önerilere son
şeklini vererek Kurula sunmak.
d) Kurulun belirlediği stratejilere, amaç ve
hedeflere uygun olarak, Kurumun yıllık bütçesi ile malî tablolarını
hazırlamak.
e) Hizmet birimlerinin, verimli ve uyumlu bir biçimde çalışmasının en üst düzeyde organizasyonu ve koordinasyonunu sağlamak, Kurum hizmet birimleri arasında çıkabilecek görev ve yetki sorunlarını çözmek.
f) Yıllık faaliyet raporlarını hazırlamak,
amaç ve hedeflere, performans ölçütlerine göre faaliyetlerin değerlendirilmesini
yaptırmak ve bunları Kurula sunmak.
g) Kurumun faaliyet gösterdiği alanda
strateji, politikalar ve ilgili mevzuat ile Başkanlığın ve çalışanların
performans ölçütleri hakkında
değerlendirme yapmak.
h) Kurumun diğer kuruluşlarla ilişkilerini
yürütmek ve Kurumu temsil etmek.
i) Kurul
tarafından atanması öngörülenler dışındaki Kurum personelini
atamak.
j) Kurum başkanı adına imzaya yetkili
personelin görev ve yetki alanını belirlemek.
k) Kurumun yönetim ve işleyişine ilişkin diğer
görevleri yerine getirmek.
Başkan, Kurula ilişkin olmayan görev ve
yetkilerinden bir bölümünü, sınırlarını açıkça belirlemek ve yazılı olmak
kaydıyla alt kademelere devredebilir.
Başkan yardımcıları
MADDE 90.- Başkana başkanlığa ilişkin görevlerinde
yardımcı olmak üzere Kurul kararıyla üç başkan yardımcısı atanır. Başkan
yardımcılarından biri, yerinde denetim ve gözetimle görevli birimlerden sorumlu
olur. Başkan yardımcılarının 84 üncü maddede belirtilen şartları taşıması
gerekir.
Başkan yardımcıları gerektiğinde sınırlarını
yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla görev ve yetkilerinden bir kısmını alt
kademelere devredebilir.
Kurumun hizmet
birimleri
MADDE 91.- Kurumun hizmet birimleri, daire başkanlıkları
şeklinde teşkilatlanmış anahizmet, danışma ve yardımcı hizmet birimlerinden
oluşur. Ancak, daire başkanlıklarının sayısı onu geçemez.
Hizmet birimleri, bu Kanunda belirtilen
faaliyet alanı, görev ve fonksiyonlara uygun olarak Kurumun teklifi ve Bakanlar
Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan yönetmelikle
belirlenir.
Anahizmet birimi olarak Strateji Geliştirme
Daire Başkanlığı kurulur. Hukuk, basın ve halkla ilişkiler, yönetim ve finans
gibi alanlarda ihtiyaca göre sayıları toplam beşi geçmemek üzere Başkanlık
müşaviri görevlendirilebilir.
İnsan kaynakları ve eğitim, idarî ve malî
işler ve benzeri faaliyetleri yürütmek üzere Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı
kurulur. Bu daire başkanlığında biri Kurulun özel büro hizmetlerinde kullanılmak
üzere en çok dört adet müdürlük kurulabilir.
Kurum, düzenlemekle görevli olduğu alanın
yoğun olduğu illerde olmak ve sayısı üçü geçmemek kaydıyla Bakanlar Kurulu
kararıyla yurt içi temsilcilik açabilir.
Kurum personeli
MADDE 92.- Bu Kanun ile Kuruma verilen görevlerin
gerektirdiği sürekli görev ve hizmetler, bankalar yeminli murakıpları ve
yardımcıları, bankacılık uzman ve yardımcıları, hukuk uzman ve yardımcıları ile
bilişim uzman ve yardımcılarından oluşan meslek personeli ve idarî personel
eliyle yürütülür. Kurumun her türlü personelinin bu Kanunun 84 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (d) bendi hariç, diğer bentlerinde yer alan nitelikleri
taşımaları zorunludur.
Başkan yardımcıları, daire başkanları,
müdürler, başkanlık müşavirleri ve meslek personeli kadro karşılığı sözleşmeli
statüde istihdam edilir. Kadro karşılığı sözleşmeli çalışan Kurum personeli
ücret, malî ve sosyal haklar dışında, diğer personel ise her türlü hak ve
yükümlülükleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa
tâbidir.
Bu Kanunun ekinde yer alan (I) sayılı
cetveldeki toplam kadro sayısı geçilmemek üzere, kadro unvan ve derecelerinin
değiştirilmesi ile bu kadroların kullanılmasına ilişkin esas ve usûlleri
belirlemeye Kurul yetkilidir. Ancak, meslek personeli dışında kalan Kurum
personelinin unvan değişiklikleri 190 sayılı Genel Kadro ve Usûlü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alan kadro unvanlarıyla sınırlı olarak
yapılır.
Kurumun anahizmet birimlerinde uzmanlık
gerektiren işlerde meslek personeli çalıştırılması esastır. Anahizmet, danışma
ve yardımcı hizmet birimlerinde istihdam edilecek personelin nitelikleri
Başkanın teklifi üzerine Kurul tarafından belirlenir. Kurumda yönetici, müşavir
ve meslek personeli unvanlarını haiz olmayan personelin oranı bu Kanunun eki
cetvellerde yer alan toplam kadro sayısının yüzde otuzunu
geçemez.
Kurumda, meslek personeli sayısının yüzde
onunu geçmeyecek şekilde, sektörde en az on yıl meslekî tecrübesi olanlar ile
Kurumun faaliyet alanına ilişkin konularda doktor unvan ve derecesini alanlar
arasından yeteri kadar uzman personel, hizmet veya vekâlet akdi hükümlerine göre
çalıştırılabilir.
Kurum personeli başka kamu kurum ve
kuruluşlarında geçici olarak görevlendirilemez.
Bankacılık, hukuk ve bilişim uzman
yardımcılığı ile bankalar yeminli murakıp yardımcılığına atanacaklar merkezî
yarışma sınavıyla belirlenenler arasından seçilir. Uzman yardımcılığı ve
bankalar yeminli murakıp yardımcılığına atananlar ikinci yılın sonunda yetki
sınavına tâbi tutulurlar. Yetki sınavı ile bu sınavda başarılı olanların
yetkilerine ilişkin usûl ve esaslar Kurul tarafından belirlenir. Uzman
yardımcılığı ve bankalar yeminli murakıp yardımcılığına atananlar, üç yıl
çalışmak ve olumlu sicil almak kaydıyla Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi
Seviye Tespit Sınavından en az (C) düzeyinde veya buna denk kabul edilen
uluslararası geçerliliği bulunan yabancı dil puanı alması, yeterlik sınavında
başarılı olması ve konuları ile ilgili hazırlayacakları uzmanlık tezinin
oluşturulacak jüri tarafından kabul edilmesi hâlinde ilgisine göre bankacılık,
hukuk ve bilişim uzmanı ile bankalar yeminli murakıbı olarak atanır ve bunlara
bir defaya mahsus olmak üzere bir derece yükseltilmesi uygulanır. Mazereti
olmaksızın tez hazırlamayan veya sınava girmeyen veya sınavda iki defa başarısız
olanlar diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki öğrenim durumlarına uygun kadrolara
atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Kurumun meslek ve idarî personelinin yeterlik
ve yarışma sınavları, nitelikleri ile çalışma usûl ve esasları ile ilgili diğer
hususlar Kurum tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Görev, Yetki ve
Sorumluluk
Kurumun görev ve yetkileri
MADDE 93.- Kurum, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatın
verdiği yetkiler çerçevesinde finansal piyasalarda güven ve istikrarın
sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, malî sektörün
gelişmesi, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması
için;
a) Bankalar ve finansal holding şirketleri ile
diğer kanunlarda ve ilgili mevzuatta yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin; kuruluş ve
faaliyetlerini, yönetim ve teşkilat yapısını, birleşme, bölünme, hisse
değişimini ve tasfiyelerini düzenlemek, uygulamak, uygulanmasını sağlamak,
uygulamayı izlemek ve denetlemek,
b) Yurt içi ve yurt dışı muadil kurumların
katıldığı uluslararası malî, iktisadî ve meslekî teşekküllere üye olmak, görev
alanına giren hususlarda yabancı ülkelerin yetkili mercileri ile mutabakat zaptı
imzalamak,
c) Kanunla verilen diğer görevleri
yapmak,
İle görevli ve
yetkilidir.
Kurum, tasarruf sahiplerinin haklarını ve
bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve
ekonomide önemli zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek,
kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve
tedbirleri almak ve uygulamakla yükümlü ve yetkilidir.
Kurum; her türlü faaliyetinde, kuruluş
kanununda verilen yetkiler saklı kalmak kaydıyla kalkınma plânı, programlar ve
hükûmet programında yer alan ilke, strateji ve politikalara uyar.
Kurum, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat
hükümleri çerçevesinde kendisine verilen yetkilerini, düzenleyici işlemler tesis
ederek veya özel nitelikli kararlar alarak kullanır. Kurum, Kurul kararıyla bu
Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler ve tebliğler çıkarmaya
yetkilidir.
Kurum, iç düzenlemeleri dışındaki düzenleyici
işlemlerini yürürlüğe koymadan önce sektör stratejisi ve politikaları ile
ilişkisinin kurulması bakımından ilişkili Bakanlığın, kalkınma plânı ve yıllık
programla ilişkisinin kurulması açısından Devlet Plânlama Teşkilatı
Müsteşarlığının ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların görüşünü alır. İlişkili
Bakanlık ve Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı en geç yedi gün içinde cevap
vermezse olumlu görüş verilmiş sayılır.
Kurumun hazırlayacağı ikincil düzenleme
taslakları en az yedi gün süreyle Kurumun internet sayfası başta olmak üzere
uygun vasıtalarla kamuoyunun bilgisine sunulur.
Özel nitelikli kararlardan gerekli görülenler
doğrudan ilgili kişi ve kuruluşlara ve uygun görüldüğü takdirde Kurumun haftalık
bülteni ile duyurulur.
Kamu kurum ve kuruluşları, Kanun ile
belirlenmiş görev alanlarında Kuruma gerekli yardımı sağlamakla
yükümlüdür.
Sektörün
geliştirilmesi
MADDE 94.- Kurum, finansal hizmetler sektörünün
geliştirilmesi amacıyla;
a) İşlem ve aracılık maliyetlerinin
azaltılarak bankaların kârlı, verimli ve rasyonel çalışmalarının ve finansal
piyasaların tarafları arasında rekabet ortamının
sağlanması,
b) Finansal sisteme rekabet gücünün
kazandırılması, finansal piyasalara ilişkin diğer düzenlemeler ve uygulamalar
ile bütünleşmenin gerçekleştirilmesi ve piyasanın daha etkin işleyişinin
sağlanması suretiyle etkin ve şeffaf bir finansal sistemin
oluşturulması,
c) Denetim ve faaliyet alanları bakımından
uluslararası bankaların durumunun yakından izlenmesi, tecrübelerinden
yararlanılması,
d) Birimler, kurumlar, meslek mensupları ve
uluslararası diyalog ve işbirliğinin artırılması suretiyle malî piyasalarda
meslek mensupları arasında bütünleşmenin sağlanması,
e) Malî piyasalara ilişkin düzenlemelerin
ilgili taraflarla istişare edilerek hazırlanması,
Hususlarında strateji belirlemeye
yetkilidir.
Yerinde denetim ve gözetim
MADDE 95.- Bu Kanun hükümleri ile bu Kanun kapsamındaki
kuruluşlar hakkında diğer kanunlarda yer alan hükümlerin uygulanmasının ve bu
kuruluşların her türlü işlemlerinin gözetimi ve yerinde denetimi ve bu Kanun
kapsamındaki kuruluşların konsolide ve konsolide olmayan bazda risk yapısı, iç
kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemleri ile varlıkları, alacakları,
özkaynakları, borçları, kâr ve zarar hesapları, yükümlülükleri ve taahhütleri
arasındaki ilgi ve dengelerin ve malî bünyeyi etkileyen diğer tüm unsurların ve
bu kuruluşların kurumsal yönetim ilkelerine uyum seviyesinin gözetimi, tahlili
ve ölçümü Kurum tarafından yapılır.
Kurum, bağımsız denetim kuruluşlarınca yapılan
yıllık finansal raporların yapısı, uygunluğu ve güvenilirliğinin
değerlendirilmesini de yerine getirir.
Bu Kanuna tabî kuruluşlar tarafından, Kurulca
belirlenen usûl ve esaslar çerçevesinde konsolide ve konsolide olmayan bazda
istenilen her türlü bilgi, belge, cetvel, rapor ve finansal tabloların, hesap ve
kayıt düzenleriyle uyumlu olarak, zamanında ve doğru şekilde Kuruma tevdi
edilmesi şarttır.
Söz konusu kuruluşlarda denetim yapma yetkisi
bulunanlar tarafından düzenlenen rapor ve mütalâaların bir suretinin anılan
kuruluşlarca Kuruma gönderilmesi zorunludur.
Kurum, incelemelerini Başkanın onayından
geçmiş çalışma programları ile Başkan tarafından yapılacak görevlendirmeler
çerçevesinde gerçekleştirir.
Başkan, yapılacak yerinde denetimde, Kurumun
meslek personelini oluşturan bankalar yeminli murakıp ve yardımcıları,
bankacılık uzmanı ve yardımcıları, bilişim uzmanı ve yardımcıları, hukuk uzmanı
ve yardımcıları arasından uygun göreceği bir denetim ekibini görevlendirir.
Kurumun yerinde denetim yapmaya yetkili meslek personeli Ankara'da Asliye
Ticaret Mahkemesinde yemin etmedikçe yerinde denetim yapamazlar. Yerinde denetim
yapan Kurumun meslek personeli denetim konularıyla ilişkili olarak bu maddede
belirtilen tüm yetkileri haizdir.
Başkan, gerekli gördüğünde ve özellik arz eden
konularda bağımsız denetim kuruluşlarını ilgili konu hakkında inceleme yapılması
için görevlendirme yetkisini haizdir. Bağımsız denetim yapan kuruluşun denetçisi
denetim konularıyla ilişkili olmak kaydıyla bu maddede belirtilen ilgili
yetkileri haiz olduğu gibi, bu Kanun kapsamındaki sırların saklanması
yükümlülüklerine de tâbidir.
Kurum, bankalardan, bunların bağlı
ortaklıklarından, nitelikli paya sahip oldukları ortaklıklardan, birlikte
kontrol ettikleri ortaklıklardan, şubeleri ile temsilciliklerinden, destek
hizmeti kuruluşlarından ve diğer gerçek ve tüzel kişilerden bu Kanun hükümleri
ile ilgili görecekleri bütün bilgileri gizli dahi olsa istemeye, bunların
vergiyle ilgili kayıtları dahil olmak üzere tüm defter, kayıt ve belgelerini
incelemeye yetkili olup, bilgi istenenler de istenilen bilgileri vermekle,
defter, kayıt ve belgeleri incelemeye hazır bulundurmakla, tüm bilgi işlem
sistemini denetim amaçlarına uygun olarak Kurumun yerinde denetim yapan meslek
personeline açmakla, verilerin güvenliğini sağlamakla ve muhafaza etmek zorunda
oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları
bilgilere ilişkin mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri
ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale
getirmek için gerekli tüm sistem ve şifrelerini inceleme için ibraz etmek ve
işletmekle yükümlüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları, Merkez Bankası ve
benzeri kuruluşlar ile Risk Merkezi görevleriyle ilgili olarak istenecek her
hürlü bilgi ve belgeyi gizli de olsa Kurumun yerinde denetim yapan meslek
personeline geciktirilmeksizin verirler. Kurul, ilgili taraflarla bu husustaki
detayları belirleyen mutabakat zaptı düzenleyebilir.
Kurum tarafından gerçekleştirilen denetimler
sırasında talep edilmesi hâlinde, bankalar tarafından iç kontrol, risk yönetimi
ve iç denetim sistemlerinde çalışanların görevlendirilmesi dâhil olmak üzere her
türlü destek sağlanır.
Diğer kanunlar uyarınca Kurumun meslek
personelinin bu Kanun kapsamındaki görevleri dışında görevlendirilmeleri, bu
maddede sayılan görevleri öncelikli olmak kaydıyla Başkan tarafından
yapılır.
Kurum; bu Kanunun, Kurumun görev, yetki ve
sorumluluklarına ilişkin hükümlerinde zikredilen ve 20.2.1930 tarihli ve 1567
sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun hükümlerine aykırı hareket
eden kuruluşlar ve ilgilileri
hakkında, adı geçen Kanunun ek 1 inci maddesindeki yetkilere sahip olduğu gibi
tüm bankaların kuruluş kanunu hükümleri ile diğer kanunların bankalarla ilgili
hükümlerinin uygulanmasını denetlemeye de yetkilidir.
Bankalarda yerinde denetim yapan kişiler, bu
Kanunda belirtilen düzenlemeler dışında diğer kanunlara aykırılıkları tespit
ettikleri takdirde bu tespitleri ilgili mercilere derhal bildirmek
zorundadırlar.
Denetim ve gözetime ilişkin usûl ve esaslar
Kurulca düzenlenecek yönetmelikle belirlenir.
Bilgi ve belge
isteme
MADDE 96.- Bu Kanunun 93 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen kuruluşlar ile ortakları, bunların bağlı
ortaklıkları, nitelikli paya sahip olduğu ortaklıkları, birlikte kontrol ettiği
ortaklıkları, şubeleri ile temsilcilikleri, bağımsız denetim, değerleme ve
destek hizmeti kuruluşları gizli dahi olsa bu Kanunun uygulanması ile ilgili
olarak her türlü bilgi ve belgeyi Kurumun talebi üzerine Kuruma tevdi etmekle
yükümlüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel
kişiler, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar
doğuracak hâller ile meslek sırrı, aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına
ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve
sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından bu
Kanun kapsamında verilen görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü
bilgi ve belgeyi uygun süre ve ortamda, sürekli veya münferit olarak vermeye,
istenecek defter ve belgeleri ibraz etmeye ve incelemeye hazır bulundurmaya, tüm
bilgi işlem sistemini denetim amaçlarına uygun olarak ilgili personele açmaya,
verilerin güvenliğini sağlamaya ve muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü
defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin
mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını
ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm
sistem ve şifreleri incelemek için ibraz etmeye ve işletmeye
mecburdurlar.
Bu madde kapsamında ilgili kişi, kurum ve
kuruluşlar Kurumun belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe cevap vermek
ve gereken kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.
Şeffaflık ve hesap
verebilirlik
MADDE 97.- Kurumun faaliyetleri hakkındaki yıllık rapor,
raporun ait olduğu dönemi izleyen yılın mayıs ayı sonuna kadar Bakanlar Kuruluna
sunulur ve kesin hesaplar ile birlikte kamuya açıklanır. Kurum, faaliyetleri ile
ilgili olarak yılda bir defa Türkiye Büyük Millet Meclisi Plân ve Bütçe
Komisyonuna bilgi verir.
Kurum, stratejilerine ve bu stratejilerin
yerine getirilmesine ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna altı ayda bir bilgi
verir.
Kurum, ilgili sektörde yaşanan önemli
gelişmelere ve bu Kanunun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen kuruluşların performanslarına ilişkin olarak toplulaştırılmış bazda
üç aylık süreli raporlar yayımlar. Kurum risk yönetim politikalarını kamuya
açıklar.
Kurul tarafından yapılan düzenlemeler,
değişiklikleri de içerecek şekilde sürekli olarak güncellenmek suretiyle Kurumun
internet sayfasında yayınlanır.
Kurumca hazırlanacak süreli raporların biçim
ve içerikleri ile usûl ve esasları Kurulca belirlenir.
Kurumlararası
işbirliği
MADDE 98.- Para, kredi ve bankacılık politikalarının
yürütülmesiyle ilgili konularda Kurum, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama
Teşkilatı Müsteşarlığı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Merkez Bankası
karşılıklı mütalâa ve bilgi teatisinde bulunurlar.
Kurum, Fon ve Merkez Bankası bu Kanunda
belirtilen görevleri yerine getirmek amacıyla veri tabanlarında yer alan ve
birlikte üzerinde uzlaşılan bilgileri gizlilik hükümleri çerçevesinde
paylaşırlar.
Yabancı ülke kanunlarına göre denetime yetkili
ve Kurum muadili mercilerin, kendi ülkelerindeki finansal piyasalarda faaliyet
gösteren kuruluşların Türkiye'deki şube veya ortaklıklarında denetim yapma ve
bilgi talepleri ile bankaların yurt dışındaki şube veya ortaklıklarının
konsolidasyon kapsamında yer alan bilgilerine ilişkin taleplerinin,
karşılıklılık ilkesi de dikkate alınarak yerine getirilmesi Kurulun iznine
tâbidir.
Kurum ayrıca, politikaların ve düzenlemelerin
uyumlaştırılmasına yönelik olarak, gerekli gördüğü hâllerde yabancı ülkelerde
denetim yapma ve eğitim ile personel değişimi imkânı sağlamak üzere Kurum
muadili merciler ile düzenleyeceği ikili mutabakat zabıtları çerçevesinde veya başka yollarla
finansal kuruluşlarla ve finansal piyasalarla ilgili her türlü işbirliği ve
bilgi alışverişinde bulunmaya yetkilidir. Kurum, bu mutabakat zabıtlarının usûl ve esasları hakkında kamuoyunu
bilgilendirir.
Kurum, yurt dışında şube veya ortaklığı
bulunan bir bankanın faaliyet iznini kaldırdığı veya Fona devrettiği takdirde,
ilgili ülkenin muadil merciine durumu ivedilikle bildirir.
Yurt içi ve yurt dışı yetkili mercilerle
denetime, bilgi paylaşımına ve diğer hususlara dair yapılacak işbirliğine
ilişkin usûl ve esaslar ilgili tarafların görüşü alınmak suretiyle Kurulca
belirlenir.
Finansal Sektör
Komisyonu
MADDE 99.- Kurum nezdinde, Kurum, Maliye Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu, Fon, Rekabet
Kurulu, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, İstanbul Altın Borsası, Menkul
Kıymetler Borsaları, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsaları ve kuruluş birlikleri
temsilcilerinden oluşan Finansal Sektör Komisyonu kurulur. Komisyon, finansal
piyasalardaki güven ve istikrar ile gelişmeyi temin etmek üzere, bilgi
teatisini, kurumlararası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, ortak politika
önerilerinde bulunmak ve finans sektörünün geleceğini ilgilendiren konulara
ilişkin görüş bildirmekle görevlidir.
Finansal Sektör Komisyonu en az altı ayda bir
toplanır ve sonuçları hakkında Bakanlar Kuruluna bilgi sunar. Komisyonun çalışma
usûl ve esasları üye kurumların görüşleri alınmak suretiyle Kurul tarafından
belirlenir.
Eşgüdüm Komitesi
MADDE 100.- Bankacılık sisteminin genel durumu, kredi
kuruluşlarının denetimleri sonucu alınacak önlemler, risk esaslı sigorta
primlerinin hesaplanmasında kullanılmak üzere kredi kuruluşlarının malî
bünyelerini gösteren analiz
sonuçları ve ayrıca bu bankaların mevduat ve katılım fonları hesap adetleri, sigortalı mevduat ve
katılım fonları ve toplam mevduat ve katılım fonu tutarları hakkında gerekli
bilgilerin paylaşılması, Fonun görev alanına giren konularda ve işlem tesis
edilmesinin gerekli olduğu hâllerde Kurum ile Fonun azamî düzeyde işbirliği
yapmasını sağlamak üzere Başkan ve Kurum başkan yardımcıları ile Fon Başkanı ve
Fon başkan yardımcılarından oluşan
bir eşgüdüm komitesi kurulur.
Komite en az üç ayda bir defa olmak üzere,
tarafların uygun göreceği sıklıkta toplanır. Tarafların bir diğerinden talep
edeceği bilgilerin ve belgelerin diğer tarafa uzlaşılacak bir süre içerisinde
verilmesi esastır.
Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında her iki
kurumu ilgilendiren konularda ve bilgi paylaşımında izlenecek usûl ve esaslar
Kurum ve Fon tarafından müştereken belirlenir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Kurumun bütçesi, hesap ve harcamaların
denetimi
MADDE 101.- Kurumun gelirlerinin, giderlerini karşılaması
esastır. Kurum bütçesi 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu
hükümlerinde belirlenen usûl ve esaslara göre hazırlanır ve kabul
edilir.
Kurumun malî yıl sonunda oluşan gelir
fazlaları, izleyen yılın mart ayı içinde genel bütçeye gelir olarak aktarılır.
Ancak, Kurum bütçe durumunu göz önünde bulundurarak daha önce de aktarma
yapabilir.
Kurumun bütçe yılı takvim yılıdır. Kurumun
giderleri, bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve
finansman şirketlerince bütçenin yürürlüğe girmesinden önce katılma payı adı
altında Kuruma yapılacak ödemelerle karşılanır. Giderlere katılma payı olarak
tahsil olunacak tutar, söz konusu kuruluşların bir önceki yıl sonu bilanço
toplamlarının onbinde üçünü geçemez. Belirlenen süre içerisinde ödenmeyen
katılma payları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre tahsil edilir.
Kurumun iç ve dış denetimi hakkında, 5018
sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümleri uygulanır.
Kurul, Kurumun yıllık hesaplarını bir bağımsız
denetim şirketine denetletebilir ve bu durumda bağımsız denetim raporu faaliyet
raporu içinde derc edilerek yayımlanır.
Kurum faaliyetlerine ilişkin olarak her yılın
mart ayı sonuna kadar bir önceki yıla ait kararları, yaptığı ikincil
düzenlemeler ile bunların ekonomik ve sosyal etkilerini analiz eden bir faaliyet
raporu hazırlar. Faaliyet raporu, ayrıca Kurumun performans hedefleri ile
uygulama sonuçlarının karşılaştırılmasını ve değerlendirilmesini de
içerir.
Kurumun yıllık faaliyet raporu, malî tabloları
ve bütçe kesin hesabı Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Kesinhesabın bir
örneği de Maliye Bakanlığına gönderilir.
Kurum, faaliyetleri hakkında internet ortamı
ve resmî bültenler aracılığıyla kamuoyunu azamî ölçüde bilgilendirir.
Ücretler, malî ve diğer sosyal
haklar
MADDE 102.- Kurul Başkanına Başbakanlık Müsteşarı için
belirlenen her türlü ödemeler dâhil malî ve sosyal haklar tutarında aylık ücret
ödenir. Başbakanlık Müsteşarına ödenenlerden, vergi ve diğer yasal kesintilere
tâbi olmayanlar bu Kanuna göre de vergi ve diğer kesintilere tâbi olmaz. Kurul
üyelerine ise Kurul Başkanına yapılan ödemelerin yüzde doksanbeşi oranında aynı
usûl ve esaslara göre ödeme yapılır.
Kurumun kadro karşılığı sözleşmeli
personelinin ücretleri ile diğer malî ve sosyal hakları birinci fıkrada
belirlenen ücret tavanını geçmemek üzere Kurul tarafından tespit
edilir.
Kurum personeline Kurulca belirlenecek esaslar
çerçevesinde fazla mesai ücreti ve performansa dayalı ödül verilebilir. Her
halde Kurum personeline yapılacak ödeme tutarı birinci fıkrada belirlenen ücret
tavanını geçemez.
Kurul Başkan ve üyeliklerine atananlar ile
Kurum personeli hakkında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu
ile ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler uygulanır. Emeklilik ve diğer
bakımlardan Kurul Başkanına bakanlık müsteşarı, Kurul üyelerine bakanlık
müsteşar yardımcısı, Kurum başkan yardımcılarına bakanlık genel müdürü, 1 inci
dereceli daire başkanlarına bakanlık genel müdür yardımcısı, başkanlık
müşavirlerine bakanlık müşaviri, bankalar yeminli murakıp ve yardımcılarına
kazanılmış hak aylık dereceleri itibarıyla karşılık gelen bakanlık müfettişi ve
yardımcısı, bankacılık, hukuk ve bilişim uzmanlarına kazanılmış hak aylık
dereceleri itibarıyla karşılık gelen Başbakanlık uzmanı, bunların yardımcılarına
Başbakanlık uzman yardımcıları için tespit edilen ek gösterge ve makam tazminatı
uygulanır. Bu görevlerde geçirilen süreler makam ve temsil tazminatı ödenmesini
gerektiren görevlerde geçmiş sayılır. Bu hükümler, akademik unvanların
kazanılması için gerekli şartlar saklı kalmak üzere üniversite öğretim elemanı
kadrolarından gelen Kurul Başkan ve üyeleri ile personel hakkında da
uygulanır.
Kurul başkan ve üyeliklerine atananlardan,
emekliliğini hak edip talebi sonucu emeklilik işlemi tamamlanan Kurul üyelerinin
üyelikleri görev süreleri sonuna kadar devam eder. Atama yapılmadan önce kanunla
kurulmuş diğer sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olanların, istekleri hâlinde bu
kurumlara bağlılıkları devam eder ve bunlar hakkında yukarıdaki hükümler
uygulanmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı dışındaki
sosyal güvenlik kurumlarından emekli olan Kurul üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığına yazı ile başvurdukları tarihi takip eden ayın başından itibaren
Sandıkla ilişkilendirilir. Bu üyelerin diğer sosyal güvenlik kurumlarından
aldıkları aylıkları kesilir ve ayrılışlarında çeşitli sosyal güvenlik
kuruluşlarına prim ödeyerek geçen süreleri birleştirilmek suretiyle kendilerine
24.5.1983 tarihli ve 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca aylık
bağlanır.
Diğer personelin emeklilik açısından durumu
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerine
ilişkin hükümler dikkate alınmak suretiyle kıyasen
belirlenir.
Kurul başkan ve üyelerine, birinci fıkraya
göre belirlenen ücretlerinin tutarında, damga vergisi hariç herhangi bir
kesintiye tâbi tutulmaksızın, her ay tazminat verilir.
Kurul üyelerinin görevden
ayrılması
MADDE 103.- Kurul Başkan ve üyeliklerine atananların
Kurulda görev yaptıkları sürece önceki görevleri ile olan ilişkileri kesilir.
Ancak, kamu görevlisi iken üyeliğe atananlar, memuriyete giriş şartlarını
kaybetmemeleri kaydıyla, görev sürelerinin sona ermesi veya görevden ayrılma
isteğinde bulunmaları ve otuz gün içinde eski kurumlarına başvurmaları durumunda
atamaya yetkili makam tarafından bir ay içinde mükteseplerine uygun bir kadroya
atanır. Atama gerçekleşinceye kadar bunların almakta oldukları her türlü
ödemelerin Kurum tarafından yapılmasına devam olunur. Bir kamu kurumunda
çalışmayanlardan Kurul Başkan ve üyeliğine seçilip yukarıda belirtilen şekilde
görevi sona erenlere herhangi bir görev veya işe başlayıncaya kadar, almakta
oldukları her türlü ödemeler Kurum tarafından verilmeye devam edilir. Bu
maddede belirtilen nedenlerle
üyeliği sona erenlere Kurum tarafından yapılacak ödeme bir yılı
geçemez.
Kurul başkan ve üyelerinin bu görevlerinde
geçirdikleri süreler, tâbi oldukları kanun hükümlerine göre hizmetlerinde
değerlendirilir. Bu hüküm, akademik unvanların kazanılması için gerekli şartlar
saklı kalmak üzere, üniversite akademik kadrolarından gelen Kurul başkan ve
üyeleri hakkında da uygulanır.
Kurul üyeleri ile Kurum personelinin cezaî ve
hukukî sorumluluğu
MADDE 104.- Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurum
personelinin görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlara
ilişkin soruşturmalar, Kurul Başkan ve üyeleri için ilişkili Bakanın, Kurum
personeli için ise Başkanın izin vermesi kaydıyla genel hükümlere göre yapılır.
Kurul üyeleri ile Kurum personelinin iştirak hâlinde işledikleri iddia edilen
suçlara ilişkin soruşturmalarda Kurum personeli hakkında soruşturma izni verme
yetkisi ilişkili Bakana aittir.
Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurum personeli
hakkında görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlardan
dolayı soruşturma izni verilmesi için, bu kişilerin kendilerine veya üçüncü
kişilere çıkar sağlamak veya Kuruma ya da üçüncü kişilere zarar vermek kastıyla
hareket ederek bu işlemler sonucunda kendilerine veya üçüncü kişilere çıkar
sağlamış olmaları hususunda açık ve yeterli emarelerin olması gerekir.
Soruşturma izni verilmesi hâlinde bu durum ilgililere tebliğ olunur.
Soruşturmaya izin verilmesine ya da verilmemesine dair kararlar aleyhine, tebliğ
tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde Danıştay nezdinde itiraz yoluna
başvurulabilir. İzin verilmiş olsa dahi, itiraz süresi geçene kadar veya
Danıştaya yapılan itiraz sonucunda hüküm tesis olunana kadar soruşturma
başlatılamaz.
Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurum
personelinin, görevden ayrılmış olsalar dahi, görevleriyle bağlantılı olarak
işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı başlatılan soruşturma ve
kovuşturmalar, ilgili üye veya personelin talebi hâlinde, bunlarla vekâlet akdi
yapmak suretiyle görevlendirilecek bir avukat tarafından takip edilir. Söz
konusu davalara ilişkin dava giderleri ve Türkiye Barolar Birliğince açıklanan
asgarî ücret tarifesinde belirlenen avukatlık ücretinin onbeş katını aşmamak
üzere avukatlık ücreti, Kurum bütçesinden karşılanır.
Kurul Başkan ve üyeleri ile Kurum personeli
aleyhine, Kurulun veya Kurumun bu Kanunda yazılı görevlere ilişkin karar, eylem
ve işlemleri sebebiyle, gerek görevlerinin ifası sırasında gerek görevden
ayrılmalarından sonra, açılmış veya açılacak her türlü tazminat ve alacak
davası, Kurum aleyhine açılmış sayılır. Bu davalarda husumet Kuruma yöneltilir.
Avukatlık ücreti ve dava giderine ilişkin bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü bu
hukuk davaları için de aynen geçerlidir. Yargılama sonucunda Kurum aleyhine
karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi nedeniyle Kurumun ödeme yapması hâlinde,
Kurum bu meblağı, ilgililerinden talep eder. Kurumun, yaptığı ödemeleri
ilgililerinden talep edebilmesi için, bu kişiler hakkında kusurlu olduklarına
ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir.
Kurul kararlarına karşı yargı
yolu
MADDE 105.- Kurul kararlarına karşı açılacak idarî
davalar ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülür. Danıştay, Kurul
kararlarına karşı yapılan başvuruları acele işlerden
sayar.
İlişkili Bakanlık, Kurulun düzenleyici
nitelikteki kararlarına karşı iptal davası açabilir.
Kurul kararlarına karşı açılacak idarî
davalarda yürütmenin durdurulması talepleri için ayrıca duruşma yapılır. Bu
halde 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanununun 17 nci maddesinin (5) numaralı
fıkrasındaki otuz günlük süre uygulanmaz. Yürütmenin durdurulması talepleri,
Kurumun savunması alınmadan karara bağlanamaz. İlgili taraflar yürütmenin durdurulması talebinin
kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde savunmasını vermek
zorundadır. Aksi halde savunma beklenmeksizin karar
verilir.
ONBİRİNCİ KISIM
Faaliyet İzni Kaldırılan ve Fona Devredilen Bankalara İlişkin
Hükümler
Faaliyet izninin
kaldırılması
MADDE 106.- Bir bankanın bu Kanun hükümlerine göre
faaliyet izninin kaldırılması hâlinde yönetim ve denetimi Fona intikal
eder.
İznin kaldırılmasına ilişkin Kurul kararının
Resmî Gazetede yayımlandığı tarihten itibaren, banka hakkındaki ihtiyatî tedbir
dahil her türlü icra ve iflas takibatı durur ve yeni icra ve iflas takibi
yapılamaz. Banka hakkında Fon haricinde üçüncü kişiler tarafından açılmış tüm
dava, icra ve iflas takipleri mahkeme, icra ve iflas dairesi tarafından derhal
Fona bildirilir.
Fon, yönetim ve denetimi kendisine intikal
eden bankadaki sigortalı mevduatı ve sigortalı katılım fonunu doğrudan veya ilân
edeceği başka bir banka aracılığı ile ödeyerek, mevduat ve katılım fonu
sahipleri yerine bankanın doğrudan doğruya iflasını ister. Bu görev ve yetki
münhasıran Fona aittir. Bu şekilde yapılacak iflas isteminde 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununun 178 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 179 uncu maddesinin
iflasın ertelenmesine ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Fonun iflas talebi hakkında 1086 sayılı Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usulü hükümleri uygulanır ve en geç
altı ay içerisinde iflas talebi hakkında karar verilir.
Yönetim ve denetimi Fona intikal eden banka
hakkında iflas kararı verilmesi hâlinde Fon, iflas masasına 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununun 206 ncı maddesinde yer alan üçüncü sıradaki tüm imtiyazlı
alacaklılardan önce gelmek üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder. Fon,
bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 166 ncı, 218 inci, 219 uncu, 223 üncü, 234 üncü, 236 ncı, 249 uncu,
251 inci ve 254 üncü maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas
dairesi, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip
olarak bankayı tasfiye eder.
İflasına hükmolunan bankanın Fona olan
borçları, masanın nakit durumuna göre 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 232
nci maddesinde gösterilen sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin ödenir.
Alacaklılar sıra cetvelinin düzenlenmesinde İcra ve İflas Kanununun 232 nci
maddesinde öngörülen üç aylık sürenin yetersiz kalması hâlinde iflas idaresinin
talebi üzerine, Fon Kurulu tarafından üçer aylık ek süreler
verilebilir.
İflas kararı verilmeyen hallerde bankanın
iradi tasfiyesi, banka genel kurul kararı aranmaksızın ve Türk Ticaret Kanununun
anonim şirketlerin infisah ve tasfiyeye ilişkin hükümlerine tâbi olmaksızın
tasfiye kurulu üyelerinin Fon tarafından atanması suretiyle
gerçekleştirilir.
Bu Kanunun 12 nci maddesi hükümlerine göre
faaliyet izni kaldırılan yabancı banka şubeleri hakkında da bu madde hükümleri
uygulanır. Bu şubelerin mevcut ve alacaklarının yurt dışına transferine ilişkin
esaslar Fon tarafından belirlenir.
Fon, iflas ve/veya tasfiye masasının
aktifindeki paralarla, iflas ve/veya tasfiye idaresi sıfatıyla tahsil ettiği
paraları muhafaza ve nemalandırma hususunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun
9 uncu ve sair ilgili maddelerine tâbi değildir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 36
ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için
uygulanmaz.
Müflise ait menkul ve gayrimenkullerin
satışında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.
Bu madde hükümlerinin uygulanmasına ilişkin
usûl ve esaslar, Kurulun görüşü alınmak suretiyle Fon tarafından yönetmelikle
düzenlenir.
Fona devredilen bankalar ile ilgili
hükümler
MADDE 107.- Fon, bu Kanunun 71 inci maddesi hükümlerine
göre ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi
kendisine devredilen bankalarla ilgili yetkilerini maliyet etkinliğini sağlama
ve malî sistemin güven ve istikrarını koruma ilkeleri doğrultusunda
kullanır.
Fon, bu Kanunun 71 inci maddesi hükümlerine
göre ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi
kendisine devredilen bankanın faaliyetlerini Fon Kurulunca belirlenecek süre ile
geçici olarak durdurmaya ve/veya devir tarihi itibarıyla düzenlenecek
bilançosunu esas almak suretiyle;
a) Uygun göreceği aktiflerini, teşkilatını ve
aksine talebi olmayan personeli ile devir tarihi itibarıyla mevduat bankaları
bakımından mevduat toplamları en yüksek beş bankaca uygulanan faiz oranları
ortalamasını, katılım bankaları bakımından katılım fonu toplamları en yüksek üç
bankaca uygulanan getiri oranları ortalamasını geçmemek üzere işlemiş faiz ve
getirileri ile birlikte sigortaya tâbi tasarruf mevduatı ve katılım fonlarını ve
pasifte yer alan karşılık kalemlerini, kurulacak bir bankaya ya da mevcut
bankalardan istekli olanlara devretmeye ve aktif ve pasifi kısmen veya tamamen
devredilen bankanın faaliyet izninin kaldırılmasını Kuruldan
istemeye,
b) Hisselerine sahip olmak kaydıyla ve sigorta
kapsamındaki mevduat ve katılım fonu tutarını aşmamak koşuluyla malî yardım
sağlamaya ve kendisine intikal eden hisseleri temsil eden sermayeye karşılık
gelen zararları devralmaya,
c) Devralınacak zararlar sonucunda
hisselerinin tamamına sahip olunamaması hâlinde, zararın ödenmiş sermaye
tutarından düşülmesi suretiyle hesaplanacak sermaye esas alınmak üzere bulunacak
hisse bedelinin Fon Kurulunca belirlenecek süre içinde banka hissedarlarına
ödenmesi karşılığında hisselerini devralmaya,
d) Faaliyet izninin kaldırılmasını Kuruldan
istemeye,
Yetkilidir.
Devralınan zararlara istinaden yapılacak
ödemelerin karşılığını temsil eden hisseler, üzerindeki her türlü hak ve
takyidattan arî olarak Fona intikal eder.
Hakkında bu maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendi hükümleri uygulanan bankanın devredilen aktiflerinin toplamının devredilen
pasiflerinin toplamını karşılamaması hâlinde aradaki fark sigorta kapsamındaki
mevduat ve katılım fonu tutarını aşmamak kaydıyla Fon tarafından ödenir. Bu
halde ve hakkında bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanan
bankanın faaliyet izninin kaldırılması durumunda bu Kanunun 106 ncı maddesinin
ikinci ve 109 uncu maddesinin üçüncü fıkraları uygulanmaz. Bu Kanunun 106 ncı
maddesine göre iflas masaları kurulması hâlinde, Fon ödediği tutar kadar iflas
masasına 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinde yer alan üçüncü
sırasındaki tüm imtiyazlı alacaklılardan önce gelmek üzere imtiyazlı alacaklı
sıfatıyla iştirak eder.
Fon, hisselerinin çoğunluğu veya tamamı
kendisine intikal eden bankanın;
a) Gerektiğinde malî ve teknik yardım da
sağlamak suretiyle, varlık ve yükümlülüklerini kısmen veya tamamen, mevcut
bankalardan istekli olanlara ya da kurulacak bir bankaya devretmeye veya bankayı
istekli olan başka bir bankayla birleştirmeye,
b) Fon Kurulunca gerekli görülen hallerle
sınırlı olmak üzere, malî bünyenin güçlendirilmesi ve yeniden yapılandırılması
için gerektiğinde;
1) Sermayesini
artırmaya,
2) Zorunlu karşılık ve umumi disponibilite
yükümlülüklerinden kaynaklanan cezaî faizlerini
kaldırmaya,
3) İştirak, gayrimenkul ve diğer aktiflerini
satın almaya veya bunları teminat olarak alıp karşılığında avans
vermeye,
4) Likidite ihtiyacını gidermek üzere mevduat
koymaya,
5) Alacaklarını veya zararlarını
devralmaya,
6) Varlık ve yükümlülükleri ile ilgili her
türlü işlemi yapmaya ve nakde tahvilini sağlamaya,
c) Sahip olduğu aktifleri iskonto uygulayarak
veya sair suretlerle üçüncü kişilere satmaya ve gerekli göreceği her türlü
tedbiri almaya,
d) Hisselerini bu Kanunun 7 ve 8 inci
maddelerindeki hükümlere istinaden Kuruldan izin alınmak kaydıyla ve Fon Kurulu
tarafından belirlenecek usûl ve esaslar dahilinde üçüncü kişilere
devretmeye,
Yetkilidir.
Bu madde hükümlerine göre yapılan devir
işlemlerinde alacaklı ve borçluların rızası aranmaz.
71 inci madde kapsamında temettü hariç
ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankaların, malî
bünyelerinin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi
ve satışı ile ilgili süreç devrin yapıldığı tarihten itibaren en geç dokuz aylık
bir süre içerisinde tamamlanır. Fon Kurulu kararı ile bu süre üç ayı geçmemek
üzere uzatılabilir. Bu süre içinde devir, birleşme veya satışın tamamlanamamış
olması hâlinde Fonun talebi üzerine Kurul bankanın faaliyet iznini
kaldırır.
Banka kaynaklarının
istismarı
MADDE 108.- 71 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi
hükümlerine göre faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankaların hâkim
ortakları ve yöneticileri, bu Kanunun şahsi sorumluluğa ilişkin hükümleri saklı
kalmak kaydıyla, kullandıkları kaynakları ve bu suretle uğranılan zararları Fon
tarafından verilecek süre içerisinde iade ve tazmin etmekle
mükelleftir.
Bu maddenin uygulanmasında, bankaların hâkim
ortaklarının ve yöneticilerinin; yönetim kurulu, kredi komiteleri, yöneticiler,
şubeler ve diğer yetkili ve görevliler aracılığıyla veya sair suretlerle, banka
kaynaklarını ve varlıklarını; rehnetmek, teminat göstermek, açıldığı tarih
itibarıyla kredibilitesi olmadığı aşikâr bulunan kişilere kredi vermek,
karşılığında kredi temin etmek amacıyla kredi kullandırmak, yurt içi ve yurt
dışı banka ve malî kuruluşlar nezdinde depo ve sair adlarla hesap açtırmak veya
bu hesapları teminat göstermek ve sair şekillerde doğrudan veya dolaylı olarak
kendileri veya başkaları lehine para, mal, her türlü hak ve alacak temini
amacıyla kullandıkları veya başkalarına kullandırdıkları banka kaynakları ve
varlıkları, dolanlı kaynak olarak kullanılmış sayılır.
Bu madde kapsamında kullanılan kaynaklar ve
maruz kalınan zarar kapsamında iade ve tazmin talebine mesnet teşkil edecek
işlemler ile iade ve tazmine konu edilecek tutarlar, ilgili bankada Kurumca
yapılacak incelemeler sonucu ulaşılacak tespitler de dikkate alınarak Fon
Kurulunca belirlenir.
Bankanın faaliyet izninin kaldırılması hâlinde
Fon tarafından verilecek süre içerisinde iade ve tazmin edilemeyen tutarlar Fon
alacağı haline gelir ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.
Bankanın Fona devrinden sonra Fon tarafından
verilecek süre içerisinde kullanılan kaynakların ve bu suretle uğranılan zararın
iade ve tazmin edilmemesi veya Fon tarafından uygun görülecek biçimde
teminatlandırılmaması veya bu ortaklara ait hisselerin Fon tarafından verilecek
süre içinde üçüncü kişilere devredilmemesi hâlinde bu zarar veya kullanılan
kaynakların miktarı dikkate alınmaksızın ortaklara ait hisseler başkaca bir
işleme gerek kalmadan Fona intikal eder. Bu suretle Fona intikal eden söz konusu
hisselerin üçüncü kişilere satışını müteakip Fon tarafından elde edilen tutar
hâkim ortakların bankaya ve/veya Fona olan borçlarına mahsup edilir.
Bu madde kapsamında kullanılan banka kaynağı
ve bu suretle uğranılan zarar, Fon tarafından verilen süre içinde iade veya
tazmin edilse veya Fon tarafından uygun görülecek biçimde teminatlandırılsa dahi
bilançoda görülen bakiye zararın özkaynakları aştığının tespiti hâlinde Fon,
bankanın faaliyet izninin kaldırılmasını Kuruldan istemeye yetkilidir. Bilançoda
görülen zararın özkaynakları aşmaması hâlinde ise, Fon en az beş üyesinin aynı
yöndeki oylarıyla alınan Fon Kurulu kararıyla hâkim ortaklar dışındaki ortaklara
ait hisseleri, zararın ödenmiş sermaye tutarından düşülmesi suretiyle
hesaplanacak sermaye esas alınmak üzere bulunacak bedel üzerinden Fon Kurulunca
belirlenecek süre içinde banka hissedarlarına ödenmesi karşılığında devralmaya
yetkilidir.
Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen
bankalara ilişkin ortak hükümler
MADDE 109.- Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen
bankaların ana sözleşmelerinde yer
alan düzenlemelerin, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi olmaksızın, genel
kurul yapılmaksızın değiştirilmesine ve tescil ettirilmesine Fon
yetkilidir.
Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona
devredilen bankaların hâkim ortaklarından ve tüzel kişi ortaklarının
sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kişi hissedarlarından ve
yöneticilerinden, bunların eşlerinden, üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci
dereceye kadar kayın hısımlarından, evlatlıklarından ve kendilerini evlat
edinenlerden kendilerine ait taşınmaz ve iştiraklerini, haczi caiz olan taşınır
hak ve alacaklarını ve menkul kıymetlerini, her türlü kazanç ve gelirleri ile
yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve ayrıca bildirimden önceki iki yıl
içinde ivazlı veya ivazsız olarak iktisap ettikleri veya devrettikleri taşınmaz,
haczi caiz taşınır, hak, alacak ve menkul kıymetlerini gösterir birer mal
beyannamesi vermelerini istemeye yetkilidir. Mal beyannamesinin en geç yedi gün
içinde Fona verilmesi zorunludur. Bu mal beyanının hüküm ve sonuçları hakkında
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri
geçerlidir.
Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona
devredilen bankada mevduat ve katılım fonu sahipleri ile diğer alacaklıların
haklarını korumaya yönelik olarak gerekli göreceği her türlü tedbiri alır.
Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankanın hâkim ortakları ve tüzel
kişi ortaklarının sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kişi
hissedarları ve yöneticilerinin mal, hak ve alacaklarına Fonun talebi üzerine
mahkeme tarafından teminat şartı aranmaksızın ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî
haciz konulabilir, bu kişilerin yurt dışına çıkışları yasaklanabilir. Bu şekilde
alınan ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları, karar tarihinden itibaren
altı ay içinde dava, icra ve iflas
takibine konu olmaz ise kendiliğinden ortadan kalkar. İlgililer hakkında 2004
sayılı İcra ve İflas Kanununun 11 inci bab hükümlerine göre açılacak iptal
davalarında aciz vesikası şartı aranmaz.
Faaliyet izninin kaldırıldığı veya Fona
devredildiği tarihten itibaren bankanın alacaklılarından temlik yoluyla alacak
edinen borçlular, temlik yoluyla edindikleri alacakları ile bankaya olan
borçlarının takasının yapılması veya mahsup edilmesi talebinde bulunamaz. Bu
sonucu doğuracak takas ve mahsup işlemleri banka açısından
geçersizdir.
Şahsi sorumluluk
MADDE 110.- Bir bankanın yöneticilerinin ve
denetçilerinin kanuna aykırı karar ve işlemleriyle banka hakkında 71 inci madde
hükümlerinin uygulanmasına neden olduklarının tespiti hâlinde, bankaya
verdikleri zararlarla sınırlı olarak bunların şahsi sorumlulukları yoluna
gidilerek, Fon Kurulu kararına istinaden ve Fonun talebi üzerine doğrudan şahsen
iflaslarına mahkemece karar verilebilir. Bu karar ve işlemler bankanın hâkim
ortaklarına menfaat temini amacıyla yapıldığı takdirde, menfaat temin eden
ortaklar hakkında da temin ettikleri menfaat üzerinden uygulanır. Bu suretle
tahsil edilen tutarın Fon tarafından ödenen mevduat ve katılım fonu tutarı ve
fer'ileri mahsup edildikten sonra bakiye kısmı tasfiye hâlindeki veya iflasa
tâbi bankaya iade edilir.
Mahkemece iflasına karar verilenler hakkındaki
takibi Fon yürütür.
Bu madde hükmüne göre iflası istenenler
hakkında mahkemece 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 257 nci ve izleyen
maddeleri hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun 106 ncı ve 109 uncu maddeleri
hükümleri, bu maddeye göre şahsi iflası istenenler hakkında da
uygulanır.
ONİKİNCİ KISIM
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna İlişkin
Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu
Fonun kuruluş ve
bağımsızlığı
MADDE 111.- Bu Kanun ve ilgili diğer mevzuat ile verilen
yetkiler çerçevesinde tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım
fonlarının sigorta edilmesi, Fon bankalarının yönetilmesi, malî bünyelerinin
güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması,
devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, Fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi
ve sonuçlandırılması, Fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve Kanunla
verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî
özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
kurulmuştur.
Fon görevini yaparken bağımsızdır. Fonun
kararları yerindelik denetimine tâbi tutulamaz. Hiçbir organ, makam, merci veya
kişi, Fon Kurulunun kararlarını etkilemek amacıyla emir ve talimat
veremez.
Fon, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu ile
Başkanlıktan oluşur.
Fonun merkezi İstanbul'dadır. Fon, görevli ve
yetkili olduğu alanın yoğun olduğu illerde olmak ve sayısı üçü geçmemek kaydıyla
Bakanlar Kurulu kararıyla yurt içi temsilcilik ve tahsilat birimleri
açabilir.
Fon, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri
ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale
Kanunu hükümlerine tâbi değildir.
Fon, görev ve yetkilerini etkin şekilde yerine
getirmek amacıyla, yeterli sayı ve nitelikte personeli istihdam
eder.
Fonun malları Devlet malı hükmündedir. Fonun
mal, hak ve alacakları haczedilemez ve rehnedilemez.
İKİNCİ
BÖLÜM
Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu Kurulu
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
Kurulu
MADDE 112.- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu, Fonun
karar organıdır. Fon Kurulu, biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere yedi
üyeden oluşur. Fon Kurulu Başkanı Fonun da başkanıdır.
Başkanın izin, hastalık, yurt içi ve yurt dışı
görevlendirme ve görevde bulunmadığı diğer hâller ile görevden alınması
durumunda ikinci başkan, onun da bulunmadığı hâllerde Fon Kurulu tarafından
belirlenecek bir üye Başkana vekâlet eder.
Fon
Kurulu üyelerinin atanması
MADDE 113.- Fon Kurulu üyelerinin, aşağıda belirtilen
şartları taşımaları zorunludur:
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48
inci maddesinin (A) fıkrasının (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı bentlerinde
belirtilen şartları taşımak.
b) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a),
(b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen şartları taşımak.
c) 26 ncı maddede yer alan çalışması
yasaklananlardan olmamak.
d) Hukuk, iktisat, maliye, bankacılık,
işletme, kamu yönetimi ve dengi dallarda lisans veya lisansüstü düzeyinde
öğrenim görmüş olmak.
Üyeler, yüksek öğrenim sonrası en az on yıl
deneyim sahibi veya yukarıda sayılan öğrenim dallarında en az on yıl öğretim
üyeliği yapan kişiler arasından Bakanlar Kurulunca atanır. Üyelerden en az
birinin hukuk fakültesi mezunu,
birinin ise Fonda başkan yardımcısı, ana hizmetbirimi yöneticisi veya
meslek personeli olarak çalışmış olması şarttır. Bakanlar Kurulu, üyelerden
birini başkan birini de ikinci başkan olarak görevlendirir. Bakanlar Kurulunun
atama kararı Resmî Gazetede yayımlanır.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri, görevlerinin
devamı süresince görevlerini tam bir dikkat, dürüstlük ve tarafsızlık ile
yürüteceklerine, kanun hükümlerine aykırı hareket etmeyeceklerine ve
ettirmeyeceklerine dair Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu huzurunda yemin
ederler. Yemin için yapılan başvuru Yargıtay tarafından acele işlerden sayılır.
Fon Kurulu üyeleri, yemin etmedikçe göreve başlayamazlar.
Fon
Kurulu Başkan ve üyelerinin görev süreleri
MADDE 114.- Fon Kurulu Başkan ve üyelerinin görev süresi
altı yıldır. Süreleri biten başkan ve üyeler yeniden atanamazlar. Başkanlığın ve
üyeliğin herhangi bir sebeple boşalması hâlinde, boşalan yere 113 üncü maddede
belirtilen esaslar dahilinde bir ay içinde atama yapılır. Bu şekilde
atananlar, bir defalığına tekrar
atanabilirler.
Fon Kurulu Başkan ve üyelerinin görev süreleri
dolmadan herhangi bir nedenle görevlerine son verilemez. Ancak, ağır hastalık
veya sakatlık nedeniyle iş göremeyecekleri, atanmaları için gerekli şartları
kaybettikleri, durumlarının 115 inci maddeye aykırı olduğu anlaşılan veya
görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlardan dolayı haklarında verilen
mahkûmiyet kararı kesinleşen Fon Kurulu Başkan ve üyelerinin görevleri Başbakan
onayı ile sona erdirilir. Bunların yerine en geç bir ay içinde atama yapılır.
Ayrıca, geçici iş göremezlik halinin üç aydan fazla sürmesi hâlinde, bu durumda
olan üyelerin üyelikleri düşer ve bunların yerlerine bir ay içinde atama
yapılır.
Fon
Kurulu Başkan ve üyeleri ile Fon personeline ilişkin
yasaklar
MADDE 115.- Fon Kurulu Başkan ve üyeleri, asli
görevlerini aksatmayan bilimsel amaçlı yayın, ders ve konferans ile telif
hakları hariç Fondaki resmî görevlerinin yürütülmesi dışında kalan resmî veya
özel hiçbir görev alamaz, dernek, vakıf, kooperatif ve benzeri yerlerde
yöneticilik yapamaz, ticaretle uğraşamaz, serbest meslek faaliyetinde bulunamaz,
bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar ve bunların doğrudan ya da dolaylı
ortaklıklarında pay sahibi olamaz, hakemlik ve bilirkişilik
yapamazlar.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri göreve başlamadan
önce, kendilerinin veya eş ve velâyeti altındaki çocuklarının sahibi bulunduğu
menkul kıymetlerden Hazine tarafından çıkarılan borçlanmaya ilişkin olanlar
hariç bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar ve bunların doğrudan ya da dolaylı
ortaklıklarına ait her türlü sermaye piyasası araçlarını eş, evlatlık, üçüncü
dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımları dışındakilere otuz
gün içinde satmak suretiyle elden çıkarmak zorundadır. Fon Kurulu üyeleri
atanmalarından itibaren otuz gün içinde bu fıkraya uygun hareket etmezlerse
üyelikten çekilmiş sayılır. Bu durum, Fon Kurulu kararı ile tespit edilir ve
ilişkili Bakana bildirilir.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri, yönetim ve
denetimleri Fona devredilen kuruluşlarda ve bunların doğrudan ya da dolaylı
ortaklıklarında, görevlerinden ayrılmalarını izleyen iki yıl içinde görev
alamazlar. Bu fıkra hükmüne uymayanlara 2531 sayılı Kamu Görevlerinden
Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen
cezalar verilir.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri ile diğer
personel, Fonla ilgili gizlilik taşıyan bilgileri ve ticari sırları,
görevlerinden ayrılmış olsalar bile kanunen yetkili kılınan mercilerden
başkasına açıklayamazlar, kendilerinin veya başkalarının menfaatine
kullanamazlar.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri 3628 sayılı Mal
Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununa
tâbidir.
Fon
Kurulunun çalışma esasları
MADDE 116.- Fon Kurulu en az haftada bir defa olmak
üzere, gerekli hallerde toplanır. Toplantıyı Fon Kurulu Başkanı, yokluğunda
ikinci başkan yönetir. Toplantının gündemi Başkan, yokluğunda ikinci başkan
tarafından hazırlanarak toplantıdan en az bir gün önce Fon Kurulu üyelerine
bildirilir. Gündem maddelerine geçmeden önce Başkan tarafından Fonun
faaliyetleri hakkında Fon Kuruluna bilgi verilir. Gündeme yeni madde
eklenebilmesi için toplantı başlamadan önce bir üyenin öneride bulunması ve
önerilen maddenin gündeme eklenmesinin Fon Kurulunca kabul edilmesi
gerekir.
Fon Kurulu en az beş üyenin hazır bulunması
ile toplânır ve bu Kanunda belirtilen özel nisap gerektiren haller dışında en az
dört üyenin aynı yöndeki oyuyla karar alır. Üyeler çekimser oy kullanamaz.
Toplantıda karar yeter sayısı sağlanamadığı durumlarda izleyen toplantılarda,
oylarda eşitlik olması hâlinde Fon Başkanının bulunduğu tarafın oyu üstün
sayılarak karar alınır. Fon Kurulu kararı tutanakla tespit edilir ve karar
tutanağı toplantı esnasında veya en geç toplantıyı izleyen işgünü, toplantıya
katılan tüm üyeler tarafından imzalanır.
Geçerli mazereti olmaksızın bir takvim yılında
toplam üç toplantıya katılmayan veya bir toplantıya katıldığı halde Fon Kurulu
kararlarını süresi içinde imzalamayan veya karşı oy gerekçesini süresi içinde
yazılı olarak bildirmeyen Fon Kurulu üyeleri üyelikten çekilmiş sayılır. Bu
durum, Fon Kurulu kararı ile tespit edilir ve ilişkili Bakana
bildirilir.
Herhangi bir nedenle üye sayısının Fon
Kurulunun karar almasını imkânsız kılacak bir sayıya düşmesi hâlinde, toplantı
nisabı sağlanacak şekilde bir ayı geçmemek üzere, kıdem sırasına göre Fon başkan
yardımcıları vekâlet eder. Bu madde hükmüne istinaden Fon Kurulu üyeliği
görevini yürüten Fon başkan yardımcılarının malî ve özlük haklarında bir
değişiklik olmaz.
Bu Kanunda belirtilen süreler saklı kalmak
üzere, Fon Kurulu kararı, alındığı toplantı tarihinden itibaren en geç onbeş gün
içinde gerekçeleri, varsa karşı oy gerekçeleri ve imzaları ile birlikte tekemmül
ettirilir.
Fon Kurulu Başkan ve üyeleri kendisi, eşi,
evlatlığı ve üçüncü derece dâhil kan ve ikinci derece dâhil kayın hısımlarıyla
ilgili konularda müzakere ve oylamaya katılamazlar. Bu durum karar metninde
ayrıca belirtilir.
Fon Kurulu toplantıları gizlidir. İhtiyaç
duyulması hâlinde görüşlerinden yararlanmak üzere uzman kişiler Fon Kurulu
toplantısına davet edilebilir. Ancak Fon Kurulu kararları toplantıya dışardan
katılanların yanında alınamaz.
Fon Kurulunun düzenleyici nitelikteki
kararları, tekemmül etmesinden itibaren en geç yedi iş günü içinde ilişkili
Bakanlığa ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilir ve gönderildiği tarihten
itibaren en geç yedi gün içinde Resmî Gazetede yayımlanır. Bu Kanunda öngörülen
hükümler saklı kalmak üzere, Fon Kurulu kararları başta internet ortamı olmak
üzere uygun vasıtalarla kamuoyuna duyurulur. Fon Kurulu, yayımlanması ülke
ekonomisi ve kamu düzeni açısından sakıncalı nitelikteki kararların
yayımlanmamasına karar verebilir.
Haklarında dava açılıp yürütülmelerinin
durdurulmasına veya ihtiyatî tedbir kararı verilmesine rağmen, nihai aşamada
iptal istemleri reddedilen bu Kanunun 130 uncu maddesinin (e) bendinde yer alan
para cezalarına, işlemin ilgiliye tebliği tarihinden itibaren kanunî faiz
uygulanır. Para cezaları 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Fon Kurulu üyeleri ile Fon personelinin
uyacakları meslekî ve etik ilkeler ile Fon Kurulunun çalışma usûl ve esaslarına
ilişkin diğer hususlar Fon tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Fon
Kurulunun görev ve yetkileri
MADDE 117.- Fon Kurulu, bu Kanun ve diğer mevzuatla
verilen görevler yanında ayrıca aşağıdaki görevleri yapar ve yetkileri
kullanır:
a) Fonun ana stratejisini, performans
ölçütlerini, amaç ve hedeflerini, hizmet kalite standartlarını belirlemek, insan
kaynakları ve çalışma politikalarını oluşturmak, Fonun hizmet birimleri ve
bunların görevleri hakkında öneride bulunmak.
b) Fonun ana stratejisi ile amaç ve
hedeflerine uygun olarak hazırlanan bütçe teklifini görüşmek ve karara
bağlamak.
c) Fonun performansını ve malî durumunu
gösteren raporları onaylamak.
d) Fon Başkanının önerisi üzerine, başkan
yardımcıları ve daire başkanlarını atamak.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Başkanlık
Teşkilatı
Fon
Başkanı
MADDE 118.- Fonun en üst yöneticisi olan Fon Başkanı,
Fonun genel yönetiminden, temsilinden ve Fon Kurulunca alınan kararların
yürütülmesinden sorumludur.
Fon Başkanının görev ve yetkileri
şunlardır:
a) Fon Kurulu toplantılarının gündemini, gün
ve saatini belirlemek, toplantıları idare etmek, gündeme alınmayan başvurular
hakkında gerekli işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin olarak Fon Kuruluna bilgi
vermek.
b) Fon Kurulu kararlarının yayımlanmasını veya
tebliğini sağlamak, bu kararların gereğinin yerine getirilmesini temin etmek ve
uygulanmasını izlemek.
c) Hizmet birimlerinden gelen önerilere son
şeklini vererek Fon Kuruluna sunmak.
d) Fon Kurulunun belirlediği stratejilere,
amaç ve hedeflere uygun olarak, Fonun yıllık bütçesi ile malî tablolarını
hazırlamak.
e)
Hizmet birimlerinin verimli
ve uyumlu bir biçimde çalışmasının en üst düzeyde organizasyonu ve
koordinasyonunu sağlamak, Fon hizmet birimleri arasında çıkabilecek görev ve
yetki sorunlarını çözmek.
f) Yıllık faaliyet raporlarını hazırlamak,
amaç ve hedeflere, performans ölçütlerine göre faaliyetlerin değerlendirilmesini
yaptırmak ve bunları Fon Kuruluna sunmak.
g) Fonun faaliyet gösterdiği alanda strateji,
politikalar ve ilgili mevzuat ile Başkanlığın ve çalışanların performans
ölçütleri hakkında değerlendirme
yapmak.
h) Fonun diğer kuruluşlarla ilişkilerini
yürütmek ve Fonu temsil etmek.
i) Fon Kurulu tarafından atanması öngörülenler
dışındaki Fon personelini atamak.
j) Fon Başkanı adına imzaya yetkili personelin
görev ve yetki alanını belirlemek.
k) Fonun yönetim ve işleyişine ilişkin diğer
görevleri yerine getirmek.
Başkan, Fon Kuruluna ilişkin olmayan görev ve
yetkilerinden bir bölümünü, sınırlarını açıkça belirlemek ve yazılı olmak
kaydıyla, alt kademelere devredebilir.
Fon
başkan yardımcıları
MADDE 119.- Fon Başkanına başkanlığa ilişkin görevlerinde
yardımcı olmak üzere Fon Kurulu kararıyla iki başkan yardımcısı atanır. Başkan
yardımcılarının 113 üncü maddede belirtilen şartları taşıması
gerekir.
Fon başkan yardımcıları gerektiğinde
sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını
alt kademelere devredebilir.
Fonun hizmet
birimleri
MADDE 120.- Fonun hizmet birimleri, daire başkanlıkları
şeklinde teşkilatlanmış anahizmet, danışma ve yardımcı hizmet birimlerinden
oluşur. Ancak, daire başkanlıklarının sayısı onu geçemez.
Hizmet birimleri, bu Kanunda belirtilen
faaliyet alanı, görev ve fonksiyonlara uygun olarak Fonun teklifi ve Bakanlar
Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan yönetmelikle
belirlenir.
Fonda anahizmet birimi olarak Strateji
Geliştirme Daire Başkanlığı kurulur. Hukuk, basın ve halkla ilişkiler, yönetim
ve finans gibi alanlarda ihtiyaca göre sayıları toplam beşi geçmemek üzere
Başkanlık müşaviri görevlendirilebilir.
İnsan kaynakları ve eğitim, idarî ve malî
işler ve benzeri faaliyetleri yürütmek üzere Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı
kurulur. Bu daire başkanlığında biri Fon Kurulunun özel büro hizmetlerinde
kullanılmak üzere en çok dört adet müdürlük kurulabilir.
Fon
personeli
MADDE 121.- Bu Kanun ile Fona verilen görevlerin
gerektirdiği görev ve hizmetler, Fon avukatları, Fon denetçisi ve denetçi
yardımcıları, Fon uzmanı ve uzman yardımcılarından oluşan meslek personeli ile
idarî personel eliyle yürütülür. Fonun her türlü personelinin bu Kanunun 113
üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hariç, diğer bentlerinde yer alan
nitelikleri taşımaları zorunludur.
Başkan yardımcıları, daire başkanları,
müdürler, başkanlık müşavirleri ve meslek personeli kadro karşılığı sözleşmeli
statüde istihdam edilir. Kadro karşılığı sözleşmeli çalışan Fon personeli ücret,
malî ve sosyal haklar dışında her türlü hak ve yükümlülükleri yönünden 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbidir.
Bu Kanunun ekinde yer alan (II) sayılı
cetveldeki toplam kadro sayısı geçilmemek üzere, kadro unvan ve derecelerinin
değiştirilmesi ile bu kadroların kullanılmasına ilişkin esas ve usûlleri
belirlemeye Fon Kurulu yetkilidir.
Fonun anahizmet birimlerinde uzmanlık
gerektiren işlerde meslek personeli çalıştırılması
esastır.
Fonun ikinci fıkrada belirtilenler dışında
kalan ve ekli (III) sayılı cetvelde yer alan pozisyonlarda çalıştırılacak
personeli idarî hizmet sözleşmesiyle istihdam edilir. Bu cetvelde yer alan
toplam pozisyon sayısı geçilmemek üzere, pozisyon unvanlarında değişiklik
yapmaya Fon Kurulu yetkilidir. İdarî hizmet sözleşmesiyle çalıştırılanlar
emeklilik ve sosyal güvenlik yönünden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa
tâbidir.
Fonda çalışan personel başka kamu kurum ve
kuruluşlarında geçici olarak görevlendirilemez.
Fon denetçi yardımcılığı ile Fon uzman
yardımcılığına atanacaklar, merkezî yarışma sınavıyla belirlenenler arasından
seçilir. Fon uzman yardımcılığı ve Fon denetçi yardımcılığına atananlar, üç yıl
çalışmak ve olumlu sicil almak kaydıyla Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi
Seviye Tespit Sınavından en az (C) düzeyinde veya buna denk kabul edilen
uluslararası geçerliliği bulunan yabancı dil puanı alması, yeterlik sınavında
başarılı olması ve konuları ile ilgili hazırlayacakları tezin oluşturulacak jüri
tarafından kabul edilmesi hâlinde uzman veya denetçi olarak atanır ve bunlara
bir defaya mahsus olmak üzere bir derece yükseltilmesi uygulanır. Mazereti
olmaksızın tez hazırlamayan veya sınava girmeyen veya sınavda iki defa başarısız
olanlar diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki öğrenim durumlarına uygun kadrolara
atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Fonun meslek ve idarî personelinin yeterlik ve
yarışma sınavları, nitelikleri ile çalışma usûl ve esasları ile ilgili diğer
hususlar Fon tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Görev, Yetki ve
Sorumluluk
Fonun görev ve
yetkileri
MADDE 122.- Fon, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatla
verilenler dışında aşağıdaki görevleri yapar ve yetkileri
kullanır:
a) Fon Kurulu kararlarının uygulanmasını
sağlamak.
b) Fonun insan kaynakları politikalarını
belirlemek.
c) Yurt içi ve yurt dışı muadil kurumların
katıldığı uluslararası malî, iktisadî ve meslekî teşekküllere üye olmak, görev
alanına giren hususlarda yabancı ülkelerin yetkili mercileri ile mutabakat zaptı
imzalamak.
d) Kanunlarla verilen diğer görevleri
yapmak.
Fon, Fon Kurulu kararıyla bu Kanunun
uygulanmasına ilişkin yönetmelikler ve tebliğler çıkarmaya
yetkilidir.
Fon, sigorta kapsamındaki mevduat ve katılım
fonu üzerinden prim hesaplanmasına esas teşkil edecek gerekli bilgilerin
gönderilmesini ve bu primlerin belirlediği esaslara göre yatırılıp
yatırılmadığının denetlenmesini Kurumdan istemeye yetkilidir. Kurum, makul bir
süre içerisinde, Fon tarafından istenen bilgileri temin etmek ve/veya denetimi
yapmakla yükümlüdür.
Fon, her türlü faaliyetinde, kuruluş kanununda
verilen yetkiler saklı kalmak kaydıyla, kalkınma plânı, programlar ve hükûmet
programında yer alan ilke, strateji ve politikalara uyar.
Fonun hazırlayacağı düzenleme taslakları en az
yedi gün süreyle Fonun internet sayfası başta olmak üzere uygun vasıtalarla
kamuoyunun bilgisine sunulur.
Kamu kurum ve kuruluşları, Kanun ile
belirlenmiş görev alanlarında Fona gerekli yardımı sağlamakla
yükümlüdür.
Fonun bilgi ve belge isteme
yetkisi
MADDE 123.- Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel
kişiler, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar
doğuracak hâller ile meslek sırrı, aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına
ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, özel kanunlardaki yasaklayıcı ve
sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Fon tarafından bu
Kanun kapsamında verilen görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü
bilgi ve belgeyi uygun süre ve ortamda, sürekli veya münferit olarak vermeye,
istenecek defter ve belgeleri ibraz etmeye mecburdurlar.
Bu madde kapsamında, ilgili kişi, kurum ve
kuruluşlar Fonun belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe cevap vermek ve
gereken kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Fonun hesap ve harcamalarının denetimi
MADDE 124.- Fonun iç ve dış denetimi hakkında, 5018
sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümleri uygulanır.
Fonun yıllık hesapları bir bağımsız denetim
şirketince de denetlenir ve bağımsız denetim raporu faaliyet raporu içinde derc
edilerek yayımlanır.
Fon, faaliyetlerine ilişkin olarak her yılın
mart ayı sonuna kadar bir önceki yıla ait kararları, yaptığı düzenlemeler ile
bunların ekonomik ve sosyal etkilerini analiz eden bir faaliyet raporu hazırlar.
Faaliyet raporu, ayrıca Fonun performans hedefleri ile uygulama sonuçlarının
karşılaştırılmasını ve değerlendirilmesini de içerir.
Fonun yıllık faaliyet raporu, malî tabloları
ve bütçe kesinhesabı Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Kesinhesabın bir
örneği de Maliye Bakanlığına gönderilir.
Fon, faaliyetleri hakkında internet ortamı ve
resmî bültenler aracılığıyla kamuoyunu azamî ölçüde bilgilendirir.
Fon; dava, alacak, takip, tahsil, yeniden
yapılandırma ve diğer faaliyetleri ile ilgili olarak üçer aylık dönemler
itibarıyla yayımlayacağı raporlarla kamuoyunu bilgilendirir. Fon, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Plân ve Bütçe Komisyonunu, faaliyetleri hakkında yılda bir defa yapılacak toplantı ile bilgilendirir.
Fon
Kurulu Başkan ve üyeleri ile Fon personelinin ücretleri, malî ve diğer sosyal
hakları
MADDE 125.- Fon Kurulu Başkanına Başbakanlık Müsteşarı
için belirlenen her türlü ödemeler dahil malî ve sosyal haklar tutarında aylık
ücret ödenir. Başbakanlık Müsteşarına ödenenlerden, vergi ve diğer yasal
kesintilere tâbi olmayanlar bu Kanuna göre de vergi ve diğer kesintilere tâbi
olmaz. Kurul üyelerine ise Fon Kurulu Başkanına yapılan ödemelerin yüzde
doksanbeşi oranında aynı esas ve usûllere göre ödeme
yapılır.
Fonun kadro karşılığı sözleşmeli personeli ile
diğer personelinin ücretleri ve diğer malî ve sosyal hakları birinci fıkrada
belirlenen ücret tavanını geçmemek üzere Fon Kurulu tarafından tespit
edilir.
Fon personeline Fon Kurulunca belirlenecek
esaslar çerçevesinde fazla mesai ücreti ve performansa dayalı ödül verilebilir.
Her halde Fon personeline yapılacak ödemeler tutarı birinci fıkrada belirlenen
ücret tavanını geçemez. Fonun taraf
olduğu davalarda Fonu temsil eden avukatlar lehine hükmolunan vekâlet
ücretlerinin hak sahiplerine dağıtımı Fon Kurulunca belirlenecek esaslar
çerçevesinde yapılır.
Fon Kurulu Başkan ve üyeliklerine atananlar
ile başkan yardımcıları, daire başkanları, müdürler, başkanlık müşavirleri ve
meslek personeli hakkında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu
ile ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler uygulanır. Emeklilik ve diğer
bakımlardan Fon Kurulu Başkanına bakanlık müsteşarı, Fon Kurulu üyelerine
bakanlık müsteşar yardımcısı, Fon başkan yardımcılarına bakanlık genel müdürü, 1
inci dereceli daire başkanlarına bakanlık genel müdür yardımcısı, başkanlık
müşavirlerine bakanlık müşaviri, Fon denetçilerine ve denetçi yardımcılarına
kazanılmış hak aylık dereceleri itibarıyla karşılık gelen bakanlık müfettişi ve
müfettiş yardımcısı, Fon avukatlarına ve Fon uzmanlarına kazanılmış hak aylık
dereceleri itibarıyla karşılık gelen Başbakanlık uzmanı, Fon uzman
yardımcılarına Başbakanlık uzman yardımcıları için tespit edilen ek gösterge ve
makam tazminatı uygulanır. Bu görevlerde geçirilen süreler makam ve temsil
tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde geçmiş sayılır. Bu hükümler, akademik
unvanların kazanılması için gerekli şartlar saklı kalmak üzere üniversite
öğretim elemanı kadrolarından gelen Fon Kurulu üyeleri ile personel hakkında da
uygulanır.
Fon Kurulu Başkan ve üyeliklerine
atananlardan, emekliliğini hak edip talebi sonucu emeklilik işlemi tamamlanan
Fon Kurulu üyelerinin üyelikleri görev süreleri sonuna kadar devam eder. Atama
yapılmadan önce kanunla kurulmuş diğer sosyal güvenlik kurumlarına bağlı
olanların, istekleri hâlinde bu kurumlara bağlılıkları devam eder ve bunlar
hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı dışındaki
sosyal güvenlik kurumlarından emekli olan Fon Kurulu üyeleri, Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığına yazı ile başvurdukları tarihi takip eden ayın
başından itibaren Sandıkla ilişkilendirilirler. Bu üyelerin diğer sosyal
güvenlik kurumlarından aldıkları aylıkları kesilir ve ayrılışlarında çeşitli
sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödeyerek geçen süreleri birleştirilmek
suretiyle kendilerine 24.5.1983 tarihli ve 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi
uyarınca aylık bağlanır.
Fon Başkan ve üyelerine, birinci fıkraya göre
belirlenen ücretlerinin tutarında,
damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tâbi tutulmaksızın, her ay
tazminat verilir.
Fon tarafından bu Kanun hükümleri çerçevesinde
yönetim ve denetimi devralınan şirketlerin yönetim, denetim veya tasfiye
kurullarına atanan memurlar ve diğer kamu görevlilerine kamu iktisadi
teşebbüsleri yönetim kurulu üyeleri için belirlenen aylık ücretin üç katını
geçmemek üzere Fon Kurulunca belirlenecek miktarda ücret
ödenebilir.
Fon
Kurulu üyelerinin görevden ayrılması
MADDE 126.- Fon Kurulu Başkan ve üyeliklerine atananların
Fon Kurulunda görev yaptıkları sürece önceki görevleri ile olan ilişkileri
kesilir. Ancak, kamu görevlisi iken üyeliğe atananlar, memuriyete giriş
şartlarını kaybetmemeleri kaydıyla, görev sürelerinin sona ermesi veya görevden
ayrılma isteğinde bulunmaları ve otuz gün içinde eski kurumlarına başvurmaları
durumunda atamaya yetkili makam tarafından bir ay içinde mükteseplerine uygun
bir kadroya atanır. Atama gerçekleşinceye kadar bunların almakta oldukları her
türlü ödemelerin Fon tarafından yapılmasına devam olunur. Bir kamu kurumunda
çalışmayanlardan Fon Kurulu Başkan ve üyeliğine seçilip yukarıda belirtilen
şekilde görevi sona erenlere herhangi bir görev veya işe başlayıncaya kadar,
almakta oldukları her türlü ödemeler Fon tarafından verilmeye devam edilir. Bu
maddede belirtilen nedenlerle
üyeliği sona erenlere Fon tarafından yapılacak ödeme bir yılı
geçemez.
Fon
Kurulu üyeleri, Fon personeli, Fonun atadığı veya Fonu temsilen seçilen yöneticilerin, iflas idare memurlarının
ve Fon personelinin sorumlulukları
MADDE 127.- Fon Kurulu Başkanı ve üyeleri ile Fon
personelinin, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlara
ilişkin soruşturmalar, Fon Kurulu üyeleri için ilişkili Bakanın, Fon personeli
için ise Fon Kurulu Başkanının izin vermesi kaydıyla genel hükümlere göre
yapılır. Fon Kurulu üyeleri ile Fon personelinin iştirak hâlinde işledikleri
iddia edilen suçlara ilişkin soruşturmalarda Fon personeli hakkında soruşturma
izni verme yetkisi ilişkili Bakana
aittir.
Fon Kurulu üyeleri ve Fon personeli hakkında
görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı
soruşturma izni verilmesi için, bu kişilerin kendilerine veya üçüncü kişilere
çıkar sağlamak veya Fona ya da üçüncü kişilere zarar vermek kastıyla hareket
ederek bu işlemler sonucunda kendilerine veya üçüncü kişilere çıkar sağlamış
olmaları hususunda açık ve yeterli emarelerin olması gerekir. Soruşturma izni
verilmesi hâlinde bu durum ilgililere tebliğ olunur. Soruşturmaya izin
verilmesine ya da verilmemesine dair kararlar aleyhine, tebliğ tarihinden
itibaren on beş gün içerisinde Danıştay
nezdinde itiraz yoluna başvurulabilir. İzin verilmiş olsa dahi, itiraz
süresi geçene kadar veya Danıştaya yapılan itiraz sonucunda hüküm tesis olunana
kadar soruşturma başlatılamaz.
Fon Kurulu üyeleri ile Fon personelinin, görevden ayrılmış
olsalar dahi, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlardan
dolayı başlatılan soruşturma ve kovuşturmalar, ilgili üye veya personelin talebi
hâlinde, bunlarla vekâlet akdi yapmak suretiyle görevlendirilecek bir avukat
tarafından takip edilir. Söz konusu davalara ilişkin dava giderleri ve Türkiye
Barolar Birliğince açıklanan asgarî ücret tarifesinde belirlenen avukatlık
ücretinin on beş katını aşmamak üzere avukatlık ücreti, Fon bütçesinden
karşılanır.
Fon Kurulu üyeleri ile Fon personeli aleyhine, Fon Kurulunun
veya Fonun bu Kanunda yazılı görevlere ilişkin karar, eylem ve işlemleri
sebebiyle, gerek görevlerinin ifası sırasında gerek görevden ayrılmalarından
sonra, açılmış veya açılacak her türlü tazminat ve alacak davası, Fon aleyhine
açılmış sayılır ve bu davalarda husumet Fona yöneltilir. Avukatlık ücreti ve
dava masraflarına ilişkin yukarıdaki fıkra hükmü işbu hukuk davaları için de
aynen geçerlidir. Yargılama sonucunda Fon aleyhine karar verilmesi ve kararın
kesinleşmesi nedeniyle Fonun ödeme yapması hâlinde, Fon bu meblağı, ilgililerinden talep eder. Fonun,
yaptığı ödemeleri ilgililerinden talep edebilmesi için, bu kişiler hakkında
kusurlu olduklarına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir.
Mülga 3182 sayılı Bankalar Kanununun 64 ve 65
inci maddeleri ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar
Kanununun 14 üncü maddesi ve bu Kanunun 71 inci maddesi uyarınca işlem yapılan
bankalarla ilgili olarak Bakan, Kurul veya Fon Kurulu tarafından atanan yönetim
kurulu ve denetleme kurulu üyeleri aleyhine görevlerinin ifası sebebiyle açılmış
bulunan davalar da atamayı yapan ilgili mercii olan Kurum veya Fon aleyhine
açılmış sayılır ve bu davalarda da husumet ilgili kuruma yöneltilir. Yargılama
sonucunda ilgili kurum aleyhine
karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi nedeniyle, ödeme yapılması hâlinde,
ilgili kurum bu meblağı, ilgililerinden talep eder. İlgili kurumun, yaptığı
ödemeleri ilgililerinden talep edebilmesi için, bu kişiler hakkında kusurlu
olduklarına ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir.
Fon tarafından bu Kanunun 134 üncü maddesi
hükümlerine ve/veya bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar
Kanununun 15 inci maddesinin (7) numaralı fıkrasının (a) bendine istinaden
atanan yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile müdürler kurulu üyeleri ve tasfiye
memurları ve/veya yönetim ve denetimi veya hisseleri Fona intikal eden
bankaların iştiraklerinde bu bankaları temsilen görev yapan yönetim ve denetim
kurulu üyeleri, müdürler kurulu üyeleri
ve/veya hisseleri Fona devredilen iştiraklerde Fonu temsilen görev yapan
yönetim, denetim kurulu üyeleri, müdürler kurulu üyeleri, iflas ve tasfiye
memurları aleyhine görevlerinin
ifası sebebiyle açılan ve açılacak her türlü tazminat ve alacak davaları ile
şahsi sorumluluk davaları Fon aleyhine açılır. Fonun ödeyeceği tazminatı
ilgililere rücu işlemlerinde bu maddenin dördüncü fıkrasındaki usûl ve esaslar uygulanır.
Bu şekilde atanan ve/veya görev yapan yöneticilere, atandıkları ve/veya görev
yaptıkları şirketlerin doğmuş veya doğacak kamu borçları ile Sosyal Sigortalar
Kurumu borçlarının ve her türlü işçi alacakları ile söz konusu şirketlerin tâbi
olduğu ilgili diğer mevzuattan kaynaklanan borçlarının ödenmemiş olması
nedeniyle şahsi sorumluluk yüklenemez.
Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon
tarafından atanan ve/veya görev
yapan yukarıdaki fıkrada sayılan
yöneticilerin, şirketlerin sermayesini kaybetmesinden ve/veya borca batık
olmasından dolayı mahkemeye bildirimde bulunma yükümlülükleri yoktur. Bildirimde bulunmamaktan dolayı bu
şahıslar hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 179, 277 ve devamı
maddeleri ile 345/a maddeleri hükümleri uygulanmaz; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 341
inci maddesi uyarınca şahsi
sorumluluk davası
açılamaz.
Yönetim ve denetimi Fon tarafından devir
alınmamış şirketlere Fon tarafından
atanan yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile müdürler, ortaklar genel kurulunca
görevden alınamayacağı gibi, ibra edilmeyerek haklarında görev yaptıkları dönem
veya dönemler dışında şahsi sorumluluk davası açılamaz.
MADDE 128.-
Beşyüzbin Yeni Türk Lirasını aşan miktarlara ilişkin Fon Kurulu
kararlarına karşı açılacak davalar ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda
görülür. Fon Kurulu kararlarına karşı yapılan başvurular acele işlerden sayılır.
Fon Kurulu kararlarına karşı açılacak idarî
davalarda yürütmenin durdurulması talepleri için ayrıca duruşma yapılır. Bu
halde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17 nci maddesinin (5) numaralı
fıkrasındaki otuz günlük süre uygulanmaz. Yürütmenin durdurulması talepleri,
Fonun savunması alınmadan karara bağlanamaz. İlgili taraflar yürütmenin durdurulması talebinin
kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde savunmasını vermek
zorundadır. Aksi halde savunma beklenmeksizin karar
verilir.
Fonun bütçesi
MADDE 129.- Fon gelirlerinin, giderlerini karşılaması
esastır. Fonun bütçesi 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda
belirlenen usûl ve esaslara göre hazırlanır ve kabul
edilir.
Fonun bütçe yılı takvim
yılıdır.
Fon, bu Kanun ile 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanununda belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde kendisine tahsis
edilen kaynaklarını görev ve
yetkilerinin gerektirdiği ölçüde, serbestçe kullanır.
Fon mevcudunun kullanılış usûl ve esasları ile
bu Kanunla Fona verilen yetkilerin kullanılmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar
Fon tarafından hazırlanacak
yönetmelikte gösterilir. Fon
giderleri Fon kaynaklarından karşılanır.
Fonun giderleri Fon Kurulu kararıyla yürürlüğe
giren, stratejik plânları ve performans hedefleri ile kurumsal, işlevsel ve
ekonomik sınıflandırma sistemine göre hazırlanan yıllık bütçeye göre yapılır.
Bütçe, eylül ayı sonuna kadar doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisine, birer
örneği de ilişkili Bakana, Hazine Müsteşarlığına ve Maliye Bakanlığına
gönderilir.
MADDE 130.- Fonun gelirleri;
a) Mevduat ve katılım fonu sigortası
primlerinden,
b) 62 nci maddeye göre zamanaşımına uğrayan
mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan,
c) Kuruluş izni verilen bankaların
kurucularının, faaliyete geçiş tarihinden itibaren bir yıl içerisinde, bu
Kanunun 7 nci maddesinde belirtilen asgarî sermayenin yüzde onu tutarında Fona
yatıracakları sisteme giriş payından,
d) 18 inci madde hükümleri çerçevesinde, Fona
yatırılacak tutarlardan,
e) Bu Kanun hükümlerine aykırılık dolayısıyla
hükmolunacak adlî para cezalarının yüzde ellisi ile verilecek idarî para
cezalarının yüzde doksanından,
f) Fon mevcudunun gelirleri ile sair
gelirlerden,
g) 20 nci madde uyarınca Fona gelir
kaydedilecek değerlerden,
Oluşur.
Fonun borçlanma ve avans
yetkisi
MADDE 131.- Fon, Hazine Müsteşarlığından izin almak
kaydıyla borçlanabileceği gibi ihtiyaç hasıl olduğunda Fona ikrazen verilmek
üzere Hazine Müşteşarlığınca özel tertip Devlet iç borçlanma senedi ihraç
edilebilir. Özel tertip Devlet iç borçlanma senetlerinin faiz oranları ve geri
ödeme şartları da dahil olmak üzere tâbi olacağı usûl ve esaslar Hazine
Müsteşarlığı ile Fon tarafından müştereken belirlenir. Malî yıl bütçe
kanunlarında yer alan borçlanma ile ilgili hükümler ile 4749 sayılı Kamu
Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 5 ve 6 ncı
maddeleri hükümleri bu senetler için de geçerlidir.
Fon, Kurum görüşü alınmak suretiyle Fon Kurulu
kararı ile bankalardan ileride doğacak prim yükümlülüklerine mahsuben bir önceki
yılda ödedikleri sigorta primi toplamına kadar avans alabilir. Avans kullanımına
ilişkin kararlarda uygulanacak faiz oranının belirtilmesi
zorunludur.
Olağanüstü hallerde, Fon kaynaklarının
ihtiyacı karşılamaması durumunda Fonun talebi üzerine Merkez Bankasınca Fona
avans verilebilir. Alınan avansın vadesi, tutarı, geri ödeme şekil ve şartları
ile uygulanacak faiz oranı ve diğer hususlar Fonun görüşü alınarak Merkez
Bankasınca belirlenir.
ALTINCI
BÖLÜM
Takip ve Tahsil
Usûlleri
Fon
alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin yetki ve
usûller
MADDE 132.- Fonun, bu Kanunun 130 uncu maddesinde sayılan
gelirleri ile 108 inci ve 135 inci maddesindeki alacaklarının takip ve
tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri
uygulanır.
Fon, bu Kanunun 108 inci maddesinde sayılan
alacakların takibine, banka kaynağının kullanıldığı tarihten itibaren banka
defter, kayıt ve belgelerine göre anapara, her türlü faiz, komisyon ve sair
giderlerin toplamından oluşan birikmiş alacak tutarı üzerinden, 130 uncu
maddesinde sayılan alacakların takibine tahakkuk eden anapara üzerinden, 135
inci maddesinde belirtilen alacakların takibine ödemeye esas olmak üzere tespit
edilen tutar üzerinden başlar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunun kapsamındaki alacaklara uygulanan oranda gecikme zammı
uygular.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun uygulamasında anılan Kanunun Maliye Bakanlığı tahsil
dairesi ve diğer makam, merci ve komisyonlara verdiği yetkileri kullanır.
Borçlu veya borçlunun malları başka mahallerde
bulunduğu takdirde, Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerini, kendi tahsil dairesi aracılığı ile uygulayabileceği gibi,
tahsil dairesi bulunmayan mahallerde, o mahaldeki Maliye Bakanlığı tahsil
dairesi aracılığıyla da
uygulayabilir.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun uyarınca takip ettiği alacaklarına ilişkin her türlü
teminatın paraya çevrilmesinde de anılan Kanun hükümlerini uygulayabilir.
Fon,
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapacağı
satışlarda; satış bedelinin vadeli
tahsiline karar verebilir. Ancak,
bu durumun ve vadeli satış şartlarının, satış ilânında ve satış şartnamesinde
belirtilmesi zorunludur.
Fon, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre satışa arz ettiği mal, hak ve alacaklarla
ilgili ihaleye katılmaya, pey sürmeye ve alacağına mahsuben ihaleden mal, hak ve
alacakları satın almaya yetkilidir.
Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir
bankanın alacaklarının devralınması hâlinde bu alacaklar, devir tarihi
itibarıyla Fon alacağı haline gelir ve bu alacaklarla ilgili olarak borçlu
aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre başlatılmış bulunan
takipler ile alacağın tahsiline yönelik davalara kaldığı yerden devam
edilir.
Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca devralınan
alacaklar nedeniyle Fona borçlu olanların iflası hâlinde 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununun 221 inci maddesindeki iflas bürosu Fon temsilcisinin katılımıyla
teşekkül eder. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 223 üncü maddesindeki iflas
idaresinin, Fonun talep etmesi hâlinde üyelerinden en az biri, Fonun göstereceği
iki kat aday arasından icra tetkik mercii tarafından seçilir. Fon, alacağının
tahsili bakımından gerekli görürse iflas idaresinin en az iki üyesinin önereceği
iki katı aday arasından seçilmesini talep etmeye yetkilidir. Bu durumda, icra
tetkik mercii iflas idaresinin asgarî iki üyesini Fonun önereceği adaylar
arasından seçer. Fon bir üye seçtirmişse icra tetkik mercii diğer bir üyeyi
alacak tutarı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday arasından,
bir üyeyi de alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği adaylar
arasından seçer. Fon iki üye seçtirmişse, diğer bir üye icra tetkik mercii
tarafından alacaklı sayısı itibarıyla çoğunlukta olanların göstereceği iki aday
arasından seçilir.
Fon, takip ettiği alacaklar ile ilgili olarak
iskonto da dâhil olmak üzere, her türlü tasarrufta bulunmaya, sulh olmaya,
satmaya, geri almaya, alacağına mahsuben menkul ve gayrimenkul mallar ile her
türlü hak ve alacakları belirleyeceği koşullar ile devralmaya ve alacağın
yeniden itfa plânına bağlanması da dâhil olmak üzere borçlularla anlaşma yapmaya
ve borçlularla yaptığı anlaşmalar kapsamında Fon Kurulunca belirlenecek usûl ve
esaslar dâhilinde muhafaza tedbiri uygulayıp uygulamamaya, dava açıp açmamaya
veya açılmış bulunan hukuk davalarının yapılan anlaşma süresince durdurulmasını
mahkemeden istemeye yetkilidir.
Fon, her türlü alacağın teminatını teşkil
etmek üzere, Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden, ticari
işletme rehni, taşınmaz rehni ve taşınır rehni dâhil olmak üzere her türlü aynî
ve şahsi teminat almaya ehil ve yetkilidir.
Fon tarafından, bu Kanunun 71 inci maddesi
uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya yönetim ve denetimi Fona intikal eden
bankalarla ilgili olarak, takibi şikayete bağlı suçlar dahil olmak üzere, bu Kanun hükümleri uyarınca yapılan
başvurular üzerine açılmış veya açılacak her türlü ceza davalarında Fon, suçtan
zarar gören olarak müdahil sıfatını kazanır. Bu davalara bağlı şahsî haklar dahi
Fona ait olur.
Fona borçlu gerçek kişi ile tüzel kişilerin
kanunî temsilcileri hakkında 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22 nci maddesi
hükümleri Fonun talebi üzerine uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Fon tarafından
yönetmelik ile düzenlenir.
Sorumluluk davalarına ilişkin istisnai
yetkiler
MADDE 133.- Faaliyet izni kaldırılan bankaların
tasfiyelerinin tamamlanması ancak iflas veya tasfiye masa alacaklarının tahsil
edilememiş olması hâlinde, bankanın sorumlulukları tespit edilen ortakları,
yönetim kurulu eski üyeleri ve denetçileri aleyhine varsa ibralarının iptali ve
işlemleri nedeniyle verdikleri zararın tazmini için tasfiyenin tamamlanmasını
müteakip beş yıl içinde Fon tarafından dava açılabilir.
Fon bankalarının hisselerinin üçüncü kişilere
devir veya intikali hâlinde banka tarafından, bankanın eski ortakları,
yöneticileri ve denetçileri hakkında açılmış olan dava ve takiplere Fon
tarafından kanunî halef sıfatıyla kaldığı yerden devam olunur. Bu dava ve
takipler sonucunda hükmolunacak tutarlar Fona ait olur. Bu bankaların başka bir
bankaya devredilmesi ya da başka bir banka ile birleşmesi, hisselerinin üçüncü
kişilere devredilmesi ya da tasfiyelerine karar verilmesi hâlinde, bu işlemlerin
tamamlanmasını takip eden beş yıl içinde bankanın sorumlulukları tespit edilen
yönetim kurulu eski üyeleri ve eski denetçileri aleyhine varsa ibralarının
iptali ve işlemleri nedeniyle verdikleri zararın Fon adına tazmini istemi ile
Fon tarafından dava açılabilir. Dava açılmasına dair Fon Kurulu kararı dava
şartı olarak aranan genel kurul kararı yerine geçer.
Bu madde kapsamında açılan veya açılacak
davalar ile kanunî halef sıfatıyla takip edilen davalarda, lehine hükmedilen
tarafa vekâlet ücreti maktu olarak belirlenir.
Fonun alacaklarının tahsiline ilişkin diğer
yetkiler
MADDE 134.- Fon, alacağının tahsili bakımından yarar
görmesi hâlinde ve Fona borçlu olup olmadıklarına bakılmaksızın, Fon
bankalarının;
a) Yönetim ve denetimine sahip olduğu
iştiraklerinin,
b) Hâkim ortağı olan tüzel
kişilerin,
c) Gerçek ve tüzel kişi hâkim ortaklarının
hâkim ortak olduğu şirketlerin,
d) Yukarıda sayılan kişiler adına hareket eden
veya onlar hesabına kendi adına para, mal veya hak edinen şirketlerin
ortaklarının,
Bu maddede belirtilen şirketlerde sahip
oldukları hisselerinin tamamına ve/veya bir kısmına ilişkin temettü hariç
ortaklık hakları ile bu şirketlerin yönetim ve denetimini devralmaya ve şirket
ana sözleşmesinde belirlenen yönetim, müdürler ve denetim kurulu üyelerinin
sayılarıyla bağlı kalmaksızın ve imtiyazlı hisselere dayanılarak atanıp
atanmadıklarına bakılmaksızın görevden almak ve/veya üye sayısını artırmak
ve/veya eksiltmek suretiyle bu kurullara üye atamaya
yetkilidir.
Doğrudan ya da dolaylı olarak Fonun yönetim ve
denetimini devraldığı bankaların veya şirketlerin ve/veya bu madde uyarınca
yönetimini ve denetimini devir aldığı şirketlerin ve Fon iştiraklerinin ortak
sayısının, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel kanunlarda belirtilen zorunlu
ortak sayısının altına düşmesi hâlinde tüzel kişiliklerine halel
gelmez.
Fonun yönetim ve denetimine sahip olduğu
şirketlerin ve/veya bu fıkra uyarınca yönetimini ve denetimini devir aldığı
şirketlerin, Fon tarafından atanan yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve
müdürleri ile Fonun atadığı bu yöneticiler tarafından şirketi temsil ve ilzam
ile yetkili kılınan genel müdür, genel müdür yardımcısı ve müdür gibi şirket
çalışanları veya Fon, bu fıkrada sayılan gerçek veya tüzel kişilere ait şirket
hisselerinin ve/veya bu şirketlerdeki lisans, ruhsat, 13.4.1994 tarihli ve 3984
sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesi hükmü kapsamında geçici frekans ve kanal
kullanımı ve imtiyaz sözleşmelerinden doğan hakları dahil olmak üzere diğer tüm
hak ve varlıklarının ve/veya bu hisselerle orantılı aktiflerinin satışını
gerçekleştirmeye ve bu satışlardan elde edilen tutarları Fon alacaklarına mahsup
etmeye veya şirketlerin kamu borçları ve/veya Sosyal Sigortalar Kurumuna
borçları ile sair borçlarını ödemede kullanmaya ve bu işlemler ile ilgili
kararlar almaya 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 324 üncü maddesi ile bağlı
kalmaksızın yetkilidirler.
Bu şirket ve iştiraklerin yüzde kırkdokuzundan
fazlası ile bunlara ait her türlü mal, hak ve varlıklar, gayrimenkullerle ilgili
özel kanunlarındaki kısıtlamalar saklı kalmak kaydıyla yabancı gerçek ve tüzel kişilere satılabilir.
Fon alacaklarının tahsilini teminen, 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca
haczedilen aktif değerler ile lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden doğan
haklar ve bu varlıkların feri veya mütemmim cüzü niteliğindeki sözleşmelerden
doğan, ancak başlı başına iktisadî değeri olmayanlar da dahil olmak üzere diğer
tüm hak ve varlıkları bir araya getirerek, ticarî ve iktisadî bütünlük
oluşturarak alıcısına geçişini sağlayacak şekilde satışına, hacizli malların
birden fazla borçluya ait olması ve/veya
birden fazla alacaklının haczi olması hâlinde de satışı yaptırmaya, ihale
bedelinin ödenme şeklini, para birimini, alıcıların sahip olması gereken
şartları, ödeme tarihini ve ihalenin sair usûl ve esasları ile satış şartlarını
6183 sayılı Kanun hükümlerine bağlı olmaksızın belirlemeye, satışa konu ticarî
ve iktisadî bütünlüğü alacağına mahsuben satın almaya, satışa konu varlıkların
ait olduğu şirketlerin teknik bilgi, yazılım, donanım, ekipman, mal ve hizmet
alımından doğan geçmiş dönem borçlarını ihale bedelinden ödemeye veya ihale
alıcısına ödetmeye Fon Kurulu yetkilidir. Fon Kurulu, satış kararıyla birlikte,
bu satışı gerçekleştirmek üzere en az üç kişiden oluşan bir satış komisyonu
oluşturur ve başkanını belirler. Satış komisyonu, toplam üye sayısının salt
çoğunluğu ile toplanır ve toplam üye sayısının salt çoğunluğu ile karar alır.
Ticarî ve iktisadî bütünlüğün muhammen bedeli, satış komisyonu tarafından, uzman
gerçek veya tüzel kişilerin kıymet takdiri raporu dikkate alınarak, daha önce
bütünlüğü oluşturan varlıkların ayrı ayrı kıymet takdirlerinin yapılmış olması
ile bağlı olmaksızın düzenlenecek rapor çerçevesinde Fon Kurulu tarafından
belirlenir. Ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturan mahcuzlar üzerinde birden
fazla kişinin aynî veya şahsî hakkının bulunması veya bunların mülkiyetinin
birden fazla kişiye ait olması durumunda, bu mal, hak ve/veya varlıkların değeri
ayrı ayrı tespit edilir. Bu madde hükümleri uyarınca yapılacak satış sürecinde,
satış ilânının Resmî Gazetede yayımlanması ilgililere yapılacak tebliğ
hükmündedir. Ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturduğuna karar verilen mahcuzların
satışı, kapalı zarf veya açık artırma usûllerinden biri veya ikisi birlikte
uygulanmak suretiyle yapılır. Bundan sonra, Fon Kurulunun gerekli görmesi
hâlinde, ihalelere pazarlık usûlü ile devam edilebilir. Bu usûllerden hangisinin
uygulanacağına, ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturan mal, hak ve varlıkların
nitelikleri dikkate alınarak Fon Kurulu tarafından karar verilir. İhale
bedelinin dağıtımına esas sıra cetveli satış komisyonu tarafından düzenlenir.
İhalenin sonuçlanması, Fon Kurulunun onayına bağlıdır. Bu hüküm uyarınca yapılan satışlarla
ilgili ihalenin feshi davaları, Fonun merkezinin bulunduğu yer idare
mahkemelerinde görülür. Ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturulmasına karar
verilmesinden itibaren iki yıl içerisinde ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturan
mahcuzların, Fonun izni olmaksızın imtiyazlı alacaklılar dâhil üçüncü kişiler
tarafından muhafaza altına alınması ve satışı talep edilemez, mahcuzların
malîklerinin iflasına karar verilemez, ilgili takyidatlar hakkında zamanaşımı ve
hak düşürücü süreler işlemez.
Yukarıdaki hüküm çerçevesinde
telekomünikasyon, enerji, ulaşım, radyo, yazılı ve görsel medya ve diğer
sektörlerdeki, yönetim ve denetimi veya hisseleri Fon tarafından devir alınan
şirketlere tanınmış imtiyaz sözleşmesi, lisans, ruhsat, işletme izni, ön izin,
yayın izni, 3984 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesi hükmü kapsamında geçici
frekans ve kanal kullanımı ve benzeri izinlerin yeni alıcıları adına devri ve
tescili işlemleri, Fonun bildirimi üzerine ilgili kurum, kuruluş ve üst
kurullarca, gerekli bilgi ve belgelerin tamamlanmasını müteakip başkaca bir
işleme gerek kalmaksızın en fazla bir ay içinde tamamlanır.
Bu hüküm
uyarınca yapılacak satışlara ilişkin diğer esas ve usûller Fon tarafından
çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
Bu maddede yer alan hükümler çerçevesinde
varlıkları ticarî ve iktisadî bütünlük kapsamında satılan şirketlerin kamu
kurum, kuruluşları ve üst kurullara olan ve satış tarihine kadar tahakkuk etmiş
borçları satış bedelinden garameten tahsil edilir. Garame ile dağıtım sonrasında
bakiye borç kalması, lisans, ruhsat, imtiyaz sözleşmesi, geçici frekans ve kanal
kullanımı ve benzeri hakların devri ve yeni alıcısı tarafından işletilmesi için
gereken ve kamu kurum ve kuruluşları ve üst kurullarca yapılması gereken devrin
tescil ve nakli işlemine engel teşkil etmez.
Bu Kanunun 71 inci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi hükmü uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya Fona
devredilen bankalar ile tasfiyeye tâbi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan
bankaların, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen gerçek ve tüzel kişiler
ile gerçek kişilerin kan ve kayın hısımlarının edindikleri ve/veya bu suretle
üçüncü kişilere edindirdikleri para, her türlü mal, hak ve alacakların banka
kaynağı kullanılmak suretiyle edinildiği ve/veya edindirildiği kabul edilir. Bu
gerçek kişiler ile tüzel kişiler tarafından edinilen para, her türlü mal, hak ve
alacaklar hakkında bu madde hükümlerini uygulamaya Fon yetkilidir. Bu suretle
edinildiği ve/veya edindirildiği kabul edilen para, her türlü mal, hak ve
alacaklar üzerinde ilk kredinin ve/veya banka kaynağının kullanıldığı tarihten
sonra üçüncü kişilere yapılan satış, devir ve temlik, sınırlı aynî hak tesisi
gibi işlemler ile üçüncü kişiler lehine tesis edilen aynî ve şahsi her türlü hak
Fona karşı hüküm ifade etmez. Bu hukuki işlemlere taraf olan, küllî ve cüz'i
halefleri dâhil tüm şahısların, yukarıda belirtilen işlemlerin gerçekleşmesinden
sonra edindikleri ve/veya edindirdikleri para, her türlü mal, hak ve alacaklar
hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.
Yukarıda belirtilen işlemlere taraf olan
üçüncü kişiler bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya yönetim ve
denetiminin Fona devrinden sonraki işlemler nedeniyle, bu maddenin birinci
fıkrasında sayılan kişiler ise bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya
yönetim ve denetiminin Fona devrinden önceki ve/veya sonraki işlemler nedeniyle
iyiniyet iddiasında bulunamazlar. Bankanın faaliyet izninin kaldırılması veya
yönetim ve denetiminin Fona devrinden önce satış, kira, devir ve temlik gibi
işlemler ile aynî ve şahsi hak tesisine ilişkin işlemlere taraf olan üçüncü
kişiler iyiniyetli olduklarını kanıtlamak zorundadırlar.
Bu maddenin birinci fıkrasında sayılan gerçek
ve tüzel kişilerin yönetim ve/veya denetimindeki şirketlerde ve/veya
işletmelerinde iş akdine bağlı ve/veya bağlı olmaksızın geçici veya sürekli
olarak istihdam edilen şahısların kurucusu, ortağı, yöneticisi veya denetçisi
olduğu şirketlerin; bir iş akdine bağlı olmaksızın, yukarıda sayılan şahısların
vekâleten ve/veya ticarî mümessil ve/veya ticarî vekil sıfatıyla ve/veya
vekâletsiz iş görme hükümleri gibi herhangi bir hukukî ilişkiye dayanarak geçici
ve/veya sürekli olarak temsil eden şahıslar ile temsil ettikleri gerçek ve/veya
tüzel kişilerin; bu fıkrada belirtilen şahıslar dışındaki ve/veya bunlar
tarafından kurulan şirketlere bankacılık mevzuatına ve/veya teamüllerine
uyulmadan ve/veya teminatsız ve/veya yetersiz teminat ile kredi kullandırılan
ve/veya genellikle faaliyet yeri olarak aynı adresi kullanan ve/veya yapılan
sözleşmelere cayma hakkı ve/veya borcun nakli gibi hükümler koymak suretiyle
kullandıkları kredileri ve/veya banka kaynaklarını bankanın yönetim ve
denetimini doğrudan ve/veya dolaylı olarak tek başına ve/veya birlikte elinde
bulunduran gerçek ve tüzel kişilere ve/veya bunların ve/veya bankanın
iştiraklerine ve/veya doğrudan veyahut dolaylı bağı bulunan şahıs ve şirketlere
yukarıdaki fıkralarda sayılan
gerçek veya tüzel kişilere aktarılmasını sağlayan gerçek veya tüzel kişilerin
kullanmış oldukları krediler ve/veya banka kaynakları bankanın yönetim ve
denetimini doğrudan ve/veya dolaylı olarak, tek başına veya birlikte elinde
bulunduran ortaklar tarafından kullanılmış banka kaynağı sayılır ve bu şahıslar
ile edindikleri ve/veya üçüncü kişilere edindirdikleri para, her türlü mal,
alacak ve haklar hakkında bu madde hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun 71 inci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendi hükmü uyarınca faaliyet izni kaldırılan veya Fona
devredilen bankanın hâkim ortakları, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu
üyeleri, genel müdür, genel müdür yardımcıları ve bunların eş ve çocukları ile
evlatlıklarının, bunların diğer kan ve kayın hısımlarının ve imzaya yetkili
banka mensuplarının kendi aralarında veya üçüncü kişilerle yaptıkları taşınır ve
taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü
sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeler mahsus siciline veya defterine
kayıt ya da şerh edilmiş olsun veya olmasın her türlü şahsi haklar ve/veya
zilyetliğin devrine dair sözleşmeler dâhil her türlü tasarrufları ile kara, hava
ve deniz taşıtları gibi taşınır ve yalı, villa, ada, site, tüm eklentileri ile
çiftlik gibi taşınmazlarla ilgili adi ve hasılat kira sözleşmeleri, taşınır veya
taşınmaz mal, finansal kiralama sözleşmeleri, uydu ve kablolu yayın kanalı
kullanma hakkı, televizyon kanalı ile gazetelerin yayım hakkı, marka ve lisansı
devir ve kullanma hakkı veren sözleşmeleri, idare ve hizmet vekâleti ile Avrupa
Birliği standartları üzerinde prim ödemek suretiyle yapılan hayat, bireysel
emeklilik, ihtiyarlık ve sağlık sigorta sözleşmeleri ve limitli veya limitsiz
kredi kartı ile ATM kartı sözleşmeleri ile münferit veya karşılıklı verilen
banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller ile her türlü hisse devir
sözleşmeleri Fon Kurulunun kararıyla geçersiz sayılır. Bu sözleşmelerin
geçersizliğinden dolayı karşı tarafça açılacak tazminat davalarında sözleşmede
muvazaa bulunmadığını ve sözleşmeyle ödenen bedelin muvazaalı olmayan rayiç
bedel olduğunu ispat yükü davacıya aittir.
Borçlunun, haline münasip konut kiralamasına
ilişkin sözleşme yukarıdaki fıkra kapsamı dışındadır.
Fon, bu maddede sayılan alacaklara ilişkin
para, mal, her türlü hak ve alacaklara ihtiyatî haciz koymaya, muhafaza altına
almaya ve Fon tarafından belirlenecek kurum ve kuruluşlarca hazırlanacak
raporları dikkate alarak tespit edeceği değeri üzerinden, alacağına mahsuben
devralmaya yetkilidir.
Bu alacaklara zararın ve/veya alacağın
doğmasına sebebiyet veren haksız işlemin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen
oranda gecikme faizi uygulanabilir.
Fon tarafından bu madde hükümlerine istinaden
tesis edilen işlemlere karşı idarî yargı mercilerinde açılan davalarda
mahkemelerce yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için teminat şartı
aranmaz.
Fon tarafından bu madde hükümlerine istinaden
yapılacak işlemlerde 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanmaz. Bu
işlemler her türlü vergi, resim ve harçtan istisna tutulur. Bu madde ile Fona
tanınan yetkiler Fon tarafından başkaca bir işleme gerek olmaksızın Fon
Kurulunun karar alması ile tekemmül eder. Yapılan işlemlerden tescile tâbi
olanlar Fonun talebi üzerine tescil ve gerektiğinde ilân
olunur.
Sigortaya tâbi mevduat ve katılım fonu
tutarının eksik beyanı hâlinde uygulanacak takip ve tahsil
usûlleri
MADDE 135.- 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
Kanunu ile bu Kanun uyarınca banka tarafından yetkili mercilere beyan edilen
sigortaya tâbi mevduat ve katılım fonu tutarı ile Fon tarafından tespit edilen
mevduat ve katılım fonu tutarı arasında bir fark bulunması hâlinde, bu fark
nispetinde bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri ile genel
müdür, genel müdür yardımcıları, imzaları bankayı ilzam eden memurları ve şube
müdürleri ile yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya
birlikte elinde bulunduran ortaklarının, kendilerine, eşlerine ve çocuklarına
ait bankalar ve banka dışı malî kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler
nezdindeki, kiralık kasa mevcutları da dahil olmak üzere, hak ve alacakları,
döviz tevdiat hesapları ve limitli ve limitsiz kredi kartı ve ATM kartları
hesapları dahil tüm banka hesaplarının dondurulmasına, kara, hava ve deniz
taşıtları dâhil her türlü taşınır ve taşınmaz, kıymetli evrak ve yurt içi veya
yurt dışı hazine bonosu, devlet tahvili, hisse senedi, yatırım fonları katılım
belgeleri gibi diğer menkul değerlerle, bağımsız ticari işletme, fabrika ve
tesisler, bu tesislerin işletilmesine yönelik marka ve lisans hakları, kamu
imtiyaz sözleşmelerinden doğan televizyon kanalı, elektrik santralı gibi bir
tesisin kurulması ve işletilmesi yetkilerini veren lisans, ruhsat ve işletme
hakları ile bu tesisleri lisans hakkına dayanarak veya lisans hakkı bulunmadan kuran ve
işleten şirketlere ait hisse senetleri, hak ve alacakların üzerindeki tasarruf
yetkisinin tamamen veya kısmen
kaldırılmasına,
belirtilen tüm mal, kıymetli evrak, nakit ve
diğer değerlerin zaptına
ve/veya resmî sicillerdeki kayıtları üzerinde ihtiyatî tedbir konulmasına,
bunların bir tevdi mahalline yatırılmasına ve hak ve alacakların üzerine diğer
tedbirlerin konulmasına, bunlardan elde edinilmiş her türlü taşınır ve taşınmaz,
hak ve alacaklar ile kıymetli evrak, nakit, bir tesisi işletme ve kurma hakkı
veren marka ve lisans hakları, bu tesisleri lisans, ruhsat ve işletme hakkı ile veya bu hakları bulunmadan işleten, kuran ve hak sahibi
niteliğini haiz şirketlere ait hisse senetleri hakkında belirtilen tedbirlerin
alınmasına, Fonun talebi üzerine ilgili bankanın merkezinin bulunduğu yerdeki
sulh ceza hâkimi, yargılama sırasında ise mahkeme tarafından karar
verilir.
Yukarıda belirtilen farkın bu Kanunda yer alan
hükümler dahilinde takip ve tahsiline Fon tarafından karar verilebilir. Bu
hükümler, yukarıda sayılan kişiler adına hareket eden veya onlar hesabına kendi
adına para, mal veya hak edinen kişiler hakkında da
uygulanır.
Tedbire ilişkin talepler, hâkim veya mahkeme
tarafından evrak üzerinde yapılacak inceleme sonucunda derhal ve nihayet
yirmidört saat içinde sonuçlandırılır. Gecikmesinde sakınca görülen hallerde
Cumhuriyet başsavcılıkları da hak ve alacakların dondurulmasına karar verebilir.
Cumhuriyet başsavcılıkları bu kararı en geç yirmidört saat içinde sulh ceza
hâkimine bildirir. Hâkim en geç yirmidört saat içinde bu kararı onaylayıp
onaylamamaya karar verir. Hâkim tarafından onaylanmayan kararlar hükümsüz
kalır.
Sulh ceza hâkimince verilen tedbirler, tedbir
kararını veren mahkemenin bulunduğu yerdeki nöbetçi icra dairesi tarafından
infaz olunur ve Fonun, bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat ve katılım
fonu kabul etme izninin kaldırıldığı tedbir kararlarının verildiği tarihten
itibaren bir yıl içerisinde suç duyurusunda bulunmaması ve/veya 6183 sayılı
Kanuna göre alacağın tahsili yolunda takip başlatmaması ve/veya alacağın tahsili
yolunda hukuk mahkemelerinde dava açmaması hâlinde sona erer. Bu süre içerisinde
suç duyurusunda bulunulması ve/veya Fon tarafından 6183 sayılı Kanuna göre
alacağın tahsili yolunda takip başlatılması ve/veya alacağın tahsili yolunda
hukuk mahkemelerinde dava açılması hâlinde tedbirler, Fon alacakları tamamen
tahsil edilinceye kadar devam eder. Mahkeme, bu Kanun hükümlerine göre Fon
tarafından ödenen ve/veya ödenecek miktarın, sorumlular tarafından doğrudan Fona
ödenmesine karar verir. Bu takdirde tedbirler, hükmolunan meblağın sorumluların
bu fıkra uyarınca tedbirlere konu edilen, para, mal, hak ve alacakları ile diğer
malvarlığından tahsiline kadar devam eder.
Yukarıdaki fıkralarda yer alan hükümlerin
konusu olup, sorumluların boşanmış veya dul eşlerinin, diğer kan hısımları ile
kayın hısımları ve üçüncü kişilerin mülkiyeti ve tasarrufuna geçirilmiş bulunan
tüm mal, sınırlı aynî veya şahsi hak ve alacaklar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Tüm bu mal, hak ve
alacaklara ilişkin olarak açılmış veya açılacak davalarda bu kişiler 4721 sayılı
Türk Medeni Kanununun 3 üncü maddesindeki iyiniyet karinesi ile 985 inci
maddesindeki mülkiyet karinesinden ve tüm resmî sicillere iyiniyetli güven
ilkesinden yararlanamaz. İyiniyetle edinmiş olduklarını ispatladıkları takdirde,
yaptıkları ödemelerin muvazaalı olmayan rayiç değer olduğunu belgelendirmeleri
şartıyla ödediklerinin asli sorumluların malvarlığı ve diğer varlıklarından
alınmasına mahkemece karar verilir.
Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat ve
katılım fonu kabul etme izni kaldırılan bir banka nezdinde mevduat ve katılım
fonu hesabı bulunmamasına rağmen sahte olarak düzenlediği belgeler veya sahte
olduğunu bildiği belgeleri ibraz ederek veya ettirerek, kendisine veya bir
başkasına ödeme yapılmasını talep eden kişiler hakkında, zimmet veya
dolandırıcılık ile belgede sahtecilik, işlemlerin kayıtdışı bırakılması ve
gerçeğe aykırı muhasebeleştirme veya bilişim sistemini engelleme, bozma,
verileri yok etme veya değiştirme suçlarından dolayı gerçek içtima hükümlerine
göre cezaya hükmolunur.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
gerçekleştirilen fiiller nedeniyle, bu madde hükümlerine göre Fon tarafından
ödeme yapılmasına veya yapılacak olmasına sebebiyet veren kişiler ile bunların
eş ve çocuklarına ait her türlü mal, hak ve alacaklar hakkında da bu madde
hükümleri uygulanır.
Fon
alacaklarının yasal teminatı
MADDE 136.- Fon alacaklarının tahsilini teminen, Fon
tarafından bu Kanun hükümleri çerçevesinde açılan ve/veya takip edilen dava ve
takiplerde verilen ihtiyatî haciz veya tedbir kararları uyarınca üzerine
ihtiyatî haciz veya tedbir konulan para, her türlü mal, hak ve alacaklar, bu
davalara konu alacakların yasal teminatını oluşturur ve karar kesinleşinceye
veya takip sonuçlanıncaya kadar devam eder. Mahkemece karara bağlanan alacaklar,
tedbir konulan para, mal, her türlü hak ve alacakların bedelinden, imtiyazlı
alacak olarak öncelikle tahsil olunur.
İspat külfeti
MADDE 137.- Fon tarafından bu Kanunun 108 ve 110 uncu
maddeleri hükümleri uyarınca açılmış ve açılacak davalarda ispat külfeti
davalılara aittir.
MADDE 138.- Fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra
takiplerinin kısmen veya tamamen Fon aleyhine neticelenmesi hâlinde, 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Fon hakkında uygulanmaz.
Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir
bankanın, borçlarının, taahhütlerinin yüklenilmesi veya alacaklarının
devralınması hâlinde, bu borç, taahhüt ve alacaklarla ilgili olarak açılmış veya
açılacak dava ve icra takiplerinde kanunlarda yazılı zamanaşımı ve hak düşürücü
süreler dâhil her türlü süre, alacağın devralındığı veya borcun, taahhüdün
yüklenildiği tarihten itibaren Fon bakımından dokuz ay süre ile
durur.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak Fonun
yapılan ihalelere iştirak etmesi hâlinde teminat şartı
aranmaz.
Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında
takip işlemlerini durdurmaz.
Fonun alacaklı olduğu dosyalarda yaptırılan
kıymet takdirleri ile satış ilânlarının borçlular dışındaki ilgililere tebliği,
ilânda belirtilen süreler geçerli olmak kaydıyla, varsa bilinen son adreslerine yapılacak
tebligat ile yoksa keyfiyetin ilanen tebliği suretiyle yapılır.
Fonun alacaklısı olduğu icra dosyalarında Fona
ödenmesi gereken satış bedelleri sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin
teminatsız olarak ödenir.
Fonun iştirakleri ile ilgili
yetkileri
MADDE 139.- Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona
devredilen bankaların kendisinin
ekonomik değeri olan iştirakleri ile bu Kanunun 134 üncü maddesi ve bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı
Bankalar Kanununun 15 inci maddesinin (7) numaralı fıkrası kapsamında yönetim ve
denetimini devraldığı şirketler ile ilgili olarak 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu hükümleri uygulanmaksızın yapılacak sermaye artırımları da dâhil olmak
üzere, yeniden yapılandırma ve Fon alacağının tahsiline yönelik olarak söz
konusu şirketlerin mal, hak ve alacaklarının korunması ve değerlendirilmesi
amacıyla Fon Kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde malî kaynak
sağlamak da dâhil gerekli her türlü tedbiri almaya
yetkilidir.
Fon
ve faaliyet izni kaldırılan bankalara ilişkin malî
istisnalar
MADDE 140.- Fon her türlü vergi, resim ve harçtan
muaftır.
Faaliyet izni kaldırılan veya tasfiyeleri Fon
eliyle yürütülen bankaların iflas ve tasfiye idarelerinin Fon tarafından,
borçlarının ve/veya taahhütlerinin üstlenilmesi ve/veya alacaklarının
devralınması hâlinde Fonun, üstlendiği borçlar ve/veya taahhütler ile devraldığı
alacaklarla ilgili devir ve temlik sözleşmeleri, her türlü teminatın tesisi ve
kaldırılması, sözleşmelerin bozulması, dava ve icra takipleri ile bu borçlar
ve/veya alacaklar ve/veya taahhütlerle ilgili diğer her türlü işlemler ve bu
işlemlerle ilgili düzenlenen kâğıtlar,
her türlü vergi, resim, harç, fonlar ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle
Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara
Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi hükmünden
istisnadır.
Borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil
harcı dahil her türlü vergi, resim, harç ve masraflar bu alacaktan mahsup
edilemez. Bu işlemlerden kaynaklanan döner sermaye ücreti ödenmez ve diğer
kesintiler yapılmaz.
Fon alacağına karşılık bir malın Fon veya Fon
bankaları tarafından rızaen veya icraen satın alınması hâlinde bu işlemlerle
ilgili olarak tarafların ödemekle yükümlü olduğu vergi, resim, harç ve döner
sermaye ücreti gibi malî yükümlülükler aranmaz.
Fonun, Fon bankalarının ve tasfiyeleri Fon
eliyle yürütülen bankaların iflas ve tasfiye idarelerinin, mahkeme ilâmını
alması ve tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın
ödenmesi ve her türlü ihtiyatî tedbir, ihtiyatî haciz ve tehir-i icra
taleplerinde teminat şartı aranmaz.
Fon alacaklarına ilişkin davalarda 1086 sayılı
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seri muhakeme usûlü hükümleri
uygulanır.
Fonun, Fon bankalarının ve tasfiyeleri Fon
eliyle yürütülen bankaların iflas ve tasfiye idarelerinin, yukarıda belirtilen
işlemler nedeniyle kendi aralarındaki ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle
aralarındaki işlemler nedeniyle düzenlenen sözleşmeler, belgeler ve sair
kâğıtlar ile bunların değiştirilmesi, yenilenmesi, uzatılması, devredilmesi ya
da yeni bir itfa plânına bağlanması, alacakların teminatlandırılması,
teminatların devir alınması, tarafların sulh ve/veya ibra olması ve/veya her ne
nam altında olursa olsun herhangi bir işleme tâbi tutulması nedeniyle düzenlenen
kâğıtlar ve/veya belgeler her türlü vergi, resim ve harçlar ile özel kanunları
ile hükmolunan malî yükümlülüklerden istisnadır. Bu hüküm üçüncü kişiler
yönünden, Fonun ve/veya Fona intikal eden bir bankanın ve/veya tasfiyeleri Fon
eliyle yürütülen müflis bankaların iflas idarelerinin, tasfiyeye tâbi tutulan
bankaların tasfiye idarelerinin alacaklarının tahsili ile ilgili işlemlere taraf
olmaları hâlinde uygulanır.
Fonun, bu Kanunun 131 inci maddesi uyarınca
gerçekleştireceği borçlanma ve avans işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan
istisnadır.
Fon bankaları, faaliyet izni kaldırılan veya
tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların iflas ve tasfiye idarelerinin
alacaklarının tahsilini teminen yapacakları her türlü işlem, dava ve icra
takipleri, bu dava ve takiplerin borçlularınca kabul edilmek suretiyle
kesinleştirilmesi, her türlü vergi,
resim, harç ve fonlar ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası
Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri
Hakkında Kanunun 1 inci maddesi hükmünden istisnadır.
Faaliyet izni kaldırılan bankaların, Fon
bankalarının sandıklarının Sosyal Sigortalar Kurumuna devri hâlinde, aktüerlerce
tespit edilen fiili ve teknik açıklar için, faaliyet izni kaldırılan bankaya,
Fona ve/veya Fon bankalarına rücu edilemez.
Zamanaşımı
MADDE 141.- Bu Kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına
ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıldır.
Görevli ve yetkili
mahkeme
MADDE 142.- Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni
kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk
davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla
asliye ticaret mahkemesi bulunması hâlinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı
asliye ticaret mahkemesinde görülür.
Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan
bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından muamele merkezi veya ikametgâhı
İstanbul ili sınırları içinde olan kişiler aleyhine açılacak hukuk davaları ile
borçlular hakkında açılacak iflas davalarına İstanbul (1) ve (2) numaralı asliye
ticaret mahkemesi tarafından bakılır. İflas davası açılması hâlinde, bu mahkeme,
hakkında iflası istenen borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer asliye
ticaret mahkemesine borçlu aleyhine iflas davası açıldığını
bildirir.
Bu Kanun hükümleri ile Fona verilen yetki ve
görevler gereğince açılmış ve açılacak her türlü davalara adlî tatilde de
bakılır, bu davalarda bilirkişiler resmî kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar
arasından seçilir, duruşmalara otuz günden fazla ara
verilmez.
Varlık yönetim
şirketi
MADDE 143.- Bankalar ve Fon dâhil diğer malî kurumların
alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden
yapılandırılması ve satılması amacıyla, kuruluş ve faaliyet esasları Kurul
tarafından belirlenen varlık yönetim şirketleri de kurulabilir. Varlık yönetim
şirketleri alacaklarının tahsili ve alacakların ve/veya diğer varlıkların
yeniden yapılandırılması kapsamında alacak tahsili amacıyla edindiği gayrimenkul
veya sair mal, hak ve varlıkların işletilmesi, kiralanması ve bunlara yatırım
yapılması ve yine alacaklarını tahsil etmek amacıyla borçlularına ilâve
finansman sağlamak veya sermayelerine iştirak etmek dâhil olmak üzere her türlü
faaliyeti gerçekleştirmeye yetkilidir.
Fon kurulacak varlık yönetim şirketlerine
sermaye sağlamak suretiyle kurucu ortak veya hissedar olarak katılmaya
yetkilidir.
Fonun en az yüzde yirmi hissedar olduğu varlık
yönetim şirketleri, Fondan devraldığı alacaklarla ilgili olarak bu Kanunun 132
nci maddesinin sekizinci fıkrası ve 138 inci maddesinin beşinci fıkrasında Fona
tanınan hak ve yetkileri kullanır.
Varlık yönetim şirketleri bu kapsamdaki
işlemleri nedeniyle doğmuş veya doğması beklenen, ancak miktarı kesin olarak
belli olmayan zararlarını karşılamak amacıyla karşılık ayırmak zorundadırlar.
Karşılık ayrılacak alacakların
nitelikleri ile karşılıklara ilişkin esas ve usûller Kurul tarafından
belirlenir. Varlık yönetim şirketlerinin bu fıkra uyarınca ayırdıkları
karşılıkların tamamı, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde
gider olarak kabul edilir.
Bu Kanun kapsamında kurulan varlık yönetim
şirketleri ile 4743 sayılı Malî Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 3 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Kurulun çıkarmış olduğu
yönetmelik kapsamında kurulan varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler
ve bununla ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar, kuruluş işlemleri de dâhil olmak
üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince 488 sayılı
Damga Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisinden, 492 sayılı Harçlar
Kanununa göre ödenecek harçlardan, her ne nam altında olursa olsun tahsil
edilecek tutarlar 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve
sigorta muameleleri vergisinden, kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak
kesintilerden ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 39 uncu
maddesi hükmünden istisnadır.
Varlık yönetim şirketi tarafından, bu
borçların, taahhütlerin yüklenilmesi veya alacakların, varlıkların devralınması
hâlinde, bu borç, taahhüt, alacak ve varlıklarla ilgili olarak, takibi şikayete
bağlı suçlar dahil olmak üzere açılmış veya açılacak her türlü ceza davalarında,
alacağın devralındığı veya borcun, taahhüdün yüklenildiği tarihten itibaren,
suçtan zarar gören olarak, varlık yönetim şirketi kendiliğinden müdahil sıfatını
kazanır.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce kurulmuş
olan varlık yönetim şirketleri bu Kanun hükümlerine tâbi olarak faaliyetlerini
yürütürler.
ONÜÇÜNCÜ KISIM
Diğer Hükümler
Faiz oranları ile diğer
menfaatler
MADDE 144.- Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme
işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma
hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu
maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile
azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest
bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına
devredebilir.
Parasal tutarlar
MADDE 145.- Para cezalarına ilişkin hükümler hariç olmak
üzere, bu Kanundaki parasal tutar ve sınırlardan her biri, her yıl kısmen ya da
tamamen, Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan yıllık üretici fiyat
endeksindeki artış oranının gerektirdiği miktarı geçmemek üzere Kurul kararıyla
artırılabilir.
ONDÖRDÜNCÜ KISIM
Yaptırımlar, Soruşturma ve Kovuşturma
Hükümleri
BİRİNCİ
BÖLÜM
İdarî Para Cezaları
Kuruluşlara ilişkin idarî para
cezaları
MADDE 146.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek
suretiyle, bu Kanun kapsamındaki kuruluşlara, bu Kanunun;
a) 13 üncü ve 14 üncü maddelerine aykırı
şekilde şube ve temsilcilik açılması hâlinde, onbeşbin Yeni Türk Lirasından ellibin
Yeni Türk Lirasına kadar,
b) 18 inci maddesinin ikinci ve dördüncü
fıkraları hükümlerine aykırılık hâlinde,
beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
c) 25 inci maddesine aykırı şekilde atama
yapılması veya 26 ncı maddesinde belirtilen kişilerin yasaklanan görevlerde
çalıştırılması hâlinde, onbin Yeni Türk Lirasından kırkbin Yeni Türk Lirasına
kadar ve cezanın tebliğ tarihinden itibaren on iş günü içinde aykırılığın
giderilmemesi hâlinde, bu sürenin bitiminden itibaren geçen her gün için
verilmiş olan cezanın yüzde onu tutarında,
d) 28 inci madde hükümlerine aykırılık
hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
e) 33 veya 34 üncü maddelerine ya da 37 nci
maddesinin birinci fıkrasına ya da 38, 39 veya 42 nci maddelere aykırı
davranılması hâlinde onbin Yeni
Türk Lirasından yirmibeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
f) 43 üncü maddede öngörülen bildirimlerin
yapılmaması hâlinde beşbin Yeni
Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
g) 50 nci maddesindeki kredi yasaklarına
uyulmaması hâlinde beşbin Yeni Türk
Lirasından az olmamak üzere verilen kredinin yüzde beşi tutarına
kadar,
h) 52 nci maddesine aykırı davranılması
hâlinde, beşbin Yeni Türk
Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar,
i) 53 üncü maddesine göre ayrılması gereken
karşılıkların tesis edilmemesi hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından az olmamak
üzere, ayrılması gereken karşılık tutarının binde ikisine kadar; üç aydan az
olmamak üzere Kurumca verilecek süre içinde aykırılığın giderilmemesi hâlinde
ise, tesis edilmeyen karşılık tutarının yüzde üçü
tutarında,
j) 54 üncü maddesindeki kredi sınırlarına
uyulmaması hâlinde, ellibin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık
oluşturan tutarın yüzde birine kadar,
k) 56 ncı maddesine aykırı şekilde ortaklık
payı edinilmesi hâlinde, yirmibin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere,
aykırılık teşkil eden tutarın yüzde beşine kadar ve cezanın tebliğ tarihinden
itibaren bir yıl içinde aykırılığın giderilmemesi durumunda ise bu sürenin
bitiminden itibaren aykırılığın giderildiği tarihe kadar geçen her gün için
verilen cezanın yüzde biri tutarında,
l) 57 nci maddesindeki yasaklama ve
sınırlamalara aykırılık hâlinde, yirmibin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere,
yasaklama ve sınırlama konusu değerin yüzde onuna kadar ve cezanın tebliğ
tarihinden itibaren bir yıl içinde aykırılığın giderilmemesi durumunda ise,
kredi kullandırımından kaynaklanan aykırılık hariç, bu sürenin bitiminden
itibaren aykırılığın giderildiği tarihe kadar geçen her gün için verilen cezanın
yüzde biri tutarında,
m) 58 inci madde hükmüne aykırılık hâlinde
beşbin Yeni Türk Lirasından az
olmamak üzere aktarılan miktar kadar, 59 uncu maddedeki sınırlamaya uyulmaması
hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere sınırı aşan miktar kadar,
n) 60 ıncı maddesinin beşinci ve yedinci
fıkralarına uyulmaması hâlinde
onbeşbin Yeni Türk Lirasından ellibin Yeni Türk Lirasına kadar,
o) 61 inci maddesindeki yükümlülüğün yerine
getirilmemesi hâlinde beşbin Yeni
Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar,
p) 95 ve 96 ncı maddeleri kapsamında Kurum
tarafından bu Kanun kapsamındaki kuruluşlardan talep edilen bilgilerin
gönderilmemesi hâlinde beşbin Yeni
Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına, geç gönderilmesi hâlinde beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni
Türk Lirasına, eksik bilgi ile gönderilmesi, kontrol hataları içermesi veya
kontrol hatalarının süreklilik arz etmesi hâlinde beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin
Yeni Türk Lirasına kadar,
r) 144 üncü maddesi uyarınca alınan kararlara
ve yapılan düzenlemelere uyulmaması hâlinde yirmibin Yeni Türk Lirası, ayrıca
Bakanlar Kurulu veya Merkez Bankası tarafından miktar ya da oranların tespit
edildiği durumlarda, söz konusu miktar ve oranlara aykırı şekilde faiz alınması
veya verilmesi ya da menfaat sağlanması hâlinde, sağlanan menfaat tutarı
kadar,
İdarî para cezası
uygulanır.
Kurul bu madde uyarınca verilecek cezaları bu
Kanunun 68, 69 ve 70 inci maddeleri uygulanan bankalar için yüzde ellisine, 71
inci maddesi uygulanan bankalar için ise yüzde yüzüne kadar indirmeye
yetkilidir.
İlgili kişilere ilişkin idarî para
cezaları
MADDE 147.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek
suretiyle, ilgili gerçek ve tüzel kişilere, bu Kanunun;
a) 18 inci maddesinin birinci, ikinci veya
dördüncü fıkrasına aykırılık hâlinde,
beşbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar,
b) 36 ncı maddesine aykırılık hâlinde, beşbin Yeni Türk Lirasından yirmibin
Yeni Türk Lirasına kadar,
c) 38 inci maddesine aykırılık hâlinde, beşbin
Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar,
İdarî para cezası
uygulanır.
Sınırlamalara, kararlara ve düzenlemelere
aykırı hareketler dolayısıyla idarî para cezaları
MADDE 148.- Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek
suretiyle, bu Kanun kapsamındaki kuruluşlar ile ilgili gerçek ve tüzel
kişilere;
a) Bu Kanun veya bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde yer alan sınırlamalara uyulmaması hâlinde onbin Yeni Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan tutarın binde beşine kadar,
b) İlgili maddelerine göre, Kurul ve Kurum
tarafından bu Kanuna dayanılarak alınan kararlara, çıkarılan yönetmelik ve
tebliğlere ve yapılan diğer düzenlemelere uyulmaması hâlinde beşbin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni
Türk Lirasına kadar,
İdarî para cezası
uygulanır.
Savunma hakkı ve kapatma kararı
MADDE 149.- İdarî para cezalarının uygulanıp
uygulanmayacağına ilgilinin savunması alındıktan sonra karar verilir. Savunma
istendiğine ilişkin yazının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde savunma
verilmemesi hâlinde savunma hakkından feragat edildiği kabul
edilir.
Bu Kanunun 13 üncü maddesi hükümlerine aykırı
olarak yurt içinde açılan şube ve temsilcilikler hakkında 146 ncı maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanmakla birlikte, bunlar Kurumun
talebi üzerine valiliklerce geçici veya sürekli kapatılabilir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Suçlar
İzinsiz faaliyette
bulunmak
MADDE 150.- Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri
almaksızın banka gibi faaliyet gösteren ya da mevduat kabul eden yahut katılım
fonu toplayan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri, üç yıldan beş yıla
kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu
suçun bir işyeri bünyesinde işlenmesi hâlinde bu işyerlerinin bir aydan bir yıla
kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.
Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri
almaksızın ticaret unvanlarında, her türlü belge, ilân ve reklamlarında veya
kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda banka adını ya da banka gibi faaliyet
gösterdikleri ya da banka gibi mevduat veya katılım fonu topladıkları izlenimini
uyandıracak söz ve deyimleri kullanan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin
görevlileri, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu işyerlerinin bir aydan bir yıla kadar,
tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir.
Yukarıdaki fıkralara aykırılık hâlinde Kurumun
ilgili Cumhuriyet başsavcılığını muhatap talebi üzerine sulh ceza hâkimince,
dava açılması hâlinde davaya bakan mahkemece işyerlerinin faaliyetleri ve
reklamlar geçici olarak durdurulur, ilânları toplatılır. Bu tedbirler, hâkim
kararıyla kaldırılıncaya kadar devam eder. Bu kararlara karşı itiraz yolu
açıktır.
Mevduat ve katılım fonu sahiplerinin haklarını
engellemek
MADDE 151.- Bu Kanunun 61 inci maddesi hükmüne aykırı
davrananlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşyüz güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır.
Düzeltici, iyileştirici ve kısıtlayıcı
önlemleri almamak
MADDE 152.- Bu Kanunun 68, 69 ve 70 inci maddelerine ve
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü
maddesine göre, Kurul veya Kurumca alınması istenen önlemleri almayan bankaların
bu önlemleri almakla yükümlü olan mensupları, iki yıldan dört yıla kadar hapis
ve bin günden beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılırlar.
Birinci fıkrada belirtilen önlemleri almamak,
bankanın nitelikli paya sahip ortaklarına veya bunların iştirak ve kuruluşlarına
yarar sağlamak amacıyla yapıldığı takdirde dört yıldan altı yıla kadar hapis
cezasına ve onbin güne kadar adlî para cezasına
hükmedilir.
Yetkili merciler ile denetim görevlilerince
istenen bilgi ve belgeleri vermemek ve görevlerini yapmalarını
engellemek
MADDE 153.- Bu Kanunla yetkilendirilen mercilerin ve
denetim görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeler ile bu Kanun kapsamındaki
kuruluşların, konsolide finansal tabloların hazırlanmasını teminen 38 inci madde
kapsamında istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen kişi bir yıldan üç yıla kadar
hapis ve beşyüz günden binbeşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Bu Kanunla yetkilendirilen denetim
görevlilerinin görevlerini yapmalarına engel olan kişi iki yıldan beş yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
Belgelerin saklanması yükümlülüğüne aykırı
davranmak
MADDE 154.- Bu Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen
belgelerin saklanması yükümlülüğüne uymayanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve
beşyüz günden binbeşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
Gerçeğe aykırı beyanda
bulunmak
MADDE 155.- Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların, bu
Kanunda gösterilen merciler ile denetim görevlilerine ve mahkemelere verdikleri
veya yayımladıkları belgelerdeki gerçeğe aykırı beyanlardan dolayı, bunları ve
bunların düzenlenmesine esas teşkil eden her türlü belgeleri imza edenler, bir
yıldan üç yıla kadar hapis ve binbeşyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası
ile cezalandırılır.
İşlemlerin kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe
aykırı muhasebeleştirme
MADDE 156.- Bu Kanun kapsamındaki kuruluşların
işlemlerinin kayıt dışı bırakılmasından, gerçek mahiyetlerine uygun düşmeyen bir
şekilde muhasebeleştirilmesinden, kanunî ve yardımcı defter ve kayıtları,
şubeleri, yurt içi ve yurt dışındaki muhabirleri ile hesap mutabakatı
sağlanmadan yıl sonu bilançolarını kapatmalarından dolayı, bunları ve bunların
düzenlenmesine esas olan her türlü belgeleri imza edenler bir yıldan üç yıla
kadar hapis ve binbeşyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile
cezalandırılır. Gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini bildiği halde bu belgeleri
onaylayan bağımsız denetim kuruluşu görevlileri de aynı şekilde
cezalandırılır.
Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme
veya değiştirme
MADDE 157.- Bu Kanuna tâbi kuruluşlar, 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununun 244 üncü maddesinde tanımlanan sistemi engelleme, bozma, verileri
yok etme veya değiştirme suçu açısından banka veya kredi kurumu olarak kabul
edilir.
İtibarın zedelenmesi
MADDE 158.- Bu Kanunun 74 üncü maddesine aykırı
davrananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî
para cezası ile cezalandırılır.
Yukarıdaki fıkrada yazılı fiil neticesinde
özel veya kamusal bir zarar doğarsa verilecek ceza altıda bir oranında
artırılarak hükmolunur.
Sırların açıklanması
MADDE 159.- Bu Kanunun 73 üncü maddesinin birinci ve
üçüncü fıkralarında belirtilen yükümlülüğe uymayanlar için bir yıldan üç yıla
kadar hapis ve bin günden ikibin güne kadar adlî para cezası hükmolunur. Banka
ve müşterilere ait sırları açıklayan üçüncü kişiler hakkında da aynı cezalar
uygulanır.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen kimseler sırları
kendileri ya da başkaları için yarar sağlamak amacıyla açıklamış olursa
verilecek cezalar altıda bir oranında artırılır. Ayrıca, fiilin önemine göre
sorumluların bu Kanun kapsamına giren kuruluşlarda görev yapmaları, iki yıldan
aşağı olmamak üzere geçici veya sürekli olarak yasaklanır.
Zimmet
MADDE 160.- Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine
devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine
geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının
zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları,
altı yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılacakları gibi bankanın uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler.
Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya
yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hâlinde faile on iki yıldan az olmamak
üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası verilir; ancak, adli para
cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca
meydana gelen zararın ödenmemesi hâlinde mahkemece re'sen ödettirilmesine
hükmolunur.
Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen
bir bankanın; hukuken veya fiilen yönetim ve denetimini elinde bulundurmuş olan
gerçek kişi ortaklarının, kredi kuruluşunun kaynaklarını, kredi kuruluşunun emin
bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak
kendilerinin veya başkalarının menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi
kuruluşunu her ne suretle olursa olsun zarara uğratmaları zimmet olarak kabul
edilir. Bu fiilleri işleyenler hakkında on yıldan yirmi yıla kadar hapis ve
yirmibin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur; ancak, adlî para cezasının
miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca, meydana gelen
zararın müteselsilen ödettirilmesine karar verilir.
Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen
para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade
edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde, verilecek
cezanın üçte ikisi indirilir.
Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak,
zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer
malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi
hâlinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Bu durumun hükümden önce
gerçekleşmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya
para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı
nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar
indirilir.
Diğer kanunlara aykırılıklar
MADDE 161.- Bu Kanuna göre suç teşkil eden hareket ve
fiiller başka kanunlara göre de cezayı gerektirdiği takdirde, failleri hakkında
en ağır cezayı gerektiren kanun maddesi uygulanır. 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanununun sorumluluğu gerektiren hükümleri saklıdır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Kovuşturma
Usûlü
Yazılı başvuru ve
müdahale
MADDE 162.- Bu Kanunda belirtilen suçlara ilişkin
soruşturma ve kovuşturma yapılması, Kurum veya Fon tarafından Cumhuriyet
başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme
şartı niteliğindedir. Ancak, 160 ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen
suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturmalar Kurumun veya Fonun yazılı bildirimi
üzerine veya gecikilmesinde sakınca görülen hallerde re'sen Cumhuriyet
savcılarınca yapılır ve Kurum ve Fon haberdar edilir. Bu fikra uyarınca yapılan
soruşturmalar neticesinde açılan kamu davalarında, Kurumun veya Fonun başvuruda
bulunması hâlinde, bunlar başvuru tarihinde müdahil sıfatını
kazanırlar.
İtibarın zedelenmesi, sırların açıklanması ve
zimmet suçlarından dolayı ilgililerin dava hakkı ile 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri
saklıdır.
İtiraz ve bildirim
MADDE 163.- Bu Kanunun 162 nci maddesi uyarınca
başlatılan soruşturmalar neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar
verilirse, bu karar ilgisine göre Kuruma veya Fona ve ilgili bankaya tebliğ
edilir. Kurum, Fon ve ilgili banka kendisine tebliğ edilen bu kararlara karşı
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraza yetkilidir.
Kamu davası açılması hâlinde, iddianamenin bir
örneği ilgisine göre Kuruma veya Fona tebliğ edilir.
Özel görev
MADDE 164.- Bu Kanunda tanımlanan düzeltici, iyileştirici
ve kısıtlayıcı önlemleri almamak, işlemlerin kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe
aykırı muhasebeleştirme ve zimmet suçları ile sistemi engelleme, bozma, verileri
yok etme veya değiştirme, bankacılık ve müşteri sırlarının açıklanması,
bankacılık faaliyeti çerçevesinde işlenen nitelikli dolandırıcılık, bu suçların
işlenmesi amacına yönelik olarak örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak
veya bu suçlarla bağlantılı olup da ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren
suçlara ait davalar, fiilin işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan (1)
numaralı ağır ceza mahkemelerinde görülür. Gerekli görülen yerlerde Adalet
Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu tür
suçlara bakmak üzere o yerlerdeki diğer ağır ceza mahkemeleri de
görevlendirilebilir veya yeni ağır ceza mahkemesi de
kurulabilir.
Bilirkişi incelemesi
MADDE 165.- Bu Kanunun uygulaması ile ilgili olarak, bu
Kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen suçlardan dolayı açılan ceza davalarında
bilirkişi, raporunu dosyanın kendisine verildiği tarihten başlayarak üç ay
içinde mahkemeye verir. Bu süre hâkim tarafından iki aya kadar uzatılabilir. Bu
süre içerisinde de rapor mahkemeye verilmediği takdirde görev, ücret
ödenmeksizin bilirkişiden alınır ve yeni bilirkişi atanır. Bilirkişilik görevi
bu şekilde kendisinden alınan kişiler, bir yıl süreyle bu Kanun kapsamında
hiçbir davada bilirkişi olarak atanamazlar. Bu kişiler, raporların süresinde
verilmemesinin sebep olduğu masrafları ödemeye ve ayrıca beşyüz güne kadar adlî
para cezasına mahkûm edilirler. Dosyanın bilirkişiye tevdi tarihinde dava
zamanaşımı süresi durur. Bilirkişinin raporunu mahkemeye verdiği tarihten
itibaren bu süre kaldığı yerden işlemeye devam eder.
Kurum, Fon, Fon bankaları ile bankaların iflas
idareleri tarafından açılan hukuk davalarında gerekli görülen hâllerde,
yaptırılacak bilirkişi incelemelerinde bilirkişi, raporunu dosyanın kendisine
verildiği tarihten başlayarak üç ay içinde mahkemeye verir. Bu süre hâkim
tarafından iki aya kadar uzatılabilir. Bu süre içerisinde de rapor mahkemeye
verilmediği takdirde görev, ücret ödenmeksizin bilirkişiden alınır ve yeni
bilirkişi atanır. Bilirkişilik görevi bu şekilde kendisinden alınan kişiler, bir
yıl süreyle bu Kanun kapsamında hiçbir davada bilirkişi olarak atanamazlar. Bu
kişiler, raporların süresinde verilmemesinin sebep olduğu masrafları ödemeye ve
ayrıca beşyüz güne kadar adlî para cezasına mahkûm
edilirler.
Özel soruşturma ve kovuşturma
MADDE 166.- 160 ıncı maddenin üçüncü fıkrası kapsamına
giren suçların soruşturma ve kovuşturmalarında aşağıdaki hükümler tatbik
olunur:
a) Soruşturma, iş bölümü ilişkilerine göre,
Cumhuriyet başsavcılarınca veya görevlendireceği Cumhuriyet savcılarınca bizzat
yürütülür. Bu suçlar, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsalar
bile, Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır.
b) Bu suçların soruşturma ve
kovuşturmalarında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 ilâ 138 inci
maddeleri de uygulanır.
c) Bu suçlarla ilgili soruşturma ve
kovuşturmalarda kolluk; soruşturma ve kovuşturma sebebiyle şüpheli, sanık,
tanık, bilirkişi ve suçtan zarar görenleri, Cumhuriyet savcısının veya mahkeme
naibinin veya istinabe olunan hâkimin emriyle belirtilen gün, saat ve yerde
hazır bulundurmaya mecburdur. Bu emir, çağrılanlar hakkında kolluğa ihzar
müzekkeresinde olduğu gibi zor kullanma yetkisi verir.
d) Cumhuriyet başsavcılıkları, bu suçların
soruşturmasında gerekli olması hâlinde, geçici olarak yargı çevresi içerisinde
veya dışındaki, genel bütçeli dairelere ve katma bütçeli idarelere, bütün kamu
kurum ve kuruluşlarına, belediyelere, bankalara ait bina, araç, gereç ve
personelden yararlanmak için istemde bulunabilirler. Bu istemler, ilgili kurum
ve makamlarca geciktirilmeksizin yerine getirilir. Özürsüz olarak bu istemleri
yerine getirmeyen sorumlu kişiler, üç aydan altı aya kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
e) Soruşturmanın gerekli kıldığı hâllerde, suç
mahalli veya delillerin bulunduğu yerlere gidilerek soruşturma yapılır.
f) Soruşturmanın sonuçlanmasına kadar, bu suç
faillerinin her türlü mal, alacak, para ve sair eşyalarına hâkim kararı,
gecikmesinde sakınca olunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile el
konulur. Bu suçlara iştirak edenler ile suç faillerinin bu suçlar nedeniyle elde
ettiği her türlü haksız kazanımın transferi sonucu elde edilen, kan ve kayın
hısımlar ile üçüncü şahıslar nezdindeki mal, alacak veya sair her türlü şeylere
de Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile el konulur.
g) El koyma kararı yirmidört saat içinde
yetkili ve görevli sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim kırksekiz saat
içinde kararını açıklar. Aksi halde el koyma hükümsüz
kalır.
İnfaz
MADDE 167.- 160 ıncı maddede yazılı suçlardan dolayı
mahkûm olanlar, Fona veya Hazineye olan borçları ve tazminatları ödemediği veya
bu borçlar ve tazminatlar malvarlıklarından tahsil olunamadığı sürece, bunlar
hakkında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.
ONBEŞİNCİ KISIM
Son
Hükümler
Kaldırılan ve değiştirilen
hükümler
MADDE 168.- A) Bu Kanunun geçici maddelerindeki
düzenlemeler hariç olmak üzere, 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu
ile ek ve değişiklikleri yürürlükten kaldırılmıştır.
B) İkrazatçılık hariç ödünç para verme
işlerine ve finansal kiralama faaliyetlerine ilişkin olarak 9.12.1994 tarihli ve
4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunda yer alan görev ve yetkilere ilişkin hükümler
yürürlükten kaldırılmıştır.
C) 10.6.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal
Kiralama Kanununun;
a) 30 ve 34 üncü maddeleri hariç olmak üzere,
diğer maddelerinde yer alan "Bakanlar Kurulu" ibareleri "Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu",
b) "Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının
bağlı bulunduğu Bakanlık" ibareleri ise "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu",
c) 32 nci maddesinin (b) bendi "10 uncu
maddesinde belirtilen yönetmelik Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca,"
Şeklinde değiştirilmiştir.
D) 30.9.1983 tarihli ve 90 sayılı Ödünç Para
Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin;
a) 12 ve 13 üncü maddelerinde yer alan
"Müsteşarlık" ibareleri "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu",
b) 14 üncü maddesinin birinci fıkrası "Bu
Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi finansman şirketleri ve faktoring şirketlerinin
faaliyetleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, ikrazatçıların
faaliyetleri ise Müsteşarlıkça denetlenir.”,
c) 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası
"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu finansman şirketleri ve faktoring
şirketlerinden, Hazine Müsteşarlığı ise ikrazatçılardan her türlü bilgi ve
belgeyi talep edebilir."
Şeklinde değiştirilmiştir.
E) 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13
üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında yer alan "Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasının görüşünü alarak" ibaresi ile beşinci fıkrasında yer alan "Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası'nın da görüşlerini alarak" ibareleri madde metninden
çıkarılmıştır.
F) 14.1.1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 40 ıncı maddesinin (I) numaralı fıkrasının
(b) bendi yürürlükten kaldırılmış ve (II) numaralı fıkrası ile 44 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
II - Bankalar ve elektronik ödeme araçlarını
çıkaran kuruluşlar dâhil olmak üzere Bankaca uygun görülecek diğer malî
kuruluşlar, Banka nezdinde açılacak hesaplarda yükümlülükleri esas alınarak,
nakden zorunlu karşılık tesis ederler. Zorunlu karşılığa tâbi yükümlülüklerin
kapsamı, zorunlu karşılıkların oranı, tesis süresi ve bu yükümlülükler için
tesis edilen karşılıklara gerektiğinde ödenecek faiz oranı, mevduat veya katılım
fonlarından olağanüstü çekilişler ile birleşme, devir ve bölünme hâllerinde
yapılacak işlemler de dâhil olmak
üzere uygulamaya yönelik her türlü usûl ve esaslar Bankaca belirlenir.
Yukarıda belirtilen kuruluşların taahhütlerine
karşı bulunduracakları umumi disponibilitenin nitelik ve oranı, gerektiğinde
Bankaca tespit edilir.
Bankaca yapılacak düzenlemeye göre zorunlu
karşılıkların Banka nezdindeki hesaplarda bloke olarak tutulmasının istenmesi
hâlinde, bloke hesaplarda tutulan zorunlu karşılıklar, hiçbir amaç ve konunun
finansmanı için kullanılamaz, temlik ve haciz edilemez.
Zorunlu karşılıkların ve umumi
disponibilitenin süresinde tesis edilmemesi veya eksik tesis edilmesi hâlinde
Banka, belirleyeceği usûl ve esaslara göre, eksik kısım için; Banka nezdindeki
hesaplarda faizsiz mevduat tutulmasını istemeye veya cezaî faiz tahakkuk
ettirmeye yetkilidir. Tahakkuk ettirilen cezaî faiz alacakları, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri gereğince tahsil edilir.
Tahsil edilen cezaî faizler Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna gelir
kaydedilir.
Madde 44.- Banka, Türkiye'de faaliyette
bulunan mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları,
finansal holding şirketleri, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri,
finansman şirketleri ile Banka ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca
belirlenecek diğer malî kuruluşların müşterilerinin risk durumlarına ilişkin
bilgileri nezdinde toplamak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve ilgili
kuruluşlar ile paylaşmak üzere Risk Merkezi kurar.
Yukarıda belirtilen kuruluşlar, bankalar
bakımından keşide ettikleri protestolar da dâhil olmak üzere, müşterilerinin
risk durumları hakkında istenecek her türlü bilgiyi belirlenecek biçim ve
içerikte vermekle yükümlüdür. Risk Merkezinin bütün işlem ve kayıtları gizlidir.
Risk Merkezince sağlanacak bilgilerin biçim ve
içeriğine, derlenmesine, paylaşılmasına ve diğer hususlara ilişkin usûl ve
esaslar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun uygun görüşü alınmak
suretiyle Bankaca belirlenir.
G) 15.7.1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport
Kanununun 14 üncü maddesinin (A) fıkrasının birinci paragrafına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu üyeleri için, T.C. Emekli Sandığı ile
ilgilendirilme ve emekli keseneklerinin bu derecelerden kesilmesi şartı
aranmaz.
H) 30.1.2002 tarihli ve 4743 sayılı Kanunun 3
üncü maddesinin yedinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
I) 13.6.1945 tarihli ve 4759 sayılı İller
Bankası Kanununun mülga 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde yeniden
düzenlenmiştir.
Madde 24.- Kredilere ve diğer alacaklara
karşılık ayrılmasına ilişkin yükümlülük 24.4.2003 tarihinden itibaren Banka
hakkında uygulanmaz.
İ) 10.2.1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah
Kanununun 33 üncü maddesinin (b) bendinde yer alan "Bankalar Yeminli Murakıp ve
Murakıp Yardımcıları" ibaresinden sonra gelmek üzere "Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunda görevli Bankacılık Uzmanı, Hukuk Uzmanı ve Bilişim Uzmanı
ile bunların yardımcıları" ibaresi eklenmiştir.
J) 11.1.1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye
Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununun 6 ncı maddesi ile 15 inci maddesinin birinci ve ikinci
fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 6.- Hisse senetleri (A), (B), (C) ve (D)
gruplarına ayrılmış olup; nama yazılıdır.
Bankanın İdare Meclisi Genel Müdürle birlikte,
toplam dokuz üyeden oluşur. Her grubun İdare Meclisinde sahip olacağı üye sayısı
Banka ana sözleşmesinde gösterilir.
(A) grubu üyelerinden biri Vakıflar Genel
Müdürlüğünü temsil etmek üzere Başbakan tarafından, (A) grubunun diğer üyeleri ile (B), (C) ve
(D) grubu üyeleri Genel Kurulca seçilir.
Mülga kanunlara yapılan
atıflar
MADDE 169.- Diğer kanunlarda mülga 3182 sayılı Bankalar
Kanunu ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununa
yapılan atıflar bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış
sayılır.
Diğer kanunlarda ve mülga 3182 sayılı Bankalar
Kanunu ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununda özel
finans kurumlarına yapılan atıflar, katılım bankalarına yapılmış
sayılır.
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmelik, tebliğ
ve kararlar yürürlüğe girinceye kadar, kaldırılan hükümlere dayanılarak
çıkarılan düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına
devam olunur.
Bu Kanunda öngörülen düzenlemeler bir yıl
içerisinde yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 2.- 12.5.2001 tarih ve 4672 sayılı Kanunun geçici
2/a maddesi hükümleri saklıdır.
GEÇİCİ MADDE 3.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Kurum
tarafından daha önce faaliyet izni verilmiş olan tüm bankalar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanunlara uygun olarak yapmakta oldukları
faaliyetlerine devam ederler. Bankalar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren, iki ay içinde faaliyet gösterdikleri alanları bildiren beyannameyi
Kuruma verirler. Bankalar, faaliyetlerini bu Kanunun 4 üncü maddesi kapsamındaki
faaliyet konularını genişletmeden önce Kurumdan izin almak zorundadır.
Bankalar ve finansal holding şirketleri
durumlarını, bu Kanun hükümlerine bir yıl içinde intibak ettirmek zorundadır.
Halen faaliyette bulunan özel finans
kurumları, bir yıl içerisinde ticaret unvanlarını katılım bankası ibaresini de
kapsayacak şekilde değiştirmek ve mevcut durumlarını Kanunun finansal
raporlamayla ilgili hükümlerine intibak ettirmek zorundadır. Özel Finans
Kurumları Birliği Türkiye Katılım Bankaları Birliği olarak addolunur ve bu
Kanunun hükümlerine tâbi olup, üç ay içinde durumunu bu Kanun hükümlerine uygun
hale getirir.
GEÇİCİ MADDE 4.- Kurumca yetkilendirilen Bağımsız denetim
kuruluşları durumlarını 31.12.2006 tarihine kadar 36 ncı madde hükmüne uygun
hale getirmek zorundadır.
GEÇİCİ MADDE 5.- Bu Kanunun 54 üncü maddesinin birinci
fıkrasındaki yüzde yirmibeşlik oran, bir risk grubuna kullandırılabilecek
krediler yönünden, 31.12.2005 tarihine kadar yüzde otuzbeş, 1.1.2006 tarihinden
itibaren yüzde yirmibeş olarak; yüzde yirmilik oran, 31.12.2005 tarihine kadar
yüzde otuzbeş, 1.1.2006 tarihinden 31.12.2006 tarihine kadar yüzde yirmibeş,
1.1.2007 tarihinden itibaren yüzde yirmi olarak uygulanır.
Bu Kanunun 54 üncü maddesindeki kredi
sınırlarına ilişkin hesaplamalarda ortaklık payları; 2005 yılında yüzde kırk,
2006 yılında yüzde elli, 2007 yılında yüzde altmış, 2008 yılında yüzde
yetmişbeş, 2009 yılında yüzde doksan, 1.1.2010 tarihinden itibaren yüzde yüz
oranında dikkate alınır.
GEÇİCİ MADDE 6.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla, iştirak tutarları Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen oranların altında olan kredi kuruluşları, hiçbir şekil ve surette bu
maddede yer alan oranları aşamazlar. Aynı tarih itibarıyla iştirak tutarları
Kanunda belirtilen oranlardan herhangi birini aşan kuruluşlar, aşım tutarlarını,
31.12.2005 tarihine kadar yüzde yirmisini, 31.12.2006 tarihine kadar yüzde
kırkını, 31.12.2007 tarihine kadar yüzde altmışını, 31.12.2008 tarihine kadar
yüzde seksenini, 31.12.2009 tarihine kadar yüzde yüzünü itfa etmek suretiyle
giderirler.
GEÇİCİ MADDE 7.- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici
20 nci maddesi kapsamında sandık ve vakıfları bulunan bankalar durumlarını
31.12.2007 tarihine kadar 58 inci madde hükmüne uygun hale getirmek
zorundadırlar.
GEÇİCİ MADDE 8.- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce Kuruma
yarışma ve yeterlilik sınavıyla alınmış; avukat (Kurum uzman yardımcısı) ve
Kurum uzman yardımcıları, bankacılık uzman yardımcısı olarak atanır. Kurumda
yeterlik sınavını geçerek avukat (Kurum Uzmanı) ve Kurum Uzmanı unvanını
kazanmış olanlar bankacılık uzmanlığına atanır. Bunların Kurumda çalıştıkları
süreler bankacılık uzman yardımcılığı ve bankacılık uzmanlığında geçmiş sayılır.
Bu Kanunun yayımı tarihinde Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumunda görev yapan personelden; Kurum Uzmanı olarak
görev yapmış ve geldikleri kurumlarda mesleğe özel yarışma sınavıyla alınmış ve
yeterlik sınavında başarılı görülerek uzman, müfettiş ve benzeri unvanlarda
görev yapmış olanlar ile en az doktora derecesine sahip olanlar bankacılık
uzmanlığına atanmış sayılırlar. Bunların geldikleri kurumlarda uzman, müfettiş
ve benzeri unvanlarda ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunda
çalıştıkları süreler bankacılık uzmanlığında geçmiş sayılır. Bu Kanunun yayımı
tarihinden önce başka kurumlardan naklen atanmış bankalar yeminli murakıp ve
yardımcılarının geldikleri kurumlarda çalıştıkları süreler Kurumda geçmiş
sayılır.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında
zikredilen Kurum uzmanları dışında kalan Kurum uzmanları ve avukatlar aynı kadro
unvanlarıyla görevlerine devam ederler. Bu kadrolara bir daha atama yapılmaz. Bu
kişiler görevde kaldıkları sürece bankacılık uzmanlarının aylık, malî, sosyal ve
emeklilik haklarından aynen yararlanırlar.
GEÇİCİ MADDE 9.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki Hazine
Müsteşarlığının 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu hükümleri ile 90 sayılı
Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ikrazatçılık
dışındaki hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili personeli, muvafakatları alınmak
kaydıyla ve 1.1.2006 tarihine kadar
talep etmeleri hâlinde Kuruma naklen atanır. Kanun yürürlüğe girdiği
tarihte, Müsteşarlığın ilgili personelinden yurt dışı teşkilatında görev yapan
veya uluslararası kuruluşlarda görevli bulunan, lisans üstü eğitim nedeniyle
yurt dışında bulunan veya askerlik ya da sair nedenlerle ücretsiz izinli
olanların naklen atanma hakları saklıdır. Süresi içinde kullanılmayan haklar
geçersiz olur.
Hazine Müsteşarlığından naklen atanacak ilgili
personelden, yaş şartı dışındaki şartları taşıyan ve Kurulca belirlenecek usûl
ve esaslara göre en az üç yıllık
hizmeti bulunanlar bankacılık uzmanı, üç yıldan az hizmeti olanlar bankacılık
uzman yardımcısı olarak atanır. Bunların geldikleri kurumda çalıştıkları süreler
bankacılık uzman ve uzman yardımcılığında geçmiş sayılır. Naklen atanan
personelden Müsteşarlığa karşı mecburi hizmet yükümlülüğü bulunanların Kurumda
geçirdikleri süreler bu yükümlülüklerin ifasında dikkate
alınır.
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre
Hazine Müsteşarlığından naklen ataması yapılan personelin kadroları hiçbir
işleme gerek kalmaksızın iptal edilerek, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye
ekli cetvelin Hazine Müsteşarlığına ait bölümünden çıkartılmış
sayılır.
Kurum veya Fon personeli iken Fonda veya
Kurumda geçici olarak görevlendirilen personel, bu Kanunun yayımı tarihinden
itibaren üç ay içerisinde kurumlarına iade edilmemeleri hâlinde bulundukları
Kurumda veya Fonda durumlarına uygun kadro veya pozisyonlara atanırlar. Bunlara
ödenecek farklar hakkında geçici 20 nci maddenin ikinci fıkrası hükümleri
uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 10.- Bu Kanun yayımlandığı tarihte halen Fonda
çalışmakta olan personelden, Kanun ile Fona verilen aslî ve sürekli görevler ile
diğer hizmetleri yürütecek olanlar,
öğrenim durumları, hizmet süreleri ve Fon Kurulu tarafından belirlenecek diğer
hususlar dikkate alınarak bu Kanuna ekli (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer
alan kadro ve pozisyonlara atanır.
GEÇİCİ MADDE 11.- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce, 26.12.2003
tarihine kadar temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona
intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve
yetkileri ilişkili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak
tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri
başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya ve her türlü Fon
alacakları tahsil edilinceye kadar bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı
Kanunun 14, 15, 15/a, 16, 17, 17/a ve 18 inci maddeleri, ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6
ncı maddeleri ile geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasına devam
edilir.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce haklarında
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanun gereği mal bildiriminde
bulunması gerekenlerin, bildirimde belirtmedikleri veya gerçeğe aykırı olarak
bildirdikleri her türlü taşınır ve taşınmaz mal, hak ve alacak ile gelir ve
harcamalar da haksız mal edinme hükümlerine tâbidir. Haksız mal edinmediğini
ispat edene bu hüküm uygulanmaz.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce mülga 3182
sayılı Bankalar Kanununun 64 ve 65 inci maddeleri ile bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü maddesi uyarınca işlem yapılan
bankalar ile tasfiyeye tâbi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan bankalar
hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkraları hükümlerinin uygulanmasına devam
edilir.
GEÇİCİ MADDE 12.- 13.11.1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunun 2
nci maddesinin (a) bendinin (6) numaralı alt bendi; bu Kanunun 134 üncü
maddesinin dokuzuncu, onuncu, onbirinci, onikinci ve onüçüncü fıkraları, 136 ncı
maddesi, 137 nci maddesi, 138 inci maddesinin ikinci fıkrası ve geçici 10
uncu maddesinin ikinci fıkrası, 71
inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükümlerine göre faaliyet izni
kaldırılan veya Fona devredilen bankalar ile 26.12.2003 tarihine kadar temettü
hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya
bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilişkili
Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak tasfiyeleri Fon eliyle
yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında
uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 13.- Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve
kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve
kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda
(Tasfiye Hâlinde T. Emlak Bankası A.Ş. dâhil ) 26.12.2003 tarihinden önce
bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp
da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden
yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını
ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları,
kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa
hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin
sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan
arî hakları aleyhine olmamak üzere Fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134,
136, 137, 138, 140, 142 ve 165 inci madde hükümleri, tasarrufun iptali
davalarında aciz vesikası şartı aranmaması, tüzel kişilerin kanunî temsilcileri
ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dâhil
bankalarınca uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 14.- 13.11.1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunun 2
nci maddesinin (a) bendinin (6), (7) ve (8) numaralı bentleri ile bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanunun 15/a maddesi ve 22 nci maddesinin (4)
numaralı fıkrasında sayılan ceza ve hukuk davalarını kovuşturan, soruşturan ve
yürüten Cumhuriyet savcıları ile hâkimler bu işleri ivedilikle yürütürler ve
görevleri süresince disiplin nedenleri hariç mazeretleri ve istemleri olmadıkça
üç yıl süre ile başka bir yere veya göreve atanamazlar. Görev süresi dolanlar
tekrar atanabilirler.
GEÇİCİ MADDE 15.- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce iflas etmiş
olan bankaların tasfiyesi, tekemmül ettirilen işlemler ve yapılan sıra
cetvelleri saklı kalmak kaydıyla iflas idareleri tarafından bu Kanun hükümlerine
göre yürütülür. Bu maddenin uygulanmasında iflas idareleri bu Kanunun 106 ncı ve
140 ıncı maddesinde Fona verilen yetkileri haizdir.
GEÇİCİ MADDE 16.- Bu Kanun ile Fon alacağının tahsili
bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda Fon lehine getirilen
hükümler makable şamildir.
GEÇİCİ MADDE 17.- Kurul Başkanı ve Fon Kurulu Başkanı hariç
olmak üzere, Kurula ve Fon Kuruluna ilk atanan üyelerin üçte biri iki yılda bir
yenilenir. İkinci yılın sonunda kur'a sonucu üyelikleri sona eren üyeler bir
defalığına tekrar atanabilir.
GEÇİCİ MADDE 18.- Bu Kanunun yayımını izleyen bir ay içerisinde
mülga 4389 sayılı Kanunla kurulan Güvence Fonu tutarları Fona
devredilir.
GEÇİCİ MADDE 19.- Bu Kanunun 100 üncü maddesinin son fıkrası
gereğince Kurum ile Fon tarafından müştereken belirlenecek hususlar üç ay içinde
belirlenir.
GEÇİCİ MADDE 20.- Bu Kanun ile yapılan yeni düzenleme sebebiyle
Kurumda görev unvanları değişmeyenler aynı unvanlı kadrolarına atanmış
sayılırlar. Bu şekilde atanan personele, atandıkları tarihteki eski
pozisyonlarına ilişkin olarak almakta oldukları aylık ücret (fazla mesai ücreti
hariç), ikramiye ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarı;
atandıkları yeni kadrolarına ilişkin olarak yapılan her türlü ödemelerin (fazla
mesai ücreti ve performansa dayalı ödül hariç) toplam net tutarından fazla
olması hâlinde, aradaki fark atandıkları kadroda kaldıkları sürece herhangi bir
vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın her ay tazminat olarak ödenir. İsteğe
bağlı olarak, atandıkları kadro unvanında herhangi bir değişiklik olanlarla
başka kurumlara geçenlere fark tazminatı ödenmesine son verilir.
Görev unvanları değişenler veya kaldırılanlar
Kurumda, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
durumlarına uygun yeni bir kadroya atanır. Atama işlemi yapılıncaya kadar
Kurumca ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilebilirler. Bunlar yeni bir kadroya
atanıncaya kadar eski görev unvanlarına ait aylık ücret (fazla mesai ücreti
hariç), ikramiye ve benzeri adlarla yapılan ödemeleri almaya devam ederler.
Ataması yapılan personelin aylık ücretleri ile her türlü malî ve sosyal
haklarında meydana gelen farklar hakkında da birinci fıkra hükmü
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görev
yapmakta olan Kurul Başkan ve üyelerinin üyelikleri görev sürelerinin sonuna
kadar devam eder. Kurul Başkan ve üyelerinin ücretleri ile her türlü malî ve
sosyal haklarında görevde bulundukları sürece bu Kanunda yapılan düzenlemeler
sebebiyle meydana gelen farklar hakkında da birinci fıkra hükmü
uygulanır.
Yukarıdaki hükümler, Fon Kurulu Başkan ve
üyeleri ile bu Kanuna ekli (II) sayılı cetvelde belirtilen kadrolara atanacak
personel hakkında da uygulanır.
Kamu kurum ve kuruluşları ile Merkez Bankası
personeli iken Kurumda veya Fonda görev alanlar istekleri hâlinde ve bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde talepte bulunmaları kaydıyla,
geldikleri kurumlarda durumlarına uygun bir göreve atanırlar. Bu takdirde,
Kurumda veya Fonda geçirdikleri süreler tâbi oldukları kanun hükümlerine göre
hizmetlerinde değerlendirilir.
GEÇİCİ MADDE 21.- Bu Kanun uyarınca, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa tâbi olan Kurum ve Fon personelinin Kurum ve Fonda geçen
hizmet süreleri, öğrenim durumu itibarıyla yükselebilecekleri dereceyi aşmamak
koşuluyla 657 sayılı Kanunun ek geçici 1, 2 ve 3 üncü maddeleri ile 2.2.2005
tarihli ve 5289 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak kazanılmış hak aylık
derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir.
Bu suretle 5434 sayılı Kanuna tâbi olan personelin kazanılmış hak aylık derecelerinde değerlendirilemeyen geçmiş hizmet süreleri emekli keseneğine esas aylıklarında değerlendirilir.
Söz konusu personele, iş mevzuatına göre
herhangi bir tazminat ödenmez. Bu personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş
süreleri hariç kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde geçmiş olan hizmet
süreleri 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre
emekli sandığı ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır.
GEÇİCİ MADDE 22.- T.C. Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik
kurumlarından emekli olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurul ve Fon Kurulu üyeliklerine atananlardan T.C.
Emekli Sandığıyla ilişkilendirilmelerini isteyenler, göreve başladıkları tarihi
takip eden aybaşından itibaren T.C. Emekli Sandığı ile ilişkilendirilirler. Bu
süreye ait emekli kesenek ve karşılıkları genel esaslara göre T.C. Emekli
Sandığına ödenir.
GEÇİCİ MADDE 23.- 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi
odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personeli için
kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri ile malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortasından aylık veya gelir bağlanmış olanlar ile bunların hak sahipleri
herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde Sosyal
Sigortalar Kurumuna devredilerek
506 sayılı Kanun kapsamına alınır.
Devir tarihi itibarıyla sandık iştirakçileri 506 sayılı Kanun kapsamında
sigortalı sayılırlar.
Devre esas olmak üzere Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama
Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu, Sosyal Sigortalar Kurumu, Sandık iştirakçilerini istihdam
eden kuruluş ve sandığı temsilen birer üyenin katılımıyla oluşturulacak
komisyonca her bir sandık için
sandıktan ayrılan iştirakçiler de dâhil olmak üzere, devir tarihi
itibarıyla devredilen kişilerle ilgili olarak, sandıkların 506 sayılı Kanun
kapsamındaki gelir ve giderleri dikkate alınarak yükümlülüğünün peşin değeri
hesaplanır. Peşin değerin aktüeryal hesabında kullanılacak teknik faiz oranı
olarak 30.6.2005 tarihi itibarıyla en uzun vadeli iskontolu Yeni Türk Lirası cinsinden ihraç edilmiş
Devlet iç borçlanma senedinin ihraç anındaki nominal faiz oranının Orta
Vadeli Programda açıklanan tüketici
fiyat indeksi yıl sonu enflasyon hedefi kullanılarak reel hale getirilen faiz
oranı esas alınarak belirlenir.
Belirlenen peşin değer, onbeş yıldan fazla
olmamak üzere, yıllık eşit taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen
Devlet iç borçlanma senetlerinin
yıllık ortalama nominal faizi üzerinden sandıklardan ve bu sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlardan müteselsilen Sosyal Sigortalar
Kurumunca 506 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Devir işlemi tamamlanıncaya kadar, sandık
iştirakçilerine sağlanan sosyal sigorta yardımları ile işirakçilerin primlerinin
tahsiline ilgili sandık mevzuat
hükümlerine göre sandıklarca devam edilir.
Bu madde kapsamındaki yükümlülüklerin
devrinden sonra sandıklar, 506 sayılı Kanunun öngördüğü sosyal haklarının ve
ödemelerinin üzerinde sağladıkları sosyal sigorta haklarına ve ödemelerine devam
edebilirler.
Devralınan iştirakçilerin hizmet yılları ve
primleri ödemek veya ödenmiş olmak suretiyle 506 sayılı Kanuna göre emsallerine
uygun olarak intibaklarının yapılması da dâhil olmak üzere, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Komisyonun önerisi üzerine Bakanlar
Kurulu kararı ile belirlenir.
Söz konusu sandıklar ve sandık iştirakçilerini
istihdam eden kuruluşlar ile kurum bu madde uygulamasına ilişkin tüm işlemler
nedeniyle doğacak her türlü vergi, resim ve harçtan
muaftır.
Yürürlük
MADDE 170.- Bu Kanunun; 90 ve 91 inci maddeleri bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde, 168 inci maddesinin (B), (C),
(D) ve (E) fıkraları 1.1.2006 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 171.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(I)
SAYILI
CETVEL
KURUMU: BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME
KURUMU
|
(II)
SAYILI
CETVEL
KURUMU: TASARRUF MEVDUATI SİGORTA
FONU
SINIFI |
UNVANI
|
DERECESİ |
ADET |
GİH |
Başkan Yardımcısı |
1 |
2 |
GİH |
Daire Başkanı |
1 |
10 |
GİH |
Başkanlık Müşaviri |
1 |
5 |
GİH |
Müdür |
1 |
2 |
GİH |
Müdür |
3 |
1 |
GİH |
Müdür |
4 |
1 |
GİH |
Denetçi |
1 |
2 |
GİH |
Denetçi |
2 |
2 |
GİH |
Denetçi |
3 |
1 |
GİH |
Denetçi |
4 |
1 |
GİH |
Denetçi |
5 |
1 |
GİH |
Denetçi |
6 |
3 |
GİH |
Denetçi |
7 |
5 |
GİH |
Denetçi Yardımcısı |
7 |
1 |
GİH |
Denetçi Yardımcısı |
8 |
4 |
GİH |
Denetçi Yardımcısı |
9 |
5 |
AH |
Avukat |
1 |
3 |
AH |
Avukat |
2 |
2 |
AH |
Avukat |
3 |
3 |
AH |
Avukat |
4 |
5 |
AH |
Avukat |
5 |
17 |
AH |
Avukat |
6 |
14 |
AH |
Avukat |
7 |
30 |
AH |
Avukat |
8 |
32 |
AH |
Avukat |
9 |
24 |
GİH |
Uzman |
1 |
15 |
GİH |
Uzman |
2 |
15 |
GİH |
Uzman |
3 |
16 |
GİH |
Uzman |
4 |
30 |
GİH |
Uzman |
5 |
30 |
GİH |
Uzman |
6 |
40 |
GİH |
Uzman |
7 |
40 |
GİH |
Uzman Yardımcısı |
8 |
40 |
GİH |
Uzman Yardımcısı |
9 |
13 |
|
|
|
|
|
GENEL TOPLAM |
|
415 |
(III)
SAYILI
CETVEL
KURUMU: TASARRUF MEVDUATI SİGORTA
FONU
POZİSYON UNVANI |
ADEDİ |
|
İdarî Personel |
120 |
|
Destek Personeli |
35 |
|
|
|
|
TOPLAM |
155 |
|