10/08/2025  Mevzuat bölümü

Kanun Yönetmelik Tüzük

Kanun Hükmünde Kararname (KHK)




 


Mevzuat Listesi

                         TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜKTEN
                             KALDIRILMIŞ HÜKÜMLERİ (1) (2)
    Kanun Numarası          : 765
    Kabul Tarihi            : 1/3/1926
    Yayımlandığı R.Gazete   : Tarih: 13/3/1926  Sayı: 320
    Yayımlandığı Düstur     : Tertip: 3  Cilt: 7  Sayfa: 519
    1 - 11/7/1931 tarih ve 1840 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 160)

    Madde 160 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    157 ve 158 inci maddelerde beyan olunan hallerde takibat icrası Adliye Veka-
letinden ve 159 uncu maddede yazılı surette Büyük Millet Meclisi riyasetinden
izin verilmesine bağlıdır.
    2 - 8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 4,6,13,15,36,46,55,
56,87,89,91,105,143,171,178,201,202,204,208,212,213,214,220,221,254,258,267,271,
272,284,285,296,316,317,318,319,320,321,322,323,324,325,326,327,328,329,330,331,
332,333,334,335,336,337,338,348,354,403,404,405,406,414,416,421,423,435,436,440,
441,449,450,453,456,457,459,470,478,491,492,493,508,509,512 ve 519)

    Madde 4 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ecnebi memleketlerde Türkiye Devletinin emniyetini ihlal ve devlete mahsus
resmi mühürleri ve kanunen mevkii tedavülde bulunan Türkiye meskükatını taklit
edenler veya devletin evrakı nakdiyesini ve devlet hazinelerince kabul edilmekte
olan Türk esham ve tahvilatını ve kaime ihracına mezun bankaların kaimelerini
sahte olarak yapanlar - Türk kanunun bu fiile tayin ettiği cezanın azami haddi
beş seneden eksik değil ise - Türk Kanununa tevfikan cezalandırılır.
    Bunlar hakkında ecnebi memlekette evvelce hüküm verilmiş olsa bile Adliye
Vekilinin talebi üzerine Türkiyede tekrar muhakeme olunurlar.
    Türk veya ecnebi, Türkiyede tutulmuşlar ise kanunun tayin ettiği ceza beş
seneden eksik dahi olsa haklarında yukarıdaki fıkralar ahkamı caridir.
--------------------------------------
(1) Bu kanunda, 26/4/1926 tarih ve 825 sayılı Kanun ekindeki hata savap cetveli
    ile yapılan düzeltmeler metne işlenmiştir.
(2) Bu Kanundaki para cezalarının uygulanması ile ilgili olarak 10/6/1949 tarih
    ve 5435 sayılı Kanunu değiştiren 21/1/1983 tarih ve 2790 sayılı Kanun ile
    15/8/1957 tarih ve 9682 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan 20/5/1957 tarih ve
    E. 1, K. 12 sayılı Yargıtay İç. Bir. Kur. Kararına bakınız.
   Ecnebi memleketlerde Türkiye namına memuriyet veya vazife deruhte etmiş olup-
ta bu memuriyet veya vazifeden mütevellit bir cürum işleyen kimse Türkiyede
tutulmamış olsabile hakkında üçüncü fıkra hükmü tatbik olunur.

    Madde 6 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka bir ecnebi Türk Ceza Kanununca
asgari haddi bir seneden eksik olmayan ve şahsi hürriyeti tahdit eden bir cezayı
müstelzim cürmü ecnebi memlekette Türkiyenin veya bir Türkün zararına işlediği
ve kendisi Türkiyede bulunduğu takdirde Türk Ceza kanunu mucibince ceza görür.
Fakat bu cezanın üçte biri indirilir. Ve idama bedel yirmi sene ağır hapis ceza-
sı tatbik olunur.
    Ancak bu bapta takibat icrası Adliye Vekilinin talebine veya mutazarrar olan
şahsın şikayetine bağlıdır.
    Eğer cürüm diğer bir ecnebinin zararına işlenmiş ise faili Adliye Vekilinin
talebi üzerine aşağıdaki şartlar dairesinde birinci fıkrada beyan olunan ahkama
göre cezalandırılır:
    1 - Türk kanununca hürriyeti tahdit eden ve asgari haddi üç seneden aşağı
olmayan cezayı müstelzim bir fiil olmak,
    2 - İadei mücrimin muahedesi bulunmamak veyahut iade keyfiyetine cürmün
irtikap edildiği mahallin ve ne failin mensup olduğu devletin hükümeti tarafın-
dan kabul edilmemiş bulunmak.

    Madde 13 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır hapis cezası müebbet veya muvakkattir. Müebbet ölünceye kadar devam
eder. Muvakkat bir seneden yirmi seneye kadardır. Her iki hali çalışmak mecburi-
yetiyle ve aşağıdaki kaidelere tevfikı hareket suretiyle bu cezaya mahsus mües-
seselerde çektirilir.
    Müebbet Ağır hapsin ilk üç senesi ve muvakkatte cezanın altıda birine müsavi
ilk devresi bir hücrede geceli gündüzlü yalnız bırakılmak suretiyle icra olunur.
Bu ilk devre müddeti altı aydan eksik ve üç seneden fazla olamaz. Ondan sonra ki
müddet geceleri bir hücrede yalnız bırakılmak ve gündüzleri sair mahpuslarla
konuşamaksızın çalıştırılmak suretiyle ikmal ettirilir.

    Madde 15 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hapis cezası üç günden yirmi seneye kadardır. Buna mahsus müesseselerde ge-
celeri bir hücrede yalnız bırakılmak ve gündüzleri mecburen çalıştırılmak sure-
tile çektirilir.
    Mahküm mahpus bulunduğu müessesede gördürülmekte olan işlerden istidadına ve
eski meşguliyetlerine en muvafık olan işi intihap edebilir. Hatta başka bir işte
çalışmağada mezun kılınabilir.
    Ceza altı aydan fazla değilse bir tevkifhanenin buna mahsus bir kısmında da
çekdirilebilir.

    Madde 36 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Mahkümiyet halinde cürüm veya kabahatte kullanılan veya kullanılmak üzere
hazırlanan veya fiilin irtikabından husule gelen eşya fiilde methali olmayan
kimselere ait olmamak şartiyle mahkemece zabt ve müsadere olunur.
    Kullanılması, yapılması, taşınması, bulundurulması ve satılması cürüm veya
kabahat teşkil eden eşya bir ceza mahkümiyeti olmasa ve faile ait bulunmasa bile
mutlaka zabt ve müsadere olunur.

    Madde 46 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cürüm ve kabahati işlediği vakit şuurunu veya harekatının serbestisini sel-
bedecek surette ruhi zafa müptela olan kimseye ceza verilemez. Şukadar ki ademi
mesuliyetine karar verilen şahsın serbest bırakılması tehlikeli olduğu mahkemece
takdir edilirse hakkında muamelei kanuniye icra olununcaya kadar muhafaza edil-
mek üzere ait olan makama teslimini mahkeme emreder.

    Madde 55 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cürüm ve kabahati işlediği vakit on beş yaşını bitirmiş olupta on sekiz ya-
şını bitirmemiş olanlar hakkında aşağıdaki kaidelere tevfikan ceza tayin olunur:
    1 - İdam ve müebbet ağır hapis bedel on seneden on beş seneye kadar ağır ha-
pis müebbed sürgüne bedel üç seneden aşağı olmamak üzere muvakkat sürgün cezası
verilir.
    2 - On iki seneyi geçen muvakkat cezalar altıdan on seneye kadar ve altıdan
on iki seneye kadar cezalar üç seneden altı seneye kadar indirilerek hükmolunur.
    3 - Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir.
    4 - Mali cezaların üçte biri tenzil olunur.
    5 - Hidematı ammeden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alınmak
cezaları hiç tatbik edilmez.
    Eğer hüküm zamanında mücrim on sekiz yaşını bitirmemiş ise mahkeme şahsi
hürriyeti tahdit eden cezanın bir islahhanede icrasını emredebilir.

    Madde 56 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cürmü işlediği vakit on sekiz yaşını bitirmiş olupta yirmi bir yaşını bitir-
memiş ve hüküm zamanında altmış beş yaşını geçmiş olanlar hakkında idam ve
müebbed ağır hapis cezasına bedel 24 sene ağır hapis cezası hükmolunur.
    Müebbed sürgüne bedel beş sene müddetle muvakkat sürgün cezası verilir.
    Sair hallerde cezanın altıda biri indirilir.

    Madde 87 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerin tatbikatında:
    1 - Kabahat fiilinden dolayı sadır olan hükümler bir cürüm vukuunda ve cürme
müteallik hükümler kabahat vukuunda,
    2 - Tedbirsizlik ve dikkatsizlik ve meslek ve sanatın icrası hususunda
tecrübesizlik ve emirlerle nizamlara riayetsizlik neticesi olarak işlenilen
cürümler diğer cürümler mukabilinde, ve sair cürümler bunlar mukabilinde,
    3 - Sırf askeri cürümler hakkında sadır olan hükümler,
    4 - Ecnebi mahkemelerden sudur eden hükümler,
    Tekerrüre esas olamaz.

    Madde 89 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Adliye mahkemelerince cezayı nakdiden başka bir ceza ile evvelce mahküm ol-
mayan kimse işlediği bir cürümden dolayı ağır cezayı nakdi veya muvakkat sürgün
veyahut altı ay veya daha az hapis ve hafif hapis cezalarından biriyle mahküm
olur ve geçmişteki haliyle ahlaki temayüllerine göre cezanın tecili ileride cü-
rüm işlemekten çekinmesine sebep olacağı hakkında mahkemece kanaat edilirse bu
cezanın teciline hükmolunabilir. Bu halde tecilin sebebi hükümde yazılır.

    Madde 91  - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    89 uncu madde hükmü mütemmim cezalar hakkında dahi tatbik edilebilir.

    Madde 105 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hukuku amme davası bir çok defa kesilmiş olsa bile takibattan sonra vaki
olacak her terk tarihiyle katı tarihleri arasında geçen müddetlerin mecmuu
102 nci maddede yazılı fiillerden her biri için başka başka tayin olunan müddet-
lerin yarısından fazlasını geçtiği halde müruru zaman tahakkuk eder.
     Kabahatlerde müruru zaman takibat ile kesilir. Fakat takibat tarihinden
itibaren 102 nci maddenin beşinci ve altıncı bentlerinde yazılı müddetler zar-
fında mahkümiyet kararı verilmemiş olursa hukuku amme davası düşer.

    Madde 143  - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türkiye`de sakin bir Türk veya ecnebi harp zamanının gayride düşman bir
devlete veya memurlarına doğrudan doğruya veya bilvasıta mühimmat veya Türkiye
Devletini mutazarrır kılabilecek sair vesait tedarik ve ita eylerse bir seneden
beş seneye kadar ağır hapis veya hapis cezasına mahküm olur ve bundan başka ken-
disinden iki yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.

    Madde 171 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    125, 128, 146,147, 149, 156 ncı maddelerde yazılı cürümlerden birini veya
bazılarını hususi vasıtalarla işlemek üzere bir kaç kişi aralarında gizlice it-
tifak ederlerse bunlardan her biri aşağıda yazılı cezaları görür:
    1 - Yukarıdaki fıkrada yazılı ittifak 126, 128 ve 156 ncı maddelerde yazılı
cürümlerin yapılmasına dair ise sekiz seneden on beş seneye kadar ağır hapis
cezası hükmolunur.
    2 - Bu ittifak 146, 147 nci maddelerde gösterilen cürümlerin icrasına müte-
allik ise dört seneden on iki seneye ve 149 uncu maddede gösterilen cürümlerin
icrasına ait ise üç seneden yedi seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
    Cürmün icrasına ve kanuni takibata başlanmazdan evvel bu ittifaktan çekilen-
ler ceza görmezler.

    Madde 178 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse bir ölünün naşı ve kemikleri hakkında hakaret yapar yahut tahkir
maksadiyle veya sair gayri meşru bir maksada mebni tamamen veya kısmen birinin
naşını yahut kemiklerini veya ölü ile beraber gömülen eşyayı çalarsa iki aydan
iki seneye kadar hapis olunur ve otuz liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayı
nakdi alınır. Bunlar haricinde olarak bir kimse bir ölünün naşini tamamen veya
kısmen ahz ve sirkat eder veya resmen ruhsat almaksızın bir naşi mezardan çıka-
rır yahut kemiklerini ahz ve sirkat ederse bir aydan iki aya kadar hapis ve
elli liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.
    Eğer bu cürüm kabristana veya ölü gömülmeye mahsus sair mahallere memur
olan yahut kendilerine naş ve kemikler tevdi olunan kimseler tarafından irtikap
olunursa birinci surette ceza üç aydan üç seneye kadar hapis ve on beş liradan
elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ve ikinci surette bir aydan üç aya kadar
hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.

    Madde 201 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim ihafe veya tehdit veya cebir ve şiddet veya başka suretlerle sınaat
veya ticaret serbestisini menederse bir aydan iki seneye kadar hapis ve otuz
liradan yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 202 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kendisine tevdi olunan veya vazife dolayısiyle muhafazası altında bulunan
para veya para hükmündeki evrak ve senetleri ve sair malları zimmetine geçiren
veya mal edinen memur üç aydan üç seneye kadar hapis olunur ve hasıl olan zarar
kendisine ödettirilir.
    Eğer vakı olan zarar muhakeme edilmezden evvel fail tarafından tamamiyle
ödenmiş olursa ceza yarısına kadar indirilir ve eğer hüküm verilmezden evvel
tamamiyle ödenirse ceza üçte biri miktarı indirilir.
    Faila aynı zamanda altı aydan üç seneye kadar memuriyetten mahrumiyet cezası
da verilir.

    Madde 204 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet emvalinin murakabesi veya teftişi ile mükellef olup ta vazifelerini
yapmayı ihmal ederek zimmetin vukuuna veya artmasına sebep olanlar otuz liradan
yüz liraya kadar ağır cezayi nakdi ile cezalandırılmakla beraber zararın ödenme-
sinden dahi hep birlikte mesul olurlar.

    Madde 208 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet memurlarından her kim idaresine ve nezaretine memur oldukları işlerde
Devlet için az veya çok eşya ve malzeme alım satımında gizli ve aşikar gerek
doğrudan doğruya kendisi gerek başkası vasıtasiyle veya ortaklık suretiyle kendi
kazancı için ticaret eder veya imalat ve inşaatı götürü şeklinde deruhte edenle-
re ortak olursa iki seneye kadar sürgün cezasiyle birlikte altı aydan iki se-
neye kadar memuriyetten mahrumiyet cezası hükmolunur.
    Eğer bu gibi alışverişte komüsyon alır yahut nakit ve maskükat mübadelesinde
kazanç yaparsa bir seneden iki seneye kadar hapis yahut iki seneden üç seneye
kadar sürgün cezasiyle cezalandırılır ve her halde bir seneden üç seneye kadar
memuriyetten mahrumiyet cezası dahi hükmedilir.

    Madde 212 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunen ve nizamen yapmağa mecbur olduğu şeyi yapmak ve yapmamağa mecbur
olduğu şeyi yapmamak için rüşvet alan veya bir vait ve taahhüt kabul eden kimse
üç aydan iki seneye kadar hapis olunur.
    Şu kadar ki neticeten memurun mensup olduğu dairenin alakadar bulunduğu mu-
kavele ve taahhütlere girişilmiş veya memuriyet maaş,nişan ve sair rütbe ve man-
sıplar tevcih edilmiş yahut kanun ve nizama muhalefet vuku bulmuş ise hapis müd-
deti altı aydan aşağı olmamak üzere iki senedir.

    Madde 213 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunen ve nizamen yapmağa mecbur olduğu şeyi yapmamak veyahut yapmamağa
mecbur olduğu şeyi yapmak için rüşvet alan veya bir vait ve taahhüt kabul eden
kimse bir seneden üç seneye kadar hapis olunur.
    Şu kadar ki mürteşinin bu hareketi neticesinde memuriyet, maaş, nişan vesair
rütbe ve mansıplar tevcih edildiği veyahut hakkı ihlal eden veya zarar veren bir
hal vücude gelmiş bulunduğu takdirde hapis cezası iki seneden aşağı olamaz.

    Madde 214 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hakimler ve müstantik ve müddeiumumi veya muavinleri tarafından velev kanuni
vazifelerini ihlal etmiyecek bir mukavele zımnında muhik ve meşru bir maslahat
için rüşvet ahzi bir seneden üç seneye kadar hapis cezasını istilzam eder.
Kanunun hilafı muamele icrası için vaki olacak irtişalarından dolayı cezanın en
azı iki senedir.

    Madde 220 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıda sayılan kimselerden birine kanunen yapmağa memur olduğu şeyi yapma-
mak yahut yapmamağa memur olduğu şeyi yapmak için rüşvet vait ve teklif ve ita
eden kimsenin bu hareketi, kanun ve nizama vukubulan muhalefetin derecesine ve
metalibin kısmen veya tamamen husul bulup bulmamasına göre üç aydan bir seneye
kadar hapis cezasını istilzam eder.

    Madde 221 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Raşinin ıtma ve ifsat ettiği kimse hakim ve mustantik ve müddeiumumi ve
muavinleri olduğu veya mahkemeler ve daireler canibinden mahsus bir vazife ile
tavsif veyahut iki taraf canibinden tahkim kılınan kimseler ile katibi adil ve
avukat ve dava vekili bulunduğu takdirde kanun ve nizama vukubulan muhalifetin
derecesine göre raşı altı aydan iki seneye kadar hapis olunur.
    Şukadar ki bu muhalefet neticesinde velev cerh ve tadil ve ıslahı kabil bir
karar ile bir şahsın meni muhakemesi veya beraati veya bir masumun mahkümiyeti
veya başka bir cürmün işlenmesi kabilinden haller husule gelmiş bulunursa raşi-
nin cezası mürteşi için kanunen muayyen olan cezanın yarısından üçte ikisine
kadar tayin olunur.

    Madde 254 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Resmi meclislerin azasından veya Hükümet memurlarından birini vazifesini
yapmamağa cebir için hakkında şiddet veya tehdit gösteren kimse bir seneden üç
seneye kadar, eğer fiil ikiden ziyade kimseler tarafından işlenmiş ise iki sene-
den beş seneye kadar ağır hapis cezası verilir.

    Madde 258 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki maddelerde beyan olunan fiiller:
    1 - Silah ile işlenmiş ise dört aydan otuz aya kadar hapis,
    2 - Beş kişiden fazla silahlı veya on kişiden fazla silahsız kimseler tara-
fından önce aralarında hasıl olan ittifaka mebni işlenmiş ise üç seneden beş se-
neye kadar ağır hapis,
hükmolunur.
    Eğer fiil kendini veya akrabasını hapis ve tevkiften kurtarmak maksadiyle
vaki olmuş ise bu maddenin birinci fıkrasında üç aydan bir seneye kadar hapis
yahut bir seneden aşağı olmamak üzere sürgün ve ikinci fıkrasında altı aydan iki
seneye kadar hapis cezası hükmolunur.
    Eğer memur vazifesini tecavüz ederek keyfi hareketiyle işbu muameleye mahal
vermişse fail hakkında geçen maddelerdeki ceza yarısından üçte birine kadar
indirilir ve ağır hapis cezası yerine hapis cezası verilir.

    Madde 267 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki maddede beyan olunan fiiller, bir vazifenin ifasından dolayı ol-
mayıp ta vazife esnasında vaki olursa tayin olunacak ceza üçte birinden yarısına
kadar artırılır.

    Madde 271 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse resmi sıfatı haiz olan bir memuru vazifesini icra ederken veya
icra ettiği vazifeden dolayı döğer yahut yaralar veya hastalığına sebep olacak
surette müessir bir fiile cür`et ederse aşağıda gösterilen suretlerle mücazat
olunur.
    1 - Eğer memur 266 ncı maddenin birinci bendinde gösterilen kimselerden ise
fail, üç aydan bir seneye ve ikinci fıkrasında gösterilen kimselerden ise altı
aydan iki seneye ve üçüncü fıkrasında gösterilen kimselerden ise bir seneden üç
seneye kadar hapsolunur.
    2 - Eğer fiil 268 inci maddede muharrer hal ve zamanlarda işlenmiş olursa
ceza iki seneden aşağı olamaz.

    Madde 272 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Eğer memur, memuriyeti hududunu tecavüz ederek keyfi muamelat ile geçen
maddelerde beyan olunan fiillerin vukuuna mahal vermiş ise ceza üçte birinden
yarısına kadar indirilir.

    Madde 284 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir ilam ile mahküm olan kimsenin yerine kendini koyan şahıs bir aydan bir
seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 285 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim adliyeye veya işi adliyeye vermeğe mecbur olan bir memura, ihbarname
veya şikayetname vererek suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye garaza mebni bir
cürüm isnat eder yahut o kimse aleyhinde böyle bir cürmün maddi eser ve delille-
rini tasni eylerse isnat eylediği cürmün nevi ve mahiyetine ve tasni eylediği
beyyine ve maddi delillerin kuvvetine göre bir aydan üç seneye kadar hapis olu-
nur.
    Bu isnat kendine iftira olunan kimsenin tevfiki gibi şahsi hürriyeti tahdit
eden bir halin hudusuna sebep olmuş ise müfteri hakkında beş seneye kadar ağır
hapis cezası hükmolunur.
    Kendine iftira olunan kimse hakkında üç seneden fazla hürriyeti tahdit eden
 bir ceza ile mahkümiyeti mutazammın bir hüküm sadir olmuş ise müfteri hakkında
on beş seneyi tecavüz etmemek üzere aynı ceza hükmolunur. Eğer mağdurun mahkü-
miyeti müebbet ağır hapis ise müfteri on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır
hapis ile cezalandırılır ve eğer mahkümiyet idam cezasını müstelzim olmuş ve
infaz edilmiş ise müfteriye aynı ceza verilir. Henüz infaz edilmemiş ise müebbet
hapis cezası hüküm olunur.
    Yukarıdaki fıkralarda yazılı olan cürmün faili, mağdur hakkında takibat icra
olunmaksızın bu isnadından rücu eder veya tasnii itiraf eylerse yukarıda yazılı
cezaların altıda biri hüküm olunur. Ve ceza müebbet ağır hapis ise on seneye
indirilir ve isnattan rücu veya tasniin itiraf olunması takibata başlandıktan
sonra vakı olursa asıl cezanın üçte ikisi indirilir ve müebbet ağır hapis yerine
yirmi sene ağır hapis cezası tayin olunur.

    Madde 296 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim hapis cezasından aşağı olmayan cezayı müstelzim bir cürüm işlendik-
ten sonra mezkür cürmün icrasında faillerle evvelce ittifak etmiş ve cürmü
neticelendirmiş olmaksızın bir kimsenin cürümden istifadesini temine ve hükümet-
çe icra olunacak tahkikatı yanlış yola sevk etmeğe ve Hükümetin taharriyatına ve
hükmün icrasına karşı faili gizlemeğe yardım eder ve keza her kim bu cezaları
istilzam eden bir cürmün eser ve delillerini mahveyler veyahut bunları bir su-
retle tagyir ve tahrif ederse beş seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.
Fakat işbu ceza müddeti asıl cürüm için kanuna göre muayyen olan müddetin dörtte
birini geçemez.
    Sair fiillerden dolayı tertip olunacak ceza yüz liraya kadar ağır cezayı
nakdidir.
    Bu cürmü usul ve füruunun ve karı veya kocasının ve kardeş veya kız kardeşi-
nin lehinde olarak işleyen kimse cezadan muaftır.

    Madde 316 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    1 - Türkiye dahil ve haricinde tedavülü kanunen makbul ve mukrarer olan
Türkiye meskükatını taklit eden,
    2 - Zahiren daha yüksek bir kıymeti haiz göstermek için sahih olan meskükatı
tağyir eyliyen,
    3 - Meskükatı taklit veya tağyir edenlerle veya bunlara ortak ve arkadaş
olanlarla bilittifak bu yoldaki meskükatı Türkiye`ye sokan veya dahil ve hariçte
sarfeden veya bir suretle tedavüle koyan veya sarfedilmek veya bir suretle teda-
vül ettirilmek üzere bir başkasına tedarik eyliyen,
kimse üç seneden on iki seneye kadar muvakkat ağır hapis cezasiyle cezalandırı-
lır.
    Taklide esas tutulan asıl meskükatın kanuni veya ticari kıymeti yüksek oldu-
ğu takdirde ceza beş seneden on beş seneye kadar ağır hapistir.
    Eğer takliden yapılan meskükatı hakiki kıymeti sahih meskükatın kıymetine
muadil veya ondan fazla ise ceza üç seneden beş seneye kadar ağır hapistir.

    Madde 317 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukardaki maddede vasıfları gösterilen meskükatı ne suretle olursa olsun
kıymetini tenkis ederek tağyir edenler veyahut bu yolda tağyir edenlerle bilit-
tifak yukardaki maddenin üçüncü fıkrasında tadat olunan fiillerden birini işle-
yenler üç seneden beş seneye kadar ağır hapse konulur.

    Madde 318 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devletçe darp ve imal olunan zinet altınlarını taklit eden veya sahtekarlık
suretiyle yapan veyahut bunların her hangi bir suretle kıymetlerini azaltanlar
ve bu kabil taklit edilmiş, sahte ve kalp zinet altınlarını ecnebi memleketten
celbedenler ve bunları sürmekle meşgul olanlar üç seneden beş seneye kadar ağır
hapse konulur.

    Madde 319 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Meskükatı ve zinet altınlarını taklit ve tağyir edenler veya onlarla birle-
şenler ile birleşmeksizin taklit ve tağyir olunmuş meskükat ve zinet altınlarını
bilerek alıp sarfeden veya bir suretle tedavül ettiren şahıs 316 ncı maddenin
birinci fıkrasında beyan olunan surette üç seneden on seneye kadar ağır hapse ve
317 nci maddede beyan edilen halde üç aydan otuz aya ve 318 inci maddede beyan
olunan halde üç aydan iki seneye kadar hapse mahküm olur.

    Madde 320 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türkiye`de ecnebi meskükatını taklit ve tağyir eden ve kıymetini azaltan ve-
yahut o makule kalp ve züyuf ecnebi meskükatını hariçten Türkiye`ye sokan veya
bu kabil meskükatı sarfeden veya bir suretle süren kimse üç seneden beş seneye
kadar ağır hapse mahküm olur.

    Madde 321 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kalp ve züyuf meskükatı ve zinet altınlarını bilmiyerek almış ve bilerek
sarfetmiş veya bir suretle sürmüş olanlar yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye
mahküm olur.

    Madde 322 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kalplığı kolaylıkla anlaşılabilir surette ise geçen maddelerde yazılan ceza
altıda birden üçte bire kadar azaltılır.

    Madde 323 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kalp meskükat ve zinet altını darbına veya meskükatı veya zinet altınını
tağyire has olan alat ve edevat yapan veya bilerek hıfzeden kimse üç sene ağır
hapis cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 324 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde beyan olunan fiillerin ağır hapis cezasını müstelzim olan-
larına elli liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ile beraber emniyeti
umumiye nezareti altına alınmak cezası da ilave olunur.

    Madde 325 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Taklit veya tağyir etmiş olduğu meskükat ve zinetlarını sürüme çıkarmazdan
ve hiç bir taraftan haber ve malümat alınmazdan evvel bilihtiyar hükümeti haber-
dar eden şahıs cezadan müstesnadır.

    Madde 326 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ceza kanunu tatbikatında itibarı amme senedatı meskükat gibidir.
    "İtibarı amme senedatı" tabirinden kanunen meskükat gibi tedavül eden evrakı
nakdiyeden maada hükümetler tarafından ihraç edilerek alınıp satılan hamiline
muharrer senetler ve kuponlar ve haiz oldukları mezuniyete binaen müesseseler
tarafından ihraç edilmiş olupta kanunen veya ticareten tedavül etmekte bulunan
diğer bütün evrak manası maksuttur.

    Madde 327 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hükümetin emir ve kararları üzerine konulmağa mahsus olan devlet mührünü
sahte olarak yapan veya başkası tarafından yapılmış olsa bile böyle sahte mührü
kullanan kimse üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasına ve elli liradan
beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 328 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet dairelerinden veya vilayet ve nahiyelerden veya hükümetin nezareti
altında bulunan müesseselerden birisinin mührünü sahte olarak yapan veya başkası
tarafından yapılmış olsabile böyle sahte mührü kullanan üç seneden altı seneye
kadar ağır hapis cezasına ve yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm
olur.

    Madde 329 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunen veya hükümetin emir ve kararı mucibince umumun itimadını tevsika
mahsus olan alelümum damgalar ile altın ve gümüşe mahsus ayar damgası ve
markaları ve sair alametleri sahte olarak yapan veyahut başkası tarafından
yapılmış olsabile bunları kullanan kimse üç aydan üç seneye kadar hapse ve yüz
liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Bu gibi sahte ve taklit edilmiş şeylerin kullanılması cürmünde ortaklığı
olmasa bile bunları havi eşyayı bilerek satanlar aynı ceza ile cezalandırılır.

    Madde 330 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde beyan olunan damga, mühür ve sair aletleri sahte olarak
yapmış ve kullanmış olmayıpta tekerrürü kabil olmayacak bir suret ve vasıta
ile bunların yalnız eser ve alametlerini taklit etmiş olan kimse hakkında eğer
327 nci
maddede yazılı ahvale matuf ise bir seneden üç seneye ve eğer 328 ve 329 uncu
maddelerde yazılı ahvale matuf ise altı aydan on sekiz aya kadar hapis ve her
iki takdirde yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi hüküm olunur.

    Madde 331 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devletin kıymetli evrakını veya hazine ve adliye ve posta veyahut damga pul-
larını takliden yapan kimse üç seneden beş seneye kadar ağır hapse ve elli lira-
dan yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 332 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukardaki maddede yazılan kıymetli evrakı veya pulları basılmak üzere takli-
den kalıp veya bu alatı tatbik etmek ve kullanmak üzere filibramlı kağıt yapan,
bir seneden üç seneye kadar hapse ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mah-
küm olur.

    Madde 333 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sahte olarak yapılmış olan kıymetli evrak veya pulları kullanan veya satan
veyahut bir suretle süren kimse bir seneden üç seneye kadar hapse ve yirmi beş
liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 334 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kullanılmış ve iptal edilmiş olan pulları evrak ve eşya ve mektuplar üzerine
bilerek yapıştırıp tekrar kullanan kimse elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye
mahküm olur.

    Madde 335 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde beyan olunan cürümlerden birinde cürme ortaklığı olmayıpta
böyle sahte mühür ve damgaları veyahut münhasıran bunları yapmağa mahsus alat ve
edevatı bilerek bulunduran kimse iki seneye kadar hapse ve elli beş liraya kadar
ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 336 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse bu fasılda beyan olunan damga, alamet ve markaların asıllarını bir
takrip ele geçirip bir şahsın zararına yahut kendisinin veya başkasının menfaa-
tine kullanacak olursa geçen maddelerde beyan olunan cezalar yarısına kadar in-
dirilmek şartiyle hükmolunur.

    Madde 337 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Şimendifer veya sair nakliye vasıtalarına mahsus biletleri sahte olarak ya-
pan veya tağyir eden veya bu sahte biletleri kullanan kimse bir seneye kadar
hapse ve elli liraya kadar ağır cezayi nakdiye mahküm olur.

    Madde 338 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse kıymetli evrak veya pulların ve şimendifer vesair nakliye vasıta-
ları biletlerinin ne için ve ne suretle kullanılacağına dair olan işaretlerini
imha veya her ne suretle olursa olsun izale eder veya bu gibi evrakı bilerek
kullanır ise altı aya kadar hapse ve yirmi beş liraya kadar ağır cezayi nakdiye
mahküm olur.

    Madde 348 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse tamamen veya kısmen bir varakanın aslını yahut aslın ziyaı takdi-
rinde kanunen makamına kaim olan suretini ortadan kaldırır veyahut bozan ve
bundan umumi veya hususi bir zarar neşet ederse 341, 344, 345 ve 347 nci madde-
lerde bildirilen farklara göre mezkür maddelerde yazılı cezalar ile cezalandırı-
lır.

    Madde 354 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hekim veya eczacı veya sıhhiye memuru hükümetçe emniyet ve itimat olunacak
bir vesikayı hatıra binaen hakikata muhalif olarak verirse yüz liraya kadar ağır
cezayı nakdi ile cezalandırılır.
    Böyle hakikata muhalif olarak tanzim olunmuş vesikayı kullanan kimse hakkın-
da dahi aynı ceza tertip olunur. Eğer bu gibi hakikata muhalif vesikaya mebni
deli olmayan bir kimse tımarhaneye kabul ve orada ikamete mecbur edilir veya
başkaca fahiş bir zarar zuhure gelirse failin göreceği ceza altı aydan üç seneye
kadar hapistir.
    Eğer birinci fıkrada yazılı fiil, failin kendisine yahut başkasına verilmiş
yahut vait ve temin olunmuş para ve sair menfaat mukabilinde irtikap olunmuş ise
göreceği ceza üç aydan iki seneye kadar hapistir.
    Eğer vesikadan ikinci fıkrada yazılı olan fahiş zarar zuhura gelmiş ise ce-
za bir seneden beş seneye kadardır.
    Her halde cezaya otuz liradan elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ilave
edilir.
    Para veren veya vait yahut menfaat temin veya vaadeden kimse hakkında dahi
üç aydan bir seneye kadar hapis cezası hükmolunur. Verilip alınan para vesair
eşya dahi müsadere olunur.

    Madde 403 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Tıbbi afyon ve afyon hulasasını, morfin ve emlahını ve diasetil morfin ve
bunların emlahını ve kodeinden maada afyon şiphi kaleviyatını ve bunların emlah
ve müştakkatını ve kokain emlah ve müştakkatını ve esrar ve müstahzaratını kaçak
suretiyle ithal ve Türkiye dahilinde bir mahalden diğer bir mahalle nakil eden-
ler ve ettirenler ve izinsiz satanlar ve alanlar veya satmak üzere nezdinde
bulunduranlar ve bunların alınıp satılmasına ve her ne suretle olursa olsun
tedarikine vasıta olanlar veya mahsus bir mahal tedarikiyle veya diğer bir su-
retle halkı celbederek bunların kullanılmasını kolaylaştıranlar altı aydan aşağı
olmamak üzere hapis olunur ve yüz liradan bin liraya kadar ağır cezayı nakdi
alınır.

    Madde 404 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki maddede yazılı şeyleri her ne suretle olursa olsun verenler,
alanlar veya bir yere toplanarak kullananlar veya yanında bulunduranlar iki ay-
dan altı aya kadar hapis olunur ve beş liradan elli liraya kadar ağır cezayı
nakdiye mahküm edilir.
    Cezayı hafifletecek sebepler bulunduğu takdirde kullananlar hakkında yalnız
ağır cezayı nakdi hüküm edilebilir.

    Madde 405 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    403 üncü maddede yazılı şeyleri kullanan kimsenin alışkanlığı iptila edere-
cesinde ise altı aydan noksan olmamak şartiyle salahi Tıbben tebeyyün edinceye
kadar hastahanede tevkif ve tedavisine hüküm olunur. Hastahane bulunmayan mahal-
lerde ise bu kabil kimseler hastahane bulunan mahalle sevk edilir.
    İşbu mevaddı sahte reçete ile alanlar yahut henüz yirmi yaşını doldurmadığı
halinden anlaşılan gençlere verenler bir seneden eksik olmamak üzere hapis olu-
nur ve yüz liradan bin liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.

    Madde 406 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    403üncü maddede yazılı şeyleri tedarik ve ita edenler hekim, sıhhiye memuru,
ebe gibi hükümetin nezareti altında icrayı sanat eden kimselerden ise iki sene-
den eksik olmamak üzere hapis olunur ve iki yüz liradan bin liraya kadar ağır
cezayı nakdi alınır. İşbu mahkümiyet hapis müddetince meslek ve sanatın tatili-
nide müstelzim olur.

    Madde 414 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim on beş yaşını bitirmeyen bir çocuğun veya mecnun veya irade ve tem-
yizi selbeden malüliyetle malül olduğunu yahut şuuru marazi inhisaf halinde bu-
lunduğunu bildiği bir kimsenin ırzına geçerse muvakkaten ağır hapse mahküm olur.
    İşbu fiil cebir ve şiddet veya tehdit icrasiyle veya mukavemeti selbeden
diğer bir vasıta ile veya mukavemete gayri muktedir bir halde bulunan kimseye
karşı yapılırsa ağır hapis cezası yedi seneden aşağı olamaz.

    Madde 416 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim cebir ve şiddet veya mukavemeti selbeden diğer bir vasıta ile on beş
yaşını dolduran bir kimsenin veya cebir ve şiddet ve sair vasıtaya müracaat
etmeksizin mukavemete gayri muktedir bir halde bulunan şahsın ırzına geçerse
muvakkaten ağır hapse konulur, yine bu suretlerle ırz ve namusa tasaddiyi tazam-
mun eden diğer bir fiil ve harekette bulunursa iki seneden aşağı olmamak üzere
hapsolunur.

    Madde 421 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kız ve erkek genç kimselere söz atanlar üç aydan altı aya kadar hapsolunur.

    Madde 423 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim on beş yaşını dolduran bir kızı alacağım diye kandırıpta kızlığını
bozarsa altı aydan bir seneye kadar hapsolunur.
    Evlenme vukuu halinde ceza sakit olur. Şukadar ki beş sene zarfında makbul
bir sebep olmaksızın boşanma vakı olursa hukuku umumiye davası avdet eder.

    Madde 435 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim on beş yaşını doldurmamış olan bir çocuğu kandırarak fuhşa teşvik
eder ve bunun yolunu kolaylaştırırsa iki seneden eksik olmamak üzere hapsolunur
ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.
    Kandırmak keyfiyeti çocuğun usulünden veya kardaşlarından biri yahut veli
ve vasisi ve muallim ve mürebbi veya hizmetkarları veya nezaretleri altına veri-
len sair kimseler tarafından vakı olursa fail muvakkaten ağır hapse konulur.
    Kandırmak keyfiyeti on beş yaşını doldurmuş olupta henüz on sekiz yaşını
bitirmemiş olan kimseler hakkında vukubulursa fail altı aydan iki seneye kadar
hapsolunur ve elli liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.
    Kandırmak cürmü işbu maddenin ikinci fıkrasında gösterilen kimseler tarafın-
dan işlenirse faili iki seneden eksik olmamak üzere hapsolunur ve yüz liradan
beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.
    On sekiz yaşını doldurmuş olan kız ve kadınları fuhşa teşvik eden koca veya
ana veya baba ve kardeş hakkında altı aydan iki seneye kadar hapis cezası
hükmolunur.

    Madde 436 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim fuhuş zımnında rızasiyle olsa bile henüz on sekiz yaşını bitirmiyen
bir bakiri veya bir kadını yahut cebir ve şiddet ve tehdit veya nüfuz icrası
veya hile ile on sekiz yaşını bitiren bir bakir veya kadını başkası için iğfal
veya tedarik veya sevk veya bir mahalden diğer bir mahalle naklederse bir sene-
den üç seneye kadar hapis ve elli liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdı
ile cezalandırılır.
    İşbu fiiller onsekiz yaşını doldurmıyan bakir veya kadın hakkında iğfal veya
cebir ve şiddet ve tehdit veya nüfuz icrası ile yahut baba, ana, kardeş veya
sair usuldenbiri veya koca veya veli ve vasi veya muallim ve mürebbi veya
hizmetkarları veya nezaretleri altına verilen sair kimseler tarafından icra
olunursa beş seneyi tecavüz etmemek üzere ağır hapse konulur.

    Madde 440 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Zina eden zevce hakkında üç aydan otuz aya kadar hapis cezası tertip olunur.
Zevcenin bu fiiline şerik olan kimse hakkında dahi aynı ceza hüküm edilir.

    Madde 441 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Karısiyle birlikte ikamet etmekte olduğu hanede yahut herkesçe bilinecek
surette başka yerde karı koca gibi geçinmek için nikahsız kadın tutmakta olan
koca hakkında üç aydan otuz aya kadar hapis cezası hüküm olunur.

    Madde 449 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Öldürmek fiili:
    1 - Karı koca, kardeş, babalık, analık ve evlatlık, kain baba, ve kain ana
ve damat ve gelin haklarında işlenirse,
    2 - Vazifesini yaptığı sırada veya vazifesini yapmasından dolayı devlet
memurlarından biri aleyhine icra olunursa,
    3 - Zehirlemek suretiyle yapılırsa,
    Fail on sekiz seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 450 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Katil fiili:
    1 - Ana ve baba veya büyük ana ve babalardan biri aleyhine işlenirse,
    2 - Büyük Millet Meclisi azasından biri aleyhine ika edilirse,
    3 - Canavarca bir his sevkiyle veya işkence ve tazip ile ika edilirse,
    4 - Taammüden icra olunursa,
    5 - Birden ziyade kimseler aleyhine işlenirse,
    6 - Yangın, su baskını ve gark gibi yedinci babın birinci faslında beyan
olunan vasıtalarla yapılırsa,
    7 - Velevki husule gelmiş olmasın diğer bir cürmü hazırlamak veya kolaylaş-
tırmak veya işlemek için ika olunursa,
    8 - Başka bir cürmün işlenmesi akabinde o cürümden hasıl olacak faideyi elde
etmek veya bu gayeye vüsul maksadiyle yapılan ihzaratı saklamak için işlenmiş
olursa,
    9 - Bir cürmü gizlemek veya delil ve emarelerini ortadan kaldırmak veya
kendisinin veyahut başkasının cezadan kurtulmasını temin etmek maksadiyle vukua
getirilirse, fail idam cezasına mahküm edilir.

    Madde 453 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kasten katil cürmü failin veya karısının veya anasının veya kızının ve
torununun veya evlatlık kızının veya kız kardeşinin namusunu kurtarmak için
veledizina aleyhine nüfus sicilline kaydından evvel ve doğmasından beş gün zar-
fında işlenmiş ise fail beş seneden on seneye kadar ağır hapis ile cezalandırı-
lır.

    Madde 456 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim katil kastiyle olmaksızın bir kimseye cismen eza verir veya sıhhati-
ni ihlale veyahut melekatı akliyesinde teşevvüş husulüne bais olursa bir aydan
bir seneye kadar hapsolunur.
    Eğer fiil havastan veya azadan birinin devamlı za`fını veya söz söylemekte
devamlı müşkülatı veya çehrede sabit bir eseri veyahut yirmi gün ve daha ziyade
akli veya bedeni hastalıklardan birini veya bu kadar müddet mutat iştigalatına
devam edememesini mucip olmuş veya hayatını tehlikeye maruz kılmış veya gebe
bir kadın aleyhine işlenipte vaktinden evvel çocuk doğmasını intaç etmiş ise
ceza bir seneden beş seneye kadar hapistir.
    Eğer fiil, kat`i veya muhtemel surette iyileşmesi kabil olmayacak derecede
akıl veya beden hastalıklarından birini veya havastan veya el ve ayaklardan
birinin veya söylemek kudretinin veya çocuk yapmak kabiliyetinin zıyaını mucip
olmuş veya azadan birinin tatilini veya çehrenin daimi değişikliğini veyahut
gebe bir kadına karşı ika olunupta çocuğun düşmesini intaç eylemiş ise ceza beş
seneden on seneye kadar ağır hapistir.
    Bu maddenin birinci fıkrasında ve aşağıdaki maddede beyan olunan ahval hari-
cinde eğer fiil bir güna hastalığı veya mutadı olan iştigalattan mahrumiyeti
mucip olmamış veya bu haller on günden ziyade uzamamış ise takibat icrası
mutazarrırın şikayetine bağlı olmak şartiyle fail hakkında bir aydan üç aya
kadar hapis veya yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi hükmolunur.

    Madde 457 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    456 ncı maddede beyan olunan fiillere 449 ve 450 inci maddelerin iki numara-
lı bentlerinde yazılı olan ahval inzimam etmiş yahut fiil gizli ve aşikar bir
silah ile veya aşındırıcı ecza ile işlenmiş olursa ceza altında birden üçte bire
kadar artırılır.

    Madde 459 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik
veya nizamat ve evamir ve talimata riayetsizlik neticesi olarak bir şahsa cismen
eza verecek veya sıhhatini ihlal edecek bir zarar iras eder yahut melekatı
akliyesinde teşevvüs husulüne sebebiyet verir ise:
    1 - 456 ncı maddenin birinci ve sonuncu fıkralarındaki ahvalde takibat ic-
rası şikayetname itasına bağlı olmak şartiyle üç aya kadar hapis ve elli liraya
kadar ağır cezayi nakti,
    2 - Yine o maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında üç aydan yirmi aya kadar
hapis ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi, hükmolunur.
    3 - Birkaç kişi cürümden mutazarrır olmuş ise bir numaralı bentte hapis ce-
zası altı aya ve ağır cezayı nakdi iki yüz liraya kadar iki numaralı bentte
hapis altı aydan otuz aya kadar ve ağır cezayı nakdi yüz elli liradan aşağı
olmamak üzere hükmolunur.

    Madde 470 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse gebeliğini bildiği bir kadının rızası olmadığı halde çocuk düşür-
meğe mahsus ilaç ve sair vasıta kullanmak yahut kadını dövmek veya yaralamak
yahut başka bir fiil işlemek suretiyle çocuk düşürtürse yedi seneden on seneye
kadar ağır hapse mahküm olur.
    Eğer bu düşürtme neticesinde veya bunun için kullanılan vasıtadan kadın
ölürse ceza on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapistir.
    Eğer fail kadının kocası ise bu maddede tayin olunan ceza altıda bir miktarı
çoğaltılır.

    Madde 478 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarki maddede beyan olunan ahval haricinde ailesiyle birlikte yaşıyan on
iki yaşından dun bir çocuğa veya aile efradından birine rahmü şafkatle kabili
telif olmıyacak surette fena muamelelerde bulunan şahıs, bir aydan otuz aya
kadar hapsolunur.
    Bu fena muamele neseben ve sıhren usul ve fürudan biri aleyhine vaki olursa
ceza üç aydan üç seneye kadardır.
    Bu muameleyi karı kocadan biri öbürü aleyhine yapmış ise takibat icrası
mutazarrırın şikayetine bağlıdır. Mutazarrır sagir ise evlenmeden evvel üzerinde
hakkı velayet veya vesayeti olanlar da şikayette bulunabilir.

    Madde 491 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, diğer bir şahsın menkul malını rıza ve malümatı olmaksızın bulundu-
ğu yerden intifa maksadiyle alırsa üç aydan üç seneye kadar hapsolunur.

    Madde 492 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukardaki maddede beyan olunan cürüm aşağıda yazılı suretlerden birinin
inzimamiyle işlenmiş olursa failin cezası altı aydan dört seneye kadar hapistir:
    1 - Sirkat fiili, resmi dairelerde ve evrak mahzenlerinde veya umumi müesse-
selerde muhafaza olunan eşya hakkında veyahut sirkat diğer mahallerde icra
olunup ancak menafii umuma ait şeyler hakkında vuku bulmak,
    2 - Sirkat fiili, kabristan, türbe ve mezarların muhafaza veya tezyini için
konulmuş veyahut cesetle defnedilmiş eşya hakkında irtikap olunmak,
    3 - Sirkat, ibadet olunan mahalde yapılmak,
    4 - Bu fiil, umumi bir mahalde yahut umuma açılan yerlerde yankesicilik
suretiyle ika edilmek,
    5 - Sirkat fiili karada ve denizde her nevi nakil vasıtaları içinde seyahat
eden yolcuların eşya ve parası hakkında yahut umuma mahsus nakliye vasıtalarını
işletmekte bulunan idarelerin dairelerinde veya istasyon ve ıskelelerinde
yapılmak,
    6 - Mandıra, ağıl gibi hayvanata mahsus mahallerde bulunan yahut lüzumuna
göre açık yerlerde ve kırlarda bırakılan ve haklarında aşağıdaki maddenin on
ikinci fıkrasının tatbiki mümkün olmıyan hayvanları bu mahalden çalmak,
    7 - Ormanlarda kesilmiş odunları ve istif edilmiş kereste ve ağaçları ve
sair yerlerde koparılmış veya biçilmiş ve lüzumuna binaen açık bırakılmış olan
mahsulatı ve tarlalarda bırakılmış ziraat aletlerini çalmak,
    8 - Adet muktezası olarak yahut sureti tahsis ve istimalleri itibariyle
umumun tekafülü altında bulunan şeyleri çalmak,
dır.

    Madde 493 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sirkat cürmü :
    1 - Hırsızla malı çalınan arasında hizmet veya bir iş yapmaktan, veya bir
mahalde muvakkaten olsun birlikte oturmaktan, yahut karşılıklı nezaket icabatın-
dan, ileri gelen itimadı suiistimal neticesi olarak hırsızın siyanetine terk ve
tevdi olunmuş olan eşya hakkında işlenirse,
    2 - Hırsız, sirkati belliye veya umumi musibet veya heyecandan yahut mal sa-
hibinin düçar olduğu hususi bir felaketten mütevellit kolaylıktan bilistifade
yaparsa,
    3 - Hırsız, mal sahibiyle birlikte ikamet etmediği halde hırsızlığı gecele-
yin bir bina dahilinde yahut süknaya mahsus bir yerde icra eylerse.
    4 - Hırsız, sirkati işlemek veya çalınmış malı başka yere kaldırmak için
muhkem surette yapılmış olan duvar, kapu, pencere, demirparmaklık gibi şeyleri
mahveder, yıkar, devirir, yahut vaka mahallinde olmasa bile bunları kırarsa,
bir binaya yahut duvarla çevrilmiş bir mahalle girer veya ancak sun`i vasıtalar-
la yahut şahsen çevikliği sayesinde bertaraf edilebilen maniaları kaldırarak
hane ve sair mahalle girer ve aşarsa,
    5 - Fail, ya cürmü işlemek veya çalınmış eşyayı başka yere kaldırmak için
taklit anahtar veya sair aletler kullanarak bir kilidi açar yahut sahibinin ka-
yıp veya terkettiği anahtarı elde ederek açarsa,
    6 - Hırsız, sirkati işlemek veya çalınmış eşyayı başka yere kaldırmak için,
    7 - Sirkat, kanuna tevfikan veya hükümetin emrine binaen resmi bir memur
tarafından mühür altına alınmış mahalle konulan mühürün fekkiyle irtikap olunur-
sa,
    8 - Hırsızlık, kıyafetini tebdil etmiş bir kimse tarafından yapılırsa,
    9 - Hırsızlık, üç ve daha fazla kimse tarafından toplu olarak işlenirse,
   10 - Hırsızlık, salahiyeti olmaksızın resmi sıfat takınan bir şahıs tarafın-
dan yapılırsa,
   11 - Çalınan şey, sureti tahsisine nazaran mutlaka umumi bir felaket ve
musibetin tesir ve neticelerini menetmek veya hafifletmek maksadiyle hazırlanmış
eşyadan olursa,
   12 - Sirkat, meskün bir hanenin doğrudan doğruya müştemilatından olan veya
duvarla çevrilmiş bulunan mahallindeki hayvan hakkında işlenirse,
    Failin göreceği ceza, üç seneden altı seneye kadar ağır hapistir.
    Bu maddenin muhtelif fıkralarında beyan olunan ahvalden ikisi veya fazlası
birlikte olarak hırsızlık edilirse failin göreceği ceza, beş seneden on seneye
kadar artırılır.

    Madde 508 -(1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, başkasına ait olup ta iade veyahut muayyen bir suretle istimal et-
mek üzere kendisine tevdi veya her ne nam ile olursa olsun teslim olunan bir
malda kendisinin veya başkasının menfaatine olarak temellük iddiasına kıyam
ederse mutazarrır olan kimsenin şikayeti üzerine iki aydan iki seneye kadar ha-
pis ve elli liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır.

    Madde 509 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse iade veya muayyen bir suretle istimal etmek üzere kendisine tevdi
olunan imzalı ve yazısız bir kağıda imza sahibinin mazarratına olarak hukukça
hükmü haiz bir muamele yazar ve yahut yazdırırsa mutazarrır olan kimsenin şika-
yeti üzerine üç aydan üç seneye kadar hapse ve yüz elli liradan aşağı olmamak
üzere ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer bu imzalı ve yazısız kağıt esasen kendisine tevdi ve teslim olunmayıp
ta bir takrip ele geçirerek birinci fıkradaki cürmü işlemiş ise altıncı babın
üçüncü ve dördüncü fasıllarında beyan olunan ahkama göre ceza tertip olunur.

    Madde 512 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, 296 ncı maddede beyan olunan ahval haricinde kendisi cürmün irti-
kabına iştirak etmeksizin bir cürümden hasıl olan para veya sair eşyayı bilerek
kabul eder veya saklar yahut satın alır yahut her ne suretle olursa olsun onları
kabul etmek ve saklamak ve satmak hususlarında tavassut eyler ise iki seneye ka-
dar hapse ve yirmi liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer para ve eşya ağır hapis cezasını müstelzim bir cürmün icrasından hasıl
olmuş ise ceza bir seneden aşağı olmamak üzere hapis ve otuz liradan iki yüz
liraya kadar ağır cezayi nakdidir.
    İşbu fıkralarda beyan olunan ahvalde hükmolunacak ceza, para ve eşyanın se-
bebi husulü olan cürüm için muayyen cezanın yarısını geçemez.
    Eğer fail, bu fiilleri itiyat etmiş takımdan ise bu maddenin birinci fıkra-
sında yazılı hallerde ceza iki seneden dört seneye kadar çoğaltılır. Ve her hal-
de yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi dahi ilave kılınır.

    Madde 519 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukardaki maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında münderiç fiillerden tevel-
lüt eden zarar, hayvanı sokan veya girmesine sebep olan şahsa müracaat hakkı
olmak üzere hayvan sahibine tazmin ettirilir. Bir kaç kimseye ait olarak bir
yerde otlatılan hayvanların bir veya bir kaçının yaptıkları zarar ve hasar,
birlikte otlıyan hayvanların sahiplerine garameten tazmin ettirilir.
    Bu maddede yazılı fiillerden dolayı takibat yapılması şahsi şikayete bağlı-
dır.
    3 - 11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 1,3,5,6,13,14,15,16,
17,18,19,21,24,30,37,47,50,51,54,55,56,58,59,62,68,69,70,71,73,74,75,76,77,78,
81,82,83,84,85,99,100,104,105,106,113,114,115,116,117,119,122,125,126,127,128,
129,130,131,132,133,134,135,136,137,138,139,140,141,142,143,144,145,148,153,159,
160,161,168,171,172,173,181,188,209,210,228,237,253,267,276,279,282,283,285,293,
298,301,302,304,309,311,313,329,342,346,348,350,382,384,404,414,415,416,419,429,
430,431,432,433,434,435,436,448,449,457,458,462,465,468,469,470,471,472,482,483,
488,490,506,507,509,516,518,524,526 ve 589)

    Madde 1 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunun serahaten cezalandırmadığı fiil için kimseye ceza verilemez. Kanunda
yazılı cezalardan başka bir ceza ilede kimse cezalandırılamaz.
    Kanunun cezalandırdığı fiiller cürüm veya kabahattir.

    Madde 3 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türkiyede cürüm ve kabahat işleyen kimse Türk Ceza Kanununa göre cezalandı-
rılır ve bundan dolayı bir Türk ecnebi memleketlerde mahküm olsa bile Türk mah-
kemelerinde muhakeme olunur.
    Böyle bir fiilden dolayı Türkiye haricinde mahküm olan ecnebi dahi Adliye
Vekilinin talebi üzerine Türkiyede muhakeme edilir.

    Madde 5 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka bir Türk, Türk Ceza Kanununun as-
gari haddi üç seneden aşağı olmamak üzere hürriyeti tahdit edenbir cezayı müs-
telzim cürmü ecnebi memleketlerde işlediği ve kendisi Türkiye`de tutulduğu tak-
dirde Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır. Ancak göreceği cezanın altıda biri
indirilir ve idama bedel yirmi sene ağır hapis cezası tatbik olunur.
    Bir Türkün ecnebi memlekette işlediği cürmün cezası üç seneden az olduğu
takdirde hakkında takibat icrası mütezarrır olan şahsın veya ecnebi hükümetinin
şikayetine bağlıdır.
    Eğer mağdur ecnebi ise bu fiilin işlendiği mahal ceza kanununda da cezayı
müstelzim olması şarttır.

    Madde 6 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka bir yabancı Türk Ceza Kanununca en
aşağı haddi bir seneden eksik olmıyan ve şahsi hürriyeti tahdit eden bir cezayı
müstelzim cürmü yabancı memlekette Türkiyenin veya bir Türkün zararına işlediği
ve kendisi Türkiye`de bulunduğu takdirde Türk Ceza Kanunu mucibince ceza görür.
Fakat bu cezanın üçte biri indirilir ve ölüm cezası yerine yirmi sene ağır
hapis cezası tatbik olunur.
    Ancak bu bapta takibat yapılması Adliye Vekilinin talebine veya zarar gören
şahsın şikayetine bağlıdır.
    Eğer cürüm diğer bir yabancının zararına işlenmiş ise fail Adliye Vekilinin
talebi üzerine aşağıdaki şartlar dairesinde birinci fıkrada beyan olunan hüküm-
lere göre cezalandırılır:
    1 - Türk Kanununca hürriyeti tahdit eden ve aşağı haddi üç seneden eksik ol-
mıyan cezayı müstelzim bir fiil olmak,
    2 - İadei mücrimin muahedesi bulunmamak veyahut iade keyfiyeti ne cürmün
irtikap edildiği mahallin ve ne de failin mensup olduğu Devletin Hükümeti tara-
fından kabul edilmemiş bulunmak.
    Bir Türk veya yabancı, Türk Ceza Kanununun sekizinci babının üçüncü faslın-
daki suçları yabancı memleketlerde işlerse resen takibat yapılarak bu fasılda
yazılı maddelerdeki cezalarla cezalandırılır.

    Madde 13 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır hapis cezası müebbet veya muvakkattir. Müebbedi ölünciye kadar devam
eder. Muvakkati bir seneden yirmi seneye kadardır. Her iki hali çalışmak mecbu-
riyetiyle bu cezaya mahsus müesseselerde çektirilir.

    Madde 14 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Üç seneden aşağı müddetle ağır hapse mahküm olupta iki buçuk seneden eksik
olmamak üzere cezasının yarısını hüsnü hal ile geçiren şahıs, baki müddetini
hapishanelere merbut zirai ve sanai müesseselerden birinde veyahut hükümetin
idaresi altında menafii ammeye mahsus işlerde çalışarak geçirmesine müsaade olu-
nur. Eğer mahkümun hüsnü hareketi devam etmezse bu müsaade kaldırılır.

    Madde 15 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda hilafı yazılı olmadıkça hapis cezası üç günden beş seneye kadardır.
Buna mahsus müesseselerde çektirilir.
    Mahküm, mahpus bulunduğu müessesede görülmekte olan işlerden istidadına ve
eski meşguliyetlerine en uygun olan işi seçebilir.
    Ceza bir seneyi geçmiyorsa bulunduğu kaza tevkifhanesinin buna mahsus kıs-
mında çektirilebilir.

    Madde 16 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Üç seneden fazla müddetle ağır hapis veya hapis cezasına mahküm olan ağır
hapiste üç seneden eksik olmamak üzere cezasının dörtte üçünü ve hapiste alelıt-
lak yarısını çektikten sonra salahı hal kanaatini verecek hüsnü hareketi görü-
lürse baki müddeti cezaiyesi üç seneden fazla olmamak şartiyle talebi üzerine
meşrutan tahliyesini istihsal edebilir.
    Müebbet ağır hapse mahküm olupta mahkümiyetinin yirmi senesini hüsnühal ile
geçirenler dahi meşrutan tahdiyeden istifade edebilirler.
    1 - 313 ve 495 ila 500 üncü maddelerde yazılan cürümlerin failleri,
    2 - İdamdan muhavvel ağır hapis cezasına mahküm olan kimseler,
    3 - 448 ila 452 nci maddelerle 493 üncü maddede beyan olunan cürümlerden
birinin mükerriri olanlar,
    4 - İkinci defa olarak beş seneden ziyade hürriyeti tahdit eden bir ceza ile
mahküm bulunanlar, meşrutan tahdiyeden istifade edemezler.

    Madde 17 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Meşrutan tahliyeden sonra eğer mahküm, şahsi hürriyeti tahdit eden mücazatı
müstelzim bir cürüm işler veya mecbur olduğu şeraiti ifa etmezse meşrutan tahli-
ye kararı geri alınır ve bu takdirde meşrutan tahliye halinde geçen zaman mahkü-
mun ceza müddetine mahsup edilmiyeceği gibi kendisinin bir daha meşrutan tahli-
yeside caiz olmaz.
    Meşrutan tahliye kararı geri alınmaksızın mahkümun ceza müddeti tamamen geç-
miş olursa mezkür ceza icra edilmiş sayılır.
    Eğer asli cezaya emniyeti umumiye idaresinin nezareti altında bulunmak ceza-
sı da ilave olunmuş ise meşrutan tahliye halinde geçen zaman bu ceza müddetine
mahsup edilir.

    Madde 18 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sürgün cezası gerek cürmün işlendiği ve gerek cürümden zarar gören şahıs ile
mahkümun ikamet ettiği kazalardan en aşağı 60 kilometre uzaklıkta bulunan ve
mahkeme ilamında muayyen olan bir şehir veya bir kasabada mahkümun ikamete mec-
bur tutulmasından ibarettir. Müebbet veya muvakkattir. Müebbet vefatına kadar
devam eder. Muvakkat altı aydan beş seneye kadardır.

    Madde 19 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır cezayı nakdi, bir liradan aşağı olmamak üzere tayin olunacak bir meb-
lağın devlet hazinesine tediyesinden ibarettir.
    Bu cezaya mahküm olan kimse kendisine tebliğ olunacak ihbarname tarihinden
İtibaren iki ay zarfında mahküm olduğu parayı vermez ve verememesi aczinden mü-
tevellit bulunduğu tahakkuk ederse bir gün hapis bir liraya ve bir liranın kü-
suruna bedel olmak üzere ödenmemiş olan cezayı nakdi hapse tahvil olunur.
    Cezayi nakdinin hapse tahvili kararı mahkeme ilamında münderiç, olmasa dahi
tediyeden imtina veya tahsil ve istifasında imkansızlık tahakkuku halinde hükmü
vaki müddeiumumilikce bu maddeye tevfikan ve hapsen infaz olunur.
    Mahküm mahpus kaldığı her gün için  yukarıdaki fıkra mucibince bir lira ten-
zil olunduktan sonra baki kalan parayı öderse cezayi nakdi makamına kaim olan
hapis cezasını icraya mahal kalmaz.
    Cezayi nakdiye bedel hükümolunan hapis cezası bir seneyi tecavüz edemez.
    Kendi talebi üzerine mahküm cezayi nakdiden mütevellit hapis veya hafif
hapis yerine hükümet ve devairi belediyece icra edilen ameliyatı nafiada istih-
dam olunabilir. Bu surette iki günlük hizmet bir gün mahpusiyet makamına kaim
olur.

    Madde 21 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif hapis cezası bir günden iki seneye kadardır. On beşinci maddenin
ikinci fıkrasında beyan olunan şerait tahtında çalışmağa mecbur olmak suretiyle
buna mahsus müesseselerde çektirilir. Tevkifhanelerin bir kısmında dahi çektiri-
lebilir.
    Mahkümiyetleri bir aydan fazla ve kendileri de mükerrir olmayan kadın ve
küçüklerin cezalarının oturdukları yerde çektirilmesine mahkeme karar verebilir.
Bu karara riayet olunmadığı takdirde ceza tamamen ve adiyen infaz olunur.

    Madde 24 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif cezayı nakdi, devlet hazinesine yarım liradan iki yüz liraya kadar
tayin olunacak bir meblağın tediyesinden ibarettir. Hapis yerine hafif hapis
ikame olunmak şartiyle 19 uncu maddenin son beş fıkrası hükmü bu ceza hakkında
da tatbik olunur.

    Madde 30 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Muvakkat cezalar gün ay ve sene hesabiyle tatbik olunur. Bir gün yirmi dört
saat, bir ay otuz gündür. Sene resmi takvime göre hesap edilir.
    Muvakkat cezalar için bir günün küsuru ve cezayı nakdide bir, hafif cezayı
nakdide yarım liranın küsuru hükümde hesaba katılmaz.

    Madde 37 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ceza ile mahkümiyet, cürümden mutazarrır ve mağdur olanların mallarının
istirdadını ve düçar oldukları zararların tazminini dava edebilmelerine halel
getirmez.

    Madde 47 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıki maddede beyan olunan akli halet ceza mesudiyetini kamilen refi
edecek surette olmayıp ehemmiyetli bir derece de azaltabilecek mahiyette ise
cürüm ve kabahat için muayyen olan ceza aşağıdaki kaidelere tevfikan eksiltilir:
    1 - İdam ve müebbet ağır hapse bedel altı seneden eksik olmamak üzere
muvakkat ağır hapis;
    2 - Müebbet sürgüne bedel muvakkat sürgün;
    3 - Hidematı ammeden müebbet memnuiyete bedel muvakkaten memnuiyet;
    4 - On iki seneden fazla muvakkat cezalara bedel üç seneden on seneye kadar
ve altı seneden on iki seneye kadar mücazata bedel bir seneden beş seneye kadar
ceza tayin olunur ve bundan başka hallerde tertip olunacak cezanın yarısından
aşağı bir miktarı hüküm olunur.
    5 - Ağır ve hafif cezayı nakdiler yarısına indirilir.
    Eğer ceza şahsi hürriyeti tahdit eden cezalardan biri ise mahkümun cezasını
azaltmağa sebep olan akıl hastalığı devam ettiği müddetçe hakim bu cezanın hafif
hapis müessesesinde icrasını emredebilir.

    Madde 50 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    49 uncu maddede yazılı fiillerden birini icra ederken kanunun veya salahi-
yettar makamın veya zaruretin tayin ettiği hududu tecavüz edenler cürüm idam ve
müebbet ağır hapis cezasını müstelzim olduğu takdirde altı seneden az olmamak
üzere hapis cezasına mahküm olur. Sair hallerde asıl cürme mürettep ceza altıda
birinden eksik ve yarısından ziyade olmamak üzere indirilir ve ağır hapis, hapse
tahvil olunur ve hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet cezasına bedel muvakkat
mahrumiyet cezası verilir.

    Madde 51 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse haksız bir tahrikin husule getirdiği gazap veya şehit bir elemin
tesiri altında bir cürüm işler ve bu cürüm idam ve müebbet ağır hapis cezasını
müstelzim bulunursa faili on iki seneden az olmamak üzere ağır hapis cezasına
mahküm olur. Sair hallerde irtikap olunan failin cezası yarısına kadar indirile-
rek verilir.
    Tahrik ağır ve şiddetli olursa idam ve müebbet ağır hapis yerine yedi sene-
den on iki seneye kadar ağır hapse konulur.
    Sair cezalar, ağır hapis hapse ve müebbeden hidematı ammeden memnuniyet mu-
vakkat memnuiyete tebdil edilmek üzere yarısından dörtte üçüne kadar indirilir.

    Madde 54- (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Fiili işlediği zamanda on bir yaşını bitirmiş olupta on beş yaşını doldurma-
mış olanlar farık ve mümeyyiz olmadıkları surette haklarında hiç bir ceza tertip
olunamaz. Ancak işlenilen fiil bir seneden fazla hapsi veya daha ağır bir cezayı
müstelzim cürümlerden ise bundan evvelki madde ahkama tatbik olunur.
    Eğer çocuk, işlediği fiilin cezayı müstelzim olduğunu farık ve temyiz ile
hareket etmiş ise fiilinin cezası aşağıdaki kaidelere tevfikan tayin olunur:
    1 - İdam ve müebbet ağır hapse bedel altı seneden onbeş seneye kadar ağır
hapis müebbed sürgüne bedel muvakkat sürgün cezası hükmolunur.
    2 - Diğer cezalar 47 nci maddenin üçüncü ve dördüncü bentlerinde yazılı olan
usule tevfikan indirilerek tatbik olunur.
    3 - Hidematı ammeden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alınmak
cezaları bunlar hakkında tatbik olunmaz.
    4 - İşbu cezalar çocuklara mahsus yerlerde çektirilir. Bu mahkümiyetler te-
kerrüre esas olamaz.

    Madde 55 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Fiili işlediği vakit onbeş yaşını bitirmiş olupta on sekiz yaşını bitirmemiş
olanlar hakkında aşağıdaki kaidelere tevfikan ceza tayin olunur:
    1 - Ölüm ve müebbet ağır hapis cezaları yerine on seneden on beş seneye ka-
dar ağır hapis cezası hükmolunur. Müebbet sürgüne bedel üç seneden aşağı olmamak
üzere muvakkat sürgün cezası verilir.
    2 - On iki seneyi geçen muvakkat cezalar altıdan on seneye kadar ve altıdan
on iki seneye kadar cezalar üç seneden altı seneye kadar indirilerek hükmolunur.
    3 - Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir.
    4 - Para cezalarının üçte biri indirilir.
    5 - Hidematı ammeden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alınmak
cezaları hiç tatbik edilmez.
    Eğer hüküm zamanında mücrim on sekiz yaşını bitirmemiş ise mahkeme şahsi
hürriyeti tahdit eden cezanın bir ıslahhanede icrasını emredebilir.

    Madde 56 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Fiili işlediği vakit on sekiz yaşını bitirmiş olupta yirmi bir yaşını bitir-
memiş ve hüküm zamanında altmış beş yaşını geçmiş olanlar hakkında ölüm ve müeb-
bet ağır hapis cezaları yerine yirmi dört sene ağır hapis cezası hükmolunur.
Müebbet sürgün yerine beş sene müddetle muvakkat sürgün cezası verilir.
    Sair hallerde cezanın altıda biri indirilir.

    Madde 58 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Fiili işlediği zaman on beş yaşını bitirmiş olupta yaptığı işin neticesini
fark ve temyiz ile hareket ettiği anlaşılamayan sağır - dilsizlere ceza verile-
mez.
    Ancak cürüm bir seneden fazla hapis cezasını veya daha ağır bir cezayı müs-
telzim olduğu takdirde 24 yaşını henüz ikmal etmeyen sağır - dilsiz hakkında
24 yaşına kadar kalmak üzere 53 üncü maddenin ikinci fıkrası ahkamı tatbik edi-
lebilir.
    Eğer fail yirmi dört yaşını bitirmiş ise mahkeme, hakkında 46 ncı maddede
gösterildiği veçhile muamelei kanuniye ifa olunmak üzere kendisinin salahiyettar
makama teslimini emredebilir.
    Eğer Sağır - dilsiz cürmü işlemekte fark ve temyiz ile hareket ettiği anla-
şılır ve işlediği zaman on sekiz yaşını bitirmemiş bulunursa birinci fıkrası
müstesna olmak üzere elli dördüncü madde ahkamı tatbik olunur.
    On sekiz yaşını bitiripte yirmi bir yaşını bitirmemiş ise 55 inci ve yirmi
bir yaşını bitirmiş ise 56 ncı maddeler ahkamı tatbik olunur.

    Madde 59 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanuni esbabı muhaffifeden ayrı olarak mahkemece her ne zaman fail lehine
cezayı hafifletecek esbabı takdiriye kabul edilirse idam ve müebbet ağır hapse
bedel 24 sene ağır hapis hükmolunur. Müebbet sürgün cezası beş sene muvakkat
sürgüne tebdil edilir. Diğer cezaların altıda birinden üçte birine kadarı indi-
rilir.

    Madde 62 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse işlemeği kast ettiği cürmün icrasına taallük eden bütün fiilleri
ikmal etmiş fakat ihtiyarında olmayan bir sebepten dolayı o cürüm meydana gel-
memiş ise kanunda yazılı olmayan yerlerde fiil, idam ve müebbet ağır hapis Ceza-
sını müstelzim olduğu takdirde müteşebbis hakkında on seneden aşağı olmamak üze-
re muvakkat ağır hapis ve müebbet sürgün cezasını müstelzim olursa beş sene ağır
hapis cezası hükmolunur. Sair hallerde o cürüm için verilecek cezanın altıda bi-
rinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.

    Madde 68 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Beş seneden fazla müddetle hürriyeti tahdit eden cezaları müstelzim bir kaç
cürüm işlemiş olan şahsın cürümlerinden birisi müebbet ağır hapis cezasını
müstelzim ise mücrimin hücrede geceli gündüzlü münferit ikameti bir seneden üç
seneye kadar, ve cürümlerinden ikiside müebbet ağır hapis cezasını müstelzim ise
beş seneye kadar, ziyadeleştirilir.

    Madde 69 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir neviden olarak, hürriyeti tahdit eden muvakkat cezaları müstelzim birden
fazla cürüm işlemiş olan kimse hakkında en ağır cürme terettübeden ceza tayin
olunduktan sonra buna - ceza mecmuu ağır hapis ve hapiste otuz ve sürgünde beş
seneyi geçmemek şartiyle - diğer ceza müddetleri mecmuunun yarısına muadil bir
müddet zammolunur.

    Madde 70 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Biri ağır hapis diğeri hapis cezalarını müstelzim iki cürüm işleyen şahıs
hakkında aşağıdaki kaidelere göre ceza verilir:
    1 - Ağır hapis bir seneden fazla olmaz ve buda hapis cezası müddetinin üçte
birinden az olur ise ağır hapis cezası müddetinin yarısına muadil bir müddet
zammedilmek suretiyle hapis cezası tertip olunur.
    2 - Diğer hallerde hapis cezasının üçte birine müsavi bir müddet ilavesiyle
ve ceza mecmuu otuz seneyi geçmemek şartiyle ağır hapis cezası tayin olunur.
    İkiden fazla cürüm içtima ettiği takdirde bir neviden cezayı müstelzim olan-
ları hakkında 69 uncu maddede yazılı kaide tatbik edilir. Sonra icabına göre bu
maddede beyan olunan hallerden birine tevfikan muamele olunur.

    Madde 71 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Biri ağır hapis veya hapis, diğeri sürgün cezasını müstelzim iki cürüm iş-
lemiş olan kimse hakkında birinci takdirde ağır hapis ve ikinci takdirde hapis
cezası tertip olunur. Hapis cezası tertip olunmuş ise sürgün cezası müddetinin
üçte birine ve ağır hapis cezası tayin olunmuş ise sürgün müddetinin altıda
birine müsavi bir müddet daha zammolunur.
    Eğer ağır hapis veya hapis cezasını müstelzim bir kaç cürüm  işlenir veya
sürgün cezasını müstelzim bir kaç cürüm irtikap olunur ise 69 ve 70 nci maddeler
hükümleri tatbik olunur.
    Biri müebbet sürgün diğerleri ağır hapis veya hapis cezasını müstelzim bir
kaç cürüm işlemiş olan kimse hakkında ağır hapis cezasının yarısı ve hapis ce-
zasının üçte ikisi ayrıca icra olunur. İkiside müebbet sürgün olursa on seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis veya hapis cezası hükmolunur.

    Madde 73 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir veya bir kaç cürümle beraber hafif hapis cszasını müstelzim bir veya bir
kaç kabahat işleyen kimse hakkında cürüm için tayin olunan veya müteaddit cürüm-
lerin içtimaından yukarıki maddelerde yazılı kaidelere tevfikan husule gelen ce-
zalar tatbik olunur. Buna eğer tertip olunacak ceza ağır hapis ise hafif hapis
cezası mecmuunun altıda birine ve hapis ise mezkür mecmuun üçte birine müsavi
bir müddet daha zammolunur.

    Madde 74 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    31,33,34 ve 35 inci maddelerde münderiç feri cezaların dahi bir kaçını müs-
telzim olan mütetaddit fiillerin içtimaı münasebetiyle işbu cezalar neticelerini
tayin de asli cezaların içtimaından hasıl olacak müddete bakılmayıp her cürüm
için ayrı ayrı mürettep olan cezaya istinat olunur. Aşağıdaki madde hükmü bu
kaideden müstesnadır.

    Madde 75 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her cürüm için mürettep olan hidematı ammeden muvakkaten memnuiyet veyahut
bir meslek ve sanatın tatili cezalarının mecmuu hükmolunur. Ancak bu yekün hi-
dematı ammeden memnuiyette on seneyi ve meslek ve sanatın tatilinde dört seneyi
geçemez.

    Madde 76 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    İrtikap olunan her fiil için muayyen olan ağır ve hafif cezayı nakdi en ağı-
rının azami haddini tecavüz etmemek üzere tamamiyle hükmolunur.
    Cezayı nakdilerin hürriyeti tahdit eden bir cezaya tahvili halinde bu ceza-
nın müddeti bir buçuk seneyi geçemez.
    Ağır cezayı nakdi ile hafif cezayı nakdi birleştiği takdirde tahvil olunacak
cezanın nevi hapistir.

    Madde 77 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde gösterilen kaideler, bir şahıs hakkında ceza hükmolunduktan
sonra bu şahsın hükümden evvel bir cürüm daha irtikap etmiş olmasından dolayı
tekrar muhakemesi iktiza eylediği takdirde dahi tatbik olunur.
    İkinci cürüm hükmolunan cezanın katiyet kesbeylediği veya icrasına başlanıl-
dığı esnada işlenmiş olsabile yine birinci fıkrada işaret olunan kaideler tatbik
edilir. Şukadar ki bu takdirde ceza tayini için geçen maddelerde gösterilen iki-
de bir, üçte bir, ve altıda bir nispetleri o tertibe tevfikan üçte iki ve ikide
bir ve üçte bire iblağ olunmak suretiyle ceza verilir.
    Evvelki ceza ne olursa olsun bunu içtimaı ceraime esas tutacak olan mahkeme
son cürme vazıyed eden mahkemedir.

    Madde 78 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse bir cürmü işlemek veya vukubulmuş bir cürmü gizlemek için diğer
bir cürüm işlediği veyahut o cürüm vesilesiyle kanunda cürüm teşkil eden diğer
bir fiil daha irtikap eylediği takdirde mezkür fiiller kanunen o cürmü terkibe-
den anasırdan veya cürmün esbabı müşeddedesinden sayılmazsa o kimse hakkında
evvelki maddelerin müştemil olduğu hükümlere göre ceza tertip olunur.

    Madde 81 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse beş seneden ziyade müddetle muvakkat bir mahkümiyete uğradıktan
sonra cezasını çektiği veya ceza sakit olduğu tarihten itibaren on sene ve beş
seneden az cezalarda beş sene zarfında diğer bir cürüm daha işlerse iş bu yeni
cürümden dolayı terettüp eden cezanın asgari haddi hükmolunamaz.
    Yeni cürüm, evvelki hükmün suduruna badi olan cürüm cinsinden ise mücrim
hakkında aşağıdaki kaidelere tevfikan ceza teşdit olunur:
    1 - Eğer yeni cürüm için tertip olunacak ceza muvakkat ağır hapis ise mücri-
min hücrede daimi surette münferiden ikamet müddeti müstahak olacağı cezanın al-
tıda biri nispetinde artırılır.
    2 - Yeni cürümden dolayı tertip olunacak ceza muvakkat ağır hapisten başka
bir ceza ise işbu ceza altıda birden üçte bire kadar artırılır.
    Ancak ikinci cürme terettüp edecek cezaya tekerrürden dolayı zammı iktiza
eden müddet hiç bir surette evvelki cürüm için hüküm edilmiş olan cezaların en
ağırından ziyade olarak tayin olunamaz ve cezayı nakdi hüküm olunacağı vakit bu-
nun derecesini tayin için 19 uncu maddede beyan olunan nispet kaidesine tatbik
olunur.

    Madde 82 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Müebbet ağır hapis cezasına mahküm olan kimse diğer bir cürüm işlediği
takdirde eğer sonraki cürmü bir seneden ziyade ağır hapis veya hapis cezasını
müstelzim ise altı aydan beş seneye kadar ve eğer müebbet ağır hapsi müstelzim
ise altı seneden on iki seneye kadar yeniden hücrede daimi surette münferiden
ikamete mahküm olur.
    İkinci cürmü müebbet sürgün cezasını müstelzim ise hücrede ikamet müddetine
iki sene zammolunur.

    Madde 83 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Müebbet sürgün cezasına mahküm olan kimse muahharen yine müebbet sürgün ce-
zasını müstelzim bir cürüm işlediği takdirde buna bedel üç sene ağır hapis ceza-
yı mültelzim ise ceza tamamen çektirilir.
    İkinci cürmü müebbet ağır hapis cezasını müstelzim ise hücrede münferiden
ikamet müddeti iki sene müddetle ziyadeleştirilir.
    İkinci cürmü bir seneden fazla ağır hapis veya hapsi müstelzim ise yeni cü-
rümden dolayı tertip olunacak cezaya sekizde bir miktarı zam edilir ve bir sene-
den az cezaya mültelzim ise ceza tamamen çektirilir.

    Madde 84 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır cezayı nakdileri de tekerrür ahkamı caridir. Son cürüm için tayin olu-
nacak cezaya iki cürümden hafifine terettüp eden cezanın bir misli zammolunur.
    Mükerririn hüküm olunan cezayı nakdiyi vermekten imtinaı halinde hüküm olu-
nacak hapis müddeti iki seneyi geçemez.

    Madde 85 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her defasında üç aydan fazla olmak üzere defaat ile şahsi hürriyeti tahdit
eden bir cezaya mahküm olan kimse, 81 inci maddede beyan olunan müddet içinde
yine şahsi hürriyeti tahdit eden cezayı müstelzim aynı cinsten bir cürüm işler
ve göreceği cezanın müddeti otuz aydan aşağı olur ise mezkür ceza müddetinin ya-
rısına ve sair hallerde muvakkat ağır hapis için yirmi ve hapis için on seneyi
geçmemek şartiyle üçte birine müsavi bir müddet zammiyle cezası arttırılır.
    Eğer bu şahsa son defa verilecek ceza muvakkat ağır hapisten ibaret ise ceza
müddeti yukarıki fıkrada yazıldığı veçhile çoğaltılmakla beraber 81 inci maddede
beyan olunan derecede hepsi hücrevi usulüde tatbik olunur.

    Madde 99 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Takibat yapılabilmesi şahsi davaya bağlı cürümlerde davacının davadan vaz-
geçmesi kanunda yazılı olmayan yerlerde maznun ile şeriki cürümleri hakkında hu-
kuku amme davasını düşürür.
    Hükümden sonra şahsi haktan vazgeçmek ancak kanunda yazılı yerlerde cezanın
infazına mani olur.
    Kanunda yazılı haller müstesna olmak üzere davadan vazgeçme onu kabul etme-
yen maznuna tesir etmez.

    Madde 100 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Umumi ve hususi aflar ve mutazarrırın davadan vazgeçmesi ne zabt olunan eş-
yanın nede mal sandığına tediye olunan ağır ve hafif cezayı nakdilerin istirda-
dını icabetmez.

    Madde 104 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hukuku amme davasının müruru zamanı vicahi veya gıyabi hükmün tefhimiyle
münkati olur. Bundan başka maznunun firarı sebebiyle neticesiz kalan tevkif mü-
zekkereleri ve o iş hakkında maznuna kanun dairesinde tebliğ olunan her türlü
tahkikat muamelesi müruru zamanı keser. Bu halde müruru zaman müddeti inkitaın
ertesi günü başlar.

    Madde 105 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hukuku amme davasının müruru zamanını kesen sebepler, bu müruru zaman müd-
detini 102 nci maddede ayrı ayrı tayin edilmiş olan müddetlerin yarısının ila-
vesiyle baliğ olacağı müddetten fazla uzatamaz.
    Kabahatlerde müruruzaman takibat ile kesilir. Fakat takibat tarihinden
itibaren 102 nci maddenin 5 inci ve 6 ncı bentlerinde yazılı müddetler içinde
mahkümiyet kararı verilmemiş olursa hukuku amme davası düşer.

    Madde 106 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir cürümden dolayı yapılan ve müruru zamanı kesen muameleler o cürümlerde
her ne suretle olursa olsun methali olupta aleyhlerinde takibat veya tahkikat
yapılmamış olan kimseler hakkında dahi müruru zamanı keser.

    Madde 113 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hükümlerde müruru zaman, hükmün katiyet kesbeylediğinin ertesi günü başlar.

    Madde 114 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    İlamın icrasına müteallik mahkümünaleyhe kanun dairesinde tebliğ olunan her
nevi muamele müruruzu zamanı keser, mahkümun cezasını çekmesi veya ele geçmesi
de müruru zamanı keser, tenfiz inkıtaa uğrarsa müruru zaman müddeti inkıtaın
ertesi günü yeniden başlar. Bir cürümden dolayı mahküm olan kimse müruru zaman
ceryan ettiği sırada mahküm olduğu cürüm cinsinden diğer bir cürüm daha işlediği
takdirde müruru zaman yine kesilmiş olur.

    Madde 115 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Muvakkaten hidematı ammeden memnuiyet veyahut diğer bir ıskatı ehliyet ceza-
sı veya bir meslek ve sanatın tatili icrası sair mücazata zam ve ilave edildiği
veyahut bir hüküm neticesi olduğu takdirde mahcuriyet ve ıskatı ehliyet ve tati-
li meslek ve sanat cezaları onlar için muayyen olan müddetin iki misline muadil
bir müddet geçmedikçe sakıt olmazlar ve işbu müruru zaman asli mücazatın sakıt
olduğu tarihten itibaren cereyana başlar.

    Madde 116 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Gıyaben verilen ceza hükümlerinde hükmün ertesi günü dava müruru zamanı iş-
lemeğe başlar ve bu müddet mahkümun elde edilmesiyle kesilir.

    Madde 117 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Gerek hukuku amme davasının ve gerek ceza hükümlerininin müruru zamanı 30
uncu madde mucibince hesap olunur.
    Gerek dava ve gerek ceza müruru zamanı resen ve resmen tatbik olunur ve bun-
dan ne maznun ve ne mahküm vazgeçemezler.

    Madde 119 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda hilafı yazılı olmadıkça en çoğu iki yüz liradan ibaret hafif cezayı
nakdi tayin kılınmış olan kabahat failleri takibat icrasından evvel kabahat
için muayyen cezayı nakdinin en yüksek haddini teşkil eden miktarı merciine
ödeyerek hukuku amme davasını ortadan kaldırtabilirler.

    Madde 122 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    İşbu ceza şahsi hürriyeti tahdit eden bir cezaya merbut olduğu halde buna
mahküm olan ve işlemiş olduğu cürümden dolayı nedamet etmekte olduğunu ihsas
edecek surette hüsnü hali görülen kimse asıl cezasını çektiği veya ceza af ile
ortadan kalktığı tarihten itibaren üç ve müruru zaman ile sakit olduğu surette
sukutu tarihinden itibaren beş sene geçtikten sonra memnu haklarının iadesini
talep edebilir.
    Eğer bu mahrumiyet ve iskatı ehliyet cezaları diğer bir cezaya ilaveten ter-
tip olunmamış ise ancak hüküm ilamının katileştiği tarihten itibaren beş sene
sonra istida olunabilir.

    Madde 125 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türkiye Cumhuriyeti topraklarının tamamını veya bir kısmını bir ecnebi dev-
let idaresine geçirmeğe veya devletin istiklalini tenkise veyahut memleketin bir
parçasını hükümet idaresinden çıkarmağa teşebbüs eden kimse idama mahküm olur.

    Madde 126 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Harbin ilanından evvel ecnebi bir devletin harp işlerinde çalışmış olan
Türkiye Cumhuriyeti tebaasından biri harbin ilanından sonrada bu işlerde kalırsa
üç seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Türkiye tebaasından biri Türkiye Cumhuriyeti ile muharebeye mecbur olacağı
muhakkak bulunan ecnebi devletin askeri işlerine girerse on seneden aşağı olma-
mak üzere ağır hapis ile cezalandırılır. Böyle bir işe girmek harbin ilanından
sonra olmuş ise ağır hapis cezası on beş seneden aşağı olmamak üzere tayin olu-
nur.
    Her ne suretle olursa olsun Türkiye Cumhuriyetine karşı silah kullanan Türk,
idam cezasına mahküm olur.

    Madde 127 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türkiye`ye karşı silah kullanan kimse vaktiyle ecnebi bir devletin askerli-
ğine girdiğinden dolayı Türkiye tabiiyetini kaybetmiş olduğu halde on beş sene-
den aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Böyle bir kimse bu fiili işlemezden evvel başka sebeplerden dolayı Türkiye
tabiiyetini vaktiyle kaybetmiş bulunursa beş seneden on seneye kadar ağır hapse
konulur veyahut hapsedilir.

    Madde 128 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Harp zamanında müstahkem bir yeri bir şehri, bir kaleyi, askeri bir mevki ve
tersene ve cephane ve harbe yarayan şeyleri yapmağa mahsus, imalathane ve fabri-
kaları, irtibat ve muhabere ve münakala vasıtalarını ve erzak ve harp mühimmatı
mağaza ve ambarlarını, kara ve deniz ve hava kuvvetlerinin tamamını veya bir
kısmını ihaneten düşmana teslim eden veya ihanaten düşman eline geçmesine sebep
olan yahut silah ve sair harbe yarayan maddeleri ve askeri erzak ambarları ve
tayyare hangarlarını yakan, yıkan, kıran veya bunları işe yaramayacak şekilde
bozan ve Türkiye ordusunun zararına ve düşman menfaatına aynı suretle köprüleri,
setleri, şimendiferleri, yolları tahrip eden veya müdafaa ve taarruz için tasav-
vur edilmiş ve yapılmış olan bir tuğyan ameliyesini veya her türlü askeri ameli-
yatı men veya tehir eyleyen yahut işe yaramaz bir hale koyan ve herne suretle
olursa olsun memlekete düşmanın girmesine ve istilasına yardım eden ve mali bir
iştirak tarzı ile veya erzak ve mühimmat vermek suretiyle düşmanın askeri kudre-
tini artırmağa çalışan veya artırma vasıtalarını bulan ve kolaylaştıran ve bütün
bu işler için düşman veya vasıtalariyle müzakereye girişen kimse, idam cezasına
mahküm olur.

    Madde 129 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Casusluk yani düşmanın maksatlarını terviç için onunla muhabere ve münase-
bette veya malümat toplamak teşebbüsünde bulunan yahut casusu bilerek kabul
eden ve saklayan ve işlerine kolaylık gösteren ve yardım eden kimse idam cezası-
na mahküm olur.

    Madde 130 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Harp esnasında devletin selameti namına neşir olunan emir ve kararlara kas-
ten muhalif harekette bulunanlar, iki seneden altı seneye kadar ağır hapse mah-
küm olur.

    Madde 131 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Harp zamanında ordu ve donanmanın levazımını teslimde hile ve desise yapan-
lar on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ile cezalandırılır.

    Madde 132 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim ecnebi bir hükümeti Türkiye ile harbe tahrik eylemek veyahut Türkiye
ile halli harpte bulunan bir devletin askeri harekatını kolaylaştırmak üzere o
hükümetle veya memurlariyle hafiyen muhaberede bulunur veya sair ahvale tasaddi
eder veyahut ecnebi hükümete dahalet eylerse on beş seneden yirmi seneye kadar
ve eğer maksadı hasıl olmuş ise müebbeden, ağır hapse konulur.

    Madde 133 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim Türkiye Devletinin harbe yarıyan mevaddına ve hava kuvvetlerine ve
kale ve istihkamlarına ve askeri hareketlerle ameliyata ve tersane ve limanları-
na ve harp gemilerine ait vesika ve vaka veya resim ve planları vesair malümatı
bir diğerine tevdi, tebliğ veya neşretmek yahut da her ne suretle olursa olsun
bunlar hakkında malümat istihsalini kolaylaştırmak suretiyle devletin emniyetine
müteallik sırları ifşa ederse bir seneden üç seneye kadar ağır hapis veyahut
hapis cezasiyle mücazat olunur. Ve bundan maada kendisinden üç yüz liradan aşağı
olmamak üzere ağır cezayi nakdi alınır.
    İşbu sır, bir ecnebi devlete veya onun memurlarına ifşa olunmuş ise failin
göreceği ceza beş seneden, aşağı olmamak üzere ağır hapis veya hapis ve dört yüz
elli liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdidir.
    İşbu fiil Türkiye Devleti ile bir ecnebi devlet arasında cari olan dostane
münasebeti bozmuş veya Türkiye ile muharebe halinde bulunan bir devlete veya
memurlarına karşı vakı olmuş ise cürmü işliyen, on beş seneden aşağı olmamak
üzere ağır hapse mahküm olur.
    Cürmü işliyen kimse, bu gibi resim ve plan veya vesikaları muhafaza eden bir
memur bulunduğu veya memuriyetinden dolayı bu sırları öğrendiği, yahut cebir ve
desise ile onları elde etmiş veya onlara vakıf olmuş bulunduğu takdirde cezası
üçte bir miktarı artırılır.

    Madde 134 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu sırları elde eden veya bunlara ıttıla sebeplerini istihsal eyliyen kimse
dahi yukardaki maddede gösterilen dereceler üzerinden cezalandırılır.

    Madde 135 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memurlar ve resmi müesseselerdeki hademe ve saireden her kim, Türkiye Cumhu-
riyetinin mühim politika işlerine dair her hangi bir mükaleme veya gizli askeri
bir hareket hakkında tasmim edilen sırlara memuriyeti dolayısiyle veya resmen
vakıf olup da onu Devletçe memur ve mezun olmadığı halde ecnebi yahut düşman bir
devlet memuruna doğrudan doğruya veya bir vasıta ile ifşa ederse fiilinin dere-
cesi ehemmiyetine göre müebbet ağır hapis veya idam cezasına mahküm olur.

    Madde 136 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    133 veya 135 inci maddelerde yazılı sırlardan bazısına vukuf, bu sırları
muhafazasında bulunduran veya vazifesi hasebiyle bilen memurun ihmalinden veya
takayyütsüzlüğünden neşet etmiş ise memur hakkında üç aydan sekiz seneye kadar
hapis cezası tertip ve yüz liradan üç yüz liraya kadar ağır cezayi nakdi hükmo-
lunur.

    Madde 137 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sulhta ve harpte ordu ve donanma makamları tarafından neşrolunacak tebliğ-
lerden ve askeri daireler tarafından neşrine müsaade olunan havadisten başka
devletin kara, deniz ve hava kuvvetlerinin yapacakları, hareketlere ve müdafaa
vasıtalarına dair makaleler veya fıkralar yahut askerlik etrafında havadis neş-
reden gazete ve mecmuaların imtiyaz sahibi veya mesul müdüründen iki yüz elli
liradan beşyüz liraya kadar ağır cezayi nakdi alınır.
    Neşrettiği havadisin menşe ve muhbirini göstermiyen ve söylemiyen imtiyaz
sahibi veya mesul müdüründen birinci fıkradaki cezayi nakdinin en yüksek haddi
alındıktan başka üç aydan altı aya kadar hapis ile dahi cezalandırılır.

    Madde 138 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim izinsiz istihkamların, harp gemilerinin, askeri yol, müessese vesair
eserlerin ve hava kuvvetlerinin planlarını resmeder veya ahalinin girmesi yasak
edilmiş olan bu gibi yerlere veya emniyet mıntıkalarına gizlice veya hile ile
girerse altı aydan otuz aya kadar hapis olunur ve kendisinden elli liradan iki
yüz liraya kadar ağır cezayi nakdi alınır.
    Bir maksadı olmasa bile yalnız bu gibi yerlere gizlice veya hile ile giren-
ler, altı aya kadar hapis olunur.

    Madde 139 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim Türkiye Cumhuriyeti tarafından bir ecnebi devlet ile devlete ait bir
işin müzakeresine memur olup ta o iş hakkında ammenin mazaratını mucip olacak
veçhile vazifesini kasten suiistimal ederse üç seneden on iki seneye kadar ağır
hapis veya hapis cezası verilir.

    Madde 140 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yüz yirmi sekizinci madde ile onu takip eden maddelerde yazılı cürümleri,
Türkiye Devletinin müttefiki olup ittifaktan dolayı harp halinde bulunan ecnebi
bir devlet aleyhinde işliyen kimse dahi o maddelerde gösterilen cezalara mahküm
olur.

    Madde 141 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Evvelki maddenin muhtevi olduğu maddelerde yazılı cürümlerin ika edileceğini
en doğru bir suretle haber alıpta zamanında Devlet memurlarına ihbar eylemeği
ihmal edenler, cürmün veya hakkında ceza verilecek teşebbüsün vukuu halinde altı
aydan az olmamak üzere hapis edilir.

    Madde 142 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim Türkiye`de yahut ecnebi memleketlerde Hükümetin tasvibi olmaksızın
asker yazmak veya sair suretlerle Türkiye Cumhuriyetinin bitaraflığını ihlal
eder veya hükümeti muharebe tehlikesine maruz kılarsa beş seneden on seneye
kadar hapis ile cezalandırılır.
    Yaptığı iş yüzünden bir harp olursa ceza on beş seneden aşağı olamaz.
    Eğer Hükümetin tasvibetmediği bu hareket Türkiye Cumhuriyetini veya tebaası-
nı yalnız mukabelei bilmisil tehlikesine maruz kılar veya Türkiye ile ecnebi
devlet arasındaki dostane münasebeti ihlal ederse cürmün faili üç aydan otuz aya
kadar hapis cezası görür ve bunun neticesi olarak mukabelei bilmisil vukua gel-
miş ise hapis cezası otuz aydan beş seneye kadar uzatılır.

    Madde 143 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir Türk veya Türkiye`de oturan bir yabancı harb zamanında, düşman bir
devlete veya memurlarına doğrudan doğruya veya bilvasıta Türk Devletinin zararı-
na kullanılabilecek erzak, eşya, mühimmat ve sair vasıtalar tedarik ve ita ey-
lerse üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur ve bundan başka
kendisinden beş yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezası alınır.

    Madde 144 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türkiye ile muharebe halinde bulunan ecnebi bir devletten nişan, rütbe, maaş
veya sair bir menfaat kabul eden kimseden elli liradan iki yüz elli liraya
kadar ağır cezayi nakdi alınır.

    Madde 145 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse, herkesin görebileceği bir yerde tahkir kastiyle Türk sancağını
yahut Devletin armasını veya sair hakimiyet alametini kaldırır veya yırtar veya
bozar yahut sair suretlerle tezlil ederse bir seneden üç seneye kadar hapis
olunur.

    Madde 148 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, ecnebi bir devlet hizmetinde kullanılmak üzere Türkiye dahilinde
Hükümetin ruhsatı olmaksızın ahaliden asker yazar veya bunları silahlandırır ise
üç senden on seneye kadar ağır hapis veya hapis ile cezalandırılır.
    Askere yazılanlar arasında esasen Türkiye hizmeti askeriyesinde müstahdem
kimseler varsa ceza on sekiz aydan on seneye kadar uzar.

    Madde 153 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Askeri Ceza Kanununda yazılı haller haricinde devletin silahlı kuvvetlerini
ve zabıtayı resen veya naklen makaleler neşri yahut umumi bir içtimada veya na-
sın toplandığı yerlerde nutuk iradı yahut toplu veya dağınık ihtilatlarla telki-
nat yapılması suretlerinden biriyle itaat ve inzibattan çıkmağa teşvik ve tahrik
edenler muvakkaten ağır hapis ile cezalandırılır.

    Madde 159 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Büyük Millet Meclisini veya hükümetin şahsı manevisini veya ordu ya donanma-
sını yahut Türklüğü tahkir ve tezyif edenler hakkında dahi bundan evvelki madde
ahkamı tatbik olunur.
    Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına sövenler, altı ayı geçmemek üzere hapis olu-
nur ve otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 160 - (11/7/1931 tarih ve 1840 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    157 nci maddede yazılı suçu işleyenlerle Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına
sövenler hakkında takibat yapmak salahiyeti doğrudan doğruya Cumhuriyet
müddeiumumilerine aittir.
    158 inci maddede yazılı hal ile 159 uncu maddede yazılı Hükümetin şahsı
manevisini tahkir halinde takibat yapılması Adliye Vekaletinin ve yine 159 uncu
maddede yazılı Büyük Millet Meclisini veya Türklüğü tahkir ve tezyif hallerinde
taki-
bat yapılması Büyük Millet Meclisi Reisinin ve bulunmadığı takdirde reise
vekalet eden zatın ve Türk ordusu ve donanmasını tahkir ve tezyif halinde
takibat yapılması Milli Müdafaa Vekaletinin talep veya iznine bağlıdır.

    Madde 161 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Efkarı umumiyeyi tehyiç edecek suret veya mahiyette aslı olmayan havadis
veya musanna veya muharref veya aslı olmaksızın bir kimseye isnad olunmuş ev-
rakı bilerek neşir ve nakil edenlerle resmi evrak ve nutukları tağyir ve tahrif
ile neşir eyliyenler hakkında bir aydan altı aya kadar hapis ve yirmi beş lira-
dan elli liraya kadar ağır cezayı nakdi hükmolunur.
    Bu neşriyat, umumi asayişi bozmağa sebep olmuş ise faili hakkında altı aydan
iki seneye kadar hapis ve elli liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi hükmo-
lunur.

    Madde 168 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim 128,129,146,147,149 ve 156 ncı maddelerde yazılı cürümleri işlemek
için silahlı cemiyet ve çete teşkil eder yahut öyle bir cemiyet ve çetede amir-
liği ve kumandayı veya hususi bir vazifeyi haiz olursa on seneden aşağı olmamak
üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Cemiyet ve çetenin sair efradı beş seneden on seneye kadar ağır hapis ile
cezalandırılır.

    Madde 171 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    125,128,129,146,147,149,156 ncı maddelerde yazılı suçlardan birini veya
bazılarını hususi vasıtalarla işletmek üzere bir kaç kişi aralarında gizlice
ittifak ederlerse bunlardan her biri aşağıda yazılı cezaları görür:
    1 - Yukarıdaki fıkrada yazılı ittifak 125,128,129 ve 156 ncı maddelerde ya-
zılı cürümlerin yapılmasına dair ise sekiz seneden onbeş seneye kadar ağır hapis
cezası hükmolunur.
    2 - Bu ittifak 146,147 nci maddelerde gösterilen cürümlerin icrasına müteal-
lik ise dört seneden on iki seneye ve 149 uncu maddede gösterilen cürümlerin
icrasına ait ise üç seneden yedi seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
    Cürmün icrasına ve kanuni takibata başlanmazdan evvel bu ittifaktan çekilen-
ler ceza görmezler.

    Madde 172 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    64 ve 65 inci maddelerde yazılı haller haricinde herkim, meydanlarda ve top-
lanma mahallerinde alenen ahaliyi 125,128,146,147,149 ve 156 ncı maddelerdeki
cürümlerden birini işlemeğe tahrik ederse yalnız bu haraketinden dolayı eğer
tahrik ettiği fiil 125,128,156 ncı maddelerdeki fiillerden ise üç seneden beş
seneye kadar ve 146,147, ve 149 uncu maddelerdeki fiillerden ise iki seneden
dört seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur ve her iki takdirde yüz elli
liraya kadar ağır cezayı nakdi dahi alınır.
    Kanunun birinci babında cürümlerin icrası zamanında cürüm faili başka bir
cürüm daha işlemiş olduğu surette 78 inci maddenin tatbikinden hasıl olacak ceza
altıda bir miktarı artırılır.

    Madde 173 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.
    İşbu birinci bapta yazılı cürümler için hükmolunacak ağır hapis cezalarına
emniyeti umumiye idaresinin nezareti altına alınma cezası dahi ilave olunur.

    Madde 181 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir memur memuriyetine ait vazifeyi suistimal ederek yahut kanunen icabe-
den usul ve şeraite riayet etmiyerek bir kimseyi şahsi hürriyetinden mahrum
ederse bir seneden üç seneye kadar hapis cezası görür.
    Eğer bu fiile evvelki maddenin ikinci veya üçüncü fıkralarında yazılı hal-
lerden biri inzimam etmişse ceza altıda birden dörtte bire kadar artırılır.
Evvelki maddenin son fıkrasında yazılı halde ceza altıda birden yarıya kadar
indirilir.

    Madde 188 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse bir şeyi işlemek veya işlemesine müsaade etmek yahut o şeyi işle-
memeğe mecbur etmek için diğer bir şahsa cebir ve şiddet gösterir veya onu teh-
dit ederse bir seneye kadar hapis ve otuz liradan elli liraya kadar ağır cezayı
nakdiye mahküm olur.
    Eğer o kimse tasavvur ettiği maksadı istihsal etmiş ise hapis cezası bir
aydan on sekiz aya ve ağır cezayı nakdi yirmi liradan yüz liraya kadardır.
Eğer bu cebir şiddet ve tehdit hususları silah ile yahut kendini tanınmayacak
bir hale koyarak yahut bir kaç kişi tarafından birlikte yahut imzasız bir mektup
yahut hususi işaretlerle yahut mevcut veya mefruz bazı gizli cemiyetlerin husule
getirdikleri tehdit kuvvetinden istifade ile işlenmiş ise iki seneden beş seneye
kadar hapis cezası hüküm olunur.
    Eğer bununla arzu olunan maksat istihsal olunmuş ise beş seneye kadar ağır
hapis cezası verilir ve ayrıca beş sene emniyeti umumiye nezareti altına konur.

    Madde 209 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memurlardan her kim memuriyetine ait vazifeyi suistimal suretiyle kendisine
veya başkasına bigayri hakkın para itasına ve sair menfaatler temin veya va`dine
bir kimseyi icbar ederse üç seneden beş seneye kadar hapis ve o kadar müddet me-
muriyetinden mahrumiyet cezalariyle mahküm olur.
    Eğer bigayrihakkın ita veya vadolunan para ve menfaatin miktar ve kıymeti az
ise hapis ve mahrumiyet cezalarının yarısı indirilir.

    Madde 210 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memurlardan her kim memuriyetine ait vazifeyi suistimal suretiyle kendisine
veya başkasına bigayrihakkın para itasına ve sair menfaatler temin veya va`dine
bir kimseyi ikna ederse bir seneden üç seneye kadar hapis ve memuriyetten muvak-
katen mahrumiyet cezaları ile cezalandırılır. Eğer memur kanunen alınmaması
lazımgelen bir şeyi diğerin hatasından bilistifade almış bulunursa altı aydan üç
seneye kadar hapis olunur.
    Eğer bigayrihakkın vait ve ita veya temin olunan para veya menfaat miktar ve
kıymetçe az ise hapis ve mahrumiyet cezalarının yarısı indirilir.

    Madde 228 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet memurlarından her kim bir şahıs veya memur hakkında memuriyetine ait
vazifeyi suistimal ederek kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka suretle
keyfi bir muamele yapar veya yapılmasını emir eder veya ettirirse bir aydan bir
seneye kadar hapse mahküm olur ve bunda hususi bir maksadı dahi mevcut olduğu
anlaşılırsa cezası üçte biri kadar artırılır.
    Memuriyetinin icrasında lüzumsuz yere sert muamelelerle bir şahsın kanun
hükmüne veya hükümetin emirlerine itaat etmemesine sebep olan memur dahi yukarı-
ki maddede yazılı olan ceza ile cezalandırılır.

    Madde 237 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Evlenmeleri kanunen memnu kimselerin memnuiyetlerini bilerek akitlerini icra
eden belediye reisi veya vekilleri ve bunları teehhüle sevk eyliyen veli veya
vasileri üç aydan iki seneye kadar hapis olunur.
    Kanuni esbap haricinde şeraiti kanuniyeyi ifa etmeksizin nikah vesikası
veren memur, bir aydan üç aya kadar hapis olunur.
    Kanunen akdi nikahın icra edilmiş olduğunu müsbit vesikaları görmeden bir
nikahın dini merasimini icra eden imam ve sair ruhani reisler hakkında dahi
aynı ceza hüküm olunur.

    Madde 253 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim bir rütbe veya memuriyetin veya bir meslekin resmi elbisesini sala-
hiyeti olmaksızın alenen giyer ve haiz olmadığı nişan ve madalyaları talik eder-
se bir seneye kadar hapse ve iki yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mah-
küm olur ve eğer böyle bir elbise giymek suretiyle elbisenin delalet ettiği mes-
lek ve memuriyete müteferri mevaddı icra ederse üç aydan aşağı olmamak üzere
hapsolunur.

    Madde 267 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse resmi sıfatı haiz olan bir memura vazifesi başında, ifa ettiği
vazifeden dolayı olmayıpta herhangi bir sebeple hareket ederse bunun için muay-
yen olan ceza üçte birine kadar arttırılarak hükmolunur.

    Madde 276 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse hıfzolunmak üzere kendisine resmen teslim olunan merhum ve mahcuz
eşyayı kendisinin veya başkasının menfaati için saklar veya tebdil veya lazımge-
lenlere teslimden imtina ederse üç aydan iki seneye kadar hapse ve on beş lira-
dan yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Kendi elinde veya başkasının yanında olup usulen haciz olunan veya vaz`ıyet
edilen menkul malını alan veya telef veya istihlak eden kimse bir aydan bir se-
neye kadar hapis olunur. Eğer bu cürüm muhafızın musamahasından ileri gelmiş ise
hakkında yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi tertip olunur.
    Eğer bu eşyanın kıymeti gayet az ise veya cürmün faili eşyayı takibata baş-
lanmazdan evvel iade ederse ceza altıda birden yarısına kadar indirilir.

    Madde 279 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunun tatbikatında devletin veya vilayet ve nahiye ve kariyelerin nezareti
altında bulunan bir hizmette maaşlı veya maaşsız daimi veya muvakkat vazife gö-
renler memur sayılır.

    Madde 282 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim olursa olsun müstantikler ve mahkemelerle cürmü meşhutta müddeiumu-
miler tarafından şahit, fen erbabı, ehlihibre yahut tercüman sıfatiyle - zaruri
masraf ve gündeliği verileceği beyaniyle - davet olunupta kabule şayan olmayan
bir bahane ile gelmekten imtina yahut geldikten sonra şahadet etmekten yahut fen
erbabı ve ehlihibre ve tercümanlık vazifesini ifadan istinkaf eylerse altı aya
kadar hapse veya iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Fail, fen erbabı ve ehlihibreden olduğu takdirde mahkümiyet neticesi olarak
hapis müddetine müsavi bir zaman için meslek ve sanatın tatili cezasına dahi
mahküm olur.

    Madde 283 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Vukubulmadığını bildiği bir cürmü adliyeye veya keyfiyeti adliyeye tavdie
mecbur olan bir makama vukubulmuş gibi ihbareden yahut vaki olmayan bir cürmün
eserlerini takibata mübaşeret olunabilecek derecede uyduran kimse otuz aya kadar
hapis cezasına mahküm olur.  Adliye huzurunda sahte olarak bir cürüm işlediğini
yahut bu cürme iştirak eyledlğini söyleyen kimse hakkında dahi aynı ceza tertip
olunur.

    Madde 285 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim adliyeye veya kanuni takip yapacak veya yaptırabilecek bir mercie
yazı ile ihbar ve şikayette bulunarak suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye bir
cürüm isnat eder yahut o kimse aleyhinde böyle bir cürmün maddi eser ve delille-
rini uydurursa isnat eylediği cürmün nevi ve mahiyetine ve uydurduğu delillerin
kuvvetine göre üç aydan üç seneye kadar hapsolunur.
    Bu isnat kendine iftira olunan kimsenin tevkifi gibi şahsi hürriyeti tahdit
eden bir halin hudusuna sebep olmuş ise müfteri hakkında bir seneden beş seneye
kadar hapis cezası hükmolunur. Kendine iftira olunan kimse hakkında üç seneden
fazla hürriyeti tahdit eden bir ceza ile mahkümiyeti mutazzammın bir hüküm sadır
olmuş ise müfteri hakkında on beş seneyi geçmemek üzere aynı ceza hükmolunur.
    Eğer mağdurun mahkümiyeti müebbet ağır hapis ise müfteri on beş seneden aşa-
ğı olmamak üzere ağır hapis ile cezalandırılır.
    Eğer mahkümiyet ölüm cezasını müstelzim olmuş ve infaz edilmiş ise müfteriye
aynı ceza verilir. Henüz infaz edilmemiş ise müebbet ağır hapis cezası hükmolu-
nur.
    Yukarıdaki fıkralarda yazılı olan cürmün faili mağdur hakkında takibat ya-
pılmadan evvel bu isnadatından rücu eder veya uydurduğunu itiraf ederse yukarda
yazılı cezaların altıda biri hükmolunur ve ceza müebbet ağır hapis ise on sene
ağır hapse indirilir ve isnattan rücu veya tasniin itiraf olunması takibata
başlandıktan sonra vakı olursa asıl cezanın üçte ikisi indirilir ve müebbet ağır
hapis yerine yirmi sene ağır hapis cezası tayin olunur.

    Madde 293 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    289 uncu maddede yazılı olan suret ve zamanlarda yalan şahitler şahadetinden
ve ehli hibre ve tercümanlar dahi hilafı hakikat olan rey ve tercümelerinden
rücu ettikleri takdirde bunları tedarik edenler hakkında 290 ncı maddede muayyen
cezalar altıda birinden üçte birine kadar indirilir.

    Madde 298 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse kanun dairesinde tevkif olunduktan sonra eşhasa karşı şiddet kul-
lanarak veya kapı ve pencere kırarak ve duvar delerek tevkifhaneden kaçarsa üç
aydan on sekiz aya kadar hapsolunur.

    Madde 299 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Muvakkat ağır hapis ve hapis ve muvakkat sürgün cezalarına mahküm olan kim-
seler yukarıdaki maddede yazılı olan vasıtalara müracaat ederek ceza mevkilerin-
den kaçarlarsa baki kalan müddetlerine asıl ceza müddetinin üçte birinden yarı-
sına kadar müddet zammiyle cezaları çoğaltılır.
    Eğer müebbet sürgün cezasına mahküm olan kimse menfasından kaçarsa on iki
aydan on sekiz aya kadar ağır hapis cezası çektirildikten sonra menfasına iade
olunur.
    Müebbet ağır hapis cezasını görmekte olanların firarı halinde ağır devre
müddeti iki sene çoğaltılır.

    Madde 301 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim bir mevkuf veya mahkümun tevkifhane ve hapisaneden kaçmasını hazır-
lar veya kolaylatırsa kaçan kimsenin irtikap etmiş olduğu cürmün şiddetine ve
ikmal etmekte bulunduğu cezanın nevi ve müddetine nazaran bir aydan otuz aya
kadar hapis cezasına müstahak olur.
    Eğer mahkümun çektiği ceza müebbet ağır hapis ise kaçmasını hazırlayan ve
kolaylaştıran kimsenin cezası yirmi aydan dört seneye kadar hapistir.
    Eğer mahkümun kaçmasını hazırlamak ve kolaylamak için fail 298 inci maddede
mezkür vasıtalardan bir kısmını kullanır ve bu yüzden mahküm kaçmış olursa ceza
iki seneden beş seneye kadar hapistir.
    Eğer kaçamamış ise ceza bir aydan üç seneye kadar hapistir.
    Eğer bu adam mevkuf veya mahkümun usul ve füruundan ve karı kocadan ve kar-
deş ve kız kardeşlerinden biri ise göreceği ceza üçte bir miktarı azaltılır.

    Madde 302 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir mevkuf veya mahkümun muhafazasına veya nakline memur olan kimse ne su-
retle olursa olsun onun kaçmasını hazırlar veya kolaylaştırırsa bir seneden beş
seneye kadar hapsolunur.
    Eğer mahkümun görmekte olduğu ceza idam ve müebbet ağır hapis ise failin
göreceği ceza beş seneye kadar ağır hapistir ve beş sene müddetle hidematı
ammeden memnuiyet cezası dahi hükmolunur.
    Eğer kaçmasını hazırlamak ve kolaylamak için fail, kaçağın şiddet kullanma-
sında veyahut kapı ve pencere kırmasında ve dıvar delmesinde kaçakla birleşir
veya silah ve sair böyle bir işe lazım olan şeyleri verir veya bunların tedari-
kini menetmezse mahkümun kaçmış olması halinde memur, yedi seneye kadar ağır
hapis ve müebbeden hidamatı ammeden memnuiyet ile cezalandırılır ve kaçamadığı
takdirde memura beş seneye kadar ağır hapis cezası verilir.

    Madde 304 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde beyan olunan şedit muamale, silah ile veya üç ve daha ziya-
de kimsenin birleşmesiyle veyahut bunların evvelce vukubulan ittifakları netice-
si olarak işlenmiş ise mezkür maddelerde yazılı cezalar üçte bir miktarı fazla-
laştırılır.

    Madde 309 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hükmen kendi yedi nezi olunup ta müstahaklara teslim kılınan gayrimenkul
mallarını tekrar zapt ve işgal eden veya mahcuz gayrimenkul malı vaziyet tari-
hinden sonra tahrip eyliyen veyahut kendi yedinde veya başkası nezdinde olup
usulen haciz altına alınan veya vaziyet edilen menkul malını alan veya telef
veya sarf ve helak eden kimse üç aydan üç seneye kadar hapsolunur ve otuz lira-
dan yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.

    Madde 311 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir cürüm ikaına aharı alenen gururunu okşamak suretiyle tahrik eden kimse
eğer tahrik ettiği cürmün cezası muvakkat ağır hapis fevkınde bir ceza ise
tahrikten dolayı üç sene hapse; muvakkat ağır hapis veya müebbet sürgün veya
hapis cezasını müstelzim ise fiilin nevine göre üç seneye kadar hapse; ve sair
hallerde yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    İkinci ve üçüncü fıkralarda beyan olunan hallerde ceza tahrik olunan cürüm
için muayyen cezanın azami haddinın üçte birini tecavüz edemez.

    Madde 313 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Beş kişi ve daha ziyade kimse adliye kuvveti veya ammenin emniyet veya sela-
meti veya adabı ve aile intizamı yahut mal ve şahıs aleyhine cürüm işlemek için
bir cemiyet teşkil ettiği halde bunlardan her birisi yalnız cemiyet teşkilinden
dolayı üç seneye kadar hapse mahküm olur.
    Bu cemiyete dahil olanlar on sekiz aya kadar hapse ve yüz elli liraya kadar
ağır cezayi nakdiye mahküm olurlar.
    Eğer bu cemiyet efradı dağlarda ve kırlarda ve umumi yollarda dolaşır, yahut
içlerinden iki veya daha ziyadesi silah taşır yahut emin bir mahalde silah sak-
larsa altı aydan beş seneye kadar hapse mahküm olur.
    Eğer cemiyetin muharrik ve reisleri var ise onlar bu maddenin birinci fıkra-
sında altı aydan eksik olmamak üzere üç seneye ve ikinci fıkrasında bir seneden
eksik olmamak üzere beş seneye kadar hapse mahküm olur.

    Madde 329 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kıymetli damgaları veya demiryolu yahut sair amme nakliyat şirketlerinin
biletleri üzerine evvelce kullanılmış olduklarına dair konulan işaretleri silmek
veya her ne suretle olursa olsun yok etmek suretiyle bunları kullanan veya kul-
lanmak üzere başkalarına veren kimse bir seneye kadar hapis ve iki yüz liraya
kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 342 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse resmen memur olmadığı halde 339 uncu maddede gösterilen suretlerle
resmi bir varakada sahtekarlık yaparsa yedi seneyi tecavüz etmemek üzere ağır
hapis cezasıyle cezalandırılır.
    Eğer vesika kanunen sahteliği ispat olunmadıkça muteber olan resmi evrak ka-
bilinden ise dört seneden sekiz seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.
    Ve eğer bu sahtekarlık aslın vücudunu farzederek yahut sahih olan aslına mu-
ğayir surette yazarak veyahut sahih bir sureti tahrif eyliyerek resmi bir vara-
kanın sureti üzerinde irtikap olunmuş ise üç sene ağır hapse mahküm olur.
    Eğer mezkür varaka kanunen sahteliği ispat olunmadıkça muteber addolunan ev-
rak kabilinden ise dört sene ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 346 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse sahtekarlık cürmünden ortaklığı olmaksızın sahte bir varakayı bi-
lerek kullanır veya onunla menfaat temin eylerse mezkür varaka resmi evraktan
ise 343 ve hususi evraktan ise 345 inci maddelere tevfikan ceza görür.

    Madde 348 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse tamamen veya kısmen bir varakanın aslını yahut aslın ziyaı takdi-
rinde kanunen makamına kaim olan suretini ortadan kaldırır veyahut bozar ve bun-
dan umumi veya hususi bir zarar doğarsa 339, 340, 342, 345 inci maddelerde bil-
dirilen farklara göre mezkür maddelerde yazılı cezalarla cezalandırılır.

    Madde 350 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    1 - Hüviyet cüzdanlarını, nüfus tezkerelerini, pasaportları ve ruhsatnamele-
ri taklit edenler,
    2 - Bu gibi sahih vesikaları kimlere ita kılınmış ise onlardan başkasına ve-
ya diğer bir mekan ve zamanda verilmiş gibi göstermek maksadiyle tağyir ve tah-
rif edenler yahut bunların sıhhat ve itibarı için lazımgelen tasdik muamelesini
ve matlup olan şartlarını sahte olarak ifa kılınmış gibi gösterenler.
    3 - Böyle taklit edilmiş ve tahrif olunmuş nüfus tezkere ve hüviyet cüz-
danı ve pasaport ve ruhsatnameleri kullanan veya kullanmak maksadiyle başkala-
rına teslim ve ita eyliyenler, bir aydan sekiz aya kadar hapis cezasına mahküm
olurlar.

    Madde 382 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    369, 370,371.372,377,378,379,380,381 inci maddelerde yazılı olan fiiller
bir şahsın hayatını tehlikeye koymuş olduğu takdirde muayyen olan ceza yarısı
derecesinde artırılır. Ve bu ceza kanunen muayyen olan cezanın azami haddini
geçebilir.
    Ölüme sebep olmuş ise ceza müebbet ağır hapistir.

    Madde 384 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    İşbu fasılda yazılı cürümlerin müteşebbisleri asıl ceza müebbet ağır hapsi
müstelzim ise on bir seneden aşağı olmamak üzere ağır hapse mahküm olur. Sair
cürümlerde asıl cezanın yarısı ile üçte ikisi arasında ağır hapse veya hapse
mahküm olur.

    Madde 404 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    403 üncü maddede yazılı şeyleri bir yere toplanarak kullananlar veya bu
maksatla yanında bulunduranlar ikiaydan altı aya kadar hapis ve beş liradan
yüz liraya kadar ağır para cezasına mahküm edilir.
    403 üncü maddede yazılı şeyleri kullanan kimsenin alışkanlığı iptila dere-
cesinde ise altı aydan noksan olmamak şartiyle salahı tıbben tebeyyün edilince-
ye kadar hastanede tevkif ve tedavisine hükmolunur. Hastane bulunmıyan yerlerde
ise bu kabil kimseler hastane bulunan yerlere sevkedilir.

    Madde 414 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim on beş yaşını bitirmeyen bir çocuğun veya mecnun yahut irade ve
temyizi selbeden malüliyetle malül olduğunu veya şuuru marazi inhisaf halinde
bulunduğunu bildiği bir kimsenin ırzına geçerse üç seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapse mahküm olur.
    Bu fiil cebir ve şiddet veya tehdit icrasiyle yahut mukavemeti selbeden
diğer bir vasıta ile veya mukavemet iktidarı olmıyan kimseye karşı yapılırsa
ağır hapis cezası yedi seneden aşağı olamaz.

    Madde 415 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim yukarıdaki maddede yazılan kimselerin ırz ve namusuna tasaddiyi
tazammün eden diğer bir fiil ve harekette bulunursa bir seneden ve bu fiil ve
hareket cebir ve şiddet veya tehdit icrasiyle veya mukavemeti selbeden diğer
bir vasıta ile veya mukavemete gayri muktedir bir halde bulunan kimseye karşı
yapılırsa iki seneden eksik olmamak üzere hapsolunur.

    Madde 416 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim cebir ve şiddet veya mukaveti selbeden diğer bir vasıta ile on beş
yaşını dolduran bir kimsenin veya cebir ve şiddet ve sair vasıtaya müracaat
etmeksizin mukavemete iktidarı olmıyan şahsın ırzına geçerse üç seneden aşağı
olmamak üzere ağır hapse konulur. Yine bu suretlerle ırz ve namusa tasaddiyi
tazammun eden diğer bir fiil ve harekette bulunursa iki seneden aşağı olmamak
üzere hapsolunur.
    Madde 419 (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Alenen hayasızca vazı ve hareketlerde bulunanlar on beş günden iki aya ve
o suretle fiili şeni icra edenler altı aydan bir seneye kadar hapsolunur ve her
halde on beş liradan elli liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.

    Madde 429 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim bir kimseyi cebir ve tehdit veya hile ile bir tarafa kaçırırsa
aşağıdaki maddelere tevfikan mücazat olunur:

    Madde 430 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kaçırılan kimse, erkek olupta on beş yaşını doldurmamış ise faili iki
seneden üç seneye kadar hapsolunur.
    Kız veya kadın olduğu takdirde faili muvakkaten ağır hapse konulur.
    Kaçırılan kimse, erkek olsun kadın olsun filişeni vukubulmuş ise faili
hakkında on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası hüküm olunur.

    Madde 431 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kaçırılan kimse, erkek olsun kadın olsun onbeş yaşını doldurmuş ise faili
bir seneden üç seneye kadar hapsolunur.
    Kaçırılan kız veya kadın kocalı ise veyahut cebren ırzına geçilmiş ise
faili beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapse konulur.

    Madde 432 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cürmün faili kaçırdığı kimseyi nihayet yirmi dört saat zarfında ve bir
güna tecavüz vukubulmaksızın kaçırıldığı haneye veya ailesinin hanesine iade
eder veyahut ailesi tarafından alınması mümkün olan emniyetli diğer bir mahal-
le getirip bilihtiyar serbest bırakırsa kaçırılan kimse kaç yaşında olursa
olsun ceza bir aydan bir seneye kadar hapistir.

    Madde 433 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kaçırmak cürmü mahza evlenmek maksadiyle işlenmiş ve bir güna tecavüz
vukubulmamış ise fail hakkında tayin olunacak ceza üçte birden yarıya kadar
indirilir.

    Madde 434 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kaçırılan kız veya kadın hakkında nikah vukubulupta on sekiz yaşını bitir-
miş ise kendisinin ve bitirmemiş ise velisinin, velisi olmadığı takdirde haki-
min izniyle kendisinin, davadan feragat ile hukuku umumiye davası ve hüküm
sadr olmuş ise cezanın infazı tecil olunur.
    Müruru zaman haddine kadar erkek tarafından haksız olarak vukua getirilmiş
bir sebeple talaka hüküm lahik olduğu takdirde takibat tekrar edilir. Evvelce
hüküm sudur etmiş ise infaz olunur.
    İşbu madde ahkamı 414, 415,416 ncı maddeler hakkında da caridir.
    Asıl fail hakkında hukuku umumiye davasının veya cezanın tehirini müstel-
zim olan ahval; hem fiil ve feran zimethal olanlar hakkında dahi dava ve ceza-
nın sukutunu müstelzimdir.

    Madde 435 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim onbeş yaşını doldurmamış olan bir küçüğü kandırarak fuhşa teşvik
eder ve bunun yolunu kolaylaştırırsa iki seneden eksik olmamak üzere hapsolu-
nur ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Kandırmak keyfiyeti küçüğün usulünden veya kardeşlerinden biri yahut veli
veya vesisi, muallim veya mürebbisi yahut hizmetkarları veya nezaretleri altına
verilen sair kimseler tarafından vakı olursa fail üç seneden aşağı olmamak
üzere hapse mahküm edilir.
    Kandırmak keyfiyeti onbeş yaşını doldurmuş olupta henüz yirmi bir yaşını
bitirmemiş olan kimseler hakkında vuku bulursa fail altı aydan iki seneye kadar
hapsolunur ve elli liradan iki yüz liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Kandırmak cürmü bu maddenin ikinci fıkasında gösterilen kimseler tarafından
işlenirse faili iki seneden eksik olmamak üzere hapsolunur ve yüz liradan beş-
yüz liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Yirmi bir yaşını doldurmuş olan kız ve kadınları fuhuşe teşvik eden koca ve-
ya ana veya baba ve kardeş hakkında altı aydan iki seneye kadar hapis cezası
hükmolunur.

    Madde 436 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim fuhuş zımmında rızasiyle olsa bile henüz yirmi bir yaşını bitirmiyen
bir bakiri veya bir kadını yahut cebir ve şiddet ve tehdit veya nüfus icrası
yahut hile ile yirmi bir yaşını bitiren bir bakir veya kadını başkası için iğfal
eden veya tedarik yahut sevk veya bir yerden diğer yere naklederse bir seneden
üç seneye kadar hapis ve elli liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasiyle
cezandırılır.
    Bu fiiller yirmibir yaşını doldurmıyan bakir veya kadın hakkında iğfal veya
cebir ve şiddet ve tehdit veya nüfuz icrasiyle yahut baba, ana, kardeş veya sair
usulden biri yahut koca veya veli ve vasi veya muallim ve mürebbi veya hizmet
karları yahut nezaretleri altına verilen sair kimseler tarafından yapılırsa
iki seneden beş seneye kadar hapsolunur.
    Bu fasla giren suçların ihzari hareketlerini işliyenler asıl suç için yazılı
cezanın altıda biri ile cezalandırılır.

    Madde 448 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim bir kimseyi kasten öldürürse on beş seneden on sekiz seneye kadar
ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 449 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Öldürmek fiili:
    1 - Karı, koca, kardeş, babalık, analık, evlatlık, kayın baba, kayın ana,
damat, gelin, üvey baba, üvey ana, üvey evlat haklarında işlenirse,
    2 - Vazifesini yaptığı sırada veya vazifesini yapmasından dolayı Devlet me-
murlarından biri aleyhinde icra olunursa,
    3 - Zehirlemek suretiyle yapılırsa,
    fail on sekiz seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 457 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    456 ncı maddede yazılı fiillere 449 uncu maddenin üçüncü bendinde yazılı hal
inzimam eder yahut fiil, gizli veya aşikar bir silah ile veya aşındırıcı ecza
ile işlenmiş olursa asıl ceza altıda birden üçte bire kadar arttırılır.
    Eğer fiilde 450 nci maddenin ikinci bendinde yazılı olan hal müstesna olmak
üzere diğer bentlerindeki hallerden biri birleşirse bu birleşen fiil hakkında
78 inci madde hükmü cari olmak şartiyle ceza üçte bir nispetinde çoğaltılır.

    Madde 458 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddede beyan olunan ahvalde fiil, netice itibariyle fiilin asıl mak-
sadını tecavüz etmiş olduğu takdirde ceza üçte birden yarısına kadar eksiltilir.

    Madde 462 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıda geçen iki fasılda beyan olunan fiiller, zinayı icra halinde meşhu-
den yakalanan veyahut zinayı irtika, etmek üzere veya henüz irtikap edildiğinde
zevahiri hale nazaran şüphe edilmiyecek surette görünen bir koca veya karı
veya kız kardeş veya fürudan biri veya bunların müşterek faili yahut her ikisi
aleyhinde karı veya koca veya usulden biri veya erkek kardeş veya kız kardeş
tarafın-
an işlenmiş olursa fiilin muayyen olan cezası sekizde bire kadar tenzil ve ağır
hapis cezası hapse tahvil olunur. İdam yerine iki seneden beş seneye kadar hapis
cezası verilir.

    Madde 465 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimsenin veya bir şirketin hizmetinde bulunanlar tarafından vazife ve
hizmet sırasında işlenen 455, 459 uncu maddelerin üçüncü fıkrasında yazılı cü-
rümlerden dolayı hükmedilecek tazminattan o kimse veya şirket malen mesuldür.

    Madde 468 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Alet ve ilaç kullanarak veya başkası tarafından kullanılmasına razı olarak
çocuk düşüren kadın, altı aydan üç seneye kadar hapsolunur.

    Madde 469 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kadının rızasiyle vasıta temin ederek çocuğunu düşürten kimse bir sene-
den üç seneye kadar hapse mahküm olur.
    Eğer bu düşürtme neticesi veya düşürmek için kullanılan vasıtadan kadın te-
lef olursa ceza dört seneden yedi seneye kadar ve eğer kadının ölümü razı olduğu
vasıtadan daha tehlikeli bir vasıta kullanmaktan hasıl olmuşsa ceza beş seneden
on seneye kadar ağır hapistir.

    Madde 470 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kadının rızası olmadığı halde çocuk düşürtmeğe mahsus vasıta kullanan
kimse otuz aydan altı seneye kadar ve eğer çocuk düşmüş olursa yedi seneden on
iki seneye kadar ağır hapse mahküm olur.
    Eğer bu düşürme neticesinde veya bunun için kullanılan vasıtadan kadın ölür-
se ceza on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapistir.
    Eğer fail kadının kocası ise bu maddede tayin olunan ceza altıda bir miktarı
çoğaltılır.

    Madde 471 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki maddelerde yazılan işlerden birini yapan kimse sıhhatı amme namı-
na nizam altına alınmış sanat veya meslek ashasından olupta çocuk düşürtmeğe
mahsus çare ve vasıtaları öğretmek veya kullanmak suretiyle bu fiili vukua ge-
tirmiş ve bundan kadının ölümü hasıl olmuşsa hakkında mezkür maddelerde yazılı
olan ceza altıda bir miktarı çoğaltılır.

    Madde 472 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kendisinin veya karısının veya anasının veya evlatlığının veya kız kardeşi-
nin namusunu kurtarmak için çocuk düşüren veya düşürtenler hakkında yukarıda
yazılı cezalar üçte birden üçte ikiye kadar indirilir ve ağır hapis cezası hap-
se çevrilir.

    Madde 482 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, toplu veya dağınık bir kaç kişi ile ihtilat ederek her ne suretle
olursa olsun bir kimsenin namus veya şöhret veya vakar ve haysiyetine taarruz
eyler ise üç aya kadar hapis ve yüz liraya kadar ağır cezayi nakdi ile mahküm
olur.
    Eğer bu fiil, kendisine tecavüz olunan kimse yalnız olsa bile huzurunda, ya-
hut kendisine hitaben yazılıp gönderilmiş bir mektup ile, irtikap olunursa fai-
lin göreceği ceza dört aya kadar hapis ve yüz elli liraya kadar ağır cezayi
nakdidir.
    Eğer kendisine tecavüz olunan kimsenin huzuriyle beraber alenen vakı olursa
ceza altı aya kadar hapis ve iki yüz elli liraya kadar ağır cezayi nakdidir.
    Eğer fiil, dört yüz sekseninci maddenin ikinci fıkrasında beyan olunan vası-
talardan biri ile işlenirse ceza altı aydan ve eser cezayi nakdi yüz liradan
aşağı olamaz.

    Madde 483 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıki maddede beyan olunan cürüm katibi adil gibi usulü dairesinde hi-
dematı ammeden biriyle muvazzaf bulunan eşhastan birinin huzurunda ve ifa etti-
ği memuriyetten dolayı işlenmiş olursa fail hakkında altı aya kadar hapis ceza-
sı hükmolunur.
    Eğer cürüm neşriyat vasıtalarından biriyle işlenmiş olursa ceza üçte bir
nispetinde ziyadeleştirilir.

    Madde 488 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu fasılda beyan olunan cürümlerden dolayı takibat icrası kendisine tecavüz
olunan şahıs tarafından şikayetname verilmesine bağlıdır.
    Eğer mütecavizünaleyh şikayetname vermezden evvel vefat eder, veya bu cü-
rümler ölmüş bir adamın hatırasına karşı irtikap olunursa bundan dolayı müte-
veffanın karısı ve usul ve füruu veya kardeş ve kız kardeşleri ve usul ve
füru derecesinde sıhrı akrabası ve doğrudan doğruya veresesi bulunan kimseler
tarafından şikayetname verilebilir.
    Adli veya siyasi veya mülki veya askeri bir heyet veya bunlar makamına
kaim olanlar aleyhinde hakaret ve tecavüz vuku bulduğu takdirde heyetin ve
meclis suretinde teşekkül etmiyen heyetler için dahi en büyük amirinin müsaa-
desi ve şirketlerle cemiyetler müdürlerinin şikayetnamesi olmadıkça takibat
icra olunamaz.

    Madde 490 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu fasılda beyan olunan cürümlerden dolayı ikame olunacak hukuku amme dava-
sı 480 inci maddede yazılı ahvalden dolayı bir sene ve 482 ve 485 inci madde-
lerde muharrer ahvalden dolayı üç ay müruriyle sakıt olur.

    Madde 506 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ticaret Kanununda gösterilen surette hileli müflis olanlar ve Ticaret Kanu-
nu hükmünce bunlara şeriki cürüm oldukları tebeyyün edenler muvakkat ağır hapis
ile cezalandırılır.

    Madde 507 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ticaret Kanunu hükmünce taksir sayılan hallerle iflas edenler bir aydan iki
seneye kadar hapsolunurlar.

    Madde 509 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse iade veya muayyen bir suretle istimal etmek üzere kendisine tev-
di olunan imzalı veya yazısız bir kağıda imza sahibinin zararına olarak hukuk-
ça hükmü haiz bir muamele yazar veya yazdırır yahut elinde bedelsiz olarak
kalmış olan bir senedi istimal ederse mutazarrır olan kimsenin şikayeti üzerine
üç aydan üç seneye kadar hapse ve yüz elli liradan aşağı olmamak üzere ağır
para cezasına mahküm olur.
    Bu imzalı ve yazısız kağıt esasen kendisine tevdi ve teslim olunmayıpta
bertakrip ele geçirerek birinci fıkradaki cürmü işlemiş ise altıncı babın
üçüncü ve dördüncü fasıllarında beyan olunan ahkama göre ceza verilir.

    Madde 516 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse, her ne suretle olursa olsun aharın menkul ve gayrimenkul malını
tahrip ya imha eder veya bozar yahut bunlara zarar verirse mutazarrır olan ta-
rafın şikayeti üzerine bir seneye kadar hapis ve yirmi liradan elli liraya
kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır.
    Eğer cürüm:
    1 - Vazifei memuresinden dolayı ahzisar kasdiyle bir memur aleyhinde,
    2 - Eşhasa karşı şiddet kullanmakla veya 493 üncü maddenin dördüncü ve
beşinci fıkralarında beyan olunan vasıtalardan biriyle,
    3 - Ammeye ait veya bir hizmeti ammeye veya bir mezhebin ayin ve ibadetine
mahsus binalar yahut 378 nci maddede gösterilen envaa dahil askeri emakin ve
debboy ve tersaneler ve harp gemileri yahut abidat veya kabristan ve müştemila-
tı,
    4 - Setler yahut musibetlere karşı ammenin muhafazası maksadiyle inşa olu-
nan müdafaa vasıtaları ve sair inşaat yahut bir hizmeti ammeye mahsus alat ve
işarat,
    5 - Kanal veya saki ve irvaya mahsus nehir ve cetvel ve ark ve bu kabilden
sair inşaat,
    6 - Dikilmiş bağ çubukları ve meyvadan ağaç ve fidanlar ile seyir ve mey-
dan yerlerindeki ağaçlar.
    Üzerinde ika olunursa failin göreceği ceza üç aydan iki seneye kadar hapis
ve iki yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdidir.
    Bu ef`al hakkında şikayetname itasına hacet kalmaksızın dava takip olunur.

    Madde 518 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, bigayri hakkın başkasının arazisine veya bağ ve bahçesine hayvan
sokarak veya orada bırakarak bir zarar ika ederse mutazarrırın şikayeti üzerine
bu faslın birinci maddesinin ilk fıkrası hükmüne tevfikan ceza görür.
    Fail yalnız otlatmak maksadiyle aharın arazisine hayvan sokmuş veya girme-
sine imaz etmiş ise diğer tarafın şikayeti üzerine göreceği ceza üç aya kadar
hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdidir.
    Kayıtsızlık ve teseyyüp eseriyle bir kimsenin muhrez ve mezru olan arazisi-
ne veya bağ ve bahçesine hayvan girmesine sebep olanlar on beş günden bir aya
kadar hafif hapise veya on liradan otuz beş liraya kadar hafif cezayı nakdiye
mahkum olur.

    Madde 524 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu babın birinci ve üçüncü ve dördüncü ve beşinci fasıllarında ve 516 ncı
maddenin birinci fıkrasiyle 518 ve 519 ve 521 inci maddelerde beyan olunan
cürümler:
    1 - Kanunen tefrik edilmemiş karı ve kocadan birinin,
    2 - Usul ve fürudan yahut bu derecede sıhri karabet erbabından birinin ve
analık ve babalık ve evlatlığın,
    3 - Faille beraber bir dam altında yaşayan kardeşinin veya kız kardeşinin,
    Zararlarına olarak işlenmiş olursa fail aleyhinde takibat icra olunamaz.
    Kanunen tefrik edilmiş olan karı veya koca yahut faille beraber bir dam
altında yaşamayan kardeş ve kız kardeş yahut cürmün mürtekibi ile bir aile
halinde yaşamakta olan amca, dayı, yeğen veya ikinci derecede sıhri akrabanın
mazarratına olarak işlenmiş ise fail hakkında takibat icrası şikayetname itası-
na bağlıdır. Bu takdirde failin göreceği ceza üçte bir miktarı azaltılır.

    Madde 526 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, salahiyettar merciden kanun ve usul dairesinde verilmiş bir emre
itaatsizlik eder veyahut ammenin istirahat ve selameti veya madelat mulahazası
namına merciinden kanun dairesinde ittihaz edilmiş bir tedbire riayet etmezse
bir aya kadar hafif hapse ve elli liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm
olur.

    Madde 589 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Birinci kitabın yedinci ve sekizinci bablarının münferit hapis müdddetini
tezyide dair olan maddeleri ahkamı hapishaneler teşkilat ve tesisatı icra olu-
nuncaya kadar münferit hapse ilave olunacak müddete bir misli zam olunmak sure-
tiyle tatbik olunur.
    4 - 3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 5,13,29,61,62,63,64,
65,72,94,95,220,235,313,429 ve 524)

    Madde 5 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir Türk, dördüncü maddede yazılı cürümlerden başka, Türk kanunlarına göre
aşağı haddi üç seneden eksik olmıyan şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezayı müs-
telzim cürmü yabancı memlekette işlediği ve kendisi Türkiye`de tutulduğu takdir-
de Türk kanunlarına göre cezalandırılır.
    Eğer cürmün aşağı haddi üç seneden az hürriyeti bağlayıcı bir cezayı müstel-
zim ise takibat icrası zarar gören şahsın veya yabancı Hükümetin şikayetine
bağlıdır.
    Mağdur yabancı ise bu fiilin, işlendiği mahal kanunlarında da cezayı müstel-
zim olması şarttır.

    Madde 13 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır hapis cezası müebbed veya muvakkattir. Müebbed, ölünceye kadar devam
eder. Muvakkat, bir seneden yirmi seneye kadardır. Bu ceza aşağıda yazılı şekil-
ler dahilinde dört devrede çektirilir:
    A) Mahküm, birinci devrede cezasının yirmide birine müsavi bir müddet gece-
li gündüzlü yalnız olarak bir hücrede bırakılır. Ancak bu müddet bir aydan aşağı
ve altı aydan yukarı olamaz.
    Mahkümiyetin bütün devrelerinde mahküm, nizamname mucibince inzibati
mahiyette olmak üzere her defasında on beş günü geçmemek kaydile aynı suretle
hücreye konulabilir.
    B) Mahküm, ikinci devrede yalnız geceleri tecrid edilir. Bu devre mahküm
mevkuf kalmışsa bu müddet ile hücrede kaldığı müddet çıkarıldıktan sonra geri
kalan müddetin altıda birini teşkil eder.
    C) Üçüncü devrede bulunan mahkümlar geceleri tecridde edilmiyebilirler.
    Bu devrede geçen her üç gün, dört gün mahkümiyete karşılık olarak hesap
edilir.
    Bu devre müddeti mevkufiyet müddetile birinci ve ikinci devrelerde geçen
müddetler tenzil edildikten sonra geri kalan cezanın üçte biri kadardır.
    D) Dördüncü devre geri kalan müddettir. Bu devrede geçen her gün iki mahkü-
miyet gününe karşılık olarak hesapedilir.
    İkinci devreyi bitiren mahkümlar arasından Adliye Vekaleti yol, inşaat,
maden ekipleri teşkil edebilir. Mahkümların bu işlerde çalıştıkları her bir gün
iki günlük mahkumiyete karşılık olarak sayılır.
    Müebbed ağır hapis 36 sene üzerinden hesap edilerek muvakkat ağır hapsin
tabi olduğu şartlar altında geçer. Ancak ikinci ve üçüncü devrelerdeki müddetler
mutlak surette 36 senenin altıda ve üçte biridir.

    Madde 29 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda sarahaten yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltile-
bilir ve nede değiştirilebilir.
    Kanunun muayyen bir nispet dairesinde cezayı artırıp eksiltmeyi emrettiği
yerlerde mevcut olan teşdit veya tahfif edici sebepler nazara alınmaksızın o
fiil hakkında ne ceza tayin edilecekse tezyit ve tenkis keyfiyeti o ceza üzerin-
den icra olunur.
    Eğer bir çok esbap içtima etmiş olursa artırıp eksiltme hususu ondan evvelki
artırma ve eksiltme neticesi olan ceza miktarı üzerinden cereyan eder.
    Eğer içtima eden sebeplerden bazısı artırmayı ve bazısı eksiltmeyi müstelzim
olursa ilk önce artırmakla işe başlanır.
    Bütün hallerde mücrimin yaşı, akli haleti, esbabı muhaffefei takdirye ve te-
kerrür hususları bu sıra takip olunmak şartiyle en sonra nazara alınır.
    Ceza artırılır veya eksiltilirken kanunun sureti mahsusada tayin ettiği ah-
val müstesna olmak üzere her nevi ceza için muayyen olan hudut tecavüz edilemez.

    Madde 61 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse işlemeği kast eylediği bir cürmü vesaiti mahsusa ile icraya baş-
layıpta ihtiyarında olmayan esbabı maniadan dolayı o cürmün husulüne muktazi
fiilleri ikmal edememiş ise kanunda yazılı olmayan yerlerde fiil idam veya müeb-
bet ağır hapis cezasını müstelzim olduğu halde müteşebbis hakkında yedi seneden
eksik olmamak üzere muvakkat ağır hapis ve müebbet sürgün cezasını müstelzim
olduğu takdirde üç sene müddetle ağır hapis cezası hükmolunur. Sair hallerde o
cürüm için kanunen muayyen olan ceza  yarısından üçte ikisine kadar indirilir.
Müteşebbis, cürmün efali icraiyesinden ihtiyarıyle vaz geçtiği fakat tamam olan
kısım, esasen bir cürüm teşkil ettiği halde ancak o kısma mahsus ceza ile
cezalandırılır.

    Madde 62 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse işlemeği kasdettiği cürmün icrasına taallük eden bütün fiilleri
bitirmiş fakat ihtiyarında olmıyan bir sebepten dolayı o cürüm meydana gelmemiş
ise kanunda yazılı olmıyan yerlerde fiil ölüm cezasını müstelzim olduğu takdirde
müteşebbis hakkında yirmi sene, müebbed ağır hapis cezasını müstelzim olduğu
takdirde on beş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezası hükmolu-
nur. Sair hallerde o cürüm için verilecek cezanın altıda birinden üçte birine
kadar indirilerek hükmolunur.

    Madde 63 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Azami haddi bir seneden aşağı hapis veya ağır cezayı nakdiyi müstelzim cü-
rümlere teşebbüs kanununun tasrih ettiği yerlerde cezayı müstelzimdir.

    Madde 64 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kaç kişi bir cürüm veya kabahatin icrasına iştirak ettikleri takdirde
fiili irtikap edenlerden veya doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlardan her
biri o fiile mahsus ceza ile cezalandırılır.
    Başkalarını cürüm veya kabahat işlemeğe azım ettirenler dahi aynı ceza ile
mücazat olunur. Ancak fiili icra edenin onu işlemekte şahsi bir menfaati olduğu
sabit olursa azm ettiren şahsın cezası idam ve müebbet ağır hapse bedel 20 sene
ve müebbet sürgüne bedel beş sene ağır hapistir. Sair cezaların altıda biri
indirilir.

    Madde 65 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    1  - Failin zihninde cürüm veya kabahat ikaı kararını uyandırarak veya fiili
irtikap kararını teyit veyahut fiil işlendikten sonra müzaheret ve muavenette
bulunacağını vadederek,
    2 - Cürüm veya kabahatin ne suretle işleneceğine müteallik talimat ve tari-
fat ita, veya fiilin işlenmesine yarayacak iş ve vasıtaları tedarik eyleyerek,
    3 - Cürüm veya kabahat işlenmeden evvel veya işlendiği esnada müzaheret ve
muavenetle icrasını kolaylaştırarak, cürüm veya kabahate iştirak eden şahıs
fiili vakıa mahsus olan ceza idam veya müebbet ağır hapisten ibaret olduğu tak-
dirde on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ve müebbet sürgün ise üç sene
müddetle muvakkat sürgün cezasiyle cezalandırılır ve ahvali sairede kanunen
muayyen olan cezanın yarısı indirilir.
    Bu maddede beyan olunan fiillerden birini işleyen kimsenin iştiraki inzimam
etmeksizin fiilin irtikabı mümkün olmayacağı sabit olan ahvalde o kimse yukarıda
gösterilen tenzilattan istifade edemez.

    Madde 72 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif hapis cezasını müstelzim bir kaç fiilin faili hakkında en ağırına
müterettip ceza tayin ve failin mahküm olacağı ceza üç seneyi geçmemek şartiyle
sair cezalar müddeti mecmuunun yarısına müsavi bir müddet daha ilave olunur.

    Madde 94 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cezası tecil edilen mahküm hazır ise mahkemenin reisi cezanın tecil edildi-
ğini tefhim ettikten sonra yeniden hapis veya daha ağır cezayı müstelzim bir cü-
rüm işlerse tecil olunan ceza çektirilmekle beraber sonraki cürüm cezasının dahi
şartlarına muvafık olduğu takdirde tekerrürden dolayı artırılacağını kendisine
ihtar eder.

    Madde 95 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kabahat ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren bir sene zarfında
bir cürümden veya evvelce hükmü veren mahkemenin dairesi dahilinde diğer bir
kabahatten dolayı hapis cezasına ve hapis ile mahküm olan kimse dahi yine hüküm
tarihinden itibaren beş sene zarfında hapis veya daha ağır bir cezaya mahküm
olmazsa evvelki mahkümiyeti esasen vaki olmamış sayılır; aksi takdirde her iki
ceza ayrı ayrı tenfiz olunur.

    Madde 220 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıda sayılan kimselerden birine kanun hükmünce yapmağa memur olduğu şeyi
yapmamak yahut yapmamağa mecbur olduğu şeyi yapmak için rüşvet vait ve teklif ve
ita eden kimsenin bu hareketi kanun ve nizama vukubulan muhalefetin derecesine
ve istenilen şeyin kısmen veya tamamen yapılmış olup olmamasına göre üç aydan üç
seneye kadar hapis veya elli liradan bin liraya kadar ağır para cezasını istil-
zam eder.

    Madde 235 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Zabıta memurlarından veya sair memurlardan biri vazifesini yaptığı sırada
memuriyetine müteallik olarak resen veya resmen takibat icrasını müstelzim bir
cürme vakıf olup ta ait olduğu daireyi haberdar etmekte ihmal ve terahi ederse
bir sene müddet memuriyetinden mahrumiyetle beraber elli liraya kadar ağır ceza-
yı nakdi ile cezalandırılır.

    Madde 313 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Beş kişi ve daha ziyade kimse adliye kuvveti veya ammenin emniyet veya
selameti veya adabı ve aile intizamı yahut mal ve şahıs aleyhine cürüm işlemek
için bir cemiyet teşkil ettiği halde bunlardan her birisi yalnız cemiyet teşki-
linden dolayı üç seneye kadar hapsolunur.
    Bu cemiyete dahil olanlar on sekiz aya kadar hapse ve yüz liraya kadar ağır
para cezasına mahküm olurlar.
    Eğer bu cemiyet efradı dağlarda ve kırlarda ve umumi yollarda dolaşır, yahut
içlerinden iki veya daha ziyadesi silah taşır yahut emin bir mahalde silah sak-
larsa altı aydan beş seneye kadar hapse mahküm olur.
    Eğer cemiyetin muharrik ve reisleri varsa onlar bu maddenin birinci fıkra-
sında altı aydan eksik olmamak üzere üç, seneye, üçüncü fıkrasında bir seneden
eksik olmamak üzere beş seneye kadar hapse mahküm edilir.

    Madde 429 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmudür.)
    Her kim, cebrü şiddet veya tehdid veya hile ile şehvet hissi veya evlenme
maksadile, reşid olan veya reşid kılınan bir kadını kaçırır veya bir yerde alı-
korsa altı aydan beş seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.

    Madde 524 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu babın birinci ve üçüncü ve dördüncü ve beşinci fasıllarında ve 516 ncı
maddenin birinci fıkrasile 518 ve 519 ve 521 inci maddelerde beyan olunan cürüm-
ler:
    1 - Haklarında ayrılık kararı verilmiş karı kocadan birinin,
    2 - Usul ve furudan yahut bu derecede sıhri akrabadan birinin veya analık
babalık ve evladlığın,
    3 - Faille beraber bir dam altında yaşıyan kardeşin veya kız kardeşin za-
rarlarına olarak işlenmiş olursa fail aleyhinde takibat icra olunmaz.
    Haklarında ayrılık kararı verilmiş olan karı veya koca yahut faille beraber
bir dam altında yaşıyan kardeşlerle cürüm mürtekibi ile bir aile halinde yaşa-
makta olan amca, dayı, hala, teyze yeğen veya ikinci derecede sıhri akrabanın
mazarratına olarak işlenmiş ise fail hakkında takibat icrası şikayete bağlıdır.
Bu takdirde failin göreceği ceza, üçte bir miktarı azaltılır.
    5 - 29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 102,105,118,133,141,
142,149,151,154,159,160,161,173,258,261,459,462,490 ve 516)

    Madde 102 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda başka türlü yazılmış olan ahvalin maadasında hukuku amme davası:
    1 - İdam ve müebbet ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerde yirmi sene,
    2 - Yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim
cürümlerde on beş sene,
    3 - Beş seneden ziyade ve yirmi seneden az ağır hapis veya müebbet sürgün
veyahut beş seneden ziyade hapis veya hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet
cezalarından birini müstelzim cürümlerde on sene,
    4 - Beş seneden ziyade olmamak üzere ağır hapis veya hapis veya muvakkat
sürgün veya hidematı ammeden muvakkaten mahrumiyet cezalarını ve ağır cezayı
nakdiyi müstelzim cürümlerde beş sene,
    5 - Bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif cezayı nak-
diyi müstelzim fiilerde iki sene,
    6 - Bundan evvelki bentte beyan olunan miktardan aşağı cezaları müstelzim
kabahatlerde altı ay,
    Geçmesiyle ortadan kalkar.

    Madde 105 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunun bir seneden aşağı müruru zaman müddeti tayin ettiği hallerde her
türlü usuli muamele müruru zamanı keser.Ancak 103 üncü maddeye göre müruru zaman
işlemeğe başladığı günden itibaren bir sene içinde mahkümiyet hükmü verilmemiş
olursa hukuku amme davası müruru zamana uğrar.

    Madde 118 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Vatan haricinde devletin harici emniyetine karşı işlenilen cürümlerden dola-
yı verilen cezalarda müruru zaman yoktur.

    Madde 133 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devletin emniyeti veya dahili veya beynelmilel siyasi menfaatleri icabından
olarak gizli kalması lazımgelen malümatı, siyasi veya askeri casusluk maksadile
istihsal eden kimse on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile ceza-
landırılır.
    Aşağıdaki hallerde ölüm cezası verilir:
    1 - Fiil Türkiye ile harp halinde bulunan bir Devletin menfaati namına iş-
lenmiş ise,
    2 - Fiil, Devletin harp hazırlıklarına veya harp kudret veya kabiliyetini
veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise,
    Salahiyetli makamların neşir veya işaasını menettikleri malümatı siyasi veya
askeri casusluk maksadile istihsal eden kimse on seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Yukarıki fıkrada yazılı fiil, Türkiye ile harp halinde bulunan bir Devletin
menfaatine işlenmiş ise müebbed ağır hapis cezası hükmolunur.
    Yukarıki iki fıkrada yazılı fiil Devletin harp hazırlıklarını veya harp kud-
ret ve kabiliyetini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise ölüm cezası
verilir.

    Madde 141 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memleket dahilinde içtimai bir zümrenin diğerleri üzerinde tahakkümünü,
şiddet kullanmak suretile tesis etmeğe veya içtimai bir zümreyi şiddet kullana-
rak ortadan kaldırmağa veya memleket dahilinde teşekkül etmiş iktisadi veya
içtimai nizamları şiddet kullanarak devirmeğe matuf cemiyetleri tesis eden,
teşkil eden, tanzim eden veya sevk ve idare eden kimse beş seneden on iki seneye
kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Memleket dahilinde cemiyetin siyasi ve hukuki her hangi bir nizamını şiddet
kullanarak ortadan kaldırmak gayesile cemiyetler tesis eden, teşkil eden, tanzim
eden, veya sevku idare eyliyen kimseye de aynı ceza verilir.
    Bu cemiyetlere iştirak eden kimse bir seneden üç seneye kadar ağır hapis
cezasile cezalandırılır.
    Yukarıki fıkralarda gösterilen haller haricinde memlekette milli hissiyatı
sarsmağa veya zayıflatmağa matuf cemiyetleri tesis eden, teşkil eden, tanzim
eden veya sevku idare eden kimse bir seneden üç seneye kadar ağır hapis cezasile
cezalandırılır.
    Mezkür cemiyetlere iştirak eden kimseye altı aydan iki seneye kadar hapis
cezası verilir.
    Dağılmaları emredilmiş olan yukarıda yazılı cemiyetleri sahte nam altında
veya muvazaa şeklinde olsa dahi yeniden teşkil edenler hakkında verilecek ceza-
lar üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.

    Madde 142 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memleket dahilinde içtimai bir zümrenin diğerleri üzerinde tahakkümünü şid-
det kullanmak suretile tesis etmek veya içtimai bir zümreyi şiddet kullanarak
ortadan kaldırmak veya memleket dahilinde teşekkül etmiş iktisadi veya içtimai
nizamları şiddet kullanarak devirmek yahut memleketin siyasi ve hukuki herhangi
bir nizamını yıkmak için propaganda yapan kimse bir seneden beş seneye kadar
ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Propaganda milli hissiyatı sarsmak veya zayıflatmak için yapılırsa ceza altı
aydan iki seneye kadar hapistir.
    Yukarıki hükümlerde yazılı filleri medhü istihsan eden kimse de aynı cezaya
mahküm olur.

    Madde 149 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, Hükümet aleyhine halkı silah ile isyana veya Türkiye ahalisini bir-
biri aleyhine silahlandırarak mukateleye teşvik ederse on beş seneden aşağı ol-
mamak üzere ağır hapise konur.
    Eğer bu teşvik neticesi olarak isyan veya kıtal zuhur etmişse buna sebebiyet
veren yahut asilere kumanda eden kimseler idam olunur.
    Bu cürümlere yalnız iştirak etmiş olanlar altı seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapse konulur.

    Madde 151 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bundan evvelki maddelerde yazılı cürümlerden birine muttali olan her fert,
bunu derhal hükümete haber vermeğe mecburdur. Bu mecburiyeti suiniyetle yapma-
dıkları sabit olanlar, fesat fiile çıkarsa bir seneden ve fiile çıkmazsa altı
aydan aşağı olmamak üzere hapis olunur.
    Fesatçıları bilerek muayyen mevkilerin gayri yerlerden sokan ve memleket
içinde bir yerden diğer yere nakil edenler muvakkat ağır hapisle cezalandırılır.

    Madde 154 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde yazılı olan cürümleri işlemeğe halkı teşvik etmek üzere ba-
sılmış veya basılmamış evrak ve risaleleri fesat kastiyle neşir etmek üzere iken
ele geçirilen kimse bir seneden üç seneye kadar hapis olunur.

    Madde 159 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türklüğü, Büyük Millet Meclisini, Cumhuriyeti, Hükümetin manevi şahsiyetini
alenen tahkir ve tezyif edenler bir seneden altı seneye kadar ağır hapis cezasi-
le cezalandırılır.
    Devletin silahlı kuvvetlerini veya adliyenin manevi şahsiyetini alenen tah-
kir ve tezyif edenlere de aynı ceza verilir.
    Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına alenen söğenler altı ayı geçmemek üzere
hapsolunur ve otuz liradan yüz liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
    Türklüğü tahkir ve tezyif, yabancı memlekette bir Türk tarafından işlenirse
ceza üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.

    Madde 160 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    157 nci maddede yazılı suçu işliyenlerle Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına
alenen söğenler hakkında takibat yapmak salahiyeti doğrudan doğruya Cumhuriyet
Müddeiumumilerine aiddir.
    158 inci maddede yazılı hal ile 159 uncu maddenin birinci ve ikinci fıkrala-
rında yazılı Hükümetin veya Adliyenin manevi şahsiyetini veya Cumhuriyeti alenen
tahkir ve tezyif hallerinde takibat yapılması Adliye Vekaletinin iznine bağlı-
dır.
    159 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı Türklüğü veya Büyük Millet Mec-
lisini alenen tahkir ve tezyif hallerinde takibat yapılması Büyük Millet Meclisi
Reisinin ve bulunmadığı takdirde reise vekalet eden zatın ve Devletin silahlı
kuvvetlerini tahkir ve tezyif edenler hakkında takibat yapılması Milli Müdafaa
Vekaletinin iznine bağlıdır.

    Madde 161 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Harp esnasında ammenin telaş ve heyecanını mucib olacak veya halkın manevi-
yatını kıracak veya düşman karşısında milletin mukavemetini azaltacak şekilde
asılsız mübalagalı veya maksadı mahsusa müstenid havadis veya haberler yayan ve-
ya nakleden veya milli menfaatlere zarar verecek her hangi bir faaliyette bulu-
nan kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapse konulur.
    Eğer fiil:
    1 - Propaganda ile veya askerlere tevcih olunarak işlenmişse;
    2 - Suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa verilecek
ceza, on beş seneden eksik olmamak üzere ağır hapistir.
    Eğer fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmiş ise, cezası müebbed ağır
hapistir.
    Harp zamanında düşman karşısında milletin mukavemetini tehlikeye maruz kı-
lacak şeklide kambiyoların tedavül kıymetini düşürmiye veya resmi veya hususi
kıymetli evrakın piyasası üzerinde bir tesir yapmağa matuf hareketlerde bulunan
kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ve üç bin liradan aşağı olmamak
üzere ağır para cezasile cezalandırılır.
    Eğer fiil:
    Suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa ağır hapis ce-
zası on seneden ve düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse on beş seneden aşağı
olamaz.

    Madde 173 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    127 nci maddenin 3 ve 4 üncü fıkralarile 138 inci maddenin dördüncü fıkra-
sında ve 128,140,143 ve 161 inci maddelerde yazılı cürümler hakkında takibat
yapılması Adliye Vekaletinden izin verilmesine bağlıdır.
    Ceza kanununa göre harp zamanı tabirinde, eğer harp vukua gelmiş ise, sefer-
berlik zamanı da dahildir.
    Birinci babda yazılı cürümler için hükmolunacak ağır hapis cezalarına em-
niyeti umumiye nezareti altına alınmak cezası da ilave olunur.

    Madde 258 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir memura veya ona yardım edenlere memuriyetine ait vazifeleri ifa sırasın-
da cebir ve şiddet veya tehdit ile mukavemet eden kimse üç aydan bir seneye
kadar hapse mahküm edilir.
    Eğer fiil silahla işlenmişse hapis bir seneden üç seneye kadardır ve eğer
beş kişiden fazla silahlı veya on ve daha fazla silahsız kimseler tarafından
birlikte işlenmiş ise aralarında evvelce ittifak olmazsa bile iki seneden beş
seneye kadar hapis cezası verilir.
    Eğer fiil kendisini veya akrabasını hapis ve tevkiften kurtarmak maksadiyle
vakı olmuş ise birinci fıkradaki hal için bir aydan altı aya ve ikinci fıkrada
yazılı hal için üç aydan bir seneye ve üçüncü hal için altı aydan üç seneye ka-
dar hapis cezası verilir.
    Eğer memur haiz olduğu salahiyet hududunu tecavüz ederek veya keyfi hareket-
leriyle bu muameleye sebebiyet vermişse fail hakkında geçen maddelerdeki ceza
dörtte bire kadar indirileceği gibi icabına göre ceza büsbütün de kaldırılabi-
lir.

    Madde 261 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Maarifi Umumiye Kanun ve Nizamları hilafına olarak mektep açanlar, açılan
mektep kapattırılmakla beraber elli liradan yüz liraya ve ruhsatsız muallimlik
edenlerle bunları istihdam eyliyenler otuz liradan elli liraya kadar ağır
cezayı nakdi ile cezalandırılır.
    Tedrisi menolunan bir kitabı okutturan mektep müdür ve muallimleri bir aydan
üç aya kadar hapsolunur.

    Madde 459 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim tedbirsizlik veya dikkatsizlik yahut meslek ve sanatta acemilik veya
nizam, talimat ve emirlere riayetsizlik neticesi olarak bir şahsa cismen eza
verecek veya sıhhatini ihlal edecek bir zarar iras eder, yahut akli melekelerin-
de teşevvüş husulüne sebebiyet verirse:
    1 - 456 ncı maddenin birinci ve sonuncu fıkralarındaki hallerde takibat
icrası şikayete bağlı olmak şartiyle üç aya kadar hapis veya elli liraya kadar
ağır para cezası,
    2 - Yine o maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki hallerde üç aydan yirmi
aya kadar hapis ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
    3 - Bir kaç kişi cürümden mutazarrır olmuş ise bir numaralı bentte hapis
cezası altı aya ve ağır para cezası iki yüz liraya kadar, iki numaralı bentte
hapis altı aydan otuz aya kadar ve ağır para cezası yüz elli liradan aşağı olma-
mak üzere hükmolunur.

    Madde 462 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hukmüdür.)
    Yukarıda geçen iki fasılda beyan olunan fiiller zinayı icra halinde meşhuden
yakalanan veyahut zinayı irtikab etmek üzere veya henüz irtikab edildiğinde ze-
vahiri hale nazaran şüphe edilemiyecek surette görünen bir koca veya karı veya
kız kardeş veya furudan olan kız veya kadınlardan biri veya bunların müşterek
faili yahut her ikisi aleyhinde karı veya koca veya usulden biri veya erkek kar-
deş veya kız kardeş tarafından işlenmiş olursa fiilin muayyen olan cezası sekiz-
de bire kadar tenzil ve ağır hapis cezası hapse tahvil olunur. Ölüm cezası yeri-
ne iki seneden beş seneye kadar hapis cezası verilir.

    Madde 490 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu fasılda beyan olunan cürümlerden dolayı ikame olunacak hukuku amme dava-
sı, 480 inci maddede yazılı ahvalden dolayı bir sene ve 482 ve 483 üncü madde-
lerde muharrer ahvalden dolayı üç ay geçmesile düşer.

    Madde 516 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse her ne suretle olursa olsun aharın menkul ve gayrimenkul malını
tahrib, veya imha eder veya bozar yahut bunlara zarar verirse mutazarrır olan
tarafın şikayeti üzerine bir seneye kadar hapis ve yirmi liradan elli liraya ka-
dar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Eğer cürüm :
    1 - Vazifei memuresinden dolayı öç almak kasdile bir memur aleyhinde,
    2 - Şahıslara karşı şiddet kullanmakla veya 493 üncü maddenin birinci ve
ikinci fıkralarında beyan olunan vasıtalardan birile,
    3 - Ammeye aid veya amme hizmetine veya bir mezhebin ayin ve ibadetine mah-
sus binalar yahut 378 inci maddede gösterilen envaa dahil askeri binalar ve deb-
boy ve tersaneler ve harp gemileri yahut abideler veya kabristan ve müştemilatı,
    4 - Sedler yahut musibetlere karşı ammenin muhafazası maksadile inşa olunan
müdafaa vasıtaları ve sair inşaat yahut bir amme hizmetine mahsus alat ve işa-
ret;
    5 - Kanal veya sulamağa mahsus nehir ve cetvel ve ark ve bu kabilden sair
inşaat;
    6 - Dikilmiş bağ çubukları ve meyvalı ağaç ve fidanlar ile seyir ve meydan
yerlerindeki ağaçlar;
    Üzerinde işlenirse failin göreceği ceza; üç aydan iki seneye kadar hapis ve
iki yüz elli liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Bu fiiller hakkında şikayetname itasına hacet kalmaksızın dava takib olunur.
    6 - 7/7/1939 tarih ve 3708 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya de-
ğiştirilmiş olan hükümlerin metinleri : (Madde numaraları: 494)

    Madde 494 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, sahibinin izni olmaksızın henüz mahsulatı biçilip kaldırılmamış
olan tarla, bağ ve bahçe ve bostanlardan hububat ve sebze ve saire çalarsa mu-
tazarrının şikayeti üzerine beş aya kadar hapsolunur.
    7 - 2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya de-
ğiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 18,65,80,95,268,403,
404,494,526 ve 573)

    Madde 18 - (11/6/1936  tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sürgün cezası gerek cürmün işlendiği ve gerek cürümden zarar gören şahıs ile
mahkümun ikamet ettiği kazalardan en aşağı 60 kilometre uzakta bulunan ve mahke-
me ilamında muayyen olan bir şehir veya bir kasabada mahkümun ikamete mecbur
tutulmasından ibarettir. Altı aydan beş seneye kadardır.

    Madde 65 - (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    1 - Failin zihninde cürüm veya kabahat ikaı kararını uyandırarak veya fiili
irtikap kararını teyit veyahut fiil işlendikten sonra müzaheret veya muavenette
bulunacağını vadederek,
    2 - Cürüm veya kabahatin ne suretle işleneceğine mütaallik talimat ve tari-
fat ita veya fiilin işlenmesine yarayacak iş ve vasıtaları tedarik eyliyerek,
    3 - Cürüm veya kabahat işlenmeden evvel veya işlendiği esnada müzaheret veya
muavenetle icrasını kolaylaştırarak,
    Cürüm veya kabahate iştirak eden şahıs, fiili vakıa mahsus olan ceza, ölüm
cezası ise onbeş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis ve müebbet
ağır hapis cezası olduğu takdirde 12 seneden 20 seneye kadar ağır hapis cezasile
cezalandırılır.Sair hallerde kanunen muayyen olan cezanın yarısı indirilir.
    Bu maddede beyan olunan fiillerden birini işliyen kimsenin iştiraki inzımam
etmeksizin fiilin irtikabı mümkün olmıyacağı sabit olan ahvalde o kimse yukarda
gösterilen tenzilattan istifade edemez.

    Madde 80 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kastı cürminin efali icraiyesinden olarak kanunun bir maddesinin defaat
ile ihlal edilmesi muhtelif zamanlarda vaki olmuş olsabile bir cürüm sayılır.
Fakat bundan dolayı terettüp edecek ceza altıda birden yarıya kadar artırılır.

    Madde 95 - (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kabahatle mahküm olan kimse hüküm tarihinden itibaren bir sene zarfında bir
cürümden dolayı para cezasından başka bir cezaya veya evvelce hükmü veren mah-
kemenin dairesi dahilinde diğer bir kabahatten dolayı hafif hapis cezasına ve
cürüm ile mahküm olan kimse dahi hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işle-
diği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut
hapis veya daha ağır bir cezaya mahküm olmazsa evvelki mahkümiyeti infaz edilmiş
sayılır. Aksi halde her iki suçun cezası ayrı ayrı tenfiz olunur.

    Madde 268 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse kavlen veya fiilen her ne suretle olursa olsun siyasi veya idari
bir heyeti resmiye huzurunda veya bir hakimin muhakeme ettiği sırada vakar ve
haysiyetine taarruz ve hakarette bulunursa altı aydan üç seneye kadar hapse mah-
küm olur.
    Hakarete uğrayan heyetin mezuniyeti olmadıkça takibat cereyan edemez.
    Cürüm, muhtelif derece ve sıfattaki zevattan mürekkep bir heyet aleyhine va-
ki olmuş ise mertebe itibariyle en büyük amirin mezuniyeti olmadıkça takibat ic-
ra olunmaz.

    Madde 403 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Esrar, müstahzar afyon ve tıbbi afyon ile müstahzarlarının ve morfin ve bü-
tün milhlerinin ve morfinin uzvi hamızlarla veya küül cezriyle birleşmesinden
mütehassıl bütün eserlerinin ve bunların milhlerinin ve koka yaprağı ham kokain
ve kokain, ekgonin ve tropokokain ile bütün milhlerinin ve yüzde 0,20 gramdan
fazla morfin ve milhlerinin ve yüzde 0,10 gramdan fazla kokain ve milhlerini
muhtevi bütün müstahzarların ve ökodal, dikodit, dilodit, asedikon ve bunların
terkibi kimyevisinde bulunan maddelerle bu maddeler mahiyetinde olduğu İcra Ve-
killeri Heyetince tayin ve ilan olunacak maddeleri ve bütün müstahzarlarını
izinsiz memlekete sokmağa çalışanlarla sokanlar ve memleket dahilinde izinsiz
satanlar ve alanlar veya satmak üzere yanında bulunduranlar ve bunların alınıp
satılmasına ve her ne suretle olursa olsun tedarikine vasıta olanlar ve imal ve
izinsiz ihraç edenler ve mahsus bir yer tedarikiyle veya diğer suretle halkı
celbederek bunların kullanılmasını kolaylaştıranlar bir seneden beş seneye kadar
hapis ve her gram veya küsuru için bir lira hesabiyle ağır para cezası ile mah-
küm edilirler. Şu kadar ki para cezası herhalde iki yüz liradan aşağı olamaz.

    Madde 404 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    403 üncü maddede yazılı şeyleri kullananlar  veya yanında bulunduranlar iki
aydan altı aya kadar hapis ve beş yüz liraya kadar ağır para cezasına mahküm
edilirler.
    Bunları kullanan kimsenin alışkanlığı iptila derecesinde ise altı aydan ek-
sik olmamak şartile, salahı tıbben tebeyyün edinceye kadar, hastanede tevkif ve
tedavisine hükmolunur. Hastane bulunmıyan yerlerde ise bu kabil kimseler hastane
bulunan yerlere sevkedilir.

    Madde 494 - (7/7/1939 tarih ve 3708 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, henüz biçilmemiş veya toplanmamış yahut biçilmiş veya toplanmış
olup ta kaldırılmamış olan tarla,bağ, bahçe ve bostanlardan hububat, sebze meyve
vesaire çalarsa zarar görenin şikayeti üzerine bir aydan bir seneye kadar hapis
cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 526 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, salahiyettar merciden kanun ve nizamlara aykırı olmıyarak verilmiş
bir emre itaatsizlik eder yahut ammenin istirahat ve selameti veya madelet dü-
şüncesile merciinden kanun ve nizamlara muhalif olmıyarak ittihaz edilmiş bir
tedbire riayet etmezse bir aya kadar hafif hapis veya elli liraya kadar hafif
para cezasına mahküm olur.
    Şapka iktisası hakkındaki 671 numaralı kanunla Türk harflerinin kabul ve
tatbiki hakkındaki 1353 numaralı kanunun koyduğu memnuiyet veya mecburiyetlere
muhalif hareket edenler üç aya kadar hafif hapis veya on liradan iki yüz liraya
kadar hafif para cezasiyle cezalandırılırlar.

    Madde 573 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sarhoşlukta itiyadı iptila derecesine varmış olanların altı aydan aşağı ol-
mamak şartıyle salahı tıbben tebeyyün edinceye kadar bir hastanede tevkif ve te-
davisine hükmolunur. Mahküm hastane olmıyan yerde ise hastane bulunan yere gön-
derilir.
    8 - 11/12/1944 tarih ve 4683 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 480 ve 482)

    Madde 480 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim toplu veya dağınık bir kaç kişi ile ihtilat ederek diğer bir şahıs
hakkında bir maddei mahsusa tayin ve isnadiyle halkın hakaret ve husumetine ma-
ruz kılacak yahut namus ve haysiyetine dokunacak bir fiil isnat ederse üç aydan
otuz aya kadar hapse ve elli liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayi nakdiye
mahküm olur.
    Eğer bu cürüm umuma neşir veya teşhir olunmuş yazı veya resim veya sair ne-
şir vasıtalariyle irtikap olunmuş ise failin göreceği ceza bir seneden beş se-
neye kadar hapis ve iki yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdidir.

    Madde 482 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim toplu veya dağınık bir kaç kişi ile ihtilat ederek her ne suretle
olursa olsun bir kimsenin namus veya şöhret veya vakar ve haysiyetine taarruz
eyler ise üç aya kadar hapis ve yüz liraya kadar ağır para cezasile mahküm olur.
    Eğer bu fiil, kendisine tecavüz olunan kimse yalnız olsa bile huzurunda ya-
hut kendisine hitaben yazılıp gönderilmiş bir mektup, telgraf resim veya her
hangi bir yazı veya telefon ile işlenirse failin göreceği ceza dört aya kadar
hapis ve yüz elli liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Eğer kendisine tecavüz olunan kimsenin huzurile beraber alenen vaki olursa
ceza altı aya kadar hapis ve iki yüz elli liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Eğer fiil, 480 inci maddenin ikinci fıkrasında beyan olunan vasıtalardan bi-
ri ile işlenirse ceza altı aydan ve ağır para cezası yüz liradan aşağı olamaz.
    9 - 13/6/1946  tarih ve 4934 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış  veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 141 ve 142)

    Madde 141 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memleket dahilinde içtimai bir zümrenin diğerleri üzerinde tahakkümünü tesis
etmeğe veya içtimai bir zümreyi ortadan kaldırmağa veya memleket dahilinde te-
şekkül etmiş iktısadi veya içtimai nizamları devirmeğe matuf cemiyetleri tesis
eden, teşkil eden, tanzim eden veya sevk ve idare eden kimse iki seneden beş se-
neye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Memleket dahilinde cemiyetin siyasi ve hukuki her hangi bir nizamını ortadan
kaldırmak gayesile cemiyetler tesis eden, teşkil eden, tanzim eden veya sevk ve
idare eden kimseye de aynı ceza verilir.
    Bu cemiyetlere iştirak eden altı aydan iki seneye kadar hapis cezasile ce-
zalandırılır.
    Maksada vüsul için şiddet kullanmak da istihdaf edilmiş ise verilecek ceza
birinci ve ikinci fıkralarda gösterilen hallerde beş seneden on iki seneye ka-
dar, üçüncü fıkrada yazılı halde ise bir seneden üç seneye kadar ağır hapistir.
    Gayesi, Devletin Teşkilatı Esasiye Kanunu ile muayyen olan ana vasıflarına
muhalif veya milli hissiyatı sarsmağa veya zayıflatmağa matuf bulunan cemiyet-
leri tesis eden, teşkil eden, tanzim eden veya sevkü idare eden kimse bir sene-
den üç seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Mezkür cemiyetlere iştirak eden kimseye altı aydan iki seneye kadar hapis
cezası verilir.
    Dağılmaları emredilmiş olan yukarıda yazılı cemiyetleri sahte nam altında
veya muvazaa şeklinde olsa dahi yeniden teşkil edenler hakkında verilecek ceza-
lar üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.

    Madde 142 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memleket dahilinde içtimai bir zümrenin diğerleri üzerinde tahakkümünü tesis
etmek veya içtimai bir zümreyi ortadan kaldırmak yahud memleket dahilinde teşek-
kül etmiş iktisadi veya içtimai nizamları devirmek yahud memleketin siyasi veya
hukuki bir nizamını yıkmak için propaganda yapan kimse altı aydan iki seneye
kadar hapis cezasile cezalandırılır.
    Propaganda, yukarıki fıkrada yazılı hareketleri şiddet kullanarak elde et-
meğe matuf bulunduğu takdirde verilecek ceza beş seneye kadar ağır hapistir.
    Devletin Teşkilatı Esasiye Kanunile muayyen olan ana vasıflarını veya milli
hissiyatı sarsmak veya zayıflatmak için bunlar aleyhinde ve yabancı rejimler
lehinde propaganda yapanlar altı aydan iki seneye kadar hapis cezasile cezalan-
dırılırlar.
    Yukarıki fıkralarda yazılı fiilleri medih ve istihsan eden kimse de aynı
cezaya mahküm olur.
    10 - 20/9/1946 tarih ve 4956 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 140, 159 ve 160)

    Madde 140 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hariçte Devletin itibar veya nüfuzunu kıracak şekilde Devletin dahili vazi-
yeti hakkında yabancı bir memlekette asılsız, mübalagalı veya maksadı mahsusa
müstenid havadis veya haberler yayan veya nakleden veya milli menfaatlere zarar
verecek her hangi bir faaliyette bulunan yurddaş beş seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapse konulur.

    Madde 159 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türklüğü, Büyük Millet Meclisini, Cumhuriyeti, Hükümetin manevi şahsiyetini
alenen tahkir ve tezyif edenler bir seneden altı seneye kadar ağır hapis ceza-
sile cezalandırılır.
    Devletin askeri veya emniyet veya muhafaza kuvvetlerini veya adliyenin ma-
nevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif edenlere de aynı ceza verilir.
    Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına alenen sövenler, altı ayı geçmemek üzere ha-
pis ve 30 liradan 100 liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılırlar.
    Türklüğü tahkir ve tezyif, yabancı memlekette bir Türk tarafından işlenirse
verilecek ceza üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.

    Madde 160 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    157 nci maddede yazılı suçu işleyenlerle Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına
alenen sövenler hakkında takibat yapmak salahiyeti doğrudan doğruya Cumhuriyet
müddeiumumilerine aiddir.
    158 inci maddede yazılı hal ile 159 uncu maddenin birinci ve ikinci fıkra-
larında yazılı Hükümetin veya adliyenin manevi şahsiyetini veya Cumhuriyeti ve
159 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı Türklüğü veya Büyük Millet Meclisini
veya Devletin askeri veya emniyet veya muhafaza kuvvetlerini tahkir ve tezyif
edenler hakkında takibat yapılması Adliye Vekaletinin iznine bağlıdır.
    11 - 10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 15,19,24,76,141,142,
163,189,264,265 ve 549)

    Madde 15 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hapis cezası üç günden yirmi seneye kadardır. Kanunda tasrih edilmiyen yer-
lerde yukarı haddi beş senedir.
    En aşağı altı ay hapis cezasına mahküm olanlarla mevkufiyet müddetinin mah-
subundan sonra geri kalan müddeti altı ay veya daha ziyade olanların cezaları 13
üncü maddenin birinci devreye aid hükümleri müstesna olmak üzere diğer hükümle-
rinin tesbit ettiği şartlar dahilinde çektirilir.

    Madde 19 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır para cezası bir liradan beş bin liraya kadar tayin olunacak bir meb-
lağın Devlet Hazinesine tediyesinden ibarettir. Nisbi para cezalarının yukarı
haddi yoktur.
    Bu cezaya mahkümiyeti mutazammın kat`i ilam, Cumhuriyet Müddeiumumiliği ta-
rafından mahallin en büyük malmemuruna verilir ve malmemurluğunca mahkümun para-
yı ödemesi için yazılacak ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren on
beş gün zarfında para ödenmediği takdirde hapsen tazyik hükmü müstesna olmak
üzere Tahsili Emval Kanunundaki usule göre malına müracaat olunarak infaz
edilir.
    Mahkümun haczi ve satılması kabil emvali bulunmaz ve bu suretle aczi tahak-
kuk eylerse ilam Cumhuriyet Müddeiumumiliğine iade edilir ve Müddeiumumilikçe
de bir gün hapis bir liraya sayılmak üzere ödenmemiş olan para cezası hapse çev-
rilir. Kesirler lira sayılır.
    Para cezasının hapse çevrilebileceği mahkeme ilamında yazılı olmasa bile
yukarıdaki hüküm tatbik olunur.
    Mahküm, mahpus kaldığı her gün için yukarıdaki fıkra mucibince bir lira in-
dirildikten sonra geri kalan parayı öderse para cezası yerine kaim olan hapis
cezası icra olunmaz.
    Para cezası yerine çektirilen hapis cezası üç seneyi geçemez.
    Kendi talebi üzerine mahküm para cezasından çevrilen hapis yerine Devlet,
vilayet veya belediyelerce tayin olunacak nafıa işlerinde çalıştırılabilir. Bu
surette iki günlük hizmet bir gün hapis yerine geçer.

    Madde 24 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif para cezası bir liradan iki yüz liraya kadar tayin olunacak bir meb-
lağın Devlet Hazinesine tediyesinden ibarettir.
    Hapis yerine hafif hapis ikame olunmak şartile 19 uncu maddenin son altı
fıkrası hükümleri bu ceza hakkında da tatbik olunur.

    Madde 76 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    İşlenmiş olan her fiil için muayyen olan ağır ve hafif para cezaları,cürüm-
lerde 7500, kabahatlerde 300 lirayı geçmemek üzere tamamile hükmolunur.
    Nisbi para cezaları bu kayıddan müstesnadır.
    Para cezalarının şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya çevrilmesi halinde bu
cezanın müddeti dört seneyi geçemez.Ağır para cezasile hafif para cezası birleş-
tiği takdirde çevrilecek cezanın nev`i hapistir.

    Madde 141 - (13/6/1946 tarih ve 4934 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memleket içinde, içtimai bir zümrenin diğerleri üzerinde tahakkümünü tesis
etmeğe veya içtimai bir zümreyi ortadan kaldırmıya veya memleket içinde teşekkül
etmiş iktisadi veya içtimai nizamları devirmiye matuf cemiyetler tesis, teşkil,
tanzim veya sevk ve idare eden kimse iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ceza-
siyle cezalandırılır.
    Memleket içinde, cemiyetin siyasi veya hukuki herhangi bir nizamını devirmek
amaciyle yıkıcı cemiyetler tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare eden kimse
iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Bu maksatlara varmak için şiddet kullanılmakta istihdaf edilmiş ise veya zor
kullanılmış ise verilecek ceza beş yıldan on iki yıla kadar ağır hapistir.
    Memleket içinde, cemiyetin siyasi veya hukuki herhangi bir nizamını zorla
değiştirmek gayesiyle cemiyet tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare eden kim-
se beş yıldan on iki yıla kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Gayesi Cumhuriyetçiliğe aykırı veya milli hissiyatı sarsmağa veya zayıflat-
mağa matuf cemiyetleri tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare eden kimse bir
yıldan üç yıla kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Bu cemiyetlere iştirak eden kimse altı aydan iki yıla kadar hapis cezasiyle
cezalandırılır. İkinci ve dördüncü fıkralarda yazılı hallerde ceza bir yıldan üç
yıla kadar ağır hapistir.
    Dağılmaları emredilmiş olan yukarda yazılı cemiyetleri sahte nam altında
veya muvazaa şeklinde olsa dahi yeniden tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare
edenler hakkında verilecek cezalar üçte birden eksik olmamak üzere arttırılır.

    Madde 142 - (13/6/1946 tarih ve 4934 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memleket içinde içtimai bir zümrenin diğerleri üzerinde tahakkümünü tesis
etmek veya içtimai bir zümreyi ortadan kaldırmak yahut memleket içinde teşekkül
etmiş iktisadi veya içtimai nizamları devirmek veya siyasi veya hukuki nizamları
yıkmak için propaganda yapan kimse altı aydan iki yıla kadar hapis cezasiyle ce-
zalandırılır.
    Propaganda, yukardaki fıkrada yazılı hareketleri şiddet kullanarak elde et-
meğe matuf bulunduğu takdirde verilecek ceza beş yıla kadar ağır hapistir.
    Memleket içinde cemiyetin siyasi veya hukuki herhangi bir nizamını zorla
yıkmak için propaganda yapan kimse beş yıla kadar ağır hapis cezasiyle cezalan-
dırılır.
    Cumhuriyetçiliği veya milli hissiyatı sarsmak veya zayıflatmak için propa-
ganda yapan kimse altı aydan iki yıla kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Yukarki fıkrada yazılı fiilleri öven veya iyi gördüğünü söyliyen kimse de
aynı cezaya çarptırılır.

    Madde 163 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Dini veya dini hissiyatı veya dinen mukaddes tanılan şeyleri alet ederek her
ne suret ve sıfatla olursa olsun devletin emniyetini ihlal edebilecek harekete
halkı teşvik veya bu bapta cemiyet teşkil edenler teşvikat ve teşkilatın bir
güna fiili eseri çıkmamış olsa bile muvakkat ağır hapse mahküm olurlar.
    Böyle bir cemiyete girenler 313 üncü maddeye göre cezalandırılırlar.
    Dini efkar ve hissiyata müstenit siyasi cemiyetler teşkil edilemez. Bu gibi
cemiyetler dağıtılır ve teşkil edenlerle azaları birinci fıkra mucibince ceza-
landırılır.

    Madde 189 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunun tatbikinde silah, bir cürmün esbabı müşeddidesini teşkil ettiği tak-
dirde kanunda hilafı yazılı olmadıkça silah tabirinden maksat:
    1 - Şişli baston ve buna benzeyen gizli silahlardan,
    2 - Alelıtlak ateş çıkaran aletlerden,
    3 - Bunlardan maada cebir ve tehdit için taşınan bıçak, kama ve sair alet-
lerden ibarettir.

    Madde 264 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim ait olduğu daireden resmi ruhsat almaksızın dinamit, bomba ve buna
mümasil yıkıcı ve öldürücü alet ve barut ve sair ateşli ecza ve memnu silah ve
bunlara mahsus fişenk yapar veya ecnebi memleketten Türkiye`ye ithal veya bu ne-
vi  kaçakçılığa tavassut eyler yahut memleket içinde bir mahalden diğer mahalle
naklederse iki aydan iki seneye kadar hapsolunur ve on beş liradan elli liraya
kadar ağır cezayı nakdi alınır ve mezkür eşya müsadere edilir.
    Bila ruhsat bu gibi şeyleri taşıyanlar veya satanlar veya satılığa arzeden-
ler veya dinamit ve bomba gibi muhrip aletleri saklıyanlar bir aydan altı aya
kadar hapis ve otuz liradan elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandı-
rılır.

    Madde 265 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanuna göre memnu silahtan maksat askere ve zabitlere ve zabıta memurlarına
tahsis olunmuş olan silahlar ve alelıtlak harp tüfekleri ile namlusu on beş san-
timetreden uzun olan tabancalardır.

    Madde 549 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Merciinden ruhsat almaksızın kanuna göre memnu olmayan silahları ve kama ve
saldırma ve büyük bıçak gibi alatı carihayı şehir ve kasaba dahilinde taşıyanlar
otuz güne kadar hafif hapse veya otuz liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm
olur.
    12 - 16/6/1950 tarih ve 5665 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 526)

    Madde 526 - (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Salahiyetli makamlar tarafından adli muameleler dolayısiyle yahut amme em-
niyeti veya amme intizamı veya umumi hıfzıssıhha mülahazasiyle kanun ve nizam-
lara aykırı olmıyarak verilen bir emre itaat etmiyen veya bu yolda alınmış bir
tedbire riayet eylemeyen kimse, fiil ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bir
aya kadar hafif hapis veya elli liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırı-
lır.
    Şapka iktisası hakkında 671 sayılı kanunla Türk harflerinin kabul ve tatbi-
kına dair 1353 sayılı kanunun koyduğu memnuiyet veya mecburiyetlere muhalif ha-
reket edenler veya arapça ezan ve kamet okuyanlar üç aya kadar hafif hapis veya
on liradan iki yüz liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılırlar.
    13 - 3/12/1951 tarih ve 5844 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları : 141 ve 142)

    Madde 141 - (10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memleket içindeki içtimai bir sınıfın diğerleri üzerinde tahakkümünü tesis
etmek veya içtimai bir sınıfı ortadan kaldırmak veya memleket içinde kurulmuş
iktisadi veya içtimai temel nizamları devirmek amaciyle cemiyet tesis, teşkil,
tanzim veya sevk ve idare eden kimse üç yıldan on yıla kadar ağır hapis cezası
ile cezalandırılır.
    Amacı, cemiyetin siyasi veya hukuki her hangi bir temel nizamını devirmek
olan yıkıcı cemiyetleri memleket içinde tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare
eden kimse birinci fıkrada yazılı cezayı görür.
    Yukardaki fıkralarda yazılı amaçlara varmak için cemiyetlerce her ne suret-
le olursa olsun cebir ve şiddet kullanmak veya her ne suretle olursa olsun teh-
dit etmek vasıta olarak kabul edilmişse veya bu cihet açıklanmamış olmakla bera-
ber cebir ve şiddet veya tehdit başarı için gerekli bulunmuş ise cemiyeti tesis,
teşkil, tanzim veya sevk ve idare eden kimseye verilecek ağır hapis cezası beş
yıldan aşağı olamaz.
    Amacı Cumhuriyetçiliğe aykırı olan veya Milli duyguları yok etmeye veya
zayıflatmaya matuf bulunan cemiyetleri tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare
eden kimse bir yıldan üç yıla kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Birinci ve ikinci fıkralarda beyan olunan cemiyetlere girenler bir yıldan
ve üçüncü fıkrada yazılı cemiyetlere girenler iki yıldan başlamak üzere yedi
yıla kadar ağır hapse ve dördüncü fıkrada bildirilen cemiyetlere girenler de
altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
    Yukardaki fıkrada beyan olunan cemiyetlere girmek için yol gösterenler aynı
suretle ceza görürler.
    Dağılmaları emredilmiş olan yukarda yazılı cemiyetleri, sahte nam altında
veya muvazaa şeklinde olsa dahi yeniden tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve
idare edenler hakkında verilecek cezalar üçte birden eksik olmamak üzere artı-
rılır.

    Madde 142 - (10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memleket içindeki içtimai bir sınıfın diğerleri üzerinde tahakkümünü tesis
etmek veya içtimai bir sınıfı ortadan kaldırmak, yahut memleket içinde kurulmuş
iktisadi veya içtimai temel nizamları devirmek veya siyasi veya hukuki temel ni-
zamları yıkmak için her ne suretle olursa olsun propaganda yapan kimse bir yıl-
dan beş yıla kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Bu propaganda, yukardaki fıkrada yazılı amaçlara varmak için cebir ve şiddet
kullanmayı veya tehdit etmeyi de tazammun ediyorsa ilk fıkra uyarınca verilecek
ceza iki yıl ağır hapisten aşağı olamaz.
    Yukardaki fıkralarda yazılı fiilleri öven veya iyi gördüğünü söyliyen, yahut
bu fıkraların ihtiva ettiği amaçlar için başkasına söz veya her hangi bir fiil
ve hareketle telkinde bulunan kimse bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası
ile cezalandırılır.
    Cumhuriyetçiliğe aykırı veya Milli duyguları yok etmek veya zayıflatmak için
her ne suretle olursa olsun propaganda yapan kimse altı aydan iki yıla kadar
hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Yukarki fıkralarda yazılı fiiller yayın vasıtalariyle işlendiği takdirde ve-
rilecek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
    14 - 9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 12,13,14,15,16,17,
18,21,46,47,48,51,54,55,56,59,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,87,192,202,203,204,
205,207,208,209,210,212,213,214,215,220,222,225,227,228,230,240,251,254,258,264,
266,268,271,273,311,312,403,404,406,407,414,415,416,418,419,421,429,430,431,439,
440,441,442,448,449,450,452,455,456,457,462,464,466,468,480,482,486,491,492,493,
495,496,497,498,499,500,513,544,545,548,566,567,568,571 ve 572)

    Madde 12 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    İdam cezası buna mahküm olan kimsenin asılması suretiyle hayatının izalesi-
dir.
    İdam cezası mahkümun mensup olduğu din ve mezhebin hususi günlerinde icra
olunmaz. Mahkümlar bir kaç kişi olursa biribirinin karşısında asılamazlar. Ka-
dınların gebe olduğu anlaşılırsa ceza doğurduktan sonraya bırakılır.
    İdam cezası hüküm olunan kimse hakkında mahkümiyet ilamı merciince tasvip
edildikten sonra karar, icra mahallinde ve mahkümun huzurunda memuru tarafından
okunarak hüküm infaz olunur.
    İdam cezasına mahküm olan; ana veya baba katili ise icra mahalline yalın
ayak, baş açık ve siyah bir gömlek giydirilerek götürülür ve hüküm bu suretle
infaz olunur.
    Asılan kimsenin cenazesi merasim yapılmadan gömülmek üzere mirasçılarına ve-
rilir. Mirasçıları olmadığı veya kabul etmediği takdirde belediye tarafından
gömdürülür.

    Madde 13 - (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır hapis cezası müebbet veya muvakkattır. Müebbet, ölünciye kadar devam
eder. Muvakkat, bir seneden yirmi dört seneye kadardır. Bu ceza aşağıda yazılı
şekiller dahilinde dört devrede çektirilir:
    A) Mahküm, birinci devrede cezasının yirmide birine müsavi bir müddet ge-
celi gündüzlü yalnız olarak bir hücrede bırakılır. Ancak bu müddet bir aydan
aşağı ve altı aydan yukarı olamaz.
    Mahkümiyetin bütün devrelerinde mahküm, Ceza Evleri Nizamnamesi mucibince
inzıbati mahiyette olmak üzere her defasında 15 günü geçmemek kaydile aynı su-
retle hücreye konulabilir.
    B) Mahküm, ikinci devrede yalnız geceleri tecrit edilir. Bu devre, mahküm
mevkuf kalmış ise bu müddet ile hücrede kaldığı müddet çıkarıldıktan sonra,geri
kalan müddetin altıda birini teşkil eder.
    C) Üçüncü devrede bulunan mahkümlar geceleri tecrit de edilmiyebilirler. Bu
devrede geçen her üç gün, dört gün mahkümiyete karşılık olarak hesap edilir.
    Bu devre müddeti, mevkufiyet müddetile birinci ve ikinci devrelerde geçen
müddetler çıkarıldıktan sonra geri kalan müddetin üçte biri kadardır.
    D) Dördüncü devre geri kalan müddettir. Bu devrede geçen her gün iki mahkü-
miyet gününe karşılık olarak hesap edilir.
    Mahkümun ikinci devreden üçüncü devreye ve üçüncü devreden dördüncü devreye
geçebilmesi için iyi hal göstermesi şarttır. İyi halin nasıl tesbit edileceği
Ceza Evleri Nizamnamesinde gösterilir.
    İkinci devreyi bitiren mahkümlar arasından Adliye Vekaleti yol,inşaat,maden
ekipleri teşkil edebilir. Mahkümların bu işlerde çalıştıkları her bir gün iki
günlük mahkümiyete karşılık olarak sayılır.
    Müebbet ağır hapis,36 sene üzerinden hesap edilerek muvakkat ağır hapsin
tabi olduğu şartlar altında geçer. Ancak ikinci ve üçüncü devrelerdeki müddetler
mutlak surette 36 senenin altıda ve üçte biridir.

    Madde 14 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır hapis cezasına mahküm olanlar 13 üncü maddede yazılı hücre müddetini
bitirdikten ve hapis veya hafif hapis cezası mahkümları ise hükümleri kat`ileş-
tikten sonra ceza evlerine bağlı tarım veya endüstri müesseselerinde çalıştırı-
labilirler.
    Yiyecek ve giyeceklerini kendileri tedarik edemiyen veya çalışmak istiyen
mevkuflar da çalıştırılabilirler.

    Madde 15 - (10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hapis cezası yedi günden yirmi seneye kadardır. Kanunda açıklanmıyan yerler-
de yukarı haddi beş senedir.
    Altı ay ve daha yukarı hapis cezasına mahküm olanlar ile mevkufiyet müdde-
tinin mahsubundan sonra geri kalan müddeti altı ay veya daha ziyade olanların
cezaları 13 üncü maddenin birinci devreye ait hükümleri ayrık olmak üzere diğer
hükümlerinin tesbit ettiği şartlar dahilinde çektirilir.

    Madde 16 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    13 üncü maddede yazılı dördüncü devrenin ağır hapiste dörtte üçünü ve ha-
piste yarısını iyi hal ile geçirenler meşruten tahliyelerini istiyebilirler.
    1 - 125 ila 133,135 ila 142,146 ila 150,152,156,157,163,202,203,205 ila 210,
212 ila 217,220,221 inci ile 495 ila 500 üncü maddelerde yazılan cürümlerin fa-
illeri 13 üncü maddede yazılı üçüncü devrede gösterilen fazla sayılmadan isti-
fade etmeyip ancak dördüncü devrede kazanılan hakkın yarısı nisbetinde istifade
ettikten sonra meşruten tahliyelerini istiyebilirler.
    2 - 448 den 452 ye kadar olan maddelerle 493 üncü maddede gösterilen cürüm-
lerden birinin mükerriri olanlar 13 üncü maddede gösterilen fazla sayılmadan
asıl istifadenin yarısı nisbetinde hak kazandıkları nazara alınır ve meşruten
tahliye müddetleri o suretle hesap edilir.

    Madde 17 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Meşruten tahliyeden sonra eğer mahküm şahsi hürriyeti bağlıyan bir cezayı
müstelzim bir cürüm işler veya mecbur olduğu şartları ifa etmezse meşruten tah-
liye kararı geri alınır. Bu takdirde meşruten tahliye halinde geçen zaman mah-
kümun ceza müddetine mahsub edilmiyeceği gibi 13 üncü maddede yazılı devrelerde
geçirdiği müddet dolayısile fazla saymalardan istifade ettiği günler de ayrıca
çektirilir ve kendisi bir daha meşruten tahliye de edilmez.
    Meşruten tahliye kararı geri alınmaksızın mahkümun ceza müddeti tamamen geç-
miş olursa mezkür ceza icra edilmiş sayılır.
    Eğer asli cezaya Emniyeti Umumiye İdaresinin nezareti altında bulunmak ceza-
sı da ilave olunmuş ise meşruten tahliye halinde geçen zaman bu ceza müddetine
mahsub edilir.

    Madde 18 - (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sürgün cezası gerek cürmün işlendiği ve gerek cürümden zarar gören şahıs ile
mahkümun ikamet ettiği kazalardan en aşağı altmış kilometre uzakta bulunan ve
mahkeme ilamında yazılı olan bir şehir veya bir kasabada mahkümun ikamete mechur
tutulmasından ibarettir. Bu cezanın müddeti altı aydan beş seneye kadardır.
    Ceza mevkiinin tabii ahvali mahkümun hayatı için kati bir tehlike teşkil
eder veya emeniyet ve asayişe yahut mahkümun sanat ve meslekinin icrasına taal-
lük eden mahzur ve maniler bulunursa Cumhuriyet Müddeiumumisi veya mahkümun ta-
lebiyle sürgün cezasının infaz olunduğu yerdeki, hükmü veren mahkeme derecesinde
bulunan mahkeme karariyle sürgün yeri tebdil olunabilir. Bu derece mahkeme olmı-
yan yerlerde bu kararlar, o kaza dairesinde bulunan aynı derecedeki mahkeme ta-
rafından verilir.

    Madde 21 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif hapis cezası bir günden iki seneye kadardır.
    Mahkümiyetleri bir aydan fazla ve kendileri de mükerrir olmıyan kadın ve
küçüklerin cezalarının oturdukları yerde çektirilmesine mahkeme karar verebilir.
Bu karara mahküm tarafından riayet olunmadığı takdirde ceza tamamen ve adiyen
infaz olunur.

    Madde 46  - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Fiili işlediği vakit şuurunun veya harekatının serbestisini selbedecek su-
rette akli malüliyete müptela olan kimseye ceza verilemez. Şu kadar ki bu şahsın
serbest bırakılması tehlikeli olduğu mahkemece takdir edilirse hakkında muamelei
kanuniye icra edilinceye kadar muhafaza edilmek üzere ait olan makama teslimini
mahkeme emreder.

    Madde 47 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıki maddede beyan olunan akli halet ceza mesuliyetini kamilen kaldıra-
cak surette olmayıp ehemmiyetli bir derecede azaltabilecek mahiyette ise suç
için muayyen olan ceza aşağıda yazılı şekillerde indirilir :
    1 - Ölüm cezası yerine sekiz seneden eksik olmamak üzere muvakkat ağır ha-
pis;
    2 - Müebbed ağır hapis yerine altı seneden on beş seneye kadar ağır hapis;
    3 - Amme hizmetlerinden müebbed memnuiyet yerine muvakkat memnuiyet;
    4 - On iki seneden fazla muvakkat cezalar yerine üç seneden on seneye kadar
ve altı seneden on iki seneye kadar cezalar yerine bir seneden beş seneye kadar
ceza tayin olunur. Diğer hallerde tertib olunacak hapis cezalarının yarısından
aşağı bir miktarı hükmolunur;
    5 - Ağır ve hafif para cezaları yarısına indirilir.
    Eğer ceza, şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalardan biri ise mahkümun cezasını
azaltmağa sebep olan akıl hastalığı devam ettiği müddetçe, hakim bu cezanın ha-
fif hapis müessesesinde icrasını emredebilir.

    Madde 48 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cürüm ve kabahati irtikap ettiği esnada arızi bir sebepten dolayı 46 ncı ve
47 nci maddelerde münderiç akli halette bulunan kimseler hakkında o maddelerdeki
ahkam tatbik olunur.
    İhtiyari serhoşluk halinde işlenen fiiller bu madde hükmünden hariçtir.

    Madde 51 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse haksız bir tahrikin husule getirdiği gazab veya şedid bir elemin
tesiri altında bir suç işler ve bu suç ölüm cezasını müstelzim bulunursa yirmi
dört sene ağır hapis cezesına ve müebbed ağır hapis cezasını müstelzim bulunursa
yirmi sene ağır hapis cezasına mahküm olur. Sair hallerde işlenen suçun cezası-
nın üçte biri indirilir.
    Tarrik ağır ve şiddetli olursa ölüm cezası yerine on beş seneden aşağı ol-
mamak üzere ve müebbed ağır hapis cezası yerine on seneden on beş seneye kadar
ağır hapis cezası verilir.
    Sair cezaların, ağır hapis hapse amme hizmetlerinden müebbed memnuiyet mu-
vakkat memnuiyete tebdil edilmek üzere yarısından üçte ikisine kadarı indirilir.

    Madde 54 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Fiili işlediği zaman on bir yaşını bitirmiş olup da on beş yaşını doldurma-
mış olanlar, Farik ve mümeyyiz olmadıkları surette, haklarında hiç bir ceza ter-
tip olunamaz. Ancak işlenilen fiil bir seneden fazla hapis veya daha ağır bir
cezayı müstelzim cürümlerden ise bundan evvelki madde ahkamı tatbik olunur.
    Eğer çocuk işlediği fiilin bir suç olduğunu fark ve temyiz ile hareket etmiş
ise suçunun cezası aşağıda yazılı şekillerde indirilir:
    1 - Ölüm cezası yerine sekiz seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis,
    2 - Müebbed ağır hapis yerine altı seneden on beş seneye kadar ağır hapis
cezası hükmolunur,
    3 - Diğer cezalar 47 nci maddenin 4 üncü ve 5 inci bendlerinde yazılı olan
usule göre indirilir.
    Amme hizmetlerinden memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alınmak
cezaları tatbik olunmaz.
    Şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalar, para cezasından çevrilmiş olsa dahi eğer
suçlu cezanın çektirilmesine başlandığı zaman on sekiz yaşını bitirmemiş ise ce-
za bir ıslahhanede çektirilir.
    Bu mahkümiyetler tekerrüre esas olamaz.

    Madde 55 - (11/6/1936 tarih  ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdur.)
    Fiili işlediği zaman on beş yaşını bitirmiş olup da on sekiz yaşını bitirme-
miş olanlar hakkında aşağıda yazılı şekillerde ceza tayin olunur:
    1 - Ölüm cezası yerine on beş seneden yirmi seneye kadar ağır hapis,
    2 - Müebbed ağır hapis yerine on iki seneden on beş seneye kadar ağır hapis
cezası verilir,
    3 - On iki seneyi geçen muvakkat cezalar, altıdan on iki seneye kadar ve al-
tıdan on iki seneye kadar olan cezalar üç seneden altı seneye kadar ve diğer
hallerde yarısı indirilir,
    4 - Para cezalarının üçte biri indirilir,
    5 - Amme hizmetlerinde, memnuiyet ve emniyeti umumiye nezareti altına alın-
mak cezaları tatbik edilmez.
    Cezanın çektirilmesine başlandığı zaman on sekiz yaşını bitirmemiş olanlar
hakkında hürriyeti bağlayıcı cezalar para cezasından çevrilmiş olsa dahi, onlara
mahsus ceza evlerinde veya büyüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımlarında
çektirilir. Bunlar on sekiz yaşını geçtikleri zaman eğer mahküm oldukları ceza
müddeti üç seneden ve geri kalan müddeti iki seneden fazla ise büyük mahkümların
bulundukları ceza evlerine naklolunurlar. Ancak bunlardan geçirdikleri müddet
içindeki hal ve durumlarına göre münasib görülenler hususi ceza evinde veya bü-
yüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımlarında alıkonabilirler.
    Hükmün infazına başlandığı tarihte on sekiz yaşını bitirmiş ve mahküm olduk-
ları ceza müddeti üç seneden az bulunmuş olup da geçmişteki hallerine nazaran
hususi ceza evinde veya büyüklere mahsus ceza evlerinin hususi kısımlarında bu-
lundurulmaları daha uygun görülenlerin cezaları bu evlerde çektirilir.
    Yukarıdaki iki fıkrada yazılı mahkümlar yirmi bir yaşını bitirmeleri akabin-
de her halde büyüklere mahsus ceza evlerine naklolunurlar.

    Madde 56 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Suçu işlediği zaman on sekiz yaşını bitirmiş olup da yirmi bir yaşını bitir-
memiş ve hüküm zamanında altmış beş yaşını geçmiş olanlar hakkında ölüm cezası
yerine otuz sene ağır hapis ve müebbed ağır hapis yerine yirmi dört sene ağır
hapis cezası hükmolunur.
    Sair hallerde cezanın altıda biri indirilir.

    Madde 59 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanuni tahfif sebeplerinden ayrı olarak mahkemece her ne zaman fail lehine
cezayı hafifletecek takdiri sebepler kabul edilirse ölüm cezası yerine otuz ve
müebbed ağır hapis yerine yirmi dört sene ağır hapis cezası hükmolunur.
    Diğer cezaların altıda birinden üçte birine kadarı indirilir.

    Madde 68 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaları icab ettiren bir kaç cürüm işlemiş olan
şahsın cürümlerinden biri için müebbed ağır hapis cezası tayin olunduğu takdirde
diğer cürümlerden ağır hapis veya hapsi müstelzim olanlar için tayin edilecek
cezalar yerine mahkümun geceli gündüzlü bir hücrede yalnız bırakılma müddeti
ağır hapiste bu cezanın veya bu cezalar mecmuunun onda birine, hapiste on ikide
birine müsavi bir müddet uzatılır.
    Ancak ilave edilecek hücre müddeti ağır hapislerde iki sene, hapislerde bir
sene altı aydan fazla olamaz.
    Cürümlerden ikisi hakkında da müebbed ağır hapis cezası tayin edilmek lazım
geldiği takdirde ölüm cezası verilir.

    Madde 69 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir neviden olarak şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaları icab ettiren birden
fazla cürüm işlemiş olan kimse hakkında tayin edilecek en ağır cezaya diğer ce-
zalar mecmuunun üçte ikisi ilave olunur.
    Şu kadar ki, bu suretle hükmolunacak ceza mecmuu ağır hapis ve hapiste 30
seneyi ve sürgünde yedi sene altı ayı geçemez.

    Madde 70 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Muvakkat ağır hapis ve hapis cezalarının hükmedilmesini icab ettiren birden
fazla cürüm işlemiş olan kimse hakkında ağır hapis cezasının tayinini müstelzim
fiil müteaddid ise, 69 uncu madde dahi tatbik edilmek suretile tayin edilecek
ağır hapis cezasına, hapsi müstelzim cürüm için verilecek cezanın yarısı ilave
olunur. Böyle bir halde hapis cezasının hükmedilmesini icab ettiren cürüm birden
fazla ise yine 69 uncu madde tatbik edilmek suretile tesbit olunacak cezanın ya-
rısı ağır hapis cezasına ilave edilir.
    Bu maddenin tatbikında dahi hükmolunacak ağır hapis veya hapis cezaları 69
uncu maddenin son fıkralarda yazılı miktarı geçemez.

    Madde 71 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Muvakkat sürgün cezasını müstelzim bir cürmün şahsi hürriyeti bağlayıcı di-
ğer muvakkat cezayı icab ettiren bir cürüm ile birleşmesi halinde sürgün ceza-
sının beşte biri diğer cezaya zammolunur.
    Yukarıki fıkrada yazılı olan ve şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaları
icab ettiren cürümler müteaddid ise, bunlar için önce 69 ve 70 inci maddeler
tatbik edilmek suretile verilecek ceza tesbit edildikten sonra sözü geçen fıkra
hükmü tatbik olunur.

    Madde 72 - (3/2/1932 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif hapis cezasını müstelzim bir kaç fiilin faili hakkında tayin edilecek
en ağır cezaya, failin mahküm olacağı ceza üç seneyi geçmemek şartile, sair ce-
zalar mecmuunun yarısına müsavi bir müddet daha ilave olunur.

    Madde 73 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir veya bir kaç cürümle hafif hapsi müstelzim bir veya bir kaç kabahatin
birleştirilmesi halinde cürüm için tayin olunan ve bir kaç cürüm işlenmişse yu-
karıki maddelere göre tesbit edilen cezaya, verilecek hafif hapis cezası veya
mecmuunun yarısına müsavi bir müddet zammolunur.

    Madde 74 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    31,33,34 ve 35 inci maddelerde münderiç fer`i cezaların dahi bir kaçını müs-
telzim olan müteaddid fiillerin içtimaı münasebetile bu cezaların neticelerini
tayinde asli cezaların içtimaından hasıl olacak müddete bakılmayıp her suç için
ayrı ayrı müretteb olan cezaya istinad olunur. Aşağıdaki madde hükmü bu kaideden
müstesnadır.

    Madde 75 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her suç için müretteb olan amme hizmetlerinden muvakkat memnuiyet veyahut
bir meslek ve sanatın tatili cezalarının mecmuu hükmolunur. Ancak bu yekün
amme hizmetlerinden memnuiyette on seneyi ve meslek ve sanatın tatilinde dört
seneyi geçemez.

    Madde 76 - (10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    İşlenmiş olan her fiil için kanun ile belli olan ağır ve hafif para cezaları
ayrı ayrı hükmolunur.
    Nispi para cezaları da aynı hükme tabidir.
    Para cezalarının şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya çevrilmesi halinde bu
ceza müddeti dört yılı geçemez.
    Ağır para cezasiyle hafif para cezası birleştiği takdirde çevrilecek ceza
nev`i hapistir.

    Madde 77 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde gösterilen kaideler, bir şahıs hakkında ceza hükmolunduktan
sonra bu şahsın hükümden evvel bir suç daha işlemiş olmasından dolayı tekrar mu-
hakemesi iktıza eylediği takdirde dahi tatbik olunur.
    İkinci suç, hükmolunan cezanın kat`ileşmesinden veya icrasına başlanmasından
sonra işlenmiş olduğu takdirde içtimaa esas tutulan cezaya zammolunacak cezala-
rın, geçen maddelerde gösterilen üçte iki, ikide bir ve beşte bir nisbetleri o
tertibe tevfikan dörtte üç,üçte iki ve üçte bire iblağ olunmak suretile ceza ve-
rilir.
    Evvelki ceza ne olursa olsun bunu içtimaa esas tutacak olan mahkeme son suça
el koyan mahkemedir.

    Madde 87 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerin tatbikatında:
    1 - Kabahat fiilinden dolayı sadır olan hükümler bir cürüm vukunda ve cürme
mütaallik hükümler kabahat vukuunda,
    2 - Tedbirsizlik ve dikkatsizlik ve meslek ve sanatın icrası hususunda tec-
rübesizlik ve emirlerle nizamlara riayetsizlik neticesi olarak, işlenilen cürüm-
ler diğer cürümler mukabilinde ve sair cürümler bunlar mukabilinde,
    3 - Sırf askeri cürümler hakkında sadır olan hükümler,
    4 - Bu kanunun altıncı babının birinci faslındaki 316,317,318,319,320,324
ve 331 inci maddeleriyle ikinci fasıldaki 332 ve 333 üncü maddelerde yazılı
suçlardan dolayı verilen hükümler müstesna almak üzere yabancı memleket mahke-
melerinden verilen hükümler, tekerrüre esas olamaz.

    Madde 192 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimsenin namusunu ihlal edecek veya itibarını kıracak bir maddeyi matbu-
at vasıtasiyle ifşa eylemek yahut bu yolda isnadatta bulunmak tehdidiyle kendi-
sinden para alanlar yahut başka türlü menfaat istihsal edenler yahut para alma-
ğa ve menfaat istihsaline tasaddi edenler altı aydan üç seneye kadar hapis ve
elli liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır.

    Madde 202 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kendisine tevdi olunan veya vazife dolayısiyle muhafazası altında bulunan
para, veya para hükmündeki evrak ve senetleri ve sair malları zimmetine geçiren
vaya mal edinen memur bir seneden beş seneye kadar hapsolunur ve hasıl olan za-
rar kendisine ödettirilir.
    Eğer vakı olan zarar muhakeme edilmezden evvel fail tarafından tamamiyle
ödenmiş olursa ceza yarısına kadar indirilir ve eğer hüküm verilmezden evvel
tamamiyle ödenirse ceza, üçte biri miktarı indirilir.
    Faile aynı zamanda bir seneden üç seneye kadar memuriyetten mahrumiyet ceza-
sı da verilir.

    Madde 203 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukardaki maddede gösterilen fiil varidat ve masarifin terkımine veya mu-
rakabesine mahsus olan kayitleri, defterleri ve hesapları bililtizam intizamsız
olarak tutmak veya tagyir ve tahrif etmek veya ortadan kaldırmak veya bu hesap-
lara ait sahih olmıyan bilanço ve başka evrak, defterler ve vesikalar göstermek
yahut para bulunan grup torba ve paketlerin içindekileri hakikat hilafında irae
etmek hasılı ait olduğu daireleri aldatacak ve fiilin zahire çıkmamasını temin
edecek her türlü hile ve hud`a yapmak suretiyle vakı olmuş ise faili beş seneden
aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. Bu fiilden dolayı hasıl
olan zarar kendisine ödettirildikten sonra ayrıca bir misli kadar da ağır cezayi
nakdi alınır. Zarar, mukakeme edilmezden evvel, cürmün faili tarafından tamamiy-
le ödenirse ceza yarısına kadar indirilir.
    Faile aynı zamanda üç seneden on seneye kadar memuriyetten mahrumiyet ceza-
sı da verilir.

    Madde 204 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet emvalinin murakebesi veya teftişi ile mükellef olupta vazifelerini
yapmağı ihmal ederek zimmetin vukuuna veya artmasına sebep olanlar yüz liradan
bin liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılmakla beraber zararın ödenme-
sinden dahi hep birlikte mesul olurlar.

    Madde 205 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse Türkiye Devleti hesabına olarak almağa veya satmağa yahut yapmağa
memur olduğu her nevi eşyanın alım ve satımında ve bahasında ve mitarında ve
yapmasında fesat karıştırarak her ne suretle olursa olsun irtikap eylerse beş
seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasiyle cezalandırılır ve üç
seneden on seneye kadar rütbe ve memuriyetinden mahrumiyet cezası dahi hükmolu-
nur.

    Madde 207 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir daire amiri kadrosunda muayyen olan memurları eksik kullanıp maaş veya
ücretlerini tam alır yahut mevcut memurları asıl hizmetlerinden bütün bütün
ayırıp kendi şahsi işlerinde kullanır veya kendi şahsi işlerinde kullandığı kim-
seyi kadroda bulunan bir işte gösterip maaş aldırırsa bu suretle çaldığı para
kendisinden alındıktan başka bir misli ağır cezayi nakti de alınır ve muvakka-
ten ağır hapis cezasiyle de cezalandırılır.

    Madde 208 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet memurlarından her kim idaresine ve nezaretine memur oldukları işlerde
Devlet için az veya çok eşya ve malzeme alım ve satımında gizli ve aşikar gerek
doğrudan doğruya kendisi gerek başkası vasıtasiyle veya ortaklık suretiyle kendi
kazancı için ticaret eder veya imalat ve inşaatı götürü şekilde deruhde edenlere
ortak olursa bir seneden beş seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır ve bir
seneden iki seneye kadar memuriyetten mahrumiyet cezası da hükmolunur.
    Eğer bu gibi alış verişte komüsyon alır yahut nakit ve meskükat mübadelesin-
de kazanç yaparsa üç seneden beş seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır ve
bir seneden üç seneye kadar memuriyetten mahrumiyet cesası da hükmolunur.

    Madde 209 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memurlardan her kim memuriyet sıfatını veya memuriyetine aid vazifeyi suiis-
timal suretile kendisine veya başkasına bigayrihakkın para itasına ve sair men-
faatler temin veya vadine bir kimseyi icbar ederse üç seneden beş seneye kadar
hapis ve o kadar müddet memuriyetten mahrumiyet cezalarile cezalandırılır.
    Eğer bigayrihakkın ita veya vadolunan para ve menfaatin miktar ve kıymeti
az ise hapis ve mahrumiyet cezalarının yarısı indirilir.

    Madde 210 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memurlardan her kim memuriyet sıfatını veya memuriyetine aid vazifeyi suiis-
timal suretile kendisine veya başkasına bigayrihakkın para itasına ve sair men-
faatler temin veya vadine bir kimseyi ikna ederse bir seneden üç seneye kadar
hapis ve memuriyetinden muvakkaten mahrumiyet cezalarile cezalandırılır. Eğer
memur kanunen alınmaması lazımgelen bir şeyi diğerin hatasından bilistifade al-
mış bulunursa altı aydan üç seneye kadar hapsolunur.
    Eğer bigayrihakkın vadü ita veya temin olunan para veya menfaat miktar ve
kıymetçe az ise hapis ve mahrumiyet cezalarının yarısı indirilir.

    Madde 212 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanun ve nizam hükümlerine göre yapmağa mecbur olduğu şeyi yapmak ve yapma-
mağa mecbur olduğu şeyi yapmamak için rüşvet alan veya bir vait ve taahhüt kabul
eden kimse bir seneden beş seneye kadar hapsolunur.
    Şu kadar ki neticede memurun mensup olduğu dairenin alakalı bulunduğu muka-
vele ve taahhütlere girişilmiş veya memuriyet, maaş, nişan ve sair rütbe ve man-
sıplar tevcih edildiği veyahut hakkı ihlal eden veya zarar veren bir hal vücude
gelmiş bulunduğu takdirde hapis cezası üç seneden aşağı olamaz.

    Madde 213 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanun ve nizam hükümlerine göre yapmağa mecbur olduğu şeyi yapmamak veyahut
yapmamağa mecbur olduğu şeyi yapmak için rüşvet alan veya bir vait ve taahhüt
kabul eden kimse iki seneden beş seneye kadar hapsolunur.
    Şu kadar ki mürteşinin bu hareketi neticesinde memuriyet, maaş, nişan ve
sair rütbe ve mansıplar tevcih edildiği veyahut hakkı ihlal eden veya zarar ve-
ren bir hal vücude gelmiş bulunduğu takdirde hapis cezası üç seneden aşağı ola-
maz.

    Madde 214 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hakimler ve müstantik ve müddeiumumi veya muavinleri tarafından velev kanu-
ni vazifelerini ihlal etmiyecek bir mukavele zımnında muhik ve meşru bir iş
için rüşvet ahzi iki seneden üç seneye kadar hapis cezasını istilzam eder. Kanu-
nun hilafı muamele icrası için vakı olacak irtişalarından dolayı cezanın en azı
üç senedir.

    Madde 215 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Rüşvet neticesinde meni muhakeme, beraet yolunda talepte bulunan veya karar
veren müddeiumumi ve muavinleri ve müstantik ve hakimler, muvakkat ağır hapis
cezasiyle mücazat olunurlar.

    Madde 220 - (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıda sayılan kimselerden birine kanun hükmünce yapmağa memur olduğu
şeyi yapmamak yahut yapmamağa memur olduğu şeyi yapmak için rüşvet vait ve tek-
lif ve ita eden kimsenin bu hareketi, kanun ve nizama vuku bulan muhalefetin de-
recesine ve istenilen şeyin kısmen veya tamamen yapılmış olup olmamasına göre üç
aydan üç seneye kadar hapis ve elli liradan bin liraya kadar ağır para cezasını
istilzam eder.

    Madde 222 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Meşru ve hakka makrun bir maslahatın tesviyesi zımnında rüşvet ita veya baş-
ka menfaatler temin eden raşiden vermiş olduğu meblağ veya temin eylemiş olduğu
menafi miktarı ağır cezayı nakdi alınır.

    Madde 225 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Vazifesini ihlal eden ve ihlale tasaddi eyleyen mürteşiye hüküm olunacak
asıl cezadan mada aldığı paranın veya taahhüt olunan menfaatların bir katı ken-
disinden ağır cezayı nakdi olarak alınır ve müebbeden veya muvakkaten memuriyet-
ten mahrumiyet cezasına da müstahak olur.
    Muhik olmayan bir menfaata hizmet emeliyle rüşvet veren kimselerin mahküm
olacakları cezalardan başka vermiş oldukları rüşvetin müsaderesinde hüküm olu-
nur.

    Madde 227 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Vazifesine dahi olmayan bir hususun ifasına veya terkine muktedir ve binne-
fis teryisi merama kadir olmadığı halde olduğundan bahisle menfaat temin eyle-
yen şahıs, altı aydan aşağı olmamak üzre hapis olunur ve kendisinden elli lira-
dan yüz elliliraya kadar ağır cezayı nakdi dahi alınır.

    Madde 228 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet memurlarından her kim bir şahıs veya memur hakkında memuriyetine aid
vazifeyi suiistimal ile kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka suretle
keyfi bir muamele yapar veya yapılmasını emreder veya ettirirse bir aydan bir
seneye kadar hapse mahküm olur ve bunda hususi bir maksadı dahi mevcud olduğu
anlaşılırsa cezası üçte bire kadar artırılır.
    Memuriyetinin icrasında lüzumsuz yere sert muamelelerle bir şahsın kanun
hükmüne veya Hükümetin emirlerine itaat etmemesine sebep olan memur dahi aynı
ceza ile cezalandırılır.

    Madde 230 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her ne vesile ile olursa olsun memuriyet vazifesini yapmakta ihmal ve te-
rahi eden veya amirinin kanuna göre verdiği emirleri makbul bir sebep olmaksı-
zın yapmayan memur, otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ile ceza-
landırılır.
    Bu ihmal ve terahiden veya amirin kanuni emirlerini yapmamış olmaktan Dev-
letçe bir mazarrat husule gelmiş ise derecesine göre bir aydan üç seneye kadar
hapis cezasiyle birlikte müebbeden veya muvakkaten memuriyetten mahrumiyet ceza-
sı dahi hükmolunur.
    Her iki surette memurun terahisinden veya verilen emri yapmamasından efrat-
ça bir türlü zarar hasıl olmuş ise oda başkaca ödettirilir.

    Madde 240 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda yazılı hallerden başka her ne suretle olursa olsun vazifesini suiis-
timal eden memur derecesine göre üç aydan üç seneye kadar hapis olunur. Cezayı
tahfif edecek sebeplerin vücudu halinde bir aydan az olmamak üzere hapis ve otuz
liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır ve her halde müeb-
beden veya muvakkaten memuriyetten mahrum edilir.

    Madde 251 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir memur vazife esnasında bir kimse aleyhine bir cürüm işlerse kanunda ya-
zılı olmayan mahallerde o cürme kanunen terettüp eden cezaya üçte bir miktarı
zammolunur.

    Madde 254 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Resmi meclislerin azasından veya Hükümet memurlarından biri hakkında vazi-
fesine mütaallik bir işi yapmağa yahut yapmamağa icbar için şiddet veya tehdit
gösteren kimse altı aydan üç seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Eğer fiil silahla işlenmişse bir seneden beş seneye kadar hapis ve eğer beş
kişiden ziyade silahlı kimseler tarafından ittifak edilerek işlenir veya silah-
sız ve ittifaksız olsa bile on ve daha ziyade toplanmış kimseler tarafından ya-
pılırsa verilecek ceza üç seneden aşağı olamaz.

    Madde 258 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir memura veya ona yardım edenlere memuriyetine aid vazifeleri ifa sırasın-
da cebir ve şiddet veya tehdid ile mukavemet eden kimse üç aydan bir seneye ka-
dar hapis cezasile cezalandırılır.
    Eğer fiil silahla işlenmişse hapis cezası bir seneden üç seneye kadar ve
eğer beş kişiden fazla silahlı veya on veya daha fazla silahsız kimseler tara-
fından birlikte işlenmiş ise aralarında evvelce ittifak olmasa bile iki seneden
beş seneye kadar hapis cezası verilir.
    Eğer fiil kendisini veya akrabasını hapis ve tevkiften kurtarmak maksadile
vaki olmuşsa birinci fıkradaki hal için bir aydan altı aya ve ikinci fıkrada ya-
zılı hal için üç aydan bir seneye ve üçüncü fıkradaki hal için altı aydan üç se-
neye kadar hapis cezası verilir.
    Eğer memur haiz olduğu salahiyet hududunu tecavüz ederek veya keyfi hareket-
lerile bu muameleye sebebiyet vermişse fail hakkında geçen maddelerdeki ceza
dörtte bire kadar indirileceği gibi icabına göre ceza büsbütün de kaldırabilir.
    254, 255, 256 ve 257 nci maddelerle yukarıki fıkralarda yazılı fiiller İcra
Vekilleri Heyetinden bir vekil aleyhinde işlenirse tayin edilecek ceza yarı nis-
betinde artırılarak hükmolunur.

    Madde 264 - (10/6/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, ait olduğu merciden ruhsat almaksızın dinamit veya bomba veya buna
benzer yıkıcı ve öldürücü alet veya barut ve sair ateşli ecza veya memnu silah
veya bunlara mahsus fişek yapar veya bunları yabancı memleketten Türkiye`ye so-
kar veya sokmaya vasıta olur veya memleket içinde bir yerden diğer yere götürür
veya yollar veya götürmeye bilerek tavassut ederse altı aydan üç yıla kadar ha-
pis olunur ve kendisinden 100 liradan 1.000 liraya kadar ağır para cezası alı-
nır.
    Ruhsatsız bu gibi şeyleri taşıyanlar veya bulunduranlar veya satanlar veya
satılığa çıkaranlar veya alanlar üç aydan bir yıla kadar hapis ve 100 liradan
500 liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
    Şu kadar ki, 265 inci maddenin 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı memnu si-
lahları ruhsatsız olarak bulunduranlar 100 liradan 500 liraya kadar ağır para
cezasiyle cezalandırılırlar.
    Hatıra teşkil eden veya antika olan memnu silahlar için istenilen ruhsatın
verilmesi mecburidir. Bu ruhsat, silahın sahibinde bırakılmasına müsaadeyi ta-
zammun edip üstte taşınmasına cevaz vermez.

    Madde 266 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse resmi sıfatı haiz olan bir memurun huzurunda ve ifa ettiği vazife-
den dolayı şeref ve şöhretine veya vekar ve haysiyetine kavlen veya fiilen taar-
ruz ve hakarette bulunursa aşağıda gösterilen suretlerle cezalandırılır.
    1 - Hakaret ve taarruz, asker ve jandarma efradından ve 2 ve 3 üncü bentler-
de mezkür memurlardan gayrı memurinden biri aleyhinde ise hareketlerinin derece-
sine göre bir aydan altı aya kadar hapis ve otuz liradan elli liraya kadar ağır
cezayı nakdi ile mahküm olur.
    2 - Hakaret ve taarruz, asker ve jandarma zabitanından ve polis merkez memur
ve komiserlerinden ve mahalli ve beledi mecalis azalarından biri aleyhinde ise
iki aydan iki seneye kadar hapis ve elli liradan yüz liraya kadar ağır cezayı
nakdi ile cezalandırılır.
    3 - Hakaret ve taarruz, Büyük Millet Meclisi azasiyle temsil sıfatını ve
emir ve idare salahiyetini haiz rüesadan ve mahakim azasından biri aleyhinde
vaki olursa üç aydan otuz aya kadar hapis ve yüz liradan elli liraya kadar ağır
cezayı nakdi ile cezalandırılır.

    Madde 268 - (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse kavlen veya fiilen her ne suretle olursa olsun adli, idari, siyasi
veya askeri resmi bir heyet huzurunda veya bir hakimin duruşma yaptığı sırada
şeref ve haysiyetine veya vakarına tecavüz ve hakarette bulunursa altı aydan
üç seneye kadar hapis cezasına mahküm edilir.
    Bu fiil, 266 ncı maddede gösterilenlerle yukarıki fıkrada yazılı olanlara
hitap edilmiş telgraf, telefon, mektup, resim veya herhangi bir yazı vasıtasiyle
işlendiği takdirde de aynı ceza verilir.
    Birinci fıkrada yazılı heyetlerden birine karşı işlenen hakaret cürmü hak-
kında o heyetin mezuniyeti olmadıkça takibat yapılamaz.
    Cürüm muhtelif derece ve sıfattaki zevattan mürekkep bir heyet aleyhine vakı
olmuşsa mertebe itibariyle en büyük amirin mezuniyeti olmadıkça takibat icra
olunamaz.

    Madde 271 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim resmi sıfatı haiz olan bir memura vazifesini icra ederken veya icra
ettiği vazifeden dolayı cismen eza verecek veya hastalığına sebep olacak müessir
bir fiil işlerse 456 ncı maddeye göre verilecek cezalar aşağıda gösterilen su-
retlerle arttırılır.
    1 - Eğer memur 266 ncı maddenin birinci bendinde gösterilen kimselerden ise
ceza altıda birden üçte bire kadar ve ikinci bendinde gösterilen kimselerden
ise üçte birden yarıya kadar ve üçüncü bendinde gösterilen kimselerden ise bir
misli arttırılır.
    2. Eğer fiil 268 inci maddede yazılı hal ve zamanlarda işlenmiş olursa
fiilin istilzam ettiği cezaya bir misli zammolunur. Hiç bir halde yapılacak zam
altı aydan aşağı olamaz.
    Bu maddede yazılı hallerde takibat şikayete bağlı değildir.

    Madde 273 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunun ahkamı mahsusa ile tasrih eylediği ahvalin haricinde her kim, Büyük
Millet Meclisi azasından veya Devlet memurlarından biri aleyhine sıfat ve hiz-
metlerinden dolayı bir cürüm işlerse o cürüm için kanunen muayyen olan ceza
altıda birden üçte bire kadar artırılır.

    Madde 311 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Başkasını bir suç  işlemeğe alenen tahrik eden kimse aşağıda yazılı şekil-
lerde cezalandırılır:
    1 - Eğer tahrik ettiği cürmün cezası muvakkat ağır hapsin üstünde bir ceza
ise üç seneden beş seneye kadar ağır hapis,
    2 - Muvakkat ağır hapis veya hapis cezasını müstelzim ise fiilin nevine
göre üç seneye kadar hapis,
    3 - Sair hallerde yüz liraya kadar para cezası.
    2 ve 3 numaralı bentlerde beyan olunan hallerde ceza tahrik olunan suç için
muayyen olan cezanın en yukarı haddinin üçte birini geçemez.

    Madde 312 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunun cürüm adettiği bir fiili alenen meth ve istihsan eden ve halkı kanu-
na ademi itaata tahrik veyahut cemiyetin muhtelif sınıflarını umumun emniyeti
için tehlikeli bir tarzda kin ve adavete tahris eyliyen kimse bir seneye kadar
hapse ve yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 403 - (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Uyuşturucu maddeleri izinsiz memlekete sokmağa çalışanlarla sokanlar ve mem-
leket içinde izinsiz satanlar veya izinsiz olarak satmak üzere alanlar veya ya-
nında bulunduranlar ve bunların alınıp satılmasına ve her ne suretle olursa ol-
sun tedarikine veya kullanılmasına vasıta olanlar ve izinsiz imal veya ihraç
edenler ve mahsus bir yer tedarikiyle veya başka suretle halkı celbederek bunla-
rın kullanılmasını kolaylaştıranlar bir seneden beş seneye kadar hapis cezasiyle
birlikte ufak kasabalardan birinde infaz edilmek ve iki seneden aşağı olmamak
üzere sürgün cezası ve uyuşturucu maddenin her gram veya küsuru için lira hesa-
biyle ağır para cezasiyle mahküm edilirler. Şu kadar ki para cezası her halde
iki yüz liradan aşağı olamaz.

    Madde 404 - (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Uyuşturucu maddeleri kullananlar veya yanında bulunduranlar iki aydan altı
aya kadar hapis ve beş yüz liraya kadar ağır para cezasına mahküm edilirler.
    Mükerrirler hakkında hapis ve para cezasından başka ufak kasabalardan birin-
de infaz edilmek ve altı aydan aşağı olmamak üzere sürgün cezası da verilir.
    Uyuşturucu maddeleri kullanan kimsenin alışkanlığı iptila derecesinde ise
tıbben salahı tebeyyün edinceye kadar hastanede muhafaza ve tedavisine hükmolu-
nur. Hastane bulunmayan yerlerde ise bu kabil kimseler hastane bulunan yerlere
sevkedilir.
    Uyuşturucu maddeleri kullanmağı iptila derecesine vardıranlar hakkında, has-
tanede salah bulduklarından sonra infaz edilmek üzere, altı ay sürgün cezası da
hükmolunabilir.

    Madde 406 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    403 üncü maddede yazılı suçları işleyenler tabip, diş tabibi, dişçi, eczacı
ecza ticarethaneleri sahip ve mesul müdürleri, sıhhiye memuru ve ebe iseler iki
seneden eksik olmamak üzere hapsolunur ve mezkür maddede yazılı para cezası
dörtte bir arttırılarak hükmedilir. Bu cezalardan başka hapis müddetini geçme-
mek üzere meslek ve sanatın tatiline de ayrıca hüküm verilir.

    Madde 407 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçici maddelerde yazılan fiillerden dolayı eşhasın hastalanması veyahut
yara ve berelenmesi gibi sıhhatine bir arıza vukubulduğu veya insan telef olduğu
takdirde birinci surette ceza üçte birden yarısına kadar çoğaltılır. İkinci
surette beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir.
    Eğer fiil bir kaç kişinin hastalığına sebep olmuş ise birinci fıkrada beyan
olunan ceza bir mislinden ve ölümüne sebep olmuş ise on seneden aşağı olamaz.

    Madde 414 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, on beş yaşını bitirmiyen bir küçüğün ırzına geçer ise üç seneden
on seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Eğer bu fiil cebir ve şiddet veya tehdid kullanılmak suretiyle veya akıl ve
beden hastalığından veya failin fiilinden başka bir sebepten dolayı veya failin
kullandığı hileli vasıtalarla fiile mukavemet edemiyecek bir halde bulunan bir
küçüğe karşı işlenmiş olursa ağır hapis cezası yedi seneden on beş seneye kadar-
dır.

    Madde 415 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, on beş yaşını bitirmiyen bir küçüğün ırz ve namusuna tasaddiyi
mutazammın bir fiil ve harekette bulunursa bir sene altı aydan üç seneye ve bu
fiil ve hareket yukarıki maddenin ikinci fıkrasında yazılı şartlar içinde olursa
iki sene altı aydan beş seneye kadar hapsolunur.

    Madde 416 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    On beş yaşını bitiren bir kimsenin cebir ve şiddet veya tehdid kullanmak
suretile ırzına geçen veyahut akıl ve beden hastalığından veya kendi fiilinden
başka bir sebepten veya kullandığı hileli vasıtalardan dolayı fiile mukavemet
edemiyecek bir halde bulunan bir kimseye karşı bu fiili işliyen kimse üç seneden
on seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Yine bu suretle ırz ve namusa tasaddiyi tazammun eden diğer bir fiil ve
harekette bulunursa iki seneden beş seneye kadar hapsolunur.

    Madde 418 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür. )
    Yukarıdaki maddede yazılı fiil ve hareketler mağdurun ölümünü mucip olursa
müebbet veya on beş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezası veri-
lir.
    Eğer bu fiil ve hareketler, beş seneden aşağı müddetle hürriyetten mahrumi-
yeti müstelzim olupta bir marazın sirayetini ve mağdurun sıhhatına sair büyük
bir nakise irasını veya malüliyet veya mayubiyetini müstelzim olursa beş seneden
aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezası hüküm olunur.
    Eğer cürüm, beş seneden fazla hürriyetten mahrumiyet cezasını müstelzim ise
ceza üçte birden yarısına kadar ziyadeleştirilir.

    Madde 419 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Alenen hayasızca vazu hareketlerde bulunanlar on beş günden iki aya ve o
suretle cinsi münasebette bulunanlar altı aydan bir seneye kadar hapsolunur ve
her halde on beş liradan elli liraya kadar ağır para cezası alınır.

    Madde 421 - (8/6/1933 tarih ve  2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kadınlara ve genç erkeklere söz atanlar on beş günden üç aya kadar ve sar-
kıntılık edenler bir aydan altı aya kadar hapsolunur.

    Madde 429 - (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim cebrü şiddet veya tehdit veya hile ile şehvet hissi veya evlenme
maksadiyle, reşit olan veya reşit kılınan bir kadını kaçırır veya bir yerde
alıkorsa bir seneden beş seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 430 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cebrü şiddet veya tehdid veya hile ile şehvet hissi veya evlenme maksadile
reşid olmıyan kimseyi veya şehvet hissile evli bir kadını kaçırır veya bir yerde
alıkorsa üç seneden yedi seneye kadar ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Eğer reşid olmıyan kimse, cebrü şiddet veya tehdid veya hile olmaksızın ken-
di rızasile şehvet hissi veya evlenme maksadile kaçırılmış veya bir yerde alı-
konulmuş ise ceza altı aydan üç seneye kadar hapistir.

    Madde 431 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kaçırılan kimse, on iki yaşını doldurmamış ise fail cebrü şiddet veya tehdid
veya hile kullanmamış olsa dahi üç seneden yedi seneye kadar ağır hapis cezasile
cezalandırılır.

    Madde 439 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cebren kaçırmak sırasında veya bu yüzden kaçırılan kimse yaralanmış olursa
yarasının derecesine göre ceza dörtte birden yarıya kadar artırılır ve eğer
ölürse fail on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ile cezalandırılır.

    Madde 440 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Zina eden karı hakkında, üç aydan otuz aya kadar hapis cezası tertip olunur.
Karının evli olduğunu bilerek bu fiilde şerik olan kimse hakkında da aynı ceza
hükmedilir.

    Madde 441 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Karısiyle birlikte ikamet etmekte olduğu evde yahut herkesçe bilinecek su-
rette başka yerde karı koca gibi geçinmek için başkasiyle evli olmıyan bir ka-
dını tutmakta olan koca hakkında üç aydan otuz aya kadar hapis cezası hükmolu-
nur.
    Erkeğin evli olduğunu bilerek bu fiilde şerik olan kadın hakkında da, aynı
ceza verilir.

    Madde 442 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki maddelerde yazılı cürümlerin işlendiği sırada karı koca biribi-
rinden nikah baki olduğu halde hakimin hükmiyle ayrılmış veya biri diğerini terk
etmiş ise her birinin cezası üç aya kadar hapistir.

    Madde 448 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim bir kimseyi kasden öldürürse on sekiz seneden yirmi bir seneye kadar
ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 449 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Öldürmek fiili:
    1 - Karı, koca, kardeş, babalık, analık ve evladlık, kayınbaba ve kaynana
ve damad ve gelinler haklarında eşlenirse,
    2- Vazifesini yaptığı sırada veya vazifesini yapmasından dolayı Devlet me-
murlarından biri aleyhine icra olunursa,
    3 - Zehirlemek suretile yapılırsa,
    Fail yirmi iki seneden yirmi dört seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm
olur.

    Madde 450 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Öldürmek fiili,
    1 - Usul veya füruudan biri aleyhine işlenirse,
    2 - Büyük Millet Meclisi azasından biri aleyhine ika edilirse,
    3 - Canavarca bir his sevkiyle veya işkence ve tazip ile ika edilirse,
    4 - Taammüden icra olunursa,
    5 - Birden ziyade kimseler aleyhine işlenirse,
    6 - Yangın, su baskını ve gark gibi yedinci babın birinci faslından beyan
olunan vasıtalarla yapılırsa,
    7 - Velevki husule gelmiş olmasın diğer bir cürmü hazırlamak veya kolaylaş-
tırmak veya işlemek için ika olunursa,
    8 - Başka bir cürmün işlenmesi akabinde o cürümden hasıl olacak faideyi elde
etmek veya bu gayeye vusul maksadiyle yapılan ihzaratı sağlamak için işlenmiş
olursa,
    9 - Bir cürmü gizlemek veya delil ve emarelerini ortadan kaldırmak veya ken-
disinin veyahut başkasının cezadan kurtulmasını temin etmek maksadiyle vukua
getirilirse,
    fail ölüm cezasına mahküm edilir.

    Madde 452 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Katil kastiyle olmıyan darp ve cerh veya bir fiili müessirden telefi nefis
husule gelmiş olursa fail 448 inci maddede beyan olunan ahvalde beş seneden ve
449 uncu maddade yazılı ahvalde yedi seneden ve 450 inci maddede muharrer ahval-
de on seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapse mahküm olur.
       Eğer telefi nefis failin fiilinden evvel mevcut olupta failce bilinmeyen
ahvalin birleşmesi veyahut failin ıradesinden hariç ve gayri melhuz esbabın in-
zimamı yüzünden vukua gelmiş ise 448 inci maddede beyan olunan ahvalde üç sene-
den beş seneye ve 449 uncu maddede muharrer ahvalde beş seneden yedi seneye ve
450 inci madde yazılı ahvalde yedi seneden on seneye kadar ağır hapis cezası hü-
küm olunur.

    Madde 455 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Tedbirsizlik veya dikkatsizlik veya meslek ve sanatta acemilik veya nizamat
ve evamir ve talimata riayetsizlik ile bir kimsenin ölümüne sebebiyet veren şa-
hıs bir seneden dört seneye kadar hapse ve otuz liradan iki yüz elli liraya ka-
dar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer fiil bir kaç kişinin ölümünü mucib olmuş veya bir kişinin ölümiyle be-
raber bir veya bir kaç kişininde mecruhyetine sebebiyet vermiş ve bu yaralanma
456 ncı maddenin ikinci fıkrasında beyan olunan derecede bulunmuş ise iki sene-
den sekiz seneye kadar hapis ve iki yüz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı
nakdiye mahküm olur.

    Madde 456 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim katil kastiyle olmaksızın bir kimseye cismen eza verir veya sıhhati-
ni ihlale yahut akli meleklerinde teşevvüş husulüne sebep olursa bir aydan bir
seneye kadar hapsolunur.
    Fiil, havastan veya azadan birinin devamlı zafını yahut söz söylemekte de-
vamlı müşkülatı veya çehrede sabit bir eseri yahut yirmi gün ve daha ziyade akli
veya bedeni hastalıklardan birini veya bu kadar müddet mutat iştigallerine devam
edememesini mucip olmuş veya hayatını tehlikeye maruz kılmış veya gebe bir kadın
aleyhine işlenipte vaktinden evvel çocuk doğmasını intaç etmiş ise ceza bir se-
neden beş seneye kadar hapistir.
    Fiil, kat`i veya muhtemel surette iyileşmesi kabul olmayacak derecede akıl
veya beden hastalıklarından birini yahut havastan veya el yahut ayaklardan biri-
ni veya söylemek kudretinin yahut çocuk yapmak kabiliyetinin ziyaını mucip olmuş
veya azadan birinin tatilini yahut çehrenin daimi değişikliğini veya gebe bir
kadına karşı ika olunupta çocuğun düşmesini intaç eylemiş ise ceza üç seneden on
seneye kadar ağır hapistir.
    Fiil, hiç bir hastalığı veya mütadı olan iştigallerden mahrumiyeti mucip ol-
mamış yahut bu haller on günden ziyade uzamamış ise takibat icrası mutazarrırın
şikayetine bağlı olmak şartiyle fail hakkında bir aydan üç aya kadar hapis veya
yirmi beş liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
    Bu fiil dört yüz elliyedinci maddede yazılı vasıtalarla işlenirse takibat
icrası şikayete bağlı değildir.

    Madde 457 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    456 ncı maddede yazılı fiillere 449 uncu maddenin birinci ve üçüncü bendle-
rinde yazılı hal inzımam eder yahut fiil gizli veya aşikar bir silah ile veya
aşındırıcı ecza ile işlenmiş olursa asıl ceza altıda birden üçte bire kadar ar-
tırılır.
    Eğer fiilde 450 nci maddenin beşinci bendinde yazılı hal müstesna olmak üze-
re diğer bendlerdeki hallerden biri birleşirse bu birleşen fiil hakkında 78 inci
madde hükmü cari olmak şartile ceza üçte bir nisbetinde çoğaltılır.

    Madde 462 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıda geçen iki fasılda beyan olunan fiiler zinayi icra halinde meşhuden
yakalanan veya zinayı irtikab etmek üzere yahud henüz irtikab edildiğinde zeva-
hire göre şüphe edilemiyecek surette görünen bir koca veya karı yahud kız kardeş
veya furudan biri yahud bunların müşterek faili veya her ikisi aleyhinde karı
veya koca yahud usulden biri veya erkek yahud kız kardeş tarafından işlenmiş
olursa fiilin muayyen olan cezası sekizde bire indirilir ve ağır hapis cezası
hapis cezasına tahvil olunur.
    Ölüm cezası yerine üç seneden beş seneye kadar hapis cezası verilir.

    Madde 464 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıki maddede yazılı anval müstesna olmak ve ferden irtikap edilmiş cü-
rümler münasebetiyle hükmedilecek daha ağır cezalara halel gelmemek şartiyle
bir kavgada bir şahıs ölmüş olur veyahut yaralanmış bulunursa o şahsa karşı kav-
ga esnasında el uzatmış olanlardan her biri aşağıki tertip dairesinde cezalandı-
rılır:
    1. Adam ölmüş veya ölümü intaç eden bir yara ika edilmiş ise bir seneden
beş seneye kadar hapis,
    2. Ahvali sairede iki seneye kadar hapistir, şukadar ki bu ceza fail hakkın-
da münferiden cürüm işlemiş olması halinde verilecek cezanın üçte birini tecavüz
edemez,
    3. Maktul ve mecruha karşı el dokundurmuş olmayıpta yalnız kavgaya dahil
olanlar altı aya kadar hapsolunur,
    4. Kavganın hudusuna sebebi asli olanlar hakkında yukarda beyan olunan
cezalar üçte bir miktarı artırılır.

    Madde 466 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kavgada korkutmak için silah çeken altı aya ve silah boşaltan bir sene-
ye kadar hapsolunur.

    Madde 468 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kadının rızası olmaksızın çocuğunu düşürten kimseye yedi seneden on iki
seneye kadar hapis cezası verilir.
    Rızasile bir kadının çocuğunu düşürten kimseye iki seneden beş seneye kadar
hapis cezası verilir. Çocuğu düşürtmeğe rıza gösteren kadına da aynı ceza veri-
lir.
    Aşağıdaki hallerde birinci fıkra hükmü tatbik olunur:
    1- Eğer kadın on dört yaşından küçükse veya her ne suretle olursa olsun ira-
de veya idrak kabiliyetinden mahrum ise,
    2 - Eğer rıza şiddet veya tehdid veya telkin veyahut iğfal ile elde edilmiş
olursa,
    Birinci fıkrada yazılı fiil kadının ölümüne sebep olmuş ise ceza on iki se-
neden yirmi seneye ve bedeni bir zararı mucib olmuş ise on seneden on beş seneye
kadar ağır hapis cezası verilir.
    İkinci fıkrada yazılı fiil kadının ölümüne sebep olmuş ise beş seneden on
iki seneye ve bedeni bir zararı mucib olmuş ise üç seneden sekiz seneye kadar
ağır hapis cezası verilir.

    Madde 480 - (11/12/1944 tarih ve 4683 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim toplu veya dağınık bir kaç kişi ile ihtilat ederek diğer bir şahıs
hakkında bir maddei mahsusa tayin ve isnadiyle halkın hakaret ve husumetine ma-
ruz kılacak yahut namus ve haysiyetine dokunacak bir fiil isnat ederse üç aydan
otuz aya kadar hapse ve elli liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasına
mahküm olur.
    Eğer bu cürüm umuma neşir veya teşhir olunmuş yazı veya resim veya sair ne-
şir vasıtalariyle irtikap olunmuş ise failin göreceği ceza altı aydan üç seneye
kadar hapis ve 200 liradan 500 liraya kadar ağır para cezasıdır.

    Madde 482 - (11/12/1944 tarih ve 4683 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim toplu veya dağınık bir kaç kişi ile ihtilat ederek her ne suretle
olursa olsun bir kimsenin namus veya şöhret veya vakar ve haysiyetine taarruz
eyler ise üç aya kadar hapis ve yüz liraya kadar ağır para cezasiyle mahküm
olur.
    Eğer bu fiil, kendisine tecavüz olunan kimse yalnız olsa bile huzurunda,
yahut kendisine hitaben yazılıp gönderilmiş bir mektup, telgraf, resim veya her-
hangi bir yazı veya telefon ile işlenirse failin göreceği ceza dört aya kadar
hapis ve 150 liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Eğer kendisine tecavüz olunan kimsenin huzuriyle beraber alenen vakı olursa
ceza altı aya kadar hapis ve iki yüz elli liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Eğer fiil 480 inci maddenin ikinci fıkrasında beyan olunan vasıtalardan bi-
riyle işlenirse failin göreceği ceza üç aydan bir seneye kadar hapis ve 100 li-
radan 250 liraya kadar ağır para cezasıdır.

    Madde 486 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir dava esnasında iki taraf veya vekilleri canibinden dava hakkında mah-
kemeye verilen evrak ve iradolunan müdafaatın muhtevi olduğu elfazı tahkiriyiden
dolayı takibat icra olunmaz. Şu kadar ki mahkeme kanunen muayyen olan inzibati
tedbirlerden maada bu lafızları havi bulunan evrakın tamamen veya kısmen ortadan
kaldırılmasını emir ve mütecavizün aleyhin talebiyle kendisine tazminat itasına
hükmedebilir.

    Madde 491 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, diğerinin taşınabilir malını rızası olmaksızın bulunduğu yerden
faydalanmak için alırsa üç aydan bir seneye kadar hapsolunur.
    Hırsızlık:
    1 - Resmi dairelerde ve evrak mahzenlerinde bulunan Devlete ait mal ve evrak
veya umumi müesseselerde muhafaza olunan yahut diğer mahallerde bulunup menafii
umuma ait olan eşya hakkında vuku bulursa,
    2. Adet muktazası olarak yahut tahsis ve istimalleri itibariyle umumun teka-
fülü altında bulunan eşya hakkında işlenirse,
    3 - Hırsızla malı çalınan arasında hizmet veya bir iş yapmak veya bir
yerde muvakkat olsun birlikte oturmak yahut karşılıklı nezaket icaplarından
ileri gelen itimadı suiistimal neticesi olarak hırsızın siyanetine terk ve tev-
di olunmuş eşya hakkında işlenirse,
    4 - Gündüzün bir bina içinde veya duvarla çevrilen müştemilatına girilerek
işlenirse,
    5 - Yankesicilik suretiyle yapılırsa,
    6 - Mandıra, ağıl gibi hayvanata mahsus yerlerde bulunan yahut lüzumuna
göre açık yerlerde ve kırlarda bırakılan ve haklarında 493 üncü maddenin 5 inci
fıkrasının tatbikı mümkün olmıyan hayvanları bu yerden almak suretiyle işlenir-
se,
    cezası altı aydan iki seneye kadar hapistir.
    Bu maddede ayrı ayrı gösterilen hallerden ikisi birlikte işlenen hırsızlık
cezasının aşağı haddi bir sene hapistir.

    Madde 492 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hırsızlık:
    1 - Geceleyin bir bina içinde yahut süknaya mahsus bir yerde veya müşte-
milatında işlenirse,
    2 - Kanunen veya Hükümetin emriyle resmen mühür altına alınmış şeyler
hakkında işlenirse,
    3 - Çalınan şey umumi bir felaket ve musibetin tesir ve neticesini gidermek
veya hafifletmek maksadiyle hazırlanmış eşya hakkında olur yahut umumi musibet
veya heyecandan yahut mal sahibinin uğradığı hususi bir felaketten mütevellit
kolaylıktan istifade suretiyle yapılırsa,
    4 - Mezarlıkların veya mahfuz mezarların muhafaza veya tezyini için konul-
muş yahut cesetle gömülmüş eşya hakkında işlenirse,
    5 - İbadet olunan yerde mabede ait eşya hakkında işlenirse,
    6 - Karada ve denizde her nevi nakil vasıtaları içinde seyahat eden yolcu-
ların eşya ve parası hakkında yahut umuma mahsus nakliye vasıtalarını işletmek-
te bulunan idarelerin dairelerinde veya istasyon ve iskelelerinde veya mabet-
lerin içinde yapılırsa,
    7 - Ormanlarda kesilmiş odunları ve istif edilmiş kereste ve ağaçları ve
sair yerlerde koparılmış veya biçilmiş ve lüzumuna göre açık bırakılmış olan
mahsulleri ve tarlalarda bırakılmış ziraat aletleri hakkında işlenirse,
    Suçlu bir seneden üç seneye kadar hapsolunur.
    Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır
yahut yukarıda yazılı hallerden ikisi birlikte işlenirse cezanın yukarı haddi
verilir.

    Madde 493 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hırsızlık:
    1 - Hırsız, hırsızlığı işlemek veya çalınmış malı başka yere kaldırmak için
duvar, kapı, pencere, demir parmaklık, kasa ve sandık gibi şahısları ve malları
muhafaza için sağlam maddelerle ve muhkem surette yapılmış şeyleri yıkar,
devirir, kırar, deler veya mahveder yahut suni vasıtalarla veya şahsi çevikliği
sayesinde bertaraf edilebilen maniaları kaldırarak hane ve sair yerlere girer
ve aşarsa,
    2 - Cürmü işlemek veya çalınmış eşyayı başka yere kaldırmak için taklit
anahtar yahut sair aletler kullanarak bir kilidi açar veya sahibinin terk veya
kaybettiği anahtarı elde ederek onunla yahut haksız yere elinde bulundurduğu
asıl anahtarla açarsa,
    3 - Kıyafet değiştirerek işlenirse,
    4 - Salahiyeti olmaksızın resmi sıfat takınarak yapılırsa,
    5 - Meskün bir hanenin doğrudan doğruya müştemilatından olan veya duvarla
çevrilmiş bulunan yerlerindeki hayvan hakkında işlenirse,
    cezası üç seneden beş seneye kadar hapistir.
    Bu maddede ayrı ayrı gösterilen hallerden ikisi birlikte olarak işlenir
yahut bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapı-
lırsa cezanın yukarı haddi hükmolunur.

    Madde 495 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, menkul bir malın zilyedini veya cürüm mahallinde bulunan bir baş-
kasını cebir ve şiddet kullanarak veya şahsen veya malen büyük bir tehlikeye
düşüreceği beyaniyle tehdit ederek o malı teslime yahut o malın kendi tarafın-
dan, zaptına karşı suküt etmeğe mecbur kılarsa üç seneden on seneye kadar ağır
hapis cezasına mahküm olur.
    Bir malın nehbi esnasında veya akabinde fiili icra ve itmam etmek veya
malı kaçırmak yahut kendisini veya şerikini cezadan kurtarmak için mal sahibi-
ne veya vaka mahalline gelen başkasına karşı cebir ve şiddet veya tehdit icra
eden kimse hakkında dahi aynı ceza hükmolunur.

    Madde 496 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, bir kimseyi cebir ve şiddet kullanarak veya şahsen veya malen bü-
yük bir tehlikeye düşüreceği beyaniyle tehdit ederek o kimsenin yahut başkası-
nın zararına hukukça hükmü haiz bir senedi vermeğe veya imza etmeğe yahut
koparıp mahveylemeğe mecbur kılarsa üç seneden on seneye kadar ağır hapse
mahküm olur.

    Madde 497 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukardaki maddelerde beyan olunan cürümler, geceleyin veya silah ile tehdit
ederek veya yol kesmek suretiyle veya içlerinden velev birisi görünür surette
silahlı bulunan ikiden ziyade kimseler yahut kıyafetini tebdil etmiş olan
şahıslar tarafından irtikap olunursa ağır hapis cezası yedi seneden on beş se-
neye kadardır.

    Madde 498 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse her ne suretle olursa olsun hayat veya ırz veya mal hakkında
büyük bir zararla korkutarak yahut hükümet tarafından verilmiş gibi emir
göstererek başkasını para veya eşya veya hukukça hükmü haiz bir senet gönderme-
ğe veya bir mahalle koymağa veya bunların kendi eline geçmesini temin etmeğe
mecbur kılarsa beş seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 499 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, para veya eşya veya hukukça hükmü haiz bir senet almak için bir
kimseyi hapis eder yahut dağa veya tenha bir mahalle kaldırırsa maksadına nail
olamamış olsa bile on seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezasiyle mücazat
olunur.

    Madde 500 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim 64 ve 65 inci maddelerde beyan olunan ahvalin maadasında evvelce
hükümete haber vermeksizin adam kaldırmak cürmünden maksut olan şeyi elde etmek
için şifahi veya tahriri muhabere naklederse bir seneden beş seneye kadar hapis
cezasına mahküm olur.

    Madde 513 - (1/3/1926 tarih ve 765 Sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, birinin mutasarrıf olduğu emlak ve araziyi tamamen veya kısmen
zabt ve tasarruf etmek veya bunlardan intifa eylemek için o arazi ve emlakin
hudutlarını değiştirir veya bozarsa bir aydan iki seneye kadar hapsolunur ve
otuz liradar iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.
    Hakkı olmayan bir menfaat elde etmek için umumi ve hususi suların mecrası-
nı değiştiren kimse hakkında dahi aynı ceza hükmolunur.

    Madde 544 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim iş işlemeğe salih olduğu halde dilencilik ederken tutulursa bir
haftadan bir aya kadar idarei hususiye ve belediye işlerinde boğaz tokluğuna
çalıştırılır.
    Tekerrürü halinde çalışma müddeti on beş günden iki aya kadardır.

    Madde 545 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, on beş yaşından aşağı çocukları toplayıp dilencilik ettirir veya
velayet ve vesayeti altında bulunan yahut kendisinin muhafaza ve nezaretine
tevdi olunan on beş yaşından aşağı bir küçüğün dilenmesine veya bir kimsenin o
küçüğü dilencilikte kullanmasına müsaade ederse üç aya kadar hafif hapse ve
doksan liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 548 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, umumi bir mahalde yahut umuma açık yerlerde yalan uydurarak başka-
sını zarara sokacak veya halkın huzurunu bozacak suretlerle saffetinden istifa-
deye kalkarsa bir aya kadar hafif hapse mahküm olur.

    Madde 566 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim dikkatsizlik veya tecrübesizlik neticesi olsa bile her ne suretle
olursa olsun şahıslara bir zarar veya eşyaya mühim bir ziyan vukuu tehlikesini
tevlit ederse yirmi liraya kadar hafif cezayi nakdiye veya yirmi güne kadar
hafif hapse mahküm olur.
    Eğer fiil, aynı zamanda sanayii nefiseye ve ticaret ve sanayie müteallik
kavanın ve nizamata muhalefet cürmünü teşkil etmiş olur ve kanunen ona mahsus
başka ahkam tayin edilmemiş bulunursa ceza yedi günden otuz güne kadar hafif
hapis ve bir aya kadar meslek ve sanatın tatilidir.

    Madde 567 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, umuma mahsus veya umuma açık yerlerde kumar oynatır veya oynatmak
için yer gösterir ise bir aya ve tekerrürü halinde iki aya kadar hafif hapse
ve her iki halde başkaca elli liradan aşağı olmamak üzere hafif cezayi nakdiye
mahküm olur.
    Kumar oynanan yerde bulunup kumar oynamağa yarıyan veya kumar oynamağa tah-
sis olunan mevat ve alat ile ortada bulunan eşya ve para zapt ve müsadere olu-
nur.
    Fail:
    1 - Bu fiilleri itiyat edinmiş bulunduğu,
    2 - Birinci fıkrada beyan olunan kabahatin irtikabında kumar oynıyanlara
karşı banko tutan olduğu,
takdirde ağır hapis cezası iki aya kadar ve tekerrürü halinde iki aydan aşağı
olmamak üzere hükmolunur ve bu son halde bir aya kadar meslek ve sanatın
tatili cezası da ilave edilir.

    Madde 568 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, yukarki maddede beyan olunan kabahate iştirak etmeksizin umumi ve-
ya umuma açık mahalde kumar oynarsa elli liraya kadar hafif cezayi nakdi ile
cezalandırılır.

    Madde 571 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, umumi veya umumun girebileceği yerlerde halkın rahatını bozacak
veya rezalet çıkartacak surette ve aşikar bir halde serhoş olarak yakalanırsa
on beş güne kadar hafif hapse veya on beş liraya kadar hafif cezayı nakdiye
mahküm olur.

    Madde 572 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarki maddede gösterilen surette sarhoş olup ta başkasına tecavüz ve
umumun istirahatını selbedenler iki aya kadar hafif hapis cezasiyle cezalan-
dırılır.
    Serhoşluğu itiyat derecesine vardıranlar doksan günden aşağı olmamak üzere
hafif hapse mahküm olur.
    İki defa mahküm olduktan sonra aynı fiili tekrar işleyenler o fiili itiyat
etmiş sayılır.
    15 - 7/3/1954 tarih ve 6329 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 161)

    Madde 161, son fıkra - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu maddede yazılı fiiller sulh zamanında işlenmiş olursa failleri hakkında
tertib edilecek cezanın yarısından dörtte üçe kadarı indirilmek suretile hükmo-
lunur.
    16 - 18/5/1955 tarih ve 6569 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 46)

    Madde 46 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Fiili işlediği zaman şuurunun veya harekatının serbestisini tamamen kaldı-
racak surette akıl malüliyetine müptela olan kimseye ceza verilemez. Ancak, bu
şahsın muhafaza ve tedavi altına alınmasına hükmolunur.
    Muhafaza ve tedavi altında bulundurmak, müddetle mukayyet değildir. Şu
kadar ki, muhafaza ve tedavisine hükmolunan şahıs, muhafaza ve tedavinin icra
kılındığı müessesenin mesul hekimliğince salahın tıbben tebeyyün ettiğine ve
malüliyeti sebebiyle yeniden suç işlemesi ihtimali bulunmadığına dair verilen
rapor üzerine hükmü veren mahkemece serbest bırakılır.
    17 - 15/2/1956 tarih ve 6661 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 13)

    Madde 13 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır hapis cezası müebbet veya muvakkattır.
    Müebbet, ölünceye kadar devam eder. Muvakkat, bir seneden yirmi dört seneye
kadardır. Bu ceza aşağıda yazılı şekilde üç devrede çektirilir:
    A) Mahküm birinci devrede cezasının onda birine müsavi bir müddet geceli
gündüzlü yalnız olarak bir hücrede bırakılır. Ancak bu müddet iki aydan aşağı,
bir seneden yukarı olamaz.
    Mahkümiyetin bütün devrelerinde mahküm, Ceza ve Tevkif Evleri Nizamnamesi
mucibince inzibati olmak üzere her defasında bir ayı geçmemek kaydiyle aynı
suretle hücreye konulabilir.
    Ceza evi disiplinini bozan hareketlerinden dolayı iki sene içinde ikiden
fazla hücre hapsi cezası almış olanlar Cumhuriyet Müddeiumumisinin tasvibi ile
birinci devre şartlarına tabi tutulurlar.
    B)  Mahküm ikinci devrede çalışma teşkilatı mevcut olan ceza evlerinde ça-
lışmaya mecbur tutulur ve durumuna ve suçunun mahiyetine göre ayrı gruplar ha-
linde bulundurulur.
    Bu devre, mahküm mevkuf kalmış ise bu müddetle hücrede kaldığı müddet çıka-
rıldıktan sonra geriye kalan müddetin yarısını teşkil eder.
    Bu Kanunun 125 ila 133,135 ila 142,146 ila 150,152,156,157,163,202,203,205
ila 210,212 ila 217,220,221 inci ile 495 ila 500 üncü maddeleri ve katil ve hır-
sızlık suçlarının mükerrirleri ile alelıtlak müebbet ağır hapis cezalarıyle mah-
küm edilmiş olanlar ve bakiye cezaları bir seneden az bulunanlar, yaş ve bedeni
kabiliyetleri itibariyle üçüncü devre şartlarına intibak edemiyecekleri tesbit
edilenler üçüncü devreye geçemezler.
    C) Üçüncü devre geri kalan müddettir. Bu devrede bulunan mahkümlar iş esası
üzerine kurulmuş olan ceza evlerinde çalıştırılırlar. Mahkümun ikinci devreden
üçüncü devreye geçebilmesi için iyi hal göstermesi şarttır. İyi halin nasıl tes-
bit edileceği Ceza ve Tevkif Evleri Nizamnamesinde gösterilir.
    Üçüncü devreye geçmek hakkını kazanan mahkümlardan Adalet Vekaleti yol, in-
şaat, maden, orman ve deniz avcılığı ekipleri teşkil edebilir.
    Müebbet ağır hapis otuz altı sene üzerinden hesap edilerek muvakkat ağır
hapisin tabi olduğu şartlar altında geçer.
    18 - 29/6/1956 tarih ve 6763 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 201,349)

    Madde 201, fıkra bir - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, cebrü şiddet veya tehdit ile veya her ne suretle olursa olsun sa-
nat veya ticaret serbestisini tahdit veya men ederse bir aydan iki seneye kadar
hapis ve otuz liradan yüz elli liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.

    Madde 349, fıkra iki - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Poliçeler ve ciro suretiyle nakli kabil olan yahut hamiline ait olmak üzere
yazılan ticaret senetleri resmi varaka hükmündedir.
    19 - 31/5/1957 tarih ve 6988 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 13, 16 ve 17)

    Madde 13 - (15/2/1956 tarih ve 6661 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır hapis cezası muvakkat veya müebbettir. Müebbet, ölünceye kadar devam
eder. Muvakkat, kanunda tasrih edilmiyen yerlerde bir seneden 24 seneye kadar
devam eder. Bu cezalar aşağıda yazılı şekilde üç devrede çektirilir:
    A) Mahküm birinci devrede cezasının onda birine müsavi bir müddet geceli
gündüzlü yalnız olarak bir hücrede bırakılır. Ancak bu müddet iki aydan, aşağı,
bir seneden yukarı olamaz.
    Mahkümiyetin bütün devrelerinde mahküm, Ceza ve Tevkifevleri Nizamnamesi mu-
cibince inzibati olmak üzere her defasında bir ayı geçmemek kaydiyle aynı suret-
le hücreye konulabilir.
    Cezaevi disiplinini bozan hareketlerinden dolayı iki sene içinde ikiden faz-
la hücre hapsi cezası almış olanlar Cumhuriyet Müddeiumumisinin tasvibi ile bi-
rinci devre şartlarına tabi tutulurlar.
    B) Mahküm ikinci devrede çalışma teşkilatı mevcut olan cezaevlerinde çalış-
maya mecbur tutulur ve durumuna ve suçunun mahiyetine göre ayrı gruplar halinde
bulundurulur.
    Bu devre, mahküm mevkuf kalmış ise bu müddetle hücrede kaldığı müddet çıka-
rıldıktan sonra geriye kalan müddetin yarısını teşkil eder.
    Bu Kanunun 125 ila 133, 135 ila 142, 146 ila 150, 152,156, 157, 163, 202,
203, 205 ila 210, 212 ila 217, 220,221 inci ile 495 ila 500 üncü maddeleri ve
katil ve hırsızlık suçlarının mükerrirleri ile alelıtlak müebbet ağır hapis ce-
zalariyle mahküm edilmiş olanlar ve bakiye cezaları bir seneden az bulunanlar,
yaş ve bedeni kabiliyetleri itibariyle üçüncü devre şartlarına intibak edemiye-
cekleri tesbit edilenler üçüncü devreye geçemezler.
    C) Üçüncü devre geri kalan müddettir. Bu devrede bulunan mahkümlar iş esası
üzerine kurulmuş olan cezaevlerinde çalıştırılırlar. Mahkümun ikinci devreden
üçüncü devreye geçebilmesi için iyi hal göstermesi şarttır. İyi halin nasıl tes-
bit edileceği Ceza ve Tevkifevleri Nizamnamesinde gösterilir.
    Üçüncü devreye geçmek hakkını kazanan mahkümlardan Adliye Vekaleti yol, in-
şaat, maden, orman ve deniz avcılığı ekipleri teşkil edebilir.
    Müebbet ağır hapis 36 sene üzerinden hesap edilerek muvakkat ağır hapsin
tabi olduğu şartlar altında geçer.

    Madde 16 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    13 üncü maddede yazılı üçüncü devrenin ağır hapiste dörtte üçünü ve hapis-
te üçte ikisini iyi hal ile geçirenler meşrutan tahliyelerini isteyebilirler.
    İkinci devreden bedeni kabiliyetleri itibariyle üçüncü devreye geçemiyenler
ve üçüncü devreden yine bu sebeple ikinci devreye iade edilenler ikinci devrede-
ki mahkümiyet müddetlerinin hitamında bakiye cezalarının ağır hapiste dörtte
üçünü ve hapiste üçte ikisini iyi hal ile geçirdikleri takdirde meşrutan tahliye
hükümlerinden faydalanabilirler.

    Madde 17 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Meşrutan tahliyeden sonra eğer mahküm bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti
bağlayıcı bir cezaya mahküm olur veya mecbur olduğu şartları ifa etmezse meşru-
tan tahliye kararı geri alınır. Bu takdirde meşrutan tahliye halinde geçen zaman
mahkümun ceza müddetine mahsup edilmiyerek bakiye cezası aynen çektirilir ve bir
daha meşrutan tahliye edilmez. Meşrutan tahliye kararının geri alınmasını icab-
ettiren sebeplerin vukuundan evvel mahkümun ceza müddeti sona ermiş olursa mez-
kür ceza infaz edilmiş sayılır. Eğer asli cezaya emniyeti umumiye idaresinin
nezareti altında bulunmak cezası da ilave olunmuş ise meşrutan tahliye halinde
geçen zaman bu ceza müddetine mahsup edilir.
    20 - 6/7/1960 tarih ve 15 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya de-
ğiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 56)

    Madde 56 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hüküm zamanında 65 yaşını doldurmuş olanlar hakkında idam cezası yerine 30
sene ağır hapis ve müebbet ağır hapis cezası yerine 24 sene ağır hapis cezası
hükmolunur.
    Sair hallerde cezanın altıda biri indirilir.
    21 - 29/11/1960 tarih ve 144 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri : (Madde numaraları: 481)

    Madde 481 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür. )
    Geçen maddede beyan olunan cürmün faili beraet etmek için isnat ettiği fii-
lin sıhhatini veya şayi ve mütevatir olduğunu isbat etmek isterse bu iddiası
kabul olunmaz.
    Fakat:
    1 - Tecavüz olunan şahıs bir memur bulunup ta 266,267 ve 268 inci maddelerde
beyan olunan ahval müstesna olmak üzere isnadolunan fiil icrayi memuriyetine
taallük eylediği,
    2 - İsnadolunan fiilden dolayı tecavüz olunan şahıs hakkında takibat icrası-
na başlanmış olduğu,
    3 - Müşteki ikame ettiği davadan dolayı icra kılınan muhakemeyi kendisine
isnadolunan fiilin sıhhat ve ademi sıhhatine dahi teşmil etmeği sarih surette
bizzat talep eylediği,
    Takdirde hakikat maddenin ispatı iddiası aynı mahkemece kabul ve tetkik olu-
nur.
    Şu halde mütecavizin isnat eylediği fiil sabit olur yahut bundan dolayı
aleyhine isnadolunan şahıs mahküm edilirse isnadeden şahıs hakkında dava ve ceza
sakıt olur.
    Şu kadar ki bu madde müstesniyatının tatbiki için tecavüzün aşağıdaki madde-
de beyan olunan cürmü teşkil etmemesi şarttır:
    22 - 5/1/1961 tarih ve 235 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 158,159,174,228,243,
245,273 ve 278)

    Madde 158 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Reisicumhura karşı muvacehesinde hakaret edenler veya reisicumhur aleyhine
tecavüzkarane neşriyatta bulunanlar üç seneden aşağı olmamak üzere ağır hapse
konulur.
    Reisicumhur aleyhine gıyabında lisanen tecavüzatta bulunanlar bir seneden
üç seneye kadar hapis olunur.
    Ek fıkralar - (25/7/1931 tarih ve 1884 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Tecavüz Reisicumhurun ismi sarahaten zikredilmiyerek ima veya telmih sure-
tiyle vakı olsa bile mahiyeti itibariyle bu tecavüzün Reisicumhurun şahsına
matufiyetinde tereddüt edilmiyecek derecede karineler varsa tecavüz sarahaten
vuku bulmuş addolunur.
    Riyaseticumhur makamına ve Reisicumhurun şahsına karşı edep ve hürmete
münafi hareket ve neşriyatta bulunanlar altı aydan üç seneye kadar hapsolunur-
lar.

    Madde 159 - (20/9/1946 tarih ve 4956 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Türklüğü, Cumhuriyeti, Büyük Millet Meclisini, Hükümetin manevi şahsiyetini,
Bakanlıkları, Devletin askeri veya emniyet veya muhafaza kuvvetlerini veya
adliyenin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif edenler veya Büyük Millet
Meclisinin meşruiyeti hakkında suizannı davet edecek şekilde alenen mütecavizane
fiil ve hareketlerde bulunanlar bir seneden altı seneye kadar ağır hapis ceza-
siyle cezalandırılır.
    Birinci fıkrada beyan olunan cürümlerin irtikabında hakaret veya tecavüze
uğrayanın adı sarahaten zikredilmemiş veya hakaret veya tecavüz üstü kapalı
geçiştirilmiş olsa bile mahiyetinde ve birinci fıkrada yazılı olanlardan birine
matuf olduğunda tereddüt edilmiyecek derecede karineler varsa hem tecavüze
uğrayanın adı zikredilmiş hem de tahkir, tezyif veya tecavüz tasrih kılınmış
gibi muamele olunur.
    Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına veya Büyük Millet Meclisi kararlarına alenen
sövenler 15 günden altı aya kadar hapis ve 30 liradan 100 liraya kadar ağır para
cezasiyle cezalandırılır.
    Türklüğü tahkir ve tezyif yabancı memlekette bir Türk tarafından işlenirse
verilecek ceza üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.

    Madde 174 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim şiddet veya tehdit göstererek veya nümayiş veya gürültü yaparak bi-
rini tamamen veya kısmen siyasi haklarını kullanmaktan men ederse kanunun başka
ceza vermediği hallerde bir aydan otuz aya kadar hapis ve on beş liradan elli
liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır.
    Eğer fail, devlet memurlarından olupta memuriyeti nüfuzunu suiistimal sure-
tiyle bu cürmü işlemiş bulunursa bir seneden beş seneye kadar hapis olunur.
Ayrıca bir seneden üç seneye kadar memuriyetten mahrumiyet cezasına da uğrar.

    Madde 228 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet memurlarından her kim bir şahıs veya memur hakkında memuriyetine ait
vazifeyi suiistimal ile kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka suretle
keyfibir muamele yapar veya yapılmasını emreder veya ettirirse üç aydan bir
seneye kadar hapse mahküm olur ve bunda hususi bir maksadı mevcut olduğu anlaşı-
lırsa cezası üçte bire kadar artırılır.
    Memuriyetinin icrasında lüzumsuz yere sert muamelelerle bir şahsın kanun
hükmüne veya Hükümetin emirlerine itaat etmemesine sebep olan memur dahi aynı
ceza ile cezalandırılır.

    Madde 243 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Mahkemeler ve meclisler reis ve azalarından ve sair hükümet memurlarından
biri maznun bulunan kimselere cürümlerini söylemek için işkence ederse beş sene-
ye kadar ağır hapis ve müebbeden veya muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezala-
riyle mahküm olur.
    Bunu maiyet memurları mafevkında bulunan amirlerinin emir ve teşvikiyle yap-
mış olsa dahi cezadan kurtulamaz.
    Amirler cürümde fer`an zimethal sayılır.
    İşkence olunan kimse bundan müteessiren ölürse fail 452 nci madde ile ceza-
landırılır. Ve eğer işkence bir uzvun katı veya amelden sukutunu veya diğer
daimi bir malüliyet veya mayubiyeti mucip olursa faili 456 ncı madde mucibince
cezalandırılır.

    Madde 245 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kuvvei cebriye imaline memur olanlar ve bilümum zabıta ve ihzar memurları
memuriyetlerini icrada ve mafevkınde bulunan amirin emrini infazda kanun ve
nizamın tayin ettiği ahvalden başka surette bir kimse hakkında sui muameleye
veya cismen eza verecek hale cür`et eder yahut ol kimseyi darp ve cerh eyler
ise
bir aydan üç seneye kadar hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezalariy-
le cezalandırılır. Eğer işlediği cürüm bu fiillerin fevkınde ise o cürümlere te-
rettüp eden cezaya üçte bir miktarı zammolunur.

    Madde 273, fıkra iki, üç ve dört - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun
hükmüdür.)
    İcra Vekilleri Heyeti azalarından biri aleyhinde sıfat veya hizmetlerinden
dolayı işlenen suçlarda takibat yapılması şikayete bağlı değildir.
    Ancak Cumhuriyet Müddeiumumisi takibata başlamazdan evvel mağdurun yazılı
muvafakatını alır.
    Hüküm kesinleşinceye kadar muvafakatin geri alınması halinde hukuku amme da-
vası sukut eder.

    Madde 278 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim olursa olsun resmi meclisler azasından yahut devlet memurlarından
biri nezdinde hatırı sayıldığını yahut onlarla münasebeti bulunduğunu iddia
ederek haklarında vukubulacak tavassuta medarı teşvik yahut mükafat olmak üzere
yahut aza veya memurun himayesine mukabil onlara verilmek yahut onlara verilmesi
lazımgelen hediye veya mükafata sarf olunmak bahanesiyle kendi yahut başka bir
kimse hesabına akçe veya sair menfaat alır veya kabul eder veya bunların veril-
mesine vait alır ise üç aydan iki seneye kadar hapis cezasına ve otuz liradan
yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer fail, devlet memurlarından ise her halde işbu cezalara muvakkaten memu-
riyetten mahrumiyet cezası dahi ilave olunur.
    23 - 20/11/1962 tarih ve 121 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 161)

    Madde 161 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Harb esnasında ammenin telaş ve heyecanını mucib olacak veya halkın manevi-
yatını kıracak veya düşman karşısında memleketin mukavemetini azaltacak şekilde
asılsız, mubalagalı veya maksadı mahsusa müstenid havadis veya haberler yayan
veya nakleden veya milli menfaatlere zarar vererek her hangi bir faaliyette bu-
lunan kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasile cezalandırılır.
    Eğer fiil:
    1 - Propaganda ile veya askerlere tevcih olunarak işlenmişse,
    2 - Suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa verilecek
ceza on beş seneden eksik olmamak üzere ağır hapistir.
    Eğer fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmiş ise cezası müebbed ağır hapis-
tir.
    Harb zamanında düşman karşısında milletin mukavemetini tehlikeye maruz kıla-
cak şekilde kambiyoların tedavül kıymetini düşürmeğe veya resmi veya hususi kıy-
metli evrakın piyasası üzerinde bir tesir yapmağa matuf hareketlerde bulunan
kimse beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis ve üç bin liradan aşağı olmamak
üzere ağır para cezasile cezalandırılır.
    Eğer fiil suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi yapılmışsa ağır
hapis cezası on seneden ve düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse on beş seneden
aşağı olamaz.
     Fıkra altı,yedi ve sekiz -(7/3/1954 tarih ve 6329 sayılı Kanunun hükmüdür.)
     Sulh zamanında ammenin telaş ve heyecanını mucip olacak şekilde asılsız,
mübalağalı veya maksadı mahsusa müstenit havadis veya haber yayan veya nakle-
den veya milli menfaatlere zarar verecek her hangi bir faaliyette bulunan kimse
(6) aydan (2) seneye kadar hapis ve (500) liradan (5.000) liraya kadar ağır para
cezasiyle cezalandırılır.
    Eğer fiil,suçlu tarafından bir yabancı ile anlaşma neticesi işlenmişse hapis
cezası (1) seneden, ağır para cezası (1.000) liradan aşağı hükmolunamaz.
    Yukarki fıkralarda yazılı cürümlerin takibi izne bağlı olmayıp bu nevi cü-
rümlere müteallik davalar umumi mahkemelerde görülür.
    24 - 1/4/1965 tarih ve 557 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya de-
ğiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 471)

    Madde 471, fıkra iki - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Çocuk yapmağa mani fiil ve hareketlerin işlenmesini teşvik eden veya bu fiil
ve hareketlerin işlenmesi için propoganda yapan kimse bir seneye kadar hapis
veya bin liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır. Eğer fiil kazanç temini
gayesile işlenmiş ise her iki ceza birlikte hükmolunur.
    25 - 13/7/1965 tarih ve 647 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 18, 89)

    Madde 18 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sürgün cezası gerek cürmün işlendiği ve gerek cürümden zarar gören şahıs ile
mahkümun ikamet ettiği kazalardan en aşağı 500 kilometre uzakta bulunan ve nüfu-
su 10 binden az ve polis teşkilatı olan ve mahkeme ilamında yazılı bulunan kaza
merkezlerinde mahkümun ikamete mecbur tutulmasından ibaretir. Bu cezanın müddeti
bir seneden beş seneye kadardır.
    Ceza mevkiinin tabii ahvali mahkümun hayatı için katı bir tehlike teşkil
ederse veya emniyet ve asayişe yahut mahkümun sanat ve meslekinin icrasına taal-
lük eden mahzur ve maniler bulunursa Cumhuriyet Müddeiumumisi veya mahkümun ta-
lebiyle sürgün cezasının infaz olunduğu yerdeki, hükmü veren mahkeme derecesinde
bulunan mahkeme kararı ile sürgün yeri tebdil olunabilir. Bu derece mahkeme ol-
mıyan yerlerde bu kararlar, o kaza dairesinde bulunan aynı derecedeki mahkeme
tarafından verilir.

    Madde 89 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Adliye mahkemelerince para cezasından başka bir ceza ile mahküm olmıyan kim-
se işlediği bir suçtan dolayı ağır veya hafif para cezaları veya muvakkat sürgün
yahut altı ay ve daha az hapis ve hafif hapis cezalarından biriyle mahküm olur
ve geçmişteki haliyle ahlaki temayüllerine göre cezanın tecili ileride cürüm iş-
lemekten çekinmesine sebep olacağı hakkında mahkemece kanaat edilirse bu cezanın
teciline hükmolunabilir. Bu halde tecilin sebebi hükümde yazılır.
    26 - 28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri:  (Madde numaraları:201,236,261,264,266,
296,304,391,492,495,496,497,498,499,500,526 ve 537)

    Madde 201 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    (29/6/1956 tarih ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.) Her kim cebir ve şiddet
veyahut tehdit ile sanat veya ticaret serbestisini her ne suretle olursa olsun
tahdit veya men ederse bir aydan iki seneye kadar hapis ve yüz liradan beş yüz
liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.
    Her kim cebrü şiddet veya tehdit ile gerek ameleyi ve gerek ticaret ve sanat
sahiplerini veya mütaahhitleri yevmiyeleri azaltıp çoğaltmaya veyahut evvelce
kabul edilen şartlardan başka şartlar altında mukaveleler kabulüne icbar etmek
maksadiyle bir işin tatiline veya nihayet bulmasına sebebiyet verir veya tatilin
devamına amil olursa altı aydan beş seneye kadar hapis ile cezalandırılır.

    Madde 236 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet memurlarından üç veya daha ziyade kimse evvelce aralarında vakı olan
karar ve ittifaka binaen usul ve nizam hilafına memuriyetlerini terk ederlerse
her biri otuz liradan yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye ve muvakkaten
memuriyetten mahrumiyete mahküm olurlar.
    Bu haraketlerinden devletçe bir zarar hasıl olmuş ise zararın derecesine gö-
re bunlardan her biri üç aydan beş seneye kadar hapis olunur.

    Madde 261 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanun ve nizamlara aykırı olarak mekteb veya dersane açanlar açılan mekteb
veya dersane kapatılmakla beraber elli liradan beş yüz liraya ve ruhsatsız öğ-
retmenlik edenlerle bunları istihdam eyleyenler 30 liradan 100 liraya kadar ağır
para cezası ile cezalandırılır.
    Mükerrirler hakkında para cezası ile beraber bir aydan üç aya kadar hapis
cezası hükmolunur.

    Madde 264 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim ait olduğu merciden ruhsat almaksızın dinamit veya bomba veya buna
benzer yıkıcı ve öldürücü alet veya barut ve sair ateşli ecza veya memnu silah
veya bunlara mahsus fişek yapar veya bunları yabancı memleketten Türkiye`ye so-
kar veya sokmaya vasıta olur veya memleket içinde bir yerden diğer bir yere gö-
türür veya yollar veya götürmeye bilerek tavassut ederse bir seneden üç seneye
kadar hapsolunur ve kendisinden 500 liradan 5.000 liraya kadar ağır para cezası
alınır.
    Ruhsatsız bu gibi şeyleri taşıyanlar veya bulunduranlar veya satanlar veya
satılığa çıkaranlar veya alanlar altı aydan bir seneye kadar hapis ve 200 lira-
dan 1.000 liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
    Şu kadar ki, 265 inci maddenin 2,3 numaralı bentlerinde yazılı memnu silah-
ları ruhsatsız olarak bulunduranlar (100) liradan (500) liraya kadar ağır para
cezası ile cezalandırılırlar.
    Hatıra teşkil eden veya antika olan memnu silahlar için istenilen ruhsatın
verilmesi mecburidir. Bu ruhsat silahın sahibine bırakılmasına müsaadeyi tazam-
mun edip üstte taşınmasına cevaz vermez.

    Madde 266 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse resmi sıfatı haiz olan bir memurun huzurunda ve ifa ettiği vazife-
den dolayı şeref veya şöhretine veya vakar ve haysiyetine kavlen veya fiilen
taarruz ve hakarette bulunursa aşağıda gösterilen suretlerle cezalandırılır:
    1. Hakaret ve taarruz asker veya jandarma efradından veya iki veya üçüncü
bentlerde mezkür memurlardan gayrı memurinden biri aleyhinde ise bir aydan altı
aya kadar hapis ve 150 liradan 250 liraya kadar ağır para cezası ile mahküm edi-
lir.
    2. Hakaret ve taarruz asker veya jandarma zabitanından veya polis komiserle-
rinden veya amirlerinden yahut umumi meclis veya belediye meclisi azalarından
biri aleyhinde ise iki aydan iki seneye kadar hapis ve 250 liradan 500 liraya
kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    3. Hakaret ve taarruz Büyük Millet Meclisi azaları ile temsil sıfatını veya
emir ve idare salahiyetini haiz rüesadan veya hakim ve Cumhuriyet Müddeiumumile-
riyle bunların yardımcıları veya sorgu hakimlerinden biri aleyhinde vakı olursa
üç aydan otuz aya kadar hapis ve 500 liradan 750 liraya kadar ağır para cezası
ile cezalandırılır.
    Eğer birinci fıkradaki hakaret fiili maddei mahsusa tayin ve isnadiyle vakı
olursa:
    Bir numaralı bentteki halde dört aydan üç seneye kadar hapis ve 300 liradan
3.000 liraya kadar ağır para cezasına;
    İki numaralı bentteki halde beş aydan üç seneye kadar hapis ve 400 liradan
3.000 liraya kadar ağır para cezasına;
    Üç numaralı bentteki halde altı aydan üç seneye kadar hapis ve 500 liradan
3.000 liraya kadar ağır para cezasına;
hükmolunur.

    Madde 296 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim hapis cezasından aşağı olmıyan cezayı müstelzim bir cürüm işlendik-
ten sonra bu cürmün icrasından faillerle evvelce ittifak etmiş ve cürmü netice-
lendirmekte yardımı dokunmuş olmaksızın bir kimsenin o cürümden istifadesini te-
mine veya Hükümetçe icra olunacak tahkikatı yanlış yola sevketmeğe yahut Hüküme-
tin araştırmalarına veya hükmün icrasına karşı faili gizlemeğe yardım eder veya
her kim bu cezaları istilzam eden bir cürmün eser ve delillerini yok eder yahut
bunları bir suretle değiştirir ve bozarsa beş seneye kadar hapis cezasına mahküm
olur. Şu kadar ki bu ceza müddeti asıl cürüm için kanunda tayin edilen cezanın
dörtte birini geçemez. Sair fiillerden dolayı tertip olunacak ceza yüz liraya
kadar ağır para cezasıdır.
    Bu fiili usul ve füruunun ve karı veya kocasının ve kardeşinin lehinde ola-
rak işleyen kimseye ceza verilmez.

    Madde 304  - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sürgün cezasına mahküm olan kimse 18 inci maddeye göre ikamete mecbur tutul-
duğu yerden kaçarsa on beş günden üç aya kadar hapsolunur.

    Madde 391 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Telgraf ve telefon makinelerine ve alat ve edevat ve tellerine zarar veren
ve elektrik ceryanlarının dağılmasına sebep olan veya herne suretle olursa olsun
telgraf ve telefon muhaberatını inkitaa uğratan kimse bir aydan beş seneye kadar
hapse mahküm olunur,.

    Madde 492, son fıkra - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır
yahut suçun işlenmesinde yukarda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birle-
şirse cezanın yukarı haddi verilir.

    Madde 495, fıkra bir - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, menkul bir malın zilyedini veya cürüm mahallinde bulunan bir başka-
sını cebir ve şiddet kullanarak veya şahsan veya malen büyük bir tehlikeye düşü-
receği beyaniyle tehdit ederek o malı teslime yahut o malın kendi tarafından
zaptına karşı süküt etmeye mecbur kalırsa beş seneden on beş seneye kadar ağır
hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 496 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, bir kimseyi cebir ve şiddet kullanarak veya şahsan veya malen büyük
bir tehlikeye düşüreceği beyaniyle tehdit ederek o kimsenin yahut başkasının za-
rarına hukukça hükmü haiz bir senedi vermeye veya imza etmeye yahut koparıp
mahvetmeye mecbur kılarsa beş seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezasına
mahküm olur.

    Madde 497, fıkra bir - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukardaki maddelerde beyan olunan cürümler, geceleyin veya silah ile tehdit
ederek işlenirse 10 seneden 15 seneye kadar ağır hapis cezası verilir.

    Madde 498 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse her ne suretle olursa olsun hayat veya ırz veya mal hakkında büyük
bir zararla korkutularak yahut Hükümet tarafından verilmiş gibi emir göstererek
başkasını para veya eşya veya hukukça hükmü haiz bir senet göndermeye veya bir
mahalle koymaya veya bunların kendi eline geçmesini temin etmeye mecbur kılarsa
sekiz seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 499 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, para veya eşya veya hukukça hükmü haiz bir senet almak için bir
kimseyi hapseder yahut dağa veya tenha bir mahalle kaldırırsa, maksadına nail
olmamış ise on seneden on beş seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
Maksadına nail olmuş ise cezanın yukarı haddi hükmolunur.

    Madde 500 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim 64 ve 65 nci maddelerde beyan olunan ahvalin maadasında evvelce Hü-
kümete haber vermeksizin adam kaldırmak cürmünden maksut olan şeyi elde etmek
için şifahi veya tahriri muhabere naklederse iki seneden beş seneye kadar hapis
cezasına mahküm olur.

    Madde 526 - (16/6/1950 tarih ve 5665 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Salahiyetli makamlar tarafından adli muameleler dolayısiyle yahut amme emni-
yeti veya amme intizamı veya umumi hıfzıssıhha mülahazasiyle kanun ve nizamlara
aykırı olmıyarak verilen bir emre itaat etmiyen veya bu yolda alınmış bir tedbi-
re riayet eylemiyen kimse, fiil ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bir aya
kadar hafif hapis veya 150 liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılır.
    Şapka iktisası hakkında 671 sayılı kanunla Türk harflerinin kabul ve tat-
bikına dair 1353 sayılı kanunun koyduğu memnuiyet veya mecburiyetlere muhalif
hareket edenler 3 aya kadar hafif hapis veya 30 liradan 600 liraya kadar hafif
para cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 537 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim resmi daireler tarafından duvarlara yapıştırılmış olan matbu evrak
ve resim ve el yazılı kağıtları duvardan çıkarır yahut yırtar veya sair suretle
işe yaramıyacak hale koyarsa otuz liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur
ve eğer bunu talik ettiren resmi daireyi istihfaf zımnında yapmış ise cezayı
nakdiye bir aya kadar hafif hapis cezası da ilave olunur.
     27 - 19/12/1972 tarih ve E. 1971/55, K. 1972/60 sayılı Anayasa Mahkemesi
Kararı ile iptal edilmiş hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 266)

    Madde 266, fıkra altı ve yedi - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hük-
müdür.)
    Hakaret ve taarruz, memurun sıfat veya hizmetinden dolayı, umuma neşir veya
teşhir olunmuş yazı veya resim veya sair neşir vasıtaları ile işlenmiş olursa,
fiilin mahiyetine göre, yukarı fıkra ve bentlerde yazılı ceza üçte bir nispe-
tinde artırılarak hükmolunur.
    Sıfat veya hizmetinden dolayı vaki hakaret ve taarruz memurun gıyabında ale-
nen işlenmiş olursa, fiilin mahiyetine göre, yukarı fıkra ve bendlerdeki ceza-
ların yarısı hükmolunur. Bu fıkradaki suçun tekevvünü için 153 üncü maddedeki
aleniyet şarttır.
    28 - 7/6/1979 tarih ve 2245 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 179, 188, 235, 253,
254, 258, 264, 313, 314, 315, 384, 516 ve 517)

    Madde 179 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse diğer kimseyi gayri meşru surette şahsi hürriyetinden mahrum eder-
se beş seneye kadar hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.
    Eğer mücrim bu fiili işlemek için yahut işlediği zamanda tehdit veya fena
muamele eder veya hile ve hud`a kullanır yahut bu fiili intikam veya temettü
kasdiyle yahut dini veya milli bir maksada binaen işler yahut o şahsı askerlikte
kullanmak üzere ecnebi bir memlekete teslim ederse düçar olacağı ceza üç seneden
sekiz seneye kadar ağır hapis ve yirmi beş liradan yüz yirmi beş liraya kadar
ağır cezayı nakdidir.

    Madde 188 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse bir şeyi işlemek veya işlemesine müsaade etmek yahut o şeyi işle-
memeye mecbur etmek için diğer bir şahsa cebrü şiddet gösterir veya onu tehdid
ederse bir seneye kadar hapis ve 30 liradan 50 liraya kadar ağır para cezasına
mahküm olur.
    Eğer o kimse tasavvur ettiği maksadı istihsal etmiş ise hapis cezası bir ay-
dan on sekiz aya ve ağır para cezası 20 liradan 100 liraya kadardır.
    Eğer bu cebrü şiddet veya tehdid hususları silah ile yahut kendini tanınmı-
yacak bir hale koyarak yahut bir kaç kişi tarafından birlikte yahut imzasız bir
mektup yahut hususi işaretlerle yahut mevcud veya mefruz bazı gizli cemiyetlerin
husule getirdikleri tehdid kuvvetinden istifade ile işlenmiş ise iki seneden beş
seneye kadar hapis cezası hükmolunur.
    Eğer bununla arzu olunan maksad istihsal olunmuş ise beş seneye kadar ağır
hapis cezası verilir ve ayrıca beş sene emniyeti umumiye nezareti altına konula-
bilir.
    Ek fıkralar - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse, gayrimeşru olarak, kamu hizmetlerinin görülmesine mahsus binalar
veya müştemilatına girilmesine veya orada kalınmasına cebir ve şiddet göstererek
veya tehdit ederek veya eşya üzerinde zor kullanarak engel olursa, altı aydan
iki seneye kadar hapis cezasına mahküm olur.
    Bir kimse, gayrimeşru olarak, her nevi ve derecedeki eğitim ve öğretim mües-
seselerine veya öğrencilerin toplu halde ikamet ettikleri yurt veya benzeri yer-
ler veya bunların müştemilatına girilmesine veya orada kalınmasına cebir ve şid-
det
göstererek veya tehdit ederek veya eşya üzerinde zor kullanarak engel olursa
yukarıki fıkrada gösterilen ceza ile cezalandırılır.
    Eğer yukarıki iki fıkrada gösterilen fiil; silahla veya kendini tanınmıyacak
bir hale koyarak yahut birkaç kişi tarafından birlikte veya mevcut veya mefruz
bazı gizli cemiyetlerin husule getirdikleri tehdit kuvvetinden istifade ile iş-
lenmiş ise, iki seneden beş seneye kadar hapis cezası hükmolunur ayrıca beş sene
emniyeti umumiye nezareti altına konulabilir.

    Madde 235- (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memurlardan biri vazifesini yaptığı sırada memuriyetine müteallik olarak
re`sen takibat icrasını müstelzim bir suça vakıf olup da ait olduğu daireye ha-
ber vermekte ihmal ve terahi ederse beş liradan yüz liraya kadar ağır para ceza-
siyle cezalandırılır ve bu cezaya vukuf kesbedilen suçun ehemmiyetine göre ay-
rıca üç aydan bir seneye kadar memuriyetten mahrumiyet cezası da ilave olunabi-
lir.
    Eğer fail, adli zabıta memurlarından biri ise verilecek para cezası yirmi
beş liradan aşağı olamaz ve herhalde memuriyetten mahrumiyet cezası da hükmolu-
nur.

    Madde 253, fıkra bir - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim bir rütbe veya memuriyetin veya bir meslekin resmi elbisesini sala-
hiyeti olmaksızın alenen giyer ve haiz olmadığı nişan ve madalyaları talik
ederse bir seneye kadar hapse ve 250 liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur
ve eğer böyle bir elbise giymek suretile elbisenin delalet ettiği meslek ve me-
muriyete müteferri mevaddı icra ederse üç aydan aşağı olmamak üzere hapis olu-
nur.

    Madde 254, fıkra iki - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Eğer fiil silahla işlenmiş ise iki seneden beş seneye kadar hapis ve eğer
iki kişiden ziyade silahlı kimseler tarafından ittifak edilerek işlenir veya
silahsız ve ittifaksız olsa bile on ve daha ziyade toplanmış kimseler tarafından
yapılırsa verilecek ceza beş seneden aşağı olamaz.

    Madde 258, fıkra iki - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Eğer fiil, silahla işlenmiş ise hapis cezası iki seneden üç seneye kadardır.

    Madde 264 - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim ait olduğu merciden ruhsat almaksızın dinamit veya bomba veya buna
benzer yıkıcı veya öldürücü alet veya barut ve sair ateşli ecza yapar veya bun-
ları yabancı memleketten Türkiye`ye sokar veya sokmaya vasıta olur veya memle-
ket içinde bir yerden diğer bir yere götürür veya yollar veya götürmeye bilerek
tavassut ederse, üç seneden beş seneye kadar hapsolunur ve kendisinden bin lira-
dan on bin liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Birinci fıkrada fiilleri ika etmek maksadiyle teşekkül vücuda getirenlerle
idare edenler veya teşekküle mensup olanlar tarafından sözü geçen fıkrada yazı-
lı suçlar işlenirse, failler hakkında yedi seneden onbeş seneye kadar ağır hapis
cezası hükmolunur.
    İkinci fıkradaki hal dışında, iki veya daha fazla kimselerin toplu olarak
birinci fıkrada yazılı suçları işlemeleri halinde beş seneden on seneye kadar
ağır hapis cezası hükmolunur.
    Birinci fıkrada yazılı fiilleri ika etmek maksadiyle iki veya daha fazla
kimselerin evvelden anlaşıp birleşmeleri teşekkül sayılır.
    Ruhsatsız bu gibi şeyleri taşıyanlar veya bulunduranlar veya satanlar veya
satılığa çıkaranlar veya alanlar bir seneden iki seneye kadar hapis, beş yüz
liradan iki bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Birinci fıkrada yazılı şeyleri, meskün bir mahalde veya civarında yahut umu-
mun gelip geçeceği bir yerde ateşliyenler veya patlatanlar yahut bırakanlar,
fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde iki seneden aşağı olmamak
üzere hapis cezası ile cezalandırılırlar.

    Madde 313 - (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Beş kişi veya daha ziyade kimse adliye veya ammenin itimadı veya selameti
veya adabı umumiye ve nizamı aile veya şahıs veya mal aleyhinde cürüm işlemek
için bir cemiyet teşkil ettikleri takdirde bunlardan herbirisi yalnız cemiyet
teşkilinden dolayı beş seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Eğer bu cemiyet efradı dağlarda ve kırlarda veya umumi yollarda dolaşır,
yahut içlerinden iki veya daha ziyadesi silah taşır veya emin bir mahalde silah
saklarsa ceza üç seneden on seneye kadar ağır hapistir.
    Eğer cemiyetin muharrik veya reisleri varsa bunlar hakkında birinci fıkrada
gösterilen halde üç seneden sekiz seneye ve ikinci fıkrada gösterilen halde beş
seneden on iki seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur. Bu maddede tayin olu-
nan cezalara herhalde emniyeti umumiye nezareti altına alınmak cezası da ilave
edilir.

    Madde 314 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse yukardaki madde veçhile teşekkül eden cemiyetler efradına veya on-
lardan bazısına bilerek ve bilihtiyar barınacak yer gösterir veya erzak veya
esliha ve cephane tedarik veya sair suretle yardım eylerse bir seneye kadar hap-
se mahküm olur.
    Bu suretle usul ve füruundan olan akrabasından ve karı ve koca ve kardeş ve
kız kardeşinden birine barınacak yer gösteren veya erzak tedarik eden şahıs
hakkında bu cezanın yarısından üçte ikisine kadarı azaltılır.

    Madde 315 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Cemiyet efradının veya bazısının cemiyet devam ettiği sırada veya cemiyetin
icabatından olarak yapmış oldukları cürümden dolayı 78 inci maddenin tatbikından
hasıl olacak ceza altıda birden üçte bire kadar fazlalaştırılır.

    Madde 384 - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen hük-
müdür.)
    I - Cebir ve şiddet veya tehdit göstererek veya nüfuz ve müessir kuvvet sarf
ederek yahut hile ile kara nakil vasıtasını hareket ettirmiyen veya hareket ha-
linde bulunanları durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere sevkettiren
kimse altı aydan bir seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    Fiil silahla veya birkaç kişi tarafından birlikte işlendiği takdirde ceza
yarı nispetinde artırılarak hükmolunur.
    II - Cebir ve şiddet veya tehdit göstererek veya nüfuz ve müessir kuvvet
sarf ederek yahut hile ile deniz nakil vasıtasını hareket ettirmiyen veya hare-
ket halinde bulunanları durduran veya gitmekte olduğu yerden başka bir yere sevk
ettiren kimse altı aydan iki seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Fiil silahla veya birkaç kişi tarafından birlikte işlendiği takdirde ceza
yarı nispetinde artırılarak hükmolunur.
    III - Her kim bir uçağı kaçırır veya kaçırmaya teşebbüs ederse üç seneden
beş seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Kaçırılan veya kaçırılmaya teşebbüs edilen uçak umumun istifadesine arze-
dilmiş ise fail dört seneden altı seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Kaçırma veya kaçırmaya teşebbüs fiili cebir ve şiddet veya tehdit veya hile
ile işlenirse fail birinci fıkrada yazılı olan halde dört seneden altı seneye,
ikinci fıkrada yazılı olan halde beş seneden yedi seneye kadar ağır hapis ceza-
siyle cezalandırılır.

    Madde 516 - (29/6/1938 tarih ve 3531 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse her ne suretle olursa olsun aharın menkul veya gayrimenkul malını
tahrib veya imha eder veya bozar yahud bunlara zarar verirse mutazarrır olan
tarafın şikayeti üzerine bir seneye kadar hapis ve yirmi liradan elli liraya ka-
dar ağır para cezasile cezalandırılır.
    Eğer cürüm:
    1. Vazifei memuresinden dolayı öç almak kasdile bir memur aleyhinde,
    2 - Şahıslara karşı şiddet kullananlar veya 493 üncü maddenin birinci ve
ikinci fıkralarında beyan olunan vasıtalardan biri ile,
    3 - Ammeye aid veya amme hizmetine veya bir mezhebin ayin ve ibadetine mah-
sus binalar yahud 378 inci maddede gösterilen envaa dahil askeri binalar ve deb-
boy ve tersaneler ve harb gemileri yahud abideler veya heykeller veyahud mezar-
lık ve müştemilatı,
    4 - Setler yahud musibetlere karşı ammenin muhafazası maksadile inşa olunan
müdafaa vasıtaları ve sair inşaat yahud bir amme hizmetine mahsus aletler ve
işaretler,
    5 - Kanal veya sulamağa mahsus nehir ve cetvel ve ark ve bu kabilden sair
inşaat,
    6 - Dikilmiş bağ çubukları ve meyveli ağaç ve fidanlar ile seyir ve meydan
yerlerindeki ağaçlar,
    Üzerinde işlenirse failin göreceği ceza üç aydan iki seneye kadar hapis ve
250 liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Bu fiiller hakkında şikayetname itasına hacet kalmaksızın dava takib olunur.

    Madde 517 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki maddede beyan olunan cürüm hükümete karşı şiddet veya mukavemet
maksadiyle yahut on ve daha ziyade kimselerin birleşmesiyle vukubulduğu takdirde
cürme iştirak edenlerin cümlesi birinci kısımda beyan olunan ahvalde iki aydan
iki seneye kadar hapis cezasiyle yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye ve ikinci
kısımda beyan olunan ahvalde altı aydan dört seneye kadar hapis cezasiyle iki
yüz elli liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olurlar ve hukuku amme davası
resen ikame olunur.
    29 - 12/6/1979 tarih ve 2248 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları. 19, 24, 26, 30, 230,
240, 493, 526 ve 536)

    Madde 19, fıkra bir - (10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır para cezası (10) liradan (25.000) liraya kadar tayin olunacak bir pa-
ranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. Nispi para cezalarının yukarı
haddi yoktur.

    Madde 24, fıkra bir - (10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif para cezası, üç liradan bin liraya kadar tayin olunacak bir paranın
Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

    Madde 26, fıkra bir - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda musarrah cezanın azami haddi bir ay hapis veya hafif hapsi veyahut
otuz lira ağır ve hafif cezayı nakdiyi geçmediği takdirde esbabı muhaffefe mev-
cut olur ve fail evvelce bir cürümden veya bir aydan fazla hafif hapsi müstelzim
bir kabahattan dolayı mahküm olmamış bulunursa mahkeme verdiği cezanın yerine
mahküma tevbihi adli yapılmasına karar verebilir.

    Madde 30, fıkra iki -  (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Muvakkat cezalar için bir günün ve para cezalarında on kuruşun küsuru hesaba
katılmaz.

    Madde 230 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her ne vesile ile olursa olsun memuriyet vazifesini yapmakta ihmal ve terahi
eden veya amirinin kanuna göre verdiği emirleri makbul bir sebep olmaksızın yap-
mıyan memur bir aydan altı aya kadar hapis ve yüz liradan 500 liraya kadar ağır
para cezası ile cezalandırılır.
    Bu ihmal ve terahiden veya amirin kanuni emirlerini yapmamış olmaktan Dev-
letçe bir mazarrat husule gelmiş ise derecesine göre üç aydan üç seneye kadar
hapis cezası ile birlikte muvakkaten veya müebbeden memuriyetten mahrumiyet ce-
zası da hükmolunur.
    Her iki surette memurun terahisinden veya verilen emri yapmamasından şahıs-
larca herhangi bir zarar hasıl olmuş ise o da başkaca ödettirilir.

    Madde 240 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda yazılı hallerden başka her ne suretle olursa olsun vazifesini suis-
timal eden memur derecesine göre altı aydan üç seneye kadar hapsolunur. Cezayı
tahfif edecek sebeplerin vücudu halinde üç aydan bir seneye kadar hapis ve her
iki halde 200 liradan 1.000 liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır ve
herhalde memuriyetten müebbeden veya muvakkaten mahrum edilir.

    Madde 493, fıkra bir son cümle - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hük-
müdür.)
   Cezası üç seneden sekiz seneye kadar ağır hapistir.

    Madde 526, fıkra bir - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Salahiyetli makamlar tarafından adli muameleler dolayısiyle yahut amme em-
niyeti veya amme intizamı veya umumi hıfzıssıhha mülahazasiyle kanun ve nizam-
lara aykırı olmıyarak verilen bir emre itaat etmiyen veya bu yolda alınmış bir
tedbire riayet eylemiyen kimse, fiil ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bir
aydan üç aya kadar hafif hapis veya ikiyüz elli liradan beşyüz liraya kadar
hafif para cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 536 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse salahiyettar makamdan izin almaksızın yahut ilan yapıştırmağa izin
verilmiş olan mahallerin maadasına, matbu evrak ve resim yahut el yazılı evrak
talik eder veya ettirirse on beş liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahküm olur.
    30 - 7/1/1981 tarih ve 2370 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 119, 236, 271, 298,
299, 301, 302, 303, 304, 305, 311, 312, 403, 449, 450, 536 ve 537)

    Madde 119 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda hilafı yazılı olmadıkça en çoğu 50 liradan ibaret hafif para cezası
tayin kılınmış olan kabahat failleri, duruşmadan evvel kabahat için muayyen para
cezasının en yüksek haddini teşkil eden miktarı ile muhakeme masraflarını mer-
ciine ödiyerek hukuku amme davasını ortadan kaldırtabilirler.

    Madde 236 - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memur veya işçi niteliğini taşımıyan kamu hizmeti görevlilerinden, üç veya
daha fazla kimse aldıkları karar gereğince, kanun hükümlerine aykırı olarak, me-
muriyetlerini terk eder veya vazifelerine gelmezlerse veya vazifelerine gelip de
görevlerini, geçici de olsa, kısmen veya tamamen yapmazlar yahut yavaşlatırlar-
sa, herbiri hakkında iki aydan altı aya kadar hapis ve beşyüz liradan üç bin li-
raya kadar ağır para cezası ile birlikte muvakkaten memuriyetten mahrumiyet ce-
zası da hükmolunur.
    Başkaları tarafından alınan karara uyarak yukarıdaki fıkrada yazılı fiileri
işliyen memur veya işçi niteliğini taşımıyan kamu hizmeti görevlilerine de aynı
ceza hükmolunur.

    Madde 271, fıkra bir - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim resmi sıfatı haiz olan bir memura vazifesini icra ederken veya icra
ettiği vazifeden dolayı cismen eza verecek veya hastalığını mucip olacak müessir
bir fiil işlerse 456 ncı maddeye göre verilecek cezalar aşağıda gösterilen su-
retlerle artırılır:

    Madde 298 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse bir suçtan dolayı kanun dairesinde tevkif olunduktan sonra kaçarsa
bir aydan altı aya kadar hapsolunur.
    Bu suç şahaslara karşı şiddet veya tehdid kullanarak veyahut kapı veya pen-
cere kırarak veya duvar delerek veya kaçmağa mani olacak vasıtaları bozarak iş-
lenmiş olursa ceza üç aydan on sekiz aya kadar hapistir.
    Eğer tehdid veya şiddet kullanma silah ile veya birden ziyade kimseler tara-
fından bir arada yapılmış olursa ceza iki seneden beş seneye kadar ağır hapis-
tir.

    Madde 299  - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse bir suçtan dolayı kanun dairesinde hapsedildikten sonra kaçarsa
aşağıda yazılı şekillerde ceza görür:
    1 - Müebbed ağır hapis mahkümu ise ayrıca on üçüncü maddeye göre geçirmesi
lazımgelen hücre müddeti hesaba katılmaksızın cezasının bir senesi geceli gün-
düzlü bir hücrede yalnız başına bırakılmak suretiyle çektirilir.
    2 - Muvakkat şahsi hürriyeti bağlayıcı bir ceza mahkümu ise geri kalan müd-
detlerine bu müddetlerin altıda birden üçte birine müsavi bir müddet zammedilir.
Ancak zammedilecek bu müddetler iki aydan eksik ve iki seneden fazla olamaz.
    Bu suç, şahıslara karşı şiddet veya tehdid kullanarak veyahut kapı ve pence-
re kırarak veya duvar delerek veya kaçmaya mani olacak vasıtaları bozarak işlen-
miş olursa birinci bendde yazılı hücre müddeti bir sene altı ay, ikinci bendde
yazılı nisbet üçte birden yarıya kadar olarak tatbik olunur. Ancak zammedilecek
bu müddetler altı aydan eksik, dört seneden fazla olamaz.
    Eğer tehdid veya şiddet kullanma silah ile veya birden ziyade kimseler tara-
fından bir arada yapılmış olursa birinci bendde yazılı hücre müddeti iki sene,
ikinci bendde yazılı nisbet yarıdan üçte ikiye kadar olarak tatbik olunur. Ancak
zammedilecek bu müddetler üç seneden eksik, altı seneden fazla olamaz.
    Bu maddede yazılı hükümler ceza evi dışında çalıştırılan mahkümlar hak-
kında da tatbik olunur.

    Madde 301 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim bir mevkuf veya mahkümun tevkifhane veya hapishaneden kaçmasını ha-
zırlar veya kolaylaştırırsa kaçan kimsenin işlemiş olduğu suçun şiddetine ve ik-
mal etmekte bulunduğu cezanın nevi ve müddetine nazaran bir aydan otuz aya kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
    Eğer mahkümun çektiği ceza müebbed ağır hapis ise kaçmasını hazırlıyan ve
kolaylaştıran kimsenin cezası yirmi aydan dört seneye kadardır.
    Eğer mahkümun cezası ölüm cezası ise, kaçmasını hazırlıyan veya kolaylaştı-
ran kimseye otuz aydan beş seneye kadar hapis cezası verilir.
    Eğer mahkümun kaçmasını hazırlamak ve kolaylaştırmak için fail 299 uncu mad-
dede mezkür vasıtalardan bir kısmını kullanır ve bu yüzden mahküm kaçmış olursa
ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
    Eğer kaçamamış ise, ceza üçte bire indirilir.
    Eğer maznun mevkuf veya mahkümun usul ve füruundan ve karı kocadan ve kardeş
ve kızkardeşlerinden biri ise, göreceği ceza üçte bir miktarı azaltılır.

    Madde 302 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir mevkuf veya mahkümun muhafazasına veya nakline memur olan kimse ne su-
retle olursa olsun onun kaçmasını hazırlar veya kolaylaştırırsa bir seneden beş
seneye kadar hapsolunur.
    Eğer mahkümun görmekte olduğu ceza idam veya müebbed ağır hapis ise failin
göreceği ceza beş seneye kadar ağır hapistir ve beş sene müddetle amme hizmetle-
rinden memnuiyet cezası dahi hükmolunur.
    Eğer kaçmasını hazırlamak ve kolaylaştırmak için fail, kaçağın şiddet kul-
lanmasında veyahut kapı ve pencere kırmasında ve duvar delmesinde kaçakla birle-
şir veya silah ve sair böyle bir işe lazım olan şeyleri verir veya bunların te-
darikini men etmezse mevkuf veya mahkümun kaçmış olması halinde memur, yedi se-
neye kadar ağır hapis ve müebbeden amme hizmetlerinden memnuiyet cezası ile ce-
zalandırılır ve kaçamadığı takdirde memura beş seneye kadar ağır hapis cezası
verilir.

    Madde 303 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Firar maddesi memurun kayıtsızlık veya tedbirsizliğinden neş`et etmiş ise
memur hakkında üç aydan iki seneye kadar hapis cezası tertip olunur. Ve kaçağın
görmekte olduğu ceza idam ve müebbet ağır hapis olduğu takdirde hapis cezası bir
seneden üç seneye uzar bu iki suratte üç seneye kadar hıdematı ammeden memnuiyet
cezası da verilir.

    Madde 304, bent (I) - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    I - Önceden aralarında bir anlaşma olsun veya olmasın üç ve daha ziyade
mahküm veya mevkuf her ne sebeple olursa olsun cezaevi idaresine karşı ayakla-
nırsa, bir seneden üç seneye kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
    Cebir ve şiddet göstererek veya tehdit ederek veya nüfuz ve müessir kuvvet
sarf ederek ceza evinin idaresine kısmen veya tamamen mani olunması hali bu
maddenin tatbikinde ayaklanma sayılır.
    Kullanılmış olmasa bile, ayaklanmaya silahla katılan mahküm veya mevkuflar
üç seneden beş seneye kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
    Yukarıki fıkralarda yazılı hallerde ayrıca bir tahribat meydana getirilmiş-
se, tayin olunan ceza, tahribatın derecesine göre üçte birden yarıya kadar artı-
rılarak hükmolunur.

    Madde 305 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir mevkuf veya mahkümun muhafazasına veya nakline memur bulunan kimse mev-
kuf veya mahkümun mevkufiyet halinde bulunduğu veyahut cezasını çekmekte olduğu
mahalden velev muvakkaten olsun kanun ve nizamın tecviz ettiği ahvalin haricinde
uzaklaşmasına müsaade ederse bir aydan bir seneye kadar hapsolunur.
    Bu müsaade neticesi olarak mevkuf veya mahküm kaçmış olursa memura verilecek
hapis cezası altı aydan dört seneye kadar uzar ve her halde üç seneye kadar hı-
dematı ammeden memnuiyet cezasına da müstahak olur.

    Madde 311, fıkra bir ve iki - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmü-
dür.)
    Bir suçun işlenmesini aleni olarak tahrik eden kimse aşağıda yazılı şekil-
lerde cezalandırılır:
    1. Eğer tahrik ettiği cürmün cezası muvakkat ağır hapsin üstünde bir ceza
ise üç seneden beş seneye kadar ağır hapis;
    2. Muvakkat ağır hapis veya hapis cezasını müstelzim ise fiilin nevine göre
üç seneye kadar hapis;
    3. Sair hallerde 500 liraya kadar ağır para cezası.
    Tahrik, gazete veya mecmua ile veya sair tab aletleriyle veya elle yazılıp
çoğaltılarak yayınlanan ve dağıtılan yazılar ile ve umumi yerlerde levha ve ilan
asmak suretiyle olursa yukardaki bentler uyarınca suçlu hakkında tayin olunacak
ağır hapis ve hapis cezaları bir misli artırılır. Para cezası hükmolunacak hal-
lerde bu ceza suçun nevine göre 25 liradan 1 000 liraya kadar ağır para cezası
olmak üzere tayin olunur.

    Madde 312 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunun cürüm saydığı bir fiili açıkça öven veya iyi gördüğünü söyliyen veya
halkı kanuna itaatsizliğe veyahut cemiyetin muhtelif sınıflarını umumun emniyeti
için tehlikeli bir tarzda kin ve adavete tahrik eyliyen kimse üç aydan bir sene-
ye kadar hapis ve 50 liradan 500 liraya kadar ağır para cezasına mahküm olur.
    Yukarki fıkrada yazılı suçları neşir yolu ile işliyenlere verilecek ceza bir
misli artırılır.

    Madde 403, bent (2 ve 4) - (9/7/1953  tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmü-
dür.)
    2. Yukarki bentte gösterilen uyuşturucu madde eroin, kokain, morfin veya es-
rar ise faile müebbet ağır hapis cezası verilir.
    4. Eğer geçen bentteki fiil eroin, kokain, morfin veya esrara taallük ederse
ağır hapis cezası on seneden ve ağır para cezası 1.000 liradan ve sürgün cezası
üç seneden eksik olamaz.

    Madde 449 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Adam öldürmek fiili:
    1. Karı, koca, kardeş, babalık, analık, evlatlık, üvey ana, üvey baba, üvey
evlat, kayınbaba, kaynana damat ve gelinler hakkında işlenirse;
    2. Vazifesini yaptığı sırada veya vazifesini yapmasından dolayı Devlet me-
murlarından biri aleyhine icra olunursa;
    3. Zehirlemek suretiyle yapılırsa;
fail müebbet ağır hapis cezasına mahküm olur.

    Madde 450 bent (2) - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    2. Büyük Millet Meclisi azalarından biri aleyhine ika edilirse;

    Madde 536, fıkra üç - (12/6/1979 tarih ve 2248 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki fıkralarda gösterilen eylemlerin derneklerin veya benzeri kuru-
luşların mensupları tarafından veya onların iştirakiyle yapıldığı sabit olduğu
takdirde suçu işleyen veya suça bu suretle katılan dernek ve kuruluş mensupla-
rına sözü edilen fıkralardaki cezalar iki katı olarak hükmedilir. Şu kadar ki
hafif hapis cezası iki yılı aşamaz.

    Madde 537 - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, kamu hizmeti gören daire veya kurumlar veya her nevi ve derecedeki
eğitim ve öğretim müesseseleri yetkilileri tarafından duvarlara yapıştırılmış
veya mahsus yerlerine konulmuş basılı veya basılı olmıyan evrak, resim veya el-
yazısı kağıt veya levhaları bulundukları yerlerden çıkarır yahut yırtar veya
tahrip eder veya bunları her ne suretle olursa olsun okunmıyacak veya muhtevala-
rının başka şekilde anlaşılmasına sebebiyet verecek şekillere veya işe yaramıya-
cak hale sokarsa bir aydan üç aya kadar hafif hapis ve yüz liradan beşyüz liraya
kadar hafif para cezasına mahküm edilir. Ayrıca, bu fiillerin işlenmesi dolayı-
siyle sebebiyet verilen zararların tazminine de hükmolunur.
    Kanunda yazılı olan daha ağır cezayı gerektiren hükümler saklı kalmak üzere,
kamu hizmetine tahsis edilmiş binaların veya mabetlerin veya her nev`i ve dere-
cedeki eğitim ve öğretim müesseselerinin veya öğrencilerin toplu halde ikamet
ettikleri yurt veya benzeri yerlerin veya bunların müştemilatının herhangi bir
yerine basılı veya basılmamış, elle yapılmış veya yazılmış her türlü yazı veya
resimleri veya bunları havi kağıt, pano, pankart, bant veya benzerlerini, yetki-
li memur ve mercilerin, evvelden verilmiş yazılı müsaadesi olmadan, asanlar veya
koyanlar yahut bunlardan suç konusu teşkil edenlerin asılmasına veya konulmasına
müsaade edenler hakkında da yukarıki fıkrada yazılı cezalar uygulanır.
    Yukarıki fıkrada gösterilen bina ve müştemilatın herhangi bir yerini her ne
suretle olursa olsun, boyayanlar veya bu yerlere yazı veya resim yapanlar hak-
kında da birinci fıkrada yazılı ceza uygulanır.
    İki ve üçüncü fıkralarda gösterilen fiillerin eserlerini derhal ortadan kal-
dırmayan ve bunların yok edilmesi için gerekli işlemlere girişmiyen yetkililer
hakkında bu kanununun 230 uncu maddesinde yazılı cezalar uygulanır.
    31 - 21/1/1983 tarih ve 2787 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları:19,24,26,54,55,58,
65,141,142,163,168,350, 351,352,353,354,355,356 ve 463)

    Madde 19, fıkra bir - (2/6/1979 tarih ve 2248 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır para cezası 1.000 liradan 100.000 liraya kadar tayin olunacak bir para-
nın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. Nispi para cezasının yukarı sınırı
yoktur.

    Madde 24, fıkra bir - (12/6/1979 tarih ve 2248 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif para cezası 500  liradan 10.000 liraya kadar tayin olunacak bir para-
nın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

    Madde 26,fıkra bir - (12/6/1979 tarih ve 2248 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanunda gösterilen cezanın yukarı sınırı bir ay hapis veya hafif hapis ya da
bin lira ağır veya hafif para cezasını geçmediği takdirde,hafifletici neden bu-
lunur ve fail önceden bir cürümden veya bir aydan fazla hafif hapis gerektiren
bir kabahatten dolayı mahküm olmamış bulunursa mahkeme,verdiği cezanın yerine
hüküm giyen kişiye adli tevbih yapılmasına karar verebilir.

    Madde 54, fıkra iki - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Eğer çocuk işlediği fiilin bir suç olduğunu fark ve temyiz ile hareket etmiş
ise suçunun cezası aşağıda yazılı şekillerde indirilir:
    1. İdam cezası yerine onbeş seneden eksik olmamak üzere muvakkat ağır ha-
pis;
    2. Müebbet ağır hapis yerine on seneden on beş seneye kadar ağır hapis; ce-
zası hükmolunur.
    3. Sair cezalar yarıya indirilir.

    Madde 55,fıkra bir bent (3) - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hük-
müdür.)
    3. Diğer cezaların üçte bire kadarı indirilir.

    Madde 58,son fıkra - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sağır-dilsiz on sekiz yaşını bitirip de yirmi bir yaşını bitirmemiş ise 55
inci ve 21 yaşını bitirmiş ise 56 ncı maddeler hükümleri tatbik olunur.

    Madde 65,fıkra bir bent (III) - (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun hük-
müdür.)
    III - Suç işlenmeden evvel veya işlendiği sırada müzaheret ve muavenetle
icrasını kolaylaştırarak,suça iştirak eden şahıs,işlenmiş fiile mahsus olan ce-
za ölüm cezası veya müebbet ağır hapisten ibaret olduğu takdirde on seneden aşa-
ğı olmamak üzere ağır hapis cezasiyle cezalandırılır ve sair hallerde kanunen
muayyen olan cezanın yarısı indirilir.

    Madde 141,bent (4 ve 5)-(3/12/1951 tarih ve 5844 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    4. Anayasanın tanıdığı kamu haklarını ırk mülahazası ile kısmen veya tama-
men kaldırmayı hedef tutan veya milli duyguları yoketmeye veya zayıflatmaya
matuf bulunan cemiyetleri kurmaya tevessül edenler veya kuranlar veya bunların
faaliyetlerini tanzim veya sevk ve idare edenler veyahut bu hususlarda yol gös-
terenler bir yıldan üç yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar.
    5. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda yazılı cemiyetlere girenlere beş yıldan on iki
yıla kadar ağır hapis ve dördüncü fıkrada yazılı cemiyetlere girenlere altı ay-
dan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

    Madde 142,bent (3 ve 4)-(3/12/1951 tarih ve 5844 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    3. Anayasanın tanıdığı kamu haklarını ırk mülahazasiyle kısmen veya tamamen
kaldırmayı hedef tutan veya milli duyguları yoketmek veya zayıflatmak için her
ne suretle olursa olsun propaganda yapan kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
    4. Yukarıki fıkralarda yazılı fiilleri övenler,birinci ve ikinci fıkralarda
yazılı hallerde beş yıla kadar ağır hapis ve üçüncü fıkrada yazılı halde altı
aydan iki yıla kadar hapis cezaları ile cezalandırılırlar.

    Madde 163 - (10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı Kanunun hükümdür.)
    Layikliğe aykırı olarak,Devletin içtimai veya iktisadi veya siyasi veya hu-
kuki temel nizamlarını,kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amaciyle
cemiyet tesis,teşkil,tanzim veya sevk ve idere eden kimse iki yıldan yedi yıla
kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Böyle cemiyetlere girenler veya girmek için başkalarına yol gösterenler al-
tı aydan aşağı olmamak üzere hapis cezasiyle cezalandırılırlar.
    Dağılmaları emredilmiş olan yukarda yazılı cemiyetleri,sahte nam altında
veya muvazaa şeklinde olsa dahi yeniden tesis,teşkil,tanzim veya sevk ve idare
edenler hakkında verilecek cezalar üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.
    Layikliğe aykırı olarak,Devletin içtimai veya iktisadi veya siyasi veya
hukuki temel nizamlarını,kısmen de olsa dini esas ve inancalara uydurmak ama-
ciyle veya siyasi menfaat veya şahsi nüfuz temin ve tesis eylemek maksadiyle
dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanılan şeyleri alet ederek her ne
suretle olursa olsun propaganda yapan veya telkinde bulunan kimse bir yıldan
beş yıla kadar ağır hapis cezasiyle  cezalandırılır.
    Yukarki fıkrada yazılı fiil yayın vasıtalariyle işlendiği takdirde verile-
cek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
    Yayım yeri veya yayım vasıtası veya yayım konusu bakımından az zarar umulan
hallerde faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

    Madde 168 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim 125,131,146,147,149 ve 156 ncı maddelerde yazılı cürümleri işlemek
için silahlı cemiyet ve çete teşkil eder yahut böyle bir cemiyet ve çetede
amirliği ve kumandayı ve husisi bir vazifeyi haiz olursa on seneden aşağı olma-
mak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Cemiyet ve çetenin sair efradı beş seneden on seneye kadar ağır hapisle ce-
zalandırılır.

    Madde 350,son cümle - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir aydan sekiz aya kadar hapis cezasına mahküm olurlar.

    Madde 351 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse hüviyet cüzdanı,nüfus tezkeresi,ruhsatname veya pasaport almak
maksadiyle bu evraka kendi isim ve şöhret veya sıfatını sahte olarak dercet-
tirir veyahut şahadet etmek suretiyle bu yolda evrak almak fiilinde başkasının
cürüm ortağı olursa altı aya kadar hapis ve kırk beş liraya kadar ağır cezayı
nakdi ile cezalandırılır.

    Madde 352 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir memur memuriyetini icra halinde geçen maddelerde beyan olunan cürümler-
den birini işler veya her ne suretle olursa olsun bu cürümleri işlemekte başka-
siyle birleşirse altı aydan üç seneye kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.

    Madde 353 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Zabıtanın teftişine tabi defter tutmağa veya kendi sanat ve meslekinin mua-
melatına dair zabıtaya malümat vermeğe mecbur olanlardan bu defterlerde sahte-
karlık eden ve yanlış malümat veren veya sahte tarih koyan üç aya kadar hapis
cezasına ve kırk liraya kadar ağır cezayi nakti itasına mahküm olur.

    Madde 354 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hekim ve eczacı veya sıhhiye memuru Hükümetçe emniyet ve itimat olunacak
bir vesikayı hatıra binaen hakikate muhalif olarak verirse on beş günden üç
aya kadar hapis ve yüz liradan bin liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandı-
rılır.
    Böyle hakikate muhalif olarak tanzim olunmuş vesikayı kullanan kimse hakkın-
da dahi aynı ceza tertip olunur. Eğer bu gibi hakikate muhalif vesikaya mebni
deli olmıyan bir kimse asabi ve akıl hastalıkları müesseselerine kabul ve orada
ikamete mecbur edilir veya başkaca fahiş bir zarar husule gelirse failin görece-
ği ceza altı aydan üç seneye kadar hapistir.
    Eğer birinci fıkrada yazılı fiil, failin kendisine yahut başkasına verilmiş
veya vait ve temin olunmuş para ve sair menfaat mukabilinde irtikap olunmuş ise
göreceği ceza üç aydan iki seneye kadar hapistir.
    Eğer vesikadan ikinci fıkrada yazılı olan fahiş zarar zuhura gelmiş ise ceza
bir seneden beş seneye kadardır. Her halde bu cezalarla beraber ilk fıkradaki
para cezası iki kat olarak hükmolunur.
    Para veren veya vait yahut menfaat temin veya vadeden kimse hakkında dahi üç
aydan bir seneye kadar hapis cezası hükmolunur ve verilip alınan para vesair
eşya da müsadere olunur.

    Madde 355 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir memur veyahut vesika itasına selahiyeti olan diğer bir kimse bu vesika-
ları verdiği kimseler hakkında teveccüh yahut hususi ve umumi emniyet celbine
veya hizmete ve memuriyet ve kanunun temin ettiği müsaade ve menfaatlar kazanma-
ğa yahut bazı hizmet ve memuriyetlerden kurtulmağa medar olacak surette hüsnü
hareketine ve fakrüzaruretine ve sair hallere dair yalan olarak şahadet eylerse
iki aya kadar hapis ve elli liraya kadar ağır cezayı nakdi hükmolunur.

    Madde 356 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse yukardaki iki maddede yazılı sıfat ve salahiyeti haiz olmadığı
halde ilmühaber ve vesikaları taklit eder yahut bunların sahih olanların tahrif
eyler ve bir kimse bu yolda tanzim olunmuş ilmühaber ve vesikaları kullanırsa
altı aya kadar hapis olunur.

    Madde 463 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    448,449,450,456,457 nci maddelerde beyan olunan fiilleri bir kaç kişi bir-
likte yapmış olupta failin kim olduğu belli olamazsa bunlardan her birisi hak-
kında fiil için tayin edilmiş olan ceza üçte birden yarıya kadar indirilerek hü-
küm olunur. İdam ve müebbet ağır hapis cezalarını istilzam eden fiillerde on
seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası tayin olunur. Şukadar ki bu kaide
fiili doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlar hakkında tatbik olunmaz.
    32 - 24/5/1983 tarih ve 2827 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilimiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 468,469,470,471 ve
472)

    Madde 468 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kadının rızası olmaksızın çocuğunu düşürten kimseye yedi seneden 12 se-
neye kadar hapis cezası verilir.
    Rızası ile bir kadının çocuğunu düşürten kimseye iki seneden beş seneye ka-
dar hapis cezası verilir. Çocuğu düşürmeye rıza gösteren kadına da aynı ceza
verilir.
    Aşağıdaki hallerde birinci fıkra hükmü tatbik olunur:
    1. Eğer kadın 14 yaşından küçükse veya her ne suretle olursa olsun irade
veya idrak kabiliyetinden mahrum ise;
    2. Eğer rıza şiddet veya tehdit veya telkin veyahut iğfal ile elde edilmiş
 olursa.
    Birinci fıkrada yazılı fiil kadının ölümüne sebep olmuş ise ceza on beş se-
neden yirmi seneye ve bedeni bir zararı mucip olmuş ise on seneden on beş seneye
kadar ağır hapis cezası verilir.
    İkinci fıkrada yazılı fiil kadının ölümüne sebep olmuş ise beş seneden on
iki seneye ve bedeni bir zararı mucip olmuş ise üç seneden sekiz seneye kadar
ağır hapis cezası verilir.

    Madde 469, fıkra bir - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    İstiyerek çocuğunu düşüren bir kadına bir seneden dört seneye kadar hapis
cezası verilir.

    Madde 470 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Gebe sanılan bir kadına çocuk düşürmek için vasıtalar tedarik eden veya bu
kadın üzerinde bu maksadla bazı fiillerde bulunan kimsenin fiili kadının ölümüne
veya bedeni bir zarara sebep olmuş ise fail 452 ve 456 ncı maddeler hükümlerine
göre cezalandırılır.
    Fiil kadının rızasile işlenmiş ise verilecek cezanın üçte biri indirilir.

    Madde 471 - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Rıza ve muvafakatile bir erkek veya kadın üzerinde bazı fiiller yaparak on-
ların çocuk yapmak kabiliyetini yok eden ve bu suretle rıza gistererek kendi
üzerinde böyle bir fiil ve hareketi yaptıran kimse altı aydan iki seneye kadar
hapis ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.
    (1/4/1965 tarih ve 557 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Birinci fıkrada yazılı fiil ve hareketlerinin işlenmesini teşvik eden veya
bu fiil ve hareketlerin işlenmesi için propağanda yapan kimse bir seneye kadar
hapis veya bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. Eğer fiil ka-
zanç gayesiyle işlenmiş ise her iki ceza birlikte hükmolunur.

    Madde 472, fıkra iki - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    468 inci maddenin birinci, ikinci, üçüncü, beşinci ve altıncı fıkralarile
469 uncu maddenin ikinci fıkrası ve 470 inci maddede ve 471 inci maddenin birin-
ci ve ikinci fıkralarında yazılı cürümlerin faili tababet ve şuabatı mensubu ise
verilecek ceza üçte birden eksik olmamak üzere artırılır.
    33 - 22/9/1983 tarih ve 2891 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 363,394,395,396,397,
398,399,400,401 ve 402)

    Madde 363 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse ticaret ettiği sırada müşterisine bir şey yerine aynı şey olmak
üzere diğer bir şey yahut menşe ve evsafı ve miktarı beyan veyahut mukavele olu-
nan surete mugayir olarak bir şey ita ederse altı aya kadar hapis ve elli liraya
kadar ağır cezayi naktiye mahküm olur.
    Eğer tağyir, kıymetli eşyaya taalluk ederse failin düçar olacağı ceza on se-
kiz aya kadar hapis ve otuz liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayi naktidir.

    Madde 394 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Halkın içeceği sulara ve alelıtlak yiyeceği ve içeceği şeylere zehir katarak
ve sair suretle bozarak umumun sıhhatini tehlikeye düşüren kimse üç seneden on
seneye kadar ağır hapis cezasiyle mücazat olunur.

    Madde 395 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Halka dağıtılmağa veya parasız verilmeğe mahsus bilümum yenilecek ve içi-
lecek şeyleri veya ilaçları - bunları yiyen veya içenin sıhhatini hafif veya
ağır surette ihlal etmesine badi olacak veçhile - tağşiş veya taklit veya tağyir
eden veya bu gibi şeyleri satan ve veren veya mağşuş ve sıhhata müzır olduğunu
bildiği halde satılmak üzere mağaza veya dükkanında bulunduran ve gıdaları ve
ilaçları bu suretle tağşişa ve taklit ve tağyire yarayan maddeleri bu hususlar-
da kullanılacağını bilerek satan veya tedarikine delalet eden kimseler üç aydan
beş seneye kadar hapse ve yüz liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye
mahküm olur ve bu gibi maddelerin kaffesi müsadere ve imha olunur.

    Madde 396 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim taklit veya tağyir veyahut tağşiş edilmemiş olduğu halda haddi za-
tında umumun sıhhati için tehlikeli olan yenilecek ve içilecek ve sair şeyleri
müşteriye tehlikeyi haber vermeksizin satarsa altı aya kadar hapis ve on beş
liradan elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ile mücazat olunur.

    Madde 397 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Tıbbi mevaddi satmağa mezun olup ta bunları nevi ve kemmiyet itibariyle he-
kim reçetelerinin münderacatına mugayir olarak yapan kimse bir aydan altı aya
kadar hapis ve on beş liradan elli liraya kadar ağır cezayı nakdi ile mücazat
olunur.

    Madde 398 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sıhhat için mazarratı olmayıp ancak tabii olmayan bir maddei gıdaiyeyi tabii
diye satılığa çıkaran kimse bir aydan altı aya kadar hapis ve elli liraya kadar
ağır cezayı nakdi ile mücazat olunur.

    Madde 399 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde yazılı fiillerden biri hataen veya kayıtsızlık veya meslek
ve sanatta tecrübesizlik veya nizam ve emir ve tarifata riayetsizlik neticesi
olarak yapılmış ise faili 394 üncü maddede beyan olunan fiillerden dolayı bir
aydan bir seneye kadar hapis ve yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ve 395 inci
maddede beyan olunan fiillerden dolayı bir aydan üç aya kadar hapis ve elli
liraya kadar ağır cezayı nakdi ve 396 ve 397 nci maddelerde yazılı fiillerden
dolayı iki aya kadar hapis ve elli beş liraya kadar ağır cezayı nakdi ile
mücazat olunur.

    Madde 400 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    395,396,398 inci maddelerde beyan olunan fiillerden birinin mürtekibi hekim
ve eczacı veya ammenin sıhhatını muhafaza için icrası resmi mezuniyet istihsali-
ne bağlı bulunan bir meslek ve sanat sahibi olupta bu fiili meslek ve sanatını
suistimal suretiyle yapmış ise 395 inci maddede yazılı fiillerden dolayı beş
seneye kadar ağır hapis ve elli liradan beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi
ve 396 ncı maddede yazılı fiillerden dolayı altı aydan iki seneye kadar hapis ve
yirmi beş liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ve 398 inci maddede
yazılı fiillerden dolayı iki aydan bir seneye kadar hapis ve on beş liradan elli
liraya kadar ağır cezayı nakdi tertip olunur.

    Madde 401 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse yalan havadis neşir ve işaasiyle yahut sair hile kullanmakla et,
ekmek, odun, kömür gibi ammeye elzem olan erzak ve eşyanın nedretine veya fiya-
tının artmasına sebep olursa bir seneden beş seneye kadar hapse ve yüz liradan
beş yüz liraya kadar ağır cezayı nakdiye mahküm olur.

    Madde 402 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde yazılı cürümlerden birine mahkümiyet; tertip olunacak ağır
hapis veya hapis cezası müddetine müsavi olarak failin cürme vasıta kıldığı mes-
lek ve sanatın tatilini dahi mucip olur.
    34 - 9/1/1986 tarih ve 3255 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 175,176,177 ve 178)

    Madde 175 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim devletçe tanınmış olan dinlerden birini tahkir maksadiyle dini işle-
rin yahut ibadet ve ayinin icrasını men veya ihlal ederse bir aydan altı aya
kadar hapis olunur ve 30 liradan iki yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi alınır.
    Eğer bu fiilin işlenmesi zamanında cebir ve şiddet ve tehdit veya tahkir
vaki olmuş ise fail üç aydan üç seneye kadar hapis ile cezalandırılır.
    Din ve mezheplerden birini tezyif ve tahkir yolunda neşriyatta bulunanlar
bir aydan altı aya kadar hapis ile cezalandırılır.

    Madde 176 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse devletçe tanınmış olan dinlerden birini tahkir maksadiyle mabet-
lerde bulunan eşyayı yıkar veya bozar yahut diğer bir suretle zarar verir yahut
ruhani memurlar hakkında şiddet istimai yahut onlara karşı hakaret eder ve dil
ile tecavüz eylerse üç aydan üç seneye kadar hapis yahut elli liradan yüz liraya
kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır.
    Ruhani memurların vazifelerini icra esnasında veya vazifelerini icradan do-
layı bir cürüm irtikap olunduğu takdirde bu cürmün kanunen muayyen olan cezası
altıda bir miktarı artırılır.

    Madde 177 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse ibadethanelere konulmuş olan abide ve sair bu gibi eserleri veya
kabristanlardaki mahkükatı bozar veya mezarları tahrip ederse bir aydan iki se-
neye kadar hapis olunur. Bunlardan birini telvis ederse iki aya kadar hapis ve
otuz liradan yüz liraya kadar ağır cezayı nakdi ile cezalandırılır.

    Madde 178 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse bir ölünün naş ve kemikleri hakkında hakaret yapar yahut tahkir
maksadiyle veya sair gayrimeşru bir maksada mebni tamamen veya kısmen birinin
naşını yahut kemiklerini alırsa iki aydan iki seneye kadar hapsolunur ve otuz
liradan iki yüz liraya kadar ağır para cezası alınır.
    Bunlar haricinde olarak bir kimse bir ölünün naşını tamamen veya kısmen
alır veya resmen ruhsat almaksızın bir naşı mezardan çıkarır yahut kemiklerini
alırsa bir aydan iki aya kadar hapis ve elli liraya kadar ağır para cezası alı-
nır.
    Eğer bu cürüm kabristana veya ölü gömülmeğe mahsus sair mahallere memul olan
yahut kendilerine naş ve kemikler tevdi olunan kimseler tarafından irtikap olu-
nursa birinci surette ceza üç aydan üç seneye kadar hapis ve on beş liradan elli
liraya kadar ağır para cezası ve ikinci surette bir aydan üç aya kadar hapis ve
elli liraya kadar ağır para cezası alınır.
    35 - 6/3/1986 tarih ve 3266 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numaraları 426,427 ve 428)

    Madde 426 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Müstehcen ve hayasızca yazılmış her nevi kitap, gazete, risale, mecmua, va-
raka, makale ve ilanları veya bu kabil resimleri, tasvirleri, fotografları,
sinema şeritlerini yahut diğer eşyayı teşhir veya bu kabil asar ve mevzuatı
tiyatro veya sinemalarda vesair umumi mahallerde temsil veya gerek bunları gerek
bu kabil gramafon pilaklarını bilerek tevzi veya füruht edenler ve ettirenler
yahut ticaret veya tevzi yahut teşhir kastiyle tersim, tasvir, hak, imal ve tabı
veya teksir ve gramafon Pilaklarını imla eden veya ettirenler yahut ithal ve ih-
raç ve Türkiye dahilinde bir mahalden diğer mahalle nakil eden ve ettirenler ve
bunlar üzerinde her ne suretle olursa olsun muamelede bulunanlar veya bunların
ticaretini kolaylaştırmak kastiyle bu fiilleri icra edenler veya bu kabil evrak
ve eşyanın gerek bilvasıta gerek bila vasıta ne suretle tedarik edilebileceğini
her hangi şekilde olursa olsun ilan eden veya bildiren ve umumi mahallerde bu
kabil hitabeleri iradedenler bir aydan iki seneye kadar hapis olunur ve on beş
liradan beş yüz liraya kadar ağır cazayı nakdi ile cezalandırılır.

    Madde 427 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Neşir veya tevzi edilmek üzere müstehcen ve hayasızca kitap, makale, varaka
ve ilan yazanlar ile bu kabil makale, yazı ve resimleri ihtiva eden gazete ve
mecmua müdürü mesulleri hakkında da baladaki madde hükümleri tatbik olunur.
    Geçen madde ile işbu maddede mezkür evrak ve eşya müsadere ve imha olunur.

    Madde 428 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Müstehcen ve hayasızca yapılmış şarkıları alenen taganni edenler ve bu kabil
gramofon plaklarını çalanlar ve umumi adaba münafi veya bir şahıs veya bir he-
yetin namus ve haysiyetini muhilbeyanat ve asvat ile gazete, risale ve sair ev-
rak satanlar bir aydan altı aya kadar hapsolunur ve kendilerinden otuz liradan
elli liraya kadar ağır cazayı nakdi alınır.
    36 - 11/3/1986 tarih ve 3267 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numarası :304)

    Madde 304, bent (III) - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    III - Haklarında bu madde hükmü uygulananlardan muvakkat hürriyeti bağlayıcı
cezaya mahküm edilmiş olanlar cezalarının beşte dördünü, müebbet ağır hapse mah-
küm edilmiş olanlar cezalarının otuz senesini iyi halle geçirmedikçe meşruten
tahliyeden istifade edemezler
    37 - 4/11/1986 tarih ve E. 1986/11, K, 1986/26 Sayılı Anayasa Mahkemesi Ka-
rarı ile iptal edilmiş hükümlerin metinleri: (Madde numaraları: 175 ve 176)

    Madde 175 - (9/1/1986 tarih ve 3255 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim semavi dinlerden birine ait dini işlerin yahut ibadet ve ayinin
yapılmasını men veya ihlal ederse altı aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin li-
radan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
MÜLGA HÜKÜMLER,AĞUSTOS 1993 (Ek-15)
    Eğer bu fiilin işlenmesi sırasında cebir, şiddet, tehdit veya hakaret vaki
olmuş ise, fail bir yıldan iki yıla kadar hapis ve onbin liradan ellibin liraya
kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Her kim Allah`a veya semavi dinlerden veya bu dinlerin peygamberlerinden ve-
ya mukaddes kitaplarından veya mezheplerinden birine hakaret ederse; bir kimseyi
dini inançlarından veya mensup olduğu dinin emirlerini yerine getirmesinden veya
yasaklarından kaçınmasından dolayı kınar, tezyif veya tahkir eder yahut alaya
alırsa altı aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya ka-
dar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Üçüncü fıkrada yazılı suçlar basın, yayın yolu ile işlenirse, ceza bir misli
artırılarak hükmolunur.
    Birinci fıkrada yazılı suçların basın ve yayın yolu ile teşvik ve tahrik
edilmesi halinde aynı ceza uygulanır.

    Madde 176 - (9/1/1986 tarih ve 3255 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim semavi dinlerden birini tahkir maksadı ile bu dinlerce kutsal sayı-
lan mabedleri, mezarları, buna benzer yerleri veya bu yerlerdeki eşyayı yıkar,
bozar veya diğer bir suretle zarar verirse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve
yirmibin liradan yüzbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
    Semavi din görevlilerinin görevleri esnasında veya görevlerini yapmalarından
dolayı kendilerine karşı bir cürüm işlendiği takdirde bu cürmün kanunen belli
olan cezası altıda bir oranında artırılarak hükmolunur.
    37/A - 15/4/1987 tarih ve 3352 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri.(Madde numaraları:42,525.)

    Madde 42-(1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Emniyeti umumuiye idaresinin nezareti altına alınmak cezası,asıl cezanın
ikmal veya kısmen veya külliyen af olunduğu tarihten başlar.Bu ceza hal ve va-
ziyet ve mahkumun etvar ve harekatı müsait olduğu takdirde bulunduğu mahal mah-
kemesi tarafından müddet ve keyfiyetçe refi ve tahdit olunabilir.
    Hüküm ilamında cezanın icrası sureti tasrih olunmamış ise bunun sureti icra-
sını tayin ve tahdit için mahkemeye müracaat olunabilir.

    Madde 525-(1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu Babın birinci ve ikinci fasıllarında gösterilen cürümler için tayin olu-
nan cezaların müddetlerine muadil bir müddet emniyeti umumiye nezareti altında
bulundurulmak cezası da ilave olunur.
    38 - 15/4/1987 tarih ve 3354 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri: (Madde numarası: 4)

    Madde 4 fıkra bir - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı kanunun hükmüdür.)
    Bir Türk veya yabancı, yabancı memleketlerde Türkiye Devletinin emniyetine
karşı bir cürüm irtikap eder veya Türk Ceza Kanununun altıncı babının birinci
faslındaki 316,317,318,319,320,323 ve 324 üncü maddelerde ve ikinci faslındaki
332 ve 333 üncü maddelerde yazılı suçları işlerse hakkında resen takibat yapı-
larak bu maddelerde yazılı cezalarla cezalandırılır.
                                   106-1
    39 - 11/5/1988 tarih ve 3445 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numaraları: 192,426,480,481,
482,)

    Madde 192 - (9/7/1953 tarih ve 6123 Sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimsenin namusunu veya şeref ve haysiyetini ihlal edecek veya itibarını
kıracak veya şöhret veya servetine zarar verebilecek bir hususu neşir vasıta-
siyle ifşa etmek veya ifşa mahiyetinde olmaksızın bu yolda isnatlarda bulunmak
tehdidiyle kendisinden para alanlar veya başka türlü menfaat istihsal edenler
veyahut para almaya veya menfaat istihsaline teşebbüs edenler bir seneden üç
seneye kadar hapis ve 500 liradan 2.000 liraya kadar ağır para cezasiyle ceza-
landırılırlar.

    Madde 426 fıkra iki - (6/3/1986 tarih ve 3266 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu fiillerin 5680 sayılı Basın Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen mev-
kuteler vasıtasıyla işlenmesi halinde sahiplerine; mevkute bir aydan az süreli
ise bir önceki ay ortalama tirajının (basılan miktarı) aylık veya bir aydan
fazla süreli ise bir önceki tirajının (basılan miktarının) katma değer vergisi
dahil toplam satış bedelinin 5 ila 15 katı tutarında ağır para cezası hükmolu-
nur. (...) (1) Bu mevkutelerin sorumlu müdürlerine,sahiplerine verilen cezanın
yarısı uygulanır.

    Madde 480 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim toplu veya dağınık ikiden ziyade kimse ile ihtilat ederek diğer bir
şahıs hakkında bir maddei mahsusa tayin ve isnadı suretiyle halkın hakaret ve
husumetine maruz kılacak yahut namus ve haysiyetine dokunacak bir fiil isnat
ederse üç aydan üç seneye kadar hapse ve 200 liradan 2000 liraya kadar ağır para
cezasına mahküm olur.
    Bu fiil kendisine tecavüz olunan kimse yalnız olsa bile huzurunda yahut ken-
disine hitaben yazılıp gönderilmiş bir mektup,telgraf,resim veya her hangi bir
yazı veya telefonla işlenirse failin göreceği ceza dört aydan üç seneye kadar
hapis ve 250 liradan 2 500 liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Kendisine tecavüz olunan kimsenin huzuru ile beraber alenen vakı olursa ceza
beş aydan üç seneye kadar hapis ve 300 liradan 3 000 liraya kadar ağır para ce-
zasıdır.
    Bu cürüm umuma neşir ve teşhir olunmuş yazı veya resim veya sair neşir va-
sıtasiyle irtikap olunmuş ise failin göreceği ceza altı aydan üç seneye kadar
hapis ve 1 000 liradan 5 000 liraya kadar ağır para cezasıdır.
--------------------------
(1)  "Ancak, bu cezalar en yüksek tirajlı günlük mevkutenin bir önceki ay orta-
     lama günlük tirajının katma değer vergisi dahil satış tutarının yarısından
     az olamaz." şeklindeki hüküm,Anayasa Mahkemesinin 11/2/1987 tarih ve E.
     1986/12,K. 1987/4 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
MÜLGA HÜKÜMLER, ŞUBAT 1989 (EK-2)
                                   106-2

    Madde 481 fıkra sekiz ve dokuz - (29/11/1960 tarih ve 144 sayılı Kanunun
hükmüdür.)
    İsnat ispat olunmadığı takdirde faile Türk Ceza Kanununun 480 inci maddesin-
de yazılı cezalar, yarısı kadar artırılarak hükmolunur.
    Ayrıca mevkute sahibi veya mevkute olmadığı takdirde naşiri hakkında 10
bin liradan 25 bin liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.

    Madde 482 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim toplu veya dağınık ikiden ziyade kimse ile ihtilat ederek her ne su-
retle olursa olsun bir kimsenin namus veya şöhret veya vakar ve haysiyetine
taarruz eylerse üç aya kadar hapis ve 50 liradan 500 liraya kadar ağır para
cezasiyle mahküm olunur.
    Bu fiil,kendisine tecavüz olunan kimse yalnız olsa bile huzurunda yahut
kendisine hitap edilen veya hitap edildiği anlaşılan telgraf,telefon,mektup,
resim veya her hangi bir yazı vasıtasiyle işlenirse failin göreceği ceza on beş
günden dört aya kadar hapis ve 100 liradan 500 liraya kadar ağır para cezasıdır.
    Kendisine tecavüz olunan kimsenin huzuriyle beraber alenen vakı olursa ceza
bir aydan altı aya kadar hapis ve 250 liradan 1000 liraya kadar ağır para ceza-
sıdır.
    Fiil,480 inci maddenin 4 üncü fıkrasında beyan olunan vasıtalardan biri ile
işlenirse failin göreceği ceza üç aydan bir seneye kadar hapis ve 500 liradan
1000 liraya kadar ağır para cezasıdır.
    40 - 7/12/1988 tarih ve 3506 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numaraları: 17,19,24,119,189,
265,304,549 ve 765 sayılı  Kanuna işlenemeyen 10/6/1949 tarih ve 5435 sayılı
Kanunun hükümleri)

    Madde 17 - fıkra bir - (31/5/1957 tarihli ve 6988 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Mahküm meşrutan tahliye müddeti içerisinde kasdi bir cürümden dolayı şahsi
hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahküm olur veya mecbur olduğu şartları ifa et-
mezse meşrutan tahliye kararı geri alınır. Bu takdirde meşrutan tahliye halinde
geçen zaman mahkümun ceza müddetine mahsubedilmiyerek bakiye cezası aynen çek-
tirilir ve bir daha meşrutan tahliye edilemez.
                                     106-3

    Madde 19 fıkra bir - (21/1/1983 tarihli ve 2787 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ağır para cezası üçbin liradan üçyüzbin liraya kadar tayin olunacak bir pa-
ranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. Nispi para cezasının yukarı sı-
nırı yoktur.

    Madde 19 fıkra iki ila dokuz - (10/6/1949 tarihli ve 5435 sayılı Kanunun
hükmüdür.)
    Bu ceza hükmünü bildiren ilam kesinleşince Cumhuriyet Savcılığına verilir.
Cumhuriyet Savcısı bir ay içinde para cezasını ödemesi için hükümlüye usulü da-
iresinde bir ödeme emri tebliğ eder.
    Hükümlü, tebliğ olunacak ödeme emri üzerine belli süre içinde para cezasını
ödemezse Cumhuriyet Savcısının yazılı emriyle bir gün üç liraya sayılmak üzere
hapsedilir. Kesirler nazara alınmaz.Ancak üç liradan aşağı hükmolunan para ceza-
ları bir gün hapse çevrilir.
    Para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilamında yazılı olmasa bile yukar-
daki hüküm Cumhuriyet Savcılığınca uygulanır.
    Bir aylık süre içinde para cezasının üçte birini ödiyen hükümlünün isteği
üzerine geri kalan para cezasının birer aylık iki taksitte ödenmesine müsaade
olunur. İkinci taksit vaktinde ödenmezse üçüncü taksit müsaadesi hükümsüz kalır.
    Hükümlü,mahpus kaldığı her gün için ilk fıkra uyarınca üç lira indirildikten
sonra geri kalan parayı öderse hapisten çıkarılır.
    Para cezası yerine çektirilen hapis cezası üç yılı geçemez.
    Kendi isteği üzerine hükümlü, para cezasından çevrilen hapis yerine Devlet,
iller veya belediyelerce tayin olunacak bayındırlık işlerinde çalıştırılabilir.
Bu suretle iki günlük hizmet bir gün hapis yerine geçer.
    Çektirilen hapis süresi para cezasını tamamiyle karşılamamış olursa geri ka-
lan paranın tahsili için ilam Cumhuriyet Savcılığınca mahallin en büyük malmemu-
runa verilir ve malmemurluğunca,hapis ile tazyik hükmü ayrık olmak üzere Tahsili
Emval Kanunundaki usule göre hükümlünün malına müracaat olunarak infaz edilir.

    Madde 24 fıkra bir - (21/1/1983 tarihli ve 2787 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif para cezası binbeşyüz liradan otuzbin liraya kadar tayin olunacak bir
paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

    Madde 24 fıkra iki - (10/6/1949 tarihli ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hapis yerine hafif hapis yazılmak şartiyle 19 uncu maddenin birinciden başka
diğer fıkraları hükümleri bu ceza hakkında da uygulanır.

    Madde 119 fıkra bir ve iki - (7/1/1981 tarihli ve 2370 sayılı Kanunun hükmü-
dür.)
    Yanlız para cezasını gerektiren bir suçun veya kanun maddesinde öngörülen
hafif hapis cezasının yukarı haddi bir ayı aşmayan kabahat faili:
    1. Para cezası maktu ise bu miktarı, aşağı ve yukarı hadleri gösterilmiş ise
aşağı haddini;
    2. Hafif hapis cezasının aşağı haddinin her gün için 647 sayılı Cezaların
İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci bendinde belirtilen aşağı had
üzerinden karşılayan miktarını;
MÜLGA HÜKÜMLER, ŞUBAT 1989 (EK - 2)
                                    106-4
    3. Hafif hapis cezasıyla birlikte hafif para cezası da öngörülmüş ise,hürri-
yeti bağlayıcı ceza için yukarıdaki şekilde saptanacak miktar ile hafif para ce-
zasının aşağı haddini;
    Soruşturma giderleriyle birlikte, Cumhuriyet Savcılığınca kendisine yapıla-
cak tebliğden itibaren 10 gün içinde merciine ödediği takdirde hakkında kamu
davası açılmaz.
     Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı haddi bir ayı aşmayan hafif hapis veya
hafif para cezasından yalnız birisinin uygulanabileceği hallerde yukarıdaki fık-
ralara göre ödenmesi gereken miktar, para cezası esas alınarak saptanır.

    Madde 189 - (10/6/1949 tarihli ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ceza tayininde kanunun şiddet sebebi sayarak bildirdiği silah tabirinden
maksat:
    1. Ateşli silahlar;
    2. Patlayıcı maddeler;
    3. Tecavüz ve müdafaada kullanılan her türlü kesici, delici veya bereleyici
aletler;
    4. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı eczalar veya diğer her türlü zehirler ve
boğucu, kör edici gazlardır.

    Madde 265 - (10/6/1949 tarihli ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanuna göre memnu silahtan maksat:
    1. Ordu tarafından kullanılmış veya kullanılmakta olan veya düşmandan iğti-
nam olunan veya bütün askeri şahıslara veya zabıta kuvvetlerine tahsis edilen
eski veya yeni sistem her cins veya modelde makinesiz veya ağır veya hafif maki-
neli harb tüfekleri veya diğer nevi harb aletleri, kasatura, süngü, kılıç ve
mızraklar,
    2. Çapı, cinsi ve modeli her ne olursa olsun fişek yatağı dahil olduğu halde
namlusu 15 santimetreden uzun olan tabancalar,
    3. Sapı sayılmamak üzere uzunluğu (25) santimi geçen tek veya çift yüzlü ve
sivri uçlu her türlü kesici aletlerdir.
    Bir meslek veya sanatın icrasına mahsus veya ev levazımından olup ta bu mak-
sat ile bulundurulan veya taşınan veya kullanılan bıçak ve sair aletler memnu
silahtan sayılmaz.

    Madde 304 - fıkra (III)-(11/3/1986 tarihli ve 3267 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Haklarında bu madde hükmü uygulananlardan Türkiye Büyük Millet Meclisi tara-
fından ölüm cezalarının yerine getirilmemesine karar verilenler 36 yıllarını,
müebbet ağır hapse mahküm edilmiş olanlar 26 yıllarını, diğer şahsi hürriyeti
bağlayıcı cezaya mahküm edilmiş bulunanlar cezalarının 3/4`ünü iyi halle geçir-
medikçe şartla salıverilmeden istifade edemezler.

    Madde 549 - (10/6/1949 tarihli ve 5435 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Merciinden ruhsat almaksızın kanuna göre memnu olmıyan silahları şehir ve
kasaba içinde taşıyanlar 15 günden 3 aya kadar hafif hapis veya (30) liradan
(500) liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılırlar.
                                    106-5
    10/6/1949 TARİHLİ VE 5435 SAYILI KANUNUN MÜSTAKİL HÜKÜMLERİ:

    Madde 2 - (21/1/1983 tarihli ve 2790 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Vergi ve resimlerin belli süreleri içinde ödenmemesinden dolayı tahsili
lazım gelen vergi ve resim cezaları ile tazminat kabilinden olup, mütezayit nis-
pete tabi bulunan para cezaları hariç olmak üzere, Büyük Millet Meclisinin ilk
kurulduğu tarihten önce yürürlüğe girmiş bulunan bütün kanun ve tüzüklerde yazı-
lı olup da daha sonraki tarihlerde Büyük Millet Meclisince, miktarına dokunulma-
mış olan para cezaları yüzelli misline, Büyük Millet Meclisi tarafından kabul
olunup da 31/12/1939 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlarda yazılı
para cezaları doksan misline, 1/1/1940 tarihinden 31/12/1945 tarihine kadar yü-
rürlüğe girmiş bulunan kanunlarda yazılı para cezaları altmış misline, 1/1/1946
tarihinden 31/12/1959 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlarda yazılı
para cezaları otuz misline, 1/1/1960 tarihinden 31/12/1970 tarihine kadar yürür-
lüğe girmiş bulunan kanunlarda yazılı para cezaları onbeş misline,1/1/1971 tari-
hinden 31/12/1977 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlarda yazılı para
cezaları dokuz misline ve 1/1/1978 tarihinden 31/12/1980 tarihine kadar yürürlü-
ğe girmiş bulunan kanunlarda yazılı para cezaları üç misline çıkarılmıştır.
    Para cezasının diğer bir ceza ile birlikte tertiplenmiş olması, yukarıdaki
esaslar dairesinde cezanın artırılmasına engel olmaz.
    Yukarıdaki fıkralar uyarınca artırılarak hükmedilecek para cezaları,kabahat-
lerde binbeşyüz ve cürümlerde üçbin liradan aşağı olamaz.
    Bu suretle hükmedilecek para cezaları Türk Ceza Kanununun 19 ve 24 üncü mad-
delerinde gösterilen cezanın yukarı haddini aşamaz.

    Madde 3 - (1/5/1985 tarihli ve 3192 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Para cezalarındaki artış suçun nev`ine, görev ve yetki tayinine taallük eden
hükümlere dokunmaz.

    Geçici Madde 1 - Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenmiş olan
suçlardan dolayı hükmedilmiş veya hükmedilecek olan para cezalarının hapis veya
hafif hapse çevrilmesinde bir lira için bir gün hesap olunur.
    Ancak para cezalarının tahsil ve infazına ait diğer hususlarda bu kanun hü-
kümleri uygulanır.

    Geçici Madde 2 - Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte memnu silahı bulunanlar-
dan bir yıl içinde mahallin en büyük mülkiye amirine müracaatla ruhsat almıyan-
lar veya kendilerine ruhsat verilmiyenler veya ruhsatı haiz kimselere devretmi-
yenler süre sonunda bu silahları pulsuz bir makbuz karşılığında o yerin askerlik
şubesine emanet olarak teslime mecburdurlar.
    Askerlik şubesine teslim edilmiş olan silahlar teslim tarihinden üç yıl
içinde sahipleri tarafından ruhsat alınmadığı veya ruhsatı haiz kimselere devre-
dilmediği takdirde Hazineye maledilirler.
    Her ilin mülkiye amirleri kendi illeri içindeki şehirli ve köylü halka bu
madde hükümlerini mahalli mütat vasıtalarla en geç üç ay içinde duyurmaya mec-
burdurlar.
    41 - 6/6/1990 tarih ve 3653 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numaraları: 13)

    Madde 13 son fıkra - (31/5/1957 tarih ve 6988 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Müebbet ağır hapis cezası 36 sene üzerinden hesabedilerek muvakkat ağır hap-
sin tabi olduğu şartlar altında geçer.
MÜLGA HÜKÜMLER, ŞUBAT 1991 (EK - 5)
                                    106-6
    42 - 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numaraları:20,70,77,82,122,202,
203,204,206,207,209,210,211,212,213,214,215,216,217,218,219,220,221,222,223,224,
225,226,227,285,286,349,406,438,499,503,504)

    Madde 20, fıkra üç - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Muvakkaten hidematı ammeden memnuiyet cezası mahkümun üç aydan beş seneye
kadar yukarıda beyan olunan hukuk ve hizmet ve memuriyet ve sıfat ve rütbe ve
nişandan ve bunları ihraz ehliyetinden mahrumiyetidir.

    Madde 70 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Birden ziyade müebbet ağır hapse mahkümiyet halinde idam cezası verilir.

    Madde 77, bent (5) - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    5) İçtima neticesinde tatbik olunacak muvakkat fer`i cezalar amme hizmetle-
rinden memnuiyet cezasında 15, muayyen bir meslek ve sanatın icrasının tatilinde
6 seneyi geçemez.

    Madde 82, fıkra üç - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Sonraki cürümden dolayı da mahküma müebbed ağır hapis cezası tayin olunmuşsa
verilecek ceza ölüm cezasıdır.

    Madde 122, fıkra bir - (11/6/1936 - 3038 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki maddede yazılı ceza şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya merbut
olduğu halde buna mahküm olan ve işlemiş olduğu cürümden dolayı nedamet etmekte
olduğunu ihsas edecek surette iyi hali görülen kimse asıl cezasını çektiği veya
ceza af ile ortadan kaltığı tarihten itibaren beş ve müruru zaman ile düşmüş ol-
duğu surette düştüğü tarihten itibaren yedi sene geçtikten sonra memnu hakları-
nın iadesini talep edebilir.

    Madde 202 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kendisine tevdi olunan veya vazife dolayısiyle muhafaza, murakabe veya me-
suliyeti altında bulunan para veya para hükmündeki evrak ve senetleri veya sair
malları zimmetine geçiren veya mal edinen memura beş seneden on seneye kadar
ağır hapis cezası verilir ve hasıl olan zarar kendisine ödettirilir.
    Zarar hafif ise ceza bir sene ağır hapisten başlar.
    Eğer vakı olan zarar muhakeme edilmezden evvel fail tarafından tamamiyle
ödenmiş olursa ceza yarısına kadar indirilir ve eğer hüküm verilmezden evvel ta-
mamiyle ödenirse cezanın üçte bir miktarı indirilir.

    Madde 203 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarıdaki maddede gösterilen fiil varidat ve masarifin terkimine veya mura-
kabesine mahsus olan kayıtları, defterleri ve hesapları bililtizam intizamsız
olarak tutmak veya tağyir veya tahrif etmek veya ortadan kaldırmak veya bu he-
saplara ait sahih olmıyan bilanço ve başka evrak, defterler veya vesikalar gös-
termek yahut para bulunan gurup, torba veya paketlerin içindekileri hakikat hi-
lafında irae etmek, hasılı ait olduğu daireleri aldatacak ve fiilin zahire çık-
mamasını temin edecek her türlü hile ve hud`a yapmak suretiyle vakı olmuş ise
faili on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır. Bu
fiilden dolayı hasıl olan zarar kendisine ödettirilmekle beraber ayrıca bir mis-
li kadar da ağır para cezası alınır. Zarar, muhakeme edilmezden evvel tamamiyle
ödenirse ceza yarısına indirilir.
                                     106-7

    Madde 204 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devlet emvalinin murakabesi veya teftişi ile mükellef olup da vazifelerini
yapmayı ihmal ederek zimmetin vukuuna veya artmasına sebep olanlar bir aydan
altı aya kadar hapis ve 500 liradan 5.000 liraya kadar ağır para cezasiyle ce-
zalandırılmakla beraber zarrın ödenmesinden dahi hep birlikte mesul olurlar.

    Madde 206 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir memur, memuriyeti sebebiyle kullandığı işçilerin tayin olunan işleme
veya nakliye ücretlerini veya eşya bedelini tamamiyle vermez veya  eksik verir
yahut işçileri angarya olarak bedava işletirse bu yüzden elde ettiği kazancın
bir katı, ücret ve bedel olarak sahiplerine verilmek ve diğeri ağır cezayi nak-
di olmak üzere iki kat olarak kendisinden alındıktan başka muvakkaten ağır
hapis cezasiyle de cezalandırılır.

    Madde 207 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir daire amiri, kadrosundan muayyen olan memurları eksik kullanıp maaş
veya ücretlerini tam alır yahut mevcut memurları asıl hizmetlerinden bütün
bütün ayırıp kendi şahsi işlerinde kullanır veya kendi şahsi işlerinde kullan-
dığı kimseyi kadroda bulunan bir işte gösterip maaş aldırırsa üç seneden az
olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır ve zarar kendisine ödetti-
rilmekle beraber bir misli ağır para cezası da hükmolunur.

    Madde 209 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memurlardan her kim memuriyet sıfatını veya memuriyetine ait vazifeyi
suistimal suretiyle kendisine veya başkasına bigayrihakkın para itasına veya
sair menfaatler temin veya vadine bir kimseyi icbar ederse beş seneden az olma-
mak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Fail, hakim veya Cumhuriyet Müddeiumumisi veya bunların yardımcıları ile
sorgu hakimi ise ağır hapis cezası yedi seneden az olamaz.
    Eğer bigayrihakkın ita veya vadolunan para veya menfaatin miktar veya
kıymeti az ise cezanın üçte biri indirilir.

    Madde 210 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Memurlardan her kim memuriyet sıfatını veya memuriyetine ait vazifeyi
suistimal suretiyle kendisine veya başkasına bigayrihakkın para itasına veya
sair menfaatler temin veya vadine bir kimseyi ikna ederse üç seneden beş seneye
kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Fail, hakim veya Cumhuriyet Müddeiumumisi veya bunların yardımcıları ile
sorgu hakimi ise ağır hapis cezası beş seneden aşağı olamaz.
    Eğer memur kanunen alınmaması lazımgelen bir şeyi diğerinin hatasından
bilistifade almış bulunursa bir seneden üç seneye kadar hapsolunur.
    Eğer bigayrihakkın vait ita veya temin olunan para veya menfaat miktar veya
kıymetçe az ise cezanın üçte biri indirilir.

    Madde 211 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Maaşlı veya maaşsız, daimi veya muvakkat, mansup veya müntehap yeminli,
yeminsiz olarak uhdesine Hükümete veya nahiye ve köylere ve belediyelere ait
bir işle tavzif ve tevkil edilen ve Hükümet ve nahiyelerin doğrudan doğruya
nezareti altındaki daire ve müesseselerin işlerini görmekle mükellef bulunan-
ların ve efradı nastan olupta hakem, ehlihibre, mümeyyiz, tercüman, sendik, mu-
hammin, tasfiye memuru gibi resmi bir vazife ile mükellef bulunan kimselerin
ve katibi adil ve avukat ve dava vekillerinin kanunen ve nizamen yapmağa mec-
bur ol-
MÜLGA HÜKÜMLER, ŞUBAT 1991 (EK - 5)
                                   106-8
duğu şeyi yapmak veya yapmamak için aldıkları ve başkalarına aldırdıkları para
ve hediye namiyle aldıkları eşya ve her ne suretle olursa olsun temin ettikleri
sair menfaatler rüşvet olduğu gibi bu maksada mebni az veya çok bahaya alıp
sattıkları ve ihale eyledikleri mal ve mülklerin hakiki kıymetiyle verilip
alınan bedel arasındaki fahiş fark dahi rüşvettir.

    Madde 212 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanun ve nizam hükümlerine göre yapmaya mecbur olduğu şeyi yapmak veya
yapmamaya mecbur olduğu şeyi yapmamak için rüşvet alan veya bir vait veya
taahhüt kabul eden kimse üç seneden on seneye kadar ağır hapis cezası ile
cezalandırılır.
    Şu kadar ki neticede memurun mensup olduğu dairenin alakalı bulunduğu muka-
vele veya taahhütlere girişilmiş veya memuriyet, maaş, nişan veya sair rütbe
veya mansıplar tevcih edilmiş yahut kanun ve nizama muhalefet vukubulmuş ise
ağır hapis cezası dört seneden aşağı olamaz.

    Madde 213 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kanun ve nizam hükümlerine göre yapmaya mecbur olduğu şeyi yapmamak veyahut
yapmamaya mecbur olduğu şeyi yapmak için rüşvet alan veya bir vait veya taahhüt
kabul eden kimse dört seneden on seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandı-
rılır.
    Şu kadar ki, mürteşinin bu hareketi neticesinde memuriyet, maaş, nişan veya
sair rütbe veya mansıplar tevcih edildiği veyahut hakkı ihlal eden veya zarar
veren bir hal vücuda gelmiş bulunduğu takdirde ağır hapis cezası beş seneden
aşağı olamaz.

    Madde 214 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hakimler, Cumhuriyet Müddeiumumileri ile bunların yardımcıları veya sorgu
hakimleri tarafından velev kanuni vazifelerini ihlal etmiyecek bir anlaşma
zımnında muhik ve meşru bir iş için rüşvet alınması beş seneden on seneye
kadar ağır hapis cezasını istilzam eder. Kanun hilafı muamele icrası için vakı
olacak irtişalarından dolayı cezanın en azı altı sene ağır hapistir.

    Madde 215 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Rüşvet alarak meni muhakeme, beraet yolunda talepte bulunan veya karar ve-
ren Cumhuriyet Müddeiumumileri veya yardımcıları veya bu şekilde karar veya
hüküm veren hakimler veya hakim yardımcıları veya sorgu hakimleri yedi seneden
az olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar.

    Madde 216 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Nefsine veya gayre menfaat temini veya garaz ve husumet veya nefsani heves
ve ihtiraslarının tatmini maksadiyle masum ve suçsuz kimseyi velev cerh ve ta-
dil ve nakzı kabil bir hüküm ile müstehak olmadığı mücazata kasten mahküm eden
yahut bu maksada müsteniden maznuna isnat olunan fiilin vasıf ve nev`ini
tebdil ve tagyir veya cezasını bililtizam yanlış olarak takdir ve tayin etmek
suretiyle bir mücrimin kanuni vaziyetini veya cezasını teşdit eyleyen hükkamın
ve o yolda iddia ve mütalaalar serdiyle mahkemenin hükmüne tesir icra eden
müddeiumumilerin mahkum olacakları ağır hapis cezası beş seneden aşağı olamaz.

    Madde 217 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hakimin bu yolda ittihaz ettiği hüküm, beş seneden ziyade ağır hapis veya
hapis mahkumiyetini ihtiva ettiği veya bundan az mahkumiyeti mutazammın olmakla
beraber cerh ve tadil ve ıslah ve nakzi kabil olmadığı takdirde cürmün
müstelzim olduğu ağır hapis cezası yedi seneden az olmamak üzere hüküm olunur.
Mezkür hüküm idam cezasını mutazammın olup infaz edilmiş ise hakim hakkında
dahi idam cezası verilir.
                                  106 - 9
    Mağdur hakkındaki idam cezası bir sebeple infaz olunamadığı veya af olundu-
ğu takdirde hakim on beş seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis veya
hapis cezasına mahküm olur. Sair hallerde ceza dörtte bir derecesine indirilir.

    Madde 218 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Rüşvet mukavelesi diğer bir cürmün irtikabını temine matuf olupta irtişa
maddesi zımnında bir cürüm dahi husule gelmiş bulunursa cürümlerin içtimaı hak-
kındaki ahkam tatbik olunur.

    Madde 219 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Mahkemelerle adliye dairelerinde veya sair resmi dairelerde kanunen mahsus
bir vazife ile tavzif yahut hasım iki taraf canibinden tahkim kılınan kimsele-
rin ve avukat ve dava vekillerinin ve katibi adillerin ve 211 inci maddede
gösterilenlerin rüşvet filleri kat`i hükme tesir etmiş ise ayniyle hakimlerin
irtişasına mahsus ceza ile derecat üzerine cezalandırılır.
    Eğer tesir etmemiş ise cezaları üçte bir derecesinde indirilir.

    Madde 220 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarda sayılan kimselerden birine kanun hükmünce yapmaya memur olduğu şeyi
yapmamak yahut yapmamaya mecbur olduğu şeyi yapmak için rüşvet, vait veya tek-
lif veya ita eden kimsenin bu hareketi kanun ve nizama vukubulan muhalefetin
derecesine ve istenilen şeyin kısmen veya tamamen yapılmış olup olmamasına göre
bir seneden üç seneye kadar hapis ve 500 liradan 5.000 liraya kadar
ağır para cezasını istilzam eder.

    Madde 221 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Raşinin itma ve ifsat ettiği kimse hakim ve müstantik ve müddeiumumi ve
muavinleri olduğu veya mahkemeler ve daireler tarafından mahsus bir vazife ile
tavzif veyahut iki taraftan tahkim kılınan kimselerle noter ve avukat ve dava
vekili bulunduğu takdirde kanun ve nizama vukubulan muhalefetin derecesine göre
raşi bir seneden üç seneye kadar hapsolunur.
    Şu kadar ki bu muhalefet neticesinde velev cerh ve tadili ve ıslahı kabil
bir karar ile bir şahsın meni muhakemesi veya beraeti veya masumun mahkümiyeti
veya başka bir cürmün işlenmesi kabilinden haller husule gelmiş bulunursa, ra-
şinin cezası mürteşi için kanunen muayyen olan cezanın yarısından üçte ikisine
kadar tayin olunur.

    Madde 222 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Meşru ve hakka makrun bir maslahatın tevsiyesi zımnında rüşvet ita veya
başka menfaatler temin eden raşiden vermiş olduğu meblağ veya temin eylemiş
olduğu menfaatlerin beş misli ağır para cezası alınır.

    Madde 223 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Raşinin bir memur veya hakimi ifsada ve meşru olmayan metalibi istihsale
matuf olan teşebbüsü bu teklifin kabulünden evvel veya sonra memur veya hakimin
istinkafı yahut ihtiyariyle vaz geçmesi yüzünden fiile çıkarılamadığı takdirde
hakkında geçen maddelerde muayyen cezaların yarısından üçte ikisine kadar indi-
rilir.

    Madde 224 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Kendisine rüşvet arz ve teklif olunan kimse gerek o rüşveti almazdan evvel
ve gerek aldıktan sonra başka taraftan duyulmaksızın velev kısmen olsun masla-
hatın tervicinden evvel nihayet bir ay zarfında merciine haber verir ve aldığı
para ve saireyi aynen verirse mesul olmaz. Bunun gibi haksız talebinin istih-
salinden evvel rücu eden ve keyfiyeti merciine ihbar eyleyen raşi dahi mesul
olmaz ve vermiş olduğu para ve saire mürteşiden geri alınarak kendisine
teslim olunur.
MÜLGA HÜKÜMLER, ŞUBAT 1991 (EK - 5)
                                    106-10

    Madde 225 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Vazifesini ihlal eden veya ihlale tasaddi eyliyen mürteşiye hükmolunacak
asıl cezadan maada aldığı paranın veya taahhüt olunan menfaatlerin miktar veya
değerinin beş misli kendisinden ağır para cezası olarak alınır.
    Muhik olmıyan bir menfaate hizmet emeliyle rüşvet veren kimselerin mahküm
olacakları cezalardan başka vermiş oldukları rüşvetin müsaderesine de hükmolu-
nur.

    Madde 226 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Raiş olan şahıs raşi ve mürteşiden hangisinin vasıtası ise onun fer`an
zimethali sayılır.

    Madde 227 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Vazifesine dahil olmıyan bir hususun ifasına veya terkine muktedir ve bin-
nefis tervici merama kaadir olmadığı halde olduğundan bahisle menfaat temin
eyliyen şahıs bir seneden aşağı olmamak üzere hapsolunur ve kendisinden 500
liradan 2.000 liraya kadar ağır para cezası dahi alınır.
    Bu kanunun 202,203,205,206,207,208,209,210,212,213,214,215,216,217 ve
227 nci maddeleriyle mahküm olanlara aynı zamanda memuriyetten müebbeden mah-
rumiyet cezası da hükmolunur.

    Madde 285 fıkra beş, altı - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun
hükmüdür.)
    Eğer mahkümiyet ölüm cezasını müstelzim olmuş ve infaz edilmişse müfteriye
aynı ceza verilir.
    Henüz infaz edilmemiş ise müebbed ağır hapis cezası hükmolunur.

    Madde 286 fıkra üç - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Eğer bu yalan şahadet cürmü müebbet cezayı intaç etmiş ise failin göreceği
ceza on beş seneden az olamaz ve eğer şahadet idam cezası hükmünü istilzam et-
miş ise bu hükmün icra olunmuş olup olmamasına göre fail hakkında idam veya
müebbet ağır hapis cezası verilir.

    Madde 349 fıkra iki - (29/6/1956 tarih ve 6763 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Emre veya hamile yazılı olarak tanzim edilen kambiyo senetleriyle emtiayı
temsil eden evrak, resmi varaka hükmündedir.

    Madde 406 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    1 - 403 üncü maddede yazılı fiilleri işliyenler tabip, veteriner, kimyager,
eczacı, diş tabibi, dişçi, ecza ticarethanesi sahibi mesul müdürü, sivil ve
askeri sağlık memurları, ebe, hemşire veya hastabakıcı iseler o maddedeki
müebbet ağır hapis cezası idam cezasına çevrilir ve muvakkat ağır hapis, ağır
para cezası ve sürgün cezaları üçte birden yarıya kadar artırılır. Faile aynı
zamanda müebbeden memuriyet veya meslekten mahrumiyet cezası dahi hükmolunur.
    2 - 403 üncü maddede ve 404 üncü maddenin 1 inci bendinde yazılı cürümler
her nevi nakil vasıtalarında veya umuma açık yerlerde bunların sahip ve müstah-
demleri veya memuriyet vazife ve nüfuzunu suiistimal suretiyle memur ve müsdah-
demler tarafından işlenirse o madde ve bentteki müebbet ağır hapis cezası idam
cezasına çevrilir ve muvakkat ağır hapis, ağır para cezası ve sürgün cezaları
bir misli artırılarak hükmolunur ve faile müebbeden memuriyetten mahrumiyet
veya meslek ve sanatın icrasının tatili cezası dahi hükmolunur (1).
------------------------------
(1) Sürgün cezası, 13/7/1965 tarih ve 647 sayılı Kanunun geçici 2. maddesiyle
    kaldırılmıştır.
                                   106-11

    Madde 438 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Irza geçmek ve kaçırmak fiilleri fuhşu kendine meslek edinen bir kadın hak-
kında irtikap olunmuş ise ait olduğu maddelerde yazılı cezaların üçte ikisine
kadarı indirilir.

    Madde 499 fıkra iki - (28/9/1971 tarih ve 1490 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim birinci fıkrada gösterilen fiili, siyasi veya sosyal maksatlarla
veya resmi makamları bir işi yapmaya veya yapmamaya icbar için işlerse, maksa-
dına nail olmamış ise müebbet ağır hapis cezasiyle cezalandırılır. Maksadına
nail olmuş ise hakkında idam cezası hükmolunur.

    Madde 503 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Her kim, bir kimseyi hulüs ve saffetinden bilistifade kandıracak mahiyete
sanialar veya hileler yaparak hataya düşürüp o kimsenin veya aharın zararına
kendisine veya başkasına haksız  bir menfaat temin ederse üç aydan üç seneye
kadar hapis ve elli liradan aşağı olmamak üzere ağır cezayı nakdi ile cezalan-
dırılır.
    Eğer bu cürüm:
    1 - Meslek ve vazifeleri icabatını icra sırasında avukatlar ve dava vekil-
leri ve alelümum vekiller ile müessesat müdürleri tarafından,
    2 - Resmi bir dairenin yahut menafii ammeye hadim bir müessesei hayriyenin
zararına olarak,
    3 - Bir kimseyi askerlikten kurtarmak bahanesiyle,
    İşlenmiş olursa ceza bir seneden beş seneye kadar hapistir.

    Madde 504 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bir kimse müsibetlere karşı akdedilmiş bir sigorta bedelini kendisi almak
veya başkasına aldırmak maksadiyle veya sair gayri meşru bir menfaat elde etmek
gareziyle her ne suretle olursa olsun kendisine ait malı tahrip veya imha eder
yahut bozarsa bir seneye kadar hapis cezasına mahküm olur.
    Eğer bu fiil ile maksadını elde etmiş olursa hakkında bundan evvelki madde
hükmü tatbik olunur.
    43 - 12/4/1991 tarih ve 3713 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numaraları: 140, 141, 142, 163)

    Madde 140 - (20/9/1946 tarih ve 4956 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Devletin hariçteki itibar veya nüfuzunu kıracak şekilde Devletin dahili
vaziyeti hakkında yabancı bir memlekette asılsız, mübalağalı veya maksadı mah-
susa müstenit havadis veya haberler neşreden veya milli menfaatlere zarar
verecek herhangi bir faaliyette bulunan vatandaş beş seneden aşağı olmamak üze-
re ağır hapse konulur.

    Madde 141 - (3/12/1951 tarih ve 5844 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    1. Sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü tesis et-
meye veya sosyal bir sınıfı ortadan kaldırmaya veya memleket içinde müesses
iktisadi veya sosyal temel nizamlardan her hangi birini devirmeye matuf cemi-
yetleri her ne suret ve nam altında olursa olsun kurmaya tevessül edenler veya
kuranlar veya bunların faaliyetlerini tanzim veya sevk ve idare edenler veya bu
hususlarda yol gösterenler sekiz yıldan on beş yıla kadar ağır hapis cezası ile
cezalandırılırlar.
    Bu kabil cemiyetlerin bir kaçını veya hepsini sevk ve idare edenler hakkın-
da müebbet ağır hapis cezası hükmolunur.(1)
------------------------------------------
(1) Bu paragraftaki "ölüm cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı
    Kanunun 27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş
    ve metne işlenmiştir.
MÜLGA HÜKÜMLER, MAYIS 1991 (Ek-6)
                                  106-12
    2. Devlet siyasi ve hukuki nizamlarını topyekün yoketmek gayesini güden ce-
miyetleri her ne suret ve nam altında olursa olsun kurmaya tevessül edenler
veya kuranlar veya bunların faaliyetlerini tanzim veya sevk ve idare edenler
veya bu hususlarda yol gösterenler sekiz yıldan on beş yıla kadar ağır hapis
cezası ile cezalandırılırlar.
    3. Amacı Cumhuriyetçiliğe aykırı olan veya demokrasi prensiplerine aykırı
olarak Devletin tek bir fert veya bir zümre tarafından idare edilmesini hedef
tutan cemiyetleri kurmaya tevessül edenler veya kuranlar veya bunların faali-
yetlerini tanzim veya sevk ve idare edenler veya bu hususlarda yol gösterenler
sekiz yıldan on beş yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılırlar.
    4. (Değişik: 21/1/1983-2787/8 md.) Anayasanın tanıdığı kamu haklarını ırk
mülahazası ile kısmen veya tamamen kaldırmayı hedef tutan veya milli duyguları
yok etmeye veya zayıflatmaya matuf bulunan cemiyetleri kurmaya tevessül edenler
veya kuranlar veya bunların faaliyetlerini tanzim veya sevk ve idare edenler
veyahut bu hususlarda yol gösterenler sekiz yıldan onbeş yıla kadar ağır hapis
cezası ile cezalandırılırlar.
    5. (Değişik:21/1/1983-2787/8 md.) Yukarıdaki fıkralarda yazılı cemiyetlere
girenlere beş yıldan oniki yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
    6. Yukarıki fıkralarda yazılı fiilleri Devlet daireleri, belediyeler veya
sermayesi kısmen veya tamamen Devlete ait olan iktisadi teşekküller, sendika-
lar, işçi teşekkülleri, okullar, yüksek tahsil müesseseleri içinde veya bunla-
rın memur, müstahdem ve mensupları arasında işliyenler hakkında verilecek ağır
hapis ve hapis cezaları üçte bir nispetinde artırılır.
    7. Bu maddede yazılı suçları işliyenlerden biri suçu ve diğer failleri son
tahkikat açılıncaya kadar yetkili makamlara ihbar ettiği ve bu ihbarın doğru-
luğu anlaşıldığı takdirde hal ve şartlara ve hadisenin hususiyetlerine göre
ölüm cezası yerine on yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ve ağır
hapis ve hapis cezaları da dörtte bire kadar indirilerek hükmolunabilir.
    8. Bu maddede yazılı olan cemiyet iki veya daha ziyade kimselerin aynı
amaç etrafında birleşmeleriyle vücut bulur.

    Madde 142 - (3/12/1951 tarih ve 5844 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    1. Sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü tesis
etmek veya sosyal bir sınıfı ortadan kaldırmak yahut memleket içinde müesses
iktisadi veya sosyal temel nizamlardan her hangi birini devirmek veya Devlet
siyasi ve hukuki nizamlarını topyekün yoketmek için her ne suretle olursa olsun
propaganda yapan kimse beş yıldan on yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalan-
dırılır.
    2. Cumhuriyetçiliğe aykırı veya demokrasi prensiplerine aykırı olarak Dev-
letin tek bir fert veyahut bir zümre tarafından idare edilmesi için her ne
suretle olursa olsun propaganda yapan kimse aynı ceza ile cezalandırılır.
    3. (Değişik:21/1/1983-2787/9 md.) Anayasanın tanıdığı kamu haklarını ırk
mülahazasıyla kısmen veya tamamen kaldırmayı hedef tutan veya milli duyguları
yok etmek veya zayıflatmak için her ne suretle olursa olsun propaganda yapan
kimse beş yıldan on yıla kadar ağır hapis cezasıyle cezalandırılır.
    4. (Değişik: 21/1/1983-2787/9 md.) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiilleri
övenler iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılırlar.
    5. Yukarıki fıkralarda yazılı fiilleri 141 inci maddenin 6 ncı fıkrasında
yazılı kimseler arasında veya aynı fıkrada tasrih edilen yerler içinde işli-
yenlere verilecek ceza üçte bir nispetinde artırılır.
    6. Yukarıki fıkralarda yazılı fiiller neşir vasıtası ile işlendiği takdir-
de verilecek ceza yarı nispetinde artırılır.
                                   106-13
    7. Bu maddede yazılı suçları işliyenlerden biri suçu ve diğer failleri son
tahkikat açılıncaya kadar yetkili makamlara ihbar ettiği ve bu ihbarın doğrulu-
ğu anlaşıldığı takdirde hal ve şartlara ve hadisenin hususiyetlerine göre ağır
hapis ve hapis cezaları dörtte bire kadar indirilerek hükmolunabilir.

    Madde 163 - (21/1/1983 tarih ve 2787 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Laikliğe aykırı olarak, Devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hu-
kuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla
cemiyet tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare eden kimse sekiz yıldan onbeş
yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Böyle cemiyetlere girenler veya girmek için başkalarına yol gösterenlere
beş yıldan oniki yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
    Laikliğe aykırı olarak, Devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hu-
kuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla
veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini
veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne su-
retle olursa olsun propaganda yapan veya telkinde bulunan kimse beş yıldan on
yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Şahsi nüfuz veya menfaat temin etmek maksadıyla dini veya dini hissiyatı
veya dince mukaddes tanınan şeyleri veya dini kitapları alet ederek her ne su-
retle olursa olsun propaganda yapan veya telkinde bulunan kimse iki yıldan beş
yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiilleri Devlet daireleri, belediyeler veya
sermayesi kısmen veya tamamen Devlete ait olan iktisadi teşekküller, sendika-
lar, işçi teşekkülleri, okullar, yükseköğrenim müesseseleri içinde veya bunla-
rın memur, müstahdem veya mensupları arasında işleyenler hakkında verilecek
ağır hapis cezası üçte bir nispetinde artırılır.
    Üçüncü ve dördüncü fıkralarda yazılı fiiller, yayın vasıtaları ile işlendi-
ği takdirde verilecek ceza yarı nispetinde artırılır.
    44 - 6/6/1991 tarih ve 3756 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numaraları: 4, 172, 173, 313,
314, 315, 403, 404, 405, 406, 453, 493, 494, 524.)

    Madde 4 fıkra bir - (15/4/1987 tarih ve 3354 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    Bir Türk veya yabancı, yabancı memleketlerde Türkiye Devletinin emniyetine
karşı cürüm işler veya bu Kanunun 316, 317, 318, 319, 320, 323, 324, 332, 333,
403 ve 404 üncü maddelerinde yazılı suçları işlerse, hakkında re`sen takibat ya-
pılarak bu maddelerdeki cezalarla cezalandırılır.

    Madde 172 fıkra iki - (11/6/1936 tarih ve 3038 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    Kanunun birinci babında yazılı cürümlerin icrası zamanında cürüm faili başka
bir cürüm daha işlemiş olduğu surette 78 inci maddenin tatbikından hasıl olacak
ceza altıda bir miktar artırılır.
MÜLGA HÜKÜMLER, AĞUSTOS 1991 (Ek - 7)
                                    106-14

    Madde 313 - (7/6/1979 tarih ve 2245 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    Her ne surette olursa olsun cürüm işlemek için teşekkül meydana getirenler-
den her biri yalnız teşekkülü meydana getirmekten dolayı iki yıldan beş yıla ka-
dar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.
    Bu teşekkül halk arasında korku, endişe veya panik yaratmak ya da siyasi
veya sosyal bir görüşten kaynaklanan amaçla ya da ammenin selameti aleyhine cü-
rümlerle kasten adam öldürmek veya yağma ve yol kesmek ve adam kaldırmak cürüm-
lerini işlemek için meydana getirilmişse verilecek ceza beş yıldan sekiz yıla
kadar ağır hapistir.
    Teşekkül mensupları dağlarda ve kırlarda veya genel yollarda veya meskün
yerlerde içlerinden iki veya daha  ziyadesi silahlı olarak dolaşır veya buluş-
ma yerlerinde ya da emin bir yerde silah saklarsa birinci fıkradaki halde üç
yıldan altı yıla ikinci fıkradaki halde yedi yıldan on yıla kadar ağır hapis
cezası verilir.
    Teşekkülün yöneticileri hakkında yukarıdaki fıkralar uyarınca hükmedilecek
ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
    Bu maddeye göre tayin olunan ceza sürelerine eşit bir süre ile genel güven-
lik gözetimi altında bulundurmaya da karar verilir.
    Bu maddede yazılı teşekkül, iki veya daha fazla kimsenin birlikte cürüm iş-
lemek amacı etrafında birleşmesiyle oluşur.
    Bu kanun ve diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.

    Madde 314 fıkra bir - (7/6/1979 tarih ve 2245 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    Yukarıdaki madde uyarınca meydana getirilen teşekküllerin mensuplarına bile-
rek ve isteyerek barınacak yer gösteren veya erzak yahut silah ve cephane teda-
rik veya başka yollardan yardım edenlere, başka bir suçu oluştursa bile ayrıca
bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası hükmolunur. Bu yardım dernek, siyasi par-
ti, işçi ve meslek kuruluşlarına veya bunların yan kuruluşlarına ait bina,
lokal, büro veya eklentilerinde ya da öğrenim kurumlarında veya öğrenci yurtla-
rında veya bunların eklentilerinde yapılırsa yukarıdaki cezanın iki katı hükme-
dilir.

    Madde 315 - (7/6/1979 tarih ve 2245 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    313 üncü maddede sözü edilen teşekkül mensuplarının teşekkülün devamı süre-
since veya meydana geliş amaçları gereği olarak işledikleri cürümlerden dolayı
78 inci maddenin uygulanmasından hasıl olacak ceza üçte birinden yarıya kadar
artırılır.

    Madde 403 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    1. Uyuşturucu maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal
veya ihraç veyahut bu fiillere teşebbüs edenler on seneden aşağı olmamak üzere
ağır hapis cezası ile birlikte istihsal mıntakaları dışında ve polis teşkilatı
bulunan kaza merkezlerinden birinde infaz edilmek ve bu müddet içinde emniyeti
umumiye nezareti altında bulundurulmak üzere üç seneden beş seneye kadar sürgün
ve uyuşturucu maddenin her gram veya küsuru için 10 lira ağır para cezası ile
cezalandırılırlar. Şu kadar ki hükmedilecek para cezası 1000 liradan aşağı ola-
maz.
    2. (Değişik: 7/1/1981 - 2370/14 md.) Yukarıdaki bentte gösterilen uyuşturucu
madde, eroin, kokain, morfin, baz morfin veya esrar ise faile müebbet ağır hapis
cezası verilir.
                                    106 - 15
    3. Uyuşturucu maddeler (...) (1) ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak sa-
tanlar veya satışa arzedenler veya satınalanlar veya yanında yahut başka bir
yerde bulunduranlar veya bu maddeleri parasız devredenler veya bu suretle dev-
ralanlar veya sevk veya nakledenler veya bunların alınıp satılmasına veya dev-
rine veya her ne suretle olursa olsun tedarikine vasıta olanlar, beş seneden az
olmamak üzere ağır hapis cezasiyle birlikte istihsal mıntakaları dışında ve po-
lis teşkilatı bulunan kaza merkezlerinden birinde infaz edilmek ve bu müddet
içinde emniyeti umumiye nezareti altında bulundurmak üzere iki seneden beş se-
neye kadar sürgün ve uyuşturucu maddenin her gram veya küsuru için 10 lira ağır
para cezasiyle cezalandırılır. Şu kadar ki hükmedilecek para cezası 500 liradan
aşağı olamaz.
    4. (Değişik: 7/1/1981 - 2370/14 md.) Eğer geçen bentteki fiil, eroin, koka-
in, morfin, baz morfin veya esrara taalluk ederse ağır hapis cezası on seneden
ve ağır para cezası onbin liradan eksik olamaz.
    5. Yukarki bentlerde yazılı cürümleri işlemek maksadiyle teşekkül vücuda
getirenlerle bu teşekkülleri idare edenlere veya bunlara dahil olanlara beş
seneden az olmamak üzere ağır hapis cezası verilir.
    İki ve daha ziyade kimselerin bu cürümleri işlemek için anlaşmaları teşek-
kül sayılır.
    Cürmün; teşekkül vücuda getirenlerle idare edenler veya bu teşekküle dahil
bulunanlar tarafından işlenmesi halinde birinci, üçüncü ve dördüncü bentlerde
yazılı cezalar bir misli artırılarak hükmolunur. İkinci bentteki halde faillere
müebbet ağır hapis cezası verilir. (2)
    6. Birinci, üçüncü ve dördüncü bentlerde yazılı cürümleri bu cürümler mes-
lek, sanat veya maişet vasıtası haline getirenlerle aralarında anlaşma ve irti-
bat olmaksızın iki veya daha ziyade kimseler tarafından toplu olarak işlenirse
hükmolunacak cezalar yarı nispetinde artırılır. İkinci bentte gösterilen halde
müebbet ağır hapis cezası verilir. (2)
    7. 18 yaşını bitirmeyen küçükleri veya ceza ehliyetini haiz bulunmayanları
birinci, üçüncü ve dördüncü bentlerde yazılı cürümleri işlemekte kullanan kim-
seler hakkında asıl fail için tertip olunacak ceza altıda bir nispette artırı-
lır ve ikinci bentteki halde müebbet ağır hapis cezası verilir. (2)
    (Son fıkra iptal: Ana. Mah. 3/6/1988 tarih ve E.: 1987/28, K.: 1988/16 sa-
yılı kararıyla) (3)
-----------------------------
(1) Bu aradaki "memleket içinde" ibaresi 15/4/1987 tarih ve 3354 sayılı Kanunun
    2 nci maddesi ile madde metninden çıkarılmıştır.
(2) Bu bendlerdeki "idam cezası" tabiri 21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun
    27 nci maddesi ile "müebbet ağır hapis cezası" olarak değiştirilmiş ve met-
    ne işlenmiştir.
(3) Maddenin (4) sayılı bendinde yazılı para cezası, metni değiştiren 2370 sa-
    yılı Kanunun yürürlük tarihi bakımından ve diğer bentlerde yazılı para ce-
    zaları da nisbi (mütezayit nispete tabi) olmaları nedeniyle misil artırma-
    sına tabi değildir.
MÜLGA HÜKÜMLER, AĞUSTOS 1991 (Ek - 7)
                                   106 - 16

    Madde 404 - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    1. Mahsus bir yerde tedariki ile veya başka surette bir veya daha ziyade
kimseleri celbederek uyuşturucu maddelerin kullanılmasını kolaylaştıranlarla bu
maddeleri 18 yaşını bitirmiyen küçüklere veya görülür şekilde aklen malül olan-
lara veya müptelalarına verenler hakkında 403 üncü maddenin 3 ve 4 üncü bent-
lerinde yazılı cezalar altıda bir nispetinde artırılarak hükmolunur.
    2. Uyuşturucu maddeleri kullananlarla bu maksatla yanında bulunduranlar üç
seneden beş seneye kadar hapis ve 100 liradan 1 000 liraya kadar ağır para ce-
zasına mahküm edilirler.
    Mükerrirler hakkında hapis ve para cezasından maada istihsal mıntakaları
dışında ve polis teşkilatı bulunan kaza merkezlerinden birinde infaz edilmek ve
bu müddet içinde emniyeti umumiye nezareti altında bulundurulmak ve bir seneden
aşağı olmamak üzere sürgün cezası da verilir.
    Uyuşturucu maddeleri kullanan kimsenin alışkanlığı iptila derecesinde ise
salahı tıbben tebeyyün edinceye kadar hastanede muhafaza ve tedavisine hükmo-
lunur. Hastane bulunmayan yerlerde ise bu kabil kimseler hastane bulunan yerle-
re sevkedilirler.
    Alışkanlığı iptila derecesine vardırdığı tıbben tesbit edilenlerin hasta-
nede muhafaza ve tedavilerine salahiyetli mahkemece tahkikatın her safhasında
karar verilebilir.
    Uyuşturucu maddeler alışkanlığını iptila derecesine vardıranlar hakkında
altı aydan bir seneye kadar emniyeti umumiye nezareti altında bulundurulmak ce-
zası da hükmolunur.
    3. 403 üncü madde ile bu maddede yazılı cürümlerden birine iştirak etmiş
olan kimse resmi makamlar tarafından haber alınmadan evvel keyfiyeti ve cürüm
ortaklarını ve uyuşturucu maddeleri sakladığı veya imal eylediği yerleri mer-
cilerine haber vererek bunların yakalanmalarını ve elde edilmelerini kolaylaş-
tırırsa fiiline terettüp eden cezadan muaf tutulur.
    Bu cürümler haber alındıktan sonra cürmün meydana çıkmasına veya şerikle-
rinin yakalanmasına hizmet ve yardım eden kimseler hakkında idam cezası on beş
ve müebbet ağır hapis cezası on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapse çevrile-
bilir ve diğer cezalar yarıya indirilebilir (1)

    Madde 405 - (8/6/1991 tarih ve 2275 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
      403 üncü maddeye yazılı şeyleri sahte reçete ile alanlar bir seneden ek-
sik olmamak üzere hapsolunur ve yüz liradan bin liraya kadar ağır para cezası
alınır (1).

    Madde 406 - (21/11/1990 tarih ve 3679 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    1. 403 üncü maddede yazılı fiilleri işleyenler tabip, veteriner, kimyager,
eczacı, diş tabibi, dişçi, ecza ticarethanesi sahibi, mesul müdürü, sivil ve
askeri sağlık memurları, ebe, hemşire veya hastabakıcı iseler o maddedeki mü-
ebbet ağır hapis cezası altı aydan az, üç yıldan fazla olmamak üzere hükmedile-
cek miktarı geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek suretiyle infaz edilir
ve muvakkat ağır hapis ve ağır para cezaları üçte birden yarıya kadar artırı-
lır. Faile aynı zamanda müebbeten memuriyet ve meslekten mahrumiyet cezası da
hükmolunur.
    2. 403 üncü maddede veya 404 üncü maddenin birinci bendinde yazılı cürüm-
ler, her nev`i nakil vasıtalarında veya umuma açık yerlerde, bunların sahip ve
müstahdemleri veya memuriyet vazife nüfuzunun suiistimali suretiyle memur ve
müstahdemler tarafından işlenir-
-------------------------------
(1) Sürgün cezası, 13/7/1965 tarih ve 647 sayılı Kanunun geçici 2 nci madde-
    siyle kaldırılmıştır.
                                    106-17
se, o madde ve bentteki müebbet ağır hapis cezası, altı aydan az, üç yıldan faz-
la olmamak üzere hükmedilecek miktarı geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek
suretiyle infaz edilir ve muvakkat ağır hapis ve ağır para cezaları bir misli
artırılarak hükmolunur ve faile müebbetten memuriyetten mahrumiyet ve meslek ve
sanatın icrasının tatili cezası da verilir.

    Madde 453 - (8/6/1933 tarih ve 2275 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    Kasten katil cürmü failin veya karısının yahut anasının veya kızının ve to-
rununun yahut kız evlatlığının veya kız kardeşinin haysiyet ve namusunu kurtar-
mak için yeni doğmuş çocuk aleyhine işlenmiş ise fail beş seneden on seneye ka-
dar ağır hapisle cezalandırılır.

    Madde 493 fıkra üç - (9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır
yahut suçun işlenmesinde yukarda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birle-
şirse cezanın yukarı haddi verilir.

    Madde 494 - (2/6/1941 tarih ve 4055 sayılı Kanunun Hükmüdür.)
    Hasadı veya bozumu yapılmış veya mahsulü toplanmış olmakla beraber henüz
tamamiyle kaldırılmamış olan tarladaki başakları veya bağ kütüklerinde yahut
ağaçlarda kalmış mahsulleri toplayan kimse sahibinin şikayeti üzerine bir aya
kadar hapis veya 50 liraya kadar ağır para cezasına mahküm edilir.

    Madde 524 fıkra bir cümle bir - (3/2/1937 tarih ve 3112 sayılı Kanunun Hük-
müdür.)
    Bu babın birinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fasıllarında ve 516 ncı mad-
denin birinci fıkrasiyle 518,519 ve 521 inci maddelerde beyan olunan cürümler:
    45 - 19/9/1991 tarih ve E. 1991/2, K. 1991/30 sayılı Anayasa Mahkemesi Ka-
rarı ile iptal edilmiş hükümlerin metinleri: (Madde numarası: 481)

    Madde 481 fıkra sekiz - (11/5/1988 tarih ve 3445 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ayrıca mevkute sahibi veya mevkute olmadığı takdirde yayınlatan hakkında
yirmimilyon liradan yüzmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.
    46 - 17/10/1996 tarih ve 4199 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numarası: Ek Madde 2)

    Ek Madde 2, fıkra iki - (6/6/1991 tarih ve 3756 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Ancak, trafik para cezaları 1 inci fıkraya göre hesap edilerek bulunacak
olan birim katsayısının yarısı ile çarpılması suretiyle belirlenir.
                                 106 - 18
    47- 13/11/1996 tarih ve 4209 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numaraları: 536, 537.)

    Madde 536 fıkra altı- (12/6/1979 tarih ve 2248 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralardaki suçlardan dolayı hükmolu-
nacak cezalar ertelenemez ve bunların yerine 647 sayılı Cezaların İnfazı Hak-
kındaki Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen ceza ve tedbirler uygulanamaz.

    Madde 537 fıkra altı- (7/1/1981 tarih ve 2370 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına göre
hükmolunacak cezalar ertelenemez ve bunların yerine 647 sayılı Cezaların İn-
fazı Hakkındaki Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen ceza ve tedbirler uygu-
lanamaz.
    48 - 23/9/1996 tarih ve E.1996/15, K.1996/34 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı
ile iptal edilmiş hükümlerin metinleri: (Madde numarası: 441.)

    Madde 441 - (9/7/1953 tarih ve  6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Karısı ile birlikte ikamet etmekte olduğu evde yahut herkesce bilinecek su-
rette başka yerde karı koca gibi geçinmek için başkası ile evli olmıyan bir ka-
dını tutmakta olan koca hakkında altı aydan üç seneye kadar hapis cezası hükmo-
lunur.
    Erkeğin evli olduğunu bilerek bu fiilde şerik olan kadın hakkında da aynı
ceza verilir.
    49- 23/6/1998 tarih ve E.1998/3, K. 1998/28 sayılı Anayasa Mahkemesi
Kararı ile iptal edilen hükümler. (Madde 440)

    Madde 440- ( 9/7/1953 tarih ve 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Zina eden karı hakkında altı aydan üç seneye kadar hapis cezası tertip
olunur.
   Karının evli olduğunu bilerek bu fiilde ortak olan kimse hakkında da aynı
ceza hükmolunur.
                                106 - 19
    49-28/7/1999 tarih ve 4421 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri. (Madde numaraları:19,24 Ek Madde
1, Ek Madde 2,)

    Madde 19-(7/12/1988 tarih ve 3506 sayılı Kanun hükmüdür.)
    Ağır para cezası, yirmibin liradan yüzmilyon liraya kadar tayin olu-
nacak bir paranın Devlet hazinesine ödenmesinden ibarettir. Nisbi para
cezasının yukarı sınırı yoktur.

    Madde 24-(7/12/1988 tarih ve 3506 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hafif para cezası, beş bin liradan onmilyon liraya kadar tayin olunacak
bir paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
    (Ek madde 1 fıkra bir bent (a) ve (b)-(7/12/1988 tarih ve 3506 sayılı
Kanunun hükmüdür.)
    a)Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk kurulduğu tarihten önce yürürlü-
ğe girmiş bulunan bütün kanun ve tüzüklerde yazılı olup da daha sonraki
tarihlerde Türkiye Büyük Millet Meclisince miktarına dokunulmamış olan
para cezaları üç yüz misline,
    b)Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul olunup da;
    1.31.12.1939 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlardaki para
cezaları yüzseksen misline,
    2.1.1.1940 tarihinden 31.12.1945 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulu-
nan kanunlardaki para cezaları yüzyirmi misline,
    3.1.1.1946 tarihinden 31.12.1959 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bu-
lunan kanunlardaki para cezaları altmış misline,
    4.1.1.1960 tarihinden 31.12.1970 tarihine kadar yürürlüğe girmiş
bulunan kanunlardaki para cezaları otuz misline,
    5.1.1.1971 tarihinden 31.12.1977 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bu-
lunan kanunlardaki para cezaları onsekiz misline,
    6.1.1.1978 tarihinden 31.12.1980 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bu-
lunan kanunlardaki para cezaları altı misline,
    7.1.1.1981 tarihinden 31.12.1987 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bu-
lunan kanunlardaki para cezaları üç misline,
    çıkarılmıştır.

    Ek Madde 2- (7/12/1988 tarih ve 3506 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Ek 1 inci madde
kapsamına giren para cezaları; 1988 yılı Bütçe Kanununda 84 olarak belir-
lenen memur maaş katsayısının artırılması halinde Bütçe Kanununda her
75 puan artış, bir birim olarak kabul edilerek, Ek 1 inci maddeye göre
tespit edilen ceza miktarlarının, bulunacak birim sayıyla çarpılması
suretiyle belirlenir. (1) (2)
    (Ek:6/6/1991-3756/25 md.)
    Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek kanun-
lardaki para cezaları için de, müteakip yıllar, Bütçe Kanununda belir-
lenen katsayı miktarlarında artırma yapıldığı takdirde birim sayısının
tespitinde başlangıç olarak, o kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki
Bütçe Kanununda geçerli olan devlet memurları aylıkları katsayısı esas
alınır.(1)
----------------
(1)765 sayılı Türk Ceza Kanununa 3506 sayılı Kanunla eklenen ek maddeler
   ile bu maddelerde değişiklik yapan diğer Kanunlardaki para cezaları
   nın hesaplanmasına ilişkin hükümlerin, 2918 sayılı Karayolları Trafik
   Kanununun suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında uygulanmayacağı
   17/10/1996 tarih ve 4199 sayılı Kanunun 47 nci maddesi ile hüküm al-
   tına alınmıştır.
(2)Bu fıkrada geçen "30" rakamı, 6/12/1989 tarih ve 3591 sayılı Kanunla
   "75" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
                                106 - 20
    50 - 26/8/1999 tarih ve 4449 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış veya
değiştirilmiş olan hükümlerin metinleri.(Madde numaraları: 243,354)

    Madde 243 - (5/1/1961 tarih ve 235 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Mahkemeler ve meclisler reis ve azalarından ve sair hükümet memurlarından
biri maznun bulunan kimselerin cürümlerini söyletmek için işkence eder yahut
zalimane veya gayriinsani veya haysiyet kırıcı muamelelere baş vurursa beş sene-
ye kadar ağır hapis ve müebbeden veya muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezası
ile mahküm olur.

    Madde 354 - (21/1/1983 tarih ve 2787 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Hekim veya eczacı veya sıhhiye memuru Hükümetçe emniyet ve itimat olunacak
bir vesikayı hatıra binaen hakikate muhalif olarak verirse üç aydan sekiz aya
kadar hapis ve beşbin liradan otuzbin liraya kadar ağır para cezasıyla ceza-
landırılır.
    Böyle hakikate muhalif olarak tanzim olunmuş vesikayı kullanan kimse hakkın-
da dahi aynı ceza tertip olunur. Eğer bu gibi hakikate muhalif vesikaya dayanı-
larak sinir ve akıl hastalıkları müesseselerine kabul ve orada ikamete mecbur
edilmesi gerekmeyen bir kimse bu müesseselere kabul ve orada ikamete mecbur edi-
lir veya başkaca fahiş bir zarar husule gelirse failin göreceği ceza bir yıldan
üç yıla kadar hapistir.
    Eğer birinci fıkrada yazılı fiil, failin kendisine yahut başkasına verilmiş
veya vaat ve temin olunmuş para vesair menfaat mukabilinde irtikap olunmuş ise
göreceği ceza iki yıldan dört yıla kadar hapistir.
    Eğer vesikadan ikinci fıkrada yazılı olan fahiş zarar husule gelmiş ise ceza
üç yıldan beş yıla kadardır. Her halde bu cezalarla beraber ilk fıkradaki para
cezası iki kat olarak hükmolunur.
    Para veren veya vadeden yahut menfaat temin veya vadeden kimse hakkında dahi
altı aydan iki yıla kadar hapis cezası hükmolunur ve verilip alınan para vesair
eşya da müsadere olunur.
    52 - 13/7/1999 tarih ve E.1999/24, K.1999/30 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal
edilmiş hükümlerin metinleri: (Madde numarası: 442,443,444)

    Madde 442 -  (9/7/1953 - 6123 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Yukarki maddelerde yazılı cürümlerin işlendiği sırada karı ve koca birbirin-
den nikah baki olduğu halde hakimin hükmü ile ayrılmış veya biri diğerini ter-
ketmiş ise her birinin cezası üç aydan bir seneye kadar hapistir.

    Madde 443 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
    Geçen maddelerde yazılı olan cürümlerden dolayı takibat icrası karı kocadan biri
tarafından şahsi dava ikamesine bağlıdır. Bu keyfiyet cürümde şerik olanlar içinde
şarttır.

    Madde 444 - (1/3/1926 tarih ve 765 sayılı Kanunun hükmüdür.)
     Davadan vazgeçmek, hükümden sonra dahi makbuldür.Bu halde hükmün icrasından
 ve cezanın neticelerinden sarfınazar olunur. Karı kocadan birinin ölümü davayı iskat
eder.
            765 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
                   YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Kanun                                                           Yürürlüğe
 No.      Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler               giriş tarihi
------ -------------------------------------------------- -------------------
1840                           -                                 16/7/1931
1884                           -                                  3/8/1931
2275                           -                                 20/6/1933
3038                           -                                  1/10/1936
3112                           -                                  11/2/1937
3531                           -                                  16/7/1938
3708                           -                                  14/7/1939
4055                           -                                   6/6/1941
4683                           -                                 11/12/1944
4934                           -                                  18/6/1946
4956                           -                                  24/9/1946
5319                           -                                  11/2/1949
5435                           -                                  16/6/1949
5665                           -                                  17/6/1950
5844                           -                                 11/12/1951
6123                           -                                   1/8/1953
6329                           -                                  16/3/1954
6434                           -                                   7/7/1954
6569                           -                                  27/5/1955
6661                           -                                  24/2/1956
6763                           -                                   1/1/1957
6988                           -                                Makabline şa-
                                                                mil olmak üze-
                                                                re 7/6/1957
  15                           -                                  11/7/1960
 144                           -                                  5/12/1960
 235                           -                                 12/12/1961
Kanun                                                            Yürürlüğe
 No.          Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler            giriş tarihi
--------- ------------------------------------------------- ----------------
 121                             -                                28/11/1962
 501                             -                                 16/7/1964
 775     1 ve 2 nci maddeleri                                      10/4/1965
         Diğer hükümleri                                           10/7/1965
 647                             -                                  6/7/1965
1490                             -                                 3/10/1971
2245                             -                                 16/6/1979
2248                             -                                 22/6/1979
2370                             -                                 10/1/1981
2632                             -                                 16/3/1982
2787                             -                                 22/1/1983
2790                             -                                 22/1/1983
2827                             -                                 27/5/1983
2891                             -                                 24/9/1983
3192                             -                                  8/5/1985
3255                             -                                 15/1/1986
3266                             -                                 12/3/1986
3267                             -                                 19/3/1986
3354                             -                                 25/4/1987
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Demirbaş + Ortak gider.. Hepsi aidatla karşılanıyor.. 
  • 05.08.2025 01:36
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09
  • İşveren bizimle yapmış olduğu protokolü baskıyla bozdu. 
  • 01.08.2025 11:18
  • Hırsızlıkla suçlanıyorum 
  • 01.08.2025 09:20
  • alt kattaki kiracı geceden sabaha kadar klima açıyor motor sesi çok rahatsız edici 
  • 28.07.2025 02:29


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    Içtihat Arşivi 2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +
    Bugünün tarihi: 10/08/2025 09:27:07