07/05/2025  Mevzuat bölümü

Kanun Yönetmelik Tüzük

Kanun Hükmünde Kararname (KHK)




 


Mevzuat Listesi

                           İCRA VE İFLAS KANUNU (1)
    Kanun Numarası         : 2004
    Kabul Tarihi           : 9/6/1932
    Yayımlandığı R.Gazete  : Tarih  19/6/1932 Sayı: 2128
    Yayımlandığı Düstur    : Tertip: 3  Cilt: 13  Sayfa: 426
                                       *
                                      * *
         Bu kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız.
       "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı",
                            Cilt: 1       Sayfa: 171
    Bu Kanun ile ilgili tüzük için, "Tüzükler Külliyatı"nın kanunlara
                gÖre düzenlenen nümerik fihristine bakınız.
                                        *
                                       * *
                                  BİRİNCİ BAP
                          Teşkilat ve muhtelif hükümler
    İcra daireleri ve memurları:

    Madde 1 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/1 md.)
    Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.
    Her icra dairesinde Adalet Bakanlığınca atanacak bir icra memuru ile yeteri
kadar yardımcı ve mahallince atanacak katip, mübaşir ve sair müstahdemler bulun-
durulur.
----------------------------
(1)    18/2/1961 tarih ve 538 sayılı Kanunun 143. maddesi gereğince, bu kanunda
    yazılı olan aşağıdaki terimler, karşılarında gösterildiği şekilde değişti-
    rilmiş ve metne işlenmiştir,
Cumhuriyet Müddeiumumisi            :   Cumhuriyet Savcısı
İstida                              :   Dilekçe
İtirazın ref`i (Ref`i itiraz)       :   İtirazın kaldırılması
Kaza Dairesi                        :   Yargı çevresi
Muavin                              :   Yardımcı
Muhakeme usulü                      :   Yargılama usulü
Müruru zaman                        :   Zamanaşımı
Salahiyet                           :   Yetki
Temyiz Mahkemesi                    :   Yargıtay
Zabıt (Varakası)                    :   Tutanak
KANUNLAR,ŞUBAT 1989 (Ek - 3)
    Ayrıca icra memuru olmıyan yerlerde bu vazife mahkeme başkatipleri tarafın-
dan görülür.
    Adalet teşkilatı sulh mahkemesinden ibaret bulunan yerlerde Adalet Bakanlığı
bu mahkemelere görmeye yetkili olduğu işlerce icra yetkisini verebilir. Bu tak-
dirde icra memuruna ait görev ve yetkiler mahkeme başkatibi, yokluğu halinde za-
bıt katibi tarafından yerine getirilir.
    Birden ziyade asliye mahkemesi olan yerlerde Adalet Bakanlığı icra dairele-
rini bir arada bulundurmaya ve aynı tetkik merciine bağlamaya yetkilidir.
    İflas daireleri:

    Madde 2 - Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde lüzumu kadar iflas daire-
si bulunur.
    Birinci madde iflasları daireleri hakkında da caridir.
    İcra iflas dairelerinin birleştirilmesi:

    Madde 3 - İcra ve iflas işleri bir dairede birleştirilebilir.
    Tetkik mercii:

    Madde 4 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itiraz-
ların tetkik mercii mahkeme reisi veya hakimi ve bulunan yerlerde müstakil icra
hakimleriyle muavinleri yahut kanun mucibince bu vazife kendilerine verilmiş o-
lan hakimlerdir.
    İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak
şikayet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hakimidir.
    Sorumluluk:

    Madde 5 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/1 md.)
    İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları,
ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bu-
lunan görevlilere rücu hakkı saklıdır.Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.
    Zimmet:

    Madde 6 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/2 md.)
    İcra dairesine tevdi veya bu dairece tahsil olunan veya muhafaza altına alı-
nan paraların,ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçi-
rilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden ve tazmin yolunda bir hükme hacet
kalmaksızın hazine tarafından derhal icra veznesine yatırılır. Devletin asıl so-
rumlulara rücu hakkı saklıdır.
    Zarar ve ziyan davasının zamanaşımı:

    Madde 7 - Zarar ve ziyan davası, mutazarrır olan tarafın zararı öğrendiği
günden bir sene ve her halde zarar ve ziyanı mucip fiilin vukuundan on sene geç-
mesiyle zamanaşımına uğrar.
    Şu kadar ki zarar ve ziyan cezayı mucip bir fiilin neticesi olupta ceza ka-
nunları bu fiili daha uzun bir müddetle zamanaşımına tabi tutmakta ise hukuk
davasında da ceza zamanaşımı cari olur.
    Tutanaklar:

    Madde 8 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/4 md.)
    İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve
beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep va beyanların
altları ilgililer ve icra memuru veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.
    İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların örneğini alabilir.
    İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar mute-
berdir.
    Para ve değerli eşyanın tevdii :

    Madde 9 - (Değişik: 6/8/1997 - 4301/19 md.)
    İcra ve İflas daireleri aldıkları paraları ve kıymetli evrak ve değerli
şeyleri, nihayet ertesi işgünü çalışma saati sonuna kadar Adalet Bakanlığınca
uygun görülen bankalardaki hesaplarına yatırmaya, banka bulunmayan yerlerde icra
veya mahkeme kasalarında muhafazaya, kasa bulunmayan yerlerde ise mal sandıkla-
rına bırakmaya mecburdurlar.
    İş görmekten memnuiyet :

    Madde 10 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/6 md.)
    İcra ve iflas işlerine bakan memur ve müstahdemler
    1. Kendisinin,
    2. Karı veya kocasının, nişanlısının yahut kan ve sıhri usul ve füruunun
veya üçüncü derece dahil olmak üzere bu dereceye kadar olan kan ve sıhri civar
hısımlarının,
    3. Kanuni mümessili veya vekili yahut müstahdemi bulunduğu bir şahsın,
    Menfaati olan işleri göremeyip derhal tetkik merciine haber vermeye mecbur-
dur. Tetkik mercii müracaatı yerinde görürse o işi diğer bir memura, bulunmıyan
yerlerde katiplerinden birine verir.
    İcra hakimi ve yardımcılarının reddi :

    Madde 10/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/7 md.)
    İcra hakimi veya yardımcıları reddedildiği takdirde Hukuk Usulü Muhakeme-
leri Kanunundaki hükümler uygulanır. Ret talebinde bulunan dilekçesinde ret se-
beplerini delilleri ile birlikte bildirmek zorundadır.
    Ret talebinin reddi hakkındaki kararın temyizi, icra hakiminin işe bakıp
karar vermesine mani değildir. Ret talebinin reddi hakkındaki kararın bozulması
halinde reddedilen hakimin verdiği kararın yerine getirilmesi geri bırakılır.
Bozma kararına uyularak ret talebi kesin surette kabul edilirse karar kaldırı-
lır. 40 ıncı madde hükümleri kıyasen uygulanır.
    Memnu işler :

    Madde 11 - Tetkik vazifesini gören hakimler ve icra ve iflas memur ve müs-
tahdemleri, dairelerince takip edilmekte olan bir alacak veya satılmakta bulu-
nan bir şey hakkında kiminle olursa olsun kendileri veya başkaları hesaplarına
bir akit yapamazlar. Yaparlarsa hükümsüzdür.
     İcra dairesine ödeme :

     Madde 12 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/8 md.)
     İcra dairesi, takibedilmekte olan bir para alacağına mahsuben borçlu veya
üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu
miktar borcundan kurtulur.
    Gözetim ve denetim :

    Madde 13 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/3 md.)
    İcra ve iflas daireleri tetkik mercii hakiminin daimi gözetimi ve denetimi
altındadır. Bu daireler Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtası
ile denetime tabi tutulur. Cumhuriyet savcıları bu daireleri yılda en az bir
defa denetlerler.
    İcra ve iflas memur ve yardımcılarının disiplin cezasını gerektiren fiil ve
hallerinden dolayı, haklarında Devlet Memurları Kanununun disiplin cezalarına
ilişkin hükümleri uygulanır.
    Birinci teftiş :

    Madde 13/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/9 md.)
    13 üncü maddeye göre Cumhuriyet savcılarınca ilk defa yapılacak teftişin,
geçen bir yıllık işlemlere şamil olmak üzere her sene Ocak ayı içinde yapılması
ve düzenlenecek raporların birer örneğinin icra ve iflas dairesi ile Cumhuriyet
savcılığında saklanması, diğer örneğinin ise en geç o ayın sonunda Adalet
Bakanlığına gönderilmesi gereklidir.
    Teftişlerin yapılması, savcılıkların açık olması hallerinde bunun kimler
tarafından yerine getirileceği ve teftiş raporlarının nasıl düzenleneceği yö-
netmelikte belirtilir.
    Tüzük, yönetmelik ve yargıtay kararları :

    Madde 14 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/10 md.)
    Bu kanunun uygulama şekli tüzükle, icra ve iflas daireleri ile tetkik mer-
cilerinde tutulacak defterlerle dosyaların ve diğer basılı kağıtların düzenlen-
me şekilleri Adalet Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle tayin ve tesbit olu-
nur.
    (İkinci fıkra mülga: 6/6/1985 - 3222/47 md.)
    Harçlar :

    Madde 15 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    İcra ve iflas harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilafı yazılı değilse,
bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet
kalmaksızın tahsil olunur.
    İcra takiplerinde, müzahereti Adliye kararları takibe yetkili icra tetkik
mercii tarafından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465 ve müteakip maddeleri-
ne tevfikan ittihaz olunur.
    Şikayet ve şartlar :

    Madde 16 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve
İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya
hadiseye uygun bulunmamasından dolayı tetkik merciine şikayet olunabilir.
Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.
    Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasın-
dan dolayı her zaman şikayet olunabilir.
    Şikayet üzerine yapılacak muameleler :

    Madde 17 - Şikayet tetkik merciince, kabul edilirse şikayet olunan muamele
ya bozulur, yahut düzeltilir.
    Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.
    Yargılama usulleri :

    Madde 18 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/11 md.)
    Tetkik merciine arzedilen hususlarda basit yargılama usulü uygulanır.
    Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi tetkik merci-
ine ifade zaptettirmek suretiyle de olur.
    Kanunda sarahat bulunmıyan hallerde tetkik mercii iki taraf arasında duruşma
yapılmasına lüzum olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını tensip ettiği
takdirde tarafları en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile icabeden
kararı verir. Duruşma yapılmıyan işlerde merci, işin kendisine geldiği tarihten
itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar ancak zaruret halinde
ve onbeş gün geçmemek üzere talik olunabilir.
                                    MÜDDETLER
     Başlaması ve bitmesi :

     Madde 19 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/12 md.)
     Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.
     Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü
işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği
ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter.
     Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili
takibeden günde biter.
     Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır.
     Müddetlerin değiştirilmemesi:

     Madde 20 - Bu kanunun tayin eylediği müddetleri değiştiren bütün mukavele-
ler hükümsüzdür. Ancak her hangi bir müddetin geçmesinden istifade hakkı olan
borçlu bu hakkından vazgeçebilir. Bu vazgeçme üçüncü şahıslara tesir etmez.
     İcra tebliğleri:

     Madde 21 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/13 md.)
     İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile ve Tebligat Kanunu hükümle-
rine göre olur. Bu tebliğler makbuz karşılığında doğrudan doğruya tevdi suretiy-
le de yapılabilir.
     İlamda ve 38 inci maddeye göre ilam hükmünde sayılan belgelerle ipotek se-
nedinde yazılı olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu; keyfiyeti birbirle-
rine noter vasıtasiyle bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı adrese yapılır ve bu
adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanununun 35 inci maddesi uygulanır.
     Adres değişikliği, yukarıdaki fıkra gereğince alacaklı veya borçlu tarafın-
dan diğer tarafa tebliğ olunduğu halde eski adrese tebligat yaptırarak Tebligat
Kanununun 35 inci maddesinden faydalanmış olan taraf bu suretle diğer tarafa
verdiği bütün zararları yüzde 15 fazlasiyle ödemeye mecbur olduğu gibi hakkında
343 üncü maddedeki ceza da uygulanır.
     İcranın durdurulması:

     Madde 22 - Şikayet, tetkik merciince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz.
     Kanundaki Istılahlar:

     Madde 23 - (Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.)
     Bu kanunun tatbikında:(ipotek) tabiri ipotekleri,ipotekli borç senetlerini,
irat senetlerini, gemi ipoteklerini, eski hukuk hükümlerine göre tesis edilmiş
gayrimenkul rehinlerini, gayrimenkul mükellefiyetlerini, bazı gayrimenkuller,
üzerindeki hususi imtiyazları ve gayrimenkul teferruatı üzerine rehin muamelele-
rini,
     (Menkul rehni) tabiri, teslimi meşrut rehinleri, hayvan rehinlerini, hapis
hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri,
     Sadece (Rehin) tabiri, (İpotek) ve (Menkul rehni) tabirlerine giren bütün
menkul ve gayrimenkul rehinlerini ihtiva eder.
     (Gayrimenkul) tabiri, gemi siciline kayıtlı olan gemilere de şamildir.Di-
ğer gemiler bu kanun hükmünce menkul sayılır.
                                   İKİNCİ BAP
                                İlamların İcrası
    I. Para ve Teminattan başka Borçlar Hakkında İlamların İcrası:
    Menkul teslimi:

    Madde 24 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/14 md.)
    Bir menkulün teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru
bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emre-
der.
    İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümesillerinin adları ve soyad-
ları ile şöhret ve ikametgahları hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin
neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarası ve tetkik merciiden veya temyiz
yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hak-
kında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır.
    Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan menkul veya mis-
li yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.
    Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri
tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil olunur. Menkul malın değeri,
ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından
takip tarihindeki rayice göre takdir olunur.
    Hükmolunan menkulün değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmıyan yerlerde
icra memuru tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin
edilir.
    İlgililerin bu hususta tetkik merciine şikayet hakları vardır.
    26 ncı maddenin 3 ve 4 üncü fıkraları, gemi siciline kayıtlı olmıyan gemiler
hakkında da uygulanır.
    Çocuk teslimi:

    Madde 25 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Çocuk teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü
maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde
çocuğun teslimini emreder. Borçlu bu emri tutmazsa çocuk nerede bulunursa bulun-
sun ilam hükmü zorla icra olunur.
    Çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf haklı bir sebep olmaksızın çocuğu
tekrar alırsa ayrıca hükme hacet kalmadan zorla elinden alınıp öbür tarafa tes-
lim olunur.
    Çocukla şahsi münasebet tesisine dair ilamin icrası:

    Madde 25/a -(Ek: 18/2/1965 - 538/15 md.)
    Çocukla şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilam hükmünün yerine geti-
rilmesi talebi üzerine icra memuru, küçüğün ilam hükümleri dairesinde lehine hü-
küm verilen tarafla şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını; aksi halde
ilam hükmünun zorla yerine getirileceğini borçluya 24 üncü maddede yazılı şekil-
de bir icra emri ile tebliğ eder. Bu emirde ilam hükmüne aykırı hareketin 341
inci maddedeki cezayı müstelzim olduğu da yazılır.
    Borçlu bu emri tutmazsa ilam hükmü zorla yerine getirilir. Borçlu alacaklı-
nın şikayeti üzerine ayrıca 341 inci maddeye göre cezalandırılır.
    Gayrimenkul tahliye ve teslimi :
    1 - Borçlunun elinde ise:

    Madde 26 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Bir gayrimenkul veya bir geminin tahliye ve teslimine dair olan ilam icra
dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri
tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder.
    Borçlu gayrimenkulü veya gemiyi işgal etmekte iken bu emri tutmazsa, ilamın
hükmü zorla icra olunur.
    Alacaklıya teslim olunan gayrimenkule veya gemiye haklı bir sebep olmaksı-
zın tekrar giren borçlu ayrıca hükme hacet kalmadan zorla çıkarılır.
    Bunların içinde bulunup da ilamda dahil olmayan eşya çıkarılarak borçluya
teslim ve hazır değilse vekiline veya ailesi halkından veyahut müstahdemlerin-
den reşit bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da kimse bulunmazsa mezkür eşya
masrafı ileride borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin
bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapı-
lacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değil ise
otuz gün içinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten imtina eder yahut lüzum
görülürse icra memuru tetkik merciinin karariyle bunları satıp tutarından mas-
rafı ifa eder. Fazla kalırsa borçlunun namına sağlam bir bankaya yatırılır.(1)
    2 - Gayrimenkul üçüncü şahıs elinde ise :

    Madde 27 - Gayrimenkul, üçüncü bir şahıs tarafından davadan sonra ve hüküm-
den evvel tapuya tescil edilmiş bir akte müsteniden işgal edilmekte ise alacak-
lı borçlunun o şahsa karşı malik olduğu hakları haiz olur. Bu şıkkı ihtiyar et-
mezse borçlusuna karşı tazminat davası açabilir. Şu kadar ki suiniyet sahibi
üçüncü şahıslara karşı umumi hükümler mahfuzdur.
    (Ek: 29/6/1956 - 6763/42 md.) Gemi siciline kayıtlı olan gemi, borçlunun
elinde bulunmazsa alacaklı borçlunun gemiyi işgal etmekte olan şahsa karşı sa-
hip olduğu hakları haiz olur. Şu kadar ki, gemi üçüncü bir şahıs tarafından da-
vadan sonra ve hükümden önce gemi siciline geçirilmiş bir akit sebebiyle işgal
edilmekte ise birinci fıkra hükmü tatbik olunur.
    Gayrimenkul davalarında hükümlerin tapu ve gemi sicil dairelerine tebliği:

    Madde 28 - (Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.)
    Gayrimenkul davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme
davacının talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını ta-
pu ve gemi sicili dairelerine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan
gayrimenkul veya geminin kaydına şerh verir. Bu şerh Medeni Kanunun 920 nci
maddesinin ikinci fıkrası ve tescil edilmiş gemiler hakkında da Ticaret Kanunu-
nun 879 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmüne tabidir.
    Gayrimenkul davası üzerine verilen karar ileride davacının aleyhine kesin-
leşirse mahkeme, derhal bu hükmün hulasasını da tapu veya gemi sicili dairesine
bildirir.
----------------------
(1) 29/6/1956 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile bu maddede geçen
    "Gemi" kelimeleri "Gemi siciline kayıtlı olan gemi" şeklinde değiştirilmiş-
    tir.
    Gayrimenkul hakkındaki hükümden sonra yedin tebeddülü :

    Madde 29 - (Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.)
    Hükmün tapu veya gemi sicili dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddülle-
rin icra muamelelerine tesiri olmaz. Hükümde gösterilen şey kimin elinde ise
ondan alınıp alacaklıya teslim olunur.
    Şu kadar ki, o yer veya gemide bulunan üçüncü şahıs bu malı borçludan tes-
lim almış olmayıp onu doğrudan doğruya işgal etmekte bulunduğunu bildiren bir
tapu veya gemi sicili kaydı gösterirse mahkemeye müracaatla dava açması için
kendisine yedi gün mühlet verilir. Bu müddet içinde dava açılırsa icra geri bı-
rakılır.
    Bir işin yapılmasına dair olan ilamlar :

    Madde 30 - Bir işin yapılmasına mütedair ilam icra dairesine verilince icra
memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya
ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyeti-
ne göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmağı emreder.
    Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse
tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için
lazımgelen masraf icra memuru tarafından ehlivukufa takdir ettirilir. Bu masra-
fın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek
üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muva-
fakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz
ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.
    İlam, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde icra dairesi tarafın-
dan ilamın hükmü borçluya aynı müddetli bir emirle tebliğ olunur.Bu emirde ilam
hükmüne muhalefetin 343 üncü maddedeki cezayı müstelzim olduğu yazılır.
    İrtifak haklariyle gemi üzerindeki intifa haklarına mütedair ilamlar :

    Madde 31 - (Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.)
    Bir irtifak hakkının veya gemi siciline kayıtlı olan bir gemi üzerindeki
intifa hakkının kaldırılmasına yahut böyle bir hakkın tahmiline mütedair ilam
icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde 7 günlük
bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilamın hükmü zorla icra olunur.
    II. Para ve Teminat Verilmesi Hakkındaki İlamların İcrası :
    İcra emri ve muhtevası :

    Madde 32 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/16 md.)
    Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine veri-
lince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24 üncü maddede
yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve nihayet ye-
di gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat
verilmezse tetkik merciinden veya temyiz yahut iadei muhakeme yolu ile ait ol-
duğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri
icra yapılacağı ve bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında bu-
lunması ve bulunmazsa hapis ile tazyik olunacağı ve hakikata muhalif beyanda
bulunursa hapis ile cezalandırılacağı ihtar edilir.
    İcranın geri bırakılması :

    Madde 33 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/17 md.)
    İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik
merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği
iti-
razında  bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re`sen yapılmış
veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde
veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri
bırakılır.
    İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya
zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan
itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re`sen yapılmış veya tas-
dik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.
    Tetkik mercii, geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak
temyiz süresi içinde alacağı karşılıyacak nakit veya mercice kabul edilecek
menkul rehin veya esham veya tahvilat veya gayrimenkul rehni yahut muteber bir
banka kefaleti göstermek şartiyle temyiz yoluna gidebilir. Borçlunun yeter malı
mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine temyiz süresi içinde yeter malı
haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur.
    Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde
mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı sak-
lıdır.
    İlamın zamanaşımına uğradığı iddiası :

    Madde 33/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/18 md.)
    İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğra-
dığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden ince-
lenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.
    Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine teb-
liğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde
umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşı-
mına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.
    İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası bura-
da da uygulanır.
    III. Müşterek Hükümler :
    İcranın nereden isteneceği :

    Madde 34 - İlamların icrası her icra dairesinden talep olunabilir. Alacaklı
ikametgahını değiştirirse takibin yeni ikametgahı icra dairesine havalesini is-
teyebilir.
    Takibin başlaması :

    Madde 35 - Takip, ilamın icra dairesine tevdii ile başlar. İstiyen alacak-
lıya kayıt numarasını mübeyyin bedava ve pulsuz bir ilmühaber verilir.
    İcranın geri bırakılması için verilecek mühlet :

    Madde 36 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/19 md.)
    İlamı temyiz eden borçlu hükmolunan para veya eşyanın resmi bir mercie depo
edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde mercice kabul
edilecek menkul rehin veya esham veya tahvilat veya gayrimenkul rehin veya mu-
teber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşı-
layacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Yargıtaydan karar alın-
mak üzere icra memuru tarafından kendisine münasip bir mühlet verilir. Bu müh-
let ancak zaruret halinde uzatılabilir.
    Borçlu, Devlet veya adli müzaherete nail bir kimse ise teminat göstermek
mecburiyeti yoktur.
    Ücreti ilgililer tarafından verilirse Yargıtayca icranın geri bırakılması
hakkındaki karar icra dairesine telgrafla bildirilir.
    Nafaka hükümlerinde böyle bir mühlet  verilemez.
    Yargıtayca hüküm bozulduğu takdirde borçlunun müracaatı üzerine, bozmanın
mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmiyeceğine mahkemece kesin olarak
karar verilir.
    Yargıtayca ilamın onanması halinde, alacaklının talebi üzerine, başkaca mu-
ameleye hacet kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir, mal ve
haklar ise, malın nev`ine göre icra memurluğunca paraya çevrilir. İlam alacak-
lısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.
    Haciz veya iflas istemek yetkisi :

    Madde 37 - İcra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödemiyenlerin
malları haczolunur yahut borçlu iflasa tabi eşhastan olupta alacaklı isterse
salahiyetli ticaret mahkemesince iflasına karar verilir.
    İlam mahiyetini haiz belgeler :

    Madde 38 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/20 md.)
    Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi
re`sen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra daire-
sindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki
icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.
    Zamanaşımı :

    Madde 39 - İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle za-
manaşımına uğrar.
    Noter senedine müstenit takip, senedin mahiyetine göre borçlar veya ticaret
kanunlarında muayyen olan zamanaşımlarına tabidir.
    İcranın iadesi :

    Madde 40 - Bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde  durdurur.
    Bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedılipte aleyhinde icra yapılmış
olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kati bir ilamla tahakkuk ederse
ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olu-
nur.
    Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez.
    Umumi hükümler :

    Madde 41 - Kanunun bu ikinci babında yazılı hükümlere mugayir olmıyan diğer
hükümleri ilama müstenit takiplerde de cereyan eder.
                               ÜÇÜNCÜ BAP
                              ilamsız takip
    I. Takibin muhtelif tarzları :
    Para borcu ve teminat için takip :

    Madde 42 - Bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan
cebri icralar takip talebiyle başlar ve haciz yoliyle veya rehnin paraya çev-
rilmesi yahut iflas suretiyle cereyan eder.
    İflasa tabi şahıslar hakkındaki takip :

    Madde 43 - (Değişik 18/2/1965 - 538/21 md.)
    İflas yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya ta-
cirler hakındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir ol-
madık-
ları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hak-
kında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de ta-
kipte bulunabilir.
    Bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bı-
rakıp harc ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir.
    Ticareti terk edenler:

    Madde 44 - (Değişik: 18/2/1965-538/22 md.)
    Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ti-
caret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve
adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret
sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete`de ve ala-
caklıların bulunduğu yerlerde de mütat ve münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan
masraflarını ödemiyen tacir beyanda bulunmamış sayılır.
    Bu ilan tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti terk eden tacir hak-
kında iflas yolu ile takip yapılabilir.
    Ticareti terk eden tacir, mal beyanının tevdii tarihinden itibaren iki ay
müddetle haczi kabil malları üzerinde tasarruf edemez.
    Üçüncü şahısların zilyedlik ve tapu sicili hükümlerine dayanarak iyi niyet-
le elde ettiği haklar saklıdır. Ancak karı ve koca ile usul ve füru, neseben
veya sıhren ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle
evlatlık arasındaki iktisaplarda iyi niyet iddiasında bulunulamaz.
    Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil dairelerine bildi-
rir. Bu bildiri üzerine sicile temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş
bulunduğu şerhi verilir.
    Bozulmaya maruz veya muhafazası külfetli olan veya tayin edilen kanuni müd-
det içinde değerinin düşmesi kuvvetle muhtemel bulunan mallar hakkında, tacirin
talebi üzerine, mahkemece icra memuru marifetiyle ve bu kanun hükümleri daire-
sinde bu malların satılmasına ve bedelinin 9 uncu maddede yazılı bir bankaya
depo edilmesine karar verilebilir.
    Rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklar:

    Madde 45 - Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıs-
lardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapa-
bilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını if-
las veya haciz yoliyle takip edebilir.
    Police ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü
mahfuzdur.
    İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının
intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz ya-
hut iflas yollarına müracaat olunabilir.
    (Ek fıkra: 27/5/1933 - 2228/1 md.; Mülga: 29/6/1956 - 6763/42 md.)
    Haciz yoliyle takip:
    1 - Umumiyetle:

    Madde 46 - Takip diğer bütün hallerde haciz yoliyle yapılır. Borçlu tüccar
sıfatını yeni iktisap etmişse bundan evvel aleyhinde talep edilmiş hacizler if-
lasına hükmolunmadıkça eskisi gibi icra olunur.
    2 - Hukuku amme boçları:

    Madde 47 - Para cezasiyle diğer hukuku amme borçlarının takibi hakkındaki
kanunlar hükmü mahfuzdur. Şukadar ki, Devletin bir akitten veya haksız bir fi-
ilden doğan alacakları hakkında bu kanunun hükümleri cereyan eder.
    Zabıt ve müsadere edilen eşyanın paraya çevrilmesi:

    Madde 48 - Devletin cezai ve mali kanunları mucibince zabıt ve müsadere
edilmiş olan şeylerin paraya çevrilmesi o kanunların hükümlerine göre yapılır.
    Rehin karşılığı ödünç verenler:

    Madde 49 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/23 md.)
    Rehin karşılığı yapılan ödünç verme işlerinde Medeni Kanun ile Türkiye Cum-
huriyeti Ziraat Bankası ve Türkiye Emlak Kredi Bankasının özel kanunlarında pa-
raya çevirmeye dair hükümleri saklıdır.
    II. YETKİ
    Yetki ve itirazları:

    Madde 50 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun-
unun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe
esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
    Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. Tetkik mercii ta-
rafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
    İki tetkik mercii arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.
    III. TATİLLER VE TALİKLER
    Tatiller:
    1 - Bütün borçlular hakkında:

    Madde 51 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/24 md.)
    Güneşin batmasından bir saat sonra ile güneşin doğmasından bir saat önceye
kadarki devrede (Gece vakti) ve tatil günlerinde takip muameleleri yapılamaz.
Ancak, gece iş görülen yerlerde gece vakti hasılat haczi mümkündür. Tatil gün-
lerinde haciz ve tebligat yapılabileceği gibi muhafaza tedbirleri de alınabilir.
Borçlunun mal kaçırdığı anlaşılırsa gece vakti dahi haciz yapılması caizdir.
   Bir borçlu hakkında kanunda gösterilen sebeplerden dolayı icra talik edil-
miş veya konkordato için mühlet verilmiş ise, o borçluya karşı takip muamelesi
yapılamaz.
    2 - Borçlunun ailesinden birinin ölümü halinde:

    Madde 52 - Karısı yahut kocası ve kan ve sıhriyet itibariyle usul veya füru-
undan birisi ölen bir borçlu aleyhindeki takip, ölüm günü ile beraber üç gün
için talik olunur.
    3 - Terekenin borçlarında:

    Madde 53 - Terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde
takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu
Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır.
    İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya
resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis
olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye
karşı ona göre takip devam eder.
    Bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ancak rehinin paraya çevrilmesi
veya haciz yollariyle kabildir.
    4 - Tutukluluk ve hükümlülük halinde:

    Madde 54 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/25 md.)
    Mümessili olmıyan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayi-
ni vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için
kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu
mühlet içinde temsilci tayin edip icra dairesine bildirmiyen tutuklu veya hü-
kümlü hakkında takibe devam olunur.
    Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet içinde de haciz yapılabi-
lir.
    5 - Askerlik halinde:

    Madde 54/a - (Ek -18/2/1965-538/26 md.)
    Askerlik hizmetinin devamı müddetince erler, onbaşılar ve kıta çavuşları
(Uzman veya uzatmalı çavuş ve onbaşılar hariç) aleyhine takipte, icra memuru,
bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu
sürenin bitmesine bırakır. Bu müddet içinde temsilci tayin edip icra dairesine
bildirmiyenler hakkında takibe devam olunur.
  Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet içinde de haciz yapılabilir.
    6 - Borçlunun ağır hastalığı halinde:

    Madde 55 - (Değişik: 18/2/1965-538/27 md.)
    Takip borçlunun mümessil tayin edemiyecek derecede ağır hastalığı halinde
muayyen bir zaman için icra memurluğunca talik olunabilir. Ağır hastalığın res-
mi belge ile tahakkuku lazımdır.
    Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde hastalığın devamı sırasında da haciz
yapılabilir.
    Talikın müddetlerin cereyanına tesiri:

    Madde 56 - (Degişik: 18/2/1965 - 538/28 md.)
    Takip talikleri esnasında müddetlerin cerayanı durmaz. Müddetin nihayeti
bir talik gününe rastlarsa müddet talikin bitiminden sonra bir gün daha uzat-
lır.
    IV. İCRA TEBLİĞLERİ
    İcra tebliğleri:

    Madde 57 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/29 md.)
    İcraya ait tebliğlerde Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak borçlu,
kendilerine kanunen mümessil tayin olunması icabeden şahıslardan ise icra memuru
kısa bir zamanda mümessil tayin edilmesini ait olduğu makamdan ister.
    Tebliğ, Medeni Kanunun 159 ve 396 ncı maddelerine göre mezun olanların
meslek veya sanatına mütaallik muamelelerden doğmuş bir borca dair ise kendile-
rine yapılır.
    V. TAKİP TALEBİ
    Takip talebi ve muhtevası:

    Madde 58 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/30 md.)
    Takip talebi icra memuruna yazı ile veya sözlü olarak yapılır.
    Talepte şunlar gösterilir:
    1.  Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı,
(ek ibare: 2/4/1998 - 4358/3 md.) vergi kimlik numarası şöhret ve ikametgahı;
alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye`de göstereceği ikametgah
(İkametgah gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer ikametgah sayılır);
    2. Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, (ek ibare:
2/4/1998 - 4358/3 md.) alacaklı tarafından biliniyorsa vergi kimlik numarası
şöhret ve ikametgahı;
Bir terekeye karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak miras-
çıların adı, soyadı, şöhret ve ikametgahları;
    3. Alacağın ve istenen teminatın Türk parası ile tutarı ve faizi, alacak-
larda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün;
    4. Senet, senet yoksa borcun sebebi;
    5. Takip yollarından hangisinin seçildiği;
    Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümes-
sili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip ta-
lebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.
    Alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve verdiği belgelere, talep ve takip
masraflarına dair bedava ve pulsuz bir makbuz verilir.
    Takip masrafları:

    Madde 59 - (Değişik: 6/6/1985-3222/4 md.)
    Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muame-
lenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye
göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen
öder.
    Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir.
    VI. ÖDEME EMRİ VE İTİRAZ
    1 - Ödeme emri ve muhtevası:

    Madde 60 - (Değişik: 18/2/1965-538/31 md.)
    Takip talebi üzerine icra dairesi bir ödeme emri yazar.
    Emir:
    1. 58 inci maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları,
    2. Borcun ve masrafların yedi gün içinde ödenmesi, borç teminat verilmesi
mükellefiyeti ise teminatın bu süre içinde gösterilmesi ihtarını,
    3. Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine ait değilse yine bu
yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi; aksi halde icra taki-
binde senedin kendisinden sadır sayılacağı,
    Senet altındaki imzayı reddettiği takdirde merci önünde yapılacak duruşmada
hazır bulunması; buna uymazsa vakı itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar ve-
rileceği,
    Borcun tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının takibat icrası hakkına
dair bir itirazı varsa bunu da aynı süre içinde beyan etmesi,
    İhtarını,
    4. Senet veya borca itirazını bildirmediği takdirde yukarda yazılı yedi
günlük süre içinde 74 üncü maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa
hapisle tazyik olunacağı; mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda
bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarını,
    5. Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebri icraya devam edileceği beyanını,
    İhtiva eder.
    Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası borçluya gönderilir,
diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir
nüsha verilir. Nüshalar arasında fark bulunduğu takdirde borçludaki muteber sa-
yılır.
    Alacaklıya verilen nüsha hiçbir resim ve harca tabi değildir.
    2 - Ödeme emrinin tebliği:

    Madde 61 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/32 md.)
    Ödeme emri borçluya takip talebinden itibaren nihayet 3 gün içinde tebliğe
gönderilir. Takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneği ödeme emrine
bağlanır.
    Müşterek borçlular aynı zamanda takip ediliyorlarsa hepsinin veya bir kısmı-
nın bir mümessil tarafından temsil edilmeleri hali müstesna olmak üzere her bi-
rine ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilmek lazımdır.
    Bir borçlu hakkında aynı günde birden ziyade takip talebi varsa icra dairesi
bunların ödeme emirlerini aynı zamanda tebliğe gönderir.
    Kanunen eklenmesi gereken müddetler saklıdır.
    Borçlu hakkında bir icra dairesinde ayrı ayrı günlerde birden ziyade takip
talebinde bulunulmuş ise bunlardan hiçbirinde kendisinden daha eski olan talep-
ten önce ödeme emri tebliğe gönderilemez.
    İTİRAZ
    1 - Süresi ve şekli:

    Madde 62 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/33 md.)
    İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden
itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye
mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden gayrı bir icra dairesine yapıl-
dığı takdirde bu daire gereken harç ve masrafları itirazla birlikte alarak yet-
kili icra dairesine gönderir.
    (Değişik: 6/6/1985 - 3222/5 md.) Takibe itiraz edildiği, borçlunun yatırdığı
veya 59 uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle
üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğe gönderilir.
    Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça
göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.
    Borçlu itirazında sebep bildirmediği takdirde itirazın kaldırılması duruşma-
sında ancak alacaklının istinat ettiği senet metninden anlaşılan itiraz sebeple-
rini ileri sürebilir.
    Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu iti-
razında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden se-
netteki imzayı kabul etmiş sayılır.
    Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir.
    2 - İtiraz sebepleri:

    Madde 63 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/34 md.)
    Borçlu, 62 nci maddenin dördüncü fıkrasındaki istisnalar dışında, itiraz
sebeplerini değiştiremez ve genişletemez.
    3 -  Alacaklıya verilecek nüsha:

    Madde 64 - (Değişik: 3/7/1940  - 3890/1 md.)
    İtiraz, alacaklıya mahsus ödeme emri nüshasına kaydedilir. İtiraz vakı ol-
mazsa bu husus dahi işaret olunur.
    Bu nüsha itirazdan sonra veya itiraz müddetinin bitmesi üzerine alacaklıya
verilir.
    4 - Gecikmiş itiraz:

    Madde 65 - (Değişik: 1985 - 538/35 md.)
    Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş
ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.
    KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK-3)
    Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde,mazeretini gös-
terir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve
mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye
mecburdur.
    İtiraz üzerine tetkik mercii ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadise-
nin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. Merci, tetkikatını ev-
rak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule
şayan olup olmadığına karar verir. Duruşmaya karar verilmemesi halinde borçlu-
dan alınan masraflar kendisine iade olunur.
    Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itirazın
kaldırılmasını sözlü olarak da istiyebilir.Bu takdirde tahkikata devam olunarak
gerekli karar verilir.
     Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa mazeretin kabulü kararının
tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı yedi gün içinde, merciden iti-
razın kaldırılmasını istemez veya aynı süre içinde 67 nci maddeye göre mahkeme-
ye başvurmazsa haciz kalkar.
    5 - İtirazın hükmü :

    Madde 66 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/36 md.)
    Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse
alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için
devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul
ettiği miktar için devam olunur.
     Borçlu itirazında imzayı reddetmişse alacaklı derhal icra dairesinden tat-
bika medar imzaların celbini istiyebilir.
    6 - İtirazın iptali :
    a)  Mahkemeye başvurmak suretiyle :

    Madde 67 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.)
    Takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için mercie müracaat
etmek istemiyen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde
mahkemeye başvurarak, umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat su-
retiyle itirazın iptalini dava edebilir.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlı-
ğına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacak-
lı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan
şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı ol-
mamak üzere, uygun bir tazminatla mahküm edilir.
    İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolun-
ması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
    Alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kal-
dırılması talebinde bulunmazsa bir daha ilamsız takip talebinde bulunamaz.
    Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi
hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
    b) İtirazın kesin olarak kaldırılması suretiyle :

    Madde 68 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/38 md.)
    Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe
tasdik edilen borç ikrarını mutazammın bir senede yahut resmi dairelerin veya
yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz
veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
    Borçlu itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse tetkik mer-
cii itirazın kaldırılmasına karar verir.
    İtiraz birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut belgeye müstenit
ise itirazın kaldırılması talebi reddolunur.
    Borçlu murisine ait bir alacak için takibedilmekte olup da, terekenin bor-
ca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip
bir mühlet verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya
reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar bekletici mesele yapılamaz.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/2 md.) Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza
alacaklı tarafından inkar edilirse hakim, 68/a maddesinde  yazılı usule göre
yaptığı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği
takdirde alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklıyı sözü
edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para ceza-
sına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa bu para cezasının infazı
dava sonuna kadar tehir olunur ve alacaklı bu davada alacağını ve imzanın kendi-
sine ait olmadığını ispat ederse bu ceza kalkar.
    Alacaklı duruşmada bizzat bulunmayıp da imza vekili tarafından reddolunduğu
takdirde vekil mütaakıp oturumda müvekkilini imza tatbikatı için hazır bulundur-
maya veya masraflarını vererek davetiye tebliğ ettirmeye mecburdur. Kabule değer
mazereti olmadan gelmiyen alacaklı borçlunun dayandığı belgede yazılı miktar
hakkındaki itirazın kaldırılması talebinden vazgeçmiş sayılır.
    (Ek: 6/6/1985 - 3222/6 md.; Değişik: 9/11/1988 - 3494/2 md.) İtirazın kaldı-
rılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı,
diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum
edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel
mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir
olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat
kalkar.
    c)  İtirazın muvakkaten kaldırılması suretiyle:

    Madde 68/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/39 md.)
    Takibin dayandığı senet hususi olup imza, itiraz sırasında borçlu tarafından
reddedilmişse, alacaklı itirazın muvakkaten kaldırılmasını istiyebilir. Bu halde
icra hakimi iki taraftan izahat alır.
    Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki
çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için merci önünde yapılacak duruşmada,
mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde, bizzat bulunmaya mecbur-
dur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, is-
tinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir.
    Tatbika medar imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve at-
tıracağı imza ile yapılacak mükayese ve incelemelerden veya diğer delil ve kari-
nelerden merci, reddedilen imzanın borçluya aidiyetine kanaat getirirse itirazın
muvakkaten kaldırılmasına karar verir. Hakim lüzum görürse, oturumun bir defadan
fazla talikine meydan vermiyecek surette, bilirkişi incelemesi de yaptırabilir.
    İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hükümleri
ile 309 uncu maddesinin 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü fıkraları ve 310,311 ve 312 nci
maddeleri hükümleri uygulanır.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989  (EK - 3)
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/3 md.) Yapılacak duruşmada, yukarıda yazılı ma-
zerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması halinde mercice başka bir ci-
het tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten kaldırılmasına ve borçlunun sözü
edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına
mahkumiyetine karar verilir. Duruşmaya gelmeyen borçlunun itirazının muvakkaten
kaldırılmasına ve hakkında para cezasına karar verilebilmesi için keyfiyetin da-
vetiyeye yazılması şarttır.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/3 md.) Merci hakimi, imzanın borçluya aidiyetine
karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusuna alaca-
ğın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Borçlu, borçtan kurtulma, men-
fi tespit veya istirdat davası açarsa, bu para cezasının infazı dava sonuna ka-
dar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar.
    Borçlu inkar ettiği imzayı, itirazın kaldırılması duruşmasında ve en geç
alacaklının senedin aslını ibraz ettiği celsede kabul ederse, hakkında para ce-
zası hükmolunmaz ve kendisine yargılama giderleri yükletilmez. Şu kadar ki, kötü
niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama giderleri ile mülzem olur. Sene-
din aslı takip talebi anında icra dairesine tevdi edilmiş ise, icra dairesinin
yetki çevresi içinde  ödeme emri tebliğ edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü
uygulanmaz.
    (Ek: 6/6/1985 - 3222/7 md.; Değişik: 9/11/1988 - 3494/3 md.) İtirazın muvak-
katen kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise
alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazmi-
nata mahkum edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası
açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili
dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce
hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
    Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kre-
dilerde itirazın kesin olarak kaldırılması:

    Madde 68/b - (Ek: 9/11/1988 - 3494/4 md.)
    Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kre-
dilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde
belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya
kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini
takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zo-
rundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi ancak noter aracılığı ile
krediyi kullandıran tarafa bildirildiği takdirde hüküm ifade eder.
    Süresi içinde aldığı hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir
ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırı-
lığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.
    Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özet-
leri ile krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve
makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgeler-
den sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı
belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanu-
nun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen uygulanır.
    İtirazın muvakkaten kaldırılmasının hükümleri:

    Madde 69 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/40 md.)
    İtirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verilir ve ödeme emrindeki müddet
geçmiş bulunursa alacaklının talebi ile borçlunun malları üzerine muvakkat haciz
konur.
    İtirazın muvakkaten kaldırılması kararının tefhim veya tebliğinden itibaren
yedi gün içinde borçlu, takibin yapıldığı mahal veya alacaklının ikametgahı mah-
kemesinde borçtan kurtulma davası açabilir. Bu davanın dinlenebilmesi için borç-
lunun dava konusu alacağın yüzde 15 ini ilk duruşma gününe kadar mahkeme vez-
nesine nakden depo etmesi veya mahkemece kabul edilecek aynı değerde esham ve
tahvilat veya banka teminat mektubu tevdi etmesi şarttır. Aksi takdirde dava
reddolunur.
    Borçlu yukarda yazılı müddet içinde dava etmez veya davası reddolunursa
itirazın kaldırılması kararı ve varsa muvakkat haciz kesinleşir.
    Davanın reddi hakkındaki kararı temyiz eden borçlu, ayrıca 36 ncı madde hü-
kümlerini yerine getirmek şartiyle, icra dairesinden mühlet istiyebilir.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/5 md.) Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan
taraf, dava veya hükmolunan şeyin yüzde kırkından aşağı olmamak üzere münasip
bir tazminatla mahkum edilir.
    Karar ve müddet

    Madde 70 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/41 md.)
    Tetkik mercii, itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı
davet eder ve 18 inci madde hükmüne göre kararını verir.
    Merciin karariyle takibin talik veya iptali:

    Madde 71 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/42 md.)
    Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa
edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli
veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya tali-
kini her zaman tetkik merciinden istiyebilir.
    Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğra-
dığını ileri sürecek olursa, 33 a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır.
    Menfi tesbit ve istirdat davaları:

    Madde 72 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/43 md.)
    Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını is-
pat için menfi tesbit davası açabilir.
    İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üze-
rine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabi-
linde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
    İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu
ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan za-
rarları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği
teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki pa-
ranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihti-
yati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihti-
yati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gös-
terilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak
karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez.
     (Değişik: 9/11/1988 - 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa der-
hal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme
hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi
tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılır-
şa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan
tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip ko-
nusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz.
    Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da öden-
miş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olma-
dığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten
itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak para-
nın geriye alınmasını istiyebilir.
    Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu
yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgahı mahkemesinde de açı-
labilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini
ispata mecburdur.
    Hususi hükümler:

    Madde 73 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/44 md.)
    Rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipteki ödeme emirleri için 146, 147,
149 b, 150, 150 a; iflas yoliyle adi takipteki ödeme emirleri için 155 ve 156
ve kambiyo senetleri hakkındaki hususi takip usullerindeki ödeme emirleri için
168 ila 170 ve 171 ve 172 nci maddelerdeki hususi hükümler uygulanır.
                            DÖRDÜNCÜ BAP
                         Haciz yoliyle takip
    I. MAL BEYANI
    Beyanın muhteviyatı:

    Madde 74 - Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar
yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve
mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına
göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı
ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.
    Beyan mecburiyeti müddeti, başlangıcı:

    Madde 75 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/8 md.)
    İtirazının iptaline veya kat`i veya muvakkat surette kaldırılmasına karar
verilen borçlu, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren üç gün içinde yukarı-
daki maddede gösterildiği üzere beyanda bulunmaya mecburdur.
    İptal veya kaldırma kararı borçlunun vicahında verilmiş ise bu müddet, ka-
rarın tefhiminden başlar.
    Hapis ile tazyik:

    Madde 76 - (Değişik: 24/5/1962 - 51/ 1md.)
    Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulu-
nuncaya kadar icra tetkik mercii hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üze-
re hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.
    Sonradan kazanılan veya ziyadeleşen malların beyanı:

    Madde 77 - İcra dairesine vakı olan beyanda malı olmadığını bildirmiş veya
borcuna yetecek mal göstermemiş yahut beyandan imtina etmiş olan borçlu sonra-
dan kazandığı malları ve kazancında ve gelirinde vukua gelen tezayütleri yedi
gün içinde mezkür daireye taahhütlü mektupla veya şifahi olarak bildirmeğe
mecburdur.
    II.  HACİZ
    Haciz:
    1 - Talep Müddeti

    Madde 78 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı refo-
lunduktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebi-
lir.
    (Değişik: 6/6/1985-3222/9 md.) Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği
tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların
vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde
taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen
zaman hesaba katılmaz.
    Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesi-
ka hiç bir harç ve resme tabi değildir.
    Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu
müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.
    Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin
borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama müstenit olmayan takiplerde yenileme
talebi üzerine yeniden harc alınır Yenileme masraf ve harcları borçluya tahmil
edilmez.
    2 - Hacze başlama müddeti:

    Madde 79 - İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar.
    (Değişik: 6/6/1985 - 3222/10 md.) Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz
yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar. Bu halde haciz-
le ilgili şikayetler, istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik mer-
ciince çözümlenir.
    Haciz yapan memurun salahiyeti:

    Madde 80 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    İcra memuru haczi kendi yapabileceği gibi yardımcı veya katiplerinden biri-
nede yaptırabilir.
    Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulma-
sı mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır.
    Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmağa vesair eşyayı gös-
termeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır.
    (Değişik: 18/2/1965 - 538/45 md.) Haczi yapan memur, borçlunun üzerinde pa-
ra, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli şeyleri sakladığını
anlar ve borçlu bunları vermekten kaçınırsa, borçlunun şahsına karşı kuvvet is-
timal edilebilir.
    Zabıta memurlariyle muhtarların vazifeleri:

    Madde 81 - Zor kullanma hususunda bütün zabıta memurları icra memurunun ya-
zılı müracaatı üzerine kendisine muavenet ve emirlerini ifa etmekle mükellef-
tirler.
    Köylerde haczi yapan memurun emirlerini muhtarlar da ifaya mecburdurlar.
    Haczi caiz olmıyan mallar ve haklar:

    Madde 82 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/46 md.)
    Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:
    1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen
mallar,
    2. Borçlunun zatı ve mesleki için lüzumlu elbise ve eşyasiyle borçlu ve
ailesine lüzumu olan yatak takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası,
    3. Vazgeçilmesi kabil olmıyan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eşyası,
    4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi
ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer teferruatı ve ziraat aletleri;
değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alat ve edevat ve kitapları ve
arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden
nakil vasıtaları,
    5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği
bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç ay-
lık yem ve yataklıkları,
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi
ise gelecek mahsül için lazım olan tohumluğu,
    7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve
ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan
alat ve edevat,
    Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin
maişetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklık-
ları,
    8. Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis
edilmiş olan kaydı hayatla iratlar,
    9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan emekli-
lik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan
maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazmi-
nat ve ikramiyeleri,
    Askeri malüllerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı
kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri,
    10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm
gibi hallerde bağlanan maaşlar,
    11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mu-
tazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya ve-
rilmesi lazım gelen paralar,
    12. Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden
haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedi-
lerek satılır.)
    Medeni Kanunun  807 nci maddesi hükmü saklıdır. 2,3,4,5,7 ve 12 numaralı
bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline munhasırdır.
    Kısmen haczi caiz olan şeyler:

    Madde 83 - (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)
    Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama
müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları
tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra me-
murunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabi-
lir.
    (Değişik: 12/4/1968-1045/1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte
birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan
haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.
    Önceden yapılan anlaşmalar:

    Madde 83/a - (Ek: 18/2/1965-538/47 md.)
    82 ve 83 üncü maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair
önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.
    Yavrulu hayvanların haczi:

    Madde 83/b - (Ek: 18/2/1965-538/47 md.)
    Hayvan hacizlerinde, anaları tarafından beslenme ve bakılmaya muhtaç olan
yavrular analarından ayrı haczedilemiyecekleri gibi bunların anaları da yavru-
larından ayrı haczedilemezler.
    Gayrimenkul Rehni Kapsamındaki Teferruatın Haczi:

    Madde 83/c -(Ek: 9/11/1988 - 3494/7 md.)
    Gayrimenkul rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan teferruat gayrimen-
kulden ayrı olarak haczedilemez.
    Türk Kanunu Medenisinin 777 nci maddesi hükmü saklıdır.
    Yetişmemiş mahsullerin haczi :

    Madde 84 - Yetişmemiş her nevi toprak ve ağaç mahsulleri yetişmeleri zama-
nından en çok iki ay evvel haczolunabilir. Bu suretle haczedilen mahsullerin
borçlu tarafından başkasına devri haczeden alacaklıya karşı hükümsüz olup icra-
nın devamına mani olmaz.
    Alacağı gayrimenkul rehinle temin edilmiş olan alacaklının mütemmim cüz
olarak merhunun yetişmemiş mahsulleri üzerinde haiz olduğu hakka halel gelmez.
Şu kadar ki mürtehin rehinin icraca paraya çevrilmesi için mahsullerin yetişme-
sinden evvel takip talebinde bulunmuş olmalıdır.
    Menkul ve gayrimenkul malların haczi :

    Madde 85 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul mallariyle gayri-
menkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da
dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/8 md.) Borçlu, menkul mal üzerinde üçüncü bir
şahsın mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakkının bulunması veya
menkul malın üçüncü şahıs tarafından haczedilmiş olması halinde bu hususu haciz
yapan memura beyan etmek ve beyanının haciz tutanağına geçerilmesini talep et-
mek, haczi yapan memur da borçluyu bu beyana davet etmek zorundadır. Bu tür
mallar ile üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak iddia edilmiş
bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.
    Ancak haczolunan gayrimenkul artırmaya çıkarılmadan borçlu borcun itfasına
yetecek menkul mal veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üze-
rinde haciz baki kalmak üzere önce gösterilen menkul veya alacak da haczolunur.
    Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan gayrimenkulün idare ve işletmesine ve
hasılat ve menfaatlerine icra dairesi müdahale etmez.
    Hasılatı paraya çevirme masraflarını ve icabında muhafaza ve idare masraf-
larını tecavüz etmeyeceği muhakkak olan şeyler haczolunmaz.
    Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar
telif etmekle mükelleftir.
    Menkul mallarda haczin neticeleri :

    Madde 86 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/48 md.)
    Borçlu, alacaklının muvafakati ve icra memurunun müsaadesi alınmaksızın
mahcuz menkul mallarda tasarruf edemez. Haczi koyan memur hilafına hareketin
cezai mesuliyeti müstelzim olduğunu borçluya ihtar eder.
    Haczedilmiş olan menkul mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik hükümlerine
dayanarak iyi niyetle iktisabettiği haklar saklıdır.
    İyi niyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz menkul mal üzerinde üçüncü şah-
sın iktisabettiği, haklar, alacaklının hacizle o mala taallük eden haklarını
ihlal ettiği nispette batıldır.
.
    Kıymet takdiri :

    Madde 87 - Haczi yapan memur, haczettiği malın kıymetini takdir eder. İca-
bında ehli vukufa müracaat edebilir.
    Mahcuz malları muhafaza tedbirleri :
    1 - Menkuller hakkında:

    Madde 88 - Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poli-
çeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve diğer kıymetli şeyleri
icra dairesi muhafaza eder.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Diğer menkul mallar masrafı peşinen alacaklıdan alınarak münasip bir yerde
muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse istenildiği zaman verilmek
şartiyle muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir.
    İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına
alabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.
    (Ek fıkralar: 6/6/1985 - 3222/11 md.)
    Adalet Bakanlığı mahcuz malların muhafazası için uygun göreceği yerlerde
depo ve garaj açabilir. Alınacak depo ve garaj ücretleri Adalet Bakanlığınca
belirlenir. Bu yerlerin çalışma esas ve usulleri, yönetmelikte gösterilir.
    İcra dairesi, depo ve garajlarda saklanıpta, hukuken artık depo ve garajda
muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği münasip süre içinde geri almasını
ilgililere resen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra memuru
tetkik merciinin kararı ile menkul satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları
satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar
icra dairesinde muhafaza olunur. Bu hükümden ortaya çıkan ihtilaflar tetkik
mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözümlenir.
    2 - Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında:

    Madde 89 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/49 md.)
    Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan ala-
cak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki menkul bir
malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle
borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödeme-
nin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle
menkul malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna
vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalaca-
ğını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2,3 ve 4 üncü
fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
    Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ih-
barnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusu-
ru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine
rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu
gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden
itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye
mecburdur.
    Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün
içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve bu durum
üçüncü şahsa ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ihbarnamede ayrıca, üçüncü
şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra takibi-
nin yapıldığı yer mahkemesinde takip alacaklısı aleyhine bir menfi tesbit dava-
sı açabileceği, açmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine öde-
mesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. Üçüncü
şahıs, müddet içinde menfi tesbit davası açarsa, dava açtığını tevsik eden ev-
rakı aynı müddet içinde icra dairesine ibraz etmeye mecburdur. Bu halde, üçüncü
şahıs dava neticesine kadar zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayı-
lan malı teslim etmeye zorlanamaz. Bu davada, üçüncü şahıs takip borçlusuna
borçlu bulunmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye
mecburdur.   (Değişik son cümle : 9/11/1988 - 3494/9 md.) Üçüncü şahıs, açtığı
menfi tespit davasını kaybederse, mahkemece dava konusu şeyin yüzde kırkından
aşağı olmamak üzere bir tazminat ile de mahkum edilir.
    Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı,
üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şah-
sın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca
tazminata
mahküm edilmesini istiyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel
hükümlere göre halleder.
    Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ih-
barnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. Her halde,
üçüncü şahsın genel hükümlere göre borçluya karşı müracaat ve tazminat hakkı
saklıdır.
    Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı tetkik merciine müracaatla değerini
üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir.
    Haciz ihbarnamesi, bir hükmi şahsın veya müessesenin merkez ve şubelerinden
hangisine tebliğ edilmiş ise, beyanda bulunma mükellefiyeti yalnız ihbarnameyi
tebellüğ eden merkez veya şubeye aittir.
    Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harc ve resme tabi değildir.
    Bu madde hükmü,memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memur-
lar hakkında da uygulanır.
    3 - Diğer haklar için :

    Madde 90 - İcra dairesi haczedilen hakların muhafazasına ve alacaklardan
günü gelenlerin tahsiline çalışır ve lazım gelen masrafların peşin ödenmesini
istiyebilir.
    4 - Gayrimenkuller hakkında :

    Madde 91 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/50 md.)
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/10 md.) Gayrimenkulün haczi ile tasarruf hakkı
Medeni Kanunun 920 nci maddesi anlamında tahdide uğrar. Sicile kaydedilmek üze-
re haciz keyfiyeti, ne miktar meblağ için yapıldığı ve alacaklının adı ile teb-
liğe yarar adresi icra dairesi tarafından tapuya ve mahcuz gemi ise kayıtlı bu-
lunduğu daireye bildirilir. Adresi değişen alacaklı masrafını vermek sureti ile
yeni adresinin tapuya bildirilmesini icra dairesinden istemeye mecburdur.
    Hacze yeni alacaklılar iştirak eder veya haciz kalkarsa bu hususlar da yu-
karda adı geçen dairelere haber verilir.
    I - Gayrimenkul haczinin şümulü,
    II - Alacakları rehinle sağlanmış alacaklıların mahfuz hakları,
    III- İdare ve işletme.

    Madde 92 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/51 md.)
    Bir gayrimenkulün haczi hasılat ve menfaatlerine de şamildir. Haciz gayri-
menkul kendilerine rehnedilmiş olan alacaklıların haklarına halel getirmez.
    İcra dairesi, gayrimenkul kendilerine rehnedilmiş olan alacaklılarla kira-
cılara hacizden haber verir.
    Daire gayrimenkulün idare ve işletmesi için lüzum gördüğü tedbirleri alır.
Bu tedbirler meyanında işliyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder.
    Ticaret Kanununun 892 nci maddesi hükmü saklıdır.
    Mahsullerin toplanması, borçlunun hakkı:

    Madde 93 - İcra dairesi mahsullerin toplanması için lazım gelen tedbirleri
alır.
    Borçlunun geçineceği yoksa kendisinin ve ailesinin geçinmeleri için kafi
miktar mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip miktar kendisine bırakılır.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    İştirak halinde tasarruf edilen mallar :

    Madde 94 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/52 md.)
    Bir intıfa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iş-
tirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi, ika-
metgahları bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. Bu suretle
borçlunun muayyen bir gayrimenkuldeki tasfiye sonundaki hissesi haczedilmiş
olursa icra memuru haciz şerhinin gayrimenkulün kaydına işlenmesi için tapu si-
cil muhafızlığına tebligat yapar. Menkullerde başkasına devre mani tedbirler
alır.
    Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz
tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların
borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra
dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dai-
resine ve icabında mahkemeye bildirir.
    Borçlunun zilyed bulunduğu bir gayrimenkul üzerindeki fevkalade zamanaşımı
ile iktisabını istemek hakkının haczedilmesi halinde, icra dairesi zilyedliğin
başkasına devrine mani olacak tedbirleri alır ve alacaklıya bir ay içinde gay-
rimenkulün borçlusu adına tescili için dava açması yetkisini verir. Mahkemenin
tescil kararı ile gayrimenkul bu alacaklı lehine mahcuz sayılır.
    İkinci fıkra hükmü, almaya hak kazandığı veya almakta bulunduğu emekli veya
yetim maaşını istifa için icap eden yoklama muamelesini yaptırmıyanlar hakkında
yetkili makama bildirmek suretiyle tatbik olunur.
    Alacaklının bu sebeple yapacağı kanuni masraflar ayrıca takip ve hükme ha-
cet kalmaksızın dairece borçludan tahsil olunur.
    Mahcuz malların muhafazası masrafları:

    Madde 95 - Alacaklı haczedilen malların muhafaza ve idare ve işletilmesi
masraflarını istenildiği takdirde peşin vermeğe mecburdur.
    İstihkak iddiasına itiraz :
    A - Borçlunun zilyedliği:
    1 - Hazırlık safhası:

    Madde 96 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/53 md.)
    Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak göster-
diği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı
iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve
keyfiyeti iki tarafa bildirir.
    İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olma-
dığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükütları
halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.
    Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden iti-
baren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu
iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya is-
tihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimse-
ler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak
davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı ta-
rihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.
    2 - Üçüncü şahsın istihkak iddiası :

    Madde 97 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/54 md.)
    İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse,
icra memuru dosyayı hemen tetkik merciine verir. Merci, dosya üzerinde veya lü-
zum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde
varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikıne karar verir.
    İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını
kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde merci takibin talikı talebini
reddeder.
    Takibin talikıne karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhte-
mel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır.
    Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur.
    Takibin devamına dair verilen merci kararı temyiz olunamaz.
    Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün
içinde tetkik merciinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında da-
va edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayı-
lır.
    Kiralanan yer veya sicile kayıtlı gemilerdeki hapis hakkına tabi eşya ile
ilgili istihkak davaları Borçlar Kanununun 268 inci maddesinin 1 inci fıkrasın-
da yazılı hükümlere uygun olmadıkça talik emri verilemez.
    Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.
    Yukardaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı
verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli
henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren
yedi gün içinde, tetkik merciinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı
takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üze-
rine merci hakimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında yukardaki hükümler
dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de
verilebilir.
    İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa merci
hakimi işbu bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılı-
ğında veya halin icabına göre teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda
ayrıca karar verir.
    İstihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre
bakılır.
    Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü
şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu
iddiasını ispat etmesi lazımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin
mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabu-
lü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada
bulunamaz.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine
karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava do-
layısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacı-
dan tazminat alınmasına hükmolunur.
    Davanın reddi hakkındaki kararı temyiz eden istihkak davacısı icra dairesin-
den 36 ncı maddeye göre mühlet istiyebilir.
    İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına
karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan
malın değerinin yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat a-
lınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.
    Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki haklarını
Medeni Kanunun 160 ıncı maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.
    İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu kanunun 11 inci babı hü-
kümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmak-
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
sızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların
gösterecekleri bütün delilleri hakim serbestce takdir eder.
    İstihkak davaları süratle ve diğer davalardan önce görülerek karara bağla-
nır.
    İstihkak davalarında mülkiyet karinesi:

    Madde 97/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/55 Md.)
    Bir menkul malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile
üçüncü şahısların menkul malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi
mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri
itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf
ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu ka-
rinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.
    İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bu-
lunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları
ispat etmekle mükelleftir.
    3 - Çalınmış ve zayi olmuş şeyler:

    Madde 98 - Çalınmış ve zayi edilmiş şeyler hakkında Kanunu Medeninin 902,903
ve 904 üncü maddeleri hükmü mahfuzdur.
    İcra dairesi tarafından pazarlık suretiyle yapılan satış Kanunu Medeninin
902 nci maddesinde mezkür resmi artırma hükmündedir.
    B - Üçüncü şahsın zilyetiği:

    Madde 99- (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Haczedilen şey borçlunun elinde olmayıpta üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı
iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra memuru o şahıs aleyhine tet-
kik merciine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde
merci hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayı-
lır.
    Hacze iştirak derecelerinin teşkili:

    Madde 100 - İlk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinciye kadar
aynı derecede hacze iştirak edebilecek alacaklılar:
    1 - İlk haciz ilamsız takibe müstenitse takip talebinden ve ilama istinat
ediyorsa dava ikamesinden mukaddem yapılmış bir takip üzerine alınan aciz vesi-
kasına,
    2 - Yukarki fıkrada yazılı tarihlerden önce açılmış bir dava üzerine alınan
ilama,
    3 - Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi veya tarih ve imzası tasdikli
bir senede,
    4 - Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi dairelerin veya salahiyetli ma-
kamların salahiyetleri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya
istinat eden alacaklılardır.
    Bu suretle iştirak halinde icra dairesi müracaat üzerine aynı derecedeki
alacaklıların bütün alacaklarına yetecek nispette ilave suretiyle hacizler ya-
par.
    Bunların haricindeki alacaklılar ancak, evvelki dereceden artacak bedeller
için hacze iştirak edebilirler.
    Önce icrası lazım gelen merasime lüzum olmaksızın iştirak:

    Madde 101 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Borçlunun eşi ve çocukları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar evlenme, ve-
layet veya vesayetten mütevellit alacaklar için önce icrası lazım gelen takip
merasimine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye gi-
rinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Şu kadar ki bu hak ancak
haciz, vesa-
yetin veya velayetin veya evliliğin devamı esnasında veya zevalini takip eden
sene içinde yapıldığı takdirde istimal olunabilir. Bir dava veya takibin devam
ettiği müddet hesaba katılmaz. Borçlunun reşit çocukları Kanunu Medeninin 321
inci maddesine müstenit alacaklarından dolayı önce icrası lazım gelen takip me-
rasimine hacet kalmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler.
Sulh mahkemesi dahi küçükler, vesayet altında bulunanlar veya kendilerine kayyım
tayin edilmiş olanlar namına aynı suretle hacze iştirak edebilirler.
    (Değişik: 18/2/1965 - 538/56 md.) İcra dairesi iştirak taleplerini borçlu ve
alacaklılara bildirir.Onlara, itiraz etmeleri için yedi günlük bir mühlet verir.
İtiraz halinde iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten ka-
bul olunur ve yedi gün içinde dava açması lüzumu bildirilir. Bu süre içinde dava
açmazsa iştirak hakkı düşer. Açılacak davaya basit yargılama usulüne göre bakı-
lır.
    Nafaka ilamına istinat eden alacaklı önce takip merasiminin icrasına lüzum
olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müs-
tesnadır.
    Haciz tutanağı tanzimi:

    Madde 102 - Menkul bir malı haciz için mahallinde bir tutanak tutulur. Zabıt
varakasında alacaklı ve borçlunun isim ve şöhretleri, alacağın miktarı, haczin
hangi gün ve saatte yapıldığı, haczedilen mallar ve takdir edilen kıymetleri ve
varsa üçüncü şahısların iddiaları yazılır ve haczi icra eden memur tarafından
imza edilir.
    Haczi talep edilen mal gayrimenkul ise icra dairesi 91 inci madde mucibince
haczi ait olduğu daireye tebliğ eder ve mahallinde tutulacak tutanakta gayrimen-
kulün nevi ve mahiyeti ve hududu ve lüzumlu vasıfları dercolunur.
    Evvelce ihtiyaten haczedilen şeylere icra haczi vazedildiği surette zabıt
varakasına ihtiyati haciz sahibinin dahi iştirak hakkı işaret olunur.
    Haczi kabil mallar kafi gelmezse veya hiç bulunmazsa bu hal tutanağa kaydo-
lunur.
    Davet:

    Madde 103 - (Değişik:  9/11/1988 - 3494/12 md.)
    Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümle-
rine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç
gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet
olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya
alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulundu-
ğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya
alacaklıya ayrıca haber verilmez.
    Hacze iştirak halinde davet:

    Madde 104 - Yeni alacaklıların iştiraki ve bu yüzden ilave suretiyle yapılan
yeni hacizler tutanağın altına işaret olunur.
    Hacze iştirak eden her yeni alacaklı isterse tutanağın tam bir suretini ala-
bilir.
    Evvelce haciz vazedenlerle borçlular dahi yeni iştirak ve ilaveler kendile-
rine bildirilmek üzere 103 üncü madde mucibince davet olunurlar.
    Borç ödemeden aciz vesikası:

    Madde 105 - Haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143 üncü maddedeki
aciz vesikası hükmündedir.
    İcraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anla-
şıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya
277 nci maddede yazılı hakları verir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK -3)
                        III. PARAYA ÇEVİRME
                               1 - Satış Talebi
    Talep için müddetler:

    Madde 106-(Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Alacaklı haczolunun mal menkul ise hacizden nihayet bir sene ve gayrimenkul
ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.
    Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı menkul hükmündedir.
    Talep hakkı:

    Madde 107 - Her alacaklı mensup olduğu derece namına satış talebinde buluna-
bilir. 100 üncü maddenin son fıkrası mucibince hacizleri evvelki dereceden arta-
cak bedeller için muteber olan alacaklılardan her biri dahi mensup olduğu derece
namına satış isteyebilir.
    Muvakkat haciz halinde:

    Madde 108 - Haczi muvakkat olan alacaklı satış talebinde bulunamaz ve hak-
kında 106 ncı maddedeki müddetler cerayan etmez.
    (Ek: 6/6/1985 - 3222/12 md.) Muvakkaten veya ihtiyaten haczedilen mallar
ancak 113 üncü maddenin son fıkrasında yazılı hallerde satılabilir.
    Satışın tatili:

    Madde 109 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Satış bedeli, haklarında haciz katileşmiş olan alacakların mecmu miktarına
baliğ olursa satış tatil edilir.
    (İkinci fıkra mülga: 6/6/1985 - 3222/47 md.)
    Haczin kalkması:

    Madde 110 - Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep
geri alınıpta bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.
    Taksitle ödeme:

    Madde 111 - Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam
taksitlerle ödemeği taahüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra
muamelesi durur.
    Şukadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin
borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve
müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/13 md.) Borçlu ile alacaklının icra dairesinde yapa-
cakları borcun taksitlendirilmesine ilişkin sözleşmenin devamı süresince 106 ncı
maddedeki süreler işlemez.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/13 md.)
    Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı
yerden devam eder.
    2  - Menkullerin satışı:
    Müddetler:

    Madde 112 - Menkul mallar satış talebinden nihayet bir ay içinde satılır.
    Yetişmemiş mahsüller, borçlunun muvafakati olmadıkça satılamaz.
    Vaktinden evvel satış:

    Madde 113 - Alacaklı talep etmeden borçlunun talebiyle de satış yapılabi-
lir.
    İcra memuru kıymeti süratle düşen veyahut muhafazası masraflı olan malların
satılmasına her zaman karar verebilir.
    Artırma hazırlık tedbirleri:

    Madde 114 - Satış açık artırma ile yapılır. Artırmanın yapılacağı yer, gün
ve saat daha evvel ilan olunur.
    İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmı-
yacağı icra memurluğunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı
dikkate alınarak tayin olunur.
    (Ek: 18/2/1965-538/57 md.) Gazete ile yapılacak ilanlara satış şartnamesi
teferruatıyle geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları,
muhammen kıymeti, bulunduğu yer ve ikinci artırmanın gün ve saati, satış şart-
namesinin vesair bilginin nereden ve ne suretle öğrenilebileceği, talep halinde
ve ilanda gösterilen masrafı verilmek şartiyle şartnamenin bir örneğinin gönde-
rilebileceği hususları yazılmakla iktifa olunur. İcra dairesince yapılması za-
ruri ilanlar dışında, taraflar şartnamenin tamamını, masrafı kendilerine ait
olmak üzere, diledikleri vasıtalarla ilan edebilirler. Ancak hususi mahiyetteki
bu ilan resmi muameleye tesir etmez
    İhalenin yapılması ve geri bırakılması:

    Madde 115 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale
edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 75 ini
bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin
edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan
başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını tecavüz etmesi
şarttır.
    Artırma bu miktara baliğ olmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakı-
lır ve artıranlar taahhütlerinden kurtulur.
    İkinci artırma:

    Madde 116 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    İkinci artırma ilk artırmayı takip eden beş gün içinde yapılır. Bu halde
dahi 114 üncü madde hükmü tatbik olunur.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/14 md.) İkinci artırmada mal en çok artıranın
üstünde bırakılır. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymeti-
nin yüzde kırkını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların
toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştır-
ılması masraflarını geçmesi şarttır.
    Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.
    Altın ve gümüş eşya:

    Madde 117 - Altın ve gümüş eşya maden halindeki kıymetlerinden daha aşağı
bir bedel ile satılamaz.
    Satış bedelinin ödenmemesi,ihale farklarının tahsili sureti:

    Madde 118 - (Değişik: 18/2/1965-538/58 md.)
    Satış peşin para ile yapılır. Ancak icra memuru müşteriye yedi günü geçme-
mek üzere bir mühlet verebilir. Satılan mal bedeli alınmadan teslim olunmaz.
Verilen mühlet içinde müşteri bedelin hepsini vermezse icra dairesince mal ye-
niden artırmaya çıkarılır ve 116 ncı maddenin 2 nci fıkrası tatbik olunur.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/15 md.) İhaleye katılıp daha sonra ihale bedeli-
ni yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri,
teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zarar-
lardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludurlar. İhale farkı ve
temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Bu fark,
varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur.
    Pazarlık suretiyle satış:

    Madde 119 - Aşağıdaki hallerde satış pazarlık suretiyle yapılabilir:
    1 - Bütün alakadarlar isterse,
    2 - Borsa veya piyasada fiyatı bulunan kıymetli evrak veya diğer mallar
için o günün piyasasında mukarrer fiyat teklif edilirse,
    3 - Artırmada maden kıymetini bulmamış olan altın ve gümüş eşyaya bu kıymet
verilirse,
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    4 - 113 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen haller bulunursa,
    5 - (Değişik: 6/6/1985-3222/14 md.) Mahcuz malın tahmin edilen değeri yüz-
bin lirayı geçmezse.
    Ödeme yerine alacakların devri:

    Madde 120 - Hacze iştirak eden bütün alacaklılar muvafakat ederlerse borç-
lunun borsada ve piyasada fiyatı olmıyan alacakları, ödeme yerine geçmek üzere
itibari kıymetleriyle kendilerine veya hesaplarına olarak içlerinden birine
devredilir. Bu halde alacaklılar, alacakları nispetinde borçlunun haklarına ha-
lef olurlar.
    Aynı suretle hacze iştirak edenlerin hepsi veya içlerinden birisi borçlunun
üçüncü bir şahıstaki alacağının tahsilini veya böyle bir şahsa karşı haiz oldu-
ğu dava hakkının kullanılmasını, masraf kendilerine ait olmak ve fakat hakları-
na halel gelmemek şartiyle üzerlerine alabilirler.
    Bu suretle elde edilecek para ilk önce üzerlerine alanların alacak ve mas-
raflarının ödenmesine karşılık tutulur.
    Paraya çevirmenin diğer tarzı. İştirak halinde mülkiyet hisseleri:

    Madde 121 - Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şir-
ket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarki madde-
lerde gösterilmeyen başka nevi malların satılması lazımgelirse icra memuru sa-
tışın nasıl yapılacağını tetkik merciinden sorar.
    Merci, ikametgahları malüm olan alakadarları davet ve gelenlerini dinlen-
dikten sonra açık artırma yaptırabileceği gibi satış için bir memur da tayin
edebilir, yahut iktiza eden diğer bir tedbiri alabilir.
    Aile mal ortaklığı:

    Madde 122 - Aile mal ortaklığında bir hissenin satışı 121 inci maddeye göre
yapılır. Kanunu Medeninin 331 inci maddesi hükümleri mahfuzdur.
    3 - Gayrimenkullerin satışı:
    Satış müddeti:

    Madde 123 - Gayrimenkuller, satış talebinden nihayet iki ay içinde icra
dairesi tarafından açık artırma ile satılır.
    Artırma şartları:
    1 - Şartnamenin açık bulundurulması:

    Madde 124 - İcra dairesi gayrimenkulün bulunduğu yerin adetlerine göre en
elverişli tarzda artırma şartlarını tesbit eder.
    Bunları ihtiva eden şartname artırmadan evvel en az on gün müddetle icra
dairesinde herkesin görmesi için açık bulundurulur.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/16 md.) Artırmaya iştirak edeceklerin gayrimen-
kulün muhammen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir
bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri şartnameye yazılır.
    Satılığa çıkarılan gayrimenkul üzerinde hakkı olan alacaklının alacağı yu-
karki fıkrada yazılı nispet raddesinde ise artırmaya iştiraki halinde ayrıca
pey akçesi ve teminat aranmaz.
    2 - Münderecatı:

    Madde 125 - Artırma şartnamesinde gayrimenkulün, üzerindeki irtifak hakla-
rı, gayrimenkul mükellefiyetleri, ipotekler, ipotekli borç senetleri, irat se-
netleriyle birlikte satıldığı ve borçlunun bu gayrimenkul ile temin edilmiş
şahsi borçlarının da alıcıya intikal eyliyeceği tasrih olunur.
    İpotek ve ipotekli borç senediyle temin edilmiş olupta bu suretle müşteri-
ye devrolunan borçtan asıl borçlunun kurtulması alacaklının müracaat hakkının
mahfuz olduğunu ihaleden itibaren bir sene içinde kendisine bildirmemiş olması-
na bağlıdır. (K. M. 803)
    Gayrimenkul rehinle temin edilmiş muaccel borçlar, müşteriye devredilmeyip
satış bedelinden tercihen ödenir.
    Artırma şartnamesinde hangi masrafların müşteriye ait olacağı tasrih olu-
nur.
    Artırmanın ilanı ve ilgililere ihtar:

    Madde 126 - (Değişik: 18/2/1965-538/61 md.)
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/17 md.) Artırma, satıştan en az bir ay önce ilan
edilir. İlan edilen metnin esasa müessir olmayan maddi hatalar nedeniyle tek-
rarlanması gerektiğinde, satış tarihi değiştirilmeksizin hata ilanen düzelti-
lir. Bu düzeltme ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmez. Ancak satış tarihi ile
ilan tarihi arasında yedi günden az zaman kalmış ise bu takdirde satışın daha
önce ilan edilen günden en az yedi gün sonrası için tespit edilen günlerde ya-
pılacağı düzeltme ilanında belirtilir.
    İlanda:
    1. Satışın yapılacağı yer, gün ve saat,
    2. Artırma şartnamesinin hangi tarihten itibaren herkes tarafından görüle-
bileceği,
    3.Tayin edilen zamanda artırma bedeli gayrimenkulün muhammen kıymetinin
yüzde yetmişbeşini bulmadığı takdirde, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak
üzere, artırmanın on gün daha uzatılmış olacağı ve onuncu günü aynı yerde, ay-
nı saatte gayrimenkulün en çok artırana ihale edileceği (Bu ikinci ihalenin ya-
pılacağı yer, gün ve saatin ilanda açıkça gösterilmesi mecburidir.),
    4. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin gayrimenkul üzerindeki
haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbiteleri
ile onbeş gün içinde icra dairesine bildirmeleri yazılır. Aksi halde, hakları
tapu siciliyle sabit olmadıkça, satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakla-
rı da ilave edilir.
    Bu ihtar irtifak hakkı sahiplerine de yapılır.
    114 üncü maddenin 2 nci ve son fıkrası hükümleri gayrimenkulün satış ilanı
hakkında da uygulanır.
    Ayrıca tebliğler:

    Madde 127 - (Değişik: 9/11/1988 - 3494/18 md.)
    İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve gayrimenkulün tapu siciline
kayıtlı bulunan alakadarlarının tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine
tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde ayrıca adres tahkiki ya-
pılmaz, gazetedeki satış ilanı tebligat yerine geçer.
    Mükellefiyetlerin listesi:

    Madde 128 - İcra memuru satışa başlamazdan evvel gayrimenkul üzerindeki ta-
pu sicilline mukayyet veya resmi senede müstenit olan mükellefiyetlerin hepsi-
nin bir listesini yapar ve bu listeyi haczedenlerle borçluya tebliğ eder ve
itirazlarını bildirmeleri için üç gün mühlet verir. 96 ve 97 nci maddeler hü-
kümleri burada da caridir.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/19 md.) İcra dairesi gayrimenkulün kıymetini
takdir ettirir, gayrimenkulün kıymetinin takdirinde, gayrimenkul üzerindeki
mükellefiyetlerin kıymete olan etkisi de nazara alınır. Kıymet takdirine iliş-
kin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara
tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müs-
tesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ
edilir. Kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdi-
ri istenemez.
    İhale:

    Madde 129 - (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)
    Gayrimenkul üç defa bağrıldıktan sonra en çok artırana ihale edilir. Şu ka-
dar ki artırma bedeli gayrimenkul için tahmin edilmiş olan kıymetin en az yüzde
yet-
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
işbeşini bulmak ve satış istiyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar o
gayrimenkul ile temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan
fazla olmak ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarına tecavüz
etmek şarttır.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/20 md.) Yukarıdaki fıkrada yazılı miktar elde
edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma
ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki,
artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış
isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan
başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla
bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.
    Ödeme usulü:

    Madde 130 - (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)
    Satış bedeli peşin ödenir. Ancak icra memuru alıcıya yirmi günü geçmemek
üzere bir mühlet verebilir.
    Ödeme müddeti içinde gayrimenkulün idaresi:

    Madde 131 - Satış bedelinin ödenmesi için mühlet verilmiş ise para verilin-
ceye kadar hasar ve masrafı müşteriye ait olmak üzere gayrimenkul, icra dairesi
tarafından idare olunur. Bu müddet içinde icra dairesinin müsaadesi olmaksızın
tapuca hiç bir tescil yapılamaz. İcra dairesi satış bedelini temin için ayrıca
teminat gösterilmesini isteyebilir.
    Sonradan tesis edilen gayrimenkul mükellefiyetleri ve ipotekli ve mahcuz
gayrimenkullerin kiralanmasında hüküm:

    Madde 132 - Alacak bir gayrimenkul ile temin edildikten sonra borçlu o gay-
rimenkul üzerinde alacaklının rızası olmaksızın bir irtifak hakkı yahut bir
gayrimenkul mükellefiyeti tesis ederse bu tesis alacaklının hakkına tesir etmez
ve alacaklı gayrimenkulün o hak ile birlikte veya o haktan ari olarak artırmağa
çıkarılmasını isteyebilir.
    Gayrimenkul haktan ari olarak satılıp ta bedeli alacaklının alacağından
fazla çıkarsa o hakkın takdir edilecek kıymeti ödenmek üzere bedelin fazlası
hak sahibine tahsis edilir.
    İpotek yapılmış olan gayrimenkulü borçlu alacaklının rızası olmaksızın baş-
kasına kiraya verir ve keyfiyeti tapuya tescil ettirirse bu tescil ipotekli
alacaklının hakkına tesir etmez.
    Bu hüküm haczedilmiş olan gayrimenkullerde de caridir.
    İhalenin feshi ve farkının tahsili:

    Madde 133 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/16 md.)
    Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde
parayı vermezse, ihale kararı icra memuru tarafından kaldırılarak teminat akçe-
si alıcının ikinci fıkra gereğince mesul bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere
alıkonulur. Kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimsenin ileri sürdüğü
pey, 129 uncu maddenin ilk fıkrasına uygun bulunması ve bu kimsenin adresinin
de malum olması halinde bir muhtıra tebliğ edilerek arzettiği bedelle gayrimen-
kul kendisine teklif edilir ve üç gün zarfında almaya razı olursa ona ihale
olunur. Razı olmaz veya cevapsız bırakılırsa veya bulunmazsa gayrimenkul icra
dairesince hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip
yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada,
teklifin, 129 uncu maddenin ikinci fıkrasındaki hükümlere uyması şartıyla gay-
rimenkul ençok artırana ihale olunur.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/21 md.) İhaleye katılıp daha sonra ihale bedeli-
ni yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri
teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zarar-
lardan ve ayrıca temerrüt faizinden mütesel-
silen mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın
dairece tahsil olunur. Bu fark,varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur.
İhalenin neticesi ve feshi:

    Madde 134 - (Değişik: 18/2/1965-538/63 md.)
    İcra dairesi tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayri-
menkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur.
     (Değişik: 9/11/1988 - 3494/22 md.) İhalenin feshini, Borçlar Kanununun
226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen
alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye
iştirak edenler tetkik merciinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren
yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan
eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul
edilir. İhalenin feshi talebi üzerine tetkik mercii talep tarihinden itibaren
yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı ve-
rir. Talebin reddine karar verilmesi halinde tetkik mercii davacıyı feshi iste-
nilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahküm eder.
    İhale kesinleşmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmez.
    Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hata-
ya veya ihalede fesada bilahara vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihin-
den başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.
    İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vakı yolsuzluk netice-
sinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.
    Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat, şikayet için muayyen müdde-
tin geçmesinden veya şikayet edilmişse şikayeti neticelendiren kararın kesin-
leşmesinden sonra yapılır.
    Şikayet halinde, alıcı bedeli nakden ödeyecek yerde, bu bedeli karşılıyacak
muteber bir banka kefaleti gösterebilir. Alıcı daha önce ihale bedelini ödemiş-
se şikayet halinde muteber bir banka kefaleti karşılığında ödediği paranın ken-
disine verilmesini istiyebilir.
    Tescil için tapuya tebliğ ve zorla çıkarma:

    Madde 135 - Gayrimenkul alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı
namına tescil edilmesi için (134) üncü maddede yazılı müddete riayet edilerek
tapuya müzekkere yazılır.
    (Değişik 6/6/1985-3222/17 md.) Gayrimenkul borçlu tarafından veya hacizden
evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanma-
yarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için
borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tah-
liye edilmezse zorla çıkarılıp gayrimenkul alıcıya teslim olunur.
    Gemiler hakkında:

    Madde 136 - (Değişik: 29/6/1956-6763/42 md.)
    Gayrimenkul malların satışına ait olan hükümler, gemi siciline kayıtlı ge-
miler hakkında da tatbik olunur. Bu hükümlerde geçen (Tapu sicili) tabirleri,
gemi sicilini ve (İrtifak hakkı) tabiri ise sicile kayıtlı gemiler üzerindeki
intifa hakkını anlatır.
    Aile yurtları:

    Madde 137 - Aile yurtlarına dair Kanunu Medeni hükümleri mahfuzdur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    4 - Paranın paylaştırılması:
    Paraların paylaştırılması zamanı, masraflar ve vekalet ücreti:

    Madde 138 - Mahcuz mallar tamamiyle satıldıkta bedelleri alakadarlara his-
selerine göre paylaştırılır ve bir kısmı satıldıkta icabına göre bedeli hisse-
leri nispetinde alakadarlara avans olarak dağıtılır.
    Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden
masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işle-
miş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.
    (Değişik: 18/2/1965 - 538/64 md.) Vekil vasıtasiyle yapılan takiplerde ve-
kalet ücretinin miktarı, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye ba-
kılmaksızın, icra memuru tarafından avukatlık ücret tarifesine göre hasaplanır.
Bu şekilde tayin olunan vekalet ücreti de takip masraflarına dahildir.
    Muvakkat hacizler için ayrılmış hisseler vaziyet anlaşılıncaya kadar sağlam
bir bankaya, banka bulunmıyan yerlerde mahkeme veya icra sandıklarına yatırı-
lır.
    İcra dairesinin tamamlama  hacizleri:

    Madde 139 - Satış tutarı bütün alacakları ödemiye yetmezse icra memuru ken-
diliğinden yeni hacizler yaparak haczi tamamlar; ancak bu suretle haczolunan
mallar üzerinde sonra gelen derecelerin evvelce koydurdukları hacizler varsa bu
hacizlerin doğurduğu haklara halel gelmez. Yeniden haczedilen mallar ayrıca sa-
tış talebine hacet kalmaksızın ve mümkün olduğu kadar çabuk satılır.
    Sıra cetveli:

    Madde 140 - Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemiye yet-
mezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.
    Alacaklılar 206 ncı madde mucibince iflas halinde hangi sıraya girmeleri
lazım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar.
    Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarih haciz talebi
tarihidir.
    Cetvel suretlerinin tebliği:

    Madde 141 - Sıra cetvelinin birer sureti icra dairesi tarafından alakadar-
lara tebliğ edilir.
    Cetvele itiraz:

    Madde 142 - (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)
    Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra
edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel
mündericatına itiraz edebilir.
    Dava basit muhakeme usuliyle görülür.
    İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şi-
kayet yoliyle tetkik merciine arzolunur.
    Borç ödemeden aciz vesikası:

    Madde 143 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine bir
aciz vesikası verilir. Bu vesika hiç bir harc ve resme tabi değildir.
    Bu vesika ile 105 inci maddedeki vesika borcun ikrarını mutazammın senet
mahiyetinde olup alacaklıya 277 nci maddede yazılı hakları verir.
    Alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir sene içinde takibe teşebbüs
ederse yeniden ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.
    Aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz istenemez.
    Kefiller, müşterek borçlular ve borcu tekeffül edenler bu miktar için ver-
meğe mecbur oldukları faizlerden dolayı borçluya rücü edemezler.
    Bu borç borçluya karşı zamanaşımına tabi değildir. Fakat borçlunun mirasçı-
ları, mirası kabullerinden bir sene içinde alacaklı hakkını aramamışsa, zamana-
şımı iddia edebilirler.
    Senedin geri verilmesi ve ilamın icrası vesikası:

    Madde 144 - Alacağı tamamen ödenmiş olan alacaklıya ait senet icra daire-
since borçluya verilir.
    Alacağının yalnız bir kısmı ödenmiş olan alacaklı, senedini geri alabilir.
Şu kadar ki, icra dairesi senede bundan sonra ne miktar para için muteber ola-
cağını yazar yahut senedin mahiyetine göre alakadar dairelere yazdırır.
    İlamların icrasında borçlu isterse kendisine ilamın tamamen veya kısmen
icra edilmiş olduğuna dair bedava ve pulsuz bir vesika verilir.
    Bir gayrimenkulü paraya çeviren icra dairesi o gayrimenkul üzerindeki irti-
fak haklarına, gayrimenkul mükellefiyetlerine ve gayrimenkul rehin haklarına
dair kayıtların tapu sicilinden terkin ve nakillerini de yaptırır.
    (Ek: 29/6/1956 - 6763/42 md.) Gemi siciline kayıtlı olan bir gemiyi paraya
çeviren icra dairesi onun üzerindeki ipotek ve intifa haklarına ait kayıtların
sicilden terkin ve nakillerini de yaptırır.
                              BEŞİNCİ BAP
                  I - MENKUL REHNİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
    Takip talebi:

    Madde 145 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/65 md.)
    Alacağı menkul rehni ile sağlanmış alacaklı, takip talebinde 58 inci madde-
de yazılı hususlardan başka merhunun ne olduğunu ve merhun üçüncü şahıs tara-
fından verilmiş veya merhunun mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise onun ve merhun
üzerinde sonra gelen rehin hakkı mevcut ise bu hakka sahip olan şahsın ismini
de bildirir.
    Ödeme emri :

    Madde 146 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/66 md.)
    Takip talebi üzerine, icra dairesi, keyfiyeti merhun üzerinde sonra gelen
rehin hakkı sahibine bir ihbarname ile bildirir ve borçlu ile rehin maliki
üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere birer ödeme emri gönderir:
    1. Ödeme müddeti onbeş gündür.
    2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde yazılı müddet içinde
borç ödenmezse rehnin satılacağı bildirilir.
    Ödeme emrine itiraz :

    Madde 147 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/67 md.)
    Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uy-
gulanır. Ancak;
    1. Rehin hakkına açıkça itiraz edilmemişse, alacaklının rehin hakkı takip
safhası içinde artık tartışma konusu olamaz.
    2. Sırf rehin hakkına itiraz olunduğu takdirde, alacaklı, rehnin paraya
çevrilmesi yoliyle takipten vazgeçerek, takibin haciz yolu ile devamını istiye-
bilir. Bu takdirde, borçluya mal beyanında bulunması için yedi gün mühlet veri-
lir.
                       II - İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
    Takip talebi :

    Madde 148 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/68 md.)
    Gayrimenkul ipotek alacaklısı, yetkili veya gayrimenkulün bulunduğu yer
icra dairesine elindeki ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince ve-
rilmiş resmi bir örneğini ibrazla alacağın miktarını bildirir ve 58 inci madde-
ye göre takip talebinde bulunur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    1 - İcra emri:

    Madde 149 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/69 md.)
    İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu
ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve gay-
rimenkul üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya gayrimenkulün mülkiyeti üçün-
cü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir.
    Bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç
ödenmez ve tetkik merciinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getiril-
mezse, alacaklının gayrimenkulün satışını istiyebileceği bildirilir.
    İcranın geri bırakılması:

    Madde 149/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/70 md.)
    İcranın geri bırakılması hakkında 33 üncü maddenin 1, 2 ve 4 üncü fıkraları
uygulanır.
    İcranın geri bırakılması hakkındaki talebi reddeden merci kararını temyiz
eden borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde
teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Temyiz talebinin reddi halinde bu
teminat, ayrıca hükme hacet kalmaksızın alacaklıya tazminat olarak ödenir.
    2 - Ödeme emri:

    Madde 149/b - (Ek: 18/2/1965 - 538/70 md.)
    149 uncu maddede yazılı haller dışındaki muaccel alacaklar için icra memu-
ru, borçluya ve varsa gayrimenkul sahibi üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun
olmak üzere 60 ıncı maddeye göre birer ödeme gönderir.
    1. Ödeme müddeti otuz gündür.
    2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde yazılı müddet içinde
borç ödenmezse alacaklının gayrimenkulün satışını istiyebileceği bildirilir.
    Ödeme emrine itiraz:

    Madde 150 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/71 md.)
    Borçlu veya üçüncü şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde
itirazda bulunabilirler. Ancak, rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin
iptali hakkında dava açılması halinde 72 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır.
    İtirazın incelenmesi usulü ve hükümleri:

    Madde 150/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.)
    Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uy-
gulanır. Ancak;
    1. İpotek, bir cari hesap veya işleyecek kredi vesaire gibi bir mukavelenin
teminatı olarak verilmişse, tetkik mercii bu mukavele ve bununla ilgili sair
belge ve makbuzları 68 inci maddedeki esaslara göre incelemek yetkisini haiz-
dir.
    2. İtirazın kaldırılması kararının temyizi halinde 149 a maddesinin son
fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.
    Kiracılara haber verme:

    Madde 150/b - Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.; Değişik: 6/6/1985 - 3222/18 md.)
    Rehin, kiraya verilmiş bir gayrimenkul ise icra memuru, alacaklının talebi
üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder
ve işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder. Kiracı ihtara rağmen
kira paralarını icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen
uygulanır.
    Tapu idaresine haber verme:

    Madde 150/c - (Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.)
    İcra memuru, ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu
idaresine haber vermeye mecburdur. Tapu memuru, keyfiyeti gayrimenkulün sicili-
ne şerh verir. Gayrimenkulü bu şerh tarihinden sonra iktisap edenlere icra veya
ödeme emri tebliğ olunmaz.
    Satış hazırlıkları:

    Madde 150/d - (Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.;Değişik: 9/11/1988 - 3494/23 md.)
    İcra dairesi, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlar. Bu maksatla
tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtir, takibin kesin-
leşmesini beklemeden kıymet takdirini yaptırır.
                           III - MÜŞTEREK HÜKÜMLER
    Paraya çevirme müddeti:

    Madde 150/e - (Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.)
    Alacaklı, menkul rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itiba-
ren nihayet bir sene içinde, gayrimenkul rehnin satışını da aynı tarihten iti-
baren nihayet iki sene içinde isteyebilir.
    Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep
geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer.
    78 inci maddenin 2 nci fıkrası hükmü rehnin paraya çevrilmesi yoliyle ta-
kipte de kıyasen uygulanır.
    Muvakkat rehin açığı belgesi:

    Madde 150/f - (Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.)
    Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre
merhunun alacağı karşılamıyacağı anlaşılırsa, alacaklının talebi üzerine kendi-
sine açık kalan miktar için bir muvakkat rehin açığı belgesi verilir.
    Alacaklı, bu belgeye dayanarak borçlunun diğer mallarının haczini icra me-
murundan talebedebilir ve 100 üncü maddedeki esaslar dahilinde diğer alacaklı-
ların haczine iştirak edebilir. Bu takdirde alacaklı,rehnin satışı neticesinde,
alacağının tahsil edilemiyen kısmını borçlunun diğer mahcuz mallarından rüçhan-
sız olarak alır.
    Paraya çevirme usulü:

    Madde 150/g - (Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.; Değişik 9/11/1988 - 3494/24 md.)
    Satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96,
97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112`den 137 nci maddeye kadar olan hüküm-
ler kıyas yolu ile uygulanır.
    Alacağın veya rehnin ilamla tesbit edilmiş olması:

    Madde 150/h - (Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.)
    Alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahi-
yetini haiz belgelerde tesbit edilmiş olması halinde, ilamların icrasına dair
hükümler kıyasen uygulanır.
    Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi
kredileri ve gayri nakdi kredileri teminen alınan ipotekler:

    Madde 150/ı - (Ek: 9/11/1988 - 3494/25 md.)
    Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi
veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tab-
losu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi
kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya
kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap öze-
tinin veya gayri nakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin no-
ter marifetiyle krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli
bir sureti icra memuruna ibraz ederse icra memuru bu Kanunun 149 uncu maddesi
uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın noter marifetiyle
sekiz gün içinde bu hesap özetine veya gayri nakdi kredi nedeniyle tazmin tale-
bine itiraz etmiş olduğunu isbat etmek suretiyle tetkik merciine şikayette bu-
lunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf bu Kanunun 68/b
maddesi çerçevesinde alacağını diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa krediyi kul-
lanan tarafın şikayeti reddedilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Paylaştırma :

    Madde 151- Rehin bedelinden masrafların çıkarılmasında ve artanın alacaklı-
lar arasında paylaştırılmasında 138 inci madde hükmü tatbik olunur.
    Satış tutarı alacaklıların alacağını ödemeğe yetmezse icra memuru 206 ncı
maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre alacaklıların her birine ait sıra ve
payları tayin eder.
    141, 142 ve 144 üncü maddelerin hükümleri burada da caridir.
    Rehin açığı belgesi:

    Madde 152 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/73 md.)
    Rehin, şatış istiyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer re-
hinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satı-
lamazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün
veya geri kalan alacağı için bir belge verilir.
    Alacağın irat senedinden veya bir gayrimenkul mükellefiyetinden doğmıyan
alacaklı, bu suretle tahsil edemediği alacağı için borçlunun sıfatına göre if-
las veya haciz yoluna gidebilir.
    Alacaklı, satış yapılmamışsa artırma gününden,satış yapılması halinde satı-
şın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde haciz yolu ile takip tale-
binde bulunursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.
    Rehin açığı belgesi, borç ikrarını mutazammın senet mahiyetindedir.
    İpotekli alacakta alacaklının gaip bulunması veya borcu almaktan imtinaı:

    Madde 153 - İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu
icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve ikametgahının meçhul bulundu-
ğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra
dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini
alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya
gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği
çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle ya-
tırırsa tetkik mercii verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydı-
nın terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli
gayrimenkulün sicilline geçirilir.
    Vadesi gelmeyen borcun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün
faizleri ile birlikte tediyesini deruhde eden borçlu hakkında da yukarıki hüküm
cereyan eder.
    (Ek: 29/6/1956 - 6763/42 md.) Türk Ticaret Kanununun gemi ipoteği hakkında-
ki 930 ve 931 inci maddeleri mahfuzdur.
                               ALTINCI BAP
                           İflas yoliyle takip
     I - YETKİ :
     İflas takiplerinde yetkili merci:

     Madde 154 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/74 md.)
     İflas yoliyle takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulun-
duğu mahaldeki icra dairesidir.
     Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili merci,
Türkiye`deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin
bulunduğu yerdeki icra dairesidir.
     Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmiş-
lerse, o yerin icra dairesi dahi iflas takibi için yetkili sayılır.Şu kadar ki,
iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlu-
nun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.
    II- İFLAS YOLİYLE ADİ TAKİP :
    Ödeme emri ve münderecatı:

    Madde 155 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme
emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müraca-
atla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve ge-
rek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müd-
det içinde istida ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif
edebileceği ilave olunur.
     İflas talebi ve müddeti:

     Madde 156 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
     Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacak-
lı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir.
     Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri
nüshasının raptedilmesi lazımdır.
    Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kal-
dırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile
Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.
    İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.
    Talebin geri alınması ve yenilenmesi:

    Madde 157 - İflas talebini geri alan alacaklı bir ay geçmedikçe bu talebini
yenileyemez.
    Yargılama usulü:

    Madde 158 - (Değişik: 9/11/1988 - 3494/26 md.)
    Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasın-
daki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde
diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal
bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
    Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma
yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesin-
de tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde iti-
raz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde
faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme
veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş
olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat
Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse
ilk oturumda iflasına karar verilir.
    Muhafaza tedbirleri:

    Madde 159 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/76 md.)
    İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri
gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz et-
memişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar verme-
ye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir.
    Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan,
ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğruyabi-
lecekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı
maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine iti-
raz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adli
yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takip-
lerine tesir etmez.
    Masrafların peşin verilmesi:

    Madde 160 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/77 md.)
    İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan
sorumludur.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararı-
nın kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini is-
ter.
    Defter tutulması:
    1 - Usulü:

    Madde 161 - İflas talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait
malların bir defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflas dairesi
tarafından tutulur.
    Boçlunun mallarını göstermemesi ve kilitli yerlerini açmaması gibi hallerde
80 ve 81 inci maddeler hükmü tatbik olunur.
    2 - Neticeleri:

    Madde 162 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/19 md.)
    Borçlunun ve ailesinin idareleri için iflas memurunun bıraktığı mallar müs-
tesna olmak üzere borçlu, defteri yapılmış olan malları aynen veya istenildiği
zamanki kıymetiyle vermeye mecburdur.
    3 - Devammüddeti:

    Madde 163 - Takipte bulunan bütün alacaklılar razı olurlarsa yapılan defter
iflas memuru tarafından iptal olunur.
    Defterin hükmü mahkemece temdit edilmemişse yapıldığı tarihten dört ay son-
ra kendiliğinden ortadan kalkar.
    Yargıtaya müracaat:

    Madde 164 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/78 md.)
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/28 md.) Ticaret mahkemesince verilen nihai ka-
rarlar tebliğden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Kararlar 160 ıncı
maddenin son fıkrasına göre alınacak masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece
resen taraflara tebliğ olunur.
    İflas kararının temyizi iflasın ilanına ve masanın teşkiline mani değildir.
Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflas kararı kesinleşmedikçe yapılamaz.
    İflas kararı bozulursa borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder.
Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye
veya kaldırmaya yetkilidir.
    İflas tarihi:

    Madde 165 - İflas hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/29 md.) İflasa karar verilmesinden sonra iflas dava-
sından feragat geçersizdir.
    İflas kararının tebliği ve ilanı:

    Madde 166 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/79 md.)
    İflas kararı, iflas dairesine bildirilir.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/30 md.) Daire, kararı kendiliğinden ve derhal
tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Banka-
lar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, menkul kıymet bor-
salarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire,
ayrıca kararı, yurt düzeyinde trajı en yüksek beş gazeteden biri ile birlikte
iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Tica-
ret Sicili Gazetesinde ilan eder. Trajı en yüksek gazetenin yayınlandığı yer
aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz.
    İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilan olu-
nur.
    III - KAMBİYO  SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ
HUSUSİ TAKİP USULLERİ:(1)
    Takibin kabulü şartları:

    Madde 167 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/80 md.)
    Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senete müstenit olan alacaklı, alacak
rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu
ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir.
    Alacaklı, takip talebinde 58 inci maddedeki hususlardan başka iflasa tabi
borçlusu aleyhine haciz ve iflas yollarından hangisini istediğini bildirmeğe ve
takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini
eklemeğe mecburdur.
    A) Haciz yolu ile takip:
    Ödeme emri:

    Madde 168 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/81 md.)
    İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse,
borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emri-
ne şunlar yazılır:
    1.  Takip talebindeki kayıtlar,
    2.  Borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödenmesi ihtarı,
    3.  Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş
gün içinde mercie şikayet etmesi lüzumu,
    4.  (Değişik: 9/11/1988 - 3494/31 md.) Takip müstenidi kambiyo senedindeki
imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilek-
çe ile tetkik merciine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu
fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzası-
nı haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın
yüzde onu oranında para cezasına mahküm edileceği ve merciden itirazının kabulü-
ne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.
    5.  (Değişik: 6/6/1985 - 3222/21 md.) Borçlu olmadığı veya borcun itfa edil-
diği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itira-
zını sebepleri ile birlikte beş gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bil-
direrek merciden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri
icraya devam olunacağı ihtarı.
    6. İtiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü mad-
deye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal
beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle ceza-
landırılacağı ihtarı.
    60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.
    a) Borca itiraz:

    Madde 169 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/82 md.)
    Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı iti-
razını bir dilekçe ile tetkik merciine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra
takip muamelelerini durdurmaz.
------------------------------
(1)  III üncü fasıl başlığı 18/2/1965 tarih ve 538 sayılı Kanunun 80 inci
     maddesi ile değiştirilmiş ve değişiklik metne işlenmiştir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989  (EK - 3)
    İtirazın incelenmesi:

    Madde 169/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/83 md.)
    Merci hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç onbeş gün
içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma neticesinde borcun olmadığının veya
itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı
halinde itirazı kabul eder.
    Merci hakimi borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgeler-
den borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı
kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra ta-
kibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.
    (Değişik:  9/11/1988 - 3494/32 md.) Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki
imza alacaklı tarafından inkar edilirse, merci hakimi, 68/a maddesindeki usule
göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getir-
diği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü
edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para ceza-
sina mahküm eder.Alacaklı birinci fıkra gereğince çağrıldığı duruşmaya gelmediği
takdirde merci hakimi alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten dur-
durulmasına karar verir. Bunun üzerine alacaklı en geç altı ay içinde merci
önünde duruşma talep ederek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını
ispat etmek suretiyle, takibin devamına karar alabilir. Merci,imzanın alacaklıya
ait olmadığına karar verirse borçluyu, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer
veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahküm eder.
    Merci hakimi, borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambi-
yo senedindeki tarihe göre varit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini
veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ede-
mezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir.
    İtirazın kabulü kararı ile takip durur.Alacaklının genel hükümlere göre dava
açmak hakkı mahfuzdur. Alacaklı, genel mahkemede dava açarsa, inkar tazminatı ve
para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa
hakkında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezası kalkar.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/32 md.) Borçlunun itirazının kabulü halinde alacaklı,
bu talebin reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine yüzde kırktan
aşağı olmamak üzere tazminata mahküm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat
davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın
tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için,daha
önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
    İtirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar
ki, borçlu 33 üncü maddenin 3 üncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur.
    b)  İmzaya itiraz:

    Madde 170 -(Değişik: 9/11/1988 - 3494/33 md.)
    Borçlu,168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın
kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile tetkik merciine bil-
dirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
    Tetkik mercii duruşmadan önce yapacağı incelemede,borçlunun itiraz dilekçesi
kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görme-
si halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra
takibinin geçici olarak durdururlmasına evrak üzerinde karar verebilir.
     Tetkik mercii, 62 ila 68/a maddelerine göre yapacağı inceleme sonunda,inkar
edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar
verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre
dava açma hakkı saklıdır. İnkar edi-
len imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın reddi ile birlikte borçlu
sözü edilen senede dayanan takip konusu alacığın yüzde kırkından aşağı olmamak
üzere inkar tazminatına mahküm edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit ve
istirdat davası açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir
olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan
tazminat kalkar.
    Tetkik mercii itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koyma-
da kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan ta-
kip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahküm eder. Alacaklı genel
mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve
bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar.
    Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti:

    Madde 170/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/85 md.)
    Borçlu,alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci
maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir.
    Tetkik mercii müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü da-
iresinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin
bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına
sahip bulunmadığı hususlarını re`sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi
iptal edebilir.
    (Ek: 9/11/1988  - 3494/34 md.) Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı iti-
razı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü
uygulanmaz.
    Uygulanacak diğer hükümler:

    Madde 170/b - (Ek: 18/2/1985 - 538/85 md.)
    63 ila 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senet-
lerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır.
    B)  İFLAS YOLU İLE TAKİP:
    Ödeme emri:

    Madde 171 - (Değişik: 18/2/1985 - 538/86 md.)
    İcra memuru, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse
borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.
    Ödeme emrine şunlar yazılır:
    1.  Takip talebindeki kayıtlar,
    2.  Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödenmesi ihtarı,
    3.  Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebep-
leriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş
gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı,
    4.  Beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz ve şikayet edilmediği takdirde,
alacaklının ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı.
    60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.
    İtiraz veya şikayet:

    Madde 172 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/87 md.)
    Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebli-
ğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile
birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra daire-
sine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ
olunur.
KANUNLUR, ŞUBAT 1989  (EK - 3)
    İflas davası:
    a)  İtiraz veya şikayet olunmaması:

    Madde 173 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/88 md.)
    Borçlu beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikayette de bulunmazsa,ala-
caklı, bu durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mahkemesinden borç-
lunun iflasına karar verilmesini istiyebilir.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/35 md.) İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin
ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş
gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerekti-
ren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilir-
ler.
    Mahkeme, takip dosyasını getirtir ve basit yargılama usulü ile yapacağı in-
celeme sonunda borcun ödenmediği, itiraz ve şikayette de bulunmadığını tesbit
ederse yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun ifa veya o
miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini 158 inci madde uyarınca emre-
der. Bu emir yerine getirilmezse borçlunun iflasına karar verilir. Şu kadar ki,
borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin geçmesinden sonra borcu ödediğine dair res-
mi bir belge ibraz ederse iflas yolu ile takip talebi ve iflas davası düşer.
    Borçlu, ticaret mahkemesine 65 inci maddeye göre gecikmiş itirazda buluna-
bilir. Mahkeme mazereti yerinde görürse iflas davasını 174 üncü madde uyarınca
karara bağlar.
    b)  İtiraz veya şikayet olunması:

    Madde 174 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/89 md.)
    Alacaklı, borçlunun itiraz ve şikayetinin kaldırılmasını ve iflasına karar
verilmesini ticaret mahkemesinden istiyebilir. Mahkeme 158 inci madde uyarınca
iflas davasını karara bağlar.
    c)  İstirdat davası:

    Madde 175 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/90 md.)
    İflas takibine itiraz etmemesi yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödeyen
kimse 72 nci madde uyarınca geri almak hakkını haizdir.
    d)   Uygulanacak hükümler:

    Madde 176 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/91 md.)
    156 ncı maddenin son fıkrası ile 157 ila 166 ncı madde hükümleri burada da
uygulanır.
                         C)  MÜŞTEREK HÜKÜMLER
    Alacaklı ve borçluya verilecek belgeler:

    Madde 176/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/92 md.)
    İcra dairesi 60 ve 64 üncü maddeler gereğince alacaklıya ödeme emrinin bir
nüshasını verir.
    Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir.
    Birden fazla borçlu bulunması:

    Madde 176/b - (Ek: 18/2/1965 - 538/92 md.)
    Bir çek, poliçe veya emre muharrer senedin takip edilen borçlusu birden
ziyade olup da hepsi iflasa tabi şahıslardan ise, alacaklının bunlar hakkında
aynı talepte (Haciz veya iflas) bulunması lazımdır. Bu halde, borçlu tarafından
itiraz vukuunda talebin mahiyetine göre 169, 169 a. ve 170  inci veya 174 üncü
maddeler hükümleri uygulanır.
    Bir senetle takip edilen borçlular içinde iflasa tabi olmıyan bir şahıs bu-
lunup da alacaklı iflasa tabi olanlar aleyhine iflas, tabi olmıyanlar aleyhine
haciz yoluna gitmek isterse, bu yollara mahsus ayrı iki takip talebinde bulunma-
ya mecburdur. Bu halde takip taleplerinden birine kambiyo senedinin icra memuru
tarafından tasdik edilmiş bir sureti eklenir. İcra memuru, senedin bu suretine,
senedin aslının kendisinde bulunduğunu yazar.
                       IV. DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS HALLERİ
    Evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas:
    A - Alacaklının talebi:

    Madde 177 - Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın
iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
    1 - Borçlunun malüm ikametgahı olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle
kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bun-
lara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklar-
sa;
    2 - Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
    3 - 301 inci maddedeki hal varsa;
    4 - İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse
Türkiye`de bir ikametgahı veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir
müddette mahkemeye çağırılır.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası
burada da uygulanır.
    B - Borçlunun müracaatiyle:

    Madde 178 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/93 md.)
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/37 md.) İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde
bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde
bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beya-
nını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe if-
lasa karar verilemez.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/37 md.) İflas talebi l66 ncı maddenin ikinci fıkrasın-
daki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş
gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkın-
daki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri
sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
    İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi
neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup
da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hülül edecek diğer borçlarını ödeme-
ye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.
    Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin iflası:

    Madde 179 - (Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.)
    Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin borçları mevcut ve alacaklarından
fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ve şirket tasfiye
halinde ise tasfiye memurları tarafından beyan veya alacaklı tarafından ispat
edilirse önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir.
    Reddolunan miraslar:

    Madde 180 - Reddolunan mirasların tasfiyesi sekizinci bap hükümlerine göre
ait olduğu mahkemece yapılır. Terekenin resmen tasfiyesine dair Kanunu Medeni
hükümleri mahfuzdur.
    Usul:

    Madde 181 - 159, 160, 164, 165 ve 166 ncı maddeler bu fasıl hükmüne göre
vukua gelen iflaslara da tatbik olunur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989   (EK - 3)
                             V.  İFLASIN KALDIRILMASI
    İflasın kaldırılması:

    Madde 182 - Borçlu bütün alacaklılarının taleplerinin geri aldıklarına dair
bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir
veya akdolunun konkordato tasdik edilirse mahkeme, iflasın kalkmasına ve borçlu-
nun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine iadesine karar verir.
    İflasın kalkmasına, alacak hakkındaki taleplerin kaydi için muayyen müddetin
bitmesinden iflasın kapanmasına kadar karar verilir.
    İflasın kaldırıldığı ilan olunur.
    Reddolunmuş bir miras tasfiyesinin durdurulması:

    Madde 183 - Bir tereke 180 inci madde mucibince tasfiye halinde bulunur ve
tasfiyenin kapanmasından evvel mirasçılardan biri gelerek mirası kabul eylediği-
ni bildirirse borçların ödenmesi için mirasçının teminat göstermesi mukabilinde
mahkeme tasfiyeyi durdurur.
                                YEDİNCİ BAP
                          İflasın hukuki neticeleri
    1 - Borçlunun malları hakkında iflasın neticeleri:
    İflas masası:

    Madde 184 - İflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi
yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis
olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer.
    Müflis namına gelen mektuplar iflas idaresi tarafından açılır ve sair mevru-
delerin de masaya gönderilmesi posta idaresine bildirilir.
    Rehinli mallar ve üretime yönelik yerler:

    Madde 185 - Üzerinde rehin bulunan mallar rehin  sahibi alacaklının rüçhan
hakkı mahfuz kalmak suretiyle masaya girer ve iflas idaresi tarafından en yakın
ve münasip zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satış masrafları çıkarıldıktan
sonra rehinli alacaklıya hakkı verilir.
    Rehinin kıymeti rehinle temin edilen alacağa kafi gelmiyeceği borsa rayiciy-
le tahakkuk eder ve mürtehin rehnin satılmasını istemezse rehin, masadan muvak-
katen çıkarılır.
    Rehinli alacak sahibi bu işlere ait muamelelerden dolayı tetkik mercine şi-
kayet hakkını haizdir.
    (Ek:9/11/1988 - 3494/38 md.) Fabrikaların, imalathanelerin ve bunlara benzer
üretime yönelik yerlerin, üzerinde rehin bulunmasa dahi, iflas idaresince derhal
satışı yapılır.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/38 md.) Bu maddeye göre yapılacak satışlar, 166 ncı
maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir.
    İhtiyaten veya icraen haczedilen şeyler:

    Madde 186 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/94 md.;
    İhtiyaten haczedilmiş mallarla iflas açıldığı zaman paraya çevrilmemiş mah-
cuz mallar masaya girer.
    İflasın açılmasından evvel paraya çevrilmiş bulunan mahcuz malların bedeli,
138 ila 144 üncü maddeler hükümlerine göre haciz koyduran alacaklılara paylaştı-
rılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder.
    İptal davasına tabi haklar:

    Madde 187 - 201 inci madde ile 277 den 284 üncüye kadar olan maddeler muci-
bince iptal davasına mevzu olabilecek bütün şeylerin masaya intikali için iflas
idaresi lazımgelen davaları açar.
                                  1288 - 1
    Bedelinin tahsili için verilmiş emre veya hamiline muharrer senetler:

    Madde 188 - Sırf bedelini tahsil etmek için yahut tayin edilen ilerdeki bir
tediyeye karşılık olarak müflise devredilmiş olan hamiline veya emre muharrer
senetleri devredenler geriye istiyebilir.
    Başkasına ait malın satış bedeli:

    Madde 189 - Müflis başkasına ait bir malı satıp da iflasın açılmasından ev-
vel parasını almamış ise mal sahibi, bu mal için yapılan masrafların masaya tes-
viyesi mukabilinde alıcıda olan alacağın kendisine temlikini yahut satılan şeyin
bedeli masaya ödenmiş ise bu bedelin kendisine verilmesini istiyebilir.
    Satıcının geri alma hakkı:

    Madde 190 - Satıldığı ve gönderildiği halde iflasına hükmolunmazdan evvel
müflisin eline geçmiyen mallar için masa tarafından bedeli verilmiş olmadıkça
satıcı istirdat iddiasında bulunabilir.
    (Değişik : 29/6/1956 - 6763/42 md.) Bu mallar iflasın ilanından evvel taşıma
senedi, konişmento, makbuz senedi, varant gibi emtiayı temsil eden bir senetle
iyi niyet sahibi üçüncü bir şahsa satılmış veya rehnedilmiş olurlarsa artık geri
alınamazlar.
    Müflisin tasarrufa ehliyetsizliği ve poliçe ödenmesi hükümleri:

    Madde 191 - Borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her
türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür.
    İflas açılmadan evvel borçlu tarafından imza edilmiş emre muharrer bir senet
veya üzerine keşide olunmuş bir poliçe iflasın ilanından evvel vadesinde müflis
tarafından ödenmiş olursa iflastan haberdar olmıyan ve ödemenin reddi halinde
üçüncü bir şahsa rücu hakkını kullanabilecek vaziyette bulunan hamilden ödenen
meblağ geri alınamaz.
    Müflise ödeme:

    Madde 192 - İflasın açılmasından sonra müflis hiçbir ödeme kabul edemez.
Müflise ödemede bulunan kimse müflisin alacaklılarına karşı ancak masaya giren
para veya kıymet nispetinde borcundan kurtulur. Bununla beraber iflasın ilanın-
dan evvel müflise ödemede bulunan borçlu iflastan haberi yoksa borcundan kurtu-
lur.
    Takibin durması ve düşmesi:

    Madde 193 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/95 md.)
    (Değişik:  9/11/1988 - 3494/39 md.) İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz
yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur.
    İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer.
    İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden
hiçbiri yapılamaz.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/39 md.) Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ta-
kiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı
devam edilir ve satış bedeli 151 inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaş-
tırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. Şu kadar ki, takip alacaklısı,
iflastan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipten vazge-
çerek, rehnin 185 inci maddeye göre satılmasını isteyebilir.
    Hukuk davalarının tatili:

    Madde 194 - (Değişik birinci fıkra :9/11/1988 - 3494/40 md.) Acele haller
müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve
ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.Bu hüküm
şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan taz-
minat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihti-
laflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan
hukuk davalarına tatbik olunmaz.
    Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işlemez.
    (Dikkat     : Devamı 1289 uncu sayfadadır.)
KANUNLUR, ŞUBAT 1989   (EK- 3)
                                    1288-2
    II. ALACAKLILARIN HAKLARI ÜZERİNE İFLASIN TESİRLERİ
    Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi:

    Madde 195   - Borçlunun gayri menkul mallarının rehni suretiyle temin edil-
miş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını
muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları
anaya zammolunur.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/41 md.) Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçla-
rından yıllık kanuni faiz hesabıyla iskonto yapılır.
    Faiz:

    Madde 196 - (Değişik: 9/11/1988 - 3494/42 md.)
    İflasın açılması ile birlikte, iflas masasına giren alacaklarda faiz işleme-
ye devam eder.
    Rehinle temin edilmemiş alacaklarda ticari olmayan işlerdeki faiz oranı
uygulanır.
    Ancak, bu maddeye göre alacaklılara tahakkuk edecek faiz ödemeleri, 195 inci
maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır.
    Şarta muallak alacaklar:

    Madde 197 - Alacaklı talikı bir şarta veya gayri muayyen bir vadeye muallak
bulunan alacağını da kaydettirebilir. Fakat hissesini şartın tahakkukunda veya
vadenin hulülünde alır.
    Kaydı hayatla irat mukavelenamesinden doğan iddialarda Borçlar Kanununun 509
uncu maddesinin 3 üncü fıkrası hükmü caridir.
    Mevzuu para olmıyan alacakların paraya çevrilmesi:

    Madde 198 - Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağı-
na çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebilir.
Bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir.
    Borçlar Kanununun 290 ncı maddesi hükümleri mahfuzdur.
    Tamam olmuş satışların ifası:

    Madde 199 - İflasın açılmasından evvel borçluya bir mal satıp teslim eden
satıcı fesih ve geri almak hakkını açıkça muhafaza etmiş olsa bile, akti feshe-
demez ve sattığını geri alamaz.
    Takas:

    Madde 200 - Alacaklı alacağını müflisin kendinde olan alacağı ile takas ede-
bilir. Aşağıdaki hallerde takas yapılamaz.
    1 - Müflisin borçlusu iflas açıldıktan sonra müflisin alacaklısı olursa;
    2 - Müflisin alacaklısı iflas açıldıktan sonra müflisin veya masanın borçlu-
su olursa;
    3 - Alacaklının alacağı hamile muharer bir senede müstenit ise.
    (Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.) Anonim, limited ve kooperatif şirketlerin
iflasları halinde esas mukavele gereğince verilmesi lazımgelen hisse senedi be-
dellerinin henüz ödenmemiş olan kısımları veya konması taahhüt edilen ve fakat
konmamış olan sermayeler bu şirketlerin borçlariyle takas edilemez.
    Takasa itiraz:

    Madde 201 - Müflisin borçlusu iflasın açılmasından evvel alacaklısının aciz
halinde bulunduğunu bilerek masanın zararına kendisine veya üçüncü bir şahsa
takas  suretiyle bir menfaat temin etmek için müflise karşı bir alacak ihdas
ederse bu takasa mahkemede itiraz olunabilir.
    Müflisin kefil olduğu borçlar:

    Madde 202 - Müflisin kefil olduğu borçlar vadeleri gelmese bile masaya zim-
met olarak kaydolunur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Masa ödediği para nispetinde asıl ve müşterek borçluların alacaklıları yeri-
ne geçer (Borçlar Kanunu 496.) Asıl borçlunun veya müşterek borçlulardan birinin
iflası halinde 203 ve 204 üncü maddeler tatbik olunur.
    Müşterek borçluların bir zamanda iflası:

    Madde 203 - Bir borcu birlikte taahhüt edenlerin iflas muameleleri bir zama-
na tesadüf ederse alacaklı alacağının tamamını müflislerin her birinin masasın-
dan istiyebilir.
    Toplanan hisseler alacak yekünundan fazla ise bu fazla müşterek borçlusuna
karşı mükellef olduğu hisseden ziyade ödemede bulunmuş olan masalara intikal
eder.
    Ödedikleri hisselerin mecmuu alacak miktarını geçmedikçe masaların yekdi-
ğerine rücu hakları yoktur.
    Müflisle birlikte borçlu tarafından borcun kısmen ödenmesi:

    Madde 204 - Alacaklı müflisle birlikte borçlu olandan alacağının bir kısmını
almış ise müşterek borçlunun müflise rücu hakkı olsun olmasın borcun tamamı ma-
saya kaydolunur.
    İflas masasına kaydolunmak hakkı alacaklının ve müşterek borçlunundur.
    Alacaklı masaca yapılan taksimde alacağının tamamına düşen hisseden alacağı-
nı tamamlıyacak kadarını alır; geriye kalan paradan müşterek borçluya, rücu
hakkı olduğu miktara düşen hisse verilir. Artan para da masaya kalır.
    Kollektif şirketin ve gayrimahdut mesuliyetli şeriklerin iflası:

    Madde 205 - Bir kollektif şirket ile şeriklerden birisinin iflas muameleleri
bir zamana tesadüf ederse şirketin alacaklıları bütün alacaklarını şerikin de
masasına kaydettirirler; ancak şirket masasından alamadıkları miktarı müflis
şerikin masasından istiyebilirler. Bu miktarın mütaaddit şerikler tarafından
ödenmesi halinde 203 ve 204 üncü maddeler tatbik olunur. Şirket iflas etmeksizin
şeriklerden birisi iflas ederse şirketin alacaklıları alacaklarının tamamıyle
masaya kabul olunurlar. Müflis şerikin masası 202 nci maddede yazılı olduğu gibi
şirket alacaklıları yerine geçer.
    Adi ve rehinli alacakların sırası:

    Madde 206 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde, gümrük resmi ve
akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım
gelen resim ve vergi o akar veya eşya bedelinden istifa olunduktan sonra rüçhan
hakları vardır.
    Bir alacak birden ziyade rehinle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsup
edilirken her rehinin idare ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile
temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp paylaştırmada lazım
gelen tenacübe riayet edilir.
    Alacakları gayrimenkul rehniyle temin edilmiş olan alacaklıların sırası ve
bu teminatın faiz ve teferruatına şümülü Kanunu Medeninin gayrimenkul rehnine
müteallik hükümlerine göre tayin olunur. (Ek: 29/6/1956 - 6763/42 md.) Alacak-
ları gemi ipoteği ile temin edilmiş olan alacaklılarla gemi alacaklıları hakkın-
da Türk Ticaret Kanununun bu cihetlere ait hususi hükümleri tatbik olunur.
    Teminatlı olup da rehinle kapatılmamış olan veya teminatsız bulunan alacak-
lar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolu-
nur.
    Birinci sıra (1):
    A) İflasın açılmasından evvelki bir yıl için hizmetçi ücretleri;
    B) İflasın açılmasından evvelki bir yıl için yazıhanenin memur, katip ve
müstahdemleri ile müessesede daimi çalışan memur ve müstahdemlerin ücretleri;
    C) İflasın açılmasından evvelki bir yıl için gündelik veya parça üzerine
çalışan fabrika işçileri ile sair işçilerin kanun ve sözleşmelerden doğan ücret
ve para ile ölçülebilen hak ve menfaatleri;
    D) Cenaze masrafları;
    E) İlama müstenid ve paylaştırmaya kadar işleyecek karı, koca ve çocuk nafa-
kaları;
    F) İşçi ihbar ve kıdem tazminatları.
    İkinci sıra:
    A -Vesayet ve velayet hasebiyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimse-
lerin bu yüzden alacakları;
    Ancak bu alacaklar iflas, vesayet veya velayeti devam ettiği müddet yahut
bunların bitmesini takip eden sene içinde açılırsa imtiyazlı olarak kabul olu-
nur. Bir davanın veya takibin devam eylediği müddet hesaba katılmaz. Borçlunun
vesayet dairesi azası sıfatiyle mesuliyetinden doğan alacaklar vesayetten doğan
alacaklar gibidir (Kanunu Medeni 409, 413). Yalnız yukarıda zikrolunan müddetle
tahdit, burada cari değildir.
    B - (Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.) Patronların,müstahdem ve işçiler için
yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması
maksadiyle meydana gelmiş ve hükmi şahsiyet kazanmış bulunan tesislere veya der-
neklere olan borçları.
    Üçüncü sıra (2):
    İflasın açılmasından bir evvelki yıl için Hükümet tarafından ruhsatnameli
doktor, eczacı ve ebelerin alacakları ve borçlu ile ailesi efradının tedavi ve
bakım  masrafları, acentaların iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde acen-
talık mukavelesinden doğmuş olan alacakları.
    Dördüncü sıra:
    Müflisin karısının mal birliği veya mal ortaklığındaki mevcut olmıyan şahsi
mallarından dolayı alacağının nısfı;
    Karının istirdat hakkını kullanarak geri aldığı ve şahsi malları hakkında
haiz olduğu teminatın tasfiyesiyle elde ettiği miktar tenzil edildikten sonra
mümtazdır.
    Beşinci sıra:
    Devlet Hazinesinden doğrudan doğruya veya bilvasıta tahsil olunan vergi ile
Devlet tekliflerinden olan mütenevvi resimler.
    Altıncı sıra:
    Karının şahsi mallarının mümtaz olmıyan kısmı da dahil olmak üzere sair bü-
tün alacakları.
----------------------------------------
(1) 6/6/1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile değişik şeklidir.
(2) 29/6/1956 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42 inci maddesi ile değişik şeklidir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989  (EK - 3)
    Sıralar arasındaki münasebet:

    Madde 207 - Her sıranın alacaklıları aralarında müsavi hakka maliktirler.
    Bir sıra evvelki alacaklılar alacaklarını tamamen almadıkça sonra gelen sı-
radakiler bir şey alamazlar.
                                SEKİZİNCİ BAP
                              İflasın tasfiyesi
    1 - Masanın teşkili:
    Defter tanzimi:

    Madde 208 -İflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesi
müflisin mallarının defterini tutmağa başlar ve muhafazaları için lazımgelen
tedbirleri alır.
    Başka bir kaza dahilinde bulunan mallar hakkında bu muamele ora iflas dai-
resi vesatatiyle yapılır.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/43 md.) İflas dairesi iflas kararının kendisine tebli-
ğinden itibaren en geç üç ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılaca-
ğına karar vermek zorundadır.
    Müflisin vazifeleri:

    Madde 209 - Müflis defter tutulurken bulunarak mallarını iflas dairesine
göstermeğe ve emrine hazır bulundurmağa mecburdur.
    Müflisi hazır bulundurmak mümkün olmazsa bu mecburiyet onunla bir arada ya-
şamış kimselerin reşit olanlarına düşer.
    İflas dairesi bu mecburiyet kandilerine teveccüh eden kimselere kanunun hük-
münü ihtar eder.
    Teminat tedbirleri:

    Madde 210 - İflas dairesi müflisin mağazalarını, eşya depolarını, imalatha-
nelerini, perakende satış dükkanlarını ve buna mümasil yerlerini kapatıp mühür-
ler.
    Şu kadar ki masa hakkında faydalı olacağı anlaşılırsa daire, bu yerleri ilk
alacaklılar toplanmasına kadar kontrolu altında idare edebilir.
    Daire, paraları, kıymetli evrakı, ticari ve ev idaresine ait defterleri ve
sair her hangi ehemmiyeti haiz evrakı muhafaza altına alır.
    Başka malları defter tutuluncıya kadar mühürler. Daire lüzum görürse defter
tutulduktan sonra tekrar mühürler.
    Daire müflisin kullandığı yerler haricinde bulunan eşyayı da muhafaza altına
alır.
    Haczi caiz olmıyan eşya hakkında:

    Madde 211 - Daire 82 nci maddede sayılan malları deftere kaydetmekle bera-
ber müflisin elinde bırakır.
    Üçüncü şahıslara ait mallar:

    Madde 212 - Üçüncü şahısların mülkü olarak gösterilen yahut bunlar tarafın-
dan mülkiyeti iddia olunan mallar, bu cihetler de şerh verilerek deftere kaydo-
lunur.
    Gayrimenkuller üzerinde üçüncü şahısların hakları:

    Madde 213 - Müflisin gayrimenkulleri üzerinde sicilden anlaşılan üçüncü şa-
hıslara ait haklar re`sen deftere işaret olunur.
    Kıymet takdiri:

    Madde 214 - Deftere  geçirilen her malın kıymeti takdir olunur.
    Defterin müflis tarafından tanınması:

    Madde 215 - Daire doğruluğu ve noksansızlığı hakkında beyanda bulunmak üzere
tutulan defteri müflise gösterir.
    Müflisin cevabı deftere yazılır ve kendisine imza ettirilir.
    Müflisin mükellefiyetleri:

    Madde 216 - Kendisine ayrıca müsaade edilmiyen müflis tasfiyenin devamı müd-
detince iflas idaresinin emri altında bulunmakla mükelleftir ve icabında zabıta
kuvvetleriyle getirilir. İflas idaresi müflise hususiyle emri altında tuttukça
münasip miktarda muavenette bulunabilir.
    Tasfiyenin tatili:

    Madde 217 - Masaya ait hiç bir mal bulunmazsa iflas dairesi tasfiyenin tati-
line karar verir ve ilan eder. Bu ilanda alacaklılar tarafından otuz gün içinde
iflasa mütaallik muamelelerin tatbikına devam edilmesi istenilerek masrafı peşin
verilmediği takdirde iflasın kapatılacağı yazılır.
    II.  ALACAKLILARI DAVET
    Basit tasfiye:

    Madde 218 -İflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraf-
larını koruyamıyacağı anlaşılırsa basit tasfiye usulü tatbik olunur.
    Bu takdirde iflas dairesi, alacaklıları yirmi günden az ve iki aydan çok
olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirme-
ğe ilanla davet eder. Bu müddet içinde alacaklılardan biri masrafları peşin ver-
mek suretiyle tasfiyenin adi şekilde yapılmasını isteyebilir.
    Basit tasfiyede iflas dairesi alacaklıların menfaatlerine muvafık surette
malları paraya çevirir ve başka merasime mahal kalmaksızın alacakları tahkik ve
sıralarını tayin ederek bedellerini dağıtır.
    Tasfiyenin kapandığı ilan olunur.
    Adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanı:

    Madde 219 - (Değişik birinci fıkra : 9/11/1988 - 3494/44 md.) Tasfiye adi
şekilde yapılacak ise, iflas dairesi 208 inci maddeye göre vereceği karar tari-
hinden itibaren en geç on gün içerisinde keyfiyeti 166 ncı maddenin ikinci fık-
rasındaki usulle ilan eder. Bu maddedeki sürelerin hesabında son ilan tarihi
esas alınır.
    İlanda:
    1 - Müflisin hüviyeti, ikametgahı ve iflasın açıldığı tarih;
    2 - Alacaklılara ve istihkak iddiasında bulunanlara alacaklarını ve istih-
kaklarını ilandan bir ay içinde kaydettirmeleri ve delillerinin (senetler ve
defterler hulasaları v.s.) asıl veya musaddak suretlerini tevdi eylemeleri, (pek
uzak yerlerde veya yabancı memleketlerde ikamet eden alacaklılar için müddet
uzatılabilir.)
    3 - Hilafına haraket cezai mes`uliyeti müstelzim olmak üzere müflisin borç-
lularının aynı müddet içinde kendilerini ve borçlarını bildirmeleri;
    4 - Müflisin mallarını her ne sıfatla olursa olsun ellerinde bulunduranla-
rın o mallar üzerindeki hakları mahfuz kalmak şartiyle bunları aynı müddet
içinde daire emrine tevdi etmeleri ve etmezlerse makbul mazeretleri bulunmadık-
ça cezai mes`uliyete uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacakları;
    5 - İlandan nihayet on gün içinde toplanmak üzere alacaklıların ilk içtimaa
gelmeleri ve müflis ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekef-
fül eden sair kimselerin toplanmada bulunmağa hakları olduğu yazılır.
    Reddedilen miraslarda alacaklıları davet:

    Madde 220 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Reddedilen bir mirasın tasfiyesi lazım geldikte miras hükümleri mucibince
evvelce alacaklılar davet edilmiş ise yukarıdaki maddeye göre kayıt müddeti on
güne indirilir. Evvelce alacaklarını kayıt ettirenler için yeniden müracaata
lüzum yoktur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989   (EK - 3)
    III. MASANIN İDARESİ
    İlk alacaklılar toplanması:

    Madde 221 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/25 md.)
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/45 md.) İlk alacaklılar toplantısına iflas müdürü
veya yardımcılarından biri başkanlık eder. Müdür, alacaklı oldukları tercihan
ellerinde noter veya ipotek senedi gibi resmi senetle yahut 68/b ve 150/ı madde-
lerinde belirtilen belgelerle sabit olan kişilerden bir veya iki alacaklı veya
mümesilleriyle birlikte bir büro teşkil eder.
    Kendileri veya mümessilleri bulunan alacaklılar, malum alacaklar tutarının
en az dörtte birini temsil etmesi halinde toplantı nisabı hasıl olur. Toplantıda
bulunanlar beş kişiden az ise bunların, alacak tutarının yarısına sahip olması
şarttır.
    Kararlar, alacak tutarı ekseriyeti ile alınır.
    Reylerin muteber olup olmayacağı hakkındaki ihtilafı büro halleder. Büronun
işlemlerine karşı ilgililer toplantı tarihinden itibaren yedi gün içinde tetkik
mercine şikayette bulunabilirler. Şikayet sebebinin yerinde görülmesi ancak ka-
rar ekseriyetinin bozulması halinde nazara alınır. Aksi takdirde şikayet red
olunur.
    İlk alacaklılar toplanması mümkün olmazlarsa:

    Madde 222 - Alacaklılar toplanması mümkün olmazsa keyfiyet tesbit olunur. Bu
halde daire ikinci alacaklılar toplanmasına kadar masayı idare eder ve tasfiyeye
başlar.
    İflas idaresi ve iflas dairesinin vazifeleri:

    Madde 223 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/26 md.)
    İflas idaresi üç kişiden oluşur. Toplanan alacaklıların yapacağı seçimde, bu
sayının iki katı, bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip kişi aday gösteri-
lir. Bu adaylardan dört adedi alacak tutarına göre ekseriyeti teşkil edenlerce,
iki adedi ise alacaklılar sayısı itibariyle ekseriyeti teşkil edenlerce seçilir
ve icra tetkik merciine bildirilir. İcra tetkik mercii, iflas idaresini teşkil
edecek üç kişiden ikisini alacak ekseriyetine sahip olanların gösterdiği dört
aday, birini ise alacaklı ekseriyetinin gösterdiği iki aday arasından seçer.
    Tasfiye, iflas dairesince, yukarıdaki fıkraya göre teşkil edilen iflas ida-
resine havale olunur.
    İflas idaresi kararlarını çoğunlukla alır. İflas masasına alacaklı olarak
müracaat eden alacaklılar, tebligatı kabule elverişli adres göstermek ve Adalet
Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için
avans vermek suretiyle iflas idaresince alınacak kararların kendilerine tebliği-
ni isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflas idare memu-
runun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren iş-
lemeye başlar.
    İflas idaresine, Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve iki yılda bir yenilenen
ücret tarifesine göre ücret ödenir.
    İflas idaresi iflas dairesinin murakabesi altındadır. Bu halde iflas dairesi
aşağıdaki görevleri yerine getirir:
    1. Alacaklılar toplantısının kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun
görmediği bütün tedbirlere ve idarece kabul edilen alacaklar ile istihkak iddia-
larının kabulüne dair olan kararlardan kanuna ve hadiseye uygun görmediklerine
yedi gün içinde tetkik merciine müracaatla itiraz etmek.
    2. İflası idare edenlerin ücretleriyle masrafları da dahil olmak üzere hesap
pusulalarını merciin tasdikine arz etmek.
    Toplanmada verilen kararlar:

    Madde 224 - Alacaklılar toplanması, bilhassa müflisin sanat veya ticaretinin
devamı, imalathaneleriyle mağazalarının, perakende satış yerlerin açılması,
muallak davalar ve pazarlıkla satışlar hakkında müstacel kararlar verebilir.
    Müflis bir konkordato teklif ederse alacaklılar tasfiyeyi tatil edebilirler.
    Kararlar aleyhine müracaat:

    Madde 225 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Alacaklılar toplanmasının kararlarından dolayı her alacaklı tarafından yedi
gün içinde tetkik merciine şikayet olunabilir.Merci iflas Dairesinin mütalaasını
aldıktan ve icabında şikayet edeni ve dinlenmelerini istiyen alacaklıları da
dinledikten sonra kısa bir zamanda kararını verir.
    İflas idaresinin vazifesi:

    Madde 226 - Masanın kanuni mümessili iflas idaresidir. İdare masanın menfa-
atlerini  gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükelleftir.
    (Değişik: 6/6/1985 - 3222/27 md.) İdare, ikiyüzbin liraya kadar olan alacak-
lardan doğrudan doğruya, daha ziyade alacaklardan alacaklılar toplanmasının ve-
receği yetkiyle sulh olabilir ve tahkim yapabilir.
    İflas idaresinin vazife ve mes`uliyeti:

    Madde 227 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/28 md.)
    8 inci maddenin bir ve ikinci fıkraları ve 9,11,16 ve 359 uncu maddelerin
icra dairelerine ait hükümleri iflas idaresi hakkında da uygulanır.
   (Ek: 9/11/1988  - 3494/46 md.) İflas idaresi, icra tetkik merciinin şikayet
üzerine verdiği kararlara uymak zorunda olup bunlara karşı iflas idaresi olarak
itiraz veya temyiz yoluna başvuramaz.
    İcra tetkik mercii, iflas idaresi üzerinde gözetim yetkisine sahip olup
gerektiğinde iflas idaresini teşkil edenlerin görevine son verebilir. Tetkik
mercii, görevine son verilen veya istifa edenin yerine, önceki adaylar arasından
223 üncü maddedeki esaslar dairesinde yenisini seçer.
    İflas idaresini teşkil edenler kusurlarından ileri gelen zarardan sorumlu-
durlar. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.
    İflas idaresini teşkil edenler Türk Ceza Kanununun uygulanmasında memur sa-
yılırlar.
    Üçüncü şahısların istihkak iddiaları:

    Madde 228 - (Değişik: 18/2/1965  - 538/96 md.)
    Üçüncü şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulan eşyanın kendilerine
verilip verilmiyeceğini iflas idaresi kararlaştırır.
    İflas idaresi; istihkak iddiasını reddederse, üçüncü şahsa tetkik merciinde
istihkak davası açması için yedi günlük bir mühlet tayin ve tebliğ eder. Bu müh-
leti geçiren üçüncü şahıs, masaya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılır.
    İstihkak davasına, genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne
göre bakılır.
    Tetkik mercii, icabında istihkak davacısından masanın muhtemel zararına
karşı teminat istiyebilir.
    Masa alacaklarının tahsili, müstacel satış:

    Madde 229 - İflas idaresi, masanın vadesi gelmiş alacaklarını tahsil ve lü-
zumunda takip veya dava eder.
    Kıymeti düşecek yahut muhafazası masraflı olacak şeyler geciktirilmeksizin
satılır. Borsa veya piyasada fiyatı bulunan esham ve eşya derhal paraya çevrile-
bilir. Sair mallar ancak ikinci alacaklılar toplanmasından sonra satılır.
    Üzerinde rehin hakkı bulunan mallar 185 inci madde hükmüne tabidir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989  (EK - 3)
    IV.  ALACAKLARIN TAHKİKİ VE SIRALARIN TAYİNİ
    İddia edilen alacakların tetkiki:

    Madde 230 - İdare, alacak ve istihkak iddialarının kaydı için tayin olunan
müddet bittikten sonra iddiaları tahkik ve tetkik eder. Müflisi bulundurmak
mümkünse her iddia hakkında ne diyeceğini sorar ve icabına göre kabul veya ret
kararı verir.
    Tapu sicilline yazılı alacaklar:

    Madde 231 - Tapu sicilline yazılı olan alacaklar; kayıt için müracaat edil-
memiş olsa bile işliyen faizle kabul olunurlar.
    Alacaklılar sıra cetvelinin müddet ve şekli:

    Madde 232 - (Değişik: 9/11/1988 - 3494/47 md.)
    Alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflas
idaresinin seçilmesinden itibaren en geç üç ay içinde iflas idaresi tarafından
206 ve 207 nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren
bir cetvel yapılır ve iflas dairesine bırakılır. Zorunlu hallerde üç ayın hita-
mından önce iflas idaresinin tetkik merciine başvurması halinde merci bir defaya
mahsus olmak üzere bu süreyi en çok üç ay daha uzatabilir. Süre içinde sıra cet-
velinin verilmemesi halinde iflas dairesinin durumu mercie intikal ettirmesi
üzerine iflas idaresi üyelerinin vazifesine son verilir ve sebketmiş hizmetleri
için kendilerine bir ücret tahakkuk ettirilmeyeceği gibi bir daha aynı iflas
idaresinde görev alamazlar.
    Reddedilen alacaklar:

    Madde 233 - (Değişik:  9/11/1988 - 3494/48 md.)
    Sıra cetvelinde kabul edilmeyen alacaklar red sebepleri ile birlikte göste-
rilir. Ancak, iflas idaresi ipotekle temin edilmiş alacakla ilgili olarak bunu
doğuran sebep veya ipotek limiti miktarı bakımından red kararı vermeyip, kabul
etmediği ikinci alacaklılar toplantısına bildirir. İpoteğin iptali veya miktarı-
nın tenzili iddiasını takip hakkı, isteyen alacaklıya 245 inci madde hükmü çer-
çevesinde devrolunur.
    Alacaklılar sıra cetveli, ilan ve ihbar:

    Madde 234 - (Değişik birinci fıkra: 6/6/1985 - 3222/29 md.) İflas idaresi
sıra  cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166 ncı maddenin 2 nci
fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.
    İddialarının tamamı veya bir kısmı reddedilen yahut iddia ettikleri sıraya
kabul edilmiyen alacaklılara doğrudan doğruya haber verilir.
    Sıra cetveline itiraz ve neticeleri:

    Madde 235 -(Değişik: 18/2/1965 - 538/97 md.)
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/49 md.) Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin
ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahke-
mesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuz-
dur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar top-
lantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 297
nci maddenin son fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.
    İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia eder-
se dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona
verilen sıraya itiraz  ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar.
    Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis
edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı
nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline
göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür.
    Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya
dair  ise şikayet yoliyle tetkik merciine arz olunur.
    Geç kalan müracaatlar:

    Madde 236 - Vaktinde deftere kaydettirilmiyen alacaklar iflasın kapanması-
na kadar kabul olunur.
    Geç kalmadan ileri gelen masraflar alacaklıya aittir. Alacaklı bu masraf-
ları peşin vermeğe cebrolunabilir.
    Müracaattan evvel kararlaştırılmış paylaşmıya alacaklının iştirak hakkı
yoktur.
    İflas idaresi alacağı kabul ederse alacaklılar sıra cetvelini düzeltir ve
bunu ilan ile alacaklılara bildirir.
    235 inci madde hükmü burada da caridir.
    V. MASANIN TASFİYESİ
    ikinci alacaklılar toplanması:

    Madde 237 - (Değişik birinci fıkra:9/11/1988 - 3494/50 md.) İflas idaresi,
alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232 nci maddedeki sürenin bitiminde
alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cet-
veline kayıt davası açmış alacaklılardan 235 inci maddeye göre katılmalarına
karar verilmiş olanları da ikinci toplantıya ilanla davet eder.
    İlan, en az yirmi gün evvel yapılır ve ilanın birer nüshası alacaklılara
gönderilir.
    Konkordato teklifi hakkında müzakere cereyan edecekse davette bu cihet de
bildirilmelidir.
    Toplanmıya iflas memuru veya muavini reislik eder. 221 inci maddenin 2 ve
3 üncü fıkraları burada da caridir.
    İkinci alacaklılar toplanmasının yetkisi:

    Madde 238 - İflas idaresi tasfiyenin cereyanı şekline ve alacaklarla borç-
ların vaziyetine dair alacaklılar toplanmasına mufassal bir rapor verir.
    Alacaklılar toplanması iflas idaresini vazifelerinde bırakmak isterse bu
hususta ve masanın menfaati için zaruri gördüğü diğer hususlarda icap eden ka-
rarları verir.
    Toplanma mümkün olmazsa:

    Madde 239 - Alacaklılar toplanması mümkün olmazsa keyfiyet tesbit edilir ve
bu halde iflas idaresi tasfiye kapanıncaya kadar işe devam eder.
    Yeniden alacaklılar toplanması:

    Madde 240 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/30 md.)
    Alacaklıların ekseriyeti ister yahut iflas idaresi lüzumuna kani olursa ye-
niden alacaklılar toplanması için davet yapılabilir. Yeniden alacaklılar top-
lantısının gündemindeki konular hakkında alacaklıların oyu, kendilerinin bilinen
adreslerine taahhütlü bir mektupla yazılacak davet üzerine ve imzası noterlikçe
tasdikli cevap yazısı ile elde edilebilir.
    Nisap hakkında 221 inci madde hükümleri uygulanır.
    Malların paraya çevrilmesi usulü:

    Madde 241 - Masaya ait mallar iflas idaresi marifetiyle açık artırma yahut
alacaklılar karar verirlerse pazarlık suretiyle satılır.
    Üzerlerinde rehin hakkı bulunan eşya ancak rehin sahibi alacaklıların da
muvafakati halinde pazarlık suretiyle satılabilir.
    Artırmanın ilanı:

    Madde 242 - Satış ilanında artırmanın yapılacağı yer gün ve saat yazılır.
Satılan gayrimenkul ise ilan en aşağı bir ay evvel yapılır. İlanda satış şart-
larının iflas dairesinde ne günden itibaren görüleceği dahi gösterilir.
    İpotek alacaklısına ilandan bir nüsha verilir ve kendisine tahmin edilen
bedel bildirilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Artırma ve İhale:

    Madde 243 - İflas idaresi tarafından artırma ile satılacak menkul ve gayri-
menkul malların ihalesi 115 ve 129 uncu maddelerin 185 inci maddeye muhalif ol-
mıyan hükümlerine göre yapılır.
    Menkul satışlarında 116 ve 242 nci maddeler hükmü tatbik olunur.
    Artırma suretiyle satışın şartları:

    Madde 244 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/98 md.)
    117, 118, 124, 125, 130, 131, 133, 134 ve 135 inci maddeler burada da uygu-
lanır. İcra dairesine ait vazifeler iflas idaresi tarafından görülür.
    Münazaalı hakların talep eden alacaklılara temliki :

    Madde 245 - Alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görme-
dikleri bir iddianın takibi hakkı istiyen alacaklıya devrolunur. Hasıl olan ne-
ticeden masraflar çıkarıldıktan sonra devralanın alacağı verilir ve artanı masa-
ya yatırılır.
    Aile yurtları:

    Madde 246 - Aile yurtları hakkındaki Kanunu Medeni hükümleri mahfuzdur.
    VI. PARALARIN PAYLAŞTlRlLMASl
    Pay cetveli ve son hesap :

    Madde 247 - Satılan malların bedeli tahsil edilip alacaklıların sıra cetve-
li katileşince iflas idaresi paraların pay cetvelini ve son hesabını yapar.
    İflas masrafları ve masanın borçları:

    Madde 248 - İflasın açılmasından ve tasfiyeden doğan masraflar önce çıkarı-
lır. Rehinlerin bedelinden yalnız rehinin muhafaza ve paraya çevrilmesi masraf-
ları çıkarılır.
    Pay cetvelinin iflas dairesine bırakılması:

    Madde 249 - Pay cetveli ve son hesap iflas dairesine bırakılır ve orada on
gün kalır.
    İflas idaresince bırakılma keyfiyeti ve payının miktarı her alacaklıya
bildirilir.
    Dağıtma :

    Madde 250 - Yukarki maddede yazılı bırakılma müddeti bittikten ve şikayet
vakı olmuşsa halledildikten sonra idare paraları dağıtmağa başlar 144 üncü mad-
de hükümleri burada da tatbik olunur. Taliki bir şarta veya muayyen olmıyan bir
vadeye muallak alacaklar için ayrılan paylar sağlam bir bankaya, bulunmıyan yer
lerde mahkeme veya icra sandıklarına yatırılır.
    Borç ödemeden aciz vesikası :

    Madde 251 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/99 md.)
    İdare, paraları dağıtırken alacağının tamamını alamamış olan her alacaklıya
ödenmemiş miktar için aciz vesikası verir. Vesikada müflisin alacağı kabul veya
reddettiği yazılır. Kabul halinde vesika 68 inci maddenin 1 inci fıkrasında ya-
zılı senet mahiyetinde olur.
     Aciz vesikası 143 üncü maddede yazılı olan hakları verir. Fakat, müflis
yeni mal iktisap etmedikçe hakkında yeniden takip talebinde bulunulamaz. Müflis,
bu yeni takip üzerine kendisine gönderilen ödeme emrine yeni mal iktisap etme-
diği yolunda itiraz ederse, ihtilaf tetkik merciinde genel hükümler ve basit
yargılama usulüne göre karara bağlanır.
    Muvakkat dağıtmalar:

    Madde 252 - İtiraz müddetinin bitmesinden sonra muvakkat dağıtmalar yapı-
labilir.
    İtiraz üzerine mahkemece henüz intaç edilmemiş bulunan ihtilaflı alacaklar
için pay ayrılıp 250 nci madde hükmü dairesinde muhafaza edilir.
    Kaydettirilmemiş alacaklar :

    Madde 253 - Evvelce kaydedilmemesinden dolayı tasfiyeye girmemiş olan ala-
caklara aciz vesikası verilen alacaklar hakkındaki hükümler tatbik olunur.
    VII.  İFLASIN KAPANMASl
    Nihai rapor ve kapanma kararı :

    Madde 254 - Paralar dağıtıldıktan sonra idare iflasa hükmeden mahkemeye son
bir rapor verir.
    Mahkeme iflasın idaresinde hata ve noksan görürse tetkik merciine bundan
haber verir.
    Mahkeme, tasfiyenin bittiğini anladıktan sonra kapanma kararı verir.
    İflas dairesi kapanmayı ilan eder.
    İflas kapandıktan sonra :

    Madde 255 - İflas kapandıktan sonra tasfiyeden hariç kalmış bir mal bulun-
duğu haber alınırsa iflas dairesi o mala vaziyed edip sattıktan sonra başka bir
merasime hacet kalmaksızın bedelini eksik alan alacaklılara sıralarına göre
dağıtılır.
    Evvelce bankaya yatırılmış olupta tasarrufu kabil bir hale gelen paralar
hakkında da hüküm böyledir.
    Şüpheli bir hak mevzuubahis oldukta iflas dairesi alacaklılara keyfiyeti
ilan eder yahut mektupla bildirir ve 245 inci madde mucibince muamele yapılır.
    İflasın tasfiyesi müddeti :

    Madde 256 - İflas açıldıktan altı ay içinde tasfiye edilmek lazımdır. Bu
müddet içinde tasfiye muamelesi bitmediği takdirde alacaklılar toplanıp basit
tasfiye usulünün tatbikına karar verebilir. Bu karar da ekseriyeti meblağiyenin
husulü şarttır. Böyle bir karar verilmemişse tetkik mercii icabına göre müddeti
uzatır.
                                 DOKUZUNCU BAP
                                 İhtiyati haciz
    İhtiyati haciz :

    Madde 257 - Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı,
borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul ve gayrimenkul mallarını ve
alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
    Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz
istenebilir:
    1 - Borçlunun muayyen ikametgahı yoksa;
    2 - Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçır-
mağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçarsa;
    Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet
kesbeder.
    (Ek fıkralar: 29/6/1956-6763/42 md.)
    Gemi alacaklıları, donatanın yalnız mahdut aynı surette mesul olduğu haller-
de, ancak mesuliyete mevzu teşkil eden mal ve haklara ihtiyati haciz koydurabi-
lirler. Donatanın aynı zamanda şahsan mesul olduğu haller bundan müstesnadır. Şu
kadar ki, donatanın şahsi mesuliyeti bir miktar ile mahdut ise gemi alacaklıları
ancak bu miktar için donatanın diğer mallarını haczettirebilirler.
    Yük alacaklıları hakkında da yukarki fıkra hükmü kıyas yoluyla tatbik
olunur.
    ihtiyati haciz kararı :

    Madde 258 - İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından
karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye
kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.
    Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
   İhtiyati hacizde teminat :

    Madde 259 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve
üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur.
    Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
    Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum
olup olmadığını takdir eder.
    Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür.
    İhtiyati haciz kararının muhtevası :

    Madde 260 - (Değişik: 18/2/1965-538/100 md.)
    İhtiyati haciz kararında :
    1.  Alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun adı, soyadı ve ikamet-
gahı,
    2.  Haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar alacak için konulduğu,
    3.  Haciz konulmasının sebebi,
    4.  Haczolunacak şeyler,
    5.  Alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve gösterilen teminatın
nelerden ibaret bulunduğu,
    Yazılır.
    İhtiyati haciz kararının icrası :

    Madde 261 - (Değişik: 18/2/1965-538/101 md.)
    Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde
kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını
istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.
    İhtiyati haciz kararları, 79 dan 99 uncuya kadar olan maddelerdeki haczin
ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir.
    Zabıt tutma ve haciz tutanağının tebliği :

    Madde 262 - (Değişik: 18/2/1965-538/102 md.)
    Haczi icra eden memur bir tutanak düzenler. Bunda haczolunan şeyler ve kıy-
metleri gösterilir ve derhal icra dairesine verilir.
    İcra dairesi, ihtiyati haciz tutanağının birer suretini üç gün içinde haciz
sırasında hazır bulunmıyan alacaklı ve borçluya ve icabında üçüncü şahsa tebliğ
eder.
    Borçlu tarafından gösterilecek teminat :

    Madde 263 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/103 md.)
    Haczolunan mallar istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu
hususu temin için malların kıymetleri depo edilmek veya icra memuru tarafından
kabul edilecek esham ve tahvilat veya menkul ve gayrimenkul rehin veya muteber
bir banka kefaleti gösterilmek şartiyle borçluya ve mal üçüncü şahıs elinde
haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak bu şahsa bırakılabilir. İstenilecek
teminat her halde borç ve masraf tutarını geçemez.
    İhtiyati haczi tamamlıyan merasim :

    Madde 264 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/104 md.)
    Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış
olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt vara-
kasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz
veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur.
    İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya
tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde tetkik mer-
ciinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur.
Tetkik mercii, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın
tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.
    İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya
alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verile-
cek hükmün sulh mahkemelerinde tefhim ve asliye mahkemelerinde tebliğinden iti-
baren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.
    Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vaz-
geçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dos-
yası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında
haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım
gelenlere bildirilir.
    Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı tetkik mer-
ciince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz
kendiliğinden icrai hacze inkılabeder.
    İhtiyati haciz kararına itiraz:

    Madde 265 - (Değişik: 18/2/1965- 538/105 md.)
    İhtiyati haciz kararı temyiz edilemez. Ancak, borçlu kendisi dinlenmeden
verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata
karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbikı, aksi halde haciz tutanağı-
nın kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla
itiraz edebilir.
    Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya
reddeder.
    İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecbur-
dur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra,
itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki,
iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.
    İhtiyati haczin kaldırılması:

    Madde 266 - (Değişik: 18/2/1965-538/106 md.)
    Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat
depo etmek veya gayrimenkul rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek
şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlan-
dıktan sonra bu yetki, icra tetkik merciine geçer.
    İhtiyati hacizde iflas yolu ile takip:

    Madde 267 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/107 md.)
    Alacaklı, iflasa tabi borçlusu aleyhine 264 üncü maddenin, birinci fıkrası
gereğince iflas yolu ile takipte bulunmuş veya iflas yolu ile takipte bulunduk-
tan sonra borçlunun mallarını ihtiyaten haczettirmiş ise, aşağıdaki hükümler
tatbik olunur.
    Borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur.
Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde ticaret mahkemesine baş-
vurarak itirazın kaldırılmasiyle beraber borçlunun iflasına karar verilmesini
istemeye mecburdur.
    Borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, bu durum hemen alacaklıya tebliğ olu-
nur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde ticaret mahkemesine
başvurarak borçlunun iflasına karar verilmesini istemeye mecburdur.
    264 üncü maddenin 4 üncü fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.
    İcrai hacizlere iştirak:

    Madde 268 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/108 md.)
    261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar haciz yolu ile takip
hükümlerine göre icrai hacze inkilap etmezden evvel bir diğer alacaklı tarafın-
dan haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi bu hacze kendiliğinden ve muvakkaten
iştirak eder.
    İhtiyati haciz masrafları satış tutarından alınır.
    İhtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermez.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK- 3)
                                   ONUNCU BAP
Kiralar hakkında hususi hükümler ve kiralanan gayrimenkullerin tahliyesi
    Adi kira ve  hasılat kiraları için ödeme emri ve itiraz müddeti:

    Madde 269 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/109 md.)
    Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da
talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı
ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra tetkik merciinden borçlunun kiralanan
şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder.
    Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci mad-
de hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur.Borçlu itirazında,
kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak
reddetmezse,akdi kabul etmiş sayılır.
    İtiraz takibi durdurur.İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay için-
de itirazın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı
ilamsız icra yoliyle takip yapamaz.
    Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hita-
mında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür.
    İtiraz etmemenin sonuçları:

    Madde 269/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/110 md.)
    Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse alacak-
lının talebi üzerine tetkik merciince tahliyeye karar verilir.
    İtiraz ve kaldırılması usulü:

    Madde 269/b - (Ek: 18/2/1965 - 538/110 md.)
    Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olu-
nan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re`sen tanzim veya imzası
tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itırazın kaldırıl-
masını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahli-
yesini istiyebilir.
    Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve def`ilerini aynı kuvvet
ve mahiyette belgelerle tevsik etmesi lazımdır.
    Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır. İtirazın varit olmadığı
tahakkuk ettikten sonra ödeme, takas veya sair bir def`ide bulunamaz.
    Takip yukarda yazılı belgelere istinat etmemesi sebebiyle alacaklı umumi
hükümler dairesinde dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emri, Borçlar
Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtar yerine geçer.
    (Değişik:9/11/1988 - 3494/51 md.) Kira sözleşmesindeki imzanın inkarından
dolayı alacaklı umumi mahkemede dava açmaya mecbur kalır ve lehine karar
alırsa, borçlu ayrıca yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına
mahküm edilir.
    Kira akdi dışındaki itirazlar ve tahliye:

    Madde 269/c - (Ek:18/2/1965 - 538/110 md.)
    Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemi-
yeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini
ve isteğini noterlikçe re`sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı
tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makam-
ların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika
ile ispat etmeğe mecburdur.
    Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkarı halinde 68 inci madde hükmü
kıyasen uygulanır.
    Merciin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez.
Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren
ongün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden
faydalanabilir.
    Kıyasen uygulanacak maddeler:

    Madde 269/d - (Ek: 18/2/1965 - 538/110 md.)
    62,63,65,66,68,70 ve 72 nci maddeler hükümleri kıyas yolu ile burada da uy-
gulanır.
    Hapis hakkı için defter yapılması:

    Madde 270 - Kiralıyan evvelce yapılması lazımgelen icrai takibi yapmadan
haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını
isteyebilir.
    (B.K. 267, 269, 281).
    Teahhurunda tehlike varsa zabıtanın yahut nahiye müdürünün de yardımı iste-
nebilir.
    İcra dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın bir defterini yapar ve
rehinleri paraya çevirme yoliyle takip talebinde bulunması için kiralıyana on
beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir.
    Kaçırılan eşyayı takip hakkı:

    Madde 271 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/111 md.)
    Gizlice veya cebirle götürülmüş eşya, götürülmelerinden on gün içinde icra
dairesinin emri ile ve zabıta kuvvetiyle geri alınabilir.İyi niyet sahibi üçüncü
şahısların hakları saklıdır.
    İhtilaf halinde mahkeme basit yargılama usulü ile meseleyi halleder ve kara-
ra bağlar.
    Mukavelename ile kiralanan gayrimenkullerin tahliyesi:
    1 - Tahliye emri ve münderecatı:

    Madde 272 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Mukavelename ile kiralanan bir gayrimenkulün müddeti bittikten bir ay içinde
mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi istenebilir.
    Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretiyle gayrimenkulün
on  beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder.
    Tahliye emrinde:
    Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve ikametgah-
ları ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir
itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulun-
maz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır.
    2 - Tahliye ve teslim:

    Madde 273 - Müddeti içinde itiraz olunmaz veya itiraz refolunursa kiralanan
gayrimenkul müddetin hitamında zorla tahliye ve kiralıyana teslim olunur. Ancak
tahliye emrindeki müddetin geçmesi lazımdır.
    Tahliye edilecek yerde kiralıyana ait olmıyan eşya bulunursa 26 ncı maddenin
hükmü kıyas yoliyle tatbik olunur.
    İtiraz:
    1 - Müddet ve şekli:

    Madde 274 - (Değişik: 3/7/1940  - 3890/1 md.)
    İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren
yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir.
 KANUNLAR, ŞUBAT 1989  (EK - 3)
    Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.
    63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir.
    2 - İtirazın kaldırılması:

    Madde 275 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/112 md.)
    İtiraz vukuunda kiralıyan tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını isteye-
bilir.
    Tahliye talebi noterlikçe res`en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş
yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine
veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz
kaldırılır.
    Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur.
    İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldı-
rılma talebi reddolundukten sonra kiracının veya kiralıyanın umumi hükümlere gö-
re mahkemeye müracaat hakları saklıdır.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/52 md.) Mahkemede açılan davada icra takibi sıra-
sında inkar olunan imzanın kendisine ait olduğu anlaşılan kiracı veya kiralayan
yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahküm edilir.
    Kiralanan gayrimenkulde üçüncü şahıs bulunursa:

    Madde 276 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/113 md.)
    Tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı
olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur.
    Şu kadar ki, bu şahıs resmi bir vesika gösterememekle beraber daireye ibraz
olunan mukavele tarihinden evvelki bir zamandan beri orayı işgal etmekte bulun-
duğunu beyan eder ve bu beyanı icra memuru tarafından mahallinde yapılacak tah-
kikatla teeyyüt ederse memur, tahliyeyi tehirle üç gün içinde keyfiyeti tetkik
merciine bildirir.
    Merci, tarafları dinliyerek icabına göre tahliyeyi emreder veya taraflardan
birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumuna karar verir. Bu müd-
det içinde mahkemeye müracaat edilirse, davanın neticesine göre hareket olunur.
36 ncı madde hükümleri burada da uygulanır. Dava etmiyen taraf iddiasından vaz-
geçmiş sayılır.
    Borçlunun nesep ve sebepten usul ve füruu, karı veya kocası, ikinci dereceye
kadar kan ve sıhri hısımları ve iş ortakları ile borçluya tebaan mecurda otur-
dukları anlaşılan diğer şahıslar, bu madde hükmünün tatbikında üçüncü şahıs sa-
yılmazlar.
                                ONBİRİNCİ BAP
                                 İptal davası
    İptal davası ve davacılar:

    Madde 277 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların
butlanına hükmettirmektir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar açabilirler:
    1 - Elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan her alacaklı,
    2 - İflas idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkra-
sında yazılı hallerde alacaklıların kendileri.
    İvazsız tasarrufların butlanı:

    Madde 278 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/114 md.)
    Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulun-
maması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası
verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin
tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün
bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.
    Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez.
    Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.
    1. (Değişik 9/11/1988 - 3494/53 md.) Karı ve koca ile usul ve füru, neseben
veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle
evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
    2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz
olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,
    3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şar-
tiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitle-
ri,
    Acizden dolayı butlan:

    Madde 279 - Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından
hacizden veya mal bulunmaması sebebiyle hacizden yahut iflasın açılmasından ev-
velki bir sene içinde yapılmışsa yine batıldır:
    1 - Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müs-
tesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehin-
ler;
    2 - Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödeme-
ler;
    3 - Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler.
    4. (Ek 9/11/1988 - 3494/54 md.) Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için
tapuya verilen şerhler.
    Bu tasarruflardan istifade eden kimse borçlunun hal ve vaziyetini bilmedi-
ğini ispat eylerse iptal davası dinlenmez.
    Diğer butlan halleri:

    Madde 280 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/115 md.)
    Tediye kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmiş veya hakkında 178 inci
maddenin 2 nci fıkrasındaki şartlar tahakkuk etmiş olan borçlunun, iyi niyetli
bir şahıstan veya basiretli bir tacirden beklenilmiyecek tasarruflarla mevcudu-
nu eksilttiği ve üçüncü şahsın bu durumu ve muamelenin mahiyetini bildiği veya
bilmesi gerektiği hallerde yapılmış olan tasarrufları batıldır. Şu kadar ki,ta-
sarrufun vukuu tarihinden itibaren alacaklı iki sene içinde borçlu aleyhine ha-
ciz veya iflas takibinde bulunmuş olmalıdır.
    Borçlunun birinci fıkradaki tasarrufu, alacaklıları ızrar kasdiyle yapması
ve bu kasda üçüncü şahsın vukufu halinde, tasarruf tarihi ne olursa olsun ba-
tıl sayılır.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/55 md.) Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya koca-
sı, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri
hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan
olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279
uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir.
    Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mü-
him bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işye-
rini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği
ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu ka-
rine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en
az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin
bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiy-
le; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şe-
kilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    İptal davalarında yargılama usulü:

    Madde 281 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/116 md.)
    Mahkeme, iptal davalarını basit yargılama usulü ile görüp hükme bağlar ve
bu davalara mütaallik ihtilafları hal ve şartları gözönünde tutarak serbestçe
takdir ve halleder.
    Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının
talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mah-
kemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar ye-
rine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz
kararı verilemez.
    Davalılardan herhangi biri davacının alacağını ödediği takdirde, dava red-
dolunur. Bu halde hakim, duruma göre herbirini masrafla ilzam veya bu masrafı
aralarında takdir ettiği surette taksim eder.
    İptal davasında davalı:

    Madde 282 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/117 md.)
    İcra ve iflas Kanununun 11 inci babındaki iptal davaları borçlu ve borçlu
ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan
kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka, kötü niyet
sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davası iyi
niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlal etmez.
    İadenin şümulü:

    Madde 283 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/118 md.)
    Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal
üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın ko-
nusu gayrimenkulse, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olma-
dan o gayrimenkulün haciz ve satışını istiyebilir.
    İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen de-
ğere taallük ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (Da-
vacının alacağından fazla olmamak üzere) mahküm edilir.
    İptal davası üzerine üçüncü şahıs da, mamelekinde hasıl olacak eksikliğin
borçludan tahsilini aynı davada istiyebilir. Bu talep, iptal davasının tefrik
edilerek daha önce hükme bağlanmasına mani değildir.
    İptal davasını kaybeden üçüncü şahıs, karşılık olarak şeyi veya bedelini
borçludan veya iflas masasından geri istiyebilir.
    Batıl bir tasarruf neticesinde kendisine ödenilen şeyi geri veren alacaklı
eski haklarını muhafaza eder.
    Kendisine bağış yapılan iyi niyetli ise yalnız dava zamanında elinde bulu-
nan miktarı geri vermeye mecburdur.
    Hak düşürücü müddet:

    Madde 284 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/119 md.)
    İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene
 geçmekle düşer.
                             ONİKİNCİ BAP
                              Konkordato
    Konkordato talebi:

    Madde 285 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/120 md.)
    Konkordato hükümlerinden istifade etmek istiyen herhangi bir borçlu, tetkik
merciine bir konkordato projesi verir ve bu projeye mufassal bir bilanço ve
defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin vaziyetini bildiren bir
cetvel ekler. Bu cetvelde, bilhassa Ticaret Kanununun 66 ncı maddesi hükmünce
tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösteri-
lir.
    Yetkili tetkik mercii, iflasa tabi olanlar için 154 üncü maddenin 1 inci
veya 2 nci fıkrasında yazılı yerdeki, iflasa tabi olmıyan borçlunun ikametga-
hındaki tetkik merciidir.
    Borçlu, bilançosunda yazılı mal ve kıymetleri, konkordato mühletinin veril-
memesi halinde, bilançoyu tetkik merciine sunduğu tarihten bir sene içinde ta-
kibe uğradığı takdirde 162 nci madde uyarınca göstermeye mecburdur. Konkordato
mühleti kaldırılmış veya konkordato tasdik edilmemişse, bunların kesinleşmesi
tarihlerinden itibaren bir sene ve konkordato feshedilmişse feshin kesinleşme-
sinden altı ay müddetle borçlu için aynı mecburiyet vardır.
    Mevcut malları ve alacakları borçlarının en az yüzde ellisini ödemeye ye-
tişmiyen borçlu konkordato istiyemez.
    Konkordato talebinin nazara alınması şartları:

    Madde 286 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/121 md.)
    Tetkik mercii borçluyu dinledikten sonra onun durumunu ve hesaplarının ha-
lini ve işlerindeki doğruluğunu ve taahhütlerini yerine getirmesine mani olan
sebepleri göz önünde tutarak, projenin alacaklıları zarara sokmak kasdından ari
ve borçlunun mevcudiyle mütenasip olup olmadığına ve mevcudunun yüzde elliyi
ödemeye yetişip yetişmediğine göre, talebinin uygun olup olmadığına karar ve-
rir.
    Borçlu, 287 nci madde gereğince mühlet verilmesi hakkındaki merci kararını
beş gün içinde masraflarını verip tatbike koydurmazsa verilen mühlet kendili-
ğinden kalkar.
    Mühlet:

    Madde 287 - (Ek birinci fıkra 9/11/1988 - 3494/56 md.) Konkordato talebi
166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre ilan edilir. Konkordato tale-
binin ilanından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato
mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek tetkik mer-
ciinden konkordato talebinin reddini isteyebilirler.
    Talep muvafık görülürse tetkik mercii borçluya iki aylık bir mühlet verir
ve aynı zamanda lazımgelen bilgi ve tecrübeye malik Türk vatandaşlarından bir
komiser tayin eder.
    Komiser borçlunun tasarruflarına nezaret eder ve 290 ve mütaakıp maddelerle
verilen vazifeleri yapar.
    8, 11 ve 16 ncı maddeler hükümleri komiserler hakkında da caridir.
    Komiserin teklifi üzerine mühlet iki ayı geçmemek üzere münasip bir müddet
 uzatılabilir.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/56 md.) İhtiyati tedbir yoluyla da olsa, borçluya
karşı başlamış olan takiplerin konkordato mühletinin bitiminden sonraki dönem
içinde durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip yapılamayacağına karar ve-
rilemez.
    Mühletin ilanı:

    Madde 288 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    (Değişik: 6/6/1985 - 3222/31 md.) Tetkik merciince mühlet yurt sathında
trajı en yüksek beş gazeteden birinde ilan olunur ve icra dairesiyle tapu dai-
resine bildirilir. Borçlu bir tacir ise ticaret sicili memurluğuna ve deniz ti-
caretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil memurluğuna da haber verilir. Borçlunun
gemisi sicile kayıtlı olduğu takdirde gemi sicil memuru, konkordato mehli hak-
kında sicile şerh verir. Bu
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
şerh Türk Ticaret Kanununun 879 uncu maddesindeki şerhin hukuki neticesini mey-
dana getirir.
    Konkordato talebi üzerine verilecek mühlet kararına ilan tarihinden itiba-
ren yedi gün içinde her alacaklı dilekçe ile itiraz edebilir.
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/57 md.) Tetkik mercii bu itirazların hepsini ta-
rafları dinleyerek bir kararla halleder. Alacaklının itirazının reddine dair
kararlar ile 287 nci maddeye göre borçluya mühlet verilmesine veya verilmiş
mühletin uzatılmasına dair merci kararları temyiz olunamaz. İtiraz mühletin ce-
reyanını durdurmaz.
    Mühletin neticeleri:

    Madde 289 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/122 md.)
    Rehinli alacaklar müstesna olmak üzere, mühlet içinde borçlu aleyhine hiç-
bir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesiyle
kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler cereyan etmez.
    Ancak 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yolu
ile yapılan takipler, birinci fıkra hükmünden müstesnadır.
    Borçlunun tasarruf yetkisinin uzatılması:

    Madde 290 - (Değişik birinci fıkra: 6/6/1985 - 3222/32 md.) Borçlu, komise-
rin nezareti altında işlerine devam edebilir. Fakat, borçlu, mühletin ilanından
itibaren, rehin ve ipotek tesis edemez, gayrimenkul satamaz, kefil olamaz ve
ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi takdirde yapılan akitler hükümsüzdür. An-
cak konkordato tasdik kararı için gerekli harcı karşılamak üzere buna yeter
miktardaki malları üzerinde komiserin nezareti altında tasarrufta bulunabilir.
    Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına mugayir veya hüsnü niyetinden
şüpheyi haklı gösterir bir harekette bulunursa, tetkik mercii komiserin raporu
üzerine mümkün ise borçluyu dinledikten sonra mühleti kaldırabilir.
    299 ve 300 üncü maddeler hükmü tatbik olunur.
    Defter tutulması:

    Madde 291 - Komiser, tayinini mütaakıp borçlunun mevcudunun bir defteri-
ni yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. Borçlunun başka yerde malları
varsa bu muamele ora icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir.
    Alacakların bildirilmesi:

    Madde 292 - (Değişik birinci fıkra: 6/6/1985 - 3222/33 md.) Alacaklılar,
komiser tarafından ilan tarihinden itibaren yirmi gün içinde alacaklarını bil-
dirmeye yurt sathında trajı en yüksek beş gazeteden birinde yapılacak ilanla
davet olunur. Ayrıca, ilanın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta
ile gönderilir. İlanda, hilafına hareket eden alacaklıların bilançoda kayıtlı
olmadıkça konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.
    (Değişik: 18/2/1965 - 538/123 md.) Aynı ilanda komiser; yukarıdaki fıkrada
yazılı müddet geçtikten sonra olmak üzere, konkordato teklifini müzakere etmek
için alacaklıları muayyen bir gün ve saatte toplanmaya davet eder ve toplanmaya
tekaddüm eden on gün içinde vesikaları tetkik edebileceklerini kendilerine ha-
ber verir.
    Alacaklılar hakkında borçlunun beyana daveti:

    Madde 293 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/124 md.)
    Komiser, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında beyanda bulunmaya davet
eder. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri
ve vesikaları üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini aşa-
ğıdaki madde gereğince vereceği rapora derceder.
    Alacaklıların toplanması:

    Madde 294 - Komiser alacaklılar toplanmasına reislik eder ve borçlunun va-
ziyeti hakkında bir rapor verir.
    Borçlu lazımgelen malümatı vermek üzere toplanmada hazır bulunmağa mecbur-
dur.
    Müzakere neticesinde tutulan konkordato zaptı derhal imza olunur. İmzayı
mütaakıp on gün içinde vukua gelen iltihaklar kabul olunur.
    Müşterek borçlulara karşı haklar:

    Madde 295 - Konkordatoya muvafakat etmiyen alacaklı müşterek borçlulara ve
borçlunun kefillerine ve borcu tekeffül edenlere karşı bütün haklarını muhafaza
eder.
    Konkordatoya muvafakat etmiş olan alacaklı dahi kendi haklarını yukardaki
kimselere ödeme mukabilinde temlik teklif etmek ve onlara  toplanmanın günü ile
yerinden en aşağı on gün evvel haber vermek şartiyle bu hükümden istifade eder.
    Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin yukardaki kimselere konkordato
müzakeresine iştirak etmek salahiyetini verebilir ve onların kararını kabul ta-
ahhüdünde bulunabilir.
    Konkordatonun mahkemede tetkiki:

    Madde 296 - Toplanmayı takip eden on gün bittikten sonra komiser konkorda-
toya müteallik bütün evrak ve bu müddet içinde iltihak eden olmuşsa bunları da
nazara alarak konkoradatonun kabul edilip edilmediğine ve tasdikı muvafık olup
olmadığına dair esbabı mucibeli mütalaanamesini mahkemeye verilmek üzere icra
dairesine tevdi eder.
    (Değişik: 6/6/1985 - 3222/34 md.) Mahkeme, komseri dinledikten sonra kısa
bir zamanda kararını verir. Karar vermek için tayin olunan celse, yurt sathında
trajı en yüksek beş gazeteden birinde ilan edilir. İtiraz edenlerin haklarını
müdafaa için celsede bulunabilecekleri de ilana yazılır.
    Konkordatonun kabulü için lazımgelen ekseriyet:

    Madde 297 - Konkordato kaydedilmiş olan alacakların üçte ikisine malik ve
alacaklılarının üçte ikisine baliğ olan bir ekseriyet tarafından imza edilmişse
kabul olunmuş sayılır.
    İmtiyazlı alacaklılarla borçlunun karısı, kocası ve ana, baba ve evladı ne
alacak ve ne de alacaklı ekseriyetini teşkilde hesaba katılmazlar.
    Rehinle temin edilmiş alacaklar komiser tarafından takdir edilen kıymet ne-
ticesinde teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.
    Nizalı veya taliki şarta bağlı veyahut muayyen olmıyan bir vadeye tabi ala-
cakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne nispette katılacağına tetkik mercii
karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ilerde mahkemece verilecek hüküm-
ler mahfuzdur.
    Konkordatonun tasdiki:

    Madde 298 - Yukardaki hükümler dairesinde yapılan konkordatonun tasdikı
aşağıdaki şartların tahakkukuna bağlıdır:
    1 - Borçlu alacaklıların zararına olarak doğruluk haricinde yahut pek bü-
yük hiffetle hiç bir muamele yapmamış olmak;
    2 - Teklif olunan para borçlunun serveti ile mütenasip bulunmak, (Mahkeme
miras yoliyle borçluya düşebilecek malları da nazarı itibara alabilir);
    3 - Konkordato hükmünün ifası ve kendilerinin ihbar etmiş olan imtiyazlı
alacaklıların bütün alacaklarının tesviyesi için kafi teminat verilmiş olmak
(alacaklılar teminat verilmesinden açık bir beyan ile vazgeçebilirler).
    4. (Ek: 18/2/1965 - 538/125 md.) Konkordatonun tasdikının gerektirdiği yar-
gılama masrafları ve ilam harclarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından
mahkeme veznesine depo edilmiş olmak.
    Temyize müracaat:

    Madde 299 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
    Konkordato hakkında verilen hüküm tefhiminden on gün içinde borçlu ve iti-
raz eden her alacaklı tarafından temyiz olunabilir.
    Tasdikin ilanı:

    Madde 300 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/126 md.)
    (Değişik: 6/6/1985 - 3222/35 md.) Hüküm kesinleşince yurt sathında trajı en
yüksek beş gazeteden birinde ilan edilir; icra dairesi ile tapu dairesine, ma-
halli ticaret odalarına sanayi odalarına ve borsalara ve borçlunun sıfatına göre
evvelce ihbar edilmiş ise ticaret sicili memurluğuna ve gemi sicil memurluğuna
tebliğ olunur.
    İlandan itibaren 287 nci maddeye göre verilen mühletin hükümleri biter.
    Konkordatonun reddinden sonra iflas ve ihtiyati haciz:

    Madde 301 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/127 md.)
    Konkordato tasdik olunmaz yahut mühlet kaldırılırsa alacaklılardan birinin
yedi gün içinde vukubulacak talebi üzerine iflas yolu ile takibe tabi borçlunun
derhal iflasına karar verilir.
    Konkordatonun tasdikını reddeden mahkeme, teminat aramaksızın borçlunun bü-
tün kabili haciz mallarının ihtiyaten haczine karar verir. Bu karar masrafı
avans olarak yatıran herhangi bir alacaklının talebiyle tatbik olunur. Yukarı-
daki fıkraya göre açılan iflas davası 264 üncü madde gereğince ihtiyati haczi
tamamlıyan merasimdendir.
    İtirazlı alacaklar hakkında dava:

    Madde 302 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/36 md.)
    Ticaret mahkemesi, konkordatonun tasdiki kararında alacakları itiraza uğra-
mış olan alacaklılara, dava açmak için, konkordatonun tasdiki kararının yüze
karşı verilmesi halinde tefhim, aksi takdirde tebliğ tarihinden itibaren başla-
mak üzere yedi günlük bir müddet tayin eder. Bu müddet içerisinde dava açmayan-
ların hakları düşer.
    Konkordatonun hükümleri:

    Madde 303 - Tasdik edilen konkordato, bütün alacaklar için mecburidir. Re-
hinli alacaklıların rehin kıymetine tekabül eden miktardaki alacakları ile
Devletin amme hukukundan doğan alacakları müstesnadır.
    Konkordatonun neticelenmiyen takipler üzerine tesiri:

    Madde 304 - Konkordatonun tasdikı konkordato  mühletlerinden evvel vazolu-
nupta henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür.
    Nizalı alacaklılara ait paralar:

    Madde 305 - Tetkik mercii emrederse nizalı alacaklılar hakkında ayrılan
paylar hüküm katileşinceye kadar borçlu tarafından sağlam bir bankaya ve bulun-
mıyan yerde icra veznesine yatırılır.
    Konkordato haricinde yapılan vaitler:

    Madde 306 - Borçlu tarafından konkordato şartlarından fazla olarak alacak-
lılardan birine yapılan her vait hükme hacet kalmaksızın batıldır.
    Konkordatonun alacaklılardan birinin müracatiyle onun hakkında feshi:

    Madde 307 - Kendisine karşı konkordato şartları ifa edilmiyen her alacaklı
konkordato mucibince iktisap etmiş olduğu yeni hakları muhafaza etmekle beraber
konkordatoyu tasdik eden mahkemeye müracaatla kendisi hakkında konkordatoyu
feshettirebilir.
    Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden on gün içinde temyizi
kabildir.
    Konkordatonun tamamen feshi:

    Madde 308 - Her alacaklı suiniyetle muallel bulunan bir konkordatonun feshi-
ni tasdik kararını vermiş olan mahkemeden istiyebilir.
    299, 300 ve 301 inci maddelerin hükümleri bu halde de caridir.
    İflastan sonra konkordato:

    Madde 309 - İflasına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato teklifi ederse
iflas idaresi mütalaasiyle beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha
sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu teklifi bildirir.
    294 den 299 uncu ve 302 den 308 inciye kadar olan maddeler burada da tatbik
olunur. Komisere ait vazifeler iflas idaresi tarafından yapılır.
    285 inci maddenin son fıkrası hükmü burada cari değildir.
    (Değişik: 6/6/1985 - 3222/37 md.) Konkordato üzerine verilen karar iflas
idaresine bildirilir.
    Konkordatonun tasdikı halinde idare iflasa hükmeden mahkemeden iflasın
kaldırılmasını ister.
                             ON ÜÇÜNCÜ BAP
                       Taksiratlı ve hileli iflas
                       I - TAKSİRATLI İFLAS
    Taksiratlı iflas halleri:

    Madde 310 - Aşağıdaki hallerden biri kendisinde bulunan müflis taksiratlı
sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır:
    1 - Ziyanları için makul sebepler gösteremezse;
    2 - Evinin masrafları hadden fazla ise;
    3 - Kumar yahut mücerret baht oyunlarında ve borsa muamelelerinde külliyetli
para sarfetmişse;
    4 - Borcunun, mevcudu ile alacağından çok olduğunu bildiği halde bu vaziye-
tinden haberleri olmıyan kimselerden ehemmiyetli miktarda veresiye mal satın
yahut borç para almış ise;
    5 - (Değişik: 29/6/1956-6763/42 md.) Ticaret Kanununun 66 ncı maddesinin
birinci fıkrasının 1 ila 3 üncü bentlerinde sayılan defterleri hiç veya kanunun
emrettiği şekilde tutmamış ise;
    6 - Mevcudu ile alacağından çok fazla mebaliğ için senetler imza etmiş ise;
    7 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/128 md.) İflas takibi sırasında mahkeme, iflas
idaresi veya iflas dairesi tarafından çağrıldığı halde makbul bir mazeret olmak-
sızın gelmemiş ise;
    8 - İşlerini terkederek kaçmış ise;
    9 - Evvelki bir konkordato şartlarını ifa etmeden yeniden iflasına hükmolun-
muş ise;
    10 - 178 inci maddenin son fıkrası hükmüne riayet etmeyipte bir sene içinde
iflası vuku bulmuşsa.
                                II - HİLELİ İFLAS
    Hileli iflas halleri:

    Madde 311 - (Değişik: 18/2/1965-538/129 md.)
    İflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kasdiyle ve husu-
siyle aşağıdaki suretlerle hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayı-
lır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır:
    1. Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kıs-
men kaçırır, gizler veya tahrip ederse;
    2. Alacaklıların zararına olarak hakikata aykırı makbuzlar verir veya yazı
ile borç ikrar ederse;
    3. Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa;
    4. Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi
tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale
kalkışırsa;
    5. Hakikata aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukavele-
ler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa;
    6. Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli
kıymeti haiz ticari mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün
piyasasından, hem de malolduğu veya satınalındığı kıymetten pek aşağı bir fiyat-
la satmak suretiyle mevcudunu israf ederse;
    7.Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin ederse;
    8. Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini hakikatte oldu-
ğundan fazla veya noksan gösterirse.
    (Değişik: 6/6/1985-3222/38 md.) Bir numaralı bentte yazılı malların kıymeti-
ne göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi tatbik olunur.
    Bir numaralı bentte yazılı suçları yapanlar müflisin evi halkından kimseler
ise müflis gibi cezalandırılırlar.
    Türk Ceza Kanununun iştirak hükümleri dışında kalsa dahi, müflisin aktifini
azaltmak maksadiyle ona ait menkul ve gayrimenkul malları kısmen veya tamamen
saklıyan veya kaçıran ve muvaza ile temellük eden veya bu hususlarda yataklık
veya tavassut eden veya iflas masasına müracaat ile kısmen veya tamamen asılsız
alacaklarını kaydettiren veya müflisin tediye kabiliyetini azaltmak maksadiyle
kendi adına veya müstear adla ticari faaliyetlere girişen kimseler hakkında dahi
aynı cezalar uygulanır.
                             ON DÖRDÜNCÜ BAP
                         İtibarın yerine gelmesi
    İtibarın yerine gelmesi:
    A - Hileli müflis:

    Madde 312 - Hileli müflis itibarının yerine gelmesini Ceza Muhakemeleri Usu-
lü Kanununun memnu hakların iadesine dair faslındaki hükümlere göre elde edebi-
lir. Ancak mezkür fasılda yazılı şartların ifasından başka istidasına, masaya
kabul edilmiş bütün alacaklıların alacakları tamamen itfa edildiğine dair mak-
buzlarını veya sair vesikalarını raptetmesi lazımdır.
    B - Taksiratlı müflis:

    Madde 313 - Taksiratlı müflis infazı lazımgelen cezasını çektikten veya
kanuni sebeplerle ceza düştükten sonra iflas kararını veren mahkemeye arzuhal
ile müracaat ederek itibarının yerine gelmesini talep edebilir. İstida masaya
kabul edil-
miş bütün alacaklıların alacaklarını gösteren iflas dairesinden alınmış bir
defterle bu borçların tamamen itfa edildiğine dair makbuzlar veya sair ispat
edici evrak ile tevsik edilir.
    C - Adi müflis:

    Madde 314 - Adi müflis masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacaklarını
itfa ettiğine dair makbuz veya vesikaları göstererek iflasa karar veren mahkeme-
den itibarının yerine gelmesini isteyebilir.
    İlan:

    Madde 315 - Yukarki maddelere göre talebin kabulü üzerine verilen hüküm,
Resmi Gazete ile ilan olunur.
    Ölümden sonra itibarın yerine gelmesi:

    Madde 316 - Hileli veya taksiratlı yahut adi müflisin itibarının yerine gel-
mesine ölümünden sonra mirasçılarından birinin talebiyle de hükmolunabilir.
                             ON BEŞİNCİ BAP
                    Fevkalade hallerde mühlet ve tatil
                          I - FEVKALADE MÜHLET
    Bu babın tatbiki şartları:

    Madde 317 - Fevkalade hallerde hususile devamlı iktisadi buhranlarda İcra
Vekilleri Heyeti 318 den 329 uncuya kadar olan maddeler hükümlerinin muayyen bir
müddet için bu hallerden müteessir olan mıntaka borçlularına tatbik edilmesine
karar verebilir.
    Fevkalade mühletin kabulü, borçlunun dilekçesi:

    Madde 318 - İcra Vekilleri Heyetince bu suretle tayin edilen mıntakalarda
317 nci maddede gösterilen haller sebebiyle kusuru olmaksızın taahhütlerini ifa
edemiyen borçlu mühletin hitamında borçlarını tamamen tediye edebileceğini ahval
ümit ettiriyorsa tetkik merciinden nihayet altı ayı geçmemek üzere fevkalade bir
mühlet istiyebilir.
    Borçlu dilekçesine mali vaziyetini gösteren vesikaları, alacaklıların liste-
sini raptetmeğe ve tetkik mercii tarafından talep olunan bütün malümatı vermeğe
ve kendisinden istenebilecek evrakın hepsini göstermeğe mecburdur. Borçlu iflas
yoliyle takibe tabi ise istidasına fazla olarak bilanço ve defterlerini de
rapteder.
    Tetkik merciince yapılacak tetkikler:

    Madde 319 - Tetkik mercii lüzum gördüğü tahkikleri de yaptıktan sonra mühlet
talebi ilk bakışta esassız gibi görünmezse bir gün tayin ve o gün için ilan
tarikiyle bütün alacaklıları davet ve icabında ehli hibreye de müracaat eyler.
    Alacaklılar tayin olunan günden evvel dosyayı tetkik edebilirler; alacaklı-
ların mühlet talebine karşı tahriri itirazlarını dermeyan etmek yetkileri de
vardır.
    Tetkik mercii kısa bir müddette kararını verir; mühlet vermekle beraber
borçluyu bir veya mütaaddit taksitlerle ödemeğe de mecbur edebilir.
    Temyize müracaat:

    Madde 320 - Karar hakkında tebliğ tarihinden on gün içinde borçlu ile ala-
caklılardan her biri tarafından temyize müracaat olunabilir.
    Tetkik mercii tarafından verilmiş olan fevkalade mühletin hükmü temyizin
kati kararına kadar muteberdir.
    Defter tanzimi, komiser:

    Madde 321 - Tetkik mercii, mühlet kararını vermezden evvel veya verirken
defter tutulmasını emreder ve alacaklıların haklarını korumak maksadiyle diğer
bütün tedbirleri alır.
    Merci mühlet vermekle beraber borçlunun muamelelerine nezaret etmek üzere
bir komiser tayin edebilir.
    Kararın tebliği:

    Madde 322 - Mühlet kararı katileşince icra dairesine tebliğ ve hemen ilan
olunur.
    Neticeler, takipler ve müddetler:

    Madde 323 - Mühlet içinde borçlu aleyhine hiç bir takip yapılamaz ve bir
takip muamelesiyle kesilebilecek müruru zaman veya hakkı düşüren sair müddetler
durur.
    206 ncı maddede ikinci ve üçüncü sıra alacaklılar lehinde vazedilmiş bir se-
nelik ve 278 ve 279 uncu maddelerde yazılan iki ve bir senelik müddetler fevka-
lade mühletin devamı müddetince uzatılır. Rehinle temin edilmiş alacakların fa-
izleri için rehin hakkı da yine fevkalade mühletin devamınca uzatılır.(M.K.790).
    Borçlunun tasarruf hakları:
    A - Umumiyetle:

    Madde 324 - Borçlu işlerine devam edebilir. Ancak mühletin devamınca alacak-
lıların kanuni menfaatlerine dokunacak yahut alacaklılardan bir kısmını diğerle-
rinin zararına olarak tercih suretiyle yapılacak muameleler memnudur.
    B - Yetkili makam tarafından alınan hususi tedbirler hakkında:

    Madde 325 - Tetkik mercii fevkalade mühleti verirken komiserin, yoksa bizzat
merciin muvafakati olmaksızın borçlunun gayrimenkullerini temlik yahut bunlar
üzerinde ayni haklar tesis, rehinler ihdas, ivazsız tasarruflar icra etmiyeceği-
ne ve fevkalade mühletten evvel doğmuş borçlara karşı ödemeler yapamıyacağına ve
kefalet edemiyeceğine ve ederse hükümsüz olacağına karar verebilir.
    Ancak 206 ncı maddede mezkür ikinci ve üçüncü sıradaki borçların ödenmesi ve
319 uncu maddenin üçüncü fıkrasında bahsolunan taksitlerin tediyesi için muvafa-
kat almağa lüzum yoktur.
    Fevkalade mühlet kararında yukardaki kayıtlar bulunursa bunlar da ilana ya-
zılır ve fevkalade mühlet tapu siciline temlik hakkının tahdidi suretiyle geçi-
rilir.
    Fevkalade mühlete tabi olmıyan alacaklar:

    Madde 326 - Fevkalade mühlet yirmi liradan aşağı alacaklarla muayyen müddet-
lerde verilen nafakalar, rehinli alacaklar, 206 ncı madde mucibince birinci sı-
raya dahil bulunan maaş ve ücretler hakkında cari değildir.
    Bu alacaklar, borçlu iflas yoliyle takibe tabi bulunmuş olsa bile fevkalade
mühlet esnasında ancak haciz yoliyle yahut rehinin paraya çevrilmesi suretiyle
takip olunabilir.
    Uzatma:

    Madde 327 - 317 nci madde hükümlerine göre tayin olunan müddet içinde borç-
lunun istidası üzerine tetkik mercii tarafından verilen fevkalade mühlet; bunu
icap ettiren sebepler borçlunun kusuru olmaksızın devam ediyorsa nihayet dört ay
uzatılabilir.
    Borçlu dilekçesine alacaklıların mütemmim bir listesini ve eğer iflas yoliy-
le takibe tabi ise mütemmim bir bilanço raptetmeğe mecburdur.
    Merci alacaklıların itirazlarını yazı ile bildirmeleri için bir müddet ta-
yin ederek uzatma talebini ilanla tebliğ eder.
    Bir komiser tayin edilmiş ise o da rapor vermeğe davet olunur.
    Müddet bittikten sonra merci kararını verir ve bu karar aynı şartlara göre
ilan olunur. Fevkalade mühlette olduğu gibi bu karar hakkında da temyize müra-
caat olunabilir.
    Temyiz bu halde dosya üzerine kararını verir.
    Refi:

    Madde 328 - Tetkik mercii aşağıdaki hallerde alacaklılardan birinin veya
komiserin talebi üzerine mühletin kalkmasına karar verebilir:
    1 - Borçlu tayin olunan taksitleri vaktinde ödemezse;
    2 - Borçlu komiserin talimatı hilafına hareket eder ve alacakların kanuni
menfaatlerini ihlal yahut bazılarını diğerlerinin zararına olarak iltizam ey-
lerse;
    3 - Borçlunun mercie verdiği malümatın hakikata muhalif olduğunu yahut
borçlunun bütün taahütlerini ifaya muktedir bulunduğunu alacaklılardan biri is-
pat ederse.
    Borçlu dinlenmeğe yahut itirazlarını yazı ile bildirmeğe davet olunur.Merci
icabı halinde mütemmim malümat elde ettikten sonra dosya üzerine kararını ve-
rir. Müracaat vukuunda temyiz de aynı veçhile hareket eder. Refi kararı mühlet
kararının tabi olduğu şartlar dairesinde ilan olunur.
    Refi kararı ikinci ve üçüncü numaralara göre verilmiş ise borçluya konkor-
dato mühleti veya yeni bir fevkalade mühlet verilemez.
    Fevkalade mühlet izinde kondordato ve yeniden mühlet verilmemesi:

    Madde 329 - Fevkalade mühletin devamı esnasında konkordato talep etmek ar-
zusunda bulunan borçlu vesikalarını ve komiserin mütalaanamesiyle birlikte kon-
dordato projesini mühletin bitmesinden evvel vermeğe mecburdur.
    Fevkalade müddetin bitmesinden sonra başlıyan altı ay içinde konkordato
mühleti verilemiyeceği gibi yeniden fevkalade mühlet de verilemez.
                          II- FEVKALADE HALLERDE TATİL
    İcra takiplerinin durdurulması halleri:

    Madde 330 - Salgın hastalık,umumi bir musibet veya harb halinde İcra Vekil-
leri Heyetinin karariyle memleketin bir kısmında veya bazı iktisadi zümreler
lehine muayyen bir müddet için icra takipleri durdurulabilir.
                                  ON ALTINCI BAP
                                 I. Cezai hükümler
    Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksilten borçluların cezası:

    Madde 331 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/130 md.)
    Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl için-
de borçlu, alacaklısını zarara sokmak maksadiyle, mallarını veya bunlardan bir
kısmını mülkünden çıkararak telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki suret-
te yahut gizliyerek muvazaa yolu ile başkasının uhdesine geçirerek veya aslı
olmıyan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz
belgesi istihsal edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat et-
tiği takdirde, üç aydan üç yıla kadar hapis ile cezalandırılır.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiil-
leri işliyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.
    (Ek: 9/11/1988 - 3494/58 md.) Gayrimenkul rehni kapsamında bulunan teferru-
atın rehin alacaklısına zarar vermek kasdı ile gayrimenkul dışına çıkarılması
halinde, teferruatın zilyedi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandı-
rılır.
    Zararın miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi
uygulanır.
    Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur.
    Borçlu lehine bu hareketlere bilerek yardım ve iştirak eden kimseler, Türk
Ceza Kanununun 65 inci maddesi delaletiyle bu maddeye göre cezalandırılır.
    Aczine kendi fiiliyle sebebiyet veren veya vaziyetinin fenalığını bilerek
ağırlaştıran borçlunun cezası:

    Madde 332 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/131 md.)
    Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl için-
de borçlu, adet üzere tecviz edilemiyecek bir hiffetle hareket ederek veya had-
dinden ziyade masraflar yaparak yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsiz-
ce spekülasyonlara girişerek yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarek aczine
kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o
gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa, aleyhine aciz belgesi istihsal
edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde,onbeş
günden altı aya kadar hafif hapis cezasiyle cezalandırılır.
    Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiil-
leri işliyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.
    Bu suç alacaklının şikayeti üzerine takip olunur. Borçluyu fazla borç altı-
na girmeye veya talih oyunu ile spekülasyonlarda bulunmaya sevk etmiş yahut
ağır faiz almak suretiyle zaafından istifade etmiş olan alacaklıların şikayet
hakkı yoktur.
    İflas ve konkordato işlerinde hususi menfaat temin edenlerin cezası:

    Madde 333 - Her kim iflas bürosu veya idaresi yahut bir alacaklının veya
alacaklılar toplanmasındaki mümessilinin reyini yahut konkordatoya muvafakatini
kazanmak için ona hususi bir menfaat temin veya vadederse Cumhuriyet Savcılı-
ğınca yapılacak takibat üzerine altı aydan üç seneye kadar hapsolunur.
    Kendisine menfaat temin veya vadettiren alacaklı yahut mümessili de aynı
ceza ile cezalandırılır.
    İflas bürosu veya idaresi azası hakkında bu ceza beş seneyi geçmemek üzere
iki kat olarak hükmolunur.
    Konkordatoda yetkili kimseleri hataya düşüren borçlunun cezası:

    Madde 334 - Konkordato mühleti istihsal etmek veya konkordatoyu tasdik et-
tirmek için hakıkate muhalif hesap veya bilanço göstererek mali vaziyeti hak-
kında alacaklıları, komiseri veya yetkili memuru hataya düşüren borçlu alakalı-
nın tetkik merciine vakı olacak müracaatı üzerine üç aydan bir seneye kadar
hafif hapis ile cezalandırılır.
    Kiracının cezalandırılacağı haller:

    Madde 335 - Üzerlerinde kiralayanın hapis hakkı tanınmış ve 270 inci madde
mucibince defteri yapılmış eşyayı kaçıran veya gizleyen borçlu ile tahliyesi
emrolunan yeri kiralayana zarar vermek maksadiyle işgal ettiren şahıs Türk Ceza
Kanununun (276) ncı maddesine göre cezalandırılır.
    Müflisin mallarını vermeyenler hakkındaki cezalar:

    Madde 336 - Müflisin mallarını ellerinde bulunduran veya müflise borçlu
olan üçüncü şahıslar iflasın açıldığına dair ilana muttali oldukları tarihten
itibaren bir ay içinde makbul bir mazeret olmaksızın o malları iflas idaresi
emrine vermezler veya borçlarını bildirmezlerse tetkik merciince elli liraya
kadar hafif para cezasiyle cezalandırılırlar.
    Mal beyanı için gelmiyenlerin ve beyanda bulunmıyanların ve istenen malı
teslim etmiyenlerin cezası:

    Madde 337 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/132 md.)
    (Değişik: 6/6/1985 - 3222/39 md.) Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere ma-
zereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borç-
lular, alacaklının şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından on günden bir aya
kadar hafif hapis cezasıyla mahküm edilir. Borçlunun haczi kabil mallarını ala-
caklının bildiği veya bilmesi lazım geldiği ispat olunursa borçluya ceza veril-
mez.
    162, 209, 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet eden müflis hakkında da
iflas idaresinin vereceği müzekkere üzerine tetkik mercii tarafından aynı ceza
hükmolunur.
    Ticareti terk edenlerin cezası:

    Madde 337/a - (Ek: 18/2/1965 - 538/133 md.)
    44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmıyan veya beyanında mevcudunu
eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini ha-
ciz veya iflas sırasında gösteremiyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde
tasarruf eden borçlu hakkında, bundan zarar gören alacaklının şikayeti üzerine,
tetkik mercii tarafından 3 aydan 1 seneye kadar hafif hapis cezasına hükmolu-
nur.
    Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini is-
pat eden borçluya ceza verilmez.
    Borçlunun iflası takdirinde birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas
hali sayılır.
    Hakikata muhalif beyanda bulunanların cezası:

    Madde 338 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/40 md.)
    Bu Kanuna göre istenen beyanı hakikate aykırı surette yapan kimse, alacak-
lının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından bir aydan bir seneye kadar ha-
fif hapis cezasıyla cezalandırılır.
    Hakkında aciz vesikası alınmış borçlu, asgari ücretin üstünde bir geçim
sürdürdüğü, aciz vesikası hamili alacaklının alacağının aciz vesikasına bağlan-
masından en geç beş sene içinde müracatı üzerine sabit olursa, asgari ücretin
üstünde kalan gelirlerinden icra tetkik merciinin dörtte birden az olmamak üze-
re tespit edeceği kısmını merci kararının kesinleşmesinden itibaren en geç bir
ay içinde ve aciz vesikasındaki borcun ödenmesine kadar her ay icra dairesine
yatırmaya mecburdur. Bu mükellefiyeti yerine getirmeyen borçlu bir aydan bir
seneye kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılır. Hafif hapis cezasının tatbi-
kine başlandıktan sonra borçlu o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda
olduğu meblağı öderse tahliye edilir.
    Borçlu ödemelerini tekrar keserse, geri kalan cezası infaz olunur, ancak
bakiye borcun tamamını ödediği takdirde cezadan kurtulur.
                                                                             *
    Borçlunun nafaka borçluları dahil üçüncü şahıstan yardım görmesi, asgari
ücretin üstünde eline geçen para ve menfaatlerin icra tetkik mercii kararı ile
belirlenecek kısmını, icra veznesine yatırmak mükellefiyetini ortadan kaldır-
maz.
    İkinci fıkradaki hükmün tatbikini birden fazla aciz vesikası hamili alacak-
lı talep etmiş ise, bunlar talep tarihi sırasıyla öncelik hakkını haizdir.
    Beyandan sonra mal ve kazançta olan tezayüdü bildirmeyen borçlunun cezası:

    Madde 339 - Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vakı
tezayütleri bu kanun mucibince bildirmeğe mecbur olan borçlu makbul bir maze-
reti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya şifahi
surette bildirmezse bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut oldu-
ğu takdirde beş günden bir aya kadar ve mal veya kazancını asıl veya bedel iti-
bariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa on beş günden altı aya ka-
dar hafif hapis ile cezalandırılır.
    Bu cezalar alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından hükmolunur.
    Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza:

    Madde 340 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/41 md.)
    111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakatı ile icra dairesinde
kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden
borçlu, alacaklının şikayeti üzerine tetkik mercii tarafından bir aydan üç aya
kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır.
    Çocuk teslimi emrine muhalefetin cezası:

    Madde 341 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/42 md.)
    Çocuk teslimi hakkındaki ilamın icrası sırasında çocuğu gizleyen veya ila-
mın icrasından sonra tekrar kaçıran borçlu ile bu fiillere bilerek iştirak
edenler, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikayeti üzerine, tetkik mercii tara-
fından, bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılır.
    İcra dairesince teslim edilen gayrimenkul veya gemiye tekrar girenlerin
cezası:

    Madde 342 - İcra dairesi marifetiyle alacaklıya veya alıcıya teslim edilen
bir gayrimenkule veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu
tetkik mercii tarafından Türk Ceza Kanununun (309) uncu maddesi mucibince umumi
hükümler dairesinde cezalandırılır.
    30 ve 31 inci maddeler hükmüne muhalefet edenlerin cezası:

    Madde 343 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/43 md.)
    Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin
yapılmaması yahut bir irtifak hakkının tesisi veya kaldırılması hakkındaki ilam
hükümlerine makbul mazerete müstenit olmayarak muhalefet eden borçlular, hüküm
lehine verilmiş olan kimsenin şikayeti üzerine, tetkik mercii tarafından bir
aydan üç aya kadar hafif hapis cezasına mahküm edilirler.
    Nafaka hükmüne uymuyanların cezası:

    Madde 344 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/136 md.)
    Nafaka vermeye mahküm olup da ilamda gösterilen ödeme şartlarına riayet et-
miyen borçlu, alacaklının şikayeti üzerine tetkik merciince tarafların hal ve
vaziyetlerine göre on günden üç aya kadar hafif hapse mahküm edilir. Cezanın
infazından sonra işliyecek nafaka hakkında aynı hüküm cereyan eder.
    Ancak borçlu, nafakanın kaldırılması veya azaltılması hakkında dava açmış
ve borçlunun ileri sürdüğü sebepler, tetkik merciince cezanın tehiri talebini
kabul ettirecek mahiyette bulunmuş olursa, bu madde hükmünün uygulanması yargı-
lama sonucuna bırakılabilir.
  *
    Hükmi şahısların muamelelerinde kimlerin ceza göreceği :

    Madde 345 - Bu kanunda yazılı suçlar, hükmi bir şahsın idare veya muamelele-
rini ifa sırasında işlenmiş ise ceza o hükmi şahsın müdürlerinden, mümessil ve
vekillerinden, tasfiye memurlarından, idare meclisi reis ve azasından veya
murakıp ve müfettişlerinden fiili yapmış olan hakkında hükmolunur.
    (İkinci fıkra mülga: 29/6/1956-6763/42 md.)
    Sermaye şirketlerinin iflasını istemek mecburiyetinde olanların cezası :

    Madde 345/a - (Ek: 18/2/1965-538/137 md.)
    İdare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurları, kasden
veya ihmal ile 179 uncu maddeye göre şirketin mevcudunun borçlarını karşılama-
dığını bildirerek şirketin iflasını istemezlerse, alacaklılardan birinin şikaye-
ti üzerine, tetkik merciince on günden üç aya kadar hafif hapis veya 1.000 lira-
dan 10.000 liraya kadar hafif para cezasi ile cezalandırılırlar.
    Artırmadan çekilme :

    Madde 345/b - (Ek: 9/11/1988-3494/59 md.)
    Bu Kanuna göre yapılan ihalelerde kendisine veya başkasına vaad olunan veya
sağlanan yarar karşılığında artırmadan çekilen veya artırmaya katılmayan kimseye
bir aydan altı aya kadar hapis ve ikimilyon liradan beşmilyon liraya kadar ağır
para cezası verilir.
    Aracılara da aynı ceza verilir.
    Davaların birleştirilmemesi :

    Madde 346 - (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)
    Tetkik merciinin salahiyetine giren ceza davaları diğer mahkemelere ait olan
davalarla birleştirilemez.
    Ancak katileşen cezalar infaz sırasında içtima kaidelerine göre birleşti-
rilir.
    Şikayet süresi :

    Madde 347 - (Değişik: 18/2/1965-538/138 md.)
    Tetkik merciince bakılan suçlardan dolayı şikayet hakkı, suçun vukuuna
ıttıla tarihinden itibaren üç ay ve her halde vukuundan bir sene geçmekle düşer.
    Yetki :

    Madde 348 - Ceza hususlarında yetkili tetkik mercii icra takibinin yapıldığı
yerdeki mercidir.
    Muhakeme usulü :

    Madde 349 - Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya
dava beyanını alan tetkik mercii duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayet-
çinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da cel-
bolunur.
    İki taraf tayin olunan gün ve saatte tetkik merciinin huzuruna gelmeğe veya
vekil göndermeğe mecburdurlar.
    İcabında merci, tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir.
    Maznun başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yoliyle sorguya çekilir.
    Maznun, şikayeti alan veya istinabe edilen tetkik merciinin huzuruna gelmez
veya müdafi göndermezse yahut bizzat bulunmasına lüzum görülürse zabıta marife-
tiyle getirilir. Bu suretle de bulundurulamazsa muhakeme gıyabında görülür.
    Şikayetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikayet hakkı
düşer.
    Gelmeyen şahitlere yapılacak muamele ile borçlunun gıyabında verilen karara
karşı eski hale getirme talebi hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı
hükümler tatbik olunur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    Duruşma :

    Madde 350 - Tetkik mercii iki tarafı ve delillerini dinler ve gerek tarafla-
rın gerek şahitlerin ifadelerini duruşma tutanağına geçirir.
    Cumhuriyet Savcısı hazır bulundurulmaz.
    Tahkikat:

    Madde 351 - Şikayetçi dilekçe veya beyanında gösterilmiş olduğu delillerle
bağlıdır.
    Maznun müdafası için tahkikatın tevsiini ancak bir kere istiyebilir.
    Karar:

    Madde 352 - Tetkik mercii iki tarafın ifadelerini ve bütün delillerini ve
iddia ve müdafaalarını dinledikten sonra nihayet beş gün içinde kararını verir
ve hulasasını Cumhuriyet Savcısına bildirir.
    Madde -352/a - (Ek: 6/6/1985-3222/44 md.)
    Bu Kanun uyarınca hükmolunan cezalar tecil edilemez, hürriyeti bağlayıcı
cezalar 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı
para cezasına ve tedbirlere çevrilemez, failleri hakkında Türk Ceza Kanununun
119 uncu maddesi hükmü uygulanmaz.
    Temyiz :

    Madde 353 - (Değişik: 18/2/1965- 538/139 md.)
    Tetkik merciinin kararı tefhim veya tebliğ tarihinden yedi gün içinde sanık
veya şikayetçi veya Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz olunabilir.
    Temyiz, dilekçe veya tetkik merciine zaptettirilecek sözlü beyanla olur.
Depo ve layiha aranmaz. Dilekçe veya beyan üzerine evrak hemen Yargıtay`a gönde-
rilir.
    Davanın ve cezanın düşmesi :

    Madde 354 - Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olan-
ların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bü-
tün neticeleriyle beraber ceza düşer.
    Ancak kendi temyizi neticesinde haksız çıkan borçlunun birinci fıkrada yazı-
lı hallerde yalnız cezasının yarısı düşer.
                               ONYEDİNCİ BAP
                               Hususi hükümler
    Maaş ve ücretlerin kesilmesinde usul :

    Madde 355 - Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur
veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden ya-
pılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş
ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar
icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye
göndermeğe mecburdurlar.
    Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almağı
mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği
takdirde bu keyfiyeti de malmemuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin
kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muame-
lesinden o şube veya amirini haberdar etmeğe mecburdur.
    Yuharıdaki maddeye riayet etmeyenler hakkında hükümler:

    Madde 356 - Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikle-
ri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına
hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.
    Bunların borçluya kanun hükümleri dairesinde rücu hakkı vardır.
    Yukarki madde hükümlerine riayet etmiyen her hangi bir memur veya amir hak-
kında istenecek malümatın icra dairesine hemen verilmesi bunların mensup olduğu
dairenin vazifesidir.
    Cumhuriyet savcılığınca takip:

    Madde 357 - İcra dairesince kanuna göre yapılan tebliğ ve emirleri derhal
yapmağa ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeğe alakadarlar
mecburdur. Makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmıyanlar hakkında ait
olduğu dairece tahkikatı evveliyeye hacet kalmaksızın Cumhuriyet Savcılığınca
doğrudan doğruya takibat yapılır.
    Üçüncü şahsa bırakılan mallar:

    Madde 358 - Üçüncü şahıs icraca haczolunup kendisine bırakılan malları icra
dairesinden istendiği anda evvelki vaziyetinde iade ile mükelleftir.
    Bu suretle eline bırakılan malların kendisine atfolunamıyacak bir sebepten
dolayı telef veya ziyaını ispat edemiyen üçüncü şahıs hakkında ceza takibinden
başka evvelce tesbit edilmiş olan kıymetler, hükme hacet kalmaksızın icra dai-
resince re`sen tanzim ettirilir.
    Bu kıymetleri tanzim ile mükellef olanlar, icra dairesinin bu baptaki talep
ve kararına karşı tetkik merciine, 16 ncı maddede tayin edilen müddet içinde
şikayette bulunabilirler.
    İcra dairelerinin muhabereleri:

    Madde 359 - İcra memurları yaptıkları muameleden dolayı her daire ve makam
ile doğrudan doğruya muhabere edebilirler.
    Haczedilen malların istinabe suretiyle satışı:

    Madde 360 - Haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış, is-
tinabe suretiyle yapılır. Artırma ve ihaleye mütedair ihtilaflar istinabe olu-
nan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik merciince hallolunur.
    Fazla verilen paranın geri alınması:

    Madde 361 - İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacak-
lıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap netice-
sinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri
alınır.
    Emanetler hakkında zamanaşımı:

    Madde 362 - İcra veznesine tevdi yahut dairece tahsil olunan para veya icra
muamelesi sebebiyle hıfzedilmekte olan eşya tevdi veya tahsil yahut hıfız tari-
hinden itibaren on seneye kadar alakadarları tarafından müracaat olunmazsa ta-
lep hakkı Hazine lehine düşer.
                               SON MADDELER
    Temyizi kabil kararlar, kötü niyetle temyiz halinde yapılacak işlem:

    Madde 363 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/140 md.)
    Tetkik merciinin vereceği kararlardan:
    1. İlamın icrasının geri bırakılması hakkında vukubulan talebin kabul veya
reddine ve paradan gayrı ilamların infazı suretine veya 40 ıncı maddeye göre
icranın iadesi talebinin kabul veya reddine;
    2. Göreve ve yetkisizliğe;
    3. Ödeme veya tahliye emirlerine veya bunların tebliğ şekline ve 71 inci
maddeye müsteniden takibin iptali veya taliki talebinin ret veya kabulüne;
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    4. Gerek bu kanuna ve gerek diğer kanun hükümlerine dayanarak bir malın
haczi caiz olup olmadığına;
    5. Maaş veya ücretlerin haczinde miktara veya bunun artırılması veya eksil-
tilmesi taleplerine;
    6. Üçüncü şahıslardaki mal ve alacağın haczinden doğan ihtilaflara;
    7. İstihkak davalarına ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki karar-
larına;
    8. İştirak taleplerinin ret veya kabulüne;
    9. (Değişik: 6/6/1985 - 3222/45 md.)
    Menkul ve gayrimenkul malların ihale kararlarının feshine veya fesih tale-
binin reddine;
    10. Sıraya dair şikayet ve itirazın ret veya kabulüne;
    11. İhtiyati haciz kararlarının kalkıp kalkmadığına,
    12. (Değişik: 9/11/1988 - 3494/60 md.) 287 nci maddeye göre mehil verilme-
sine dair isteğin reddine ve 288 inci madde uyarınca verilmiş mehlin kaldırıl-
masına;
    13. Fevkalade mühlet talebinin ret veya kabulüne;
    14. Fevkalade mühletin uzatılması talebinin ret veya kabulüne;
    15. 356 ncı madde mucibince maaş ve mallardan tazmin suretiyle yapılacak
tahsilat hakkında vukubulan şikayetlerin ret veya kabulüne;
    16. Yedieminden tazminat hakkındaki taleplerin ret veya kabulüne;
    17. (Ek: 16/7/1981 - 2494/38 md.) 223 ncü maddenin ikinci fıkrasının ikinci
bendine göre iflası idare edenlerin ücretleriyle masrafları da dahil olmak üze-
re hesap pusulalarının tasdikine;
    18. (Ek: 9/11/1988 - 3494/60 md.) Takip tarihinden sonra işleyen faiz, mas-
raf ve sair alacak kalemlerinin hesabına dair şikayetlerin kabul veya reddine;
    (Değişik: 9/11/1988 - 3494/60 md.) İlişkin kararlarla bu Kanunda temyiz ka-
biliyeti kabul edilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gün
içinde temyiz edilebilir. Şu kadar ki, 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerde takip konusu
alacakta ihtilaflı kalan değer veya miktarın; 4,6,7,8,9,11,15,16 ve 17 nci
bentlerde merci kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin; 10 uncu
bentte sırası itiraza uğrayan alacağın tutarının ve 18 inci bentte de yanlışlı-
ğı öne sürülen alacak miktarının yüzmilyon lirayı geçmesi şarttır. (1)
    İcra kararlarının, muameleleri uzatmak gibi kötü niyetle temyiz edildiği
anlaşılırsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 422 nci maddesi hükmü uygulanır.
    Temyizi kabil olmıyan bir kararı kötü niyetle temyiz edenler hakkında dahi
bu fıkra hükmü tatbik olunur.
    Temyiz:

    Madde 364 - Bu Kanuna göre temyiz edilen takip hukukuna mütaallik kararlar-
la tetkik mercilerinin cezaya mütaallik hükümleri teşkil edilecek (Temyiz İcra
ve İflas Dairesi) nde tetkik edilir.
    Takip hukukuna mütaallik temyiz, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki şart-
lar dairesinde yapılır.
    Temyiz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz.
    İcranın devamı için lüzumlu evrak alıkonarak bunların birer sureti Yargı-
tayca gönderilecek dosyaya konur.
    Tetkik merciinin temyiz talebini reddetmesi:

    Madde 365 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/141 md.)
    Temyiz, kanuni müddet geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmıyan
bir karara veya vazgeçme sebebiyle itiraz ve şikayetin reddine veyahut müddeti
geçmiş bir şikayete taallük ederse, tetkik mercii temyiz talebinin reddine ka-
rar verir.
------------------
(1) Bu fıkrada geçen "beşyüzbin" olarak belirlenen sınır, 8/6/2000 tarihli ve 4578
numaralı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
    Temyiz eden şahıs ret kararını kabul etmezse temyiz dilekçesi diğer tarafa
tebliğ edildikten sonra, karar sureti ve verilirse cevap lahiyası ile birlikte
Yargıtaya gönderilir. Şu kadar ki, bu halde satış dahil hiçbir icra muamelesi
durmaz.
    (Ek: 6/6/1985 - 3222/46 md.) Yargıtay, birinci fıkra kapsamına girdiği halde
reddine karar verilmemiş temyiz talebini, geri çevirmeyip doğrudan karara
bağlar.
    Yargıtay kararları:

    Madde 366 - (Değişik: 18/2/1965 - 538/142 md.)
    Tetkikat, temyiz edilen karara hasredilir ve onbeş gün içinde karara
bağlanır.
    İlgililerden biri ister ve ücretini verir veya gönderirse kararın özeti
telgrafla mahalline bildirilir.
    Yargıtay İcra ve İflas Dairesinin hukuk ve ceza kararlarına karşı genel hü-
kümlere göre ısrar olunabilir. Bu dairenin hukuka mütaallik kararları aleyhine
on gün içinde karar tashihi yoluna gidilebilir. Cezaya ait kararlar hakkında
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesi uygulanır.
    Israr kararları hukuk ve ceza genel kurullarında acele işlerden sayılır. Bu
halde Ceza Genel Kuruluna İcra ve İflas Dairesi de katılır.
    Yargıtay İcra ve İflas Dairesinin ceza hükümlerine mütaallik kararları aley-
hine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz olunabilir. Bu itiraz, Ceza
Genel Kurulunda İcra ve İflas Dairesinin de iştiraki ile tetkik olunur.
    Bozma kararı üzerine icra ve iflas işlerinde 40 ıncı madde hükmü kıyasen
uygulanır.
    Borçlunun mevcudu hakkında malümat vermek mecburiyeti:

    Madde 367 - İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair istiyeceği
bütün malümatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeğe ve talep halinde mevcudu
bu dairelere teslime mecburdur.
    İlga edilen kanunlar:

    Madde 368 - Noter Kanununun 69 ve 71 inci maddeleri ve icarı akar nizamname-
siyle buna müzeyyel kanunun mecur tahliyesine ve 49 uncu madde ile kabul edilen
hususlardan gayrı hususi kanun ve nizamların rehinin paraya çevrilmesine mütaal-
lik hükümleri ile 1424 numaralı İcra ve İflas Kanunu ve mezkür kanunun 342 nci
maddesiyle ilga edilmiş olan kanun ve hükümler ve 1425 numaralı kanun mülgadır.

    Geçici Madde 1 - (2004 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici maddesi olup
teselsül için numaralandırılmıştır.)
    1 - Cezai hükümlerin şümul dairesi Türk Ceza Kanununun ikinci maddesi hüküm-
lerine tabidir.
    2 - Bu kanunun mer`i olmasından evvel konulmuş haciz veya rehinin paraya
çevrilmesi hakkında yapılmış taleplere, bu kanunun hükümleri tatbik olunmaz.
    3 - İlamların icrası hakkındaki ikinci babın hükümleri bu kanunun mer`iye-
tinden evvel icraya tevdi edilmiş olan ilamlara da şamildir.
    4 - 4 Eylül 1929 tarihinden evvel gayrimenkullere konulmuş olan ihtiyati
veya icrai hacizler üzerine 4 Eylül 1932 tarihine kadar hiç bir muamele ve takip
yapılmamışsa bu hacizler kendiliğinden kalkar.
    Takip ve muamelesi derdest olupta henüz intaç olunmıyanlar mezkür tarihten
sonra bu kanun hükmüne tabi olur.
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK- 3)
    5 - 4 Eylül 1929 tarihinden evvel verilen iflas kararlarına mütaallik tasfi-
yeler 4 eylül 1932 tarihine kadar intaç edilmemişse dosyaları iflas dairelerine
tevdi olunur. Dairelerce bu kanunun sekizinci babı hükümlerine tevfikan tasfiye-
ye devam olunur.
    6 - 13 Eylül 1331 ve 15 Nisan 1339 tarihli kanunlarla emvali milliye meyanı-
na giren ebniyeden ari araziden 1341 senesi Muvazenei Umumiye Kanununun 6 ve
23 üncü maddelerine tevfikan alınagelmekte olan Hazine alacakları hakkındaki
hükümler bakidir.
    7 - Bu kanunun neşrinden evvel icra veznesine tevdi yahut dairece tahsil
edilmiş olan paranın ve icra muamelesi sebebiyle hıfzedilmekte olan eşyanın tev-
di veya tahsil yahut hıfız tarihinden on sene geçmiş olsa bile bu kanunun meri-
yete girmesinden itibaren üç sene geçmedikçe sahiplerinin talep hakkı düşmez.

    Geçici Madde 2 - (Ek: 9/11/1988 - 3494/62. md.)
    Bu Kanun ile diğer kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde yer alan icra me-
muru unvanı "icra müdürü", icra memur yardımcısı unvanı "icra müdür yardımcı-
sı", iflas memuru unvanı "iflas müdürü" olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik
sebebiyle ilgililerin yeniden atanmaları gerekmez. Bunlar, yeni unvanları yan
ödeme kararnamelerinde yer alıncaya kadar eski unvanları üzerinden yan ödeme
almaya devam ederler.
    Meriyet zamanı:

    Madde 369 - Bu kanunun meriyeti 4 Eylül 1932 tarihinden başlar.
    Kanunu icraya memur olanlar:

    Madde 370 - Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
                                  *
                                 * *
    9/6/1932 TARİHLİ ve 2004 SAYILI İCRA ve İFLAS KANUNUNA İŞLENEMEYEN GEÇİCİ
MADDELER
    1 - 18/2/1965 tarihli ve 538 sayılı Kanunun geçici maddeleri :

    Geçici Madde 1 - Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte takip hangi safhada
ise bu safhanın tamamlanmasına kadar eski kanun hükümleri uygulanır.

    Geçici Madde 2 - Alacaklının talebi ve ödeme emrinin tanzimi ile itiraz ve
itirazın kaldırılması birinci safhayı; haciz ve haczi tamamlıyan muameleler
ikinci safhayı; paraya çevirme son safhayı teşkil eder.
    İflas yolu ile yapılan takiplerde iflas kararının kesinleşmesine kadar geçen
devre birinci safha; mütaakıp devre ikinci safha sayılır.

    Geçici Madde 3 - Konkordato mühletinin bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce
verilmesi halinde kanunun eski 285 inci maddesinin son fıkrası hükmü uygulanır.

    Geçici Madde 4 - İstihkak davaları haczin icrası tarihinde; iptal davaları
da iptali istenen muamelelerin yapıldığı tarihte yürürlükte olan kanun hükümle-
rine tabidir.

    Geçici Madde 5 - 72 nci madde hükümleri bu kanun yürürlüğe girdikten sonra
haciz ve rehnin paraya çevrilmesi yoliyle yapılmış bütün takipler hakkında
uygulanır.

    Geçici Madde 6 - Adalet Bakanlığı 14 üncü maddenin ikinci fıkrasında sözü
geçen Resmi Kararlar Dergisinin en geç bu kanunun yayınlanmasını takip eden
bir sene içinde çıkarılmasını sağlar.
    2 - 6/6/1985 tarihli ve 3222 sayılı Kanunun geçici maddesi:
    Geçici Madde - İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla değiştirilen hükümleri
Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki olay ve işlemler hakkında da uygulanır.
    Şu kadar ki, bu Kanunun, icra ve İflas Kanununun;
    a) 59, 62, 162 ve 168 inci maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun
yürürlüğünden sonra yapılacak takipler hakkında,
    b) 68 ve 68 a maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğün-
den sonra yapılacak itirazlar hakkında,
    c)  78 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra
yapılacak taksit sözleşmeleri hakkında,
    d) 79 uncu maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra
yapılacak şikayetler hakkında,
    e)  116, 129 ve 133 üncü maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun
yürürlüğünden sonra vuku bulacak satış, talepleri üzerine yapılacak satışlar
hakkında,
    f) 135 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra
kesinleşen satışlar hakkında,
    g) 221 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra
yapılacak alacaklılar toplantısı hakkında,
    h) 223 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra
yapılacak iflas idare memuru seçimleri ile tahakkuk ettirilecek ücretler hakkın-
da,
    ı) 166, 219, 234, 240, 288, 292, 296 ve 300 üncü maddelerinde değişiklik ya-
pan hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılacak ilanlar hakkında,
    j) 302 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra
verilecek kararlar hakkında,
    k)  337, 338, 340, 341 ve 343 üncü maddelerinde değişiklik yapan hükümleri
ile bu Kanunla getirilen 352 a maddesi hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra
işlenecek suçlar hakkında,
    l) 363 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra
verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz talepleri hakkında,
    Uygulanır.
    3 - 9/11/1988 tarihli ve 3494 sayılı Kanunun geçici maddesi:
    Geçici Madde - Bu Kanunun, İcra ve İflas Kanununun 195 ve 196 ncı maddele-
rindeki değişiklik yapan faize dair hükümleri, bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren uygulanır.
    Ayrıca;
    a) 67, 68, 68/a ve 169/a maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlü-
ğünden sonra yapılan itiraz ve şikayetler hakkında,
    b) 69, 72, 89, 97, 158, 160, 164, 165, 173, 177, 178, 269/b, 275 ve 345/b
maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra açılan davalarda,
    c) 83/c, 85, 91 ve 103 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun
yürürlüğünden sonra yapılan haciz işlemleri hakkında,
KANUNLAR, ŞUBAT 1989 (EK - 3)
    d) 150/d ve 170/a maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden
önce yapılan takipler hakkında,
    e) 116, 118, 124, 126, 129, 133 ve 134 üncü maddelerini değiştiren hükümle-
ri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan satışlar hakkında,
    f) 221 inci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan
ilk alacaklılar toplantısında,
    g) 287 nci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan
konkordato talepleri hakkında,
    h) 227, 288 ve 363 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlük
tarihinden sonra verilen kararlara karşı yapılan temyiz talepleri hakkında,
    i) 111 inci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden önce yapılan
taksit sözleşmeleri hakkında,
    j) 168 ve 170 inci maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden
sonra yapılan takipleri hakkında,
    k) 193 ve 194 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden
sonra açılan iflaslar hakkında,
    l) 208, 219, 232, 233, 235 ve 237 nci maddelerini değiştiren hükümleri, bu
Kanunun yürürlüğünden önce açılan iflaslar hakkında,
    m) 278, 279 ve 280 inci maddelerini değiştiren hükümleri, bu Kanunun yürür-
lüğe girmesinden sonra yapılan tasarruf ve şerhler hakkında,
    n) 127, 128, 150/g ve 166 ncı maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yü-
rürlüğünden sonraki olay ve işlemler hakkında,
    o) 68/b ve 150/ı maddelerini değiştiren hükümleri, 2 Mayıs 1985 tarihinden
sonra yapılan takipler hakkında,
    Uygulanır.
    4 - 8/6/2000 tarihli ve 4578 sayılı Kanunun geçici maddesi

    Geçici Madde 1 - 2004 sayılı Kanunun bu Kanunla değiştirilen hükmü, Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra açılacak dava ve işlerde uygulanır.
             2004 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN
           YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE
                                              Yürürlükten kaldıran mevzuatın
                                              --------------------------------
          Yürürlükten Kaldırılan
        Kanun veya Kanun Hükümleri            Tarihi       Sayısı       Maddesi
-----------------------------------------   -----------   ---------   ---------
9.6.1932 - 2004 sayılı Kanunun 45 ve 345 inci
maddelerinin son fıkraları                   29/6/1956      6763          42
14 ve 109 uncu maddelerinin ikinci fıkraları  6/ 6/1985     3222          47
3182 sayılı Kanunun 90 ve 91 inci Maddeleri    9/ll/1988    3494          61
KANUNLAR, ŞUBAT 1990 (Ek - 5)
              2004 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
                    YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
2228                               --                                 31/5/1933
3890                               --                                  9/9/1940
6763                               --                                  1/1/1957
  51                               --                                  1/6/1962
 538                               --                                  6/6/1965
1045                               --                                 28/3/1968
1475                               --                                  1/9/1971
              9 uncu bölümden yeralan ceza hükümleri dışında kalan
              hükümleri                                              12/11/1970
2494                               --                                 18/8/1981
3222                               --                                 15/7/1985
3494                               --                                25/11/1988
4301                               --                                  9/8/1997
4358                               --                                  4/4/1998
4578                               --                                  13/6/2000
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    Içtihat Arşivi 2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +
    Bugünün tarihi: 07/05/2025 14:53:30