 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2007/1420
K: 2007/4217
T: 27.3.2007
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı belediyenin başlattığı kampanya kapsamında bir daire satın alıp 11.7.2003 gününde taşındığını, kalorifer sisteminin çalışmasıyla birlikte evde dayanılmaz gürültünün meydana geldiğini ileri sürerek mevcut ayıp nedeniyle konutun iadesine, satış bedelinin tahsiline, bunun mümkün olmaması halinde ayıpsız ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak ödenen 40.607 YTL'nin tahsiline, dairenin iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu Kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan Yasanın 3/d maddesinde, "hizmet; bir ücret veya karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet" olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için Yasanın amacı içerisindeki yukarıda tanımları verilen taraflar arasında geçerli bir mal ve hizmet satışına ilişkin hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalı satıcı tapuda adına kayıtlı olan taşınmazı harici sözleşme ile davalıya satmıştır. Tapulu taşınmazın haricen satışı geçersizdir. (BK 213, Tapu Kanunu 26, MK 706) Davacı, geçersiz sözleşmeye dayanarak Tüketici Mahkemesinden talepte bulunamaz. Hal böyle olunca, mahkemece görev yününden davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : (1) nolu bentte gösterilen nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte belirtilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.