 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2005/12-291
K: 2005/247
T: 13.4.2005
İCRA TAHSİL HARCI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Konusu para alacağı olan icra takiplerinde, rakip konusu alacağın borçlu tarafından taksirler halinde ödenmesi durumunda, alacaklıya her bir ödeme Yapılırken icra tahsil harcının alınması gerekmektedir.
(2004 s. İİK. m. 15, 89)
(492 s. Harçlar K, m. 37, 128)
Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (İstanbul 5. İcra Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 11.3.2004 gün ve 2004/298-299 sayıiı kararın incelenmesi "şikayetçi/alacaklı vekili" tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 10.5.2004 gün ve 2004/7533-11784 sayılı ilamı ile:
(...İlK.nun 15. maddesine göre, yazıda hilafı yazılı değil ise, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup, ayrıca hükme hacet olmaksızın borçludan tahsil olunur. Sadece cezaevi harcı 2548 sayılı Yasanın 1/2. maddesi gereğince borçluya yükletiiemez. Tahsi! harcının yükümlüsü borçlu olduğundan alacaklıya ödeme yapılırken tahsil harcından düşülmesi doğru değildir. Mahkemece alacaklının tahsil harcına yönelik şikayetinin kabulüne karar vermesi gerekir iken, yazılı şeklide istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Şikayetçi/alacaklı vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstek, icra müdürlüğünün işlemini şikayete ilişkindir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 492 sayılı Harçlar Kanununun 28. maddesinin (b) bendinde yer alan icra Tahsil Harcının Ödeme (tahsil) zamanı ve şekli noktasındadır.
Konuyla ilgili Hukuk Genel Kurulunun 9.6.2004 gün ve 12/336-338 sayılı- ki bu karara karşı karar düzeltme istemi de 22.9.2004 gün ve 12/491-413 sayılı kararla reddedilmiştir- ilamında da açıkça vurgulandığı ve dayanakları ayrıntısıyla gösterildiği üzere;
İcra harcı, devletin icra hukukundaki faaliyetine karşılık aldığı paradır (Prof. Dr. Baki Kuru-lcra ve iflas Hukuku-3. Baskı-1988-Ciit 1, Sayfa 107-108). icra ve iflas Harçları, 492 sayılı Harçlar Kanununun 1. kısmında yargı harçları bölümünde, 2-37. maddelerde düzenlenmiştir.
Devletin icra takibi nedeniyle aldığı harçlardan en önemlilerinden birisi de Harçlar Kanununun 28. maddesinin (b) bendinde düzenlenen icra tahsil harcı olup, bu harç anılan yasal düzenleme uyarınca alacağın ödenmesi sırasında tahsil olunur.
Borçlu dilerse icra dairesine başvurarak tüm ferileriyle birlikte harç ve masrafları da kapsayacak biçimde borcunun tamamını hesaplattırıp öder veya borcundan mahsup edilmek üzere kısmi ödemede bulunur. Bu ödemeleri alacaklının arzu ettiği zaman icra dairesinden alma hakkı vardır. Borçlu ister kısmen isterse tamamen ödemede bulunsun, ödediği paralar İcra İflas Kanunu Yönetmeliğinin 57. maddesi uyarınca düzenlenen bir tahsilat makbuzu ile teslim alınarak kasa defterine işlenir. Düzenlenen tahsiiat makbuzunun bir nüshası da, ödemede bulunan borçluya verilir. Alacaklının, dosyaya yatırılan paraları almak istemesi halinde yine yönetmeliğin 58. maddesi uyarınca düzenlenecek reddiyat makbuzunda kesilecek tahsil harç miktarı da gösterilmek suretiyle "verilmesi lazım gelen paranın" miktarı da ayrıca gösterilir ve düzenlenen makbuz alacaklıya imza karşılığında teslim edilir.
Burada önemie vurgulamak gerekir ki, eğer bir harç alacağı mevcut ise bunun mutlaka her ödeme sırasında tahsil edilmesi gerekmektedir. Zira, devlet tahsil harcını takibe konu asıl alacak üzerinden almaktadır. Bundan sonraki tahsilatlardan (faiz tahsilatlarından) harç alınması, Harçlar Yasasının 20. maddesinin açık hükmü karşısında mümkün bulunmamaktadır. Kısacası, Kanun; harç alacağının tahsilini borcun tamamının ödenmesi şartına bağlamamıştır. Borcun tamamı ödenirse elbetteki harç da tahsil edilecektir. Şayet, borcun tamamı değil de taksit taksit ödenmesi söz konusu ise bu taktirde yapılan borç tahsilatlarının alacaklıya ödendiği miktara göre harç tahakkuku ve tahsilatı yapılacaktır. Çünkü Devlet, verdiği hizmet yani yaptığı tahsilat kadar harç almayı hak etmiştir.
Görülmektedir ki, Harçlar Kanunu, para borçlarıyla ilgili icra tahsil harcının alacağın -ister kısmen (taksitle), isterse tümüyle- tahsili sırasında alınmasını öngörmektedir.
Yeri gelmişken açıklamakta yarar vardır ki, alacaklının, alacağının tamamını elde edinceye kadar takibe devam etme hakkı ve yetkisi vardır, icra Dairesince borçlu tarafından yatırılan miktardan kesilen harç nedeniyle alacaklı, alacağının tamamına kavuşamadığı takdirde borçlunun malvarlığı üzerinde takibi devam ettirerek alacağını eksiksiz tahsil etme olanağına her zaman sahiptir. Alacaklı, icra takibinin herhangi bir safhasında borçlu aleyhine yürüttüğü takibi sürdürmekten vazgeçerse ve hatta bunu bir beyan olarak icra tutanağına yazdırmak isterse icra Müdürü, feragat beyanını zapta geçirmeden önce borçlu ödemede bulunmadığı takdirde feragat harcını alacaklıdan tahsii etmek durumundadır. Yasanın 32. ve 127. maddeleri bu konuda hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık hükümler içermektedir.
Diğer taraftan, Harçlar Kanununun 128. maddesinde de gerekli harçları tamamen almadan işlem yapan memurların harcın ödenmesinden mükellefler ile müteselsilen sorumluluğu öngörülmüştür.
Harçlar Yasasının 37. maddesinde düzenlenen ve harçların Vergi Dairesince tahsilini öngören kural ise, icra Dairesince başkaca hiçbir işlem yapılmasını gerektirmeyen ve yasanın öngördüğü süreler içinde harç ödemesi yapılmayan konulara münhasırdır. Kısaca harç tahsil müzekkeresi yazılmak suretiyle icra tahsil haremin Vergi Dairesince tahsili öngörülen takip dosyası infaz edilmek suretiyle icra rnüdünj tarafından işlemden kaldırılan işlerle iigi-iidir.
Somut olayda olduğu gibi, konusu para alacağı olan icra takiplerinde takip konusu alacağın, borçlu tarafından taksitler halinde ödenmesi durumunda alacaklıya her bir ödeme yapılırken icra tahsil harcının aiınması gerekmektedir. Zira, harcın tahsilinin alacağın tamamının ödenmesinden sonraya bırakılması gibi bir kabul şekli, Harçlar Yasasının hem sözüne ve hem de özüne aykırı olup, kabulü oianakiı değildir.
Eş söyleyişle, icra müdürünün, alacağın borçlu tarafından bölüm böiüm icra kasasına yatırılması veya başka nedenlerle (satış paralan ve İİK.nun 89. maddesi uyarınca alacaklılar ve 3. şahıslar elinde haczedilen mallarla ilgili paralar) kasaya alınan paralar oiup olmadıklarına bakmaksızın, kasaya giren paradan alacaklıya yaptığı her ödeme sırasında yasa gereği tahsili gereken harç miktarını tahsil etmesi gerekir.
Bu nedenledir ki, mahkemece açıklanan şekilde işlem yapan müdürlük işlemine ilişkin şikayetin reddine dair kararda direnilmiş elması usu! ve yasaya uygun o!up, kararın onanması gerekir.
Sonuç: Şikayetçi/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 13.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.