 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2003/ 6-590
K: 2003/533
T: 01.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7.sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.9.2001 gün ve 2001/245 E. 878 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 10.12.2001 gün ve 9210-9526 sayılı ilamı ile; (...Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.Mahkeme istem gibi karar vermiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin halen oturduğu Bilkent semtinin şehir merkezine 12 km işyerine 18 km ve çocuklarının okuluna da uzak olduğunu belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı vekili, ihtiyacın samimi olmadığını, asıl amacın kira artırmaya yönelik olduğunu ulaşım imkanı olan büyük şehirlerde konutun işyerine uzaklığının tahliye sebebi sayılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme davacının ihtiyaç iddiasının samimi olduğundan bahisle kiralananın tahliyesine karar vermiştir.
İhtiyaç iddiasının kabul edilebilmesi için ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kanıtlanması gerekir.
Davacı müvekkilenin halen oturduğu Bilkent semtinin işyerine, şehir merkezine uzak olduğunu gidip gelmesinin zorluk arzettiğini ve külfetli olduğunu,işyerine ve okullara yakın olan kiralananda oturmak istediğini iddia etmiş ise de Ankara gibi her türlü ulaşım imkanı olan bir şehirde konutun işyerine uzak oluşu tahliye sebebi sayllamaz.Bu bakımdan ihtiyaç iddiasının varlığı kabul edilemeyeceğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır ...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan y.argılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 01.10.2003 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.