 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2003/6-146
K : 2003/124
T : 05.03.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "Şufa" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bafra Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.7.2002 gün ve 2001/577, 2002/671 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay-6.Hukuk Dairesinin 5.11.2002 gün ve 6144-6917 sayılı ilamı ile; (...Davacı onalım davasına konu edilen taşınmazda paydaş olduğunu, bu taşınmazdaki 3/28 payın cebri tescil davası sonunda verilen karar ile davalı adına'tescil edildiğini, bu kararın 23.05.2001 tarihinde kesinleştiğini yeni öğrendiğini ileri sürerek, 16.07.2001 tarihinde açmış .olduğu iş bu dava ile şufalı payın iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, şufalı payı :satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, gerçek bedelin 11 milyar TL. olduğunu, mahkemenin görevsiz bulunduğunu, taşınmazın paydaşlara özel olarak taksim edildiğini davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme dava tarihi itibariyle payın değerini tesbit ederek bu bedel üzerinden şufa hakkını
tanımıştır.
04.04.1995 tarihli satiş vaadi sözleşmesinde ve bu sözleşmeye dayanılarak,. 30.11.1999 tarihinde
açılan cebri tescil davasında şufa davasına konu edilen payın değeri 200 milyon TL'dır. Mahkeme
sözleşme tarihi ile şufa davasının açıldığı tarih olan, 16.07.2001 tarihi arasında uzunca bir süre geçmesi nedeniyle yapılan.keşif, sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle tesbit edilen 3.408.080.000 TL üzerinden şufa hakkını tanımıştır. Satış vaadi sözleşmesinde gösterilen bedele, bilirkişi marifetiyle yapılan keşif sonucu tesbit edilen değere göre davaya bakmak Asliye Hukuk Mahkemesinin i içerisindedir, Bu durumda görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi hatılı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmistir.
TEMYİZ EDEN : Davalı asıl
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme karannın verildiği tarih itibanyle HUMK.nun 2494 sayılı yasa ile değişik 438/II.fikrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalanna, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektiriri nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykındır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 05.03.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.